Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ali Perşembe’nin sunduğu yeni “Teknik Analiz ve Trading Disiplini” egitimi tarihleri belli oldu: 4 -5 EKİM 2025 - Cumartesi, Pazar
Kaydolmak ve ayrıntılar için: https://persembe.com/teknik-analiz-ve-trading-disiplini-egitimi/
FOREX’te, VİOP’ta, BİST’te, vadeli işlemlerde, KRİPTO para piyasalarında başarının anahtarları...
piyasa risklerini yönetmenin ıspatlı yöntemleri,
pozisyona giriş/çıkış ve stop ve iz süren teknikleri,
para kayıplarının önüne geçilmesi,
kaldıracın doğru kullanımı,
kişisel disiplin ve kontrol,
yanlış ve çarpık davranış biçimlerinden arınma,
kapsamlı oyun planı
kendi kendine yetiş ve yeni hayat tarzı.
tüm deneyim seviyelerine uygun,
hayatınızı değiştirebilecek 2 gün!
Sorular için:
[email protected]
Eğitim Saatleri: 09:00 - 17:00
Eğitim Lokali: Workinton Levent 199 - Esentepe Mah., Büyükdere Cad., Levent 199 Plaza, Şişli, İstanbul
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yaz aylarında yüksek sıcaklıkların etkisiyle yalıtımsız binalarda duvarlar fırın gibi ısınıyor, yaşam alanları adeta bir sıcak hava odasına dönüşüyor. Geride bıraktığımız temmuz ayının sonuna doğru yurdun genelinde ve İstanbul’da yaşanan termal şok ile hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerine çıkarak rekor kırdı. Bu olağanüstü sıcaklık koşullarının yalıtımsız binaların iç ortam sıcaklığını da kontrolsüz bir şekilde artırdığına dikkat çeken Baumit Türkiye Teknik Müdürü Meltem Bayraktar San, “Böyle durumlarda serinlemek neredeyse imkânsız hale gelirken, yaşam alanlarının iç sıcaklığını dış ortamın altına çekmek için etkili bir ısı yalıtımı hayati önem taşıyor” diyor. Yaz aylarında soğutma ihtiyacının kış aylarındaki ısıtma maliyetlerinden çok daha yüksek olduğuna değinen Meltem Bayraktar San, bu nedenle, etkili ve doğru uygulanmış bir ısı yalıtımının dört mevsim boyunca konfor, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik açısından kritik önem taşıdığına dikkat çekti.
Derinleşen iklim kriziyle birlikte sıcak hava dalgaları daha uzun sürüyor, aşırı sıcaklıklar günlük hayatı ciddi şekilde zorlaştırıyor. Konutlarda artan serinleme ihtiyacı, enerji tüketimini zirveye taşıyor. Bu durum yalnızca bireysel yaşam konforunu değil, ülke genelindeki enerji altyapısını da doğrudan etkiliyor. Sıcaklıkla mücadelede en etkili çözümlerden birinin ısı yalıtımı olduğunun altını çizen Baumit Türkiye Teknik Müdürü Meltem Bayraktar San, Türkiye’nin sıcak iklim kuşağında yer alması nedeniyle bu konunun daha da büyük bir önem taşıdığını ifade ediyor.
Rekor sıcaklıklara karşı ısı yalıtımı ilk savunma
Ülkemizdeki elektrik tüketiminin yaz aylarında tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını vurgulayan Meltem Bayraktar San, bu artışın temel nedeninin yaz aylarında klimaların neredeyse 24 saat kesintisiz çalışır hale gelmesi olduğunu belirtti. “Yazın serin kalmak, kışın ısınmaktan çok daha pahalı bir süreç haline geldi” diyen San, enerji tüketimindeki bu dramatik yükselişin önüne geçmek için ısı yalıtımının artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunu söyledi. Geride bıraktığımız temmuz ayında Türkiye’nin tarihindeki rekor sıcaklıkları yaşandığına vurgu yapan San, “Küresel ısınmanın etkilerini bu yaz çok daha yoğun olarak hissettik. Isı yalıtımının bir gereklilik değil zorunluluk olduğunu ise küresel ısınmanın etkileri ile bir kez daha anladık. Yüksek sıcaklıklar yalıtımsız yapıların iç ortam sıcaklığını çok daha yüksek seviyelere çıkardı. Özellikle akşam saatlerinde dışarısı nispeten serinlese bile, duvarlara nüfuz eden ısı uzun süre içeride hapsoluyor. Bu, insan sağlığı ve konforu açısından kabul edilemez bir durum. Böyle bir ortamı serinletmek için kullanılan klimalar ise elektrik faturasını ortalama yüzde 50 artırıyor. Oysa nitelikli bir ısı yalıtımı, dış ortamın içeriye etkisini azaltarak klimaların çok daha az çalışmasını sağlar. Bu da doğrudan enerji tasarrufu ve daha yaşanabilir bir iç ortam demek” ifadelerini kullandı.
