Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dijital taşımacılık platformu Diginak, depremden etkilenen bölgelerde çalışan ve deprem dolayısı ile yaşadıkları şehri terk etmek zorunda kalan lojistik profesyonellerine destek olmak üzere "Sıfırdan Başlayalım" sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdi. Sürdürebilirlik anlayışı çerçevesinde depremzedelerin yaralarını sarmayı hedefleyen Diginak, işini kaybeden lojistik sektörü profesyonellerine "Pro-Forwarder Eğitim Programı ile Kendi lojistik işinin sahibi ol" çağrısında bulunuyor.
Sürdürülebilir Projeler Geliştirmeliyiz!
Türkiye'yi yasa boğan deprem sonrasında depremzedeler için herkes dört koldan seferberliği sürdüğünü belirten Diginak CEO'su Oğuzhan Karaca, "Hayatta kalmayı başaran ancak evlerinden ve işlerinden olan depremzedelerin en kısa sürede normal yaşamlarına dönebilmeleri için destek olmalıyız. Yardımlar dışında iş dünyası olarak üzerimize bir görev daha düşüyor; sürdürülebilir politikalar ve projeler geliştirmek!" dedi.
Haydi Sıfırdan Başlayalım!
Dayanışmanın sürekliliğine dikkat çeken Karaca sözlerine şöyle devam etti:
"Birçok kişi, şirket ve kurum, deprem sonrası birlik beraberlik ve dayanışma ruhu ile yardım kampanyası düzenledi. Bu yardımların ulaştırılmasında ise lojistikçiler sahada yer alarak adeta seferber oldular. Ancak, lojistik firmalarının sorumlulukları bununla sınırlı değil. Sosyal sorumluk projeleri ile de hızla yaraların sarılmasını sağlamamız gerekiyor. Diginak bünyesinde oluşturduğumuz afet sonrası dayanışma grubumu ile "Sıfırdan Başlayalım" sosyal sorumluluk projesini hayata geçirmeye karar verdik. İstihdamın sürekliliğini sağlamak, açığa çıkacak işgücünü ve o bölgelerde oluşacak istihdam ihtiyacını desteklemek için stratejik iş ortaklarımızla yeni programlar da gerçekleştireceğiz. Yaşadığımız büyük afet, tüm Türkiye'yi büyük bir yasa boğdu. Ancak toplum olarak gösterilen dayanışma ve yardımlaşma örneği acıları biraz olsun hafifletti ve yarınlara umut ile bakmamıza vesile oldu."
Oğuzhan Karaca Pro-Forwarder Eğitim Programı hakkında ise şu bilgileri verdi:
"Pro-Forwarder eğitim programı yurtiçi karayolu taşımacılık işinde başarılı bir forwarder işletmesine sahip olmak için gereken teorik ve pratik bilginin sunulduğu bir iş ve meslek edindirme eğitim programıdır. Eğitim programımız öncelikle deprem bölgesinde evleri zarar görmüş, mevcut çalışma düzeni bozulmuş Lojistik Profesyonelleri içindir! En az 3 yıl Lojistik firmalarda Satış ve/veya Araç tedarik departmanlarında profesyonel olarak çalışan ve kendi işini kurmak isteyen profesyoneller için tasarlanmıştır. Eğitim programına katılan lojistik profesyonelleri eğitim programı ve mentorluğunun ardından kendi şahıs şirketlerini açarak, yurtiçi kara yolu taşımacılığı işinde "Yük sahibi" ile doğru "Taşımacıyı" buluşturarak, taşımayı yönetir ve bu hizmetten ticari gelir elde eder hale getirmek istiyoruz.
Ücretsiz Eğitim ve H1 Yetki Belgesi Bedeli Desteği
DIGINAK | Dijital Nakliye olarak; eğitim programını başarılı derece ile tamamlayan katılımcılara; Ulaştırma bakanlığından alınacak "H1 Yetki belgesi bedelinin karşılayarak güçlü bir destek sunacağız. Ardından işlerini yönetmek için taşımacılık yönetim yazılımını ücretsiz kullanımlarına sunacağız ve işlerine başlayabilmeleri için gerekli olan bireysel nakliyeci navlunlarını ödeyeceğiz. Bunun yanı sıra bu yolculukta sürekli yanlarında kendilerine koçluk ve mentorluk yapacağız. İlerleme kaydeden katılımcılar için DIGINAK platformuna yeni üye olan müşterileri kendilerine atayarak cirolarına ve gelirlerine destek olacağız."
