Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Garanti BBVA’nın, Ekonomist dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliğiyle bu yıl 18.sini gerçekleştirdiği Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nın sonuçları belli oldu. 27 Şubat akşamı gerçekleştirilen ödül töreninde, beş kategorinin birincileri açıklandı. Yarışmada, Arksigner kurucusu Özlem Kahramaner, “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” seçildi. Tuba Toprakçı Yılmaz, Gaia Oliva girişimiyle “Türkiye'nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, Ayşe Aslı Başak, Shipsider Denizcilik girişimiyle “Türkiye'nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi” oldu. Alev Ertem ve Cansu Ertem Paoletti, Studio Potato girişimiyle “Türkiye'nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” seçilirken, “Türkiye'nin Kadın Kooperatifi” ödülünü ise Trakyam Üreten Kadın Kooperatifi adına Aynur Çeşmeliler aldı.



Ödül töreninde konuşan Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, “Kadınların her sektörde güçlü bir şekilde yer alması, toplumun ve ekonominin geleceği için büyük bir umut taşıyor. Özellikle son dönemde sadece geleneksel sektörlerde değil, dijitalleşme, yapay zeka ve inovasyon gibi ileri düzey alanlarda da kadın girişimcilerimizin güçlü işlerine şahit oluyoruz.



Finans alanında inovasyona yön veren bir kurum olarak, bu alandaki gelişmeleri görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. 2007 yılında 103 başvuru ile başladığımız yarışmamız, bu sene 1800 başvuru ile 48 bin girişimciye ulaştı. Ve yarışma bugün, girişimcilerin birbirinden ilham aldığı, her sektörden kadın girişimciyi kapsayan, ekosistemi güçlendiren bir platform haline geldi. Büyük başarılar elde eden unicorn girişimcilerimiz olduğu gibi, yöresinde istihdam yaratan ve farkındalık oluşturan kadın girişimcilerimiz de bulunuyor. Bu çeşitlilik, yarışmamızın ne kadar geniş bir yelpazeye hitap ettiğini gösteriyor. Hem globalde iz bırakacak yenilikçi projeler hem de yöresine dokunan sürdürülebilir iş modelleri mevcut. Bu aslında uçtan uca bir başarı, çünkü her hikaye kendi içinde eşsiz ve değerli. Bizim en büyük rolümüz, kadın girişimcilerin içindeki potansiyeli görmek ve bunu cesaretlendirerek, onları daha büyük başarılara ulaşmaları için teşvik etmek. Yaptığımız çalışmalar sadece Türkiye'de değil, BBVA Grup içinde de bir başarı hikayesi olarak gösteriliyor. Bu güçlü yaklaşımımız, Grup içinde örnek alınıyor ve diğer pazarlar için de ilham kaynağı oluyor. Kadın girişimcilik, global bir finans gücünün içindeki etkimizi gösteren en değerli çalışmalarımızdan diyebilirim” dedi.



KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu, ‘’Garanti BBVA ve Ekonomist dergisinin kadın girişimciliğine duyduğu inanç ve verdiği destekle, 18 yıldır dünyaya örnek olan sürdürülebilir bir iş birliğine imza atmanın gururunu yaşıyoruz. ‘Türkiye’nin Kadın Girişimcisi’ yarışmasıyla bugüne kadar 48.000 başvuru aldık; on binlerce kadın, ‘Benim de bir hikayem var’ diyerek hayallerini paylaştı. Bu ödül töreni, yalnızca başarıları takdir ettiğimiz bir gece değil; aynı zamanda girişimci kadınların cesaretini, kararlılığını ve azmini hep birlikte kutladığımız bir an. Çünkü bir girişimciyi sadece rakamlar ve kârlılık değil, hayalleri, cesareti ve yarattığı etki tanımlar. Bugüne kadar bu ödülü kazanan kadın girişimcilerin birçoğu, yıllar içinde yalnızca Türkiye’de değil, dünyada büyük başarılara imza attı. Kazananlarımız küresel girişimcilik ekosisteminde ülkemizi başarıyla temsil eden, bizleri gururlandıran rol modellere dönüştüler. KAGİDER olarak, 22 yıldır kadın girişimciliğini desteklemek, fırsat eşitliğini güçlendirmek ve kadınların iş dünyasında daha görünür olması için çalışıyoruz. Bu ödüller, işte tam da bu çabanın bir parçası. Çünkü biliyoruz ki, kadın girişimcilerin güçlenmesi yalnızca ekonomiyi değil, toplumu da dönüştürür" dedi.

Ekonomist Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz, "Türkiye’de kadının iş hayatının içinde olması, öncelikli konularımızın başında geliyor. 18 yıldır Garanti BBVA ve KAGİDER ile birlikte Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nı düzenliyoruz. Bu sayede Türkiye’de kadının iş hayatında daha aktif rol alabileceğini görüyoruz, kadın girişimcilerimizi destekliyoruz. Bu yarışma kaybedeni olmayan bir platform. Bu yarışmaya tek kategoride başlamıştık. Kadın girişimcilerin bizi yönlendirmesiyle bugün beş farklı kategoriden girişimci kadınlarla yola devam ediyoruz. Yine tekstil, gıda gibi geleneksel sektörlerden gelen kadın girişimciler varken bugün teknoloji, yapay zeka, döngüsel ekonomi, global büyüme gibi işleri konuşuyoruz. Yarışmaya katılan tüm kadın girişimcilerimizi tebrik ediyorum” dedi.