“Binaları serin tutmanın maliyeti ısıtmaya göre daha fazla”
Isı yalıtımının serinleme maliyetlerini düşürmede hayati bir rol oynadığını söyleyen San, “Akdeniz’de 2050 yılına kadar ortalama sıcaklıkların 2-3 derece, 2100’e kadar ise 3-5 derece artması bekleniyor. Türkiye de bu havzada yer alan ve yaz aylarında ciddi sıcaklık dalgaları yaşayan bir ülke. Bu nedenle ısı yalıtımı sadece konfor ya da tasarruf için değil, iklim krizine karşı alınabilecek en etkili önlemlerden biri olarak değerlendirilmeli. Bu yüzden sıcaklığın daha en baştan yaşam alanlarına girmesini engellemek gerekiyor. Yalıtımsız binalarda klima kaynaklı elektrik tüketimi yüzde 50’ye kadar artabiliyor. Isı yalıtımı sayesinde ise bu oran minimum seviyelere düşüyor. Enerji maliyetlerinin hızla yükseldiği günümüzde, bu fark hem hane bütçesi hem de ülke ekonomisi için çok önemli. Üstelik sadece ekonomik değil, çevresel açıdan da ciddi bir fark yaratıyor. Enerji talebinin azalması, fosil yakıt tüketiminin ve karbon salımının düşmesine katkı sağlıyor. Bu da bizi daha sürdürülebilir bir yaşam modeline yaklaştırıyor. Tam da bu noktada Baumit olarak, bağımsız kuruluşlar tarafından test edilmiş yüksek kaliteli ısı yalıtım sistemleri sunuyoruz. Isı yalıtım plakalarımızdan yapıştırıcılara, son kat kaplamalardan sistem aksesuarlarına kadar bütünsel bir çözüm sunarak hem yaz hem de kış aylarında ideal iç mekân sıcaklığı sağlıyoruz. Isı yalıtımda yeniliğin öncüsü bir marka olarak sektöre sunduğumuz çözümlerimizle yazın aşırı ısınmayı önleyerek duvarları koruyor, kışın ise ısı kaybını minimuma indiriyoruz” şeklinde konuştu.
Baumit Hakkında?
100 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan Avusturya merkezli Schmid Industrie Holding’in en büyük şirketlerinden biri olan ve Avrupa’nın mantolama devi olarak anılan Baumit; 25 ülkede, 40’ın üzerinde üretim tesisi ile yıllık 6,5 milyon ton üretim kapasitesi ile hizmet vermektedir. Bugün ciro büyüklüğü 1 milyar euroyu aşmış olan Baumit, Türkiye'de 2007 yılında faaliyet göstermeye başlamıştır. Gebze'de bulunan Türkiye üretim tesisi 2008'de faaliyete geçmiştir.?
www.baumit.com.tr??
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin lider entegre piliç eti üreticisi Şenpiliç, 2024 ve 2025 yıllarında üç büyük eğitim projesini hayata geçirerek sosyal sorumluluk alanındaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Sakarya Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Osmaniye’de tamamlanan bu projeler, şirketin eğitime olan kalıcı desteğini gözler önüne seriyor.
Eğitimi toplumsal kalkınmanın temel olarak gören Şenpiliç, kurucusu ve Onursal Başkanı Haşim Gürdamar’ın vizyonuyla toplumsal gelişime katkı sunan projelere imza atmayı sürdürüyor. 2024 ve 2025 yıllarında tamamlanan üç önemli eğitim yatırımı, üniversite ve ilkokul düzeyinde çok sayıda öğrencinin daha modern, erişilebilir ve güvenli bir eğitim ortamına kavuşmasını sağladı.
Sakarya Üniversitesi’ne modern Diş Hekimliği Fakültesi ek binası
Şirketin ilk projesi, Sakarya Üniversitesi bünyesindeki Diş Hekimliği Fakültesi için inşa edilen ek bina oldu. 2024 yılında tamamlanan bu bina, üniversitenin eğitim altyapısını güçlendirmek ve öğrenci kapasitesini artırmak amacıyla hayata geçirildi. Çağdaş mimari standartlara uygun şekilde inşa edilen yapı, öğrencilerin daha nitelikli bir öğrenim deneyimi yaşamasını hedefliyor.