Başvuru İçin E-posta Gönderin
"Bu projemiz ile kısa vadede depremden etkilenen lojistik profesyonellerine bulundukları yerlerden herhangi bir ofise gitmeden bir bilgisayar ve cep telefonu ile gelir elde etmeleri ve ayaklarının üzerinde durmalarına katkı sağlamak istiyoruz" şeklinde konuşan Karaca sözlerine şöyle son verdi:
"Orta ve uzun vadede lojistik profesyonellerin sektöre sahaya daha yakın olarak ve operasyonel bir şekilde katkı sağlamalarını hedefliyoruz. Eğitime katılmak isteyen adaylar başvurularını [email protected] mail adresine yapabilirler. Bu mailde bizimle özgeçmişlerini, niyet mektuplarını ve depremden etkilenildiğini gösterir beyanı paylaşmaları yeterlidir."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dijital taşımacılık platformu Diginak, depremden etkilenen bölgelerde çalışan ve deprem dolayısı ile yaşadıkları şehri terk etmek zorunda kalan lojistik profesyonellerine destek olmak üzere “Sıfırdan Başlayalım” sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdi. Sürdürebilirlik anlayışı çerçevesinde depremzedelerin yaralarını sarmayı hedefleyen Diginak, işini kaybeden lojistik sektörü profesyonellerine “Pro-Forwarder Eğitim Programı ile Kendi lojistik işinin sahibi ol” çağrısında bulunuyor.
Sürdürülebilir Projeler Geliştirmeliyiz!
Türkiye’yi yasa boğan deprem sonrasında depremzedeler için herkes dört koldan seferberliği sürdüğünü belirten Diginak CEO’su Oğuzhan Karaca, “Hayatta kalmayı başaran ancak evlerinden ve işlerinden olan depremzedelerin en kısa sürede normal yaşamlarına dönebilmeleri için destek olmalıyız. Yardımlar dışında iş dünyası olarak üzerimize bir görev daha düşüyor; sürdürülebilir politikalar ve projeler geliştirmek!” dedi.
Haydi Sıfırdan Başlayalım!
Dayanışmanın sürekliliğine dikkat çeken Karaca sözlerine şöyle devam etti:
“Birçok kişi, şirket ve kurum, deprem sonrası birlik beraberlik ve dayanışma ruhu ile yardım kampanyası düzenledi. Bu yardımların ulaştırılmasında ise lojistikçiler sahada yer alarak adeta seferber oldular. Ancak, lojistik firmalarının sorumlulukları bununla sınırlı değil. Sosyal sorumluk projeleri ile de hızla yaraların sarılmasını sağlamamız gerekiyor. Diginak bünyesinde oluşturduğumuz afet sonrası dayanışma grubumu ile “Sıfırdan Başlayalım” sosyal sorumluluk projesini hayata geçirmeye karar verdik. İstihdamın sürekliliğini sağlamak, açığa çıkacak işgücünü ve o bölgelerde oluşacak istihdam ihtiyacını desteklemek için stratejik iş ortaklarımızla yeni programlar da gerçekleştireceğiz. Yaşadığımız büyük afet, tüm Türkiye’yi büyük bir yasa boğdu. Ancak toplum olarak gösterilen dayanışma ve yardımlaşma örneği acıları biraz olsun hafifletti ve yarınlara umut ile bakmamıza vesile oldu.”
Oğuzhan Karaca Pro-Forwarder Eğitim Programı hakkında ise şu bilgileri verdi:
“Pro-Forwarder eğitim programı yurtiçi karayolu taşımacılık işinde başarılı bir forwarder işletmesine sahip olmak için gereken teorik ve pratik bilginin sunulduğu bir iş ve meslek edindirme eğitim programıdır. Eğitim programımız öncelikle deprem bölgesinde evleri zarar görmüş, mevcut çalışma düzeni bozulmuş Lojistik Profesyonelleri içindir! En az 3 yıl Lojistik firmalarda Satış ve/veya Araç tedarik departmanlarında profesyonel olarak çalışan ve kendi işini kurmak isteyen profesyoneller için tasarlanmıştır. Eğitim programına katılan lojistik profesyonelleri eğitim programı ve mentorluğunun ardından kendi şahıs şirketlerini açarak, yurtiçi kara yolu taşımacılığı işinde «Yük sahibi» ile doğru «Taşımacıyı» buluşturarak, taşımayı yönetir ve bu hizmetten ticari gelir elde eder hale getirmek istiyoruz.
