• BIST 100 endeksi bugün %1.60 geriledi (9514), toplam günlük işlem hacmi 151 milyar 132 milyon TL oldu
  • Trump: Orta Doğu ülkeleri artık Çin'e gitmiyor
  • Trump: Bir Demokrat'ın vergi tasarısına oy vermeyeceğini hayal edemiyorum
  • Trump: Eğer Senato tasarıda bazı değişiklikler yaparsa tamam
  • Trump: Bir Demokrat'ın vergi tasarısına oy vermeyeceğini hayal edemiyorum
  • Trump: Orta Doğu ülkeleri artık Çin'e gitmiyor
  • BIST 100 endeksi bugün %1.60 geriledi (9514), toplam günlük işlem hacmi 151 milyar 132 milyon TL oldu
  • Trump: Orta Doğu ülkeleri artık Çin'e gitmiyor

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Şirketler, Yeni Yıl Hediyelerini Madame Coco’dan Seçiyor - Basın Açıklaması

5 Aralık 2022 • 18:35:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin lider ev tekstili ve dekorasyon markası Madame Coco, Fransız esintili ürünleri ile çalışanlarına zarif hediyelerle sürpriz yapmak isteyen kurumlar için göz kamaştırıcı seçenekler sunuyor. Madame Coco’nun her zevke uygun, zengin, özgün ve şık ürün yelpazesi ev tekstili, banyo, mutfak, sofra, cam, porselen, plastik ürünler, aydınlatma, kişisel bakım ve kozmetik ürünlerini kapsıyor ve işletmelere binlerce çeşit alternatif imkanı veriyor.
Yeni yılda çalışanlar için en şık hediyeler Madame Coco’da!
Çalışanlarına yılbaşında çok şık, kullanışlı ve zevkli hediyeler vermek isteyen tüm kurumlar, Madame Coco'da buluşuyor. Madame Coco, yaygın satış ağı ve güçlü satış sonrası desteği ile KOBİ’lerden, orta ve büyük işletmelere kadar çalışanlarına hediye vermek isteyen kurumların tercihleri arasında ilk sırada yer alıyor. Çalışanların hem evlerinde hem de ofislerinde rahatça kullanabileceği fincan setleri, dekoratif objeler, vazolar veya yılbaşı konseptine özel yılbaşı süsleri kurumların tercih ettiği hediye ürünler arasında geliyor. Birlikte değer yaratarak büyüyen tüm kurumlar, özel indirimlerle alışveriş yapabilir ve tüm kampanyalarda Madame Coco’nun kurumsal müşterisi olmanın ayrıcalıklarından faydalanabilir.
Madame Coco’nun, kurumsal satışları ile ilgili daha detaylı bilgi almak için Madame Coco mağazalarını ve www.madamecoco.com adresini ziyaret edebilir veya [email protected] adresine mail gönderebilirsiniz

MG International Fragrance Company; 6. Uluslararası Kozmetik Kongresi kapsamında düzenlenen “Kozmetik Endüstrisinde Yeşil Dönüşüm” oturumuna ev sahipliği yaptı - Basın Açıklaması

5 Aralık 2022 • 18:35:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği (KÜAD) tarafından düzenlenen 6. Uluslararası Kozmetik Kongresi, Antalya’da Susesi Luxury Resort Belek’te gerçekleştirildi. Bu yılki ana teması “Yeşil Mutabakat” olan kongrenin sponsorları arasında yer alan MG International Fragrance Company; kongrenin ilk oturumuna kendi standında ev sahipliği yaptı. “Kozmetik Endüstrisinde Yeşil Dönüşüm” başlığı altında düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü FOX TV Program Sunucusu Merve Yıldırım üstlendi.
 
YEŞİL MUTABAKAT YOL HARİTASI SUNUYOR
KÜAD Başkanı Levent Kahrıman, KÜAD Kongre Başkanı Fuat Arslan ile KÜAD Başkan Yardımcısı Bülent Konca ve Yönetim Kurulu Üyesi Belgin Sile’nin konuşmacı olarak yer aldığı söyleşiye sektör temsilcileri yoğun ilgi gösterdi.
KÜAD Başkanı ve Laber Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kahrıman; “Sektörel Duruş ve Ortak Hedefler İçin İşbirliği” adı altında yaptığı konuşmada, Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği’nin kozmetik stratejisinin belirlenmesi açısından önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Ortadoğu’da ve Avrupa’da söz sahibi olmuş şampuanlarla kremlerle üretim yapmış bir kozmetik endüstrimiz var. Şu an ülkemizde yaklaşık 3600 üzerinde üretim yeri ve 50.000’in üzerinde tescillenmiş marka insan kaynağı ile dünyada ve ülkemizde sağlıklı üretimin vurgusudur. KÜAD olarak yapmaya çalıştığımız; Türkiye’nin kozmetik stratejisini oluşturmak. Bizim ülkemiz aslında kültürler miras ülkesidir. Bu topraklar, binlerce yıllık medeniyetlere eşlik etmiş topraklardır. Biz de modern dünyada sürdürülebilir olan mirası kültürel mirasla birleştirmek istedik. Biz buna etnokozmetik diyoruz. Türkiye’de bu farkındalığı yaratabilmek için çalışıyoruz. Düzenlediğimiz kongrelerle bu özgüveni tazelemek, bu potansiyeli açığa çıkarmak, etkileşim düzeyi oluşturmak istiyoruz. Dünyanın insan merkezli olmasından dolayı sürdürülebilirlik anlamında kaygıları var. Yeşil mutabakat da buradan çıkmanın bir kılavuzu, haritası aslında. Buna uymak mecburiyetindeyiz artık. Bu anlamda da ülkemizde üreticiler bu dönüşümü nasıl yapacaklarını planlamaya çalışıyorlar. Dernek olarak bu dönüşümün yol haritasını öğretmeye çalışan bir ekosistem kurmaya çalışıyoruz.”
 
