Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye ve Avrupa'da gayrimenkul teknolojileri özelinde yazılım geliştiren Fizbot, 34 kişilik ekibiyle her geçen gün daha da dijitalleşen hizmet sektörünün hızına ve ihtiyaçlarına kolayca ayak uydurmalarını sağlamak amacıyla emlak sektörüne özel teknoloji çözümleri sunuyor. Türkiye'den sonra Portekiz'de yatırımlarına devam eden Fizbot'un 2022'de başladığı Avrupa operasyonları 2 bin 500'ün üzerinde ücretli üyesiyle büyümeye devam ediyor.
Avrupa'da büyümesi hızlanacak
2021 yılında kurulan LEAP Investment'ın ilk follow-on yatırımı olduğunu vurgulayan LEAP Investment CEO'su İmran Gürakan, "Geçtiğimiz yıl seed yatırımında yer aldığımız ve o günden bugüne hem ekibin yetkinliğinin hem de firmanın gelişimine en önden şahitlik ettiğimiz Fizbot, Türkiye'de ve globalde yakaladığı başarıyla bizi her daim heyecanlandırıyor. Bu bridge round ile de özellikle Avrupa'da büyümesinin ve diğer pazarlara açılmasının daha hızlı olacağına inanıyoruz. Dönüşüm teknolojilerinin etkisinin en çok görüldüğü ve kullanıcı sayısı her geçen gün daha da artan PropTech alanında sundukları çözüm ve yakaladıkları ivmeyle Fizbot'un teknoloji dünyasında ismini daha sık duyacağız" dedi.
Bir yıl içinde yüzde 500'ü aşkın ciro
Emre Kaya, Kerem Can Kaya ve Can Kansu tarafından 2017 yılında kurulan Fizbot'un Kurucu Ortağı Emre Kaya ise şunları söyledi: "Türkiye pazarında yakaladığımız başarının bir rastlantı olmadığını altı aydan kısa bir sürede Portekiz'de ve Romanya'da bulunan en büyük gayrimenkul ofisleriyle çalışmaya başlayarak ve 2 bin 500'den fazla müşteri edinerek kanıtladık. Avrupa açılımıyla son bir yıl içinde yüzde 500'ü aşkın ciro büyümesi elde ederken, küresel müşteri ağımız sayesinde birçok farklı coğrafya ile satış ve yeni pazar yatırımları için çalışmalara başladık. Henüz saha satış faaliyetlerine başlamadığımız ancak hizmet verebildiğimiz İtalya ve İspanya'dan dahi yeni müşteriler edindik. Bu yatırım turunu mevcut yatırımcılarımızla kısa süre içinde tamamladık ve iş modelimizi daha da güçlendirmek için kullandıktan sonra Türkiye ve Avrupa fonlarıyla birlikte Seri A turumuzla bulunduğumuz pazarlarda güçlenmeyi ve yeni pazarlara açılmayı planlıyoruz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bilimin ışığında ilerlemeyi ilke edinen Beta Gıda, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında hayata geçirdiği "Siyah çay işleme atıklarından protein ve prebiyotik üretimi" başlıklı proje teklifi ile TÜBİTAK 1505 - Üniversite - Sanayi İş Birliği Destek Programı kapsamında finansal olarak desteklenmeye hak kazandı.
Yeniliklerle dolu AR-GE yolculuğunu bugüne dek sürdüren ve AR-GE faaliyetlerini somut çıktılara dönüştürebilme adına çeşitli üniversiteler, kamu kurumları ve araştırma enstitüleri ile ortak projeler geliştiren Beta Gıda, faaliyetlerini ve akademik başarılarını bilimin ışığında sürdürüyor.
2018 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı sektöründeki ilk AR-GE Merkezi unvanını almaya hak kazanarak çıktığı yolda günümüzün lider çay markaları arasında yer alan Beta Gıda, bilimsel gelişime destek olmak amacıyla AR-GE merkezi çalışmalarını itina ile sürdürüyor; Türkiye'de ve dünyada çay sektöründeki öncü rolünü devam ettiriyor.
