Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Online istatistik portalı Statista'ya göre 2022 yılında dünya çapında kişisel lüks eşya pazarının değeri 353 milyar Euro, mücevher pazarının değerinin ise yaklaşık 270 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Türkiye ekonomisi içinde büyüme potansiyeli yüksek stratejik alanların başında gelen mücevher sektörü, önemli bir ihracat kalemini oluşturuyor. Bu denli önemli sektörün tüm paydaşları ise dünyanın en büyük beş mücevher fuarı arasında yer alan, Türkiye'nin ilk ve tek uluslararası mücevher ihtisas fuarı Istanbul Jewelry Show kapsamında İstanbul Fuar Merkezi'nde bir araya geldi. Elmas Kule sponsorluğunda Informa Markets tarafından 53'üncü kez düzenlenen organizasyon, 19 Mart Pazar akşamına kadar ziyaret edilebilecek.
İhracatta Mücevher Parıltısı
7 holde ABD'den Hindistan'a kadar farklı coğrafyalardan alıcıları mücevher için İstanbul'da buluşturan fuarda; mücevher, pırlanta, renkli taş, değerli ve yarı-değerli taş, inci, gümüş, gümüş takı ve gümüş ev eşyası, altın montür, saat, kalıp, vitrin dekorasyon, makine-ekipman ve yan sanayi, kasa, yazılım, lojistik gibi ürün ve hizmetler yer alıyor.
İhracatı artırmak, ihraç ürünleri için yeni pazarlar keşfetmek ve satıcıların mevcut pazar payını korumasını sağlamak amacıyla fuarda Ticaret Bakanlığı desteği ile "Uluslararası Alım Heyeti Programı" da gerçekleştirilirken, Hong Kong, Ö.İ.B, Çin, Çin Halk Cumhuriyeti, Birleşik Arap Emirlikleri, İtalya, Özbekistan gibi ülkelerin pavilyonları da fuarda yer alıyor.
"Ekonomiye Olumlu Katkılar Sağlamayı Hedefliyoruz"
Sanayi bünyesindeki 5 sektörün son iki ayda rekor ihracat rakamlarına ulaştığını hatırlatarak sözlerine başlayan Istanbul Jewelry Show Kurucu Ortağı Şermin Cengiz, " Bu alanlardan bir de mücevher sektörü. Bu tarz fuarlar sektörlerin gelişimi adına büyük önem arz ediyor. Biz de her fuarda olduğu gibi bu yıl da sektörü uluslararası bir platformda buluşturarak, ihracatı desteklemek istiyoruz. 37 yıl önce başladığımız bu yolculukta 53'üncü fuarımızı açmanın gururunu yaşıyoruz. İstanbul'umuzdan tüm dünyaya 4 gün boyunca yerli ve yabancı tüm katılımcılar ile birlikte mücevher parıltıları yayılacak. Amacımız bu stratejik sektörü daha güçlü hale getirmek, hedefimiz ise düzenlediğimiz fuar ile ekonomiye olumlu katkılar sağlamak. Türkiye'nin mücevher ihracatının yüzde 80'ni fuar boyunca yapılacak iş anlaşmaları ile gerçekleşecek.
Fuar alanında özel olarak oluşturulan Designer Club'da tasarımcılar büyük ilgi çeken tasarımlarını ve ürettikleri mücevherleri sergileyecekler. Bu onlara yeni fırsatlar sunarken, dünyaya açılmalarını sağlayacak. Aynı zamanda fuarda Mücevher İhracatçıları Birliği iş birliğinde düzenlenecek "Art for Jewellery - Inspiration Hub" etkinliğine de ev sahipliği yapacağız. Burada değerli sanatçılarımızı ağırlayarak, gerçekleşecek panellerde sektöre yeni açılımlar sağlayacağız. Aynı zamanda bu etkinlik kapsamında dünyaca ünlü trend öngörü firması WGSN, mücevher sektörünün trendlerini açıklayacağı çok önemli bir seminere imza atacak." diyerek sözlerini tamamladı.
98 Ton Çöp Geri Dönüştürüldü
Fuarda çevreye duyarlı birçok çalışma ile sürdürülebilirlik konusunun önemine dikkat çekiliyor. Etkinliğin karbon emisyonlarını azaltmak amacıyla; basılı materyallerin azaltılması, yaka kartlarını ve fuar halılarını geri dönüştürülmesi, LED teknolojisi kullanarak elektrik tasarrufu sağlanması, kağıt kullanımını azaltmak için ziyaretçi anketlerinin tablet aracılığıyla online yapılması, CO2 emisyonunu en aza indirmek adına katılımcı ve ziyaretçileri, fuar alanına toplu taşıma ile ulaştırılması gibi detaylar ön plana çıkıyor. Bu kapsamda en son organize edilen Ekim 2022 fuarında, 98 ton çöp toplanarak geri dönüşüme kazandırıldı.
www.istanbuljewelryshow.com

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Reed Tüyap Fuarcılık tarafından düzenlenen 30. Expomed Eurasia Fuarı, 700'ün üzerinde yerli ve yabancı medikal firmanın katılımı ile 16 Mart'ta İstanbul, Büyükçekmece'deki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde kapılarını açtı. İlk günden büyük ilgi gören fuarın yurt içinden ve dışından 30 bine yakın sektör profesyoneli tarafından ziyaret edilmesi bekleniyor. Fuar, 18 Mart saat 17.00'ye kadar ziyarete açık olacak.
 
