Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dicle Elektrik, bünyesinde yer aldığı Eksim Holding’in sosyal sorumluluk kampanyası “Yeteri Kadar En Doğru Karar” kapsamında düzenlediği ‘Akıllı Tarım Ideathonu’nun finaline ev sahipliği yaptı. Mühendislik fakültelerinde eğitim gören üniversite öğrencilerinin tarımda sürdürülebilirliğe katkı sunan fikirleriyle yarıştığı final etkinliğinde dereceye giren ekipler, toplam 225 bin TL nakit desteğiyle ödüllendirildi.
Dicle Elektrik, çatısı altında yer aldığı Eksim Holding’in sürdürülebilirlik vizyonuyla başlattığı sosyal sorumluluk kampanyası “Yeteri Kadar En Doğru Karar” kapsamında ‘Akıllı Tarım Ideathonu’nun finaline ev sahipliği yaptı. Dicle Elektrik’in Diyarbakır’daki genel müdürlük binasında gerçekleşen etkinliğinde, Güneydoğu Anadolu’da 6 ilde üniversitelerin mühendislik fakültelerinde okuyan öğrenciler; enerji ve su verimliliği, akıllı tarım teknolojileri, sürdürülebilir tarım uygulamaları konularında geliştirdikleri projeleri sunmak üzere jüri karşısına çıktı. İklim değişikliği ile su ve enerji başta olmak üzere doğal kaynaklarımızın israfına karşı akıllı tarım teknolojilerini merkeze alan fikirlerin yarıştığı programda, üreticilere yenilikçi uygulamalar sunuldu.
Tarımda su ve enerji kaynakları israf ediliyor, kuraklık artıyor
Program, Eksim Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebubekir Tivnikli’nin video mesajıyla başladı. Ardından sahnede gençlere seslenen Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, konuşmasında Dicle Elektrik olarak kaliteli ve kesintisiz enerji dağıtımını gerçekleştirmenin yanı sıra sosyal ve çevresel sorunlara çözüm arayışında olduklarını vurguladı. Su ve enerji verimliliğinin, yalnızca tarım sektörü için değil tüm insanlık için kritik bir önceliğe dönüştüğünü ifade eden Yaşar Arvas, “Tarım, ülkemizin bereketli topraklarında bir ekonomik faaliyetten daha fazlasını, kültürel mirasımızı ve yaşam biçimimizin temelini ifade ediyor. Ancak günümüzde, özellikle bölgemizde gerçekleşen geleneksek tarım uygulamaları, modern teknikler ve teknolojik altyapıya geçiş konusunda yetersiz kalmış görünüyor. Tarımda, su ve enerji kaynaklarımız israf edilirken her geçen yıl kuraklık artışına şahit oluyoruz. Hal böyleyken bölgemizin kalkınmasında öncü rol üstlenen Dicle Elektrik olarak bizler, tarımsal üretimin geleceğiyle ilgili kaygı duyuyor ve sorumlu hissediyoruz.” dedi.
Dicle Elektrik olarak hizmet verdikleri bölgenin ihtiyaçlarını yakından takip ettiklerini ve bu ihtiyaçlara cevap veren tüm projeleri desteklemeye hazır olduklarını belirten Arvas, “Her alanda olduğu gibi tarımsal üretimde de yenilik, gençlerin sürece katılımıyla mümkün. Bu coğrafyanın birikimli ve cesur gençlerinin, geliştirdikleri fikirlerle tarımsal uygulamalarda dijital dönüşümü hızlandıracak ve bölgemizin kendine has ihtiyaçlarıyla uyumlu teknolojiler ortaya koyacağına gönülden inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Eğitim ve mentorlük desteğiyle fikirlerini geliştirdiler
‘Akıllı Tarım Ideathonu’na toplam 103 öğrenci tarımda sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve yenilikçi teknolojiler konusunda projelerini geliştirmek için başvuruda bulundu. Başvuru kriterlerini karşılayarak ön değerlendirme jürisinden yüksek puan alan 9 takım ise çevrimiçi eğitimler ve mentorlük desteğiyle projelerini olgunlaştırma fırsatı buldu.
Genç girişimciler öğrencilere rehberlik sundu
Finale kalan katılımcılar, proje geliştirme süreçlerinde çeşitli konularda uzman 20’den fazla mentorden faydalandı. Base-Hub Kurucu Ortağı Serkan Türkoğlu, Lodestar Business Solutions Kurucu Ortağı Naci Adalılar, Yenir Kurucu Ortağı Servet Akdoğan ve Prof. Dr. Mehmet Şenbayram gibi isimler gençlere rehberlik sundu. Üç gün boyunca; Akıllı Tarım Teknolojileri ve Geleceği, Design Thinking, Problem ve Çözüm Uyumu, Girişimci Nasıl Olunur?, Fikir Ürüne Nasıl Dönüşür?, Başarı Metrikleri, Rakip ve Pazar Analizi, Müşteri ile İletişim ve Pazara Giriş, Sunum Teknikleri başlıklarında eğitimler gerçekleştirildi. Mentörlük desteğiyle takımlar, fikirlerini uygulanabilir projelere dönüştürme imkânı yakaladı.
