Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Endeavor’ın kural bazlı eş yatırım fonu Endeavor Catalyst, 2024 Yıllık Raporu’nu yayımladı. Rapor, küresel girişimcilik ekosisteminde sermaye akışının yeniden hız kazandığını, likidite olanaklarının artmakta olduğunu ve yapay zekânın girişimcilik dinamiklerini dönüştürdüğünü ortaya koyuyor.
Bugüne kadar 35’ten fazla ülkede yaklaşık 350 yatırım gerçekleştiren Endeavor Catalyst, yalnızca Endeavor Ağı’na seçilen etkin girişimcilere yatırım yapıyor. Fon, ölçeklenebilir iş modelleriyle fark yaratan bu girişimcileri hem finansal sermaye hem de küresel bilgi ağıyla destekliyor.
2024 Yılına Dair Öne Çıkan Bulgular:
Yatırımlar yeniden hız kazanıyor: 2024’ün son çeyreği, Endeavor Catalyst tarihindeki en aktif üçüncü dönem oldu. Bu süreçte 13 yatırım için yaklaşık 20 milyon dolar kaynak sağlandı.
Likidite fırsatları artıyor: Rapor, halka arzlar (IPO), şirket birleşmeleri ve ikincil satışlar gibi çıkış mekanizmalarının 2025 yılında ivme kazanacağını öngörüyor. Bu durum, girişimciler ve yatırımcılar için umut verici bir tablo çiziyor.
Yapay zekâ dönüştürücü bir güç haline geldi: 2024’ün en belirleyici teması, hiç şüphesiz yapay zekâ oldu. Hem doğrudan yapay zekâ odaklı girişimler hem de yapay zeka teknolojilerini operasyonlarına entegre eden şirketler, pek çok sektörde dönüşüm yaratıyor.
Kurumsal aktörler yatırımcı kimliği kazanıyor: 2024’te, geleneksel anlamda kurumsal girişim sermayesi birimi bulunmayan şirketler toplamda yaklaşık 100 yatırım gerçekleştirdi. Bu eğilim, sektörler arası iş birliklerinin hızla çeşitlendiğine işaret ediyor.
Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor?
Endeavor Catalyst’in ortaya koyduğu veriler, özellikle gelişmekte olan pazarlarda faaliyet gösteren girişimciler için önemli içgörüler sunuyor. Türkiye’den çıkan başarılı girişimler - örneğin Insider ve iyzico - Endeavor Ağı ve Catalyst desteğiyle küresel pazarlarda önemli ölçeklere ulaşarak yeni nesil kuruculara ilham veriyor.
Etkin girişimcilerin sermaye verimliliği, teknoloji adaptasyonu ve küresel bakış açısı, değişen yatırım ortamında daha da kritik hâle geliyor.
Endeavor Ağı’na kabul edilen girişimciler için Catalyst, yalnızca sermaye değil; aynı zamanda stratejik bilgi, küresel mentorluk ve global girişimci agına erişim anlamına geliyor.
Raporun tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz:
https://endeavor.org/2024-endeavor-catalyst-annual-report/
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tesla Model Y Long Range araçlarını filosuna katarak kurumsal müşterilerine sunmaya başlayan Türkiye'nin ilk sadece elektrikli araç filo kiralama şirketi Metafleet, bu ay itibariyle Tesla Model Y'nin giriş seviyesini de müşterilerine sunmaya hazırlanıyor. Şirket, bu önemli adımla, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak isteyen kurumsal müşterilere çevre dostu mobilite çözümleri sunarak sektör liderliğini güçlendirmeyi hedefliyor.