Ücretsiz Eğitim ve H1 Yetki Belgesi Bedeli Desteği
DIGINAK | Dijital Nakliye olarak; eğitim programını başarılı derece ile tamamlayan katılımcılara; Ulaştırma bakanlığından alınacak “H1 Yetki belgesi bedelinin karşılayarak güçlü bir destek sunacağız. Ardından işlerini yönetmek için taşımacılık yönetim yazılımını ücretsiz kullanımlarına sunacağız ve işlerine başlayabilmeleri için gerekli olan bireysel nakliyeci navlunlarını ödeyeceğiz. Bunun yanı sıra bu yolculukta sürekli yanlarında kendilerine koçluk ve mentorluk yapacağız. İlerleme kaydeden katılımcılar için DIGINAK platformuna yeni üye olan müşterileri kendilerine atayarak cirolarına ve gelirlerine destek olacağız.”
Başvuru İçin E-posta Gönderin
“Bu projemiz ile kısa vadede depremden etkilenen lojistik profesyonellerine bulundukları yerlerden herhangi bir ofise gitmeden bir bilgisayar ve cep telefonu ile gelir elde etmeleri ve ayaklarının üzerinde durmalarına katkı sağlamak istiyoruz” şeklinde konuşan Karaca sözlerine şöyle son verdi:
“Orta ve uzun vadede lojistik profesyonellerin sektöre sahaya daha yakın olarak ve operasyonel bir şekilde katkı sağlamalarını hedefliyoruz. Eğitime katılmak isteyen adaylar başvurularını [email protected] mail adresine yapabilirler. Bu mailde bizimle özgeçmişlerini, niyet mektuplarını ve depremden etkilenildiğini gösterir beyanı paylaşmaları yeterlidir.”
Diginak.com Hakkında
2021 yılında kurulan Diginak.com, yük sahibi müşterilerine uçtan uca nakliye hizmeti üreten bir "Dijital Taşımacılık Platformu" dur. Oluşturduğu yeni ve özgün taşımacılık modeli sayesinde, yük sahibi müşterilerine SPOT taşımalarında kaynağından araç tedariği ile %100 anahtar teslim taşımacılık hizmeti üreterek, kullanıcılarına rekabet avantajı sağlar. Diginak.com, Taşımacılık teknolojisi üreten Optimum Lojistik ve Ticaret A.Ş.'nin tescilli markasıdır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bybit, CoinGecko'dan elde edilen verilere göre 2,8 milyar dolar olan vadeli işlemler hacmini beşe katlayıp 13,8 milyar dolara çıkarmayı başararak büyümesini tüm hızıyla sürdürüyor.
Söz konusu büyüme, vadeli ve Coin-M Vadeli sözleşmelerinin işlem hacimleri bakımından ikinci büyük pazar payını elde etmesini sağlayarak Bybit'in vadeli kripto işlemleri arenasında sahip olduğu öncülüğü daha da sağlamlaştırdı. Bybit bu sonucu, birçok yeni alım-satım ürününün kullanıcıların hizmetine sunulmasına bağlıyor.
Bu ürünler içerisinde kullanıcıların arbitraj fırsatlarından ve yüksek volatilite dalgalarından en iyi şekilde yararlanabilecekleri, 7/24 açık kripto piyasaları için son derece uygun olan işlem botları da bulunuyor. Bunlara ek olarak 30.000 Bybit yatırımcısının 10.000 uzman yatırımcının hamlelerini anında kopyalayabildiği gelişmiş Copy Trading ürünü de bulunuyor.
Geride bıraktığımız yılın son çeyreğinde kripto ekosisteminin geneliyle benzer bir dönemdem geçen Bybit, yakın zamanda CryptoCompare'deki uzmanların dijital varlıklar üzerine yayınladıkları rapora göre alım-satım hacmini %50'nin üzerinde artırmayı başardı. Aynı raporda, ayı piyasasına rağmen Bybit'in 2022'nin her çeyreğinde genel büyümesini artırdığına da yer verildi.
Söz konusu büyüme göstergesinin başka bir sebebi de Bybit'in oldukça üst düzey kurumsal müşterilerle imza attığı iş ortaklıkları. 2022 yılının dördüncü çeyreğinde kullanıma sunulan Bybit'in piyasa yapıcı destek fonu tamamen tamamlandı ve katılımlar 140 milyon dolara ulaştı. Bybit, ocak ayında broker'lara yönelik olarak sektördeki ilk %100 iade programını da kullanıma sundu.
