Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Bitcoin 22 Mayıs 2025 günü tarihi bir rekorla 110.000 doları aşarken, bu yükselişin Türkiye'de ilk kez kutlanan Finansal Okuryazarlık Günü'ne denk gelmesi dikkat çekti.
Aynı zamanda dünyada Bitcoin Pizza Günü olarak kutlanan bir günde yaşanan bu gelişmeyle Bitcoin'e olan ilginin en üst düzeye çıkması, kripto varlıklara yönelik finansal okuryazarlık ihtiyacını da belirginleştirdi.

Binance TR'nin 20 bin Türk kripto varlık kullanıcısı arasında gerçekleştirdiği 2025 Kripto Varlık Kullanıcı Anketi sonuçları katılımcıların %61'i, Bitcoin değerinin 2025 sonuna kadar 101.000-200.000 $ aralığında olacağını ön gördüğünü, %51'inin ise 2030 sonuna kadar bu değerin 300.000 $'ın üzerine çıkacağına inandığını ortaya çıkarmıştı. Anket, Türk kullanıcıların %79'unun kripto varlıkların uzun vadeli geçerliliğine duyduğu güveni net bir şekilde ortaya koymuştu.

Binance Teknolojide Kadın Akademisi İzmir'e geliyor

Bu öngörüler ışığında Binance TR, kripto varlıklarda finansal okuryazarlığı yaygınlaştırmak için yürüttüğü eğitim programlarına aralıksız devam etme kararlılığını tekrarladı.
Binance TR, bu hedefle uyumlu olarak yürüttüğü eğitim projelerini daha da genişletiyor. Kadınların teknoloji ve finansal sistemlerde daha etkin rol almasını sağlamak amacıyla Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) ile hayata geçirdiği Binance TR Teknolojide Kadın Akademisi, bugüne kadar 54 ilden 1.500'den fazla kadına ulaştı. Akademi, Web3, blokzincir, yapay zekâ, NFT ve siber güvenlik gibi alanlarda derinlemesine eğitimler sunarak dijital okuryazarlığın tabana yayılmasına katkı sağlıyor.
Bu kapsamda Binance Teknolojide Kadın Akademisi yeni fiziksel etkinliğini 26 Mayıs Pazartesi günü İzmir'de gerçekleştirecek. İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi'nde düzenlenecek etkinlikte katılımcılar, kripto varlıklar, algoritmik stratejiler, dijital cüzdanlar, yapay zekâ ve siber güvenlik gibi konularda eğitim alacaklar. Etkinliğin sonunda ise ilham veren kadın hikâyeleri, networking oturumları ve sertifika töreni gerçekleştirilecek; bazı katılımcılar tablet ödülü kazanma şansı yakalayacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  1986 yılında Ankara'da Seramik ve Refrakter Üreticileri Birliği'nin kurulmasının ardından 1996 yılında ise sektörün yıllar içindeki gelişimine paralel olarak, birlik çatısı altındaki alt-sektörlerin sürdürülebilir büyümesine daha fazla katkı sağlamak amacıyla alt sektörlere özel dernekler (SERKAP, SERSA, SEREF, SERHAM) kuruldu. Ve 2001 yılına gelindiğinde dört derneği ve sektördeki diğer kuruluşları bir çatı altında toplayan Türkiye Seramik Federasyonu'nun kurulması ile sektörü bütün kollarıyla temsil eden, sektörün gelişimi, ortak sorun ve ihtiyaçların giderilmesi yolunda büyüyen bir yapıya ulaşıldı. TSF daha sonra, çatısı altına dahil olan TİMDER, Türk Seramik Derneği, EBK Seramik İş Kümesi Derneği ve son olarak 2024 yılında kurulan PORSES ile faaliyet kapsamını genişleterek çalışmalarına devam ediyor.
SEREF, SERHAM, SERSA ve SERKAP olağan genel kurullarını gerçekleştirdi
14 Mayıs'ta TSF çatısı altındaki dört derneğin; Teknik Seramik ve Refrakter Üreticileri Derneği (SEREF), Seramik, Cam ve Çimento Hammaddeleri Üreticileri Derneği (SERHAM), Seramik Sağlık Gereçleri Üreticileri Derneği (SERSA) ve Seramik Kaplama Malzemeleri Üreticileri Derneği (SERKAP) olağan genel kurul toplantıları TSF genel merkez binasında gerçekleşti. Toplantıda; SEREF, SERHAM, SERSA ve SERKAP 2025-2027 dönemi başkanları seçimi yapıldı. Dernek organları seçiminde ise 2 yıl boyunca görev yapacak yönetim kurulu, denetim kurulu ve disiplin kurulu asıl ve yedek üyeleri belirlendi.
Dört deneyimli isim bir arada
Sektör temsilcilerinin bir araya geldiği olağan genel kurulda; seçilen yönetim kurulu asıl üyelerinin katılımıyla Yönetim Kurulu toplantısı gerçekleştirildi ve kurulun görev dağılımı yapıldı. Buna göre; SEREF Yönetim Kurulu Başkanlığına Umut Varol gelirken, SERHAM Yönetim Kurulu Başkanlığına ikinci kez oybirliğiyle Adnan Geredeli seçildi. SERSA Yönetim Kurulu Başkanlığına ise yine oybirliğiyle Enver Sever ve SERKAP Yönetim Kurulu Başkanlığına da Timur Karaoğlu getirildi.
Amaç, "Uluslararası rekabette zirveye ulaşmak"
Olağan genel kurul sonrası yeni dönem için seçilen tüm delegeleri tebrik eden ve başarılar dileyen TSF Yönetim Kurulu Başkanı Z. İlter Yurtbay, Türk seramik sanayisinin küresel pazardaki güçlü konumunu sürdürülebilir büyüme ile sağlamlaştırmak gayretinde olduklarının altını çizdi. Yurtbay; "TSF olarak, sektörümüzün çok yönlü gelişimine katkı sağlayacak projelere imza atmaya devam ediyoruz. Federasyon çatısı altındaki derneklerimizle, bilimsel araştırmalardan teknolojik yeniliklere, kültürel değerlerden ekonomik stratejilere kadar geniş bir yelpazede çalışmalar yürütüyor; mesleki etik değerleri ve kamu yararını her zaman ön planda tutmaya gayret ediyoruz. Amacımız, uluslararası rekabette zirveye ulaşmak ve orada kalmak. Bunun için de sürdürülebilir ve rekabetçi bir ticari ekosistemi oluşturmak için çalışıyoruz" dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Kapsayıcı tasarım anlayışıyla moda dünyasında fark yaratan adL, Vadistanbuldaki yenilenen mağazasını Zehra Işık ev sahipliğinde gerçekleşen seçkin bir davetle tanıttı. Davetliler, alışverişin ötesinde stil keşfi sunan bu özel mağaza konseptini deneyimleme fırsatı bulurken; adLnin zamansız tasarımları, modern dokunuşlarla bir araya gelerek modaseverlerle buluştu. Yeniden kurgulanan mağaza, sadece bir alışveriş noktası değil, aynı zamanda ilham veren bir yaşam alanı olarak konumlanıyor.
 
