Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
The Walt Disney Company, Disney+'ın yeni oluşturulan "İçeriklerden Sorumlu Başkan" pozisyonuna Angela Jain'in atandığını duyurdu. Disney'in son mali bilgilendirme toplantısında yapılan açıklamada, şirketin uluslararası pazarlara ve küresel içerik portföyünü tamamlayan yerel orijinal yapımlara yaptığı yatırımın, yayın platformunun büyümesindeki temel stratejik unsurlar arasında yer aldığı vurgulanmıştı. Bu plan dahilinde oluşturulan pozisyon yönetiminde Disney+, önümüzdeki dört yıl boyunca Avrupa genelinde yerel orijinal içerik üretimini artırarak içerik yelpazesini daha da genişletecek ve kalitesini artıracak.
Jain, Disney+ platformundaki orijinal yapımlara yönelik Disney'in EMEA bölgesindeki içerik stratejisine liderlik edecek. Bu görev, içerik yaratımı, prodüksiyon yönetimi, iş ilişkileri ve Disney+ orijinal yapımlarının satın alımlarını kapsıyor. Jain, Disney Televizyon Stüdyoları ve Küresel Orijinal Televizyon Stratejisi Başkanı Eric Schrier'a bağlı çalışacak.
Atamayla ilgili konuşan Schrier, şunları söyledi: "Angela'nın EMEA bölgesindeki orijinal içerik liderliği görevine atanması, Disney+ için yerel içerik portföyümüzü büyütme yönündeki iddialı planımızın kritik bir parçası. Onun uzmanlığı ve deneyimi son dönemdeki başarılarımızın üzerine koymamıza ve hikâye anlatımımızı güçlendirmemize yardımcı olacak. Bu dönemde müşterilerimize küresel stüdyolarımızın benzersiz film ve dizilerini tamamlayan daha fazla yerel hikâye sunacağız."
Jain ise şu açıklamada bulundu: "Disney'e katılmak, yeniden içerik üretimi alanında çalışmak ve Eric Schrier ile onun yetenekli ekibiyle birlikte olmak büyük bir fırsat. Orijinal yapımların büyüme potansiyeli ve vizyonu gerçekten heyecan verici. Disney+ için yüksek kalite ve iddia taşıyan yapımlar üretmek üzere en yaratıcı yeteneklerle birlikte çalışmayı dört gözle bekliyorum. ITV'de geçirdiğim harika ve başarılı yıllar için minnettarım. Orada tanıdığım olağanüstü ve özverili yapım ekiplerini, çalışma arkadaşlarımı ve dostlarımı çok özleyeceğim. Bana kattıkları her şey için içten teşekkür ediyorum."
EMEA bölgesindeki "Rivals", "The Stolen Girl", "bref.2", "This Is Not Hollywood" ve "Invisible"ın yanı sıra Türkiye'den "Umami", "Başka Bir Sen" ve "Kalender Pide" gibi yerel yapımlar son dokuz ayda hem rekor izlenme sayılarına ulaştı hem de BAFTA gibi saygın ödül platformlarında takdir topladı. Yakında yayınlanacak "The Lost Station Girls", "Alice and Steve", "Call My Agent Berlin" ve "Aşkı Hatırla" gibi yapımlarla birlikte, güçlü yerel içerik portföyü daha da genişleyecek.
Jain, televizyon dünyasında kanal yönetimi, içerik prodüksiyonu ve yapım alanlarında geniş deneyime sahip. ITV'de geçirdiği süre boyunca hem yayın hem de stüdyo tarafında üst düzey görevler üstlendi. Dijital Kanallar ve Satın Alımlar Direktörlüğü, Lifted Entertainment Genel Müdürlüğü ve son olarak Birleşik Krallık Belgesel ve Eğlence İçeriklerinden Sorumlu Direktörlük görevlerinde bulundu. Bu görevinde, dünyanın en başarılı televizyon formatlarını üreten 11 içerik markasını yönetti. Daha önce ITV2'nin içerik direktörü olarak, çok ödüllü küresel fenomen Love Island ile birlikte Plebs, The Big Reunion ve Timewasters gibi yapımları hayata geçirdi. E4 kanalında çalıştığı dönemde ise The Inbetweeners, Misfits ve Dead Set gibi ikonik dizilerin yaratıcılarından olurken; Glee ve The Big Bang Theory gibi popüler dizilerin yayın haklarını aldı. Kariyerinin başlarında ise bağımsız yapım şirketlerinde, birçok farklı türde serbest yapımcı olarak görev yaptı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ekonominin belkemiği olan KOBİ'lerin rekabet avantajı için ihtiyaç duyduğu verimlilik, dijital dönüşümle mümkün hale geliyor. Kârlılığı ve verimliliği artıran çözümleriyle KOBİ'lerin yanında olan Türkiye'nin en büyük yerli iş yazılımı şirketi Logo Yazılım, Dünya KOBİ Günü yaklaşırken özel bir kampanya başlattı.
Kampanya kapsamında Logo Netsis Wings Entegre ve Logo GO Wings çözümlerinin e-Dönüşüm modülleriyle birlikte alımlarında toplam ilk yıl abonelik bedeli üzerinden %45 indirim ve 500 hediye kontör fırsatı sunuluyor. e-Dönüşüm paketi, hem Logo Netsis Wings Entegre hem de Logo GO Wings için e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-İrsaliye'yi kapsıyor. Yeni KOBİ müşterileri için geçerli olan kampanyaya, e-Defter modülü de eklenebiliyor.