KOZMETİKTE TÜRKİYE ÜRETİM ÜSSÜ
KÜAD Başkan Yardımcısı ve MG International Fragrance Company Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Konca ise, kongreye 3 gün boyunca 900’ü aşkın sektör paydaşının eşlik edeceğini söyleyerek “MG International Fragrance Company olarak bu oluşumun bir parçası olmak bizim için kıymetli. Bu platformu ve derneğimizi özel kılan şey üniversitelerle, öğrencilerle iç içe olup bugüne kadar ve yarın da sektörümüzde neler yapabileceğimizi, neyin ön hazırlığını yapmamız gerektiğini ortaya koyması. Yeşil mutabakatla beraber Türkiye, olmazsa olmaz dünya dinamiklerindeki regülasyonlara uyum göstermek zorunda. Tüm bunları yapabilmek için doğanın bize sunmuş olduğu kaynaklara saygı duymamız gerekiyor. Çünkü her şey kaynakla başlıyor. Eğer biz gezegenimize işimize olan saygımızı gösterirsek o zaman hep beraber çok başarılı oluruz. Gezegen insanla güzel, doğayla güzel. Pandemi bize bir şey daha öğretti. Sağlıklı olmak için hijyenik ürünlerin tüketim alışkanlıkları değişti. Dünya için bu ürünlerin üretim imkanı arttı. Çin ve Amerika’nın yetersiz kaldığı yerlerde Türkiye devreye girdi. Her geçen gün bu deneyimlerle sektörümüzü geliştiriyoruz. Daha çok daha yeni daha inovatif daha katma değerli ürünler üretmeye yöneliyoruz. Türkiye’yi global şirketlerin merkezi haline getiriyoruz” dedi.
Uluslararası esans üreticisi olarak 55'ten fazla ülkeye, Türkiye’de 2100’ü aşkın global üreticiye esans ve esans hammaddesi tedarik ettiklerini hatırlatan Bülent Konca; bu doğrultuda kozmetik endüstrisine geniş bir yelpazeden bakabilme yetkinkliğine sahip olduklarının altını çizerek sanayici, üretici, tedarikçiler, tüketici ilişkisinde insan odaklı olmak gerektiğine vurgu yaptı. Yeni tesis yatırımlarından söz eden Konca; 2023’ün üçüncü çeyreğinin sonunda test edilmeye başlanacağını ileterek yeni tesislerinin sürdürülebilir üretim ve yeşil tesis dinamiklerine uygun olarak sektöre örnek teşkil edeceğini söyledi.
KÜAD Kongre Başkanı ve AKS Kozmetik Kurucusu Fuat Arslan da kozmetik sektörünün dünyada ve ülkemizde çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getirerek şunları söyledi: “Biz bugün KÜAD olarak 198 ülkeye ihracat yapıyoruz. Özellikle son dönemde cilt bakım ürünlerine talepte bir önceki yıla göre yüzde 16’lık bir artış oldu. Türkiye’deki kozmetik ihracatımız ithalatımızın önünde. Diğer taraftan da kozmetik anlamında Türkiye bir üretim üssü konumunda. Yeşil mutabakat dünyadaki en güncel konulardan bir tanesi. Biz ülke olarak çok hızlı aksiyon alabilen bir ülkeyiz. 2030 yılında da yüzde 50 oranında karbon salınımı azaltma çalışmaları var. Hedefimiz kongrede bu bilinci oluşturmak. Bir dönüşüm yaşanıyor. Dolayısıyla sürdürülebilir bir ihracat için geleneksel modelden uzaklaşarak daha döngüsel bir modele geçmek gerekiyor. Biz de kongrenin ana temasını yeşil mutabakat olarak belirledik. Kongrede bu yıl yüzde 60 oranında bir büyüme gerçekleştirdik. Yerli hammadde ve yerli ambalaj üretim noktasında bizim bir an önce planlamalar yapmamız gerekiyor.”

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ARTIK ODAK NOKTASI OLDU
KÜAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sapro Temizlik Ürünleri İcra Kurulu Üyesi Belgin Sile ise kozmetik sektöründe standardizasyon çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulunarak sektörel gelişim için denetim ve regülasyonun önemine değindi. Üreticilere verilen destek fonlarına da konuşmasında yer veren Sile, sektör içerisinde denetimsel hassasiyetler ve beklentiler hakkında da öngörülerini paylaştı. Sile “Pandemi dönemiyle doğa girişimleri daha çok arttı. Bugün standartlar rekaket gücünü gerektiriyor. Hem Türkiye hem Avrupa regülasyonlarını takip ettiğiniz zaman ortak aynı dili konuşmuş olursunuz. Biz kozmetik üreticileri olarak nasıl daha iyisini yapabiliriz, atıkları nasıl iyileştiririz diye bakıyoruz. Sürdürülebilirliği herkes odak noktası haline getirmeye başladı. Aslında üreticiler aldığımız hammaddelerden yola çıkarak buna başladı. Bütün bunları yaparken de standartlara uyum sağlamak çok önemli. Ben yeni adım atacaklara bu anlamda işin doğrusunu zamanında yapmalarını tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.
 