Toplam ödül tutarı 225 bin TL
Yarışmada, Harran Üniversitesi’nden GreeNova takımı, geliştirdiği “Akıllı Sera Sistemi” ile birincilik ödülüne layık görüldü. Mardin Artuklu Üniversitesi’nden Yeşilin Gücü adlı takım ise “Alg Atıklarının Biyoenerji ve Organik Gübre Olarak Değerlendirilmesi” projesiyle ikinciliği elde etti. Yine Harran Üniversitesi’nden Teknofarm ekibi, geliştirdiği “Dijital Tarım Pazaryeri” ile üçüncülük ödülünün sahibi oldu. Kazanan takımlar, sırasıyla 100 bin TL, 75 bin TL ve 50 bin TL olmak üzere toplam 225 bin TL’lik para ödülüyle desteklendi. Ödül töreninin ardından düzenlenen tohum ekim etkinliğinde, program esnasında dağıtılan tohumlu yaka kartları doğayla buluşturularak çevre bilinci ve sürdürülebilirlik mesajı güçlendirildi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mastercard KOBİ Güven Endeksi'nin üçüncü baskısı, Türkiye'deki küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ'ler) dijital dönüşüm sürecini hızlandırdığını ve dijital ödemeler ile stratejik iş birlikleri sayesinde yeni büyüme fırsatları yakalamaya odaklandığını ortaya koyuyor.
Araştırma, Türkiye'deki KOBİ'lerin %88'inin dijital ödemeleri kabul ettiğini ve nakitsiz işlemlerin işletmelere sağladığı verimlilik, güvenlik ve ticari itibar avantajlarını artırdığını gösteriyor. KOBİ'ler için dijital ödemelerin en önemli avantajları arasında; dolandırıcılık risklerinin azaltması (%54), finansal kurumlara ve devlet kurumlarına daha fazla güven sağlaması (%34) ve gelire daha hızlı erişim (%34) bulunuyor.
Dimitrios Dosis, Mastercard Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesi başkanı, "Küçük ve orta ölçekli işletmeler, ekonomilerin belkemiğini oluşturarak yenilik, istihdam ve dirençlilik gibi temel unsurları destekliyor. Dijital dönüşüm hız kazandıkça, KOBİ'ler dijital ödemeler ve finansal kapsayıcılık aracılığıyla yeni fırsatların kapılarını aralıyor. Hızla değişen iş ortamında uyum sağlama ve büyüme yetenekleri, finansmana erişim, dijital etkinleştirme ve sürdürülebilir büyümeye öncelik veren bir ekosistemin gücünü gözler önüne seriyor" dedi.
KOBİ'lerin Dijital Dönüşümüne Mastercard Desteği
Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Avşar Gürdal, KOBİ'lerin büyüme yolculuğunda dijitalleşmenin ve finansal erişimin kritik rolüne dikkat çekerek şunları söyledi: "Türkiye'deki KOBİ'ler dinamik iş ortamına hızlı bir şekilde uyum sağlarken, dijital dönüşüm ve iş birlikleri yeni fırsatların kapısını aralıyor. Mastercard olarak, dünya çapında 50 milyon KOBİ'ye ulaşma taahhüdümüzle, ödeme çözümlerimiz aracılığıyla KOBİ'leri desteklemekten gurur duyuyoruz. Finansal araçlara erişimi kolaylaştıran iş birliklerimiz ve Akıllı KOBİ platformuyla sağladığımız eğitim ve destek programlarımız sayesinde KOBİ'lerin faaliyetlerini genişletmelerine ve Türkiye ekonomisine katkıda bulunmalarına destek olmaktan gurur duyuyoruz."
Özel Sektör Ortaklıkları ve Beceri Geliştirme, KOBİ'lerin Büyüme Fırsatlarını Artırıyor
Araştırma, Türkiye'deki KOBİ'lerin %70'inin özel sektör iş birliklerinin işletmelerine en olumlu katkıyı sağlayacağına inandığını, %29'unun ise devlet destekli girişimleri temel kolaylaştırıcı olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Dijital ödemelerin kolaylaştırılması, dijital kapsayıcılığın artırılması ve sürdürülebilirlik uygulamalarının benimsenmesi, KOBİ'ler için önemli öncelikler arasında yer alıyor.
Ödeme sistemlerinin ötesinde Türkiye'deki KOBİ'ler büyüme için en kritik faktörler arasında personel eğitimi ve becerilerinin geliştirilmesini (%87), finansal hizmetlere daha kolay erişimi (%84) ve daha iyi veri analitiği ve içgörülerini (%83) ifade ediyor. Mastercard, bu ihtiyacı karşılamak üzere çeşitli girişimler ve iş birliklerini hayata geçirerek KOBİ'lere finansal bilgi, dijital araçlar ve işletme süreçlerine uygun ödeme çözümleri sunuyor.
Türkiye'deki KOBİ'ler, ekonomik zorluklardan bahsederken bu durumu dijital dönüşüm ve operasyonel verimliliği artırmaya öncelik vererek aşmayı hedeflediğini belirtiyor.
KOBİ'lerin Gündeminde Dijital Dönüşüm ve Verimlilik Öne Çıkıyor
Türkiye'deki KOBİ'ler, iş süreçlerini daha verimli hale getirmek ve sürdürülebilir büyüme sağlamak adına dijital dönüşüme ve operasyonel iyileştirmelere öncelik veriyor. İş dünyasının gündeminde enflasyon (%82) ve mal ve hizmet maliyetlerindeki artış (%70) önemli bir yer tutarken, işletmeler bu dinamik ortama uyum sağlamak için yenilikçi çözümler geliştiriyor. KOBİ'lerin %37'si finansal yönetimlerini güçlendirmek ve iş sürekliliğini desteklemek amacıyla finansman seçeneklerini değerlendirmeyi planlıyor.
