Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Perşembe günü satıcılı bir seyrin yaşandığı piyasada, X30YVADE Kontratı günü -%2.26 oranında değer kaybıyla 10,672 puandan tamamladı.
Kontratta kısa vadeli ana destek noktası olarak izlediğimiz 10,000 üzerinde başlayan yukarı hareket, ilk önemli direnç noktası olarak izlediğimiz 11,000 seviyesinden kar satışıyla karşılaşıyor. Bu kapsamda dün ilk önemli destek noktası olarak izlediğimiz 10,750 seviyesini aşağı geçerek zayıflama sinyali ürettiği piyasada, 10,500 ve 10,250 destek noktalarının test edilme riskinin gündeme geldiğini düşünüyoruz.
Endeksin yukarı ataklarında yeniden güç kazanabilmesi için 11,000 direncinin aşılaması gerekiyor. Bu durumda yeniden 11,300 üzerini hedefleyen bir hareket gündeme gelebilir.
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
İsrail, İran’daki nükleer ve askeri hedeflere yönelik hava saldırısı başlattı, piyasalarda petrol ve altın fiyatlarında sert yükselişler görüldü.
İran medyasına yansıyan haberlere göre, İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı, saldırı sonrası Natanz nükleer tesisinin büyük ölçüde hasar gördüğünü veya tamamen tahrip edildiğini bildirdi.
İsrail Başbakanı Netanyahu, İran’a yönelik başlatılan operasyon kapsamında Natanz’daki nükleer zenginleştirme tesisinin vurulduğunu açıklarken, “Ne kadar sürmesi gerekiyorsa, o kadar sürecek” ifadeleri operasyonun sürebileceğine işaret ediyor.
İran, İsrail ve ABD’ye “çok ağır bedel ödeyecekler” uyarısında bulunurken, misilleme saldırılarının kesin olduğunu duyurdu; jeopolitik riskler petrolü desteklemeye devam ediyor.
ABD’den gelen açıklamada İsrail’in İran’a yönelik saldırılarında yer almadığı belirtilirken, İran’a ABD personelini hedef almaması yönünde uyarı yapıldı.
İran'ın İsrail'e savaş ilan edeceği iddiaları ve Trump’ın Ulusal Güvenlik Konseyi’ni acil toplantıya çağırması, piyasalarda risk algısını artırırken güvenli liman talebi güç kazanıyor. Asya seansındaki alımlar, ons altını 3425 direnci üzerine taşıdı.
İran’da petrol ticaret akışındaki olası aksamalar ve belirsizlik jeopolitik risk durumunu artırırken petrol fiyatlarında sert yükselişler görüldü. Brent petrol tek tek direnç seviyeleri üzerine çıkıp yaklaşık %11.42 oranında değer kazanarak 78.49 seviyelerini gördü. Şu an 75.00 seviyesinde fiyatlanıyor.
JPMorgan İran kaynaklı kötü senaryoda petrol fiyatlarının varil başına 120-130 dolara kadar yükselebileceği uyarısı yaptı. İran’dan olası tedarik kesintileri ve Hürmüz Boğazı’nın kapanması fiyatları ciddi şekilde yukarı çekebilir.
Dolar endeks pariteler üzerinde güç kazanırken, güvenli liman talebiyle Yen değer kazandı. Asya seansında USDJPY 143.00 seviyesinin altına gerilemeler yaşandı; şu an ise 143.60 seviyesinde işlem görüyor.
Trump yönetimi, 23 Haziran’dan itibaren çelik içerikli beyaz eşya ürünlerine yönelik tarifeleri %50 seviyesine genişletiyor. Yeni tarifeler, buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın gibi ürünleri kapsıyor. Bu durum, tüketici fiyatlarında artışa neden olabilir. Piyasalarda enflasyon görünümü ve tüketici talebi üzerindeki etkileri takip edilecek.
Goldman Sachs, ABD’de önümüzdeki 12 ay içinde resesyon ihtimalini %35’ten %30’a düşürmüştü. Ticaret gerilimlerindeki yumuşama, tarife düzenlemeleri ve Çin’in nadir toprak ihracat kısıtlamalarının kaldırılması etkili oldu.