İTÜ kampüsünde kız öğrenci yurdu inşa edildi
İkinci proje, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin kampüs alanında yer alan yeni kız öğrenci yurdu oldu. 2024 yılında inşaatı tamamlanan ve 2025 yılı Eylül ayında öğrenci kabulüne başlayacak olan yurt, özellikle şehir dışından gelen kadın öğrencilerin barınma ihtiyacına çözüm sunmayı amaçlıyor. Bu proje, fırsat eşitliği temelinde tasarlandı ve yükseköğretimde kadınların güçlenmesine katkı sağlamayı hedefliyor.
Deprem bölgesinde eğitimi yeniden ayağa kaldıran yatırım
Şenpiliç’in en kapsamlı projelerinden biri ise Osmaniye’de hayata geçirildi. 2023 depremlerinde yıkılan İstiklal İlkokulu’nun yerine, Türk Eğitim Vakfı (TEV) koordinasyonuyla yeni bir okul binası inşa edildi. Yapımına Temmuz 2024’te başlanan okul, Mart 2025’te tamamlanarak teslim edildi ve aynı yıl içinde yeniden öğrenci kabulüne başladı. Şenpiliç, bu projenin tüm inşaat finansmanını üstlenerek, bölgedeki eğitimin kesintisiz devam etmesini sağladı.
‘Geleceğe yatırımın en güçlü yolu eğitimden geçer’
Şenpiliç Onursal Başkanı Haşim Gürdamar, tamamlanan projelere ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ben bir köy çocuğuyum; 6 yaşıma geldiğimde tek sınıflı okulumuz öğretmen yokluğundan kapalıydı, 7 yaşıma geldiğimde açıldı ama beni ancak 8 yaşımda okula alabildiler. Her zaman söylerim: Benim hayattaki en büyük sermayem aldığım eğitim oldu. Bu sebeple, bugün sahip olduğum her şeyi, imkânı olmayan çocuklara fırsat sunmak için kullanmaya gayret ediyorum. Sakarya’dan İstanbul’a, Osmaniye’ye uzanan yatırımlarımız da bu anlayışın bir parçası. Çünkü çocuklar ve gençler yalnızca ailelerinin değil, toplumun da ortak değeridir. Geleceğe yatırımın en güçlü yolu eğitimden geçer; biz de bu anlayışla daha sağlam bir gelecek için çalışıyoruz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
SAFEbit ve CBI, BTC hisse takası modeliyle dijital varlıklar ile geleneksel sermaye piyasaları arasında 200 milyon euro değerinde bir köprü kurmayı hedefliyor.
Türkiye’nin güvenilir kripto varlık platformu SAFEbit, Fransa merkezli halka açık teknoloji şirketi Crypto Blockchain Industries (CBI) ile önemli bir stratejik anlaşmaya imza attı. Yaklaşık 200 milyon Euro değerinde hisse takasına dayalı bu iş birliği, dijital varlıklar ile geleneksel finans yapıları arasında köprü kuran yenilikçi bir model sunuyor.
Anlaşma kapsamında, SAFEbit ve CBI arasında uzun vadede 2.000 BTC’ye kadar ulaşabilecek bir hisse takası mekanizması oluşturuldu. Bu yapı sayesinde CBI, SAFEbit’ten doğrudan nakit ödeme yapmaksızın Bitcoin edinme hakkı kazanırken, SAFEbit de Avrupa’nın önde gelen halka açık teknoloji şirketlerinden biriyle derin bir sermaye iş birliği geliştirmiş olacak.
İş birliğine ilişkin açıklamalarda bulunan SAFEbit Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Onur Yeygün, “CBI ile gerçekleştirdiğimiz bu stratejik iş birliği, SAFEbit’in hem varlık çeşitliliği stratejisi hem de globalleşme vizyonu açısından büyük önem taşıyor. BTC varlıklarını kurumsal hisse yapısıyla entegre ederek sermaye yapımızı güçlendiriyor; aynı zamanda Avrupa'nın halka açık teknoloji oyuncularından biriyle uzun soluklu bir iş birliğine adım atıyoruz. Bu sadece bir takas değil, vizyon ortaklığıdır. Benzer bir stratejiyi SAFEcoin için de planlıyoruz.” dedi.
CBI’ın stratejik yaklaşımı: ACE modeli
CBI, dijital ekonomide uzun vadeli değer yaratmak amacıyla geliştirdiği ACE stratejisi (Acquire - Create - Earn) doğrultusunda hareket ediyor. SAFEbit ile yapılan bu anlaşma, CBI’ın düşük maliyetli Bitcoin edinme hedefi doğrultusunda hayata geçirdiği stratejinin önemli bir adımı olarak öne çıkıyor.
