Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Xiaomi ve Polyphony Digital, Gran Turismo World Series 2025’in birinci ayağı kapsamında önemli bir iş birliğini duyurdu. Bu iş birliği kapsamında, Xiaomi’nin amiral gemisi konumundaki yüksek performanslı lüks elektrikli aracı Xiaomi SU7 Ultra, PlayStation 4 ve PlayStation 5 için geliştirilen dünyaca ünlü yarış simülasyonu Gran Turismo 7’de yer alacak. Bu iş birliğiyle birlikte, Gran Turismo serisinde ilk kez bir Xiaomi modeline yer verilecek.

 

Gran Turismo, gerçek dünya performansını yansıtan mühendislik parametreleriyle dünyanın en gerçekçi sürüş simülatörlerinden biri olarak geniş çapta tanınıyor. Etkisi yalnızca oyun dünyasıyla sınırlı kalmıyor; araç dinamiği ve güvenliği konularında inovasyona teşvik ediyor ve otomotiv tutkunlarını küresel ölçekte bir araya getiriyor. Xiaomi SU7 Ultra’nın oyuna dahil edilmesi, otomotiv endüstrisinde akıllı ve yüksek performanslı elektrikli araçların yükselişini simgeliyor.

 

Gran Turismo’nun yaratıcısı Kazunori Yamauchi ve Xiaomi Corporation'ın Kurucusu, Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Lei Jun, Mayıs ayında Pekin’de bir araya geldi. Ziyaret kapsamında Yamauchi, Xiaomi SU7 Ultra ile etkileyici bir test sürüşü gerçekleştirdi ve Yizhuang’daki Xiaomi elektrikli araç fabrikasını gezdi.

 

Kazunori Yamauchi şöyle konuştu: “Xiaomi ile bu iş birliğine başlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Çin otomotiv sektörü son yıllarda büyük bir gelişim gösterdi. Xiaomi ise sektöre yeni adım atmış olmasına rağmen, akıllı telefonlardan giyilebilir teknolojilere, ev aletlerinden araçlara kadar uzanan geniş akıllı ekosisteminin bir parçası olarak SU7 gibi etkileyici bir araç üretmeyi başardı. Üstelik SU7 Ultra prototipi, Nürburgring pistinde geleneksel performans standartlarını aşarak dikkat çekici bir başarıya imza attı. Tüm bunlara yakından tanık olmak, Xiaomi’nin cesaretinden, merakından, tutkusundan ve kararlılığından çok etkilenmeme neden oldu. Bu yaklaşım, Gran Turismo ve Polyphony Digital’in felsefesiyle de güçlü bir şekilde örtüşüyor.”

 

Lei Jun ise şunları söyledi: “Kazunori Yamauchi’nin teknolojiyi daha iyi bir toplum inşa etmek için kullanma vizyonunu gönülden paylaşıyoruz. Bu yaklaşım, Xiaomi’nin ‘yenilikçi ve erişilebilir teknolojilerle herkesin daha iyi bir yaşam sürmesini sağlama’ misyonuyla tamamen örtüşüyor. Ortak değerlerimiz, bu iş birliğinin temelini oluşturuyor. Gran Turismo’nun taviz vermeyen kalite anlayışı ve dünya çapındaki saygınlığıyla, Xiaomi SU7 Ultra’nın bu platformda yer almasından büyük mutluluk duyuyoruz. Gran Turismo oyuncularını ve otomobil tutkunlarını, yüksek performanslı akıllı elektrikli araçlarımızla tanıştırmak için sabırsızlanıyoruz.”

 

İş birliğinin duyurulduğu etkinlikte konuşan Yamauchi, Xiaomi SU7 Ultra’nın akıllı elektrikli araç segmentinde öne çıkan bir model olduğunu vurguladı. Nürburgring Nordschleife pistindeki rekabetçi performansının, Xiaomi EV’nin etkileyici mühendislik yetkinliklerini açıkça ortaya koyduğunu belirtti.

 

Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Xiaomi, 2024 yılında ilk akıllı elektrikli aracı Xiaomi SU7’nin lansmanıyla birlikte “İnsan x Araba x Ev” ekosistemini tamamladı. Serinin en üst modeli olan Xiaomi SU7 Ultra, Xiaomi’nin kendi geliştirdiği HyperEngine V8s (27.200 d/d; 578 PS; 635 N·m) motoru da dahil olmak üzere, markaya özgü pek çok yeniliği bünyesinde barındırıyor. Bu üç motorlu özel yapılandırma sistemi sayesinde, 1.548 PS güç, 350 km/s üzeri azami hız ve 0-100 km/s hızlanmada 1,98 saniyelik performans sunan SU7 Ultra, dört kapılı araçlar kategorisinde birçok pist rekorunun da sahibi konumunda.

