Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hayatımıza giren hibrit ve uzaktan çalışma iş modelleri, işlerin tek bir merkezden yürütüldüğü kurum kültürlerinin de giderek azalmasına neden oldu. Yeni düzene uygun kurum kültürü oluşturmak her zamankinden daha zor. Ancak Organizasyonların bu yeni çalışma modelinde zorlandığı en önemli konulardan biri olan Adalet yaklaşımı, Great Place To Work® sertifikalı şirketleri tanımlayan “mükemmel iş yeri kültürü”nün temel özelliklerinden biri. Yeni iş modelinde yöneticilerin adalet konusundaki rolü bugünlerde daha çok dile getiriliyor olsa Harika bir iş yeri deneyimi oluşturma konusundaki rolü her zaman önemliydi. Kurum kültürü ve çalışan deneyimi konusunda 30 yıllık deneyime sahip Great Place To Work®'ün araştırmaları herkes için harika bir iş yeri deneyimi oluşturmada yöneticilerin adaleti zedeleyen kayırmacı tutumlarını değiştirmeleri gerektiğini gösteriyor.
Adil çalışma ortamı, yüzde 26 daha iyi performans sağlıyor!
Great Place To Work®'ün organizasyonlardaki güven kültürünü ölçümlediği metodolojisinin de temelinde adaleti ve yüksek güvene dayalı kurum kültürünü ölçmek yatıyor. Çalışan deneyimi anketi sonuçlarına göre çalışanların yüzde 82'si, çalışma ortamlarının adaletsiz olduğunu belirtiyor. Buna karşılık adil ortamlarda görev yapan çalışanlar, adaletsiz ortamlara kıyasla yüzde 26 daha iyi performans gösteriyor. Ayrıca veriler, adil bir işyeri deneyimi yaşayan çalışanların işi bırakma olasılığının yüzde 27 daha az olduğunu da gösteriyor.
Adaletin sağlanamadığı organizasyonlarda çalışanları elde tutma ve tükenmişlik gibi sorunlarla karşılaşmak olası. Hak ettiği ücreti alamadığını, organizasyonun bir parçası olarak görülmediği veya kendisine değer verilmediğini hisseden çalışanlar, farklı iş fırsatlarını değerlendirmeye başlıyorlar. İşi bırakmasalar bile “sessiz istifa” hareketine dahil olabiliyorlar.
Adalet hissinin temelinde görünürlük, yani TAKDİR, büyük öneme sahip!
Adalet konusu, çalışanların gündeminde sürekli var olan bir meseleyken hibrit ve uzaktan çalışma modellerinin değiştirdiği tek şey, adaletsizliğin hangi şekillerde ortaya çıkabileceği. Çalışanların organizasyonla irtibatı yöneticileriyle olan iletişimleri üzerinden sağlandığından çalışanlar, daha büyük bir grubun değerli bir üyesi olarak görülüp görülmediklerini ve kendilerine o şekilde davranılıp davranılmadığı değerlendirmek için yöneticileriyle olan iletişimlerine dikkat ediyorlar. Çalışanların yöneticileriyle olan günlük iletişimlerinde kapsayıcılık ve adalet duygusunun her gün karşı tarafa aktarılması açısından yöneticilerin omuzlarına daha fazla sorumluluk yüklüyor. Hibrit bir modelde çalışırken aynı fırsatlara sahip olacak mıyım; maaşım, enflasyon ve küresel krizlere paralel olarak düzenlenecek mi; işyeri tüm çalışanlara, yaş, cinsiyet, yönetim seviyesi gibi farklılıklara bakılmaksızın herkese adil davranıyor mu gibi işyerindeki adaleti sorgulayan sorular, çalışanlarla olan iletişimi daha da önemli kılıyor.
Hibrit ve uzaktan çalışma modellerinin geleneksel şirket yapısını yerinden edeceği düşünülse de, pek çok açıdan hibrit ve uzaktan çalışma modellerinin daha kapsayıcı ve eşitlikçi çalışma ortamları oluşturma konusunda fırsatlar sunduğu da bir gerçek. Ancak bu fırsatı iyi değerlendirebilmenin yolu iletişim ve takdirden geçiyor. Takdirin temelindeyse görünürlük ve fark edilme yatıyor. Yüz yüze görüşme imkanı bulamayan çalışanlar, kariyerlerinde nasıl ilerleyebileceklerinden endişe ediyor veya organizasyona olan katkılarının görülmediğini düşünüyor. Yöneticilerin uzaktan çalışan herkesin düşüncelerini dikkate alması, hiç kimseyi dışlamaması ve tüm çalışanların bilgilendirilmesini sağlama konusunda artık daha titiz davranması gerekiyor. Bu nedenle yöneticiler bilinçli ve sistemli davranarak sırayla bütün çalışanlarla konuşmalı. Bunu göz ardı etmek hem çalışanların hem de ekiplerin verimliliğine negatif yönde etki oluşturuyor.
Great Place to Work® Sertifikasyonu yolculuğu neden önemli?
Great Place To Work® Sertifikasyon programı, çalışanların işyerlerindeki mevcut deneyimine odaklanan Trust Index™ çalışan deneyimi anketi ile organizasyonların çalışanlarının sesini dinlemelerini sağlayan yüksek standarda sahip bir ölçümleme ve analiz imkanı sunuyor. Organizasyonlar, çalışanlarından aldıkları geri bildirim ile işyerlerini herkes için harika bir işyeri haline getirmelerini sağlayan aksiyona dönüştürülebilir verilere ulaşmanın yanı sıra global standartta harika bir iş yeri olarak kendilerini konumlandırmalarını ve parlak yetenekli çalışanlar için güçlü bir çekim alanı oluşturmalarını sağlıyor.