Beta Gıda AR-GE Merkezi'nde, lisans ve yüksek lisans mezunu mühendislerden oluşan alanında uzman ve tecrübeli AR-GE kadrosu, laboratuvar ve teknik alt yapısı ile gıda sektörüne yenilikçi çözümler sunuyor. Mevcut ürünlerde iyileştirme, yeni ve katma değerli ürün geliştirme, atık değerlendirme, çevreye olan hassas yaklaşımı ile sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında enerji verimliliğinin artırılması vb. konularda araştırma ve geliştirme faaliyetlerine yön veren Beta Gıda, sürdürülebilir değer zinciri içerisinde insana, çevreye pozitif etkide bulunuyor; gelecek nesillerin sürdürülebilir bir dünyada yaşayabilmesi için çözümün bir parçası olmaya çalışıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Globalleşme, kitlesel üretim ve tüketim, ürün çeşitliliği gibi faktörler, üretici kuruluşları tedarik zincirinde yeni yollar aramaya itiyor. Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik ise tedarik zinciri yönetimini iyileştiren iki önemli unsur olarak öne çıkıyor. Dijitalleşme, tedarik zincirinin daha şeffaf, izlenebilir, güvenli, hesap verilebilir olmasını ve maliyet avantajı yaratmasını sağlarken sürdürülebilirlik Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşmak için tedarik zincirinin tekrar kurgulanması ve iyileştirilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor.
KPMG Türkiye ve Türkiye Bilişim Vakfı'nın (TBV) tedarik zincirinin sürdürülebilirliğinin endüstriler için gün geçtikçe önemli hale gelmesinden yola çıkarak yaptıkları ortak çalışması sonucu Blockchain Türkiye Platformu (BCTR) Üretim, Lojistik ve Ulaşım Çalışma Grubu tarafından hazırlanan "Sürdürülebilir Tedarik Zinciri İçin Blokzincir Uygulamaları" raporunda tedarik zincirlerinde blokzincir teknolojisinin kullanımına ilişkin güncel konular ve kullanım alanları yer alıyor. Raporda "Blokzincir Teknolojisi" başlığı altında blokzincirin dış ticaretteki kullanımı ve dünyada blokzincir girişimlerine örnekler verilirken "Sürdürülebilir Kalkınma" başlığı altında ise bu teknolojinin sürdürülebilirliğin çevre, soysal ve yönetim boyutlarına katkıları ve bu alanda hayata geçiren örnek uygulamalar paylaşılıyor.
Hazırladıkları raporla ilgili değerlendirmede bulunan Blockchain Türkiye ve Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulları Başkanı Faruk Eczacıbaşı, "Blokzinciri diğer teknolojilerden ayıran en temel özellik beraberinde getirdiği sektörler arası konsorsiyumlar, platformlar gibi ortamlarda 'birlikte çalışma' ihtiyacıdır. Yeni bir düşünce kalıbı olarak blokzincir, ekosistemlerin önemini artırırken teker teker şirketler ve onların ürünlerinden ziyade, bir arada değer yaratmayı başarabilen ekosistemleri ön plana çıkarıyor. Bu sebepten, Türkiye Bilişim Vakfı olarak blokzincir teknolojisinin Türkiye'de yaygınlaşması, bilinirliği ve kullanımının artırılması, faydalarının araştırılması ve stratejik önceliklerinin saptanması gibi temel hedeflerle, Blockchain Türkiye Platformu'nu hayata geçirdik. Bu platform Türkiye'de sürdürülebilir blokzincir ekosistemi oluşturarak bu teknoloji ile yeni dönem iş yapış biçimlerinin önündeki zorlukların giderilmesine yönelik bir paylaşım platformu. Dünya, buhar makinesinin icadından bu yana alıştığımız 'önce üret, sonra sat' iş modelinden, 'birlikte üret, sat ve tüket' kavramlarına doğru yolculuğa çıkarken bu platformun ve ürettiği çalışmaların ülkemize büyük faydalar sunacağına inanıyoruz. KPMG Türkiye iş birliği ile hazırlanan bu raporun da blokzincir teknolojisinin tedarik zincirlerindeki faydalarını somut örnekleri ile ortaya koyması açısından oldukça değerli bir çalışma olduğunu düşünüyorum" dedi.
