Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dassault Systèmes'in (Euronext Paris: FR0014003TT8, DSY.PA) her yıl 3DEXPERIENCE Works ve SOLIDWORKS topluluğuna yönelik hayata geçirdiği 3DEXPERIENCE World 2023 etkinliği, 12-15 Şubat tarihlerinde Nashville, Tennessee'de gerçekleştirildi. Binlerce tasarımcı, mühendis, girişimci, üretici ve iş insanının bir araya geldiği etkinliğe, fiziksel ve çevrimiçi olmak üzere toplamda 10.000'den fazla kişi katıldı.
SOLIDWORKS ve 3DEXPERIENCE Works portföy çözümleri, bireylerin inovasyon ve iş yaratma üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. Bu çözümler, sağlıklı ve sürdürülebilir ekonomilere katkı sağlarken, dünyanın dört bir yanındaki yenilikçi fikirlerin de birlikte çalışmasına olanak sağlıyor. Bu sayede ortak amaçlar, hedefler ve vizyonlar bir araya geliyor. 3DEXPERIENCE World 2023 etkinliğinde ise, dört günlük yoğun bir program çerçevesinde, sürdürülebilir bir geleceği mümkün kılmak için duygu, yenilik ve yaratıcılık katılımcılarla buluşturuldu ve en son teknolojik gelişmeler mercek altına alındı.
3DEXPERIENCE World 2023 etkinliğinde bu sene; düşünce liderlerinden ilham verici konuşmalar, 320'den fazla teknik eğitim oturumu ve 30 buluşma oturumu sergilendi. Sertifikasyon fırsatları ve sürdürülebilir yeniliklerin sergilendiği ortak bir "oyun alanı" ise katılımcılara uzmanlardan öğrenme, becerilerini geliştirme, pekiştirme ve teknoloji ortaklarıyla bağlantı kurma olanağı sağladı. Etkinlik boyunca öne çıkanlar ise şu şekildeydi:
" Dünyanın ilk Wi-Fi görüntülü kapı zili Ring'in yaratıcısı ve kurucusu Jamie Siminoff ile bilim insanı, hayırsever ve eski profesyonel poker oyuncusu Liv Boeree'nin açılış konuşmaları
" Dassault Systèmes yöneticileri Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO Bernard Charlès; 3DEXPERIENCE Works Kıdemli Başkan Yardımcısı Gian Paolo Bassi, SOLIDWORKS AR-GE CEO ve Başkan Yardımcısı Manish Kumar, 3DEXPERIENCE WORKS Strateji ve İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Suchit Jain, gibi önemli isimlerden görüşler;
" Boston Scientific, e-Novia, Northern Industrial Manufacturing, Behlen Manufacturing, ExoSapien ve diğer müşteri hikayeleri;
" 2023'te yeni çıkan ürünlerin performansına ilişkin demolar ve tartışmalar;
" Student Model Mania mücadelesinin kazananları;
" Vanderbilt Üniversitesi ve Louisiana Tech Üniversitesi'nden yeniliklerin bulunduğu bir "eğitim bölgesi".
Bunlara ek olarak üç oturum ise müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılan Dassault Systèmes teknolojilerini vurgulayan temel alanlara odaklandı:
" "Sınırsız Simülasyon": Ürün geliştirme sürecine simülasyonun eklenmesini, tasarımcıların ve mühendislerin zorlukları ele alırken daha iyi kararlar vermesini ve optimum tasarımlara daha hızlı ulaşmasını sağlıyor. Bu oturumda PES ve Resemin'den uzmanlar da yer aldı.
" "Üretiminizi Geleceğe Taşıyın": Sektörün, büyüyen yetenek açığının ve bunun sonucunda ortaya çıkan işgücü eksikliğinin üstesinden nasıl gelebileceğini ve teknolojinin buna nasıl yardımcı olacağını ele alan oturumda American Manufacturing Renaissance, Behlen Manufacturing, Mavens of Manufacturing, MetalQuest Unlimited, Inc, Northern Industrial Manufacturing, Titans of CNC ve Todd White Metal Works'ten uzmanlar yer aldı.
" "Tasarımın Geleceği": Masaüstünde veya bulutta ürün geliştirme ve pazara sunma esnekliği sağlayan SOLIDWORKS tasarım ve iş birliği araçları hakkında güncel bilgilerin yer verildiği oturumda Boston Scientific, House of Design, Sealed Air, Storyteller Overland ve X Custom Engineering'den uzmanlar yer aldı.
