Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Şikayetvar tarafından düzenlenen ve müşteri deneyimi alanında Türkiye'nin en prestijli ödül töreni olan A.C.E. (Achievement in Customer Excellence) Awards kazananları 1,5 milyon müşteri memnuniyeti anketi sonuçları göre belirlenen "Müşteri Deneyimi Endeksi" skoru üzerinden hesaplanıyor. Sonuçlar markaların memnuniyet, sadakat ve şikâyet oranlarına göre belirleniyor.
PayTR'ın müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşımak için yaptığı tüm sosyal dinlemelerde olduğu gibi Şikayetvar platformu üzerinden gelen geri bildirimler de titizlikle analiz edilerek hizmet kalitesini artıracak aksiyonlar belirleniyor. Üye iş yerlerinin beklentilerini anlamak ve onların ihtiyaçlarına yönelik en doğru çözümleri sunmak amacıyla müşteri geri bildirimlerini titizlikle değerlendiren PayTR, uzman müşteri ilişkileri ve deneyimi ekipleriyle müşterilerle birebir iletişim kuruyor. Yedi yıldır üst üste A.C.E. Awards'dan ödülle dönen PayTR bugüne dek beş Gold, iki Diamond ödülün sahibi oldu.
 
"Başarılarımızın ödüllendirilmesinden, müşteri odaklı yaklaşımımızın sürdürülebilir böyle bir başarıya dönüşmesinden dolayı çok mutluyuz"
PayTR CEO'su Merve Tezel; "PayTR olarak başarılarımızın ödüllendirilmesinden, müşteri odaklı yaklaşımımızın sürdürülebilir böyle bir başarıya dönüşmesinden dolayı çok mutluyuz. Bize gelen her bir yorumu analiz edip gerekli aksiyonları alarak fintek ekosisteminin işletmelerin finansal süreçlerine kattığı hız ve kolaylığın onların büyüme yolculuklarına eşlik etmesi için çalışıyoruz. Üye işyerlerimizden aldığımız geri dönüşleri yalnızca sorunları çözmek için değil, aynı zamanda ürün ve hizmetlerimizi daha da geliştirmek için bir fırsat olarak görüyoruz. Yola çıktığımız ilk günden bu yana, tam 15 yıldır, işletmelerin dinamiklerine uygun özel taleplerini değerlendiririyor, teknolojik olarak gerekli desteği veriyoruz. Sektördeki öncü konumuzu korumak için yeni teknoloji ve uzman iş gücü yatırımlarına yönelmenin ötesinde, KOBİ'lerimizin sesini duymak ve onlarla birlikte aynı yolda yürümek başarıya giden yolda oldukça belirleyici oluyor. Her yıl yaptırdığımız POS kullanım alışkanlıkları araştırmalarının bizim için temelinde de ekonominin bel kemiği olan KOBİ'lerimizi anlamak var. Bu yıl bizi çok mutlu eden verilerden biri de PayTR Sanal POS'un, küçük ve orta segmentteki KOBİ'lerin aklına ilk gelen ve tercih edilen online ödeme çözümü olması oldu. Bizi gelecek hedeflerimize giden yolda çok motive eden bu sonuç için bize güvenen tüm üye iş yerlerimize, 7/24 müşteri deneyimi ve memnuniyeti için çalışan değerli ekibimize bir kez daha teşekkür ederim"

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Global moda markası DeFacto, sürdürülebilirlik vizyonuyla sektörde öncü rol üstlenmeye devam ediyor. Paris Anlaşması' nın "küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlama hedefi" ile uyumlu hedeflerini açıklayan marka, 2023 baz yılına göre, 2030 yılına kadar sahip olduğu veya kontrol ettiği kaynaklardan doğrudan emisyonlarını ve satın alarak kullandığı enerjiden dolayı neden olduğu sera gazı emisyonlarını (Kapsam 1 ve Kapsam 2) %55 oranında azaltmayı taahhüt etti. DeFacto'nun değer zincirinde, ürün tedariki sebebiyle meydana gelen diğer tüm dolaylı emisyonları kapsayan (Kapsam 3, Satın Alınan Mal ve Hizmetler) için ise 2023 baz yılına göre, 2030 yılına kadar milyon TL katma değer başına %51,6 oranında azalma hedefi, şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerini belirlerken iklim bilimine uygun olmasını sağlayan Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (SBTi) tarafından onaylandı. DeFacto, bu gelişmeyle beraber kısa vadeli (2030) emisyon azaltım ve 2050 net sıfır emisyon hedefini SBTi (Bilime Dayalı Hedefler Girişimi) tarafından onaylatan ilk ve tek Türk hazır giyim şirketi oldu.
 