Great Place To Work® Hakkında
Great Place To Work®, işyeri kültürü ve çalışan deneyimi konusunda uzman küresel otoritedir. 1992'den beri dünya çapında 100 milyondan fazla çalışanın dahil olduğu Trust Index™ anketinden elde ettiğimiz derin analizleri harika bir iş yeri deneyimini neyin oluşturduğunu tanımlamak için kullanmaya devam ediyoruz. Her şeyin temelinde Güven vardır. Tüm çalışanlar için yüksek güvene dayalı bir iş deneyimi yaratarak organizasyonların kültürlerini ölçmelerine ve daha iyi iş sonuçları üretmelerine yardımcı oluyoruz. Kurum kültürü ve çalışan deneyimi analiz platformumuz Emprising®, liderlere veri ve insan odaklı kararlar verebilmeleri için ihtiyaç duydukları anketler, gerçek zamanlı raporlama ve içgörüler sağlamaktadır. Great Place To Work® aynı zamanda Great Place To Work-Certified™ şirketleri ve Türkiye’nin En iyi İşverenler Listeleri’nin yanı sıra sektörel, bölgesel listeleri açıklayarak çalışan deneyiminizi en iyiler ile kıyaslayabileceğiniz benzersiz veri içerikleri sağlamaktadır. Misyonumuz organizasyonların herkes için harika iş yerleri haline gelmesine yardımcı olarak daha iyi bir dünya inşa etmektir.
Ek Dosyalar
msword Icon GPTW_basınbülteni_20Aralık2022.docx İndir
Bu eposta 'GPTW' adına [email protected] adresine gönderilmiştir.
'GPTW' ile ilgili ve/veya başka bir marka ile ilgili basın bülteni veya basın daveti almak istemiyorsanız marka, sektör ve abonelik ayarları için lütfen tıklayınız.
powered by Faselis
CID: 3GjNu,1,2974,1059626-842500-lambda 1.1
Bu epostayı görüntülemekte zorluk yaşıyorsanız: Lütfen tıklayınız.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Akıllı telefon sektörünün yenilikçi markası vivo, ürünlerine internet üzerinden vivo Türkiye garantisi ve ücretsiz kargo seçenekleriyle ulaşma imkânı sunan online satış platformu myvivoshop.com'da teknoloji meraklılarına özel fırsatlar ve kampanyalar sunmaya devam ediyor. myvivoshop.com üzerinden alışveriş yapan tüketiciler Playstation 5 kazanma fırsatı yakalıyor. 15 Ocak tarihine kadar myvivoshop.com üzerinden alışveriş yapan vivo meraklıları, her 4000 TL'lik harcamaları için bir çekiliş hakkı kazanıyor. Noter huzurunda 10 Şubat'ta düzenlenecek heyecanlı çekilişle bir kişi "Playstation 5" kazanma şansı bulacak. Kazanan kullanıcı 15 Şubat'ta açıklanacak. Çekiliş tüm modeller için yapılan alışverişlerde geçerli olacak. Ancak tüketicilerin tercihleri arasında özellikle V25 5G ve Y35 öne çıkıyor.
Bu özel çekilişin yanı sıra vivo, yeni yıla girerken bu iki modele özel bir de yılbaşı kampanyası başlattı. Tüketiciler https://myvivoshop.com/ üzerinden V25 5G satın aldıklarında yanında TWS 2 ANC modeli kablosuz kulaklık, ekran onarım paketi ve araç şarjı; Y35 satın aldıklarında da yanında 1 yıl ek garanti, TWS 2e ANC kablosuz kulaklık ve selfie çubuğu hediye ediliyor.
V25 5G: Göz alıcı tasarım, üstün kalite ve mükemmel kamera performansı
7.79 mm inceliğe ve 2.5D gövdeye sahip olan V25 5G, hafif ve ince gövdesi ile kullanıcıların ellerine rahat bir şekilde oturuyor. vivo, ilk kez V23 serisinde ortaya koyduğu, cihazların arka panelinin UV ışığına maruz kaldığında farklı açılarda farklı renklere dönüşmesini sağlayan devrim niteliğindeki Renk Değiştiren Florit AG Cam özelliğini V25 5G'de de sürdürüyor. Gün Doğumu Işıltısı renkli V25 5G'nin arka kapağı, güneş ışığına maruz kaldığında renk değiştiriyor, kapağın rengi altın sarısından kırmızımsı turuncuya dönüyor. Yükseltilmiş OIS (Optic Image Stabilisation - Optik Görüntü Sabitleme) ve EIS özelliklerine sahip 64MP OIS ultra algılamalı arka kamera ve 8MP geniş açılı kamera ile donatılmış V25 5G, mükemmel bir görüntüleme deneyimi sunuyor ve kullanıcıların yüksek kalitede süper geniş açılı kareleri kolaylıkla yakalamalarını sağlıyor. Optik Görüntü Sabitleme özelliği, fotoğraf çekilirken oluşan titremeyi gideriyor, mükemmel sarsıntı önleme performansı ile karanlık ortamlarda ve loş ışıkta bile son derece kaliteli fotoğraflar çekmenize olanak veriyor. Otomatik odaklama ve göz odaklama özelliklerine sahip 50MP ön kameraya sahip olan V25 kullanıcıların günün veya gecenin herhangi bir saatinde berrak görüntüler ve videolar çekmelerini sağlıyor. Cihazın ön kamerası ayrıca keskinliği optimize eden AI HD Algoritması ile donatıldı. V25 5G, 42.000 kez düşme 6.000 defa USB takma çıkarma, -20 - 50 derece ekstrem çalışma ortamı sıcaklığı ve toza suya dayanıklılık sertifikası IP54 testleri gibi zorlu testlerden başarıyla geçerek kalitesini ispatlamış bir ürün.
