Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
ekonomim.com internet sitesinde yayınlanan habere göre; Baz istasyonları, forklitfler, golf arabaları ve tekneler için lityum akü üretimine başlayan Orbit Enerji, yurtiçi ve yurtdışından gelen yoğun talep nedeniyle seri üretim kapasitesini artırmak için 20 milyon dolarlık yeni tesis yatırımını gündemine aldı.
Yenilenebilir enerji sektörüne kurulum, servis, montaj, bakım gibi hizmetler vermek amacıyla 2014 yılında faaliyete geçen Orbit Enerji, mühendislik gücünü değerlendirmek için giriştiği yüksek teknoloji ürün geliştirme çabalarında mutlu sona ulaştı. Türkiye’nin ithalatçı konumda olduğu elektro kimyasal lityum enerji depolama sistemlerinin üretimine başlayan firma, önümüzdeki günlerde ilk ihracatını gerçekleştirecek. Seri üretim kapasitesini artırmak için 20 milyon dolarlık yatırıma hazırlanan Orbit Enerji, telekomünikasyon şirketlerinin baz istasyonları yanında, forktliftler, golf arabaları, tekneler gibi mobil araçlar için de lityum aküler üretiyor.
Sekiz yıl önce mühendis kökenli bir ekiple yola çıktıklarını dile getiren Orbit Enerji Genel Müdürü Vahit Kaya, “Montaj işleri yaparken bile ithal ürünleri yerlileştirme gibi düşünce ve çabalarımız vardı. Elektronik komponentleri kullanarak bazı güzel cihazlar yaptık. Yıllarca Turkcell, Aselsan, Havelsan, Ericsson, Motorola, Siemens, Huawei firmalarının altyapılarını kurduk. Mühendis olmanın verdiği avantajla neyin nasıl üretilmesi gerektiğini çok iyi biliyoruz. Baz istasyonlarında jel aküler kullanılıyordu. Bunların kullanım ömrü çok kısaydı. Biz, uzun ömürlü aküler kullanalım dedik ve Ar-Ge çalışmalarına başladık. Bu süreçte Turkcell’in büyük desteğini gördük. 3-4 yıllık çalışmanın ardından geçen yıl baz istasyonlarında kullanılan 48 voltluk lityum aküyü seri olarak üretmeyi başardık” diye konuştu.
TEPAV Makroekonomik Dengesizlik Göstergeleri Bülteni 8. sayısı yayımlandı:
Göstergeler ışığında AB ekonomisinde gelişmeler incelendiğinde, pandemi sonrası süreçte üye ülkelerde büyük ölçüde GSYH’deki daralmanın telafi edildiği ve güçlü büyüme sürecine girildiği gözlenmektedir. Diğer taraftan, pandemi süresince hanehalkının tasarruflarının yüksek seyretmesi ve tüketimlerinin ertelenmesi, kısıtlamaların kaldırılmasıyla iç talebin hızla artmasına neden olmuş, artan iç talebe arz darboğazlarının ve yüksek enerji fiyatlarının eşlik etmesiyle AB genelinde enflasyon hızlanmıştır. 2021'de çoğu üye ülkenin cari işlemler dengesinin COVID-19 krizi öncesi konumuna geri döndüğü, dış stok pozisyonlarının daha yüksek GSYH büyümesi ile daraldığı görülmektedir. Benzer şekilde, 2021'de kamu sektörü ve finansal olmayan kurumsal borç stokunun GSYH'ye oranları da gerilemiş ancak, genelde eşik değerin dışında ya da 2019 seviyelerinin üzerinde gerçekleşmiştir. İşgücü piyasasında ise devlet desteklerinin istihdamı dengelediği ve çoğu AB ülkesinde hanehalkı harcanabilir gelirinin reel olarak arttığı gözlenmiştir. 2022 yılında ise, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından Rus gazının Avrupa'ya arzının kesintiye uğramasıyla söz konusu olumlu ekonomik görünüm önemli ölçüde bozulmuştur. Hızla yükselen enerji fiyatları AB genelinde enflasyonun ana belirleyicisi haline gelirken cari hesaplar olumsuz etkilenmiş; yüksek enerji fiyatlarına yönelik hanehalkı ve firmalara sağlanan yüklü destekler kamu sektörünün borçluluğunu artırmıştır.
