Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Merkez bankaları ve finansal koşullar…
ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin %3,73'e gerilediğini görüyoruz. Fed toplantısı beklenirken ve faiz koşusunun yumuşayacağı düşünülürken 10 yıllıklardaki gerileme %3,50’ye meyil eder şekilde devam ediyor. Bu arada Fed başkanları halen ısrarla faiz artırımlarının da devam edeceğini belirtiyorlar. Kasım FOMC toplantı tutanakları, Fed Başkanı Jerome Powell'ın, federal fon oranlarının henüz açıkça kısıtlayıcı bölgede olmadığına inanan komitede azınlıkta olduğunu ortaya koydu. Nihayetinde, faiz politikasıyla ilgili nihai kararı Fed başkanı yönlendiriyor ve Powell'ın piyasalara bunu hatırlatması muhtemel.
ECB faiz artışlarının devam edeceğine dair yönlendirmelere devam ediyor. 75 baz puan ihtimali masada olsa da, beklenenden daha iyi Almanya verileri ve Fed’in Aralık’ta 50 bps’ye yavaşlayacak olması ECB’yi de bu noktaya getiriyor görünüyor. ABD faiz oranları ile yavaşlayan Çin ekonomisi ise Asya’da sorun teşkil etmeyi sürdürüyor.
Türk varlıklarına bakacak olursak; lira dolar karşısında son 22 yılın en uzun düşüşünü göstererek üst üste 11. ayını kayıplarla kapatmaya hazırlanıyor. Ekim ayında ihracat yavaşlarken, dış ticaret açığı genişlemeye devam etti. TÜİK verilerine göre dış ticaret açığı ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre %421,7 artarak 7,87 milyar dolara yükseldi. İhracat artışındaki yavaşlama dikkat çekti.
USD/TL 18,6366'da yatay seyrederken, liranın aylık kaybı %0,1 ile sınırlı kaldı. 5 yıllık CDS 534 baz puana indi ve Şubat ayından bu yana en düşük seviyelere yaklaştı. 10 yıllık dolar cinsinden tahvil getirileri düşüşünü Mayıs ayından bu yana en düşük seviyesine doğru sürükledi. Türkiye, dolar borcunun risk primi bir yılın en düşük seviyesine düştüğü için bu ay tahvil sattı.
Merkez Bankası, Perşembe günü gösterge faiz oranını üst üste dördüncü kez düşürerek %9'a indirdi. Dünyanın en kötü reel getirisi ile Türk lirası, merkez bankası müdahalelerine rağmen bu yıl gelişmekte olan piyasalarda en kötü performans gösterenlerden biri.
https://terayatirim.com/arastirma/eurobond-bulteni/301120221441
Enver Erkan
Araştırma - Başekonomist
Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.terayatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TÜROFED 7. Olağan Genel Kurulu JW Marriott Ankara’da gerçekleştirildi. Genel Kurul’un açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Ersoy ve Başkan Çorabatır’ın açılış konuşmaları sonrasında Olağan Genel Kurul’a geçildi. Divan Başkanlığı’nı TÜROFED Kurucu Başkanı Ahmet Barut’un yaptığı genel kurulda başkanlığa tekrar Sururi Çorabatır aday oldu.
Yapılan oylama sonucunda Sururi Çorabatır başkanlığındaki yönetim kurulu TÜROFED’in yönetimini üstlendi. Çorabatır ve yönetim kurulu, TÜROFED’i üç yıl boyunca yönetecek. TÜROFED Yönetim Kurulu üyelerinin, görev dağılımı ise ilerleyen günlerde gerçekleştirilecek toplantı ile yapılacak.
Geçmiş dönem TÜROFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Yakup Dinler de yapılacak toplantı sonrasında yeni yönetimde Genel Sekreter olarak görev almaya devam edecek.
TÜROFED’in yeni yönetimi şu isimlerden oluştu.