CBI daha önce metaverse projeleri (AlphaVerse, Football at AlphaVerse), elmas destekli dijital varlık girişimleri (Gemplay) ve ABD merkezli Bitcoin madenciliği gibi yatırımlarıyla sektörde farklılaşan bir portföy oluşturmuştu. Şirketin kurucusu ve CEO’su Frédéric Chesnais, video oyun sektörü ve blockchain alanındaki öncü kimliğiyle tanınıyor.
Bu stratejik iş birliğiyle SAFEbit, bölgesel gücünü global sermaye ile birleştirerek küresel pazarda daha sağlam adımlarla ilerlemeyi hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kazancı Holding, Capital 500 Türkiye listesinde Aksa Enerji, Aksa Doğalgaz, Aksa Jeneratör ve Aksa Elektrik Perakende Satış ile yer alarak liderliğini pekiştirdi. Holding, gelecek 5 yılda 5 milyar doları aşacak yatırım planlarıyla başarısını sürdürülebilir kılmayı hedefliyor.
Kazancı Holding, grup şirketleri olan Aksa Enerji, Aksa Doğalgaz, Aksa Elektrik ve Aksa Jeneratör ile Capital tarafından açıklanan Türkiye’nin En Büyük 500 Özel Şirketi listesindeki konumunu güçlendirdi. Şirketler, sergiledikleri yüksek performansla Türkiye ekonomisinin öncü aktörleri arasında gösterildi. Listede, 2024 ciro gelirleri itibarıyla; Aksa Doğalgaz 64. sırada, Aksa Enerji 127. sırada, Aksa Elektrik Perakende Satış 128. sırada, Aksa Jeneratör 258. sırada yer aldı.
Kazancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Cemil Kazancı, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Son yıllarda küresel ölçekte ekonomik dalgalanmaların, bölgesel risklerin ve değişen piyasa dinamiklerinin etkisiyle iş dünyası zorlu bir sınavdan geçiyor. Bu şartlar altında dahi Kazancı Holding olarak güçlü ve kararlı bir duruş sergileyerek tüm grup şirketlerimizle güçlü bir performans ortaya koyuyoruz. Sürdürülebilir yüksek büyüme stratejimiz doğrultusunda, enerji sektörünün tüm kritik halkalarında değer üretiyor; Avrupa’dan Asya’ya, Amerika’dan Afrika’ya uzanan geniş bir coğrafyada yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz. Bu sayede küresel jeopolitik ve ekonomik zorlukları aşarak, esnek ve dirençli bir şekilde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Capital 500’de istikrarlı bir şekilde yer almamız ve bu yıl da dört grup şirketimizin Holdingimizi temsil etmesi bunun önemli bir göstergesi. Yarattığımız değeri ve başarılarımızı sürdürülebilir kılmak hedefiyle önümüzdeki 5 yıl içinde 5 milyar doları aşan yeni yatırım atağıyla çalışmalarımıza ivme katacağız” şeklinde konuştu.
Aksa Enerji, 3.124 MW’lık kurulu gücüyle Türkiye’nin önde gelen enerji üreticileri arasında yer alırken, faaliyetlerini Orta Asya, Afrika ve Avrupa’da hızla genişletiyor. Aksa Doğalgaz, 62 bin kilometreyi aşan şebeke uzunluğu ve 13 milyar metreküp gaz dağıtım hacmiyle sektör lideri konumunda. Aksa Elektrik; 9 şehirde, yaklaşık 4 milyonluk nüfusa elektrik dağıtımı gerçekleştiren dağıtım şirketleri ve 2 buçuk milyon tüketiciye kaliteli elektrik tedarik hizmeti sunan perakende şirketleri ile yeşil ve dijital dönüşümü destekliyor. Aksa Jeneratör ise Türkiye’nin en büyük jeneratör üreticisi olarak globalde ilk 5 üretici arasında yer alıyor.
Kazancı Holding, enerji sektöründe global bir güç olma vizyonu ve sürdürülebilir yüksek büyüme stratejisiyle ilerlemeye, Türkiye’nin kalkınmasına hizmet etmeye devam edecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TurkNet, gençlerin teknoloji üretimine aktif katılımını destekleyen TN Generation ve TN Product Bootcamp genç yetenek kariyer programlarını tanıttı. TurkNet bu iki kariyer programı ile stratejik insan kaynağı gelişimini ve kalıplaşmış staj anlayışını, yenilikçi yetenek modellerine dönüştürüyor.
TurkNet teknoloji alanında kariyer hedefleyen genç yeteneklerle bir araya gelmek ve onların profesyonel gelişimlerine katkı sunmak amacıyla hayata geçirdiği iki yeni genç yetenek programını tanıttı.
TurkNet, TN Generation programında 21 üniversite öğrencisini TurkNet’in farklı ekiplerinde konumlandırdı. TN Product Bootcamp programı ise 1122 kişi arasından seçilen 40 genci, ürün yönetimi alanında, akredite edilmiş bir müfredatla, alanında uzman mentorlar eşliğinde teori ve pratiği buluşturacakları 6 haftalık bir programda buluşturuyor.
