Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin öncü jean ve hazır giyim markası Mavi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde herkesi "Adım Eşitlik" isimli farkındalık hareketine katılmaya davet ediyor. Atılacak adımların sağlık ve sağduyu uygulaması Helpsteps üzerinden fırsat eşitsizliği yaşayan kadınları güçlendiren Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı'na (KEDV) bağışlanacağı kampanyada marka, toplumu harekete geçirme gücünü milyonlara yaymayı ve kadın-erkek eşitliğine dair farkındalığı artırmayı hedefliyor. Mavi ekosisteminden başlayarak büyüyecek kampanyada, ilk aşamada 1 milyar adım hedefleniyor.
"1 milyar adım için sahanın gücünü arkamıza alıyoruz"
Mavi CEO'su Cüneyt Yavuz'un projeyle ilgili şunları söyledi: "Mavi olarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, "Adım Eşitlik" farkındalık hareketini başlatıyoruz. Tüm dünyadaki 5 merkez ofisimiz ve 480 mağazamızdaki 6000'e yakın çalışanımızla, daha eşit bir dünya için 1 milyar adım atma ve Helpstep işbirliğiyle adımlarımızı KEDV'e bağışlama sözü verdik. Mağazalarımızda halihazırda her gün binlerce adım atan çalışma arkadaşlarımız, bu iddialı hedefe giderken sahanın gücünü arkamızda hissetmemizi sağlıyor. Dahası, bu upuzun yolu birlikte yürüyebileceğimiz milyonları da yanımıza davet ediyoruz. %60 kadın çalışan, %53 kadın yönetici oranı ve yönetim kurulunda %50 kadın temsiliyetiyle iş dünyasında fark yaratan bir marka olarak toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda kararlı adımlar atmaya devam edeceğiz."
Bağış miktarını ikiye katlayacak
Mavi çalışanlarıyla başlayan farkındalık hareketine müşterileri, paydaşları, iş ortakları başta olmak üzere tüm Mavi dostlarını dahil etmeyi planlayan marka, 3 ay boyunca atılacak adımlara karşılık gelen bağış miktarını ikiye katlama sözü veriyor. Bunun için tek yapılması gereken, Helpsteps uygulamasını indirip, Mavi davet kodunu girmek ya da işbirliği sekmesinden Mavi Adım Eşitlik Projesi'ni seçerek kampanyaya dahil olmak. Daha çok adım daha çok destek demek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
WWF'in iklim krizi ve doğa kayıplarına dikkat çekmek için 2007'den bu yana gerçekleştirdiği küresel etkinlik Dünya Saati, 22 Mart 2025 Cumartesi günü “Dünya için bir Saatini Ver” çağrısıyla düzenlenecek.
190'dan fazla ülkede milyonlarca insanın katılımıyla gerçekleşecek etkinlik kapsamında dünya genelinde anıtlar ve kurumlar 20.30 - 21.30 saatleri arasında ışıklarını kapatacak. Bireysel ve kurumsal katılımcılar da Dünya Saati sayfasından seçecekleri geleceğe zaman kazandıracak bir etkinlik ile dünya için bir saatlerini ayıracak.
Ülkemizde WWF-Türkiye'nin öncülük ettiği Dünya Saati kapsamında çok sayıda anıt, kurum, spor kulübü, üniversite, belediye ve kamu kuruluşu ışıklarını kapatarak ya da gezegenimiz için faydalı bir etkinlik ile geleceğimize umut ve ilham ışığı olma çağrısına kulak verecek.
WWF'in (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) çağrısıyla her yıl Mart ayında küresel katılımla düzenlenen Dünya Saati, bu yıl 22 Mart Cumartesi akşamı 20.30 - 21.30 saatleri arasında gerçekleşecek. Dünyanın dört bir yanındaki anıtlar ve kurumlar derinleşen doğa kayıpları konusunda farkındalık yaratmak için 20.30 - 21.30 saatleri arasında dış aydınlatmalarını kapatacak.
