Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Artan üretim maliyetlerine karşın dolar kurunun uzun süreden beri stabil kalması ihracatçı firmaların rekabet gücünü zayıflattığını ifade eden İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Güven Karaca; enerji, lojistik, iş gücü maliyetleri gibi temel üretim ihtiyaçlarını oluşturan giderlerin artması ihracatçıyı çıkmaza soktuğunu dile getirdi. Karaca, “Elbette hiçbirimiz enflasyonun olmasını istemeyiz. Ama enflasyon varsa, döviz kurunun da o oranda artması lazım. Son 1 yıla baktığımızda kur aynı seviyede. Geçen yıl bir firmanın 1 milyon lira işletme sermayesi ihtiyacı varsa bugün bu ihtiyaç 4 milyon TL’ye çıkmış durumda. TL maliyetlerimiz artarken kur aynı seviyede kalıyor. Rakiplerimizle aynı döviz cinsi ile rekabet ederken kendi para birimlerimizde artan maliyetler belirleyici oluyor. Bu kur seviyesi ile artan TL maliyetini karşılamak da rakiplerimizle rekabet etmek de zor. İhracatçı TL maliyetlerle döviz kuru arasında sıkıştı.” dedi.
Antalya'da, Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneğince (TDKD) düzenlenen 9. Leather&Fur Fuarı, sektördeki Türk firmalarının temsilcilerini yurt dışı pazarının temsilcileriyle bir araya getirdi. Deri sektörünün yoğun katılım gösterdiği fuarda konuşan İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Güven Karaca, Ekim ayı sonunda geçen yılın ihracat rakamını yakaladıklarını, 11 ayın sonu itibariyle 1 milyar 860 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini belirtti.
Mevcut atölye ve imalatla buraya kadar geldiklerini, deri ve deri mamulleri sektörü olarak endüstriye adım atmak durumunda olduklarını belirten Karaca, talebin çok olduğunu ve kapasitenin yetersiz kaldığını dile getirdi. İDMİB Başkanı Güven Karaca, dünyanın nereye doğru gittiğini öngörerek e-ticaret ve e-ihracat planları ile hedef ülke tanımının değiştiğini vurguladı. Karaca, "Hedef ülkemiz e-ticaret yani dünya. Burayı bir pazar olarak görüp farklı bakış açılarıyla, farklı yaklaşımlarıyla çözmemiz lazım. Bunu çözdükten sonra zaten hedef ülke diye bir şey kalmayacak. Tek bir siteden, tek bir ekrandan dünyanın her tarafına satış yapılabiliyor artık" dedi.
En yüksek katma değerli ürün ihraç eden dördüncü sektör olduklarını ifade eden Karaca, "Üç yıl önce imalat ve ihracatı en çok düşen sektördük, 2 yıl önce biz müşteri arıyorduk. Bugün müşteri burada üretecek atölye bulamıyor. Pazar payımızın yüzde 40'ı Avrupa Birliği'ne(AB), yüzde 16'sı Orta Doğu bölgesine. Deri ve kürk konfeksiyon bize çok destek veriyor, bizim için çok önemli sektör. Düzenlenen bu fuarda ürün gruplarının ortalama değeri 118 dolar. Yani Türkiye ortalamasının neredeyse yüz katı" ifadelerini kullandı
Türkiye ihracatına yön veren birçok firma, işletme maliyetlerinin bir yılda TL bazında 4 katına çıkmasına rağmen kurların aynı seviyede kalmasının zorluğunu yaşıyor. İDMİB Başkanı Güven Karaca, kurların olması gereken seviyenin altında kaldığını ve sektörlerin bu durumdan dolayı zor günleri geçirdiğini vurguladı.
 
