Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İleri teknoloji, yapay zekâ, sanal ve artırılmış gerçeklikten simülasyon sistemlerine kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan DOF Robotics, Deloitte tarafından açıklanan 2024 EMEA Technology Fast 500 listesinde yer alarak, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgesinin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinden biri oldu.
Donanım Kategorisinde İlk 30 Şirket Arasında
Toplamda 500 şirketin değerlendirildiği bu prestijli listede farklı sektörlerden firmalar yer alırken, DOF Robotics, donanım (hardware) kategorisinde listelenen yalnızca 30 şirketten biri olarak kendi alanında önemli bir başarıya imza attı. Bu başarı, şirketin küresel ölçekteki büyüme vizyonunu ve teknoloji ekosistemindeki öncü rolünü bir kez daha kanıtladı.
DOF Robotics, yakın zamanda Deloitte’un düzenlediği 'Technology Fast 50 Türkiye 2024' programında da hem Technology Fast 50™ Türkiye Ödülü’ne hem de Deloitte Teknoloji İhracatı Ödülü’ne layık görülmüştü.
Sınırları Aşan Büyüme Performansı: Teknoloji ve İhracat Gücü
19 yıllık sektör tecrübesi ve mühendislik gücüyle yüksek katma değerli robotik ve yazılım sistemleri geliştirdiklerini ve çözümlerinin %90’ını başta Amerika ve Çin olmak üzere 6 kıtada, 60’tan fazla ülkeye ihraç ettiklerini belirten DOF Robotics Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mertcan, şu açıklamada bulundu:
“DOF Robotics’in Deloitte EMEA Fast 500 listesinde yer alması, yalnızca finansal başarımızın değil, aynı zamanda geliştirdiğimiz ileri düzey eğlence teknolojilerinin, mühendislik vizyonumuzun, güçlü Ar-Ge altyapımızın ve global pazardaki stratejik duruşumuzun da güçlü bir yansımasıdır. Bir Türk teknoloji şirketi olarak EMEA bölgesinin teknoloji sahnesinde yer almak hem şirketimiz hem de ülkemiz adına büyük bir gurur kaynağıdır.”
DOF Robotics Hakkında
İleri teknoloji, yapay zekâ, sanal ve artırılmış gerçeklikten simülasyon sistemlerine kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan DOF Robotics, yüksek katma değerli robot ve yazılımlar geliştirerek tema parklara ve endüstriyel sektörlere otonom teknolojiler sunmaktadır. 19 yıllık sektör tecrübesiyle "DOF Robotics" markasıyla geliştirdiği otonom teknolojilerinin %90’ını 6 kıtada dünyanın dört bir yanına ihraç ederek Türkiye'nin teknoloji alanındaki başarısını global arenada temsil etmektedir.
Dof Robotics, Turquality belgeli Türk teknoloji şirketidir.
Yeşilköy İhtisas Serbest Bölge’sindeki 4000m² ’lik fabrikalarında geliştirdikleri robot ve yazılım çözümlerinin %90’ını başta Amerika ve Çin olmak üzere 6 kıtada 60’tan fazla ülkeye ulaştıran DOF Robotics, Universal Studios, Marvel, Warner Bros ve Transformers gibi dünya çapında tanınan markalarla gerçekleşen iş birliklerinin yanı sıra iş birliklerinin yanı sıra Angry Birds, Monster Jam ve Smurfs gibi popüler markalar için özel tematik ortamlar tasarlamaktadır.
Eğlence ve teknoloji endüstrisinin oscarları kabul edilen IAAPA ve CES Las Vegas gibi prestijli fuarlarda inovasyon, en iyi ürün kategorilerinde defalarca kez ödül almıştır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tüketiciler ve işletmeler için dijital varlık güvenliğinde dünya lideri Ledger, Ledger Flex Solana Edition'ın piyasaya sürüldüğünü duyurdu. Bu özel sürüm güvenli ve dokunmatik cihaz, Ledger'ın sektör lideri özelliği olan kendi kendine saklama deneyimini ve Solana'nın canlı ekosistemini, kullanıcılar için ödüllerle birlikte sunuyor. Özel bir Soulbound Token'a (SBT) sahip Ledger Flex Solana Edition, kullanıcılara ortaklardan gelecek potansiyel ödülleri kazanma avantajı sağlıyor.
Tüketiciler ve işletmeler için dijital varlık güvenliğinde dünya lideri Ledger, Ledger Flex Solana Edition'ı piyasaya sürdüğünü duyurdu. Yüksek işlem hızı ve düşük maliyetli yapısıyla öne çıkan Solana ekosistemi, merkeziyetsiz uygulamalar için kullanıcılara cazip çözümler sunuyor. Solana'nın ikonik mor ve yeşil renkleriyle şekillendirilerek piyasaya sunulan Ledger Flex Solana Edition, ‘Klips’ ve ‘Düğme’ tuşlarının yanında özel ambalajıyla kullanıcılara benzersiz bir deneyim vadediyor. Kullanıcıların hız, kolaylık ve mobil öncelikli deneyimlere değer verdiği Solana ekosistemi için uygunluk sağlayan Ledger Flex, duyarlı ve güvenli E Ink® dokunmatik ekran, Bluetooth® ve NFC bağlantısı ve üstün bir tasarım sunuyor.