TN Generation ve TN Product Bootcamp hakkında konuşan TurkNet İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Esra Eseroğlu Günay, “TurkNet’te birbirinden öğrenme ve beslenme kültürünü, çevik çalışma anlayışını benimseyen, yenilikçi projeler üreten, süreçleri her daim iyileştiren ve uçtan uca sahiplenen bir ekip oluşturmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz projelerden ikisi TN Generation ve TN Product Bootcamp oldu. Ezberleri bozma vizyonumuzu yansıttığımız bu programlarda, gençlerimizi klasik staj anlayışının dışına çıkarıyoruz. Amacımız gençleri tanımanın yanı sıra onların üretimleri için de bir platform olabilmek. Bu programlarda katılımcılar yalnızca gözlem yapmakla kalmıyor, aynı zamanda tezlerini bizimle yürütüyor, veri topluyor ve üretime doğrudan katılıyorlar. Örneğin TN Generation programında her öğrenci kendi hedefleri ve ihtiyaçları doğrultusunda kendi kişisel programını oluşturabiliyor. Kimi bir problem çözüyor, kimi yeni fikir geliştiriyor. Bu sayede ilgi alanlarına göre kendi programlarının ışığında kişisel gelişim gösterebiliyorlar. Bu iki programımızı da her geçen sene üstüne daha da koyarak ve daha fazla gence ulaşarak geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi.
İki Yenilikçi Program: TN Generation ve TN Product Bootcamp
TN Generation, klasik staj anlayışının ötesine geçerek, gençlerin yalnızca gözlemci değil, proje üretim sürecinin doğrudan bir parçası olduğu bir gelişim ortamı sunmayı hedefliyor. 3. ve 4. sınıf üniversite öğrencilerine yönelik olarak tasarlanan programda, katılımcılar 3, 5 veya 11 aylık sürelerle, haftada 3 ila 5 gün arası değişen esnek zamanlarda projelerde aktif olarak yer alıyor. Program; veri analizi, proje yönetimi, yazılım geliştirme gibi alanlarda gerçek iş deneyimi kazandırırken, öğrencilerin kendi hedefleri doğrultusunda katkı sunmalarını da teşvik ediyor.
TN Product Bootcamp ise, ürün yönetimi alanında kariyer yapmak isteyen genç profesyoneller için 6 hafta boyunca sürecek yoğun bir program ile, gerçek ürün problemleri üzerinde deneyim kazanma, mentorluk alma ve profesyonel bir topluluğun parçası olma fırsatı sunuyor. Genç yetenekler, TurkNet Product ekibinin mentorluk desteğiyle, katılımcılar doğrudan sektördeki uzmanlardan öğrenme fırsatı ve TN Product topluluğu sayesinde sürekli öğrenme, paylaşım ve networking fırsatlarına erişiyor.
TN Generation ve TN Product Bootcamp, TurkNet’in “özgür, hızlı ve bağımsız internet” vizyonunun bir uzantısı olarak konumlanıyor. Şirket, gençlerin teknolojiye katkısının yanı sıra kurum kültürünü de ileriye taşıyacağına inanarak; bu programla birlikte yenilikçi fikirlerin, çözüm odaklı projelerin ve yaratıcı iş modellerinin gelişimini teşvik ediyor.
TurkNet Hakkında
Bağımsız ve yenilikçi bir teknoloji lideri olan TurkNet, 1996’dan bu yana Türkiye’nin dijitalleşme sürecine yön veriyor ve internetin her aşamasında öncü bir rol üstleniyor. Yerli kaynaklar ve insan gücüyle hem yatırımlar hem de operasyon bazında sürekli büyüyen TurkNet, müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışı, ezberlerin dışına çıkan iş yapış biçimi ve değişimin nabzını tutan dinamik yapısıyla sektörün gelişimine öncülük ediyor. TurkNet, bugün 1,2 milyondan fazla aboneye hizmet veriyor. TurkNet GigaFiber ile 7 ilde bireysel kullanıcılarına, 21 ilde kurumsal müşterilerine kendi altyapısıyla 1.000 Mbps’ye varan simetrik hızlarda hizmet sunuyor. Yapay zekâ destekli akıllı Wi-Fi çözümü TurkNet SmartyFi ile ise evin her köşesine eşit derecede güçlü ve hızlı bir bağlantı sunuyor.