Birinciler Hakkında…

Özlem Kahramaner / “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi”

Arksigner

Arksigner, dijital güvenlik, uzaktan müşteri edinimi, kimlik doğrulama çözümleri ve e-imza alanlarında 10 yıldır hizmet veriyor. Uluslararası pazarda Azerbaycan, Avusturya ve Afrika ülkelerinde büyüme gösteren Arksigner, 92 kişilik deneyimli bir ekiple çalışıyor. Çevre dostu çözümler geliştirerek enerji tasarruflu donanımlar ve düşük karbon ayak izine sahip yazılımlar sunuyor. Kurucu Özlem Kahramaner, 2024 yılında Siber Güvenlik Kümelenmesi ile işbirliği yaparak 2.500 genç kadının bu alanda istihdam edilmesinin önünü açtı. Türki Cumhuriyetler, Avrupa ve Afrika pazarlarında müşteri tabanını genişletmeyi hedefleyen Kahramaner, yapay zeka destekli kimlik doğrulama ve dijital güvenlik çözümlerini daha da geliştirmeyi planlıyor. Çevre dostu teknolojiler geliştirerek küresel ölçekte sürdürülebilir çözümlerle marka olmayı planlıyor.



Tuba Toprakçı Yılmaz / “Türkiye'nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”

Gaia Oliva

Tuba Toprakçı Yılmaz Gaia Oliva ile sürdürülebilir tarımsal uygulamalarla üretilen yüksek kaliteli zeytinyağı ve zeytine dayalı ürünlerin üretimi, satışı ve ihracatı alanında faaliyet gösteriyor. Dünyanın en iyi 100 zeytinyağı üreticisi sıralamasında 2021’de 64. sırada, 2022’de ise 14.sırada yerini alırken, 2023’te 11.sıraya yükseldi. Tuba Toprakçı Yılmaz’ın hedefi zeytinyağı üretim süreçlerini deneyimleyebilecek eğitim tesisleri kurmak ve Türk zeytinyağını tanıtacak bir restoran açmak. Türkiye'de henüz bulunmayan zeytin çekirdeğinden de un üretmek.



Ayşe Aslı Başak / “Türkiye'nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”

Shipsider Denizcilik

Uzak yol gemi kaptanı olan Ayşe Aslı Başak’ın kurucu olduğu Shipsider Denizcilik, gemi operatörleri, armatörler ve gemi kiracılarına yönelik, denizcilik ticari navlun operasyonlarını optimize eden çözümler sunuyor. Özellikle navlun hesaplamaları, sefer planlaması, liman bekleme/demuraj yönetimi ve karbon navlun vergisi hesaplamalarına odaklanan şirket, yapay zeka destekli SaaSplatformunu kullanıma sunarak, denizcilik şirketlerine büyük tasarruflar sağlıyor. Ayşe Aslı Başak’ın hedefi global denizcilik piyasasında büyümek ve teknolojisini daha da geliştirerek dünya genelindeki denizcilik firmalarına hizmet vermek. Ürünlerinin daha geniş bir pazara yayılmasını, denizcilik operasyonlarında verimlilik ve sürdürülebilirlik sağlamak.



Alev Ertem & Cansu Ertem Paoletti / “Türkiye'nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi”

Studio Potato

Studio Potato, 2021 yılında Alev Ertem ve Cansu Ertem Paoletti tarafından İstanbul’da kuruldu. Halı, kilim, yastık, duvar dekoru vb. ürünlerin üretimine farklı bir boyut getirmeyi amaçlayan marka, özgün tasarımları geleneksel yöntemlerle bir araya getirirken, sürdürülebilir üretim ve kadın zanaatkar istihdamını odağına alıyor. Bugüne kadar yaklaşık 25 kadın dokumacıya istihdam sağladı, 2023 yılında showroomunu açarak kadın sanatçılara satış kanalı oluşturdu. Alev Ertem ve Cansu Ertem Paoletti’nin hedefi daha fazla kadın dokumacıya istihdam sağlamak ve ürün gamını genişletmek. Ayrıca sürdürülebilir üretim, geri dönüşüm ve özgün tasarımlar ile sektördeki etkilerini artırmaya odaklanıyorlar.