Etkinlik hakkında açıklamalarda bulunan Dassault Systèmes 3DEXPERIENCE Works Kıdemli Başkan Yardımcısı Gian Paolo Bassi şunları söyledi: "Düşünceden yaratıma giden yolculuk, bir şeylerin nasıl olduğu yerine nasıl olabileceğini hayal etmekte özgür olduğumuzda başlar. Birlikte hayal etmemizi sağlayan araçlara sahip olduğumuzda, ilişkiler deneyimlere dönüşür. İş birliği ve yaratıcılık bir olur ve insanlığın ilerlemesini sağlayacak bir kıvılcım yaratır. Bu yılki 3DEXPERIENCE World, birlikte başarabileceğimiz her şeyi hayal etmekle ilgili. Fiziksel olarak ayrı kaldığımız iki yılın ardından, topluluğumuzun deneyimin gücüyle yeniden bağlantı kurabileceği, 3DEXPERIENCE platformunun gücünü keşfedebileceği ve daha sürdürülebilir bir gelecek yaratabileceği bir deneyim yarattık."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Günümüzde yaşanan afetler, işgücü piyasalarını, farklı şekillerde fakat derinden etkilemeye başladı. Afetler, insana verdiği fiziksel ve ruhsal zararların yanı sıra oluşturduğu büyük maddi hasarlarla işletmeleri ciddi şekilde sekteye uğratıyor. Bu nedenle afet tehdidi gerçekleşmeden bir plan oluşturmak büyük önem taşıyor.
Bir acil durumla başa çıkmak için en iyi zamanın, o afet gerçekleşmeden önceki zaman olduğunu, afet ve acil durum eylem planının iş yerinde meydana gelebilecek acil durumlarla nasıl başa çıkılacağının bilinmesini sağladığını belirten İnsan Kaynakları Meslek Derneği (İKMD), “Bir afet ve acil durum eylem planı yazıldıktan sonra uygulanmalı ve gerekirse geri bildirimlere, gelişmelere göre değiştirilmelidir. Tatbikatlar, acil durum hazırlığının önemli bir bileşenidir. İş dünyasına yönelik hazırladığımız 20 maddelik afet ve acil durum eylem planı hazırlama rehberi iş dünyasına yol gösterecektir” açıklamasında bulundu.
“Güçlü Dayanışma, Mesleki Gelişim” mottosu ile faaliyetlerini yürüten İKMD, acil durum yönetimi ve afet planlamasının yalnızca risk yönetimi ve güvenlik birimlerinin bir sorumluluğu olmadığının, aynı zamanda şirketlerin üst düzey yönetimlerini, insan kaynakları yönetimini, personel ve iş gücü planlamasını, eğitim ve yeniden yapılanma konularını da kapsaması gerektiğine dikkat çekti.
“İşletmenizin karşı karşıya olduğu riskleri belirleyin ve değerlendirin.”
İnsan Kaynakları Meslek Derneği Kurucu Başkanı, MAN Türkiye A.Ş. İnsan Kaynakları Direktörü Mustafa İskifoğlu, “Afet ve acil durum eylem planı, işletmelerin afetler sırasında izlemesi gereken bir dizi yönergedir. İyi hazırlanmış bir plan, işletmelerin acil bir durumda alacağı önlemlerin detaylarını belirlemekle kalmaz, aynı zamanda mümkünse felaketi önlemelerine, daha az hasarla süreci yönetmelerine ve afet sonrası normal operasyonlarına hızlıca dönmelerine yardımcı olur. Bu amaçla İnsan Kaynakları Meslek Derneği olarak Biruni Üniversitesi Mülkiyet Koruma ve Güvenlik Bölüm Başkanı Emre Aydın’ın danışmanlığında afet ve acil durum eylem plan hazırlama rehberini oluşturma ve iş dünyasıyla paylaşma kararı aldık” dedi.
“Pratik, uygulanabilir, herkes tarafından anlaşılır planlara ihtiyacımız var.”
İnsan Kaynakları Meslek Derneği İcra Kurulu Üyesi, Stratejik Yönetim Danışmanı Canan Duman ise, “Firmalar, bulundukları konumdaki deprem, sel, yangın gibi olası doğa kaynaklı ve hizmet verdikleri sektörde olası insan kaynaklı savaş, terör, siber saldırı gibi afet risklerini kabul etmelidir. Acil durum ve afetler, sadece meydana geldikten sonra müdahale gerektiren durumlar değildir. Afet ve acil durum öncesi risk yönetimi ne kadar iyi yapılırsa, kriz anında başa çıkabilmek o derece kolay olur. İşletmeler karşı karşıya oldukları riskleri belirlemeli ve değerlendirmelidir. ‘İşletmem hangi risklerle karşı karşıya? En zayıf ve savunmasız yönlerim neler? Hazırlanmak için ne yapabilirim? Bu risklerin etkisini nasıl azaltabilirim?’ gibi sorulara yanıt aramalı ve eyleme geçmelidir. Ne yazık ki birçok işletme, afetlere uygun şekilde hazırlanmama hatasına düşer ve maliyetli sonuçlara katlanmak zorunda kalır” açıklamasında bulundu.