Logo Esnek Ödeme Planı avantajlarıyla
Logo Yazılım'ın sunduğu Esnek Ödeme Modeli kapsamında 3 farklı ödeme planından kendileri için en uygun olanı seçebilen işletmeler, bütçe planlamalarını yaparken dijitalleşmeye ayırdıkları payı en verimli şekilde kullanarak gider yönetiminde rahatlık elde ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
2022 yılında finansal piyasaları herkes için erişebilir kılma ve bireysel yatırımcıların karar alma süreçlerini desteklemek amacıyla hayata geçen Piapiri, iki yıl gibi kısa bir süre içinde önemli büyüme göstererek bir finansal teknoloji şirketi haline geldi. Türkiye'nin lider yatırım hizmetleri ve varlık yönetimi grubu ÜNLÜ & Co'nun finans sektöründeki konumundan yola çıkarak kendi teknolojisini geliştiren Piapiri, faaliyetine artık Piapiri Teknoloji A.Ş. adı altında, yetkin ve özerk bir kurum olarak devam ediyor.
Gelişmiş analiz, öneri ve hazır model portföyleri sayesinde bireysel yatırımcıların öncelikli tercihi haline gelen Piapiri büyümeye devam ediyor. Bugün 40'tan fazla çalışanı ile faaliyet gösteren Piapiri'nin yönetim ekibinde ve danışma kurulunda finans ve teknoloji dünyasından güçlü isimler bulunuyor. Piapiri'nin kuruluşundan bu yana büyümesinde önemli rol alan İlker Özten, teknolojiden sorumlu Erdem Cihan Çalışgan ve finanstan sorumlu Emre Dilber, CFA yönetim ekibini oluştururken, şirketin danışma kurulunda ise Uber Türkiye Eski Genel Müdürü Neyran Bahadırlı ve ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Mahmut L. Ünlü gibi tecrübeli isimler yer alıyor.
Fintek Ekosistemine Güçlü Bir Giriş
Yatırım ürünlerinin yanı sıra, geniş bir yelpazede finansal çözüm ve ürünleri de barındıracak kapsamlı bir "finansal superapp" olmayı hedeflediklerini belirten Piapiri Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi İlker Özten, "Piapiri, finansal teknolojilerdeki dönüşümün yön veren aktörlerinden biri haline geldi. İki yılda güçlü bir dönüşüm hikayesi yazdık. Geçtiğimiz yıl ise yatırım dünyasına erişimi kolaylaştırdığımız ve bu sayede hızlı şekilde büyüdüğümüz bir yıl oldu. Geçirdiğimiz bu güçlü dönüşümün rüzgarını arkamıza aldık ve 2024 yılı itibarıyla ciromuzu dört kat arttırarak fintek ekosistemindeki önemli oyuncular arasında kendimize sağlam bir yer edindik. Kullanıcılarımıza sunduğumuz derin analize ve bilgiye dayanan nitelikli yatırım önerilerinin bunda önemli bir rolü var. Araştırma ekibimizin oluşturduğu yatırım önerileriyle 2024'te yüzde 124'e varan kümülatif getiri potansiyeli sağladık. 2025 yıl başından bu yana BIST-100 endeksinin getirisi -%8,2 olarak gerçekleşirken aynı dönemde Piapiri'deki hisse al/sat önerilerinin kümülatif getirisi %41,5'e ulaştı. Böylece BIST'in negatif seyrettiği süreçte kullanıcılarımıza yüzde 40'ın üzerinde pozitif getiri potansiyeli sunduk.
ÜNLÜ & Co'nun uzmanlığından doğan yenilikçi girişimimiz, kullanıcıların her an yanında olmayı sürdürüyor. Gelecekte de teknoloji yatırımlarımızı artırarak finansal piyasalara erişimi daha da kolaylaştırmaya, kullanıcılarımız için yenilikçi ve akıllı yatırım çözümleri geliştirmeye devam edeceğiz" dedi.
Herkesin Erişebileceği, Etkili Yatırım Hizmeti
Kullanıcı tabanını hızla genişleten Piapiri, bireysel yatırımcılara halka arzlara kolay katılım, hisse senetleri, TEFAS fonları, VİOP, varantlar ve Eurobond yatırımlarını tek bir platform üzerinden sunuyor. Finansal hizmetlerde şeffaf, kolay ve üst düzey bir deneyim sağlamayı amaçlayan platform, eklenen yeni özelliklerle yatırım süreçlerini daha pratik ve erişilebilir hale getiriyor. Finansal okuryazarlığı artırmayı hedefleyen Piapiri, yatırımcıların bilinçli kararlar almasına destek olmak için ücretsiz teknik analiz eğitimleri, kapsamlı raporlar ve zengin içerikler sunuyor. Özellikle "Piapiri ile İçeriden Bakış" YouTube serisi, halka açık şirketlerin üst düzey yöneticileriyle yapılan söyleşilerle bireysel yatırımcılara şirketlerin stratejilerini ve gelecek planlarını doğrudan öğrenme fırsatı sağlıyor.
