Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
100’den fazla ülkede gösterdiği faaliyetle yıllık 3,2 milyar euro tutarında ciro yöneten Hager Group bu sene 70.yılını kutluyor. Dünya çapında 22 üretim tesisi ve 14 bin çalışanı bulunan firma, gelecek hedeflerinde sürdürülebilirliği başa yazıyor.
Enerji idaresi ve dağıtımından kablo yönetimine, güvenlik sistemlerinden bina otomasyonuna kadar birçok alanda teknoloji odaklı ürün ve hizmetler geliştiren Hager Group, bu sene 70. yılını kutluyor. 1955 yılında Hermann Hager ve Dr. Oswald Hager kardeşlerin babaları ile birlikte kurduğu şirket, bugün elektrik dağıtımı ve enerji yönetimi alanında küresel bir lider haline geldi. Kökleri Fransız-Alman mirasına dayanan bağımsız bir aile şirketi olan grup, dünya çapında 14 bin çalışanı ve 22 üretim tesisiyle faaliyet gösteriyor. 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren şirket, yıllık 3,2 milyar euro tutarında ciro elde ediyor.
Akıllı binalara giden yolda, önde gelen çözüm ortağı oldu
Geride kalan 70 yılda güvenli ve verimli elektrik çözümleri sunma konusunda sektöründe öncü bir rol edinen Hager Group, enerji verimliliği ve akıllı binalar alanındaki uzmanlığa odaklanıyor. Binaları daha sürdürülebilir hale getirmeyi misyon edinen firma, sunduğu yenilikçi çözümler ile çevre dostu enerji çözümlerine geçişi hızlandırıyor, enerji dağıtımı ve yönetiminde karşılaşılan zorlukların aşılmasına yardımcı oluyor. Öte yandan firma, geniş ürün yelpazesiyle tesisatçıların da kolay ve güvenli ürünlere kolaylıkla erişimini sağlıyor.
‘’Sürdürülebilir bir gelecek inşa etme kararlılığımızı yineliyoruz’’
Hager Group CEO’su Sabine Busse, şirketin 70. yılına ilişkin yaptığı açıklamada, “Kuruluşumuzdan bu yana, güvenli ve verimli elektrik çözümleri sunma konusunda daima dünyanın önde gelen şirketlerinden olduk. Uzmanlığımız ve yüksek kaliteli mühendislik çözümlerimiz ile sorunsuz ve güvenilir operasyonlar hayata geçirdik. Böylece müşterilerimize de değer yarattık. 70. yılımızı kutlarken, binaları daha akıllı, güvenli ve enerji verimli hale getirerek, sürdürülebilir bir gelecek inşa etme kararlılığımızı yineliyoruz’’ dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen madeni yağ üreticilerinden Mobil Oil Türk A.Ş., başarılı bir yılı daha geride bıraktı. Bu yıl ülkemizde 120’nci yaşını kutlayan şirketin Genel Müdürü Münci Bilgiç, “Mobil Oil Türk olarak ihracatımızı yüzde 30 artırarak rekor seviyelere ulaştık. ExxonMobil’in dünya çapındaki 30 fabrikasından biri Türkiye’de. Şirketin 2040 yılı madeni yağ strateji çalışmalarında Türkiye, dünyada büyüme hedeflerinde öne çıkan 8 odak pazardan biri olarak belirlendi. Odak pazar statüsünde olmamız, daha fazla yatırım imkânı olarak da fabrikamız için güzel bir fırsat anlamına geliyor” dedi. Sektör için 2025 yılının 2024’e göre daha iyi bir yıl olacağını ifade eden Münci Bilgiç, “Böylece sektör de 2024’te kaybettiği bir miktar satış hacmini geri alacaktır. Mobil Oil Türk olarak 2025’te hedefimiz hem ihracat hem de üretimimizi yaklaşık yüzde 5 artırmak. Geçtiğimiz yıl Mobil 1’in 50’nci yılını kutladık. Bu yıl ise ticari araçların efsanevi markası Delvac’ın 100’üncü yılını kutlayacağız. Bu çerçevede birçok pazarlama ve promosyon aktiviteleri ile yatırım aktiviteleri planlıyoruz. Bunlarla ilgili hazırlıklarımız tamamlandı. 2025 yılı Delvac motor yağları yılı olacak. Hafif ticari araçlarda, ağır vasıtalarda, madencilik ve inşaat alanında hem Türkiye’de hem de Orta Asya’da aktif bir yıl hedefliyoruz. 2025 yılında yani Türkiye’deki 120’nci yılımızda önemli yatırım planlarımız bulunuyor. 2025 yılında yapacağımız yatırımlarla daha fazla ürünü Türkiye’de üretebilmeyi ve dolum hatlarımızı daha esnek hale getirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca sürdürülebilirlik hedeflerimizle uyumlu olarak enerji tasarrufu sağlayacak yatırımlar da her yıl olduğu gibi bu seneki planlarımızda yer alıyor” diye konuştu.
Madeni ve sentetik yağda öncü teknolojileriyle sektöre yön veren Mobil Oil Türk A.Ş., üretim gücü ve Ar-Ge yeteneğiyle büyümeye devam ediyor. Sektörün ve şirketin 2024 yılını değerlendiren Mobil Oil Türk A.Ş. Genel Müdürü Münci Bilgiç, 2025 yılıyla ilgili öngörü ve hedeflerini de paylaştı. 2024’ün enflasyonun düşürülmesi amacıyla sıkılaşan para politikaları ve yüksek faizler nedeniyle sektör açısından zorlu bir yıl olduğunu söyelyen Münci Bilgiç, “Finansman maliyetinin yüksek olması ve Türk sanayisinde ana ihracat bölgemiz olan Avrupa’da yavaşlayan ekonomik faaliyete bağlı talep düşüşü 2024’e damgasını vurdu. Endüstri üretimi yılın büyük kısmında, geçen yılın aynı dönemine göre eksi seviyelerde gerçekleşti. Perakendeci ve distribütörlerde de işletme sermayesi ihtiyacı ve finansman maliyetlerinin azaltılması hedefleri çerçevesinde stokların azaltıldığı bir yıl oldu. Bu çerçevede geçen yıl madeni yağ pazarının yüzde 3-4 civarında küçüldüğünü düşünüyoruz” dedi.