KOBİ'lerin Dayanıklılığını Güçlendirmek İçin Stratejik Ortaklıklar
Mastercard, Aralık 2024'te EEMEA bölgesinde KOBİ'lerin güvenli ve uygun maliyetli dijital ödeme çözümlerine erişimini kolaylaştırmak amacıyla Türkiye'nin önde gelen fintech sağlayıcılarından Dgpays ile bir stratejik ortaklık kuruldu. Bu iş birliği, KOBİ'lerin dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmalarına ve finansal katılımı artırmalarına destek olmayı hedefliyor.
KOBİ Ekosistemine Sürekli Destek
Mastercard KOBİ Güven Endeksi, Türkiye'deki küçük işletmelerin değişen ekonomik ortamda karşılaştıkları zorlukları ve fırsatları anlamak adına önemli bir gösterge niteliği taşıyor. Dijital ödemelerin benimsenmesini teşvik etmek, krediye erişimi genişletmek ve finansal kapsayıcılığı artırmak gibi birçok alanda sürdürülen çalışmalar ile KOBİ'lerin giderek dijitalleşen ekonomi içerisinde güçlü bir yer edinmesi amaçlanıyor.
Editöre not:
Anket Metodolojisi:
- Ipsos tarafından üç bölgedeki (Orta Doğu, Afrika ve Doğu Avrupa) dokuz ülkede KOBİ'lerle telefonla veya yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. (Kenya, Nijerya, Güney Afrika, Fas, Mısır, BAE, Suudi Arabistan, KAzakistan, Türkiye)
- Türkiye'de 100 katılımcı.
- KOBİ boyutunda ulusal temsili örneklem.
- Örneklem ölçütleri:
- KOBİ'nin bölgesi
- KOBİ büyüklüğü
- KOBİ'nin faaliyette olduğu yıllar
- KOBİ'nin sektörü
- KOBİ'nin yaş aralığı ve cinsiyeti
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Samsung Electronics Türkiye, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP Türkiye) iş birliği ile 2019 yılında hayata geçirdiği "Innovation Campus" programıyla gençlere yapay zekâ, nesnelerin interneti ve kodlama gibi ileri teknoloji eğitimleri vererek geleceğin dijital becerilerini kazandırıyor. Programın 5 yılda kat ettiği başarı yolculuğunu paylaşan Samsung Türkiye ve UNDP Türkiye, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğiyle üniversitelerde öğrencilerle buluşturdukları programı, önümüzdeki dönemde daha fazla gence ulaştırma hedeflerini aktardı.
Jeff Jo: "Samsung yapay zekâ ve inovasyon gücünü Türkiye'ye de sunmakta kararlı"
Uzun yıllardır teknolojiye ciddi yatırımlar yapan ve yeni deneyimlere öncülük eden Samsung'un gençleri de gerekli bilgi ve becerilerle geleceğe hazırladığını söyleyen Samsung Electronics Türkiye CEO'su Jeff Jo, "Samsung olarak yapay zekâ devriminin ön saflarında yer alıyoruz ve yapay zekânın herkes için yeni deneyimler, fırsatlar ve yenilikler yaratma potansiyeline yürekten inanıyoruz. Gençlerin bu devrimin arkasındaki itici güç olduğunu düşüyoruz ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için teknoloji birikimimizi ve yetkinliğimizi gençlere aktarıyoruz. Samsung, sorumlu yapay zekâ ve inovasyon gücünü sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunmak için Türkiye'ye de sunmakta kararlı. Genç, dinamik, teknolojiyle ilgilenen bir nüfusa sahip olan Türkiye büyük bir potansiyele sahip ve bizim için stratejik öneme sahip bir ülke" dedi.
Monica Merino: "Kimsenin geride kalmaması için çalışıyoruz"
Innovation Campus'un dönüştürücü etkisini vurgulayan UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Monica Merino, gençlerin dijital becerilerle donatılmasında bu girişimin oynadığı kritik rolü şu sözlerle ifade etti: "UNDP ve Samsung olarak, gençlere istihdam edilebilirlikleri ve gelecekteki iş fırsatları için gerekli dijital becerileri kazandırmak amacıyla güçlerimizi birleştirdik. Bu girişim yalnızca teknolojiyle ilgili değil-hızla değişen küresel ekonominin bir parçası olmaları için gençleri güçlendirmeyi de amaçlıyor. Samsung ile birlikte, eğitimi, teknolojiyi ve gerçek hayat uygulamalarını bir araya getirerek kimsenin geride kalmaması için çalışıyoruz."