Halka arzlara katılımı daha da kolaylaştıran yeni arayüz ve hesap açma sürecini iki dakikaya indiren görüntülü görüşme altyapısı, kullanıcı deneyimini iyileştiren önemli yenilikler arasında öne çıkıyor. Şirketin hedefleri arasında yapay zekâ destekli varlık yönetimi hizmetleri ve kullanıcıların yatırım tercihleri ve risk profillerine uygun finansal çözümler gibi yeni özelliklerle platformun kapsamını genişletmek yer alıyor. Kişiselleştirilmiş yatırım seçenekleri sunarak fon ve hisse senedi alım-satımını daha verimli hale getiren Piapiri, yatırımcı ihtiyaçlarına yanıt veren teknolojik çözümler geliştirmeyi sürdürüyor.
Yüzde 40 Kadın ve Genç Yatırımcıyla "Kapsayıcı Finans"
Finansal okuryazarlığın bireylerin bilinçli yatırım kararları alabilmesi ve uzun vadeli finansal hedeflerine ulaşabilmesi için kritik bir unsur haline geldiğine inanan Piapiri, bu bilinçle hareket ederek finansal okuryazarlığı yaygınlaştırma misyonuyla eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Üniversitelerle yapılan iş birlikleri ve etkinlikler sayesinde 25 binden fazla öğrenciye doğrudan ulaşan platform, finansal erişimi destekleyerek fırsat eşitliğini güçlendiriyor. Kullanıcı tabanının yüzde 40'ını oluşturan kadın ve genç yatırımcılarla kapsayıcı bir ekosistem inşa ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Zincir restorancılık sektörünün yenilikçi markası Cookshop Markalar Topluluğu, değişen organizasyon yapısı ve stratejik satın almalarla büyümesini sürdürüyor. Sağlıklı beslenme alanında Türkiye'nin ilk ve öncü markası olan Rafinera ve bulut mutfak konseptiyle sektör lideri olan Rafinera Cloud Kitchen'ı bünyesine katarak sağlıklı yaşam odaklı hizmetlerini genişletiyor. Cookshop Markalar Topluluğu, çatısı altındaki altı markasıyla yeni şubeler açarak; sürdürülebilir büyüme stratejisi, kalite odaklı üretim anlayışı ve güvenli, sürdürülebilir lezzetleriyle emin adımlarla sektördeki yerini kuvvetlendiriyor. Her geçen gün genişleyen hizmet ağıyla Cookshop,mutfağındaki lezzete ve misafir deneyimini merkezine yerleştirirken aynı zamanda güven, şeffaflık ve çevresel sorumluluk ilkelerini de ana sorumluluklarının arasında konumluyor. "Mutlu çalışan, mutlu misafir" prensibini benimseyen marka, 2026'da 200 şubeyle 25 milyon misafire hizmet vermeyi ve sektördeki liderliğini devam etmeyi hedefliyor.
2008 yılından bu yana yeme-içme alanında yenilikçi ve misafir memnuniyeti odaklı hizmet anlayışıyla sektörünün öncüleri arasında yer alan Cookshop Markalar Topluluğu, sürdürülebilir büyüme hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. 17 yılda bünyesine eklediği yeni markalar ve lokasyonlarla Türkiye'nin en sevilen yeme-içme markalarından biri olan zincir, 2026 yılında 200 şubeye ulaşmayı hedefliyor. Cookshop, Cookshop Arka Bahçe, Magnolia Shop, Not a Burger ve Rafinera markalarıyla Türkiye genelinde faaliyet gösteren marka, yurt dışı şube sayısını artırarak portföy ve gelir çeşitliliği yaratmaya odaklanırken, yenilenen organizasyon yapısıyla daha kurumsal bir yönetim anlayışıyla, cirosunu 5 yıl içinde 100 milyon ABD doları seviyesine çıkarmayı hedefliyor.
Yeni Deneyim Alanları Yolda…
Hızlı büyüme stratejisini, değişen tüketici ihtiyaçlarını takip ederek oluşturduğu yeni markalar ve lokasyonlarla güçlendiren Cookshop Markalar Topluluğu, farklı bir gastronomi deneyimi sunacak markalarıyla da hizmet portföyünü genişletmeye hazırlanıyor. Kaynağından sofraya yaklaşımı, etik ve sorumlu tedarik zinciri konseptiyle dikkat çeken zincir, "Mutlu Çalışan, Mutlu Misafir" hizmet anlayışı sayesinde ayrıcalıklı ve güvenilir hizmet sunmaya devam edecek.
Haziran ayı itibarıyla hem tasarımı hem de menüsüyle baştan sona yenilenen konseptiyle Cookshop Yalıkavak, lezzetin yıldızı olarak sezona damga vurmaya hazırlanıyor. Cookshop Markalar Topluluğu bünyesindeki, Türkiye'nin sevilen kahve ve tatlı zincirlerinden Magnolia Shop ise, Bodrum Aspat Koyu'nda yer alan Anthaven'da açtığı 24. şubesiyle büyüme hedeflerine emin adımlarla ilerliyor.