Davetliler arasında Aslıhan Doğan Turan, Mert Aslan Güneş Sert Kaya, Tülay Dölen, Gülbin Simitçioğlu, Elif Özkul, Eftalya Taşdemir, Eda Güzelcik, Buket Taşdelen, Begüm Özer, Asena Sarıbatur, Arzu Kunt, İlkem Topçuoğlu, Işıl Reçber, Işık Şimşek, Meral Yazıcı, Jülide Önengüt, Zeynep Toker, Yöntem Sunar, Serap Sarı, Sera İrvül, Pınar Tezcan, Özlem Eraslan, Müge Tezman Sırmabıyık, Mine Aksu, gibi isimler de yer aldı. Bu özel buluşma, stil sahibi detayları ve samimi atmosferiyle davetlilere unutulmaz bir deneyim sundu.
 
Sanayi 313 mimari ekibiyle birlikte yürütülen dönüşüm süreci sonucunda mağaza, markanın en güncel konseptini yansıtan pilot mağazalardan biri haline geldi. İç mimaride yapılan detaylı revizyonlarla, bireysel zevklere ve konforlu alışveriş deneyimine odaklanıldı. Mağaza içindeki tüm mimari kurgu, bireysel tarzlara alan açacak şekilde yeniden tasarlanırken gümüş metalik detaylarla çevrelenen özel koleksiyon köşeleri ve konforu artırılmış oturma alanları da ziyaretçilere rahat ve ilham verici bir ortam sunuyor. Numaralandırılmış kabin sistemiyle kişiselleştirilmiş hizmet sunulurken, ürün odaklı ışıklandırma sistemiyle mağazalar, sadece alışveriş değil aynı zamanda ilham veren bir stil alanı olarak kurgulandı.
 
