Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Şirketlere özel modülleri ve çevre dostu akıllı kartvizit platformuyla bu odakta faaliyet gösteren yerli girişim Cool Card, 2024 sonu itibarıyla 300’den fazla şirkette 25 binden fazla kullanıcıya ulaştı. Şirket şimdi de MENA pazarına açılmayı planlıyor.

“İş ağınız, servetinizdir”

Yola "İş ağınız, servetinizdir" mottosuyla çıktıklarını belirten Cool Card Kurucusu Elif Ererdi, “Cool Card, kurumsal yönetim modülleriyle rakiplerinden ayrışıyor. Cool Card'ın sürdürülebilirliğe ve teknolojik dönüşüme katkıda bulunan dijital kartvizit çözümleri, akıllı ağ yönetimi platformuyla yeni bir boyut kazanıyor. Her profesyonel, Cool Card'ın akıllı ağ yönetimi platformunu kullanarak bağlantılarını kolaylıkla yönetebiliyor. Sahip oldukları bağlantıları müşteri ilişkileri yönetimi (CRM), insan kaynakları ve diğer pazarlama sistemlerine entegre edebiliyor. Microsoft Outlook, Zapier, Hubspot gibi profesyonel araçlarla da entegrasyon olanağı sunan Cool Card akıllı ağ yönetimi platformu, satış, pazarlama ve operasyon süreçlerini kolaylaştırırken, akıllı kartvizitlerle sürdürülebilir bir iş kültürü yaratıyor” ifadelerini kullandı.

2022’de kurulan Cool Card’ın entegrasyon modeliyle 7 binden fazla şirketin sistemine entegre olduklarını belirten Elif Ererdi, “Cool Card, Türk Hava Yolları, IC Holding, Hayat Holding, Çelebi Havacılık gibi küresel markalar tarafından kullanılıyor. Bu sayede dört kıtada, 300’den fazla şirket ve 25 bini aşkın kullanıcıya dokunan Cool Card olarak, 2024’te 57’den fazla ülkeye satış gerçekleştirdik” dedi.

KWORKS’24 Demo Day’de katılımcılarla buluştu

İTÜ Teknokent ve BTM gibi Türkiye’nin önde gelen teknoloji ve girişimcilik merkezleri tarafından desteklenen Cool Card ayrıca, Koç Üniversitesi Girişimcilik Araştırma Merkezi KWORKS’ün 2024 döneminde yürüttüğü hızlandırma programına seçilen 13 girişimden biri olarak konumlandı. Teknoloji girişimleri için özel olarak hazırlanan ve her yıl 500'ü aşkın başvuru alan hızlandırma programına seçilen sayılı girişimden biri olan Cool Card, kasımda düzenlenen KWORKS'24 Demo Day'de katılımcılarla buluştu.

İş dünyasında etkili iletişimin güçlü ağlar kurmakla mümkün olduğunu vurgulayan Elif Ererdi, “Geleneksel kartvizitler iş ağı oluşturmada yetersiz kalıyor. Ayrıca CRM gibi dijital sisteme entegre olmadıkları için, örneğin bir fuarda verilen bir kartvizitin satışa dönüşme oranı da bir hayli düşük. Cool Card olarak çözmek için yola çıktığımız problemi ve bu probleme sunduğumuz, entegrasyon odaklı akıllı iş ağı platformumuzu ve akıllı kartvizitimizi KWORKS'24 Demo Day'de seçkin bir girişimcilik topluluğuyla paylaşma fırsatı bulduk” ifadelerini kullandı.

MENA pazarına açılıyor

Sektördeki rakiplerinin Avrupa ve ABD pazarlarına odaklandığını, Cool Card’ın ise MENA’da güçlü bir potansiyel gördüğünü vurgulayan Cool Card Kurucusu Elif Ererdi, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Yakında yayınlayacağımız mobil uygulama, kullanıcıların kartvizit ve networking bilgilerini anında senkronize etmelerini sağlayarak bağlantı yönetimini daha da kolaylaştıracak. Profesyoneller, tüm iletişim bilgilerini tek noktadan yöneterek iş dünyasında rekabet avantajı elde edecek. MENA pazarına açılma hedefimiz doğrultusunda küresel ölçekte çeşitli sektörlerde işbirlikleri geliştirmeyi planlıyor, şirketlerin network yönetiminde daha verimli ve sistematik çözümler sunmayı hedefliyoruz.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin en büyük yerli bulut hizmet sağlayıcı firmalarından Bulutistan'ın, siber güvenlikte yenilikçi çözümler sunan Procenne gerçekleştirdiği iş birliği, Procenne'ın ileri düzey siber güvenlik çözümlerini daha geniş bir kitleye ulaştırmayı ve siber güvenlik ihtiyacını karşılayacak güvenli altyapılar sunmayı hedefliyor. Procenne'ın mevcut çözümleri pek çok kurum ve kuruluşta güçlü çözümler sağlarken Bulutistan iş birliği ekosisteme daha fazla güç katacak.
 