Aynur Çeşmeliler / “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi”

Trakyam Üreten Kadın Kooperatifi

Bölgede çıkan ürünleri katma değerli ürünler haline getirip satışını yapan Trakyam Üreten Kadın Kooperatifi, 63 ortakla kuruldu ve 320'ye yakın kadın tedarikçiyle çalışıyor. Kooperatif, günlük 1 ton üretim kapasitesine sahip bir tesis, 350 metrekarelik bir satış alanı, 7 köy üretim tesisi kurdu ve toplamda 59 farklı ürün üretiyor. Organik ve ilaçsız tarım uygulamalarını yaygınlaştırılarak, ürün çeşitliliğini artırdı ve nohut unu, mercimek unu ve fasulye unu gibi yeni üretim ağları kurma aşamasına geldi. Sağlık ürünleri üretimi ve kolajen gibi ürünlerle pazarda yer alma hedefliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Ozon Holdings PLC, dördüncü çeyrek ve 2024 yılının tamamına ilişkin denetlenmemiş finansal sonuçlarını açıkladı. Hizmetler dahil olmak üzere 2024 yılının cirosu bir önceki yıla göre %64 artarak 2,875 trilyon rublenin üzerine çıktı. Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar (FAVÖK) hem e-ticaret hem de finans teknoloji segmentlerinde pozitif seyrederek 40,1 milyar ruble oldu. Şirket, 2025 yılının sonuna kadar cirosunun yıllık %30-40 oranında artmasını ve FAVÖK’ün 70-90 milyar ruble olmasını bekliyor.

E-ticaret

E-ticaret segmentinden elde edilen gelir 2024 yılının 4. çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %60 artarak 190,2 milyar ruble, 2024 yılında ise %36 artarak 548,3 milyar ruble oldu.

Hizmetler dahil olmak üzere ciro 2024 yılında bir önceki yıla göre %64 artarak 2,875 trilyon rubleyi aştı. Büyüme, girişimcilerin cirolarındaki artıştan kaynaklandı. Girişimcilerin 2024 yılında Ozon Global’daki ciroları %69 arttı ve pazar cirosundaki payları %85,4'e ulaştı. Türk girişimcilerin 2024 yılında Ozon Global'deki cirosu bir önceki yıla göre %43 arttı.

Ozon Global’ın, platforma ve lojistik altyapısının gelişimine yaptığı yatırımlar sayesinde, 2024 yılında aktif müşteri sayısı bir önceki yıla göre yüzde 10,4 artışla 56,5 milyona yükseldi. Aynı zamanda, müşterilerin platforma olan ilgisi artmaya devam ediyor. Yıl sonu itibarıyla her müşteri Ozon Global’da ortalama 26 kez sipariş verirken, şirket 2024 yılında 1,471 milyar sipariş teslim etti. Bu, bir önceki yıla göre %52 daha fazla bir artışı temsil ediyor. Türk girişimcilerin ürünlerine olan ilgi de hızla yükseliyor. 2024 yılında Ozon Global müşterileri Türkiye'den bir yıl önceye kıyasla 1,5 kattan fazla sipariş verdi.

Ozon Global, 2024 yılında lojistik alanını bir önceki yıla göre 1,5 kattan fazla artırdı. Şirketin toplam depo altyapısı alanı 3,5 milyon metrekareyi aştı. 2024 yılında, sipariş teslim noktalarının sayısı 60 bine ulaştı. Sipariş teslim noktalarının 25 bin kadarı nüfusu 50 bine kadar olan şehirlerde yer alıyor. Bölgesel altyapının geliştirilmesi, küçük kasabalardan gelen siparişlerin payını artırdı. 2024 yılında şirket, nüfusu 50 bine kadar olan kasaba ve köylere her 3 siparişten birini teslim etti.

2024 yılında pazarda en hızlı büyüyen ürün kategorisi, 2024 yılında bir önceki yıla göre %86 oranında büyüyen cirosuyla giyim oldu. 2024 yılı sonuçlarına göre, pazar üzerinden giysi, ayakkabı ve aksesuar satın alanların sayısı geçtiğimiz yıl 35,7 milyon kişiyi buldu.

Ozon Global, 2022 yılında İstanbul'da bir temsilcilik ofisi açtı. Şirket, 2023 yılında Türkiye'den mal teslimatı için bir lojistik çözümü sunan Ozon Global Partner Delivery'yi faaliyete geçirdi. Haziran 2024'te Ozon Global Türkiye, Rusya'ya düşük maliyetli hafif malların teslimatı için yeni lojistik tarifelerini uygulamaya koydu ve bu da Türk girişimcilerin lojistik maliyetlerini iki kattan fazla azalttı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye ve Suriye arasındaki diplomatik ve ticari ilişkiler yeniden canlanıyor. 13 yıl süren iç savaşın sona ermesiyle birlikte, bölgeye istikrar ve barış getirecek yeniden inşa süreci başladı. Türkiye, bu sürecin başlatılması ve ivme kazanması adına kritik bir rol üstleniyor.

 

Türkiye ile Suriye arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi ve iş birliğinin güçlendirilmesi amacıyla Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) ve İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) ortaklığında “Yeni Do¨nemde Tu¨rkiye Suriye Ticari I·lis¸kileri” toplantısı düzenlendi.

 

Toplantıda ticari engellerin nasıl aşılacağı, yeni yatırım fırsatlarının nasıl değerlendirileceği, iki ülke arasındaki ticaret hacminin nasıl artırılacağı, gümrük prosedürlerinin kolaylaştırılması, finansal işlemlerin hızlandırılması ve ticaretin önündeki bürokratik engellerin kaldırılması gibi konular gündemdeydi.