"Yenilenen Mağazalarımız Grubumuzun Yenilikçi Ruhunu Yansıtıyor"
 
Adil Işık Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zehra Işık, "Vadistanbul'daki yenilediğimiz adL mağazası, mimari dokunuşlardan koleksiyon yerleşimine kadar her detayıyla markamızın güncel vizyonunu yansıtıyor. Sanayi 313 iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz bu dönüşüm, alışverişi sadece bir tüketim eylemi olmaktan çıkararak kişisel tarzın ve estetik zevkin keşfedildiği bir deneyime dönüştürüyor. Gümüş metalik koleksiyon köşeleri, oturma alanları ve kabin sistemimizle artık çok daha konforlu, özgün ve kişiye özel bir alışveriş ortamı sunuyoruz. Vadistanbul'daki bu iki mağazanın, Adil Işık Group'un yenilikçi ruhunu en iyi yansıtan noktalardan biri olduğuna inanıyoruz." açıklamalarında bulundu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Mobilite, hibrit çalışma ve kesintisiz iletişim ihtiyacının gündelik hayatta giderek arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Telefon, kulaklık, dizüstü bilgisayar ve hatta akıllı saatler gibi cihazlarımızın her zaman enerjide kalması gerekiyor. Bu noktada doğru powerbank seçimi, sadece bir aksesuar değil, yaşam kalitesini artıran bir karar haline geliyor. Özellikle yoğun şehir temposunda yaşayanlar, sık seyahat edenler ya da birden fazla cihaz kullananlar için ihtiyaçlara özel geliştirilmiş powerbank çözümleri, hem zamanı yönetmeyi hem de bağlantıda kalmayı kolaylaştırıyor. Anker’in yeni nesil powerbank serileri, akıllı enerji yönetimi, GaN teknolojisi, kompakt tasarım, hızlı şarj ve çoklu cihaz desteği gibi özellikleriyle dikkat çekiyor. Aynı zamanda tüm bu teknik avantajları, çevreci ambalaj tasarımları ve kullanıcı dostu detaylarla birleştiriyor. Anker, yalnızca yüksek kapasiteli batarya sunmakla kalmıyor, aynı zamanda kullanıcının hareket halindeyken enerjisini nasıl yöneteceğine dair kapsamlı bir deneyim vadediyor.

İşte Anker'in yüksek teknolojili, güvenli ve şık tasarımlı powerbank seçenekleriyle öne çıkan seçim kılavuzu:

Hangi kullanıcı profiline ait olduğunuzu kontrol edin
Powerbank seçerken ilk adım, ihtiyacınızın ne olduğunu belirlemektir. Sık seyahat ediyor musunuz, çoklu cihaz kullanıyor musunuz, yoksa sadece cep telefonunuzu gün boyunca şarjda tutmak mı istiyorsunuz?

Seyahat Severler için: Anker Zolo Power Bank (10K, 30W) gibi içinde kablo entegreli, hafif ve kompakt modeller tercih edilmeli.
Profesyoneller için: Anker 735 Prime 20,000mAh Powerbank (200W), İki yüksek güçlü USB-C port ve bir USB-A port ile donatılmış olup toplamda 200W çıkış sağlar, her biri maksimum verimlilikle 100W olan iki dizüstü bilgisayarı aynı anda hızlı bir şekilde şarj edebilirsiniz.
Günlük Kullanım için: Anker Nano 5000 mAh ya da Anker 10K modelleri cepte taşınmaya uygun yapılarıyla ideal.
Kapasiteye değil, kullanım amacına odaklanın
10.000 mAh bir powerbank, bir telefonu 1,5-2 kez şarj edebilir. Ancak tablet ya da dizüstü bilgisayar gibi cihazlar için 20.000 mAh ve üzeri kapasite gerekebilir. Kapasite tercihi, taşınabilirlik ve kullanım sıklığına göre dengelenmelidir. Örneğin Anker Zolo Power Bank (10K, 30W) modeli hem güç hem de portatiflik sunar. Anker Nano 5000 mAh modeli ise kompakt bir güç merkezidir.