CEO Ben Zhou, son derece dirençli bir ekosistem inşa etme ve uzun vadeli büyüme hızı konusunda düşüncelerini paylaştı. Zhou, "Yatırımcılar ve geliştiriciler arasında sakinliğin hakim olduğu, piyasa döngüsünün son derece ilginç bir döneminde yer alıyoruz. Bybit olarak, gelecekte yaşanabilecek olumsuzluklarla mücadele edebilme yeteneğimize güvenmekle kalmıyoruz, zorlu piyasa koşullarından çok daha güçlü çıkmak için ayı piyasasından sunulan fırsatları da kullanabileceğimizi kanıtlamış oluyoruz.Yeni fikirler genellikle yanlış anlamalardan doğar." diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Kazançlarla dolu fırsatlar yalnızca boğa piyasalarında görülmez. Rasyonel yatırımcılar fiyat hareketlerinden, yani volatiliteden de kâr elde edebilirler. Vadeli İşlemler yatırımcılara, zamanla basit spot fiyatı farklılıklarının ötesinde kârlarını realize etmeleri ve risklerini azaltmaları için araçlar sunuyor.
Piyasa koşulları ve yorumlar nasıl olursa olsun, teknoloji konusundaki birikimimizi ve geniş kitleler tarafından benimsenmeye hazır altyapımızı daha da güçlendirerek sessiz ve derinden büyümenin temellerini attığımıza inanıyoruz. Perakende yatırımcıları kriptodaki fırsatlara bağlayan köprü ve Web3'e açılan kapı olmak için var gücümüzle çalışıyoruz."
Zhou, uzun vadede geniş kitlelerin kriptoya adım atacağına inanıyor. "Bu teknolojinin temelinde merkeziyetsizlik var, değişmezlik ve kontrole tabi olmama var. Bu özellikler, finans sistemlerinde devrim yaratacak." diyen Zhou şöyle devam etti: "İşte bu nedenle, merkeziyetsiz finans dünyasının avantajlarından kolayca yararlanabilmelerini sağlamak üzere müşterilerimize yönelik kullanımı kolay ürünler geliştirmek için canla, başla çalışıyoruz."
Bu misyonun bir parçası olarak Bybit, kısa süre önce Kripto Yatırımcılarının Okuryazarlık Raporu'nu çıkarmıştı. Söz konusu rapor, kripto yatırımcılarının oluşturduğu topluluğun eğitim ihtiyaçlarını ve kripto sektörünün bu yatırımcılara nasıl daha iyi hizmet sunabileceğini anlamak için oldukça önemli bir adımdı.
Bybit Hakkında
Dünyanın önde gelen kripto para borsalarından Bybit; kripto yatırımcılarının ultra hızlı eşleştirme motoru, mükemmel müşteri hizmeti ile çok dilli topluluk desteğinden faydalanabileceği profesyonel bir platform olarak 2018'de kuruldu. Bybit, Formula 1'in Markalar ve Sürücüler klasmanı şampiyonu Oracle Red Bull Racing takımının; NAVI, Astralis, Alliance, Made in Brazil (MIBR) ve Oracle Red Bull Racing Esports e-spor takımlarının ve Borussia Dortmund futbol takımının iş ortağı olmaktan gurur duyuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İlk günden itibaren bölgeye gönderdiği insani yardımlarına aralıksız devam eden CNR Holding, deprem bölgesinde istihdama ve ihracata ara vermemek için bölge sanayicilerine yüzde yüz destek verecek. CNR tarafından düzenlenecek olan tüm fuarlarda yıl sonuna kadar depremden etkilenen illerdeki üretici firmalara ‘ücretsiz katılım desteği’ sağlanacak.
6 Şubat günü, Kahramanmaraş merkezli iki ayrı depremle yüzyılın felaketini yaşayan 10 şehre, CNR Holding’in destekleri devam ediyor. Depremin ilk gününden itibaren gıda, çocuk bezi ve hijyenik ped yardımlarına aralıksız bir şekilde sürdüren CNR, şimdi de bölgede faaliyet gösteren sanayiciler için yeni bir destek programı açıkladı. Fuarcılık sektöründe Türkiye’nin global markası olan CNR Holding, deprem bölgesinde yaraları sarmak, üretime, istihdama ve ihracata ara vermemek için bölge sanayicilerine ücretsiz fuar alanı ve stant desteği verecek.
“Firmalara ücretsiz katılım desteği veriyoruz”
Türkiye’nin, 6 Şubat’ta, tarihin en büyük doğal afetlerinden biriyle sarsıldığını dile getiren CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem, “10 ilimizi doğrudan etkileyen ve büyük bir tahribata neden olan deprem felaketinde hayatını kaybeden on binlerce yurttaşımızın yasını tutuyoruz. Yaşamını yitiren vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ülkemize başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Ayrıca CNR Holding olarak, deprem felaketinin ekonomimize, özellikle sanayicilerimize yarattığı olumsuz etkinin farkındayız. Bu süreçteki yaraları sarmak ve ülkemiz sanayisine destek olmak amacıyla tüm fuarlarımızda geçerli olacak şekilde depremden etkilenen illerdeki üretici firmalara yıl sonuna kadar ‘ücretsiz katılım desteği’ sağlayacağımızı duyurmak istiyoruz.