 

Optimum ağırlık dağılımı ve lüks işçilik için 5,5 m² yüzey alanına yayılan 21 adede kadar karbon fiber bileşenle geliştirilen SU7 Ultra, dinamik performansla zarafeti bir araya getiren özel tasarımıyla öne çıkıyor. Xiaomi EV’nin Ar-Ge ekibi, tork yönlendirme (torque vectoring) ve adaptif süspansiyon gibi teknolojileri Nürburgring Nordschleife başta olmak üzere birçok pistte titizlikle test ederek, bu çözümlerin gerçek yol koşullarında üstün güvenlik ve sürüş hakimiyetine dönüşmesini sağlıyor.

 

Xiaomi EV’nin Ar-Ge ekibi, üstün performans ve güvenliği bir arada sunan dünya standartlarında ürünler geliştirmek amacıyla Nürburgring gibi efsanevi pistlerde uzun süreli saha çalışmaları yürütüyor. Sürekli pist testleriyle araç dinamikleri adım adım optimize ediliyor. Bu profesyonel yarış pistlerinde kanıtlanan teknolojiler, seri üretime sistematik olarak uyarlanarak, yarışlardan doğan mühendisliğin gerçek anlamda yollara aktarılması sağlanıyor.

 

Dünyaca ünlü yarış pistlerinde yapılan performans testleri, otomotiv markalarının teknoloji ve kalite standartlarını en üst düzeyde sınaması için en önemli platformlardan biridir. Xiaomi EV, üstün tur sürelerinin yalnızca ham performansı değil, aynı zamanda teknolojik mükemmelliği, tavizsiz kalite anlayışını ve en yüksek güvenlik standartlarını da yansıttığına inanıyor.

 

Etkinlikte konuşan Xiaomi EV Baş Test Sürücüsü ve Araç Dinamiği Geliştirme Başkanı Zhoucan Ren, “Ekibimiz, yüksek performanslı lüks araçlarda sınırları zorlamak ve ürünlerimizi sürekli geliştirmek için Nürburgring’de çalışmalarına kesintisiz devam edecek” dedi.

 

Gran Turismo 7, Xiaomi EV ile yürütülen ortak geliştirme süreci kapsamında Xiaomi SU7 Ultra’yı oyuna entegre edecek. Araç, lüks tasarımı ve sürüş dinamikleriyle gerçeğe sadık bir şekilde dijital ortama aktarılacak. Bu yüksek performanslı elektrikli araç, Gran Turismo 7’de dünya genelindeki oyuncuların kullanımına sunulacak. Xiaomi ve Gran Turismo, önümüzdeki dönemde Xiaomi VISION GRAN TURISMO adlı konsept araç üzerinde de birlikte çalışmaya devam edecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Samsung Electronics, oyun monitörlerinde ve OLED monitörlerde pazar payı ile küresel liderliğini güçlendiriyor. Samsung global oyun monitörü pazarında aralıksız 6 yıldır lider konumunu sürdürüyor.


 Samsung Electronics, International Data Corporation'ın (IDC) son pazar payı verilerine göre üst üste altıncı yılda da dünyanın lider oyun monitörü markası konumunu koruduğunu duyurdu. Toplam gelir baz alındığında Samsung, 2024 yılında küresel oyun monitörü pazarında hızla gelişen, performans odaklı sektördeki liderliğini bir kez daha teyit etti. Samsung ayrıca ilk OLED modelini piyasaya sürdükten sadece iki yıl sonra küresel OLED monitör segmentinde de üst üste ikinci kez birinci sırada yer aldı. Samsung Electronics Görsel Ekran İş Bölümünden Sorumlu Başkan Yardımcısı Hoon Chung, “Samsung'un oyun monitörü pazarındaki ivmesi, durmak bilmeyen yenilik arayışımızı ve günümüz oyuncularının ihtiyaçlarına dair derin anlayışımızı yansıtıyor. Sürükleyici 3D deneyimlerden gelişmiş OLED performansına kadar, oyunların geleceğini şekillendiriyoruz.” dedi.

 

Samsung'un devam eden büyümesi, çeşitli modellerle yüksek performanslı oyun standardını belirleyen güçlü Odyssey oyun monitörü serisiyle destekleniyor:

Odyssey 3D (G90XF model): Göz izleme ve tescilli merceksi lens teknolojisi ile desteklenen, gözlüksüz 3D oyun deneyimi sunan Odyssey 3D monitör; 27 inç monitör, Reality Hub aracılığıyla 2D'den 3D'ye video dönüştürme, 165Hz yenileme hızı ve ultra hızlı 1ms GTG tepki süresi ile etkileşimi ve gerçekçiliği artırıyor.

 
Odyssey OLED G8 (G81SF model): Gelişmiş QD-OLED teknolojisi sayesinde yüksek renk doğruluğu ve ultra hızlı performans sunan, 27 inç veya 32 inç ebatlarında 4K 240Hz OLED oyun monitörü, Samsung’un en yüksek piksel yoğunluğuna ve 0,03 ms GTG tepki süresine sahip. Monitör ayrıca ekran yanmasına karşı koruma sağlayan Samsung OLED Safeguard+ özelliği ile dikkat çekiyor.
 

Odyssey OLED G6 (G60SF model): Ultra hızlı 500Hz yenileme hızına ve 0,03ms GTG tepki süresine sahip 27 inç QHD QD-OLED monitörün, 2025'in ikinci yarısında piyasaya sürülmesi planlanıyor. Odyssey G6, Samsung'un rekabetçi oyun segmentindeki liderliğini genişleterek elit düzeyde hız ve yanıt verme özelliği sunuyor.
 

Bu yeni nesil serinin merkezinde, tüm görüntüleme açılarında renk doğruluğunu, kontrastı ve parlaklığı artıran Samsung'un tescilli Quantum Dot OLED teknolojisi yer alıyor; bu da seriyi hem yüksek görüntü kalitesi hem de seçkin performans arayan oyuncular için tercih edilen seçenek haline getiriyor. Her üç monitörün performansı, NVIDIA G-SYNC uyumlu olması ve üst düzey OLED oyun deneyimi için takılmaları, kesilmeleri ve gecikmeleri azaltan AMD FreeSync™ Premium Pro desteğine sahip olmasıyla önceki modellere kıyasla daha geliştirilmiştir.

 

Odyssey 3D ve Odyssey OLED G8 Mayıs ayında satışa sunulmuş olup Odyssey OLED G6, 2025'in ikinci yarısında Türkiye’de satışa sunulacaktır. Samsung'un oyun monitörü serisi hakkında daha fazla bilgi için https://www.samsung.com/tr/monitors/odyssey-gaming-monitor/?ysclid=mbep9w90u169704223 adresini ziyaret edebilirsiniz.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

MG, markanın asil ve sportif ruhunu yansıtan modelleriyle dikkat çekiyor. Bu paralelde, iddialı konsept otomobili MG EXE181, en prestijli tasarım ödüllerinden olan iF Design Awards tarafından 2025 Konsept Araç kategorisinde ödüle layık görüldü. SAIC Design Londra'da Dizayn Direktörü Carl Gotham ve şirketin tasarım ekibi tarafından geliştirilen EXE181 konsepti, kara hızı rekoru kıran orijinal MG EX181 ‘Roaring Raindrop’ modelinin mirasını modern tasarım diliyle yeniden canlandırıyor. Bu ödüle ek olarak, SAIC Motor'un Ar-Ge merkezinde geliştirilen Rising OS Akıllı Kokpit Sistemi de Kullanıcı Deneyimi kategorisinde iF Design ödülü aldı.

MG’nin 2024 yılında Goodwood Hız Festivali'nde düzenlenen global 100. yıl kutlamalarında başrol olan MG EXE181 konsept otomobili, şimdi de iF Design Awards tarafından prestijli bir ödüle layık görüldü. Dünyanın en büyük ve en prestijli tasarım yarışmalarından biri olan iF Design Awards, her yıl yaklaşık 70 ülkeden 11.000'e yakın başvuru alıyor.

100 yıllık yarışçı geçmişine sahip çıkıyor!

SAIC Design Advanced Londra'da Dizayn Direktörü Carl Gotham ve şirketin dizayn merkezinde çalışan tasarım ekibi tarafından tasarlanan ve geliştirilen EXE181 konsepti, kara hızı rekoru kıran orijinal MG EX181 ‘Roaring Raindrop’ modeline saygı duruşunda bulunuyor. Orijinal EX181, 1950'lerin sonlarında ünlü Bonneville Tuz Düzlükleri üzerinden adeta uçarak geçmiş ve 1957'de 396 km/s hıza ulaşan İngiliz yarış efsanesi Sir Stirling Moss gibi pilotlar tarafından kullanılmıştı. Bu testten yalnızca iki yıl sonra Amerikalı Phil Hill, rekoru saatte 413,60 km/s'e çıkarmıştı.


MG Tasarımında İki Öncü İsim: Carl Gotham ve Jozef Kaban

MG’nin dikkat çeken yeni nesil modellerinin arkasında, Carl Gotham liderliğindeki güçlü tasarım ekibi yer alıyor. MG’nin tasarım gücünü pekiştiren bir diğer önemli isim ise, geçmişte Bugatti, VW Grubu ve BMW’ya beğenilen tasarımlar yapan marka isimlerden Jozef Kaban. Geçtiğimiz yıl MG markasına katılan Jozef Kaban, otomotiv alanındaki tecrübesiyle markanın tasarım vizyonunu ileri taşırken; MG’nin Londra’daki tasarım stüdyosunun başında bulunan Carl Gotham ise yenilikçi tasarımlara liderlik ediyor. Carl Gotham ve ekibi, iF Design tarafından tasarım, yenilikçilik ve verimliliğin bir örneği olarak ödüllendirilen ve MG'nin bir sonraki döneminin elçisi görevi gören çarpıcı bir konsept otomobil ortaya çıkardı. Londra merkezli aynı tasarım ekibi, iki kişilik elektrikli üstü açık otomobil olarak beğeni toplayan MG Cyberster projesini geliştirme noktasında da öncü bir rol oynamıştı.
 
Konsept otomobille ilgili düşüncelerini aktaran SAIC Design Advanced Londra'da Dizayn Direktörü Carl Gotham, “Tasarımcılarımız için eşsiz bir fırsattı. MG'nin sınırları zorlayan cesur ve yenilikçi bir spor otomobil üreticisi olarak olağanüstü geçmişini kutlamak istedik. Ancak bunu yaparken en gelişmiş malzemeler ve teknolojileri kullanarak geleceğin tamamen elektrikli MG kara hızı rekoru otomobilini görselleştirme gibi heyecan verici bir görevi de üstlendik. Her ne kadar her an heyecan yaratmak üzere tasarlanan saf bir konsept otomobil olsa da, aynı zamanda bir dizi aerodinamik test yapmayı ve tek kişilik kokpiti korumayı içeren amaca yönelik bir tasarım gerçekleştirdik.” dedi.

Bu ödüle ek olarak Rising OS Akıllı Kokpit Sistemi Tasarımı ise iF Design Award Kullanıcı Deneyimi kategorisinde ödül aldı. SAIC Motor'un Ar-Ge merkezi, sistem algoritmalarının kullanımına dayanan gelişmiş bir HMI sistemiyle kişisel ulaşımın geleceğine heyecan verici bir bakış sunuyor. Böylece sürücüler ve yolcular için daha geniş, daha ayrıntılı ve kişiselleştirilmiş olanaklar sağlayarak, güvenliği, konforu ve kişisel sürüş tercihlerini destekliyor.


MG Türkiye Hakkında:
İngiliz MG, 1924 yılında kurulduğundan itibaren dünya otomotiv tarihine geçen ikonik otomobiller üretmiştir. 100 yıl boyunca sayısız yarış başarısı ve hız rekorları bulunan marka, 2007 yılından bu yana SAIC bünyesine dahil olmuştur. 2019 yılında elektrikli otomobillerle Avrupa’ya yeniden giriş yaptı. MG’nin Türkiye temsilciğini Doğan Trend Otomotiv sürdürmektedir. 2023 senesinde ODMD tarafından Türkiye’nin en hızlı büyüyen markası ödülüne layık görülmüş ve yine aynı yıl MG’nin global anlamda en başarılı ülkesi ünvanını almayı başarmıştır. MG, ülke genelinde 39 yetkili satıcı ve servisiyle müşterilerine hizmet sunmaktadır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Global Cloud ve endüstriyel yapay zekâ yazılımı alanında lider teknoloji firması IFS, Gartner’ın “Dünya Çapında Tüm Yazılım Pazarları 2024” raporunda Kurumsal Varlık Yönetimi (EAM) pazar payı raporunda üst üste dördüncü kez 1’inci oldu. IFS; yüzde 19,4'lük pazar payı ve 550 milyon dolar gelir ile liderlik koltuğuna oturdu.

Global cloud tabanlı kurumsal iş uygulamaları şirketi IFS, Gartner Pazar Payı 2024 raporunda, Kurumsal Varlık Yönetimi (EAM) kategorisinde dördüncü kez birinci seçildi.
550 milyon dolarlık geliri ve %19,4’lük küresel pazar payıyla IFS, varlık performansını iyileştirmenin yanı sıra operasyonel süreçlerde stratejik değer yaratmaya odaklanarak; yenilik yaratma, ölçeklenebilirlik ve endüstri uzmanlığıyla liderliğini sürdürüyor.

“Bu başarı inovasyonu ve müşteri başarısını odağımıza almamızın en güzel kanıtı”

Konuya ilişkin açıklama yapan IFS Küresel Kurumsal Varlık Yönetimi Başkanı Kevin Price, “Birçok şirketin devam eden ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde müşterilerimizin varlıklarının karlılığını ve dayanıklılığını en üst düzeye çıkardıklarından eminiz. IFS olarak Gartner Pazar Payı raporunda Kurumsal Varlık Yönetimi (EAM) kategorisinde üst üste dördüncü kez birinci sırada yer almamız, inovasyonu ve müşteri başarısını odağımıza almamızın en güzel kanıtı. Copperleaf ve IFS.ai gibi kapsamlı ‘Varlık Yaşam Döngüsü Yönetimi’ çözümleri ile Endüstriyel ‘Yapay Zeka’yı birleştirerek, piyasadaki en gelişmiş ve geleceğe hazır çözümleri sunuyoruz. Sektörde bu şekilde tanınıyor olmamızın, müşterilerimize eşsiz verimlilik ve değer sunan yapay zeka destekli teknolojiyle yön verme vizyonumuzu güçlendirdiğine inanıyoruz” dedi.

IFS Hakkında

IFS, dünya genelinde üretim, dağıtım, servis ve bakım-onarım yapan şirketler için endüstriyel yapay zeka destekli Kurumsal İş Uygulamaları (ERP/EAM/FSM) sunar. Uzman olduğu sektörlerde hizmet verdiği şirketlerin, uçtan uca tüm ihtiyaçlarını yıllar içinde geliştirdiği uzman çözümlerle karşılamayı amaçlayan IFS, 7000’den fazla çalışanı ve büyüyen ekosistemiyle sayısız müşteriye hizmet vermektedir. IFS, hizmet verdiği şirketlerin dijital dönüşümün avantajlarından faydalanarak kaynaklarını en iyi şekilde kullanabilmesini ve sürdürülebilir başarılar kazanmasını hedefler.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kullanıcılarını daima en son teknolojik atılımlarla buluşturan ve trendler yaratan Excalibur, oyun dünyasında yeni bir dönem başlatacak Excalibur G920 dizüstü bilgisayarını satışa çıkardı. Yapay zeka destekli RTX 5000 serisi ekran kartları ile desteklenen Excalibur G920, 3ms tepki süresi, %100 DCI-P3 renk gamı ve 500 NIT parlaklık özellikleriyle çağın ötesinde bir oyun deneyimi sunuyor.

 

Oyun ve güç bilgisayarı Excalibur, oyun dünyasını sarsacak G920 modelini satışa sundu. Gelişmiş yapay zeka destekli DLSS 4 teknolojisine sahip RTX 5000 serisi ekran kartlarıyla donatılan Excalibur G920, oyun dünyasını üst düzey grafik performansıyla buluşturuyor. Ayrıca, 300Hz yenileme hızı ve 3ms tepki süresi ile oyuncuların her hamleye anında yanıt almasını sağlayarak, yoğun aksiyon sahnelerinde akıcılığı koruyor ve rekabet avantajını artırıyor. 500 NIT parlaklık seviyesi ile aydınlık ortamlarda dahi görüntülerin en net halini sunan Excalibur G920, %100 DCI-P3 geniş renk gamı ile de oyun ve tasarım süreçlerinde renklerin daha canlı ve doğru yansıtılmasını sağlıyor. Excalibur G920, oyunculara kesintisiz performans ve üstün görsellik sunarak, oyun dünyasında yeni bir dönemin kapılarını açıyor.