DeFacto'nun depo ve mağazalarında GES sistemleri devreye alınıyor
Doğaya duyarlı üretim süreçleri, döngüsel ekonomi uygulamaları ve toplumsal etki odaklı çalışmalarıyla gezegen, insanlar ve toplum için daha iyi bir gelecek inşa etmeye yönelik adımlar atan DeFacto, 2050 yılı itibarıyla tüm değer zincirinde net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyor. Emisyonları azaltmak için teknoloji ve araştırmalara yatırım yapmanın kritik öneme sahip olduğunun farkındalığı ile inovatif çözümler geliştiren şirket, üretim süreçlerini çevre dostu teknolojilerle dönüştürüyor. Üretimde daha düşük çevresel ayak izine sahip, daha az kaynak gerektiren ve geleneksel tekstillere bağımlılığı azaltan yenilikçi malzemeler kullanırken, depo ve mağazalarında GES (Güneş Enerjisi Santrali) sistemleri devreye alıyor. 2019 baz yılına göre, 2050 yılına kadar Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarında %90, Kapsam 3* emisyonlarında ise milyon TL katma değer başına %97 oranında azalma hedefleyen DeFacto, bu vizyonuyla moda sektöründe daha sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunmayı hedefliyor.
 
DeFacto Sürdürülebilirlik Başkanı Elif Çam: "İklim krizinin zararlı etkilerini önlemek için hızlı emisyon azaltımlarını destekleyecek çalışmalara ihtiyacımızın olduğunun farkındayız. Başarımızın ölçümünde finansal ve finansal olmayan performansımızı bir bütün olarak ele aldığımız ve SBTi tarafından onaylanan hedeflerimiz, Paris Anlaşması'nın küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlama hedefine olan güçlü bağlılığımızı ortaya koyuyor."

*Uzun dönem Kapsam 3 hedefi: Satın alınan mal ve hizmetler, yakıt ve enerji ile ilgili faaliyetler, iş seyahatleri, kiralanan varlıklar (upstream) ve satılan ürünlerin yaşam döngüsü sonu işlemlerini kapsamaktadır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  İzmir Çiğli, Aliağa ve Mersin'de kurduğu yüksek kapasiteli ve ileri teknolojiye sahip bitkisel yağ tesisleriyle Türkiye'nin büyük sanayi kuruluşları arasında yer alan Abalıoğlu Yağ, 1987'den bu yana gıda sektörünün en önemli oyuncularını tek bir merkezde buluşturan Gulfood'a katıldı. 5 gün süren fuarda 129'dan fazla ülkeden yaklaşık 5.500 marka ve binlerce ziyaretçi Dubai Dünya Ticaret Merkezi'nde bir araya geldi. Üretim ve ihracat atılımlarıyla global pazarda büyüyerek Türkiye ekonomisine değer katmak için çalışmalarını sürdüren Abalıoğlu Yağ; ürünlerini uluslararası müşterilere tanıtmanın yanı sıra gıda profesyonelleriyle sektörle ilgili görüşerek yeni iş birlikleri için önemli adımlar atma fırsatı buldu.
Abalıoğlu Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep ABALIOĞLU, "Global gıda sektörünün nabzını tutan Gulfood Fuarı'na bir kez daha katılarak, Abalıoğlu vizyonunu küresel ölçekte güçlendirmenin ve ülkemizi temsil etmenin gururunu yaşıyoruz. Abalıoğlu Yağ olarak köklü geçmişimiz, işimize gösterdiğimiz titizlik, teknolojiye ve insan kaynağına yaptığımız yatırımlar sayesinde, kuruluşumuzdan bu yana hem yurt içinde hem de uluslararası pazarlarda sürekli bir büyüme kaydettik. Bugün de 45'ten fazla ülkeye ihracat yaparak dünya genelindeki çeşitli pazarlarda önemli roller üstleniyoruz. Sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimi artırma misyonumuz doğrultusunda, mevcut ve planladığımız yatırımlarla üretim kapasitemizi daha da artırmayı, müşterilerimizin taleplerine gelecekte çok daha hızlı ve etkin bir şekilde yanıt vermeyi hedefliyoruz." dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği (İDA) tarafından tasarlanan, iletişim ve halkla ilişkiler alanında ön plana çıkan projeleri ödüllendiren PRİDA İletişim Ödülleri sahiplerini buldu. Kuveyt Türk, eğitime sağladığı sürdürülebilir destek ve kapsayıcı yaklaşımının bir sonucu olarak hayata geçirdiği Geleceğe Yazılım projesiyle ödüle layık görüldü. Toplumsal fayda sağlayan ve çocukların geleceğine katkıda bulunan çalışmaların değerlendirildiği "UNICEF Çocuklara Umut Dağıtan Kampanyalar" kategorisinde Prida Ödülü'nü kazanan Kuveyt Türk'e ödülünü UNICEF Türkiye Global İletişim Direktörü Ece Olcay takdim etti.
 