Türkiye’de, AB ülkelerinin aksine, reel efektif döviz kuru ve birim işgücü maliyetleri tarihi düşük seviyelerdedir ve güçlü rekabetçi konuma rağmen, cari işlemler dengesinde 2021 yılında gözlenen iyileşme sürdürülememiş ve 2022 Eylül itibarıyla son 4 yılın en yüksek cari açık değerine ulaşılmıştır. İhracatın ivme kaybetmesi ve tarihi düşük dış ticaret hadleri, cari açığın daha da artacağına işaret etmektedir. Diğer taraftan, 2021 yılında GSYH’deki güçlü büyümeye rağmen genel hükümet borçluluğu artmıştır. Özel sektörün hız kesen kredi kullanımlarının da etkisiyle borçluluğunda bir değişim gözlenmezken, 2022 yılında enflasyonun hızlanması ve reel faizlerin negatif seviyelerde olması, özel sektörün yeni kredi kullanımlarını hızlandırmıştır. Söz konusu göstergeler AB için tanımlanmış eşik değerlerin altında kalsa da Türkiye, reel konut fiyatları ve finansal sektör yükümlülüklerine dair göstergelerin eşik değerlerin çok üstündeki seviyeleri ile AB ülkelerinden önemli derecede ayrışmaktadır. Daralan işgücüne katılım ve yüksek seyreden işsizlik oranları da istihdam piyasasında da olumsuz ayrıştığını göstermektedir.
https://www.tepav.org.tr/tr/haberler/s/10524
Kazak milletvekilleri geçen hafta, bitcoin madencileri için kurumlar vergisi ve ülke çapında endüstrinin enerji tüketimine kısıtlamalar getirecek bir yasa tasarısını onayladılar.
Parlamentonun web sitesine göre, "Kazakistan'da Dijital Varlıkların Düzenlenmesi Hakkında" olarak adlandırılan yasa, ülkenin alt meclisi olan Mazhilis tarafından geçen Perşembe günü onaylanan kriptoyla ilgili üç yasadan biriydi. Tasarı şimdi tartışılmak ve yeni bir oylama turu için Senato'ya gidiyor.
BIST100
Haftaya alıcılı başlayan ve gün içinde banka
hisselerinde güçlenen alımlar ile gün boyunca pozitif
seyreden BIST 100 endeksi günü %3.41 oranında
değer kazanımı ile 5391.91 seviyesinden tamamladı.
Hacim artışı desteği ile güçlenen alımlar sonrasında
son dönemde sat konumunda hareket eden MACD
indikatörünün tekrar AL sinyali üretmiş olmasını olumlu
buluyoruz.
Geçtiğimiz hafta satışların geldiği seviye olan 5300’ün
aşılmış olması da yükseliş trendinin devamını
destekliyor.
Güne başlarken yurt dışı piyasalara baktığımızda ABD
vadelileri kapanış saatimiz sonrasında %1.25-1.50
değer kaybettiğini, Asya piyasalarında da satışların
etkili olduğunu görüyoruz.
Dün güçlü banka yükselişi sonrasında bugün bir miktar
bankacılık endeks hisselerinde yavaşlama ile beraber
sanayi sektör hisselerine yönelim görebiliriz.
Güne hafif pozitif başlamasını beklediğimiz endekste
5300 seviyesini gün içi destek noktası olarak takip
edeceğiz.
Bu seviyenin üzerinde kalındığı sürece son günlerde
güçlenen yükseliş hareketinin devamını bekliyor
olacağız. Bu nedenle 5300 seviyesinin üzerinde trade
amaçlı olarak kısa vadeli pozisyonlar artırılabilir.
5500 ve 5550 seviyelerini ise gün içi hareketlerde ilk
dirençler olarak verebiliriz. 5550’e yaklaşan hareketler
sonrasında ise gelebilecek gün içi kar satışlarına
TEKNİK GÖSTERGELERDE YÖN dikkat edilmeli.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ekonomim.com internet sitesinde yayınlanan habere göre; Yurt içi ve yurt dışında 150’yi aşkın mağazaları olduğunu söyleyen Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, 2023’te mağaza sayılarını artıracaklarını söyledi. Altınbaş, “Bulunduğumuz ülkelerdeki mağaza sayımızı artırıp, yeni ülkelere girmek istiyoruz” dedi.
