Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

30 yılı aşkın köklü geçmişi ile kurulduğu günden bu yana gerçekleştirdikleri yatırımlarla bugün Türkiye’nin en büyük sanayi ve ihracatçı şirketleri arasında yer alan Armada Gıda, 2024 yılında net karını yüzde 188 artırarak yaklaşık 809 milyon TL’ye yükseltti.

Türkiye’nin en büyük konvansiyonel ve organik gıda üreticileri ile ihracatçıları arasında yer alan Armada Gıda, 2024 yılına ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. 2024 yılında 7,6 milyar TL ciro elde eden şirket, brüt karını 2024 yılında geçen yıla kıyasla yüzde 16 artış ile 1,4 milyar TL’ye çıkardı. Aynı dönemde FAVÖK’ü 1,01 milyar TL, net dönem karı ise yüzde 188 artışla yaklaşık 809 milyon TL olarak gerçekleşti. Armada Gıda’nın 2024 yılı itibarıyla toplam varlıkları yüzde 62 oranında artarak 10 milyar TL’nin üzerine, özkaynakları ise halka arzın da etkisiyle yüzde 139 artarak 4,2 milyar TL’ye ulaştı.

2024 yılının en heyecan verici gelişmesinin Armada Gıda’nın halka açık bir şirket haline gelmesi olduğunu belirten Armada Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Kalıpçı Sönmez, 2024 yılını hem başarılı bir halka arz hem de güçlü finansallarla geride bıraktıklarını ifade etti. Sönmez, “Temelleri 1993 yıllarında atılan şirketimiz bugün, hem ülkemizde hem globalde bakliyat ve hububat sektörünün önde gelen oyunlarından biri haline geldi. Almanya, İtalya, Mısır, Tunus ve Fransa başta olmak üzere toplamda 90’ın üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Özellikle kırmızı mercimek, nohut, fasulye, bulgur, pirinç gibi ürünlerin üretiminde hem globalde hem yurt içinde söz sahibi şirketlerden biriyiz. Organik mercimek, organik fasulye, organik bulgur ve organik pirinç ihracatında Avrupa’da pazar liderleri arasındayız” dedi.

Armada 3 ile hem üretim kapasitesi hem de ürün çeşitliliği artacak
Küresel bir marka olma hedefleri doğrultusunda yatırımlara devam ettiklerini vurgulayan Sönmez, şöyle konuştu: “Global pazarlarda büyüme stratejimizi, ürün çeşitliliğini genişletmek, farklılaştırılmış kanal stratejileri ile marka penetrasyonumuzu artırmak, hem Türkiye’de hem de yurt dışında şirket satın almaları ve hedef pazarlarda depo oluşumları yoluyla lojistik ağımızda avantaj sağlamak olarak kurguladık. Üretimimizi ve uluslararası pazarlardaki payımızı güçlendirecek, Armada 3 olarak adlandırdığımız yeni fabrikamızı 2025 yıl sonunda bitirmeyi hedefliyoruz. Armada 3 ile beraber dikey büyüme planlarımız doğrultusunda makarnadan yulaf ezmesine, bakliyat unundan bitkisel proteine, vegan ürünlerden pastacılık ürünlerine, balıkçılık sektörüne hitaben yem ürünlerinden konserve türevleri ve haşlama ürünlere kadar geniş bir portföyde üretim yaparak çeşitliliğimizi artırmayı planlıyoruz.

“Kazakistan yatırımını en kısa sürede tamamlamayı hedefliyoruz”
Kazakistan’da da küresel büyümemize hız kazandıracağını ve aynı zamanda da bölgesel bir güç olmamıza katkı sağlayacağını değerlendirdiğimiz depolama alanı ve bakliyat işleme tesisinin yatırım temellerini 2024 yılı içerisinde atmış bulunmaktayız. Bu stratejik yatırımımızı da kısa sürede tamamlamayı hedefliyoruz.