 

Türkiye, 13 yıl boyunca Suriye’ye tam destek vererek samimiyet testinden geçti şimdi samimiyet testi sırası Suriye’de

 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “İki ülke arasında yoğun bir ticari ve diplomatik trafik yürüyor. Ticareti ve iş insanlarının seyahatlerini her daim kolaylaştırmalıyız, desteklemeliyiz. Suriye’nin bizlere her konuda daha yapıcı yaklaşımlar getireceğine inanıyoruz. Yeni Suriye yönetiminin Türkiye’nin dost olabileceği bir yapılanma olmasını, dünya ile barışık bir yönetim olmasını temenni ediyoruz. Türkiye, 13 yıl boyunca Suriye’ye tam destek vererek samimiyet testinden geçti şimdi samimiyet testi sırası Suriye’de. Türkiye-Suriye Serbest Ticaret Anlaşması'nın (STA) daha kapsamlı ekonomik ortaklık anlayışıyla yeniden hayata geçirilmesi için müzakerelere başlanması hususunda mutabık kalındı. Ticaretimizi savaş öncesindeki seviyelere çıkartmalıyız. Türkiye, güçlü üretim kapasitesi, lojistik avantajları ve bölgeye olan yakınlığı sayesinde, Suriye’nin yeniden inşasında en güvenilir partnerlerden biri olacaktır. Ülkemizin en uzun kara sınırının bulunduğu Suriye’nin toprak bütünlüğü bizim için önemli, kuzeyde Türkiye’yi rahatsız edecek/tehdit edecek unsurlar olmamalı. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Türkiye, Suriye’yi iğneden ipliğe yeniden inşa ve ihya edebilecek, bunun liderliğini üstlenebilecek potansiyelde ve güçte bir ülke.” dedi.

 

I·zmir’in u¨retim gu¨cu¨ ve Suriye’nin ihtiyac¸ duydugˆu hammadde ve sanayi u¨ru¨nleri, kars¸ılıklı bir denge ic¸inde birbirine akmaya hazır

 

I·ZSI·AD Bas¸kanı Hu¨seyin Cengiz, “Bugu¨n, Suriye’nin uzun su¨ren savas¸ yıllarının ardından toparlanma su¨recinde oldugˆu bir do¨nemdeyiz. Yeniden yapılanma, ekonominin canlanması ve halkların refah ic¸inde yas¸ayabilmesi ic¸in yeni is¸ birliklerine ihtiyac¸ var. I·s¸te tam da bu noktada, I·zmir gibi bir liman s¸ehri devreye giriyor. Ayrıca, I·zmir yalnızca bir liman degˆil; Tu¨rkiye’nin sanayi, tarım, lojistik, turizm ve ticaret merkezidir. Geldigˆimiz noktada, I·zmir’in u¨retim gu¨cu¨ ve Suriye’nin ihtiyac¸ duydugˆu hammadde ve sanayi u¨ru¨nleri, kars¸ılıklı bir denge ic¸inde birbirine akmaya hazır. I·zmir toplumsal yapısı, siyasal durus¸u ve c¸ok ku¨ltu¨rlu¨ anlayıs¸ı ile Tu¨rkiye’nin birc¸ok kentinden ayrılan bir s¸ehir. Bu anlamda c¸ok s¸apkalı yapısıyla da o¨ne c¸ıkan bir kent. Bu noktada I·zmir'in kent anlamında aktif bir rol alarak Suriye’nin altyapısının tekrar tesis edilmesinin yanında tarımsal tecru¨besi ve birikimiyle bu alanda da Suriye ekonomisinin ayagˆa kaldırılmasında sorumluluk alabilecegˆimizi du¨s¸u¨nu¨yorum. Suriye’nin ayagˆa kaldırılması elbette ticari bir yatırım fırsatı sunmakla beraber bir koms¸u u¨lke olarak insani bir sorumlulugˆumuzdur.” dedi.

 

Serbest Ticaret Anlaşması Geri Dönüyor: Bölgesel Ekonomi Canlanıyor

 

Ticaret Bakanlıgˆı I·hracat Genel Mu¨du¨r Yardımcısı Tayfun Kılıc¸, “Türkiye ile Suriye arasında 2007 yılında yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması (STA), 2011’de askıya alınmış ve iki ülke arasındaki ticari ilişkiler bu süreçte büyük oranda yavaşlamıştı. Ancak son dönemde yürütülen diplomatik temaslar sonucunda, STA’nın daha kapsamlı ve güncellenmiş bir çerçevede yeniden yürürlüğe girmesi için müzakereler başladı. Yenilenen STA ile iki ülke arasındaki gümrük vergileri kademeli olarak kaldırılacak, ihracat ve ithalat süreçleri hızlandırılacak, ticari işlemlerde bürokratik engeller azaltılacak. Böylece, Türkiye-Suriye ticaret hacmi savaş öncesindeki seviyelere çıkarılabilecek ve bölgesel ekonomi yeniden canlanacak.” dedi.