Bu yepyeni iş birliği ile Procenne ve Bulutistan, "Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalmalı" ilkesiyle hareket ederek, yerel veri güvenliğini en üst seviyeye çıkarmayı ve bu alandaki dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor. Stratejik ortaklık gerçekleştiren Bulutistan ve Procenne, uzun vadede hem yerel hem de küresel çapta daha fazla veriyi koruma altına almayı hedefliyor.
 
Gökhan Şentürk: Sektörde Sağlıklı Büyüme
Bulutistan ve Procenne iş birliğini değerlendiren Bulutistan Genel Müdürü Gökhan Gençtürk şöyle konuştu: "Bulutistan olarak, sektördeki 10 yıllık tecrübemizle bu ekosistemi güçlendirecek iş birliklerimizi sürdürüyoruz. Bu doğrultuda, sektörde sağlıklı büyüme gerçekleşirken, siber güvenlik alanında yeniliklerin yayılması ve daha geniş bir ağ oluşturulması açısından Procenne ile iş birliğimiz de kritik bir öneme sahiptir.
 
Onur Akın: Tüm Ekosistemin Gelişimine Katkı
Procenne Genel Müdürü Onur Akın iş birliğini şu sözlerle değerlendirdi: "Bu ortaklık sayesinde, öncelikle Türkiye'de, uzun vadede ise küresel çapta daha fazla kurum ve kuruluşa siber güvenlik hizmetleri sunmayı hedefliyoruz. Bulutistan ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği, sadece iki şirketin değil, tüm ekosistemin gelişimine katkı sağlayacak büyük bir adım niteliğindedir."
 
İki öncü şirketin bu ortaklığı, sektörde yeni bir vizyonun kapılarını aralayarak, siber güvenlik alanında yeni standartlar belirlemeyi hedefliyor. Procenne'in gerek fiziksel gerekse bulut HSM hizmetleriyle siber güvenlik alanındaki öncü rolü Bulutistan ile iş birliği sayesinde daha fazla güç kazanarak bu hizmetlerin daha geniş bir kapsama yayılmasını ve daha fazla kurum ve kuruluşun dijital güvenlik ihtiyacını karşılamasını sağlayacak.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

DP World, İstanbul'daki kritik bir lojistik merkezini de içeren yeni pan-Avrupa lojistik servisini duyurdu. Şirket, bu yeni servisiyle Türkiye ile Romanya arasındaki ticaret bağlantılarını güçlendirmeyi ve Türkiye’nin Avrupa ile Asya arasındaki stratejik ticaret köprüsü rolünü desteklemeyi hedefliyor.

 

Küresel lojistik şirketi DP World, İstanbul'daki kritik bir lojistik merkezini de içeren pan-Avrupa lojistik servisini devreye alıyor. Şirket yeni servisiyle; kara, deniz, hava, demir yolu ve multimodal taşımacılığı birleştirerek, Avrupa'daki gelişen müşteri ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor.

 

Yeni servisin, geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen DP World Evyap (DP World’ün Yarımca Limanı ile Evyap Grubu’nun Evyapport arasındaki stratejik ortaklık) lansmanının ardından, DP World’ün Türkiye’deki varlığından da faydalanması planlanıyor. Tedarik zinciri yönetimini daha verimli hale getirerek ve operasyonel süreçleri iyileştirerek müşterilerinin maliyetleri düşürme ve teslimat sürelerini hızlandırma taleplerine odaklanan DP World, bunu yaparken de her aşamada şeffaflık sağlamayı amaçlıyor.