Haftanın son işlem gününde, gün içinde Almanya enflasyon verileri önemli veri olarak takip edilecek. Öte yandan, İsrail’in İran’a yönelik saldırısı, olası misilleme saldırıları ve bu gelişmelerle ilgili İsrail, İran ile ABD tarafından yapılabilecek olası açıklamalar piyasalarda yakından izlenecektir.
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Önceki gün Çin ile varılan ticaret anlaşmasına piyasaların tepkisi sınırlı kalırken, Orta Doğu’daki gerilim, Hindistan’daki uçak kazası ve tarifelere ilişkin belirsizlikler ana endekslerde durgunluğa yol açtı. Yatırımcılar aynı zamanda ABD’de açıklanan makroekonomik verileri de dikkatle izledi. Buna göre Mayıs ayında manşet ve çekirdek ÜFE, %0,1 artarak beklentilerin altında kaldı. Özellikle aylık bazdaki artışların düşük seyri dezenflasyonist eğilimin sürdüğünü bir kez daha yansıtmış oldu. Diğer taraftan Başkan Trump’ın, Temmuz ayından önce ülke bazında vergilere tek taraflı karar verebileceğini belirtmesi tarifelerde yeni artış endişesini tetikledi. Yeni güne ise jeopolitik risklerin etkisi ile başlıyoruz. İsrail’in İran’a saldırmasının ardından vadeli işlem kontratlarında %1,5’i aşan kayıplar söz konusu. Son dönemde değerlemelerin yeniden aşırı bölgelere yaklaşması da endekslerin direnç göstermesini zorlaştıran bir zemin yaratıyor. Piyasaların haber akışına hassasiyeti arttığı için bir süre volatil bir seyir görebiliriz. Makroekonomik veri açısından sakin olan haftanın son işlem gününde öne çıkan konu başlığını ise Michigan Üniversitesi Tüketici Güven Endeksi oluşturuyor. Endeksin 1,4 puan artarak 53,6 seviyesine yükselmesi bekleniyor. Alt kalemlerde yıllık enflasyon beklentisinin %6,6’dan %6,4’e gerileyeceği tahmin ediliyor. New York Fed anketinde ise 1 yıllık enflasyon beklentisinin %3,2 seviyesinde bulunması iki anket arasındaki makasın ne derece geniş olduğunu yansıtıyor. Verilerin bu ölçekte farklı olmasının özellikle enflasyon beklentilerinin kontrol altında olmadığına yönelik resim çizdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
ÜNLÜ Menkul
unlumenkul.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
TCMB'nin "Merkezin Güncesi" sosyal medya hesabında yayınlanan analiz şöyle:
Küresel ticaretin jeopolitik gelişmeler, gümrük vergileri veya finansal şoklar gibi nedenlerle kesintiye uğradığı dönemlerde, ihracatı sınırlı sayıda ürün ya da bölgede yoğunlaşan ülkeler gelişmelerden daha fazla etkileniyor. Bu nedenle, ihracatta ürün ve pazar çeşitliliği sağlamak bu tür şoklara karşı dayanıklılığı artırıyor. Bu blog yazısı Türkiye’nin ihracat çeşitliliğinin zaman içerisindeki gelişimini, gelişmekte olan seçili ülkelerle karşılaştırmalı olarak inceliyor.
2013-2024 döneminde Türkiye’nin ihracat gerçekleştirdiği farklı ürün ve ürün-ülke sayısını 12 haneli GTİP (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) ayrımını kullanarak hesaplıyoruz (Grafik 1). Buna göre, ihracatı yapılan ürün sayısı bu dönemde 10.487’den 10.810’a yükselirken ürün-ülke kombinasyonu ise yüzde 40’ın üzerinde artarak 167.459’dan 236.864’e çıkmış. Bu durum Türkiye’nin ihracat ağının daha kompleks ve daha dayanıklı hâle geldiğine işaret ediyor.
