Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
ekonomim.com internet sitesinde yayınlanan habere göre; Küresel otomotiv sektöründe elektrikli araçlara (EV) geçiş için yaşanan hızlı dönüşüm, başta Avrupa olmak üzere Batı’nın bir alanda daha Çin’e ve Asya’ya bağımlılığını artırıyor olacak: EV bataryaları. Sektör yöneticileri ve politika yapıcılar, jeopolitik gerilimlerin arttığı ve küresel ekonomide tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılmaya çalıştığı bir süreçte küresel otomotiv sektörünün geleceğinde de bir bağımlılık sorunu yaşanabileceği konuda endişeli. 2019 yılında 17 milyar dolar olan EV batarya pazarı, Çin’den Avrupa Birliği’ne içten yanmalı motorlu araçların satışının kaldırılması hedeflerine paralel çok hızlı büyüyor ve SNE Research tahminlerine göre 2028 itibariyle 95 milyar dolar büyüklüğe ulaşacak.
Çin’in batarya hakimiyeti Batı’yı endişelendiriyor Elektrikli araç pazarı ve lityum-ion bataryalar konusunda uzmanlaşmış veri analitiği şirketi Benchmark Minerals’ın yapmış olduğu bir analizde, Türkiye’nin otomotivdeki önemli ihracat pazarı Avrupa’da otomobil sektörünün geleceğinin Çinli batarya üreticileri tarafından domine edileceği öngörülüyor. Financial Times’da konuya ilişkin analizde onlarca yıl boyunca içten yanmalı motor üretiminin küresel merkezi olan Avrupa otomotiv sektörünün, elektrifikasyon sürecinde hakimiyeti bataryalardaki gücü dolayısıyla Çin’e kaptıracağı öngörülüyor. Çin, geleneksel otomotiv sektöründe Avrupa ve ABD ile rekabet edebilecek bir motor teknolojisi geliştirmekte nispeten geç kaldığından, elektrikli araçlardaki bu güç, küresel otomotiv sektöründeki dengeleri de değiştirebilir. Batarya pazarının açık ara lideri olan Çin ise kendisini dünyanın batarya üreticisi olarak konumlandırmaya çalışıyor. Benchmark Minerals tahminlerine göre Çin’in 2031 itibariyle Avrupa’da 332 gigawatt/ saat (gwh) üretim kapasitesi olacak ve bu kapasiteyle Avrupa’nın en büyük batarya tedarikçisi konumuna gelecek. Güney Kore ise 192 gwh ile ikinci sırada gelecek. Bu iki ülkeyi Fransa ve İsveç takip edecek. ABD’nin Avrupa batarya pazarında beşinci sırada olması, EV devi Tesla’nın Berlin’deki fabrikasına rağmen Almanya’nın ise altıncı sırada yer alması öngörülüyor. Norveç ve İngiltere ise diğer batarya üretimi yapan ekonomiler olacak.
Motor and Wheels’da yer alan bir analize göre bir elektrikli aracın değerinin yaklaşık yüzde 30 ila 57’si bataryadan oluşuyor. Financial Times’ın analizine göre ise bu oran yüzde 40 seviyesinde. Önümüzdeki yıllarda üretim arttıkça ve batarya inovasyonları geliştikçe bu maliyetlerin düşmesi beklense de, batarya üretimi gelişmiş düzeyde olan ülkeler küresel otomotiv sektörünün elektrifikasyonu pastasından daha büyük bir pay alacak. EV bataryalarının üretiminde ise maliyetin yarısından fazlasını katot üretimi oluşturuyor. Bu da manganez, kobalt, nikel ve lityum gibi materyallerin kullanıldığı bir üretim sürecini içeriyor. EV bataryalarının performansını belirleyen katotlar olduğundan, bu nadir minerallere olan talep de elektrifikasyon sürecinde artmaya devam edecek. Volkswagen’in teknolojiden sorumlu direktörü Thomas Schmall’ın da ifadeleriyle “Yeni dünya, elektrikli araç dünyası, çok açık şekilde batarya maliyetlerine göre belirlenecek”.