“Ledger'ın Ödün Vermeyen Güvenliğini Solana Topluluğuna Sunuyoruz”
Ledger Flex Solana Edition'ın piyasaya çıkması ile ilgili görüşlerini paylaşan Ledger Baş Deneyim Sorumlusu (CXO) Ian Rogers, “Solana ana akım uygulamalara doğru ilerlemeye devam ederken, kullanımı kolay güvenlik ve sahiplik bir zorunluluktur. Ledger Flex Solana Edition ile Ledger'ın ödün vermeyen güvenliğini ve kullanım kolaylığını, Solana'nın tüketici dostu markasına güzel bir selamla getirerek, Solana topluluğuna olan sevgimizi gösteriyoruz. Solana Edition Flex'i gururla taşıyabilirsiniz ve Soulbound Token sizin gerçek bir O.G. olduğunuzu gösterir.” açıklamasında bulundu.
Dijital Varlık Güvenliğinde Yeni Bir Dönem Başlatıyor
Solana ekosistemiyle kapsamlı bir uyumluluğa sahip Ledger Flex, derin teknik entegrasyonun bir sonucu olarak SOL tokenlerinin, SPL tokenlerinin ve NFT'lerin güvenli bir şekilde yönetilmesini sağlıyor. Ledger'ın güvenli işletim sistemiyle doğrudan güvenli bir öge üzerinde çalışan tüm bu işlemler, Solana kullanıcılarına en güvenli ve sorunsuz kendi kendine saklama deneyimini sunuyor ve Solana ekosistemine en üst düzeyde güvenli bir ağ geçidi sağlıyor.
Dijital Varlık Yönetiminde Tam Entegrasyon Sunuyor
Ledger Flex Solana Edition, masaüstü veya mobil cihazlarda dijital varlıkları satın almak, satmak, takas etmek, getiri elde etmek ve yönetmek için en iyi yardımcı uygulama olan Ledger Live ile sorunsuz bir şekilde bağlanıyor. Coinbase, PayPal, Uniswap ve MoonPay gibi dijital varlık hizmetlerine erişim sunan Ledger Live, en kapsamlı üçüncü taraf sağlayıcı koleksiyonuna sahip. Böylece tüm varlık yönetimleri, Ledger cihazı kullanılarak doğrudan güvenli kendi kendine saklama alanından gerçekleştiriliyor.
Öncelikli Erişim Hakkı, Aksesuar ve 70 $ Kazanma Fırsatı!
Ledger Flex Solana Edition, bugünden itibaren piyasaya sürülecek ve Solana Accelerate'te satışa sunulacak. Solana Saga & Solana Seeker Genesis Token sahipleri, Solana Mobile ön sipariş token sahipleri ve Superteam Members SBT sahipleri de öncelikli erişim hakkına sahip olacak. Bu siparişleri veren kullanıcılar, özel bir siyah Magnet Folio aksesuarının yanı sıra SOL'da 70 $ kazanma fırsatı yakalayacak. Bir sonraki cihaz siparişi Magnet Folio ve 50$ değerinde SOL kuponu içerirken, sonraki cihazlar Ledger Live'da SOL sahibi olan herkes tarafından satın alınabilecek ve Magnet Folio ve 20$ değerinde SOL kuponu içerecek. İlk stoklar satıldıktan sonra, Ledger.com'da genel bir sürüm olarak satışa sunulacak. Aynı zamanda tüm siparişlere bir SBT dahil edilecek.
Ledger'ın Solana'ya Verdiği Desteği Kapsayan Ledger Enterprise'ın 4 Özelliği
Ledger Flex Solana Edition, Ledger'ın dijital varlıkların güvenliğini sağlama konusundaki on yıllık deneyimine dayanıyor. 2024’te 10. Yılını kutlayan Ledger, 180 ülkede 7,5 milyondan fazla cihaz satarak dünyadaki kripto varlıklarının %20'sinden fazlasını güvence altına aldı. Bu iş birliği, erken erişim sağlayan kullanıcıları ödüllendirirken, onları her iki ekosisteme de daha derinlemesine entegre edecek.
Ledger'ın Solana'ya verdiği destek, kurumsal düzeyde saklama platformu olan Ledger Enterprise'ı da kapsıyor. Bu doğrultuda Ledger Enterprise’ın özellikleri şu şekildedir:
1. SPL Tokenları için Kurumsal Sınıf Saklama: Ledger Enterprise, artık Solana ağındaki SPL tokenları için güvenli depolama ve işlem özelliklerini destekliyor.
2. Güvenli İşlemler için Clear Signing Teknolojisi: Ledger'ın sektör lideri Clear Signing teknolojisi ile SPL işlemleri için en üst düzeyde şeffaflık ve güvenlik sağlanıyor.
3. Çoklu Varlık Yönetimi Basitleştirme: Ledger Vault platformunda portföy yönetimi optimize edilerek SPL tokenleri diğer dijital varlıklarla birleştirilebiliyor.
4. Uyumluluk ve Yönetişim Kontrolleri: Mevzuata uyumluluk için geliştirilmiş yönetişim özellikleri, çoklu onay iş akışları ve kurumsal düzeyde operasyonlar için gerçek zamanlı denetim mümkün hale geliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Enerji dağıtımında sürdürülebilirliği öncelik haline getiren Dicle Elektrik, bu amaçla teknoloji yatırımlarını da bütün hızıyla sürdürüyor. Şirket bir yandan SCADA, akıllı şebeke, dijital sayaçlar ve IoT sistemlerini sahada yaygınlaştırırken diğer yandan veri temelli karar alma süreçlerini yapay zeka destekli projelerle güçlendiriyor. Bununla birlikte İHA destekli hat kontrolleri, robotik bakım sistemleri ve yeraltı tarama teknolojileri gibi uygulamaları da enerji altyapısına dahil eden Dicle Elektrik, operasyonel süreçlerinde yüzde 70'e varan zaman tasarrufu sağlıyor.