 

“Bu adım Türkiye’deki işletmelerin Avrupa’da ticaret yapmasını kolaylaştırıyor”

 

Yeni servislerine ilişkin açıklamalarda bulunan DP World Doğu Avrupa İcra Başkan Yardımcısı Kris Adams, “DP World’ün İstanbul ve Köstence’deki limanları arasındaki bağlantı, halihazırda Avrupa ağımızın merkezinde yer alıyor. Bu adım, söz konusu bağlantıları daha da güçlendirerek Türkiye’deki işletmelerin Avrupa genelinde ticaret yapmasını kolaylaştırıyor ve İstanbul’un küresel ticarette dünyanın en önemli şehirlerinden biri olma statüsünü daha da pekiştiriyor.” dedi.

 

DP World bu yeni ağ kapsamında İstanbul'da bir grupaj hattı da kuruyor. Grupaj hattı, farklı müşterilere ait küçük yüklerin tek bir sevkiyatta birleştirilmesini sağlayarak tam tır yükü olmayan müşteriler için maliyetleri düşürüyor. Aynı zamanda kapasite kullanımını en üst düzeye çıkararak verimliliği artırıyor, her sevkiyatın çevresel etkisini azaltıyor ve yüklerin kara, demir yolu ve deniz taşımacılığı arasında sorunsuz bir şekilde aktarılmasını sağlayarak multimodal entegrasyonu destekliyor. Bu sayede, Türkiye’deki işletmeler daha hızlı ve maliyet etkin lojistik çözümlerine erişerek Avrupa pazarına daha kolay ulaşabiliyor ve rekabet güçlerini artırıyor.

 

DP World'ün Avrupa ağı için Operasyonel Kontrol Kulesi ise Bükreş'te kuruldu. Kulenin görevi; grupaj, ilk/son mil teslimatı, depo hizmetleri, gümrük müşavirliği ve multimodal taşımacılık gibi uçtan uca hizmeti oluşturan tüm bileşenlerin koordinasyonunu sağlamak olacak. Lokasyon olarak Bükreş'in seçilmesinde Romanya'nın stratejik coğrafi konumu ve DP World’ün ülkedeki güçlü varlığı etkili oldu. Şirket, bu bölgede aynı zamanda İstanbul'dan gelen sevkiyatlar için bir kapı işlevi gören ve Tuna Nehri'ne erişim sağlayan Köstence Limanı ile ürünlerin kara ve demir yolu üzerinden Avrupa’nın geri kalanına ulaştığı Aiud'daki multimodal terminalini de işletiyor.

 

 

DP World Hakkında

DP World, küresel ticaretin geleceğini şekillendirerek her yerde yaşamları iyileştirmeyi hedeflemektedir. Altı kıtada 100.000'den fazla çalışanla faaliyet gösteren şirketimiz, küresel altyapı ve yerel uzmanlığı birleştirerek kesintisiz tedarik zinciri çözümleri sunmaktadır. Limanlar ve Terminallerden Deniz Hizmetleri, Lojistik ve Teknolojiye kadar, ticareti daha verimli hale getirmek için yeniliği kullanmakta ve fabrikadan müşterinin kapısına kadar olan süreçte kesintileri en aza indirmektedir.

 

Avrupa’da, DP World 30 ülkede 250'den fazla lokasyonda 25.000'den fazla kişiye istihdam sağlamaktadır. Müşterilerine 10 derin deniz terminali, 14 kara terminali, 150 depo ve feedering ve kısa deniz ağlarıyla bağlı 90 lokasyona erişim sunmaktadır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Çevre dostu mobilite çözümleri ve elektrikli araç ekosistemine dair tüm ekipmanların tek çatı altında toplanacağı Go Green Türkiye Fuarı Genel Müdürü Haydar İlk, global anlamda karbon ayak izini azaltma hedefi doğrultusunda artık Türkiye'nin de önemli bir rol oynadığını dile getirdi. Yeşil ve sürdürülebilir kalkınma planında elektromobilitenin büyük önem taşıdığına dikkat çeken İlk, "Ülkemizde üretilen elektrikli araçlar, bu araçlar için gerekli olan ekipmanların tasarımı, otonom sürüş gibi ileri araç teknolojileri, şarj sistemleri konusunda birçok yerli girişimin olması bizleri yüreklendiriyor. Yerli şirketlerimiz artık elektromobiliteye yön veriyor. Fuarımızda, katılımcı markalar, nitelikli konuşmacılar ve yüksek profildeki ziyaretçilerimiz arasında oluşacak sinerji ile elektromobilitenin geleceğini bugünden konuşma ve gelecekle ilgili öngörüde bulunma fırsatı yakalayacağız." açıklamasını yaptı.