KPMG Türkiye Ülke Başkanı Murat Alsan ise şunları söyledi: "Dünya genelinde sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın sağlanabilmesi için iklim değişikliği ile mücadelenin artık zorunluluk olduğu bir dönemdeyiz. Artan çevresel sorunlar ve maliyetler, sınırlı doğal kaynaklar, küresel ısınma, enerji kaynaklarının tükenmesi gibi sorunlar şirketlerin tedarik zincirlerinde çevresel ve sosyal riskleri değerlendirmesini ve önlem almasını hayati kılıyor. Blokzincir teknolojisinin tedarik zinciri boyunca sağladığı şeffaflık ve izlenebilirlik sayesinde kaynak kullanımı daha verimli hale gelirken karbon emisyonlarının azaltılmasında da kuruluşlara gerçek veriyi sunuyor. Blockchain Türkiye Platformu bünyesinde hazırladığımız bu raporda, blokzinciri teknolojisinin dünya genelindeki en iyi uygulama örneklerini paylaştık ve sürdürülebilirlik alanında sunduğu çözüm önerilerini etraflıca inceledik. Önümüzdeki dönemde, blokzinciri teknolojisinin sadece tedarik zinciri ağlarını dönüştürmekle kalmayacağını; finans, ulaşım, tarım, perakende ve daha birçok hayati öneme sahip sektörde sağladığı katma değerli çözümler ile sürdürülebilirlik alanında fark yaratacağını öngörüyoruz. Raporumuzun ülkemizin sürdürülebilirlik yolculuğuna ışık tutmasını ve gelişmelerin ülkemizde de hızlanması için verimli bir tartışma ortamı yaratmasını diliyoruz."
Dış ticaret ekosisteminde kullanımı artacak
Dış ticaret süreçlerinde birçok tarafın bir araya geldiği bir ekosistemin söz konusu olduğuna vurgu yapılan "Sürdürülebilir Tedarik Zinciri İçin Blokzincir Uygulamaları" raporunda, "Dış ticaret işlemleri sırasında birçok belge üretimi ve bu belgelerin taraflar arası paylaşımı gerçekleşiyor. Bu belgelerin blokzincir teknolojisi ile entegre edilmesi ve devlet tarafındaki süreçlerin dijitalleşmesi ile birlikte zaman ve maliyet etkin bir ekosistemin kurulması ticareti kolaylaştıracak ve dış ticaretteki taraflar arası güven sağlanacaktır" ifadelerine yer veriliyor.
Raporda blokzincir kullanımının, dış ticaret ekosisteminde ilerleyen yıllarda artacağı alanlar ise şu şekilde sıralanıyor: Mevzuata uyumun artırılması, ticaretin kolaylaştırılması, hata ve ihlallerin tespiti, beyannamenin hazırlanması, kurumlar arasında veri değişimi, yasal zorunlulukların/sertifikaların otomasyonu, kimlik tespiti, vergi tahsilatı ve sonradan kontrollerin etkinliğinin artırılması.
Kaynak kullanımını daha verimli hale getiriyor
Blokzincirinin sürdürülebilirliğe çevre, sosyal ve yönetişim boyutlarına etkisinin de ele alındığı raporda blokzincir teknolojisinin sağladığı şeffaflık ve izlenebilirlik sayesinde kaynak kullanımının daha verimli hale geldiğine, sera gazı emisyonlarının azaltımında kuruluşlara gerçek veriyi sunduğuna dikkat çekiliyor. Bu teknoloji ayrıca tedarik zincirlerinde ortaya çıkan atıkların yönetimine, döngüsel ekonomiye katkı sağlarken ham madde ya da ürün nakliyesinde yaşanan sorunları akıllı anlaşmalarla gidererek ulaşım maliyetini ve süresini de azaltıyor. Gerçek zamanlı takip ile sera gazı emisyonları hesabında ve ürünlerin yaşam döngüsünün değerlendirilmesinde kolaylık sağlanırken tedarikin hangi aşamasında emisyon salınımının yüksek olduğu belirlenerek karbon yakalama teknolojilerinin gelişimi destekleniyor. Bunlarla birlikte yasal olmayan uygulamaların örneğin hayvan ve bitki tedarikinin tespit edilmesinde denetçilere daha hesap verilebilir ve güvenilir veriler sunuyor.