İKMD, iş dünyasına yönelik hazırladığı “Afet ve acil durum eylem planı hazırlama rehberi”nin 20 maddelik içeriğini şu şekilde sıraladı.
İnsan Kaynakları Meslek Derneği Afet ve Acil Durum Eylem Planı Hazırlama Rehberi:
1. Firmalar bulundukları konumda olası doğa kaynaklı (deprem, sel, yangın vb.) ve hizmet verdikleri sektörde olası insan kaynaklı (savaş, terör, siber saldırı vb.) afet risklerini öngörmeli ve eylem planlarını söz konusu risklere göre hazırlamalıdır.
2. Afet ve acil durumlar, sadece meydana geldikten sonra müdahale gerektiren durumlar değildir. Bu yüzden tüm firmalar, afet öncesi, sırası ve sonrasını kapsayan bütünleşik afet yönetim sistemini uygulamalıdır.
3. Faaliyet gösterilen binalar, firmanın en önemli kalesidir. Firmalar binalarına güvenmek zorundadır. Firmalar binalarının yapısal tehlikelerinin (binanın temeli, kolonları, kirişleri vb.) farkında olmalıdır. Bu tehlikeleri ortadan kaldırmak için binalarının yapısal güçlendirmelerini gerçekleştirmeli; gerekirse binanın tekrar inşasını düşünmelidirler.
4. Firmalar, faaliyet gösterdikleri fiziksel alanda, hizmet verdikleri iş koluna tehdit oluşturabilecek yapısal olmayan tehlikeleri (dolaplar, dekoratif malzemeler, iş makineleri, sabit tesisatlar, ağır eşyalar vb.) belirlemeli ve sabitleme, düzenli kontrol sağlama gibi yöntemlerle tehlikeyi ortadan kaldırmalıdır.
5. Firmalar, olası yangınların önlenmesi için 26735 sayılı Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’e uygun önlemleri almalıdır.
6. Tüm firmalar bütün zehirli, yanıcı ve tehlikeli maddelerin SİYA (sınırla, izole et, yok et, ayır) kuralına bağlı olarak kapalı, dayanıklı kutular içinde muhafaza edilmesini sağlamalıdır.
7. Firmalar Doğal Afet Sigortalarını (DASK) yaptırmalı; ayrıca sigorta firmaları ile yaptıkları anlaşmaların içeriğine, firmanın bulunduğu coğrafyayı ve hizmet verdiği sektörü tehdit eden her türlü afet ve acil durum teminatlarını ekletmelidir.
8. Firmalar personelleri arasından, faaliyet gösterdikleri iş kolunun tehlike sınıfına göre; 28681 sayılı İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesinde yer alan söndürme ekibi, kurtarma ekibi, koruma ekibi ve ilk yardım ekibi oluşturmalı; bu ekip üyeleri düzenli eğitimler ile afet ve acil duruma hazır hale getirilmeli ve ekiplerin görev tanımları önceden yapılmalıdır.
9. Firmaya ait önemli evraklar mutlaka başka bir fiziki alanda yedeklenmelidir.
10. Firmada çalışan tüm personelin temel afet bilinci eğitimi alması sağlanmalıdır.
11. Firmalar gerçekleşebilecek afet ve acil durumların iş akışına ne derece etki edeceği konusunda araştırmalar yapmalı; kısa, orta ve uzun vadede iş sürekliliğinin sağlanması için olası etkiyi azaltmak yönünde potansiyel tehlikelerin azaltılması gibi eylemlerde bulunmalıdır.
12. Isıtma, havalandırma ve elektrik gibi sistemlerin düzenli kontrolleri yapılmalı ve afet anında nasıl kapatılacağı ilgili personele öğretilmelidir.
13. Afet sonrası çalışanların evlerine gidememe durumları düşünülerek, alternatif ulaşım imkanları ile ilgili gerekli tedbirler alınmalıdır.
14. Firmalar bulundukları fiziki alanda her oda, atölye, üretim alanı, ofis, depo gibi bölümler için en güvenli ve en riskli alanları belirlemelidir. Söz konusu alanlar kat krokileri üzerinde belirlenmeli ve uygun tahliye yollarını da gösterir krokiler tüm personelin görebileceği alanlara yerleştirilmelidir.
15. Firmalar tüm personelleri için afet ve acil durum anında davranış prosedürleri geliştirmelidir. Söz konusu prosedürler düzenli aralıklarla tüm firmanın katılımının sağlandığı afet ve acil durum tatbikatları ile desteklenmelidir. Koruma, kurtarma, söndürme ve ilk yardım ekiplerinin bilgi ve becerileri geliştirilerek en az 6 ayda bir tatbikatlar gerçekleştirilmelidir. Gerçekleştirilen afet ve acil durum tatbikatları değerlendirilmeli; gerekirse tüm personele tekrar eğitim verilmelidir.
16. İşe yeni başlayan tüm personele oryantasyon eğitimi içerisinde afet ve acil durum eylem planları konusunda da eğitim verilmelidir.
