• Altınay Savunma/Ata: Otonom uçuş sistemleri ve görüntü teknolojileri üzeinde çalışıyoruz- CNBC-e
  • Altınay Savunma/Ata: İHA'ların test ve entegrasyonu aşamasında yatırım planımız var- CNBC-e
  • Altınay Savunma/Ata: Dünyada ilk 100 savunma şirketi arasına girmeyi hedefliyoruz- CNBC-e
  • Çin Dışişleri Bakanı : (Hindistan ile sınırlar hakkındaki müzakereler) Her iki taraf da çeşitli seviyelerde diplomatik ve askeri iletişime sahip
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Altınay Savunma/Ata: Otonom uçuş sistemleri ve görüntü teknolojileri üzeinde çalışıyoruz- CNBC-e
  • Altınay Savunma/Ata: İHA'ların test ve entegrasyonu aşamasında yatırım planımız var- CNBC-e
  • Altınay Savunma/Ata: Dünyada ilk 100 savunma şirketi arasına girmeyi hedefliyoruz- CNBC-e
  • Çin Dışişleri Bakanı : (Hindistan ile sınırlar hakkındaki müzakereler) Her iki taraf da çeşitli seviyelerde diplomatik ve askeri iletişime sahip
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Altınay Savunma/Ata: Otonom uçuş sistemleri ve görüntü teknolojileri üzeinde çalışıyoruz- CNBC-e
  • Altınay Savunma/Ata: İHA'ların test ve entegrasyonu aşamasında yatırım planımız var- CNBC-e
  • Altınay Savunma/Ata: Dünyada ilk 100 savunma şirketi arasına girmeyi hedefliyoruz- CNBC-e
  • Çin Dışişleri Bakanı : (Hindistan ile sınırlar hakkındaki müzakereler) Her iki taraf da çeşitli seviyelerde diplomatik ve askeri iletişime sahip
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Altınay Savunma/Ata: Otonom uçuş sistemleri ve görüntü teknolojileri üzeinde çalışıyoruz- CNBC-e
  • Altınay Savunma/Ata: İHA'ların test ve entegrasyonu aşamasında yatırım planımız var- CNBC-e
  • Altınay Savunma/Ata: Dünyada ilk 100 savunma şirketi arasına girmeyi hedefliyoruz- CNBC-e
  • Çin Dışişleri Bakanı : (Hindistan ile sınırlar hakkındaki müzakereler) Her iki taraf da çeşitli seviyelerde diplomatik ve askeri iletişime sahip
  • Altınay Savunma/Ata: Dünyada ilk 100 savunma şirketi arasına girmeyi hedefliyoruz- CNBC-e
  • Altınay Savunma/Ata: İHA'ların test ve entegrasyonu aşamasında yatırım planımız var- CNBC-e
  • Altınay Savunma/Ata: Otonom uçuş sistemleri ve görüntü teknolojileri üzeinde çalışıyoruz- CNBC-e
  • Altınay Savunma/Ata: İHA'ların test ve entegrasyonu aşamasında yatırım planımız var- CNBC-e

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Almark Logistics, Transrussia ile Rusya’daki gücünü artırdı - Basın Açıklaması

27 Mart 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
  
Avrasya'daki güçlü lojistik altyapısıyla dikkati çeken Almark Logistics, bölgenin en büyük lojistik fuarları arasında gösterilen TransRussia 2025 Fuarı'nda Rusya, BDT, Avrupa ve Türkiye'den çok sayıda firmayla yeni iş bağlantıları kurdu.
Almark Logistics Genel Müdürü Onur Güvenler, 20'den fazla ülkeden lojistik şirketlerinin yoğun ilgi gösterdiği fuarda, Avrupa ve Asya ülkelerinden gelen çok sayıda ithalat-ihracat firması ve lojistik şirketi yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini anlattı.
"Avantajlı lojistik çözümlerimizi, dış ticaret ve uluslararası taşımacılık sektörü temsilcilerine tanıtma fırsatı bulduk." diyen Güvenler, Türkiye çıkışlı ve varışlı hatlarının yanı sıra başta Rusya olmak üzere BDT ve AB ülkeleri arasındaki üçüncü ülke taşımaları hakkında da sektör profesyonellerine bilgi verdiklerini aktardı.
 