TL BAZINDA MALİYETLER ARTTI, KUR AYNI SEVİYEDE KALDI
Konuyla ilgili görüşlerini aktarmaya devam eden Karaca, “Son 1 yıla baktığımızda TL maliyetlerimiz artarken kur aynı seviyede kaldı. Bu kur seviyesi ile artan TL maliyetini karşılamak da rakiplerimizle rekabet etmek de zor. İhracatçı TL maliyetlerle döviz kuru arasında sıkıştı.” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe’nin ı ‘Kurlar da enflasyon oranında artmalı’ açıklamasını desteklediğini söyleyen İDMİB Başkanı Güven Karaca, kurların olması gereken seviyenin altında kaldığını belirterek, “Elbette hiçbirimiz enflasyonun olmasını istemeyiz. Ama enflasyon varsa, döviz kurunun da o oranda artması lazım. Son 1 yıla baktığımızda kur aynı seviyede. Geçen yıl bir firmanın 1 milyon lira işletme sermayesi ihtiyacı varsa bugün bu ihtiyaç 4 milyon TL’ye çıkmış durumda. TL maliyetlerimiz artarken kur aynı seviyede kalıyor. Rakiplerimizle aynı döviz cinsi ile rekabet ederken kendi para birimlerimizde artan maliyetler belirleyici oluyor. Bu kur seviyesi ile artan TL maliyetini karşılamak da rakiplerimizle rekabet etmek de zor. İhracatçı TL maliyetlerle döviz kuru arasında sıkıştı” dedi.

ABD’de bu Cuma açıklanacak ÜFE ve gelecek Salı beklenen TÜFE öncesinde verilere odaklı sıkışık bir piyasa görünümü izliyoruz. Son göstergelerde istihdam ve ücretlerde artış gözlenirken enflasyon için öncü sayılabilecek göstergelerde ise yükselişin devam ettiğini görüyoruz. Bu da Fed Başkanı Powell’ın faiz artırımında yavaşlamaya gidileceğine yönelik açıklamaları sonrası artan piyasa iyimserliğini limitliyor. ABD’de yıllık TÜFE Ekim ayında %8,2’den %7,7’ye gerilemiş ve enflasyonda zirve seviyenin görüldüğü tezi kabul görmeye başlamıştı. Ancak, son göstergelerin ardından Kasım’da da %7,3’e gerilemesi beklenen yıllık TÜFE’nin daha yukarıda oluşabileceği karamsarlığı da artıyor. Bu sorulara cevap arayan ABD borsalarında dün %1,4 - %1,9 arası düşüşler yaşanırken S&P 500 endeksi yeniden 200 günlük ortalamanın altına geriledi. ABD vadelilerinde yön arayışı gözleniyor. Asya’da ise karışık bir görünüm var. Ekonomik takvim bugün sakin.

Piyasalarda Fed'in nihai faiz oranına ilişkin beklentiler 9 baz puan artışla %5'in üzerine çıkarken, tahvil piyasalarında da satış bakısı güçlendi. ABD 10 Yıllık tahvil faizi %3,61 seviyesine yükseldi. Beklentilerin üzerindeki veriler dolar endeksini yeniden 105 seviyesine taşırken ons altında 1770 bandına geri çekilme gözleniyor.

Bloomberg’in bildirdiğine göre; Bank for International Settlements tarafından yayımlanan raporda, ABD harici kurumların bilançolarında türev işlemler aracılığıyla yaklaşık 65 trilyon dolarlık açığa sahip ve bu durum bir sonraki krizin zamanını öngörmeyi zorlaştırıyor. Raporda, "Bu nedenle, kriz zamanlarında, finansal sistemdeki merkez bankası takas hatları gibi kısa vadeli dolar akışının düzgün bir şekilde yeniden sağlanmasına yönelik politikalar belirsiz bir hal alıyor" değerlendirmesinde bulunuldu.


  Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
  https://www.yf.com.tr/

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
24.11.2022 tarih ve 32023 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 542 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde 2022 yılı için Yeniden Değerleme Oranı’nın yüzde 122,93 olarak belirlenmesinin ardından Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu ortak bir açıklama yayınladı. Yüzde 122,93 olarak belirlenen Yeniden Değerleme Oranı’nın, ‘Orman Arazi Bedelleri’ için de geçerli olduğunu kaydeden Maden Sektör Kurulu, bu oranın makul seviyelere çekilmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’ye çağrıda bulundu.
 