Super Cereal’da hedef BM’nin ilk 10 tedarikçisinden biri olmak
Konvansiyonel ve organik ürünlerin yanı sıra yetişkin maması olarak da bilinen “Super Cereal” (Süper Yaşam Tahılı) ve bebek maması ürünlerinin üretimi ve BM (Birleşmiş Milletler) için sevkiyatı kapsamında 144 bin ton/yıl kapasiteli üretim tesisi yatırımımızı da tamamladık. Dünyada kıtlık baş gösteren bölgelere gönderilmesi hedeflenen bu üründe BM’nin 10 tedarikçisinden biri olmayı planlıyoruz.”

2025’te GES devreye alınacak
GES yatırımları hakkında da bilgi veren Fethi Sönmez, “Biz hem kurumsal yapıda hem de üretimde karbon ayak izimizi sıfırlamak için çalışıyoruz. Bu sebeple bir diğer yatırımımız olan toplam 28,8MW GES yatırımı için düğmeye bastık. Şanlıurfa Viranşehir’de 250 dönüm arazi üzerinde kurulumu devam eden yaklaşık 19 MW’lık GES’imizi 2025 yılı içinde devreye almayı öngörüyoruz. Viranşehir GES yatırımımıza ek olarak, Hatay Antakya’da da 150 dönüm arazi üzerinde 9,8 MW GES kurmayı planlıyoruz. GES’lerimizi devreye aldığımızda fabrikalarımızda tükettiğimiz enerjinin tamamını kendi ürettiğimiz yenilenebilir enerjiden karşılayacağız. Ayrıca Mepa Yenilenebilir Enerji ile 11 Şubat 2025 tarihinde, toplam 8.774.282,55 USD tutarında, 11.058,39 kWp DC gücünde üretime hazır kurulu santral için alım sözleşmesi de imzaladık” diye konuştu.

Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

AVM Metrekare Verimlilik Endeksi, Ocak 2025 döneminde bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 35,9 arttı

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ile Akademetre Research tarafından ortaklaşa oluşturulan AVM Endeksi'nin Ocak ayı sonuçları açıklandı. Her ay düzenli olarak yayınlanan verilere göre ciro endeksi, Ocak 2025 döneminde, bir önceki yılın aynı ayı ile karşılaştırıldığında ve enflasyondan arındırılmamış olarak incelendiğinde yüzde 35,9 oranında artarak 3400 puana yükseldi. Ocak 2025 için açıklanan yıllık enflasyon oranının yüzde 42,12 olduğu düşünüldüğünde, metrekare verimlilik endeksindeki artışın enflasyonun altında olduğu görülmektedir.
 
Endeks rakamlarını yorumlayan Ekonomist Fatih Keresteci şu noktalara dikkat çekti: "AVM ciro endeksi 2025 yılı Ocak ayında, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre nominal olarak %35.9 büyüdü. Ancak, TÜİK'in Ocak ayı yıllık TÜFE artışının %42.1 olduğu dikkate alınırsa reel anlamda 6.2 puanlık bir daralma söz konusu. Tüketici ile ilgili öncü göstergelerin de teyit ettiği üzere Ocak ayında alışveriş ekonomisinde ciddi oranda bir ivme kaybı söz konusu olmuş. Bu tablonun bir benzerini, kuvvetle muhtemel TÜİK'in perakende ticaret verilerinden de görebileceğiz. Kategori bazında baktığımızda yiyecek-içecek ve giyim segmentlerinde yıllık bazda reel olarak anlamlı oranda bir değişim olmazken diğer kategorilerde net bir şekilde daralma kaydedilmiş. Ayakkabı, bu noktada yıllık bazda en olumsuz ayrışan kategori olarak ön plana çıkıyor. Aralık ile Ocak aylarını karşılaştırmak mevsimsellik nedeniyle hatalı olabileceğinden dolayı sadece yıllık bazda karşılaştırmalar yapmayı uygun gördük. Ziyaretçi sayılarında da Ocak'ta düşüş yaşanırken son 3 yılın en zayıf Ocak ayı performansı kaydedilmiş. Bu tablo bize diyor ki, tüketicinin satın alma gücündeki aşınma, alışveriş yapma eğilimine de olumsuz anlamda yansımış. Bununla birlikte, yeni yıl ile birlikte ürün ve hizmetlerin zamlanacağı beklentisi ile erkene çekilen alışverişler, Ocak'taki zayıf performansın da bir diğer nedeni olabilir."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sabancı Holding iştiraki Kordsa, dünyanın en prestijli çevresel raporlama platformlarından biri olan Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project - CDP) İklim Değişikliği ve Su temaları derecelendirmesinde Küresel A Listesi’ne girdi.