TÜROFED Yönetim Kurulu Üyeleri
Sururi ÇORABATIR (Yönetim Kurulu Başkanı)
Erkan YAĞCI
Mehmet Tanju İŞLER
Tacettin ÖZDEN
Birol AKMAN
Burhanettin SİLİ
Bülent UYSAL
Cafer Tayyar ZAİMOĞLU
Buğra ARTIÇ
Gazi Murat ŞEN
Ömer Faruk DENGİZ
Halit ERGÜL
Kaan Kâşif KAVALOĞLU
Mete AKCAN
Murat TOKTAŞ
Mustafa DELİVELİ
Yalçın AYDIN
Teyfik ÖLMEZ
Veysi KAYA
Ali GÜMÜŞHAN
Makbule BEYENÇ
Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri
Ece TOMBUL
Mehmet TÜMBÜL
Kerim KILINÇ
Cenk AYDOĞAN
Ahmet DEMİR
Alişir ŞAHİN
Ali DOĞAN
Faik PİŞKİN
Uğur ŞAHBAZ
Ercan TORUNOĞULLARI
Şükrü BOZAN
Adil TUNCA
Çetin CEYLAN
Dilek YULAF
Rıza ESEN
Erdinç SEZER
Zeynel KILIÇ
Deniz GÜLER
Serdar GÜR
Semih ZAZAOĞLU
Yiğit GİRGİN
Denetim Kurulu Üyeleri
Zafer ALKAYA
Hüseyin HACIKADİROĞLU
Cengiz TOKATLI
Denetim Kurulu Yedek Üyeleri
Haluk ALAY
Sedat KAMIŞ
Itır KÖYLÜ
Disiplin Kurulu Üyeleri
Garip UYSAL
Can AKŞİT
Serdar KÖROĞLU
Disiplin Kurulu Yedek Üyeleri
Fatih KIZILTAN
Selami FENER
Nurkaya GÜNDOĞDU
ABD Başkanı Biden’dan Demir Yolu Grevi Önlemi
ABD’de, demir yolu işletmelerinde ücret politikalarından kaynaklı bir belirsizlik dönemi yaşanıyor. Başkan Joe Biden, Kongre'yi 9 Aralık’ta planlanan olası bir demiryolu grevini önlemek için toplanmaya çağırdı. Biden, demiryolu hizmetinin durma noktasına gelmesi durumunda ekonomik etkisinin olumsuz olacağını düşünüyor. Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ise, milletvekillerinin ülke genelinde ekonomiye durma noktasına getirecek şiddetli bir demiryolu grevini önlemek için bu hafta yasa tasarısını ele alacaklarını bildirdi. Yasanın bugün onaylanması beklentiler dahilinde. Demiryolu trafiğinin durması, ABD kargo sevkiyatlarının neredeyse %30'unu sekteye uğratabilir, enflasyonist baskıları artırabilir ve ABD enerji, tarım, imalat, sağlık ve perakende sektörlerini etkileyen bir dizi ulaşım sıkıntısını açığa çıkararak Amerikan ekonomisine günde 2 milyar dolara mal olabilir. Dün, seans içinde ABD demir yolu şirketlerinden CSX (NASDAQ:CSX), Union Pacific (NYSE:UNP) ve Norfolk Southern (NYSE:NSC), Biden'ın demiryolu şirketleri ve işçi sendikaları anlaşmazlıklarının önüne geçilmesi için Kongre’yi göreve çağırmasıyla %1,80 - %2,05 arasında değer kazandılar. Grafikte, ilgili hisselerin Kasım ortasındaki geri çekilmelerinin akabinde yeniden ivmelerini üssel yönde kırdıkları görülüyor.
Yılın Son Fed Toplantısı Öncesi Kritik Veriler
Fed’in 1-2 Kasım’daki son para politikası toplantısından bu yana faiz patikasında gevşeme beklentisi artıyor. 13-14 Aralık’taki toplantıya kadar faiz kararını şekillendirecek 2 enflasyon 2 tarım dışı istihdam verisi bekleniyordu. Ekim ayına ilişkin okumalarda enflasyonda zirve noktanın görüldüğü emareleri piyasalara ralli getirmişti. Aylık bazda S&P 500’de %2,21 , Dow Jones’da ise %3,01 yükseliş görüyoruz. ABD piyasalarında ekonominin güçlendiği gösteren veriler Aralık toplantısı öncesinde Fed’in faiz artırım ihtimalini canlandırarak endekslerde panik satışlarını beraberinde getirebilir. ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yıllık bazda %2,6 oranında büyüme kaydederek yılın ilk yarısındaki daralmanın ardından toparlandı. Nihai veri öncesindeki ikinci okuma da büyüme verisindeki artış beklentisi %2,8 seviyesinde. Beklentilere paralel bir veri dolar endeksinde 107,50 - 108,25 bandının test edilmesini beraberinde getirebilir.