Bu zorlu süreçte, Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis illerimizdeki sanayicilere yüzde yüz destek olmak, istihdamın, üretimin, ticaretin ve ihracatın devamlılığına katkıda bulunmak için bölgedeki iş dünyasının yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ilde hissedilen depremden etkilenen çocukların hayata yeniden uyumlanması sürecinde yetişkinlerin çocuklarla kuracağı iletişim ve yönlendirmeler büyük önem taşıyor. Depremde yakınlarını kaybeden veya depremi yaşayan çocuklarda travma sonrası stres bozukluğu görüldüğünü belirten Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatri Derneği Travma Komisyon Başkanı Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, bu süreçte çocukların gelişim davranışlarında geriye dönme, dikkat bozukluğu, başarının olumsuz etkilenmesi gibi sonuçlarla karşılaşıldığını vurguladı.
“Çocuklarla depreme dair duygularınızı paylaşın”
Depremi yaşayan çocukların duygu, düşünce ve korkularını söylemekten çekinebildiklerine değinen Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, kimi ailelerin çocukların yanında üzüntü ve endişelerini göstermemek için duygularını bastırdıklarını ancak bunun çoğunlukla fayda göstermediğini belirtiyor.
Serhat Nasıroğlu bu süreçte yapılabilecek konuşmaları şöyle özetliyor: “Çocuğu karşınıza alıp, olayla ilgili ne düşündüğünüzü konuşmanızda fayda var. Korkuyor musunuz, öfkeli misiniz, kaygılarınız mı var? Bu hislerinizi çocuğunuzla şeffaf ancak korkutucu olmayan bir şekilde konuşun. Konuşma sonrasında çocuğunuzun da kendi duygularını anlatmasına fırsat verin. Deprem anında ne oldu, o anda neler hissetti? Tüm bu süreçle ilgili çocuğun hissettiği duygu ve düşünceleri sizinle paylaşmasına müsaade edin. Çocuklara duygularımızı anlatırken de bunun kötü bir şey olmadığını, deprem gibi olaylarda öfke, korku, endişe gibi hislerin çok doğal tepkiler olduğunu aktarmamız önemli.”
“Boyama-yazı etkinlikleri ile yeni anılar oluşturulmalı”
Ailelerini veya yakınlarını kaybeden çocukların travma ile baş edebilmeleri için yapılabileceklerine değinen Nasıroğlu, “Bazı bireyler evlerinden hiçbir şey alamadılar. Geçmişle ilgili anıları barındıran tüm nesneler dışarıda kaldı. Örneğin, babanızı kaybettiniz ve babanızla ilgili tek bir fotoğraf karesi bile elinizde kalmadı. Gerçekten zorlu bir süreç. Bu süreçle başa çıkmak için yapılabileceklerden biri yeni anılar oluşturmaktır. Bir boyama kalemi verilen çocuğa, babanla ilgili anını yazar mısın ya da çizer misin denilebilir. Okuma yazma bilen çocuklardan depremde kaybettiği ebeveynine veya yakınına bir veda mektubu yazması veya onunla ilgili en güzel anısını yazması istenebilir. Bu süreçte anıları yok etmek veya bastırmak faydalı olmuyor. Bunun yerine elimizde anılarımıza dair hiçbir nesne yokken yeni nesneler üretmeye başlıyoruz” dedi.
Refakatsiz çocuklar için 2.000 etkinlik kutusu
Boyama, yazma ve oyun oynama gibi etkinliklerin çocukların travma sonrası iyileşme süreçlerine destek olmasından yola çıkan Sabri Ülker Vakfı, depremde ailelerini kaybeden çocuklara iletilmek üzere T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na aktivite malzemelerinden oluşan etkinlik kiti gönderdi.