"BDT ile AB'nin ticaret hacmi 200 milyar avroyu aşabilir"
Güvenler, Rusya'nın, Ukrayna ile ateşkes ya da barış anlaşması imzalamasının gündemde olduğunu hatırlattı. Bu durumda Rusya'nın, AB başta olmak üzere dünyanın geri kalanıyla ticaret hacminin ciddi olarak artabileceğini belirten Güvenler, "BDT ülkelerinin ticaret hacminin, orta ve uzun vadede Türkiye ile 100 milyar doları, AB ile de 200 milyar avroyu aşabileceğini düşünüyoruz." dedi.
Güvenler, artan ticaretin lojistik sektörüne de önemli fırsatlar sunacağını, Ukrayna'daki olası barışın ardından Odessa Limanı'nın faal hale gelebileceğini dile getirdi. Türkiye'nin yanı sıra Rusya ve Ukrayna'da şirketleri olduğuna dikkati çeken Güvenler, şunları da kaydetti:
"Karadeniz limanları ile BDT, Avrasya ve Avrupa ülkelerinde yaygın bir lojistik ağ kurduk. Rusya ve BDT ülkeleri başta olmak üzere faaliyet gösterdiğimiz ülkelerin dilini iyi konuşan ve yasal mevzuatına hakim tecrübeli bir ekiple hizmet veriyoruz. Multimodal, deniz yolu, demir yolu ve kara yolu ile hemen her sektöre hizmet veriyoruz. Araç-ekipman filomuz ve geniş tedarikçi ağımızla bölgeye en hakim lojistik şirketlerinden biriyiz."

Dicle Elektrik, 120 kişinin katılımıyla ‘Doğa Dostu Öğretmen Atölyesi’ düzenledi - Basın Açıklaması

27 Mart 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dicle Elektrik, “Yeteri Kadar” sosyal sorumluluk kampanyası kapsamında 120 kişinin katılımıyla ‘Doğa Dostu Öğretmen Atölyesi’ düzenledi. Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleşen atölyede iki gün boyunca sürdürülebilirlik odaklı uygulamalar keşfedilirken doğayla uyumlu öğrenme metotları üzerine fikirler geliştirildi. ‘Eğitmen eğitimi’ olarak kurgulanan atölyenin ardından öğretmenler edindikleri bilgileri, kendi okullarındaki meslektaşlarına aktarmak üzere kullanacak.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan 6 ilde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik, çatısı altında yer aldığı Eksim Holding’in sosyal sorumluluk kampanyası Yeteri Kadar kapsamında “Doğa Dostu Öğretmen Atölyesi”ne ev sahipliği yaptı. Dicle Elektrik ve Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan protokol çerçevesinde hayata geçen atölye ile su, enerji ve gıda israfına karşı toplumsal farkındalığın artırılması hedefleniyor.

İlkokul 3. ve 4. sınıf öğretmenleri arasından 120 kişinin davet edildiği atölyede, sürdürülebilirlik odaklı uygulamalar keşfedilirken doğayla uyumlu öğrenme metotları üzerine fikirler geliştirildi. İki gün süren programda, öğretmenler enerji, su ve gıda israfının boyutları hakkında bilgilendirildi. “Eğitmen Eğitimi” olarak tasarlanan atölyenin ardından öğretmenler, eğitimde edindikleri bilgileri kendi okullarındaki meslektaşlarıyla paylaşmak üzere kullanacak. Bu eğitimden faydalanan öğretmenlerin ise yine proje çerçevesinde hazırlanan “Doğa Dostu Etkinlik Kiti ve Etkinlik Kitabı” içeriklerini 8-11 yaş grubundaki 4 bin öğrenciye aktarması amaçlanıyor.

“Çocukları eğitmeden, geleceği kurtaramayız”

Eğitim programı hakkında değerlendirmelerde bulunan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, “Çevresel farkındalığın artırılmasını ve israfın önlenmesini toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğu olarak görüyoruz. Eksim Holding çatısı altında yürütülen Yeteri Kadar sosyal sorumluluk seferberliğine Dicle Elektrik olarak destek veriyor, çocuklardan başlayarak çevre bilincini güçlendirmeyi önemsiyoruz. Biliyoruz ki çocuklarımızı eğitmeden geleceğimizi kurtarmamız mümkün değil. Bu eğitimlerle öğretmenlerimize sunduğumuz içerikler sayesinde geleceğin yetişkinlerini bugünden bilinçlendirerek sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeyi hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.

Milli Eğitim Müdürlüğü ile kapsamlı iş birliği

Dicle Elektrik ve Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasına imzalanan iş birliği protokolü kapsamında 2025 yılı içinde çocuklara ve öğretmenlere yönelik projeler hayata geçirilecek. Bunlar arasında; Dicle Elektrik’in gönüllü çalışanlarının sahneye koyduğu Dicle’nin Rüyası isimli çocuk tiyatrosunun 900 öğrenci ile buluşması, 100 öğretmene “Orman Okulu Eğitimi” verilmesi, ilkokul ve ortaokullarda tasarruf konulu resim yarışmalarının düzenlenmesi gibi çalışmalar yer alıyor.