Metafleet Şirketleri Sürdürülebilir Geleceğe Taşıyor
Türkiye'nin ilk ve tek tamamen elektrikli filo kiralama şirketi olan Metafleet, sürdürülebilirlik misyonu doğrultusunda şirketlerin karbon ayak izini azaltmak ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını sağlamak amacıyla faaliyet gösteriyor. Elektrikli araç ürün gamında her segmentten ve markadan tam elektrikli araçlara sahip olan Metafleet, şirketlerin ihtiyaçları doğrultusunda ihtiyacı doğru analiz ederek ve projelendirerek uzun dönem filo kiralama hizmeti sunuyor. Metafleet , filo araç kiralama yapmak isteyen şirketlerin hem sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlarken aynı zamanda yüksek maaliyetlere karşı onları koruyor. Bu kapsamda, yüksek performanslı ve çevre dostu Tesla Model Y araçlarını filosuna dahil ederek önemli bir adım attı.
Metafleet kurucu ortağı ve CEO'su Tevfik Günal, bu önemli gelişme hakkında şunları söyledi: " Metafleet olarak, sürdürülebilir bir geleceğe yönelik sorumluluğumuzu en üst düzeyde taşıyoruz. Tesla Model Y Long Range ve yeni giriş seviyesi modellerini Türkiye'de filo kiralamasıyla ilk kez müşterilerimize sunmak, sektör dönüşümünde öncü rolümüzü güçlendiren önemli bir adım. Kurumsal müşterilerimizin elektrikli araç kullanımına geçiş süreçlerini kolaylaştırarak, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz." dedi .
Müşterinin ihtiyacına göre projelendirilen filo modelleri
Türkiye'de %10 ÖTV diliminde yer alan Tesla Model Y Standart Range modelleri, üstün elektrikli performansı ve gelişmiş teknolojik özellikleri ile kurumsal şirketler için önemli avantajlar sunuyor. Tesla modelleri yanı sıra, Kia EV3 Long Range, BMW iX1, BMW i5, BMW i7, BYD Seal U EV, BYD Dolphin vb. marka ve modelleri firmaların ihtiyacına göre projelendirerek sıfır km araçları Kurumsal firmalar ile buluşturuyor. Ayrıca Metafleet filosunda yer alan yine sıfır km araçlar da kurumsal firmalar ile buluşturulmaya hazır durumda. Burada firmaların ihtiyacını belirlemenin çok önemli olduğunu vurgulayan Metafleet Kurucu Ortağı ve CEO'su Tevfik Günal, "filomuzda yer alan marka ve model çeşitliliği sayesinde şirketlerin yönetim kadrosundan, satış ekiplerine kadar ay içerisindeki kullanım ihtiyacı, katedilen mesafe ve diğer kullanım ihtiyaçları göz önünde bulundurarak en verimli seçenekleri sunuyoruz" diyor. Metafleet, Haziran 2025'ten itibaren Renault 5 e tech gibi araçları da müşterileriyle buluşturmayı amaçlıyor.Formun Altı
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Avrupa Havalimanları Konseyinin (ACI Europe) mart ayı verilerine göre Avrupa'da 40 milyon üstü yolcu kategorisi 'Major Havalimanları' arasında yüzde 9,6 büyüme ile zirveye ulaşan İstanbul Sabiha Gökçen (ISG) Havalimanı, teknoloji altyapısıyla da dikkatleri üzerine çekiyor. İstanbul Sabiha Gökçen IT ve Otomasyon Direktörü İsmihan Baysal Anderson, International Data Corporation (IDC) Türkiye CIO Summit 2025 Ödülleri kapsamında havalimanlarında kullanılan ilk üretken yapay zeka tabanlı dijital asistan SAVVy Projesi ile Yılın En İyi CIO'su ödülünün sahibi oldu.
Havalimanlarının 7/24 yaşayan ve anlık gelişmelere açık bir ekosistem olduğuna dikkat çeken İsmihan Baysal Anderson, "İstanbul Sabiha Gökçen'in sahip olduğu güçlü büyüme potansiyeli karşısında yapay zeka ve otomasyon alanındaki yenilikçi teknolojileri adapte ederek çevikliğimizi koruyabiliyor, misafirlerimize konfor ve kolaylık sunuyoruz. ISG'de hayata geçirdiğimiz projemizin IDC gibi alanında önemli bir otorite tarafından ödüllendirilmesinin gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz." dedi.
