Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TÜRİB’den Yerli Teknolojiyle Tarımda Yeni Dönem: Aracılı Sistem Hayata Geçti
Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) Genel Müdürü Ali Kırali, Lisanslı Depo Şirketleri Derneği (LİDAŞDER) tarafından 16-19 Ocak 2025 tarihlerinde düzenlenen “Türkiye ve Dünya’da Lisanslı Depoculuk ve Hububat Piyasaları Kongresi” kapsamında, 18 Ocak’ta gerçekleştirilen “Lisanslı Depoculukta Devlet Destekleri ve Ürün İhtisas Borsacılığı” panelinde konuştu. Kırali, TÜRİB’in teknolojik dönüşümünü, aracılı sistemin başarıyla devreye alınmasını ve 2025 yılı hedeflerini değerlendirdi.
Kırali, TÜRİB Ar-Ge Merkezi tarafından tamamen yerli kaynaklarla geliştirilen ilk borsa yazılımı olan TÜRİB İşlem Sistemi (TÜRİS) ile yeni bir döneme girdiklerini ifade etti. TÜRİB Teknolojik Dönüşüm Projesi kapsamında geliştirilen bu sistemin, yalnızca TÜRİB için değil, aynı zamanda Türkiye’nin tarım emtia piyasalarının dönüşümü açısından da kritik bir kilometre taşı olduğunu belirtti. Ayrıca, yeni sisteme Ürün Piyasası Aracı Kurumları (ÜPAK) entegre edilerek, sistemin 13 Ocak 2025 tarihinde aktif hale getirildiğini söyledi.
Lisanslı Depoculuk ve Gıda Arz Güvenliği
Kırali, lisanslı depoculuğun, ürün ihtisas borsacılığının temel direği olduğunu vurguladı. TÜRİB’in 5 yıllık faaliyet süresinde, kayıtlı yatırımcı sayısının 30 binden 240 bine ulaştığını, 47 milyon ton ürünün el değiştirdiğini ve toplamda 250 milyar TL değerinde işlem hacmine sahip bir piyasa oluşturulduğunu ifade etti. Kırali, bu başarıyla Türkiye genelinde 306 lokasyonda yer alan 225 lisanslı depo, ülkemizin yıllık hububat rekoltesinin %27’sini saklama kapasitesine ulaşarak gıda arz güvenliğine katkı sağladığını dile getirdi.
ÜPAKlar ile Aracılı Sistem
Kırali, Ticaret Bakanlığı’ndan faaliyet izni alan 7 ÜPAK’ın TÜRİB üyesi olduğunu ve bu kurumların, yatırımcı kazanımını kendi merkezleri ve ticaret borsaları üzerinden sürdüreceğini belirtti. ÜPAKların, ticaret borsalarının yüzyılı aşkın tecrübesini ürün ihtisas borsacılığına taşıyacağını, 6 bölgesel ÜPAK’ın internet siteleri ve mobil uygulamalar üzerinden emir toplayarak TÜRİB’e ileteceğini ifade etti. Merkez ÜPAK’ın ise takas ve saklama hizmetleri sunarak süreçte yer alacağını ekledi. Yeni aracılı sistemin, Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) Piyasasında daha fazla paydaşı bir araya getirerek piyasayı derinleştireceğini ve sağlıklı fiyat oluşumuna katkıda bulunacağını belirtti.
Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun elektronik kayıt ve takas süreçlerindeki rolünü sürdürdüğünü belirten Kırali, Takasbank’ın ise risk, teminat ve temerrüt yönetimi gibi kritik hizmetleri üstlendiğini ifade etti. Ayrıca, TÜRİB Ar-Ge Merkezi tarafından piyasa şeffaflığını artırmak amacıyla geliştirilen yapay zeka destekli gözetim sistemi Algoritmik Tespit ve İzleme Platformunu (ATİP) devreye aldıklarını söyledi.
Stratejik Hedefler
TÜRİS’in ürün ihtisas borsacılığı için stratejik öneme sahip olduğunu belirten Kırali, bu altyapının önümüzdeki dönemde faaliyete geçirilecek Vadeli İşlem Piyasası ve katılım finansına yönelik Teverruk Piyasası gibi projeler için temel oluşturduğunu dile getirdi. Tarımda yerli teknolojiyle dönüşüm sağlayan bu sistemin, TÜRİB’in misyonu doğrultusunda Türkiye’nin tarım ticaretine uzun vadeli katkı sunacağını ifade etti.