Koruma altına alınan 2.000 refakatsiz çocuğa iletilmek üzere oyuncak ayı, boyama kitabı, boya kalemi, yüz boyası ve hamur seti, el kitabı ve deprem özel bisküvisinden oluşan etkinlik malzemeleri ileten Sabri Ülker Vakfı’nın bu çalışması; bakanlığın yönlendirmesi ile önümüzdeki dönemde depremden etkilenen tüm refakatsiz çocukları kapsayacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ülkemizde yaşanan ve 10 ili ciddi biçimde etkileyen Kahramanmaraş’taki depremler, sigortalılığın önemini tekrar göstermiş oldu. Deprem, Türkiye’nin acı gerçeğiyken, tüm ülkeye büyük acılar yaşatarak kendini hatırlattı. Türkiye’de 68 il deprem fayları üzerinde bulunurken, milyonlarca vatandaş DASK sigortası yaptırmayarak finansal önlem almıyor. Risk her zaman olsa da önlemlerle kayıpların en aza indirilebileceğini söyleyen Enkar Sigorta Genel Müdürü Muhammed Ali Karakaş, “Depreme karşı en güçlü finansal önlemlerden biri de Zorunlu Deprem Sigortası. Yakın zamanda Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), yeni dönem tarifesini açıkladı. Depremde hasar gören evler için ödenecek azami teminat tutarı 320 bin TL’den 640 bin TL’ye çıkarılırken, primler de bu oranda yükseldi. Ancak Zorunlu Afet Sigortası tek başına yeterli olmamaktadır. Bizim sigortalılarımıza önerimiz DASK yaptırmanın yanında konut sigortasıyla birlikte desteklemesi. Finansal önlemlerimizi bu şekilde kuvvetlendirmiş oluruz. DASK yeniden hayata başlamak adına bize verilen bir şanstır. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bir daha aynı acıların yaşanmaması en büyük temennimizdir.” dedi.
Zorunlu Deprem Sigortası DASK, depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararları, poliçenizde belirtilmiş limitler dahilinde karşılıyor. Her bir hasarda, sigorta bedelinin yüzde 2’si oranında tenzili muafiyet uygulanıyor. Doğal Afet Sigortaları Kurumu, hasarın bu şekilde bulunan muafiyet miktarını aşan kısmında sorumludur. Muafiyet uygulaması açısından, her bir 72 saatlik dönem bir hasar sayılır.
Diğer yandan konut sigortası konutlarda vatandaş olarak başınıza gelebilecek yangın, sel baskını, deprem ve hırsızlık gibi çeşitli olaylara karşı evinizi ve eşyalarınızı garanti altına almanızı sağlayan bir sistemdir. Konut sigortası isteğe göre yapılan bir sigorta türü olmakla birlikte yeni bir konut, Türkiye fiziki şartları nedeni ile deprem bölgesi olup yılda birden fazla deprem gören bir ülke niteliği taşır ve konut sigortası yaptırmayan mülk sahipleri deprem sonrası üzücü bir şekilde yıkılan evinden dolayı maddi bir kayıp yaşamış oluyor. Sigorta yaptıran bireyler ise hasara bağlı olarak maddi bir ödeme alarak kayıplarını kapatabiliyor. Konut sigortasına sahip olmak için yüksek fiyatlar ödenmesi gerekmez; aylık ödeyeceğiniz primler ile konut sigortasına sahip olabilirsiniz.
DASK ile konut sigortası karıştırılmamalı
Zorunlu deprem sigortası ile konut sigortası karıştırılmamalıdır. Zorunlu deprem sigortası diğer ismi ile DASK sadece belli başlı masraflar dışında diğer masrafları karşılamaz yani kapsama alanı çok kısıtlıdır. Konut sigortası ise isteğinize bağlı olarak evinizle ilgili her şeyi kapsama gücüne sahip bir sigorta türüdür.
Konut sigortasının kapsamı sigorta şirketlerine göre farklılık gösterebilir ancak genelde benzer ek teminatlar yaptırılır. Yangın tüm şirketlerin sunduğu ana teminattır. Diğer ek teminatları sıralayacak olursak eğer;
Yangın sigortası teminatı,
Hırsızlık sigortası teminatı,
Deprem ve yanardağ püskürmesi teminatı,
Sel ve su baskını teminatı,
Bina içi su sistemleri teminatı,
Fırtına, dolu, duman, kar ağırlığı ve yer kayması teminatı,
Kara, deniz ve hava taşıtları çarpması teminatı,
Konutta bulunan misafirlere karşı teminat,
Enkaz kaldırma masrafları,
İkametgâh ve taşınma masrafları,
Elektronik cihaz teminatı,
Akvaryumdan su sızması teminatı,
gibi ek teminatlar ile evinizi güvenceye alabilirsiniz bu saydığımız teminatlar genel itibari ile her şirketin sunduğu ek teminatlardır. Konut sigortasının kapsama alanı görüleceği üzere çok geniş bir yelpazede olup evinizi çoğu felakete karşı koruyabilir.
