Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Sanofi Türkiye, 2019 yılından bu yana hızlandırma programı PharmUp ile sağlık sektörüne yönelik çözümler geliştiren girişimcileri destekliyor. 2022’de ise dijital sağlık alanında Türkiye’nin en büyük inovasyon ara yüzlerinden biri olan PharmUp Hub platformunu hayata geçirdi. Sağlıkta küresel rekabetçiliğin ve inovasyon ekosisteminin güçlendirilmesine ön ayak olan bu Türkiye merkezli çok paydaşlı girişimcilik platformu PharmUp Hub, yeni iş birlikleriyle büyümeye devam ediyor. İlk olarak Başakşehir Living Lab ile iş birliğine giden Sanofi Türkiye, şimdi de Teknopark İstanbul ve Lokman Hekim Üniversitesi Sağlık ve İlaç Teknoloji Merkezi (LHUSTEK) ile iş birliği yaptı.
Sağlık girişimcileri kuluçka merkezi ve diğer olanaklardan faydalanacak
Sanofi Türkiye ve Teknopark İstanbul stratejik iş birliğinin temel ilkesi; bilgi, deneyim, altyapı ve yetenek havuzlarının karşılıklı kullanımına dayanıyor ve sürekli gelişen bir iş ortaklığı modeli oluşturulması hedefleniyor. İş birliği kapsamında Sanofi Türkiye, Teknopark İstanbul’un Kuluçka Merkezi Cube Incubation’ın hizmetlerinden faydalanabilecek. Bununla birlikte, Teknopark İstanbul’un Kuluçka Merkezi Cube Incubation’ın açık inovasyon programından da yararlanarak sağlık sektörü ile ilgili yenilikçi iş fikirlerine ve girişimcilere öncelikli erişebilecek. Bu kapsamda Teknopark İstanbul, Sanofi Türkiye’nin ihtiyaç duyabileceği girişim özelliklerinin belirlenmesine ve başvuran girişimlerin değerlendirilmesine destek olacak. Teknopark İstanbul ayrıca, Sanofi Türkiye’nin seçeceği girişimlere altyapı imkânı, ofis desteği ve mentorluk hizmeti de sunacak.
İki şirket arasında başlayan bu iş birliği süreci; teknoparkların, uydu ve ortak kuluçkaların, farklı vakıfların, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na bağlı şirketlerin ve özel sektörün katılımıyla genişleyerek etkin yönetim sistemi, yetenek havuzu, sürekli erişim, bilgi ve deneyim paylaşımı konularında artarak devam edecek.
 
Üniversite iş birlikleriyle güçleniyor
 
Sanofi Türkiye ve Lokman Hekim Üniversitesi Sağlık ve İlaç Teknoloji Merkezi (LHUSTEK) arasında imzalanan iş birliği kapsamında ise, PharmUp Hub girişimcileri Lokman Hekim Üniversitesi’nin laboratuvarları, atölyeleri ve diğer çalışma alanlarından yararlanabilecek. Ayrıca Sanofi Türkiye ve LHUSTEK, yurt içi ve yurt dışı kaynaklı hibe programlarında, özellikle Erasmus Plus ve Horizon Europe (Ufuk Avrupa) programı başvurularında proje ortaklığı yapabilecek veya oluşturulan proje konsorsiyumlarında partner olarak yer alabilecek. Bununla birlikte LHUSTEK; biyoteknoloji, nanoteknoloji, giyilebilir teknolojiler, tıbbi cihaz, Drone/İHA, yapay zekâ, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, konvensiyonel ilaç, genetik, sağlık ve ilaç yazılımları ile benzeri alanlarda girişimcilere yönelik olarak inovasyona dayalı girişimcilik yarışmaları, sprint, tasarım maratonu, hackathon, ön kuluçka eğitimleri ve sağlık alanlarında yol haritasının planlanmasını sağlayacak.
 
Cem Öztürk
Sanofi Türkiye Ülke Başkanı ve Sanofi Türkiye, Afrika ve Orta Doğu Temel Ürünler Başkanı?
 
Sanofi Türkiye Ülke Başkanı ve Sanofi Türkiye, Afrika ve Orta Doğu Temel Ürünler Başkanı Cem Öztürk, “Sanofi Türkiye olarak, PharmUp Hub platformunu genişletmeye ve geliştirmeye yönelik yaptığımız bu iki önemli iş birliği için çok heyecanlı ve mutluyuz. PharmUp Hub platformuna dahil olan tüm partnerlerimizle birlikte disiplinler arası bir inovasyon ekosistemi oluşturarak sağlık girişimcilerinin kuluçka evresinden pazara erişimine kadar tüm gelişim süreçlerini desteklemeyi hedefliyoruz. Bunu yaparken de hasta ihtiyaçlarını odağımıza alarak, yönetişim, sağlık finansmanı, teknoloji ve veri yönetimi gibi pek çok alanda karşılıklı uzmanlıklarımızı ve tecrübelerimizi paylaşabileceğiz. Teknopark İstanbul ve LHUSTEK ile yaptığımız bu iş birliğinin, sağlık sektöründe katma değerli inovasyon ve teknoloji tabanlı projelerin hayata geçmesinde önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz.”
 