Türkiye 8 odak pazardan biri oldu!
Türkiye ve Orta Asya bölgesi açısından önemli bir yılı geride bıraktıklarını vurgulayan Münci Bilgiç, şöyle devam etti: “2019 yılında hazırladığımız 5 yıllık büyüme planı hedeflerimize zamanından önce ulaşarak önemli bir başarı yakaladık. Bu sebeple de 2024 yılı, bizim için 2030 vizyonumuza ulaşmamızı sağlayacak 5 yıllık yeni büyüme hedeflerimizi belirlediğimiz bir yıldı. Bu planları ExxonMobil’in üst düzey yönetimine 2024 yılında ülkemize yapılan ziyaretler esnasında detaylı olarak sunduk. Bu çerçevede ExxonMobil’in 2040 madeni yağ strateji çalışmalarında Türkiye, dünyada büyüme hedeflerinde öne çıkan 8 odak pazardan biri olarak belirlendi. Bu güzel gelişme tabii ki bölgede gösterdiğimiz büyüme, pazar payı artışı ve Türkiye’nin ilerideki ülke potansiyeline ExxonMobil’in güveni olarak bizleri fazlasıyla mutlu ediyor. Bu ülkeye ve bölgeye olan yatırımın artmasından dolayı da ülke ekonomisi açısından önemli bir fırsat oluşturuyor. Mobil, yaklaşık 160 ülkede satışını gerçekleştirdiği Mobil ürünlerini, ExxonMobil’in 30 fabrikasında üretiyor. Bu fabrikalardan birisi de bizim ülkemizde yer alıyor. Odak pazar statüsünde olmamız, daha fazla yatırım imkânı olarak da fabrikamız için güzel bir fırsat anlamına geliyor.”
Porsche GT serisine özel yağ!
Mobil Oil Türk olarak başta Orta Asya ve Avrupa olmak üzere Afrika ve Ortadoğu’nun da dahil olduğu 22 ülkeye ihracat yaptıklarını vurgulayan Mobil Oil Türk A.Ş. Genel Müdürü Münci Bilgiç, “Buradaki ağırlığımız bizim sorumluluk bölgemizde olan Orta Asya ve Ortadoğu ülkeleri. 2024 yılında ihracatımız bir önceki seneye göre yüzde 30’un üzerinde artarak rekor seviyelere ulaştı. İhracatımızı desteklemek ve işlemleri hızlandırmak adına ek depolama tesisini daha önce hizmete almıştık. Bu zorlu yılda Mobil Oil Türk olarak ulusal pazarda ise sektördeki pazar pozisyonumuzu koruduk. Şirket olarak biz dünyanın lider sentetik motor yağı Mobil 1’in 50. yılı ve ticari alanda FILL WITH MOBIL (Ekipmanınızı Mobil ile yağlayın) çalışmalarımız nedeniyle bir hayli aktif bir yıl geçirdik. Ayrıca bu işin ustalarına verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak distribütörlerimizle birlikte 26 ilde yaptığımız seminerlerle 5 bin 500’den fazla usta ile buluşma ve onlara genel motor yağı teknolojisi üzerine bilgilendirme yapma imkânı bulduk. 2024 yılında Mobil 1 Esp X4 0W-40, Porsche efsanevi GT serisi için Porsche ile birlikte geliştirdiğimiz ve Porsche GT’ye özel tek motor yağı olan Mobil 1 C40 GT 0W-40, piyasadaki yeni viskosite talebi için sunduğumuz Mobil 1 FS 5W-40 ve Uzakdoğu (Japonya, Kore, Çin vs) üretimi araçlar için MobilSuper3000 F-D1 5W-30 gibi çok sayıda yeni ürünün tüketicilerin kullanımına sunduk” diye konuştu.
2024’e göre daha iyi bir yıl bekliyoruz!
2025 yılı ile ilgili de görüşlerini paylaşan Münci Bilgiç, şunları söyledi: “Sektör için 2025 yılının 2024’e göre daha iyi geçeceğini öngörüyoruz. Enflasyonda beklenen düşüş ve buna bağlı faiz indirimleri ile finansmanın daha rahatlayacağını, işletmelerin önlerini biraz daha iyi göreceğini düşünüyoruz. 2024’ün son ayında gelen endüstri üretiminde uzun bir süreden sonra yıllık olarak artış sinyalleri, 2 yıl üst üste 1.2 milyon üzerinde yeni araç satışı, Türkiye’nin çevresindeki jeopolitik gelişmeler, dünya ticaretindeki gümrük tarifeleri birtakım sekteler vursa dahi, Türkiye’ye görece olarak çok büyük etkisinin olmaması ve son olarak da yatırım ortamının daha iyileşmesinin beklenmesi bizi 2025’e daha pozitif olarak bakmaya yöneltiyor. Sektörün de 2024’te kaybettiği bir miktar satış hacmini geri alacağını düşünüyoruz. Mobil Oil Türk olarak ise 2025’te hedefimiz hem ihracat hem de üretimimizi yaklaşık yüzde 5 artırmak. Bunun için gerekli planlarımızı yaptık ve uygulamaya başladık. 2024’te kutladığımız Mobil 1 markasının 50’nci yılından sonra bu yıl da ticari araçların efsanevi markası Delvac’ın 100’üncü yılını kutlayacağımız bir yıl olacak. Bu çerçevede birçok pazarlama ve promosyon aktiviteleri ile yatırım aktiviteleri planlıyoruz ve bunlarla ilgili hazırlıklarımız tamamlandı. 2025 yılı Delvac motor yağları yılı olacak, hafif ticari araçlarda, ağır vasıtalarda, madencilik ve inşaat alanında hem Türkiye’de hem de Orta Asya’da aktif bir yıl hedefliyoruz.”
Üretimi artıracak yatırımlar planlıyoruz!