“Batı hakimiyeti Çin’e kaptırmamak için 160 milyar dolar yatırım yapmalı”
Avrupa’da batarya kapasitesini genişletmeye çalışan en büyük üretici Volkswagen. Şirket Avrupa’da beş, Kuzey Amerika’da bir batarya tesisi kurmak istiyor. Ancak sektörün Çinli devi CATL ile de bir tedarik anlaşması var. VW’den teknoloji direktörü Schmall FT’ye yaptığı açıklamada şu anda en hızlı performansı sağlayan batarya teknolojisinin Çin’de olduğunu da teyit ediyor. Sektördeki güç dengelerinin değişeceğini öngören finans kuruluşları da konuya ilişkin çarpıcı analizler paylaşıyor. ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, geçtiğimiz haftalarda yayınladığı bir raporunda ABD ve Avrupa’nın, sektörün hakimiyetini Çin’e kaptırmamak için 2030’a kadar en az 160 milyar dolar yatırım yapması gerektiğini söylüyor. Goldman Sachs bu miktarın 78 milyar dolarının bataryalara, 60 milyar dolarının bileşenlere, 13,5 milyar dolarının lityum, nikel ve kobalt madenciliğine ve 12 milyar dolarının da bu minerallerin rafi ne edilmesine harcanması gerektiği görüşünde. Bankaya göre bu, ancak Washington ve Brüksel’in bu alanda sert bir dönüş yaparak korumacı politikalara yönelmesi ve Çin dışı batarya şirketlerinin benzeri görülmemiş bir sermaye harcaması atağına girmesiyle mümkün.
https://www.ekonomim.com/dunya/evlere-gecis-surecinde-bataryanin-hakimi-cin-haberi-676359
Birim işgücü maliyeti artıyor.
Asya borsaları, ekonomik yavaşlamaya ilişkin artan korkular ve
FED’in faiz artırımlarının hızına ilişkin endişelerin risk iştahını baskılamasına
rağmen rağmen, bu sabah Hong Kong ve Çin hisselerinin desteğiyle
yükselmiş durumda.
ABD tarafında ise, işçi verimliliğinin üçüncü çeyrekte başlangıçta
düşünülenden biraz daha hızlı bir şekilde toparlandığını gösteren verileri
sindirirken, eğilim zayıf kalarak işgücü maliyetlerini yüksek tutunca , piyasa
da genel olarak yön bulmakta zorlandı.
İşçi başına saatlik çıktıyı ölçen tarım dışı üretkenlik, geçen çeyrekte yıllık
%0,8 arttı. Bu, geçen ay bildirilen %0,3'lük hızdan yukarı doğru revize
edilmesine ve üç ayda bir art arda iki düşüşün sonlamasına imkan tanıdı.
Birim işgücü maliyeti artışı, tıpkı son dört çeyrekte %7,1 artan tarım dışı fiyat
deflatörü ile birim fiyat büyümesi gibi, Fed'in enflasyon hedefiyle tutarlı
olamayacak kadar hızlı ilerlediğini göstermekte.
ABD merkez bankasının, güçlü istihdam ve hizmet sektörü raporlarının
ardından daha uzun bir faiz artırım döngüsüne bağlı kalabileceğine dair artan
korkular, yatırımcıların risk iştahını azaltmasına yardımcı olmakta.
Piyasa enflasyonun yavaşladığına ve tahvil getirilerinin zirve
yaptığına inanıyor ve bu da merkez bankalarının Fed, İngiltere Merkez
Bankası ve Avrupa Merkez Bankası'ndan politika yapıcıların önümüzdeki hafta
bir araya gelmesiyle faiz artırımlarını yavaşlatmaya başlamasına olanak
tanımakta. Kanada, Hindistan, Brezilya ve Polanya bu gelişmelere son
örnekler.
Kanada Merkez Bankası dün , gösterge gecelik faiz oranlarını 50 baz
puan artırarak yaklaşık 15 yılın en yüksek seviyesi olan %4,25'e yükselttiği
için tarihi sıkılaştırma kampanyasının sona yaklaştığını ima ederken, Daha
önce, Hindistan Merkez Bankası, kilit borç verme oranını 35 baz puan
artırarak %6,25'e yükselterek oran artışlarının hızını yavaşlatmış , ancak
enflasyonun yaygın ve yüksek kalabileceği konusunda uyarıda bulunmuştu.