 

Kuruluşların çevresel performanslarını ölçme, raporlama ve iyileştirme süreçlerini destekleyen, kâr amacı gütmeyen bir organizasyon olan Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project - CDP), 2024 yılı Küresel A Listesi’ni açıkladı. Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarıyla sektörüne öncülük eden Kordsa, 2021 ve 2022 yıllarında Su temasındaki derecelendirmesiyle CDP Küresel A Listesinde yerini almıştı. CDP 2024 sonuçlarına göre, 22.000’den fazla kurumsal şirket arasında değerlendirilen Kordsa, aynı dönemde İklim Değişikliği ve Su temalarında A notunu alarak Küresel A Listesi’ne girmeye hak kazandı.

 

“KÜRESEL GÜÇLENDİRME SEKTÖRÜNDE YEŞİL DÖNÜŞÜMÜ ODAĞIMIZA ALIYORUZ”

 

Kordsa’nın global arenada güçlü bir sürdürülebilirlik taahhüdü ortaya koyduğunu belirten Kordsa Sürdürülebilirlik ve İletişim Direktörü Nevra Aydoğan Gürsoy, konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “Kordsa olarak küresel güçlendirme sektöründe yeşil dönüşümü odağımıza alıyoruz. Sürdürülebilirliği işimizin merkezine koyarak uzun yıllardır yürüttüğümüz çalışmaların CDP tarafından yeniden yüksek seviyede takdir edilmesinden gurur duyuyoruz. Ayrıca global sürdürülebilirlik derecelendirmesi sağlayan EcoVadis tarafından yapılan değerlemede ‘Altın Madalya’ unvanımızı korumayı da sürdürüyoruz. Bu başarılarımız, iklim değişikliğiyle mücadele ve doğal kaynakların korunması konularında aldığımız küresel sorumluluklarımızı net bir biçimde ortaya koyuyor. ‘Hayatı Güçlendirme’ yolculuğumuz kapsamında, inovatif ve çevre dostu çözümler üretmeye devam ederek sektördeki öncü konumumuzu pekiştirmeyi sürdüreceğiz.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Netaş, dünyanın en büyük mobil teknolojiler fuarı olan Mobil Dünya Kongresi (MWC) 2025’te yeni nesil teknolojilerini tanıtmaya hazırlanıyor

Dijital dönüşümün hızla ilerlediği günümüz dünyasında, yapay zekâ uygulamalarından 5G teknolojilerine, kendi ArGe’sinde ürettiği ürünlerden küresel iş ortaklarının ürünlerine kadar geniş bir portföyle faaliyet gösteren Netaş, MWC’deki yerini alarak mobil teknolojilere olan bağlılığını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Netaş, ZTE’nin son teknoloji ürün ve çözümleriyle birlikte, Türkiye’nin ilk yerli sunucusu olan Netaş Bulut Sunucu’yu, Netaş’ın yazılım testi ürün ailesinin son ürünü olan ve mobil telefon parkurunun veri merkezinde kolaylıkla yönetilmesini sağlayan Visium Shell’i, Akıllı ulaşım sistemleri çözüm seti olan V2X’i ve Veri merkezlerinde GNSS temelli +/-40 ns doğrulukla hassas saat bilgisi sağlayan Hassas Saat Üretici gibi yerli ürün portföyünden birçok ürün uluslararası düzeyde tanıtacak. Bu ürünler, mobil teknolojilerin alanında yeni nesil çözümler sunarken, Türkiye'nin teknoloji alanındaki yerli üretim gücünü de vurguluyor.