TÜRİB Hakkında
2018 yılının Haziran ayında kurulan TÜRİB; lisanslı depo işletmecilerince oluşturulan elektronik ürün senetleri ile elektronik ürün senetlerine dayalı vadeli işlem sözleşmelerinin ticaretinin yürütülmesini sağlamak üzere borsacılık faaliyetinde bulunmaktadır. TÜRİB, tarladan sofraya gıda tedarik zincirinin dijitalleşmesi, ELÜS’ün yaygınlaştırılması, sözleşmeli tarımın gelişmesi, lisanslı depoculuk gibi alanlarda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, T.C. Ticaret Bakanlığı, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve diğer paydaşlar ile iş birliğini sürdürmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Geçtiğimiz yılı birim fiyatlardaki düşüşe rağmen az da olsa bir ihracat artışı ile tamamlamayı başaran hırdavat sektörü, Suriye başta olmak üzere Türkiye'nin etrafındaki savaşların sona ermesi ve Uzakdoğu ülkelerine uygulanacak yaptırımların yaratacağı fırsatlarla 2025 yılına çok daha umutlu bakıyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) altında 67. Sektör Meclisi olarak kurulan ve üçüncü toplantısını yapan Hırdavat Sektör Meclisi'nde konuşan Başkan Yardımcısı Mustafa Tarkan Doğan, "Sektör olarak geçtiğimiz yıldan çıkardığımız derslerle 2025’te daha verimli ve tasarruflu üretim yöntemleri benimseyeceğiz. Özellikle katma değerli ürünlere yönelerek birim fiyatımızı ve ürünlerimizin pazar paylarını artırmayı hedefliyoruz." dedi. Doğan, özellikle Suriye'de müteahhitlik hizmetleri, altyapı, üst yapı, eğitim ve barınma gibi alanlarda en az 10 milyar dolar ve üzerinde bir ekstra pazar yakalayabileceklerine dikkat çekti.
Hırdavat sanayinin ihracat potansiyelini artırmak, sektörün taleplerinin ortak bir ses ile kamuya aktarılması ve eşgüdüm ile çalışmaya imkân sağlanması amaçları ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) altında 67. Sektör Meclisi olarak 28 Mayıs 2024 tarihinde kurulan Hırdavat Sektör Meclisi, üçüncü toplantısını gerçekleştirdi. Türkiye'de ilk defa hırdavat sektörü özelinde ve hırdavat adıyla HISİAD'ın öncülük ettiği girişimlerle kurulan Meclis’te, sektörün önde gelen firma temsilcileri ile sektörün başlıca sorunlarına çözüm aranıyor, kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri ve gelişimine yönelik yol haritaları belirleniyor. Meclis Başkan Yardımcılığını Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği (HISİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Tarkan Doğan'ın yürüttüğü Meclis'in son toplantısında hırdavat sektörüne 2025 yılında ivme kazandıracak ve ticaretinin önündeki engelleri kaldıracak projeler değerlendirildi.
HEDEF 5 YILDA İLK 15'E GİREBİLMEK
Meclis toplantısında konuşan Başkan Yardımcısı Mustafa Tarkan Doğan, hırdavat sektöründe ihracat birim fiyatlarının 2,86 dolardan 2,62 dolara düşmesine rağmen geçtiğimiz yıl ihracatın yüzde 0,4 artışla 11,7 milyar dolara çıktığını ve Türkiye'nin yaklaşık yüzde 1,36 payla dünya ihracat sıralamasında 18'nci sırada yer aldığını söyledi. Dünya genelinde hırdavat sektörünün 1 trilyon dolarlık bir pazar olduğuna işaret eden Doğan, hedeflerini 5 yıl içerisinde ilk 15'e girebilmek olarak belirlediklerini ifade etti.
2025 yılında değerlendirilmesi muhtemel fırsatlar özelinde durduklarını kaydeden Doğan, şunları söyledi:
"Türkiye’nin çevresindeki savaşların sona ermesi ve bölgenin normalleşmesiyle birlikte Suriye’de önemli bir potansiyel ortaya çıkıyor. Ayrıca, ABD’nin Çin ve diğer Uzak Doğu ülkelerine karşı uygulayacağı tedbirlerle, Türkiye’nin tedarik zincirindeki rolünün artacağı öngörülüyor. Özellikle Suriye'de müteahhitlik hizmetleri, altyapı, üst yapı, eğitim, barınma ve bu başlıkla ilgili en az 10 milyar dolar ve üzerinde bir ekstra pazar yakalayacağımızı tahmin ediyoruz. Savaşlar nedeniyle kaybedilen pazarlar Türkiye'nin önünde büyük bir potansiyel olarak duruyor. Dünyada tedarik zincirinde önemli bir yere sahibiz. Hızlı teslimatıyla, parsiyel mal üretme kapasitesiyle, güçlü bankacılık sistemiyle, güçlü lojistik ve sigortacılık ağıyla dünyaya iyi ürün tedariği yapabilecek bir ülke konumundayız, bunu iyi değerlendireceğiz."
HIRDAVAT SEKTÖRÜNÜN YÖNÜ VERİMLİLİK, TASARRUF VE KATMA DEĞERLİ ÜRÜN
2025 yılının sektör için verimlilik ve tasarruf yılı olacağını kaydeden Doğan, "2024’te enflasyonla paralel gitmeyen döviz kurları ve yüksek faizler rekabet gücünü düşürdü, ancak ihracat seviyeleri geçen yıla göre yine de korundu. Sektör, bu deneyimlerden ders çıkararak 2025’te daha verimli ve tasarruflu üretim yöntemleri benimseyecek. Özellikle katma değerli ürün üretme yoluna gidilerek, birim fiyatımızın ve ürünlerimizin pazar paylarının artırılması hedefleniyor." dedi.