Ülkemizde WWF-Türkiye'nin (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) öncülük ettiği etkinlik kapsamında her yıl olduğu gibi anıtların, kurumların, statların ve evlerin ışıkları bir saatliğine kapatılacak. Bu yıl 19'uncusu düzenlenecek etkinlik kapsamında bireyler, Dünya Saati sayfasından seçecekleri ya da kendilerinin kurgulayacakları gezegen dostu etkinlikler ile Dünya Saati'ne katılabilecek.
Türkiye'de Panasonic Electric Works Türkiye ana sponsorluğunda düzenlenen Dünya Saati'nde bireyler ve kurumlar Mart ayı boyunca diledikleri gün ve saatte birer saatlerini ayırarak dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanla birlikte gezegenimizin geleceğine zaman kazandırabilecek. Bu yıl 22 Mart Dünya Su Günü ile aynı tarihe denk gelen Dünya Saati'nde, su temalı mesaj ve etkinlikler ile “Su için bir Saatini Ver” çağrısı da yapılacak.
Dünya Saati'nde, bir saatini vererek geleceğe zaman kazandırmak isteyenler için ilgi alanlarına göre seçim yapabilecekleri atıksız yemek; doğa sohbetleri; doğada spor; kıyafet, kitap, eşya takası; akarsuların yolculuğunu takip gibi çok sayıda öneri yer alıyor. “Dünya için bir saatimi ayırıyorum ve daha fazlasını yapmak istiyorum” diyenler için WWF-Türkiye'nin doğa koruma çalışmalarına destek olarak Dünya Saati Bağış Sertifikası alma seçeneği de bulunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Boyner Grup, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için hazırladığı yeni kampanyasında ‘Beni Unutma’ sloganıyla kadına yönelik şiddet konusunda farkındalığı artırmayı hedefliyor. Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, “Her yıl yüzlerce kadın hayatını kaybediyor. İsimleri bir süre haberlerde yer alsa da zamanla unutuluyor. Oysa unutmak, normalleşmeye kapı aralamak demek. Biz Boyner Grup olarak, kadına şiddete karşı duruşumuzu her zaman olduğu gibi en yüksek sesle yinelemek istiyoruz: Kadına şiddet son bulana dek; unutmak yok” ifadelerini kullandı.
2009 yılından bu yana 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde hayata geçirdiği çalışmalarla toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çeken Boyner Grup, bu yıl da güçlü bir kampanyaya imza attı. ‘Beni Unutma’ sloganıyla hazırlanan filmde, Türkiye’nin farklı bölgelerinden kadınlar, hiç tanımadıkları kadınların isimlerini farklı yerlere işliyor: Bir gazete sayfasında, bir afişte, bir okul defterinde, bir yorganın nakışında, bir taşın üzerine yazılmış isimlerde… Sezen Aksu’nun Beni Unutma şarkısının eşlik ettiği duygusal kareler, kadın cinayetlerinde hayatını kaybeden kadınların unutulmaması gerektiğini güçlü bir şekilde hatırlatıyor.
“Eşitlik için farkındalık yaratmayı sorumluluk olarak görüyoruz”
Kadınların maruz kaldığı sorunları yüksek sesle dile getiren kampanyalar gerçekleştirdiklerini belirten Ümit Boyner, şunları söyledi: “Boyner Grup’un DNA’sında eşitlik var ancak toplumsal cinsiyet eşitliği meselesini sadece kendi kapımızın önünü süpürerek halledemeyiz. Eşitlik bir kurum kültürünün ötesinde, tüm toplumun sorumluluğu. Bu yüzden biz Boyner Grup olarak, her yıl daha güçlü bir şekilde toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddet konusunda farkındalık yaratmayı görev biliyoruz.