Akıllı şehirler ve otonom araçlar için kritik öneme sahip olan V2X teknolojisi, otonom sürüş gibi teknolojiler için araçların çevreleriyle iletişim kurmasını sağlayarak trafik güvenliğini artırmayı ve verimliliği optimize etmeyi hedefliyor. GNSS temelli hassas saat üretici ise Telekom ve finans sektörleri gibi kritik sektörleri için yüksek doğrulukta senkronizasyon ve yüksek hassasiyet gerektiren zaman ölçümü çözümleri sunarak yüksek doğruluk oranlarını sunuyor.

Netaş’ın bir başka önemli teknolojisi ise Visium Shell. Yazılım testlerinde kullanılan geniş ölçekli mobil cihaz parkurlarını standart veri merkezlerinde barındırarak kolaylıkla yönetmek ve izlemek amacıyla özel olarak tasarlanan yapısıyla bir kabinet içi donanım çözümü olan Visium Shell, müşterilerin geniş cihaz portföyünü tek bir çatı altında düzenli ve ölçeklenebilir şekilde yönetirken, operasyonel maliyetleri ve alan kısıtlamalarını ortadan kaldırmayı hedefliyor

Geçtiğimiz yıllarda MWC’de ilk kez duyurulan Türkiye’nin ilk yerli sunucusu Netaş Bulut Sunucu ise Intel 6. Nesil ve AMD 5. nesil işlemci desteği güncellemesi ile Netaş’ın yerli teknoloji kullanım yolculuğunda çok önemli bir mihenk taşı konumunda. Netaş, MWC’de yalnızca Türkiye’deki değil, küresel pazardaki varlığını da güçlendirerek yeni iş birlikleri ve stratejik anlaşma fırsatları yakalamayı hedefliyor.

Netaş’ı ve ana ortağı ZTE’yi MWC’de aşağıdaki standlarda ziyaret edebilirsiniz:

Netaş: Hall 5, Booth 5F61 / ZTE: Hall 3, Booth 3F30

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

YEO Teknoloji, enerji depolama sistemleri alanındaki atağını güçlendiriyor. YEO Teknoloji’nin yüzde 100 iştiraki olan Reap Battery, Bloomberg New Energy Finance’in (BNEF) Tier-1 listesinde bulunan ve dünyanın önde batarya üreticilerinden olan Great Power ile ortaklık kurdu. %51’i Reap Battery ve %49’u Great Power ortaklığı ile yeni şirket kurulumu tamamlandı.

 

İş birliği kapsamında İstanbul Tuzla’da bu yıl faaliyete geçecek olan enerji depolama sistemleri fabrikasında ReapG ve Great Power markalarıyla üretim yapılarak başta Türkiye ve Avrupa pazarı olmak üzere Türki Cumhuriyetler ve Afrika ülkelerine ihracat gerçekleştirilecek.

 

Reap Battery’nin inşası tamamlanmak üzere olan İstanbul Tuzla’daki fabrikasında 5 GWh kapasiteyle üretim hedefleniyor. Bu yıl açılışı yapılacak fabrika yatırımıyla birlikte Reap Battery’nin ekonomik ve gelişmiş enerji depolama çözümleri, elektrik şebekeleri, yenilenebilir enerji santralleri, endüstriyel, ticari tesisler ve hanelerin enerji dönüşümünü garanti altına alacak.

 

Dünya devi Tier-1 üretici

 

2001 yılında Çin’de kurulan Great Power, 2024 sonu itibariyle 9 farklı tesisinde toplam 65 GWh kapasiteyle elektrikli araçlar, enerji şebekeleri ve diğer endüstriler için yüksek teknoloji ile lityum-ion pil hücresinden konteyner tipi enerji depolama sistemlerine kadar tüm batarya ve batarya sistemlerini üretiyor. Great Power, BNEF tarafından açıklanan Tier-1 firmalar listesinde dünyanın önde gelen batarya üreticilerinden biri olarak biliniyor. Tier-1 üretici, sektörde en yüksek standartlara sahip, en kaliteli ve en güvenilir ürünleri sunan üretici anlamına geliyor.