Geçtiğimiz aylarda hizmet vermeye başlayan Yenilikçi Üretken Yapay Zeka Dijital Asistanı SAVVy, ISG'nin her geçen gün büyük hızla artan yolcu talebi karşısında müşteri hizmetleri kalitesini ileriye taşımak ve havalimanındaki süreçlerin optimizasyonunda önemli destekler sağlıyor. Havacılık sektörünün özgün projelerinden biri olarak tasarlanan SAVVy, yolcuların soru ve taleplerine sohbet ortamında gerçek bir kişiyle konuşuyormuş gibi anlık yanıt ve çözümler üretirken Sabiha Gökçen SAW Care Çağrı Merkezi'ndeki çalışanların daha karmaşık konulara odaklanmasına imkan tanıyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bursa Fuar Merkezi'nde başlayan 4 fuarla birlikte girişimciler, sanayiciler, yatırımcılar ve teknoloji liderleri, yeni iş bağlantıları kuruyor, sektör trendlerini yakalıyor ve geleceğe yön veren çözümler üzerinde buluşuyor. İhracat, inovasyon ve sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle Bursa, yalnızca Türkiye'nin değil, bölgenin ticari vizyonunu da şekillendiriyor.
Elektrikli Araç Dünyası Go Green Türkiye'de Buluşuyor
Sürdürülebilir yaşam ve çevre için sıfır emisyon hedefiyle, Türkiye'de elektrikli araç ve şarj teknolojileri sektörünün gelişmesi ve tüm sektör paydaşlarını bir araya getirmek misyonuyla yola çıkan, 60'tan fazla markanın katılacağı ve birçok yeni ürün lansmanının yapıldığı Go Green Türkiye'de elektrikli araçlar, şarj teknolojileri, ekipmanları ve donanımları, tek çatı altında toplanıyor. Ayrıca sektöre yön veren konferanslar ve ziyaretçiler için elektrikli araç test sürüşleri gerçekleştiriliyor.
Enerji Dönüşümünün Kalbi Go Energy Türkiye ile Atıyor
Yenilenebilir enerji teknolojileri, enerji verimliliği, elektrikli sistemler ve sürdürülebilir enerji çözümlerinin sergilendiği Go Energy Türkiye, enerji sektörünün yerli ve yabancı profesyonellerini bir araya getiriyor. Fuarda, güneş enerjisi sistemlerinden depolama çözümlerine, şarj istasyonlarından enerji altyapısına kadar birçok yenilikçi ürün ve hizmet tanıtılıyor.
Dijital Gelecek Go Digital Türkiye'de
Go Digital Türkiye Fuarı; yapay zekâ, nesnelerin interneti (IoT), büyük veri, siber güvenlik, yazılım ve otomasyon alanlarında en güncel dijital dönüşüm teknolojilerini katılımcılarla buluşuyor. Kurumsal dijitalleşme adımlarında rehber niteliğinde olacak bu etkinlik, firmaların dijital çağa uyum sağlamasını sağlayacak çözümler sunmayı hedefliyor.
Akıllı Lojistik Çözümleri Go Intralogistics Türkiye'de
Depo yönetim sistemleri, otonom taşıma robotları, endüstriyel yazılımlar ve akıllı intralojistik çözümleriyle öne çıkan Go Intralogistics Türkiye, üretim ve lojistik süreçlerinde dijitalleşmeyi destekleyen yenilikçi teknolojilere odaklanıyor. Bu fuar, verimliliği artırmak ve operasyonel maliyetleri düşürmek isteyen sektör temsilcilerine ilham veriyor.
Fuarlara ücretsiz ziyaretçi katılımı gerçekleştirmek için aşağıdaki web adreslerine ulaşabilirsiniz:
?? https://gogreenturkiye.com/kayit/kayit-olun/4
?? https://goenergyturkey.com/kayit/kayit-olun/4
?? https://godigitalturkiye.com/kayit/kayit-olun/4
?? https://gointralogisticsturkiye.com/kayit/kayit-olun/4
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sanatın sürdürülebilirliğine katkı sunmayı misyon edinen Mercedes-Benz, Türkiye'nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi olan İstanbul Modern'in üyelik programına verdiği destekle, toplumsal gelişime katkı sunan bir sorumluluğu da üstleniyor.