 

Türk işadamları Suriye’de sanayi bölgelerini ziyaret etmeli

 

IBF Uluslararası I·s¸ Forumu Bas¸kan Yardımcısı Ghazwan Al-Masrı (Gazi Mısırlı), “Suriyeliler 13 yıl boyunca Türkiye’de Türkçeyi öğrendi, Türk okullarında okudular bununla gurur duyuyoruz. Suriyeliler Türkiye’nin yardımlarını kesinlikle unutmazlar, Türkiye’ye minnettarlar. Türk işadamları Suriye’de sanayi bölgelerini ziyaret etmeli depo/atölye açmalı. Bazı bölgeler tamamen güvenli İdlib, Bab el-Hava, Bab el-Selame gibi. Suriye’de herkes Türk malını arıyor. Özellikle büskivi, konserve, su, gıda, içeceklere ihtiyaç çok fazla. Suriye’deki içeceklerin hepsi Türk malı. Bakliyat ve yağ ihtiyaçları var, tarımda çok eksiklik var. Egeli tarım firmalarının oraya gitmesi lazım. Suriye topraklarının Türklere ihtiyacı var. Türk firmalarımız Suriye’den yerli firma ile ortaklık yaptığında yolun yüzde 80’ini yolun kat ederler. 2-3 sene kazanmış oluyorsunuz. Türkiyesiz Suriye imarı olmaz. Suriye 5-10 sene içinde güçlenecek Türkiye’nin en önemli müttefiki olacak.” dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Yenilikçi, yapay zeka odaklı teknoloji markası TECNO, güçlü performansının yanında akıllı telefonlarda inceliğin sınırlarını zorlayan çığır açan ultra ince konsept akıllı telefonu SPARK Slim'i MWC 2025'te tanıtmaya hazırlanıyor. 5200mAh+ pil ile sektörün en ince cihazı olan TECNO SPARK Slim, bir sonraki ultra ince akıllı telefon tasarımı dalgasına öncülük edecek. Katılımcılar, TECNO'nun MWC 2025 standında 6B11, Salon 6, Fira Gran Via'da bu yeniliği kendi gözleriyle görebilecekler.

 

SPARK Slim konsept cihazı, ultra şık 5,75 mm profile, çarpıcı 6,78 inç 3D Kavisli AMOLED ekrana, rafine ve ergonomik bir his sunan fütüristik nitelikte sürdürülebilir malzemelere sahip. Gelişmiş 50MP+50MP çift arka kamerası ve 13MP ön kamerası, dinamik bir aydınlatma efekti yaratan, tasarım interaktif bir ışık bandıyla tamamlanıyor.

 


 

Akıllı Telefon İnceliğinde Yeni Bir Rekor

 

Birçok ultra ince akıllı telefon; tasarım ve taşınabilirlik için dayanıklılıktan ödün verip kullanıcıları tek günlük pil ömrüyle baş başa bırakırken, SPARK Slim'de bu durum söz konusu değil. Sadece 5,75 mm kalınlığında olmasına rağmen, SPARK Slim güçlü bir 5200mAh pil barındırıyor ve son derece taşınabilir bir form eşliğinde tüm gün yetecek enerji sağlıyor.

 

Şık tasarımı, sürdürülebilir lüksü teknik hassasiyetle uyumlu bir şekilde birleştiriyor. Cihaz, entegre bir kalıp döküm işlemi kullanılarak tamamen geri dönüştürülmüş alüminyumdan üretildi ve paslanmaz çelik yekpare gövdeye sahip. Bu tasarım sadece lüks bir hisle dokunsal deneyimi yükseltmekle kalmayıp, aynı zamanda ergonomik, entegre tasarımı gelişmiş malzemelerle çevreleniyor. Sonuç, zahmetsizce keyifli bir kullanıcı deneyimi için rafine, fütüristik, estetik ve pratiklik arasında mükemmel bir denge sunan, pürüzsüz ve rahat bir tutuş sağlayan şık ve hafif bir cihaz.

 

Tasarımı daha da büyüleyici hale getiren SPARK Slim, çarpıcı 1,5K (1224P) çözünürlüğe ve 144Hz yenileme hızına sahip 6,78 inç 3D Kavisli AMOLED ekranıyla net, canlı ayrıntılar ve ultra akıcı navigasyon sunuyor. En yüksek seviyede 4.500 nit parlaklık, parlak güneş ışığı altında bile ultra net görüntüleme sunuyor. En son ekran teknolojisi ve ultra ince işçiliğin bu yenilikçi kombinasyonu şık formunu korurken büyük, sürükleyici bir ekran deneyimi eşliğinde gerçek ifadesini ortaya koyuyor.

 

 

 

Ultra İnce Formda Olmasına Rağmen Güçten Ödün Vermiyor

 

Son derece ince formuna rağmen SPARK Slim, 4,04 mm kalınlığında, yüksek yoğunluklu 5200 mAh pil ile ödünsüz güç sunuyor. Etkileyici 45W hızlı şarj özelliğine sahip olan cihaz, kullanıcıların gün boyunca zahmetsizce bağlantıda kalmasını ve cihazlarını endişe duymadan, tüm gün kullanmalarını sağlıyor.

 

SPARK Slim, zarif dış görünümünün altında akıcı bir deneyim ve olağanüstü dayanıklılık sunmak üzere tasarlanmış, yakında çıkacak olan yüksek performanslı sekiz çekirdekli bir yongadan güç alıyor. Böylece her etkileşim sorunsuz bir şekilde akıyor ve kesintisiz uzun süreli kullanıma olanak tanıyor.

 

Kamera cephesinde, SPARK Slim'in gelişmiş kamera sistemi, her ayrıntıyı çarpıcı netlikte yakalamak için tasarlanmış 50MP + 50MP çift arka kamera ile mobil fotoğrafçılığı ileri taşıyor. Dinamik ışık bandı efekti çekim deneyimini geliştirerek fütüristik ve etkileyici bir dokunuş yaratıyor. 13MP ön kamera, yüksek kaliteli selfie'ler ve görüntülü aramalar sağlayarak her çekimi zahmetsizce mükemmel hale getiriyor.

 

 

Akıllı Telefon İnovasyonunun Geleceğine Öncülük Ediyor

 

SPARK Slim, yeni nesil SPARK akıllı telefonları şekillendirecek öncü özellikleriyle, ultra ince ve güçlü bir cihazı hayata geçiriyor. TECNO, yenilikçi teknolojiyi şık tasarımla harmanlayarak ve form faktöründe inovasyonun sınırlarını zorlayarak akıllı telefon deneyimini yeniden tanımlıyor. MWC 2025'te görücüye çıkacak olan SPARK Slim, markanın atılımlarını, gelişmiş malzemelerini ve yeniliklerini sergileyerek TECNO'nun tasarımın geleceğine olan bağlılığını vurguluyor.

 

TECNO Hakkında

TECNO, beş kıtada 70'ten fazla pazarda varlığını sürdüren yenilikçi, yapay zeka odaklı bir teknoloji markasıdır. Gelişmekte olan küresel pazarlarda dijital deneyimi dönüştürmeye kendini adamış olan TECNO, çağdaş estetik tasarımın en son teknolojiler ve yapay zeka ile mükemmel entegrasyonunu sürdürmektedir. TECNO bugün, akıllı telefonlar, akıllı giyilebilir cihazlar, dizüstü bilgisayarlar, tabletler, akıllı oyun cihazları, HiOS işletim sistemi ve akıllı ev ürünleri dahil olmak üzere yapay zeka destekli ürünlerden oluşan kapsamlı bir ekosistem sunmaktadır. TECNO, "Stop At Nothing" marka özünün rehberliğinde, ileriye bakan bireyler için en son teknolojilerin ve yapay zeka odaklı deneyimlerin benimsenmesine öncülük etmeye devam etmekte ve onlara en iyi benliklerini, en parlak geleceklerini takip etmekten asla vazgeçmemeleri için ilham verir. Daha fazla bilgi için TECNO'nun resmi sitesini ziyaret edin: www.tecno-mobile.com

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin önde gelen ev ve yaşam markalarından Evidea, 3 Mart’ta 16. yıl dönümünü kutlayacak.

 

2009 yılında bir e-ticaret markası olarak faaliyetine başlayan Evidea, hızlı bir büyüme yakalayarak ev-yaşam sektöründeki en büyük e-ticaret sitelerinden biri oldu. 2019 yılında ise değişen yeni ortaklık yapısıyla birlikte, e-ticaret sitesi ve mağazalar zinciri olarak yolculuğuna devam eden marka, bugün Türkiye’nin 26 ilinde bulunan 51 mağazasıyla müşterilerine keyifli bir ev alışverişi deneyimi yaşatıyor.

 

Evlerde küçük dokunuşlarla büyük değişimler yaratan Evidea, 8 ana kategori ve binlerce ürün çeşidiyle herkese ve her keseye uygun ürünler sunuyor. Evidea.com sayesinde 81 ildeki varlığını güçlü bir şekilde sürdüren markanın, mutfak, ev tekstili, ev dekorasyon, banyo, ev ve yaşam, aydınlatma, tamamlayıcı mobilya, elektrikli ev aletleri kategorilerinden oluşan geniş ürün yelpazesi bulunuyor.

 

Hedefimiz 2025 yılı sonuna kadar 64 mağazaya ulaşmak

Önümüzdeki dönemde hem mağaza hem de e-ticaret alanına yapılacak yatırımlarla büyüme hedeflerini anlatan Evidea Pazarlama Direktörü Sevde Yıldırım Gezer “Mağazalaşma sürecimizdeki başarılı stratejimizin yanı sıra yenilikçi ve müşteri memnuniyetini önde tutan yaklaşımımızla çok kısa süre içerisinde sektörde güçlü bir konuma geldik. Açılan her bir yeni mağazamız marka bilinirliğine katkıda bulunurken, yeni girdiğimiz illerdeki online ciro payımızda da artış görülmekte. Hayatlarına dokunduğumuz tüm müşterilerimizin desteği ve ilgisiyle hedefimiz; 2025 yılı sonuna kadar toplamda 64 mağazaya ulaşmak.” diye konuştu.