Tıbbi cihaz, medikal malzeme ve sağlık alanında Avrasya bölgesinin en önemli ihtisas fuarı olan Expomed Eurasia'da; elektro medikal ekipman ve teknolojileri, ortopedi - fizik tedavi - rehabilitasyon, sarf malzemeleri ve tek kullanımlık ürünler, hastane ve tıbbi tesis yönetimi ile reçetesiz ürünler (Over-The-Counter) kategorilerindeki ürün ve hizmetler ziyaretçilerle buluşuyor. Fuar süresince Türkiye içinden ve dışından hastaneler, klinikler ve tıp merkezleri yeni tedarikçilerini bu fuarda buluyor. Ayrıca, medikal ekipman ticareti yapan aracı kurumlar da firma temsilcilikleri ve distribütörlük olanakları için katılımcı firmalarla görüşmelerini bu fuarda gerçekleştiriyor.
 
2020 yılından beri hibrit formatta düzenlenen Expomed Eurasia, 2023 yılında da hem online hem de fiziki olarak organize ediliyor. Bu sayede katılımcı firmalar, potansiyel müşterileri ile 16-18 Mart tarihlerindeki fiziki fuarın yanı sıra online iş ağı platformu "Business Connect Programı" üzerinden 13-17 Mart 2023 tarihlerinde "Distribütör Günleri" kapsamında dijital olarak bir araya gelebiliyor. Fuar sonrası dönemde ise "Online İş Bağlantıları" kapsamında
20 Mart - 3 Nisan 2023 tarihleri arasında da bağlantıda kalabilecekler.
 
Sektöre yön verecek girişimciler ve ufuk açan konuşmacılar İnovasyon Alanı'nda
Fuar kapsamında, İstanbul Sağlık Endüstrisi Kümelenmesi (İSEK) iş birliği ile 6. salonda özel bir İnovasyon Alanı oluşturuldu. Sağlık alanındaki yenilikçi ve yaratıcı projeleri olan, ürünlerini uluslararası pazarlara taşımayı hedefleyen, yerli ürünlerini dinamik bir ortamda tanıtmak isteyen girişimcilerin ve start-up firmaların bulunduğu bu alanda alanında uzman konuşmacılar tarafından çok özel sunum ve paneller de gerçekleşiyor.
 
Açılış gününden itibaren fuara yoğun bir ilgi olduğunu belirten Reed Tüyap Genel Müdürü Berkan Öner Expomed Eurasia Fuarı hakkında şunları söyledi: "30'uncusunu düzenlemenin gururunu yaşadığımız Expomed Eurasia Fuarı, medikal alanında Türkiye'de kesintisiz olarak düzenlenen tek ihtisas fuarıdır. Türkiye'deki medikal endüstrisini uluslararası bir pazarda geniş bir coğrafyaya bu fuar vesilesiyle tanıtmış oluyoruz. Zira Türkiye, Avrasya coğrafyasındaki ülkeler için önemli bir ürün ve hizmet sağlayıcı konumunda ve bu sebeple, bu yıl da daha önceki senelerde olduğu gibi Balkan ülkeleri, Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Batı ve Orta Asya ülkeleri, Kafkas ülkeleri, Orta Doğu ülkeleri ve Kuzey Afrika ülkeleri başta olmak üzere uluslararası ziyaretçilerin de yoğun ilgisi olduğunu görüyoruz. Expomed, yeni iş ilişkileri ve fırsatları oluşturmak bakımından önemli bir uluslararası iş platformu olmasının yanında fuar süresince düzenlenen bilimsel panel ve sunumlarıyla da fuar ziyaretçilerini medikal alandaki son gelişmeler hakkında bilgilendirmiş oluyoruz. 4. defa hibrit formatta düzenlediğimiz Expomed Eurasia süresince katılımcı firmalar ve fuar ziyaretçileri hem fuar alanında hem de online iş ağı platformu Business Connect Programı üzerinden bir araya geliyor. Tüm bu çabalarımız neticesinde Türkiye medikal endüstrisinin global boyutta tanınırlığının artmasına aracılık etmenin mutluluğunu yaşıyoruz."
Expomed sektörel katkılarının yanında sosyal bir amaca da hizmet ediyor. Deprem sonrasında düzenlenen bütün Tüyap fuarlarında olduğu gibi Expomed Eurasia süresince fuar giriş biletlerinden ve otoparklardan elde edilecek gelir, deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza aktarılacak.
Fuarı ziyaret etmek isteyen sektör profesyonelleri online biletlerini www.expomedistanbul.com adresinden satın alabilirler.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yılı kapsamında, 14 Mart’ta Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın ev sahipliğinde özel bir etkinlik düzenlendi. Çanakkale Şavaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın yanı sıra Tarihi Yarımada ebedi boya sponsoru Filli Boya'nın yönetici, çalışan, boya ustası ve bayilerinin de katıldığı program, Çanakkale’nin simgesi Dur Yolcu Anıtı ile gazi köylerdeki restorasyon, güzelleştirme ve boya çalışmalarının anlatıldığı toplantıyla başladı. Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi ve şehitliklerin rehber eşliğinde gezilmesiyle sona erdi.
 