Tam kalite kontrol testlerinin yıldızı: Y35
Gebze'de bulunan vivo Türkiye fabrikasında üretilen Y35, şık ve zarif tasarımı gelişmiş teknoloji ile buluştuyor. Cihaz kullanıcılara güçlü Snapdragon 680 SoC işlemcisiyle yüksek performans, 8 GB RAM'i ile de yüksek bellek kapasitesi sunuyor. 256 GB depolama alanı kullanıcıların fotoğraf, video ve oyunlarını diledikleri kadar uzun süre güvenle saklamalarına olanak veriyor. 8 GB'a kadar boş olan ROM alanı genişletilmiş RAM olarak kullanılarak uygulamalar arasında daha sorunsuz geçiş yapılabiliyor, tüm uygulamaların tereddütsüz indirilip donma yaşamadan çalıştırılabiliyor. Y35, 2408×1080 piksel çözünürlüğe ve P3 renk gamına sahip 6,58 inç'lik ekranı, 90 Hz'e varan yüksek yenileme ve örnekleme hızı sayesinde video ve oyun severlere kusursuz görüntü ve keyifli bir izleme deneyimi sunuyor. 5000 mAh uzun ömürlü pili sayesinde Y35 ile 7 saatin üzerinde aralıksız oyun oynamak, 14 saatin üzerinde HD film izlemek mümkün oluyor. 18 W hızlı sarjı da bulunan cihaz, yapay zekâ destekli güç tasarrufu teknolojisi sayesinde yüzde 100 şarj edildiğinde yaklaşık 2 gün boyunca açık kalabiliyor. Y35'in Ultra Oyun modundaki E-spor modu da, sunduğu profesyonel standartlarda oyun deneyimi ile oyunlardan maksimum keyif almanızı sağlıyor. Y35'in 50 MP ana kamerası ve profesyonel kamera gibi ışık toplayan büyük sensörü gece çekilen fotoğraflarda bile tamamen canlı detayları yakalamayı sağlıyor. 2 MP Bokeh kamera, geliştirilmiş bokeh algoritması sayesinde daha canlı ve daha derin portreler, ön kameradaki 16 MP selfie sensörü de ortam ışığı hangi seviyede olursa olsun net ve canlı selfieler çekmeye imkan veriyor. 32.000 kez düşürme, 6.500 kez kulaklık bağlantısı, 6.000 kez USB kablo takıp çıkarma testlerinden başarıyla geçen cihaz ayrıca toza karşı IP5X ve suya karşı IPX4 sertifikalarına sahip
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin en büyük endüstriyel holdingi SOCAR Türkiye'nin grup şirketlerinden Millenicom, Wireless Broadband Alliance tarafından 10'uncusu düzenlenen 2022 yılı Endüstri Ödülleri'nde "En İyi Ev İçi Kablosuz İnternet" ödülüne layık görüldü. Ödüller, teknik inovasyon, iş inovasyonu ve müşteri deneyimi kriterlerine göre değerlendiriliyor.
Wireless Broadband Alliance (WBA) tarafından yapılan değerlendirmede, Millenicom'un Ambeent patentli spektrum optimizasyonu ve uzaktan erişim noktası yapılandırma teknolojileri ile temel wi-fi performansında yüzde 87 iyileştirme sağlandığı açıklandı.
En iyi müşteri deneyimini yaratma amacı ile teknoloji alanındaki yatırımlarına devam eden Millenicom, bu kapsamda Ambeent ile yaptığı iş ortaklığı sayesinde müşterilerin ev içinde maksimum hızda ve kalitede internet hizmeti almalarını sağlıyor. Mobil uygulamaya entegre edilen bu teknoloji sayesinde Millenicom, müşterilerinin bir sorun yaşaması durumunda çağrı merkezini aramalarına bile gerek olmadan sistem üzerinden bunu algılayabiliyor ve internet kalitesini artırmaya yönelik iyileştirmeleri yapıyor veya çözüm önerileri sunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
1963’den beri üretim yapan ve her 10 kişiden 9’unun memnuniyetle kullandığı Söke*, klasikleşen geleneksel unu dışında sunduğu un çeşitleri, ekmek unu karışımları ve glutensiz un karışımlarıyla mutfaklarda birbirinden leziz yiyeceklerin hazırlanmasını sağlıyor. 60 yıldır mutfaklara konuk olan Söke, özenle seçilen buğdayları, el değmeden son teknoloji ile işleyip unun en doğal halini, her pakette en iyi kalitede sunuyor. Söke, kolay yoğurulan, yırtılmadan açılan ve topaklanma yapmayan un çeşitleriyle herkesin damak zevkine ve diyetine hitap etmeye devam ediyor. Söke’nin ürün ailesinde, birçok evin vazgeçilmezi geleneksel un, leziz böreklerin ve baklavaların sırrı baklavalık ve böreklik unun yanında, esmer kepekli, tam buğday, tam çavdar gibi vitamince zengin, doğal lif kaynağı unları, kolayca açılan pizza unu, yüksek protein kaynağı siyez unu, sarı un, yüksek antioksidan içerikli mor un ve yüzde 100 doğallığıyla organik un bulunuyor. Söke’nin, ayrıca çölyak hastalarının özel beslenme şekline uygun olarak üretilmiş glutensiz unları da mevcut. Evde ekmek yapmayı tercih edenler için de Söke, ekmek unu karışımlarıyla bu ihtiyaca cevap veriyor. Çok tahıllı, çavdarlı, tam buğday, yulaflı, ruşeymli, köy ekmeği ve sarı sert buğday un karışımlarıyla leziz ekmekler yapmak için alternatifler sunuyor.