İstihdam tarafında ise özel sektör istihdamının geçen ay ki 239 bin’e kıyasla 200 bin artış kaydetmesi bekleniyor. Verinin, Cuma günü açıklanacak olan tarım dışı istihdam öncesinde öncü veri olarak fiyatlamalara etki etmesi beklenebilir Bu bağlamda 21:30’daki Powell’ın konuşmasına kadar endekslerde yoğun veri fiyatlaması göreceğiz. Haftanın son işlem günü de dahil olmak üzere endekslerde veri odaklı düzeltme hareketi beklentimizi koruyoruz. Teknik açıdan, 4016 seviyesi 200 - g ortalama olarak direnç konumunda. Bu seviyenin aşılması halinde endeks için ana direnç seviyesi beklentimiz 4100 seviyesinde. Bu bağlamda 3920 üzerindeki kalıcı kapanışları pozitif değerlendirmekle birlikte 3880 seviyesini destek olarak takip edeceğiz.
Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
https://www.yf.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Türkiye: Ekonomide yavaşlama başladı, daha düşük büyüme öngörülüyor
Türkiye: Ekonomide yavaşlama başladı, daha düşük büyüme öngörülüyor…
Türkiye ekonomisi 3Ç22'de yıllık bazda %3,9 (Tera: %4,8, konsensüs: %4,4) büyüdü ve 2Ç22'ye ait revize edilmiş %7,7'lik büyüme performansından keskin şekilde gerileyerek momentum kaybı başlangıcına işaret etti. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerde çeyrekten çeyreğe büyüme %-0,1 oldu ve bu, pandeminin 2Ç20'yi vurmasından bu yana ilk dönemsel negatif gerçekleşme oldu.
Yıllık bazdaki büyümenin daha yavaş olması ve çeyreklik daralma olması beklentiler dahilindeydi, ancak elde edilen verilerin biraz daha olumsuz olduğunu gözlemliyoruz. Hanehalkı talebi beklenenden yüksek bir büyüme ile pozitif destek verse de, 4Ç22 açısından yüksek enflasyonun talep kanalına daha çok zarar vermesini bekleriz. Bu veri ve varsayımlar çerçevesinde 2022'nin tamamı için %5,5 büyüme bekliyoruz.
Türkiye'nin Büyümesi Yavaşlamaya Başlıyor… Reel GSYİH büyüme oranı (mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış) ile uzun vadeli büyüme patikasının karşılaştırılması… (Pandemi başlangıcı olan 1Ç19 baz alınarak zincir hacim endeksi Faktör 100 ile normalize edilmiştir.) Kaynak: Bloomberg, TÜİK, Tera Yatırım
Alt kalemlere bakıldığında ise; Büyümeye önemli katkı sağlayan iç talep göstergesi olan hanehalkı tüketimi bir önceki yıla göre %19,9 arttı. 2Ç22'de iç talebin durumunu gösteren hanehalklarının tüketim harcamaları %22,5 büyüme göstermişti. Hanehalkı finansmanı baskı altına girerken, tüketici harcamaları ekonomiye güç sağlayacak kadar dirençli kaldı. Bu durum hanehalklarının enflasyonun harcanabilir gelirlerini tüketeceği beklentisiyle satın alma işlemlerini öne çıkardığını göstermektedir. Yüksek enflasyon ortamını göz önüne aldığımızda, gelir düzeyi düştükçe önden yüklemeli harcama yetisinin iyice azalacağını ve ihtiyari tüketim harcaması kısmını aşağı çekeceğini düşünüyoruz, bu nedenle talep kanalından 4Ç22 itibariyle daha az katkı gelmesini ve tüketim harcamaları büyümesinin yavaşlamasını bekleriz. Merakla beklenen ve Aralık ayında açıklanması beklenen asgari ücret artışı, hanehalkına enflasyona karşı kısa süreli bir takviye sağlasa da, enflasyonist dönemde bu etkiyi uzun ömürlü olarak görmeyiz.