Bilal Topçu
Teknopark İstanbul Genel Müdürü
 
Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, “Türkiye girişimcilik ekosisteminin gelişmesi, yerli ve milli teknoloji markalarının doğup büyümesi için gayret gösteren Teknopark İstanbul olarak elde ettiğimiz büyük başarıların arkasında inançla yapılan yoğun çalışmalar yatıyor. Türkiye’nin gelecek vizyonuna hizmet eden şirketler ile yaptığımız bu gibi anlaşmalar bizi son derece gururlandırıyor. Sanofi ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği ile sağlık girişimciliği ekosisteminin ihtiyaç duyduğu altyapıları dünya standartlarında sağlayarak, seçilecek girişimcilere altyapı imkânı, ofis desteği ve mentorluk hizmeti sunacağız. Karşılıklı tecrübe paylaşımının yanı sıra girişimci firmalarımız ve bilim insanlarımız projelerini hızlı bir şekilde hayata geçirebilecek. Sanofi ile yaptığımız bu heyecan verici iş birliği ile Türkiye’de derin teknoloji girişimciliğinin gelişmesine katkı sunacağız.”
 

Prof. Dr. Bülent Gümüşel
Lokman Hekim Üniversitesi Sağlık ve İlaç Teknoloji Merkezi Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı
 
Lokman Hekim Üniversitesi Sağlık ve İlaç Teknoloji Merkezi (LHUSTEK) Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Gümüşel, “Sağlık ve ilaç temasıyla, KOSGEB desteği ve onayı ile kurduğumuz LHUSTEK olarak, girişimcilik ekosistemine bir yılı aşkın süredir katkı sağlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sağlık alanında tematik bir üniversite olan Lokman Hekim Üniversitesinde kısa süre içerisinde çok önemli işler başardık. En çok önem atfettiğimiz işlerden birisi de LHUSTEK’in faaliyete geçirilmesi oldu. Girişimcilik ekosisteminin dinamiklerini iyi biliyor ve bu dinamiklere uygun olarak adımlar atıyoruz. Bugün Sanofi Türkiye ile birlikte sağlık ve ilaç ekosisteminin gelişimine yönelik büyük bir adım attık. Sanofi Türkiye ekibinin know how’u ile LHUSTEK’in bilgi, birikim ve deneyimlerini bir araya getiren protokolü büyük bir mutluluk ile imzaladık. Birlikte oluşturacağımız Hub ile sağlık ve ilaç alanındaki girişimcilik ekosistemini birlikte ilerleteceğiz ve ihtiyacımız olan sağlık teknolojilerini hızlı bir şekilde ülkemize kazandıracağız. Girişimcileri ülkemizin başkentinde, LHUSTEK’de görebilmekten büyük mutluluk duyacağız.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Açtığı Discord kanalıyla Türkiye'nin en büyük yaratıcı ekosistemlerinden birini oluşturan moda fotoğrafçısı ve teknofil Koray Birand, bir süredir oyunlaştırdığı Twitch yayınlarıyla dijital yayıncılık dünyasını dönüştürüyor. Kendi yarattığı Pixelverz evreninde dijital avatar görünümüyle 2073 yılından yayınlar yapmaya başlayan Birand, özel komutlarla oyunlaştırdığı ve interaktif hale getirdiği yayınlarıyla dünyada bir ilke imza atıyor.
Özgün bir topluluk deneyimi ortaya koyan Koray Birand’ın oyunlaştırdığı Twitch yayınları, Mercado’nun kurgusuyla ilk kez mekânsal bir deneyime dönüştü. LG OLED evo ekranların kullanıldığı kurguda Mercado’nun Twitch kanalındaki yayına online olarak katılan izleyiciler, bulundukları mekanının atmosferini etkileyen komutlar aracılığıyla canlı etkinliği bir oyun deneyimine dönüştürdü. Katılımcılar, Twitch izleyicileri tarafından kontrol edilen fiziksel bir ortamda ilk kez Pixelverz evreniyle tanıştı ve oyunun bir parçası haline geldiler.