"Proaktif siber güvenlik stratejileri uyguluyoruz"
Dicle Elektrik adına açıklamalarda bulunan Teknoloji Başkanı Sami Saraç, proaktif siber güvenlik stratejilerine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Her geçen yıl daha fazla sensör ve platformu merkezi güvenlik sistemimize entegre ediyoruz. Akıllı sistemlerin güvenliğini sağlamak için yalnızca BT altyapısında değil, sahadaki tüm cihazlarda da entegre güvenlik çözümleri kullanıyoruz. 2023'te EPDK (Enerji Piyasaları Denetleme Kurumu) tarafından yerli yazılım geliştirme çağrısını anlamlı buluyoruz ve bu kapsamda proaktif siber güvenlik stratejileri uyguluyoruz."
"Ar-Ge merkezimizde etkin teknolojiler geliştiriyoruz"
Elektrik dağıtım sektörünün ilk Ar-Ge merkezine sahip olduklarını belirten Saraç, "Enerji altyapımızın ihtiyaçlarına özel teknolojiler geliştirdiğimiz Ar-Ge merkezimizde bugüne kadar 79 projeye, 25'in üzerinde akademik yayın ve tescilli buluşa imza attık. Bunun yanı sıra 15'ten fazla üniversite ve 50'nin üzerinde firma ile iş birliği yaptık. Son olarak hayata geçirdiğimiz "Yerli RPA Projesi" ile manuel işlerin robotik yazılımlarla otomatikleştirerek, operasyonel verimliliğimizi artırdık. Merkezimizde gerçekleştirdiğimiz bir diğer önemli proje olan "Transform" projemizle de trafo verimliliğini yapay zeka destekli analiz platformuyla sürekli izleyerek enerji kayıplarını azaltıyoruz" dedi.
Saraç son olarak, tarımsal sulama bölgelerinde hayata geçirilen "Ekili Alan Tespit Projesi" ile uydu görüntüleri üzerinden 9,5 milyon dekar alanın analiz edildiğini ve bu sistem üzerinden oluşturulan 300'den fazla iş emriyle sahada hızlı ve doğru müdahaleler gerçekleştirdiklerini belirtti
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), kadın girişimcilerin karşılaştığı zorluklar, elde ettikleri imkanlar ve performansları detaylı bir şekilde analiz edebilmek amacıyla gerçekleştirdiği Türkiye'nin Kadın Girişimciliği İzleme Raporu'nu kamuoyuyla paylaştı. Veri toplama, analiz ve raporlama süreçleri KAGİDER desteğiyle Akademetre tarafından gerçekleştirilen araştırma kapsamında; Türkiye'deki kadın girişimcilik ekosistemini detaylı bir şekilde analiz ederek, kadın girişimcilerin karşılaştığı zorlukları, erişim imkanlarını ve performanslarını değerlendirmek ve bu bilgilerle politika yapıcılar, yatırımcılar ve tüm iş dünyasına yol göstermek amaçlandı.
KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu başta olmak üzere yönetim kurulu üyelerinin de katılımıyla gerçekleştirilen basın toplantısında raporun ayrıntıları açıklandı. Raporda yer alan veriler, Türkiye'de kadın girişimciliğinin ekonomik, sosyal ve duygusal boyutlarının giderek güçlendiğini gösterdi.
GİRİŞİMCİ OLMAK ZOR, KADIN GİRİŞİMCİ OLMAK ÇOK DAHA ZOR
KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Kadın girişimciliği, sadece bireysel başarılarla sınırlı kalmayan, toplumun tamamını dönüştüren güçlü bir ekonomik ve sosyal dinamiktir. Kadın girişimciler yeni iş alanları yaratıyor, istihdam sağlıyor, yenilikçiliği teşvik ediyor ve eşitsizlikleri azaltarak çarpan etkiler meydana getiriyor. McKinsey'nin raporuna göre, kadın girişimciler eşit fırsatlara sahip olursa, 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 13 trilyon dolar ekleme potansiyeli taşıyor. KAGİDER olarak, kadın girişimciliğini destekleyerek bu dönüşümün önündeki engelleri kaldırmaya, girişimcilik ekosistemini güçlendirmeye ve kadınların iş dünyasında hak ettikleri eşit fırsatlara ulaşmalarına katkı sağlamaya kararlıyız."
Kadın girişimcilik yolculuğunu; yalnızca finansal bir karar değil, derin bir kişisel meydan okuma ve toplumsal dönüşüm süreci olarak değerlendiren Esra Bezircioğlu; gerçek başarının, kadınların sadece mücadele etmek zorunda kalmadığı, destek gördükleri bir girişimcilik ekosistemi ile mümkün olabileceğini belirtti ve raporun sonuçlarına göre şu değerlendirmelerde bulundu: "Bir kadın girişimci için başarı, yalnızca kârlılık tablolarına yansıyan rakamlardan ibaret değildir; bazen hiç tanımadığı bir müşterinin onun emeğini değerli bulup satın alması, bazen bir başkasının "hikayenden ilham aldım" diyerek cesaret bulmasıdır. Bu anlar, finansal başarıdan çok daha büyük bir anlam taşır-çünkü girişimcilik, yalnızca kazanç değil, görünürlük, özgüven ve toplumsal fayda mücadelesidir.