Maden Sektör Kurulu’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Maden sektöründe faaliyet gösteren işletmelerimiz, binlerce kişiye istihdam sağlamanın yanında ülkemizin geleceği için de çok önemli işlere imza atıyor. Özellikle hammadde bağımsızlığının yakalanması noktasında madenlere büyük ihtiyaç duyuluyor. Sanayiden tarıma, teknolojiden sağlık sektörüne kadar madenler hayatın her alanında insanlığa hizmet ediyor. Maden sektörü tüm sanayi sektörlerinin hammaddesini sağlamaktadır. Bu açıdan, hayatımızın her noktasını etkileyen kendi öz kaynaklarımızın değerlendirilip işlendiği, ithal girdisi sıfıra yakın olan madencilik olmadan, sürdürülebilir bir ekonomik üretim, büyüme ve refah düşünülemez. Bu itibarla, sürdürülebilir madenciliğin desteklenip önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca ülkemizin hedeflerini yakalamasında da maden ihracatı çok önemli bir yere sahip. Yıllık ortalama 6-6,5 milyar dolarlık ihracata imza atan maden sektörü, yıllık ihracatını 30 milyar dolar seviyelerine çıkarmayı hedefliyor. Sektör olarak bunu başarabileceğimize canı gönülden inanıyoruz. Bu hedefin yakalanması için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak geçtiğimiz günlerde, 2023’te madencilerin Orman Arazi Bedelleri için ödemesi gereken rakamın Yeniden Değerleme Oranı kapsamında yüzde 123,93 artırılacağı açıklandı. Bu durum sektörümüzün tüm paydaşları tarafından tedirginlikle karşılandı. Ülkemizin kalkınmasına ve ihracatına büyük katkısı olan maden sektörünün bu bedelleri ödemesi, sektörümüzün uluslararası alanda rekabet etmesini de zorlaştıracaktır. Dünyanın içinden geçtiği böyle bir dönemde, kritik öneme sahip maden sektörü olarak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Sayın Tarım ve Orman Bakanımız Vahit Kirişçi’den belirlenen bu oranı makul seviyelere çekmelerini talep ediyoruz. Türkiye hali hazırda dünyadaki örneklerine göre 10 kata yakın bir Orman Kullanım Bedeli öderken, söz konusu oranın devreye girmesi sektörümüzü zor durumda bırakacaktır. Şu anda maden sektörünün ödediği Orman Kullanım Bedeli madencilik konusunda gelişmiş ülkeler arasında yer alan Kanada’nın dahi çok üzerindedir. Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) özel gelirlerine bakıldığında, bu gelirlerin yüzde 50’sinin madencilik sektöründen geldiği görülecektir. Madencilerin 2021 yılında Orman Kullanım Bedeli karşılığında OGM’ye ödediği bedel yaklaşık 2,3 milyar TL’dir. 2022’de bu rakamın 2,6 milyar TL seviyelerinde olması beklenmektedir. Eğer 2023 yılı için belirlenen yüzde 122,93’lük oran devreye girerse maden sektörünün OGM’ye ödeyeceği bedel yaklaşık 6 milyar TL’ye ulaşacaktır. İşte tüm bu veriler ışığında Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Bakanımızdan sektörümüze destek bekliyoruz.”

Eurusd 1,0461 destek seviyesi üzerinde işlem görmeye devam ediyor. Ancak, bu seviyenin üzerinde 4 saatlik bar kapanışlarına devam etmesi halinde yükseliş yönlü işlemler gündemimizde olabilir. Bu durumda ilk direnç seviyemiz 1,0555 olacaktır. Aksi takdirde, 1,0461 seviyesini kırması halinde 1,0359 desteğini takip ediyor olacağız.
Destek: 1,0461 - 1,0359 - 1,0224
Direnç: 1,0555 - 1,0632 - 1,0722


Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

 https://www.dinamikyatirim.com.tr/

***
Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Çin'de lojistik hizmetlerinin sorunsuz gerçekleştirildiği, ülkedeki otoyol kamyon trafik hacminin önceki aya göre yüzde 16,38 arttığı öğrenildi. Çin Devlet Konseyi'ne bağlı lojistik ofisi tarafından verilen bilgilere göre, üst seviyede faaliyet göstermeye devam eden Çin'in ulusal demiryolu taşımacılığı tarafından 5 Aralık'ta aylık yüzde 2,55 artışla 10 milyon 938 bin ton mal taşındı.