2025 yılı ayrıca Mobil Oil Türk A.Ş’nin Türkiye’de 120’nci yılı olduğunu ifade eden Münci Bilgiç, “1905 yılında bir satış ofisi olarak İstanbul’da faaliyete geçen Mobil, geçtiğimiz 120 yıl içinde Türkiye ekonomisine hem üretim hem istihdam hem de ihracat alanında pek çok katkıda bulunmuş bir şirket. İstanbul Sanayi Odası’nın bundan 72 sene önce ilk kurucuları arasında bulunan ve şimdiye kadar varlığını devam ettiren 12 kuruluştan biri. ExxonMobil’in odak pazar olarak seçtiği 8 pazardan biri olarak daha nice yıllar bu bölgeyi büyütmeye ve katkıda bulunmayı sürdüreceğiz. Bu özel yılda da birtakım aktiviteler yapmak üzere çalışıyoruz. 2025 yılında yani Türkiye’deki 120’nci yılımızda önemli yatırım planlarımız bulunuyor. 2025 yılında yapacağımız yatırımlarla daha fazla ürünü Türkiye’de üretebilmeyi ve dolum hatlarımızı daha esnek hale getirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca sürdürülebilirlik hedeflerimizle uyumlu olarak enerji tasarrufu sağlayacak yatırımlar da her yıl olduğu gibi bu seneki planlarımızda yer alıyor” dedi.
ExxonMobil hakkında
Halka açık en büyük uluslararası enerji ve petrokimya şirketlerinden biri olan ExxonMobil, yaşam kalitesini artıran ve toplumun gelişen ihtiyaçlarını karşılayan çözümler üretiyor. Şirketin, Üretim, Ürün Çözümleri ve Düşük Karbon Çözümleri ana faaliyet alanları; enerji, kimyasallar, madeni yağlar ve daha düşük emisyon teknolojileri dahil olmak üzere modern yaşamı mümkün kılan ürünler sunuyor. ExxonMobil, sektörün önde gelen kaynak portföyüne sahip olup dünyanın en büyük entegre yakıt, madeni yağ ve kimya şirketlerinden biri. ExxonMobil aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük CO2 boru hattı ağının da sahibi ve işletmecisi. ExxonMobil, 2021 yılında 2016 seviyelerine kıyasla işletilen varlıklar için 2030 yılına yönelik Kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyon azaltma planlarını açıkladı. Şirket; şirket genelindeki sera gazı yoğunluğunda %20-30'luk bir azalma, yukarı yöndeki operasyonların sera gazı yoğunluğunda %40-50 azalma, kurumsal çapta metan yoğunluğunda %70-80 azalma ve şirket genelindeki alevlenme yoğunluğunda %60-70'lik bir azalma hedefliyor. ExxonMobil, teknolojideki gelişmeler ve açık ve tutarlı hükümet politikalarının desteğiyle, 2050 yılına kadar işlettiği varlıklarından net sıfır Kapsam 1 ve Kapsam 2 sera gazı emisyonuna ulaşmayı hedefliyor. Daha ayrıntılı bilgi için exxonmobil.com ve ExxonMobil Gelişmiş İklim Çözümleri linklerini ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Her adımında Türk tarımına değer katmayı ve çiftçilerin yanında olmayı önceliklendiren Yanmar Turkey’nin Türkiye Distribütörlüğünü üstlendiği LS Traktör, İzmir’de düzenlenen 20. AGROEXPO Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nda yenilenen teknolojisi ve modern tasarımlarıyla büyük ilgi gördü.
Japon devi Yanmar’ın ülkemizdeki tam iştiraki olarak faaliyet gösteren Yanmar Turkey, İzmir’de bu yıl 20’ncisi düzenlenen AGROEXPO Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nda, 2025 yılı itibarıyla Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği LS Traktör modellerini görücüye çıkarttı.
Yanmar Turkey Tarım İş Kolu ve İş Geliştirme Direktörü Murat Balkan Kanbir, LS Traktör modellerini yenilenen teknolojisi, güçlü performansı ve modern tasarımlarıyla fuarda büyük ilgi gördüğünü belirterek, “Türk çiftçisi LS markasını zaten uzun yıllardır yakından tanıyor. Uzun zamandır çiftçilerimiz LS traktörü bizlerden talep ediyordu. Çiftçilerimizin LS traktörlerine olan güveni ile heyecanına kayıtsız kalmadık ve Dünya’da ilk kez Yanmar çatısı altında LS traktörün satışını üstlendik. Çiftçilerimizin bu heyecanı bizim için en büyük motivasyon kaynağı oldu. Yeni nesil teknolojilerimizle artık çok daha dikkat çekici ve verimli çözümler sunuyoruz.” dedi.
LS Traktör, Türkiye Pazarında Güçlü Bir Yer Edinmeyi Hedefliyor
LS Traktör’ün uzun yıllardır ABD’de genel müşteri memnuniyeti, ürün ve yedek parça bulunabilirliği açısından “Amerika’nın en iyi traktör markası” olarak seçildiğini belirten Kanbir, şöyle devam etti: “Türkiye, dünyanın 4. büyük pazarı, hedefimiz bu noktada Türkiye pazarında güçlü bir yer edinmek olacak. LS markasını Türkiye genelindeki çiftçilerimiz ve bayilerimizle en etkili ve güçlü şekilde buluşturmayı amaçlıyoruz. Bu süreçte, hem çiftçilerimizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak hem de bayilerimize güçlü bir iş ortaklığı sunmak adına kapsamlı hazırlık yapıyoruz. LS Traktörlerin üstün teknoloji, dayanıklılık ve performans özelliklerini 2025 yılı itibarıyla, farklı ihtiyaçlara hitap eden 10 farklı modelle Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçilerimizle buluşturacağız.”