 

 

Evidea hakkında

 

Evi için alışveriş yapmak ve evine değer katmak isteyen herkese kaliteli ve kurulumu ustalık gerektirmeyen ürünleri uygun fiyatlarla sunan Evidea, müşteri deneyimine önem veren, yeni trendlere öncülük eden, ilham verici bir e-ticaret sitesi ve mağazalar zinciridir. Ev ürünleri kategorisinde 2011’den bu yana hizmet veren e-ticaret perakendecisi, 2019 yılında gerçekleştirdiği yeni ortaklık yapısıyla e-ticaret kimliğine ek olarak perakende mağaza zinciri ile büyümeye devam etmektedir. Mutfak, ev tekstili, ev dekorasyon, banyo, ev ve yaşam, aydınlatma, tamamlayıcı mobilya ve elektrikli ev aletleri kategorilerinde altı binden fazla ürünle hizmet sunan Evidea, “burada her şey evim için” sloganıyla, evlerde küçük dokunuşlarla büyük değişimler oluşturmaktadır. Türkiye’nin dört bir yanında 50’den fazla mağazası bulunan marka, 2025 yılı sonuna kadar 64 mağazaya ulaşmayı hedeflemektedir.

Evidea, birçoğu AVM’lerde yer alan özel tasarımlı ferah mağazalarıyla, müşterilerine keyifli ve ilham verici bir ev alışverişi deneyimi sunuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türk ilaç sektörünün 23 yıldır kesintisiz lideri Abdi İbrahim, Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi olma özelliğini taşıyan AbdiBio’nun Ar-Ge Merkezi’nin akreditasyon onayını aldı. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen kapsamlı değerlendirmeler sonucunda AbdiBio Ar-Ge Merkezi’nin akreditasyonu resmen onaylandı. Biyoteknolojide de lider olmayı hedefleyen Abdi İbrahim’in gelecek adımlarını hızlandıracak tarihi bir başlangıç olarak değerlendirilen bu onay, aynı zamanda şirketin bilim ve inovasyon odaklı vizyonunun da yeni bir teyidi oldu.

 

113 yıldır iyileştirme vizyonuyla hareket eden ve sürdürülebilir liderlik anlayışıyla sağlık sektörüne değer katmaya devam eden Abdi İbrahim, biyoteknolojik ilaç üretim tesisi AbdiBio Ar-Ge Merkezi’nin akreditasyon onayını aldı. Biyoteknolojik ilaçların uluslararası standartlarda, hücreden nihai ilaca kadar üretilmesi hedefiyle çalışan AbdiBio, biyobenzer geliştirme projelerinde dünya çapında firmalarla iş birliği yaparak yerli kaynakları kullanmak, kritik öneme sahip ilaçlarda dışa bağımlılığı azaltmak ve son teknolojiyle üretilen ilaçlarını milli ve yerli olarak hastalara ulaştırmak üzere önemli adımlar atıyor.

 

AbdiBio Grup Başkanı Dr. Ali Özüer, Ar-Ge Merkezi’nin akreditasyon onayıyla ilgili olarak şunları söyledi; “Kimyasal ilaç Ar-Ge Merkezimizin ardından AbdiBio bünyesindeki Ar-Ge Merkezimizin de akredite edilmesi, bu alandaki yatırımlarımızın sağlam temellere dayandığının en önemli göstergesidir. Günümüz dünyasında biyoteknoloji, sağlık sektörünün geleceğini şekillendiren stratejik alanlardan biri. Biyoteknolojik yatırımlar, ülkelerin sağlık sistemlerini güçlendirmekle kalmıyor aynı zamanda küresel rekabette de belirleyici bir rol oynuyor. AbdiBio Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi. Bu tesiste kendi biyoteknolojik ilaçlarımızı uluslararası standartlarda üretmek için dünya ölçeğinde deneyimli kadrolarımızla çalışıyoruz. Böylece hem Türkiye’nin sağlık ekosistemine katkıda bulunmayı hem de uluslararası arenada daha güçlü bir oyuncu olmayı amaçlıyoruz.”



Biyobenzer ilaçlarla yerli üretim güçleniyor

2018 yılında faaliyete geçen AbdiBio, Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi konumunda yer alıyor. 13.500 metrekarelik alanda faaliyet gösteren ve hücreden ilaç etkin maddesinin üretildiği 4000L (2x2000) biyoreaktör kapasitesine sahip olan AbdiBio aynı zamanda 11 milyon likit flakon, 11 milyon şırınga, 11 milyon liyofilize flakon ve 16 milyon kartuş dolum kapasitesindedir.

Türkiye’nin biyoteknoloji alanındaki liderliğini güçlendirmek için önemli uluslararası iş birliklerine de imza atan AbdiBio, İsviçreli OM Pharma’nın %28,5 hissesini satın alarak Avrupa biyoteknoloji pazarında güçlü bir konum elde etti ve ABD merkezli biyoteknoloji start-up’ı Ocugen’e de yatırım yaptı. Yerli üretimi teşvik eden çalışmaları kapsamında, İsviçre Vifor lisanslı Inferject’in ilk ticari üretimini gerçekleştirerek milyonlarca flakonu hastalara ulaştıran AbdiBio, İspanyol mAbxience firmasıyla Bevacizumab etkin maddeli kanser ilacı BEVAX’ın teknoloji transferi anlaşmasını da imzalayarak Türkiye’de ilk kez hücreden nihai ürüne kadar monoklonal antikor üretimini hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Türkiye’nin en büyük hacimli mAb üretim biyoreaktörlerinde geliştirilen ilk milli biyoteknolojik kanser ilacının pilot üretimi 500L’de tamamlayan AbdiBio, milli kanser ilacının etkin madde üretimini 30 Aralık 2024 itibarıyla başarıyla tamamladı.

