Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
MANİSA ili KULA, ilcesi Gölbaşı Mahallesi, 110 Ada, 17 Nolu Parsel mevkiindeki Polyak Eynez Enerji Üretim Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Güneş Enerji Santrali (2,592 MWm / 2,400 MWe) projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan PTD Dosyası incelenmiş ve değerlendirilmiştir ÇED Yönetmeliği'nin 17. maddesi gereğince Güneş Enerji Santrali (2,592 MWm / 2,400 MWe) projesi'ne Valiliğimizce 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir' kararı verilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
ANKARA ili POLATLI, ilçesi 106 Ada, 157 Nolu Parsel mevkiindeki NUROL TEKNOLOJİ SANAYİ VE MADENCİLİK TİCARET A.Ş tarafından yapılması planlanan NUROL TEKNOLOJİ ÖZYURT GES(6,20 MWp/6,20 MWm /5 MWe, 5,69 Ha) projesi ile ilgili olarak ANKARA Valiliğimize sunulan P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Geçmişimize ve geleneklerimize sahip çıkıp zengin kültürümüzü tarihimizden bugüne gelen lezzetlerle yaşatmayı önemseyen Beta Gıda, Türk kültürünün yerel lezzetlerimizle tanıtılmasında kilit rol oynayan 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü'nde, köklerinden aldığı kültürel birikim ve manevi değerleri konuklarına tarihi yarımadada bulunan Beta Yeni Han'da yaşatarak, bu özel günü kahvenin ilk kavrulduğu yerde kutladı. Beta Yeni Han'da Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği'nin Türk Kahvesi kültürüne yönelik fotoğraflarının yer aldığı bir bölüm de oluşturuldu.
Etkinliğe katılım gösteren konuklara, Beta Gıda'nın kahve kategorisinde yer alan ve Türk Kahvesi'nin eşsiz lezzetini yeniden yorumlayarak damak zevkine en uygun harmanla hazırlanan bol köpüklü Beta Ala Türk Kahvesi ikramı yapıldı.
Beta Yeni Han ev sahipliğinde, kumda pişirilen, eşsiz lezzeti ve kokusuyla Beta Ala Türk Kahvesi eşliğinde gerçekleşen, Türk kahvesine dair ilgi çekici bilgilerin paylaşıldığı etkinlik, Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Osman Serim, Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, Beta Gıda İstanbul Şube Müdürü Hatice Uğur ve Kahve Danışmanı ve Yazar Cenk Girginol'un katılımıyla gerçekleşti.
"Beta Yeni Han'da Türk Kahvesi'ne Ahde Vefa'' teması çerçevesinde işlenen ve Türk kahvesinin dünden bugüne geçirdiği serüvene değinilen etkinlikte geleneksel Türk müziğinin önemli enstrümanları arasında yer alan kanun ve keman dinletisi eşliğinde Türk Kahvesi seremonisine de yer verildi. Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Osman Serim yaptığı açılış konuşmasında Dünya Türk Kahvesi Günü'nün önemine değinirken; Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı kahve ile teknolojinin ilişkisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Osman Serim konuşmasında; ''TKKAD (Türk Kahvesi ve Kültürü Araştırmaları Derneği) ikibinli yılların başında yabancı kahve yapma yöntemleri ve markalarının ülkemizde giderek daha tanınır hale gelmesi ile popülaritesi azalan Türk Kahvesi'nin geleceği konusunda endişe duyan bir grup gönüllü tarafından 2008 yılında kuruldu.Türkiye'de ve dünyada birçok önemli aktivitenin merkezinde yer alan bu sivil toplum kuruluşu, 2012 yılında, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte UNESCO'nun "Dünyanın somut olmayan kültür mirasları" listesine Türk Kahvesi'nin dahil edilmesi konusunda bir müracaat dosyası üzerinde çalışmaya başladı. UNESCO, 2013 yılında Türk Kahvesi'ni bu çok prestijli listeye ilk giren "Kültür içeceği" olarak onurlandırdı. Dernek,Topkapı Sarayı'nda 4 ay süren bir sergi, Türk Kahvesi konulu 6 kitabın yayınlanması, Türkiye'de ve 29 ülkede sayısız aktivitede yer alınması gibi çok sayıda organizasyonun içinde oldu ve olmaya da devam ediyor.'' dedi.
Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı konuşmasında; UNESCO'nun 'Dünyanın Somut Olmayan Kültürel Mirasları' listesinde yer alması için büyük emek harcadıkları Türk kahvesi kültürünü dünyaya yayma misyonu çerçevesinde yıllardır çalıştıklarını söyledi. "Türk kahvesinin UNESCO tarafından tescilinin yıl dönümü olan 5 Aralık'ın Dünya Türk Kahvesi Günü olarak kutlanmaya başlanması için gerçekten büyük emek harcadık ve bunu başardık." diyen Kolbaşı şöyle devam etti: "Bu anlamlı günün 600 yıllık Türk kahvesi kültürünün tanıtımı için gerçekten büyük bir adım olduğunu düşünüyorum. Kutlamalar çerçevesinde, Türk kahvesinin İstanbul'da ilk kavrulduğu yer olan Beta Yeni Han'da düzenlenen 'Türk Kahvesi'ne Ahde Vefa' etkinliği hepimizi geçmişe götürdü. Osmanlı sarayları Türk kahvesinin en itibar gördüğü yerlerdi. Kahve, misafire gösterilen hürmetin bir göstergesiydi. Biz de Beta Yeni Han'da geleneklere uygun gerçekleştirilen Osmanlı'da Kahve Seremonisi' ile geçmişe keyifli bir yolculuk yaptık. OKKA tadım standımızda misafirlere bol köpüklü, tam kıvamında, Okkalı Türk Kahvesi ikram ettik. Bundan sonra da Türk Kahvesi'nin tanıtımı ve Türk Kahvesi Günü'nün dünyanın her yerinde kutlanabilmesi için elimizden geleni yapacağız." dedi.
Kahve Danışmanı ve Yazar Cenk Girginol ise Türk kahvesinin tarihini ve Türk kahvesi ile ilgili bilinmeyenleri seçkin davetlilerle paylaştı.
Cenk Girginol Türk kahvesinin kültür yapısına değinirken şu önemli vurgulara dikkat çekti:
" Türk Kahvesi yetiştirilen bir kahve çeşidi değil, bir pişirme yönteminin adıdır. Sadece bir içecek de değildir, bir kültürü yaşanmışlık ve oluşturduğu toplum normlarından başlayarak sunumundaki seremoni ve içildikten sonraki falına kadar yaşatır. Kız isteme törenlerinden cenazelere kadar hayatın iyi ve kötü her anında başrolde eşlikçi, geleneklerin oluşumunda aktif rol oynar. Bunun için de dünyadaki diğer kahve çeşitlerinden ayrılır. Dünya Türk Kahvesi Günü'nü kutlarken bu ayrıştırıcı yanları ile teknolojinin birleşimini de beraberine kattığımızda ilerleyen süreçte dünyanın her yerinde Türk Kahvesi keyfini yaşamamız artık hayal değil."