Dur Yolcu Anıtı için özel üretilen boyayla yenilendi
 
Toplantıda, Çanakkale’nin simgesi Dur Yolcu Anıtı için gece gündüz parlayacak dayanımı yüksek özel boya üretildiği açıklandı. İki aylık adanmış bir Ar-Ge çalışmasının sonucunda, Filli Boya’nın uzman ekibi tarafından özel bir boya reçetesi geliştirildi. Standart boyalardan farklı olarak, kısa sürede kimyasal reaksiyona girerek 4-5 milimetre kalınlığındaki uygulamalarda bile kürlenerek 2-3 saat içinde kullanıma açılabiliyor. Her türlü hava şartında Anıt’ın defalarca yenilenmesine imkan veren boya, rengini değiştirmeden daha görünür hale gelmesini sağlıyor.
 
Tarihi Alan, Filli Boya desteğiyle sonsuza kadar güzel ve bakımlı kalacak
 
Filli Boya, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı ile yaptığı protokol kapsamında, Tarihi Alan'da bulunan yapıların tadilat, bakım ve onarımı için ihtiyaç duyulan boya grubu ve türevi malzemeleri temin ediyor. Bu kapsamda, Kilitbahir Köyü'nde 247, Seddülbahir Köyü’nde ise 88 bina olmak üzere yaklaşık olarak 100 bin metrekare alan boyandı. Aralarında Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, Hilal-i Ahmer, Mehmetçik Deniz Feneri ve Kabatepe Günübirlik Kamp Alanı’nın bulunduğu kamu yapıları için yaklaşık 20 bin metrekare iç ve dış cephe boyası temin edildi.
 
Önümüzdeki süreçte çalışmalar Behramlı, Küçükanafarta ve Büyükanafarta köylerine uzanacak. Filli Boya, ebedi destekçi olduğundan, başta gazi köyler ve Dur Yolcu Anıtı olmak üzere, Tarihi Alan’daki tüm yapıların, sonsuza kadar güzel ve bakımlı kalmasına katkıda bulunmaya devam edecek.
 
“Coğrafya kaderse eğer, Anadolu nimettir ve Çanakkale ruhu rehberimizdir”
 
Toplantıda söz alan Filli Boya Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu “Asrın felaketi karşısında on binlerce canımızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşasak da bu acılara ve kayıplarımıza rağmen vatandaşlarımızın Çanakkale ruhu ve bilinciyle birbirimize sarılarak yaralarımızı sarmak için seferber olması, bu dönemde en büyük tesellimiz oldu.
2019’da başlattığımız ve Zafere Selam adını verdiğimiz projeyle, geleceği aydınlatmak için geçmişe ışık tutan özel bir çalışmaya daha imza attık. Bu proje bizim için bir sponsorluktan çok daha fazlasını ifade ediyor. Çanakkale için yaptığımız ve yapacağımız her şeyi, tarihsel sorumluluğumuzun bir gereği olarak aklımızı, gönlümüzü, ruhumuzu ve uzmanlığımızı koyduğumuz bir görev olarak görüyoruz. İstiyoruz ki Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından buraya gelenler, ortak bir amaç etrafında kenetlenmenin ruhunu hissetsin, bu ilhamı yanında götürsün, kendi geleceğine rehber etsin” diye konuştu.
 