Bu sabah da , Brezilya Merkez Bankası(BCB), gösterge faiz oranında
beklendiği gibi değişikliğe gitmedi ve yüzde 13,75 sabit bıraktı. BCB, 12
toplantı üst üste toplamda 1175 baz puan olarak gerçekleştirdiği faiz artışına,
Eylül ayı toplantısında ara vermişti.
Polonya Merkez Bankası(NBP), son iki toplantısında olduğu gibi dün akşam
sonuçlarını açıkladığı toplantısında da piyasanın 25 baz puanlık artış
beklentisine karşın gösterge faiz oranında bir değişikliğe gitmedi ve yüzde
6,75 olarak sabit bıraktı.
MSCI'nin Japonya dışındaki en geniş Asya-Pasifik borsa
endeksi %0,19 yükseldi ve iki günlük kayıp serisini sonlandırmaya
hazırlanıyor. Çin borsası %0,12 ve Hong Kong'un Hang Seng
Endeksi yaklaşık %2 arttı
Çin hisselerindeki kazançlar, zorlu bir COVID-19 karşıtı politikasını
hafifletmek için kapsamlı değişiklikler açıklamasının ardında, Hong Kong’daki
yükseliş ise açık havada maske kuralının sonlandırılması beklentisiyle geldi.
10 yıllık Hazine tahvilinin getirisi 4,3 baz puan artışla %3,451'e, 30
yıllık Hazine tahvilinin getirisi ise 3,4 baz puan artışla %3,448'e gelirken, her
iki tahvilin de getirisi üç ayın en düşük seviyesine dokundu. Tipik olarak faiz
oranı beklentileriyle uyumlu hareket eden iki yıllık ABD Hazine tahvil getirisi
3,9 baz puan artışla %4,296 oldu. Sonuç olarak ise durgunluğun habercisi
olan iki ve 10 yıllık tahvil getirilerinin ters çevrilmesi -84,5 baz puanlık
derinliğe ulaştı. Döviz piyasasında dolar endeksi %0,171 artışla, euro
%0,05 düşüşle 1,05$'dan işlem görmekte.
Petrol fiyatları, bu yılın en düşük seviyesine geriledikten sonra bu
sabah istikrar kazanmış gibi ve ABD ham petrolü %0,96 artışla varil başına
72,70 dolara, Brent ise %0,8 artışla 77,79 dolardan işlem görüyor.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
TEPAV Doğrudan Yatırımlar Bülteninin 16. sayısı yayımlandı.
2022 yılı ilk dokuz ayında doğrudan yabancı yatırım girişleri 9,3 milyar dolar, yurt dışına doğrudan yatırım çıkışları 3,7 milyar dolar olmuş; net girişler ise 5,6 milyar dolarlık seviyesi ile geçen yılki düzeyinde gerçekleşmiştir. Üçüncü çeyrekteki hareketler de DYY girişlerine bağlı olarak azalmış, net girişler bir önceki çeyreğe göre 2,4 milyar dolar gerilemiştir. 2022 yılı Ocak-Eylül döneminde, doğrudan yabancı yatırımlar Mayıs ayındaki 1,9 milyar dolarlık net giriş hariç düşük seyretmektedir. Bu çerçevede ilk dokuz aylık gelişmeler 2021 yılının aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, DYY girişleri ve YDY çıkışları 0,5 milyar dolar gerilemiş, net doğrudan yatırım girişinde de 17 milyon dolarlık sınırlı artış gerçekleşmiştir. Öte yandan, Ocak-Eylül 2022 döneminde, gayrimenkul kaynaklı net girişler 2021 yılında 3,95 milyar dolar iken, bu yıl 4,79 milyar dolara yükselmiş (artış yüzde 21,3), toplam (net) içindeki payı da yüzde 71’den yüzde 86’ya ulaşmıştır. Diğer bir ifadeyle, 4,8 milyar dolar düzeyindeki net gayrimenkul yatırımları hariç tutulduğunda doğrudan yatırım kaynaklı net sermaye girişi 787 milyon dolara gerilemektedir.