* Bağımsız tüketici araştırması sonuçlarına göre, Eylül 2022
EDİTÖRE NOT:
Söke Un, 1963 yılında dünyada en saygın degˆirmen teknolojisini geliştiren I·sviçreli Bühler makinelerini ve teknolojisini kullanarak kurduğu ilk değirmeniyle ismini aldığı Söke’de, önemli bir buğday üretim havzası olan Söke ovasının içinde üretime başladı. Değirmencilikteki 60 yıla yakın uzmanlığı ve tecrübesiyle üretimin her aşamasında yüksek kaliteyi odağında tutan Söke Un, çevreye ve insana karşı saygı ve güven anlayışıyla gerçekleştirdiği dünya standartlarındaki teknoloji yatırımları, profesyonellerin ve tüketicilerin ihtiyaçlarına uygun ürün çeşitliliği ile Türkiye’nin lider ve yenilikçi un markası konumunda. Bugün Söke’de ve Ankara’da yer alan 2 fabrikası ile profesyonellerin ve tüketicilerin ihtiyaçlarına uygun olarak ürettiği farklı un çeşitleriyle Söke, Türkiye’nin her noktasında maharetli ve usta eller tarafından tercih edilmenin gururu ve heyecanıyla sektörünün öncüsü olmaya devam ediyor. Çünkü 60 yıldır lezzetin hamurunda Söke var. Söke, 2022 yılı itibariyle Türkiye'nin ve sektörün global markalarından Ulusoy Un bünyesinde yer almaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Turkcell, hayatın her alanında olduğu gibi kültür sanatta da köprüler kurmaya devam ediyor. Müzikten sinemaya, çağdaş sanatlardan sahne gösterilerine kadar kültür sanatın her alanındaki desteği bu yıl da artan tempoyla sürdürdüklerini belirten Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, şunları söyledi:
“Her türlü toplumsal gelişimin ve paylaşımın en önemli yolunun kültür sanattan geçtiğine inanıyoruz. Bu nedenle özellikle küresel salgın sürecindeki kısıtlar nedeniyle iki yıldır sanatseverlerin çok özlediği kültür sanat etkinliklerini, 2022 yılında Turkcell’in desteğiyle seyircilere dolu dolu yaşattık. Bu kapsamda Turkcell olarak, Ekim ayında 5 yıllık süreyle iş birliği sözleşmesini yenilediğimiz Zorlu PSM’deki Turkcell Sahnesi ve Turkcell Platinum Sahnesi’nde yıl boyunca sanatseverimizi ağırladık. Bu yıl IPRA Golden World Awards’ta 3 altın ödül birden kazanan açık hava sahnemiz Turkcell Vadi’de ise Nisan-Ekim ayları arasında çok sayıda yerli ve yabancı sanatçı sahneye çıktı. Böylece isim sponsorluğunu üstlenmekten mutluluk duyduğumuz Türkiye’nin iki önemli kültür sanat mekanında 2022 yılında toplam 500’e yakın etkinlikte 600 bin seyirciyi müzik ve sanat coşkusuyla buluşturduk.”
Murat Erkan, 15 yıldır birbirinden önemli sanatçıları müzikseverlerle buluşturarak yaz geceleri klasiğine dönüşen Turkcell Yıldızlı Geceler konserlerinin de bu yaz Turkcell Vadi’de gerçekleştirildiğini belirtti.
“Kültür ve sanatla yan yana duruşumuzla sosyal hayatta pozitif iz bırakıyor”
Turkcell’in sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımıyla kültür sanat etkinliklerinde de sosyal erişilebilirliği, çeşitliliği ve kapsayıcılığı ön planda tuttuklarını belirten Erkan, “Sürdürülebilir bir yaşam için kültür sanatın da erişilebilir ve kapsayıcı olması gerektiğine inanıyoruz. Bu yönüyle sürdürülebilirlik stratejimiz çerçevesinde sosyal hayatın önemli unsurlarından olan kültür sanatta da ‘pozitif iz’ bırakacak şekilde, yıllardır sanatsal etkinlikleri geniş bir yelpazede destekliyoruz” dedi.
Toplumun her kesiminin hayata eşit katılımı için yürütülen sosyal sorumluluk projeleriyle bu alanda öncü bir marka olduklarını vurgulayan Murat Erkan, “Bu kapsamda isim sponsorluğunu üstlendiğimiz Zorlu PSM ve Turkcell Vadi’nin yanı sıra Platinum Park Açıkhava Sineması gibi yıl içindeki farklı sanatsal faaliyetlerimizde de Turkcell’in teknolojik gücünün katkısıyla engelli sanatseverleri misafir ediyoruz. Tüm engelli grupları için hayata geçirdiğimiz erişilebilir mekanlar, görme engelli sanatseverler için sesli betimleme olanağı sağlayan Hayal Ortağım uygulamamız ve işitme engelli sanatseverler için işaret diliyle çeviri gibi gösterimlerle onlara da farklı bir sanatsal deneyim yaşatıyoruz” diye konuştu.
