Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Geçen hafta Fed, ECB ve BoE gibi önemli merkez bankalarının toplantıları takip edilirken, süregelen faiz artırımları, sıkılaşmanın devam edeceğine dair verilen mesajlar ve artış kaydeden resesyon endişeleri küresel risk iştahı üzerinde baskı oluşturdu. Küresel risk iştahının yeni haftada da mevcut risk başlıklarına bağlı olarak zayıf seyrini sürdürdüğü görülüyor. Bugün küresel çapta önemli bir ekonomik veri akışı bulunmuyor.
Açıklanacak Önemli Ekonomik Veriler
• 12:00 Almanya - IFO İş Ortamı Güven Endeksi Önem: Orta
Türkiye
TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi'nde TÜFE'de artış beklentileri 12 ay sonrası için %34,92'ye geriledi. Katılımcıların yıl sonu dolar/TL beklentisi 18,78 olurken, 12 ay sonrası dolar/TL beklentisi 23,35'ten 22,77'ye geriledi. Cari yıl için büyüme beklentisi %5'e gerilerken, gelecek yıl için %4,1 düzeyinde korundu. TCMB'nin politika faizine ilişkin cari ay sonu ve 3 ay sonrasına yönelik beklentiler de %9 olarak belirlendi. Gelecek yıl sonu için politika faizi beklentisi ise %14,86 düzeyinde oluştu. Konut fiyat endeksi Ekim'de yıllık %188,2 artış kaydetti. Böylelikle sınırlı da olsa 1,5 yıldır yıllık konut fiyat artışında ilk kez yavaşlama izlendi. Fitch, yayımladığı raporda makro ihtiyati önlemlerin Türk bankalarının görünümünde yol açtığı bozulmalara işaret ederek Türkiye'de finansal risklerin yüksek olduğunu vurguladı.
Avrupa
Euro Bölgesi’nde hizmet sektörü PMI endeksi 49,1’e yükselirken, imalat sektörü PMI endeksi 47,8'e yükselerek enflasyondaki yavaşlamanın etkisiyle aralık ayında daha ılımlı daralma kaydetti. Bu durum, ekonomik daralmanın tahmin edildiği kadar kötü olmayacağı beklentisini güçlendirdi. Euro Kur Korumalı Mevduatta bankalara hesap açımı için verilen süre 31 Aralık 2023 tarihine uzatıldı. Euro Bölgesi'nde kasım ayı enflasyonu %10'dan %10,1'e revize edildi. Yukarı yönlü revizyon, Avrupa Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelede şahin planlarını teyit etti. Euro Bölgesi’nde ekim ayında bir önceki aya göre 8 milyar euro azalarak 26,5 milyar dolara geriledi. Bölgenin ithalatı 279,3 milyar euro, ihracatı ise 252,8 milyar euro oldu. Almanya Merkez Bankası, ekonominin gelecek yıl yüksek enerji maliyetleri nedeniyle daralacağını öngördü. Enflasyon tahminleri de yukarı yönlü revize edildi. Bundesbank 2023'te ekonominin %0,5 daralacağını öngördü. 2024 yılı büyüme tahmini %1,8'den %1,7'ye düşürüldü. 2023 ve 2024 yılı enflasyon tahminleri ise yukarı yönlü revize edildi.
ABD
New York Fed Başkanı John Williams sıkı istihdam piyasası ve diğer bazı faktörlerin fiyat baskılarını artıracağı uyarısı yaparak bir süre daha faiz artırmak gerekeceğini söyledi. Cleveland Fed Başkanı L. Mester enflasyonu kontrol altına almak için daha gidecek yolları olduğunu ve ulaşılacak tavan faiz seviyesinin meslektaşlarının öngördüğünden biraz daha yukarıda olduğunu belirtti. ABD'de imalat sektörü endeksi, aralıkta aylık 1,5 puan azalışla 46,2'ye inerek Mayıs 2020'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. İmalat sektöründe Endeks Mayıs 2020'den bu yana yaşanan en büyük daralmaya işaret etti. Hizmet sektörü PMI da aralıkta geçen aya göre 1,8 puan azalarak 44,4'e indi.”