Yoğun bayilik talepleri geldi
Tüm ürünlerde verimli bir fuar dönemi geçirdiklerini vurgulayan Kanbir, “İç pazarda birçok bayi adayıyla el sıkıştık ve Türkiye’nin bir çok noktasından yoğun bayilik talepleri aldık. Yanmar Turkey bünyesinde sergilediğimiz Solis, Yanmar, LS markalı traktörlerimiz ve YTAgri ekipmanlarımız hem Türk çiftçileri hem de ihracat yaptığımız ülkelerden gelen ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü. Yenilikçi teknolojilerimiz, dayanıklılığımız ve verimliliğe odaklı çözümlerimizle fuar boyunca yoğun bir ilgiyle karşılaştık. Türk çiftçisinin ihtiyaçlarına yönelik sunduğumuz ürünler, geniş ürün gamımız ve güçlü satış sonrası hizmetlerimizle fuardan oldukça memnun ayrıldık. Aynı zamanda ihracat pazarlarımızdan gelen talepler de bizim için son derece motive ediciydi. AGROEXPO, markalarımızın gücünü bir kez daha gözler önüne seren verimli bir fuar oldu.” diye konuştu.
Her ihtiyaca göre traktör var
Yanmar Turkey’nin bu yıl satışına başlayacağı LS traktör portföyündeki, XJ, MT3 serisi 35-60 beygir aralığındaki modeller, özellikle küçük ve dar alanlarda çalışan çiftçilerin ihtiyacına cevap verebilecek şekilde geliştirildi. Çok yönlü ve konforlu traktörlerin çiftçilerin büyük beğenisini kazanacağı tahmin ediliyor. 60-100 beygir aralığında olan XU, MT5 ve MT7 serisi traktörler ise orta ve büyük ölçekli işletmeleri olan çiftçilere hitap ediyor. Bu traktörler, dayanıklı yapısının yanı sıra konforu üst seviyeye çıkaran premium özelliklerle öne çıkıyor. Yanmar Turkey, 2025 Nisan - Mayıs döneminde yapacağı lansmana özel kampanyalarla da LS Traktörleri çiftçilerle daha uygun şartlarda buluşturmayı planlıyor.
Çiftçilerin yeni gözdesi: Yanmar YH700M biçerdöver
Yanmar Turkey, LS Traktörlerin yanı sıra Yanmar YH700M biçerdöveriyle de çiftçilerin büyük beğenisini topladı. Yeni nesil YH serisi biçerdöver, Yanmar markalı 70-100 Beygir gücünde Euro 5 motoruyla çevre dostu teknolojiyi ve üstün performansı bir araya getiriyor. Arpa, buğday, çeltik ve mısır gibi ürünlerde, farklı hasat tablaları sayesinde maksimum verim sunuyor. Klimalı kabiniyle uzun saatler boyunca rahat bir çalışma ortamı sağlıyor. Paletli tasarımı, çamurlu ve ıslak zeminlerde kesintisiz çalışabiliyor. Bağımsız hareket eden paletler, tank dönüşü kabiliyetiyle tarla kenarlarında zahmetsiz manevralar yapmayı sağlıyor. Yerden yükseklik ayarıyla eğimli arazilerde bile arazi yapısına uygun olarak makinenin en uygun konumlandırmayı sağlayarak üstün performans sunuyor. Yanmar YH700M, 3.500 kiloluk kompakt ağırlığı sayesinde yakıt tüketimini minimumda tutarken, küçük alanlarda, hızlı ve etkili hasat kabiliyetiyle çiftçilerin işlerini kolaylaştırıyor.
Yanmar Turkey, fuara ayrıca her geçen gün daha fazla çiftçinin beğenisini kazanan Solis ve Yanmar traktörleri ile YTAgri tarım ekipmanlarıyla katıldı. Segmentinde %80 üzerinde pazar payı ile pazar lideri olan Solis 26’nın yanı sıra Solis 50, 60, 75 ve 90, Yanmar YM 347 ve 359, YTAgri ekipmanlar ve otomatik dümenleme gibi öne çıkan ürünleri ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.
Yanmar Hakkında
1912 yılında Japonya, Osaka’da kurulan Yanmar, 1933 yılında ilk ticari kompakt dizel motor üretimi yapan firmadır. Yanmar, kuruluşunun temel yapı taşı olan endüstriyel dizel motor üretimi ile ürün gamını, hizmetlerini genişletmeye devam etmiş ve endüstriyel ekipman üretimi konusunda uzmanlaşmıştır. Yanmar, küçük ve büyük deniz motorları, tarım makineleri ve ekipmanları, iş makinaları, enerji sistemleri, endüstriyel motorlar, marin motor ve ekipmanları, makina parça ve komponentleri sağlayıcısı olarak global operasyonlarını yedi iş kolunda sürdürmeye devam etmektedir.
Yanmar’ın Türkiye’deki tam iştiraki olan Yanmar Turkey Makine A.Ş. 2017 yılında İzmir’de kurulmuştur ve genel merkezi İzmir’de yer almaktadır. Kuruluşundan bugüne, Türkiye ve komşu ülkelerine çözümler sunmaktadır. Yanmar Turkey Makine A.Ş., Traktörler, Tarım makineleri ve Ekipmanları, Enerji Sistemleri, Anahtar Teslim Mühendislik Hizmetleri, Endüstriyel Motorlar ve E-ticaret iş alanları ile hizmet vermektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Estee Lauder Şirketleri ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG), genç kadınların kariyer yolculuklarına güçlü bir başlangıç yapmalarını sağlamak ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda güçlenmelerini desteklemek amacıyla 2024 yılının Aralık ayında "Adımlarınla Parla - Genç Kadınlar İçin Gelişim Programı" adlı projeyi hayata geçirdi.
Eğitim programı kapsamında Türkiye’nin farklı illerinden, üniversitelerin 3. ve 4. sınıfında okuyan genç kadınlar, kendi TOG topluluklarında en az beş kişiden oluşan proje ekiplerini oluşturarak bu eğitimleri yaygınlaştırdılar ve toplumsal cinsiyet eşitliği odağında proje fikirlerini geliştirdiler. 6 Ocak itibarıyla her TOG Topluluğu geliştirdiği proje fikirleri odağında toplamda 1 aylık mentorluk desteği almaya başladı. Şubat sonunda jüri sunumları ile her TOG Toplululuğu geliştirdiği proje fikrini sundu ve jüri değerlendirmeleri sonucu belirlenen ilk üç ekip olan Hacettepe Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesi’nin TOG Toplulukları; "Şifa Kadında", "Rotamızda Engel Yok" ve "NEET Kadınlar Güçlü Yarınlar" projeleriyle hibe desteği almaya hak kazandılar.