“Bu ülkenin dününe, bugününe ve yarınına sahip çıkmayı, boynumuzun borcu olarak kabul ediyoruz” diyen Tayfun Küçükoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Çünkü ülkemizin geleceğine yürekten inanıyoruz. Çok güçlü bir gelecek inşa edebileceğimizi biliyoruz. Cumhuriyetimizin 100 yılından aldığımız ilhamla gelecek 100 yıla ışık tutacağız. Zafere Selam projesi altında, çok güçlü hazırlıklarla her sene hedefimizi ve Çanakkale Ruhuna olan saygımızı daha da artırarak çalışmaya devam edeceğiz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
‘Sev, yarat, paylaş’ mottosuyla yarattığı ekosistemin güç birliği içinde büyüdüğü çalışma alanı deneyimleri tasarlayan Kolektif House, dayanışma odaklı projelerini #KolektifYarın platform çatısında birleştiriyor. İlk etapta web sitesinde hayata geçen afet dayanışma duyuru destek sayfasında, 6 Şubat’ta meydana gelen depremden etkilenenlerin önümüzdeki dönem ihtiyaçları için sunulan gönüllü destekler bir arada listeleniyor.
2015 yılında bir komünite yaratarak, paydaşlarının birlikte daha güçlü büyüyebileceği çalışma alanı deneyimleri oluşturmak için ‘Sev, yarat, paylaş’ mottosuyla yola çıkan Kolektif House, dayanışma odaklı tüm projelerini artık #KolektifYarın çatısı altında topluyor. Kolektif House’un web sitesi üzerinde hayata geçirilen #KolektifYarın platformunda, ilk etapta 6 Şubat’ta gerçekleşen depremlerden etkilenenlerin önümüzdeki dönem ihtiyaçlarına gönüllü destekler sunmak isteyen ekosistem paydaşlarını birleştirmek amacıyla afet dayanışma duyuru sayfası oluşturuldu. Kolektif üyelerinin ve ekosistem network ağının gönüllü desteklerinin listelendiği sayfada afetzedelerin yarınına destek olmak için istihdamdan barınmaya, psikolojik destekten iş geliştirme ve teknoloji çözümlerine kadar, gönüllüler tarafından pek çok farklı kategoride destek duyurularına yer veriliyor.
“Komünitenin birleştirici ve dönüştürücü gününe inanıyoruz”
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Kolektif House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur, şunları söyledi: "Yola çıktığımız günden bu yana her konuda sürdürülebilirlik bilinciyle hareket ederken, komünitenin birleştirici ve dönüştürücü gücüne inanıyoruz. Bugüne kadar Marmaris yangınlarında bölgedeki ihtiyaç sahiplerine destek sağlanmanın yanı sıra hayata geçirdiğimiz ‘Kolektif Efor’ hareketiyle elektronik eşyaların ileri dönüşümüne kadar pek çok çalışmada ekosistemimizle dayanışma içinde hareket ettik. Bugün, yaşadığımız afet sonrası, önümüzdeki iyileşme döneminin birlikte yürümemiz gereken uzun bir yol olduğu bilinciyle birçok farklı sektörden üyelerimizin yer aldığı komünitemizin ve ekosistemdeki geniş network ağımızın etki alanını sürdürülebilir bir faydaya dönüştürmek için adım attık. Artık yarınlar için dayanışma ile bir araya gelerek ‘birlikte güçlüyüz’ diyeceğimiz; sosyal faydayı, umudu ve iyiliği sürdürülebilir bir şekilde büyütmeyi amaçladığımız tüm projelerimizde #KolektifYarın diyeceğiz. Birçok farklı sektörde hizmet sunan üyelerimizin yanı sıra erişim sağlayabildiğimiz geniş network ağımızın etki alanının verdiği güçle tek bir platform üzerinden fayda yaratmayı ve dayanışmaya teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Yarınlara umut olmak isteyen herkesi platformumuza davet ediyoruz.”
“İyiliği çoğaltmaya devam edeceğiz”
Bu kapsamda ilk adım olarak Kolektif House web sitesinde afet dayanışma duyuru sayfasını hayata geçirdiklerini ve yine #KolektifYarın çatısı altında başlatılan dayanışma temalı komünite etkinliklerini sürdüreceklerini ifade eden Ahmet Onur, sözlerine şöyle devam etti: “Afetten etkilenenlerin önümüzdeki dönem ihtiyaçları için sunulan farklı kategorilerdeki gönüllü desteklerini bir arada listeleyerek kolayca ulaşılabilir kılmak vedijital mecralarımızda da duyuru desteğiyle erişimini artırmak istiyoruz. Yaşadığımız bu zorlu süreci aşmada dayanışmanın iyileştirici gücüne inanıyoruz. Ayrıca, platform içerisinde destek duyuru ilanı başvurusu yanında yer verdiğimiz marka iş birliği/proje fikirleri iletişim alanı ile de sosyal fayda odaklı proje fikirlerine kapılarımızı açacağız. Yaralarımızı hep birlikte sardıktan sonra dünyamıza iyi gelecek, dayanışma odaklı tüm projelerimizi #KolektifYarın platformu çatısı altında hayata geçirmeye ve iyiliği çoğaltmaya devam edeceğiz.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine alan Signify, enerji verimliliği sağlayan çevre dostu dış mekân aydınlatmalarıyla doğal afetler de dahil acil durumlarda kesintisiz bir aydınlatma vaat ediyor.
 
Yenilikçi güneş enerjisi ile çalışan Philips solar aydınlatma ürünleri; güneş ışığının hareketlerine göre kendini konumlandırıp maksimum şarj depolayabilen güneş panelleri, Philips LED ve pil alt sistemlerini içeriyor. Gün boyunca güneş ışığı depolayan Philips solar, güneş almasa dahi art arda üç gece boyunca aydınlatma sağlayabiliyor. Afet zamanlarında kolay kurulumuyla dikkat çeken Solar Yol Aydınlatması ve Profesyonel Solar Yol Aydınlatması, özellikle acil toplanma ve çadır bölgeleri gibi altyapının olumsuz etkilendiği büyük alanlarda kullanılabiliyor. Her iki ürün de güneş enerjisiyle çalışırken, 1-3 gün arasında değişen aydınlatma özelliğiyle dikkat çekiyor.
 