Rafinera'yı Satın Aldı, Bulut Mutfak Ekosistemine Adım Attı
Türkiye'nin önde gelen restoran zincirlerinden Cookshop, büyüme yolculuğuna yeni marka ve mağazaların yanı sıra stratejik yatırımlarla da devam ediyor. Ocak 2025 itibarıyla, adrese teslim sağlıklı yemek alanında faaliyet gösteren Rafinera Sağlıklı Yemek (RSY) ve markanın üç yıl önce bulut mutfak modeliyle kurduğu Rafinera Cloud Kitchen (RCK), Cookshop'un yatırım yaptığı markalar arasına katıldı. Yapılan bu yatırımla birlikte, merkezi ana mutfağa bağlı çok sayıda uydu bulut mutfaktan oluşan RCK'nin, yemek platformları üzerinden verdiği hizmetin yaygınlaştırılarak Türkiye'nin en büyük bulut mutfak zinciri hâline gelmesi hedefleniyor. Bu stratejik ortaklık, Cookshop için paket servis alanında yepyeni bir dönemin başlangıcını da işaret ediyor. Artık Cookshop'un klasik ve sevilen lezzetleri, Rafinera Cloud Kitchen mutfakları aracılığıyla tüketicilere paket olarak ulaştırılabilecek. Ayrıca bu iş birliğiyle, Rafinera'nın sağlıklı yaşamı odağına alan ürünleri Cookshop menülerine entegre edilecek; adrese teslim sağlıklı beslenme planları da Cookshop'un yeni menü alternatifleri arasında yer alacak. Bu yatırımla Cookshop, yalnızca restoran deneyimini değil, aynı zamanda sağlıklı ve pratik beslenme çözümleriyle misafirlerinin hayatına her an dokunmayı hedefliyor. Zincir, bu kapsamda teknolojik altyapısını güçlendirerek yenilikçi hizmet anlayışını Türkiye'nin her noktasına ulaştırmayı planlıyor. 2026 sonuna kadar 24 RCK ve 10 Cookshop Ortak Mutfak modelini hayata geçirme hedefi de bu vizyonun önemli bir parçasını oluşturuyor.
"Güçlü bir stratejiyle büyüyoruz"
Grubun büyüme vizyonu hakkında bilgi veren Cookshop Markalar Topluluğunun kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Kazancı, "Kuruluşumuzdan bu yana, müşteri memnuniyeti, sürdürülebilir kalite ve güçlü üretim altyapısı üzerine inşa ettiğimiz sistemimizle her yıl daha fazla noktaya ve daha geniş bir kitleye ulaşıyoruz. Türkiye genelinde yeni mağazalarla hizmet ağımızı genişletmeye devam ederken bir yandan da global pazarlardaki alanımızı büyütmeye odaklanıyoruz. 2026 yılına kadar 200 şubeye ulaşmayı ve ciromuzu 5 yıl içinde 100 milyon ABD doları seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Yeni marka ve mağazalarla hizmet ağımızı genişletmenin yanı sıra stratejik satın almalarla büyüme yolunda önemli adımlar atıyoruz. Bu kapsamda yakın zamanda adrese teslim sağlıklı yemek zinciri Rafinera ve bulut mutfak ekosisteminin lideri Rafinera Bulut Mutfak'ın büyük ortağı hâline gelerek sektörde yeni bir açılım yaptık. Rafinera'nın hızlı servis restorancılık dünyasında yeni bir iş modeli sunan bulut mutfak bazlı hizmetlerini bünyemize dâhil ederek hem misafir veri tabanımızı hem de operasyon alanımızı genişletiyoruz. Önümüzdeki dönemde yeni markalar ve yenilikçi organizasyon yapımızla sektörümüze değer katacak hizmetler sunmaya devam edeceğiz." dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dev global şirketlerin yüzde 80'i tarafından benimsenen ve dünyada yükseliş gösteren ''kurumsal wellness'' kavramı, Türkiye'nin en büyük tatil envanterine sahip online seyahat acentesi Tatilsepeti'nin de temel taşlarından biri haline geldi. Tatilsepeti İnsan Kaynakları Direktörü Murat Vardar, wellness kavramını işveren markasının ayrılmaz bir parçası haline getirdiklerini duyurdu. Murat Vardar, 1 yıl boyunca devam eden kurumsal wellness uygulamalarının sonuç verdiğini, çalışan refahıyla birlikte verimlilik ve motivasyonda da artış gözlemlediklerini belirterek bu kararı aldıklarını açıkladı.
Tatilsepeti, bir süredir ''tatilde, işte, ofiste her yerde sağlık ve motivasyon'' mottosuyla çeşitli etkinlikler düzenliyordu. Uzman işbirlikleriyle çalışanlara nefes egzersizleri, sırt terapi masajları uygulanıyor, psikolojik destek veriliyordu. Tatilsepeti İnsan Kaynakları Direktörü Murat Vardar, süregelen bu uygulamayı genişlettiklerini kaydetti: ''İş yerinde rahatlığı ve refahı, çalışanlarımızın bütünsel sağlığını önemsiyor; 1 yıldır çeşitli ve sürekli etkinliklerle bunu destekliyorduk. Sene içerisinde 20'nin üzerinde beden terapi masaj etkinliği yaptık, Benefit Systems işbirliği ile ücretsiz spor salonu, yüzme havuzu girişlilerinin ve kürek, paintball, karting vb. eğlenceli ve hareketli etkinliklerin bulunduğu kartlar hediye ettik. Çalışan sağlığı ve motivasyonunu ön planda tutarak spor salonu ve eğlenceli sportif etkinlikleri, iş birliklerimizi artırıyoruz. Çalışanlarımıza bir takım halinde ve birlikte hareket edebilecekleri imkanlar sunarak, onları sağlıklı yaşama teşvik ediyoruz.''