ÜRETİMDE YEŞİL DÖNÜŞÜM İLKELERİ İÇİN BİRLİKTEYİZ
Kongre boyunca sektörün duayenleri, ünlü markalar ve temsilcileri bir araya gelirken kozmetik dünyasındaki bilimsel gelişmeler, yenilikler, yaklaşımlar ele alındı. Kongre; katılımcılara deneyimlerini paylaşmak, projelere ve yeniliklere, sektöre ve araştırmaya uygulanan yeni teknolojilere ilişkin son gelişmeleri çok kültürlü ve zengin bir atmosferde tartışmak için ideal bir fırsat ve mükemmel bir platform sundu.

BtcTurk, doğrulama prosedürü yapılan kripto varlık sayısını 3'ten 10'a çıkardı - Basın Açıklaması

5 Aralık 2022 • 18:35:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Dünya genelinde denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri sunan KPMG, BtcTurk’teki en yüksek işlem hacmine sahip kripto varlıklarla ilgili soğuk cüzdan doğrulama çalışmasını, 29 Kasım 2022 tarihi itibarıyla 10 kripto varlık üzerinde yapmaya başladı.
 
KPMG, BtcTurk tarafından saklanan seçili kripto varlıkların doğrulama prosedürüne Eylül 2021’den bu yana her hafta devam ediyor. KPMG’nin hazırladığı özet raporu doğrultusunda BtcTurk PRO’nun ‘Raporlarım’ sayfasında kullanıcılarla şeffaf şekilde paylaşılan doğrulama işlemi, 29 Kasım 2022 tarihi itibarıyla en yüksek işlem hacmine sahip 10 kripto varlık ile yapılmaya devam edilecek.
 
Kripto Varlık Doğrulama İşlemi ne anlama geliyor?
BtcTurk, KPMG'yi BTC, ETH, XRP, USDT LUNC, SHIB, AVAX, DOGE, ADA ve SOL varlıkları ile ilgili üzerinde mutabık kalınan prosedürleri yerine getirmesi ve bu varlıkların karşılığının BtcTurk soğuk cüzdanlarında karşılanıp karşılanmadığını doğrulaması amacıyla görevlendirdi. Böylece doğrulama prosedürü yapılan kripto varlık sayısını 3’ten 10’a yükseltti. Doğrulama işlemi sayesinde BtcTurk kullanıcıları, kendi ekranlarında gördükleri kripto varlıklarının gerçekten de BtcTurk’ün cüzdanlarında yer aldığının doğrulanmış olduğunu bilecekler.
 
En çok işlem hacmine sahip varlıklar doğrulanıyor
KPMG, BtcTurk’de en yüksek işlem hacmine sahip bu 10 kripto varlıkla ilgili soğuk cüzdan doğrulama çalışmasına ilişkin üzerinde mutabık kalınan prosedürleri tamamladı ve ilgili özet rapor BtcTurk PRO web sitesi ‘Raporlarım’ sayfasında yayınlandı. BtcTurk, sonraki çalışmalarda farklı kripto varlıklar için de bu yönde çalışmalar gerçekleştirmeyi hedefliyor.
 
BtcTurk CEO'su Özgür Güneri, doğrulama prosedürü yapılan kripto varlık sayısının 10'a yükseltilmesiyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Sektörün güven ihtiyacının öne çıktığı bugünlerde KPMG ile yaptığımız çalışmayı kullanıcılarımız ve paydaşlarımız için çok önemli buluyoruz. Sadece Bitcoin ve kripto varlıkların soğuk cüzdanlarda var olduğunun değil, bu tutarlar ile kullanıcılarımız adına saklamakla sorumlu bulunduğumuz varlık tutarının birebir uyumlu olduğunun tespit yönteminin, gerçek sonuçları sunabileceğine inanıyoruz. BtcTurk PRO'da işlem gören ve en yüksek hacme sahip doğrulanan kripto varlıkların sayısını 3’ten 10’a yükselterek, bu güven ihtiyacını gidermek adına sektöre öncülük etmekten gurur duyuyoruz."
 
BtcTurk Hakkında
2013 yılında Kerem Tibuk tarafında kurulan ve CEO'luğunu Özgür Güneri'nin yaptığı BtcTurk, Bitcoin ve kriptopara alım satım platformu olarak hizmet veriyor. 1 Temmuz 2013'te TL ile ilk Bitcoin alım satımına aracılık eden BtcTurk'ün 800’e yakın çalışanı bulunuyor. Eliptik Yazılım ve Ticaret A.Ş. tarafından yönetilen BtcTurk, 5 milyon kullanıcısına 7/24 hizmet veriyor.

Mitsubishi Electric’ten global güç ve yerel iş birliği mesajı - Basın Açıklaması

5 Aralık 2022 • 18:30:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Geleceğin iklimlendirme çözümlerine bugünden hayat veren Mitsubishi Electric, Klima Sistemleri Bayi Toplantısı'nda Türkiye genelinde yer alan tüm bayi, satış noktası ve çözüm ortaklarıyla buluştu. Pandemi nedeni ile uzun bir ara verildikten sonra yeniden düzenlenen organizasyonun ana teması ise 'Yeni, Yeniden, Birlikte' olarak belirlendi. Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, Mitsubishi Electric Türkiye Başkan Yardımcısı Jun Horibe ve Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Genel Müdürü Yenal Altaç'ın konuşmalarından çıkan ortak mesajda, yeni dönemde şirketin global gücünü ve yerel bilgi birikimini iş ortakları ile birlikte en yüksek seviyede gösterme hedefi yer aldı.
 