Philips’in dış mekân aydınlatma armatürü ailesinde konumlanan solar ürünleri, “Maximum Power Point Tracker (MPPT)” teknolojisi sayesinde kısa sürede pil şarjı ve daha yüksek güç depolama imkânı sağlıyor. Bu özelliği sayesinde kısa kış günlerinde, az güneş alan bölgelerde dahi yüksek oranda verim almaya olanak tanırken ürünlerin kullanım ömrünü anlamlı bir oranda uzatıyor.
 
Afet zamanlarında “aydınlatma” hayati öneme sahip…
 
Özellikle afet zamanlarında aydınlatmanın hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Signify Türkiye Genel Müdürü Saner Kırık, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Ülkemizin topraklarında zaman zaman büyük yıkımlara sebebiyet veren depremlere her yıl 1-7 Mart tarihleri arasındaki ‘Deprem Haftası’ ile dikkat çekiliyor. Son yaşanan ve 11 ilimizi etkileyen deprem felaketinde 13,5 milyon nüfusun büyük bölümü depremden doğrudan zarar gördü. Bölgeler ilk günlerde elektriksiz dolayısıyla ışıksız kaldı, arama kurtarma çalışmaları bu sebeple zor anlar yaşadı. Depremden etkilenen alanlarda ciddi bir aydınlatma ihtiyacı doğduğuna hepimiz şahit olduk. Signify olarak, tamamen güneş enerjisiyle çalışan, enerji verimliliği sağlayan ve çevre dostu olan Philips Solar Aydınlatma ürünlerimiz bu dönemde deprem bölgelerindeki arama kurtarma ekiplerine hayati katkı sağladı. Bu konuda üzerimize önemli görevler düşüyor. Elektrik altyapısının çöktüğü bu gibi felaketlerde hem toplanma alanlarının hem de çadır alanları gibi daha büyük bölgelerin ışıklandırılmasında kullanılabilen Solar ürünlerimizle deprem bölgelerindeki yardım çalışmalarını sürdürecek ve buradaki ihtiyaçları da göz önünde bulundurarak solar ürünlerimizi geliştirmeye devam edeceğiz”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Merhum Şevket Sabancı ve ailesi tarafından 2000 yılında kurulan, Türkiye'nin lider yatırım şirketlerinden biri olan Esas Holding, topluma geri verme vizyonuyla hayata geçirdiği sosyal fayda odaklı yatırım birimi Esas Sosyal ile 2015 yılından bu yana gençlik ve istihdam alanında sürdürülebilir ve ölçülebilir etki yaratıyor.
Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık misyonu etrafında özel sektör, sivil toplum kuruluşları, iş insanları, yöneticiler ve gençleri bir araya getiren iş birliği modeli ile gençlere fırsat eşitliği sağlayan Esas Sosyal, hayata geçirdiği sosyal yatırım programları ile ülke kalkınmasına katkı sağlamayı amaçlıyor.
Esas Sosyal'in liderliğini üstlenen, aynı zamanda kadın girişimciliği alanında da öncü çalışmalarda yer alan Emine Sabancı Kamışlı; Fast Company Dergisi tarafından gerçekleştirilen ve global bir jüri tarafından değerlendirilen "Sürdürülebilirlik Liderleri 50" listesinde üst üste 3 yıldır ön sıralarda yer alıyor.
Türkiye'den ve çeşitli ülkelerden yönetici ve uzmanların yer aldığı jürinin yaptığı değerlendirme sonucu bu yıl 50 lider arasında 10. sırada yer alan Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı, "Esas Holding olarak işimizin her alanında sürdürülebilirliğe önem veriyoruz. Holding olarak attığımız her adımda bir iz bırakmak, yol gösterici olmak bizim için çok değerli. Sosyal yatırım birimimiz Esas Sosyal'in liderliğini de bu anlayışla sürdürüyor ve her geçen gün gençlerimizi fırsat eşitliği ile buluşturmak için çalışıyoruz. Gençlere sivil toplum sektörünü keşfetme imkânı sunarken aynı zamanda STK'lara da nitelikli iş gücü sağlıyoruz. Amacımız ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunmak. Geçtiğimiz günlerde 11 ilimizi etkileyen ve hepimizi derin bir üzüntüye boğan elim bir deprem felaketi yaşadık. Hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara ise acil şifa diliyorum. Depremin akabinde biz de üstümüze düşeni yapmak için hemen kollarımızı sıvadık. Kurumsal ve bireysel olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, ilk günden bu yana ekosistemimizin her bir üyesiyle kurduğumuz kuvvetli bağ sayesinde desteğimizin sürdürülebilir olmasını sağlıyoruz. Böylesine elim bir olayda önemli olanın uzun vadeye yayılan ve hayatı kolaylaştırmayı amaçlayan desteklerde bulunmak olduğunu düşünerek aksiyon alıyoruz. Esas Sosyal bünyesinde hayata geçirdiğimiz programlarımızda gençleri sivil toplum sektörüyle tanıştırırken, sosyal sorumluluk bilinçlerini de geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu zor günlerde gerek katılımcılarımız gerekse mezunlarımızın çalıştıkları STK'larda gönüllü olduklarını, aynı zamanda çalıştıkları kurumları da destek olmaları için STK'lara yönlendirdiklerine şahit olduk. Onlarla gurur duyuyoruz. Bu sosyal sorumluluğun ötesinde bir dayanışma örneğidir. Hayatın her alanında sürdürülebilir olunduğunda kurulan düzen çok daha sağlam olacaktır. Ülkemizin sorunlarına kalıcı çözümler üretmeye, sosyal fayda yaratmaya devam edeceğiz. Bu çalışmalarımızın değerli jüri tarafından değerlendirilmesi ve takdir edilmesi çok gurur verici… El ele vererek daha iyisini yapacağız" dedi