Beta Yeni Han'ın hikâyesi ile bu anlamlı günde bir kültür mirasını yeniden yaşattığını dile getiren Beta Gıda İstanbul Şube Müdürü Hatice Uğur; "Beta Gıda olarak 16. yüzyılda inşa edildiği düşünülen Osmanlı Dönemi'ne ait Beta Yeni Han'ı, renove ederek 2019 yılında ziyarete açtık. Tarihte, Türk kahvesinin kavrulduğu ilk fırına ev sahipliği yapan Beta Yeni Han, o zamanlar kahvenin kavrulup satıldığı yer anlamına gelen Tahmis Han adıyla da anılıyormuş. Günümüzde ise Türkiye'nin kültür elçisi misyonu ile tüm dünyadan gelen misafirlere Türk Kahvesi'ni ve çay kültürünü başarıyla tanıtmanın mutluluğunu yaşıyoruz."dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi
MANİSA ili DEMIRCI, ilçesi Kayranokçular Mahallesi, Esenli Mevkii, 114 Ada, 2 Parsel (11,44 ha) mevkiindeki BAMBİ MOBİLYA VE YATAK SANAYİ A.Ş. tarafından yapılması planlanan Güneş Enerji Santrali (4 MWm, 11,44 ha) projesi ile ilgili olarak MANİSA Valiliğimize sunulan P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
MANİSA ili YUNUSEMRE, ilçesi Akçaköy Mahallesi Geriş Mevkii, 0 ada 6-8-9-10-11-17-329 parseller, K18b4, 12,22 ha mevkiindeki DEFAŞ MADENCİLİK SAN. VE TİC. A.Ş. tarafından yapılması planlanan Güneş Enerji Santrali (8,43 MWe/9,78 MWm, 12,22 ha) projesi ile ilgili olarak MANİSA Valiliğimize sunulan P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin lider ev tekstili ve dekorasyon markası Madame Coco, Fransız esintili ürünleri ile çalışanlarına zarif hediyelerle sürpriz yapmak isteyen kurumlar için göz kamaştırıcı seçenekler sunuyor. Madame Coco’nun her zevke uygun, zengin, özgün ve şık ürün yelpazesi ev tekstili, banyo, mutfak, sofra, cam, porselen, plastik ürünler, aydınlatma, kişisel bakım ve kozmetik ürünlerini kapsıyor ve işletmelere binlerce çeşit alternatif imkanı veriyor.
Yeni yılda çalışanlar için en şık hediyeler Madame Coco’da!
Çalışanlarına yılbaşında çok şık, kullanışlı ve zevkli hediyeler vermek isteyen tüm kurumlar, Madame Coco'da buluşuyor. Madame Coco, yaygın satış ağı ve güçlü satış sonrası desteği ile KOBİ’lerden, orta ve büyük işletmelere kadar çalışanlarına hediye vermek isteyen kurumların tercihleri arasında ilk sırada yer alıyor. Çalışanların hem evlerinde hem de ofislerinde rahatça kullanabileceği fincan setleri, dekoratif objeler, vazolar veya yılbaşı konseptine özel yılbaşı süsleri kurumların tercih ettiği hediye ürünler arasında geliyor. Birlikte değer yaratarak büyüyen tüm kurumlar, özel indirimlerle alışveriş yapabilir ve tüm kampanyalarda Madame Coco’nun kurumsal müşterisi olmanın ayrıcalıklarından faydalanabilir.
Madame Coco’nun, kurumsal satışları ile ilgili daha detaylı bilgi almak için Madame Coco mağazalarını ve www.madamecoco.com adresini ziyaret edebilir veya [email protected] adresine mail gönderebilirsiniz
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği (KÜAD) tarafından düzenlenen 6. Uluslararası Kozmetik Kongresi, Antalya’da Susesi Luxury Resort Belek’te gerçekleştirildi. Bu yılki ana teması “Yeşil Mutabakat” olan kongrenin sponsorları arasında yer alan MG International Fragrance Company; kongrenin ilk oturumuna kendi standında ev sahipliği yaptı. “Kozmetik Endüstrisinde Yeşil Dönüşüm” başlığı altında düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü FOX TV Program Sunucusu Merve Yıldırım üstlendi.
YEŞİL MUTABAKAT YOL HARİTASI SUNUYOR
KÜAD Başkanı Levent Kahrıman, KÜAD Kongre Başkanı Fuat Arslan ile KÜAD Başkan Yardımcısı Bülent Konca ve Yönetim Kurulu Üyesi Belgin Sile’nin konuşmacı olarak yer aldığı söyleşiye sektör temsilcileri yoğun ilgi gösterdi.