Yılın son sesli betimleme tiyatro oyunu Zorlu PSM’de sahnelendi
Turkcell Platinum Sahnesi’nde 19 Aralık’ta sesli betimlemeyle sahnelenen Şehirde Kimse Yokken oyununa, görme engelli sanatseverler de katıldı. Anadolu’nun kırsalından İstanbul’a gelen bir kadının hikayesini konu edinen Lerzan Pamir’in yönetmenliğindeki oyunda Elçin Sangu, Ali Seçkiner Alıcı, Kerem Arslanoğlu, Elif Ürse ve Ersin Arıcı sahne aldı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Son yıllarda global otomobil satışlarının büyüme hızı düşük kalsa da, küreselleşme sürecini hızlandıran Chery, etkileyici bir ilerleme kaydediyor. Chery, bu yılın ilk 11 ayında, yıllık yüzde 70,9 artışla 400.000 adedin üzerinde kümülatif ihracat satışına da ulaştı. Chery böylece, bizzat elinde bulundurduğu Çinli markalar arasında binek araçlarda "küreselleşme" rekorunu da kırmış oldu. Satışlardaki sürekli artış, Chery ürünlerinin küresel pazarda kabul görmesinin somut bir örneği. Özellikle amiral gemisi Chery TIGGO 8 PRO modeli, yollardaki üst sınıf kabin yaklaşımıyla tamamen yeni bir deneyim sunuyor. Bu kabin birkaç ödül kazanırken aynı zamanda orta hacimli 7 koltuklu SUV dünyasında lüks tanımı için yeni bir ölçütü de belirliyor.
Lüks iç mekanda koltukların etkisi
Chery TIGGO 8 PRO, iş hayatında başarılı ve kaliteli yaşamdan keyif alan kentlilere yönelik bir SUV. Kullanıcılara daha lüks ve ayrıcalıklı bir sürüş deneyimi sunmayı amaçlayan Chery TIGGO 8 PRO'nun iç mekanı, yalın ve zarif bir kaliteyi ortaya koyuyor. Lazer işlemeli kavisli yüzeylere sahip kabin, siyah ve kahverengiden oluşan çift renkli yapısıyla üst sınıf bir atmosfer sunuyor. Araca binerken ilk temas noktası olan koltuklar, TIGGO 8 PRO'nun lüks konseptini güçlendiriyor. Açık kahverengi deri koltuklar üç boyut duygusunu geliştiren kapitone teknolojisiyle süsleniyor. Çift dolgulu köpük işlemi ve konfor süngeri, minderin destek etkisini en üst düzeye çıkarıyor. Güçlü yan destekler dinamik sürüşlerde vücudu destekliyor. Ayrıca sürücü koltuğu, altı yönlü elektrikli ayar, ısıtma ve soğutma özellikleriyle sürücünün mevsimsel değişimlerden bağımsız olarak her zaman en üst konfor deneyimi yaşamasına katkı sağlıyor. Konsol, 24,6 inçlik çift ekran ve 8 inçlik dokunmatik LCD klima ekranı ile üçlü ekran konseptiyle premium markaların benzeri bir genel tasarım sergiliyor. Yeni nesil 4.0 ADAS sisteminin yanı sıra elektronik vites kolu, akıllı telefonlar için kablosuz şarj ve akıllı telefon unutma-hatırlatıcısı gibi işlevlerle Chery TIGGO 8 PRO, lüks tasarım ile üstün teknolojiyi harmanlıyor.
Kütüphane sessizliği sunan kabin
Chery TIGGO 8 PRO aynı zamanda ayrıntıya gösterilen özen sayesinde gelişmiş bir lüks seviyesi ortaya koyuyor. TIGGO 8 PRO, NVH performansı açısından gürültüyü etkin bir şekilde engellerken ses emici kumaş alanlar sesi kaynağında azaltıyor. Harici olarak kontrol edilen, değişken hacimli kompresör ve PWM elektrotsuz fan gibi önlemlerle, kabin içinde kütüphane sessizliğinde sakin ve dingin bir ortam oluşturuyor. SONY imzalı ses sistemi, seyahatleri aslına uygun ses kalitesiyle daha da keyifli kılıyor. Önde akıllı çift bölge ve arkada bağımsız klima sistemi, N95 sınıfı araç klima teknolojisinin de katkısıyla son derece konforlu iklimlendirilmiş bir ortam sunulmasını sağlıyor. Orta kol dayamanın altında, sıcak yaz aylarında soğuk içecekleri saklamayı kolaylaştıran, soğutma işleviyle geniş bir depolama alanı bulunuyor.
Yeni ödüller kazanıldı
Tüm bu lüks özellikler sayesinde Chery TIGGO 8 PRO, dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların beğenisini kazanıyor. Chery TIGGO 8 PRO, Filipin Uluslararası Otomobil Fuarı'nda "En İyi Orta Boy Crossover Araç Ödülü"nü kazanırken, aynı zamanda Brezilya'da devlet konuklarını karşılama aracı olarak da görev yapıyor. Bu yılın başında 500.000'inci TIGGO 8 PRO üretim hattından başarıyla indi. Bu başarı, Chery ürünlerinin amiral gemisi konumuyla 500.000'lik üretim adedine ulaşan ilk Çinli 7 koltuklu orta boy SUV unvanının kazanılarak, "Chery Speed" felsefesini destekledi. Chery, küreselleşme sürecini hızlandırmaya devam ederken, TIGGO 8 PRO, Chery'nin çıtayı yükseltme misyonunu taşımaya ve markanın lüks amiral gemisi imajını daha geniş kitlelere ulaştırmaya devam edecek
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Obilet.com, 2022 yılının seyahat trendlerini paylaştı. Obilet.com'un hazırladığı değerlendirme raporuna göre bu yılın en çok aranan rotaları önceki yıllarda olduğu gibi otobüs yolculukları için "İstanbul - Ankara" olurken, yurt içi uçak yolculukları için "İstanbul - İzmir", yurt dışı uçak yolculukları için ise "İstanbul - Bakü" şeklinde gerçekleşti.