Sürdürülebilirlik hedefleriyle örtüşüyor
Wellness odaklı işveren kimliğiyle mevcut çalışan memnuniyetini ve bağlılığını artırmayı; işe alım süreçlerinde adayların tercihini pozitif yönde etkilemeyi hedeflediklerini kaydeden Tatilsepeti İnsan Kaynakları Direktörü Murat Vardar, ''Bu yaklaşımımız aynı zamanda BM sürdürülebilirlik hedeflerinden ikisiyle, 'sağlıklı bireyler' ve 'insana yakışır iş ve ekonomik büyüme' ilkeleriyle örtüşüyor. Tatilsepeti olarak hem sürdürülebilirlik yönünde sorumluluk alıyoruz hem de çalışanlarımızın 'iyi hissetme' halini güçlendirecek deneyimleri arttırmayı amaçlıyoruz. Sağlıklı toplumlar sağlıklı bireylerden oluşur. Çalışan sağlığı ve refahının bu açıdan büyük önem taşıdığına inanıyoruz ve bu konuda üzerimize düşeni yaparak bütünsel sağlık odağıyla yaklaşıyoruz. Çalışanlarımızın 'iyi hissetme' halini güçlendirecek deneyimleri artırmaya yönelik adımlar attık. Bu hedefler için yapılan yatırımlar aynı zamanda mevcut çalışan bağlılığını da artırıyor. Tatilsepeti milyonlarca insana tatil planlayan, tatil hayallerini gerçekleştiren bir marka. Mutluluk dağıtan bir markayız. Dolayısıyla çalışanları da mutlu olursa, yaptıkları işi daha da keyifli yaparlar ve daha çok mutluluk yayarlar. Bunları yaparken amacımız rahatlamış dinç çalışanların misafirlerimize tatil planlarken de kendilerini rahat hissetmesi. 1 yıl içinde aldığımız sonuçların daha da pekişerek hem markaya hem çalışanlara sürdürülebilir fayda sağlamasını bekliyoruz.''
Bilgi Notu:
Kurumsal wellness harcamaları düşürüyor, karı artırıyor!
" Wellness Councils of America'ya (Amerikan Sağlıklı Yaşam Derneği) göre, sektöründe lider global dev şirketlerin yüzde 80'i kurumsal wellness programlarını uyguluyor.
" Sağlık ve iyileştirme programları yıllık harcamalarda da önemli düşüş sağlıyor. Amerikan sigorta şirketi Prudential'ın 211 şirket arasında yaptığı araştırmaya göre, etkili bir wellness programı, işe gelinmeyen günlerin yüzde 20 oranında azalmasını sağlıyor. Kişi başına verimsizlik yüzde 32 azalırken, ilaç harcamalarında ise yüzde 46 oranında düşüş gözleniyor.
" Yapılan araştırmalara göre, daha sağlıklı çalışanlar şirket içindeki üretkenliği yüzde 25 artırıyor
" "Wellness" programlarına yatırılan her 1 dolar şirkete 3 dolar olarak geri dönüyor. Bazı şirketlerde yatırılan her 1 doların ortalama geri dönüşü 6 doları buluyor.
" 20 yıldan fazla zamandır wellness programları uygulayan şirketler, sağlıklı beslenme, lipid kontrolü, egzersiz alışkanlığı, stres yönetimi, kan basıncı kontrolü, sigara bırakma ve diş sağlığı gibi konularda çalışmalar yürütüyor.
" NutriZone Kurucu Ortaklarından Selen Tamer, kurumsal sağlık ve diyet hizmetleri alan şirketlerin kişi başına yıllık 312 dolar kâr sağladığını belirtiyor. Uygulamayan şirketlerin ise yıllık kişi başı zararının 574 dolar olduğuna dikkat çekiyor.
" "Amerika'da Fortune 100''e giren şirketlerin pek çoğu, cirolarından yüzde 1-7 arasında değişen oranlarda wellness'a pay ayırıyor. (Kaynak: Capital Dergisi)
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin de dâhil olduğu 22 ülkede düzenlenecek “KPMG Global Tech Innovator 2025” küresel startup yarışması için başvurular açıldı. KPMG'nin web sitesi üzerinden yapılacak başvurular Türkiye'de girişim ekosisteminin önemli isimlerinden oluşan jüri tarafından değerlendirilecek ve ülke finalinin birincisi Portekiz'in başkenti Lizbon'da düzenlenecek küresel finale katılarak girişimini temsil etme hakkı kazanacak.
Küresel çapta beş yıldır düzenlenen KPMG Private Enterprise Global Tech Innovator startup yarışması, teknoloji dünyasının en parlak fikirlerini bir araya getirmeye devam ediyor. KPMG Türkiye, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yarışmanın bir parçası olacak. Yarışma, ülkemizdeki vizyoner girişimcilere çözümlerini ulusal ve uluslararası arenada sergilemeleri için büyük bir fırsat sunuyor.
Eğer siz de çığır açan bir teknoloji geliştirdiğinizi veya etkisi uzun vadeli olacak bir teknoloji tabanlı çözüm sunduğunuzu düşünüyorsanız, Global Tech Innovator Yarışması'na katılarak çözümünüzü tüm dünyaya tanıtabilirsiniz. Bunun için başvurularınızı 11 Temmuz'a kadar KPMG'nin web sitesi üzerinden yapabilirsiniz. Başvuruya katılan şirketin en fazla 7 yıldır faaliyet göstermesi şartı bulunurken, bir diğer ön koşul da yıllık satış gelirinin 1 ila 15 milyon ABD doları arasında olması veya en az 500 bin ABD doları yatırım (özsermaye yatırımı) almış olması.