Küresel iş dünyasının dijital becerilere ihtiyacı artıyor
2009'dan beri Türkiye'de hem tüketici elektroniği markası hem üretici hem de kurumsal vatandaş kimliğiyle faaliyetlerini sürdürdüğünü söyleyen Samsung Electronics Türkiye Başkan Yardımcısı Murat Azdemir, "Samsung, bir tüketici elektroniği şirketi olarak faaliyet gösterdiği Türkiye'de bütün ürün kategorilerinde güçlü bir pazar varlığına sahip. Aslında faaliyet gösterdiğimiz her ülkede var olan bir kimliğimiz daha var. 'İyi bir kurumsal vatandaş. Türkiye'de de toplumsal ve çevresel konularda çok önemli yatırımlar yaparak, daha iyi bir dünya inşa etmek için emek veriyor, değer yaratıyoruz. 2019 yılında UNDP Türkiye iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Innovation Campus eğitim programı da bu vizyonumuzun bir parçası. Innovation Campus ile Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesine, dijital yetenek açığını kapamaya yardımcı olmayı ve ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları odaklı toplumsal fayda sağlayacak yenilikçi projeler geliştirecek genç yetenekler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Herkes için daha iyi bir geleceğe katkıda bulunmamızı sağlayan bu kolektif çabadan memnuniyet duyuyoruz" dedi.
İleri teknolojilerin işimizi dönüştürdüğünü ve bu doğrultuda dijital beceri ihtiyacının da günden güne arttığına işaret eden Azdemir, "Dünya Ekonomik Forumu'nun Geleceğin Meslekleri 2025 Raporu'na göre, dünyada işverenlerin yüzde 60'ı önümüzdeki 5 yıl içinde en büyük trend olarak dijital iş dönüşümünü görüyor. Türkiye'de ise bu oran yüzde 62 ile dünya ortalamasının üstünde. Yeni becerilere ihtiyaç duyulacağını söyleyenlerin oranı ise globalde yüzde 39 iken Türkiye'de yüzde 44. Innovation Campus programı da bu giderek artan beceri açığını kapamaya yardımcı olmak için tasarlanan bir program olarak öne çıkıyor" dedi.
Mezun sayısının her yıl yüzde 30 oranında artması hedefleniyor
Küresel iş dünyasının yüzde 86'sının, Türk iş dünyasının ise yüzde 78'inin yapay zekâ ve bilgi teknolojilerinin en dönüştürücü etkiye sahip trendler olduğuna dikkat çektiğini söyleyen Azdemir, "Bu veriler ışığında önümüzdeki 5 yıl içinde teknoloji becerilerine duyulan talebin hızlı bir ivmeyle artış göstereceğini öngörüyoruz. Biz de kurumsal bir vatandaş olarak sorumluluğumuzun farkındayız. Globalde 33 ülkede devam eden Innovation Campus programıyla Türkiye'de de gençlerimize dijital beceriler kazandırarak geleceğin dünyasına hazırlıyoruz. Eğitimde fırsat eşitliğini desteklemek amacıyla önümüzdeki 5 yıl içinde mezun sayısını her yıl en az yüzde 30 artırmayı hedefliyoruz. Samsung'un geliştirdiği en son teknolojileri programımıza hızla entegre ediyor, ince beceriler geliştirmeyi de en az dijital beceriler kadar önemsiyoruz. Kadın katılımcı oranı yüzde 51 olan programımıza toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek adına daha fazla kadın aday katılmasını amaçlıyoruz" dedi.
"Sürdürülebilir kalkınma için teknolojinin fayda yaratan potansiyelinden faydalanmak önemli"
Yapay zekânın, sorumlu ve adil bir şekilde tasarlanır ve uygulanırsa, sürdürülebilir kalkınma için güçlü bir itici güç ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın hızlandırıcısı olabileceğine işaret eden UNDP Türkiye Hızlandırma Laboratuvarı Keşif Yöneticisi Hansın Doğan ise "Samsung ile ortak hedeflerle hayata geçirdiğimiz Innovation Campus programında öğrenciler, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın kökünde yer alan küresel sorunlara, toplumların karşılaştığı zorluklara çözüm üretecek, fayda sağlayacak hemen her konuda projeler ürettikleri için Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın tümünü kapsayan bir eğitim programı olarak öne çıkıyor. Yapay zekâ tüm dünyada sektörleri dönüştürmeye devam ederken, gelişiminin toplumsal değerlerle, özellikle de toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili değerlerle uyumlu olması çok önemli. Bu engellerin üstesinden gelmek için verdiğimiz 'Yapay Zekâda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' ve 'Yapay Zekâda Etik' eğitimlerinin yanı sıra geçen yıl açtığımız kadın yapay zekâ sınıfımız da ilk mezunlarını verdi. Sürdürülebilir kalkınma için yapay zekâ ve makine öğrenimi potansiyelinden yararlanmada en son dijital çözümler aracılığıyla araştırma ve danışmanlık desteği sağlayan SDG AI Lab,da programa katkıda bulunarak Samsung'un küresel eğitim müfredatına ek olarak 'Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları için Veri Bilimi" eğitimleri vererek gençlerimizin bu amaçlar doğrultusunda projeler geliştirmesine yardımcı oluyor" dedi.
Yoğun ve kapsamlı bir eğitim programı olarak tasarlandı
18-29 yaş aralığındaki iş arayışındaki gençleri hedefleyen Innovation Campus programına 5 yılda 81 il, 200 üniversiteden 24 binden fazla kişi başvurdu. Programdan bugüne dek 434 genç mezun oldu. Mezunların yüzde 90'ı istihdama katılırken geri kalanı da öğrenimine devam etti. Bir master programı gibi yoğun ve kapsamlı tasarlanan eğitim programı 350 saat yapay zekâ, 240 saat nesnelerin interneti, 87 saat kodlama ve programlama gibi ileri teknolojileri içeriyor. Öğrencilere dijital eğitimlerin yanında sosyal beceriler de kazandırmayı amaçlayan program kapsamında işe hazırlık sürecine yönelik eğitimler de veriliyor. BM'nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın 6'sını doğrudan kapsayan programda eğitim alan öğrenciler, bugüne dek tüm amaçlara hizmet eden 50'yi aşkın bitirme projesi hazırladı.