Ülke genelindeki otoyol kamyon trafik hacmi bir önceki aya göre yüzde 16,38 artışla 6 milyon 717,5 bin adedi buldu. Ayrıca aylık yüzde 6,9 artışla toplam 778 bin standart konteyner taşındı. Sivil havacılık ise aylık yüzde 14,1 düşüşle 463 kargo uçuşu gerçekleştirdi.

Çin Uluslararası Radyosu

 
Amerikalı otomobil üreticisi firma olan Tesla'nın Shanghai'deki fabrikasının, kasım ayında 100 bin 291 aracın teslimatını gerçekleştirerek yeni bir aylık rekora imza attığını açıkladı. Shanghai tesisi, bu yılın ilk on bir ayı içinde toplam 650 bin araç teslim etmiş oldu.

Çin Özel Binek Arabası Birliği Genel Sekreteri Cui Dongshu, fabrikanın ocak-kasım döneminde bir önceki yılın 484 bin 130 olan satış toplamının üstüne çıktığını belirterek bu yıl 750 binlik yıllık toplama ulaşabileceğini söyledi.

Öte yandan Tesla'nın Shanghai Giga-tesisinin endüstri zincirinin yerellik oranının artık yüzde 95'i aşmış olması, Tesla'nın Başkan Yardımcısı Tao Lin'e göre, Çin'in yeni enerjili araç endüstrisinin, birinci sınıf bir küresel entegre yapısallık geliştirmesine ve sağlam bir tüketim potansiyeli oluşturmasına katkı yapıyor.

Temiz enerjili araç satışlarının yılın 11 ayında 5,7 milyon birimi geçtiğini göz önüne alan Cui, 2022 yılının bütünü için ise bu türden araçların üretim ve satışlarının 6,5 milyonu aşacağını tahmin ediyor.
 
Çin Uluslararası Radyosu

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Dış Ticaret Verileri baz alınarak Agrimetre tarafından hazırlanan TGDF Dijital Veri Paneli’ne göre 2022 yılının ilk 10 ayında tarım, gıda ve içecek sektörü 20,2 milyar dolar ihracat, 17 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi. 01 ile 23 fasılları arasındaki tüm GTIP kalemleri ile 29. ve 35. fasıllardan seçili ürünlerin dahil edildiği hesaplamalara göre, 2022 yılının ilk 10 ayında sektörün dış ticaret fazlası önceki yılın aynı dönemine kıyasla %28,2 düştü.

Özel Ticaret Sistemi (ÖTS) çerçevesinde yayınlanan dış ticaret verilerine göre 2022 yılının ilk 10 ayında ihracat, önceki yılın aynı dönemine göre %15,5 oranında artarak 20,17 milyar dolara, ithalat %30,3 artarak 17 milyar dolara ulaştı.
Ekim 2022’de, önceki yılın aynı ayına göre %4,2 artan aylık ihracat değeri 2,25 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ithalat %20,5’lik bir artışla 1,53 milyar dolar oldu.

Dış ticaret fazlası, geçtiğimiz yılın gerisinde kaldı

Sektör yıl genelindeki net ihracatçı konumunu korumasına rağmen geçtiğimiz yılki dış ticaret fazlasının gerisinde kaldı. 2022 yılının ilk 10 ayında dış ticaret fazlası önceki yılın aynı dönemine göre %28,2 düşüşle, 3,17 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Yılın ilk aylarında dış ticaret fazlası önceki yılın %50 üzerindeydi. Mart ayında bu oran %101,5’e ulaştı. Ancak Nisan, Mayıs ve özellikle Haziran aylarındaki yüksek aylık ithalat rakamları ve Mayıs ayında aylık bazda dış ticaret açığı verilmesi, dış ticaret fazlasını aşağıya çekti. Yılın ilk 6 ayında dış ticaret fazlası önceki yılın %22,1 gerisinde kaldı, bu gerileme yaz ayları boyunca devam etse de sonbahar aylarında gerilemede yavaşlama görüldü.
Birim ihracat değeri 2022 yılının ilk 10 ayında önceki yılın aynı dönemine göre %12,5 artarak 1.200 dolar/ton olarak gerçekleşti. İthalat birim değeri ise önceki yıla göre %18,2 artışla 695 dolar/ton’a yükseldi.