Yapılacak başvurular Türkiye'de girişim sektörünün öncü isimlerinden oluşan jüri tarafından değerlendirecek. Ağustos ayında yapılacak Türkiye ülke finallerinde birinci olacak girişim, Kasım ayında Portekiz'in başkenti Lizbon'da gerçekleştirilecek büyük küresel finalde diğer 21 ülkenin birincileriyle sahne alacak, kendi girişimini ve inovasyonunu dünyaya tanıtma fırsatı bularak, dünyanın önde gelen yatırımcılarıyla da tanışma şansını yakalayacak.
Yarışmayı kazanan girişimin faydalanacağı avantajlar
Ulusal ve Küresel Görünürlük: İnovasyonunuzu küresel bir sahnede sergileyerek sektör uzmanları, yatırımcılar ve potansiyel ortaklarla bir araya gelebilirsiniz.
Networking ve İş Birliği Fırsatları: Küresel bir ağda diğer teknoloji yenilikçileri ile bağlantı kurarak, potansiyel iş birlikleri geliştirebilirsiniz.
Mentorluk ve Rehberlik: İnovasyonunuzu geliştirmek ve işinizi ölçeklendirmek için yatırımcı ve girişimci evreninin dünya çapında önde gelen oyuncuları ile KPMG danışmanlarından uzman tavsiyesi ve mentorluk alabilirsiniz.
Medya ve Kamuoyu İlişkileri: Geniş medya iletişimi ile girişiminizin görünürlüğünü ve pazar erişimini artırabilirsiniz.
Siz de KPMG Private Enterprise Global Tech Innovator yarışmasına katılarak ulusal ve küresel çapta uzmanların, yatırımcıların ve potansiyel ortakların radarına girmek istiyorsanız buradan başvurunuzu yapabilirsiniz.
Geçtiğimiz yıl Lizbon, Portekiz'deki finalde Türkiye'yi temsil eden Fizix'e eşlik eden KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Danışmanlığı Lideri Özge İlhan Acar, “Yatırımcılar artık sadece yenilikçi fikir değil, küresel ölçekte büyüyebilecek, stratejik olarak iyi konumlanmış, teknolojisiyle ezber bozan iş modelleri arıyor. Global Tech Innovator, Türkiye'deki teknoloji girişimlerinin yalnızca yerel değil, küresel etki potansiyelini test etmenin en gerçekçi yollarından biri. Hatta onları farklı pazarlarda geçerlilik sınavına sokan stratejik bir eşik olarak düşünebiliriz. Geçtiğimiz yıl Lizbon'daki büyük final, Web Summit esnasında gerçekleştirildi. 20'nin üzerinde farklı ülkelerden katılımcılar için adeta bir haftalık küresel bir gelişim, mentorluk ve networking kampıydı. Bu yıl da Türkiye'den bir girişimciyi bu deneyime taşıyacak olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Tüm vizyoner teknoloji girişimlerini 2025 Global Tech Innovator'a başvurmaya davet ediyoruz.” yorumunda bulundu.
Yarışmanın marka değeri açısından sunduğu fırsata dikkati çeken KPMG Türkiye Pazarlama ve İş Geliştirme Lideri Hakan Demirelli, “Bugünün rekabetçi dünyasında teknoloji üretmek kadar, o teknolojiyi doğru anlatmak ve stratejik şekilde konumlandırmak da başarıyı belirleyen önemli bir unsur. Global Tech Innovator, girişimcilerin yalnızca yatırımcılarla değil, aynı zamanda potansiyel iş ortakları, müşteriler ve medya ile temas kurabildiği çok yönlü bir platform sunuyor. Yaptığımız araştırmalar, Türkiye'deki teknoloji şirketlerinin yurt dışında büyümeye güçlü bir şekilde odaklandığını gösteriyor. Bu yarışma da, ülkemizin inovasyon potansiyelini küresel ekosisteme taşımak ve yeni iş birliklerinin önünü açmak için önemli bir fırsat. Bu yıl da yeni başarı hikayelerini heyecanla bekliyoruz.” dedi.
Geçen yıl Türkiye'yi Fizix temsil etmişti
KPMG Private Enterprise Global Tech Innovator küresel startup yarışmasının geçen yılki Türkiye finalinin kazananı Fizix girişimi olmuştu. Uçtan uca akıllı makine sağlığı izleme çözümü sunan Fizix'in Program ve Yatırımcı İlişkileri Müdürü Burak Bağcı Lizbon'da gerçekleştirilen büyük küresel finalde ülkemizi temsil ederek çözümlerini dünyaya tanıtma fırsatı bulmuştu. Kendisine KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Danışmanlığı Lideri Şirket Ortağı Özge İlhan Acar eşlik etmişti. KPMG Global Tech Innovator yarışmasının 2024 yılı kazananları ise şu girişimler olmuştu:
Birincilik: Thermalytica Inc. (Japonya)
İkincilik: Gelatex Technologies (Estonya)
Üçüncülük: FluxGen Technologies (Hindistan)
İzleyici Oylamalarıyla Verilen Halkın Seçimi Ödülü: Protecting Brains & Saving Futures (Brezilya)
KPMG Hakkında
KPMG, geçmişi 1867 yılına dayanan, üye firmalar ağı sistemiyle 143 ülkede 265 binin üzerinde çalışanıyla faaliyet gösteriyor. Finansal hizmetler, tüketici ürünleri, otomotiv; endüstriyel sektörlerden gıda, perakende, enerji, telekomünikasyon, kimya gibi pek çok sektöre danışmanlık hizmeti sağlıyor. KPMG Türkiye ise İstanbul merkez ofisinin yanı sıra Ankara, İzmir ve Bursa ofisleriyle, 1982 yılından beri yaklaşık 1.700 çalışanıyla her sektörden 4 binin üzerinde firmaya sektörler özelinde hizmet veriyor. 2020 yılında küresel ağın Lighthouse lisansını alarak yeni teknolojilerde dünyadaki mükemmeliyet merkezleri arasına giren KPMG Türkiye, müşterilerine değer yaratan çözümler sunuyor. Detaylı bilgi için www.kpmg.com.tr adresine başvurabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
1935 yılında Türkiye'de cam sanayinin temellerini atmak için kurulan Şişecam, Perge Antik Kenti'nde gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkan cam fırınlarının ve cam kalıntılarının incelenmesi ve korunması için sponsor oldu. Roma dönemine ait olduğu düşünülen bu bulguların camın Anadolu'daki köklü tarihine katkı sağlaması hedefleniyor.
