Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Fed toplantısı, pivot beklentileri, faiz aktarım mekanizması…
ABD Hazineleri, güçlü iş açılışları ve inşaat harcamalarındaki sürpriz toparlanmanın imalat sektöründeki zayıflıklardan çok daha ağır basması ile karışık bir gün geçirdi ve erken seans kazançlarını azalttı. Bu, Fed'in hala radarda olan %5'lik bir terminal faiz oranıyla faiz artırımı söylemini sürdürebileceği beklentilerini teşvik etti. Çin'in yeniden açılacağına dair haberler de piyasalarda bazı dalgalanmalara neden oldu ancak şu ana kadar hiçbir şey doğrulanmadı. 2 ve 5 yıllık tahvil getirileri 4-6 baz puan yükselirken eğrinin ön ucu düşük performans gösterdi. 10 yıllık tahvil getirileri %4,04'e düşerken 30Y UST getirileri %4,09'a çıktı. Sonuç olarak eğri düzleşti. Tüm gözler FOMC kararında. 75 baz puanlık bir faiz artırımı bitmiş bir anlaşma gibi görünse de, gelecekteki politika yoluna ilişkin Fed rehberliği, herhangi bir politika ekseni işareti için yakından incelenecektir.
Powell'ın konuşmasından önemli detaylar yakalamaya çalışacağız. İlk ve en önemli ayrıntı tabii 75 baz puanlık artışın, bu kademedeki son faiz artışı olup olmadığı. Muhtemelen son olacaktır ve Aralık'ta baremin 50 baz puana kayması ihtimal dahilinde. Eğer 50 bps sinyali alırsak, bunu faiz artışlarında sona yaklaşıp yaklaşmadığımız şeklinde de analiz etmemiz gerekecek. Bu toplantıda projeksiyon güncellemesi olmadığından, üyelerin federal fon oranı beklentilerini ortaya koyan Aralık FOMC nokta grafiği daha elle tutulur bilgi verecektir elbette. Bu konuda Powell'ın çekimser veya temkinli kalması muhtemel. Bir diğer konu QT olacaktır, bilançodan doğrudan MBS portföyü satışı ile ilgili detaylar gelip gelmeyeceğine bakacağız. Hazine tahvil piyasasındaki likidite sorunu ve uluslararası gelişmeler de önemli elbette. Tahvil ve repo piyasası gelişmeleri ve likidite durumu, İngiltere'de olanlar, Japonya ve Çin'in kur ve getiri müdahaleleri gibi etkileri Fed'in nasıl değerlendireceği ilginç bir ayrıntı olabilir. Son dönemde Fed dışındaki birçok merkez bankası getirileri ve kuru direkt ve endirekt kontrol etmeye çalışarak fiyat istikrarı fonksiyonlarına yeni görevler de eklemiş durumdalar ve bu elbette piyasa açısından sıra dışılık arz ediyor. Kanada, faiz artırım modunu düşürdü mesela, birçok ülke aşırı agresif Fed sıkılaştırması ve ekonomik durgunlaşma riskleri arasında sıkışırsa sorunlar artacaktır.
Özetle, Fed muhtemelen Aralık'ta 50 bps bir faiz artırımına biraz daha hazırlayacaktır, kritik nokta ise terminal faiz oranında bir oynama olup olmayacağıdır. Fed pivot beklentileri biraz daha aşamalı yaklaşım nedeniyle öne çıkmakla beraber, sadece 10 yıllık getiriler momentum kaybetmedi, aynı zamanda break-evenlarda da gerileme görülmekte.
İngiltere vergi indirimlerinden yan çizdi, fon desteksiz ekonomik paket geri çekildi, Hazine bakanı ve Başbakan değişti. Tahvil piyasasında oynaklık devam edebilir, bir yandan da BOE'nin bu haftaki toplantısı nezdinde olaya yaklaşımı önemli olacak. Bu ay QT + faiz artışı dönemindeyiz çünkü. ECB ise 75 bps faiz artırdı ancak QT konusu hala netlik kazanmış değil, kazanması ve uzun süreli faiz artırımları da zaten bekleyen enerji krizi nedeniyle çok mümkün değil. Faiz oranlarının nötr seviyelerin üzerine çıkarılması ECB'nin temel stratejisi ancak Alman tahvillerinin portföyde çoğunlukta olması genele yayılan bir spread kontrolünü bu aşamada zorlaştırıyor. İtalyan-Alman spreadi hala bu aktarım mekanizmasının geçerliliği ve risk algılanışı anlamında önemli gösterge. BOJ açısından ise yükselen enflasyon, tahvil getirilerindeki tavan koruması ve likidite sorunu etkilerini takip etmeyi sürdürüyoruz.