İklimlendirme sektörünün teknoloji devi Mitsubishi Electric; Marmara, Ege, Çukurova ve Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerindeki 198 bayiden toplamda 300 kişiyi Klima Sistemleri Bayi Toplantısı'nda ağırladı. Dört yıl gibi uzun bir aranın ardından 24-27 Kasım tarihleri arasında Limak Cyprus Deluxe Hotel'de gerçekleştirilen organizasyonun ilk iki gününde Mitsubishi Electric ekibinin katıldığı iç toplantılar gerçekleştirildi. Son gün ise tüm bayilerin iştirak ettiği bayi toplantısı; çeşitli sunumlar ve yarışmalarla keyifli anlara tanıklık ederken gala yemeği ile kapanış yapıldı.
 
"Dünyadaki krizler ve gelişmeler karşısında bayilerimizin yanındayız"
Türkiye'deki iş ortaklarıyla birlikte tüketicilere yeni nesil teknolojilerle en iyisini sunmak için çalıştıklarını ifade eden Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, şu açıklamalarda bulundu: "Ülkemizde uzun yıllar önce distribütörlüklerle başlattığımız hikâyemizi daha da güçlendirmek amacıyla 2012 yılında Türkiye'deki faaliyetlerimize resmi olarak başlamamızın 10'uncu yılını geride bıraktık. 1921 yılında Japonya'da ticari faaliyetlerine başlayan Mitsubishi Electric'in Türkiye hikâyesi, markanın hem klima hem de fabrika otomasyonu alanındaki distribütörleri aracılığıyla uzun yıllar öncesine dayanıyor. 1988 yılında şimdiki ismi AG-MELCO olan şirket ile asansör ve yürüyen merdiven satışına başladık. 1993 yılında fabrika otomasyon sistemleri distribütörlüğü ile Türkiye'de otomasyon cihazlarının satışına başlamış olduk. 2004 yılında ise klima distribütörlüğü ile klima satışı gerçekleştirdik. Türkiye'deki müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek adına 2012 yılında Mitsubishi Electric Turkey Elektrik Ürünleri A.Ş.'yi kuran şirketimiz, böylece iki ülke arasındaki hikâyede yeni bir sayfa açtı. Bugün ise Türkiye'de sayısız başarı ve dev projeye ismimizi yazdırmaya devam ediyoruz. En büyük hedefimiz; faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda tüketicilerimize ve iş ortaklarımıza inovatif ve çevre dostu ürünler sunarak rekabette öne çıkmak ve büyümeye devam etmek. Pandemi sürecinde tüm iş dünyası olarak çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldık ancak krizler fırsatları doğurur, şirketimiz için öyle de oldu. Bundan sonraki süreçte de dünyada neler olacağını bilmiyoruz. Ancak şunu bilmenizi isterim ki her zaman yanınızdayız. Bugünün mottosu olan 'Yeni, Yeniden, Birlikte' anlayışımız ışığında işlerimizi sağlıkla büyütelim istiyoruz."
 
"Türk halkına daha iyi hizmet verebilmek için birlikte çalışacağız"
Bayi toplantısının mottosu olan 'Yeni, Yeniden, Birlikte' mesajını çok önemsediğini söyleyen Mitsubishi Electric Türkiye Başkan Yardımcısı Jun Horibe; "Mitsubishi Electric olarak geçen sene 100. yılımızı kutladık. Japonya'da bir şirketin ömrünün ortalama 30 yıl olduğu biliniyor. Mitsubishi Electric ise 100 yıldır var çünkü dünya genelinde pek çok ülkeye yatırım yaptı ve 2018 yılında Manisa'da da yeni bir klima fabrikası kurdu. Bu noktada Mitsubishi Electric için önemli bir pazar olan Türkiye'ye yatırım yapmaya devam edeceğiz. Gelecek yıl devamlılık için yeni bir model tanıtacağız. Burada altını özellikle çizmek istediğim husus ise kaliteye bağlılık prensibimiz. Eylül ayında Antalya'daki müşterilerimizi ziyarete gittiğimde kaldığım otelde 600 adet Mitsubishi Electric klima kullanıldığını ve beş yıldır hiçbir sorun yaşamadıklarını öğrendim. Ayrıca 1998'den beri ürünlerimizi satan bir bayinin showroomlarında 1998'den kalan bir ürünümüzün hala çalıştığını görmek de beni çok etkiledi. Mitsubishi Electric'in sloganı olan 'Changes for the better' ışığında daha iyisi için değişim ve kalite taahhüdümüzü sürdürürken birçok zorluğun da üstesinden geliyoruz. Bu noktada Türk halkının hayatını daha iyi bir yöne doğru değiştirmek için çalışırken en önemli güç kaynaklarımızın başında da iş ortaklarımız geliyor" dedi.
 