Sürdürülebilir ticaretin ihracattan geçtiğini ve HISİAD olarak 6'ncı yıllarına girerken 200’e yakın üye firma ile birlikte hareket edebilmenin gururunu yaşadıklarını anlatan Doğan, "HISİAD ve RX Tüyap iş birliği ile sektörün en iyilerini bir araya getiren fuarımız Hardware Eurasia Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı, 9-12 Nisan 2025 tarihleri arasında bu sene 4'üncü defa düzenlenecek. Yerli ve yabancı ziyaretçi ve katılımcıların hırdavat sektörü kapsamında aradıkları her malzemeyi üreten firmaları bir araya getiren fuarımız sektörümüzü en etkin şekilde temsil ediyor. Fuarımızla, heyetlerimizle, ziyaretlerimizle, yaptığımız sektörel toplantılarla, düzenlediğimiz uluslararası organizasyonlarımızla, kadın ve genç sanayici komitelerimizle alın terini ve çabayı her zaman desteklemeye gayret ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin 14 ilinde 22 milyondan fazla kullanıcıya güvenilir, kaliteli ve kesintisiz elektrik dağıtım hizmeti sunan Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nin, Başkent EDAŞ ve Ayedaş’la birlikte 3 şirketinden biri olan Toroslar EDAŞ, depremden etkilenen çalışanlarının ve ailelerinin yanında olmaya devam ediyor. Şirket, çalışanları için tamamı gerekli eşyalarla donatılmış konteyner kentlerde gerçekleştirilen sayısız etkinlik ve eğitimle sosyal yaşamın aksamadan devam etmesi için gereli tüm adımları atıyor.
Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine alarak insan ve teknoloji odaklı projeleriyle Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden Enerjisa Dağıtım Şirketleri, Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ, deprem bölgesinde 1104 çalışanı ile sadece enerji altyapısını güçlendirmekle kalmayıp, çalışanlarına ve ailelerine dokunan projeleriyle de afetin etkilerini azaltmak için çalışıyor.
Karne Sevinci Çoşkuyla Kutlandı
2023 yılında yaşanan asrın felaketinin ardından, Hatay ve İskenderun’da yer alan Toroslar EDAŞ çalışanları için tamamı gerekli eşyalarla donatılmış ve 847 kişinin konakladığı konteyner kentlerde karne sevinci coşkuyla kutlandı. Şirket çalışanları ve ailelerine ev sahipliği yapan konteyner kentlerde, 17 Ocak tarihinde okulların yarıyıl tatiline girmesiyle beraber gerçekleştirilen etkinlik ve oyunlarla çalışan çocukları ve velileri stres atarken, mutluluk dolu anlar yaşandı. Şirket, çocukların okullarındaki başarı oranını artırmak için Başkent EDAŞ ve Ayedaş’ın da destekleriyle kurduğu etüt merkezinde, çocukların okullarında aldıkları eğitime ek olarak, ilkokul öğrencilerine derslerini pekiştirme fırsatı da sunuyor.
İlkokul öğrencilerinin yanı sıra, üniversite hayalleri gerçek olan gençler de Enerjisa’nın desteğiyle unutulmadı. Tıp Fakültesi’ni kazanan öğrencilere laptop hediye edilerek başarıları ödüllendirildi. YKS sonuçlarına göre üniversiteye yerleşen öğrencilere de hediye kitleri takdim edildi.
Kadınların ve Ailelerin Güçlenmesi için Hayata Geçirilen Projeler
Toroslar EDAŞ’ın eğitim projeleri yalnızca çocuklarla sınırlı kalmadı. Kadınların ekonomik ve sosyal yaşamda daha güçlü bir yer edinmesi amacıyla Kadın Emeğini Destekleme Vakfı (KEDV) iş birliğiyle bilgilendirme toplantıları ve iş birliği planları hayata geçirildi. KEDV’in mikrokredi projeleri ve kooperatifleşme destekleri gibi programlar, kadınlara rehberlik ederek onların ekonomik bağımsızlıklarını destekliyor. Şirket aynı zamanda, Sabancı Üniversitesi iş birliğiyle “İlişki Çatışma Yönetimi ve Destekleyici Ebeveynlik” konulu bir webinar düzenledi. İskenderun ve Hatay’daki konteyner kentlerinde gerçekleştirilen ve yaklaşık 60 kişinin katıldığı etkinlikte, deneyimli eğitmenler önemli bilgiler ve pratik önerilerini katılımcılarla paylaştı. Ayrıca kadınlara yönelik düzenlenen farklı el becerisi atölyeleri ve eğitimler sosyal hayata dair becerilerini artırırken, dijital eğitimler kapsamında verilen dijital vatandaşlık, sosyal medya yönetimi ve siber güvenlik eğitimleri de dijitalleşen dünyada kadınların farkındalık kazanmasını sağladı.