İş birliği, İstanbul Modern'in 10. yılını kutlayan üyelik programı açısından da anlamlı bir döneme denk geliyor. Türkiye'de bir müze tarafından başlatılan ilk üyelik modeli olma özelliğini taşıyan bu yapı, birey ve kurumlara, sanata uzun vadeli katkı sunabilecekleri sürdürülebilir bir destek mekanizması sunuyor.
Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Şükrü Bekdikhan konuyla ilgili, "Mercedes-Benz olarak kültür ve sanata olan desteğimizi uzun yıllardır istikrarlı bir şekilde sürdürüyoruz. İstanbul Modern'in üyelik programına katkıda bulunmak, bireylerin sanata doğrudan destek verdiği sürdürülebilir bir modele destek olmak anlamına geliyor. Bu tür iş birlikleriyle sanatın, yaşamın bir parçası haline gelmesini desteklemekten gurur duyuyoruz. Bu tarz iş birliklerini global platformlarda sıklıkla sürdüren markamızın Türkiye'de de bu anlayışı desteklemesini çok kıymetli buluyoruz." yorumunda bulundu.
Mercedes-Benz, daha önce de İstanbul Müzik Festivali gibi kültür-sanat alanındaki köklü kurum ve etkinliklere verdiği desteklerle kültürel üretimin sürekliliğini sağlamaya yönelik vizyonunu somut adımlarla sürdürüyor.
10 Yılda 20 Bin Üye: Mercedes-Benz'den Çağdaş Sanata Katkı
Mercedes-Benz'in sponsorluğunda desteklenen İstanbul Modern üyelik programı, 10 yılda 20 bin üyeye ulaşarak çağdaş sanatı daha geniş kitlelerle buluşturdu. Üyelik Direktörü Seçil Ertuğrul, üyelik programının sürdürülebilir bir destek modeli sunduğuna dikkat çekerek, "Sanatseverlere yıl boyunca özel içerik ve etkinlikler sunan bu program, müzenin tüm faaliyetlerine doğrudan katkı sağlıyor. Ziyaretçilerin sadece izleyici değil, aktif birer destekçi haline gelmesine olanak tanıyan bu yapı, 10 yıldır İstanbul Modern'in sürdürülebilirliğine önemli bir katkı sunuyor" diyerek desteklerin etkisini vurguladı.
Altın, Gümüş ve Genç Modern üyelik segmentleri kapsamında sunulan 300'ü aşkın sergi ön izlemeleri, sanatçı sohbetleri, özel koleksiyon ziyaretleri ve yurt dışı sanat gezileri, sanatseverler için ilham verici bir deneyim alanı yaratıyor.
Sanatın toplumla daha güçlü bağlar kurduğu bir gelecek vizyonuyla hareket eden Mercedes-Benz, yaşamın her alanında estetik, düşünsel ve yaratıcı etkileşimi teşvik eden yatırımlarına devam ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dijital varlık endüstrisinin öncülerinden olan Tether, Chainalysis ile stratejik bir iş birliği yaparak Hadron by Tether platformunu güçlendirdi. Bu entegrasyon, Hadron’a kurumsal düzeyde denetim ve uyum sağlayarak, token ihracı ve varlık yönetimi için güvenilir ve düzenlemelere uygun bir pazar yeri sunuyor.
Hadron, stablecoin’ler, tahviller, fonlar ve emtia destekli token’ların birden fazla blok zincirinde oluşturulması ve dağıtılmasına olanak tanırken, Chainalysis entegrasyonu sayesinde katılımcılara gelişmiş risk tespiti ve tam KYT desteği sağlıyor. Bu özellikler, platformun küresel düzenleyici standartlara uyumunu garanti altına alıyor.