Türk varlıklarına bakacak olursak; Liradaki oynaklık beklentileri iki yılın en düşük seviyelerine geriledi. Beklenen dalgalanmaların bir göstergesi olan bir aylık zımni oynaklık, bu hafta %10'un altına düşerek Temmuz 2020'den bu yana en düşük seviyeye ulaştı. Döviz çok az değişim göstermekte. Merkez bankası ticari bankaları resmi politikaların etkinliğini azalttığını söylediği eylemlere karşı uyardı ve mevduat faiz oranlarını düşük tutmalarını istedi. Merkez Bankası, Türkiye Bankalar Birliği'ne gönderdiği bir mektuba göre, borç verenlerin lira mevduatları cezbetmek ve yürürlükteki kurallardan kaçınmak için piyasa ortalamalarının "çok üzerinde" oranlar sunduğunu tespit ettiğini söyledi.
Bu arada, daha geniş tüketici fiyatları için öncü bir gösterge olan İstanbul ili yıllık perakende enflasyonu, Eylül ayındaki %107,42'den Ekim ayında %108,77'ye yükseldi. Türkiye İstatistik Kurumu, Ekim ayı enflasyon verilerini Perşembe günü açıklayacak. Ekim ayında yıllık %87,4 enflasyona eşit olan %4,6 a/a'lık bir enflasyon bekliyoruz. Bu oran, 1998'den bu yana gelen 24 yıllık serilerin en yüksek oranı olacak.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, internet sitesinde 2022 gelişmeleri ve 2023 tahminlerine ilişkin metin yayınladı. 2023 yılında toplam iç borçlanma 918,3 milyar TL (49 milyar ABD Doları) olarak görülüyor. Ocak-Ekim döneminde nakit iç borçlanmanın ortalama vadesi 68,6 aya yükseltilmiştir. 2021 yılında bu süre 53,5 aydı. Ocak-Ekim döneminde sabit getirili Türk lirası iç borçlanmanın ortalama maliyeti %17,6 oldu ve 2022'nin başındaki %24,6'dan düştü.
https://terayatirim.com/arastirma/eurobond-bulteni/021120221137
Enver Erkan
Araştırma - Başekonomist
Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.terayatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
İsviçre'de yurt içi vadeli mevduat 28 Ekim'le sona eren hafta 541.72 milyar CHF'den 539.61 milyar CHF'ye geriledi.
Aynı dönemde toplam vadeli mevduat ise 597.64 milyar CHF'den 581.65 milyar CHF'ye indi.
KOD :TL002
VERI TIPI :REPO IHALE SONUC DUYURUSU
YAYIMLAYAN:TCMB PIYASALAR GENEL MUDURLUGU - TURK LIRASI PIYASALARI MUDURLUGU
ZAMAN ETIKETI:2022-10-31T12:00:00+03:00
IHALE NO 5,909
ISLEM TURU REPO
VADE 2022-11-07
TOPLAM TEKLIF TUTARI 91,985,000,000
KABUL EDILEN TUTAR 29,999,999,980
MINIMUM BASIT FAIZ 10.5
ORTALAMA BASIT FAIZ 10.5
MAKSIMUM BASIT FAIZ 10.5
MINIMUM BILESIK FAIZ 11.06
ORTALAMA BILESIK FAIZ 11.06
MAKSIMUM BILESIK FAIZ 11.06
KISMI
ACIKLAMA
Suudi Ulusal Bankası Başkanı, Credit Suisse için yaptıkları yatırım konusunda iyimser olduklarını ancak şu an için bankaya daha fazla özkaynak eklenmesinin gündemlerinde olmadığını belirtti.
Credit Suisse Group AG'nin Suudi destekçisi, zor durumdaki İsviçreli bankaya yaptığı yatırım konusunda iyimserliğini korusa da, şimdilik bankaya daha fazla para pompalamaya sıcak bakmıyor.
Suudi Ulusal Bankası Başkanı Ammar Al Khudairy Bloomberg TV'ye verdiği röportajda, bankanın Credit Suisse'in yeni yönetimini ve toparlanma planını uygulama konusundaki kararlılığını sevdiğini ancak şu an için yeni bir ek öz kaynak eklenmesinin söz konusu olmadığını kaydetti.
Al Khudairy konuyla ilgili, “Geri dönüş planını yerine getirirlerse, bankanın diğer etkenlerden bağımsız olarak çok ilginç bazı kazanımlar sağlayacağı konusunda iyimseriz. Yüzde 9,9 ile bulunduğumuz yeri seviyoruz. Bu aşamada Credit Suisse ile ilişkimiz açısından taktiksel hissedarlıktan farklı bir kategoriye geçmekle ilgilenmiyoruz.” açıklamasını yaptı.
Suudi Ulusal Bankası, milyarlarca dolarlık kapsamlı bir revizyonun parçası olarak yüzde 9,9 hissesi ile Credit Suisse'in en büyük hissedarlarından biri olmaya hazırlanıyor. Suudi Varlık Fonu’nun yüzde 37’sine sahip olduğu bankanın yapacağı 1,5 milyar dolarlık anlaşma Suudi banka için ilk büyük uluslararası satın alma anlamına geliyor.
bloomberght.com internet sitesinde yayınlanan sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.bloomberght.com/suudilerden-credit-suisse-e-ek-yatirim-aciklamasi-2318176
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Austriacard Türkiye, Sipay Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile ön ödemeli akıllı kart tedariki alanında iş birliğine gitti. Austriacard, Sipay'e uçtan uca hizmet ile birlikte kart tedariki, kartların kişileştirilmesi, kart kitleme ve kuryeye teslimi ile uç kullanıcıya ulaştırılması konularında hizmet verecek.
Austriacard Türkiye CEO'su Burak Bilge, Sipay ile iş birliği anlaşmasına ilişkin olarak, "ACT olarak, akıllı kart teknolojileri, dijital çözümler ve saha operasyon hizmetleri konusundaki deneyimlerimizi, teknolojinin sürekli değişen ve gelişen dünyasında her zaman üst düzey kullanıcı deneyimi sunmayı hedefleyen 'Sipay' ile bir araya getirmekten dolayı mutluyuz." dedi.
Burak Bilge, EMV kart teknolojisi kapsamında gerçekleştirilen 'ön ödemeli kart' projeleri ile ilk adımını attıkları iş birliklerini, farklı ürün ve hizmetler ile birlikte artırarak devam ettirmeyi hedeflediklerini vurguladı.
Sipay CEO’su Semih Muşabak ise, Sipay’in teknolojik altyapısını son kullanıcının günlük yaşantısıyla buluşturan, akıllı kart teknolojisi ile yenilikçi, sürdürülebilir ve çevreye duyarlı çözümler üreten Austriacard'ın kendileri için çok değerli bir çözüm ortağı olduğuna dikkat çekerek, "Bağımsız ve esnek yapısı, birebir hizmete gösterdiği özen ile birleşince hem sektörde fark yaratmayı sağlıyor hem de yapılan işin globalde değer kazanmasına öncülük ediyor." diye konuştu.
- Sipay Hakkında:
Günümüzün hızla değişen ve sürekli gelişen dijital dünyasına yenilikçi ve dinamik bir bakış açısıyla hizmet vermeye odaklanan Sipay Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş., global alanda deneyimli yönetim kadrosu, uzman Ar-Ge gücü ve her zaman çözüm odaklı ekibiyle; dijital cüzdan altyapısı, kartlı ve kartsız işlemler, havale, mobil işlemler ve diğer tüm alternatif ödeme yöntemlerini tek çatı altında toplayan bir finansal teknoloji kuruluşudur. Kullanıcıya ihtiyaçları doğrultusunda rahat ve keyifli bir deneyim yaratmayı hedefleyen Sipay hem son kullanıcılara hem üye iş yerlerine kullanımı kolay ve güvenilir,hızlı çözümler sunmaktadır.
- AustriaCard Türkiye Hakkında:
AustriaCard Türkiye, merkezi Viyana’da bulunan ve 123 yıllık geçmişi olan AustriaCard AG’nin İstanbul’da kurulu ve 1996 yılından beri bankalar, e-para kuruluşları, belediyeler, kamu kurumları, oteller, hava yolu şirketleri, akaryakıt zincirleri gibi birçok farklı sektörden kuruluşa, yüksek güvenlikli akıllı kart hizmetleri ve çözümleri sunan iştiraklerinden biridir. Visa, Mastercard, American Express, Discover, Troy gibi ödeme kuruluşlarınca sertifikalandırılmış, Türkiye’nin öncü kart kişiselleştirme operasyon merkezi ile bilgi güvenliği faaliyetlerini yürüten AustriaCard son yıllarda Türkiye’de yaptığı maddi ve teknolojik yatırımlar ile ülkemizdeki pazar payını büyütürken, holdingin dijital dönüşüme dair yeni vizyonu doğrultusunda dijital güvenliğe yönelik yeni ürün ve hizmetleri de sunan finansal teknoloji şirketi olma yönünde emin adımlar ile ilerlemektedir.
Ons altın fiyatı, bu hafta yapılacak olan FOMC toplantısında Fed'in beklenenden daha şahin veya daha güvercin olup olmadığına bağlı olarak, Fed kararının etrafında ve ABD Doları'ndaki eğilimle dalgalı bir seyir izleyecek gibi görünüyor. Yıl boyunca yükselen faiz oranları, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, artan enerji maliyetleri, son 40 yılın en yüksek seviyesinde seyreden enflasyonla birlikte hisse senedi ve tahvillerden likidite çekilmesi finansal piyasaların çalkantı bir süreç geçirmesine neden oluyor. Bu belirsizlik içinde Fed’in faiz artışında frene basılacağına yönelik bir mesaj vermesi dolar endeksinde değer kaybı yaşanmasına ve kıymetli maden fiyatlarında artış yaşanmasına neden olabilir. Tam tersi bir senaryo da faiz artışlarına mevcut hızda devam mesajı verilmesi ise doların kuvvetlenmesi, borsaların değer kaybını sürdürmesi ve kıymetli madenler fiyatlarında düşüş olarak finansal piyasalarına yansıyabilir.
Teknik olarak düşüş kanalı içinde bulunan ons altın için, 1615 dolara seviyesi oldukça önemli bir destek. Şahin bir Fed ile bu bölgenin aşağısına geçilmesi halinde onsa altında 1550 dolar bölgesine doğru değer kaybının devam ettiğini görebiliriz. Trendin yön değiştirmesi için 1700 dolar bölgesinden geçen düşüş eğiliminin üzerine geçilmesi gerekiyor. Günlük bazda MACD ile fiyat arasında yaşanan uyumsuzluk yükseliş yaşanabileceğinin sinyalini verse de, Fed’in kararını görmek gerekecek. Aynı zaman bu hafta Cuma günü ABD’de açıklanacak olan tarım dışı istihdam verisini de izlemek yararlı olacaktır. Ons altın için aşağı alanda 1638 / 1622 / 1615 seviyeleri destek olarak izlenebilir. Yükselişlerde ise 1654 / 1668 / 1680 seviyeleri olası dirençler olarak izlenebilir.
Trive Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.trive.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Dünya internet sitesinde yayınlanan habere göre; Trendyol’u ‘decacorn’ yapan yatırımcılardan Princeville Capital’in Yönetici Ortağı Emmanuel DeSousa, e-ticarete ilişkin yeni düzenlemedeki bazı unsurların, Türkiye’ye yapılacak e-ticaret ve teknoloji yatırımlarını ve sermaye girişini zorlaştıracağını söyledi. DeSousa, “Yeni düzenleme adil rekabet ve herkes için eşit kuralları sağlamanın ötesinde ‘kazanan ve kaybedenleri’ belirleyecek” dedi.
Türkiye’deki ilk yatırımını geçtiğimiz yıl e-ticaret platformu Trendyol’a yapan Almanya merkezli girişim sermayesi fonu Princeville Capital 13 ülkeden yatırımcılarıyla İstanbul’da bir araya geldi. Emmanuel DeSousa 1 Ocak 2023’te yürürlüğe girmesi beklenen yeni E-Ticaret Kanunu’nu DÜNYA’nın haftalık İngilizce yayını TR MONITOR’e değerlendirdi. Yeni düzenlemenin adil rekabet ve herkes için eşit kuralları sağlamanın ötesinde ‘ kazanan ve kaybedenleri’ belirleyeceğini belirten DeSousa “Düzenleme bazı şirketlerin büyüklüğü nedeniyle, keyfi bir şekilde vergilendirildiği izlenimi veriyor. Pazaryerlerinin düzenlenmesi ve ödeme sistemleri gibi alanlardaki kısıtlamalarla ülkedeki inovasyon yeteneği sınırlandırılıyor” dedi.
Bu tür bir düzenlemeyi diğer ülkelerde görmediklerini belirten DeSousa, “Bunun bir an önce ele alınmasını ümit ediyoruz. Aksi takdirde hem satıcılar hem de tüketiciler zarar görecek. Türkiye’de yatırım yapmak ve e-ticaret ile teknolojide yatırımları devam ettirmek de zorlaşacaktır” diye konuştu.
‘Yatırım uygun koşulları bekliyor’
Emmanuel DeSousa, yeni mevzuat ortamında; inovasyonun azalabileceğini ve teknoloji şirketlerinin eskisi kadar güçlü bir büyüme sergileyemeyebileceğini ifade etti. DeSousa, bu durumun daha az seçenek ve daha yüksek fiyatlara neden olarak tüketiciyi de olumsuz yönde etkileyebileceğini sözlerine ekledi. Şeffaflığın sağlandığı, istişare olmadan hızlı değişimlerin yapılmadığı ve öngörülebilirliğin sağlandığı bir düzenlemenin hem sağlıklı bir yatırım ortamı hem de şirketlerin sağlıklı bir şekilde çalışması açısından çok önemli olduğunu vurgulayan DeSousa, “Bu koşullar sağlandığında biz de yüz milyonlarca dolarlık yatırım yapabiliriz. Bizden sonra başkaları da yatırım yapacaktır. Çünkü Türkiye’de muazzam bir inovasyon, yetenek ve girişimcilik potansiyeli var” dedi.
Doğru mevzuatla herkes kazanır
DeSousa’ya göre, e-ticarete ilişkin herhangi bir düzenleme; rekabet ortamı ve rekabete ilişkin adil kuralların tesis edilmesi ve bunların tüm satıcılar için geçerli olmasına odaklanmalı. “Ayrıca, birinci taraf işletmelerin satıcılar üzerinden elde ettiği bir avantajın da olmaması gerekli” diyen DeSouza, yerli ve yabancı yatırımcılara da eşit bir şekilde davranılması gerektiğini vurguladı. Doğru bir düzenlemenin bulunduğu ortamda şirketler, yatırımcılar ve tüketicilerin kazanacağını belirten Princeville Capital yöneticisi “Böylelikle yatırımcılar ülkeye yatırım yaparak Türk şirketlerinin büyümesini destekleyecektir. Eğer ülkede yatırımları varsa; bir kar elde edip, bu karı daha sonra geri dönüştürerek tekrar yatırım olarak geri getireceklerdir. Yatırımcı böyle bir ortam görmek ister” diye konuştu.
1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenen yeni E-Ticaret Kanunu’na göre, e-ticaret pazar yerlerinde gerçekleşen ticaret hacmi üzerinden bir lisans ücreti alınacak. Yasa kapsamında-ticaret şirketlerinin pazarlama bütçelerine limit getirilirken, bu alandaki bütçelerin artık özgürce belirlenmesinin de önüne geçilecek. Kanuna göre, pazar yerlerinin, platformları üzerinde satış yapan firmalarla rekabet etmesini engellemek amacıyla, kendi markalı ürünlerini platformlarında satmaları da yasaklanacak.
https://www.dunya.com/sirketler/princeville-capital-yonetici-ortagi-desousa-turkiyeye-yuz-milyonlarca-dolarlik-yatirim-yapabiliriz-haberi-673190
"Avrupa Merkez Bankası (AMB) üst üste iki toplantıda 75'er baz puanlık faiz artışı kararı alırken, bankanın şahin yöneticilerinden Klaas Knot'a göre bir sonraki toplantıda da 75 baz puanlık artış masada. Klaas Knot bir açıklamasında, AMB'nin bir sonraki hamlesinin 50 ile 75 baz puan arasında bir artış olabileceğini söyledi. Öte yandan AMB Başkanı Christine Lagarde da enflasyonla mücadeleye vurgu yapmaya devam ediyor. Lagarde katıldığı bir canlı yayında, enflasyonla mücadelenin kendilerinin sorumluluğu, görevi ve düsturu olduğunu belirtti. Lagarde, bu nedenle faizi yükselttiklerini belirtirken, bankanın orta vadeli enflasyon hedefinin de yüzde 2 olduğunu hatırlattı. Bugün, Avrupa tarafından gelecek olan enflasyon verileri birincil veri olarak takip edilebilir.
ABD'de kişisel tüketim harcamaları, Eylül'de yüzde 0,6 ile piyasa beklentilerinin üzerinde artış kaydederken, kişisel gelirler ise bir önceki aya kıyasla yüzde 0,4 arttı. Gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki aylık değişim, piyasa beklentileriyle paralel seyir izlerken, yıllık bazda beklentilerin altında seyretti. Öte yandan, küresel piyasalar Fed'in faiz kararına odaklanırken, kurumlardan sıkılaşma patikasına yönelik analiz ve tahminler gelmeye devam ediyor. Goldman Sachs, Fed'in politika faizini Mart ayında yüzde 4,75-5 aralığına çıkaracağını öngördü. Ekonomistler son analizle birlikte daha önce yapmış oldukları zirve tahminini 25 baz puan yukarı çekmiş oldu."
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.