17. Firmalar, afet ve acil durum anında oluşabilecek olası haberleşme kesintilerini düşünerek, uydu telefonu ya da internet tabanlı haberleşme gibi ek tedbirler almalıdır.
18. Tüm firmalar güvenli toplanma alanlarını belirlemeli, söz konusu toplanma alanlarına acil durum konteynerleri kurulmalı, içerisine temel arama kurtarma malzemeleri ve koruyucu ekipmanlar (kazma, kürek, baret vb.), konserve gıda gibi dayanımı yüksek gıdalar, su ve ilk yardım malzemesi stoklanmalıdır. Ayrıca firmalar personel sayısını göz önünde bulundurarak, makul sayıda acil durum çantasını kullanıma hazır halde bulundurmalıdır.
19. Her firma, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 6. Maddesinde belirtildiği üzere iş yerinde tehlike sınıfına ve çalışan sayısına göre iş güvenliği uzmanı istihdam etmelidir. Kanuna ilave olarak her iş yeri bünyesinde bir afet yönetim uzmanı da istihdam edilmelidir.
20. Firmalar, hazırladıkları afet ve acil durum eylem planlarının tüm personel tarafından eğitim ve uygulamalar vasıtasıyla bilinmesini ve bu planların etkinliğinin arttırılarak sürdürebilir olmasını sağlamalıdır.
İKMD Hakkında:
“Güçlü Dayanışma, Mesleki Gelişim” sloganıyla ilk temsilciliğini İstanbul’da açan ve Türkiye genelinde 11 ilde genişlemeye devam edecek olan İKMD, iş hayatında önemli istihdam sağlayan kurumları ve insan kaynakları liderlerini temsil ediyor. Ankara merkezli olarak 2013’ten beri insan kaynakları alanında faaliyet gösteren İKMD, insan kaynakları mesleğini icra eden bireylerin ve tüm kurumların tek referans noktası olarak dayanışma içerisinde bulunabilecekleri bir üst yapı olmayı ve çalışma hayatına liderlik edebilecek çağdaş, güncel, katma değer yaratabilecek evrensel ve rekabetçi çözümlerin üretilmesini hedefliyor. Derneğin; büyük ölçekli ulusal ve uluslararası kurumsal üyelerinin yanında, İnsan Kaynakları mesleğini icra eden bireysel üyelikleri de bulunuyor. Derneğin bireysel ve kurumsal üyeleri 300’e yaklaşmış durumda.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Network ve Endpoint Security ürünleri için eXtended Detection and Response (XDR) teknolojisi sağlayan, WatchGuard'ın Unified Security Platform® (Bütünleşik Güvenlik Platformu) mimarisinin bir parçası olan kapsamlı ve kullanımı kolay XDR çözümü ThreatSync'in piyasaya sürüldüğünü duyurdu.
WatchGuard, yeni XDR çözümü ThreatSync'i duyurdu. WatchGuard ThreatSync, ürünler arası tespitleri merkezileştirmek ve tehditlere tek bir ekrandan otomatik yanıt vermeyi düzenlemek için kurumları XDR yetenekleriyle donatıyor. Siber güvenliği basitleştirirken, görünürlüğü artırıyor ve kurum genelinde tehditlere daha hızlı yanıt verilmesini sağlıyor. ThreatSync, WatchGuard'ın Bütünleşik Güvenlik Platformu’nun bir parçası olarak kapsamlı ve kullanımı kolay bir XDR çözümü sağlayıp ürünler arası tespitleri hızlandırıyor ve tehditlere tek bir ekrandan daha hızlı yanıt veriyor. Riski ve maliyeti azaltan ThreatSync, daha yüksek doğru tespit sağlıyor.
ThreatSync Riski ve Maliyeti Azaltıyor
Sürekli değişen siber güvenlik tehdit ortamında karmaşık ağların güvenliğini sağlamanın, birleşik görünürlük ve hızlı, entegre müdahale yetenekleri gerektireceğini söyleyen WatchGuard Technologies Ürün Müdürü Ricardo Arroyo, "ThreatSync, WatchGuard'ın konsolide araçları aracılığıyla iş ortaklarımızı ve müşterilerimizi gerçek XDR yetenekleriyle donatıyor. ThreatSync sadece siber güvenliği basitleştirmek ve daha etkili ve verimli çalışmalarını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda riski ve maliyeti de azaltıyor.” ifadelerinde bulundu.