Kadınlara özel yapay zekâ sınıfı açıldı
Türkiye'nin Ulusal Yapay Zekâ stratejilerine de katkıda bulunan programla UNDP Türkiye'nin desteğiyle yapay zekâda toplumsal cinsiyet eşitliği ve önyargı konularında da dersler verilerek farkındalık yaratmak amaçlanıyor. Toplam kadın katılımcı oranı yüzde 51'e ulaşan programda geçen yıl açılan kadın yapay zekâ sınıfıyla da genç kadınlara makine öğrenimi, doğal dil işleme ve dil modellerinin yanı sıra SKA'lar perspektifinde keşifsel veri analizi ve sunum becerileri gibi alanlarda da eğitim veriliyor. Son olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde hayata geçirilen Milli Teknoloji Akademisi'nin dijital öğrenme platformu Sektör Kampüste Programı'nın paydaşı olan Innovation Campus Programı, yapay zekâ eğitimlerini daha fazla üniversite kampüsüne taşıyor. Bu iş birliği ile program Yıldız Teknik Üniversitesi'nde de 17 Şubat'ta kapılarını yeni öğrencilere açtı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ağ video teknolojilerinde küresel bir lider olan Axis Communications, perakende sektörüne, ağ tabanlı ses sistemleri üzerinden sadece arka plan müziği sunmak yerine, mağaza içi deneyimi zenginleştiren, operasyonel verimliliği artıran ve güvenlik seviyesini yükselten stratejik araclar sunuyor.
Ağ video teknolojilerinde küresel bir lider olan Axis Communications, perakende sektörüne, ağ tabanlı ses sistemleri üzerinden yalnızca arka plan müziği sunmak yerine, mağaza içi deneyimi zenginleştiren, operasyonel verimliliği artıran ve güvenlik seviyesini yükselten stratejik çözümler sunuyor.
Teknolojinin perakende sektöründe yarattığı dönüşüm hız kesmeden devam ederken, ağ tabanlı ses sistemleri bu değişime öncülük ediyor. Müşteri deneyimini iyileştirerek rekabette öne çıkmak ve mağazaları yeni nesil alışveriş noktalarına dönüştürmek için network audio çözümleri giderek daha önemli hale geliyor.
Müşteri Deneyimini Geliştiren Çözümler
Perakende sektörü hızla değişirken, müşteri deneyimi artık her zamankinden daha kritik bir öneme sahip. Ağ tabanlı ses çözümleri, yalnızca arka plan müziği sunmaktan çok daha fazlasını sağlıyor ve alışveriş deneyimini daha davetkar, etkileşimli ve verimli hale getirerek satışları artırmak için kullanılabiliyor.
Güvenlik ve Verimliliği Aynı Anda Artırmak
Mağazaya adım atıldığında çalan müzik, ambiyansı belirler ve alışveriş deneyimini etkiler. Doğru ses stratejisi, müşterilerin mağazada daha fazla vakit geçirmesini sağlarken, Network Audio çözümleri mağaza ortamını marka kimliğine uygun şekilde kişiselleştirerek müşteri sadakatini güçlendirir.
Network Audio Çözümleri ile Neler Mümkün?
" Arka plan müziği: Markaya uygun müzik ile müşteri deneyimi iyileştirilir.
" Anlık promosyon duyuruları: Özel fırsatlar ve indirimler anında duyurulur.
" Etkileşimli sesli mesajlar: Müşterilerin ilgisini çeken dinamik anonslarla alışveriş deneyimi zenginleştirilir.
" Bölgesel ve hedef odaklı içerik: Farklı mağazalar için özelleştirilmiş mesajlarla maksimum etkileşim sağlanır.
" Çalışan bildirimleri: Mağaza personeliyle hızlı ve verimli iletişim kurularak operasyonel süreçler hızlandırılır.
Ağ tabanlı ses çözümleri, yalnızca müşteri deneyimini iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda güvenliği de artırır. Mağazada istenmeyen durumlar yaşandığında anlık sesli uyarılar ile güvenlik seviyesi yükseltilir.
" Acil durumlar için otomatik sesli anonslar ile hızlı tepki verilir.
" Sesli güvenlik anonsları, hırsızlık ve şüpheli durumlara karşı caydırıcılık sağlar.
" Çalışanlar arasında daha etkin iletişim sağlanarak operasyonel süreçler optimize edilir.
Axis Communications'ın sunduğu ağ tabanlı ses çözümleri ile perakende sektöründe daha güvenli, verimli ve müşteri odaklı bir alışveriş deneyimi yaratmak mümkün hale geliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Turkcell'in 30. yıl kutlamaları kapsamında düzenlediği büyük çekilişin kazananları ödüllerine kavuştu. İstanbul, Trabzon ve Ankara'dan katılan talihlilere 3 adet Togg ve 5 adet Vespa, düzenlenen törenle teslim edildi.