Geçen yıllara kıyasla araması artan ve dolayısıyla yolcular açısından daha popüler hale gelen rotalarda ise farklı gelişmeler yaşandı. Otobüs yolculukları için internet üzerinden aranma adedi en çok artan rota "Bingöl - Diyarbakır" oldu. Uçak yolculuklarında ise aramalar bazında en yüksek artışlar yurt içi uçuşlarda "Van - Trabzon", yurt dışı uçuşlarda ise "İstanbul - Jakarta" rotalarında gözlemlendi.
En çok bilet tatil dönemlerinde satıldı
En çok bilet satılan aylar, okulların yaz tatiline girdiği ve Kurban Bayramı arifesine denk gelen bir dönem olması nedeniyle, otobüs ve yurt dışı uçak yolculuklarında haziran ayı olurken; yurt içi uçak yolculuklarında ise ara tatilin olduğu kasım ayı başı çekti. Biletlerin en çok satıldığı gün, otobüs yolculuklarında 4 Mayıs (Ramazan Bayramı dönüşü), yurt içi uçuşlarda 15 Haziran (okulların kapanış haftası), yurt dışı uçuşlarda ise 22 Eylül oldu.
En pahalı bilet İstanbul- Birmingham uçuşu için satıldı
Bu yıl otobüs yolculuklarındaki en pahalı bilet 3.240 TL ile "İstanbul - Dortmund" rotasında satıldı. Obilet üzerinden satışı gerçekleştirilen biletler arasında yurt içi uçuşlarda satılan en pahalı tek yön/aktarmasız bilet 3.652 TL ile "İstanbul - Antalya" uçuşuna, yurt dışı rotalarda satılan en pahalı tek yön / aktarmasız bilet ise 33.501 TL ile "İstanbul - Birmingham" uçuşuna ait oldu.
2022 yılında satışı gerçekleşen en ucuz şehirlerarası otobüs bileti 12 TL ile "Eskişehir - Kütahya" seferine ait. Diğer taraftan, 2022 yılında uçak biletlerindeki fiyat artışları bazı rotalarda %200'lere ulaşmasına rağmen yurt içinde "Diyarbakır - Trabzon" uçuşuna 105 TL'den, yurt dışında ise "İstanbul - Tahran" uçuşuna 341 TL'den bilet satın alan yolcular "2022'nin en ucuz uçak biletleri"ne sahip olma şansını yakaladı.
Gençlerin ve Kadınların Otobüs Yolculuklarındaki Ağırlığı Daha Fazla
Obilet'in rakamlarına göre gençlerin ve kadınların otobüs yolculuklarındaki oranı uçak yolculuklarına göre daha yüksek. Obilet'e göre, bu yıl satılan otobüs biletlerinin %37'si 18-24 yaş arası yolcular tarafından alındı. Aynı yaş grubunun uçak bileti alımındaki ağırlığı ise %33 düzeyinde. Bu yıl otobüs biletlerinin %43'ü, uçak biletlerinin ise %37'si kadınlar tarafından satın alındı.
Online Satış Kanalları Otobüs Biletlemesinde Ağırlığını Arttırıyor
2022 sadece ülkemizde değil, tüm dünyada otobüs biletlemesinde online kanalların öne çıktığı, dijitalleşmenin hız kazandığı bir yıl oldu. Hindistan, Brezilya, Meksika gibi pazarlardaki online bilet satış platformları satışlarını arttırırken, Türk seyahat platformu Obilet.com, dünya genelinde otobüs biletleme platformları arasında web sitesi ziyaretçi sayısında 1. sırada yer aldı. 2022'de yıllık 240 milyon web sitesi ziyaretçi sayısına ulaşması beklenen Obilet'in 10 yıllık tarihinde en çok ziyaret aldığı ay, aylık 24 milyon ziyaretçi ile Haziran 2022 oldu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İzmir iş dünyasının protokol isimlerini ağırlayan, derneğin çalışma alanında yol gösterici nitelik taşıyan Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Danışma Kurulu, geniş bir katılımla senenin son toplantısını İZQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi'nde gerçekleştirdi. Hem kentin hem ülkenin sorunlarının tartışıldığı bölgenin en etkin kurulları arasında yer alan EGİAD Danışma Kurulu'nun ana gündem maddeleri; EGİAD dönem faaliyetleri ve projeleri, Türkiye'nin ve İzmir'in ekonomi gündeminin değerlendirilmesi, gençlerin önümüzdeki seçimlerde oy kullanmaları konusunda EGİAD ve EGİAD gibi iş dünyası örgütlerinin yapabileceği çalışmalar ile EGİAD Think Tank Raporu hakkında Danışma Kurulu üyelerinin bilgilendirilmesi oldu. Toplantıya gençlerin ve özellikle gelecek seçimlerde oy kullanacak Z kuşağının siyasi arenaya bakış açısı ve ekonomi gündemi damgasını vurdu.