Dış ticarette öne çıkan ürünler

2022 yılının ilk 10 ayında ihracatta öne çıkan ürünler sırasıyla Un (1,20 milyar dolar), Rafine ayçiçeği yağı (0,90 milyar dolar) ve Makarna (0,80 milyar dolar) olurken bu ürünler toplam ihracatın yaklaşık %14,4’ünü oluşturdu.
2022 yılının ilk 10 ayında en çok ithal edilen ürünler ise sırasıyla Buğday (2,6 milyar dolar), Soya Fasulyesi (1,9 milyar dolar) ve Ham Ayçiçeği Yağı (1,3 milyar dolar) oldu. Bu 3 ürün, toplam ithalatın yaklaşık %34,1’ini yani 3’te 1’inden fazlasını oluşturdu.
2022 yılı Ekim ayında ihracatta öne çıkan ürünler Buğday unu (133,6 milyon dolar), Fındık içi (108,1 milyon dolar) ve Rafine ayçiçeği yağı (106,1 milyon dolar) oldu. Aynı dönemde en çok ithal edilen ürünler Buğday (271,3 milyon dolar), Ham Ayçiçeği Yağı (130,6 milyon dolar) ve Soya fasulyesi (106 milyon dolar) oldu.

En fazla ithal edilen ürün kalemlerinde Rusya-Ukrayna’nın yeri

Yılın ilk 10 ayında ithalatta ilk sırada yer alan buğdayın (2,6 milyar dolar) en fazla ithal edildiği ilk 2 ülke şu anda savaşta olan Rusya (1,9 milyar dolar) ve Ukrayna (0,5 milyar dolar) oldu. Yılın ilk 10 ayındaki buğday ithalatında bu 2 ülkenin payı %90’ın üzerinde yer aldı.
Ekim ayında yapılan 271,3 milyon dolarlık buğday ithalatının da 205,9 milyon doları Rusya’dan (%75,9), 62,2 milyon doları ise Ukrayna’dan (%22,9) geldi.
İthalatta 3. sırada yer alan ham ayçiçeği yağında yılın ilk 10 ayında 1,3 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Burada da ilk 2 sırada Rusya (0,76 milyar dolar) ve Ukrayna (0,54 milyar dolar) yer aldı. Yılın ilk 10 ayındaki ham ayçiçeği ithalatında bu 2 ülkenin payı %96,7 oldu.
Türkiye’nin ithalatında ilk 3 sırada yer alan 2 üründe, ithalatın çok büyük bir bölümü 2022 yılının başından bu yana savaş halinde olan Rusya ve Ukrayna’dan yapıldı.

En çok ihracat yapan sektörler

2022 yılı ilk 10 ayına ait dış ticaret verileri sektörlere göre incelendiğinde Şeker ve Şekerli Mamuller (2.080 milyon dolar), Bitkisel Yağ (1.892 milyon dolar), Yaş Meyve (1.584 milyon dolar), Sert Kabuklu Meyveler (1.461 milyon dolar) ve Balıkçılık-Su Ürünleri (1.256 milyon dolar) Sektörleri en fazla ihracat yapan sektörler olarak sıralandı. Toplam ihracatın %41’i bu 5 sektör tarafından gerçekleştirildi.
2022 yılı ilk 10 ayında Hayvan Yemi (4.927 milyon dolar), Bitkisel Yağ (3.360 milyon dolar), Un (2.888 milyon dolar), Şeker ve Şekerli Mamuller (658 milyon dolar) ile Kakao-Çikolata (506 milyon dolar) sektörleri ise en çok ithalat yapan sektörler olarak sıralandı. Toplam ithalatın %72,6’sı, neredeyse 4’te 3’ü bu 5 sektör tarafından gerçekleştirildi. Bu oranın yüksek olması ve geçmiş dönemlere göre artması, ithalatın az sayıda sektörde yoğunlaştığını gösterdi.
Hayvan Yemi Sektörü, 2022 yılının ilk 10 ayında 4.927 milyon dolar hacim ile toplam ithalatın %29’unu, yaklaşık 3’te 1’ini oluşturdu.
Bitkisel Yağ Sektörü, 2021 yılında 3 milyar doları aşan ithalat ile toplam ithalatın %17,9’unu oluşturmuştu. 2022 yılının ilk 10 ayında da 3.360 milyon dolar ile toplam ithalatın yine %19,8’ini oluşturdu.