“Unutmamak ve unutturmamak bu mücadelenin en önemli unsuru”
Kadına yönelik şiddet her yerde; evde, iş yerinde, sokakta, dijital dünyada… Şiddetin her türüne karşı mücadele etmek, kadınların görünürlüğünü artırmak ve adaletin sağlanmasını talep etmek hepimizin sorumluluğu. Oysa biz, kadın ve erkeğin insan haklarında, hukukun önünde, eğitim ve iş yaşamında eşit olduğu bir Türkiye’nin hayalini kuruyoruz. Sezen Aksu’nun Beni Unutma şarkısının bu filmde yer almasının bu yüzden özel bir anlamı var. Çünkü unutulmamak, hatırlamak ve hatırlatmak bu mücadelenin en önemli unsurlarından biri. Kadına yönelik şiddetin son bulması için sadece adalet istemek yetmez, aynı zamanda kaybedilen kadınların isimlerini yaşatmak, hikayelerini unutturmamak gerekir. Bu film, sadece bir anma değil, aynı zamanda toplumsal hafızayı canlı tutmak için bir çağrı. Unutulan her isim, gelecekte bir başka kadının şiddete maruz kalmasının nedeni.”
Boyner Grup, 8 Mart kampanyasıyla ulusal televizyon kanallarında, dijital platformlarda ve açık hava mecralarında geniş kitlelere ulaşarak farkındalığı artırmayı hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin yanı sıra Dünya çapında hayata geçirdiği seçkin ve zamansız gayrimenkul projeleriyle geleceği tasarlayan Bilgili Holding’in prestijli projelerinden The Fifth Miami, Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri (International Property Awards) tarafından “2024 ABD’nin En İyi Ofis Mimarisi” ödülünü kazandı. Bizzi + Bilgili ve Sumaida + Khurana ortaklığıyla geliştirilen, tasarımını dünyaca ünlü mimar Alberto Campo Baeza'nın yaptığı The Fifth Miami, sadelik, saflık ve zarafetin öne çıktığı özgün mimari görünümüyle modern ofis deneyimini yeniden tanımlıyor. Bilgili Holding’in uluslararası arenada yankı uyandıran projesi, tasarımıyla olduğu kadar nitelikleri ve kalitesiyle de ABD’de türünün ilk örneği olma özelliğini taşıyor.
Gayrimenkul geliştirme, yatırım, turizm ve küresel varlık yönetimi alanlarında Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden Bilgili Holding, öncülük ettiği güçlü gayrimenkul projeleriyle ABD dahil olmak üzere uluslararası arenada yankı uyandırmaya devam ediyor.
İkonik gayrimenkul projeleri geliştirme, rafine yasam kültürleri yaratma konusundaki tutkusu, essiz bilgi birikimi ve mükemmeliyetçi yaklaşımı ile öne çıkan Bilgili Holding, dünyanın dört bir yanından önemli yatırımcılar aracılığıyla yaratıp yönettiği fonlar, dünyaca ünlü markalarla yaptığı ortaklık ve iş birlikleriyle küresel arenada seçkin projelere hayat veriyor. Ticari ofis ve perakendeden lüks konaklama, konut ve karma kullanımlı projelere kadar geniş bir gayrimenkul portföyüne sahip olan Bilgili Holding, uluslararası gayrimenkul pazarındaki etkinliğini, prestijli bir ödülle daha da güçlendirdi.
Özgün mimari görünümüyle modern ofis deneyiminin yeniden tanımlıyor
Bilgili Holding’in ABD’deki prestijli projelerinden biri olan ve daha önce “Florida’nın En İyi Ofis Mimarisi” ödülünü kazanarak dikkatleri üzerine çeken The Fifth Miami, mimari başarısıyla önemli bir ödülün daha sahibi oldu. Bizzi + Bilgili ve Sumaida + Khurana ortaklığıyla geliştirilen ve mimari başarısıyla takdir toplayan The Fifth Miami, Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri (International Property Awards) tarafından “2024 ABD’nin En İyi Ofis Mimarisi” ödülünü kazandı. Dünyaca ünlü İspanyol mimar Alberto Campo Baeza tarafından tasarlanan proje, özgün mimari görünümü ve sahip olduğu özelliklerle modern ofis deneyimini yeni bir seviyeye taşıyor.