MSP'ler için XDR, ekiplerin tek bir güvenlik platformundan bilgi paylaşmasını sağlayarak personel üzerindeki yükü azaltıyor. Aynı zamanda XDR, farklı güvenlik katmanlarını birleştirerek korumayı artırıyor ve sonuçları iyileştiriyor. WatchGuard'ın ThreatSync çözümünün temel özellikleri şunlardır:
Sıfır Yapılandırma: WatchGuard güvenlik ürünleri, kurulumu ve yönetimi kolay olmalarıyla bilinir. Lisanslamadan operasyonlara kadar, bu kolaylık verimliliği artırır ve şirketin güvenlik sunumunun her yönünü kolaylaştıran bir platform sağlama misyonuyla tamamen uyumludur. WatchGuard'ın Bütünleşik Güvenlik Platformu®’nun önemli bir bileşeni olan ThreatSync, tam entegre bir çapraz ürün platformu sağlayarak birden fazla nokta çözümünün şirket içinde yapılandırılması ve entegre edilmesiyle ilgili maliyetleri azaltır.
Kapsamlı Güvenlik: WatchGuard, ortamları, kullanıcıları ve cihazları korumak için birlikte çalışan eksiksiz bir güvenlik ürünleri ve hizmetleri portföyü sunar. ThreatSync, servis sağlayıcı uçtan uca güvenlik yönetimi için özel olarak tasarlanmış tek bir ekran aracılığıyla gerçek zamanlı olarak toplanan ve eyleme geçirilebilir içgörülere dönüştürülen çapraz tespitler sağlamak için WatchGuard'ın Ağ Güvenliği ve Uç Nokta Algılama ve Yanıtlama (EDR) yeteneklerinden yararlanır.
Bütünleşik Tehdit Görünürlüğü: ThreatSync, WatchGuard güvenlik yığınının tamamındaki tehdit verilerini, tek bir arayüzde otomatik olarak birleştirerek doğruluğu artırır ve algılamayı hızlandırır. ThreatSync, bilgisayarlar, sunucular ve güvenlik duvarlarındaki çapraz ürün tespitlerini tek bir ekranda toplar ve görüntüler, böylece yöneticilerin birden fazla konsolu öğrenme ve kullanma ihtiyacını ortadan kaldırır. Bu sayede güvenlik uzmanları birleştirilmiş bir kullanıcı deneyiminin keyfini çıkarırken, tespitlerle ilgili daha geniş bir olay bağlamı elde ederek gelişmiş tehditlere her zamankinden daha hızlı yanıt verebilir ve bunları durdurabilir.
Bütünleşik Tehdit Algılama: ThreatSync, tehdit aktörlerinin varlığını gösteren güvenlik yığınının farklı koruma katmanlarından gelen verileri ilişkilendirerek genişletilmiş algılama yetenekleri sağlar. ThreatSync, farklı WatchGuard güvenlik ürünlerinden izlenen etkinlikleri çapraz alan kullanarak ve ilişkilendirerek, uzlaşma göstergeleri (IoC'ler) olabilecek kötü niyetli senaryoları puanlar ve tespit eder. Bu, ortalama tespit süresini (MTTD) azaltırken etki, şiddet ve kapsamın genel olarak hızlı bir şekilde kontrol altına alınmasını sağlar.
Bütünleşik Tehdit Müdahale Düzenlemesi: Güvenlik uzmanları ve BT yöneticileri ihtiyaç duydukları bilgilere sahip olduklarında, cihaz fiziksel olarak mevcut olmasa bile hızlı bir şekilde yanıt vermek kolaydır. ThreatSync, kuruluşlar genelinde tehditleri daha basit ve daha hızlı bir süreçte etkisiz hale getirmek için otomatik yanıt eylemleri sağlayarak ortalama yanıt verme süresini (MTTR) ve riski azaltır, daha yüksek doğruluk sunar. Tüm bunlar, şirketin sektör lideri, merkezi güvenlik görünürlüğü ve MSP'ye özel yönetim arayüzü olan WatchGuard Cloud'dan yönetilir.
ThreatSync, tüm Firebox Total Security Suite (TSS) aboneliklerine ve WatchGuard EDR ve EPDR ürünlerine varsayılan olarak dahil edilen bir WatchGuard bütünleşik güvenlik özelliğidir. Ne kadar çok WatchGuard ürününe sahip olursanız, o kadar çok görünürlük ve genişletilmiş XDR özelliklerine erişim kazanırsınız. Sonuç olarak, iş ortakları ve müşteriler genişletilmiş korumadan yararlanacak ve MTTD (ortalama tespit süresi) ve MTTR'yi (ortalama yanıt süresi) azaltarak ve otomatikleştirerek güvenlik duruşunu iyileştirecektir. Bu da hem maliyet hem de operasyonel etkinlik açısından artan verimlilik anlamına geliyor.