"30 yıllık başarı hikâyemizi müşterilerimizle birlikte yazdık"
Teknolojiye yaptıkları yatırımlarla müşterilerin hayatını kolaylaştıran çözümler sunduklarına değinen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Turkcell olarak 30 yıldır müşterilerimizle büyüyen bir başarı hikâyesi yazıyoruz. Dijital servislerimiz, 5G ve yapay zekâ ile geleceğin dünyasını bugünden inşa ediyoruz. Amacımız, sadece bir operatör olmak değil, müşterilerimize dijital yolculuklarında da eşlik eden güvenilir bir teknoloji ortağı olmak. Onlara teşekkür etmek adına düzenlediğimiz bu çekilişle de büyük ödüllerimizi sahipleriyle buluşturmanın mutluluğunu yaşadık. Müşterilerimizin bize duyduğu güvenden aldığımız güç ve müşteri odaklı yaklaşımımızla her zaman yanlarında olmaya, yenilikçi teknolojilerle Türkiye'yi geleceğe taşımak için çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
Önceliğimiz, en yeni teknolojileri en iyi müşteri deneyimiyle buluşturmak diyen Turkcell Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kadri Özdal da kampanyaya gösterilen ilgiden duydukları memnuniyeti dile getirerek, "30. yıl kampanyası, müşterilerimizle aramızdaki güçlü bağın en güzel göstergesi oldu. 1 milyona yakın müşterimizin katıldığı çekiliş sonrası, 300 talihlimiz ödüllerini aldı. Büyük ödül kazananları da burada ağırlamaktan heyecan duyuyor, kurulduğu günden bu yana Turkcell'i tercih eden herkese bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyoruz. Hep olduğu gibi müşterilerimiz için değer yaratmaya devam edeceğiz. Yeni başarıları da müşterilerimizle birlikte kutlamayı diliyoruz" dedi.
Çekilişin diğer büyük ödülleri olan iPhone 15, PlayStation 5, oyun bilgisayarları, elektrikli scooter'lar ve tabletler de talihlilere ulaştırıldı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Üniversitelerin elektrik, elektrik ve elektronik ve endüstri mühendisliği bölümlerinde eğitim gören öğrencilere yönelik yürüttüğü çalışmaları “BeSTAR Yeni Nesil Mühendis Gelişim Programı” çatısı altında toplayan BEDAŞ’ın kadrosu, BeSTAR mühendislerle daha da güçleniyor. Yüzlerce aday arasından yapılan değerlendirmeler sonrasında belirlenen 26 BeSTAR, törenle BEDAŞ’ta staja başlarken daha önceki mezunlar da şirkette kritik noktalarda görev yapıyor.
BeSTAR Yeni Nesil Mühendis Gelişim Programı ile mühendislik fakültelerinde öğrenim gören gençlere, mesleki deneyim ve uygulamalı öğrenme imkânı sunan Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş.(BEDAŞ), genç yetenekleri sektöre kazandırmaya devam ediyor. Kariyer portalları üzerinden açılan ilanlar üzerinden yapılan yüzlerce başvuru arasından seçilen 26 BeSTAR, düzenlenen törenle BEDAŞ’ta staja başladı.
BEDAŞ’ın Çağlayan’daki genel müdürlük binasında gerçekleştirilen törende BEDAŞ Genel Müdürü Murat Yiğit, İK Direktörü Murat Koçer’in yanı sıra bu programdan mezun olup şirkette çalışmaya başlayan BeSTAR’lar birer konuşma yaptı. Üniversitelerin elektrik, elektrik ve elektronik ve endüstri mühendisliği bölümlerinde eğitim gören öğrencilere yönelik yürüttükleri çalışmaları “BeSTAR Yeni Nesil Mühendis Gelişim Programı” çatısı altında topladıklarını ve 4 yıldır programı devam ettirdiklerini ifade eden BEDAŞ Genel Müdürü Murat Yiğit, konuşmasında gençlere, “İşinizi severek yapın, çünkü severek yapılan iş kolaylaşır. Bizler, sizlerin gelişiminizi desteklemek ve yeteneğinizi en iyi şekilde değerlendirmenizi sağlamak için buradayız. Yeni fikirlere kapımız sonuna kadar açık. Sizlerin yaratıcı bakış açıları, bize de değer katacaktır. Hepinize başarılar diliyorum” diye seslendi.
BEDAŞ’TA ÇALIŞAN BESTAR MEZUNLARI DENEYİMLERİNİ PAYLAŞTI
Törende iş yaşamı ile ilgili bir sunum yapan BEDAŞ İnsan Kaynakları (İK) Direktörü Murat Koçer de, “İyi bir mühendis olmak için sadece diploma yeterli olmuyor. Gelişmeleri takip etmek, deneyimlerle kendini geliştirmek gerek. İş hayatının içindeki tüm sorunlara pratik ve iyi fikirler sunmak lazım. Genç arkadaşlarımızın kendilerini geliştirmelerine ve tecrübe kazanmalarına destek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
BeSTAR’dan mezun olduktan sonra BEDAŞ’ın Ar-Ge Departmanı’nda “Hidrojen Depolama Mobil Güç Sistemi Projesi”nin yöneticisi olarak çalışan Zelal Kocamış ile Alçak Gerilim Arıza Tespiti’nde görev yapan Batuhan Yaman da, programın kendilerine neler kattığını ve profesyonel iş hayatındaki tecrübelerini paylaştı.