TurkNet, ev internetinin yanı sıra gençlerin ve girişimcilerin teknoloji üretimini desteklemek amacıyla 30 Teknopark ve 129 devlet üniversitesinin internet altyapısını TurkNet GigaFiber ile destekliyor. Ayrıca Türkiye’nin en büyük 100 Bilişim Şirketi arasında yer alıyor. İnterneti sınırlar koyan değil, özgürleştiren, eşitleyen ve demokratik bir evren olarak benimseyen TurkNet’te taahhüt, kota ve cayma bedeli yok. Kullanıcılarına altyapılarının imkân verdiği maksimum internet hızını, sınırsız ve taahhütsüz olarak tek fiyatla sunuyor. Teknolojinin insana ve hayata temas eden tarafına odaklanan TurkNet değerlerini şu dört maddede özetliyor; Yalınlık, tam anlamıyla uçtan uca dijitalleşme, müşteri odaklılık ve rekabetçi fiyatla yüksek performansı bir arada sunabilme.
https://turk.net
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Veri merkezi iklimlendirme çözümlerinde Türkiye'de ve dünyada önemli bir yere sahip olan Boreas Teknoloji, sektördeki konumunu DCW Frankfurt 2025 fuarında tanıttığı yeni nesil Soğutucu Dağıtım Ünitesi (CDU) ile bir kez daha güçlendirdi. Bu ürün, değişen veri merkezi ihtiyaçlarına yenilikçi bir cevap sunarak, dikkatleri üzerine çekiyor.
Boreas Teknoloji’nin Ar-Ge ve Ür-Ge gücünün bir yansıması olan bu yeni nesil Soğutucu Dağıtım Ünitesi (CDU), dijital dönüşümün getirdiği yüksek yoğunluklu ısı yükleri ve artan enerji talepleriyle hızla gelişen veri merkezi altyapılarının soğutma gereksinimlerini üstün özellikleriyle karşılıyor. Boreas Teknoloji, Açık Holding bünyesinde, değişen ihtiyaçlara özel tasarladığı ürünleri teknolojiyle harmanlayarak geleceğe değer katan çözümler sunma vizyonuyla hareket ediyor. Bu yeni ürünüyle küresel arenadaki rekabetçi konumunu daha da güçlendiriyor.
Çağdaş veri merkezleri, yüksek yoğunluklu işlemci sistemleri ve kritik görev uygulamaları nedeniyle hassas, esnek ve güvenilir soğutma çözümlerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Boreas Teknoloji'nin bu beklentileri karşılayan gelişmiş CDU serisi, bina düzeyinde soğutulmuş su ile kabin düzeyindeki sıvı soğutma sistemleri arasında yüksek verimli bir köprü görevi üstleniyor. 1.3 MW'a kadar soğutma kapasitesini destekleyen modelleriyle Boreas CDU'lar, birincil ve ikincil sistem çevrimleri arasında kesintisiz ve enerji tasarruflu termal transferi mümkün kılıyor. Giriş sıcaklıklarını dengeleyerek ve yedekli pompa konfigürasyonları ile gelişmiş kontroller aracılığıyla akışı hassas bir şekilde yöneterek BT ekipmanlarının ömrünü ve performansını uzatmada kritik bir rol oynayan bu üniteler, sistem güvenliğini en üst düzeyde tutarak BT ekipman kayıplarının ve bunun oluşturacağı aksaklıkların önüne geçiyor ve veri merkezi altyapısının uzun vadeli sürdürülebilirliğini destekliyor.