Eğitim ve mentorluk programından yararlanan öğrenciler, 6 Mart’ ta Estee Lauder Şirketleri Türkiye Genel Müdürlüğü’nde gerçekleşen “Adımlarınla Parla Genç Kadınlar İçin Gelişim Programı” kapanış buluşmasında, Estee Lauder Şirketleri Türkiye Genel Müdürü Nazlı Koruyan Altıpat, Toplum Gönüllüleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Burcu Alsan, TOG Genel Müdürü Seçkin Karataş ve Sivil Toplum İçin Destek Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer ile bir araya geldi. Burada ödüllerini alan ve şirket yöneticileriyle iş hayatına dair gün boyunca sohbet etme fırsatı bulan öğrenciler, kendileri için düzenlenen cilt bakımı ve makyaj eğitimlerini de ilgiyle takip etti. Buluşma, Estee Lauder Şirketleri Türkiye ve Toplum Gönüllüleri Vakfı yöneticilerinin de eşlik ettiği Boğaz turuyla son buldu.
Estee Lauder Şirketleri Türkiye Genel Müdürü Nazlı Koruyan Altıpat, öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Projeye katılan genç kadınlarımızla bugün bir araya gelmek benim için gerçekten çok özel. 27 yılı aşkın süredir prestij güzellik sektöründe kariyerimi sürdürürken, en değerli kazanımlarımın başında güçlü kadınlarla bir arada olmanın ve onların potansiyellerini desteklemenin geldiğini gönülden söyleyebilirim. Estee Lauder Şirketleri olarak, kadınların gücüne ve potansiyeline olan inancımızı, kurucumuz Bayan Estee Lauder’in ilham veren hikayesiyle şekillendiriyoruz. Estee Lauder, 1946 yılında cesareti ve azmiyle kendi markasını kurarak sadece bir güzellik devrimi yaratmakla kalmadı, aynı zamanda kadınların iş dünyasında güçlü bir yer edinebileceğini de gösterdi. Onun bu vizyonu, bugün bizim için sadece bir ilham kaynağı değil, aynı zamanda iş yapma biçimimizi şekillendiren temel bir felsefe. Estee Lauder Şirketleri olarak, dünya genelinde kadın çalışan oranımızın %81’e ulaşmış olması, bu inancımızın somut bir göstergesi” dedi.
Katılımcı genç kadınların kendilerine inanmaları, bu yolculukta öğrendiklerini hayata geçirebilmek için tüm güçlerini sarf edip cesur adımlar atmalarının önemine de vurgu yapan Altıpat, şunları söyledi: “Unutmayın, bu program boyunca edindiğiniz bilgileri uyguladığınızda, sadece kendi yolunuzu aydınlatmakla kalmayacak, çevrenize de ışık saçacaksınız.
Hep birlikte yürüdüğümüz bu yolda, kadınların toplumda eşit fırsatlara sahip olduğu daha adil ve eşitlikçi bir dünya kurmak için attığınız her adım, bizler için çok kıymetli. Projedeki emeğiniz ve katkılarınız için hepinize çok teşekkür ederim” dedi. Altıpat, Toplum Gönüllüleri Vakfı’na da projeye duydukları inanç ve süreçteki tüm destekleri için teşekkür etti.
“Bu sadece kadınların mücadelesi değil”
21. yüzyıl yetkinliklerinden iletişimde sosyal medya kullanımına, proje üretiminden toplumsal cinsiyet eşitliğine kadar pek çok önemli başlığın yer aldığı "Adımlarınla Parla Genç Kadınlar İçin Gelişim Programı", öğrenci genç kadınlara birer beceri kazandırmanın ötesinde, potansiyellerini en üst seviyeye çıkarmayı ve kendi yollarını cesaretle çizmeleri için gereken altyapıyı sunarak uygulama alanlarını da keşfetmelerini amaçlıyor.
Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Seçkin Karataş yaptığı ise; “TOG’un 23 yıldır önceliği hep gençlerin değişim yaratacak hayallerini desteklemek ve gençleri güçlendirmek oldu. Projeleri okuduğumuzda çok heyecanlandık. TOG çatısı altında gençler 2002’den bu yana; toplumsal cinsiyet eşitliği, çevre, çocuk hakları, hayvan hakları, engelli bireyler ve daha pek konuda çözüm üreten projeler gerçekleştiriyor. Adımlarınla Parla projesiyle de amacımız, genç kadınları güçlendirirken bir yandan da toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmaktı. UN Women’in 2023 yılında yayınladığı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarında (SKA) İlerleme: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Durum Raporu’na göre; mevcut hızda ilerlediğimiz takdirde, toplumsal cinsiyet eşitliğinin tam anlamıyla sağlanması 300 yıla yakın sürebilir deniyor. Yani toplumsal cinsiyet eşitsizlikleriyle mücadele konusunda yolumuz uzun ama bu yolda birlikte güçlenerek devam edersek başaracağız. En önemlisi de bu sadece kadınların mücadelesi değil, bunu toplumdaki herkesin benimsemesi gerekiyor cinsiyet üstü bir eşitlikten bahsetmeliyiz daima. Bu düşünceyle, biz TOG’daki toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerini de hem kadınlara hem erkeklere yönelik gerçekleştiriyoruz. Gençlerin bu alanda kritik rol oynadığına inanıyoruz, çünkü gençler hem bugünümüz hem de geleceğimiz. Program kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda projeler üreten tüm Toplum Gönüllüsü gençlere ve bu çalışmalara destek veren Estee Lauder Şirketleri Türkiye’ye teşekkür ederiz.” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Değişen dünyanın sigortacısı BNP Paribas Cardif Türkiye, kapsamlı teminatlarıyla standart ferdi kaza sigortalarından ayrışan sigorta çözümü “Ailem Güvende” ile tüm aile bireylerini destekliyor. Poliçe sahiplerini kaza nedeniyle oluşabilecek sürekli sakatlık risklerine karşı, yaşam kaybı durumunda ise geride kalan yakınlarını güvence altına alan “Ailem Güvende”nin aile teminatlarından ve geniş kapsamlı ek hizmetlerden sigortalının yanı sıra eşi ve çocukları yararlanabiliyor.