Yolsuzlukların önüne geçiyor
Blokzincirinin sosyal boyuta etkisini de değerlendiren rapora göre blokzincir teknolojisi sayesinde verilerin yalnızca yetkili ağlar tarafından değiştirilebilmesi, tedarik zincirinde yer alan çeşitli paydaşların yolsuzluktan korunması sağlanıyor. Ayrıca, blokzincir teknolojisi tedarik süreci için şeffaf bir kayıt tutulmasını sağlayarak, güvenilir ve etik tedarikçilerden güvence alınmasını da sağlıyor. Raporda blokzincirin akıllı sözleşmelerin uygulanabilmesini sağlayarak ekonomik boyuta katkısı da aktarılıyor. Tedarik zinciri boyunca paydaşlar tarafından yapılan değişikliklere otomatik olarak tepki veren ve sözleşmeyi bildiren bu uygulamalar, şirketler tarafından para ve zamandan tasarruf sağlıyor. Aynı zamanda, gününde gerçekleşen teslimatlar veya ödemelerin takibinin tek ve değişmeyen bir sistemden yapılıyor olması, paydaşlar arasındaki güveni ve iş birliğini oluşturmaya yardımcı oluyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sigorta deneyimini ‘sonradan önceye’ taşıma vizyonuyla hareket eden Türkiye Sigorta, ödüllerine yenilerini ekliyor. Evcil hayvanlar için hayata geçen Türkiye Sigorta’nın Sempati Evcil Hayvan Sigortası iletişim çalışmalarıyla PSM Awards 2022’nin En İyi Tutundurma, Pazarlama Başarısı kategorisinde altın ödülün sahibi oldu.
“Güvencemizin ödülle taçlandırılmasından mutluyuz”
Bu yıl beşincisi düzenlenen ödül törenine katılan ve ödül alan Türkiye Sigorta Kurumsal İletişim ve Marka Yönetimi Direktörü Selda Çamlıbel Özkoyuncu şunları ifade etti: “İhtiyaca yönelik çözümlerimizle, müşterilerimizin ihtiyaç duydukları her anda yanlarında olan bir kurum olarak patili dostlarımızı da yalnız bırakmıyoruz. Evcil hayvanlarımızın sağlığını düşünerek devreye aldığımız standart ve geniş kapsamlı Sempati Evcil Hayvan Sigortası ürünümüze dair gerçekleştirdiğimiz iletişim ve tutundurma çalışmalarımızın ödülle taçlandırılmasından mutluluk duyuyoruz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ABD merkezli Kickstarter'in seçili projelere verdiği ''Project We Love'' rozetini alan ilk Türk girişimi Co Print, kitle fonlama platformu fonbulucu'da ikinci kez yatırım turuna çıktı. Geçen yıl gerçekleşen ilk yatırım turunda 1.587 yatırımcıdan 3 milyon TL yatırım alarak o dönemin kitle fonlaması rekorunu kıran girişim, bu kez şirket paylarının %11'inin arzıyla 10 milyon TL fon hedefliyor. 2 Şubat 2023'e kadar devem edecek tur Baykar Teknoloji CEO'su Haluk Bayraktar, fonbulucu Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ve birçok melek yatırımcıdan yaklaşık 1.5 milyon TL yatırımla başlayacak. Ayrıca Baykar firması Co Print'e teknik ve üretim danışmanlığı sağlayacak.
Değerleme 91 milyon TL'ye ulaşacak
Girişim şirketi bu turda sermaye yedeklerinde bulunan 1 milyon TL'yi sermayesine ilave ederek ilk tura katılan 1.587 yatırımcıya %33 oranında bedelsiz pay dağıtacak. Bu sayede mevcut yatırımcılar sermaye artırım nedeniyle oluşan seyrelmeden etkilenmeyecek. Co Print, ikinci yatırım turunda alabileceği en fazla yatırım tutarı olan 12 milyon TL fonu toplaması halinde yeni sermayesini 16 milyon TL'ye çıkarmış olacak. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde Co Print'in değerlemesi 91 milyon TL'ye ulaşacak.