Katma değerli ihracatı artırmanın, direkt satışın yanı sıra bir diğer yolu da yurt dışında mağazalaşmak. Son yıllarda Türkiye’nin onlarca perakende firması yurt dışında atağa kalktı, yabancı ülkelerin en popüler caddeleri ve AVM’lerinde mağazalar açtı. Avrupa’yı da etkisi altına alan yüksek enflasyon nedeniyle mağaza açma hızı yavaşlasa da halen sürüyor diyebiliriz. Elbette Türk markalarının yurt dışındaki bu girişiminde Turquality programının da desteği büyük oldu. Turquality’den yararlanarak yurt dışında çok sayıda mağazaya ulaşan bir firma da Altınbaş.
. Öncelikle yeni yatırımlarını açıklayan İmam Altınbaş, halen yurt içi ve yurt dışında 150’yi aşkın mağazaları olduğunu söyleyerek, 2023’te hem mağaza sayılarını artıracaklarını hem de teknoloji ve tasarıma daha fazla yatırım yapacaklarını belirtti.
‘Yatırımlara derinlik katacağız’
İmam Altınbaş, 2023 hedefleriyle ilgili şunları söyledi: “Yatırımlarımıza biraz daha derinlik kazandırmaya, yatırımlarımızı teknoloji ve tasarımla geliştirmeye, rakiplerden farklılaşmaya odaklandık. 2023’te mağaza sayımızı artıracağız, bunun için gerekli alt yapımız var. Ama küresel olarak büyümek istiyoruz. Bulunduğumuz ülkelerdeki mağaza sayımızı artırıp, yeni ülkelere girmek istiyoruz. Bu ülkelerde reklam, tanıtım yapacağız.” Altınbaş, mücevher sektörünün Türkiye’de gelişmeye devam ettiğini, bulunduğumuz bölgede İtalya’dan sonra en büyük üretici ve ihracatçı ülke konumunda olduğumuzu söyledi. Üniversitelerin tasarım bölümlerinin devreye girmesi, kuyumculuk üretiminin dışında, yan sanayinin de gelişmesiyle sektörün öneminin arttığına dikkat çeken Altınbaş, “Bu sektör biraz daha zanaat, ustalık gerektiren bir alan. Bu da Türkiye’de var. Dolayısıyla sektör her geçen gün bölge ülkelerde, hatta ABD’de de ağırlığını artıyor” diye konuştu.
Reuters'ın kaynaklara dayanan haberine göre, ABD'li milletvekillerinin federal hükümet çalışanlarının devlete ait cihazlarda Çin uygulaması TikTok'u kullanma yasağını harcama yasa tasarısına dahil edecekler.
Senato geçtiğimiz hafta, federal çalışanların devlete ait cihazlarda ByteDance'e ait kısa video uygulamasını kullanmasını yasaklamak için Cumhuriyetçi Senatör Josh Hawley tarafından hazırlananbir yasa tasarısını onayladı.
Kaynaklar, yasağın ABD hükümet operasyonlarını finanse etmek için büyük bir çok amaçlı tasarıya dahil edileceğini söyledi.
ekonomim.com internet sitesinde yayınlanan habere göre; Yılın ilk yarısında ihracatta yüzde 25 büyüyen ve yıl sonunda 7,5 milyar dolara ulaşmayı planlayan madencilik sektörü, Avrupa ve ABD’deki resesyon sürecinin olumsuz etkileri, Çin’deki kapanmanın devam etmesi, maliyetlerin artması, dolar kurunun istenilen seviyeye gelmemesi nedeniyle ciddi kayıplar yaşadı. Yaşanan kayıpların etkisiyle yılı yüzde 9,5’luk artışla 6,5 milyar dolarlık ihracatla kapatmaya hazırlanan sektör, 2023 yılının ilk yarısında da artış beklemiyor. Mevcut şartlarda bir değişim olmazsa 2023 yılı ihracatının 2022 yılının gerisinde olacağını tahmin ettiklerini söyleyen İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya, bu durum nedeniyle sektörde istihdam kaybı oluşacağına dikkat çekti.