“Ailem Güvende” sigortasının tüm aile bireylerini finansal güvence altına almayı hedefleyen, aynı zamanda aile boyu ek hizmet sunan avantajlı bir çözüm olduğunu vurgulayan BNP Paribas Cardif Türkiye Banka Sigortacılığı ve Acente Sigortacılığı Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sertsöz, “Bu fark yaratan çözümümüz, kaza nedeniyle oluşabilecek yaşam kaybı ve sürekli sakatlık risklerine karşı sigorta sahiplerini koruma altına almakla kalmıyor, aynı zamanda bu risklere karşı sigortalımızın ailesine de maddi güvence sağlıyor. Ailem Güvende poliçemiz Aile Sorumluluk ve Aile Hukuksal Koruma teminatları ile üçüncü şahıslara karşı sorumluluklarınız ve bu kapsamda yapılabilecek hukuki harcamalarınıza ilişkin de maddi bir güvence sunuyoruz. Ayrıca yine sigorta kapsamında, gasp veya kapkaç sonucu nüfus cüzdanı, pasaport, ehliyet gibi kimlik belgelerinizin çalınması veya hasar görmesinden kaynaklı maddi zararlarınızı poliçe teminat limitleri dahilinde karşılıyoruz” diye konuştu.
Ailem Güvende sigorta çözümü ile sundukları aile teminatlarını; ferdi kaza, kaza sonucu vefat, kaza sonucu daimi maluliyet, kaza sonucu tedavi masrafları, aile hukuksal koruma, aile sorumluluk ve kişisel eşyalar şeklinde sıralayan Gökhan Sertsöz, “Ailem Güvende Sigortası ile bu teminatların yanı sıra sunduğumuz geniş kapsamlı ek hizmetlerden hem siz hem de aileniz ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz. Sigortanız kapsamında mini check-up’tan online doktor ve diyetisyen hizmetlerine, acil durumlarda sınırsız ambulans hizmetinden evde teknik destek indirimlerine kadar birçok hizmetten faydalanabilirsiniz” dedi.
18-75 yaş arasındaki herkes faydalanabiliyor
BNP Paribas Cardif Türkiye’nin 18-75 yaş arasındaki herkesin yararlanabildiği “Ailem Güvende” sigortası, 1 yıl boyunca geçerli oluyor. Poliçesini yenilemek isteyenler için sunulan teminat ve prim tutarları ise her sene en fazla TÜFE oranı kadar olacak şekilde otomatik olarak artırılıyor. Böylece sigorta güvencesinin enflasyon karşısında azalmadan devam etmesi sağlanıyor.
BNP Paribas Cardif Türkiye müşterileri, kendilerine en yakın TEB şubelerinden başvuru yaparak veya 444 98 76 numaralı BNP Paribas Cardif Türkiye Müşteri İletişim Merkezi'ne ulaşarak, ihtiyaçlarına ve bütçelerine en uygun paketi seçip, "Ailem Güvende" sigortasının avantajlarından yararlanmaya başlayabiliyor.
BNP Paribas Cardif Grubu Hakkında
BNP Paribas Cardif, banka sigortacılığı ortaklıklarında dünya lideri olup, 80 milyondan fazla müşterisine hedeflerini gerçekleştirirken öngörülemeyen olaylara karşı koruma sağlayan ürün ve hizmetler sunmaktadır. Şirket toplum üzerinde olumlu bir etki yaratmaya ve sigortayı daha erişilebilir kılmaya kendini adamıştır. BNP Paribas'nın bir iştiraki olan sigortacı, iş ortaklıklarına dayanan benzersiz bir iş modeline sahiptir. Bankalar ve finans kurumları, otomotiv sektörü şirketleri, perakendeciler, telekomünikasyon şirketleri ve enerji şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli sektörlerdeki 500'den fazla iş ortağı distribütörün yanı sıra ürünleri müşterilerine pazarlayan finansal danışmanlar ve brokerler için çözümler üretmektedir. 30'dan fazla ülkede faaliyet gösteren ve Avrupa, Asya ve Latin Amerika'da güçlü bir konuma sahip olan BNP Paribas Cardif, bireysel sigortacılıkta küresel bir uzman, kredi sigortacılığında dünya lideri ve reel ekonominin finansmanına büyük katkı sağlayan bir şirkettir. Dünya çapında 8.000'den fazla çalışanı bulunan BNP Paribas Cardif'in 2023 yılında brüt yazılan prim tutarı 30,3 milyar avro olarak gerçekleşmiştir.
BNP Paribas Cardif Türkiye Hakkında
BNP Paribas’nın sigorta birimi olan BNP Paribas Cardif, 2008 yılından bu yana Türk sigortacılık sektöründe, bireysel kredi koruma ve hayat sigortacılığı alanlarında faaliyetlerini sürdürmektedir. 2011 yılında gerçekleşen Fortis Emeklilik ve Hayat A.Ş. birleşmesi ile birlikte müşterilerine bireysel emeklilik ürünlerini de sunabilir hale gelen BNP Paribas Cardif Türkiye bireysel emeklilik, hayat sigortacılığı ve hayat dışı sigorta branşlarına ait üç lisansı olan üç farklı şirket çatısı altında faaliyet göstermektedir. BNP Paribas Cardif Türkiye geniş ürün portföyü ve uluslararası vizyonu ile kısa sürede pazarda kapsamlı hizmet veren bir sigorta platformu haline gelmiştir.
www.bnpparibascardif.com.tr/
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tepe Home Genel Müdürü Levent Çapan, 2024 yılını değerlendirirken Türkiye mobilya sektöründeki gelişmelere dikkat çekerek 2025 hedeflerini dijitalleşme ile müşteri deneyimi odaklı stratejiler üzerine kurduklarını açıkladı.