Perge kazı çalışmalarına başkanlık eden İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Sedef Çokay Kepçe, gerçekleştirilen sponsorluk için şunları söyledi: "Perge Antik Kenti'nin stadyum yapısında gerçekleştirdiğimiz kazı çalışmaları esnasında yeni bulgulara ulaştık. Kazılarda keşfettiğimiz tarihi M.S. 3. ve 4. yüzyıla ulaşan beş adet cam fırınının ve bu fırınların çevresinde bulduğumuz cam kalıntılarının camın Anadolu'daki tarihine ışık tutmak konusunda önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Bu çalışmalarımızda Şişecam, fırınların restorasyonu için maddi destek sağlarken, kazılar sırasında bulduğumuz cam kalıntılarının yüksek teknoloji gerektiren analizleri için bize Ar-Ge merkezinin kapılarını açıyor. Kalıntıların tarihine yönelik analizler, Şişecam Bilim, Teknoloji ve Tasarım Merkezi'ndeki laboratuvarlarda gerçekleştirilecek."
Kültürel değerlere katkı
Kültürel mirası koruma ve gelecek nesillere aktarma misyonunu sürdürmeye devam eden Şişecam'ın, bu doğrultuda oluşturduğu bir Cam Eserler Koleksiyonu da bulunuyor. Yaklaşık 3.500 yıllık bir tarihi kapsayan ve İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne kayıtlı olan bu değerli koleksiyon, Antik Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait 520 eski cam eserden oluşuyor. Şişecam Genel Merkezi'nde sergilenen bu özel koleksiyonda yer alan eserler, cam sanatının evrimini gözler önüne seriyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
18-21 Haziran tarihleri arasından düzenlenecek olan İSTOÇ FEST'in tanıtımı için düzenlenen basın toplantısına, İSTOÇDER Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Acar ile birlikte İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı ve TİM Başkanvekili Çetin Tecdelioğlu, Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Yönetim Kurulu Başkanı Burak Önder, Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Yönetim Kurulu Üyesi Nedim Alemdar, Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Talha Özger, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Züccaciye Komitesi Başkanı Murat Kolbaşı, Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu (EVFED) Yönetim Kurulu Başkanı Güçlü Kaplangı, Türkiye Oyuncakçılar Derneği (TOYDER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Atilla Uçar ve İSTOÇ Kooperatifi Başkanı Öner Yüksel katıldı.
İSTOÇ'un tarihinin 1979 yılına dayandığını ve az sayıda Tahtakale esnafının yola bir kooperatif kurma hedefi ile çıktığını belirten İSTOÇDER Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Acar, 1984 yılında 52 kişinin katılımı ile bir kooperatif kurulduğunu ve şu anda içinde bulundukları 1,1 milyon metrekare alanın tahsis edildiğini söyledi. O dönem bölgenin etrafında hiçbir yol ve altyapı olmadığını kaydeden Acar, "Bir yandan üye toplayıp, bir yandan da inşaata başlıyorlar. 1995'in sonunda ufak ufak yaşam başlıyor. 2000'de ise inşaat alanının tamamına yakını bitiyor. Taşınmaların da tamamlanmasıyla İSTOÇ hızlı bir şekilde Tahtakale'nin yerini alıyor. Bugün gelinen noktada İSTOÇ'da 7 bin 200 iş yerimiz, 4 bin 300 de üyemiz var. Bu hali ile Avrupa'nın en büyük, dünyanın da en büyük ikinci toptan alışveriş merkeziyiz." dedi.
100 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR, GÜNDE 90 MİLYON DOLARLIK TİCARET YAPILIYOR
İSTOÇ'un direkt olarak 100 bin kişiye, dolaylı olarak da toplam 400 bin kişiye istihdam sağladığının altını çizen Acar, günde ortalama 500 bin kişinin girdiğini ve 90 milyon dolarlık ticaret hacmi oluştuğunu belirtti. Acar, züccaciyeden hırdavata, kozmetikten kırtasiye ve oyuncağa kadar 42 farklı sektörde hizmet veren firmalara ev sahipliği yapan İSTOÇ'un firmalarının geçtiğimiz yıl yaptığı ihracatın ise 6,1 milyar dolara ulaştığını ifade etti. Acar, "İhracat hacmimiz giderek yükseliyor, eğer İSTOÇ bir il olsa idi Türkiye'nin en fazla ihracat yapan 8'inci ili olurdu." dedi.