"Değişen ve gelişen perakende ekosisteminde birlikte büyüyeceğiz"
Bu kadar geniş bir ailenin üyesi olmanın ve sürekli büyüyen bir organizasyonda her zaman daha iyisi için birlikte omuz omuza çalışmanın verdiği heyecanı paylaşan Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Genel Müdürü Yenal Altaç; "Bayi toplantılarımıza uzun bir ara verdik. Bunun çeşitli zorunlulukları oldu, dünya olarak çeşitli badireler atlattık. Bu zorunlulukları yine iş ortaklarımızın sağduyulu destekleriyle bertaraf ettik. Şunu unutmayalım ki, özellikle genç nüfus yapımız içerisinde alışkanlıklar değişmekle birlikte perakende gün geçtikçe farklı kanallarda büyüme gösteriyor. Biz iş ortaklarımızla birlikte bu yeni dönüşüm evresinde de çözüm odaklı ve her zaman olduğu gibi gerçeğin gerektirdiği şekilde işlerimizi yürüteceğiz. Çünkü markamızın büyüyen bir ivmeyle ilerlemesinin temel nedenlerinin başında, 100 yıldır devam ettirdiği çalışmalarını iş ortaklarıyla birlikte güçlü bir şekilde yürütüyor olması geliyor. Bugün Mitsubishi Electric Türkiye olarak bu başarının ve sinerjinin daha da verimli hale dönüşmesinde uygun fırsatlar olduğunu görüyoruz. Birlikte daha iyisi için değişerek, gelişerek, büyüyerek pazarda ve Türkiye'deki diğer tüm sektörel yapımız içinde daha iyi bir noktaya gideceğiz. Bu konuda güvenimiz tam" şeklinde konuştu.

Türk Ytong, Ytong'un 40 milyon metreküplük üretime ulaştığını duyurdu - Basın Açıklaması

5 Aralık 2022 • 18:30:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yapı malzemeleri sektörünün lider markası Türk Ytong, 1965 yılından bu yana üretimi kesintisiz devam eden Ytong'un 40 milyon metreküplük üretime ulaştığını duyurdu. Dilovası Fabrikası'nda yapılan kutlama törenine Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, Yönetim Kurulu Üyeleri, Genel Müdür Tolga Öztoprak, yöneticiler ve fabrika çalışanları katıldı.
 
Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, Türk Ytong'un dünyanın en büyük gazbeton üreticileri arasında bulunduğunu hatırlatarak, "Türkiye'de 6 fabrikada yılda 2 buçuk milyon metreküp gazbeton üretme kapasitesine sahibiz. Bugün ise 40 milyon metreküp üretime ulaşmamızı tüm Türk Ytong çalışanlarıyla kutluyoruz. 40 milyon metreküp malzemeyle yaklaşık 3,3 milyon adet konut inşa edildiğini söyleyebiliriz. Bu konutlarda Ytong kullanımı ile elde edilen ısı tasarrufu sayesinde 59 yılda 10 milyar doları aşkın döviz tasarrufu sağlandı. Bu rakam gerçekten ülkemiz ve çalışanlarımızla paylaşmamız gereken gurur verici bir başarıdır. Ytong, çevre ve enerji dostu, nefes alan, hafif yapı malzemeleriyle, ülkemizde sağlıklı ve güvenli konutlar inşa edilmesine öncülük ediyor. Bu gurur bizlerin olduğu kadar ülkemizin sanayi üretiminin de bir başarı hikayesi ve gurur tablosudur" dedi.
 
Dünya lideri Türk Ytong
Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, Türk Ytong'un faaliyetine başladığı ilk günden itibaren hiç durmadan, ara vermeden, dünyanın ve Türkiye'nin yaşadığı zor günlerde bile üretmeye devam ettiklerini ve yapı sektörüne benzersiz ürünler sunmak amacıyla çalıştıklarını söyledi. Hinginar, en büyük hedeflerinin ülkeye fayda sağlayan ürünler üretmek, Türkiye'deki konut ve yapıların çağdaş, modern, güvenle yaşanabilen, enerji tasarrufu sağlayan mekanlar haline gelmesine yardımcı olacak her türlü yeniliği Türkiye'de sunmak olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Hedefimiz çağdaş ve modern hayatın ihtiyaçlarının neler olduğunu anlayarak, bunlara cevap vermek oldu. Bugün hala 59 yıl önceki gibi heyecanla, motivasyonla evlerin, ofislerin, okulların, fabrikaların kısaca içinde hayatımızı sürdürdüğümüz tüm yapıların çağdaş bir biçimde oluşması, yapıların en az enerji ile ısıtılmasını sağlamak için çalışıyoruz. Bu hedefler sayesinde pazar lideri ve dünya lideri olmayı başardık. Geleceğe, eğitime, istihdama, ülkemize olan inancımızla yatırım yapmaya devam edeceğiz." dedi

Otomotivde Sürdürülebilirlik, Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı - IAEC 2022'de Masaya Yatırıldı - Basın Açıklaması