İşletmeler tarafından yapılan yatırımın bir ölçüsü olan brüt sabit sermaye oluşumu yıllık %1,3 küçüldü. Makine ve teçhizat yatırımlarının ise %14,3 büyüme ile pozitif katkı yaptığını gözlemliyoruz. İnşaat yatırımları %19,9 gerilerken, diğer aktifler kaleminde %15,7 artış görülmektedir. Brüt sermaye oluşumu 2Ç22 döneminde %5 artmıştı. Borç verme üzerindeki sıkı kontroller ve Arjantin'den sonra G-20'deki en yüksek enflasyon, özel sermaye harcamaları üzerinde baskı oluşturmaktadır.
Hükümetin tüketim harcamaları ise bir önceki yıla göre %8,5 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları 2Ç22 döneminde %2 artmıştı. Yıllık büyüme oranı da post-pandemik dönemin en düşüğü olmasından dolayı seçim öncesinde mali politikaların gevşek zeminde ve büyüme orjinli olmasında etkili olacaktır.
İhracat yıllık bazda %12,6, ithalat ise %12,2 arttı. Böylelikle dış talep göstergesi anlamında net ihracat tarafından sınırlı bir katkı geldiği anlaşılmaktadır. İhracat artışını odak noktasına koyan ekonomi yaklaşımına rağmen, en büyük ticaret ortağı olan Avrupa'da durgunluk tehdidi belirdiği için bu alandaki katkı daha da azalacaktır. 4Ç22 başlangıcındaki veriler ithalat ivmesinin ihracat ivmesinin çok üzerinde olduğunu ve ihracatın neredeyse durgunlaştığını gösteriyor. Bu yıl Ağustos ayına kadar çift haneli gerçekleşen yıllık bazdaki ihracat büyümesi Eylül'de %9,1 ile tek haneye gerilemiş ve Ekim'de ise yalnızca %3 büyüme gösterebilmişti.
Türkiye'nin İhracat Büyümesi Yavaşlıyor, Ekonomiyi Tehdit Ediyor… Kaynak: TÜİK, Ticaret Bakanlığı, Bloomberg, Tera Yatırım
İnşaat sektöründeki daralma (-%14,1) dikkat çekiyor. Burada hem gayrimenkul tarafında konut satış istatistiklerinin ortaya koyduğu daralma hem de inşaat sektöründeki genel daralma çift yönlü etki yapmış görünüyor. İnşaat alt kaleminin milli gelir içindeki payının yaklaşık %15 olması genel büyümeyi yavaşlatmada ve beklentilerin altında kalmasında etkili oldu diyebiliriz. Sanayi tarafında; Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış 3 aylık ortalama sanayi üretimi verisi ivme kaybını ortaya koymuştu. Bu yavaşlamayı teyit eden büyüme verilerinde ise sanayiden gelen katkının daha düşük seviyede gerçekleştiği (sanayi +%0,3) görülüyor. Hizmetler sektöründeki yavaşlama etkisi (2Ç22'deki +%18,1'den 3Ç22'de +%6,9'a) yüksek enflasyon etkisiyle de gerçekleşti. Enflasyonun gıda kaynaklı yayılması ve hemen hemen tüm kalemlerdeki atalet, hizmet kalemlerinde yıllık enflasyonun yüksek olmasına ve beklentilerin bozulmasına neden olmaktadır. Bu, hizmet sektörünün GSYİH katkısındaki düşüşü açıklamaktadır.
Özel tüketim harcamaları toplam büyümeye +12 puan, kamu harcamaları ise +1 puan katkı sağlamıştır. Net dış talep 0,7 puan pozitif katkı sağlamıştır. Yatırım harcamaları büyümeye 0,33 puan negatif katkı sağlamıştır. Stok değişimleri ise büyümeyi 8,3 negatif etkiledi.