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Yüksek enflasyonla birlikte geçen yıldan bu yana herkesin gündeminde olan yüksek kira fiyatları, yaşanan deprem felaketiyle birlikte tırmanışa geçti. Kira zamlarıyla ilgili Şikayetvar’a ulaşan şikayetlerde ciddi oranda artış yaşanırken, yüzlerce kiracı taleplerini Şikayetvar üzerinden duyurdu. Fahiş kira zamları, en çok şikayet edilen konu olurken ev sahiplerinin hukuksuz davranışları ve tehditleri ve yıl içerisinde birden çok zam talebi en çok şikayet edilen diğer konular arasında yer aldı.

Geçtiğimiz yıl yüksek enflasyon nedeniyle alevlenen fahiş kira bedelleri, yaşanan depremin ardından vatandaşların en çok dile getirdiği sorunlardan biri oldu. Felaketin yaraları sarılmaya devam edilirken, depremzede vatandaşlar kendilerine yeniden hayat kurmak için çevre illere yöneldi. Depremzedelerin zorunlu olarak göç ettiği illerde bazı fırsatçı ev sahipleri satılık ve kiralık konutlara yüksek miktarda zam yaptı. Öte yandan geçen yıldan bu yana devam eden yüksek enflasyonun tetiklediği kira artışlarıysa tırmanışını sürdürüyor. Tüketiciler ile markalar arasında çözüm köprüsü görevini üstlenen Şikayetvar’a konuyla ilgili taleplerini ileten vatandaşlar, yetkililerin bir an önce gerekli yaptırımları uygulamalarını ve kira zamlarının yeniden düzenlemesini istiyor.

Türkiye’nin dört bir yanından kira zamlarıyla ilgili çözüm platformu Şikayetvar’a ulaşan bazı şikayetleri sizin için derledik:

Ne zaman biri çıkıp şu ev sahiplerine dur artık diyecek?
Depremden etkilenenler başka illere tahliye edildikten sonra depremzedelerin komşu şehirlere gelişlerini fırsat bilip kirası 5.000 TL olan ev, 8.000 TL - 10.000 TL verildi. Gerekli yerlere şikayet edildi. Ne zaman biri çıkıp şu ev sahiplerine dur artık diyecek?

Deprem sonrası kiram 900 TL’den 3.500 TL’ye çıktı
Ev sahibi 900 TL olan kiramı depremden sonra göç nedeniyle 3.500 TL yaptı. Bu konuyla acilen ilgilenilmesi gerekiyor. 2,5 kat zam olması hak değildir. Devletin yüzde 25 sınırına kimse uymuyor. Buna uymayanlara cezai işlem uygulanmasını ve caydırıcı cezalar getirilmesini istiyorum.

Mersin’de kiralar İstanbul’u geçti
Mersin'de deprem sonrası göçün artmasından dolayı inanılmaz fahiş fiyatlar uygulanmakta olup kira fiyatları neredeyse İstanbul'u geçmiş durumda. Utanç tablosu. Bunun bir kriteri ve dayanağı olmalı. Denetim söz konusu değil ve acilen Mersin'de bu konuyla alakalı bir devletin soruşturma açması gerekiyor.

Ev işlerine gidiyorum, 4.000 TL kirayı nasıl vereyim?
2019’dan beri aynı evde kiracıyım. Ev sahibim 1.100 TL’ye oturduğum evi 1.500 TL yaptı, sesimi çıkarmadım. Aynı sene içinde tekrar arayıp 4.000 TL vereceksin diyor. Tek başıma ev işlerine giderek geçimimi zar zor sağlıyorum. Ya çıkacaksın ya da 4.000 TL vereceksin diyor. Lütfen yardımcı olun.