Hizmetler sektörü doğrudan yatırım girişlerinde temel sektörü oluştururken, Türkiye’ye yapılan yabancı yatırımların yarısından fazlası finans-sigorta ile toptan ve perakende ticaret sektörlerinde yapılmıştır. İspanya, büyük kısmı Nisan ve Mayıs aylarında olmak üzere toplam 1,6 milyar dolarlık yatırımı ile Türkiye’ye en fazla yatırım yapan ülke konumundadır. Türkiye’de yerleşiklerin yurt dışındaki yatırımlarının yüzde 40’ından fazlası Hollanda’dadır ve geçen yıla kıyasla bu ülkedeki yatırımlar iki misline çıkmıştır. Finans-sigorta, imalat ve madencilik yurt dışında en yüksek tutarda yatırım yapılan sektörlerdir.
Doğrudan yatırımların uzun dönemli eğilimleri incelendiğinde, 2006-2022 yılları arasında yabancı yatırım girişlerinin temel eğiliminin aşağı yönlü olduğu, net girişlerin 2007 yılındaki 20 milyar dolarlık tarihi yüksek düzeyinden tedrici olarak gerileyerek 2020 yılında 5 milyar doların altına düştüğü, 2021 ve 2022 yıllarındaki artışların ise sınırlı olduğu gözlenmektedir. Bu dönemde dikkat çeken en önemli gelişme, gayrimenkul kaynaklı yatırımların sürekli artması ve toplam girişler (net) içindeki payının yüzde 15’lerden yüzde 90’lara çıkmasıdır. Türkiye’de yabancıların taşınmaz edinimleri ve vatandaşlık hakkına yönelik mevzuat değişiklikleri yabancıların gayrimenkul alımlarının artışında önemli rol oynamıştır. 2012 yılında “Mütekabiliyet Yasası” değişikliğiyle karşılıklılık şartının kaldırılması ve 2018 yılında Türkiye’de gayrimenkul sahibi yabancıların Türk vatandaşlığına geçişi için gereken asgari taşınmaz bedelinin 1 milyon dolardan 250 bin dolara düşürülmesi bunlara örnektir.
EURUSD-Formasyon İçerisindeki Seyrini Sürdürüyor...
EURUSD paritesinde işlemler 4 saatlik periyotta izlediğimiz yükselen takoz formasyonu içerisinde gerçekleşiyor. Formasyon içerisinde 1.0460 ve formasyonun alt bandı destek olarak izlenebilir. Formasyondan aşağı yönlü çıkılması halinde Dolar lehine işlemler hız kazanabilir. Formasyon içinde kalındığı sürece ise tekrar yükselişler görebiliriz. Bu durumda da 1.0510 ve 1.0598 direnç oluşturabilir. Bugün Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başknaı Lagarde'ın konuşma yapacağını da hatırlatalım.
Destekler:1.0460-1.0410-1.0360
Dirençler:1.0510-1.0598-1.0640
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD tüketici borçlanması, kredi kartı bakiyelerindeki artışı ve rotasız kredilerdeki istikrarlı büyümeyi yansıtarak Ekim ayında bir önceki aya göre hızlandı.
Federal Reserve'in verilerine göre, toplam kredi Eylül ayında yaklaşık 26 milyar dolar arttıktan sonra önceki aya göre 27.1 milyar dolar arttı. Ekonomistlerin medyan tahmin, 28 milyar dolarlık bir artış şeklindeydi.
Kredi kartlarını içeren ödenmemiş kredi miktarı 10.1 milyar dolar arttı.
Reuters'in üst düzey bir tarım yetkilisine dayandırdığı haberine göre, Ukrayna, Rus işgalinin neden olduğu beklenenden daha küçük bir ekim alanı nedeniyle 2023/24 sezonunda kışlık tahıl ihracatını muhtemelen azaltacak.