Siber güvenlik uzmanları olarak, giderek büyüyen ve karmaşıklaşan bir tehdit yüzeyini korumakla görevli olduklarını belirten Advanced Network Systems’in Teknik Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Steve LaRose “Tehdit tespitini ve müdahalesini birleştirmek ve hızlandırmak için alanlar arası veri akışlarını ilişkilendiren bulut tabanlı bir çözüm arıyorduk. ThreatSync, zaten bildiğimiz ve güvendiğimiz WatchGuard Bütünleşik Güvenlik Platform mimarisi içinde bir XDR çözümü sunuyor ve müşterilerimize sunduğumuz güvenlik etkinliği ve verimlilik düzeyini yükseltmemize olanak tanıyor." dedi
WatchGuard'ın Bütünleşik Güvenlik Platformu (Unified Security Platform) ile ThreatSync'i kullanmak ve daha fazla bilgiye ulaşmak için buraya tıklayın.
WatchGuard Technologies, Inc. Hakkında
WatchGuard Technologies, bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lideridir. Bütünleşik Güvenlik Platformu, yönetilen hizmet sağlayıcıların iş ölçeklerini ve hızlarını artırırken aynı zamanda operasyonel verimliliği de artıran birinci sınıf güvenlik sunmaları için benzersiz bir şekilde tasarlanmıştır. Dünya çapında 250.000'den fazla müşteriyi korumak için 17.000’den fazla güvenlik satıcısı ve servis sağlayıcısı tarafından güvenilen şirketin ödüllü ürün ve hizmetleri, ağ güvenliği ve zekası, gelişmiş uç nokta koruması, çok faktörlü kimlik doğrulama ve güvenli Wi-Fi'yi kapsar.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin yeni nesil operatörü TurkNet yönetim ekibini yeni ve deneyimli isimlerle güçlendirmeye devam ediyor. Geçmişte DgPays, Mapfre Sigorta gibi kurumlarda yöneticilik yapan Merve Öney Barlas, 1 Şubat 2023 itibarıyla TurkNet Hukuk ve Uyumdan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CLCO) olarak yeni görevine başladı.
Merve Öney Barlas kimdir?
Saint Joseph Lisesi'nin ardından,?lisans eğitimini Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde sürdüren Merve Öney Barlas,?kariyerine uluslararası bir hukuk bürosu olan Dentons Hukuk Bürosu'nda başladı. Burada 4 yıla yakın çalışmasının ardından, yüksek lisans eğitimi için New York'a taşındı ve Columbia Law School'da Hukuk Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Ardından Washington D.C.'ye taşınarak Criterion Economics'te görev alan Barlas, eş zamanlı olarak New York Barosu sınavına hazırlandı. Türkiye'ye döndükten sonra sırasıyla Hergüner Bilgen?Üçer Avukatlık Ortaklığı'nda avukat olarak, Mapfre Sigorta ve son olarak da DgPays'de ise Chief Legal Officer pozisyonlarında görev aldı.
Halihazırda hem New York, hem de İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Merve Öney Barlas, yönetim kadrosundaki yeni görevinde TurkNet'e hukuk ve uyum alanındaki bilgi birikimi ve deneyimleriyle katkı sağlayacak.
TurkNet Hakkında
1996'da bağımsız bir yeni nesil telekom operatörü olarak, bireylerin ve kurumların iletişim ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan TurkNet; internet veri merkezi ve barındırma gibi hizmetler sunuyor. TurkNet'in yaygın ve yüksek kapasiteli ulusal veri omurgası, Türkiye'nin her bölgesine yüksek kalitede güvenli hizmet sunabilmek üzere tasarlandı. Yenilikçi ürünler sunmak için yerel, ulusal ve uluslararası bağlantılarını sürekli genişleten TurkNet, Türkiye'nin En Büyük 100 Bilişim Şirketi arasında yer alıyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
6 Şubat’ta yaşadığımız depremin acısını dindirmek için ilk günden itibaren kolları sıvayan Prontotour hem ayni hem de nakdi yardımlarla bölge insanının eski güzel günlerine dönmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Afet bölgesine destek olmaya devam edeceklerini belirten Prontotour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran, “Ülkemiz yaşadığı deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışıyor. Biz de şirket olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya gayret ediyoruz. Depremin etkilediği 11 şehrimiz tarihi, kültürü ve gastronomi ürünleriyle öne çıkan turizm açısından güçlü potansiyeli olan şehirler. Depremden pek çok işletme etkilendi. Tarihi yapılar, kilise, cami ve müzelerimiz yara aldı. Bölgeyle özdeşleşen restoran, pastane veya yerel üreticiler kayba uğradı. Tabii en büyük acımız yitirdiğimiz insanlarımız. Doğru kent planlaması, depreme dayanıklı binalar artık birinci gündem maddemiz. El birliğiyle tüm acıların üstesinden geleceğiz. Biz güçlü bir ülkeyiz” dedi.