“Dünyaca ünlü markalarla birlikte seçkin projelere hayat veriyoruz”
Gerek Türkiye ve gerekse dünyada hayata geçirdikleri seçkin ve zamansız gayrimenkul projeleriyle geleceği tasarladıklarını belirten Bilgili Holding CEO’su Sinan Temo, şunları söyledi:
“Bilgili Holding olarak toplumlar için ekonomik, kültürel ve çevresel değerler yaratmanın yanında, gelecek kuşaklar için de sürdürülebilir değerlerin taşıyıcısı olma bilinciyle hareket ediyoruz. Ülkemizin yanı sıra yurt dışında da dünyaca ünlü markalarla iş birlikleri geliştirerek seçkin projelere hayat veriyoruz. Mimari niteliklerinin yanı sıra eşsiz işçilik ve kaliteyi bir arada sunan The Fifth Miami, Bizzi + Bilgili ve Sumaida + Khurana ortaklığıyla geliştirildiğimiz çok önemli bir ofis projesi. Dört markanın da vizyon ve yaklaşımına sahip olan bina, sanatsal değere ve üstün kaliteye sahip almanın yanında, aynı zamanda çevreye de değer katan bir proje niteliği taşıyor.
The Fifth Miami, Amerika’da türünün ilk örneğini oluşturuyor
Miami şehrinin ruhunu yansıttığına inandığımız bu proje, sade, düzenli, çok şeffaf ve aydınlık bir bina olarak tasarlandı. Projemiz, günümüz mimarlık dünyasının en büyük isimlerinden biri ve alanında sayısız ödülün sahibi Alberto Campo Baeza tarafından tasarlandı. The Fifth Miami için basit bir beyaz küple tasarıma başlayan mimar, bu saf, geometrik formu, değerli beyaz mermer, şeffaf cam ve temiz beyaz kontrplakla örtülmüş heykelsi bir mücevher kutusuna dönüştürdü. Ödüllü iç tasarımcılar Gabellini Sheppard, yönetici mimar Cube3 ve peyzaj tasarımcıları Urban Robot'un da katkılarıyla mükemmeli hedefleyen The Fifth Miami, bir ofisten daha fazlasını sunuyor. Yerel manzarayı kucaklayan ve insanların içinde çalışmayı dört gözle beklediği bir ortama sahip proje, modern ofis deneyiminin adeta yeniden tanımlıyor. Ayrıca olağanüstü zanaat ve kaliteye sahip yapısıyla da Amerika Birleşik Devletleri'nde türünün ilk örneğini oluşturuyor.
Sürdürülebilir ve sağlıklı bir çalışma ortamı olarak tasarlandı
Miami’deki canlı ve enerjik hayatın merkezinde 5. bölgede konumlanan projemiz, çalışanların üretkenliği yükseltmek ve ilham vermek amacıyla yüksek kalitede uyumlu bir ortam şeklinde tasarlandı. Her ofis katında tabandan tavana cam olan tasarımı sayesinde bol miktarda doğal ışık alan bina, okyanusun ve çevredeki alanın eşsiz manzarasına sahip. The Fifth Miami, sürdürülebilir ve sağlıklı bir çalışma ortamı yaratma taahhüdüyle LEED sertifika standartlarına göre tasarlandı. Yine çevre dostu malzemeler ve inşaat yöntemleri, yüksek enerji verimliliği, azaltılmış su tüketimi ve iyileştirilmiş hava kalitesiyle A+ sınıfı bir bina olarak inşa edildi.
Dolayısıyla bu denli özel niteliklere sahip bu projenin, ‘Florida’nın En İyi Ofis Mimarisi’ ödülünün ardından bu kez ‘ABD’nin En İyi Ofis Mimarisi’ ödülünü kazanması bizler için çok anlamlı, ancak şaşırtıcı değil diyebilirim. Bilgili Holding olarak küresel gayrimenkul pazarındaki etkinliğimizi, bu pazarın en önemli merkezlerinden biri konumundaki ABD, Miami’de bir kez daha gözler önüne seren bu projemizin, koleksiyonuna yeni ödüller eklemeye devam edeceğine inanıyorum.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün ve sistemler konusunda uzman olan Legrand Türkiye Grubu, toplumsal cinsiyet eşitliğine verdiği önemin bir göstergesi olarak hayata geçirdiği “ellegrand” projesi ile “Kadın Dostu Markalar 2025 Farkındalık Ödülleri” kapsamında “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kategorisinde ödül kazandı.