KÜAD Başkanı ve Laber Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kahrıman; “Sektörel Duruş ve Ortak Hedefler İçin İşbirliği” adı altında yaptığı konuşmada, Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği’nin kozmetik stratejisinin belirlenmesi açısından önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Ortadoğu’da ve Avrupa’da söz sahibi olmuş şampuanlarla kremlerle üretim yapmış bir kozmetik endüstrimiz var. Şu an ülkemizde yaklaşık 3600 üzerinde üretim yeri ve 50.000’in üzerinde tescillenmiş marka insan kaynağı ile dünyada ve ülkemizde sağlıklı üretimin vurgusudur. KÜAD olarak yapmaya çalıştığımız; Türkiye’nin kozmetik stratejisini oluşturmak. Bizim ülkemiz aslında kültürler miras ülkesidir. Bu topraklar, binlerce yıllık medeniyetlere eşlik etmiş topraklardır. Biz de modern dünyada sürdürülebilir olan mirası kültürel mirasla birleştirmek istedik. Biz buna etnokozmetik diyoruz. Türkiye’de bu farkındalığı yaratabilmek için çalışıyoruz. Düzenlediğimiz kongrelerle bu özgüveni tazelemek, bu potansiyeli açığa çıkarmak, etkileşim düzeyi oluşturmak istiyoruz. Dünyanın insan merkezli olmasından dolayı sürdürülebilirlik anlamında kaygıları var. Yeşil mutabakat da buradan çıkmanın bir kılavuzu, haritası aslında. Buna uymak mecburiyetindeyiz artık. Bu anlamda da ülkemizde üreticiler bu dönüşümü nasıl yapacaklarını planlamaya çalışıyorlar. Dernek olarak bu dönüşümün yol haritasını öğretmeye çalışan bir ekosistem kurmaya çalışıyoruz.”
KOZMETİKTE TÜRKİYE ÜRETİM ÜSSÜ
KÜAD Başkan Yardımcısı ve MG International Fragrance Company Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Konca ise, kongreye 3 gün boyunca 900’ü aşkın sektör paydaşının eşlik edeceğini söyleyerek “MG International Fragrance Company olarak bu oluşumun bir parçası olmak bizim için kıymetli. Bu platformu ve derneğimizi özel kılan şey üniversitelerle, öğrencilerle iç içe olup bugüne kadar ve yarın da sektörümüzde neler yapabileceğimizi, neyin ön hazırlığını yapmamız gerektiğini ortaya koyması. Yeşil mutabakatla beraber Türkiye, olmazsa olmaz dünya dinamiklerindeki regülasyonlara uyum göstermek zorunda. Tüm bunları yapabilmek için doğanın bize sunmuş olduğu kaynaklara saygı duymamız gerekiyor. Çünkü her şey kaynakla başlıyor. Eğer biz gezegenimize işimize olan saygımızı gösterirsek o zaman hep beraber çok başarılı oluruz. Gezegen insanla güzel, doğayla güzel. Pandemi bize bir şey daha öğretti. Sağlıklı olmak için hijyenik ürünlerin tüketim alışkanlıkları değişti. Dünya için bu ürünlerin üretim imkanı arttı. Çin ve Amerika’nın yetersiz kaldığı yerlerde Türkiye devreye girdi. Her geçen gün bu deneyimlerle sektörümüzü geliştiriyoruz. Daha çok daha yeni daha inovatif daha katma değerli ürünler üretmeye yöneliyoruz. Türkiye’yi global şirketlerin merkezi haline getiriyoruz” dedi.