“Dolar kuru minimum 22 TL olmalı”
İMİB’in üyelerine yönelik organize ettiği Sektörel İstişare Toplantıları’nın ikincisi Bursa’nın ardından Eskişehir’de düzenlendi. Eti Maden Kırka Boraks Tesisleri’nin de ziyaret edildiği organizasyonda İMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya, İMİB Yönetim Kurulu Üyesi Metin Çekiç ve İMİB Yönetim Kurulu Üyesi Funda Bekişoğlu, maden sektörü hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Döviz kurlarının sektörü zorladığına değinen Rüstem Çetinkaya, “Madencilikte dolar bazında maliyetlerimiz yüzde 20 arttı. Maliyetleri fiyatlara yansıtmamız da mümkün değil. Çünkü derin bir rekabetin yaşandığı pazarda fiyat artırırsak pazarlarımızı kaybederiz. Bir kıskaç içindeyiz. Bugünün şartlarında dolar kurunun minimum 22-25 TL bandında olması gerekiyor. Ancak, ihracatçılar döviz kurları hızlı yükseldiğinde de kar elde etmişti. Tüm bunlar göz önüne alınarak ‘ihracatçı biraz dayansın’ deniyor” ifadelerini kullandı.
İhracatta 2023’ün ilk yarısı negatif görünüyor
Mevcut koşullarda önümüzdeki yıl için olumlu bir tablo çizmenin iyimserlik olacağına dikkat çeken Çetinkaya, şu bilgileri verdi: “Çin'de inşaat sektöründe genişleme olmayacak. ABD'de resesyon konuşuluyor. İlk iki çeyrekte ABD'de hareketlilik beklemiyoruz. Metal fiyatlarındaki düşüşler devam ediyor. Bu koşullarda birçok sürü ocak kapanır, ayrıca yeni ocak yatırımlarını da etkiler. Diğer yandan Rusya ve Suudi Arabistan'dan pazarındaki büyüme küçük de olsa sevindirici. Suudi Arabistan’da 3 aydır yaşanan büyümenin daha fazlasını önümüzdeki yıl göreceğiz. Bizim öncelikle ülke olarak markalaşmamız lazım. Maliyet odaklı bir üretim modelinden katma değerli modele dönmeliyiz.”
https://www.ekonomim.com/ekonomi/maliyet-fiyat-kiskaci-madende-istihdam-kaybina-yol-acacak-haberi-677443
ekonomim.com internet sitesinde yayınlanan habere göre; Tarım ve orman kanunları ile tarımla ilgili bazı düzenlemelerde köklü değişikliklere gidiliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hazırladığı “Tarım Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı” son aşamaya geldi. EKONOMİ gazetesinin ulaştığı taslağa göre, belirlenen ürün ve ürün gruplarında üretim yapılması, bakanlığın iznine tabi olacak. İzinsiz üretime devam edilmesi halinde, bu faaliyetten elde edilecek yıllık brüt hasılanın yüzde 1’inden 5’ine kadar idari para cezası uygulanacak.
Tarım arazilerinin atıl kalmasının önüne geçilecek. Bazı ürünlerde, sözleşmeli üretim zorunlu hale gelecek. Mücbir sebepler hariç olmak üzere, sözleşme kapsamında üretilen ürünün alımından veya satımından vazgeçenler, sözleşmeye konu ürün miktarı için belirlenen bedelin yüzde 20-50’si arasında cezai yaptırımla karşı karşıya kalacak.
TASLAKTAKİ DEĞİŞİKLİKLER NE GETİRİYOR?
¦ Tarım ve Orman Bakanlığı’nca belirlenen ürün ve ürün gruplarının üretimi için çiftçiler bakanlıktan izin almak zorunda; izin almayanlara idari para cezası uygulanacak.
¦ Bakanlık tarafından belirlenen ürünlerin sözleşmeli olarak üretilmesi zorunlu hale geliyor.
¦ Üst üste iki yıl ekilmeyen tarım arazileri, bakanlıkça kiraya verilerek üretim yapılması sağlanacak. Kiralamadan elde edilen gelirden, arazi sahiplerine de ödeme yapılacak.
¦ Desteklemelerde, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) yerine bakanlıkça belirlenen kayıt sistemleri esas alınacak.
¦ Lif, tohum ve sap üretimi ile tıbbi amaçlı kenevir yetiştiriciliği, bakanlığın iznine tabi olacak, üretim kotasını Cumhurbaşkanı belirleyecek.
https://www.ekonomim.com/sektorler/tarim/ciftcinin-ne-uretecegine-bakanlik-karar-verecek-haberi-677437
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.