Önlem almalı ve bize verilen şansı kullanmalıyız
DASK’ın önemine vurgu yapan Enkar Sigorta Genel Müdürü, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada “Risk her zaman olsa da önlemlerle kayıpların en aza indirilebiliriz. Depreme karşı en güçlü finansal önlemlerden biri de Zorunlu Deprem Sigortası. Yakın zamanda Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), yeni dönem tarifesini açıkladı. Depremde hasar gören evler için ödenecek azami teminat tutarı 320 bin TL’den 640 bin TL’ye çıkarılırken, primler de bu oranda yükseldi.” ifadelerine yer verirken “Ancak Zorunlu Afet Sigortası tek başına yeterli olmamaktadır. Bizim sigortalılarımıza önerimiz DASK yaptırmanın yanında konut sigortasıyla birlikte desteklemesi. Finansal önlemlerimizi bu şekilde kuvvetlendirmiş oluruz. DASK yeniden hayata başlamak adına bize verilen bir şanstır. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bir daha aynı acıların yaşanmaması en büyük temennimizdir.” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
OSS Derneği, Bağımsız Servis Sağlayıcılar Grubu çatısı altında araç içi verilere, işlevlere ve kaynaklara erişimle ilgili mevzuat teklifinde tekrarlanan gecikmelere son vermek için harekete geçti. Bu kapsamda Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e ve ilgili Komisyon üyelerine mektup yazan BSS Grubu, "Bu mevzuat, otomotiv ve mobilite hizmetleri sektörü pazarındaki engeli kaldırmak için son derece önem taşımaktadır. Neredeyse her Avrupalı mobilitenin bir biçimini her gün kullanıyor, otomotiv ile mobilite ekosisteminde veriye dayalı inovasyon, seçenek zenginliği ve uygun maliyet avantajlarından yararlanabilmeleri gerekiyor. Bugün bu şansları yok ve komisyon bu durumu düzeltmeli" mesajını verdi.
Türkiye otomotiv endüstrisi, gerek mühendislik yeteneği, gerek lojistik avantajları, gerekse hatasız ve yüksek kaliteli üretim beceresiyle dünyanın önde gelen otomotiv üreticilerine orijinal ekipman ve yedek parça sağlıyor. Sektörün büyük oranda Avrupa'ya ihracat yapıyor oluşu, Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) üyelerini de mevcut ve yeni mevzuatların sıkı takipçileri haline getiriyor.
Ursula von der Leyen'e mektup!
Sektörde serbest ve adil bir piyasa rekabetinin korunması için Avrupa Birliği platformunda çalışmalar yapan FIGIEFA'nın (Uluslararası Bağımsız Otomotiv Aftermarket Dağıtıcıları Federasyonu) da üyesi olan OSS Derneği, Bağımsız Servis Sağlayıcılar (BSS - The Independent Service Providers) Grubu çatısı altında, araç içi verilere, işlevlere ve kaynaklara erişimle ilgili mevzuat teklifinde tekrarlanan gecikmelere son vermek için harekete geçti. Bu kapsamda BSS Grubu, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e ve ilgili Komisyon üyelerine mektup yazdı. Grup, bu hamleyle, Avrupa'nın veriye dayalı otomotiv ve mobilite pazarlarında gerçek rekabet yaratmak amacıyla kullanılmayan potansiyelini ortaya çıkarmayı hedefliyor. BSS Grubu'nun mektubunda şu bilgiler yer aldı: "Komisyon, Aralık 2020'de araç içi verilere erişim mevzuatında 2021 yıl sonuna kadar ilerleme kaydetmeyi taahhüt etti. 2023 yılındayız ve teklif yine ertelendi. Komisyonun altı yıllık zahmetli kanıt toplama ve önceki stratejik politika planlarına rağmen, sektörün büyük çoğunluğu belirsizliğe mahkum edildi ve potansiyel olarak büyük bir pazarın yalnızca bir kısmının yararlandığı büyük pazar engelleri nedeniyle yatırım kararları erteleniyor. Komisyon Başkanı'nı bu süreci yeniden gündeme getirmeye çağırıyoruz. Bu mevzuat, otomotiv ve mobilite hizmetleri sektörü pazarındaki engeli kaldırmak için son derece önem taşımaktadır. Neredeyse her Avrupalı mobilitenin bir biçimini her gün kullanıyor, otomotiv ile mobilite ekosisteminde veriye dayalı inovasyon, seçenek zenginliği ve uygun maliyet avantajlarından yararlanabilmeleri gerekiyor. Bugün bu şansları yok ve komisyon bu durumu düzeltmeli."
Yasal süreç derhal başlatılmalı!