İhracatın arttığı ve azaldığı sektörler

2022 yılının ilk 10 ayında, önceki yılın aynı ayına göre ihracatını değer olarak en fazla arttıran sektörler Bitkisel Yağ Sektörü (496 milyon dolar artış), Un Sektörü (267 milyon dolar artış), Şeker ve Şekerli Mamuller Sektörü (265 milyon dolar artış), Salça ve Konserve Sektörü (248 milyon dolar artış) ile Balıkçılık ve Su Ürünleri Sektörü (223 milyon dolar artış) oldu.
Aynı dönemde ihracatın gerilediği sektörler Sert Kabuklu Meyveler Sektörü (389 milyon dolar düşüş), Yaş Meyve Sektörü (112 milyon dolar düşüş), Sebze Sektörü (20 milyon dolar düşüş) ile Kahve, Çay ve Baharat Sektörü (6 milyon dolar düşüş) oldu.

2022 yılının ilk 10 ayında, önceki yılın aynı ayına göre ithalatı değer olarak en fazla artan sektörler Hayvan Yemi Sektörü (1.252 milyon dolar artış), Bitkisel Yağ Sektörü (1.110 milyon dolar artış), Un Sektörü (870 milyon dolar artış), Şeker ve Şekerli Mamuller Sektörü (433 milyon dolar artış) ile Bakliyat Sektörü (195 milyon dolar artış) oldu.
Aynı dönemde ithalatı en çok düşen sektörler Canlı Hayvan Ticareti Sektörü (169 milyon dolar düşüş), Pirinç Değirmenciliği Sektörü (112 milyon dolar düşüş), Kakao ve Çikolata Sektörü (104 milyon dolar düşüş), Tohumculuk Sektörü (50 milyon dolar düşüş) ve Makarna Sektörü (28 milyon dolar düşüş) oldu.

Dış ticarette öne çıkan ülkeler

2022 yılının ilk 10 ayına ait dış ticaret verileri ülkeler bazında incelendiğinde en çok ihracat yaptığımız 5 ülke Irak (3.069 milyon dolar), Rusya (1.343 milyon dolar), Almanya (1.331 milyon dolar), ABD (1.183 milyon dolar) ve İtalya (594 milyon dolar) oldu. Bu 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatımızın %37,3’ünü oluşturdu.
Ülkelere göre en çok ihraç ettiğimiz ürünler Irak için un, dondurulmuş tavuk eti, domates salçası; Rusya için alabalık, şeftali ve mandalina; Almanya için fındık içi, ambalajlı fındık, kiraz oldu.
Ülke bazında ithalat verileri incelendiğinde, 2022 yılının ilk 10 ayında en fazla ithalat yaptığımız ülkeler Rusya (4.040 milyon dolar), Ukrayna (2.324 milyon dolar), Brezilya (1.836 milyon dolar), Malezya (950 milyon dolar) ve ABD (825 milyon dolar) oldu. Bu 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %58,7’sini oluşturdu.
Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı 2 ülke şu anda savaşta olan Rusya ve Ukrayna olurken, bu 2 ülkeden yapılan ithalat ise toplam ithalatın %37,4’ünü oluşturdu. Rusya’nın tüm ithalattaki payı %23,8 oldu.
İthalatta öne çıkan ürünler Rusya için buğday, ham ayçiçeği yağı ve dane mısır; Ukrayna için ham ayçiçeği yağı, buğday ve dane mısır; Brezilya için soya fasulyesi, kahve ve şeker oldu.
 

TCMB bugün valörlü 3 ay vadeli vadeli 300 milyon dolar, yarın valörlü 2 hafta vadeli 1 milyar dolar, yarın valörlü 2 hafta vadeli 900 milyon euro, yarın valörlü 1 ay vadeli 600 milyon dolar ve yarın valörlü 3 ay vadeli 400 milyon dolar tutarlı olmak üzere 5 adet döviz karşılığı TL swap ihalesi açtı.

TCMB'nin bugün valörlü swap ihalesi saat 10.00-10.30, yarın valörlü swap ihaleleri 13.30-14.00 saatlerinde gerçekleştirilecek.