HER YIL BİNLERCE BAŞVURU ARASINDAN SEÇİLİYORLAR
BEDAŞ’ın BeSTAR programı, birçok evreden oluşuyor. Her yıl, üniversitelerin elektrik, elektrik ve elektronik ve endüstri mühendisliği bölümlerinde öğrenim gören 4. sınıf öğrencilerinin başvurularına açılan projeye yüzlerce öğrenci başvuruyor. Bu başvurular arasından yapılan ön eleme sonrası, bir seçme yerleştirme süreci başlıyor. Bir dizi mülakat sonrası, her yıl olduğu 25-30 kişiden oluşan mühendis adayları projeye dâhil ediliyor. Öğrenciler bundan sonraki 6 ay boyunca haftanın üç günü şirketteki mühendis ve yöneticilerin rehberliğinde verilen görev ve sorumlulukları yerine getirirken teknik bilgiler ediniyor. Projede ayrıca bir “Buddy Sistemi” de bulunuyor. Bu sistemle öğrencilere şirket içi kural, kültür gibi konularda danışabilecekleri, bilgi alabilecekleri rehberler atanırken, adaptasyon süreçlerine katkı sunuluyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin en büyük
şikayet ve müşteri deneyimi platformu Şikayetvar tarafından
düzenlenen A.C.E
Awards (Achievement in Customer Excellence) 2024 ödülleri
sahiplerini buldu. Müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşıyan markaların ödüllendirildiği programda, tüketicilerden gelen geri bildirimler ve Müşteri Deneyimi Endeksi (CX Score) verileri baz alınarak değerlendirme yapıldı. Tüketicilerine en iyi kaliteyi
sunma hedefiyle her geçen gün kendini yenileyerek geleceğe yürüyen Creavit,
Türkiye'nin en prestijli müşteri memnuniyeti ödüllerinden biri olan Şikayetvar
2024 A.C.E Awards (Achievement in Customer Excellence) kapsamında Diamond
Ödülü'ne
layık görüldü.
Sektörlerinde müşteri
deneyimini en iyi yöneten markaların belirlendiği ödül töreninde, firmalar Diamond, Gold ve Silver olmak
üzere üç farklı kategoride ödüllendirildi. Şikayetvar platformu şikayet yönetimi, çözüm süreci, müşteri memnuniyeti oranı ve marka sadakati gibi kriterler doğrultusunda yapılan değerlendirmeler aracılığıyla kurumların müşteri odaklı hizmet anlayışını teşvik
etmeyi amaçlıyor.
Creavit Hakkında:
Yurt içinde ve yurtdışında
65'i aşkın ülkenin tüketicilerini seramik sağlık gereçleri, banyo mobilyaları, armatürler başta olmak üzere banyo ve ıslak mekan ihtiyaçlarına yönelik geniş ürün gamıyla buluşturan Creavit yaşamın
her noktasında hayatı kolaylaştıran inovasyonu banyolara entegre ederek konfor alanlarını genişletiyor, banyo deneyimini daha keyifli hale getiriyor. 1960'lı yıllardan bu yana teknolojiyle desteklenen üstün üretim kabiliyeti, tasarım ve inovasyon gücü sayesinde
hiç bitmeyen bir devinim içerisinde tüketicilerine en iyi kaliteyi sunma hedefiyle her geçen gün kendini yenileyerek geleceğe yürüyor.
Creavit,
200 bin m²'lik kapalı üretim alanıyla sektöründe tek lokasyonda kurulu en büyük tesislerden birisi olan Gökçebey ve 80 bin m²'lik Devrek tesisleri gibi, uluslararası birçok organizasyon tarafından ödüllere layık görülen kusursuz ürünlerin yaratıldığı üretim
merkezlerine sahip.
Kurulduğu ilk günden
bu yana çevresel bir bilinçle hareket eden Creavit atık
ısıyı enerjiye dönüştüren ilk firma olarak, üretim tesislerinde başlattığı doğa hassasiyetini ürünlerine de yansıtıyor. Günlük yaşamda suyun en çok kullanıldığı ıslak mekanlar için üretim yapmanın bilinciyle hareket ederek, su israfını önleyecek ürünler geliştiren Creavit sürdürülebilir
bir gelecek, temiz bir çevre ve yaşanabilir bir dünya için "Suyun Kıymetini Bil!" diyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
AYD'nin yeni yönetim kurulu, danışma ve denetim kurullarının da belirlenmesi amacıyla yapılan Genel Kurul Toplantısı'nda, Nuri Şapkacı oy birliği ile Başkanlık görevine getirildi. 2025-2028 döneminde başkanlık görevini yürütecek olan 1965 Malatya doğumlu Şapkacı, ECE Türkiye'de Yönetim Kurulu Üyesi ve Eş Genel Müdür olarak görev yapıyor.