 GaN Teknolojisini göz ardı etmeyin
Gallium Nitride (GaN) teknolojisi, powerbank’leri daha hafif, daha güçlü ve enerji verimli hale getirir. Aynı zamanda ısınmayı azaltarak cihaz ömrünü uzatır. Örneğin Anker 737 Taşınabilir Şarj Cihazı (PowerCore 24K) (GANPrime 140W) modeli; GaN teknolojisi, akıllı dijital ekranı, 24.000 mAh pil kapasitesi ve 2 kat daha uzun ömürlü pili ve 3’ü 1 arada şarj özelliğiyle dikkat çekiyor.

Dahili kablo ve akıllı gösterge gibi detaylara dikkat

Bazı powerbank modelleri kablo entegresiyle ekstra taşıma derdini ortadan kaldırırken, bazıları ise anlık enerji tüketimi ve şarj sürelerini ekrandan takip etme imkanı sunar. Örneğin Anker Zolo 20.000mAh 30W modeli, hem dahili kablosu hem de akıllı ekranıyla çoklu cihaz kullanıcıları için birebir. Akıllı LED ekranlar sayesinde batarya seviyesini ve şarj süresini anlık olarak takip etmek mümkün olur.

Tasarım ve taşınabilirliğe de önem verin
Powerbank sadece teknik bir cihaz değil, aynı zamanda bir stil öğesidir. Minimalist tasarım, renk alternatifleri, MagSafe uyumu gibi detaylar kullanıcı deneyimini doğrudan etkiler. Örneğin hem estetik hem performans arayan kullanıcılar için ideal olan Anker MagGo 10K Wireless Power IQ modeli, kablosuz şarj, iPhone için çift şarj desteği ve 15W hızlı şarj gibi özellikleriyle dikkat çekiyor.

 

Anker hakkında:

Yaşamı kolaylaştıran akıllı teknolojilere öncülük eden Anker, 2011 yılında Silikon Vadisi’nde kuruldu. Bugün Anker, şarj teknolojisi, kulaklık, hoparlör ve akıllı telefon aksesuarlarıyla ABD, Avrupa, Asya, Ortadoğu gibi birçok pazarda lider konumda yer alıyor. Euromonitor International Ltd. 2020, 2021, 2022 ve 2023 yıllarındaki perakende satış değerlerine göre ölçülen Ekim 2024’te tamamlanan araştırmaya göre Anker dört yıl üst üste dünyanın 1 numaralı tüketici elektroniği şarj markası seçilmiştir. Anker ayrıca Soundcore, eufy, Nebula, AnkerMake ve Anker Solix kategori markalarıyla tüketicilere kaliteli, yüksek performanslı ve akıllı teknolojiler sunuyor. Anker Türkiye’de şarj cihazları, taşınabilir bataryalar, taşınabilir projeksiyon cihazları, bluetooth kulaklıklar, ve hoparlörler, güvenlik kameraları kategorilerinde ürünlerini tüketicilerle buluşturuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  70 yılı aşkın köklü geçmişiyle sektörünün öncüsü olan Kale Kilit, yenilikçi ürünleri ve üstün güvenlik çözümleriyle marka değerini her geçen gün artırmaya devam ediyor. Kapı çözümlerindeki uzmanlığını bir adım ileri taşıyan Kale Kilit, yeni Pivot Kapı serisi ile güvenlik ve yeniliği şık bir tasarımda buluşturuyor.

Modern tasarımı ve dayanıklı yapısıyla dikkat çeken Kale Pivot Kapı, villa girişlerine hem prestij hem de modern bir duruş kazandırıyor.

Modern ve kişiselleştirilebilir tasarım seçenekleri

Kale Pivot Kapı serisi, estetik ve işlevselliği bir araya getirerek farklı zevk ve ihtiyaçlara hitap eden 10 farklı model seçeneği sunuyor. Alüminyum üzeri ahşap desenli boyama ve kumlu yüzeyli RAL boyama gibi yüksek kaliteli kaplama alternatifleriyle özelleştirilebilen bu seri, her mekâna özgü tasarımlar oluşturma imkânı sağlıyor. Böylece kullanıcılar, hem mimari bütünlüğe hem de kişisel zevklere uygun seçeneklerle güvenlik ve şıklığı aynı anda deneyimleyebiliyor.