Ukrayna önde gelen küresel tahıl yetiştiricileri ve ihracatçıları arasında yer alıyor, ancak mevcut savaş nedeniyle üretimi ve ihracatı düştü.
Tarım Bakan Yardımcısı Taras Vysotskiy ulusal televizyona verdiği demeçte, "Maalesef savaş, kışlık mahsullerin ekilebildiği alanlara olumsuz bir etki yaptı. Ayrıca elverişsiz hava koşulları vardı ve daha az ekildi" dedi. Bakanlık verileri, çiftçilerin 29 Kasım itibariyle 4,5 milyon hektar kış tahılı ektiğini, yani beklenen alanın %94'ünü ektiğini gösterdi.
Geçen yıl ekilen 6,2 milyon hektara karşılık 3,8 milyon hektar kışlık buğday ekildi. Şubat ayında Ukrayna'yı işgal eden Rus birlikleri tarafından geniş bir alan işgal edildiğinden, bunun yalnızca 4,6 milyon hektarı hasat edildi. Ülkenin iç tüketiminin 2022/23 Temmuz-Haziran sezonunda 8 milyon ton düzeyinde olacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca, lojistik duruma bağlı olarak buğday ihracatının 8,1 ila 13,8 milyon ton arasında değişebileceği beklenmektedir.
Ukrayna, Karadeniz limanları yılın ilk yarısında kapalı kaldığı için geçen sezon 14,6 milyon ton buğday ihraç ederken, 2022/23 sezonunda şimdiye kadar 6,9 milyon ton buğday ihraç etmiştir.
Kaynak: Ticaret Bakanlığı Bülteni
Bir ABD savcılık sözcüsü ülke tarihinin en büyük dolandırıcılık suçlarından biri olarak anılan Theranos davasında şirketin başkanlığı görevini yürüten Ramesh Balwani'nin yatırımcıları ve hastaları dolandırmaktan 12 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı.
ABD savcılığı sözcüsü, Çarşamba günü bir ABD yargıcının eski Theranos şirketi Başkanı Ramesh "Sunny" Balwani'yi Elizabeth Holmes liderliğindeki sağlık testi startup'ıyla ilgili yatırımcılarını ve hastalarını dolandırmaktan 12 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırdığını doğruladı.
Kaliforniya, San Jose'deki ABD Bölge Yargıcı Edward Davila, Temmuz ayında bir jüri tarafından iki komplo ve 10 dolandırıcılık suçundan mahkum edilen Balwani'ye ceza verdi.
Savcılar, 57 yaşındaki Balwani'nin, Silikon Vadisi yatırımcılarını şirketin az miktarda kandan çok çeşitli tıbbi teşhis testlerini doğru bir şekilde yürütebilen minyatür makineler ürettiğine inandırmak için 38 yaşındaki Holmes ile komplo kurduğunu iddia etmişti.
bloomberght.com internet sitesinde yayınlanan sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.bloomberght.com/theranos-skandalinda-eski-baskana-12-yil-11-ay-ceza-2320688
Reuters tarafından edinilen organizatörlerin bir raporuna göre Katar, Dünya Kupası'nın ilk iki haftasında 765.000'in biraz üzerinde ziyaretçi aldı ve ülkenin bir ay süren etkinlik boyunca 1,2 milyonluk ziyaretçi akını beklentilerinin altında kaldı.
Doha'da 20 Kasım'da başlayan turnuvadaki 64 takımdan sadece sekiz takımın kalması ile bu aşamada ziyaretçi sayısında büyük bir artış olması pek olası değil.
Organizatörler daha önce uluslararası ziyaretçilerin en yoğun olduğu dönemi, 32 takımın her gün dört maç oynadığı yoğun grup aşaması olan 24-28 Kasım olarak belirlemişti.
Turnuvayı düzenleyen Teslimat ve Miras Yüksek Komitesi (SC) tarafından hazırlanan 7 Aralık tarihli raporda, Dünya Kupası'nın ilk 17 gününde 765.859 uluslararası ziyaretçinin görüldüğü ve bunların yarısından fazlasının ülkeden ayrıldığı belirtildi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.