Öte yandan bu yatırım turunda şirkete ilk kez yatırım yapan yatırımcılara, kampanyaya ilk 10 günü içinde katılmaları halinde ve ilk yatırımcıların ilk 3 gün içerisinde yatırım yapmaları durumunda bedelsiz paylar dağıtacak. Girişim şirketi alınacak ilk global yatırımda satılan payın %50'sine denk gelecek şekilde, birinci ve ikinci yatırım turuna katılan tüm yatırımcılara öncelikli exit imkanı sunacak.
Satışlarının yüksek çoğunluğu ihracat olarak gerçekleşti
Co Print, geçtiğimiz yıl tamamlanan Kickstarter kampanyasında 30 günde 64 farklı ülkeye 400 adet ve 200 bin dolar değerinde ön satış gerçekleştirmişti. Devamında gerçekleştirdiği yüksek çoğunluğu ihracat olan satışlarının sonunda bir yıl dolmadan, üç farklı ürünle dünyanın dört bir yanında 600'den fazla müşteriye ulaştı. fonbulucu'da 2021 Aralık'ta çıktığı yatırım turunun ardından üretim ve iş geliştirme alanlarında ekibini güçlendiren Co Print, geliştirdiği ürünü ile başta Tom's Hardware'in verdiği İnovasyon Ödülü olmak üzere pek çok ulusal ve uluslararası ödül aldı. Şirket bu turun ardından 3D yazıcı sektöründeki güncel gelişmeleri değerlendirerek AR-GE çalışmalarını hızlandırdığı yeni ürünlerini piyasaya sunacak.
Yeni ürününü 400 bin dolarlık global kampanyayla pazara sunacak
Yatırım turu sonrası hedefleri hakkında konuşan Co Print Kurucu Ortağı Fatih Kazım Duymaz, "fonbulucu platformunda çıktığımız bu ikinci yatırım turunda başarılı olmamız halinde 2023'ün ikinci çeyreğinde Co Print Lite ürünümüzü Kickstarter platformu üzerinden minimum 400 bin dolarlık bir kampanyayla global pazara sunacağız. Ardından Co Print ürünümüz için halihazırda geliştirmekte olduğumuz global bayilik ve distribütörlük ağımız üzerinden pazarda hızla büyüme sağlayacağız. 2023'ün üçüncü çeyreğine ulaştığımızda ise en başından beri hedefimiz olan Co Print 3D yazıcı projemizi desteklerinden gurur duyduğumuz Baykar firmasının danışmanlığıyla 2023 yılında bitirerek yıl sonunda seri üretimini ve lansmanını planlamayı hedefliyoruz. Tüm bunları yaparak 3D yazıcı sektöründe Türkiye'yi ve Co Print'i en iyi şekilde temsil edeceğiz" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye otomotiv ve ticari araç pazarında, yedek parça ve satış sonrası sektöründe 52 yıldır faaliyet gösteren MOTOR AŞİN, yeni yılın ilk günlerinde sürdürülebilirlik ve geri dönüşüme dikkat çekti. Pandemi sonrasında birçok sınav veren otomotiv endüstrisinde e-mobilite kavramının temel taşlarından birini de sürdürülebilirlik politikaları oluşturuyor. İçten yanmalı motorla donatılan araçlar, şehir içi CO2 oranında ortalama yüzde 24 pay sahibi olurken, üretimden kaynaklanan araç başına 41,8 MJ/kg seviyesindeki tüketimin yüzde 68'inde ise araçlarda kullanılan madenlerin çıkarılması ve işlenmesiyle yedek parça üretim süreçleri pay sahibi oluyor.