 

EY, Türkiye Yeşil Hidrojen Analizini yayımladı - Basın Açıklaması

27 Mart 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY, Türkiye Yeşil Hidrojen çalışmasını yayımladı. Çalışma; Avrupa Birliği'ne ihracat yapan ülkeler arasında yer alan Türkiye'nin, AB'nin karbon ayak izini azaltmaya yönelik hayata geçirdiği Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'na (SKDM) olan uyumunu ve kapsama girecek sektörleri nasıl etkileyeceğini inceliyor. Karbon yoğun ürünlerin ithalatında ek maliyetler uygulayarak yeşil dönüşümü teşvik etmeyi hedefleyen SKDM, 2027 yılında uygulanmaya başlayacak. SKDM'nin ilk etapta çimento, demir-çelik, alüminyum ve gübre sektörlerini kapsaması planlanıyor. İlerleyen dönemde ise kimya, seramik, cam ve mobilite gibi sektörlerin de kapsam dahilinde olması bekleniyor.
 
EY Türkiye ekipleri; Yeşil Hidrojen Analizi kapsamında Türkiye'deki demir-çelik, çimento, seramik, alüminyum, cam, enerji, mobilite, kimya ve gübre sektöründeki 20 öncü sektör oyuncusunun üst düzey yöneticileri ile yeşil hidrojen kullanımı, SKDM etkileri, AB'ye ihracat hacimleri ve karbonsuzlaştırma faaliyetleri gibi kritik konuları görüştü.
 
Kimya sektörü en yüksek ihracat rakamına sahip
Uluslararası Ticaret Merkezi verilerine göre; Türkiye'nin 2019-2023 yılları arasında, SKDM etkisi altındaki önemli sektörlerde ihracat büyümesinin %7,4 olduğu görülüyor. Sektörler bazında incelendiğinde ise; demir ve çelik ihracatının 2019'da %41,45 olan payının 2023'te %35,3'e düştüğü ve bu durumun jeopolitik zorluklar ile artan enerji maliyetlerinden kaynaklandığı görülüyor. Alüminyum ihracatı 2019'daki %7,73'lük oran 2023'te %9,93'e çıkarken, çimento ihracatının 2019'da %10,43 olan payı 2023'te %9,61'e hafif bir düşüş gösteriyor. Kimya ihracatının ise 2023'te 20,63 milyar dolarlık değerle en büyük ihracat sektörü haline gelmesi ve 18,91 milyar dolara sahip demir-çelik sektörünü 1,72 milyar dolar fark ile geride bırakması dikkat çekiyor.
 
Türkiye'de yeşil hidrojen talebi 2050'de 6 milyon tona çıkabilir
SKDM'nin getirdiği mali baskılar, karbon emisyonunu azaltmak için yeşil hidrojeni sürdürülebilir bir çözüm haline getiriyor. EY analizine göre; Türkiye'nin 2020 yılında yaklaşık 0,8 milyon ton hidrojen kullandığı ve %99'unun gri olduğu tahmin ediliyor. Çalışmada, 2050 yılında Türkiye'de yeşil hidrojen talebinin 5,5-6 milyon tona çıkabileceği değerlendiriliyor.
 
2040 yılından itibaren yeşil, mavi ve gri hidrojen talebinin piyasada birbirine çok yakın olacağını ve bu tarihten itibaren bu durumun yeşil hidrojen lehine değişmesi bekleniyor.
 