3.000 TL’lik kiram, 9.000 TL oldu
Ev sahibimin fahiş kira artışı yapmak istiyor. Artık devlet tarafından dur denilmeli. 3.000 TL kiram var. 2 yıldır oturuyorum bu ay yeni kira zammı yapılması gerekiyor. Yasal hakkı yüzde 25 olmasına gereken kira 3.750 TL. Hadi diyelim piyasanın durumu nedeniyle 5000 TL olsun. Ev sahibimin istediği kira bedeli 9000 TL… Ne yapabilirim?

Antalya’da 1+1 evler 10.000 TL’den başlıyor
Antalya'dan yazıyorum. Kiralar çok yüksek. Buna bir çözüm bulunmasını istiyorum. 2 buçuk sene önce taşındım ve ev satılıyor. Ev bakıyorum. Asgari maaş 8.500 TL iken 1+1 evler 10.000 TL’den başlıyor. Kiralara bir yaptırım getirilmeli.

Bodrum’da 14 aylık kirayı peşin istiyorlar
Bodrum genelinde görüştüğüm emlakçılar birçok ev için mayıs ya da marta kadar evi kiralayabileceğimi söyleyerek bir yıllık kira peşin ve 2 kira bedeli depozito istiyorlar. Yani 14 aylık kirayı peşin ödememi istiyorlar. Dışarıdan Bodrum’a çalışmak için gelen birçok insan olduğunu tahmin ediyorum ve kiraların fahiş fiyatlardan olmasına müdahale edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Millet sokaklarda mı yaşamını sürdürecek?
Ankara'da yaşıyorum. Kiralar gitgide yükseliyor. Asgari ücret 8.000 TL, kiralar 5.000 TL’den başlıyor. O da müstakil, rutubetli evler. Bu millet sokaklarda mı yaşamını sürdürecek? Ev sahibim iki ay süre verdi. Kira fiyatları diz boyu ne yapacağımı bilmiyorum, artık çözüm bulunsun asgari ücret alan bir kişi, 5.000 TL kira nasıl ödeyebilir? Biz insanlar yemek yemiyor muyuz, ihtiyaçlarımız yok mu? Çocuğumuz çoluğumuz yok mu? Nasıl yaşam süreceğiz? Lütfen bir an önce yardımcı olun.

20 gün önce 4.000 TL olan kiralar, şu an 11.000 TL
Bağcılar’da oturuyorum. Ev sahibi binanın 43 yıllık olması nedeniyle evi satacağını söyledi, bu sebeple taşınmak durumundayım. Bölge olarak yüksek kiralar olduğu için İstanbul'dan uzak bölge olarak Arnavutköy'e taşınmak istedim, İstanbul Arnavutköy ilçesinde 20 gün önce 4.000 TL olan kiraları şu an 11.000 TL'ye kadar çıkardılar ve taşınamıyorum çok zor durumdayız. kiralar çok yüksek!

1 ay boyunca ne yiyip ne içelim?
Ben de bir kiracıyım. Yetkililerin buna bir dur demesi gerekiyor. Ev sahipleri almış başını gidiyor. Kafalarına göre zam yapıyorlar. Çok değil 1 yıl öncesi 1.000 TL'ye oturduğum ev şu an 4.500 TL. Asgari ücretle çalışan bir insan bu kirayı nasıl karşılasın? Daha da önemlisi 1 ay boyunca ne yiyip ne içelim? Yazık gerçekten, çok yazık. Bu kadar da olmaz! Lütfen bir an önce bir çare bulun.

Ev sahibim resmen tehdit ediyor
Antalya Kepez’de yaşıyorum. 3 yıldır aynı dairede oturuyorum. 1.250 TL olan kiramı, ev sahibi 7.500 TL yapmak istiyor. “Ya öde, ya çık” diyor. İlk girişte tahliye taahhütname imzalandı. Tarih var mı hatırlamıyorum. Resmen tehdit ediyor. Yüzde 600 zam olur mu buna dur diyecek kimse yok mu?

Gidip dışarıda çadır mı kurayım?
Samsun Atakum'daki dengesiz kira artışlarından çok şikayetçiyiz. Biz ne yapacağız? Her gün mahkeme kağıdı görmekten, her gün kiraya zam yapılmasından bıktık. Gidip dışarıda çadır mı kurayım, orada mı kalayım? Buna bir çözüm bulamayacak mısınız? Ben bu genç yaşımda evliliği mi düşüneceğim, kira artışını düşüneceğim, ev mi alacağım?

İnsaf, yüzde 300 kira zammı mı olur?
Fethiye'de ikamet ediyoruz 1.500 TL olan kiramızı bugün ev sahibi mayıs ayında 4.500 TL istediğini kabul etmezseniz başka bir ev bakabileceğimizi söyledi. İnsaf, yüzde 300 kira zammı mı olur bir de tehdit ediyor sizden memnunum ama bugün çıksanız 7.000'e veririm ben diyor. Hükümet yüzde 25 max zam demişti ne yapmamız lazım acil yardım lütfen 3 ay sonra bir de çocuğum olacak.