"Sektöre ilham kaynağı olmak adına 2023'ü sürdürülebilirlik yılı ilan ettik"
Üretim süreçlerinde zorlu bir yılı geride bırakan yedek parça ve tedarik sanayinde enerji üretiminde ve ham madde bulunurluğunda yaşanan problemlerin, e-mobilite ve sürdürülebilirliğin önemini tekrar göz önüne koyduğunu ileten MOTOR AŞİN CEO'su Saim Aşçı, yeni yılı şirket olarak sürdürülebilirlik yılı olarak ilan ettiklerini söyledi. Aşçı, yaptığı açıklamada, "Sürdürülebilirlik insanlık için önemli bir döngü ve dönüşümü ifade ediyor. Kaynaklarımız kısıtlıyken ihtiyaçlarımız ise sınırsız. Bu kavram bizlere bu iki arasında dengeyi sağlamayı öğreterek, kendi kendine yeten, süreklilik kazanan bir döngüyü işaret ediyor. Biz de kendimizi bu değişimin bir parçası görüyor ve ekosistemin bir paydaşı olarak sorumluluğumuzu biliyoruz. 2023 yılımızı sürdürülebilirlik yılı ilan ederek buna dikkat çekmeyi ve bu konuda bir farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz. Hedefimiz 2023 yılında; yaşadığımız, çalıştığımız, kaynaklarını kullandığımız ve satış yaptığımız her yerde toplum üzerinde olumlu bir etki yapmak ve sürdürülebilirlik bilincini tüm sosyal çevremize yaymak olacaktır. Tüm sektöre ilham kaynağı olmak istiyoruz." dedi.
Yağ filtresinden inşaat malzemesi, taban halısından evcil hayvan paspası
MOTOR AŞİN'in araştırma raporuna göre bir otomobilin üretiminde kullanılan binlerce parça, geri dönüştürüldüğünde otomotiv dahil olmak üzere birçok endüstrisinde tekrar kullanılarak üretimden kaynaklı enerji tüketimini düşürürken çevre kirliliğini de önleyebiliyor.
Akü: En çok geri dönüştürülen otomobil komponentlerinden aküler, geri dönüşüm şirketleri tarafından kurşunu akülerden ayırıyor ve akülerin içindeki asidi nötralize ediyor. Üreticiler, bitmiş akülerden çıkarılan geri dönüştürülmüş malzemelerden yeni aküler üretiyorlar.
Araç lastikleri: Ömrünü tamamlayan lastikler, kaldırım ve yollarda kullanılmak üzere asfalta dönüştürüyor.
Yağ filtreleri: Kullanılmış yağ filtreleri de kirlenmiş atık ürünlerinden biridir. Kullanılmış yağ filtreleri uygun şekilde geri dönüştürüldüğünde teneke kutulara, inşaat malzemelerine aktarılabiliyor ve yeni otomobil imalatında kullanılabiliyor.
Otomotiv paspasları ve halıları: Halılar ve paspaslar biyolojik olarak parçalanamaz ve atıkları çevresel sürdürülebilirlik için kötüdür. Ancak geri dönüştürülebilirler ve birçok yardımcı unsurları vardır. Örneğin evcil hayvanlar için mama tepsilerinin altına paspas veya evcil hayvanların oturmaları için sıcak bir yer sağlayan halılar şeklinde kullanılabiliyor.
Alternatörler ve marş motorları: Bu parçalar pahalı otomotiv parçalarıdır. Bunlar geri dönüştürülür ve yeniden kullanım için yenilenir.
Otomobil camları: Camlar plastikler arasına sabitlendiğinden, camların ve ön camların geri dönüştürülmesi zordur. Bununla birlikte, otomobil üreticileri, otomotiv camlarının fiberglas yalıtım, cam şişeler ve diğer birçok cam ürüne geri dönüştürülmesini kolaylaştıran gelişmiş araç tasarımlarına sahiptir.
Plastikler: Modern araçlar birçok plastik bileşen kullanılarak üretilmektedir. Örneğin, yakıt deposu, far kapakları ve arabanın iç bileşenleri plastikten yapılmıştır. Plastik bileşenler, mekanik parçalama ve yıkama işlemleriyle geri dönüştürülebilir ve daha sonra bundan yeni ürünler oluşturulabilir.