Veri Merkezi İşletmelerinin Operasyonel Sürdürülebilirlik ve Enerji Verimliği Beklentilerini Referans Aldık
Boreas Teknoloji Veri Merkezi Satış Müdürü Çağrı Akkaya, yeni nesil CDU'nun sektöre getirdiği yenilikleri ve şirketin bakış açısını şu sözlerle aktardı: "Bugünün dünyasında veri merkezleri, sadece verilerin depolandığı alanlar olmaktan çıkıp, küresel dijital ekonominin önemli bir parçası haline geldi. Bu merkezlerdeki artan işlem gücü ve veri yoğunluğu, beraberinde daha önce karşılaşılmamış soğutma zorluklarını getiriyor. Biz Boreas Teknoloji olarak, bu dinamik değişimin farkındalığıyla, yalnızca bugünün değil yarının da ihtiyaçlarını karşılayacak çözümler geliştirmeye odaklanıyoruz. Yeni nesil CDU'muz, işte bu odaklanmanın somut bir örneği. Ürünümüzü geliştirirken, veri merkezi işletmelerinin en kritik beklentilerini merkeze aldık ve sistem güvenliği, kesintisiz çalışma, enerji verimliliği ile kolay yönetim gibi konular bu önceliklerin başında yer aldı. Örneğin: plakalı eşanjörümüz sayesinde birincil ve ikincil akışkan devrelerini tamamen izole ederek sistem bütünlüğünü güvenli bir seviyede koruyoruz. Bu, olası sızıntı veya kontaminasyon risklerini ortadan kaldırarak veri merkezi altyapısının güvenliğini garanti altına alıyor. Ayrıca, N+1 yedekli pompa konfigürasyonu seçeneğimizle, herhangi bir arıza durumunda bile operasyonel sürekliliği garantiliyoruz. Çünkü veri merkezlerinde bir anlık kesintinin bile maliyeti çok yüksek olabilir. Ayrıca sürdürülebilirliğe ve enerji verimliliğine de çok önem veriyoruz. VFD kontrollü oransal pompalarımız sayesinde sistem, sadece ihtiyaç duyduğu kadar enerji tüketiyor. Bu da operasyonel maliyetleri düşürürken, çevresel etkileri de minimize ediyor. Gelişmiş HMI ekranı ve BMS entegrasyonu (Modbus RTU/TCP, SNMP ve BACnet uyumluluğu) ile operatörler, sistemlerini gerçek zamanlı olarak izleyebiliyor ve uzaktan yönetebiliyor, bu da operasyonel esnekliği ve verimliliği artırıyor. Ürünümüzün kullanıcı dostu olması, bakım kolaylığı da üzerine çalıştığımız konulardan biriydi. Yapay zeka destekli otomasyon algoritmaları ve kompakt tasarım sayesinde bakım sürelerini ve insan kaynaklı hataları minimuma indirdik. Güvenlik özelliklerimiz arasında yer alan kaçak tespiti ve sıvı seviye izleme sensörleri, erken uyarı sistemiyle potansiyel riskleri bertaraf ediyor. Son olarak, her veri merkezinin kendine özgü ihtiyaçları olduğunun bilinciyle, ölçeklenebilirlik ve müşteriye özel konfigürasyon seçenekleri sunuyoruz. Su, glikol veya diğer özel soğutucu türleriyle uyumluluk, ek sensörler, kesme vanaları, genleşme tankı ve hatta kabin rengi gibi özelleştirme seçenekleriyle, müşterilerimizin tam olarak ihtiyaç duyduğu çözümleri sunabiliyoruz. Boreas Teknoloji olarak, uluslararası standartlarda, yüksek teknolojili ve Ar-Ge gücümüzle geliştirdiğimiz bu ürünlerle sadece Türkiye'de değil, küresel ölçekte de veri merkezlerinin geleceğini şekillendirmeye devam edeceğiz." dedi.
Boreas Teknoloji, veri merkezi iklimlendirme sektöründe çizdiği bu rotayla, sağlam adımlarla ilerlediğini ve küresel pazardaki yerini her geçen gün daha da sağlamlaştırdığını gözler önüne seriyor. Özellikle DCW Frankfurt 2025 gibi uluslararası bir platformda yeni nesil CDU'yu tanıtması, şirketin teknoloji odaklı vizyonunu ve globaldeki iddiasını pekiştiren stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor. Boreas Teknoloji’nin Ar-Ge ve Ür-Ge'ye yaptığı yatırımlar, yenilikçilik odaklı vizyonuyla birleşerek, sektördeki değişim rüzgarlarını avantaja çevirme kapasitesini pekiştiriyor. Yeni nesil CDU gibi stratejik ürünlerle Boreas Teknoloji, sadece mevcut taleplere yanıt vermekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğin dijital altyapılarını şekillendirecek sistem çözüm teknolojilerini bugünden sunarak, uluslararası arenada da adından sıkça söz ettireceğinin sinyallerini veriyor. Bu hamle, şirketin veri merkezleri için sunduğu çözümlerdeki sektör uzmanlığını ve yenilikçi yaklaşımını bir kez daha kanıtlarken, sektördeki diğer oyuncular için de belirleyici bir referans noktası olma potansiyeli taşıyor.
Boreas Teknoloji Hakkında:
Boreas Teknoloji, veri merkezleri için özel olarak tasarlanan soğutma çözümleri, kabinet çözümleri, mobil veri merkezi çözümleri, kendine özgü tasarımıyla fark yaratan endüstriyel ürünler ve konfor çözümleri cihazlarının üretimini ve satışını gerçekleştirmektedir. 20 yılı aşkın tecrübesi ile dünyanın birçok ülkesinde veri merkezleri başta olmak üzere endüstriyel yapılar ve kritik öneme sahip binalar için son teknoloji çözümler sunar. Tekirdağ-Çerkezköy’de bulunan 35.000 m² alana sahip Boreas Teknoloji Üretim Üssü’nde yeni nesil çözümler üretir ve dünyada değişen pazar taleplerine cevap veren inovatif ürünler geliştirir. Boreas Teknoloji, Ar-Ge odaklı yaklaşımı doğrultusunda geliştirmekte olduğu yeni nesil iklimlendirme çözümlerinin performans ve güvenilirliğini, üretim üssünde konumlanan 1.100 m² kapalı test laboratuvarlarında titizlikle doğrulamaktadır. Söz konusu laboratuvarlarda ürünlerin performans testlerinin yanı sıra; otomasyon algoritmaları, kontrol senaryoları, arıza simülasyonları ve projeye özel çalışma parametreleri detaylı şekilde analiz edilmekte ve optimize edilmektedir. Boreas Teknoloji, bu kapsamlı test süreçleri sayesinde müşterilerine yüksek verimlilik, sürdürülebilirlik ve kesintisiz operasyon garantisi sunmayı hedeflemektedir.
Uluslararası arenada lider markaların tercih ettiği bir teknoloji sağlayıcısı olan Boreas Teknoloji, gerçekleştirdiği stratejik Ar-Ge yatırımları ve sahip olduğu güçlü mühendislik altyapısı ile dikkat çekmektedir.
Boreas Teknoloji, değişen ihtiyaçlara hızlıca uyum sağlayabilen, yüksek verimlilik odaklı çözümler geliştirerek iklimlendirme sektöründe sürdürülebilir teknolojilerin öncüsü konumundadır. Müşteri ve proje özelinde optimize edilebilen ürün portföyü sayesinde, çevresel sorumluluklarını gözetirken aynı zamanda iş ortaklarına uzun vadeli değer sunmayı hedeflemektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ODAŞ’ın odaspeople.com platformu aracılığıyla düzenlediği, “Dikkat: Fikir Çıkabilir!” Afiş Tasarım Yarışması’nın kazananlarının dereceleri ödül töreninde açıklandı. Yarışmada özellikle iş güvenliğinin toplum açısından önemine vurgu yapan çalışmalar dikkat çekti. Birçok genç tasarımcı çalışmasında aile ve gelecek temasını işledi. Yarışmanın birincilik ödülünü Ondokuz Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü öğrencisi Birkan Baysan kazandı. Birkan Baysan, çalışmasında iş güvenliğinin yalnızca birey açısından değil, çalışma yaşamı ve toplumsal huzur açısından da önemini kendi yaratıcı bakış açısıyla ortaya koydu. Baysan, bu başarılı tasarımıyla 100 bin TL’lik ödülün sahibi oldu. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü öğrencisi Ataer Koçak’ın tasarımı ise yarışmada 60.000 TL’lik ikincilik ödülüne layık görüldü. 40 bin TL olan üçüncülük ödülüne de Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mimarlık, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğrencisi Ümit Şuara Albayrak sahip oldu. Ayrıca, 20 bin TL değerindeki Jüri Özel Ödülü FMV Işık Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu, Tasarım Bölümü Grafik Tasarım Öğrencisi Güzide Sima Karakaya’ya verildi.
‘’İş güvenliğine farklı bakış açıları kazandırdılar’’
Yarışmaya dair değerlendirmede bulunan ODAŞ Kurumsal İletişim Yöneticisi Yasemin Aydınlar, ‘’Gençlerin yaratıcı zihinleriyle büyük önem taşıyan iş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalık oluşturmak istedik. Yarışmadaki her bir tasarım da ne kadar doğru bir iş yaptığımızı ortaya koyuyor. Geleceğin iş dünyasını var edecek olanlar, estetik ve güçlü anlatımlarıyla iş güvenliğine farklı bakış açıları kazandırdılar. Ödül kazanan genç arkadaşlarımızı yürekten kutluyorum. Gençlerle birlikte olmayı ve geleceği onlarla inşa etmeyi sürdüreceğiz. Yarışma boyunca Odaspeople.com sayfamız 13.413 tekil ziyaretçi trafiğine ulaştı. Elde ettiğiniz bu görünürlükle çok daha fazla gencin kendini var edebileceği projelere imza atacağız’’ dedi.
Türkiye’nin her bölgesinden yarışmaya başvuru yapıldı
“Dikkat: Fikir Çıkabilir!” Afiş Tasarım Yarışması kısa sürede gençlerin ilgisini üzerine çekmesiyle de öne çıktı. Başlangıçta 29 Haziran 2025 olan son başvuru tarihi, yoğun ilgiden dolayı 11 Temmuz 2025’e uzatıldı. 221 öğrencinin katıldığı yarışmanın jüri değerlendirme toplantısı da 16 Temmuz 2025’te gerçekleşti. Grafik tasarım ve mimarlık bölümü öğrencileri ağırlıklı olmak üzere Türkiye’nin her bölgesinden yarışmaya başvuru yapıldı.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.