Kadın Dostu Markalar Platformu’nun 2021 yılından bu yana toplumsal cinsiyet eşitliği bilincine hizmet eden ve kadın gücünü destekleyen markaları ödüllendirdiği “Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri” sahiplerini buldu. Legrand Türkiye Grubu, ellegrand projesi ile “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kategorisinde Kadın Dostu Markalar 2025 Farkındalık Ödülü’nün sahibi oldu. Törende ödülü Legrand Türkiye Grubu CMO’su Gül Sevinç Selçuk aldı.
“Kız Çocuklarının Mühendisliğe Olan İlgisini Desteklemeyi Hedefledik”
Kapsayıcılık ve çeşitliliği kucaklayan bir grup olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlamayı önceliklerinden biri olarak kabul ettiklerini dile getiren Legrand Türkiye Grubu CMO’su Gül Sevinç Selçuk, “Toplumsal cinsiyet eşitliğini, sadece iş dünyasında değil, toplumun her alanında güçlenmesi gereken temel bir değer olarak görüyoruz. Legrand Türkiye Grubu olarak, bu anlayışla hayata geçirdiğimiz ellegrand projesi ile sektörümüzde kadın istihdamını artırmayı, kız çocuklarının mühendisliğe olan ilgisini desteklemeyi ve toplumsal farkındalığı güçlendirmeyi hedefledik. Bu doğrultuda, eğitim sektörüyle iş birlikleri geliştiriyor, genç kadınlara kariyer yolculuklarında rehberlik edecek mentorluk programları sunuyor ve çalışanlarımıza toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinçlendirme seminerleri düzenliyoruz. Ayrıca, lise ve üniversite düzeyinde farkındalığın artırılmasının, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir dönüşüm yaratacağına inanıyoruz. ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ ödülüne layık görülmek, bu alandaki kararlılığımızın bir göstergesi. Bu değerli ödül, bizleri daha kapsayıcı ve eşit bir gelecek inşa etme yolunda motive ediyor. Legrand Türkiye Grubu olarak, bu anlamlı projeyi hayata geçirme sürecinde en büyük destekçimiz ve platformumuzun sponsoru olan Ülke Müdürümüz ve CEO’muz Levent Ilgın’a özel olarak teşekkürlerimizi sunarız.” açıklamalarında bulundu.
Legrand Grup Hakkında:
Merkezi Fransa’da bulunan Legrand, bina, elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzmandır. 180 ülkeyi kapsayan ticari faaliyetleri, 40 binden fazla çalışanı ve yaklaşık 300 bin farklı ürün referansına sahip Legrand Grup’ un konutlar, ticari ve endüstriyel yapılar için komple sistem çözümleri bulunmaktadır. Konutlar, ticari ve endüstriyel yapılar için trafo, şalt ürünleri, dağıtım panoları, kesintisiz güç kaynağı, kablo taşıma sistemleri, anahtar priz, ev otomasyon sistemleri, acil durum aydınlatma ürünleri, yapısal kablolama ve aydınlatma kontrol sistemlerine kadar uçtan uca komple sistemler sunmaktadır.
Legrand Grup, 1990 yılında Türkiye'deki faaliyetlerine başlamış olup Legrand Türkiye Grubu olarak halen 1000'in üzerinde çalışanıyla Gebze'de bulunan 2 fabrika ve Ümraniye'deki Genel Müdürlük kampüslerine ek olarak bölge müdürlükleriyle faaliyetini sürdürmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Endonezya’nın başkenti Jakarta, Türk mühendislerinin öncülüğünde hayata geçirilen kapsamlı bir ulaşım projesine ev sahipliği yapıyor. Şehrin yıllardır süregelen trafik sorununa çözüm sunmak amacıyla geliştirilen Dinamik Kavşak Yönetim Sistemi (CHAOS) projesinin üçüncü aşaması başarıyla tamamlandı. Projenin ilk iki aşamasını da üstlenen ISSD A.Ş., Jakarta’nın trafik altyapısını modernize ederek ulaşım verimliliğini artırmaya devam ediyor.