Ancak ne yazık ki mevcut yapı, kadınları hala "fazladan cesur" olmaya zorluyor. Kadın girişimciler, erkek meslektaşlarına kıyasla daha fazla ispat yükü taşıyor, daha fazla sorgulanıyor ve bazen sadece varlıklarını kabul ettirmek için bile ekstra mücadele vermek zorunda kalıyorlar. İş dünyasında var olabilmek için "başarılarının olağanüstü" olması gerektiği algısı, kadınları sürekli olarak kahramanlık sergilemeye mecbur bırakıyor. Oysa gerçek destek, kadınların olağanüstü başarılar göstermesine gerek kalmadan, herkesle eşit koşullarda rekabet edebilmelerini sağlamaktan geçiyor."
Kadınlar Geleceğe Güven Duyuyor
KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi Neşecan Çekici, Türkiye kadın girişimci ekosistemindeki 18 yaş üstü işletme sahibi veya ortağı olan 450 kadın girişimcinin katıldığı araştırma raporun ayrıntılarını basın mensuplarıyla paylaştı: Rapora göre Kadın Girişimcilik Endeksi 2019'da 44,0 seviyesindeyken 2025'te 63,4'e çıktı. En dikkat çekici ilerleme ise geleceğe duyulan güveni temsil eden "gelecek skoru"nda oldu. %86,8'lik artış, kadın girişimcilerin artık daha umutlu ve kararlı olduğunu gösterdi.
Kadınların girişimcilik motivasyonu da değişim gösterdi. Zorunluluk yerine fırsat ön plana çıktı; girişimciliğe başlama sebepleri arasında "fırsat gördüm ve değerlendirdim" diyenlerin oranı %53,6 ile öne çıkarken, ekonomik zorunlulukların etkisi azaldı.
Raporun sonuçlarını değerlendiren KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi Neşecan Çekici, kadın girişimciliğinin güçlenmesi için daha fazla rehberlik, finansal ve dijital eğitim, ayrıca yapay zeka alanında yetkinlik kazandıracak programlara ihtiyaç olduğunu vurguladı. Aynı zamanda, erişilebilir finansman çözümlerinin bu süreçte kritik rol oynadığının altını çizdi. Çekici şöyle konuştu: "Kadın girişimciliği yalnızca ekonomik bir faaliyet değil; aynı zamanda özgürleşmenin, toplumsal görünürlüğün ve sosyal etki yaratmanın da güçlü bir aracı haline geliyor.". Ancak bu çok katmanlı yolculuğun duygusal ve sosyal boyutları hala kamusal politikalarda yeterince tanınmıyor."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Corendon Airlines, "Tatil Havayolu" mottosuyla 2005 yılında başladığı gökyüzü yolculuğunda birçok yeniliğe imza atarak milyonlarca misafirine konforlu ve ilham verici bir seyahat deneyimi sundu. Sektördeki yenilikçi yaklaşımı ve güçlü iş birlikleriyle fark oluşturan hava yolu şirketi, 20 yıllık başarı hikâyesini kutlamak için görkemli bir gece düzenledi.
Katılımcılar yoğun ilgi gösterdi
Sanatın, eğlencenin ve teknolojinin iç içe geçtiği Antalya Cosmos Theatre’da 22 Mayıs Perşembe akşamı düzenlenen Gala Gecesi’ne, Corendon Airlines Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer ve Corendon Turizm Grubu'nun Kurucu Ortağı Atılay Uslu ev sahipliği yaptı. Yoğun ilgi gösterilen gecede; Türkiye, Almanya, Hollanda, Belçika, Mısır, İngiltere, Avusturya gibi pek çok ülkeden iş ortakları, kamu kurumlarından, havacılık ve turizm sektörlerinden, iş, spor, siyaset ve medya dünyasından çok sayıda davetli yer aldı.
Bir hava yolu şirketinden fazlası…
Gala Gecesi’nin açılış konuşmasını yapan Yıldıray Karaer, Corendon Airlines’ın gökyüzündeki serüvenine değinerek şu ifadeleri kullandı: “Yirmi yıl önce, ortağım Atılay ile birlikte Brüksel’den Amsterdam’a yaptığımız bir araba yolculuğunda Corendon Airlines’i kurma kararı aldık. Amacımız yalnızca bir havayolu şirketi kurmak değil, insanları güvenli, konforlu ve gönülden hizmetle buluşturan bir tatil havayolu olmaktı. Bugün geldiğimiz noktada, bu hayalin milyonlarca yolcuyla paylaşılan büyük bir başarıya dönüştüğünü görmek büyük bir gurur.”
“35 uçaklı bir filomuzla, yılda 10 milyon yolcuya dokunan ve turizm sektörüne önemli gelirler yaratan bir aile olduk”
Yenilikçi, dinamik ve güvenli bir marka yaratmak için uğraştıklarını dile getiren Yıldıray Karaer, sözlerine şöyle devam etti: “Geride bıraktığımız 20 yılda, Corendon büyüyen bir hava yolu markası olmakla birlikte; güçlü bir ekip, güvenilir iş ortakları ve sadık yolcularla kurulan bir topluluk haline geldi. 35 uçaklı bir filomuzla, yılda 10 milyon yolcuya dokunan ve turizm sektörüne önemli gelirler yaratan bir aile olduk. Başarılarımızdan gurur duyuyoruz, ancak yolculuğumuz bitmedi. Hâlâ gelişmek, kaliteli hizmet sunmak ve birlikte daha nice yıllar gökyüzünde buluşmak istiyoruz.”