‘’Daha İyi Bir Gelecek için güç ve umut olmaya devam edeceğiz’’
Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda odaklı yaklaşımıyla enerji sektöründe fark yaratmaya devam ettiklerini vurgulayan Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekci, “Enerjisa Dağıtım Şirketleri olarak, sürdürülebilirliği stratejimizin temel taşı olarak görüyor, insan ve teknoloji odaklı projelerimizle Türkiye’nin enerji dönüşümüne liderlik ederken bir yandan da insanımıza dokunan projelerimizle de fark yaratıyoruz. Çalışanlarımızın ve ailelerinin hayatlarına eksiksiz devam edebilmesi için hazırladığımız Hatay ve İskenderun Konteyner Kentlerinde çocuklarımızın eğitimine, kadınlarımızın güçlenmesine ve ailelerimizin yaşam kalitesini artırmaya yönelik hayata geçirdiğimiz projeler, bizim için sadece bir görev değil, aynı zamanda bir gurur kaynağıdır. Yürüttüğümüz çalışmalar ile dayanışma ve iş birliğinin gücünü bir kez daha ortaya koyarak onların hayatlarına dokunmaya, daha güçlü bir toplum inşa etme yolunda destek olmaya devam ediyoruz. Enerjisa Dağıtım şirketleri olarak, sürdürülebilir bir gelecek çalışarak güç ve umut olmaya devam edeceğiz.” Dedi.
Enerjisa Dağıtım Şirketleri Hakkında
‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonuyla sürdürülebilirlik ve teknolojinin çarpan etkisini kullanarak Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden Enerjisa Enerji’ nin Elektrik Dağıtım Şirketleri olan AYEDAŞ, Başkent EDAŞ ve Toroslar EDAŞ, Türkiye’nin yüzde 25’ine hizmet sunuyor.
Başkent EDAŞ ile Ankara, Bartın, Çankırı, Karabük, Kastamonu, Kırıkkale ve Zonguldak’ta, AYEDAŞ ile İstanbul Anadolu Yakası’nda, Toroslar EDAŞ ile Adana, Gaziantep, Kilis, Mersin, Osmaniye ve Hatay’da faaliyetlerini sürdürüyor. Sektörünün en büyük oyuncuları olan Enerjisa Dağıtım Şirketleri, 14 ilde 22 milyonu aşkın kullanıcıya elektrik dağıtım hizmeti sağlıyor. Ana sermayedarları Sabancı Holding ve E.ON olan Enerjisa Enerji’nin yüzde 20 hissesi halka açık olup Borsa İstanbul’da işlem görüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Otomotiv satış sonrası pazarı, temkinli başladığı 2024 yılını aynı paralelde tamamladı. 2024 yılının son çeyreğinde satış ve ihracatı artan sektör, istihdamını da korudu. Sektör 2025'in ilk çeyreğinde 2024 yılının ilk çeyreğine kıyasla yurt içi satışlarda dolar bazında yüzde 1,48 artış bekliyor. Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneğinin (OSS) 2024 Yıl Sonu Sektörel Değerlendirme Anketi'ne göre; 2024'ün son çeyreğinde, 2023'ün aynı dönemine göre yurt içi satışlar dolar bazında ortalama yüzde 3,69 artış gösterdi. Üretici üyelerin yüzde 22,2'si önümüzdeki üç ayda yatırım planlarken, 2024'ün son çeyreğinde de gözlemlenen problemlerin başında ilk üç çeyrekte olduğu gibi "maliyetlerdeki aşırı artış" yer aldı. 2023 yılında yüzde 14 ile önemli problemler arasında yer almayan "iş ve ciro kaybı" 2024 yılında yüzde 41 seviyesine ulaşarak öne çıktı.
Otomotiv satış sonrası sektörü olarak 2025 yılı için 2024'te yakalanan satış rakamlarını ve üstünü hedeflediklerini söyleyen OSS Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özçete, "Buna rağmen önümüzdeki 5 yıl içerisinde geçmiş dönemlerde yakalamış olduğumuz hızlı büyümeleri öngörmüyoruz. 2025 yılı satış rakamlarını etkileyecek en belirleyici faktörlerin başında ise faiz indirimleri konusu yer alıyor. 2025 yılı itibarıyla faizlerin geriye gitmesi yurt içi piyasada arz - talep dengesini yeniden canlandıracaktır. İhracat kapsamında ise Afrika ülkeleri başta olmak üzere açılacak yeni pazarlar ile birlikte sektörde büyümenin sağlanması önemli hedefler arasında yer alıyor. Sektörümüzü 2025 yılında en çok ilgilendiren konulardan biri de özellikle Çinli yatırımcıların Türkiye'ye yapacağı üretime dayalı yatırımları olacak. Bu durum hem istihdama doğrudan katkı sağlayacak aynı zamanda yine durağan geçmesini beklediğimiz 2025 yılı için bize ek bir güvence sağlayacaktır" dedi.
Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), otomotiv satış sonrası pazarı özelinde 2024 yılının son çeyreğini, üyelerinin katılımıyla düzenlediği bir anket çalışmasıyla değerlendirdi. OSS Derneğinin 2024 Yıl Sonu Sektörel Değerlendirme Anketi'ne göre; otomotiv satış sonrası pazarı 2024'ün son çeyreğinde durgun seyrine devam etti. Ankete göre; 2024'ün son çeyreğinde, 2023 yılının son çeyreğine göre yurt içi satışlar dolar bazında ortalama yüzde 3,69 artış gösterdi. Bu dönemde dağıtıcı üyelerin satışlarında dolar bazında yüzde 4,71 artış görülürken, üretici üyelerde ise dolar bazında yüzde 2,41 seviyesinde artış yaşandı.
Çinli markaların yatırımları 2025'in öne çıkan konularından olacak!
2024 yılının otomotiv satış sonrası sektörü için çok fazla iniş ve çıkışların olmadığı hafif, durağan seyreden bir yıl olduğunu söyleyen OSS Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özçete, "Bunun temel nedenleri hem elektrikli araç sürecindeki dönüşüm sancıları hem de global ölçekte devam eden ekonomik kriz diyebiliriz. Satış rakamlarının geriye gitmesinde krediye erişim zorluklarının yaşanması, nakit akışı dengesizliklerinin artması, enerji ve hammadde maliyetlerindeki artışlar, özellikle dağıtıcı olarak hizmet veren firmalardaki talebin geriye çekilmesi ve kullanıcılar özelinde araç bakım periyodlarının ileri tarihlere ötelenmesi sektör üzerindeki baskıları önemli ölçüde artırdı. Otomotiv satış sonrası sektörü olarak 2025 yılı için 2024'te yakalamış olduğumuz satış rakamlarını ve üstünü hedeflesek de önümüzdeki 5 yıl içerisinde geçmiş dönemlerde yakalamış olduğumuz hızlı büyümeleri öngörmüyoruz. 2025 yılı satış rakamlarını etkileyecek en belirleyici faktörlerin başında ise faiz indirimleri konusu yer alıyor. 2025 yılı itibarıyla faizlerin geriye gitmesi yurt içi piyasada arz - talep dengesini yeniden canlandıracaktır. İhracat kapsamında ise Afrika ülkeleri başta olmak üzere açılacak yeni pazarlar ile birlikte sektörde büyümenin sağlanması önemli hedefler arasında yer alıyor" dedi. Sektörü 2025 yılında en çok ilgilendiren konulardan birinin de özellikle Çinli yatırımcıların Türkiye'ye yapacağı üretime dayalı yatırımların olacağını vurgulayan Ali Özçete, şöyle devam etti: "Bu durum hem istihdama doğrudan katkı sağlayacak aynı zamanda yine durağan geçmesini beklediğimiz 2025 yılı için bize ek bir güvence sağlayacaktır. Bununla birlikte orijinal
yedek parça fiyatlarının ciddi derecede yükselmesi kullanıcıları aftermarket pazarına yönlendirerek otomotiv satış sonrası sektörünü ciddi anlamda hareketlendirdi. Yıl içerisinde bu durum sektöre oldukça pozitif yönde katkı sağladı. Ülke olarak küresel ölçekte otomotiv ve otomotiv satış sonrası sektörlerine en çok katkı sağlayan ülkelerden biriyiz. 2025 yılı içinde yeni trendlerin en yakın takipçisi ve öğreticisi olarak aftermarket pazarına yön vermek en büyük hedeflerimiz arasında yer alıyor. Güçlü ve organize şekilde hareket eden üretici ve dağıtıcı firmalarımızdan aldığımız bu güçle birlikte yeni yıla dair umudumuz ve inancımız her zaman yüksek."
İlk çeyrekte satışlarda artış bekleniyor!
OSS 2024 Yıl Sonu Sektörel Değerlendirme Anketi'nde, 2025 yılının ilk çeyreğiyle ilgili beklentilere de yer verildi. Buna göre sektörde 2025 yılının ilk çeyreğinde 2024 yılının ilk çeyreğine kıyasla yurt içi satışlarda dolar bazında yüzde 1,48 oranında artış beklendiği gözlemlendi. OSS üyeleri, 2024 yılına kıyasla, 2025 yılında dolar bazında yurt içi satışlarında ortalama yüzde 9,67 oranında artış bekliyor. 2023'ün son çeyreğinde yüzde 52,7 olan tahsilat süreçlerinin 2024'ün son çeyreğinde yüzde 45,1 seviyesine gerilediğini ifade eden OSS Derneği üyelerinden yüzde 18'i tahsilat sürecinin daha iyi hale geldiğini, yüzde 36,1'i ise daha kötüye gittiğini belirtti.
Üretici istihdamda yükseliş sürdü!
Ankete katılan üyelerin yüzde 42,6'sı 2023 yılına göre istihdamını artırdı. Üyelerin yüzde 36,1'i söz konusu dönemde istihdamını korudu. 2023 yılına kıyasla istihdamının azaldığını belirten üye oranı ise yüzde 21,3 seviyesinde kaldı. Dağıtıcı üyelerin istihdamları üretici üyelere göre daha fazla artış kaydetti.