İzQ İnovasyon Merkezi Büyük Etkinlik Salonu'nda gerçekleşen toplantıya, İzmir iş dünyasının temsilcileri katılım gösterdi. EGİAD Danışma Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer'in ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlik, derneğin komisyon çalışmaları, stratejik çalışma alanlarındaki faaliyetleri, aktarılarak başladı. Etkinliğe Uğur Yüce, Şükrü Ünlütürk, Yiğit Tatış, Cüneyt Karagülle, Bülent Akgerman, Temel Aycan Şen, Aydın Buğra İlter, Mustafa Aslan, Emre Kızılgüneşler, Hasan Denizkurdu, Oğuz Özkardeş, Hasan Küçükkurt, Tamer Taşkın, Sibel Zorlu, Prof. Dr. Mustafa Tanyeri, Selami Özpoyraz, Önder Türkkanı, Levent Kuşgöz, Deniz Sipahi, Engin Uğur Ağır, Yaşar Kuş, Anıl Yüksel, Feyzi Kaya, Mahir Kaplan, Turan Göksan, Merve Özbatır, Yeşil Taşkın Deniz, Burak Güngör, Alper Koçak, Emre Sarıgedik, İlker Sabuncu, Özüm İlter Demirci, Tolga Şekercioğlu, Yonca Güngör Çınar, Yücel Koç gibi sanayinin daha birçok önde gelen ismi katılım gösterdi.
6 Ayda 107 Etkinlik
EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer açılış konuşmasında, son çalışmalara ilişkin bilgilendirme sunumu gerçekleştirdi. 6 ayda 107 faaliyete imza attıklarını belirten Yelkenbiçer, EGİAD olarak bu dönemki stratejik çalışma alanlarını Sürdürülebilirlik, Girişimcilik, Dijitalleşme, EGİAD Gelecek olarak belirlediklerini aktardı. Yelkenbiçer, gerçekleşen faaliyetleri de rakamsal olarak şu şekilde özetledi: "6 Uluslararası Faaliyet, 4 Sürdürülebilirlik ve Gelecek Toplantısı, 16 İş Geliştirme Faaliyeti ve İşbirlği, 29 Basın buluşması, 5 Seminer ve Söyleşi, 10 Melek Yatırımcı ve Girişimci Faaliyeti, 33 Melek Yatırımcı Girişimci Buluşması ile etkin ve dolu bir 6 ay daha geçirdik. 25 Yatırım, 3000'in üzerinde Girişimci Değerlendirmesi, 4 Milyon $ yatırım ile girişimcilik sektöründe de adımızdan söz ettirdik. Son 6 ayda etkinliklerimizin görüntülenme oranı 3 bin, tüm etkinliklerimiz basında yer bulma sayısı da bin 609 oldu" dedi.
Başarılı Projeler Yeni Üye Sayısını Arttırdı
Başarılı bir döneme imza atıldığının vurgulandığı etkinlikte, Sürdürülebilirlik, Dijitalleşme ve Geleceğe dair projelerin ana temayı oluşturduğuna vurgu yapıldı. Üyelere dokunan projeler üretmekten mutluluk duyduklarını dile getiren EGİAD Başkanı Yelkenbiçer, "Hem üyelerimize dokunan projeler gerçekleştirdik hem de bölgemizde ses getiren etkinliklere imza attık. Dünyadaki en iyi uygulamaları yapan global firmalardan, kendi alanlarında öncülük eden EGİAD üyesi yerel şirketlerimize kadar geniş bir yelpazede ziyaretler yaptık, bilgi edindik. Sürdürülebilirlik temasını yalnız çevre koruma değil, sosyokültürel ve yönetsel anlamda da gündeme sokarak, tüm paydaşlarımıza EGİAD'ın iş dünyasından neler beklediğini ve bizim nasıl bir ekosistemde çalışmak istediğimizi göstermiş olduk. İş yaşantısına yeni katılan genç kuşağın sesi olmaya özen gösterdik. Yaptığımız tüm bu çalışmaların olumlu etkilerini kendi derneğimiz içinde yaşadık çünkü pandemi döneminde yara alan sosyal iletişim ve birliktelik hissini geri kazandık. Birlikte üretmek hepimizi daha güçlü kıldı ve bu sayede geleceğe olan inancımız pekişti, umutlarımız yükseldi. Dernek içi liderlik mekanizmalarının önünü açarak derneğimizin gelecek yıllarında liderlik edebilecek üyelerimizin potansiyellerini geliştirmeye çalıştık. Çalışmak, üretmek isteyen herkes ile kol kola girerek iyilik hareketimizi yaygınlaştırmaya çalıştık. 65 yeni üye arkadaşımızın katılımını da bu hareketin sonucu olarak gördük" dedi.
Gençlerle ilgili çalışmalar bize yol gösteriyor
Toplantıda konuşan EGİAD Danışma Kurulu ve İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, EGİAD'ın başarılı bir yılı geride bıraktığını belirterek, kentin tüm paydaşları ile ortak çalışmalar yürütmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti. Ekonomi gündemine ilişkin genel değerlendirme yapan Özgener ayrıca Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki'ye sunumundan dolayı teşekkür ederek, " Gençler ilgili veriler, hepimize yol gösterecek nitelikte. Gençlerimizin siyasete, sivil toplum kuruluşlarına, girişimciliğe bakış açılarını bilmek bizler için çok önemli" dedi.