Konuşmasında değerli iş ortaklarına, “şirketin kalbi” olarak nitelendirdiği çalışanlara ve Corendon’u tercih eden milyonlarca yolcuya teşekkür eden Karaer, "20. yılımızı kutladığımız bu çok özel geceyi sizlerle paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Birlikte geleceğe doğru uçmaya devam edelim” dedi.
Yıldızlarla dolu bir gece
Gala Gecesi, unutulmaz performanslarla taçlandı. Sahne, Corendon Airlines’ın uçtuğu destinasyonları temsil eden, yaşadıkları şehirlerin ruhunu taşıyan sanatçılara emanet edildi. Ünlü İspanyol şarkıcı Nalaya Brown, başarılı perküsyon sanatçısı Yusuf Özer ve All Star Ekibi, Fransız-Lübnanlı şarkıcı ve dansçı Carolina Karam, etkileyici sahneleriyle The Big Band, Hunkar Dans Show ve enerjik sahne performansıyla Ivi Adamou, izleyenlere görsel ve işitsel bir şölen sundu. Gece, Juni Juliet’in after party performansıyla son buldu.
Corendon rotasındaki lezzet şöleni
Gecenin sahne konsepti yemek menüsüne yansıdı. Misafirlere sunulan akşam yemeğinde, Corendon Airlines’ın rotasındaki destinasyonların özgün lezzetleri bir araya geldi. Konukları adeta dünya lezzetleri turuna çıkaran yemekte her tabakta farklı bir destinasyonun tadı, her lokmada başka bir kültürün izleri vardı.
Corendon Airlines, 20. yılını kutladığı bu özel gecede, geçmişten geleceğe uzanan başarı hikâyesini paylaşırken, sektördeki öncü rolünü ve yolcularına sunduğu eşsiz deneyimi bir kez daha gözler önüne serdi.
20. yılı taçlandıran harika fırsatlar
Corendon Airlines 20. yılını kutlarken, yolcularını mutlu edecek harika fırsatlar sunuyor. Seyahat severler için 20.000 koltukta yüzde 20'ye varan indirim sunulan kampanya, 25 Mayıs 2025 - 31 Temmuz 2025 tarihleri arasındaki uçuşlarda geçerli olacak. Kampanyanın kapsadığı uçuşlar ve detaylar, www.corendonairlines.com internet sitesinde yer alıyor.
Corendon ayrıca, tüm otel rezervasyonlarında yüzde 20 indirim imkânı sunuyor. Hotel.corendonairlines.com üzerinden 20 Mayıs 2025 - 8 Haziran 2025 tarihleri arasında yapılan otel rezervasyonlarında misafirlere indirim kuponu hediye ediliyor. CORENDON20 indirim kodu kullanılarak elde edilecek bu önemli fırsat, 2025 sonuna kadar olan tüm otel rezervasyonlarında geçerli olacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Elite World Hotels & Resorts, 20-22 Mayıs tarihleri arasında küresel etkinlik ve toplantı turizminin Avrupa’daki en önemli buluşma noktalarından IMEX Frankfurt Fuarı’na katıldı. Fuarda, zincirin 10 markası altındaki otelleri ve franchise iş modeliyle büyüme hedefleri sektör profesyonelleriyle paylaşıldı.
Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels & Resorts, 20 - 22 Mayıs 2025 tarihleri arasında Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen IMEX Frankfurt Fuarı’na katıldı. Elite World, küresel etkinlik, toplantı ve incentive sektörünün Avrupa’daki en önemli buluşma noktalarından biri olan IMEX Frankfurt’ta Türkiye Turizmi Tanıtım ve Geliştirme Ajansı standı içinde 8. Hall E470 numaralı stantta ziyaretçilerle buluştu. Zincir, fuar boyunca uluslararası iş birliklerini geliştirme ve yeni fırsatlar yaratma şansı buldu.
Fuarda, Elite World çatısında altındaki otellerin sunduğu yenilikler tanıtılırken franchise iş modeliyle büyüme stratejisi de katılımcılarla paylaşıldı. Ayrıca yurt dışındaki iş ortaklıklarını geliştirme ve marka bilinirliği artırmak hedefleri kapsamında küresel etkinlik ve toplantı turizmi başta olmak üzere, tüm segmentlerde hizmet verdiği gruplara ev sahipliği yapma potansiyeli ve bu alandaki güçlü altyapısını da fuar katılımcılarına tanıttı.
Bu yıl odağında Avrupa şehirleri var
Elite World Hotels & Resorts, 2022 yılından bu yana uygulamaya koyduğu franchise iş modeli ile büyüme hedeflerinde bu yıl Avrupa’yı odağına alıyor. Geçen yıl, yurt dışındaki ilk otelini Fildişi Sahilleri Cumhuriyeti’nin başkenti Yamoussoukro’da açmak için anlaşma imzalayan zincirin, bu yıl yurtdışı hedeflerinde markalarını Avrupa şehirlerine taşımak bulunuyor. Bu kapsamda Şubat 2025’te Avrupa’daki ilk otelini Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da açmak için anlaşma imzaladığını duyurdu. Zincirin yurt dışında büyüme stratejisi kapsamında hedefinde Almanya’nın da aralarında olduğu Avrupa şehirleri bulunuyor. Elite World, 2030 yılına kadar 50 otele ulaşmayı hedefliyor.