Maliyetlerdeki artış büyük problemlerin başında yer aldı!
Anketin en dikkat çekici bölümlerinden birini de sektördeki problemler oluşturdu. Üyelerin, 2024'ün son çeyreğinde gözlemlediği problemlerin başında yüzde 86,9 ile "Maliyetlerdeki aşırı artış" gelirken, "Nakit akışında yaşanan problemler" yüzde 50,8 ile ikinci sırada yer aldı. Üyelerin yüzde 41'i "İş ve ciro kaybı", yüzde 37,7'si ise "Kargo maliyeti ile teslimat problemleri"ni sektör için en büyük dördüncü sıkıntı olarak nitelendirdi. Ankete katılanların yüzde 27,9'u "İstihdamda yaşanan problemler"i ve "Gümrüklerde yaşanan problemleri" işaret etti. İş ve ciro kaybı, 2023'teki yüzde 14'lük orandan 2024'te yüzde 41 seviyesine çıkarak dikkat çekti.
Gelecek 3 ayda yatırım planlayanların oranı yüzde 26,2!
Anket ile birlikte sektörün yatırım planları da mercek altına alındı. Ankete göre önümüzdeki üç ayda yeni yatırım yapmayı düşünen üyelerin oranı yüzde 26,2 ile bir önceki döneme paralel seyretti. Bir önceki ankette üretici üyelerin yüzde 30,8'i yatırım planlarken, yeni ankette bu oran yüzde 22,2'ye geriledi. Dağıtıcı üyelerde ise bu oran yüzde 25,6'dan yüzde 29,4'e çıktı. Ankete katılan üyelerin yüzde 57,4'ü önümüzdeki üç ayda sektörün aynı kalacağı, yüzde 14,8'i daha iyiye gideceği, yüzde 27,9'u ise daha kötüye gideceği yönünde görüş bildirdi.
Üretimde kapasite kullanım oranı yüzde 78,15!
Üreticilerin 2024 yılı kapasite kullanım oranı ortalaması yüzde 78,15 olarak gerçekleşti. Bu oran 2023'te yüzde 81,62 idi. 2024'ün son çeyreğinde üyelerin üretimi 2023'ün aynı çeyreğine göre yüzde 4,44 artış göstermiştir. 2024 yılının son çeyreğinde üyelerin ihracatı, 2023 yılının son çeyreğine göre dolar bazında yüzde 1,3 artış gösterdi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu - DEİK tarafından düzenlenen Türkiye-Moğolistan İş Forumu, Moğolistan Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi ve Kalkınma Bakanı Luvsannyam Gantumur, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, DEİK Başkanı Nail Olpak, Moğolistan Ulusal Ticaret ve Sanayi Odası (MNCCI) Başkanı Tur-Od Lkhagvajav, DEİK/Türkiye-Moğolistan İş Konseyi Başkanı Özkan Öztürk ve iki ülke iş dünyası temsilcilerinin katılımlarıyla 17 Ocak 2025 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi.
DEİK ile Moğolistan Ulusal Ticaret ve Sanayi Odası (MNCCI) arasındaki mutabakat zaptının yenilendiği toplantıda e-ticaret ve deri sektöründe firmalar arasında iki mutabakat zaptı imzalandı.
Moğolistan Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi ve Kalkınma Bakanı Luvsannyam Gantumur, “İki ülke arasında stratejik ortaklık konumuna yükseltilen anlaşmaya devlet başkanları imza atmıştır. İş adamları arasında geliştirilen iş birliklerine de iki ülke sahip çıkacaktır. Bunu özellikle belirtmek isterim. Moğolistan'da yeni şirketler kurmanızı, yeni işler yapmanızı, üretmenizi, tanıtmanızı ve Orta Asya'nın kalbinde güzel faaliyetler yapmanızı yürekten temenni ederim. Şu anda maden ürünlerimizi, biraz ham olarak ihraç ediyor olsak da daha yakın dönemde doğal kaynaklarımızı işleyerek nihai ürün elde ederek dünya pazarına satmayı düşünüyoruz” dedi.
Tuzcu: “Moğolistan, Türk firmalarının varlığını önemsiyor”
T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu ise, “Moğolistan son dönemde kişi başına gelir anlamında Türkiye gibi çok ciddi bir mesafe katetti. Önümüzdeki dönemde de kişi başına geliri 10 bin doların üzerine çıkarma hedefleri var. Yine dış ticarette bakır, kömür, demir cevheri, altın, uranyum gibi kaynakların işlenmiş ekonomi ürünlerine dönüştürülmesinde önemli perspektif sunuluyor. Önümüzdeki dönemde 150'ye yakın projeyi bizlere dün anlattılar. Bunlar arasında özellikle dikkatimizi çeken; termik santraller, hidroelektrik santraller, maden işleme fırsatları, bakır ve demir cevherleri. Bunları ekonomiye taşıyacak projelerle özellikle demir yolu inşasıyla, yatırımların güçlenmesi adına yeni bir dönemin planlamasını yapıyorlar. Burada Türk firmalarının varlığını önemsiyorlar. Türk firmalarının birçok alanda tarımsal ekonomiden müteahhitliğe çok büyük bir deneyimi mevcut. Avrupa'nın en önemli tarım ürünleri tedarikçisi durumundayız. Son dönemde Moğolistan'la her ne kadar belli ürünlerde, maden dışı ürünlerde ticaret geliştirmiş olsak da özellikle tarımsal ekonominin gelişmesine firmalarımızın katkısının olabileceğini düşünüyoruz” dedi.