Tether, gerçek dünya varlıklarını tokenize etmek amacıyla oluşturduğu Hadron platformuna, Chainalysis’in uyum ve izleme araçlarını entegre ederek önemli bir adım attı. Bu entegrasyon, Hadron’a kurumsal düzeyde bir denetim getirerek, onu token ihracı ve varlık yönetimi için güvenilir ve düzenlemelere hazır bir pazar yeri haline getiriyor. Hadron by Tether, stablecoin’ler, tahviller ve emtia destekli tokenler gibi varlıkların birden fazla blok zincirinde oluşturulmasına olanak tanırken, Chainalysis entegrasyonu sayesinde gelişmiş risk tespiti ve gerçek zamanlı işlem izleme gibi imkanlar da sunuyor. Bu sayede platform, küresel düzenleyici standartlara tam uyum sağlayarak güvenilirliğini pekiştiriyor.
Hadron by Tether platformu, ekosistem genelinde işlem izleme, şüpheli faaliyetlerin tespiti ve sürekli uyum sağlanması gibi başlıca yetkinlikler sunuyor. Entegre Müşterini Tanı (KYC) ve İşlemini Tanı (KYT) çerçeveleri sayesinde kullanıcı kayıt sürecini ve gerekli incelemeleri hızlandırmak mümkün hale geliyor. Ayrıca, uygulama programlama arayüzü (API) bağlantısı ile kurumsal sistemlere ve varlık iş akışlarına sorunsuz entegrasyon sağlanarak, platformun daha verimli ve uyumlu bir şekilde çalışması garanti ediliyor.
“Chainalysis’i doğrudan platforma entegre ederek, kurumsal düzeyde şeffaflık, uyum ve risk azaltma sağlıyoruz”
İş birliğine ilişkin açıklamalarda bulunan Tether CEO’su Paolo Ardoino, “Hadron by Tether ile uyumlu, güvenli ve ölçeklenebilir tokenizasyon için altın standardı inşa ediyoruz. Chainalysis’i doğrudan platforma entegre ederek, kurumsal düzeyde şeffaflık, uyum ve risk azaltma sağlıyoruz; üstelik bunu merkeziyetsizlikten veya kontrolden ödün vermeden yapıyoruz.” dedi.
Tether ile yapılan iş birliği hakkında değerlendirmelerde bulunan Chainalysis Kurucu Ortağı ve CEO’su Jonathan Levin, “Chainalysis olarak her zaman güvenin, dijital varlıkların geleceği için temel olduğunu savunduk. Hadron by Tether ile gerçekleştirdiğimiz bu çalışma sayesinde, dijital varlıklar ve blokzincir teknolojisi daha fazla kurum ve organizasyon tarafından benimsenirken, çözümümüzün uyum odaklı dünyaya hazır olmasını sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Chainalysis entegrasyonu, Hadron by Tether’i yalnızca güçlü bir tokeniazasyon platformu değil, aynı zamanda dijital varlıklar için geleceğe dönük bir altyapı katmanı haline getiriyor. Tether, daha önce de Chainalysis’in ekosistem izleme çözümünü benimseyerek, ikincil piyasalardaki denetimi artırmış ve tüm Tether token’ları üzerinde uyumu güçlendirmişti. Şimdi, bu gelişmiş araçlar doğrudan Hadron katılımcılarının erişimine sunuluyor ve Tether’in genişleyen dijital varlık ekosisteminde birleşik bir uyum standardı oluşturuluyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Annelerin güvenilir yol arkadaşı Molfix, 5 yıl boyunca Türkiye’de yürüttüğü “Hayat Bağım Güvenli Bağlanma Programı”nı Cezayir’e taşıdı.
"Hayat Bağım" ile bebeklerin yenidoğan döneminde hayata sağlıkla adım atmalarını destekleyerek, ebeveynlerin ve sağlık profesyonellerinin yanında olan Molfix, sosyal sorumluluk programını Cezayir’de başlattı. Molfix, proje ile Cezayir'in çeşitli bölgelerindeki hastanelerde güvenli bağlanma ve bebeğin gelişim alanlarında farkındalık yaratmak ve yenidoğan yoğun bakım ünitelerine hayati ekipman desteği sağlamak üzere yola çıktı.