5 Aralık 2022 • 18:30:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Otomotiv mühendisliği alanında en yeni teknolojilerin ve gelişmelerin mercek altına alındığı ?Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı - IAEC", sürdürülebilirlik temasıyla gerçekleştirildi. Bu yıl yedincisi düzenlenen IAEC 2022'ye alanında uzman yerli, yabancı mühendislerle birlikte, dünyanın önde gelen şirketlerinin yöneticileri katıldı. Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı - IAEC 2022'nin açılışını yapan aynı zamanda Konferans Başkanı da olan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gündüz Ulusoy, "İklim değişikliğine yönelik öncelikli hedef, küresel ısınmanın endüstrileşme öncesi dönemin 1.5 derece üstüyle sınırlandırılmasıdır. Bu hedefe ulaşabilmek için 2050 yılında net 0 karbon salınımı hedefinin tutturulması yaşamsal öneme sahip. Bu hedefin tutturulmasında da otomotiv sektörüne kritik bir görev düşüyor. Otomobil, kamyon ve hafif ticari araçların egzoz salınımları, tüm mobilitenin karbon salınımının yaklaşık yüzde 75'ini teşkil etmektedir. Bu ise yılda 600 gigaton karbondioksit salınımına karşılık gelir. Diğer bir deyişle dünyanın karbon salınımının yaklaşık yüzde 15'idir. Bu birkaç istatistik bile bize, otomotiv sektörü ve sürdürülebilirliğin nasıl iç içe olduğunu göstermeye yetiyor" açıklamasında bulundu.
Konferansta konuşma yapan SAE International'ın Sürdürülebilir Mobilite Çözümleri Başkanı Frank Menchaca, sürdürülebilirliğin, hareketliliğin geleceği için çok kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Sektörde elektrifikasyon gibi teknolojilerle çok büyük bir değişim yaşandığını ifade eden Frank Menchaca, "Bu, her şeyi değiştiriyor. Tedarik zinciri, mühendislik, iş, şirketlerimizi yönetme ve onlara liderlik etme biçimimizi bile değiştiriyor. Son sanayi devrimini düşünecek olursak; yaklaşık 1700 yılında başlamıştı. Son sanayi devrimini yaşamamız için 250 yılımız vardı. Bu dönüşümü yaşamak için 20 yılımız var! Bu, muazzam bir zorluk ama muazzam da bir fırsat" dedi.
Her yıl alanında uzman yerli ve yabancı isimleri Türkiye'de bir araya getiren ?Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı - IAEC"nin yedincisi İstanbul'da gerçekleştirildi. Bu yılki ana teması sürdürülebilirlik olan ve iki gün süren konferansa, Sabancı Üniversitesi ev sahipliği yaptı. Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Otomotiv Teknoloji Platformu (OTEP), Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından Amerikan Otomotiv Mühendisleri Birliği'nin (Amerikan Society of Automotive Engineers- SAE International) iş birliğiyle ve Tofaş'ın altın sponsorluğu kapsamında düzenlenen organizasyon, Türkiye ve dünyadan alanında uzman çok sayıda ismi ağırladı. Etkinliğin gümüş sponsorları Tisan ve A2MAC1 olurken, Cavo, İnfotron ve Vestel ise bronz sponsorluk yaparak konferansı desteklediler.
Sürdürülebilirlik ana teması ile IAEC'22 !
Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı - IAEC 2022'nin açılışını, aynı zamanda konferans başkanı da olan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gündüz Ulusoy yaptı. Konferansın temasını belirleme aşamasında tüm seçeneklerin kendilerini sürdürülebilirlik konusuna getirdiğini söyleyen Prof. Dr. Gündüz Ulusoy, "Seçenekler üzerinde dururken bunların hızla sürdürülebilirlik üzerinde yakınsadığını gördük. Sanıyorum bunun bir nedeni de ülkemizde de dünyada da iklim değişikliğinin, bunun olumsuz etkilerinin artık günlük yaşamımızın bir parçası oluşu" dedi.
Son dönemin en büyük dönüşümü!
İklim değişikliğine yönelik öncelikli hedefin, küresel ısınmanın endüstrileşme öncesi dönemin 1.5 derece üstüyle sınırlandırılması olduğunu vurgulayan Ulusoy, "Bu hedefe ulaşabilmek için 2050 yılında net 0 karbon salınımı hedefini tutturulması yaşamsal öneme sahip. Bu hedefin tutturulmasında da otomotiv sektörüne kritik bir görev düşüyor. Otomobil, kamyon ve hafif ticari araçların egzoz salımları, tüm mobilitenin karbon salımının yaklaşık yüzde 75'ini teşkil etmektedir. Bu ise yılda 6 gigaton karbondioksit salımına karşılık gelir. Diğer bir deyişle dünyanın karbon salımının yaklaşık yüzde 15'idir. Bu birkaç istatistik bile bize otomotiv sektörü ve sürdürülebilirliğin nasıl iç içe olduğunu göstermeye yetiyor. O itibarla, otomotivde sürdürülebilirliği yasa ve regülasyonlar vasıtasıyla uymak zorunda olunan kısıtlar değil bilakis sektörün yaşamını gelişerek sürdürebileceği yeni bir ortamın, bir değişimin unsurları olarak yorumlamaya, etkilemeye çalışmak gerekiyor. Bu değişim sürecine yirminci yüzyıl