CHAOS ile Trafikte Akıllı Çözümler
Faz 3 kapsamında, 25 yeni kavşakta Dinamik Kavşak Kontrol Sistemi (CHAOS) devreye alındı. ISSD A.Ş. mühendisleri tarafından geliştirilen bu sistem, kavşaklardaki trafik yoğunluğunu gerçek zamanlı olarak analiz ederek sinyal sürelerini dinamik şekilde ayarlıyor. Bu sayede trafik sıkışıklığı önemli ölçüde azaltılırken, sürücülerin bekleme süreleri minimuma indiriliyor ve şehir içi ulaşım daha akıcı hale geliyor.
MANGO-HUB ile Büyük Veri Destekli Trafik Yönetimi
Projenin en dikkat çeken unsurlarından biri de MANGO-HUB büyük veri analiz platformunun devreye alınması oldu. Bu platform, şehir genelinde kurulan sensörlerden toplanan verileri analiz ederek, trafik akışını mikro ve makro düzeyde değerlendiriyor. Seyahat süresi ölçümleri ve OD analizleri ile ulaşım planlamasına önemli katkılar sağlanıyor.
CHAOS ile 65 Kavşakta Akıllı Trafik Yönetimi
ISSD, Faz 1’de 20 ve Faz 2’de 20 kavşakta CHAOS devreye aldıktan sonra, Faz 3 kapsamında 25 yeni kavşağı daha bu sistemle yönetmeye başladı. Böylece Jakarta’da toplam 65 kavşakta CHAOS aktif olarak kullanılmaya başlandı. Türk mühendisleri tarafından geliştirilen bu sistemler, sadece Jakarta’nın değil, dünyanın diğer metropollerinin de ulaşım planlamasında yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunuyor.
Jakarta’da Ulaşım Daha Güvenli ve Verimli
Jakarta’nın trafik altyapısını modernize eden bu çalışmalar, şehir içi ulaşımı daha güvenli, verimli ve sürdürülebilir hale getiriyor. Türk mühendislerinin imzasını taşıyan bu proje, Endonezya’da önemli bir değer yaratırken, uluslararası ölçekte de dikkat çekiyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Otomotivde yenilikçi teknolojileri, göz alıcı tasarım ve benzersiz sürüş keyfiyle birleştiren PEUGEOT, cazip avantajlarla dolu mart ayı kampanyasını başlattı. Segmentlerinde hep bir adım önde olan model yelpazesiyle PEUGEOT, SUV 2008, yeni SUV 3008, yeni SUV 5008, E-208, E-308, 408 ve sınıflarına yön veren hafif ticari araç modellerinde birbirinden cazip kredi ve takas desteği seçenekleriyle mart ayında da PEUGEOT sahibi olmayı kolaylaştıran fırsatlarla öne çıkıyor. Tamamen yeni ve göz alıcı fastback SUV tasarımıyla dikkat çeken, 48V hibrit teknolojisine sahip yeni 3008 modeli, 85 bin TL takas desteği ile birlikte GT donanım seviyesinde 300 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 0,99 faizli kredi veya Allure donanımına özel 300 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 1,99 faizli kredi seçenekleri ile sürüş keyfini ileri bir seviyeye taşımak isteyenleri bekliyor. Yeni 3008’in %100 elektrikli versiyonu yeni E-3008 ise Allure donanım seviyesinde 300 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 2,89 faizli kredi imkânı ile sunuluyor. B-SUV segmentinin öncüsü olan ve teknolojisinin yanı sıra kullanım pratikliğiyle de hayatı kolaylaştıran PEUGEOT 2008 ve %100 elektrikli E-2008 modellerini 250 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi imkanının yanında 60 bin TL’ye varan takas desteği fırsatıyla satın almak mümkün. PEUGEOT’nun C segmentinde yer alan ve benzersiz sürüş dinamikleriyle eşsiz bir sürüş keyfi sunan, her açıdan göz alıcı fastback tasarımı ve yenilikçi yaklaşımıyla dikkatleri üstüne çeken 408’e sahip olmak isteyen müşteriler, Allure donanım seviyesinde 180 bin TL için 12 ay yüzde 0 faizli kredi ve 60 bin TL takas desteğinden yararlanabilirken, GT donanım seviyesinde 200 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi fırsatından faydalanabiliyor. Sıfır emisyonlu sürüş keyfini üstün performans ile birleştiren %100 elektrikli E-308 modeli 300 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 faiz avantajlı kredi fırsatıyla satın alınabiliyor. 