Elektromobilite alanında birçok yenilikçi çözümü hayata geçiren yerli üreticiler, Go Green Türkiye'deki yerini almaya başladı. Şarj istasyonları ekipmanlarından bataryalara, bağlantılı araç teknolojilerinden otonom sürüşe değin birçok alanda Türkiye'ye ve Dünya'ya önemli katma değerler sağlayan markalar, tüm teknolojilerini Go Green Türkiye'de sergileyecek. Elektrikli otomobillerden minibüslere, hatta uçan araçlara kadar çok geniş bir yelpaze, fuarda ziyaretçilerini bekleyecek.

Karbon ayak izinde fosil yakıtlı araçlar ikinci sırada

Enerji tüketiminin özellikle son 35 yılda sanayileşme sebebiyle her geçen yıl arttığını ve bu nedenle karbon emisyonu üretiminde enerji sektörünün birinci sırayı, ulaşım araçlarının ise yaklaşık yüzde 24 ile ikinci sırayı aldığını hatırlatan Go Green Türkiye Genel Müdürü Haydar İlk "Sıfır emisyon hedefini yakalamak üzere Avrupa'da birçok otomobil üreticisinin 2025-2035 yılları arasında net bir şekilde benzinli ve dizel motorlu araçları seri üretim bantlarından kademeli olarak indirdiğini




göreceğiz. İçten yanmalı araçların yerini alacak elektrikli araçlar önümüzdeki 5 sene içerisinde hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmeye başlayacak. Yönetmeliklerle zorunlu kılınan şarj altyapısı ve uzayan sürüş menzilleri, otonom sürüş teknolojileri sosyolojik olarak da günlük hayatımızı değiştirecek. Bu anlamda Go Green Türkiye, tüketicilerde çevreci ulaşım farkındalığını artırmayı en önemli misyonlarından biri olarak kabul ediyor. Tüm sektör bir araya gelerek Türkiye'nin mobilite alanındaki değişim planını değerlendirme fırsatı bulacak. Yerli üreticilerimiz ve Dünya çapında rüştünü ispatlayan global şirketler, fuarımıza yoğun ilgi gösteriyor." dedi.

Go Green Türkiye, 8-10 Mayıs 2025 tarihleri arasında Bursa Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Fuara katılmak isteyen tüm ziyaretçiler ve sektör temsilcisi markalar, merak ettikleri tüm detaylara gogreenturkiye.com web adresi üzerinden ve sosyal medya hesaplarından erişebiliyor.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Bilişim dünyasının her yıl çok yakından takip ettiği "Türkiye'nin İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması-Bilişim 500" için başvuruların başladığı duyuruldu. Tüm Türkiye'den bilişim şirketlerinin katıldığı araştırmada, en büyük 500 bilişim şirketi, genel ve faaliyet gösterdikleri alt kategoriler özelinde sıralanırken, bilişim sektörünün bugünü ve geleceğine dair öngörüler "Bakış Açını Değiştir" başlığında ele alınacak. Araştırmaya başvurular, 25 Nisan'a kadar devam edecek.
 
Bilişim 500 Araştırması, bu yıl da bilişim dünyasının öncülerini bir araya getirerek, sektördeki gelişmeleri paylaşma, deneyimleri aktarma ve geleceğe ilişkin öngörüleri tartışma fırsatı sunacak. Değişim ve gelişmelerden, ülke ekonomisinden direkt etkilenen bilişim sektörüne, krizleri fırsata çevirmenin yollarına gösterecek, bardağa farklı açılardan bakmanın önemine vurgu yapacak Bilişim 500, bu yaklaşımla sektöre "Bakış Açını Değiştir" diye seslenecek.
 
Türkiye bilişim sektörü için önemli bir referans kaynağı olmanın yanı sıra bilişim dünyasında fark yaratmak isteyenlere yol haritası sunacak Bilişim 500 araştırması; yerli-yabancı yatırımcılar ve iş birliği sağlamak isteyen şirketler için rehberlik görevini bu yıl da sürdürecek.
 