Olpak: “Moğolistan’da internet kullanımının artması ve dijitalleşmeye olan ilgi, e-ticaret ve dijital teknoloji alanında fırsatlar oluşturuyor”
DEİK Başkanı Nail Olpak, “Moğolistan ile 140 milyon dolara yakın bir ticaret hacmimiz var ve bunu artıracak potansiyelimiz olduğunu düşünüyorum. Moğolistan’daki müteahhitlerimiz 400 milyon doları aşkın proje üstlenmişler. Ticaretimizin artması kadar, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin farklı sektörlere yayılması, ticaretten yatırımlara ve ikili iş birliklerine kadar çeşitlenerek devam etmesi çok önemli. Moğolistan’da internet kullanımının artması ve dijitalleşmeye olan ilgi, e-ticaret ve dijital teknoloji alanında fırsatlar oluşturuyor. Dolayısıyla, Türkiye'nin teknoloji sektörü, Moğolistan’daki dijitalleşme sürecine katkı sağlayabilir. Dünya çapında öne çıkan Türk firmalarımız ve DEİK/Dijital Teknolojiler İş Konseyimiz ile Moğol firmaları geleceğe yatırım yapabilirler. Enerjiden, sanayiye, tarımdan alt yapı yatırımlarına kadar neredeyse her alanda önemli yatırım imkanlarımız var. Moğol iş dünyasını da bu imkanlarımızdan daha fazla yararlanmak için ülkemizde yatırım yapmaya davet ediyorum. İki ülkenin de güçlü olduğu turizm ve ayrıca et işleme tesisi inşa etmek için hayvancılık alanında iş birlikleri yapılabilir. Moğolistan’ın sağlık turizme ilgisi yüksek ve sağlık alanında ülkede yatırımları yıldan yıla artıyor. Türkiye’nin sağlık sektöründeki başarılı ilerleyişini Moğolistan özelinde de değerlendirebiliriz” dedi.
Özkan: “Moğolistan’a yatırım yapmak isteyen firmalara devlet destekli teşvikler sunulmalı”
DEİK/Türkiye-Moğolistan İş Konseyi Başkanı Özkan Öztürk, “Moğolistan tarafından ilgili kurum/kuruluş temsilcileriyle iş birliğinde dış ticaret ve karşılıklı yatırımlarımızı geliştirmek üzere çalışmalar yapmaya hazır olmakla birlikte, iki ülke iş dünyası temsilcilerini sık sık bir araya getirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Gümrük vergilerinin çok yüksek olması nedeniyle, yeniden revize edilerek oranların düşürülmesi mümkünse kaldırılması, Türkiye’den Moğolistan’a yatırım yapmak isteyen firmalara devlet destekli teşvikler sunulmalı, para transferi yapmanın daha kolay çözümleri için kamu ve özel bankacılık anlaşmaları yapılmalı, Türk firmalarının Moğolistan’da daha hızlı iş yapabilmesi için bürokrasinin kolaylaştırılması ve iki ülke arasında taşımacılık yapan firmalara akredite bir sisteme oluşturularak yaşanabilecek problemlerin önlenmesi gibi başlıca konulara çözümler bulunabilir” dedi.
İş Forumu’nun sponsorları ise, HNC İnşaat A.Ş., Aga Bullion, Green Chemicals®, Nata Holding ve Petlas oldu.
Türkiye ekonomi gündemi/Açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat Veri Dönem Tahmin Önceki
------ ----------------------------------- ----- ------ ------
10:00 Yurt dışı üretici fiyat endeksi (Aylık) Aralık -0.86%
10:00 Net uluslararası yatırım pozisyonu Aralık -288,9 milyar usd
10:00 Türkiye'nin Dış Yükümlülükleri Aralık 656,0 milyar usd
17:30 Merkezi yönetim borç stoku Aralık 9 trilyon 4.6 milyar TL
17:30 Merkezi yönetim iç borç stoku Aralık 5 trilyon 989.1 milyar TL
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen liderlik ve yönetici araştırma şirketlerinden Stanton Chase, 2025-2028 dönemi Yönetim Kurulu üyelerini duyurdu. Stanton Chase Londra ofisinin Yönetici Ortağı ve İstanbul ofisinin Danışma Kurulu Üyesi Çağrı Alkaya, Stanton Chase Yönetim Kurulu’nun Küresel Başkanı olarak seçildi ve Kristof Reynvoet’in yerini aldı. Alkaya, daha önce Stanton Chase Yönetim Kurulu Bölgelerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyordu.