 

30 ülkede 400’ü aşkın proje

 

YEO Teknoloji, 3 kıtada ve 30’dan fazla ülkede 400’den fazla proje tamamladı. Gelişmiş enerji depolama çözümlerinden, elektrik şebekelerine, yüksek voltaj trafo merkezleri, yenilenebilir enerji santralleri, endüstriyel, ticari tesisler ve hanelerin enerji dönüşümünden hidrojene kadar farklı alanlarda projeler yürüten YEO Teknoloji, global bir oyuncu olma yolunda adımlarını hızlandırıyor. YEO Teknoloji, dekarbonizasyon, desantralizasyon ve dijitalizasyon odaklı çalışmalarıyla daha yaşanabilir bir dünya için ‘Bizce mümkün’ sloganıyla büyümeye devam ediyor.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin sanayi ekosisteminin sürdürülebilir dönüşümünü desteklemek ve sanayi firmalarının finansmana erişimini kolaylaştırmak amacıyla QNB Türkiye ile OSBÜK arasında Stratejik İş Birliği Çerçeve Sözleşmesi imzalandı.
QNB Türkiye, sanayinin yeşil dönüşümünü desteklemek amacıyla Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) stratejik çerçeve sözleşmesiyle iş birliğini bir adım öteye taşıdı. Bu kapsamda, OSBÜK Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mustafa Türker, QNB Türkiye Obi ve Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Engin Turhan ve Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Yeliz Ataay Arıkök’ün katılımıyla gerçekleşen imza töreninde OSBÜK ile QNB Türkiye arasında İş Birliği Çerçeve Sözleşmesi imzalandı.
QNB Türkiye, bu önemli adımla sanayi firmalarının sürdürülebilirlik yatırımlarını desteklemeyi ve finansmana erişimini kolaylaştırmayı hedefliyor. Banka, organize sanayi bölgelerinin dönüşüm sürecine etkin katkı sağlamaya odaklanıyor.
Sanayi Ekosistemine Sunulan Avantajlar
QNB Türkiye, bu stratejik iş birliği kapsamında organize sanayi bölgeleri ve katılımcı firmaların sürdürülebilir dönüşümünü desteklemek amacıyla çeşitli finansal çözümleri avantajlı koşullarla sunuyor. Bu çözümler arasında öne çıkan “Yeşili Artıkça Faizi Düşen Kredi”, işletmelerin karbon emisyonlarını azaltma oranına göre kademeli faiz indirimi sağlayarak sürdürülebilir yatırımları teşvik ediyor. Bu krediden faydalanan firmalara, spot veya türev işlemlerde avantajlı maliyetler ve indirimler sağlanıyor. Ayrıca, Dijital Köprü hizmetleri kapsamında karbon emisyonlarının ölçümlenmesi, finansal danışmanlık, insan kaynakları ve e-dönüşüm platformları gibi alanlarda özel indirimler ve kampanyalar sunuluyor. Ödeme çözümleri kapsamında, QNBpay hizmetinden faydalanan firmalara Ödüyo Platformu lisansı ücretsiz sağlanıyor.
Sanayinin Sürdürülebilir Dönüşümüne Destek
Geçtiğimiz yıl OSBÜK çatısı altında kurulan Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Merkezi’nin ana sponsoru olan QNB Türkiye, sanayinin sürdürülebilir dönüşümünü destekleme taahhüdünü ortaya koyuyor. Bu kapsamda OSBÜK tarafından düzenlenen “Yeşil ve Dijital Dönüşüm Strateji Planı” çalıştayları, organize sanayi bölgeleri ve katılımcı firmaların bu dönüşüm sürecine nasıl hazırlanabileceğine dair kritik bir çerçeve sunuyor. QNB Türkiye’nin sponsorluk desteğiyle 2024 yılı Ekim ayında Antalya’da gerçekleştirilen ilk çalıştayda yeşil finansman modelleri, dijitalleşme stratejileri ve sürdürülebilir planlama gibi başlıklar ele alınarak önemli çıktılar elde edildi ve bu çıktılar OSB ve katılımcı firmaların yeşil dönüşüm yol haritasına katkı sunması için raporlandı. Banka, çalıştayda sanayi temsilcileri ile birebir görüşmeler gerçekleştirerek yeşil dönüşüm odaklı finansal çözümlerini tanıttı.