Yılın genelindeki büyüme performansı halen G-20 içerisindeki en güçlü performanslardan birine işaret ediyor. Türkiye'nin önümüzdeki dönemdeki büyüme patikasının sürdürülebilirliği elbette iç/dış talep bileşenleri ile iş yatırımlarının durumuna bağlı. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın ihracata, üretime ve istihdama öncelik veren bir ekonomik modeli uygulamak istediği biliniyor. Bu dönem Merkez Bankası açısından bir dizi faiz indirimleri ile desteklenmek istense de, aradan geçen sürede liradaki değer kaybının etkileriyle enflasyonun %85,5 seviyesine ulaştığı bir durumla karşı karşıyayız. 3Ç22'den sonra ise birkaç aylık süre içerisinde döviz kurları çok sabit kalmaktadır. Bu ortamda Haziran ayında yapılması planlanan seçimler öncesinde hükümetin ekonomiyi canlandırmak için çeşitli önlemlere devam etmesi muhtemel görünüyor.
Merkez Bankası açısından bakacak olursak; Ağustos ayında yeni gevşeme döngüsüne başlayan Banka politika faizini Kasım ayında %9'a, tek hanelere doğru, indirdi. Son dönemde marjinal etki yaratmayan faiz indirimleri, 2021'in sonunda ciddi fiyat istikrarı bozulması ve lira değer kaybı etkilerini getirmişti. Büyüme ilk 3 çeyrekte ortalama %6,4 olarak gerçekleşti (1Ç22: %7,5, 2Ç22: %7,7 ve 3Ç22: %3,9). Ancak hem artık ekonomik ivme pandemi sonrasının en yavaş noktasına geriliyor, hem de işletme ve hanehalkları daha fazla enflasyon hasarını karşılamak zorunda kalıyorlar. Alışılmış ekonomik politikaların dışındaki yaklaşımın enflasyon besleyici etkilerini bu alanda çekince olarak değerlendirmekteyiz.
Bu gerçekleşmeler ve mevcut öncü göstergelerden çıkarımlar doğrultusunda, 2022 için hala %5,5'lik bir büyüme bekliyoruz. Bu arada, ihracatın ve sanayideki ivme kaybının aşağı yönlü etkileriyle, önümüzdeki yıl için %2,8'lik daha yavaş bir büyüme patikasını değerlendiriyoruz.
https://terayatirim.com/arastirma/teradan-notlar/301120221040
Enver Erkan
Araştırma - Başekonomist
Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.terayatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
3Ç22’de ekonomi yıllık %3.9 ile piyasa beklentisinin (%4.4) sınırlı altında, bizim beklentimize (%4.0) yakın
büyüdü. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış veriye göre, çeyreksel bazda ekonomi 3Ç22 ’de %0.1
sınırlı daraldı. Böylece Covid-19 sonrası ilk kez ekonomi çeyreksel bazda küçüldü. Çeyreksel verilere göre, 4
çeyreklik büyüme eğilimi %1.7’den %1.0’e indi. Veri, 3Ç22’de aktivitenin ivme kaybettiğini gösteriyor.
3Ç22 yıllık büyüme dinamikleri büyümeye iç ve dış talep katkısının azaldığına işaret ediyor. İç talep içinde özel
tüketimin katkısı belirgin olmaya devam ederken, kamu tüketim katkısı önceki çeyreğe göre arttı. Önceki üç çeyrekte
büyüyen yatırımlar, 3Ç22’de daraldı. Stoklar büyümeyi belirgin aşağı çekmeye devam etti. Stoklar dahil iç talebin
büyümeye katkısı 3Ç22’de 3.2 puan oldu. İthalatın genişlemesine rağmen ihracattın daha hızlı artmasının desteği ile
dış talebin büyümeye katkısı 0.7 puan gerçekleşti. Dış talep büyümeye katkı vermeye devam etse de 0.7 puanlık
katkı son 7 çeyreğin en düşük katkısı oldu. 3Ç22’de hem iç hem de dış talebin büyümeye katkı sağlaması olumlu.
Ancak son dört çeyrekteki eğilimler dikkate alındığında, tüketim artışının çok kuvvetli seyretmesi, yatırım eğiliminin
zayıflığı ve dış talep katkısının azalması olumsuz.
OECD, geçtiğimiz hafta yayınladığı ekonomik görünüm raporunda küresel büyüme tahminini 2022 için %3.0'ten %
3.1’e sınırlı yükseltirken, 2023 için %2.2'de tuttu. Küresel ekonominin önemli zorluklarla karşı karşıya olduğu ve
risklerin aşağı yönlü olduğu belirtildi. 2022 için büyüme tahmini ABD için %1.8, Euro Bölgesi için %3.3 olarak
belirlendi. Tahminlere göre, 2023’te büyüme ABD’de ve Euro Bölgesi’nde %0.5 ile daha sınırlı olacak. 2023’te
Almanya’da %0.3, İngiltere’de %0.4 daralma öngörülüyor. Türkiye büyüme tahmini ise 2022 için %5.3, 2023 için %
3.0. Türkiye ekonomisi büyüme tahminimiz OECD tahminlerine oldukça yakın, 2022 için %5.5, 2023 için %3.0.
Garanti BBVA Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş
https://www.garantibbvayatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş. iş burada yer alan bilgilerin, doğruluğundan, yeterliliğinden veya tamlığından ve bu bilgiler ışığında yapılan ve yapılacak olan ileriye dönük yatırımların sonuçlarından hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Ayrıca, Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş.'nin yazılı izni olmadıkça içeriği kısmen ya da tamamen üçüncü kişilerce hiç bir şekil ve ortamda yayınlanamaz, iktisap edilemez, alıntı yapılamaz, kullanılamaz. İleti, gönderilen kişiye özel ve münhasırdır. İlave olarak, bu raporun gönderildiği ve yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda kullanıldığı ülkelerdeki yasal düzenlemelerden kaynaklı tüm talep ve dava haklarımız saklıdır.
TCMB’nin Kasım PPK t oplantısında 150 baz puan faiz indirimi yaparak politika
faizini%9’a indirmesi sonrasında tahvil getirilerinde birmiktar düşüş yaşandı.
• Bu yıl yapılan düzenlemele r ile bankalar zorunlu karşılık olarak 5 yıl ve üstü
vadelerde tahvil alıyor. Diğer yandan TCMB sene başından beri ihale y öntemi
ile tahvil alımlarını sürdürüyor. T üm bunlar getiri eğrisinde bu yıl yaşa nan
düşüşü açıklıyor.
• Son d önemde Fed’in faiz artışlarını daha ılımlı devam ettirece ğine yönelik
beklentiler ABD tahvil faizlerini aşağı yönde etkileyince bu durum da yurt içi
faizlerin düşmesine kısmen katkı sağladı.
• Son PPK’da faiz indirim döngüsünün şimdilik sona erdiği mesajı verildi.
Dolayısı ile tahvil faizlerinde %10 üze rinde kalan vadelerin kısa süre içerisinde
tek haneye inmesi beklenebilir ancak %9-8 bandının ç ok altına doğru bir
hareket beklenmeyebilir.
Garanti BBVA Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş
https://www.garantibbvayatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş. iş burada yer alan bilgilerin, doğruluğundan, yeterliliğinden veya tamlığından ve bu bilgiler ışığında yapılan ve yapılacak olan ileriye dönük yatırımların sonuçlarından hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Ayrıca, Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş.'nin yazılı izni olmadıkça içeriği kısmen ya da tamamen üçüncü kişilerce hiç bir şekil ve ortamda yayınlanamaz, iktisap edilemez, alıntı yapılamaz, kullanılamaz. İleti, gönderilen kişiye özel ve münhasırdır. İlave olarak, bu raporun gönderildiği ve yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda kullanıldığı ülkelerdeki yasal düzenlemelerden kaynaklı tüm talep ve dava haklarımız saklıdır.
S&P500, 3,919 destek seviyesi üzerinde işlem görmeye devam ediyor. Bu seviyenin üzerinde günlük bar kapanışlarına devam etmesi halinde yükseliş yönlü işlemler devam edebilir. Bu durumda ilk direnç seviyemiz 3,998 olacaktır. Ancak, 3,919 seviyesini kırması halinde 3,822 desteğini izliyor olacağız.
Destek: 3,919 - 3,822 - 3,721
Direnç: 3,998 - 4,081 - 4,199
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022 yılı üçüncü çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.
Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti:
2022'nin ilk çeyreğinde yüzde 7,5 ve ikinci çeyrekteki yüzde 7,7 büyüme performanslarının ardından, Türkiye'nin 3. çeyrekte de yüzde 3,9 büyüyerek pozitif görünümü sürdürmesini iş dünyası olarak memnuniyetle karşılıyoruz. Özellikle, makine ve teçhizat yatırımlarının yüzde 14,3 oranında artarak büyümeye pozitif katkı vermesini önemli buluyoruz.
İlk iki çeyrekten sonra sanayi üretimi ve PMI gibi öncü göstergelere baktığımızda, dünyadaki resesyon beklentilerine paralel olarak büyüme hızının elbette bir miktar yavaşlamasını bekliyorduk. Ancak küresel risklerin ve resesyonun konuşulduğu bir ortamda dahi yüzde 3,9'luk büyüme gösteren Türkiye'nin bir kez daha dünyadan pozitif ayrışmayı başardığını görüyoruz. Dolayısıyla yılın üçüncü çeyreğindeki büyüme verisi, Türkiye açısından resesyon ihtimalinin de bir hayli zayıf olduğunu destekler nitelikte.
Büyüme verilerinde talep tarafını değerlendirdiğimizde ise yatırımlarda göze çarpan ufak bir daralma dışında tüm alt kalemlerin büyümeye olumlu katkı yaptığını görüyoruz. Yatırımlardaki daralmanın ise temelde inşaat yatırımlarındaki azalmadan kaynaklandığını görüyoruz. Fakat bununla birlikte makine ve teçhizat yatırımlarının ise yüzde 14,3 oranında artarak büyümeye dikkate değer bir katkı verdiğini de gözlemliyoruz. Uluslararası yatırımcılarla gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfus avantajına sahip olduğunu her zaman vurguluyoruz. Bunun da etkisiyle birlikte hane halkı tüketiminin yüzde 19,9 oranında artarak büyümeye en çok katkı veren kalem olması sevindirici. İhracatımız ise sene başında bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında artarken son dönemdeki küresel resesyona bağlı olarak bu oran yıllık bazda yüzde 15'e kadar gerilemiş durumda. Küresel ticaretteki tüm zorluklara ve daralmalara rağmen ihracatımız üçüncü çeyrekte de yüzde 12,6 artarak büyümeye pozitif katkı vermeyi sürdürmeyi başardı.
Arz tarafını incelediğimizde ise inşaat hariç tüm sektörlerin pozitif büyüme göstermesi oldukça değerli. Özellikle bankacılık ve finans sektörünün yüzde 21,6, bilgi ve iletişim sektörünün yüzde 13,9 oranında genişlemesi büyümenin temel sürükleyici kalemleri durumunda.
Açıklanan bu olumlu veri, 2022 yılı büyümesinin yüzde 5 civarlarında gerçekleşmesinin mümkün olduğunu gösteriyor. 2009 küresel finansal krizinden sonraki dönemde çeşitli risklere maruz kalsak dahi her yıl üzerine değer katarak pozitif büyümeyi başaran ekonomimiz, küresel çalkantıların ve risklerin yeniden arttığı bu son dönemde dahi pozitif ayrışarak gücünü bir kez daha gösterdi.
DEİK olarak önümüzdeki dönemde de Türk iş dünyası adına üstlendiğimiz ticari diplomasi misyonumuz doğrultusunda ülkemizin büyümesine katkı sunmaya ve küresel ticaretten aldığımız payı artırmak amacıyla dünyanın dört bir yanında daha fazla ticaret için çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin daha fazla nitelikli büyümesi, büyümenin tabana dengeli yayılması ve yatırım, üretim, istihdam ile birlikte ihracata dayalı büyümeye daha fazla katkı sunmak için tüm gücümüzle iş dünyamızın Kuzey Yıldızı olmayı sürdüreceğiz.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.