7 koltuklu oturma düzeni ve gelişmiş Panoramik i-Cockpit® teknolojisi ile sürüş keyfini başka bir seviyeye taşıyan PEUGEOT’nun SUV modeli yeni 5008, GT donanım seviyesinde sadece tüzel müşterilere özel 240 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi ve 100 bin TL takas desteği, yüzde 100 elektrikli E-5008 ise sadece tüzel müşterilere özel GT donanım seviyelerinde 300 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 1,99 faizli kredi imkânı sunuluyor. Dinamik sürüş karakteri, sportif tasarım öğeleri ve gelişmiş teknolojisiyle öne çıkan %100 elektrikli E-208’i satın almak isteyenler ise 250 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi fırsatından faydalanabiliyor.
PEUGEOT Türkiye, mart ayında da hafif ticari araç ürün gamında sunduğu sıfır faizli kredi teklifleriyle dikkat çekmeye devam ediyor. Yeni nesil BlueHDi dizel motoruyla performans ve verimliliği harmanlayan, segment sınırlarını aşan konfor ve sürüş keyfi sunan Rifter’da Allure donanım seviyesinde 250 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi, GT donanım seviyesinde ise 350 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi seçenekleri sunuluyor. Segmentinin yaratıcısı Partner Van’da ise 400 bin TL’ye kadar 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi veya 800 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 2,39 faizli kredi seçenekleri sunuluyor. PEUGEOT’nun çok yönlülüğü ve verimliliğiyle dikkatleri üstüne çeken ticari araç modellerinden Expert Traveller ve Expert Van’da 300 bin TL’ye 12 ay yüzde 0 faizli kredi veya 600 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 2,39 faizli kredi imkânı sunulurken, Boxer Van’da ise 400 bin TL’ye 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi veya 800 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 2,39 faizli kredi imkanları bulunuyor. Böylece ister binek ister ticari olsun, her yönüyle dikkat çekici PEUGEOT modellerine mart ayında sahip olmak çok daha kolay oluyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Seiko Epson Corporation, üç yazıcı, bir kolorimetre ve bir projektör modeliyle dünyanın en prestijli organizasyonlarından biri olarak kabul edilen iF Design Award’da beş ödül birden kazandı.
iF International Forum Design GmbH tarafından 1954'ten beri düzenlenen iF Design Award, uluslararası alanda en prestijli tasarım yarışmalarından biri olarak kabul ediliyor. Yenilikçi endüstriyel ürün tasarımlarını ödüllendiren organizasyon; pratiklik, işçilik, yenilikçilik, çevresel etki, işlevsellik, kullanılabilirlik, güvenlik ve estetik gibi çok çeşitli kriteri karşılayan ürünleri onurlandırıyor.
Bu yıl düzenlenen ödül töreni öncesi 131 uzmandan oluşan jüri, 66 ülke ve bölgeden gelen yaklaşık 11.000 katılımcı arasından en iyi tasarımları seçti.