YERLİ ÜRETİMİN PAYI YÜZDE 70'E DAYANDI
İSTOÇ'un ihracat potansiyelinin yerli malı ürünlerin ağırlığının artmasıyla birlikte yükseldiğine vurgu yapan Acar, "İSTOÇ ilk başlarda özellikle Çin'den ciddi ithalatın yapıldığı bir yerdi. Ama özellikle 2010'dan sonra denge tamamen yerli malı üretim lehine değişmeye başladı. Şu anda İSTOÇ'ta satılan ürünlerin yaklaşık yüzde 70'i Türkiye'de üretiliyor ve bu oran giderek yükseliyor. Plastik, hırdavat ve tekstil sektörleri başta olmak üzere yerli malı üretimin artışı ihracat artışını da besliyor." ifadelerini kullandı.
ROTAYI YURTDIŞINA ÇEVİRECEK
İSTOÇ'un Türkiye'de toptan ticaret denince ilk akla gelen yer olduğunu ancak bunu çevre ülkelere ve yurtdışına da yaymak istediklerini vurgulayan Acar, şunları söyledi:
"Türkiye'de çok güçlü bir marka olmamıza ve tüccarın, esnafın ve perakendecinin uğrak noktası olmamıza karşın dünyada istediğimiz yerde değiliz. Halbuki İSTOÇ, büyüklüğü ve sektör çeşitliliği ile eşi benzeri olmayan bir yapı ve biz yabancı müşteriyi buraya çok rahat çekebiliriz. Şimdiye kadar bu konuya yeteri kadar eğilmedik ancak bundan sonra rotayı biraz daha yurtdışına çevirmeyi hedefliyoruz. Çin'e göre lojistik, coğrafi konum ve hızlı üretim gibi çok önemli avantajlarımız bulunuyor. İSTOÇ'u yurtdışında doğru bir şekilde tanıtarak bir cazibe merkezi haline getireceğiz."
20 BİN SATIN ALMACI İSTOÇ FEST'E GELİYOR
18-21 Haziran tarihleri arasından düzenlenecek olan İSTOÇ FEST'in bu hedefleri için önemli bir basamak olacağını kaydeden Acar, şu bilgileri verdi:
"İSTOÇ FEST ile 4 bini yabancı olmak üzere 20 bin satın almacıyı ağırlamayı hedefliyoruz. Üye firmalarımızdan yaklaşık bin tanesi bu festivale katılacak ve çok büyük bir ticaret buluşması gerçekleştireceğiz. Yurtdışı hedeflerimizin yanında içeride de piyasayı hareketlendirmek adına çok önemli bir adım olacağını düşünüyoruz. İSTOÇ'taki enflasyonun Türkiye'nin genel enflasyonunun çok daha altında olduğunu bu festival ile bütün Türkiye'ye duyuracağız ve enflasyona karşı mücadelemizi dalga dalga Anadolu'ya yayacağız. Enflasyona karşı bayrağı İSTOÇ'tan açacağız. 4 gün boyunca Türkiye'nin her yerinden hem günü birlik hem de konaklamalı olacak şekilde ciddi bir katılım sağlanacak. Festival boyunca katılımcı firmalar yüzde 10'dan başlayacak önemli indirimler yapacak ve hem biz dernek olarak hem de firmalar kendi özelinde alışveriş yapanlara otomobilden telefona kadar çeşitli hediyeler dağıtacak. Aynı zamanda katılımcı firmalar ticaretin daha da canlanması adına müşterileri için vade kolaylıkları sağlayacak. Bu 4 gün boyunca 1,5 milyar dolarlık bir ticaret hacmi oluşmasını bekliyoruz."
İSTOÇ FEST'in önceki yıllarda sadece züccaciye özelinde çok daha ufak ölçekli yapıldığını ancak bundan sonra büyüyerek devam edeceğini kaydeden Acar, "Bundan sonraki İSTOÇ FEST'ler tamamıyla ihracata dayalı olacak. Yakın coğrafyadaki müşteriyi buraya nasıl çekebileceğimizle ilgili önemli çalışmalar yapacağız. Şu anda yüzde 80-20 olan yerli katılımcı yabancı katılımcı dengesini tam tersine çevirmek için çalışacağız. Önümüzdeki yıldan itibaren Kasım ayına sabitleyerek yeni bir yola girmeyi hedefliyoruz." dedi.
LOJİSTİK MERKEZİ TALEBİ
İSTOÇ esnafının şu andaki en büyük problemlerinden birinin trafik ve depolama olduğunu söyleyen Acar, "İSTOÇ esnafının yakın civarlarda ortalama bin m²'den başlayan büyüklerde depoları var ve her depoda bir dünya kamyonet çalışıyor. Bu lojistik ve ihracat anlamında bize sıkıntı yaratıyor. Bunun için Kuzey Marmara yolu üzerinde depolarımızı taşıyabilecek çok büyük bir arazi istiyoruz. Böylece lojistiğimizi tek bir noktadan yürütebileceğiz. Bölünmeyecek, dağınık olmayacak. Özellikle ihracat anlamında çok büyük bir faydası olacak. Tek noktadan nasıl iç pazara günlük tırlar çıkarabiliyorsak, bu kadar esnafın depolamasının olduğu yerden aynı şekilde yakın olan ülkelere de kolaylıkla araç çıkarabileceğiz." ifadelerini kullandı.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.