Öte yandan bu artış, ihracatı yapılan ürün ya da ürün-ülke sayısının küresel çapta da yükseldiği bir durumda, Türkiye’nin ihracat çeşitliliğini artırmada başarılı olup olmadığını tam olarak yansıtmayabilir. Keza, Türkiye’nin ihracat çeşitlendirmesindeki durumunu daha iyi anlamak için diğer ülkelerin ihracat çeşitliliği gelişimini de dikkate almak gerekir. Bu çerçevede, Türkiye ve seçili gelişen ekonomilerin ihracatındaki ürün ve ürün-ülke sayılarının tüm dünyada ihracatı gerçekleştirilen ürün ve ürün-ülke sayılarına oranını karşılaştırıyoruz. Altı haneli HS (Harmonize Sistem) ürün sınıflaması ayrımında Grafik 2 ve 3’te sunduğumuz kıyaslamalarda kırmızı barlar 2013 yılını, siyah noktalar ise 2023 yılını gösteriyor.[1]
İhracat yapılan ürün sayısına bakıldığında 2023 yılında Türkiye, dünyada ihracata konu olan ürünlerin yaklaşık yüzde 84’ünün ihracatını gerçekleştirebiliyor. Gruptaki diğer ülkelere göre yüksek olan bu oran 2013 yılına göre 4,3 yüzde puan artmış. İhracat yapılan ürün-ülke sayısına bakıldığında ise, Türkiye hem 2013 yılında hem de 2023 yılında kıyas grubunda yer alan ülkelerin oldukça üzerinde bir performansa sahip.[2] 2023 verisini yorumlamak gerekirse, küresel olarak ihracat yapılan ürün-ülke bazında her 100 pazarın 22’sinde Türkiye de yer alıyor. 2013 yılında Türkiye’nin her 100 pazarın 16’sında olduğu düşünüldüğünde, bu alanda kayda değer bir güçlenme olduğu söylenebilir.
Ürün-ülke sayısı ihracat çeşitliliğinin bir göstergesi olsa da ihracatın dağılımını tam anlamıyla göstermiyor. Bir ülke çok sayıda ürünü çok sayıda ülkeye ihraç etse de ihracatta belirli yoğunlaşmalar yaşayabilir. Bu nedenle, her ülkenin ihracatındaki ilk 10 ürün, ilk 10 ülke ve ilk 10 ürün-ülke ikilisinin toplam ihracattaki paylarını 2013 ve 2023 yılları için hesaplıyoruz (Grafik 4). Buna göre Türkiye hem ürün hem ülke hem de ürün-ülke yoğunlaşmasında ilgili iki dönemde de en az yoğunlaşmaya sahip ülkeler arasında yer alıyor.
Yoğunlaşma ölçütü olarak sıkça kullanılan bir diğer gösterge olan Herfindahl-Hirschman endeksini de (HHI) ürün, ülke ve ürün-ülke kırılımlarında 2013 ve 2023 yılları için ülke karşılaştırmalı olarak Grafik 5’te sunuyoruz. Daha düşük bir endeks değeri ihracatın daha dengeli dağıldığını ve yoğunlaşmanın az olduğunu gösteriyor. Buna göre aynı grupta Türkiye, ürün bazında en az yoğunlaşmaya sahip ikinci ülke iken, ülke ve ürün-ülke kategorilerinde ise en az yoğunlaşmaya sahip ülke. Bu durum, analize konu ülkelere kıyasla Türkiye’nin ihracatının belirli bir ürün grubuna veya ürün-ülke ikilisine yüksek derecede bağlı olmadığını, bir diğer ifadeyle çeşitlenmedeki görece iyi performansını gösteriyor.
Son olarak, her ülke için 2013-2023 dönemi ortalama ihracat artışında ürün-ülke düzeyinde yeni pazarların (yayılma marjı) ve mevcut pazarlardaki ihracat artışlarının (yoğunlaşma marjı) katkısını hesaplıyoruz (Grafik 6). İlgili ülkeler arasında ortalamada ihracatı en fazla büyüyen ikinci ülke olan Türkiye, aynı zamanda yayılma marjının en fazla katkı sağladığı ülke konumunda. Bu ise, Türkiye’nin hem yeni ürün ve pazarlarla ihracatını genişletmede hem de mevcut satış ilişkilerini derinleştirmede görece iyi performans sergilediğine işaret ediyor.
Özetle, veriler Türkiye’nin ihracatında ürün ve ülke çeşitliliğinin arttığını ortaya koyarken ihracat yapısının daha dayanıklı hâle geldiğini ima ediyor. Ürün ve özellikle ürün-ülke sayısındaki artış Türkiye’nin küresel ticarete entegrasyonunun güçlendiğini gösteriyor. Ayrıca ihracatın dengeli dağılması, dış şoklara karşı direnci artırıyor. Son olarak, ihracat çeşitliliği önemli bir ölçüt olmakla beraber, ihracat performansındaki genel iyileşmeyi daha iyi ölçmek için katma değer ve teknoloji seviyesindeki gelişmeleri de ayrıca dikkate almakta fayda var.
[1] Diğer ülkelerle yapılan karşılaştırmalarda uluslararası ticaret verilerinde en detaylı kırılım olan altı haneli HS sınıflaması kullanılmıştır.
[2] 2011-2013 ve 2021-2023 dönemsel ortalamalarına göre karşılaştırma yapıldığında da benzer görünüm elde edilmekte.
https://tcmbblog.org/wps/wcm/connect/blog/tr/main+menu/analizler/turkiyenin+ihracat+cesitliligi
İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği hava saldırısı, İran’ın İsrail’e savaş ilan edeceği ve misilleme iddiaları ile birlikte İran’daki petrol ticaret akışında yaşanabilecek olası aksamalar ve belirsizlikler, jeopolitik risk durumunu artırırken petrol fiyatlarında sert yükselişle sebep oldu. Asya seansında 70.00 seviyesinin hafif üzerinde başlayan Brent petrolde, güncel haber akışıyla birlikte hızlı ve güçlü bir yükseliş yaşandı. Direnç seviyeleri birer birer aşılırken fiyat 78.49 seviyesine kadar yükseldi. Bu yükselişle Brent petrol, yaklaşık %11.42 oranında değer kazandı. Ancak ardından gelen satış baskılarıyla fiyat şu anda 75.35 seviyesinde bulunuyor.
İsrail’in İran’a yönelik saldırısı, olası misilleme adımları ve bu gelişmelere ilişkin İsrail, İran ve ABD'den gelebilecek açıklamalar petrol fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir. 75.00 desteği üzerinde kalıcılık ve jeopolitik gelişmelere ilişkin haber akışının devamı, Brent petrol fiyatlarını yukarıdaki direnç seviyelerine taşıyabilir. Olası satış baskısının devam etmesi durumunda ise ilk destek 75.00, ardından 73.40 ve 72.25 seviyeleri gündeme gelebilir.
Destekler: 75.00 - 73.40 - 72.25
Dirençler: 77.20 - 79.60 - 80.90
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Avrupa Birliği, havayolu şirketlerinin mevcut uçak yakıtları yerine daha temiz alternatifler kullanmasını teşvik etmek amacıyla, 200 milyon litreden fazla sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) satın alımına sübvansiyon sağlamayı teklif etti. AB, 20 milyon karbon emisyon tahsisatının satışından elde edilen geliri, havayollarının AB içindeki uçuşlarda geleneksel yakıt yerine daha pahalı olan SAF’ın kullanımı sonucu oluşacak fiyat farkını azaltmak için ayırdı.
Hesaplamalara göre sübvansiyonlar, e-yakıtlarda 216 milyon litreye kadar veya biyoyakıtlarda 2,6 milyar litreye kadar alımları kapsayacak. AB'nin e-yakıtlar için litre başına 6 avroya kadar, biyoyakıtlar için ise litre başına 0,5 avroya kadar sübvansiyonları bulunuyor.
Kaynak: Ticaret Bakanlığı Bülteni
F_XU0300625 “Haziran 2025 Vade Endeks 30 Sözleşmesi”
Haziran Vadeli 30 Sözleşmesi, dünkü işlem gününe %0,92
düşüş ile 10818 seviyesinden başladı.
Sözleşme, güne negatif bir başlangıç yaptıktan sonra gün
boyunca satış baskısını sürdürdü ve seansın ikinci yarısında
günün en düşük seviyesi olan 10660’ı test etti. Bu seviyelerden
zaman zaman tepki alımları gelse de, alımlar satış baskısını
karşılamada yetersiz kaldı.
Akşam seansında normal seansa göre sözleşme, 21 puan
daha düşerek günü 10672 seviyesinden negatif tarafta
noktaladı.
Art arda beş işlem günündeki yükselişin ardından İran-İsrail
arasındaki gerilimin tırmanması nedeniyle yönünü negatife
çevirdi. Kontrat, 22 ve 50 günlük ortalamasının altında
seyrediyor.
Haberlere baktığımızda ise İsrail'in İran'a saldırı düzenlediği
bildirilirken, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İran'dan
gelebilecek bir yanıta karşı acil durum ilan etti. İsrail Başbakanı
Binyamin Netanyahu, saldırıların gerektiği kadar uzun
süreceğini bildirirken, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio
ABD'nin saldırılara iştirak etmediğini dile getirdi.
Teknik göstergeler genel olarak negatif sinyaller verirken, kısa
vadeli Stokastik’in SAT sinyalini üretmesi mevcut negatif
görünümü güçlendiriyor.
Buna paralel olarak, satış baskısının sürmesi halinde 10550
seviyesi mevcut pozisyonların korunması açısından kritik bir
destek olarak izlenebilir.
Ancak bu seviyenin altına sarkması durumunda ise satış
baskısı derinleşeceğinden temkinli kalınmasını öneriyoruz.
Olası tepki alımları ile başlanması ve satışların dengelenmesi
durumunda, ilk etapta 10800 üzerindeki fiyatlamalar teknik
görünüm açısından önemini koruyor.
10800 seviyesinin üzerine kalıcı olarak yerleşilmesi halinde,
yükselişlerin ivme kazanarak 11090 seviyesine doğru devam
etmesi beklenebilir
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Teknik Analiz;
BİST-100: Endeks, dünkü işlem gününde; jeopolitik risk
artışlarının etkisiyle, 5 günlük aranın ardından satış baskısı
içerisine girdi ve 9.520 seviyesinden kapanış gördük.
Gerilimin tırmanmasıyla yeni güne de satıcılı bir başlangıç
beklediğimiz ve yüksek oynaklık oluşabilecek endekste;
9.415, 9.351, 9.275 ve 9.217 teknik destek seviyelerimizi
sırasıyla izlemeye alabiliriz. Diğer yandan, yeni işlem
gününde görülebilecek yukarı yönlü ataklarda ise; 9.575,
9.619 ve 9.640 teknik direnç seviyelerimizi takipte olacağız.
Destekler: 9.415 - 9.351 - 9.275 - 9.217
Dirençler: 9.575 - 9.619 - 9.640
VİOP BİST-30 Yakın Vade Kontratı: Yakın vadeli kontratta
da, jeopolitik riskler kaynaklı olarak; dünkü işlem gününde
10.672 seviyesinden negatif kapanış gerçekleştirdik. Yeni
güne de satıcılı bir başlangıç yapılması halinde; 10.560,
10.412 ve 10.342 teknik destek seviyelerimizi takipte
olacağız. Diğer yandan, yeni güne alım ağırlıklı işlemlerle
başlanması durumunda ise; 10.725, 10.752 ve 10.815 teknik
direnç seviyelerimizi izlemeye alabiliriz.
Destekler: 10.560 - 10.412 - 10.342
Dirençler: 10.725 - 10.752 - 10.815
Dolar/TL(USDTRY); Kurda, dünkü işlem gününde; 39,35
civarından alıcılı kapanış gerçekleşti. Yeni işlem gününde de,
şu an için 39.43 civarından yukarı yönlü fiyatlama
görülmekte. 39,35 seviyesi bugün için teknik pivot seviyemiz
olup, buranın üzerinde kalıcılık oluşması durumunda; teknik
olarak yükseliş hareketleri etkili olabileceği gibi, buranın
altına kalıcılıkla inilmesi halinde ise; teknik olarak geri
çekilmeler ön plana çıkabilir.
Alnus Yatırım Menkul Değerler A.Ş
www.alnusyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.