ELITE WORLD HOTELS & RESORTS HAKKINDA
Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels & Resorts, 50 yıllık konaklama deneyimiyle Türk misafirperverliğini Türkiye ve dünyadaki otelleriyle temsil ediyor. Farklı turizm çeşitlerine hitap eden markaları ve İstanbul’dan Van’a, Samsun’dan Kuşadası’na, Marmaris’ten Yamusukro’ya yurt içi ve yurt dışındaki otelleriyle misafirlerine keyifli bir dünyanın kapılarını aralıyor. Zincir, franchise iş modeliyle büyüme stratejisi kapsamında 2030 yılına kadar 50 otele ulaşma hedefiyle ilerliyor.
Geniş çaplı toplantı ve kongrelere ev sahipliği yapma imkanı sağlayan güçlü teknolojik alt yapısı ve donanımlı salonlarının yanı sıra kapsamlı spa merkezleriyle misafir ihtiyaçlarına yüksek standartlarda cevap veren Elite World Grand, tarihi bir doku taşıyan, hikâyesi olan mimarisiyle misafirlerine ayrıcalıklı deneyimler yaşatan Elite World Collection, geleneksel otelcilik hizmetini, merkezi lokasyonlarda sade ve lüks bir konforla birleştiren Elite World, modern tasarımlı odalarıyla uzun süreli konaklamalara ev rahatlığında hizmet sağlayan Elite World Residence, merkezi lokasyonlarda sade ve şık bir tasarıma sahip işlevsel odalarıyla rezidans konseptine kaliteli ve erişilebilir bir alternatif sunan Elite World Homes, misafirlerine doğayla iç içe bir konaklama deneyiminin yanı sıra kurumsal organizasyonlar ve diğer çeşitli etkinlikler için geniş yeşil alanlar sunan Elite World Village, rahatça erişilebilen merkezi lokasyonlarda, çağdaş çizgileri ve akıllı teknolojik altyapısıyla fark yaratan Elite World Comfy, esnek bir tasarım üzerine kurulu modern yaklaşımı ve orijinalliği koruyan atmosferiyle Elite World Nest, fonksiyonelliğiyle dikkat çeken odalarında yenilikçi trendler ve teknolojiyi üstün bir hizmet kalitesiyle harmanlayan Elite World INN ve dinamik seyahat ihtiyaçlarına sade, samimi ve esnek hizmet anlayışıyla yanıt veren Elite World GO markalarıyla farklı kategorilerdeki konaklama ihtiyaçlarını karşılıyor.
Türk ve dünya mutfaklarından eşsiz lezzetleri sunan The Grill, kahve tutkunlarına ayrıcalıklı bir atmosferle buluşturan Coffee Company, sağlıklı yaşam, spor ve SPA alanındaki Fit Life Spa & Health Center, Ege’ye özel rafine lezzetleri özel bir atmosferde sunan balık restoranı Savlo ve özel kahve ve şarap sunumlarını lezzetleri atıştırmalıklarla birlikte sunan Vington markalarıyla seyahat deneyimini bütüncül bir yaklaşımla en üst seviyeye taşıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Samsung’un yeni amiral serisinden Galaxy S25,2025 Design for Recycling Ödülü'ne layık görüldü. Bu prestijli ödül, Samsung’un döngüselliği geliştirme ve çevresel etkiyi azaltma kararlılığını bir kez daha teyit ediyor.
Samsung Galaxy S25'e layık görülen Design for Recycling Ödülü, geri dönüşümü ve döngüsel inovasyonları teşvik etmeye kendini adamış önde gelen endüstri kuruluşu Recycled Materials Association (ReMA) tarafından sürdürülebilir ürün tasarım liderlerine verilen en yüksek ödül olma niteliği taşıyor. Ödül, geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımını artırarak ve gezegenin doğal kaynaklarını daha az kullanarak daha fazlasını başaran Samsung'un gösterdiği inovatif eforları takdir ediyor. Galaxy S25, pillerde kullanılan kritik bir malzeme olan ve Samsung'un yeni Döngüsel Pil Tedarik Zincirinden temin edilen geri dönüştürülmüş kobalt içeren ilk Galaxy cihazı olarak öne çıkıyor. Kullanılmış Galaxy cihazlarındaki ve üretimde atığa çıkan pillerdeki kobaltı geri kazanan bu sistem, değerli malzemelerin yeniden kullanılmasını sağlıyor ve yeni kobalt madenciliğine olan ihtiyacın azaltılmasına yardımcı oluyor.
Samsung Electronics Başkan Yardımcısı ve Mobil eDeneyim (MX) İş Birimi Sürdürülebilirlik Yönetimi Ofisi Başkanı Daniel Araujo, konuyla ilgili olarak “Samsung, tasarımdan kullanıma ve cihazların bertaraf edilmesine kadar tüm ürün yaşam döngüsü boyunca sürdürülebilirliği kararlılıkla benimsemektedir. Ürünlerimizin ve faaliyetlerimizin döngüselliğini ileri taşıma yolculuğumuzda önemli bir kilometre taşı olan Galaxy S25, en yeni teknolojilerle geliştirilen inovasyonları gezegenimize karşı duyduğumuz sorumluluğumuzla bir araya getiriyor. Gelecek nesillere daha sürdürülebilir bir gelecek bırakma çabalarımızı güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi.