"Geleceğe Yazılım ile çocuklara ilham vermeye devam ediyoruz"
Ödüle ilişkin açıklama yapan Kuveyt Türk İnsan Kaynakları ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Semih Sel şunları söyledi: "Gençlerimizin teknoloji ve yazılım alanında yetkinlik kazanmalarına destek olmak, onlara geleceklerini inşa etme fırsatı sunmak en önemli önceliklerimizden biri. 2018'de ilk tohumlarını attığımız bu projenin bugün yeşererek filizleniyor olması mutluluk verici. Projemizle sadece teknik beceri kazandırmayı değil, aynı zamanda çocuklarımıza ilham vermeyi ve onları geleceğe hazırlamayı hedefliyoruz. Prida Ödülleri'nde UNICEF tarafından bu çabamızın ödüllendirilmesi bizler için büyük bir mutluluk ve motivasyon kaynağı."
 
78 binin üzerinde çocuğun hayatına dokunan proje: Geleceğe Yazılım Projesi
2018 yılında "Geleceği Değerlerimizle Kodlayalım" anlayışıyla başlatılan ve 2023 itibarıyla "Geleceğe Yazılım" adıyla kapsamı genişletilen proje, bugüne kadar 48 şehirde 146 okulda 2016 cihazla 78 binin üzerinde çocuğa ulaştı. Kuveyt Türk tarafından kurulan bilgisayar laboratuvarlarında, Kuveyt Türk ve Kuveyt Türk'ün teknoloji iştiraki Architecht çalışanlarının gönüllü olduğu projede, binlerce öğrenciye robotik kodlama eğitimi sunulurken dijital platformlar aracılığıyla da daha geniş kitlelere erişim sağlanıyor. Çevresel sürdürülebilirlik açısından elektronik atık oluşumunu azaltmayı da hedefleyen proje, önümüzdeki dönemde de yeni okullarla birlikte 10 binlerce çocuğa ulaşmayı amaçlıyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Binance TR, 25 Şubat 2025 tarihinden itibaren kripto varlık çekme ve yatırma işlemlerinde yeni prosedürler uygulayacağını duyurdu. Resmî Gazete'de yayımlanan düzenlemelere uyum sağlamak amacıyla hayata geçirilecek bu değişiklikler, kullanıcıların alıcı veya göndericiye ilişkin ek bilgi sağlamasını gerektirecek. Platform, bu adımla hem kanuni yükümlülüklerini yerine getirmeyi hem de kullanıcı deneyimini en üst düzeyde tutmayı hedefliyor.
Yeni düzenlemelerle birlikte kullanıcıları neler bekliyor?
25 Aralık 2024 tarihli ve 32763 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 9305 sayılı düzenleme kapsamında,Türkiye'deki tüm Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları üzerinden gerçekleştirilen kripto varlık çekme ve yatırma işlemlerinde, kullanıcıların işlem sırasında alıcı veya göndericiye ait ek bilgiler sunması zorunlu hale gelecek.
Binance TR, bu güncellemenin yalnızca kripto varlık çekme ve yatırma işlemleri için geçerli olduğunu, itibari para çekimleri ile platformdaki alım-satım faaliyetlerinin ise değişiklikten etkilenmeyeceğini vurguladı. Kullanıcılar, belirtilen tarihten itibaren herhangi bir miktarda kripto varlık işlemi başlattıklarında, bu bilgileri girmelerini talep eden bir bildirimle karşılaşacak ve işlemi tamamlamak için gerekli adımları izleyecek.
 