Öte yandan Türkiye Ulusal Enerji Planı'na göre, Türkiye'de 2030 yılında 2 GW, 2035'te 5 GW, 2053'te 70 GW elektrolizör kapasitesine ulaşılması planlanıyor. Tüm bu politikalar doğrultusunda, hedeflenen yıllık üretim kapasitelerinin 2030 yılında 175-180 bin ton, 2035 yılında 400-450 bin ton, 2053 yılında ise 6-6.5 milyon ton hidrojen olması tahmin ediliyor.
Sektör paydaşları ile yapılan görüşmeler doğrultusunda; sektörlerin yeşil hidrojen kullanma eğiliminde çimento, demir-çelik, seramik ve kimya olarak 4 sektör öne çıkıyor:
" Çimento: Çimento sektöründe, karbon emisyonlarını azaltmak için ciddi adımlar atılıyor. Sektör; alternatif yakıtlar, yenilenebilir enerji kaynakları ve yeşil hidrojen kullanımı gibi teknolojilere yatırım yaparken, Türkiye'de karbon yakalama teknolojileri için gerekli altyapı ve desteğin yetersizliği önemli bir zorluk olarak görülüyor. Özellikle AB'nin SKDM düzenlemeleri, bu sektördeki şirketlere dönüşümün kapısını açıyor.
" Demir - Çelik: Demir ve çelik sektörü, yüksek emisyon yoğunluğu ve kullandıkları teknolojileri nedeniyle büyük bir karbon ayak izine sahip. Sektörde bazı şirketler karbon azaltım yol haritası hazırlarken, bazılarının ise bu alanda henüz herhangi bir çalışma yapmadığı görülüyor. Sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelik araştırmalar ise devam ediyor.
" Seramik: Seramik sektöründe yeşil hidrojen ve SKDM konusunda genel bir farkındalık olduğu ve şirketlerin maliyet artışları ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda çeşitli stratejiler geliştirdikleri görülüyor. Elektrik ve doğalgaz maliyetleri, firmaları yenilenebilir enerji projelerine yönlendiriyor. Bununla birlikte yeşil hidrojenin büyük ölçekli bir uygulaması henüz bulunmuyor ancak küçük çaplı pilot projeler ve araştırmalar yürütülüyor.
" Kimya: Kimya sektöründe ise yeşil hidrojen üzerine yapılan çalışmaların genellikle kademeli olarak ilerlediği görülüyor. Şirketler, yeşil hidrojeni özellikle biyoyakıtlarla birlikte stratejik bir yatırım alanı olarak değerlendiriyor. Ancak mevcut projelerin maliyetleri ve teknolojik güvenliği, yeşil hidrojene geçişi sınırlayan faktörler arasında yer alıyor. Şirketler, yeşil hidrojenin değer zincirindeki konumunu değerlendirirken ulaşım ve güvenlik konularına da önem verdiklerini belirtiyor.
 
EY Parthenon Şirket Ortağı Cem Çamlı, raporla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
 
"Türkiye Yeşil Hidrojen Analizimiz doğrultusunda, Türkiye'deki birçok sektörün SKDM düzenlemelerinden etkileneceğini görüyoruz. Türkiye'nin çimento sektörünün karbon azaltımına odaklandığını ancak AB'nin SKDM düzenlemelerinden kaynaklanan altyapı eksiklikleri ve baskılarıyla karşı karşıya olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda, SKDM kapsamında olan demir ve çelik sektörü de yüksek emisyonlara sahip. Bazı firmalar karbonsuzlaşma planları yaparken bazılarının da henüz harekete geçmediği dikkat çekiyor. Seramik sektörü ise artan maliyetler nedeniyle sürdürülebilirliğe odaklanarak yenilenebilir enerjiye geçiş yapıyor, ancak yeşil hidrojen kapsamında henüz pilot aşamasında.
 
Tüm bu sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda; yenilenebilir enerji maliyetlerindeki düşüş, elektrolizör maliyetlerinin azalması ve verimliliğindeki gelişmeler, yeşil hidrojen üretiminde önemli ilerlemeler sağlayacaktır. Bu teknolojik gelişmeler sayesinde, günümüzde yüksek olan yeşil hidrojen fiyatlarının gelecekte, özellikle yenilikçi teknolojilerin ve üretim süreçlerinin olgunlaşmasıyla birlikte, kilogram başına 2 ABD doları seviyelerine kadar gerilemesi bekleniyor. Bu potansiyel fiyat düşüşü, yeşil hidrojenin daha geniş ölçekte benimsenmesine ve enerji sektöründe daha rekabetçi bir yenilenebilir enerji kaynağı haline gelmesine olanak sağlayabilir. Türkiye'de yakın gelecekte, yeşil hidrojen ile ilgili mevzuat, düzenleme ve teşviklerin de şekillenmesini bekliyoruz."

Bosch Rexroth Tasarım Merkezi, global yetkilendirme sertifikalarıyla mobil hidrolik alanında güçleniyor - Basın Açıklaması

27 Mart 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Bursa - Türkiye'nin önde gelen teknoloji ve servis tedarikçilerinden Bosch, Bursa'da hidrolik ürünler üretimi yapan Rexroth Fabrikası'ndaki Tasarım Merkezi'ne Bosch tarafından global sorumluluklar verildiğini duyurdu. Bosch'un Türkiye'de sanayi teknolojileri alanında faaliyet gösteren ve yaklaşık 1.300 çalışanı bulunan Bosch Rexroth Fabrikası, 2022 yılında 15 mühendisle başladığı geliştirme çalışmalarına, 2024 itibarıyla 24 mühendisle devam ediyor.
 