Başvurular Bilişim 500 web sitesi üzerinden başladı
Bilişim sektörünün "Pazar Yeri" olarak kabul edilen Bilişim 500'e başvuran şirketler; Sistem Entegratörü ve İş Ortağı, Dağıtıcı, Türkiye Merkezli Üretici, Uluslararası Merkezli Üretici ya da Üreticinin Temsilcisi olmak üzere 4 ana kategori altında değerlendirecek. Bu kategorilerin donanım, yazılım, hizmet gibi alt tabloları bulunurken özel kategoriler de yine araştırmada yerini alacak.
 
Bilişim 500 Araştırması ile firmalar, kendilerinin, rakiplerinin ve pazarın gelişimini yakından takip ederek gelecekteki hedef ve planlarını daha verimli bir şekilde gerçekleştirme fırsatı da yakalayacaklar.
 
Başvuru yapan tüm firmaların Bilişim 500 kataloğunda yer alacağı araştırmanın 7 Ağustos tarihinde gerçekleşecek ödül töreninde, sektörde 35 yılını geride bırakan profesyoneller de yine onurlandırılacak.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Vakko L'Atelier’nin, özenle hazırlanan yeni 250 gr çekirdek kahvesi, kahve tutkunlarının beğenisine sunuluyor. Yüksek kaliteli Arabica ve Robusta çekirdeklerinden oluşan bu özel harman, farklı dünya coğrafyalarından gelen kahve çekirdeklerinin mükemmel uyumunu sunuyor. Tanzanya'nın parlak meyve notaları, Kolombiya'nın sıcak çikolata esintileri ve Endonezya'nın kadifemsi dolgunluğu, bu kahvede unutulmaz bir lezzet yolculuğu yaratıyor. Her bir kahve çekirdeği, bölgesinin eşsiz karakteristik özelliklerini yansıtacak şekilde titizlikle seçiliyor.

Vakko L'Atelier’nin taze ve zengin kahve harmanı, kahve tutkunlarının keyfini ev ortamına taşımak için özenle hazırlandı. Mağazalarda deneyimlenen lüks ve ayrıcalıklı kahve keyfi, şimdi aynı zarafetle evde de kolayca hazırlanabilir hale geliyor. Her yudumda özenle seçilmiş çekirdeklerin lezzetini ve ustalıkla harmanlanmış tat profillerini sunan bu özel kahve, kahve tutkunlarının günlük ritüellerini bir üst seviyeye taşıyor.

Vakko L'Atelier'nin eşsiz kahve deneyimini evinde yaşamak isteyen kahve severlerin merakla beklediği ürün, www.vakkolatelier.com, Vakko L’Atelier uygulaması, Fuudy veya 0546 400 40 40 numaralı hattan sipariş verilebilecek.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Samsung, NVIDIA'nın yapay zekâ platformuyla yazılım tabanlı ağların tüm potansiyelini ortaya çıkaran AI-RAN teknolojilerinin geliştirilmesinde ve ekosistemin genişlemesinde önemli ilerlemeler kaydetti.

 

Samsung Electronics, AI-RAN teknolojilerini geliştirmek üzere NVIDIA ile iş birliği yaptığını duyurdu. Samsung'un güçlü bir ekosistem oluşturma ve mevcut bilgi işlem platformlarını çeşitlendirme konularındaki kararlılığının altını çizen iş birliği, Merkezi İşlem Birimi (CPU) ekosistemini genişletiyor ve Grafik İşlem Birimi (GPU) alanında faaliyet gösteren şirketlerle yapılan ortaklıkları güçlendiriyor. Bu adımla, mobil ağlarda yapay zekânın daha sorunsuz ve kolay bir şekilde benimsenmesi amaçlanıyor.

 

Yapay zekânın gücünü en üst seviye çıkarıp Radyo Erişim Ağlarına (RAN) taşıma hedefiyle Samsung, 2024'ün başından bu yana yapay zekâ ve radyo teknolojileri uzmanlığı ile büyük teknolojik ilerlemeler kaydetti. Bu konuda önemli kilometre taşlarından biri, geçen yılın sonlarında Samsung Research Laboratuvarında şirketin O-RAN uyumlu sanallaştırılmış RAN (vRAN) teknolojisi ile NVIDIA'nın hızlandırılmış bilgi işleminin birlikte çalışabildiğinin gösterilmesi oldu. Samsung, yapay zekâ yeteneklerini geliştirmeye yardımcı olmak için NVIDIA'nın hızlandırılmış bilgi işlem yeteneğinin yazılım tabanlı ağlara nasıl sorunsuz bir şekilde entegre edilebileceğini başarıyla gösterdi.