Kullanıcı Odaklı Yaklaşım
Değişikliklerin kullanıcılar üzerinde yaratabileceği etkileri en aza indirmek amacıyla Binance TR, geçiş sürecini mümkün olduğunca sorunsuz hale getirmek için çalışmalarına devam ediyor. Platform, 7/24 hizmet veren müşteri destek ekibiyle kullanıcıların her türlü sorusunu yanıtlamaya hazır olduğunu duyurdu.
Binance TR ekibi yaptığı açıklamada, "Bu güncelleme platformumuzun güvenliğini artırmak ve yasal tam uyum taahhüdümüz adına kritik bir adım. Kullanıcılarımıza destek ve anlayışları için teşekkür ediyor, bu sürecin mümkün olduğunca sorunsuz ilerlemesi adına çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Kripto Varlık ekosisteminde yeni bir dönem
Türkiye'de kripto varlık sektörünün gelişimi devam ederken, düzenlemelere uyum her zamanki önemini korumaya devam ediyor. Binance TR'nin bu adımı, hem kullanıcı güvenliğini güçlendirmeyi hem de ülkenin finansal ekosisteminde mevzuata tam uyumu sağlamayı amaçlayan proaktif yaklaşımı yansıtıyor. Kullanıcılar, bu geçiş sürecinde de her zaman olduğu gibi platformun sunduğu kaynaklardan faydalanarak ihtiyaç duydukları desteği alabilecekler