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Muharrem Akkaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı adayı olup olamayacağı konusunda bir çalışma yaptırdığını açıklayarak, "Bu konuyu anayasa hukukçusu olan, güvendiğim bir arkadaşımla istişare ettim. Araştırdık. Bir kanaatim var. Görüşüm oluştu" dedi. Bu konuda görüşünün ne olduğunun sorulması üzerine Akkaya, Erdoğan'ın adaylığı konusunun YSK’nın önüne gelme ihtimali bulunduğunu belirterek, açıklaması halinde "ihsas-ı rey" olacağını kaydetti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na dönemin YSK üyelerine "Ahmak" dediği iddiasıyla verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezası ve siyasi yasak kararı hem siyasette hem de yargıda gündem yarattı. İmamoğlu'nun cezası henüz istinaf ve Yargıtay tarafından onanıp kesinleşmedi. Ancak hapis cezası "İmamoğlu’nun adaylığını engeller mi?" tartışması başladı. Bu aşamada Habertürk TV’den Kübra Par’a konuşan YSK Başkanı Muharrem Akkaya, "Adayken ceza alırsa adaylığı düşmez mi?" sorusuna "Hayır, adaylığı düşmez, isterse yarışabilir ama seçilmesi durumunda mazbatası verilmez" dedi. Akkaya’nın bu sözleri "ihsas-ı rey" tartışması başlattı.
DW Türkçe'nin aldığı bilgiye göre, 16 Aralık Cuma günü YSK’da yapılan gündem toplantısında Başkan Akkaya'nın İmamoğlu davasıyla ilgili Habertürk TV'ye yapacağı açıklamalar, gündeme getirilmedi. Bu nedenle diğer YSK üyeleri de açıklamaları, basından takip etti.
DW Türkçe, bunun üzerine YSK Başkanı Muharrem Akkaya'yı arayarak başta İmamoğlu davası ve Erdoğan'ın adaylığı olmak üzere birçok konuyu sordu.
YSK Başkanı'nın İmamoğlu açıklaması
İmamoğlu’nun adaylığı konusundaki açıklamalarının eleştirildiğinin anımsatılması üzerine Akkaya, "Açıklamam ihsas-ı rey değil. Çünkü YSK gündemine gelmiş bir konuyla ilgili konuşmadım. Tamamen kişisel görüşlerim" dedi. Bu açıklama konusunda diğer YSK üyelerinin haberi veya onayı olmadığını ifade eden Akkaya, "Bana doğrudan Ekrem İmamoğlu davası üzerinden soru sorulmadı. Kişiye göre konuşmadım. Genel uygulama soruldu. Ben de Anayasa’nın 101. maddesinde Cumhurbaşkanı seçilme şartlarını anlattım. Kurumsal bir açıklama değil. Sayın Ekrem İmamoğlu’nun durumu, somut olarak YSK önüne gelirse değerlendirilir" ifadesini kullandı.
İmamoğlu'na cezayla ilgili ne düşünüyor?
Peki, aynı zamanda bir yüksek yargıç olan YSK Başkanı Akkaya, arasında kendisinin de bulunduğu YSK üyelerine "ahmak" dediği iddiasıyla İmamoğlu’nun 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılması hakkında ne düşünüyor? Bu konuda yorum yapmak istemeyen Akkaya, DW Türkçe’nin sorusuna "Dosyada biz şikayetçi değiliz, müdahil de değiliz. Şikâyete bağlı bir suç da değil. Yargı süreci devam ediyor. Dosyayı görmeden bir şey diyemem" dedi. Akkaya, muhalefetin kararı "siyasi" olarak gördüğüne ilişkin yorumlarının anımsatılması üzerine, "Yargı süreci devam ediyor, hukuki süreç devam ediyor. Ben buna bir şey diyemem" karşılığını verdi.
Erdoğan 3. kez aday olabilir mi?
DW Türkçe, YSK Başkanı Akkaya'ya, anayasada iki defa adaylık şartı bulunan Erdoğan'ın 2023'teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 3. kez aday olup olamayacağını sordu. Bu konuda yorum yapmayan Akkaya, "Şu anda mevcut Sayın Cumhurbaşkanı aday olduğunu söylüyor. Ancak adaylık konusunun bizim önümüze gelme ihtimali var. Benim görev sürem 24 Ocak'ta doluyor. Ancak yerimize gelecek adaylar seçilemezse bizim görevimiz devam eder. Bu nedenle önümüze gelebilecek bir konuda hukuki değerlendirme yapamam. Somut bir şey söylemem mümkün değil. İhsas-ı rey olur" diye konuştu.
"Erdoğan’ın adaylığıyla ilgili çalışma yaptırdım"
Peki, YSK; Erdoğan'ın 2023 seçimlerinde aday olup olamayacağına ilişkin ilişkin bir çalışma yaptı mı? YSK’nın önüne resmi olarak bu tartışmanın gelmediğini, bu nedenle kurumsal olarak henüz bir çalışma yapılmadığını anlatan Akkaya, bu konuyu soran partilere de görüş bildirmediklerini söyledi. Akkaya, "Ancak ben kendime göre bir çalışma yaptırdım. Kurul üyeleriyle paylaşmadım. Konu YSK önüne gelir gelmez, bakacağız. Belki aday olmaz, belki başka bir şey olur… Cumhurbaşkanı, resmen adaylığa başvurmadan bu konuyu değerlendiremiyoruz" dedi.
"Bir kanaatim oluştu"
Akkaya, "Peki, Erdoğan'ın adaylığıyla ilgili bir kanaatiniz oluştu mu?" sorusuna ise "Bir kanaatim var. Bu konuyu anayasa hukukçusu olan, güvendiğim bir arkadaşımla istişare ettim. Araştırdık. Görüşüm oluştu. Bununla ilgili sürekli yazılanları okuduk" yanıtını verdi. Ancak Akkaya, ısrarlı sorularımız karşısında bu görüşünün ne olduğunu açıklamadı.
Peki, Erdoğan'ın adaylığıyla ilgili tartışmalar YSK'nın gündemine ne zaman gelebilir? Akkaya, normalde yasa gereği seçimlerin 18 Haziran’da yapılacağını kaydetti. Öncesinde 60 günlük seçim takvimi açıkladıklarını belirten Akkaya, Cumhurbaşkanlığına adaylığın bu takvim içinde yapılacağını, itirazların ve kesin aday listesinin de bu süreçte olacağını kaydetti. Akkaya'nın işaret ettiği takvimin erken seçim kararı alınmaması halinde Nisan ayı ortasında açıklanması bekleniyor.
"Seçim güvenliğinde sorun yok"
YSK Başkanı Akkaya, seçimlerin güvenliğiyle ilgili bir endişesi olup olmadığına ilişkin soruya, Türkiye’de 1950 yılından itibaren 72 yıldır seçimlerin yargı denetiminde yapıldığını anlattı. Bu süreçte zaman zaman tartışmaların yaşandığını ifade eden Akkaya, "Ama gerçekten ciddi anlamda sonuç değiştirecek yolsuzluk veya usulsüzlük yapıldığını düşünmüyorum. Çok güvenli seçim yapıyoruz. 7 kişilik sandık kurulunda 5 tane siyasi parti temsilcisi var. Biz YSK olarak bütün toplantılarımızı siyasi parti temsilcilerinin gönünde yapıyoruz, onların görüşlerini alıyoruz. İlçe seçim kurullarında da parti temsilcileri var. Her aşamada parti temsilcileri var" açıklamasını yaptı.
Deutsche Welle Türkçe (DW) internet sitesinde yayınlanan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.inspiredminds.de/tr/ysk-ba%C5%9Fkan%C4%B1-erdo%C4%9Fan%C4%B1n-adayl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-konusunda-%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fma-yapt%C4%B1rd%C4%B1m/a-64144840
Çin'de okulların kapanmasını talebe yönelik endişeleri baskın kılmasıyla Brent Petrol, 79,79 direnç seviyesi altında fiyatlanmaya devam ediyor. Bu seviyenin altında günlük bar kapanışlarına devam ettiği müddetçe düşüş yönlü işlemler gündemimizde olabilir. Bu durumda ilk destek seviyemiz 74,61 olacaktır. Olası, 79,79 seviyesini aşması halinde 82,46 direncini takip ediyor olacağız.
Destek: 74,61 - 72,90 - 71,23
Direnç: 79,79 - 82,46 - 86,43
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Cam endüstrisinin teknoloji öncüsü Yorglass, döviz bazlı yüzde 31 büyüme ile kapattığı 2022 yılında üretimden gelen satışlarda ihracat oranını yüzde 48'e çıkarttı. Pazar payını yurtiçinde yüzde 50, Avrupa'da ise yüzde 30 üzerine yükselten şirket, başarılı bir yılı geride bıraktı. 2022 yılı boyunca ticari faaliyetlerine artan bir ivmeyle devam etmesinin yanı sıra yaşadığımız dünya için de katma değerli projeler geliştiren Yorglass, sektöre referans olabilecek birçok çalışmaya ismini yazdırdı. Şirketin 2022 yılını değerlendiren ve 2023 hedeflerini açıklayan Yorglass Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Semavi Yorgancılar, "2022 yılında Manisa'da tarihimizin en büyük yatırımına imza attık, bu yeni yatırımımızla 2023'te daha da fazla üreterek büyüyeme devam edeceğiz" dedi.
2022 yılını 180 milyon dolar ciro ile kapattı
Tüm dünyada etkili olan belirsizliklerin ve krizlerin gölgesinde geçen 2022 yılında doğru stratejilerle krizleri fırsata dönüştürmeyi başararak hedeflerini tutturduklarını vurgulayan Semavi Yorgancılar, "Geride bıraktığımız yılda pek çok sektör gibi bizim sektörümüz de tedarik, ham madde ve enerji krizi gibi birçok çıkmazla karşı karşıya kaldı, ancak tüm bu sorunların etkisini olabildiğince azalttık. Ülkemiz bize gerek jeopolitik konumu gerekse bölgesinde üstlendiği rol gereği pazarda açılan boşlukları doldurabilecek fırsatlar sundu. Örneğin, pandemide tedarik yollarının değişmesiyle birlikte Çin ve Hindistan gibi çok güçlü pazarların yerini Türkiye almaya başladı ve ülkemizdeki şirketlerin pek çoğu önemli fırsatlar elde etti. Pazardaki değişimleri doğru okuyan ve hızlı aksiyon alan bir şirket olarak biz de kendi ürün segmentlerimizde pazar payımızı Türkiye'de yüzde 50'nin, Avrupa'da ise yüzde 30'un üzerine çıkardık. Böylece 2022 yılını ortalama kur ile 180 milyon dolar ciro ile kapattık" şeklinde konuştu.
Ticaretteki kur dalgalanmalarına rağmen ihracatta 77 milyon dolara ulaştı
Yorglass olarak son dönemde pazar büyümesinin çok üzerinde yaptıkları kapasite artışları ile gelen talepleri hızlı bir şekilde değerlendirdiklerini ve satışlarına ivme kazandırdıklarını söyleyen Yorgancılar; "150'den fazla farklı cam türü ve dünyanın her yerinden 70'in üzerinde tedarikçimiz ile geniş bir coğrafyada hızlı ve güvenilir bir şirket olarak hizmet veriyoruz. Küresel iş ortakları ile faaliyetlerimizi sürdürüyor, tecrübemizle sektörde ilklere imza atarak global pazarın kalite standartlarında ürün ve servis çeşitliliği sunuyoruz. 6 kıtada 60'tan fazla ülkeye ihracat yapan bir şirket olarak, 2022 yılında ihracat oranımızı yüzde 48'e çıkardık. Özellikle son yıllarda Avrupa'daki pazar payımızı ciddi oranda artırdık. İhracat pazarlarında artan lojistik maliyetleri bizim gibi yüksek ihracat oranına sahip şirketler için risk oluşturuyor. Buna rağmen ham madde üreticilerini dışarda tutup baktığımızda ihracatta sektöre öncülük ettiğimizi söyleyebiliriz.? Doğru stratejilerle toplam ihracat rakamımızı 2022 yılında 77 milyon dolara ulaştırdık" dedi.
2023'te daha da fazla üreterek büyümeye devam edecek
Yorglass'ın yeni yıla hızlı bir giriş yapacağını vurgulayan Semavi Yorgancılar, şirketin 2023 hedefleri için şunları söyledi: "Hızlı, yaratıcı, çözüm üreten, güvenilir ve global bir şirket olma vizyonumuzla, ürettiğimiz zengin ürün çeşitlerimizi hem iç pazara hem de dünyaya ulaştırmayı sürdüreceğiz. Pazar ve müşteri ihtiyaçlarını en ince ayrıntısına kadar analiz ederek yatırımlarımıza artan bir hızla devam edeceğiz. Daha fazla üretmek ve ülkemize katma değer sağlamak amacıyla Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde inşaatı devam eden ve yakın zamanda devreye almayı planladığımız yeni yatırımımızla potansiyelimizi artırmak ise en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bu yatırımla istihdamımızı da yüzde 20 oranında artırmayı öngörüyoruz. 2023 yılında müşterilerimizin ihtiyaç ve taleplerine hızla çözüm üretmek ve ürünlerimizi çeşitlendirmek adına Ar-Ge laboratuvarı çalışmalarına odaklanıyoruz. Rekabette ve yeni dünya düzeninde dijitalleşmenin ne denli önemli bir role sahip olduğu aşikâr. Bu noktada dijitalleşme yatırımlarımıza da hız kesmeden devam edeceğiz. 2022'de devreye aldığımız ve bizim için katkısı büyük olan SAP projemize de yatırımımız sürecek."
Altın, 1785 destek seviyesi üzerinde işlem görmeye devam ediyor. Bu seviyenin üzerinde 4 saatlik bar kapanışlarına devam etmesi halinde yükseliş yönlü işlemler gündemimizde olabilir. Bu durumda ilk direnç seviyemiz 1805 olacaktır. Ancak, 1785 seviyesini kırması halinde 1763 desteğini izliyor olacağız.
Destek: 1785 - 1763 - 1745
Direnç: 1805 - 1829 - 1854
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
TCMB 2 hafta vadeli 1 milyar dolar, 2 hafta vadeli 800 milyon euro, 1 ay vadeli 400 milyon dolar ve 3 ay vadeli 400 milyon dolar tutarlı olmak üzere 4 adet döviz karşılığı TL swap ihalesi açtı.
TCMB'nin yarın valörlü swap ihaleleri 13.30-14.00 saatlerinde gerçekleştirilecek.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2022 yılı sonuçlarıni yayınladı.
TÜİK'in konuya ilişkin haber bülteni asağıda bulunuyor:
" Türkiye nüfusu 84 milyon 680 bin 273 kişi oldu
Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan 1927 yılı genel nüfus sayımı sonucuna göre, 13 milyon 648 bin 270 kişi olan Türkiye nüfusu, yıllar içinde sürekli artma eğilimi göstererek 2021 yılında 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaştı.
Cinsiyete göre nüfusun dağılımına bakıldığında, Cumhuriyetin ilk yıllarında önceki savaş döneminin de etkisiyle kadın nüfus erkek nüfustan fazla iken yıllar içinde kadın ve erkek nüfus hemen hemen eşit büyüklüğe ulaştı. Erkek nüfus 1927'de 6 milyon 563 bin 879 kişi iken 2021 yılında 42 milyon 428 bin 101 kişi oldu. Kadın nüfus ise 1927'de 7 milyon 84 bin 391 kişi iken 2021 yılında 42 milyon 252 bin 172 kişi oldu.
Türkiye'nin nüfus artış hızı yıllara göre incelendiğinde, 1935 yılında binde 21,1 olan yıllık nüfus artış hızının 2021 yılında binde 12,7 olduğu görüldü.
Türkiye nüfusunun yaş yapısı değişti
Nüfus piramitleri, nüfusun yaş ve cinsiyet yapısında meydana gelen değişimi gösteren grafikler olarak tanımlanmaktadır. Türkiye'nin 1935, 1960, 2000 ve 2021 yılı nüfus piramitleri incelendiğinde, sağlık alanında kaydedilen gelişmelere, yaşam standardının ve refah düzeyinin artmasına bağlı olarak doğurganlık ve ölümlülük hızlarının azalması ve doğuşta beklenen yaşam süresinin artması ile nüfusun yaş yapısının şekil değiştirdiği görülmektedir. Bu duruma bağlı olarak yaşlı nüfus artmış, ortanca yaş yükselmiş, çocuk ve gençlerin toplam nüfus içindeki oranı azalmıştır. Türkiye, oransal olarak yaşlı nüfus yapısına sahip ülkelere göre hala genç bir nüfus yapısına sahip olsa da, yaşlı nüfus sayısal olarak oldukça fazladır.
Türkiye nüfusunun ortanca yaşı yükseldi
Nüfusun yaş yapısının değerlendirilmesinde kullanılan önemli göstergelerden biri olan ortanca yaş, Türkiye'de 1935 yılında 21,2 iken 2021 yılında 33,1 oldu. Cinsiyete göre incelendiğinde, 1935'te erkeklerde 19,1 olan ortanca yaşın 2021'de 32,4'e, kadınlarda ise 1935'te 23,4 iken 2021'de 33,8'e yükseldiği görüldü.
Çalışma çağındaki nüfusun oranı %67,9'a yükseldi
Ülkemizde 1935 yılında %54,7 olan çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun oranı, yıllar içinde artarak 2021 yılında %67,9'a ulaştı. Diğer yandan çocuk yaş grubu olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranı 1935'te %41,4 iken yıllar içinde azalma eğilimi göstererek 2021 yılında %22,4'e düştü. Yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun oranı ise 1935'te %3,9 iken 2021 yılında %9,7'ye yükseldi.
Hiç evlenmeyenlerin oranının erkeklerde daha yüksek olduğu görüldü
Ülkemizde yıllara ve cinsiyete göre medeni durumun dağılımı incelendiğinde, erkeklerde hiç evlenmeyenlerin oranının kadınlara göre daha yüksek olduğu, kadınlarda ise eşi ölenlerin ve boşananların oranının erkeklerden daha fazla olduğu görüldü. Diğer yandan büyük çoğunluğu oluşturan evlilerin oranının yıllara göre her iki cinsiyette de birbirine yakın oranlarda olduğu görüldü.
Okuma yazma bilmeyenlerin oranı kadınlarda %4,2'ye düştü
Türkiye'de okuma yazma bilmeyenlerin oranı 1935 yılında %80,8 iken bu oran yıllar içinde sürekli düşme eğilimi göstererek 2021 yılında %2,5'e düştü. Cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerde okuma yazma bilmeyenlerin oranı 1935'te %70,7 iken 2021'de %0,8'e, kadınlarda ise 1935'te %90,2 iken 2021'de %4,2'ye geriledi.
Yükseköğretim mezunlarının oranı %17,6 oldu
Türkiye'de 1970 yılında ilkokul mezunu olanların oranı %28,8 iken 2021 yılında %22,5 oldu. İlköğretim, ortaokul veya dengi okul mezunlarının oranı 1970'te %3,6 iken 2021'de bu oran %25'e yükseldi. Lise veya dengi okul mezunu olanların oranı 1970'te %2,6 iken, 2021'de %22,4 oldu. Diğer yandan yükseköğretim mezunu olanların oranı 1970'te %1 iken 2021'de bu oran %17,6'ya ulaştı.
Erkeklerde yükseköğretim mezunlarının oranı kadınlardan daha fazla oldu
Türkiye'de bitirilen eğitim durumu yıllara ve cinsiyete göre incelendiğinde, 1970 yılında erkeklerde %36,5 ile ve kadınlarda ise %20,9 ile ilkokul mezunlarının oranının daha fazla olduğu görüldü. Diğer yandan 2021 yılında erkeklerde %27,4 ile ilköğretim, ortaokul veya dengi okul mezunlarının oranının daha yüksek olduğu görülürken kadınlarda ise %25,6 ile ilkokul mezunlarının oranının daha fazla olduğu görüldü.
Ülkemizde yıllara ve cinsiyete göre yükseköğretim mezunlarının dağılımına bakıldığında, 1970 yılında erkeklerde %1,3 olan yükseköğretim mezunları oranının kadınlarda %0,6 olduğu görüldü. Diğer yandan 2021 yılında yükseköğretim mezunlarının oranı her iki cinsiyette de artış göstererek erkeklerde %18,5, kadınlarda ise %16,7 oldu.
Türkiye'de 2021 yılında 2 milyon 777 bin 797 kişi iller arasında göç etti
Ülkemizde 2007-2008 döneminde %3,18 olan iller arası göç eden nüfus oranı, yıllar içinde inişli ve çıkışlı bir seyir izleyerek 2021 yılında %3,28 oldu. Diğer bir ifadeyle Türkiye'de 2021 yılında 2 milyon 777 bin 797 kişi iller arasında göç etti. Bu nüfusun %47,5'ini erkekler, %52,5'ini ise kadınlar oluşturdu.
Türkiye'de ikamet eden nüfusun %3,7'sinin yurt dışı doğumlu olduğu görüldü
Türkiye'de ikamet eden 84 milyon 680 bin 273 kişinin %94,9'unun doğum yerinin Türkiye, %3,7'sinin ise yurt dışı olduğu görüldü. Doğum yeri bilinmeyenlerin oranı ise %1,4 oldu. Diğer yandan ikamet ettiği ilde doğanların oranı %63,8 iken ikamet ettikleri ilden farklı bir ilde doğanların oranının %31,1 olduğu görüldü.
Doğum yeri yurt dışı olanlar içinde Bulgaristan doğumlular ilk sırada yer aldı
Türkiye'de ikamet eden ancak doğum yeri yurt dışı olan 3 milyon 141 bin 351 kişi arasında Bulgaristan doğumlular %11,4 ile ilk sırada yer aldı. Bulgaristan'ı sırasıyla %10,5 ile Almanya, %10,4 ile Irak, %8,8 ile Suriye, %5,7 ile Afganistan doğumlular izledi.
Türkiye'de ikamet eden yabancı nüfus 2021 yılında 1 milyon 792 bin 36 kişi oldu
Ülkemizde ikamet eden yabancı nüfus(1) 2021 yılında 1 milyon 792 bin 36 kişi olurken, bu nüfusun %49,7'sini erkekler, %50,3'ünü ise kadınlar oluşturdu. Türkiye'de ikamet eden yabancı nüfusun vatandaşlık ülkelerine göre dağılımı incelendiğinde, %18 ile Irak vatandaşlarının ilk sırada yer aldığı görüldü. Irak vatandaşlarını sırasıyla %10,2 ile Afganistan, %7,2 ile İran ve %6,9 ile Türkmenistan vatandaşları takip etti.
Çekirdek aile bulunmayan hanehalklarının oranı arttı
Türkiye'de hanehalkı tipleri incelendiğinde, yıllar içinde tek kişilik hanehalkları ile aralarında eş, anne-çocuk veya baba-çocuk ilişkisi olmayan fertleri içeren; diğer bir ifadeyle çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının oranında artış olduğu gözlendi.
Tek çekirdek aile ve geniş aileden oluşan hanehalklarının oranında azalma görüldü
Tek çekirdek aile olarak ifade edilen, yalnızca eşlerden veya eşler ve çocuklarından veya tek ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan hanehalkları ile geniş aile olarak tanımlanan ve en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının oranında yıllar içinde azalma olduğu görüldü.
Hanehalkı sayısı 25 milyon 329 bin 833 oldu
Aralarında akrabalık bağı bulunsun ya da bulunmasın aynı adreste yaşayan bir veya birden fazla kişiden oluşan topluluk olarak tanımlanan hanehalkı sayısı, Türkiye'de 2014 yılında 21 milyon 91 bin 75 iken 2021 yılında 25 milyon 329 bin 833'e ulaştı.
Ortalama hanehalkı büyüklüğü 3,23 oldu
Türkiye'de 2008 yılında 4 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğünün, yıllar içinde azalma eğilimi göstererek 2021 yılında 3,23 kişiye düştüğü görüldü.
En popüler bebek ismi erkeklerde Yusuf, kızlarda Zeynep oldu
Ülkemizde 2021 yılında doğan bebeklere verilen isimler incelendiğinde, erkeklerde Yusuf, kızlarda ise Zeynep isminin ilk sırada yer aldığı görüldü. Türkiye nüfusu içinde cinsiyete göre en çok kullanılan isimler incelendiğinde ise erkeklerde Mehmet, kadınlarda da Fatma isminin ilk sırada olduğu gözlendi.
Hanehalklarının %60,7'sinin kendisine ait konutta oturduğu görüldü
Hanehalklarının konuttaki mülkiyet durumuna göre dağılımına bakıldığında, %60,7'sinin oturduğu konutun sahibi olan, %27,6'sının kiracı olan, %8,4'ünün oturdukları konutun sahibi olmayan fakat kira da ödemeyen ve %0,9'unun da lojmanda oturan hanehalklarından oluştuğu görüldü.
İşgücüne katılma oranı %51,9 oldu
Türkiye'de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusta işgücüne katılma oranı %51,9 oldu. Cinsiyete göre incelendiğinde, işgücüne katılma oranının erkeklerde %69,9, kadınlarda ise %34 olduğu görüldü. İstihdam oranına bakıldığında, toplamda %46,2, erkeklerde %63,3 ve kadınlarda ise %29,2 oldu. Diğer yandan işsizlik oranının toplamda %10,9, erkeklerde %9,4 kadınlarda ise %14,1 olduğu görüldü.
İstihdamın %57,7'si hizmet sektöründe yer aldı
İstihdamın tarım, sanayi ve hizmet olarak üç ana sektöre göre dağılımı incelendiğinde, toplam istihdam içerisinde %57,7 ile hizmet sektörünün en yüksek paya sahip olduğu görüldü. Cinsiyete göre değerlendirildiğinde, erkeklerin %55,5'i, kadınların ise %62,4'ü hizmet sektöründe yer aldı.
İstihdamda %26,9 ile ikinci büyük paya sahip olan sanayi sektörünün cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, erkeklerin %31,3'ünün, kadınların ise %17,6'sının bu sektörde yer aldığı görüldü.
İstihdamda %15,4 ile üçüncü büyük paya sahip olan tarım sektörünün cinsiyete göre dağılımına bakıldığında erkeklerin %13,2'sinin, kadınların ise %20'sinin tarım sektöründe yer aldığı görüldü.
İstihdam edilenler içinde ücretli veya yevmiyeli olarak çalışanların payı %71 oldu
İstihdamın işteki duruma göre dağılımı incelendiğinde, toplam istihdam içerisinde ücretli ve yevmiyeli olarak çalışanların %71 ile en yüksek paya sahip olduğu görüldü. Bunu sırasıyla %15,8 ile kendi hesabına çalışanlar, %8,5 ile ücretsiz aile işçileri ve %4,7 ile işverenler izledi.
Cinsiyete göre işteki durumun dağılımına bakıldığında, her ikisinde de %71 ile ücretli veya yevmiyeli çalışanların ilk sırada olduğu görüldü. Erkeklerde ikinci sırada %19,1 ile kendi hesabına çalışanlar yer alırken, kadınlarda %18,2 ile ücretsiz aile işçisi olarak çalışanlar yer aldı.
Kadınlarda ev işleriyle meşgul olma en önemli işgücünde olmama nedeni oldu
Türkiye'de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde işgücüne dahil olmayan nüfusun çoğunluğunu %31,2 ile ev işleriyle meşgul olanlar oluşturdu. Bunu %18,2 ile eğitim/öğretimine devam edenler, %16,6 ile emekliler, %15 ile çalışamaz halde olanlar izledi. Cinsiyete göre işgücünde olmama nedenleri incelendiğinde, kadınlarda en önemli nedenin %45,2 ile ev işleri ile meşgul olma, erkeklerde ise %38,6 ile emeklilik olduğu görüldü.
Türkiye'de 4 kişilik hanelerin %47'sinde yalnızca 1 kişi istihdamda yer aldı
Hanehalkı büyüklüğüne göre istihdamdaki kişi sayısı incelendiğinde, yalnız yaşayanların %60,4'ünün, 2 kişilik hanelerin %44'ünün, 3 kişilik hanelerin %14,1'inin istihdamda yer almadığı görüldü. Diğer yandan 4 kişilik hanelerin %47'sinde istihdamda yalnızca 1 kişi, %34,3'ünde ise 2 kişi olduğu görüldü.
Doğum yeri yurt dışı olanların işgücüne katılma oranı %44,3 oldu
Türkiye'de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde, doğum yeri Türkiye olanların işgücüne katılma oranı toplamda %52,6, erkeklerde %70,5 ve kadınlarda %34,7 oldu. Türkiye'de ikamet eden ancak yurt dışında doğanların işgücüne katılım oranı ise toplamda %44,3, erkeklerde %65,1 ve kadınlarda %25,8 oldu."
Merkez Bankası, "Türkiye’nin Uluslararası Yatırım Pozisyonu Gelişmeleri" Ekim 2022 raporunu yayınladı.
Rapor aşağıda bulunuyor:
"2022 Ekim sonu itibarıyla, Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2021 yıl sonuna göre % 2,7 oranında artışla 296,1 milyar ABD doları, yükümlülükleri ise % 0,4 oranında artışla 545,9 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2021 yıl sonunda -255,3 milyar ABD doları iken 2022 Ekim sonunda -249,8 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir.
Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 2021 yıl sonuna göre % 2,1 oranında artışla 113,5 milyar ABD doları, diğer yatırımlar kalemi % 1,0 oranında artışla 122,9 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Diğer yatırımlar alt kalemlerinden bankaların Yabancı Para ve Türk Lirası cinsinden efektif ve mevduatları % 2,1 oranında artışla 52,6 milyar ABD doları olmuştur.
Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2021 yıl sonuna göre % 1,2 oranında azalışla 139,9 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir.
Portföy yatırımları 2021 yıl sonuna göre % 10,1 oranında azalışla 86,8 milyar ABD doları olmuştur. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2021 yıl sonuna göre % 13,6 oranında artışla 20,9 milyar ABD doları olurken, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku % 64,9 oranında azalışla 1,2 milyar ABD doları, Hazine’nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise % 9,0 azalışla 41,3 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir.
Aynı dönemde, diğer yatırımlar 2021 yıl sonuna göre % 4,5 oranında artarak 319,1 milyar ABD doları olmuştur. Yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki Yabancı Para mevduatı, 2021 yıl sonuna göre % 12,9 oranında artarak 39,3 milyar ABD doları olurken, TL mevduatı % 27,2 oranında artarak 12,3 milyar ABD doları olmuştur.
Bankaların toplam kredi stoku % 9,6 oranında azalarak 59,3 milyar ABD doları olurken, diğer sektörlerin toplam kredi stoku % 1,8 oranında artarak 98,6 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiştir. "
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.