Güvenlik ve konfor bir arada

Kale Pivot Kapı'nın iç dolgusunda kullanılan Ekstrüde Polistiren XPS malzeme, üstün ısı ve ses yalıtımı sağlıyor. Ayrıca pivot menteşe sistemi sayesinde 150 kg ve 300 kg taşıma kapasiteli alternatifler sunan seri, büyük ve ağır kapı kanatlarında bile sorunsuz kullanım imkânı tanıyor.
Kale Pivot Kapı serisi, 1000 ila 2000 mm arasında değişen kapı genişliği ve 1920 ila 3000 mm arasında değişen yükseklik seçenekleriyle farklı mimari gereksinimlere kolayca uyum sağlıyor. Sağ veya sol açılma yönü, evin iç kısmından belirlenebiliyor ve kullanıcılara esnek kullanım imkânı sunuyor. Seride yer alan multisistem merkezi kilit ve sistem silindir, üst düzey güvenlik sağlarken; camlı modellerde kullanılan üçlü 6 mm lamine cam, hem estetik hem de dayanıklılık sunuyor. Ayrıca EPDM conta, giyotin süpürgelik ve gizli dış kol seçeneklerigibi detaylarla Kale Pivot Kapı serisi, güvenlik ve konfor beklentilerini eksiksiz şekilde karşılıyor.

TOASO hissesinde kısa vadede en kritik destek olan 200 seviyesine ulaşıldı. Bu seviyeye neden bu kadar önem veriyoruz? Bu sorunun iki cevabı var:
1.
239 seviyesinden gelen alçalan trendin güncel değeri olması kritik. Eğer bu destek kırılırsa fiyatlar yeniden alçalan trendine dönmüş olacak.
2.
377 günlük uzun vadeli üssel ortalamanın geçtiği seviye…
Dolayısıyla 200 seviyesinin üzerinde kalıcılık, yukarı hareketin görülme olasılığı adına önemli. Şayet bu seviyeden gelen alımlar ile 8 günlük üssel ortalama olan 206 direncinin de aşılması durumunda kısa vadede 219 ara direnci ile 240 seviyesinin potaya girebileceğini düşünüyoruz. 206 - 200 bölgesinin kararsızlık alanı olduğunu düşünüyoruz.
200 desteğinin kırılması ise satış dalgasının güçlenmesine neden olabilir ve görüntü kısa vadede negatife evrilir. Böyle bir senaryoda 189 ve 179 desteklerine kadar baskının güçlenme olasılı belirecektir.
Dirençler: 206.00 - 219.00 - 240.00
Destekler: 200.00 - 189.00 - 179.00
 
 Trive Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  https://www.trive.com.tr/

***
                        Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Menkul Kıymet, Faiz ve Kar Payı Haftalık İstatistikleri Değerlendirmesi 16 Mayıs Haftası Raporu ekte yer almaktadır

Marbaş Menkul Değerler
 www.marbas.com.tr

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı B. Can Yücaoğlu, TÜSİAD Genel Sekreteri Ebru Dicle ve TÜSİAD-TİSK AB Temsilcisi ve BusinessEurope Daimi Delegesi A. Dilek Aydın 22-23 Mayıs tarihlerinde Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da düzenlenen Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu BusinessEurope Başkanlar Konseyi toplantısına katıldı.
 
Başkanlar Konseyi toplantısı 2025 yılının ikinci yarısında AB Dönem Başkanlığını üstlenecek olan Danimarka'nın iş dünyası temsil kuruluşları Danimarka Sanayi Federasyonu - DI ve Danimarka İşverenler Konfederasyonu - DA ev sahipliğinde düzenlendi. Avrupa iş dünyası toplantıda Danimarka Sanayi, İş ve Finans Bakanı Morten Bødskov ve Enerji ve Konuttan Sorumlu AB Komiseri Dan Jorgensen ile görüşmeler gerçekleştirdi. Ayrıca, Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Løkke Rasmussen, AB Bakanı Marie Bjerre, İstihdam Bakanı Ane Halsboe-Jørgensen, Kral Frederik X ve Kraliçe Marry ile bir araya geldi.
 
Avrupa iş dünyası temsilcilerinin ana gündemi rekabetçilik, AB enerji politikası, AB-ABD ilişkileri ve kilit uluslararası ekonomik ve ticari gelişmeler oldu. Önümüzdeki dönemin hedeflerine ulaşmak için iş dünyasının beklentilerini içeren BusinessEurope Başkanlar Konseyi Kopenhag Bildirisi kabul edildi. Bildiri, 1 Temmuz 2025 tarihinde Danimarka'nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı görevini devralacak olması vesilesiyle Danimarka Sanayi, İş ve Finans Bakanı Morten Bødskov'a sunuldu.
 