başındaki kitlesel üretime geçişten bu yana otomotiv sektörünün içinde olduğu en büyük dönüşümdür diyebiliriz. Bu dönüşüm, riskleri olduğu gibi fırsatları da beraberinde getiriyor. Faydalanabilenler için yeni oyun sahaları açılıyor. Kısaca ifade ettiğim bu hususlar, sürdürülebilirliğin, sadece bu konferansın değil, önümüzdeki dönemlerde de ana gündem maddelerinden biri olduğunu gösteriyor. Sadece otomotiv sektörünün dönüşümünde değil, bütün dönüşümlerde insan kaynağı en önemli etken olarak ortaya çıkar" diye konuştu. Öğrencilerin sektöre ilgisini uyandırmak ve onları motive etmek için ikinci gün programına Formula Student adlı bir oturum eklediklerini belirten Prof. Dr. Gündüz Ulusoy, 4 üniversiteden öğrenci takımlarının, elektrikli otomobil çalışmalarını konferans sonuna kadar sergileme fırsatı yakaladığını kaydetti.
Dönüşüm için sadece 20 yılımız var!
Açılışın ardından bir konuşma yapan SAE International'ın Sürdürülebilir Mobilite Çözümleri Başkanı Frank Menchaca ise, sürdürülebilirliğin, hareketliliğin geleceği için çok kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Sektörde elektriklileşme gibi teknolojilerle çok büyük bir değişim yaşandığını ifade eden Frank Menchaca, "Bu, her şeyi değiştiriyor. Tedarik zinciri, mühendislik, iş, şirketlerimizi yönetme ve onlara liderlik etme biçimimizi bile değiştiriyor. Son sanayi devrimini düşünecek olursak; yaklaşık 1700 yılında başlamıştı. Son sanayi devrimini yaşamamız için 250 yılımız vardı. Bu dönüşümü yaşamak için 20 yılımız var! Bu, muazzam bir zorluk ama muazzam da bir fırsat" dedi.
2030 yılına kadar kömür kullanımı bitmeli!
2020 verilerine göre ABD'de yüzde 27 ile en fazla sera gazı salınımı yapan sektörün taşımacılık olduğunu vurgulayan Frank Menchaca, şunları söyledi: "Dünya genelinde yüzde 25 olması lazım bu oranın. Önümüzdeki güçlük işte bu taşımacılık sektörünü alıp sera gazı salınımımızı azaltmak. Bu, çok büyük bir vazife. Bunu düşünmek için bir dizi aracımız da mevcut. Elektrikli, hidrojen, biyoyakıtlar ve biyokütle gibi. Ve sonrasında gerekli olacak altyapıyı da düşünmemiz lazım. Biz burada düşünme biçimimizi ayrıştırdık. Nasıl yapacağımıza dair. Net sıfıra ulaşmak için farklı yolları anlatacağım. Yüksek elektriklenme var. Yani gerçekten gerçek elektrikli araçlara çok kolay alışıyoruz. Elektriklilerde yenilebilir enerji kullanımı var. Ve bir de statüko var ki bu da kabul edilebilir değil! Birkaç farklı senaryomuz var. Bu araçların ve bu yolların her birini kullanarak net sıfır salımına ulaşılabilir. Bütün buradaki kilit nokta ise; ABD'de çok büyük kilit değişiklikler olması gerekiyor. 2030 yılına kadar kömür kullanımını bırakmış olmamız lazım. Doğalgaz, ABD'nin en büyük ihraç kalemlerinden bir tanesi. 2040 yılına kadar bunu azaltmamız gerekiyor. Yenilebilir enerji payımızı artırmamız gerekiyor. Eğer yüksek oranda elektriklenmeden bahsedeceksek, yüzde 76 daha az petrol ve doğalgaz anlamına geliyor 2020'ye kıyasla. Biraz daha az yüksek elektriklenme olursa; yüzde 64 daha az oluyor. Yenilebilir enerji payını arttırdıkça da azalıyor. Yüzde 56'ya iniyor. Tamamen yenilenebilir enerji ise o zaman çok az miktarda fosil yakıt kalıyor. Bu benim için çok kökten bir değişim. 1750'de başlayan ilk sanayi devrimi kadar kökten bir değişim."
En büyük sorun şarj altyapısı!
ABD'de 2020'de yaklaşık 5.2 milyon elektrikli aracın olduğunu ifade eden Frank Menchaca, bunun sadece yüzde 2 pay anlamına geldiğini belirtti. 2030 yılına kadar elektrikli araç sayısının 49 milyona ulaşarak payını yüzde 17'ye çıkaracağını vurgulayan Menchaca, "2040'ta 204 milyon adet ve yüzde 64 pay, 2050'de de net sıfıra ulaşmak için 328 milyon adet elektrikli araç. Bu, şu an toplam araç sayısından da fazla bir sayı. Yani çok büyük bir güçlük var karşımızda ve biz SAE olarak bunun beraberinde getirdiği birçok sorunun çözümüne katkıda bulunmaya çalışıyoruz" diye konuştu. ABD'de şarjlar istasyonlarında yüzde 25-30 oranında şarj edememe sorunu olduğunu belirten Frank Menchaca, "Yani şunu bir düşünün biz hepimiz, benzin pompasına gidip benzin almaya alışığız ama o pompanın yüzde 75 oranla çalıştığını hayal edemeyiz! Ama ABD'de şöyle bir gerçeklik var ki, şarj altyapısı yüzde 30 oranında başarısız oluyor. Çok sayıda kategorize edilmeyen hata kodları var. O şirketlerden biri bunu şu şekilde özetledi. Eğer bunu düzeltmezsek, planımız ne kadar iyi olursa olsun hiçbir planımız gerçekleşmez çünkü tüketiciler elektrikli araçları kabullenmez. Yani yüzde 5 kaldıysa aracımızda ve bir şarj istasyonuna geldiğimizde çalışması gerekirken çalışmıyorsa; nasıl güvenebilirsiniz ki" dedi.