Uluslararası esans üreticisi olarak 55'ten fazla ülkeye, Türkiye’de 2100’ü aşkın global üreticiye esans ve esans hammaddesi tedarik ettiklerini hatırlatan Bülent Konca; bu doğrultuda kozmetik endüstrisine geniş bir yelpazeden bakabilme yetkinkliğine sahip olduklarının altını çizerek sanayici, üretici, tedarikçiler, tüketici ilişkisinde insan odaklı olmak gerektiğine vurgu yaptı. Yeni tesis yatırımlarından söz eden Konca; 2023’ün üçüncü çeyreğinin sonunda test edilmeye başlanacağını ileterek yeni tesislerinin sürdürülebilir üretim ve yeşil tesis dinamiklerine uygun olarak sektöre örnek teşkil edeceğini söyledi.
KÜAD Kongre Başkanı ve AKS Kozmetik Kurucusu Fuat Arslan da kozmetik sektörünün dünyada ve ülkemizde çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getirerek şunları söyledi: “Biz bugün KÜAD olarak 198 ülkeye ihracat yapıyoruz. Özellikle son dönemde cilt bakım ürünlerine talepte bir önceki yıla göre yüzde 16’lık bir artış oldu. Türkiye’deki kozmetik ihracatımız ithalatımızın önünde. Diğer taraftan da kozmetik anlamında Türkiye bir üretim üssü konumunda. Yeşil mutabakat dünyadaki en güncel konulardan bir tanesi. Biz ülke olarak çok hızlı aksiyon alabilen bir ülkeyiz. 2030 yılında da yüzde 50 oranında karbon salınımı azaltma çalışmaları var. Hedefimiz kongrede bu bilinci oluşturmak. Bir dönüşüm yaşanıyor. Dolayısıyla sürdürülebilir bir ihracat için geleneksel modelden uzaklaşarak daha döngüsel bir modele geçmek gerekiyor. Biz de kongrenin ana temasını yeşil mutabakat olarak belirledik. Kongrede bu yıl yüzde 60 oranında bir büyüme gerçekleştirdik. Yerli hammadde ve yerli ambalaj üretim noktasında bizim bir an önce planlamalar yapmamız gerekiyor.”
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ARTIK ODAK NOKTASI OLDU
KÜAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sapro Temizlik Ürünleri İcra Kurulu Üyesi Belgin Sile ise kozmetik sektöründe standardizasyon çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulunarak sektörel gelişim için denetim ve regülasyonun önemine değindi. Üreticilere verilen destek fonlarına da konuşmasında yer veren Sile, sektör içerisinde denetimsel hassasiyetler ve beklentiler hakkında da öngörülerini paylaştı. Sile “Pandemi dönemiyle doğa girişimleri daha çok arttı. Bugün standartlar rekaket gücünü gerektiriyor. Hem Türkiye hem Avrupa regülasyonlarını takip ettiğiniz zaman ortak aynı dili konuşmuş olursunuz. Biz kozmetik üreticileri olarak nasıl daha iyisini yapabiliriz, atıkları nasıl iyileştiririz diye bakıyoruz. Sürdürülebilirliği herkes odak noktası haline getirmeye başladı. Aslında üreticiler aldığımız hammaddelerden yola çıkarak buna başladı. Bütün bunları yaparken de standartlara uyum sağlamak çok önemli. Ben yeni adım atacaklara bu anlamda işin doğrusunu zamanında yapmalarını tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.
ÜRETİMDE YEŞİL DÖNÜŞÜM İLKELERİ İÇİN BİRLİKTEYİZ
Kongre boyunca sektörün duayenleri, ünlü markalar ve temsilcileri bir araya gelirken kozmetik dünyasındaki bilimsel gelişmeler, yenilikler, yaklaşımlar ele alındı. Kongre; katılımcılara deneyimlerini paylaşmak, projelere ve yeniliklere, sektöre ve araştırmaya uygulanan yeni teknolojilere ilişkin son gelişmeleri çok kültürlü ve zengin bir atmosferde tartışmak için ideal bir fırsat ve mükemmel bir platform sundu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünya genelinde denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri sunan KPMG, BtcTurk’teki en yüksek işlem hacmine sahip kripto varlıklarla ilgili soğuk cüzdan doğrulama çalışmasını, 29 Kasım 2022 tarihi itibarıyla 10 kripto varlık üzerinde yapmaya başladı.