2024’ün Türkiye mobilya sektörü için ekonomik dalgalanmaların ve sektörel zorlukların öne çıktığı bir yıl olduğunu ifade eden Tepe Home Genel Müdürü Levent Çapan, “İnşaat sektöründe yaşanan daralma, konut satışlarındaki düşüşle birleşerek mobilya talebini olumsuz yönde etkiledi. Yılın ilk yarısında satış performansı görece istikrarlı bir seyir izlerken, ikinci yarıda tüketicilerin harcamalarında daha temkinli davranması nedeniyle satışlarda belirgin bir yavaşlama yaşandı. Ancak kasım ve aralık aylarında kısmi olarak olumlu yönde iyileşmeler gözlemlendi. Artan enerji, kira, hammadde ve lojistik maliyetleri firmaların kârlılıklarını ciddi şekilde baskılarken, kredi faizlerindeki yükseliş hem üretim hem de satış süreçlerini zorlaştırdı. Bu dönemde büyük ölçekli markalar, tüketici tercihlerinde ön plana çıkarken, küçük ve orta ölçekli işletmeler finansal baskılar ve azalan talep nedeniyle faaliyetlerini sürdürmekte zorlandı. Rekabet ise ürün kalitesi, fiyat-performans dengesi, dijitalleşme ve lojistik çözümleri gibi unsurlar üzerinden şekillenmeye başladı.” açıklamasında bulundu.
“2025 Yılı Stratejimizi Dijital Yatırımlar Üzerine İnşa Ediyoruz”
“Tepe Home olarak, 2025 yılı stratejilerimizi dijital yatırımlar üzerine inşa edeceğiz.” diyen Levent Çapan, sözlerine şöyle devam etti: “Öncelikle, e-ticaret kanalımızı güçlendirerek müşterilerimize daha etkili hizmet sunmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda web sitemizde yapacağımız yenilikler ve nitelikli ürün gamımız sayesinde kullanıcı beklentilerine daha iyi cevap verebileceğiz. Müşteri deneyimini daha üst seviyeye çıkarmak adına mağazalarımızda daha işlevsel alan kullanımı ve yenilikçi teşhir konseptleriyle tüketici algısını güçlendirmeye devam edeceğiz. Böylece hem estetik hem de fonksiyonel açıdan daha etkili bir alışveriş deneyimi sunmayı amaçlıyoruz.”
“Tasarım Anlayışımızı Değişen Trendlerle Şekillendiriyoruz”
Mobilya dünyasında değişen yaşam tarzlarına ve estetik anlayışlara uyum sağlamanın önemine de değinen Çapan, “Tüketicilerin beklentileri her geçen yıl daha bilinçli ve detaylı hale geliyor. Biz de ürün tasarımlarımızı bu dönüşüm doğrultusunda şekillendiriyoruz. Gerek yerel ve global tasarım trendlerini yakından izleyerek, gerekse yaşam alanlarına estetikle birlikte işlevsellik kazandıracak çözümler geliştirerek ürün gamımızı sürekli yeniliyoruz. Her koleksiyonumuzda doğallık, konfor ve zamansız çizgileri ön planda tutarak, müşterilerimizin hayatlarına değer katmayı amaçlıyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
WIN EURASIA 2025’te robotik üretime dair her türlü teknolojiyi sergilemeyi planlayan sektör, bu yıl Türkiye pazarında 8.500 robot satışı barajını aşmayı hedefliyor. 2024 yılının ikinci yarısında zorlanan sektörün 2025 yılına dair beklentileri ise yüksek. ROBODER (Robot Entegratörleri ve Yüksek Teknolojili Sistem Üreticileri Derneği) iş birliği ile Avrasya Bölgesi’nin lider endüstri fuarı WIN EURASIA 2025, sektörün sürdürülebilir büyümesi için itici güç olacak.
Robot ve Yüksek Teknolojili Üretim Sistemlerini tasarlayan, imal eden ve yazılımlarını yapan firmaların sürdürülebilir biçimde büyümelerini destekleyen Robot Entegratörleri ve Yüksek Teknolojili Sistem Üreticileri Derneği (ROBODER), 30 yılı aşkın süredir imalat sanayinin tüm bileşenlerini bir araya getiren Avrasya Bölgesi’nin lider Otomasyon ve Makine Teknolojileri Fuarı WIN EURASIA’da yer alıyor. Gıda, otomotiv, beyaz eşya, makine imalatı başta olmak üzere her türlü imalata yönelik konuda çözümler sunabilen sektör temsilcilerinin yenilikçi robotik çözümlerini sergilemelerine öncülük eden fuar, 28-31 Mayıs 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek. WIN EURASIA, bu yıl "Odağımız Otomasyon" mottosuyla endüstriyel dönüşümün öncüsü olma misyonunu sürdürüyor.Formun Üstü
“Robotik pazarındaki büyüme, hassas üretim gerektiren üretim alanlarında gerçekleşecek”
Sektörde savunma sanayi gibi hassas üretim gerektiren alanlarda robotik pazarının büyüyeceği ve yeni kullanım alanlarıyla da devam edeceği öngörüsü hakim. 2023’te 5.000, 2024’te 7.200 civarında robot satışı yapılan Türkiye pazarında, 2025’te bu rakamın 8.500’ü aşmasını bekleniyor. ROBODER Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yarış, WIN EURASIA 2025’e büyük önem verdiklerine değinerek, "WIN EURASIA, hem Türkiye’de hem de bölge genelinde robotik ve endüstriyel otomasyon sektörlerinin en önemli buluşma noktalarından biri olmaya devam ediyor. 2025 yılı, sektörümüz için kritik bir eşik olacak. Üretimde artan otomasyon ihtiyacı, üretim süreçlerinde verimlilik ve rekabetçiliği de beraberinde artıracak. Robotik teknolojiler yalnızca yüksek adetli üretim yapan sektörlerde değil, savunma sanayi ve KOBİ ölçeğindeki üretim tesislerinde de yaygınlaşmaya başladı. Fuarda kaynak teknolojileri başta olmak üzere, robotik üretime dair en yeni çözümleri sergileyerek, imalat sanayine yön veren firmalarla bir araya geleceğiz" dedi.