Bir molekülün hücreden nihai ürüne kadar tüm geliştirme aşamalarında yer alıp sürdürülebilir bir sistem oluşturmak üzere çalışan ve biyoteknolojik ilaç alanında da Türkiye’nin lideri olmayı amaçlayan AbdiBio, kritik öneme sahip ilaçlarda dışa olan bağımlılık zincirinin kırılması ve ileri teknolojiyle üretilen kanser ilaçlarının milli ve yerli olarak hastaya ulaştırması için çalışmalarını sürdürüyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Otomotiv endüstrisinde değişimin öncüsü olan elektriklileşme hareketi, devlet destekleri ve çevresel bilincin artmasıyla hızla büyümeye devam ediyor. Sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirecek Türkiye’nin öncü elektrikli araç fuarı Go Green Türkiye, bu yıl 2’nci kez düzenlenecek. Mayıs ayında kapılarını açacak olan fuar, Bursa Fuar Merkezi’nde elektrikli araçlardan şarj teknolojilerine, ekipman ve donanımlarına kadar yeni nesil mobilitenin her unsuruna ev sahipliği yapacak.

Dünyada otomotivin geleceğini temsil eden elektrikli araçlar, ülkemizde de hızla sürücülerin tercihleri arasına girmeyi başardı. Pek çok büyük otomobil üreticisinin yeni model tanıtımlarında elektrikli araçlara odaklanması, başta Avrupa olmak üzere verilen önemli destekler ve artan çevre bilinci ile sıkı emisyon kuralları, elektrikli araçların satış ivmesini artırmaya devam ediyor. Bu kapsamda sektörün en önemli fuarlarından “Go Green Türkiye” Elektrikli Araçlar, Şarj Teknolojileri, Ekipman ve Donanımları Fuarı, ikinci kez kapılarını açmaya hazırlanıyor.

Elektrikli araç dünyasına dair her şey tek çatı altında buluşuyor

Sürdürülebilir yaşam ve çevre için sıfır emisyon hedefiyle, Türkiye’de elektrikli araç ve şarj teknolojileri sektörünün gelişmesi ve tüm sektör paydaşlarını bir araya getirmek misyonuyla yola çıkan, 60’tan fazla markanın katılacağı ve birçok yeni ürün lansmanının yapılacağı “Go Green Türkiye”- Elektrikli Araçlar, Şarj Teknolojileri, Ekipman ve Donanımları Fuarı, 08-10 Mayıs 2025 tarihleri arasında Bursa Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Organizatör No On Fuarcılığın Genel Müdürü Haydar İlk “Go Green Türkiye Fuarı, elektrikli araçlar ve şarj teknolojileri alanında sektör profesyonellerini bir araya getirirken, aynı zamanda bilgi paylaşımını ve teknoloji deneyimini zenginleştiren bir dizi etkinlikle katılımcılarına yeni deneyimler sunacak. 7’den 70’e çok geniş bir kitleye ulaşacak fuar kapsamında, ayrıca sürdürülebilir ulaşım ve çevre dostu teknolojiler üzerine odaklanan konferanslar ve elektrikli araç test sürüşleri düzenleyeceğiz. Tüm sektörümüzü ve teknoloji meraklılarını bekliyoruz.” şeklinde davette bulundu.

Fuara katılmak isteyen tüm ziyaretçiler ve sektör temsilcisi markalar, merak ettikleri tüm detaylara gogreenturkiye.com web adresi üzerinden ve sosyal medya hesaplarından erişebiliyor. 8-10 Mayıs tarihleri arasında ayrıca Go Energy Türkiye, Go Digital ve Go Intralogistics Fuarları da Bursa Fuar Merkezi’nde start alacak.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:

KARS ili MERKEZ ilçesi sınırları içerisinde DİLER DEMİR ÇELİK ENDÜSTRİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ tarafından yapılması planlanan DİLER KARS GES (130,011 MWp/130,011 MWm/ 100 MWe-197,59 ha) projesi ile ilgili olarak hazırlanan ÇED Raporu, ÇED Yönetmeliği'nin 11. maddesi kapsamında Bakanlığımıza sunulmuş olup, inceleme değerlendirme süreci başlamıştır. Proje ile ilgili olarak 21/03/2025 tarihinde İDK toplantısı gerçekleştirilecektir. Bakanlığımıza sunulan ÇED Raporu https://eced-duyuru.csb.gov.tr/eced-prod/duyurular.xhtml adresinde yer almaktadır. ÇED Raporu ilgililere ve kamuoyuna duyurulur.