Bursa'daki Bosch Rexroth fabrikasında faaliyet gösteren Tasarım Merkezi, aldığı "Global Tasarım Sorumluluğu-Lider Mühendislik" sertifikalarıyla uluslararası alanda önemli bir başarıya imza attı. Bu sertifikalar, merkezin mobil hidrolik alanındaki yetkinliğini ve küresel geliştirme ağındaki rolünü pekiştirdi. Kısa sürede gelinen bu nokta hakkında değerlendirmede bulunan Bosch Rexroth Fabrika Teknik Müdürü İrfan Bayrak, "Bu yeni yetkilendirme sertifikalarıyla birlikte Tasarım Merkezimiz güçlenerek Bursa fabrikamızın yanında Almanya ve Çin fabrikalarına da destek verecek. Dört yıl gibi kısa bir sürede gelinen bu noktadan dolayı mühendislerimizle gurur duyuyoruz. Bir sonraki adım olarak, bu sene içerisinde Ar-Ge merkezi süreçlerini başlatmayı amaçlıyoruz." dedi. Bayrak, böylelikle diğer Bosch Rexroth fabrikalarındaki ürün değişiklikleri veya yenilik entegrasyonu taleplerinde Tasarım Merkezi'nin liderlik edeceğinin altını çizdi. Bosch Rexroth Tasarım Merkezi, ürün tasarım sorumluluğu, simülasyon, proje yönetimi, üretim desteği gibi alanlarda kritik rol oynarken, büyümenin devam ettiği validasyon merkezi ile global çapta da test hizmeti sağlıyor.
 
Bosch Rexroth Fabrika Müdürü İrfan Bayrak, Tasarım Merkezinin geldiği noktanın Türkiye'nin mühendislik potansiyelini en iyi şekilde yansıttığını dile getirerek şunları söyledi: "Bu başarı, sadece Bosch Rexroth için değil, aynı zamanda Türk mühendisliği için de önemli bir adım. İnovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı projelerimizle, global arenada daha da büyümeye ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğiz."
 
Ar-Ge merkezi olma hedefiyle yol alıyor
Hidrolik pompa, motor ve mobil kontrol ürünlerinde önemli projelere imza atan merkez, sürdürülebilirlik projelerinde de aktif rol alıyor. Ar-Ge merkezi olma yolunda ilerlerken yetkinlik gelişiminin öncelikleri olduğunu vurgulayan Fabrika Ticari Müdürü Tanju Özkonuk, bu gurur verici gelişmenin kendilerini hedeflerine ulaşma yolunda bir adım ileriye taşıdığının altını çizerek, "Bursa'da 2006 yılından bu yana faaliyet gösteren fabrikamızın gelişimi için üniversite sanayi iş birliklerine önem veriyor, ulusal ve uluslararası çağrı programlarına katılarak mobil hidroliğin geleceğine yön vermeyi amaçlıyoruz" dedi.
 
Fabrika Ticari Müdürü Tanju Özkonuk 24 kişilik mühendislik ekibi hakkında şunları söyledi: "Tasarım merkezimizde 7 lisansüstü mezunu ve 3 lisansüstü öğrenci çalışanımız bulunuyor. Fabrikamızda, kapsayıcı ve pozitif yaklaşım ile yüksek performans kültürünü temel çalışma prensibimiz olarak benimsiyoruz. Çalışma kültürümüzü başarımızın anahtarı olarak görerek ve teknik yetkinliklerimizi sürekli geliştirerek uluslararası sorumluluğumuzu genişletmeyi hedefliyoruz."

Boltas, Almanya ve İtalya taşımalarını artırdı - Basın Açıklaması

27 Mart 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Lojistik sektörünün köklü markası Boltas, Avrupa taşımalarında kapasitesini artırmaya devam ediyor. Şirketin Satış, Pazarlama & Müşteri Deneyimi Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Alper Eryılmaz, müşteri ve pazar ihtiyaçlarını dikkate alarak yeniledikleri operasyon stratejileri, güçlü dijital altyapıları ve sundukları özel çözümlerle 2025'e de güçlü adımlarla girdiklerine dikkati çekti. Eryılmaz, özellikle İtalya ve Almanya taşımalarına çok hızlı başladıklarını kaydetti.
 
Lojistik sektöründe yarım asra dayanan tecrübesiyle çözümler üreten Boltas, Avrupa taşımalarında hacmini önemli ölçüde artırdı. Özellikle İtalya ve Almanya'da oldukça güçlü bir yapılanması bulunan şirket, Avrupa çapındaki tercih edilme oranını daha da yukarı çekiyor.
Boltas Satış, Pazarlama & Müşteri Deneyimi Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Alper Eryılmaz, yenilenen operasyon stratejileri, güçlü dijital altyapıları ve müşterilerinin ihtiyaçlarına özel taşıma modelleriyle 2025'e hız kesmeden, güçlü adımlarla girdiklerini belirtti.
 