Toplantıda Girişimcilik Raporu'nun son değerlendirmesine de yer verildi. Raporun son sunumunu gerçekleştiren Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki, Geleceğe Bakış, Dijitalleşme, Sürdürülebilirlik ana başlıkları altında 12 bin katılımcıyla gerçekleşen anketin sonuçlarına göre Fırsat ve İhtiyaç Girişimciliği üzerine değerlendirmeye ulaştıklarını kaydetti. İzmir'de farklı bir beşerî sermayenin talebi ile karşılaştıklarını dile getiren Selçuki, Fırsat Girişimciliğini ön plana çıkaracak politikaların desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. İzmir'de girişimcilik yapmak isteyenlerin öngörülerinin olumlu seyrettiğini dile getiren Selçuki, Fırsat Girişimciliği ile Akıllı Sermayeyi biraraya getirmenin olumlu olduğuna dikkat çekti. İzmir'deki girişimcilik sisteminin Türkiye'ye örnek olması için öneriler oluşturulduğuna vurgu yaptı.
Genç Seçmenler Masaya Yatırıldı: "Z Kuşağı Antisiyaset"
Gençlerin önümüzdeki seçimlerde oy kullanmalarını sağlamada EGİAD gibi iş dünyası örgütlerinin yapabileceği çalışmalara da değinilen etkinlikte, yapılan araştırmaların gençlerin çoğunlukla siyasetten umudunu kestiğini ortaya koyarak, gençlerin sandık başına giderek, siyasi umuda tekrar kavuşmaları için izlenebilecek yol haritası belirlendi. 30 yaş altı genç seçmenlerin çoğunlukla siyasetten umudunu kestiğinin araştırmalarla ortaya konulduğuna dikkat çekilerek, "Gençlere umut vermek siyasetçilerin alanı ancak gençlerin sandığa giderek oylarını kullanma konusunda isteksiz ve umutsuz oldukları araştırmalar sonucunda ortaya konmuştur. Gençlerin siyasi sorumluluğunun farkına varıp, politik görüşlerini sandığa taşıyabilmeleri için yapabilecek etkinlikler olmalı. STK'lara bu konuda sorumluluk düşüyor. Bu konuda bir deklarasyon yayınlayıp siyasi partilerle paylaşmak izlenebilecek yol haritalarından biri olabilir" denildi.
Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki'nin Z kuşağı seçmen profiline ilişkin değerlendirmesine de yer verilen kurul toplantısında, konu masaya yatırılarak tartışıldı. Türkiye çapında 18-30 yaş arası 3 bin gençle yapılan araştırmayı aktaran Selçuki, 3 temel bulguya ulaşıldığını vurgulayarak, "Öncelikle gençler uzaylı değil. Z kuşağı tanımlamasında, toplumun genelinden çok farklı olduğuna dair bir ön kabul var. Fakat bu doğru değil. Büyüme dönemlerinin dijitalliği yüzünden diğer kesimlerden çok keskin bir şekilde ayrılıyorlar ama sorun ve taleplerine baktığımız zaman çok büyük bir fark olmadığını görüyoruz. Aynı kültürel tedrisattan geçen genç arkadaşlarla kodlarımız aslında aynı. Bu gençler aynı zamanda apolitik değiller ama antisiyasetler. Ne demek antisiyaset, mevcut siyasetin kurumlarına ve aktörlerine asla güven duymuyorlar. Çünkü gerçekten geçtiğimiz dönemde siyaset vaat ettiği hiçbir şeyi onlara vermedi. Daha iyi bir eğitim vermedi, daha iyi bir yaşam sunmadı. Şu anda baktığınızda ciddi bir borçlanmayla hayatlarına başlıyorlar. Çok ciddi bir yurtdışı talepleri var. Şimdi tüm bunlara baktığımız zaman antipolitik olduklarını söylemek doğru olmaz ama antisiyaset olduklarını söyleyebiliriz. Yani siyaset kurumuna karşı tepkililer. Siyaset dünyada zaten güven kaybettiği için sivil toplumun ön plana çıktığını görüyoruz. Tüm bunları değerlendirdiğimizde Türkiye için ne demek? Antisiyaset kavramı gelecekte oy kullanacak nesillere sirayet edip yayıldıkça popülist söylemlere de açık hale geliyor gençler. Öncelikle Z kuşağı yerine 18-30 yaş arası gençler diye söylemi değiştirmek lazım. Toplumun tüm kesimlerine ilişkin yaşam, geçim gibi dertlerin onların da derdi olduğunu anlamak gerek. Gençleri tekrar siyasete angaje edebilmek ve siyasetin onların sorunlarına çözüm üretebildiğine tekrar inandırabilmek ve sisteme olan inançlarını tazeleyebilmek için aslında fırsatlar var. Burada sivil topluma iş düşüyor. Aslında STK'lar işini yapıyor, burada işini yapmayan siyaset kurumu. Tüm siyasi partilerde gençlik kurumu var ama bunun şampiyonu olacak bireyler yok. İşte o bireyleri de kavgacı söylemler, yolsuzluk söylemleri sebebiyle siyasete dahil etmek zor. Mesela bir hayvan aktivistini, bir çevre aktivistini bir yerde genel başkan yardımcısı yapmalısınız. Siyasetin kendi konfor alanından çıkıp idari iplerini gevşetmesi lazım. 18-30 yaş arası 15 milyon seçmen bulunuyor. Bu, toplam 60 milyon seçmenin yüzde 25'i eder. Hem siyaset hem de ekonomide markalar için çok önemli bir oran. Fakat siyasi olarak uyuyan gençlerin uyandırılması için böyle radikal hamleler yapılması lazım. Yoksa antisiyaset toplumda katman katman bir hale gelir. Bu durum sadece bu seçim için değil gelecek seçimler ve nesiller için de risk yaratan bir popülist dalgalanma yaratacak sorun taşımakta" dedi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.