 

Elde edilen başarı, Samsung'un yapay zekâ ile RAN teknolojisini birleştiren inovasyonu daha da güçlendirdi. Temel olarak Samsung, kendi vRAN'ı (Sanallaştırılmış Dağıtılmış Birimini), üzerinde Samsung vRAN yazılımının kurulu olduğu ve satışa hazır (COTS) bir ürüne, NVIDIA'nın hızlandırılmış bilgi işlemini kullanarak entegre ediyor ve böylece AI-RAN çözümünü sorunsuz bir şekilde sunabiliyor.

 

İş ortakları ayrıca, Birleşik Cihaz Mimarisi Hesaplama (CUDA) teknolojilerini kullanan NVIDIA'nın Grace CPU ve/veya GPU tabanlı AI platformu ile Samsung’un vRAN çözümünden yararlanan AI-RAN seçenekleri arasından en iyi kombinasyonları keşfetmeye devam edecek. Bu adımların tümü, kırsal alanlardan banliyölere ve yoğun şehirlere kadar her ağ dağıtım ortamına ideal çözümler sunacak.

 

MWC 2025'te AI-For-RAN inovasyonlarındaki liderliğini vurgulayan Samsung, AI-RAN Alliance tarafından onaylanan ve NVIDIA’ın da dahil olduğu birçok üye şirketin iş birliğiyle geliştirilen iki AI-RAN çözümü tanıttı. Tanıtılan inovasyonlar arasında, yapay zekâyı mobil ağlara dahil etmenin yenilikçi yollarını sunan fiziksel uplink paylaşımlı kanal (PUSCH) tahmini ve eşit olmaya modülasyon çözümleri yer aldı.

 

Samsung Electronics Başkan Yardımcısı ve Ar-Ge Başkanı June Moon, iş birliğiyle ilgili olarak “Samsung, yapay zekânın telekomünikasyon ortamını yeniden şekillendirdiği bir dönemde, operatörlerin yapay zekâyla gelişebilecek doğru ağ mimarileri ve ağ ortamları oluşturmasına yardımcı oluyor. Bunların tümü, kanıtlanmış ve yapay zekâ destekli vRAN çözümlerimizle destekleniyor. NVIDIA ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği, GPU ve CPU ekosistemini genişletme çabalarımızın sürdüğünü gösteriyor. Geleceğin yeni imkanlarını keşfetmeyi dört gözle bekliyoruz” dedi.

 

NVIDIA Telekomünikasyondan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Ronnie Vasishta ise, “Ağ kullanımında, verimlilikte ve performansta dönüştürücü kazanımlar sağlayan AI-RAN, yeni yapay zekâ hizmetlerine de imkân tanıyan kritik bir teknoloji. Samsung, AI-RAN geliştirme konusunda öncü bir şirket. Samsung’un vRAN çözümleri, NVIDIA'nın yapay zekâ hızlandırmalı bilgi işlem yetenekleriyle entegre oluyor ve Samsung’un bu konudaki uzmanlığı ve yazılımları, yapay zekâdan güç alan kablosuz ağlara giden yolu daha da kısaltacak” dedi.

 

Samsung, 2024'te hayata geçirilen AI-RAN Alliance'ın kurucu üyelerinden biri. Şirket, akademik kurumlarla ve NVIDIA gibi sektör liderleriyle AI-RAN teknolojilerinin geliştirilmesinde aktif olarak rol alıyor. AI-RAN Alliance'ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan ve Çalışma Grubu #3 (AI-on-RAN) olarak seçilen Samsung, yapay zekâ destekli yeni nesil ağlar konusunda sektöre liderlik ediyor.