Molfix, Hayat Bağım Cezayir basın toplantısını, Cezayir’in önde gelen gazetecileri ve kanaat önderlerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Cezayir Yenidoğan Tıbbı Derneği'nin (SAMEN) iş birliğiyle hayata geçirilecek proje ile Molfix, yaklaşık 5.000 bebeğe ve anneye ulaşmayı ve sağlık profesyonellerine eğitim vermeyi hedefliyor. Proje ile ayrıca 5 bölgedeki hastanelere hayati ekipman desteği sağlanacak.
Hayat Bağım Cezayir çerçevesinde Molfix;
• Sağlık çalışanları ve anneler için eğitim oturumları düzenleyerek; güvenli bağlanma, kanguru bakımı ve çocuk gelişimi hakkında temel bilgiler paylaşacak.
• Hastanelere hayati ekipman desteği sağlayarak; yenidoğan bakım ünitelerindeki koşulları iyileştirmenin yanı sıra bu kritik dönemlerde annelere destek olacak.
Toplantıda, Hayat Cezayir Genel Müdürü Murat Güney Ekşioğlu “Dünyanın dördüncü büyük bebek bezi üreticisi ve 27 yıllık küresel bir marka olarak; yenidoğanların ihtiyaçları her zaman en büyük önceliğimiz. Türkiye’den sonra Cezayir’e taşıdığımız Hayat Bağım projemizle de bebeklerin geleceğine verdiğimiz önemi güçlü bir şekilde vurguluyoruz. Çünkü her bebeğin hayata gelirken mümkün olan en iyi başlangıcı hak ettiğine inanıyoruz. Molfix Hayat Bağım ile Cezayir'deki yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin koşullarını iyileştirmeyi ve güvenli bağlanma alanında farkındalık sağlamayı hedefliyoruz. “Bir bebek değişir, bir insan değişir, bir toplum değişir” inancıyla yola çıktığımız projemizi, Cezayir’deki 5 bölgeye adım adım örmeyi planlıyoruz” dedi.
Toplantıda yer alan, Cezayir'de yenidoğan sağlığı alanında önde gelen ve 20 yılı aşkın süreyi prematüre ve yenidoğanların bakımını iyileştirmeye adamış bir isim olan Cezayir EHS Kouba Hastanesi Neonatoloji Ünitesi Başkanı Profesör Achir Moussa ise “Molfix Hayat Bağım ile Cezayir’de hayata gözlerini açan yenidoğanlara destek olmak için güçlü bir adım atıyor. Sağlık profesyonellerine yönelik eğitimlerle birlikte, ebeveynleri de bilinçlendirerek yenidoğan bakımı ünitelerini hep birlikte iyileştireceğiz. ‘Molfix Hayat Bağım’ sadece bir sosyal sorumluluk projesi değil aynı zamanda, Cezayir’in geleceğine, her yeni hayata verilen bir sözdür” dedi.
MOLFİX HAKKINDA
Dünyanın 4. büyük bebek bezi üreticisi Hayat’ın markası Molfix, anne ve bebeklerin mutluluğu ve gülümsemesi için 27 yıl önce çalışmaya başladı. 1998 yılından bu yana Molfix, sadece Türkiye’de değil bulunduğu diğer pazarlarda da annelerin vazgeçilmez markaları arasında yerini alıyor. Türkiye başta olmak üzere Mısır, Pakistan, İran, Vietnam, Nijerya ve Cezayir’de üretim tesisleri bulunan marka kendini annelerin güvenilir yol arkadaşı olarak konumlandırıyor. Globaldeki yeni trendleri takip eden inovatif ürünleriyle bebeklere rahatlık sunan Molfix, Bebek Bezi, Islak Mendil ve Bebek Bakım Örtüsü kategorilerinde annelerin hayatını kolaylaştırıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.