QNB Türkiye Obi ve Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Engin Turhan, "Bu iş birliği ile organize sanayi bölgeleri ve katılımcı firmaların finansmana erişimini kolaylaştırırken, onları yalnızca bugüne değil, dönüşen ekonomik yapının ihtiyaçlarına da hazırlıyoruz. Yenilikçi çözümlerimizle sürdürülebilir dönüşümü destekliyor, işletmelere iş yapış biçimlerini ileriye taşıyacak araçlar sunuyoruz. Özellikle ‘’Yeşili Artıkça Faizi Düşen Kredi’’ ile karbon emisyonlarını azaltan firmalara finansal avantaj sağlıyor ve sanayimizin düşük karbonlu ekonomiye entegrasyonunu hızlandırıyoruz. Finansman erişimini kolaylaştırmak ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek, sanayimizin geleceğe uyum sağlaması için kritik bir gereklilik. QNB Türkiye olarak, bankacılığın ötesinde çözümler sunarak, ekosistemimizdeki tüm oyuncularla proaktif adımlar atıyoruz." dedi.
QNB Türkiye Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Yeliz Ataay Arıkök ise, iş birliğine ilişkin olarak şu değerlendirmede bulundu: "Organize sanayi bölgeleri, Türkiye’nin sanayi ekosisteminde dönüşümün itici gücü olarak kritik bir rol oynuyor. QNB Türkiye olarak, sanayimizin çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik eksenindeki gelişimini desteklerken, organize sanayi bölgeleri ve katılımcı firmalar için finansal paydaş olmanın ötesine geçerek stratejik bir çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir sanayi, sadece çevresel sorumluluk değil, aynı zamanda uzun vadeli rekabetçiliğin teminatıdır. Bu doğrultuda, sanayimizin karbon emisyonlarını azaltan yenilikçi finansal çözümler geliştiriyor, dijitalleşmeyi destekliyor ve iş yapış modellerini dönüştüren stratejik araçlar sunarak geleceğe katkı sağlıyoruz.’’
OSB’ler Yeşil Dönüşüme Liderlik Edecek
Türkiye’nin üreten gücü organize sanayi bölgelerinin yeşil dönüşüm çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü ifade eden OSBÜK Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mustafa Türker de, hedeflerinin ülkemizde reel sektörün yeşil dönüşümüne liderlik etmek olduğunu vurguladı.
OSBÜK olarak Türkiye’nin 81 ilinde üretimin, istihdamın ve ihracatın kaynağı haline gelen OSB’lerin dönüşüm süreci ile ilgili önemli çalışmalar yürüttüklerinin altını çizen Türker, konuşmasında yeşil dönüşüm çalışmalarının finansmanının önemine değindi. Türker, “OSBÜK olarak OSB’lerin yeşil dönüşüm çalışmalarını her zaman gündemimizin ilk sırasında tutuyor, OSB’lerimize rehberlik etmeyi sürdürüyoruz. Yeşil dönüşümün finansmanı konusunda bugüne kadar pek çok çalışma yaptık, yeni iş birliği protokolleri imzaladık. Bu protokollerden biri de; QNB Türkiye ile imzaladığımız stratejik iş birliği protokolü. Bu protokolle, 409 OSB’miz ve 68 binden fazla firmamıza finansman kolaylığı imkânı sunuyoruz. 2 milyon 700 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayan OSB’lerimiz, bu protokolün katkılarıyla ülkemizde reel sektöre lokomotiflik yapma rolünü daha da pekiştirecek.” ifadelerini kullandı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezi yatırımcısı Rönesans Gayrimenkul Yatırım düzeltilmiş gelirlerini reel olarak yüzde 12 arttırarak 9,6 milyar TL’ye yükseltti. 2024 yılı sonu itibariyle doluluk oranı yüzde 98,7’ye, ziyaretçi sayısı 113 milyona ulaşan Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın hedefi hem organik hem de inorganik büyüyerek pazar liderliğini korumak.

 

Rönesans Holding’in ticari gayrimenkul geliştirme ve yatırım şirketi Rönesans Gayrimenkul Yatırım A.Ş. portföyünde bulunan 16 ayrı yatırımla Türkiye'nin en büyük ticari gayrimenkul yatırım grubu olmayı sürdürüyor. Yaklaşık 740 bin metrekarelik brüt kiralanabilir alana sahip Rönesans Gayrimenkul Yatırım, AVM ve ofis ağırlıklı, ulusal ve uluslararası markaların kiracı olarak yer aldığı ve güçlü gelir getiren varlık portföyüyle dikkat çekiyor. Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın portföyünde 7 farklı şehirde bulunan Optimum, Piazza, Hilltown, Kozzy ve Maltepe Park markalı AVM'lerin yanı sıra Hilltown Küçükyalı Ofis, MaltepePark Ofis, Maltepe Piazza Ofis ve RönesansBiz Küçükyalı Ofis bulunuyor.

 

Rönesans Gayrimenkul Yatırım Genel Müdürü Yağmur Yaşar, portföylerinde bulunan varlıkların düzeltilmiş toplam değerinin 31 Aralık 2024 itibariyle 123 milyar TL’ye ulaştığını söyledi. Düzeltilmiş kira gelirlerinin ise bir önceki yıla göre yüzde 15 artışla 7,3 milyar TL’ye yükseldiğini, maliyetlerin de kontrol altında tutulmasıyla düzeltilmiş FAVÖK’ün ise yüzde 20 artarak 6,3 milyar TL’ye ulaştığını belirtti. Yaşar, ayrıca düzeltilmiş nakit ve nakit benzerlerinin ise yüzde 46 artarak 4 milyar TL seviyesine ulaştığını anlattı.

 

2024’TE ÇOK OLUMLU BİR İVME YAKALADIK

Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın 2024 yılında çok olumlu bir ivme yakaladığını ifade eden Yaşar, “Kira sözleşmelerimizin enflasyona endeksli ve ciro artışlarına paralel olması nedeniyle kira gelirlerimiz, enflasyon oranının üzerinde seyrederek sürdürülebilir bir gelir artışı sağladı. Portföyümüzdeki kira gelirlerimiz baz kira ve ciro kira olmak üzere iki kısımdan oluşuyor. Baz kira gelirlerimiz enflasyon ile paralel artarken, ciro kira gelirimiz de kiracıların gelirlerinde yaşanan reel artışları yakalamamızı sağlıyor. Ciro kira maddesi aynı zamanda kira gelirlerinin aylık olarak güncellenmesine de olanak tanıyor. Kiracılarımızın ilgili mağazalardan elde ettikleri gelirler, enflasyonun oldukça üzerinde seyrettiği için ciro kira gelirlerimizin toplam kira gelirlerimiz içindeki payı da artarak 2024 yılında yüzde 41,5 seviyelerinde seyretti” diye konuştu.

 