Döngüsel ekonomi ele alındı!
IAEC 2022, daha sonra "Döngüsel Ekonomi" başlıklı oturumla devam etti. Toronto Metropolitan Üniversitesi (TMU) Veri Analitiği Master ve Sertifika Programları Direktörü Prof. Dr. Ayşe Başar'ın moderatörlüğünü üstlendiği oturumda; Indra Sas CEO'su Loic-Bey Rozet, SSAB Güney Avrupa, FR & TRMEA Satış Direktörü Pedro M. Rodriguez, MHP Management -und IT- Bertaung GmbH Sürdürülebilirlik ve Hareketlilik Dönüşümü Başkanı Dr. Thilo Greshake ve EXITCOM Genel Müdürü Murat Ilgar panelist olarak yer aldı. Ardından, Boğaziçi Üniversitesi-CARF Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Nilgün Kıran Cılız'ın "Çevresel Etki (Karbon Nötr ve Ürün Yaşam Döngüsü)" isimli oturuma geçildi. Bu oturumda, Ford-Werke GmhB Sürdürülebilirlik İleri Regülasyonlar ve Ürün Uygunluğu Direktörü Dr. Wulf Peter Schmidt, AVL Enerji ve Sürdürülebilirlik Kıdemli Ürün Müdürü Martin Rothbart, Bosch Dijital Dönüşüm & Sürdürülebilirlik Lideri Ersin Öztürk ve VALEO Grup Dış İlişkiler ve Sürdürülebilir Kalkınma Müdürü Jean-Baptiste Burtscher da panelist olarak görev aldı. Konferansın birinci günü, "Dijital Dönüşümün Bugünü ve Gelecek Öngörüleri" başlıklı oturumla son buldu. Son oturumun panelistleri ise ODTÜ-Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ve İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Erdil, ODTÜ BİLTİR Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa İlhan Gökler, Fraunhofer IAO Araştırma Departmanı İleri Sistem Mühendisliği Başkanı ve PDM/PLM Danışmanlık Merkezi Başkanı Dipl. -Ing Mehmet Kürümlüoğlu ve MEXT Teknoloji Merkezi Grup Direktörü Efe Erdem oldu.
IAEC 2022'de ikinci gün!
IAEC 2022'nin ikinci günü; aynı zamanda Konferans Başkanı da Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gündüz Ulusoy'un konuşmasıyla başladı. Ardından ana konuşmacı olarak McKinsey Company Şirket Ortağı ve EMEA Bölgesi Otomotiv ve Dijital üretim Lideri Andras Kadocsa, "Sürdürülebilirlik Yolunda Otomotiv Endüstrisi" başlığıyla bir değerlendirme yaptı. Akabinde moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) Direktöre Bora Şekip Güray'ın üstlendiği, "Alternatif Yakıtlı Araçlar ve Alt Yapısı" başlıklı oturup gerçekleştirildi. Bu oturumda, Hydrogen Europe CEO'su Jorgo Chatzimarkakis, Fraunhofer IAO Enstitü Müdürü ve Akıllı Enerji ve Mobilite Çözümleri Araştırma Bölüm Başkanı Dr. -Ing Daniem Stetter, Ford Otosan Elektronik Sistemler ve Yazılım Direktörü Alper Tekeli ve ACEA Mobilite ve Sürdürülebilir Taşımacılık Direktörü Petr Dolejsi panelist olarak yer aldı. Öğleden sonraki ilk etkinlik, Formula Student oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alp Tekin Ergenç'in açılışını yaptığı program YTÜ Yarış Takımı, İTÜ Yarış Takımı, Fırat Yarış Takımı ve Sabancı Motorsport'un yer aldığı eğitimle devam etti. İkinci günün ve konferansın son oturumu ise "Elektrikli Araç Şarj Alt Yapısı" başlığında gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Öğrenim Üyesi Prof. Dr. Günay Anlaş'ın yaptığı oturumda, Fev Europe GmbH E-Mobilite Sistemleri Departman Yöneticisi Dr. -Ing Rene Savelsberg, Vestel Kıdemli Ar-Ge Program Müdürü Görkem Özvural, WAT Mobilite Güç Yönetimi Çözümleri İş Birimi Lideri Okan Cicimen panelist olarak katılım sağladı. Konferansın kapanışını ise Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Konferans Başkanı Prof. Dr. Gündüz Ulusoy gerçekleştirdi

Tad Piliç Fenni Yem'in Güneş Enerji Santrali Projesi ile İlgili ÇED Süreci Başladı

5 Aralık 2022 • 18:30:01

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:

GAZİANTEP ili SAHINBEY, ilçesi DEREDÜZÜ MAHALLESİ, 113 ADA, 187 NOLU PARSEL mevkiindeki TAD PİLİÇ FENNİ YEM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ tarafından yapılması planlanan GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ (3,27 MWm / 3,03 MWe) projesi ile ilgili olarak GAZİANTEP Valiliğimize sunulan P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.

Meka Madencilik'in Güneş Enerji Santrali Projesi ile İlgili ÇED Süreci Başladı

5 Aralık 2022 • 18:30:01

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:

GAZİANTEP ili NURDAGI, ilçesi Karaburçlu Mahallesi, Köyiçi Mevkii(Pafta No: N37-D-14-B, Ada No: 134, Parsel No: 1) mevkiindeki MEKA MADENCİLİK İNŞAAT NAKLİYAT PETROL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ tarafından yapılması planlanan GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ projesi ile ilgili olarak GAZİANTEP Valiliğimize sunulan P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery