Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk zeytinyağı sektörü, 2024-25 ihracat sezonunda son çeyreğe girerken, 9 aylık dönemde 44 bin 97 tonluk ihracat yaptı.
Altın sıvının en çok ihraç edildiği ülke, 19 bin 41 tonla Amerika Birleşik Devletleri oldu. Türkiye’nin ihraç ettiği her 100 ton zeytinyağının 43 tonu ABD’ye gitti. Türkiye, ABD’ye 2023/24 sezonunun 9 aylık döneminde 12 bin 344 ton zeytinyağı ihraç etmişti. Türkiye’nin ABD’ye zeytinyağı ihracatı miktar bazında yüzde 54 arttı.
Türk zeytincilik sektörü, 2025 yılı mart ayında Amerika Birleşik Devletleri’ne yönelik düzenlediği “Sektörel Ticaret Heyeti’nin meyvelerini topluyor. ABD’ye zeytinyağı yanında, sofralık zeytin ve prina yağı ihracatında da önemli artışlar oldu.
Türk zeytincilik sektörü, 1 Ekim 2023 - 31 Temmuz 2024 tarihleri arasında ABD’ye 20 bin 270 tonluk zeytinyağı, sofralık zeytin ve prina yağı ihraç etmişken, 2024-25 sezonunun aynı döneminde yüzde 56’lık artışla 31 bin 565 tonluk ihracata imza attı.
2024/25 sezonunda ihracattan 480 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandıran Türk zeytincilik sektörünün, Amerika Birleşik Devletleri’ne ihracatı 118 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. ABD, Türk zeytincilik sektörünün en çok ihracat yaptığı ülke olurken, her 100 dolarlık ihracat gelirinin 25 doları ABD’den elde edildi.
Uygun: “Hedefimiz ABD pazarında yüzde 10’a ulaşmak”
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Uygun, ABD’ye yapılan 118 milyon dolarlık ihracatın büyük bölümünü, 86 milyon 218 bin dolarla zeytinyağı ihracatının oluşturduğunu belirtti. Uygun, “Prina yağı ihracatı yüzde 21 artarak 17 milyon 214 bin dolara, siyah zeytin ihracatı yüzde 16 artarak 10 milyon dolara, yeşil zeytin ihracatı ise yüzde 20 artarak 4,2 milyon dolara ulaştı” dedi.
Türk zeytincilik sektörünün ihracatında ABD’nin 2023/24 sezonunda yüzde 19’luk pay aldığına işaret eden Uygun, 2024/25 sezonunda her 100 dolarlık ihracatlarının 25 dolarını Amerika Birleşik Devletleri’ne gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
Amerika Birleşik Devletleri yıllık 370 bin ton zeytinyağı ve 185 bin ton sofralık zeytin tüketimiyle Avrupa Birliği ülkelerinden sonra en büyük tüketici konumunda olduğuna vurgu yapan Uygun, “ABD pazarında konumumuzu güçlendirmek için çaba gösteriyoruz. Mart ayında 12 firmamızın katılımıyla düzenlediğimiz sektörel ticaret heyetinde ABD’nin farklı eyaletlerinden gelen 45 firma ve 63 sektör temsilcisiyle 160’ın üzerinde iş görüşmesi gerçekleştirmiştik. Zeytinyağında dünya genelinde fiyatların dip yaptığı bir dönemde düzenlediğimiz sektörel ticaret heyetinin katkısıyla ABD’ye ihracatta önemli artışlar yakaladık. Bu güzel gelişme artış sektöre can suyu oldu. ABD pazarında hedefimiz yüzde 10 pazar payına ulaşmak” şeklinde konuştu.
Hem Boj’a hem Fed’e
ABD Hazine Bakanlığı, Haziran ayında Kongre'ye sunduğu döviz kuru raporunda, BOJ'un
para politikasını sıkılaştırmaya devam etmesi gerektiğini, bunun "yen'in zayıflığının
normalleşmesini" destekleyeceğini belirtmişti. Pazartesi günü de Bessent, Nikkei
gazetesine verdiği röportajda, BOJ'un "ekonomik temeller, enflasyon ve büyümeye"
odaklanması halinde para biriminin "kendi kendine yoluna gireceğini" söylemişti.
ABD Hazine Bakanı Bessent, dün de Bloomberg Televizyonuna yaptığı açıklamada,
Japonya'nın para politikasına ilişkin yorumunda, Japonya Merkez Bankası'nın enflasyon
riskiyle başa çıkmada geride kalması nedeniyle faiz oranlarını artırmasının muhtemel
olduğunu, ABD Hazine tahvili getirilerinin yurt dışı gelişmelerden etkilendiğini, 30 yıllık
getirilerin Japonya ve Almanya'daki uzun vadeli tahvil getirilerinin yükselmesiyle yukarı
çekildiğini söyledi. Bu açıklamalar, merkez bankasının faiz oranlarını artırmada çok yavaş
davrandığı ve çok yüksek enflasyonu önlemede geç kalabileceği görüşünü defalarca bir
kenara iten BOJ Başkanı Kazuo Ueda'nın açıklamalarıyla çelişiyor. Bessent’in açıklamasının
zamanlaması da manidar. Tam da, artan gıda ve hammadde maliyetleri nedeniyle
Japonya'nın çekirdek enflasyonunun üç yıldan uzun bir süredir merkez bankasının %2
hedefinin üzerinde kalması ve bazı BOJ politika yapıcılarının ikinci tur fiyat etkileri
konusunda endişelenmesine yol açmasının ardından geldi.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Piyasa FED faiz indirimini fiyatlamanın odağına aldı ve faiz indirim beklentilerini yukarı yönde revize ederek ilerliyor. Uygun koşullar yaratan makro verileri Trump yönetiminin indirim yanlısı açıklamaları ile harmanlıyor.
ABD Hazine Bakanı Bessent, FED’in politika çerçevesinin çok sıkı olduğunu, 150-175 baz puanlık biz dizi indirim yapılması gerektiğini ifade etti. İndirim döngüsünün ise eylülde 50 baz puanlık indirimle başlaması gerektiği yorumunu yaptı.
Chicago FED Başkanı Austan Goolsbee, karışık ekonomik verileri yorumlamaya ve buna göre faiz oranlarını en iyi şekilde nasıl ayarlamaya çalıştıklarını, faiz kararının ‘canlı’ olacağını ifade ediyor.
Piyasa yılın sona kadar FED’in toplam 65 baz puan indirim yapması bekleniyor. İlk indirimin eylül ayında yapılması artık tartışma konusu olmaktan çıktı, yeni konu indirimin 25 baz puan mı, 50 baz puan mı olacağı. Son beklenti 26 baz puanı işaret ediyor.
Son ABD istihdam verisi faiz indirim beklentisini desteklemiş, TÜFE ise indirim için koşulları uygun tutmuştu. Piyasa verilerin ardından indirime daha fazla kanaat getirmiş ve bunu fiyatlamasına yansıtmıştı. Varlık sınıfları farklı reaksiyon verirken hisse senetleri en iyimser tarafta yer aldı. Ayrışma hisse endekslerinde sektör bazında da görülüyor, teknoloji yavaş kalırken, sanayide alımlar dikkat çekti.
Piyasa FED iyimserliğini yaşıyor ancak 17 Eylüldeki toplantı öncesinde bir TÜFE, bir PCE, bir aylık istihdam verisi daha açıklanacak. Enflasyon tarife etkilerini tam olarak yansıtmadı, gelecek ayların verileri etkiyi yansıtabilir. Dışarıdan ABD’ye gelen ürünlere vergi konuldu. Soru şu, konulan vergiyi kim üstlenecek, üretici mi, tüketici mi? Paylaşım olacaksa nasıl bir dağılım olacak. Eğer vergi öncesi ABD’ye 100 dolara giriş yapan bir ürün %25 vergi sonrası yine 100 dolara giriş yapıyorsa üretici vergiyi tamamen üstlendi, ABD tüketicisi fiyat artışı ile karşılaşmayacak diyebiliriz. Üretici kendi karından ABD Hazinesine 25 dolar ödemeye razı ise Trump’ın istediği senaryo (MAGA) da tam olarak çalışacak. Ancak üreticiler 25 dolarlık vergiyi ödemek istemezlerse ve-veya kar marjları bu kadar değilse o vakit malın satış fiyatı artacak ve ABD tüketicisi fiyat artışı ile karşı karşıya kalacak. FED Trump ayrışması ise bu noktada başlıyor. FED sonuçları görmek istiyor, Trump enflasyonist etki olmayacak diyor.
Rusya savaşının sona ermesi için Trump yarın Putin’le yapacağı görüşme öncesi AB liderleri ile görüştü. Görüşmede ateşkese dair ortak nokta yakalanamadı. Kaldı ki Trump barış umudunun az olduğunu ifade etmişti. Elinde tuttuğu ikincil tarife sopasının Putin’i iknada ne kadar etkili olacağını yarın göreceğiz.
ABD yönetimi zayıf dolardan yana. ABD Hazine Bakanı Bessent’in Japon merkez bankası BOJ’un faiz artırması gerektiği sözü BOJ’u ne kadar etkiler bilemeyiz ama doların değerinin düşmesi sağladı. Dolar Endeksi 98 seviyesinin altına indi.
Piyasanın faiz indirim konusunda iyimserliğini biraz fazla arttırdığını düşünüyoruz. İyimserlik, FED kararı öncesi açıklanacak veriler olumsuz sürpriz yapmaz ise sürebilir. Zayıf istihdam, yükselen enflasyon senaryosu en zorlu yapıyı oluşturur. Tariflerin etkilerini görmek için bugün açıklanacak ABD ÜFE verileri dikkate değer.
Bu sabah global borsalarda risk iştahı nötr. ABD vadeli piyasaları yatay. Çin yüzde 0,1, Hong Kong yüzde 0,2 civarında satıcılı. Japonya yüzde 1,4 civarında satıcılı. ABD 10 yıllık tahvil faizi %4,24, Dolar Endeksi 97,7, ons altın 3.360 Usd civarında işlem görüyor.
İç tarafta, bugün TCMB yılın 3. Enflasyon Raporu’nu açıklanacak (saat 10:30). Tahminlerde revize yapılıp yapılmayacağı önemli.
Usd/TL:
Piyasa Eylül’de FED faiz indirimine kesin gözüyle bakmaya başladı. Artık konuşulan indirimin 25 baz puan mı yoksa daha fazla mı olacağı. Son beklenti 26 baz puan indirimi işaret ediyor.
Son istihdam verisi zayıflama, son enflasyon verisi sorun yok sinyali verince piyasa indirime yakın durmaya başladı.
ABD para biriminin gücünü gösteren Dolar Endeksi sadece sınırlı bir gevşeme kaydetti.
Piyasa yılın sona kadar indirim beklentisini artırıyor. Son tahmin 65 baz puan seviyesine yükseldi.
Dolar için Trump ana belirleyici olmaya devam ediyor. Dolar Endeksi’nde 97 seviyesi kısa vadeli destek noktası 101 seviyesi direnç noktası olarak takip edilebilir.
İç tarafta, bugün kritik gün. TCMB’nin 3. Enflasyon Raporu kamuoyuyla paylaşılacak. Saat 10:30’da Başkan Karahan sunumuna başlayacak. Yıl sonu hedeflerinde revize olup olmadığına odak noktası olacak.
TL’nin cazibesini korumayı sürdürmesini bekliyoruz.
Kurda ılımlı yukarı eğilimi koruyor. Bu sabah 40,78 civarında işlem görüyor. Aşağıda 40,50 ve 40,00; yukarıda 40,86 ve 41,00 öne çıkan teknik seviyeler.
Tahvil/Bono:
Bugün TCMB Başkanı Karahan 3. Enflasyon Raporu’nu sunacak (saat 10:30). Yıl sonu tahminlerine ilişkin revize yapılıp yapılmadığı dikkatle takip edilecek. Olası revizenin ne yönde yapılacağı piyasanın iştahını etkileyecek.
Yılın sonunda enflasyonun yüzde 30 veya biraz altında, politika faizinin yüzde 35 civarında olacağı öngörüsü ile tahvil faizlerinin yılın devamında aşağı meylini korumasını bekliyoruz. Riskli varlıklar doğaları gereği düzeltme hareketleri yaparak ilerlerler. Bu sebeple ara ara fiyatları düşse de birkaç aylık sabır iyi bir getiriye dönüşebilir. Risk ise mart ayındaki gibi belirgin ters dalganın oluşması olarak tanımlanabilir.
Dün 2 yıllık ve 10 yıllık TL gösterge tahviller günü sırasıyla %40,32 ve %31,46 seviyesinde tamamladı.
Hisse Senedi (Yapı Kredi Yatırım):
Seans içi ilk önemli destek noktası olarak 10,900 seviyesini izliyoruz...
Çarşamba gününü -% 0.04 oranında hafif bir değer kaybıyla 10,949 puandan tamamlayan BIST 100 Endeksi'nde, kısa vadeli yükseliş trendi içerisindeki güçlü seyrin 11,252 zirve bölgesine ataklarında kar satışıyla karşılaştığını gözlemliyoruz. Gün içerisinde oluşacak seans içi geri çekilmelerde 10,900 seviyesini ilk önemli destek noktası olarak izlemeyi sürdürüyoruz. İlk etapta 10,900 üzerinde dengelenmeye çalışacak olan piyasada, bu seviye altındaki hareketlerin ise kısa vadeli ana destek noktası olarak izlediğimiz 10,750 seviyesine yönelik baskı oluşturabileceğinin göz önünde bulundurulmasını öneriyoruz. Şu aşamada yükseliş potansiyelini koruyan piyasada, 10,900 altındaki olası hareketleri ilk zayıflama sinyali olarak değerlendireceğiz. Bir alt noktada 10,750 desteğinin ise kısa vadeli yükseliş hareketinde stop loss noktası olarak almaya devam ediyoruz.
Eur/Usd:
Piyasanın FED faiz indirimine yönelik beklentisi fiyatlamayı belirliyor. Son istihdam verisinin ardından gelen TÜFE verisi indirim beklentileri için uygun koşul yaratmıştı.
Yılın sonuna kadar toplam indirimin kaç baz puan olacağına dair beklenti 65 puan seviyesine erişti. İndirim sayısı 2’nin üzerinde. İlk indirimin eylül ayında olacağına ise kesin gözüyle bakılıyor. Tartışılan konu, indirimin 25 baz puan mı yoksa 50 baz puan mı olacağı.
17 Eylül’deki karar öncesi bir TÜFE, bir PCE, bir aylık istihdam verileri alınacak. Bu veriler indirimle ilgili son ayarlamanın yapılmasına imkan verecek. FED Goolsbee’nin söylediği gibi karar canlı olacak.
Bugün sırada ABD ÜFE verisi yer alıyor. Manşetin yüzde 2,3’den 2,5’e, çekirdeğin 2,6’dan 3,0’e yükselmesi bekleniyor. Tarifelerin ilk etkileri maliyetlere ne kadar yansıdı sorusunun cevabı alınacak.
Trump-Putin görüşmesi öncesinde bir araya gelen Trump ve Avrupa liderleri ortak noktaya erişemediler. Trump yarın Putin’le bir araya gelecek. Savaşın bitirilmesi için müzakere yapılacak. Anlaşma çıkmaz ise ikincil vergiler devreye alınacak.
Dolar Endeksi 98,0 seviyesinin altına sarktı. Dolar Endeksi uzunca bir süre düşüş döngüsünün sonunda başladığı tepki çabasından geri çekilmeyi sürdürüyor. Endekste (DXY) destek noktası 97 seviyesi olarak öne çıkarken, direnç olarak 101 seviyesi takip edilebilir.
Bu sabah 1,17 seviyesindeki paritede 1,171 ve 1,178 seviyeleri gün içi direnç; 1,157 ve 1,165 seviyeleri gün içi destek seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün parite yatay-sınırlı pozitif seyir izleyebilir. Saat 15:30 sonrası ABD ÜFE verisinin sonucuna göre hareket artabilir.
Altın:
Dün AB liderleri Trump ile görüştü. Görüşmede ateşkese yönelik orta nokta yakalanamadı. Trump yarın Putin ile bir araya gelecek. Elbette liderlerin görüşmesi teknik heyetin görüşmeleri üzerine inşa ediliyordur. ABD-Rusya heyetleri orta nokta yakalayabilirlerse liderler görüşme olumlu sözlerle noktayı koyabilirler. ABD’nin ikincil tarifeyi sopa olarak göstermeleri Rusları iknaya yetecek mi göreceğiz.
Ekonomik alanda piyasa FED faiz indirimlerine odaklanmış durumda. Beklentiler yılın sonuna kadar 65 baz puan indirim olacağı ve ilk indirimin eylülde yapılacağı yönünde. Eylüle ilişkin tartışma ise 25 mi yoksa 50 baz puan mı indirim olacağı üzerinde yapılıyor.
Altın yukarıda haber akışına fazla reaksiyon vermese de yukarı yönde hafif hareket ediyor. Bugün ABD ÜFE verisi açıklanacak. Sonuçlar beklentilerden farklı olursa hareket yaratabilir.
Bir süredir altın fiyatları 3.300-3.450 Usd bant hareketine devam ediyor. Son haber akışıyla birlikte 3.350 Usd seviyesi üzerine yerleşme çabası içinde.
Bu sabah 3.360 Usd seviyesindeki ons altında 3.400 ve 3.450 Usd seviyeleri gün içi direnç, 3.330 ve 3.290 Usd seviyeleri gün içi destek seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün parite yatay-sınırlı pozitif seyir izleyebilir. Saat 15:30 sonrası ABD ÜFE verisinin sonucuna göre hareket artabilir.
Eurobond:
Dışarıda, FED’in faiz indirimi fiyatlamada ana konu oluyor ve yatırımcılar daha fazla indirim yapılacağı yönünde beklentilerini revize ediyorlar. Son durumda yıl sonuna kadar 65 baz puan indirim beklentisi oluştu. Tahvil faizleri aşağı hareket ediyor. Hareket sınırlı düşüş şeklinde oluyor.
İç tarafta, Merkez Bankası 3. Enflasyon Raporu’nu bugün saat 10:30’da açıklayacak. Olası revizeler hareket yaratabilir. Metriklerdeki olumlu yönde revize olması yerel varlıklara talebi artırabilir. Son günlerin olumlu haber zincirine eurobond piyasasının sınırlı reaksiyon verdiğini belirtelim.
Türkiye 5 yıllık CDS 270 ile dünü tamamladı. Eurobondlar hafif negatif seyir izledi. Birim fiyatlar, kısalarda -1 ile 0 cent; orta vadelilerde -15 ile -6 cent; uzunlarda -1 ile 0 cent değişim oldu. Faizler ise sırasıyla yüzde 4,54, 6,55 ve 7,85 oldu.
Çağlar Kimençe
[email protected]
İhsan Tunalı
[email protected]
Yapı Kredi Bankası A.Ş.
www.yapikredi.com.tr
***
Çekince
Bu rapor, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Varlık Yönetimi Satış Bölümü tarafından, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Satış Ekibi ile Yapı Kredi Bankası A.Ş. müşterileri için hazırlanmıştır. Bu rapor tarafsız ve dürüst bir bakış açısıyla düzenlenmiş olup, alıcısının menfaatlerine ve/veya ihtiyaçlarına uygunluğu gözetilmeksizin ve karşılığında maddi menfaat elde etme beklentisi bulunmaksızın hazırlanmış bir derlemedir. Bu raporda yer alan bilgi ve veriler, Bankamız tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenmiş olup; bu kaynakların doğrulukları ayrıca araştırılmamıştır. Bu rapor içerisindeki veriler değişkenlik gösterebilir. / Bu rapor yatırımcıların genel olarak bilgi edinmeleri amacıyla hazırlanmış olup, yatırımcıların bu rapordan etkilenmeyerek kararlarını vermeleri beklenmekte olup; işbu raporla Bankamız tarafından herhangi bir garanti verilmemektedir. Bu raporun ticari amaçlı kullanımı sonucu oluşabilecek zararlardan dolayı Bankamız hiçbir sorumluluk üstlenmemektedir. Bu rapor hiç bir şekilde menkul değerlerin satın alınması veya satılması için bir teklifi ile aracılık teklifini içermemektedir. / Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır ve tavsiyeler genel niteliktedir. Görüşler müşterilerimizin mali durumu ile risk ve getiri tercihlerine uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. / Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.'nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz, yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir
Yatırım danışmanlığı hizmeti aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.
Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır
ve tavsiyeler genel niteliktedir. Görüşler müşterilerimizin mali durumu ile risk ve getiri tercihlerine
uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi
beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası A Ş nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz,
yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.
Yurt İçi Ekonomi Gündemi
*Haftanın üçüncü işlem gününe yatay bir başlangıç yapan BIST-100 endeksinin gün içerisinde, 10.911-11.026 bölgesi aralığında geniş bir bantta dalgalandığı ve günü yüzde 0,04 değer kaybıyla 10.949 puandan tamamladığını gördük. İşlem hacmi 103,8 milyar TL olarak gerçekleşti.
*Haftanın üçüncü işlem gününde BIST-100 endeksine puan bazında THYAO, ASELS, TUPRS, KUYAS ve SASA en fazla pozitif katkı sağlarken, BIMAS, DSTKF, MGROS, PGSUS ve EFORC puan bazında en çok negatif katkı yaptığı görüldü.
*Sektör endeksleri arasında dün, en çok değer kazanan yüzde 2,79 ile inşaat olurken, en fazla değer kaybeden % 8,37 ile finansal kiralama faktoring sektörü oldu. Bankacılık endeksi % 0,27 ve Holding endeksi % 0,31 değer kazanarak günü tamamladı.
*Haftanın üçüncü işlem günü kapanış verilerine bakıldığında, Avrupa ve ABD borsaları günü yükseliş ile tamamladı. Global endekslerde yaşanan risk iştahının seyrine ve kısa vadeli teknik göstergelerin görünümüne bakıldığında, BIST-100 endeksinin yeni işlem gününe yatay bir açılış ile başlaması beklenebilir.
*Bugün, yurt içerisinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanacak olan 2025 yılı 3.Enflasyon Raporu yakından takip edilecek.
Yurt Dışı Ekonomi Gündemi
*FED faiz indirim tahminlerinde Eylül - Ekim - Aralık toplantılarında 25’er baz puan faiz indirim beklentisi oluşmuş durumda. Bu ihtimal şuan güçlü olmasa da Dolar endeksinin değer kaybetmesinin ana unsuru arasında. Asya seansında Avustralya’nın güçlü istihdam verileri AUD’yi desteklerken, Sterlin üç haftanın zirvesine çıktı
*USDJPY paritesinde, FED’in faiz indirimi beklentilerine ek, BOJ’un faiz artırma zamanlamasının yaklaşıyor olması ile USDJPY paritesi 146.45’e geriledi.
*FED Başkanı Powell, 22 Ağustos’taki Jackson Hole konuşmasında Eylül ayında 50 baz puanlık faiz indirimi beklentilerini sınırlayabilir.
*SP500 ve Nasdaq vadeli borsa endeksleri dün tekrar rekor tazeledi, Dow Jones ise zirvesine yaklaştı. Endeksler Asya seansında sakin seyrediyor.
https://ikonmenkul.com.tr/assets/upload/gunluk_bulten_14.08.2025.pdf
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bülten ektedir.
Marbaş Menkul Değerler
www.marbas.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
*Piyasalarda Eylül ayında Fed’in faiz indirimi beklentilerinin güçlenmesiyle dolar değer kaybederken, dolar çiftleri dolar aleyhine fiyatlanıyor. Güçlü istihdam verileri AUD’yi desteklerken, sterlin üç haftanın zirvesine çıktı
*Özellikle USDJPY paritesinde, faiz indirimi beklentilerine ek olarak ABD Hazine Bakanı Bessent’in Fed’e yönelik eleştirileri ve BoJ’a faiz artırma çağrısı Asya seansında dolar aleyhine satışları hızlandırırken, parite 146.33 seviyesine kadar geriledi.
*Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, Eylül ayında faiz indirimi ihtimaline açık olduğunu belirtse de, FOMC’nin adım atmadan önce birkaç ay boyunca enflasyonda olumlu veriler görmesi gerektiğini vurguladı.
*Avustralya’da Temmuz ayı işgücü verilerine göre işsizlik oranı Haziran’daki %4,3’ten %4,2’ye gerilerken, tam zamanlı istihdam son 17 ayın en güçlü aylık artışını kaydetti.
*Çin, 31 Ağustos-1 Eylül’de Tianjin’de düzenlenecek Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesine ev sahipliği yapacak; zirvede Ukrayna savaşı ve Trump’ın tarifeleri gündemde olacak.
*Goldman Sachs, Fed’in 2025 sonunda üç kez (Eylül, Ekim, Aralık) 25 baz puanlık faiz indirimi yapmasını, 2026’da ise iki ek 25 baz puan indirimle terminal faiz aralığının %3 - 3,25 olmasını bekliyor.
*Fed Başkanı Powell, 22 Ağustos’taki Jackson Hole konuşmasında Eylül ayında 50 baz puanlık faiz indirimi beklentilerini sınırlayabilir.
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bugün çıkan raporumuzda, günlük bazda yabancı oranı en çok artan hisseler; PINSU:4.15 bps, PATEK:2.47 bps, VRGYO:2.09 bps, iken, azalan hisseler ise; TCELL:-5.17 bps, IHAAS:-1.58 bps, BRKVY:-1.48 bps. olarak görüntülenmektedir.
Son günlerde yabancı oranı sürekli artan hisselerden 5 tanesi; ALGYO:10 gün, GSDHO:10 gün, MERCN:10 gün, NETAS:10 gün, OTKAR:10 gündür yabancı oranları sürekli artış gösteriyor.
Son günlerde yabancı oranı sürekli düşen hisselerden 5 tanesi; AGHOL:10 gün, AGESA:9 gün, SELEC:9 gün, GWIND:7 gün, HTTBT:7 gündür yabancı oranları sürekli düşüş gösteriyor.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2025/08/14/gunluk-yabanci-oranlari-14-08-2025/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Donald Tramp tarafından fitili ateşlenen Ticaret savaşlarının olumsuz etkileri ilk döneme göre azalmıştır. Türkiye açısından dış talep zorluklarının da azaldığı görülmektedir.
Enflasyon korkusuyla FED tarafından faiz indirimleri geciktirilmektedir. Sonuçta tüm dünyada enflasyon hala en önemli risk faktörüdür. Ancak, TCMB enflasyon riskini FED kadar ciddiye almadığı öne sürülerek faiz indirimlerini aylık otomatiğe bağlayacağı bekleniyor. Oysa Türkiye’deki enflasyonun en ayırt edici özelliği fiyatlama keyfiliğine, disiplinsizliğe ve kamusal kontrolsüzlüğe bağlı olmasıdır. Keyfiliğine, disiplinsizliğe ve kamusal kontrolsüzlüğe dayalı enflasyon türleri Merkez bankalarının para politilkalarndan etkilenme katsayısı düşüktür.
Nakitte kalma eğilimlerinin ve koruyuculuğu nispeten yüksek olan istikrarlı yatırımlara ilişkin pozisyonlardan daha riskli alanlara kaymaların olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda küresel düzeyde hisse piyasaları canlanırken, Türkiye’ye özgü nedenlerle İMKB de beklenen canlılık hala başlamamıştır.
Küresel fon yöneticilerinin ilgisi gelişen piyasalara doğru yönelirken, gelişen piyasa olmasına rağmen Türk pazarları bu yelpazenin içerisinde hala yer alamamaktadır.
T.C. Merkez Bankası tarafından Türkiye’de faiz indirimlerinin başladığı ve bunun devam edeceği düşüncesi de hisse piyasalarında beklenen canlılığı hala başlatamamıştır.
Hisse senetlerindeki, devlet borçlanma araçlarındaki, özel sektör tahvillerindeki pozisyonların tamamı halen yatay seyrediyor. Gelişen ülke piyasalarına bu kadar ilgi varken, Türkiye’ye para girişi hala zayıftır.
Eş zamanlı olarak rezervlerde, döviz ve TL mevduatlarında görülen düşüş, kayıt dışılığın, yurt dışı transferlerin ve fonlara kayışların arttığının işaretidir. Yani döviz mevduatındaki azalmanın esas nedeni bu defa TL'ye dönüş değildir. Özellikle yabancı sermaye yatırımlarının dağıttığı kar paylarında oluşanlar dövize dönüştürülerek Türkiye’de tutulmayıp, kendi memleketlerine transfer edilme eğilimi son zamanlarda artmış durumdadır. Ayrıca yerlilerin yurt dışında gayri menkul yatırım eğilimlerindeki artış da devam ederken yabancıların Türkiye’de gayri menkul satın alma eğilimleri yavaşlamıştır.
Faiz ödemeleri başta olmak üzere tüm harcamaların olağanüstü artışları, bütçe dengesini ciddi bir şekilde hasar vermekte olup bu hasarın boyutlarının daha da artacağı beklenmektedir.
Orhan Ökmen
Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.