“Yerel kalkınmayı desteklemeliyiz”
Deprem bölgesinde ekonominin yeniden düzene girmesi, morallerin yükselmesi için turizmin önemli roller üstlenebileceğini vurgulayan Onaran, şunları kaydetti: “Depremden etkilenen 11 şehrimizde hayatı yeniden eski dinamiklerine döndürebilmek, şehirlerin kültürel zenginliklerini yaşatmak, oradaki halkla sürekli irtibatlı olmak için turizm sektörüne büyük iş düşüyor. Turizm 56 alt sektörü besleyen bacasız bir sanayidir. Dolayısıyla turizmin tüm iş kollarını harekete geçirmesi toparlanmayı hızlandıracaktır. Yenileme çalışmaları için yapılacak planlamalarda kültürel mirasın korunmasına ayrıca önem verilmelidir. Yurt içi kültür turlarının o bölgedeki küçük işletmelerin, esnaf ve sanatkârların geçim kaynağı olduğunu unutmayalım. Yerel kalkınmayı desteklemek, bölge insanının istihdamına katkı sağlamak adına hayatın normal akışına girmesiyle kültür turlarının yeniden öneminin artacağını düşünüyorum. Bizler eskisinden daha sorumlu turizm yapmak ve deprem gerçeğini unutmadan, aklın ve bilimin yolunda ilerlemek zorundayız.”
Çocuklar için oyuncak otobüsü
Depremin ilk gününden itibaren afet bölgesinin ihtiyaçlarını karşılamak için seferber olan Prontotour, bölgeye başta doktor, uzman teknik personel olmak üzere pek çok insan kaynağı ve yardımın ulaşmasını sağladı. Depremden etkilenen şehirlere gıda, hijyen kiti, jeneratör, temizlik ürünleri gibi yardım kolileri gönderen Prontotour geçtiğimiz hafta da “Çocuklar hep gülsün!” sloganıyla oyuncak ve şekerleme yüklü bir otobüsü bölgeye göndermişti.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, Deprem Haftası sebebiyle önemli açıklamalar yaptı. Türk Ytong olarak uzun yıllardır afetlere dirençli kentler yaratılması gerektiğine dikkat çekmeye çalıştıklarını belirterek, “Ülkemizde ardı ardına yaşanan depremler bizi uzun zaman unutamayacağımız acılara sürükledi. Bilimin ışığından ayrılmadan bilinçli ve akılcı şekilde hareket etmemiz gerekiyor.” diyerek şöyle konuştu:
“Önce bölge ve şehir planlaması sonra yapı statiği ve fiziği açısından bilinçli hareket etmeliyiz. Daha sonra da malzeme açısından her türlü denetimle maksimum seviyede sıfır hata, sıfır tolerans anlayışıyla yapıların inşasının planlanması gerekiyor. Bu planlamaları yapmadan çok sağlıklı yapılar inşa etmenin mümkün olmadığını düşünüyorum.”
Türkiye’de dünyanın en kaliteli yapı malzemeleri üretiliyor
Fethi Hinginar, dünyadaki en kaliteli yapı malzemelerinin Türkiye’de üretildiğini sözlerine ekledi ve şunları söyledi: “Ülkemizdeki yapı malzemelerinin ihracatı Türkiye’nin toplam ihracatı içinde ikinci sırada yer alıyor. Yapı malzemesi konusunda sıkıntımız yok çünkü dünya standardına uygun malzemeyi üretim aşamasında denetleyerek üretiyoruz. Fakat denetimsiz yapılaşma ve denetimsiz malzeme kullanımının ne kadar büyük felaketlere yol açtığını maalesef ülkemizde de görüyoruz. Denetlenmeyen her şey kalitesiz yapılmaya mahkumdur. Denetleneceğini bilen herkes bu standartları bilerek ve bunlara uyarak çalışır. Bizim sıkıntımız projeden başlayan denetim mekanizmasının yeterince işletilememiş olması. Türkiye’de 1999 depreminden bu yana yapı denetiminde sadece beton kalitesi demir kalitesi denetleniyor diye bir alışkanlık var. İhtiyacımız olan şey denetim, denetim ve yine denetim. Bu sistemde gerçek denetim sistemini kurmadıkça böyle felaketler yaşamaya hazır olmalıyız.”
Denetimden geçen binalar ayakta
Fethi Hinginar, deprem bölgesinde standartlara uygun yapılan, iyi malzeme kullanılan ve denetimden geçen binaların ayakta sağlam bir şekilde durduğunun altını çizerek, “Standartlara uygun malzemeyi standartlara uygun şekilde müteahhitlere teslim ederseniz ve onların da standartlara uygun şekilde yerinde kullanmasını sağlarsanız, iyi mimarlık ve iyi mühendislik hizmeti almalarını zorunlu hale getirirseniz sağlam yapı elde edersiniz. Aslında temel tanımlar çok basit. Her aşamada bu denetimi aksatmadan uyguladığınız zaman önümüzde çok güzel örnekler var. Standarda uygun denetimi yapılmış binalar var, bu denetlemeden geçmiş yapıların ayakta kaldığını görüyoruz. Sistemi doğru işletirsek bir daha böylesi felaketlerle karşılaşmayız.” diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Rent Go’nun katılımcıları arasında yer aldığı ITB Berlin Turizm Fuarı, 7-9 Mart tarihleri arasında Almanya’da gerçekleştirilecek. Dünyanın her yerinden turizm sektörünün önde gelen temsilcilerinin buluştuğu fuarda Türkiye’nin Araç Kiralama Markası Rent Go, Salon 3.1’de, 106 numaralı standı ile yer alacak.