Komisyon, telekomdan havacılık, demiryolu ve enerji sektörüne kadar piyasa kolaylaştırıcı mevzuat konusunda zengin bir geçmişe sahiptir. Avrupa Veri Stratejisi'nin bir kısmını oluşturan son yasal tedbirler dizisi, birkaç hakim oyuncunun hüküm sürmediği, daha canlı ve rekabetçi bir Avrupa İnternet ekonomisini mümkün kılacak önemli piyasa bozulmalarını ele almaktadır. Ancak, son altı yılda toplanan tüm kanıtlara rağmen, Avrupa otomotiv ve mobilite ekosisteminin, AB'nin hiper ölçekleyicilerin teknoloji platformlarına artan bağımlılık da dahil olmak üzere internet ekonomisi için geniş kapsamlı bir dizi AB Veri Stratejisi yönetmeliklerinde değindiği aynı pazar engelleri ve eşitsizliklerle karşılaşmaya devam etmesi son derece kural dışı görünüyor. Avrupa Bağımsız Veri Yayıncıları Birliği (ADPA), Uluslararası Karoseri Serviisleri Derneği (AIRC), Avrupa Motor Ticareti ve Tamir Konseyi (CECRA), Avrupa Otomotiv Tedarikçileri Birliği (CLEPA), Avrupa Servis ve Test Ekipmanı Derneği (EGEA), Lastik ve kauçuk mamul üretilerinden oluşan ETRMA, Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA), Uluslararası Bağımsız Otomotiv Aftermarket Dağıtıcıları Federasyonu (FIGIEFA), Avrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu (Insurance Europe) ve Avrupa Leasing Şirketi Dernekleri Federasyonu (Leaseurope) Komisyon'u "araç içi verilere ve kaynaklara erişim" konusunda sektöre özel bir düzenlemeye yönelik yasal süreci derhal yeniden başlatmaya çağırıyor. Bu sayede, Mayıs 2024'teki Parlamento dönemi bitmeden önce eş yasa koyucuların metni inceleyip kabul etmeleri için zamanları olacaktır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen vatandaşlarımıza ilk 24 saat içinde destek vermeye başlayan Bilkent Holding ve grup şirketleri, belirlenen ihtiyaçlara yönelik yardımlarını sürdürüyor. Bilkent Holding grup şirketlerinden biri olarak yardım çalışmalarına devam eden Tepe Home afetten etkilenerek şehir değiştirmek zorunda kalan vatandaşlar için istihdam sağlamak üzere kadrosunu genişletme kararı aldı.
Türkiye, Kahramanmaraş merkezde meydana gelen ve 10 ilde etkili olan yıkıcı depremlerin ardından yaralarını sarmaya çalışırken bölgede yaşayan depremzede vatandaşlar için yardım seferberlikleri devam ediyor. Deprem bölgelerine ilk günden beri destekte bulunan Tepe Home, afetten etkilenerek Ankara’ya gelen vatandaşların yeni hayatlarına entegre olabilmeleri için önemli bir adım attı. Birçok afetzedenin Ankara’ya göç etmek zorunda kaldığını söyleyen Tepe Home Genel Müdürü Levent Çapan, “Buraya gelen vatandaşlarımızın uzun süreli olarak hayatlarını idame ettirebilmeleri için ne yapabiliriz bakış açısıyla fabrikamızda depremzedelere özel olarak işe alım başlattık. Ülkemiz olarak geçtiğimiz bu zorlu zamanlarda elimizden geldiği kadar yaralarımızı sarmak istiyoruz” sözlerini söyledi. Ankara Bilkent’te mobilya üretim tesisi yer alan Tepe Home; döşeme, masif, metal, panel, cila, lojistik vb. birimlerinde çalıştırılmak üzere, depremzede vatandaşlar için özel olarak açılan, 50 kişilik mavi yaka kadrosu kapsamında işe alım süreçlerini başlattıklarını duyurdu. Sosyal medya mecralarında yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Üzüntüsünü kalbimizde derinden hissettiğimiz bu zorlu günlerde, Tepe Home ailesi olarak, depremzede vatandaşlarımıza destek olmaya devam ediyoruz. Zor zamanların üstesinden birlik olarak gelebileceğimiz inancıyla, depremden etkilenen ve Ankara’da ikamet etmek üzere şehir değiştiren vatandaşlarımız için istihdam sağlamak adına kadromuzu genişletiyoruz. Ankara Bilkent’te yer alan mobilya üretim tesisimizde özel olarak açılan 50 kişilik mavi yaka kadrosu kapsamında işe alım süreçlerimizi başlatmış bulunuyoruz. Tepe Home olarak yaralarımızı birlikte sarabilmek gayesiyle çıktığımız bu yolda, depremzede vatandaşlarımızın başvurularını bekliyoruz.”
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.