Motor yağı: Motor yağının tekrar kullanılamayacağı yaygın bir kanıdır. Ancak durum böyle değil, kullanılmış yağ tekrar kullanılmak üzere geri dönüştürülebiliyor ve aynı zamanda petrol endüstrisi için bir hammadde görevi görebiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Jean odaklı moda markası COLIN'S, 21 yıldır Belarus'ta perakende markaları arasında düzenlenen "Yılın Seçimi" araştırmasında altıncı kez birinci seçildi. COLIN'S bu başarısı ile "Gençler tarafından en çok sevilen jean markası" kategorisindeki başarısını elden bırakmayarak, en çok tercih edilen marka ödülüne layık görülmüş oldu.
Global pazarda her yıl daha da güçlendiklerini belirten COLIN'S İcra Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, "Belarus'ta 6. kez alarak birinciliği elden bırakmadığımız bu ödül, diğer global pazarlarımızda bize motivasyon kaynağı oluyor ve onlarda da en çok tercih edilen jean odaklı moda markası olma yolunda doğru adımlarla gittiğimizi gösteriyor. Yurtdışı pazarlarımızda yıllardır devam ettirdiğimiz istikrarlı yaklaşım ve yerel yapılanmada gösterdiğimiz başarı sayesinde geldiğimiz bu noktayı daha da ileri taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Global pazarda kazanılan başarıların sadece COLIN'S markasını değil, aynı zamanda Türk moda sektörünü de güçlendireceği bilinciyle yolumuza devam edecek, önümüzdeki dönemde yeni pazarlarda büyüme stratejimizi sürdüreceğiz" dedi.
Belarus'ta gençlerin tercihi COLIN'S
Belarus'un en saygın ekonomi organizasyonları arasında yer alan ve 21 yıldır yapılan "Yılın Seçimi" araştırmasında kazananlar, 1 Ekim 2022 - 30 Kasım 2022 tarihleri arasında yapılan marka tercihi anket sonuçlarına göre belirlendi. Ankete bu sene, Belarus'un 6 bölgesinde çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu toplamda binin üzerinde kişi katıldı. COLIN'S, 2016'dan beri olduğu gibi bu sene de Yarışmanın "Jean Mağaza Zincirleri" kategorisinde "Gençler tarafından en çok sevilen jean markası" olarak birinci sırada yer aldı.
Dünyada 26 ülkede faaliyet gösteren COLIN'S'in stratejik pazarları arasında Belarus'un yanı sıra Rusya, Ukrayna, Romanya, Fas, Gürcistan, Mısır ve Sırbistan da bulunuyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
NordPass’in 2022’de en çok kullanılan 200 parola listesi bir gerçeği yeniden ortaya koydu. Güvenli olmayan parola kullanımı ciddi bir güvenlik riski oluşturuyor. Parolalar; yayın platformları, online bankacılık, mesajlaşma uygulamaları, araç paylaşım hesapları ve sosyal medya uygulamalarından oluşan dijital hayata açılan kapılar. Bu hesaplarda kullanıcılar genellikle kart bilgilerini ve kişisel verilerini de muhafaza ederler. Bu yüzden parolalar, kayıt dışı siber suçlarda çok popüler. Haziran ayına ait bir rapor, çevrim içi yasa dışı pazarda 24 milyar kullanıcı adı ve parolanın dolaştığını ortaya çıkardı. Bu rakam, 2020’ye göre yüzde 65 artmış durumda. 2021’de sahte ödeme kartları ile yapılan işlemlerin bedeli 32 milyar ABD dolarını geçti ve bu rakamın 2027’ye kadar 38,5 milyar ABD dolarına çıkacağı tahmin ediliyor.
En çok ele geçirilen parolalar
Güvenlik konularında ortaya çıkan 3TB boyutundaki parola veri tabanına göre 30 ülke genelinde kullanılan en popüler parola “password”, yaklaşık beş milyon kez kullanılmış. İkinci en popüler parola “123456” olurken bunu biraz daha uzun versiyonu olan “123456789” takip etmiş. Dördüncü sırada “guest” gelirken ilk beşin son sırasında ise “qwerty” yer almış. Bu oturum açma bilgilerinin çoğu saniyeden daha az bir sürede kırılabilir. Bu en temel parolaların yanı sıra, araştırmacılar her yıl benzer kalıpların ortaya çıktığını görüyor.