Kopenhag Başkanlar Konseyi Bildirisi'nde;
 

AB'nin Avrupa çıkarlarını koruyan ve ABD ile müzakere yoluyla çözümler arayan iddialı bir uluslararası ticaret politikası izlemesi gerektiği belirtiliyor.
Jeopolitik belirsizlikler göz önüne alındığında, Avrupa'nın dirençli hale gelmesi ve risklerin azaltılması amacıyla ticaret ve yatırımlarda çeşitlendirmeye gidilmesi gerektiği; Birleşik Krallık ve Türkiye** gibi AB'nin uzun dönemli ortaklarıyla ilişkilerin derinleştirilmesi de vurgulanıyor.
 
Kopenhag Başkanlar Konseyi Bildirisi'nde ayrıca;
 
Tek Pazar Stratejisi'nin sınırlar arası engellerin kaldırılması için hızla uygulanması,
Enerji maliyetlerini düşürmek üzere ek önlemler alınması ve karbonsuzlaşmanın sanayi rekabetçiliğinin güçlendirilmesi ile sürdürülmesi,
Raporlama gereklilikleri ve yasal çerçevenin somut şekilde sadeleştirilmesi,
İddialı araştırma ve yenilikçilik politikaları uygulanması,
Sosyal politikanın Avrupa rekabetçiliğini artırmaya ve yetkin işgücü açığını gidermeye katkı sağlaması,
Avrupa'nın güvenlik, savunma ve direncinin güvence altına alınması,
Geniş çaplı etki yaratma potansiyeli olan Avrupa projelerini destekleyebilecek Çok Yıllı AB Bütçesi oluşturulması ana mesajları yer alıyor.
 
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı B. Can Yücaoğlu: “Türkiye ve AB'nin hızla ortak ve bütüncül bir yol haritasını işletmesi gerekiyor. Rekabetçilik için merkezi önemde olan enerji alanında daha yakın bir AB-Türkiye işbirliği sağlanması stratejik bir ihtiyaç. Türkiye-AB Üst Düzey Enerji Diyaloğu vakit kaybedilmeden yeniden başlatılmalı. Türkiye-AB Gümrük Birliği'nin güncellenmesi de öncelikli bir konu. Bu yalnızca ticari bir konu olarak değil, Avrupa'nın yenilikçilik, güvenlik, dekarbonizasyon ve teknolojik atılım stratejisinin ayrılmaz parçası olarak görülmeli.”
 
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı B. Can Yücaoğlu BusinessEurope Başkanlar Konseyi zirvesinde ve ikili temaslarda şu mesajları verdi:
 
“Avrupa'nın karşı karşıya olduğu meydan okumalara karşı kriz yönetiminin ötesine geçmeliyiz. Net-Sıfır Ortaklıkları ve Temiz Sanayi Mutabakatı öncelikli, enerji güvenliği, temiz teknoloji atılımı ve sanayinin karbonsuzlaşması için kilit AB politikaları Türkiye'yi kapsayacak şekilde uygulanmalı. Enerji alanında daha yakın işbirliği AB-Türkiye entegrasyon ortaklığının ana bileşenlerinden olmalı. AB bu yönde siyasi kararlılığını göstermeli ve AB-Türkiye Üst Düzey Enerji Diyaloğu'nu hızla başlatmalı.
 
Jeopolitik ve ekonomik gerçeklik ile uyum içerisinde siyasi engeller yerine ortak kazanımları konuşma zamanı. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi güvenlik ve enerji dahil AB-Türkiye entegrasyon ortaklığının tüm boyutlarında somut ekonomik kazanımlara, jeopolitik direnç ve etkiye zemin oluşturur. Kaybedilen her an ise zafiyetleri artırır.
 
Ekonomik entegrasyonu Gümrük Birliği ile derinleştirirken, Ukrayna ve Suriye'nin yeniden yapılanması öncelikli olmak üzere bölgemizdeki girişimlere de birlik içinde odaklanmalıyız. Bölgenin somut ihtiyaçlarına birlikte cevap oluşturmak için Türkiye'nin ilgili AB mekanizmalarına dahil edilmesi önem taşıyor. Bu yaklaşım girişimlerin katma değerini artırırken, kaynakların daha etkili kullanımını da destekleyecektir.”