Teknolojik gelişmelerin merkezi: WIN EURASIA
Her yıl, imalat sanayinin tüm bileşenlerini bir araya getirerek 360 derece sektör deneyimi sunan WIN EURASIA’nın sektöre sunacağı fırsatları değerlendiren Hannover Fairs Turkey WIN EURASIA Proje Yöneticisi Sena Mengül, "2025’te de yenilikçi ve sürdürülebilir teknolojiler odağında birçok kritik başlığa odaklanacağız. Uluslararası katılımcılarımızla birlikte, sektördeki en güncel çözümleri ziyaretçilerimizle buluşturacağız. Bu yıl fuarın, yatırımcılar için yeni iş fırsatları yaratma konusunda çok daha büyük bir etkiye sahip olacağını öngörüyoruz. Özellikle yapay zeka destekli robotik sistemler, akıllı üretim hatları ve otomasyon çözümleri, sanayide devrim niteliğinde dönüşümler yaratıyor. WIN EURASIA’da bu yenilikçi teknolojileri bir araya getirerek, üreticilere ve yatırımcılara daha hızlı, daha esnek ve daha maliyet etkin üretim süreçleri sunmayı hedefliyoruz. Robotik sistemlerin sanayideki rolü her geçen gün daha da kritik hale gelirken, fuarımızın bu dönüşüme öncülük edeceğine inanıyoruz.”
Fuarımız Türkiye ve bölge sanayisinin en önemli teknoloji vitrini, bu nedenle robotik sektörünün en son teknolojileri WIN EURASIA’da sergileyerek yeni iş birliklerine imza atacağına inanıyoruz” dedi.
Geleceğin teknolojileri WIN EURASIA’da
30 yılı aşkın süredir imalat sanayinin yenilikçi gücü olan WIN EURASIA, 2025 yılında da sektördeki en önemli markaları ve profesyonelleri bir araya getirmeye hazırlanıyor. Her yıl teknoloji odaklı ürün ve çözümleri sektör temsilcileriyle buluşturan fuar, bu yıl genişleyen ürün gruplarıyla birlikte otomasyona dönüşüm ve sektörel gelişime yönelik kapsamlı bir vizyon sunacak. 2024 yılında 17 ülkeden 750 katılımcı ve 41.554 ziyaretçi ile büyük bir başarıya imza atan WIN EURASIA’nın 31. edisyonunun daha yoğun ilgi görmesi bekleniyor. Fuar kapsamında, Elektrik, Elektronik ve Enerji Otomasyonu, Endüstriyel ve Fabrika Otomasyonu Teknolojileri, Robotik Otomasyon ve Dijital Fabrika Teknolojileri, Makine Otomasyonu ve Teknolojileri, Kaynak ve Robotik Kaynak Teknolojileri gibi üretim süreçlerinin kritik bileşenleri sergilenecek. Bunun yanı sıra, 5G Arena, Kaynak Uygulama Özel Alanı ve Endüstriyel Yapay Zeka gibi geleceğin üretim teknolojilerine yönelik özel alanlar oluşturulurken, Hidrojen ve Yakıt Hücreleri Özel Alanı ile fuar, enerji dönüşümüne odaklanan yeniliklere de ev sahipliği yapacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TÜBİSAD'ın yüksek teknoloji dünyasının nabzını tuttuğu YouTube serisi TÜBİSAD Plus'ın yeni bölümü yayınlandı.
Serinin 60'ıncı bölümünde TÜBİSAD Scale-Up Gelişim Programı Koordinatörü Özlem Atan ile TÜBİSAD Üyesi ve AYVOS Bilgi Teknolojileri CEO'su Eray Hangül, şirketin gelişimini, programın faydalarını konuştu.
TÜBİSAD Plus'ın 60'ıncı bölümünde AYVOS Bilgi Teknolojileri CEO'su Eray Hangül, TÜBİSAD Scale-Up Gelişim Programı Koordinatörü Özlem Atan'nın sorularını yanıtladı.
Eray Hangül, Scale-Up Gelişim Programı'na katılmalarındaki temel motivasyonu şu sözlerle anlattı: “Bir start-up'tan büyüme evresine geçtiğimizi düşünüyoruz. Bu süreçte yaklaşık 18 bin cihazı platformumuza entegre ettik. Şimdi ise geliştirdiğimiz bu platformu yurt dışı pazarlara açarak yatırımcılarla buluşturmayı ve 2030 yılında unicorn olmayı hedefliyoruz. Mühendislik açısından çözümümü sağladık. Bu noktada, TÜBİSAD'ın bizi akademik bir müfredat disiplininde yönlendireceğine inanıyoruz. Program kapsamında atanmış danışmanlardan sahadaki ve iş dünyasındaki deneyimlerini alarak, bu bilgi birikimini kendi süreçlerimizle harmanlayarak başarılı sonuçlara ulaşmayı amaçlıyoruz.”
TÜBİSAD Plus 60. bölümü izlemek için tıklayın
TÜBİSAD Plus?nedir?
TÜBİSAD'ın yüksek teknoloji dünyasının nabzını önemli konular ve konuklarla tuttuğu düzenli YouTube yayını olan TÜBİSAD Plus'ta, yapay zekâ, bulut bilişim, hiperotomasyon, sürdürülebilirlik, siber güvenlik, metaverse, 5G, büyük veri, kuantum ve daha pek çok yeni nesil teknoloji, tüm boyutlarıyla masaya yatırılıyor. Bilişim teknolojileri dünyasına dair en güncel tartışmalar, sektörün eğitimden sağlığa, çevreden iş yapış biçimlerine kadar farklı alanlarda yarattığı değişimler TÜBİSAD Plus'ın her bölümünde farklı konukların katılımıyla değerlendiriliyor.??
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.