Almanya çıkışlarının artması, kapasite artışı getirdi
Operasyonel mükemmelliği sağlamak adına İtalya ve Almanya'da önemli yatırımlar yapmaya devam ettiklerini dile getiren Eryılmaz, bu durumun, stratejik dönüşümlerinin parçası olduğunu vurguladı. Eryılmaz, "Avrupa'da özellikle İtalya ve Almanya'ya yönelik taşımalarımızdaki belirgin artış ve buna bağlı olarak yaptığımız kapasite artışları, yenilenen filomuzun ve yabancı plakalı özmal araçlarımızın getirdiği avantajın en somut göstergesi diyebiliriz. Bu yılın ilk iki aylık dönemine baktığımızda özellikle Almanya'ya gönderdiğimiz araç sayılarında önemli artışlar yakaladık. Bu hızımızı yıl boyunca devam ettirerek hedeflerimizin üzerinde bir büyüme yakalamak istiyoruz." diye konuştu.
 
İtalya'da yatırımlarımıza devam edeceğiz
İtalya'da 30 yılı aşkın süredir varlık gösterdiklerini anlatan Eryılmaz, filolarındaki yabancı plakalı özmal araçları ve Trieste limanına yakın konumdaki depoları ile İtalya'da ve bölge ülkelerinde en çok tercih edilen lojistik partneri olarak yatırımlarına devam edeceklerini vurguladı. Eryılmaz, Trieste'deki depolarında, parsiyel yük konsolidasyonunun kendi çalışanlarınca yapıldığını ve bu sayede müşterilerine çok daha hızlı hizmet sunabildiklerini kaydetti. Eryılmaz, İtalya'da ayrıca iç dağıtım hizmeti verdiklerini de söyledi.
 
Avrupa'nın dinamiklerine hâkim
Lojistik operasyonlarını yeniden tanımlayarak daha verimli süreçler elde ettiklerinin altını çizen Eryılmaz, "Yükü bir noktadan diğer noktaya götürmek yeterli değil. Boltas olarak hem bölge ve ülke dinamiklerine hâkimiz hem de müşterilerimizin ihtiyaçlarını doğru şekilde analiz edebiliyoruz. Bu sayede vizyoner bir yaklaşımla müşteriye özel taşıma çözümleri sunabiliyoruz." bilgilerini paylaştı.
Eryılmaz, geliştirdikleri altyapı ve operasyonel stratejilerle Avrupa çapında sürdürülebilir bir büyüme yakaladıklarını, kapasitelerini büyüterek talep artışını karşıladıklarını ve bölgesel tecrübeleriyle hizmet vermeye devam edeceklerini de sözlerine ekledi

Hyundai, iF Design’dan tam 18 ödül birden aldı - Basın Açıklaması

27 Mart 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 Hyundai Motor Company, 2025 IF Design Tasarım Ödülleri'ne yine damgasını vurdu.
 Farklı kategorilerde tam 18 ödülü birden alan Hyundai, yenilikçiliğini ve sürdürülebilirliğini kanıtladı.
 Her kategorideki tasarımlarında zenginlik sunan Hyundai, 11 yıldan bu yana sürekli ödül alıyor.
 
Hyundai, dünyaca ünlü iF Design Tasarım Ödülleri'nde aldığı övgülerle tasarım odaklı yaklaşımının ne denli doğru bir adım olduğunu vurgulamış oldu. Gelecekteki mobilite çözümlerine yatırım yaparak sürekli olarak gelişim gösteren Hyundai, vizyon sahibi tasarımcıları ve alanında uzman mühendisleriyle bu önemli başarıya ulaştı. Satışa sunulduğu tüm pazarlarda markanın rekabet gücünü artıran tasarım, Hyundai'nin tüm modellerindeki en önemli kriteri olarak yorumlanıyor.
Hyundai'nin 2025 yılında aldığı bu 18 ödül, otomobillerden marka iletişimlerine kadar farklı alanlardaki tasarım mükemmelliğinin genişliğini vurguluyor. Toplam 8 disiplini ve 12 kategoriyi içeren bu ödüller, aynı zamanda elektrifikasyon ve mobiliteki girişimleri de kapsıyor. Hyundai'nin çok yakın bir zamanda Türkiye'de de satışa sunacağı IONIQ 9 modeli otomobil kategorisinde ödül alırken aynı zamanda hidrojenli INITIUM ve PALISADE de zafere ulaştı. Hyundai'nin hızlı şarj robotu ACR, ev tipi şarj cihazı ve Robotics Lab imzalı X-ble giyilebilir robotu da ödüle layık görüldü. Yazılı ve online medya çalışmaları, bayiler için hazırladığı AD Creator gibi uygulamalar da IF Design jüri üyeleri tarafından övgüyle karşılandı.
Bu arada Hyundai'nin yeni elektriklisi INSTER da 2025 Dünyada Yılın Otomobili (WCOTY) yarışmasında ilk 3'e kalarak önemli bir zafer elde etti. INSTER, dünyada yılın otomobili seçildiği taktirde IONIQ 5, IONIQ 6 ve IONIQ 5 N'in başarısını sürdüren dördüncü model olarak öne çıkacak