Sokaklarda mı yatalım?
Ev sahibim 4 bin olan kiramı 10 bin yapmak istiyor devletin verdiği yüzde 25'lik zam oranına uymuyor bana baskı yapıyor kiralık ev bulamıyoruz asgari ücretle çalışan bizler ne yapalım sokaklar da mı yatalım devletimizin bu kira işine el atmalıdır maaş belli artık ev kiraları bir maaşdan fazla oldu buna acil müdahale gerekiyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
2011 yılından beri Türkiye'nin en kapsamlı erken aşama girişimcilik programı olan Bu Gençlikte İŞ Var!'ı düzenleyen TÜSİAD, benim fikrim iş yapar! diyen 18-30 yaş arası tüm gençleri ekiplerini kurup “Dönüşümü Başlat! İş Fikri Yarışması”na katılmaya davet ediyor. 11 Nisan 2023 tarihine kadar açık olacak yarışmada, bu yıl genel kategorinin yanı sıra afet kaynaklı sorunların çözümüne yönelik iş fikirleri ayrı bir başlık altında değerlendirilecek.
 
TÜSİAD, Türkiye'nin küresel ölçekte güçlü ve rekabetçi bir girişimcilik ekosistemine kavuşması yönünde yürüttüğü kapsamlı çalışmalarla ülkenin genç potansiyeline yatırım yapmaya devam ediyor. 2011 yılından beri düzenlenen ve Türkiye'nin 81 ilinden başvuru alan TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Girişimcilik Programı, her sene on binlerce gencin hayatına dokunuyor. Bu yıl İş Bankası'nın ana sponsorluğunda gerçekleşecek programın ilk çağrı dönemi Dönüşümü Başlat! İş Fikri Yarışması ile başlıyor.
 
TÜSİAD, 2023 itibarıyla erken aşama girişimcileri fikir, şirketleşme ve büyüme aşamalarına göre özelleştirilmiş Dönüşümü Başlat!, Dönüşümü Hızlandır! ve Dönüşümü Sürdür! programları ile destekleyecek. İlk program kapsamında girişimciliğe adım atmak isteyen gençlere yönelik düzenlenen Dönüşümü Başlat! İş Fikri Yarışması'nın başvuruları 14 Mart itibariyle açıldı. 11 Nisan'a kadar açık olacak çağrı sürecine 18-30 yaşları arasında tüm gençler 2 ila 5 kişilik ekipler halinde başvurabilecek. Yapılacak değerlendirme sonucunda seçilen 50 ekibe TÜSİAD Dönüşümü Başlat! platformu üzerinden dijital eğitim ve mentorluk desteği sağlanacak. İş fikri yarışmasında genel başvuruların yanı sıra bu sene “afet kaynaklı sorunların çözümüne yönelik” yenilikçi fikirler ayrı bir başlık altında değerlendirilecek. Dereceye giren ekipler ise fikirlerini geliştirme sürecinde çeşitli ödül ve imkanlardan yararlanacak.
 
İş Bankası'nın ana sponsor, Anadolu Efes, BASF Türk, Destek Patent ve Mazars Denge'nin gümüş sponsor, Paribu Hub'ın ise bronz sponsor olarak desteklediği programın çağrı dönemlerini www.bugenclikteisvar.com internet sayfasından takip edebilir, daha ayrıntılı bilgiye programın sosyal medya hesaplarından ulaşabilirsiniz.

https://www.linkedin.com/company/17918160/
www.instagram.com/bugenclikteisvar
www.facebook.com/BuGenclikteIsVar
www.twitter.com/genclikteisvar
https://www.youtube.com/c/tusiadbugenclikteisvar
 
 
 
TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Girişimcilik Programı Hakkında
TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! gençlere ve erken aşama girişimcilere farkındalık, iş fikri, şirketleşme ve büyüme aşamalarına özel olarak kurgulanmış eğitim, mentorluk ve iş dünyası ile etkileşim desteği sağlayan kapsamlı bir girişimcilik programıdır. 2011 yılından beri düzenlenmekte olan TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!'a bugüne kadar Türkiye'nin 81 ilinden ve dünyanın 19 ülkesinden 25 bine yakın genç girişimci adayı başvuru yapmıştır. 100 bini aşkın genç ise program kapsamında düzenlenen farkındalık etkinliklerine katılmıştır. TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! gerek etki alanı gerekse girişimcilere sunduğu olanaklar bağlamında Türkiye'nin en kapsamlı erken aşama girişimcilik programı olarak öne çıkmaktadır. Zaman içinde girişimci reflekslerle yenilenen ve gençlerin ihtiyaçlarına göre kurgulanan TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!, eğitimde fırsat eşitliğini desteklemek amacıyla 2022 yılının ilk çeyreğinde dijital eğitim ve mentorluk platformu Dönüşümü Başlat!'ı girişimcilerin kullanımına sunmuştur.