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Sürdürülebilir ve hafif inşaat çözümlerinde dünya lideri olan Saint-Gobain, insan kaynakları uygulama süreçlerindeki başarısı ile "Global En İyi İşveren" seçildi. Saint-Gobain, 2025 yılında üst üste onuncu kez bu sertifikayı alarak dünya çapında bu unvanı kazanan 17 şirketten biri oldu.
Aralarında Weber, Chryso, Saint-Gobain Aşındırıcılar, Vetrotech, Ecophone, Saint-Gobain Glass, gibi markaların olduğu, iştirakleri içerisinde İzocam ve Dalsan'ın da yer aldığı 14 marka ile Türkiye'de faaliyet gösteren Saint-Gobain Türkiye ise Top Employers Institute tarafından verilen En İyi İşveren Ödülü'nü üst üste 8. kez kazanarak bir kez daha başarısını taçlandırdı.
2025 Global En İyi İşveren unvanı, şirketin 40 farklı ülkede bu sertifikayı alması sayesinde Top Employers Institute tarafından Saint-Gobain'e verildi. Saint Gobain, Top Employer tarafından değerlendirilen 20 kriter arasından 11 kriterde önemli ilerleme kaydetti.
Değerlendirmede Saint-Gobain'i diğer şirketlerin önüne geçiren 5 temel unsur ise Etik ve Dürüstlük, Amaç ve Değerler, İş Stratejisi, Öğrenme ve Sürdürülebilirlik oldu. Türkiye'de 8. kez, globalde de 10 yıl üst üste kazanılan bu başarı, Saint-Gobain'in DNA'sında yer alan ve 160 bin çalışanını kapsayan "ekibine en iyi deneyimi sunma" konusundaki kararlılığını yansıtıyor.
İnsan Kaynaklarında Sürekli Gelişim ve Yeni Hedefler
Üst üste 8'inci kez En İyi İşveren Ödülü'nü (Top Employer) almaktan gurur duyduklarını dile getiren Saint-Gobain Weber İnsan Kaynakları Direktörü Ece Kaya, konu ile ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: "Bu yıl Türkiye'de 8. kez bu ödüle layık görülüyoruz. Uluslararası alanda tanınmış bağımsız kuruluşların, kurumların faaliyetlerini belirli kriterlere göre sistematik olarak değerlendirmesinin, iş süreçlerinin gelişimine önemli katkılar sağladığını düşünüyorum. Her yıl insan kaynakları süreçlerimizin gelişimini analiz eden bu süreçte yer almanın çok kıymetli olduğuna inanıyorum. Bu tip güvenilir sertifikasyon programları gelişimimizin ölçümlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Saint-Gobain 2003 yılında Davranış ve Çalışma İlkeleri'ni belirledi. 75 ülkede faaliyet gösteren bu kadar büyük bir yapının başarısının temelini de bu ilkeler oluşturuyor. Aynı şekilde grubun "Büyü ve Etki Et" stratejik yol haritası da çeşitliliği ve kapsayıcılığı benimsediğimiz iş ortamlarımızda en iyi ekipleri kurmayı ve tüm şirketlerimizde TEC (Güven-Yetkilendirme-İş birliği) kültürümüzü güçlendiriyor. Her yıl derin araştırmalar ve anketler sonucu kazandığımız bu ödüller gelecekte ulaşmamız gereken daha büyük hedefleri belirliyor. Bunun yanında ilerleme kaydettiğimiz ancak geliştirmeye devam etmemiz gereken diğer önemli kriterler arasında Çeşitlilik, Eşitlik ve Dahil Etme yer alıyor. Bu konuya hız kazandırmak amacıyla grup olarak Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılığı Hızlandırma Laboratuvarı (DE&I Lab Accelerator) adında bir girişim başlattık. Bu girişimin amacı, çalışanlarımızla açık diyalog oluşturmak ve kurumsal kültürümüzü geliştirmek. Bunun yanı sıra tüm sektörü dönüştürme misyonumuz çerçevesinde Saint-Gobain olarak, istihdamda kadın oranını ve daha genel olarak inşaat sektöründe kadın temsiliyetini artırmaya yönelik yeni bir kampanya başlattık."
Top Employer Institute
Top Employer Institute, titiz bir araştırma ve denetim sürecinin ardından, belirli standartları karşılayan kuruluşlara "En İyi İşveren" ödülü veriyor. Enstitü, şirketleri İşveren Markası, Dijital Süreçler, Değerler, Çeşitlilik, Kapsayıcılık, Öğrenme ve Gelişim Süreçleri, Yetenek Edinme, Kariyer Planlama, Performans Yönetimi, Çalışan Bağlılığı ve Memnuniyeti gibi geniş bir yelpazedeki 600'den fazla çalışma koşulu üzerinden değerlendiriyor. Bu kapsamlı kriterler seti, ödül kazanan kuruluşların yüksek standartlarda işveren pratiklerini sergilediğini gösteriyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  BloombergNEF'in (BNEF) yayımladığı "Küresel Yenilenebilir Enerji Maliyeti" raporu, 2025 yılında rüzgar, güneş ve batarya teknolojileri gibi temiz enerji çözümlerinin maliyetlerinde yüzde 2 ila 11 arasında bir düşüşe işaret ediyor. Çin'in temiz teknoloji üretimindeki liderliği, küresel pazarda maliyetlerin daha da gerilemesine önayak olurken, dünya genelinde enerji dönüşüm süreci ivme kazanıyor.
"Maliyet düşüşü Türkiye'de kaldıraç görevi görebilir"
Türkiye Ulusal Enerji Planı kapsamında, 2020 yılında yüzde 42,4 olan yenilenebilir enerji kaynaklarının payının 2053 yılına kadar yüzde 69,1'e çıkarılması hedefleniyor.
Küresel maliyetlerdeki düşüş eğilimlerinin, Türkiye'nin enerji sektöründeki dinamik büyüme ve dönüşüm hedefleriyle örtüştüğünü ifade eden LG Enerji Çözümü'nün Türkiye'deki ilk ve tek çözüm ortağı Ennag'ın CEO'su Erman Toprak, şunları söyledi:
"Elektrik enerjisi kurulu gücümüz, Aralık 2024 itibarıyla 115.975 MW'a ulaştı. Bu kapasitenin kaynak dağılımında hidrolik, doğal gaz ve kömür ilk üç sırayı paylaşıyor. Ardından sırasıyla güneş yüzde 17,1, rüzgar yüzde 11,1 ve jeotermal yüzde 1,5'luk pay sahibi. Türkiye'nin elektrik enerjisi kurulu gücünde yenilenebilir enerjinin toplam payının yüzde 56,21'e, güneş enerjisi kurulu kapasitesinin ise 12 bin 425 MW'a ulaşması sektördeki ivmeyi doğruluyor. Küresel gelişmeler ve maliyetlerdeki düşüş, ülkemizdeki yenilenebilir enerji kaynaklarının payını %70'lere yükseltme hedefinde çok önemli bir kaldıraç olabilir." dedi.
Elektrikli araç satış hızı düşerken pil depolama maliyetleri de azalıyor
BNEF'in raporuna göre pil depolama projelerinin küresel referans maliyeti, 2024 yılında üçte bir oranında düşerek MWh başına 104 dolara geriledi. Bu düşüşün temel nedeni olarak ise elektrikli araç satışlarındaki yavaşlamadan kaynaklanan batarya fazlası gösteriliyor. Ayrıca rüzgar ve güneş enerjisinin küresel referans maliyetlerinin 2025'te sırasıyla %4 ve %2 oranında daha düşeceği öngörülüyor.
Diğer yandan, tipik bir sabit eksenli güneş enerjisi santralinin maliyeti geçen yıl küresel çapta yüzde 21 oranında düştü. Bu durumun önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Toprak; "Güneş enerjisi santrallerinin maliyetlerindeki yüzde 21'lik küresel düşüş, sürdürülebilir enerjiye geçiş için önemli bir fırsat yaratıyor. Güneş modüllerinin üretim maliyetlerinin altına inmesi ve pil depolama sistemlerinin 2025'te megavat-saat başına 100 doların altına düşeceği öngörüsü, Türkiye'nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmasını daha da kolaylaştıracaktır. Ayrıca, rüzgâr ve güneş enerjisi üretim maliyetlerinin önümüzdeki yıl daha da düşeceğini göz önünde bulundurarak bu alanda yatırım yapmak isteyen tüketiciler ve işletmeler için büyük avantajlar söz konusu." dedi

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

35 yılı aşkın süredir otel, restoran, kafe, bar, pastane ve plaj işletmeleri için teknolojik çözümler sunan Protel, restoranlarda yemek atıklarını otomatik olarak tespit etmek, ölçmek ve analiz etmek amacıyla geliştirdiği Simpra FoodPrint ile Yapay Zeka Arf Ödüllerinde ikinciliğe layık görüldü.
 
Restoranlarda yemek atıklarını otomatik olarak tespit etmek, ölçmek ve analiz etmek amacıyla geliştirilen Simpra FoodPrint, çöp kutusuna entegre edilen bir kamerayla görüntü işleme yöntemlerini ve altına yerleştirilen tartı mekanizmasını birleştirerek atık yemeklerin hem miktarını hem de türünü analiz edilebiliyor. Böylece, atık yönetim süreçlerini optimize ederek restoranların gıda israfını azaltmalarına ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına katkıda bulunuyor.
 
Simpra FoodPrint'in özellikleri
Kamera ile tartı mekanizmasının bir arada çalıştığı sistem, yemek atıklarını hem görsel hem de ağırlık açısından analiz ederek manuel giriş ihtiyacını ortadan kaldırıyor ve hata payını minimuma indiriyor. Yapay zeka destekli görüntü işleme algoritmaları sayesinde, çöpe atılan yemeklerin türü ve miktarı gerçek zamanlı olarak tespit edilip kaydediliyor. Bu veriler restoranların envanter yönetim sistemlerine entegre edilerek porsiyon ayarları, malzeme siparişleri ve stok optimizasyonu sağlanıyor. Operasyonel verimlilik artırılırken, gıda israfının azaltılması çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Ayrıca, sürdürülebilir iş uygulamaları benimseyen bir işletme imajı ile müşteri memnuniyeti ve marka prestiji yükseltiliyor.
 
Simpra FoodPrint ile restoranların operasyonel verimliliği artacak
Geliştirdikleri Simpra FoodPrint ile Yapay Zeka Arf Ödüllerinde ikinciliği kazandıkları için büyük mutluluk duyduklarını belirten Protel Pazarlama Direktörü Mehmet Emin Çangal, “Sektörümüze böyle bir çözümü kazandırdığımız için gurur duyuyoruz. Sistemin otomatik veri toplama ve yapay zeka tabanlı görüntü işleme özelliği sayesinde, atık miktarları ve türleri gerçek zamanlı olarak analiz edilip kaydedilebiliyor. Bu sayede, restoranların operasyonel verimliliğini artırarak, karar alma süreçleri desteklenecek. Önümüzdeki süreçte de teknoloji ve inovasyon alanındaki yatırımlarımıza devam ederek, sektörümüz için hayatı kolaylaştırmaya devam edeceğiz” dedi.
Protel hakkında?
Protel, 1989 yılından bu yana restoran, kafe, otel, bar, pastane ve plaj işletmeleri için teknolojik çözümler sunan bir sektör lideridir. Fintech alanından konuk ağırlama teknolojilerine kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Protel, tüm müşterilerine son teknoloji, kaliteli ve sürdürülebilir çözümler sunmayı hedefler. 4000'den fazla işletmeye teknoloji merkezli yönetim ve operasyon çözümleri sunarak, yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerine değer katar. İş ortaklarının hayatını kolaylaştırmak ve verimliliğini artırmak için sunduğu teknolojik çözümlerle aynı zamanda sektör standartlarını da yükseltir. Müşterilerinin operasyonel süreçlerinde aksaklık yaşamamalarını önemser ve onlara kesintisiz bir hizmet sunabilmeleri için 7 gün 24 saat destek hizmeti sağlar. Protel, değişen ve gelişen dünyaya uyum sağlayarak müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı sürdürür.?