Panasonic yeni video kamerasıyla IP tabanlı canlı prodüksiyonlarda mobiliteyi geliştiriyor - Basın Açıklaması

27 Mart 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Panasonic Connect'in AG-CX370 video kamerası, yayıncılık ve akış uzmanları için yüksek kaliteli video prodüksiyonunu yeni seviyelere taşıyor. Panasonic'in popüler profesyonel video kamera serisi CX'in en yeni üyesi olan CX370, mobiliteyi artıran kompakt ve hafif bir kasa tasarımıyla çarpıcı 4K görüntü kalitesi ve IP tabanlı canlı prodüksiyon özelliklerine sahiptir. 2025'in 2. çeyreğinde piyasaya sürülen CX370, 6-9 Nisan 2025 tarihleri arasında Las Vegas'taki NAB Show'da sergilenecek.
 
Yüksek kaliteli 4K canlı video prodüksiyonu
CX370, yüksek verimliliğe sahip HEVC/H.265 codec ile 4K/60p/10-bit MOV kayıt imkanı sunuyor. Ayrıca yüksek çözünürlüklü, yüksek hassasiyetli 1.0 tipi 15M MOS sensöre ve HDR kayıt için Hibrit Log Gama (HLG) özelliğine sahiptir. Böylece, canlı yayın ortamları ve sosyal medya platformları için içerik oluşturmak için mükemmel bir özellik sunuyor. CX370, 16 eksenli bağımsız renk düzeltme ile görüntülerin yayın kalitesinde ayarlanmasını mümkün kılıyor.
 
Gelişmiş IP tabanlı canlı prodüksiyon özellikleri
Üst düzey CX370, IP tabanlı yayın ve kamera kontrolü için dahili NDI®* HX2 IP bağlantısına sahiptir. NDI® HX2, switchler ve kod çözücüler gibi NDI® uyumlu cihazlara bağlandığında sorunsuz, yüksek kaliteli IP tabanlı canlı video prodüksiyonu[1] sağlıyor. CX370, RTMP, RTMPS ve RTSP protokolleri ve yeni nesil, IP tabanlı SRT protokolleri aracılığıyla 4K doğrudan akışı destekliyor.
 
Önceki CX Serisi video kameralarla karşılaştırıldığında; artık 12G-SDI çıkışını destekleyen CX370, profesyonel yayın ekipmanlarına yüksek kaliteli, düşük gecikmeli ve sıkıştırılmamış 4K video aktarım özelliği sunuyor. CX370, SDI-HDMI çıkışları aracılığıyla eş zamanlı 4K çıkışını da destekliyor.
 
Yayın kalitesinde çekim için geniş açılı zoom lensi
CX370, 20x optik zum özelliğine sahip güçlü 24,5 mm (35 mm eşdeğeri) geniş açılı zum lensi sayesinde üstün optik performans sunuyor. Yüz algılama, otomatik izleme ve beş eksenli hibrit görüntü sabitleme ile yüksek hassasiyetli otomatik odaklama teknolojisine sahiptir. Böylece CX370, istenmeyen kamera titreşimlerini algılayıp düzelterek hareketli nesnelerin sabit çekimi ve takibi için güçlü bir çözüm sunuyor.
 
Gelişmiş mobilite ve birlikte çalışabilirlik
CX370; prodüksiyon, yayın ve canlı yayın uzmanları için sunduğu kullanım kolaylığı ile diğerlerinden ayrışıyor. CX350 modelinden farklı olarak, kamera iki dengeli XLR girişine ve bir 3,5 mm stereo mini jack girişine sahiptir. Bu sayede, 4 kanallı 24 bit LPCM ses kaydı için dört adede kadar harici mikrofon veya hat düzeyinde ses desteği sağlıyor.
 
CX370, AVC-ULTRA (P2 MXF) formatıyla[2] uyumluluğuna ek olarak, kaydedilen çekimlerin kablolu ağ, Wi-Fi (AJ-WM50E isteğe bağlı) veya cep telefonundan USB tethering aracılığıyla yayıncılarla paylaşılmasını sağlayan Dosya Aktarım Protokolünü[3] destekler. Prodüksiyon iş akışları, bu sayede kolaylaştırılıyor ve içeriği yayınlamak için gereken süre önemli ölçüde azaltılıyor.
 