 

Samsung'un uçtan uca yazılım tabanlı ağ mimarisi, yapay zekâyı ağın her katmanına kolayca dağıtmak ve adapte etmek için uygun temeli sunuyor. Samsung’un esnek ağlarıyla güçlenen operatörler, bu sayede yapay zekâ çağının ön saflarında yer alabiliyor. Bu gelişme, ağ altyapılarını yalnızca mobil iletişim için değil, aynı zamanda genel iş yüklerini hafifletmek için de kullanmanın kapılarını açıyor çünkü bu gelişme yeni iş fırsatları sunacak veri merkezi benzeri bir ağ mimarisine imkan tanıyor.

 

Samsung, yonga setleri, telsiz teknolojiler ve ağ çekirdekleri de dahil olmak üzere uçtan uca 5G çözümlerinin başarıyla sunulmasına öncülük ediyor. Süregelen araştırma ve geliştirme çalışmaları sayesinde Samsung, vRAN 3.0’dan Open RAN’a, çekirdekten özel ağ çözümlerine ve yapay zekâ destekli otomasyon araçlarına kadar pazar lideri ürün portföyüyle 5G ağ teknolojilerini geliştirmek için sektöre yön veriyor. Bugün birçok mobil operatör, Samsung’un ağ çözümleriyle, dünya çapındaki yüz milyonlarca kullanıcısına bağlantı sunuyor.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Premium şehirli off-road SUV markası JAECOO, Türkiye’deki kullanıcılara benzersiz deneyimler sunmaya devam ediyor. Bu kapsamda JAECOO, ilk ileri seviye off-road SUV modeli JAECOO 7 ile İzmir ve Antalya’da araç sergileme etkinlikleri gerçekleştirdi. JAECOO 7, dinamik dış tasarımı ve üst düzey teknolojik özelliklerle donatılan akıllı kokpiti ile çok sayıda otomobil meraklısını kendine çekti. Türkiye'nin önemli yüksek potansiyelli pazarları olan İzmir ve Antalya, JAECOO'nun pazar genişlemesi açısından büyük önem taşıyor. Bu etkinlikler sadece İzmir ve Antalya'daki tüketicilerin coşkusuna bir cevap niteliğini taşımakla birlikte JAECOO'nun bu bölgelerde güçlü bir varlık oluşturma konusundaki kararlılığını da yansıtıyor. JAECOO gelecekte de pazarın taleplerine ve geri bildirimlerine odaklanmaya devam edecek, araç satın alma danışmanlığından satış sonrası desteğe kadar kapsamlı hizmetler sunmak için yerel satış noktalarının hazırlanmasını ve inşasını destekleyecek.
İlk şehirli off-road SUV modeli JAECOO 7 ile Türkiye’de kısa sürede beklentilerin üzerinde bir satış başarısı elde eden JAECOO, Türk kullanıcıların yoğun ilgisine ve heyecanına somut bir yanıt olarak İzmir ve Antalya'da araç sergileme etkinlikleri gerçekleştirdi. Bu sergi etkinlikleri, her iki şehirdeki kullanıcılara sürükleyici ve etkileyici bir deneyim sunarken, JAECOO'nun pazar taleplerine hızlı yanıt verme ve “Türkiye’de, Türkiye için” yaklaşımlarındaki kararlılığını tam anlamıyla ortaya koydu.
JAECOO 7, zarif tasarımıyla İzmir ve Antalya'da görücüye çıktı
JAECOO’nun kullanıcılara sunduğu bölgesel otomobil sergileri İzmir'deki Forum Bornova Alışveriş Merkezi'nde ve Antalya'daki Terra City Alışveriş Merkezi'nde gerçekleşti. JAECOO 7, dinamik dış tasarımı ve üst düzey teknolojik özellikleri ile çok sayıda otomobil meraklısını kendine çekti. Aracın İlk bakışta iddialı ve görkemli bir hava yayan büyük altıgen ön ızgarasına keskin tasarımlı matris tarzındaki LED farları eşlik ediyor. Bununla birlikte yukarı doğru eğimli omuz çizgisi oluşturan şık bir yan profil, otomobilin sportif karakterini ön plana çıkarırken, tam genişlikte kristal LED arka aydınlatma grubu görsel kimliğini daha da güçlendiriyor. JAECOO 7, genel tasarımından titiz detaylara kadar “sağlamlığı zarafetle birleştirme” estetiğini mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Bu etkileyici etkinliklerde JAECOO 7, ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Birçok kişi benzersiz tasarım diline hayran kaldı ve bu güzel tasarımın keyfini çıkardı. Ayrıca aracın kabin içindeki lüks atmosfer ve akıllı teknoloji de övgü topladı. Üst düzey off-road SUV olarak JAECOO 7, üstün ürün gücü ve benzersiz cazibesiyle hayranlarının gönlünü kazandı ve sergi alanında büyük bir popülerlik kazanarak pazardaki konumunu daha da güçlendirdi.
JAECOO 7, akıllı kokpiti ve ileri teknolojisi ile sergideki ziyaretçileri büyüledi
Şehirli seçkin kullanıcılar için tasarlanan JAECOO 7'nin akıllı kokpiti, sergide çok sayıda ziyaretçinin dikkatini çekti. Qualcomm Snapdragon 8155 çipiyle donatılan JAECOO 7, gelişmiş bilgi işlem gücüne sahipken, 14,8 inçlik panoramik ekranı ile kesintisiz ve akıllı bir insan-makine etkileşimi sağlayarak sürükleyici bir teknoloji deneyimi ortaya koyuyor. Modelde tek tuşla değiştirilebilen yedi farklı sürüş modu, arazide farklı bir seyahat deneyimi sunuyor. JAECOO 7, konu akıllı sürüş özellikleri olduğunda da her yolculukta üst düzey koruma sağlayan 21 adet akıllı güvenlik işleviyle gelişmiş bir ADAS sistemi sunuyor. Ayrıca, SONY Palace Class 8 hoparlör, 64 renkli dinamik ortam aydınlatma sistemi ve 540 derece panoramik görüntüleme sistemi, teknolojiyi lüksle mükemmel bir şekilde harmanlayarak her yolculuğu bir üst seviyeye taşıyan sofistike ve akıllı bir sürüş deneyimi yaratıyor. JAECOO 7, sergide üstün akıllı teknolojisini sergileyerek, premium off-road SUV olarak konumunu daha da güçlendirdi. JAECOO 7, akıllı sürüş destek sistemlerinin sağladığı konforlu güvenlik ve gelişmiş kokpitinin etkileyici atmosferi ile büyük ilgi görerek etkinlikte en çok konuşulan modellerden biri oldu.
Türkiye'nin önemli yüksek potansiyelli pazarları olan İzmir ve Antalya, JAECOO'nun pazar genişlemesi açısından büyük önem taşıyor. Bu etkinlikler sadece İzmir ve Antalya'daki tüketicilerin coşkusuna bir cevap niteliğini taşımakla birlikte JAECOO'nun bu bölgelerde güçlü bir varlık oluşturma konusundaki kararlılığını da yansıtıyor. JAECOO gelecekte de pazarın taleplerine ve geri bildirimlerine odaklanmaya devam edecek, araç satın alma danışmanlığından satış sonrası desteğe kadar kapsamlı hizmetler sunmak için yerel satış noktalarının hazırlanmasını ve inşasını destekleyecek.
JAECOO hakkında
Tamamen yeni bir Off-Road markası olan JAECOO, isminde Almanca “Jäger” yani Avcı kelimesi ile İngilizce “Cool” yani “Havalı” kelimelerinin birleşiminden ilham alıyor. Bu birleşim, hem Off-Road hem de şehir kavramlarını bir araya getirirken, iddialı ve cesur bir keşif algısı üreten zarif bir tarz ve kalite vurgusu yaparken, “Klasikten Gelen, Klasiğin Ötesine” marka felsefesine bağlı kalıyor. JAECOO, gelişmiş 4- çeker performansı, dikkat çekici güvenlik özellikleri ve yenilikçi akıllı teknolojilerle yeni şehirli Off-Road trendine öncülük ederken, kendini yenilikçi çözümlere ve atılımlara adamış durumda. Lüksün genlerini miras alan bu araç, İngiltere, Almanya ve diğer ülkelerdeki deneyimli tasarım ekiplerinin bilgi birikimini ve işçiliğini harmanlayarak şehir içi Off-Road SUV dünyasında tamamen yeni bir standart belirliyor. JAECOO, gelecekte şehirli elitlere daha konforlu ve daha çevre dostu bir seyahat deneyimi sağlamak üzere, tüm yol becerilerini yeni enerji çözümleriyle birleştirerek, daha verimli ve çevre dostu bir arazi performansı yaratacak ve böylece sürdürülebilir kalkınma kavramını aktif olarak destekleyecek.