SEKTÖRDEKİ KONSOLİDASYON FIRSATLARINI GÖZ ÖNÜNE ALIYORUZ

Geçmiş yıllarda AVM sektöründe çok hızlı bir büyüme yaşandığını hatırlatan Yağmur Yaşar, mevcut durumda ise bazı AVM’lerin kapandığını, yeni arz olmadığını ve önümüzdeki 5-10 yıl içinde de sektörde yeni yatırım planlanmadığını ifade etti. Önümüzdeki dönemde özellikle tek AVM’lerin zorlanacağını ve sektörde bir konsolidasyon yaşanmasının beklendiğini belirten Yaşar, Rönesans Gayrimenkul’ün portföy yapısına uygun, değer katacak yatırımlara her zaman açık olduklarını vurgulayarak, şunları söyledi: “Mevcut piyasa koşullarında 2024’ü en iyi geçiren şirketlerden biriyiz. Sürdürülebilir bir nakit akışına sahibiz. Bugüne kadar sağlıklı bir şekilde büyüdük. Önümüzdeki yıllarda daha hızlı büyüyeceğiz. Sürdürülebilir bir nakit akışına sahibiz. Pazar liderliğimizi korumak amacıyla hem organik ve hem de inorganik olmak üzere büyüme fırsatlarını göz önüne alıyoruz. Önümüzdeki dönemde mevzuatın izin verdiği ölçüde temettü dağıtımını değerlendireceğiz.”

 

YENİ PROJELER ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ

Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın portföyündeki inşaat ve geliştirme aşamasında olan projeler hakkında da bilgi veren Yaşar, E-5 karayolu üzerinde, metro hattına komşu MaltepePark Konut Projesi’nin inşaatının yüzde 15’inin tamamlandığını söyledi. Konut, ofis ve ticari alanlardan oluşan projenin MaltepePark AVM’ye entegre olacak şekilde tasarlandığın anlatan Yaşar, “Projemiz üç blok konut, bir blok ofis ve 25 adet ticari birimden oluşuyor. Bunun yanı sıra Antalya Konyaaltı'nda bulunan Beachtown projemizde de orta vadede bir AVM projesi geliştirmeyi planlıyoruz. Doğan Holding ile eşit ortaklığımızın bulunduğu 23 bin metrekareden oluşan Ümraniye arsamızla ilgili de proje geliştirme çalışmalarımız hali hazırda devam ediyor” dedi.

 

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE DÜNYADA BİR İLKE İMZA ATTIK

Rönesans Gayrimenkul olarak sürdürülebilirlik konusunda, çevre dostu ve enerji verimli projeler geliştirmeyi öncelikli hedefleri arasında gördüklerini anlatan Yağmur Yaşar, dünyada bir ilke imza attıklarını, portföylerinde bulunan ve tamamının yönetimini üstlendikleri 15 varlığın sürdürülebilir işletme ve sürdürülebilir yönetim sertifikası olan BREEAM In-Use sertifikasını ‘Outstanding’ yani en üst seviyeden aldığını söyledi. Türkiye’de Outsanding sertifikasına sahip 15 varlığın tamamının Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın portföyünde bulunmasından büyük gurur duyduklarını ifade eden Yaşar, dünyada da tek çatı altında 15 varlığa ‘Outstanding’ seviyesinde sertifika alan ilk ve tek şirket olduklarını vurguladı ve şöyle devam etti: “BREEAM In-Use sertifikasına ‘Outstanding’ düzeyinde sahip olan varlıklarımızın yedisinde de ‘Altın’ ve ‘Platin’ LEED sertifikası bulunuyor. BREEAM ve LEED sertifikalarımız, portföyümüzde bulunan varlıkların, çevresel etkilerini en aza indirmeyi amaçladığımızın önemli bir göstergesidir. 2029 yılı itibarıyla elektrik tüketimimizin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı planlıyoruz. Bunun için grup şirketlerimizden Rönesans Enerji ile bir protokol imzaladık. Çevreyi koruma amacı doğrultusunda, sıfır atık politikasıyla birlikte su tüketimi ve atık yönetimi gibi alanlarda da sürdürülebilir çözümler sunuyoruz. Bu uygulamalar çevresel sürdürülebilirliğin yanı sıra operasyonel verimliliği de artırarak, gelecekteki başarılarımıza önemli katkı sağlıyor. Tüm bunlara ek olarak AVM’lerimizde hayata geçirdiğimiz ve sektörde bir yeniliğin daha öncüsü olmayı hedefleyerek geliştirdiğimiz yeni sürdürülebilirlik programı ‘Geleceğin İzi’ sertifikasyon programını büyük ölçüde tamamladık. Bu sertifikasyon programı ile sürdürülebilirlik hedeflerimize bir adım daha yaklaşmış olacağız.”