Yüzde yüz yerli sermayeli bir marka olan Rent Go, Türkiye’nin 21 ilinde, kendi yönettiği 59 kurumsal şubesi ile hizmet veriyor. Yaygın hizmet ağı ile, Türkiye’ye 123 ülkeden gelen ziyaretçilere de araç kiralama hizmeti vererek ülkemizin turizm potansiyelinin gelişimine de katkıda bulunuyor. Rent Go, bu yıl sonuna kadar 75 ofise ulaşmayı planlıyor.
Marketing Türkiye dergisi için PRAGMA araştırma şirketi tarafından, 130 araç kiralama şirketi arasında gerçekleştirilen ve Şubat 2022’de açıklanan “Araç Kiralama Sektör Araştırması”nda Rent Go, araç çeşitliliği, hijyen, güvenlik, konfor, işlem kolaylığı ve çalışan davranışları gibi kriterlerde % 98 müşteri memnuniyetiyle 130 firma arasında ilk 3’te yer alıyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
HUAWEI WATCH D, bilek tipi EKG ve ilk kez gerçek zamanlı her yerde kan basıncı izlemeyi mümkün kılarak, sağlık izlemenin rahatlığını tüketicilerin bileklerine getiriyor. HUAWEI WATCH D, tüketiciler için günlük sağlık izleme ve günlük takip arkadaşı olarak yeni bir seçenek. 2000 yılından bu yana akıllı saat teknolojisi gelişiyor. HUAWEI WATCH D'nin Türkiye'de piyasaya sürülmesiyle, sağlık yönetimi açısından daha da ileri giden özelliklerde bir atılım görüyor ve akıllı saatler yeni bir seviyeye taşınıyor.
Bilekteki sağlık asistanı, akıllı saat yazılımında önemli bir atılım
HUAWEI WATCH D sadece bir kan basıncı sensörü veya kalp atış hızı izleme cihazı değildir. Sağlık ölçümünün yanı sıra, bilimsel uyku izleme, tüm gün SpO2 izleme, cilt sıcaklığı algılama veya stres izleme gibi bir akıllı saatin tüm özelliklerini destekleyen ve 70'ten fazla egzersiz modu ile donatılmış tam işlevli bir akıllı saattir.
HUAWEI ayrıca, HUAWEI WATCH D kullanıcılarının artık egzersiz sonuçlarını HUAWEI Health uygulamasından son derece popüler egzersiz izleme uygulaması ve topluluğu olan Strava ile paylaşabileceklerini duyurmaktan mutluluk duyuyor. Veri paylaşımı etkinleştirildikten sonra kullanıcılar, HUAWEI akıllı saatleri tarafından toplanan verilerine Strava web sitesinden erişebilirler.
Kalbinizi anlayan profesyonel EKG özellikleri
HUAWEI WATCH D, EKG verilerini kaydetmeyi ve anında EKG raporları oluşturmayı destekleyen yüksek performanslı sensör modülü ile donatılmıştır. Ayrıca HUAWEI WATCH D, anormal bir kalp atış hızı tespit edilir edilmez kullanıcıya EKG ölçümleri yapmasını hatırlatan EKG izlemeyi de destekler.
Yenilikçi donanım, doğru kan basıncı ölçümü sağlar
Kan basıncı ölçümünün doğruluğu, geleneksel akıllı saatlerde bilek üzerindeki sıkılık ve takma pozisyonundan etkileniyor. HUAWEI WATCH D'nin yüksek çözünürlüklü basınç sensörü, geri besleme basınç kontrol devresi ve düşük akışlı hava yolu sayesinde, hassas basınç ölçüm sistemi en fazla ±3mmHg basınç ölçüm hassasiyetiyle kullanıcıların her zaman ve her yerde kan basıncını ölçmesine olanak tanır.
Akıllı mod ile birlikte, kullanıcıların sık sık şarj etmek zorunda kalmadan sürekli olarak saatlerini takıp kullanabilmelerini ve sağlıklarını kesintisiz izlemelerini sağlayan 7 günlük uzun pil ömrü sunar.
HUAWEI WATCH D, 2797 TL değerindeki hediye FreeBuds SE,extra kayış ve 1 yıl uzatılmış garanti ile birlikte HUAWEI Online Mağaza üzerinde 8.999 TL fiyatla satışa sunuluyor.
https://consumer.HUAWEI.com/tr/wearables/watch-d/buy/
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.