Yeni entegre GENLOCK giriş terminali, çoklu kamera ortamlarında yayın kalitesinde senkronizasyon sağlarken, görseller aynı anda birden fazla yüksek çözünürlüklü LCD ekran ve vizörde görüntülenebiliyor. Odak ve zum ayarları, kablolu uzaktan kumanda veya LAN bağlantısı üzerinden IP tabanlı ağlar aracılığıyla da kolayca ayarlanabiliyor.
 
Panasonic Connect Avrupa Profesyonel Video Sistemleri Direktörü Andre Meterian, şunları paylaştı: "Panasonic'in CX serisi, profesyonel video prodüksiyonu ve yayıncılığında yüksek performanslı el tipi kameralarda uzun süredir standardı belirliyor. CX370 ile ister yerinde ister stüdyoda olsun, ek işlevsellik ve mobilite arayan CX350 kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını karşılıyoruz. CX370, uzmanların IP tabanlı ağlar üzerinden sorunsuz bir şekilde video çekmesi ve yayınlaması için tasarlanmış 4K'ya hazır video kameralar söz konusu olduğunda pazar lideri konumumuzu güçlendirmedeki bir sonraki adımımızdır."
 
*NDI® bir video bağlantı teknolojisidir ve Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerde Vizrt NDI AB tarafından ticari marka olarak tescil edilmiştir.
 

Allianz'ın müşteri sadakat programı Allianz 365 500 bin kullanıcıya ulaştı - Basın Açıklaması

27 Mart 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Allianz Türkiye, yenilikçi sigorta ve bireysel emeklilik ürünleriyle müşterilerinin yanında olmaya devam ederken, sadakat programı Allianz 365 ile yılın her günü sağlıktan alışverişe, kültür sanattan seyahate kadar birçok alanda ayrıcalıklı hizmet ve indirimler sunuyor. İkinci yılını dolduran program 500 bin katılımcıya ulaştı. Bir yılda sunulan 50'den fazla kampanya ve ayrıcalıktan faydalanan Allianz 365 üyeleri, yaklaşık 500 bin adet kampanya kodu aldı.
 
Onur Kırcı: "Allianz 365 ile Allianz'lı olmanın ayrıcalıklı dünyasını sunuyoruz."
Müşteri odaklılık ve dijitalleşmenin Allianz'ın öncelikli stratejileri arasında yer aldığını söyleyen Allianz Türkiye Pazarlama ve Dijital Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Onur Kırcı; "Allianz Türkiye olarak varoluş amacımız; bizlere sağlığını, geleceğini ve birikimlerini emanet eden 8 milyon müşterimize #AllianzSeninle deneyimini yaşatarak, her zaman yanlarında olduğumuzu hissettirmek. Tüm faaliyetlerimizin merkezine 'müşteri odaklılık' yaklaşımını koyarak, birçok alanda, yeni ve heyecan verici çalışmalar hayata geçirmeye devam ediyoruz. Hem yeni müşteri kazanırken hem de mevcut müşterilerimizle aramızdaki bağı güçlendiriyoruz. Allianz 365 sadakat programımız da bu vizyonla hayata geçirdiğimiz çözümlerimizden biri. Allianz 365 sayesinde müşterilerimiz, farklı ayrıcalıklarla ihtiyaçlarını karşılarken hayattan keyif alabilecekleri aktivitelerle buluşabiliyor, Allianz'lı olmanın ayrıcalıklarını yaşayabiliyor. 2 yılını dolduran programın 500 bin üyeye ulaşmasından büyük mutluluk duyuyoruz" dedi.
 
Allianz 365 programına, Allianz'ım mobil uygulaması üzerinden tek tuşla ücretsiz üye olabilen Allianz'lılara; Platinum, Gold, Silver ve Bronze olmak üzere 4 farklı üyelik kategorisi sunuluyor. Sigorta poliçesi ile emeklilik sözleşmesi adedine, yıllık prim tutarına veya birikim tutarına göre belirlenen üyelik kategorisi yükseldikçe üyeler daha fazla ücretsiz hizmet ve indirimden faydalanabiliyor. Allianz 365 kapsamında; sağlıktan alışverişe, kültür sanattan seyahate, evcil hayvan hizmetlerinden kişisel gelişime kadar pek çok alanda hayatı kolaylaştıran fırsatlar çeşitli üyelik kategorilerine göre müşterilere sunuluyor. Programa üye olan müşterilerimiz adına ise Koruncuk Vakfına bağışta bulunuluyor. Üstelik artık müşterilerimiz bir üst kategoriye prim/ birikim ve poliçe/emeklilik sözleşme sayısı bakımından ne kadar yaklaştıklarını ve üst kategoriye geçtiklerinde hangi yeni ayrıcalıklara ulaşabileceklerini de Allianz'ım mobil uygulamamızdan ayrıntılı şekilde inceleyebiliyorlar.

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery