Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sektörde 20.yılını dolduran yerli ve milli markamız Sintek dünya çapındaki lider markalar ve tedarikçiler ile kurduğu güçlü iş birlikleriyle globalde de sektörün öncüleri arasında yer alıyor. Sintek Group taahhüdü altında yürütülen Bursa Çimento Modernizasyon Projesi kapsamında, Nisan 2025 itibarıyla devreye alma işlemleri tamamlanarak döner fırın ateşlemesi başarıyla gerçekleştirildi. Sintek'in Kasım 2023’te paydaşı olduğu Modernizasyon Projesi; yüksek oranda atık yakıt kullanımı sayesinde, çevre dostu üretim, sürdürülebilirlik, karbon salınımının azaltılması ve enerji verimliliği alanlarında sektör için örnek bir uygulama niteliği taşıyor…

 

 

Bursa Çimento Modernizasyon Projesi kapsamında; inşaat işleri, çelik imalat ve montaj işleri, yardımcı ekipman temini, mekanik ve teknolojik imalat-montaj işleri ile birlikte devreye alma süreçleri gerçekleştirildi. “Sağlığını Koru, İşini Koru” değeriyle öne çıkan Sintek, iş sağlığı ve güvenliği politikalarını güvenle uygulayarak projeyi başarıyla yürüttü.

 

BURSA ÇİMENTO MODERNİZASYON PROJESİ SEKTÖR İÇİN ÖRNEK UYGULAMA

Sintek Group Kurucu Ortağı Onur Atakay, projeyle ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Endüstriyel tesislerde anahtar teslim projeleri zamanında ve öngörülen bütçe sınırları içinde tamamlamak, sağlam temellere dayanan ayrıntılı planlama ve kusursuz bir organizasyon gerektirir. Güçlü proje yönetimi ve deneyimli saha ekiplerimizle bir projemizi daha başarıyla tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Bursa Çimento Fabrikası yönetimine ve tüm saha ekibine; proje süresince gösterdikleri değerli iş birlikleri için teşekkür ederiz”

 

Sintek Group bünyesinde; Hollanda’da kurulan Sintek BV, ABD Houston’da kurulan Sintek North America, Afrika’da kurulan Pegasus Industrie, Portekiz’de kurulan Sintek Industrial, Sintek Logistics, Sintek Heavy Industries (SHI), Minerva Mühendislik, Başkent İz Spor Kulübü, Tatildekirala.com ve kurumsal yayını SintekPlus yer alıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Fakir Hausgerate, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yürüttüğü “Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi” kapsamında, evin tüm ihtiyaçlarını tek çatı altında buluşturan bir kampanya başlattı. Yeni bir yuva kurmanın heyecanını yaşayan çiftler, gıda ve içecek hazırlama, süpürge, ütü ve saç kurutma makineleri gibi birçok kategoride geçerli yüzde 35 indirimden faydalanabiliyor.

Saruhan Holding bünyesindeki Alman devi marka Fakir Hausgerate, yeni evlenecek çiftlere özel bir kampanya başlatarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yürüttüğü “Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi”ne dahil oluyor. Kampanya kapsamında, gıda ve sıcak içecek hazırlama, süpürge, ütü ve saç kurutma makineleri gibi en çok tercih edilen tüm ürünlerde %35 indirim fırsatı sunuluyor. Üstün Alman teknolojisini evlere taşıyan marka, bu kampanyayla yeni bir hayata adım atan çiftlerin bütçelerine katkı sağlayarak, bir evin ihtiyacı olan teknolojileri uygun fiyatlarla daha kolay erişilebilir hale getiriyor. Kampanya Fakir Hausgerate online satış sitesinde geçerli olacak. Markanın bu özel kampanyasından yararlanmak isteyen çiftler kendilerine özel tanımlanan indirim kodunu e-devlet üzerinden oluşturabiliyor.

Saruhan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Furkan Selim Saruhan: “Kampanyaya ilgi yoğun”

“Bu projeye katılmak ve yuva kurma hayali kuran gençlere omuz vermek bizim için bir ayrıcalık” diyen Saruhan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Furkan Selim Saruhan; sözlerine şöyle devam etti: “Fakir Hausgerate olarak, yenilikçi ürünlerimizle, hayatlarının en özel başlangıçlarından birini yapacak olan genç çiftlerimizin yanında yer alarak, onların bu yeni ve heyecanlı yolculuklarında destek olmak bizim için çok önemli. Projeye 30’dan fazla marka destek veriyor. Bu sayı daha da artmalı. Biz, en yüksek indirim oranıyla projede yer markalardan biriyiz. Kampanyanın duyurulmasıyla birlikte özellikle internet satış kanalımızda yoğun bir trafik yaşandı. Amacımız, gençlerimizin bütçelerine katkı sağlarken, aynı zamanda yaşam kalitelerini artıracak, kullanışlı ve dayanıklı ürünlerle evlerini baştan sona donatmalarına yardımcı olmak. Gençlerimizin geleceğine yapılan yatırımın, ülkemizin geleceğine yapılan yatırım olduğuna inanıyoruz. Bu projenin, gençlerimizin evlilik sürecinde yaşadıkları maddi yükü hafifletmesine ve daha güvenle yuva kurmalarına vesile olmasını temenni ediyoruz. Tüm evlenecek gençlerimize şimdiden bir ömür boyu mutluluklar dilerim.”

https://www. fakir.com.tr/

Fakir Hausgerate Hakkında: H. Wilhelm Kicherer tarafından 1933 yılında Almanya Stuttgart’ta kurulan Fakir; Almancada aile anlamına gelen Familie ile markanın kurucusunun soyadı Kicherer’in birleşimiyle doğdu. Teknolojiyi evlere taşıma misyonuyla kurulan Fakir Hausgerate, kısa zamanda Almanya geneline yayılarak tüketicilerin tercih ettiği bir marka olmayı başardı. 1978 yılına kadar dünya genelinde büyümesini sürdüren şirket, 1985 yılında alınan kararla Saruhan Holding güvencesi ile Türkiye pazarına girdi. Köklü geleneğe sahip Saruhan Holding’in çatısı altında faaliyetini sürdüren Fakir Hausgerate bugün, 91 yıllık geçmişinden aldığı güçle “Köklerden Geleceğe” sloganı ile yolculuğunu sürdürüyor. Üstün Alman teknolojisi ile pazarın öncü, güvenilir ve sevilen markası Fakir Hausgerate; sahip olduğu inovasyonları ile tüketicilerine sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sunmayı amaçlıyor. Alman köklerinden aldığı güçle teknoloji ile estetiği buluşturan Fakir Hausgerate; yaşamı kolaylaştırırken eğlenceli, şaşırtıcı ve modern tasarımları ile hayata zevk ve heyecan katıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Huawei, mobil fotoğrafçılıkta devrim yaratan yeni amiral gemisi Pura 80 Pro için daha önce görülmemiş bir ön satış kampanyası başlatıyor. 5 Ağustos saat 10:00’da başlayan kampanya kapsamında Pura 80 Pro, Türkiye'ye özel, fırsatlarla tüketicilere sunuldu. Ayrıca Huawei, 19 Ağustos'ta Pura 80 Serisi ve yaz dönemine damga vuracak yeni tableti MatePad 11.5 için görkemli bir lansman gerçekleştireceğini duyurdu.

 

Pura 80 Pro için Başlangıç Fiyatı 68.999 TL, Ancak Fırsatlar Saymakla Bitmiyor!

 

Huawei, bu lansmana özel olarak kullanıcılarını adeta hediye yağmuruna tutuyor. 12 Ağustos'a kadar geçerli olacak kampanya kapsamında, sadece 99 TL ön ödeme yaparak tam 9.999 TL indirim kazandıran x100 değerinde depozito fırsatı sunuluyor. Bununla da kalmayıp, 15.998 TL değerindeki yeni WATCH GT 5 Pro ve 100W SuperPower Şarj Cihazı hediye ediliyor. Ek güvence ve avantajlar arasında hediye HUAWEI Care+ ekran koruma sigortası, lansmana özel 10 kat BolPara Puan fırsatı, yapılacak yoruma hediye Band 8 akıllı bileklik ve hızlı, ücretsiz teslimat yer alıyor.

 

Pura 80 Serisi ve Öğrencilerin Gözdesi Olacak MatePad 11.5 Geliyor!

 

Huawei, Pura 80 Pro'nun ön satış heyecanının ardından 19 Ağustos'ta tüm Pura 80 Serisi'ni ve yepyeni tableti MatePad 11.5'i tanıtacağı büyük bir lansman etkinliği düzenleyecek. Özellikle öğrencilerin yeni gözdesi olmaya aday MatePad 11.5, yaz dönemine ve yeni okul yılına damgasını vuracak özellikleriyle geliyor.

 

Pura 80 Pro'nun ön satış sayfasına ulaşmak ve kampanyadan ilk siz yararlanmak için aşağıdaki linki ziyaret edin:

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Siemens, 2025 EcoVadis Sürdürülebilirlik Derecelendirmesi'nde 85 puanla kendi rekorunu kırarak Platin madalya almaya hak kazandı. Teknoloji devi Siemens, dünya çapında değerlendirmeye dahil edilen 130.000 şirket arasından ilk yüzde 1’lik dilimde yer almayı başardı.

 

Siemens, 2025 EcoVadis Sürdürülebilirlik Derecelendirmesi’nde, mümkün olan en yüksek seviye olan Platin madalyaya layık görüldü. Bu başarı, Siemens’in ticari sürdürülebilirlik derecelendirmeleri sağlayan EcoVadis tarafından yapılan değerlendirmede, dünya çapında değerlendirilen yaklaşık 130.000 şirket arasında ilk yüzde birlik dilime girmesini sağladı.

 

Platin madalya, Siemens’in sürdürülebilirlik konusundaki sarsılmaz kararlılığını ortaya koyarken; Çevre, Etik, İşgücü ve İnsan Hakları ile Sürdürülebilir Satın Alma gibi tüm değerlendirme alanlarında gösterdiği güçlü performansı da yansıtıyor. EcoVadis’in değerlendirmesinde Siemens, 85 puanla ödüllendirilirken; Siemens Mobility ise ayrı bir değerlendirmede 84 puan aldı.

 

Siemens’in iş kollarının yüzde 90’ından fazlası, müşterilerinin sürdürülebilirlik alanında somut ve olumlu etkiler elde etmesine katkı sağlıyor. Bu katkılar üç temel başlıkta toplanıyor: Karbonsuzlaşma ve enerji verimliliği, kaynak verimliliği ve döngüsellik, insan odaklılık ve toplumsal fayda. Siemens, sunduğu ürün ve hizmetlerle yalnızca kendi operasyonlarını değil, aynı zamanda iş ortaklarının ve müşterilerinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını da destekliyor.

 

Siemens Sürdürülebilirlik Küresel Başkanı Eva Riesenhuber konuyla ilgili şunları söyledi: "Şimdiye kadarki en yüksek puanı elde etmek ve derecelendirilen tüm şirketler arasında ilk yüzde birlik dilimde yer almak, sürdürülebilirlik alanındaki liderliğimizi pekiştiriyor. Bu aynı zamanda, çalışanlarımızın gösterdiği özveri ve adanmışlığın da takdir edilmesini sağlıyor.

Sürdürülebilirlik, işimizin merkezinde yer alıyor. Müşterilerimizi daha rekabetçi, daha dirençli ve daha sürdürülebilir hale getirme konusunda desteklerken; endüstri, altyapı ve mobilite alanlarındaki etkimizi de ölçeklendirmeye devam ediyoruz.”

  

Siemens Mobilite Sürdürülebilirlik Başkanı Andreas Mehlhorn ise şu yorumda bulundu: "EcoVadis Platin madalyasına bir kez daha layık görülmek, demiryolu sektöründeki lider konumumuzun güçlü bir kanıtıdır. Bu, operasyonlarımız ve tedarik zincirimiz genelinde titiz sürdürülebilirlik standartlarını koruyarak müşterilerimiz için sürdürülebilir çözümleri entegre etme taahhüdümüzü yansıtıyor."

 

EcoVadis’in iş alanındaki sürdürülebilirlik derecelendirmeleri, BM Küresel İlkeler Sözleşmesinin On İlkesi, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri, Küresel Raporlama Girişimi (GRI) standartları ve ISO 26000 de dahil uluslararası sürdürülebilirlik standartlarına dayanıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Çevresel sorumluluğu iş yapış biçiminin merkezine alan Yorglass, küresel çapta referans kabul edilen CDP Tedarikçi Katılım A Listesi’ne seçilerek sürdürülebilirlik yolculuğundaki kararlılığını uluslararası ölçekte bir başarıya dönüştürdü. Global ölçekte şirketlerin karbon emisyonlarını ve çevresel etkilerini nasıl yönettiklerini değerlendiren CDP’nin bu prestijli skoru, Yorglass’ın hem çevresel performansın hem de tedarik zinciri boyunca yürüttüğü kapsamlı iş birliğinin ve etkili yönetimin bir göstergesi oldu. Şirket olarak döngüsel üretim yaklaşımları ve sosyal etki projeleriyle sınırların ötesine geçen bir dönüşüm yarattıklarını belirten Yorglass Yönetim Kurulu Başkanı Semavi Yorgancılar, “Bu başarı, yalnızca Yorglass’ın değil, tüm tedarik zincirimizin sürdürülebilirlik yolculuğunun ortak bir sonucu. Hedefimiz, sektörde kalıcı ve gerçek bir fark yaratmak” dedi.

 

Katma değerli üretimiyle cam dünyasının güvenilir ve global tedarikçisi olarak konumlanan Yorglass, daha yaşanır bir dünya için attığı çevresel adımlarıyla elde ettiği başarılarına bir yenisini daha ekledi. Sürdürülebilirliği bir hedef olarak görmenin ötesinde tüm iş stratejilerinin temeline yerleştiren şirket, çevresel şeffaflık ve performans alanında dünyanın en saygın değerlendirme platformlarından biri olan CDP (Carbon Disclosure Project) tarafından ödüllendirildi. CDP’nin Tedarikçi Katılım A Listesi’ne giren Yorglass, bu alandaki başarısını global ölçekte de tescilledi.

 

Yorglass’ın sürdürülebilirlik karnesi: güçlü adımlar, somut sonuçlar

Yorglass, çevresel sorumluluğu yönetim anlayışının merkezine alarak son üç yılda karbon emisyonlarını yüzde 23 oranında azaltmayı başardı. Yerel tedarik ağını yüzde 91’e, yerli tedarik oranını ise yüzde 77’ye çıkararak lojistik kaynaklı emisyonları minimize ederken; tedarikçilerini de kapsayan denetim oranını yüzde 28’e yükselterek sürdürülebilirlik kriterlerinin tüm ekosistemde benimsenmesini sağladı. CDP İklim notunu B’den A-’ye, Su notunu ise C’den B’ye yükselten şirket, Güneş Enerji Sistemleri yatırımlarıyla elektrik tüketiminin yüzde 30’unu yenilenebilir kaynaklardan karşılama hedefi doğrultusunda ilerliyor. Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi) ile uyumlu emisyon azaltım planlarını hayata geçiren Yorglass, aynı zamanda toplumsal ve çevresel etki yaratan projelerle de fark yaratıyor. TURMEPA iş birliğiyle yürüttüğü ‘Cam Gibi Denizler’ projesi kapsamında 2022-2024 yılları arasında 754 bin 970 litre deniz atığı toplarken yaklaşık 2,33 milyon TL değerinde sosyal etki yarattı. Bu süreçte 37,5 ton plastik kullanımının önüne geçilirken, 22 bin 380 ton cam atığı da geri dönüştürülerek kaynakların döngüsel kullanımı desteklendi.

 

Müşterilerine daha düşük karbon ayak izine sahip ürünler sunma imkânı sağlıyor

Yorglass’ın bu başarısı, sadece kendi operasyonlarıyla sınırlı kalmıyor. Uluslararası standartlara uyumlu sürdürülebilir tedarik zinciri yaklaşımı, tedarikçilere yol gösterici olurken, müşterilere daha düşük karbon ayak izine sahip, sürdürülebilir ürünler sunma imkânı sağlıyor. Yorglass’ın yerel iş ortaklarını güçlendirilmesi sayesinde hem çevresel etkiler azaltılıyor hem de yerel ekonomiye doğrudan katkı sağlanıyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Yorglass Yönetim Kurulu Başkanı Semavi Yorgancılar, şu ifadeleri kullandı: “Katma değerli üretimiyle Türkiye ekonomisinin dışa açılan yüzlerinden biri olan Yorglass olarak, 50 yılı aşkın sanayi deneyimimizle çevresel etkimizi azaltmak, kaynakları verimli kullanmak ve üretirken dönüştürmek için kararlılıkla çalışıyoruz. Net sıfır hedefimiz doğrultusunda, karbon emisyonlarımızı Bilim Temelli Hedefler çerçevesinde azaltıyor, tüm işletmelerimizde sıfır atık uygulamalarını hayata geçiriyoruz. Tüm çalışmalarımız doğrultusunda, yalnızca kendi çevresel performansımızı değil, müşterilerimize ve tedarikçilerimize sunduğumuz katma değeri de artırıyoruz. Hedefimiz, sektörde kalıcı ve gerçek bir fark yaratmak ve ‘Cam gibi Gelecek’ için durmadan dönüşmek, dönüştürmek.”

 

Sürdürülebilirlikte Global Referans: CDP A Listesi

Dünya genelinde 24 binden fazla şirketin çevresel performansını değerlendiren CDP, yatırımcılar ve iş dünyası için en güvenilir sürdürülebilirlik raporlama platformu olarak kabul ediliyor. CDP SEA A Listesi, tedarik zincirinin tüm halkalarında çevresel şeffaflığı ve iyileştirme odaklı yönetimi en üst düzeyde sağlayan şirketleri kapsarken, bu şirketlerin yalnızca yüzde 2’si bu başarıyı elde etti.

 

 

Yorglass Hakkında:?

Temelleri 1974’te atılan Yorglass, endüstriyel cam işleme ve düz cam ticareti alanlarındaki tecrübesiyle sektöre öncülük ediyor. Global ve güvenilir tedarikçi olma nedeni doğrultusunda ürettiği zengin ürün çeşitlerini hem iç pazara hem de 6 kıtaya ulaştıran Yorglass, 150'den fazla farklı cam türü ve dünyanın her yerinden 70'in üzerinde tedarikçisi ile geniş bir alana hizmet veriyor. Bugün itibarıyla üretim ve ticari çalışmalarını; Yorglass Ticaret, Yorglass Satina, Yorglass Ticari Soğutucu ve Yorglass Beyaz Eşya iş üniteleri altında Türkiye’nin beş farklı şehrinde kurulu yedi tesisinde gerçekleştiren şirket, ürünlerini 60’a yakın ülkeye ihraç ediyor. Sektördeki 50. yılını kutlayan Yorglass, Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde 30 milyon euro yatırımla hizmete sunduğu Çamaşır Makinesi Kapak Camı İşletmesi ile üretmek ve sürdürülebilir bir değer yaratmak için çalışmalarını sürdürüyor.?? ?

 

www.yorglass.com?

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Her müşteri için özelleştirilmiş taşıma çözümleri sunan Sürat Lojistik, hız ve güveni birleştiren yapısıyla sektörde fark yaratıyor. Şirket, sözleşmeli iş ortaklarına özel sunduğu maliyet koruma modeliyle de dalgalı piyasa koşullarında sürdürülebilir çözüm sağlıyor.

Yeni nesil lojistik anlayışıyla faaliyet gösteren Sürat Lojistik, “terzi usulü taşımacılık” modeliyle müşterilerine esnek, güvenli ve maliyet avantajı sağlayan çözümler geliştiriyor. Operasyonel süreçleri müşteri ihtiyaçlarına özel olarak tasarlayan şirket, taşımacılığı sadece bir servis değil, her iş ortağına özel bir stratejik ortaklık zemini olarak konumluyor.

Her sektörden farklı ihtiyaçlara cevap verebilmek adına; taşımacılık modu, dağıtım ağı, paketleme süreci ve teslimat süreleri müşterinin dinamiklerine göre kurgulanıyor. Bu yaklaşım, sadece operasyonel değil, aynı zamanda rekabetçi bir avantaj sunuyor.

“Taşımacılığı klasik yöntemlerle değil, yeni nesil çözümlerle yönetiyoruz”

Sürat Lojistik Genel Müdürü Tarkan Türkel, şirketin bu yaklaşımına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Bugün lojistik hizmetlerinde en büyük ihtiyaç, esneklik ve hız kadar, iş ortağının gerçek ihtiyacını anlayıp çözüm sunabilmektir. Biz de bu nedenle her müşteriye aynı paketi sunmak yerine, ihtiyaçlarını analiz edip ‘terzi usulü’ taşıma modelleri geliştiriyoruz. Lojistik, standart kalıplarla değil; değişken pazar yapıları, bölgesel ihtiyaçlar ve müşteri beklentileriyle şekillenen bir iş alanı. Bu anlayışla, sadece taşımayı değil; depolamadan rotalama algoritmalarına kadar tüm süreci müşteriye göre optimize ediyoruz. Ayrıca, sözleşmeli müşterilerimize sunduğumuz maliyet koruma modeli sayesinde, ani maliyet artışları karşısında öngörülebilir ve güvenli bir hizmet veriyoruz. Bu sayede hem iş ortaklarımızın lojistik bütçelerini koruyoruz hem de uzun vadeli ilişkiler inşa ediyoruz.”

Lojistikte Yeni Standart: Esneklik, Güven ve Stratejik Ortaklık

Sürat Lojistik’in “terzi usulü taşımacılık” modeli, klasik lojistik hizmet anlayışının çok ötesine geçerek, her müşteriye özel geliştirilen çözümleriyle sektörün ezberlerini bozuyor. Esnek operasyon yapısı, dijital destekli yönetim süreçleri ve güçlü iş ortaklığı kültürüyle öne çıkan bu yaklaşım; taşımacılığı sadece bir hizmet değil, stratejik bir değer ortaklığı haline getiriyor. Bu vizyonla hareket eden Sürat Lojistik, hız, güven ve öngörülebilirliği bir arada sunan yeni nesil lojistik anlayışıyla sektördeki dönüşümün öncülüğünü üstleniyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’deki şirketlerin çoğunluğu (%64), parçalı güvenlik çözümlerinin operasyonel ve finansal zorluklara yol açmasına rağmen, çoklu satıcı ekosistemlerine güvenmeyi tercih ediyor. Bu bulgular, Kaspersky'nin son araştırmasında ele alındı.

Kaspersky tarafından gerçekleştirilen "Improving resilience: cybersecurity through system immunity" başlıklı araştırma, kuruluşların günümüzde siber güvenliği nasıl yönettiğini inceledi ve tedarikçi parçalanması, operasyonel verimsizlikler ve geleceğe dair konsolidasyon planlarına odaklandı. Anket, META (Orta Doğu, Türkiye ve Afrika) bölgesinin yanı sıra Avrupa, Rusya, Latin Amerika ve Asya-Pasifik bölgesinde gerçekleştirildi.

Rapor, kurumlar genelinde siber güvenlik yönetiminin mevcut durumuna ilişkin kapsamlı bir analiz sunarak, çoklu satıcı güvenlik ortamlarıyla ilişkili önemli zorlukları ortaya koydu. Bulgular, güvenlik uzmanlarının neredeyse yarısının (43%) baş etmek zorunda oldukları güvenlik yığınlarının aşırı karmaşık ve bakımının zaman aldığını düşündüğünü, bu durumun tehditlere hızlı bir şekilde yanıt verme yeteneklerini engellediğini ortaya koyuyor. Bu karmaşık durum genellikle her biri kendi yönetim arayüzüne ve operasyonel gereksinimlerine sahip olan, farklı satıcılardan gelen birden fazla güvenlik çözümünün kullanılmasından kaynaklanıyor.

Ayrıca, kuruluşların %42'si birbiriyle çakışan çözümler nedeniyle bütçesinin dışına çıkıyor. Bu yinelemeler sadece maliyetleri artırmakla kalmıyor, aynı zamanda kaynak tahsisini ve stratejik planlamayı da karmaşık hale getiriyor. Uyumluluk sorunları bu zorlukları daha da artırıyor. Ankete katılanların %41'i, araçlarının uygun entegrasyona sahip olmaması nedeniyle güvenlik süreçlerini etkili bir şekilde otomatikleştiremediklerini belirtiyor. Bu durum, manuel müdahalelere ve insan hatası olasılığının artmasına neden oluyor. Ayrıca çeşitli tedarikçilerden toplanan veriler genellikle sorunsuz bir şekilde ilişkilendirilemediği için, katılımcıların %39'u tutarsız tehdit görünürlüğüyle mücadele etmek zorunda olduğunu söylüyor. Bu durum, kör noktalara yol açıyor ve genel durum farkındalığını azaltıyor.

Bu sürekli zorluklara rağmen, kuruluşların çoğu çoklu tedarikçi ortamlarında faaliyet göstermeye devam ediyor. Türkiye’den ankete katılanların şu an %64’ü birden fazla sağlayıcı üzerinden güvenliği yönetiyor. İlginç bir şekilde, katılımcıların neredeyse yarısı (46%) tek bir siber güvenlik sağlayıcısının tüm ihtiyaçlarını yeterince karşılayabileceğine inanıyor. Bu da konsolidasyonun potansiyel faydalarının farkında olduklarını gösteriyor. Ancak Türkiye’den katılanların yalnızca %36’sı pratikte tek satıcı yaklaşımını benimsemiş durumda. Bu da tek bir tedarikçiye aşırı bağımlılık veya satıcıya bağımlılık ile ilgili algılanan risklere ilişkin endişelerden kaynaklanan temkinli bir yaklaşımı yansıtıyor.

Bununla birlikte ortam hızla konsolidasyona doğru kayıyor. Türkiye’deki firmaların %91’i bu yönde aktif olarak hareket ediyor. %38’i güvenlik araçlarını birleşik platformlarda birleştirmeye başlamış durumda, %53'ü önümüzdeki iki yıl içinde bunu yapmayı planlıyor. Bu eğilim, siber güvenlik operasyonlarını basitleştirme, maliyetleri azaltma ve entegre çözümler aracılığıyla daha etkili tehdit yönetimi sağlama yönündeki stratejik değişimi vurgular nitelikte. Kuruluşlar, modern güvenlik mimarilerinin avantajlarını daha fazla fark ettikçe, tedarikçi konsolidasyonuna doğru olan bu hareket yakın gelecekte siber güvenlik ortamını yeniden şekillendirecek gibi görünüyor.

Kaspersky'nin Birleşik Platform Ürün Grubu Başkanı Ilya Markelov, şunları söylüyor: "Araştırmamızdan elde edilen veriler, birçok kuruluşun kasıtlı bir stratejik planlama yerine varsayılan olarak birden fazla tedarikçiye güvendiğini gösteriyor. Güvenlik çözümlerinin çeşitlendirilmesi, risk azaltma ve kapsam genişliği gibi belirli avantajlar sunabilir. Ancak kontrolsüz bir şekilde artan karmaşa, genellikle önemli kaynak israfına ve operasyonel verimsizliğe yol açar. Ayrıca bu karmaşık ortam kritik kör noktalara neden olabilir. Bu da kapsamlı tehdit görünürlüğünü korumayı ve ortaya çıkan risklere etkili bir şekilde yanıt vermeyi zorlaştırır. Konsolidasyona yönelik ortaya çıkan eğilim, siber güvenlik stratejilerindeki olgunlaşmayı yansıtıyor ve yönetimi kolaylaştıran, manuel çabayı azaltan, güvenlik durumuna ilişkin genel görünürlüğü artıran entegre platformların benimsenmesini vurguluyor."

Tüm iş varlıklarının ve süreçlerinin kapsamlı bir şekilde korunmasını sağlamak için Kaspersky uzmanları, Kaspersky Next XDR Expert gibi merkezi ve otomatik çözümlerin kullanılmasını öneriyor. Bu çözüm, birden fazla kaynaktan gelen verileri tek bir yerde toplama ve ilişkilendirme ve makine öğrenimi teknolojilerini kullanma yoluyla etkili tehdit algılama ve hızlı otomatik yanıt sağlıyor. Kullanıma hazır entegrasyonlar, otomasyon özellikleri ve vaka yönetimi, altyapı karmaşıklığını önemli ölçüde azaltmaya yardımcı oluyor.

Raporun tamamını okumak için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Kaspersky hakkında

Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Bugüne kadar bir milyardan fazla cihazı yeni ortaya çıkan siber tehditlere ve hedefli saldırılara karşı koruyan Kaspersky'nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünyanın dört bir yanındaki bireyleri, işletmeleri, kritik altyapıları ve devletleri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşüyor. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, kişisel cihazlar için lider dijital yaşam koruması, şirketler için özel güvenlik ürünleri ve hizmetlerinin yanı sıra sofistike ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için Cyber Immune çözümlerini içeriyor. Milyonlarca bireyin ve 200 binden fazla kurumsal müşterinin kendileri için en önemli şeyleri korumalarına yardımcı oluyoruz. www.kaspersky.com adresinde daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

4 Ağustos 2025 günü paylaştığımız bilanço değerlendirme raporu çerçevesinde
bugün yapılan webinar sonrası ilave bir rapor sizlerle paylaşıyor olacağız demiştik. Bu
doğrultuda:
- Mevzuatsal değişim etkenlerinin ne miktarda yansıyıp yansımayacağını
izlemek,
- 100.yıla özgü giderlerin beklenti üzerinde gerçekleşmesi ile gelir tablosunda
yer alışı,
- İskonto oranlarında düşüş miktarının bir miktar daha olma olasılığının
beklenmesi,
- Trafik ve kaskoya dair belirsizliklerin ön planda olmaya devam edişi
- Büyüme yapısıyla şimdilik teknik karlılık nezdinde aceleci olmamak
- Reasürörlük üretkenlik gözetmeksizin hasar girişlerinin varlığı
- Avro/Dolar paritesi çerçevesinde maliyetlerin motor grubunda artış
potansiyeli riskleri artırmaktadır.
Anadolu Sigorta özelinde sektör bakımından en hızlı büyümeler izlenmektedir.
Sağlık sektörü ve yatırım gelirlerinin gelecekte ayrıştıracağını da değerlendirmeyi
sürdürüyoruz. Sigortacılık sektörünü açık açık beğenmeyi sürdürmekle beraber
Anadolu Sigortayı özelinde gözlem altına almayı kararlaştırdık. TSB’den gelecek
veriler doğrultusunda güncellemelerimizi yapıyor olacağız. 2025 2.çeyrek finansalları
itibariyle bankacılık, sigortacılık ve GYO özelinde finansal beklemeden
müdahalelerimizi anlık ve proaktif şekilde yapıyor olacağız.
Beklentilerimizi şu şekilde revize ediyoruz:
- Yılsonunda 13,2 milyar TL net kar
- %40 özsermaye karlılığı beklemekteyiz.
%26 özsermaye maliyeti çerçevesinde ANSGR hedef fiyatımızı 182,64 TL’den 144,10
TL’ye indiriyoruz. AL tavsiyemizi korumayı sürdürüyoruz.

Marbaş Menkul Değerler
 www.marbas.com.tr

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.