Recycled Materials Association (ReMA) Başkanı Robin Wiener ise “Samsung, Galaxy S25'in her aşamasına geri dönüşüm ilkelerini dahil ederek bu alandaki gerçek liderliğini kanıtladı. Samsung çeşitli geri dönüştürülmüş malzemelerden faydalanıyor. Bu, şirketin, her gün kullandığımız ürünleri inovasyon ve çevreye duyarlılık ilkeleriyle tasarlamaya olan bağlılığını açıkça gösteriyor” dedi.
Galaxy S25’te 8 farklı geri dönüştürülmüş malzeme kullanılıyor
Pil geri dönüşümünde kaydettiği gelişmeler kapsamında Galaxy S25, alüminyum, çelik ve nadir toprak elementi neodim dahil olmak üzere, pil bileşenlerinde sekiz farklı geri dönüştürülmüş malzeme kullanıyor. Geri dönüştürülmüş malzemelerin ilk kez Galaxy S25'in alüminyum çerçevesine entegre edilmesiyle cihazın tüm dış bileşenlerinde en az bir geri dönüştürülmüş malzeme kullanılmış oldu. Ayrıca, %100 geri dönüştürülmüş kağıttan üretilen Galaxy S25 serisinin ambalajında da tek kullanımlık plastikler kaldırıldı. Samsung’un Self-Repair programı ise tüketicilerin cihazlarını kendilerinin onarabilmesine yardımcı olurken ürün kullanım ömrünü uzatıyor ve elektronik atıkları azaltıyor.
Samsung bu girişimlerle daha geniş kapsamlı çevresel hedeflerini destekliyor. Bu hedefler arasında, 2027 yılına kadar global dijital dönüşüm operasyonlarında %100 yenilenebilir enerjiye geçmek, 2030 yılına kadar tüm mobil ürünlerinin her modülünde en az bir geri dönüştürülmüş malzeme kullanmak ve güç, estetik ya da dayanıklılıktan ödün vermeden inovatif ve çevreye duyarlı malzemeler geliştirmeye yatırım yapmak yer alıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
E-ticaret, tüketici alışkanlıklarını hızla dönüştürürken, bu dönüşümün en sessiz kahramanlarından biri de hiç kuşkusuz koruyucu ambalajlar. Pandemiyle ivme kazanan online alışveriş trendi, ürünlerin hasarsız ve güvenli bir şekilde müşteriye ulaşmasını zorunlu hale getirdi. Sektörler arası büyüyen bu ihtiyaç, ambalaj teknolojilerinde hem miktar hem de kalite anlamında büyük bir dönüşümü beraberinde getirdi. Türkiye ambalaj sektöründe 40 yılı aşkın tecrübesiyle adından söz ettiren As Plastik Ambalaj, bu değişimin en güçlü aktörlerinden biri olarak hem inovasyon hem de sürdürülebilirlik odaklı çözümleriyle dikkat çekiyor.
E-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte her sektörün, müşterilerine ürün gönderimi yaparken güvenli ve sağlam bir paketleme çözümüne ihtiyaç duyduğunu belirten As Plastik Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Edip Behar, “Bu artış sadece niceliksel değil; aynı zamanda kalite, hız ve çevre duyarlılığı gibi faktörlerde de kendini gösteriyor. Ürünlerin hasarsız bir şekilde tüketiciye ulaşması, müşteri memnuniyetinin ve marka itibarının korunması açısından her zamankinden daha kritik hale gelmiş durumda. Bu konuda ambalajlarda dikkat edilen başlıca özellikler ise, darbe emicilik, sızdırmazlık, yırtılma direnci, esneklik, hafiflik, ürünle uyumlu boyutlandırma ve kolay açılabilirlik. Aynı zamanda barkod/etiket gibi lojistik süreçleri kolaylaştıran özellikler de önem kazanıyor” dedi.
Petek Dolgu Teknolojisiyle Yeni Nesil Koruma
Bazı koruyucu ambalaj çözümlerinin fazla yer kaplayabildiğini, malzeme tüketimini artırabildiğini ve maliyet açısından verimli olmayabildiğini ifade eden As Plastik Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Edip Behar, “Bu noktada biz de daha yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlere yönelerek, son yıllarda ‘petek dolgu’ teknolojisine yatırım yaptık. Kağıt torbaların içine yine kağıttan üretilen özel bir petek katman yerleştiriyoruz. Böylece hem darbeye karşı dayanıklılığı artırıyor hem de kutu kullanımına göre daha az malzeme kullanılan, çevreci bir alternatif sunmuş oluyoruz. Ayrıca bu yapılar, depolama ve lojistik alanında çok daha az yer kapladığı için operasyonel açıdan da büyük avantaj sağlıyor. Amacımız, çocukken patlattığımız ‘pıt pıt’ balonlu torbalara daha sürdürülebilir bir karşılık üretmek. Hem doğayı koruyan hem de işlevsel bir alternatif geliştirmek bizim için önemli bir motivasyon kaynağı” şeklinde konuştu.
Ambalaj, Müşteri Deneyiminin Kalbi
As Plastik olarak, e-ticaretin gelişimini yalnızca sayılarla değil; değişen ihtiyaçlara verdikleri akılcı ve çevreci çözümlerle okuduklarını ifade eden Edip Behar, “Ambalaj artık sadece ürün koruma değil; markanın sesi, çevreye duyarlılığı ve operasyonel verimliliğinin bir göstergesidir. Tüketici ile kurulan ilk fiziksel temas ambalaj üzerinden gerçekleşiyor. Estetik, özenli ve fonksiyonel tasarımlar markanın imzasıdır. Sosyal medyada paylaşılan 'unboxing' videoları bunun en iyi göstergesi” diye konuştu.