KPMG, BtcTurk tarafından saklanan seçili kripto varlıkların doğrulama prosedürüne Eylül 2021’den bu yana her hafta devam ediyor. KPMG’nin hazırladığı özet raporu doğrultusunda BtcTurk PRO’nun ‘Raporlarım’ sayfasında kullanıcılarla şeffaf şekilde paylaşılan doğrulama işlemi, 29 Kasım 2022 tarihi itibarıyla en yüksek işlem hacmine sahip 10 kripto varlık ile yapılmaya devam edilecek.
Kripto Varlık Doğrulama İşlemi ne anlama geliyor?
BtcTurk, KPMG'yi BTC, ETH, XRP, USDT LUNC, SHIB, AVAX, DOGE, ADA ve SOL varlıkları ile ilgili üzerinde mutabık kalınan prosedürleri yerine getirmesi ve bu varlıkların karşılığının BtcTurk soğuk cüzdanlarında karşılanıp karşılanmadığını doğrulaması amacıyla görevlendirdi. Böylece doğrulama prosedürü yapılan kripto varlık sayısını 3’ten 10’a yükseltti. Doğrulama işlemi sayesinde BtcTurk kullanıcıları, kendi ekranlarında gördükleri kripto varlıklarının gerçekten de BtcTurk’ün cüzdanlarında yer aldığının doğrulanmış olduğunu bilecekler.
En çok işlem hacmine sahip varlıklar doğrulanıyor
KPMG, BtcTurk’de en yüksek işlem hacmine sahip bu 10 kripto varlıkla ilgili soğuk cüzdan doğrulama çalışmasına ilişkin üzerinde mutabık kalınan prosedürleri tamamladı ve ilgili özet rapor BtcTurk PRO web sitesi ‘Raporlarım’ sayfasında yayınlandı. BtcTurk, sonraki çalışmalarda farklı kripto varlıklar için de bu yönde çalışmalar gerçekleştirmeyi hedefliyor.
BtcTurk CEO'su Özgür Güneri, doğrulama prosedürü yapılan kripto varlık sayısının 10'a yükseltilmesiyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Sektörün güven ihtiyacının öne çıktığı bugünlerde KPMG ile yaptığımız çalışmayı kullanıcılarımız ve paydaşlarımız için çok önemli buluyoruz. Sadece Bitcoin ve kripto varlıkların soğuk cüzdanlarda var olduğunun değil, bu tutarlar ile kullanıcılarımız adına saklamakla sorumlu bulunduğumuz varlık tutarının birebir uyumlu olduğunun tespit yönteminin, gerçek sonuçları sunabileceğine inanıyoruz. BtcTurk PRO'da işlem gören ve en yüksek hacme sahip doğrulanan kripto varlıkların sayısını 3’ten 10’a yükselterek, bu güven ihtiyacını gidermek adına sektöre öncülük etmekten gurur duyuyoruz."
BtcTurk Hakkında
2013 yılında Kerem Tibuk tarafında kurulan ve CEO'luğunu Özgür Güneri'nin yaptığı BtcTurk, Bitcoin ve kriptopara alım satım platformu olarak hizmet veriyor. 1 Temmuz 2013'te TL ile ilk Bitcoin alım satımına aracılık eden BtcTurk'ün 800’e yakın çalışanı bulunuyor. Eliptik Yazılım ve Ticaret A.Ş. tarafından yönetilen BtcTurk, 5 milyon kullanıcısına 7/24 hizmet veriyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.