Epson, 5 ödül kazandı
Epson tarafından geliştirilen mürekkep püskürtmeli yazıcı WorkForce Enterprise AM-C550/400, ev projektörleri EH-QL3000B/W ile EH-QL7000B/W, endüstriyel geniş format yazıcılar SureColor SC-F9500/9500H ile SC-S9100, geniş formatlı mürekkep püskürtmeli yazıcı SureColor SC-P20500 ve otomatik renk tablosu okuyabilen taşınabilir masa, iF Design Award 2025’te ödül almaya hak kazandı.
Ödüllü tasarımlar:
WorkForce Enterprise AM-C550/400
Ofis kullanımı için tasarlanan A4 renkli çizgi mürekkep püskürtmeli çok işlevli yazıcı AM-C550/400, dakikada 55 sayfalık baskı hızıyla üretkenliği artırıyor. Masaüstü kullanımı için ideal bir çözüm sunan ürün, kompakt tasarımıyla az yer kaplarken, daha az yedek parçaya ihtiyaç duyan model, böylece kaynaklardan tasarruf edilmesini de sağlıyor.
Ev projektörleri: EH-QL3000B/W ve EH-QL7000B/W
4K çözünürlüklü projektörler parlak, yüksek kalitede görüntüler sunuyor. 10.000 veya 6.000 lümen parlaklıkla oturma odası gibi aydınlık ortamlarda bile canlı ve ayrıntılı tonlamalarla güçlü, büyük ekran deneyimi sağlayan ürünler, dekoratif tasarımlarıyla da dikkat çekiyor.
SureColor SC-F9500/9500H ve SC-S9100
Endüstriyel geniş format yazıcılar, önceki modellere kıyasla 300 mm azaltılmış bir yükseklikte her zamankinden daha iyi görüntü kalitesi ve üretkenlik sağlıyor. Baskıları kontrol etmek için düz bir üst yüzey ve medyayı ayarlamaya yardımcı olan bir kaldıraca sahip olan ürün, böylece operatörler üzerindeki fiziksel yükü de azaltıyor.
Geniş formatlı mürekkep püskürtmeli yazıcı: SureColor SC-P20500 Serisi
Fotoğraf ve güzel sanatlar alanlarında görüntü kalitesi ve üretkenliği artırmak üzere tasarlanan 64 inçlik geniş formatlı mürekkep püskürtmeli yazıcı SC-P2050, yüksek kapasiteli mürekkep hacmiyle mürekkep değiştirme sıklığını azaltıyor ve atık hacmini yaklaşık 10’da 1’e düşürüyor.
Otomatik renk tablosu okuyabilen taşınabilir masa
Epson tarafından geliştirilen taşınabilir masa, büyük formatlı yazıcılar için renk eşleştirmeyi kolaylaştırıyor. Epson'un SD-10 renkölçeri ve renk yönetim yazılımıyla eşleştirildiğinde basılı renk tablolarını otomatik olarak okuyabilen ürün, yazıcılar ve medya için en uygun profilleri oluşturarak doğru renk eşleştirmesini sağlıyor. Yüksek hassasiyetli, kompakt ve hafif bir gövdeye sahip olan ürün; taşıma çantasıyla hızlı, basit ve doğru renk ölçümü sağlayarak tesis dışında da kullanılabiliyor.
Epson hakkında:
Epson, gerek sürdürülebilir operasyonları gerekse verimli, kompakt ve hassas teknolojileriyle yaşamları, toplulukları ve kuruluşları refaha kavuşturmayı amaçlayan bir teknoloji mucidi ve üreticisidir. Şirketin bugünkü değeri 8,5 milyar Euro’dur. Ar-Ge’ye yılda 281 milyon dolardan fazla yatırım yapan Epson, kendi ürünlerini, kendi fabrikalarında, kendi özgün teknolojilerini kullanarak ve yüksek çalışma standartlarını benimseyerek üretmektedir. Sürdürülebilir yeniliği daha ileri seviyelere taşımayı hedefleyen marka, 2050 yılına kadar karbon negatif ve yeraltı kaynaklarından arınmış operasyonlara sahip olmayı taahhüt etmiştir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.