FSC Sertifikalı Çevre Dostu Üretim
Öte yandan tüketicilerin çevre duyarlılığı arttıkça, markaların da ambalaj tercihlerinde sürdürülebilir seçeneklere yöneldiğini vurgulayan Edip Behar, “Bu alanda özellikle plastik sektöründe geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen ambalajlara olan ilgi hızla artıyor. Geri dönüştürülmüş plastik kullanımı hem kaynak tüketimini azaltmak hem de döngüsel ekonomi hedeflerine katkı sağlamak açısından önemli. Aynı zamanda kağıt bazlı ambalajlar da e-ticaret sektöründe oldukça yaygın ve tercih edilen çözümler haline geldi. Ancak sürdürülebilir kağıt ambalaj kullanımı için yalnızca kağıt seçmek yeterli değil; kağıdın kaynağı, kullanılan miktar ve üretim süreci de büyük önem taşıyor. Örneğin, kağıt tüketimini azaltmak adına optimum gramajlarda ve ihtiyaca göre tasarlanmış ambalajlar tercih edilmeli. Ayrıca tağşişin önüne geçmek, yani belirsiz kaynaklardan üretilen malzemelerin karıştırılmasını engellemek de bu sürecin bir parçası” dedi.
Bu noktada, FSC’nin (Forest Stewardship Council / Orman Yönetim Konseyi), sürdürülebilir orman yönetimi adına dünyaya önemli bir vizyon kazandırdığını da aktaran As Plastik Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Edip Behar, “FSC, ormanların çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan sorumlu şekilde işletilmesini garanti altına alır. Biz de bu bilinçle, düzenli olarak FSC denetimlerinden geçiyor, bu denetim süreçlerinden öğreniyor ve uygulamalarımızı sürekli geliştiriyoruz. Üstelik, bu çabayı yalnızca belgelerle sınırlı tutmuyoruz; kağıt tedarikinde çevreye duyarlı yaklaşımı bir şirket kültürüne dönüştürmeyi önceliğimiz haline getiriyoruz” şeklinde konuştu.
Güçlü İletişim Stratejisiyle Dönüşüme Katkı Sağlıyor
Ambalaj sektörünün geleceği hakkında da değerlendirmelerde bulunan As Plastik Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Edip Behar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sektörün gelişimi akıllı çözümler ve inovasyonlarla şekilleniyor. RFID etiketlemeler, akıllı sensörler, ısı veya nem değişimlerine tepki veren ambalajlar gibi teknolojiler, lojistik ve kalite kontrol süreçlerine entegre ediliyor. Aynı zamanda ambalajların daha hafif, daha az atık üreten ama daha dayanıklı yapılması da araştırmaların merkezinde yer alıyor. Bunlara ek olarak, otomatik paketleme sistemlerine uyumlu, pratik şekilde katlanabilen ve insan gücü ihtiyacını azaltan ambalaj çözümleri giderek daha fazla önem kazanıyor. Özellikle büyük hacimli e-ticaret operasyonlarında, hızlı ve hatasız sevkiyat için bu tür ambalajların tercih edilmesi kritik hale geliyor. Farklı tip ve malzemelerden üretilen ambalajların da otomatik paketleme sistemlerine uyum sağlayacak şekilde tasarlanması, sektördeki yeni beklentiler arasında. As Plastik olarak biz de bu dönüşüm sürecinde bilgi paylaşımının ve şeffaf iletişimin gücüne inanıyoruz. Güçlü iletişim stratejimiz, iş ortaklarımızın güvenle yeni fikirleri paylaşmalarında etkili olurken, yenilikçi ve yaratıcı çözümlerle sektördeki zorlukların üstesinden gelebilmemizde en önemli rolü üstleniyor. Bu sayede, ambalaj sektöründeki dönüşümün öncüsü olarak, çevreci ve yenilikçi çözümlerimizle e-ticarete katma değer sunmaya devam ediyoruz.”
Bilgi için: Doret Habib (D’oret İletişim) - [email protected]
As Plastik Ambalaj Hakkında:
40 yılı aşkın tecrübesiyle Türkiye ambalaj sanayinin öncü markaları arasında yer alan As Plastik Ambalaj, bitki, tarım, gıda ve tekstil sektörlerine yönelik özelleştirilmiş esnek plastik ve kağıt ambalaj çözümleri üretiyor. 2015'ten bu yana İstanbul’da 10.000 m2’lik alan üzerine kurulu, verimlilik ve etkin üretim için tasarlanan tesisinde hizmet veren firma, yüksek teknolojiye sahip makineleri, güçlü ekibi ile faaliyet gösteriyor. İleri teknolojiye sahip tesisinde, ürünleri ve çalışanları için mükemmel altyapı ve çalışma ortamı sağlayan As Plastik Ambalaj, BRCGS Standartları gereğine göre kontrol ediliyor ve ürün kontaminasyonu riskinden korunuyor. İstanbul'daki stratejik konumunu da kullanarak küresel pazarlara verimli ve hızlı çözümler sunan firma, Avrupa başta olmak üzere birçok küresel pazarda güçlü bir tedarikçi olarak adından söz ettiriyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.