Alkaya'nın liderliğinde, Yönetim Kurulu'nun diğer üyeleri ve Küresel Başkan Yardımcıları şu isimlerden oluşuyor: Bernardita Mena Aldunate (İnsan ve İş Mükemmelliği), Ken Nimitz (Finans), Tom Christensen (Uygulama Grupları) ve Panos Manolopoulos (Bölgeler). Mevcut Yönetim Kurulu'ndan üç üyenin görevlerine devam etmesiyle Stanton Chase'in güçlü liderlik temelleri korunurken, bu isimlerin uzmanlıkları ve deneyimleri organizasyon için değerli katkılar sunmaya devam edecek.
“Amacımız müşterilerimize mükemmelliği sunmak”
Çağrı Alkaya, atamayla ilgili olarak şunları söyledi: “Dünyanın önde gelen liderlik danışmanlığı şirketlerinden biri olan Stanton Chase'in Yönetim Kurulu ve Küresel Başkanlığı'na seçilmek benim için büyük bir onur. Son iki yıldaki çalışmaların üzerine inşa ederek, Stanton Chase'i özel kılan insanlara, müşterilerine, adaylarına ve iş birliğine dayalı ruhumuza odaklanmaya devam edeceğiz. Stanton Chase için gerçekten heyecan verici planlarımız var. Müşterilerimize en üst düzeyde hizmet sunmaya; değerlerimizi, amaca yönelik kültürümüzü ve olağanüstü müşteri memnuniyetine olan bağlılığımızı sürdürmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz. Hem organik olarak hem de akıllı ortaklıklar yoluyla büyümek istiyoruz, ancak bunu her zaman bir amaç doğrultusunda yapacağız. Bu, müşterilerimiz için mükemmellik sunmak, işimizi ileriye taşımak, hem müşterilerimiz hem de kendi ekibimiz için olağanüstü yetenekler bulmak ve operasyonel mükemmeliyetimizi artırmak için çok çalışmayı gerektiriyor. En önemlisi, bizi özel kılan kültürün üzerine inşa etmeye devam edeceğiz.”
Çağrı Alkaya kimdir?
20 yılı aşkın süredir Liderlik ve Yönetici Araştırma sektöründe bulunan Çağrı Alkaya, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ndeki eğitiminin ardından kariyerine uluslararası danışmanlık şirketi PricewaterhouseCoopers'ın denetim ve danışmanlık bölümlerinde başladı ve Stanton Chase öncesi Antal International, Oxygen Consultancy, Elemental Value şirketlerinde danışmanlık, kurucu ve yönetici ortaklık gibi görevlerde bulundu. Stanton Chase İstanbul ofisinin kurucu ortaklarından olan Çağrı Alkaya, 2017 yılından bu yana Stanton Chase Londra ofisinde çalışıyor ve 2021 yılından beri Yönetici Ortaklık görevini sürdürmekte. Kariyerini Türkiye, Belçika ve Birleşik Krallık'ta geçiren Çağrı Alkaya, bugüne kadar 18 ülkede yönetici danışmanlığı projeleri yürüttü ve Stanton Chase bünyesinde çeşitli bölgesel ve global görevlerde bulundu.
***
Stanton Chase Hakkında
Dünyanın önde gelen küresel liderlik ve yönetici araştırma şirketlerinden biri olan Stanton Chase, 30 yılı aşkın süredir kurumsal liderliğin ön saflarında yer alarak müşterilerine benzersiz destek sunuyor. 45 ülkede 70’ten fazla ofisiyle küresel ölçekte üst sıralarda yer alan bir yönetici seçimi ve liderlik danışmanlığı firması olan Stanton Chase, yalnızca bir hizmet sağlayıcı değil, aynı zamanda liderlikte güvenilir bir ortak olmaktan gurur duyuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, 2024 yılında 30 bin 93 kullanıcıyla daha buluşturduğu T10X’te yılın ilk kampanyasını başlattı. Fiyatlarında herhangi bir artışa gitmeyen Togg, ocak ayı boyunca sınırlı sayıda T10X V2 için 500 bin TL krediye %0 faizli 12 ay veya 650 bin TL krediye %0,99 faizli 12 ay vade seçeneği sunuyor.
Togg, Türkiye’nin doğuştan elektrikli ilk cihazı T10X’te 2025 yılının ilk kampanyasını kullanıcılarla buluşturdu. T10X’te fiyat artışı yapmayan Togg, ocak ayı boyunca farklı seçenekleri tüketicilerin ilgisine sunuyor. Bu kapsamda kullanıcılar, ocak süresince sınırlı sayıda T10X V2 için 500 bin TL krediye %0 faizli 12 ay veya %2,29 faizli 30 ay seçeneğinden ya da 650 bin TL krediye %0,99 faizli 12 ay seçeneği ile %2,69 faizli 30 ay vade seçeneğinden yararlanabilecek.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.