AYD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine ikinci kez seçilen Nuri Şapkacı, Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmasına Yüksek İstişare Kurulu'na Danışma Kurulu'na, Yönetim Kurulu'na ve tüm AYD üyelerine çalışmaları ve destekleri için teşekkür ederek başladı. Şapkacı, "Yönetim Kurulu'muz geçtiğimiz dönemde sektörümüzün kamuoyu nezdinde doğru temsil edilmesini ve ifade ettiği ekonomik büyüklüğün anlaşılmasını sağlamak, sektörel standartların oluşturulmasına katkıda bulunmak, karşılaşılan sorunları tespit ederek çözüm odaklı adımlar atmak amacıyla hem sektör içinde hem de dış paydaşlarla etkili bir diyalog sürdürdü. Daha önceki dönemlerde temelleri atılan ve bizim de son iki yıldır yoğun bir şekilde sektörümüz lehine kararların alınması için çalıştığımız bu süreci, en üst düzeyde gündemde tutmamızın yanı sıra basın ve yayın organları aracılığıyla kamuoyunda da güçlü bir şekilde dile getirdik. Konut rejiminden ayrılan bir ticari gayrimenkul mevzuatının oluşturulması, bu sayede gelişmiş ülkelerdeki standartların ülkemizde de uygulanabilmesi amacıyla yaptığımız çalışmalarla ticari gayrimenkulün tüm alanlarında yerli ve yabancı yatırımların artmasını, yaratılan istihdam ve gelirle ülke ekonomisine katkımızın daha da büyümesini hedefliyoruz" dedi.
Şapkacı, konuşmasına şöyle devam etti: "Kamu kurumları nezdinde ve basın yayın organları aracılığıyla yaptığımız yoğun iletişim, sektörün çatı derneği olan AYD'nin doğru bilginin kaynağı olarak görülmesinde önemli katkı sağlamaktadır. Bunun yanı sıra gerek 600 kişilik katılımla ses getirerek sektörümüzün vazgeçilmez organizasyonu haline gelen AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi'nde gerekse katıldığımız ulusal ve uluslararası diğer sektörel organizasyonlarda haklı taleplerimizi geniş kitlelere açık ve net bir şekilde ulaştırma imkânı bulduk. Bakanlıklar, yerel yönetimler, sektör dernekleri ve STK'lar tarafından yürütülen projelere, iş birliklerine ve araştırmalara aktif olarak katılım sağladık. Farklı grupların taleplerini barındıran ve kısa vadede kesin çözümler üretmenin kolay olmadığı bu süreçte, yılmadan, doğru iletişim stratejileriyle ve herkesin anlayabileceği bir dille mesajlarımızı iletmenin ortak paydada buluşmamız için en etkili yol olduğuna inanıyoruz."
"Birlikten kuvvet doğar"
Konuşmasında AYD'nin 2024 yılı değerlendirmesi ve gelecek hedefleri hakkında da bilgi veren Şapkacı: "85 milyonluk güçlü iç pazara ve turizme hizmet eden 447 alışveriş merkezinde, 2024 yılında 55 milyar dolar ciro elde edilerek kayıt içi ekonomiye destek sağlandı. Alışveriş merkezlerimiz, aynı yıl 2,9 milyar kişi tarafından ziyaret edildi. Son 14 yılda kiralanabilir alan arzımız yüzde 136; ziyaretçi sayılarımız yüzde 150 oranında arttı. AYD olarak, doğrudan 600 bin, dolaylı olarak 2,1 milyon kişiye istihdam sağlayan sektörümüzün gelişimi ve ticari gayrimenkulün tüm unsurlarına yatırımların artması için çalışmaya devam edeceğiz" dedi. AYD ve EY iş birliğiyle hazırlanan sürdürülebilirlik raporunun ve Akademetre Research ile hayata geçirilecek olan Sürdürülebilirlik ve Enerji Endeksi'nin sektör için yol gösterici olacağını dile getiren Şapkacı, AVM ciro endeksinin ise ekonomist Fatih Keresteci'nin yorumlarıyla daha zengin bir içerikle yayınlanacağını belirtti.
Önümüzdeki dönemde kamuoyu oluşturmaya yönelik çalışmalara hükümet, basın, dernekler ve perakendeciler nezdinde temaslarla devam edileceğini vurgulayan Şapkacı; "Böylelikle ticari gayrimenkulün tüm alanlarında yerli ve yabancı yeni yatırımların önünün açabileceğimize inanıyoruz. Bu süreçte bizlerle birlikte yol alan, katkı sağlayan ve emeğini esirgemeyen herkese teşekkür etmek istiyorum. "Birlikten kuvvet doğar" anlayışıyla, 2025 yılında da dayanışmamızı sürdürerek sektörümüzü daha ileriye taşımayı ve hep birlikte güçlü adımlarla yol almayı temenni ediyorum." dedi.
ECE Türkiye'de Yönetim Kurulu Üyesi ve Eş Genel Müdür olarak görev yapan Nuri Şapkacı, kariyerine KPMG'de denetçi olarak başladı. Yönetim alanında 25 yılı aşkın tecrübesi ile başarılı bir kariyere sahip olan Şapkacı, ECE Türkiye'ye katılmadan önce Teknoser, Yapı Kredi Finansal Kiralama, Teknoloji Holding, ITE Group PLC ve Pegasus Havayolları'nda üst düzey yönetici olarak çalıştı. Nuri Şapkacı, Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Endüstri Mühendisliği lisansını tamamladıktan sonra San Francisco'daki Golden Gate Üniversitesi'nden Finans alanında MBA derecesini aldı. Nuri Şapkacı, 2025-2028 döneminde ikinci kez AYD Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapacak.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.