Pixelverz Evreni Canlandı
Koray Birand’ın oyunlaştırdığı canlı yayın, konuklar tarafından 65 inç’ten 83 inç’e farklı boyutlardaki LG OLED evo ekranlar ile tasarlanan dijital bir totem enstalasyon etrafında deneyimlendi. Kendinden aydınlatmalı piksellerin evrimi ile daha parlak ve daha gelişmiş bir görüntü kalitesi sunan yeni nesil LG OLED evo ekranlar bu özel deneyimi en üst seviyeye taşıdı. LG OLED teknolojisinin sağladığı kusursuz siyah ve çarpıcı kontrast, Koray Birand’ın yarattığı Pixelverz evrenini adeta canlandırarak izleyenleri 2073 yılına götürdü. İnteraktif yayın öncesi ve sonrası dijital totem enstalasyondaki LG OLED evo ekranlarda oynayan AfterWork tasarımı özel animasyonlar, oyun deneyimini dijital sanatla birleştirerek davetlilere unutulmaz bir dijital deneyim yaşattı.
LG’den Dünyanın İlk Bükülebilir 42 İnç Ekranı: OLED Flex
Etkinlikte LG’nin OLED teknolojisinde geldiği heyecan verici bir noktanın sonucu olan dünyanın ilk bükülebilir 42 inç ekranı LG OLED Flex de ilk kez tanıtıldı. Yenilikçi LG OLED Flex, oyunun kurallarını değiştiren kişiselleştirilebilir ekran esnekliği, yeni nesil LG OLED evo görüntü kalitesi ve üstün oyun özellikleri ile oyunculara benzersiz bir deneyim sunmanın yanı sıra, içerik üreticilerine de yeni bir dünyanın kapılarını aralıyor. Konsol, PC ve bulut oyunlarının yanı sıra, canlı TV yayınlarının ve içerik akışı hizmetlerinin keyfini çıkarmak için mükemmel olan LG OLED Flex, yeni bir ekran özelleştirme çağını başlatıyor. LG OLED Flex’in ekranı, tamamen düz ekrandan kavisliye dönüşebiliyor. Kullanıcıların gerçekten kişiselleştirilmiş bir görüntüleme deneyimi yaşayabilmeleri için uzaktan kumandadaki özel düğme ile ekran kavis seviyesi mevcut iki ön ayardan birine hızlı bir şekilde ayarlanabiliyor veya 20 farklı seviyede, yüzde beşlik artışlarla manuel olarak değiştirilebiliyor. Ek olarak, LG OLED Flex'in ekranı kullanıcıdan 10 dereceye kadar uzağa eğilebiliyor. 140 milimetre yukarı veya aşağı ayarlanabilen bir ayağa sahip olması ise, yukarı ve arkaya yaslanarak oturmayı sevenler için ergonomik rahatlığı garanti ediyor.
LG OLED Flex’in oyuncu ve içerik üreticilerini cezbeden bir başka özelliği ise, kullanıcıların ekrandaki görüntünün boyutunu kişisel tercihlerine veya oynadıkları oyunun türüne göre ayarlayabilmeleri. Rol yapma oyunlarının (RPG'ler), yarış oyunlarının veya platform oyunlarının hayranları muhtemelen ekranın 42 inç'ini de kullanmak isterken gerçek zamanlı strateji (RTS) veya birinci şahıs nişancı (FPS) oyuncuları, oyun ortamında olup biten her şeyi bir bakışta görmelerini sağlayan 32 veya 27 inçlik bir görüntüye ayarlayabiliyorlar. Ürünün LG webOS işletim sisteminin son sürümü, kullanıcı dostu arayüzü ve hareket sensörlü kumandası ile Twitch, YouTube, Netflix, Disney+, Prime Video ve Apple TV gibi popüler uygulamalara hızlı ve kolay erişim sunması ise bir başka artısı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Tüyap tarafından ilk kez Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan Moda Gaziantep Fuarı, kapılarını 19 Aralık 2022 tarihinde açacak. 22 Aralık 2022 tarihine kadar sürecek olan fuarda; bebe - çocuk hazır giyim, kadın hazır giyim, erkek hazır giyim, konfeksiyon yan sanayi ve aksesuarları ile kumaş ve tekstil makineleri sergilenecek.
 
Penye Konfeksiyon ve İmalat Hazır Giyim Derneği iş birliğinde düzenlenecek olan fuar, Gaziantep Valiliği, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Sanayi Odası, Gaziantep Ticaret Odası, Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri ile Moda ve Hazır Giyim Federasyonu tarafından destekleniyor. Ağırlıklı olarak Rusya başta olmak üzere Ortadoğu, Kuzey Afrika, Türk Cumhuriyetleri ve Balkan ülkelerinden 20 binin üzerinde ziyaretçinin katılacağı fuar, aracıyı aradan kaldırarak, daha kaliteli ve ucuz üretim yaptırmak isteyenleri, asıl üreticiler ile direkt olarak tanışmak isteyenleri bir araya getirecek. Yüzde 100 doluluk oranı ile açılacak olan fuara 170’e yakın üretici katılacak.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Tüyap Fuarlar Yapım A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, “İlk kez düzenleyeceğimiz Moda Gaziantep Fuarı’nı portföyümüze almaktan dolayı çok mutluyuz. Fuarımız Gaziantep ve yöresindeki birçok önemli üreticiyi bir araya getirecek. İhracatta 5. sırada yer alan Gaziantep, fuarımız sayesinde gelecek iş insanlarıyla beraber yeni iş bağlantılarına imza atacak. Bu bağlamda iş birliği yaptığımız paydaşlarımıza teşekkür ediyor, fuarımızın ülke ekonomimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. 19 Aralık’ta tüm sektör profesyonellerini Ortadoğu Fuar Merkezi’ne bekliyoruz” sözlerini kaydetti.
Moda Gaziantep Fuarı; 19-22 Aralık 2022 tarihlerinde saat 10.00-18.30 arasında ziyaret edilebilecek.
 
TÜYAP Hakkında: Tüyap, Türkiye’nin ilk fuarcılık şirketi olarak 1979’da Bülent Ünal tarafından kuruldu. Türkiye’de fuarcılığın gelişiminin öncüsü olan Tüyap Fuarcılık Grubu kuruluşundan bugüne kadar yurt içinde 1.827, yurt dışında ise 39 ülkede 200 fuar gerçekleştirdi. Geride bıraktığı 42 yılda Tüyap, 127 ülkeden 337 bin 913 firmaya hizmet verdi ve düzenlediği fuarlarda 213 ülkeden 67 milyon 133 bin 226 ziyaretçiyi ağırladı. Çin, Rusya ve Afrika’da ilk Türk ihraç ürünleri fuarlarını organize eden şirket, halen yılda ortalama 10 yurt dışı fuara Türk milli katılımı organize ediyor. Türkiye’de kendi fuar merkezine sahip tek özel sektör fuarcılık kuruluşu olan Tüyap, profesyonel kadrosu ve 100’ü aşkın meslek örgütü ile uzun vadeli iş birlikleri yaparak, Türkiye’de sahip olduğu ve işlettiği 6 fuar merkezi ve 4 ülkede sahip olduğu uluslararası ofisi ile düzenli ihtisas fuarları gerçekleştiriyor. Yeni dönemde ‘ticaret için önce sağlık’ mottosuyla fuarlarını düzenleyen Tüyap, Türk Standartları Enstitüsü’nün COVID-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Belgelendirme Programı şartlarını yerine getirerek TSE COVID-19 Güvenli Hizmet Belgesi almaya hak kazanan ilk fuarcılık şirketi olmanın sorumluluğuyla, dijital olanaklarını da seferber ederek hibrit fuarlar düzenlemeyi sürdürüyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Dünyaca ünlü makyaj, saç ve 3D sanatçılarıyla çalışan Maybelline New York ve L'Oréal Professionnel markaları, yeni duyurulan bu ortaklık kapsamında, 3 boyutlu tasarımcı ve programcı Evan Rochette ile birlikte tasarlanan yeni görünümler sunuyor. Maybelline New York, herkese Metaverse'de görünüşünü sanal dünyada, yaratıcı bir şekilde ifade etme fırsatı vermek adına beş farklı makyaj tarzı yarattı. L'Oréal Professionnel ise sanal dünyada yaratıcılığın sınırlarını zorlayan, ilham verici beş farklı saç modeli hazırladı. Tüm bu saç ve makyaj görünümleri Ready Player Me'de kullanıcılarla buluştu. Bu ortaklık aynı zamanda, L'Oréal Grup’un yeni ürün ve hizmetlerle tüketicilere en iyi şekillerle ulaşmak için metaverse'teki keşfinin ve yenilikçiliğinin altını çiziyor.
L'Oréal Grup Dijital ve Pazarlamadan Sorumlu Başkanı Asmita Dubey, “Güzelliğin geleceğinin fiziksel, dijital ve aynı zamanda sanal olacağına inanıyoruz. Markalarımız; sanal alanlar, oyun içi özelleştirilmiş deneyimler, sanal dünya reklamcılığı, sanal elçiler ve influencer’lar aracılığıyla yeni ve sürükleyici deneyimler yaratıyor. Güzelliğin geleceğinin temellerini Web3'te ve Metaverse’de atıyor olduğumuz için çok heyecanlıyız” dedi.
Ready Player Me CEO'su ve Kurucu Ortağı Timmu Tõke, “Maybelline New York'un makyaj görünümü ve L'Oréal Professionnel'in saç stilleri Ready Player Me platformuna son derece iyi bir şekilde uyum sağladı. L'Oréal Grup ile iş birliği yaparak avatar özelleştirme seçeneklerini avatar yaratıcımıza, Spatial, HiberWorld ve VRChat dahil olmak üzere Ready Player Me ile uyumlu tüm uygulama ve oyunlara getirmiş olmaktan dolayı heyecan duyuyoruz” dedi.
L'Oréal Grup Metaverse3 Başkanı Camille Kroely, “Bu ortaklık, tüketicilerin sanal güzelliğe olan tutkusunu daha iyi anlamamıza ve güzellik deneyimlerini artırmamıza olanak tanıyor. Üç milyardan fazla küresel oyuncuyla deneyimi daha erişilebilir ve kapsayıcı hale getirirken yeni güzellik kodlarını keşfediyoruz. Yaratıcılık, teknoloji ve L'Oréal Grup'un güzellik uzmanlığı sayesinde, dünyamızın çeşitliliğini fiziksel olanın da ötesinde yansıtan bir kendini ifade etme alanı sunmayı amaçlıyoruz.” dedi.
 
L'Oréal Grup Hakkında
L'Oréal Grup, 100 yılı aşkın bir süredir kendisini güzelliğe adadı. 35 farklı ve tamamlayıcı markadan oluşan benzersiz uluslararası portföyü ile Grup, 2021’de 32,3 milyar avro tutarında satış gerçekleştirdi ve dünya çapında 85.400 kişiye istihdam sağladı. Dünyanın önde gelen güzellik şirketi olarak L'Oréal Grup, toplu pazar, büyük mağazalar, eczaneler, kuaför salonları, seyahat perakendeciliği, markalı perakende ve e-ticaret olmak üzere tüm dağıtım ağlarında yer alıyor. Araştırma ve yenilik ile 4.000 kişilik özel bir araştırma ekibi, L'Oréal Grup’un tüm dünyadaki güzellik isteklerini karşılamak için, çalışan stratejisinin merkezinde yer alıyor. L'Oréal Grup, 2030 için Grup genelinde iddialı sürdürülebilir kalkınma hedefleri belirliyor ve daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir toplum için ekosistemini güçlendirmeyi amaçlıyor.
Daha fazla bilgi için https://www.loreal.com/en/mediaroom/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Türkiye’de tüketiciyi yenilenmiş elektronik cihaz ile tanıştırma vizyonuyla kurulan EasyCep, elektronik cihazlardaki artan fiyatlar karşısında daha fazla tüketicinin yenilenmiş elektronik cihazlardaki fiyat avantajından faydalanması için yılın son fırsat kampanyasını başlattı. EasyCep’ten, aralık ayı sonuna kadar telefon, tablet ve akıllı saat alanlar -alışveriş tutarı ne kadar olursa olsun- peşin fiyatına 6 taksit imkânından yararlanabilecek. Kampanya, özellikle yeni yıl ile birlikte fiyat artışı beklenen elektronik cihazlara ihtiyacı olan tüketiciler için fırsat niteliği taşıyor.

“İhtiyaçlar ertelenmesin, herkes yenilenmiş cihazların fiyat avantajından yararlanabilsin”
EasyCep CEO’su Mehmet Akif Özdemir kampanya ile ilgili olarak şöyle konuştu: “Biz Türk tüketicisini yenilenmiş elektronik cihaz sektörü ile tanıştırma vizyonu ile kurulmuş bir şirketiz. Ülkemize yepyeni bir sektör ve iş modeli kazandırdık. Elektronik cihazlardaki mevcut ve özellikle yeni yıl ile birlikte beklenen fiyat artışları karşısında tüketicilerimize cazip bir fırsat sunarak ihtiyaçların ertelenmemesini istedik. Daha geniş kitlelerin yenilenmiş cihazların hem fiyat avantajından yararlanmasını hem de döngüsel ekonomiye katkı sağlamasını arzu ediyoruz. Ancak bu şekilde yenilenmiş ürün pazarında Avrupa’nın ulaştığı seviyeleri görebiliriz.”

Yenilenmiş elektronik ürünler, sıfır ürünlere göre daha fazla taksit avantajı sunuyor
Özdemir sözlerine şöyle devam etti: “Sıfır ürün satışlarında taksit imkânı anlaşmalı e-ticaret kurumlarının sağladığı tüketici kredisi kapsamında 3 taksit ile sınırlandırılmışken yenilenmiş elektronik ürünlerde alışveriş tutarına göre 6 ve 12 ay taksit imkanları mevcut. Yılın her döneminde, 5 bin TL altı yenilenmiş ürün alışverişlerinde 12, 5 bin TL üzerine ise 6 taksit imkânı sektörümüzde devam ediyor. Bu avantajlarla herkesi yenilenmiş elektronik cihazlarla tanışmaya davet ediyorum.”

Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) yetki belgesine ve Ticaret Bakanlığı’nın Yenileme Merkezi lisansına sahip olan EasyCep’ten satın alınan her cihazın 12 ay boyunca EasyCep garantisinde bulunuyor. Tüketiciler, 14 gün boyunca iade hakkının yanı sıra sahip oldukları elektronik cihazları EasyCep’e anında ve değerinde satarak karşılığında nakit ödeme ya da takas avantajından da yararlanabiliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Emirates ile flydubai’nin yolculara dünyanın her köşesine rakipsiz seyahat seçenekleri sunmak için güçlerini birleştirerek kapsamlı ortaklıklarını hayata geçirmelerinin üzerinden tam beş yıl geçti. İki havayolu verdikleri sözü yerine getirerek, ortaklıklarının başladığı 2017 yılından bu yana önemli ölçüde genişleyen ortak uçuş ağı ile 250.000'den fazla uçuşta 11 milyondan fazla yolcu rahat bir seyahatin keyfini çıkardı.
Standart Ortak Uçuş modelinin ötesine geçen bu yenilikçi ortaklık bugün entegre uçuş ağı iş birliği, uçuş planı optimizasyonu, Dubai Uluslararası Havalimanı'nın (DXB) 2 ve 3 numaralı terminalleri arasında rahat aktarma ve tek güzergah üzerinden bagaj transferi imkanlarının yanı sıra ortak yolcu sadakat programı olan Emirates Skywards kapsamında karşılıklı avantajlarını içeriyor.
İşte Emirates ile flydubai iş birliğinin öne çıkan beş özelliği ve sunduğu avantajlar:
Rakipsiz seçenekler sunan ortak uçuş ağı: Yolculara şu anda, günde ortalama 250'den fazla ortak uçuşla 98 ülkede 215 uçuş noktasına seyahat şansı sunuluyor. Emirates yolcuları yalnızca flydubai’nin sefer düzenlediği 80'den fazla uçuş noktası için rezervasyon yapabilirken, flydubai yolcuları da Emirates’in sefer düzenlediği 99'dan fazla uçuş noktası arasından istediğini seçebiliyor. Hem iş hem tatil amaçlı seyahat eden yolcuların favori seyahat güzergahları olarak Katmandu, Kuveyt, Maldivler, Tel Aviv ve Zanzibar öne çıkıyor.
Yolculara maksimum avantaj sunan ortak yolcu sadakat programı: Ortaklık sayesinde son beş yılda 8,5 milyondan fazla üye, 150 milyar Skywards Mili kazanarak Emirates ve flydubai’nin yolcu sadakat programının sunduğu avantajlardan yararlandı.
DXB’de kolay bağlantı imkanları: Yolcular DXB’de, kolay check-in, hızlı bagaj transferi, Terminal 3'teki Emirates Dinlenme Salonlarına ve Terminal 2'deki flydubai Dinlenme Salonuna yolcu erişimi, her iki havayolunun da uçuş programlarını genişletmesi sayesinde daha kısa aktarma süresi ve 3 numaralı Emirates Terminali üzerinden 33 flydubai uçuş noktasına gerçekleştirilen seferlerle rahat bağlantı imkanlarından yararlanıyor.
Sürekli büyüyen uçuş ağı: Uçuş planlarına yeni seferler eklemeye devam eden Emirates ve flydubai, her ay iki havayolu arasında aktarma yapan 270.000 yolcuya yeni seyahat imkanları sunuyor. Bahreyn, Kuveyt, Karaçi, Maldivler, Suudi Arabistan'daki önemli şehirler ve Tel Aviv gibi uçuş noktalarına her gün yapılan birden fazla seferle yolculara daha fazla esnek seyahat imkanı sunuluyor. Ayrıca iki havayolu şirketi kendi ağlarını da genişletmeye devam ediyor. Örneğin Emirates, yakın zamanda Rio de Janeiro ve Buenos Aires seferlerine yeniden başladı. Al Ula, Namangan, Osh, Pisa ve Semerkant gibi şehirlere başlattığı seferlerle flydubai'nin ağı 2022 yılında her zamankinden daha fazla büyüdü. flydubai ayrıca 2023'ten itibaren Maldivler'de Gan’a, İtalya'da Cagliari ve Milano-Bergamo’ya, Yunanistan'da Korfu’ya ve Tayland'da Krabi ve Pattaya'ya seferler başlatacağını, Suudi Arabistan'daki Abha, Ha'il, Hofuf ve Tabuk bölgelerine yapılan seferlerin de yeniden başlayacağını duyurdu.
Yolcu deneyimini iyileştirmek için sürekli yatırım: Daha zengin yemek opsiyonları ve daha sürdürülebilir seçenekleri de içeren 2 milyar dolarlık Emirates yatırımı kapsamında, bu aydan başlayarak 120 uçak Premium Economy Class koltuklarla yenilenecek. flydubai ise kısa ve orta mesafeli uçuşlarında kullanmaya başladığı yeni Business Class yatağa dönüşebilen koltuklarla yolculara daha fazla konfor sunuyor. Filosunu genişleterek 70 Boeing 737 uçağa çıkaran flydubai, mevcut uçaklarının bazılarını yenilerken ileride filosuna katacağı uçakları da yeni Business Class koltuklarla donatacak.
 
Emirates Hakkında:
Emirates, dünyayı global merkezi olan Dubai aracılığıyla birbirine bağlayan, dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden biridir. Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Modern, verimli ve rahat uçaklarıyla 1987 yılından beri Türkiye’deki yolcularını Dubai üzerinden dünyaya bağlıyor. Emirates, ikonik çift katlı süperjumbo Airbus A380 ve Boeing 777 - 300ER uçakları ile İstanbul Havalimanı’ndan haftada toplam 21 sefer gerçekleştiriyor.
Detaylı bilgi için: www.emirates.com/tr

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Türkiye’de kurulan ve dünyanın farklı yerlerinde faaliyet gösteren yeni nesil teknoloji firması Cerebrum Tech’in web3 ve metaverse alanındaki girişimi Cereverse, dünyanın en prestijli inovasyon ve yatırım ekosistemi şirketlerinden Plug and Play ile stratejik iş birliği kapsamında hızlandırma programına dahil edildi. Paypal, Dropbox, N26, Course Hero gibi 30’dan fazla unicorn şirketin gelişimine destek olan Plug and Play, hızlandırıcı programı ile dünyanın dört bir yanından yatırımcıları ve iş ortaklarını gelecek vadeden teknoloji girişimleri ile buluşturuyor.
ABD’deki Kış Zirvesi’nden müjde geldi
Sürdürülebilir kalkınma hedeflerini merkeze alarak tasarlanan web3 ve metaverse ekosistemi Cereverse CEO’su Mustafa Furkan Örs, Plug and Play’in ABD’de düzenlediği Winter Summit’e (Kış Zirvesi) katıldı. Plug and Play ile yaptıkları iş birliğini duyuran Örs, “Plug and Play gibi dünyanın dört bir yanından yatırımcıların, iş ortaklarının ve umut vadeden girişimlerin yer aldığı devasa bir ekosisteme metaverse ve web3 şirketimiz Cereverse ile dahil edilmek hem bizler hem de ülkemiz için gurur verici. Erken yatırım evresinde keşfettiği yenilikçi teknoloji şirketlerinin büyümesine ve yatırımların hızlandırılmasına doğrudan katkı sağlayan Plug and Play’in ekosisteminden bugüne kadar 30’dan fazla unicorn şirket çıktı. Bizim de Cereverse olarak bu ekosisteme dahil edilmiş olmamız Plug and Play’in yenilikçi sektörlere ve bu sektörlerin büyük potansiyel vadeden firmalarına verdiği değeri gösteriyor” diye konuştu.
Cereverse gerçek ve sanal dünyaya köprü oluyor
Cereverse, sürükleyici deneyimler aracılığıyla fiziksel ve dijital dünya arasında köprü kurarak kullanıcılarına tam teşekküllü bir metaverse ve web3 ekosistemi sunuyor. Cereverse’ün dijital ortamındaki tüm etkileşimlerin ve deneyimlerin dünyanın daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir yer olmasına katkı sağlaması hedefleniyor. Kullanıcıların sosyalleşip eğlenmenin yanı sıra eğitimlere katılırken ya da dijital üretimler gerçekleştirirken aynı zamanda BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyumlu görevleri yerine getirerek sürdürülebilir alışkanlıklar oluşturması amaçlanıyor.
Teknoloji girişimleri için 10 milyar dolar fon yarattı
20’den fazla ülkede yaklaşık 40 ofisiyle faaliyet gösteren ekosisteminde 500’den fazla iş ortağı ve 250’den fazla yatırım fonunu barındıran Plug and Play, enerji, gıda, sağlık, akıllı şehirler gibi 20’den fazla sektörde inovasyona öncülük ediyor. Kurulduğu 2006 yılından bu yana öncü teknoloji start-up’ları için 10 milyar dolar fon yaratan şirket yöneticileri Silikon Vadisi’nde düzenlenen Kış Zirvesi’nde kripto ve dijital varlıklar alanında da faaliyet göstereceklerini basına duyurdu. Bu kapsamda yatırımcı ve start-up ekosistemini genişletmek üzere Visa ve Franklin Templeton gibi global şirketlerle iş ortaklıkları kuran Plug and Play, sektörün potansiyel vadeden yeni girişimlerini de Plug and Play hızlandırma programına dahil etti.
Cerebrum Tech:
Türkiye’nin yeni nesil teknoloji şirketi, dijital dönüşüm konusunda etkin ve sürdürülebilir çözümler sunan Cerebrum Tech, 2021 yılında kuruldu. Alanında uzman kadrosuyla Cerebrum Tech; akıllı şehirler, metaverse, sürdürülebilirlik ve siber güvenliğin yanı sıra robotik süreç otomasyonu, yapay zekâ, veri güvenliği ile danışmalığı alanlarında yenilikçi ve global standartlarda uygulamalar geliştiriyor. Faaliyet sektörleri arasında ise akıllı şehircilik, eğitim, sağlık, endüstri, otomotiv ve savunma sanayi yer alıyor. Cerebrum Tech, güvenilir ve lider bir teknoloji şirketi olma vizyonuna sahip olarak ilerlerken, Silikon Vadisi’nde, İstanbul, Seul, Ankara, Londra ve Hollanda’da yer alan ofislerinde çalışmalarını sürdürüyor. Gençlerin potansiyellerine inanan uluslararası bir teknoloji ‘hub’ı olmayı hedefliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Sayın HAKKI ERGÜN;
Bankalar Yapay Zeka, Ses Biyometrisi ve Dolandırıcılık Önleme Çözümlerine Yatırım Yapıyor!
Verint Türkiye ve stratejik iş ortağı Sistaş, müşteri deneyimine odaklanan şirketlere; yapay zekâ teknolojileri ile ses biyometrisi ve dolandırıcılık önleme çözümlerini anlattı.
30.11.2022
Yeni dijital çağda, çağrı merkezi dinamikleri de değişiyor. Müşteri ve çalışan deneyimine odaklanan firmalar, hız kesmeden yapay zeka teknolojilerine yatırım yapıyor. Verint Ülke Müdürü Barış Özdemir 2022 yılında Türkiye’de bu alanda yatırımların arttığına dikkat çekti. Four Seasons Hotel İstanbul Bosphorus’da gerçekleştirilen “Müşteri Deneyiminde Da Vinci Etkisi” etkinliğinde bir konuşma yapan Barış Özdemir “Dijital dönüşümle birlikte artan etkileşimin en efektif şekilde nasıl yönetileceği, çağrı merkezi yöneticilerinin en önemli konusu halini aldı” dedi.
Yüksek hacimli etkileşimin sadece iş gücünü artırarak yönetmenin mümkün olmadığını vurgulayan Özdemir, Türkiye pazarında 2022 yılında Verint’in en çok talep aldığı teknolojik ürünler hakkında şu bilgileri verdi:
Ses Biyometrisi ve Dolandırıcılık Önleme Çözümlerine İlgi Artacak!
“Verint, Türkiye pazarında 2013 yılından beri müşteri etkileşimi ve siber güvenlik teknolojileri alanında faaliyet gösteriyor. 2022 yılında müşteri analitiği ve toplam kalite çözümlerimizle, birçok kurumun dijital dönüşüm yolculuğuna rehberlik ettik. One Workforce çözüm ailemiz ile dağıtık yapıdaki iş gücünün doğru zamanda ve yüksek verimlilikle iş süreçlerine dahil olmasına imkan tanıdık. Özellikle pandemi sonrası oluşan dağıtılmış iş gücünün en etkin şekilde yönetilmesini sağladık. Ses biyometrisi ve Fraud çözümlerimizle ile çağrı merkezlerinde güvenlik açıklarını en aza indirdik. Bankaların gündeminde 2022 yılında daha çok dolandırıcılık önleme çözümleri vardı. Pazar bu alanda büyümesini sürdürecek”
Sistaş Ürün ve Yeniliklerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kerem Çadırcı ise Verint Ses Biyometrisi ve Dolandırıcılık çözümünün, çağrı merkezlerine gelen aramalar üzerinde ciddi bir güvenlik katmanı sağladığını vurguladı. Kerem Çadırcı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çağrı merkezini arayan kişinin daha önce oluşturulan ses imzası ile karşılaştırılarak ilgili kişi olup olmadığı ilave bir güvenlik sorusuna ihtiyaç duyulmadan tespit ediliyor. Verint’in çözümü sayesinde; aynı anda gelen binlerce çağrı, mevcut dolandırıcılık listesindeki kişiler ile karşılaştırılıyor ve sahte arama yapan dolandırıcılar kolaylıkla tespit ediliyor. Böylece, müşteri deneyimini sağlanırken güvenlikten de ödün verilmemiş olur. Örneğin bir bankaya gelen milyonlarca çağrı içinden çok kısa bir sürede belirli sayıdaki dolandırıcılık araması kolayca otomatik olarak ayıklanabiliyor.”
BT profesyonellerinin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte 2022 yılını değerlendiren Barış Özdemir, 2023 yılına dair öngörülerini ve Verint’in gelecek yıl hedeflerini ise şöyle özetledi:
Verint Türkiye Pazarına Yatırım Yapmaya Devam Edecek!
Bu sene değerli iş ortağımız Sistaş ile birlikte Finans, telekomünikasyon, sigortacılık taşımacılık, kamu ve benzeri sektörlerde, birçok başarılı projeye imza atık. Müşteri Analitiği, Toplam Kalite, Ses Biyometrisi, One Workforce çözümlerimiz ile şirketlerin iş akışlarında katma değer yarattık. Türkiye pazarında çift haneli olarak büyümemizi sürdüreceğiz.
2023, çağrı merkezlerinde yapay zeka teknolojilerinin bir çok segmentte daha çok kullanılmaya başlandığı bir yıl olacak. Etkileşimlerin kısıtlı bir kısmının değil tümünün değerlendirildiği bütüncül bir bakış açısının yaygınlaşmasıyla etkileşim kalitesinin hızla artmaya başladığı birçok uygulama hayatımıza girecek. İşin özünde müşterilerinin ne dediğini anlayan bir robot bize ne yapmamız gerektiği ile ilgili ipuçları verecek.
Verint’in kanal yapısı hakkında da bilgi veren Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:
İş Ortaklarımıza Güvenimiz Tam
“Türkiye pazarında stratejik iş ortaklarımızdan Sistaş, bizim için değerli, deneyimli, yenilikçi ve bir o kadar da köklü bir şirket. Özellikle bankacılık ve sigortacılık sektöründe omuz omuza çalışıyoruz. İş ortağımız, Verint ürünlerini müşterilerine pozisyonlamanın yanında, kendi portföyündeki diğer ürünlerle de entegre ederek toplam çözüm sunma konusunda büyük adımlar atıyor. Bu yaklaşım hem bizim, hem de müşterilerimiz açısından çok kıymetli. Önümüzdeki yıl Sistaş ile beraber dijital dönüşümün lider iki şirketi olarak değer üretmeye devam edeceğiz.”
Ses Biyometrisi İşletme Maliyetlerini Düşürüyor!
Sistaş Ürün ve Yeniliklerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kerem Çadırcı “Müşteri Deneyiminde Da Vinci Etkisi” etkinliğinde sektör temsilcilerinin sorularını da yanıtladı. Çadırcı, 2022 yılında ses biyometrisi alanında hayata geçirdikleri başarılı projelere dair şu bilgileri verdi:
“İş ortağımız Verint’in analitik çözümleri ile bankaların çağrı merkezlerine yönelik ses biyometrisi alanında başarılı birçok proje gerçekleştirdik ve dolandırıcıların önüne set çektik. Biyometrik teknolojiler, retina veya iris gibi benzersiz bireysel özelliklere dayandığı için klasik güvenlik önlemleri ile kıyaslandığında çok daha etkili sonuç verebiliyor. Bir kişinin sesini tam olarak kopyalamak mümkün değildir. Ses biyometrisi, güvenlik adımlarının sayısını ve doğrulama süresini de önemli ölçüde azaltabiliyor. Yapay zeka destekli bu yeni teknoloji sayesinde çağrı merkezlerinde müşteri temsilcilerinin çağrılar için daha az zaman harcamasını sağlayarak; ortalama görüşme sürelerini kısaltabiliyoruz. Böylece çağrı merkezleri, genel giderlerden önemli ölçüde tasarruf sağlayabiliyor. Verint Ses Biyometrisi ve Dolandırıcılık çözümü, müşteri memnuniyetini artırdığı gibi, daha verimli bir ekip ile iş akışlarında katma değer oluşturabiliyor.
2022 yılında otomatik kalite değerlendirme alanında da farklı projeleri hayata geçirdik. Geleneksel yöntemlerde, çağrı merkezi ses kayıtları dinlenerek puanlama kalite personeli tarafından teker teker yapılmaktadır. Sistaş olarak Verint çözümleri ile bu süreçlerin bir kısmını ses analizi yardımı ile otomatikleştirmekteyiz. Bu sayede hem çok fazla çağrı değerlendirilmiş oluyor, hem de kalite ekipleri katma değerli konulara daha fazla zaman ayırabiliyor.”