Tüm zamanların favori parola kalıpları:
• Spor Takımları: Futbol takımı “Red Star Belgrade” toplamda 58,5 milyon seferden fazla parola olarak kullanılmış.
• Giyim Markaları: “tiffany” yaklaşık 14,8 milyon kez parola olarak kullanılmış.
• Küfürler: En popüleri olan “f*ck” 21 milyon seferden fazla kullanılmış.
• Müzik Sanatçıları: 33 milyon kez kullanılan U2 ilk sırada yer almış.
• Filmler: 6,4 milyon kullanım ile “leon”, kullanılan en popüler parola olmuş.
• Arabalar: Sekiz milyondan fazla kullanıcı “mini”yi parolası olarak kullanmış.
• Video oyunlar: 2022’de “arma” 6,2 milyon fazla kullanıcı tarafından kullanılmış.
• Yiyecekler: “Fish” kelimesi yaklaşık 8,6 milyon kez parola olarak kullanılmış.
Parola güvenliği nasıl sağlanır?
• Daima kompleks ve eşsiz parolalar ya da parola ifadeleri kullanın. Böylece bilgisayar korsanlarının bu parolaları kırması ya da kimlik hırsızlığı yapması daha zor olacaktır.
• Parolaları asla tekrar tekrar kullanmayın yoksa kimlik hırsızları, tek bir oturum açma bilgisini bile ele geçirirse birçok hesabı açabilir.
• Parolalarınızı kimseyle paylaşmayın çünkü diğerleri istemeden bile olsa parolalarınızı yanlış amaçlar için kullanabilir.
• Kullanılmayan tüm hesapları kapatın çünkü bu hesapların ele geçirildiğini fark etmemeniz halinde bu hesaplar sizin için bir güvenlik riski oluşturabilir.
• Bir parola yöneticisi kullanın ve aynı zamanda bir parola oluşturucusundan faydalanmayı da düşünün. Parola kasaları, otomatik olarak uzun, güçlü ve eşsiz parolalar önerir ve bunları muhafaza eder. Ayrıca bir internet sitesinde otomatik olarak oturum açmanızı sağlar. Sizin tek yapmanız gereken söz konusu araç için ana parolayı bilmektir.
• Parola güvenlik düzeyini düzenli olarak kontrol edin ve güçsüz ya da eski parolaları güncelleyin.
• Mümkün olan durumlarda çok faktörlü kimlik doğrulaması (MFA) kullanın. Birçok hesapta artık bu yöntem kullanılabilir durumdadır. MFA, kimlik doğrulama için yüz veya parmak izi taraması ya da tek kullanımlık parola gibi bir “faktör” daha isteyerek parolalara ekstra bir güvenlik katmanı sağlar.
• Halka açık Wi-Fi bağlantılarında hesap açmayın çünkü aynı ağda yer alan dijital gözetleyiciler parolalarınızı ele geçirebilir.
• Kimlik avı saldırıları ile diğer tehditlerin yanı sıra bilgi çalma yazılımları ve diğer kötü amaçlı yazılımlara karşı koruma sağlamak için saygın bir şirketin güvenlik çözümlerini kullanın.
• Dışarıdayken omuz üzerinden gizlice izleyenlere karşı dikkatli olun. Dizüstü bilgisayarınız için bir ekran koruyucusu kullanmayı göz önünde bulundurun.
• İstenmeyen e-postalar ile mesajlardaki şüpheli bağlantılara tıklamayın. Mesajı kimin gönderdiğinden emin değilseniz mesaja yanıt vermektense mesajı gönderenin iletişim bilgilerini internette aratarak doğrudan mesajı gönderen kişiyle iletişime geçin.
• Sadece HTTPS kullanan internet sitelerinde oturum açın çünkü bu internet siteleri güvenli olup oturum açma bilgilerinizi ele geçirebilecek saldırılara karşı ekstra koruma sağlar.
• Parolanızın bir veri ihlalinde ele geçirip geçilmediğini kontrol eden bir hizmetten faydalanın.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.