 

Kesintisiz Oyun ve İçerik Üretimi için Güçlü Donanım

Intel’in en yeni işlemcilerinden 14. Nesil Intel i9 14900HX (24 Core), yüksek hız ve stabilite sağlayarak Excalibur G920’nin en zorlu görevlerde bile üstün performans göstermesine olanak tanıyor. NVIDIA GeForce RTX 5070TI, 5080 ve 5090 serisi ekran kartları ise gelişmiş grafik gücü sunarak üst düzey oyun ve içerik üretim deneyimini destekliyor. Nvidia G Sync ve AMD Free Sync teknolojileri, ekran ile ekran kartı arasındaki senkronizasyonu sağlayarak görüntüdeki bozulma ve takılmaları önlüyor. Ekran kartının maksimum yük altında ürettiği ısıyı belirleyen TDP değeri 175W’ı destekleyen Excalibur G920, 12V’luk 2 adet akıllı turbo fan ve 4 hava çıkışı ile uzun süreli kullanımda dahi düşük sıcaklık değerlerini koruyarak, performansın sürekliliğini sağlıyor. Ayrıca 64GB DDR5 RAM desteği ve Wi-Fi 7 ile ultra hız, düşük gecikmeli internet bağlantısı sunuyor ve yoğun oyun deneyimlerinde verimliliği artırıyor.

 

300Hz Yenileme Hızı ve 3ms Tepki Süresi ile Kesintisiz Heyecan

Excalibur G920, 16’’ 16:10 QHD LCD ekranı, 500 NIT parlaklık seviyesi, %100 DCI-P3 renk desteği ve 2.5K çözünürlüğü ile canlı ve detaylı görüntüler sunuyor. 300Hz yenileme hızı ve 3ms tepki süresi, oyuncuların her anı pürüzsüz ve kesintisiz deneyimle yaşamasını sağlarken, özellikle yoğun aksiyon sahnelerinde netlik ve akıcılığı artırıyor. Geniş renk gamı ve yüksek kontrast oranı sayesinde de oyunlardan grafik tasarım çalışmalarına kadar her kullanım senaryosunda üstün bir görüntü kalitesi sağlıyor. 2,5 kg hafifliği ve 27.9 mm inceliğiyle Excalibur G920, güçlü donanımına rağmen yüksek mobilite özelliğinden taviz vermiyor. Böylece kullanıcılar, yüksek performanslı bir oyun ve iş istasyonunu diledikleri her yere taşıyabiliyor.

 

Gelişmiş Port Seçenekleri ile Üç Ekrana Kadar Görüntü Aktarımı

Gelişmiş bağlantı seçenekleri Excalibur G920’yi oyun, içerik üretimi ve profesyonel kullanım için çok yönlü bir cihaz haline getiriyor. 1 adet RJ45 portu, 1 adet HDMI 2.1 portu, görüntü desteği sunan 1 adet DP 1.4 Type C portu ve 3 adet USB 3.2 Type A portu ile geniş bağlantı desteği sunan Excalibur G920, (hibrit modda) HDMI ve Type-C desteği ile toplamda üç ekrana kadar görüntü aktarımını mümkün kılıyor. Kullanıcı deneyimini artıran ek özellikler de dikkat çekiyor. Kişiselleştirilebilir RGB klavye, kullanıcılara kendi tarzlarını yansıtma imkanı sunuyor. Dolby Digital ses sistemi ise yüksek ses kalitesi ve üstün ses netliğiyle, oyunculara ve profesyonellere gelişmiş bir multimedya deneyimi sağlıyor.

 

Casper Hakkında:

 Türkiye’nin teknoloji alanında dünyadaki en önemli temsilcilerinden ve Türkiye'de dijital dönüşüme yön veren lider markalarından Casper, 1991 yılında faaliyetlerine başladı. 34.500 metrekare kapalı alan üzerine kurulu, Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük bilgisayar üretim tesislerinden birine sahip olan Casper, bilgisayar ve telefon başta olmak üzere tüm ürünlerinin tasarım ve ARGE süreçlerini kendi mühendisleri ile yürütüyor. Üretim tesisinde yıllık en az 1 milyon bilgisayar ve 500.000 telefon üretim kapasitesi mevcut. Uluslararası beğeni kazanan tasarım, malzeme ve renk seçimlerini tasarım ekibi ile yürüten Casper, Türkiye’de tüketiciye özel üretim yapma becerisi olan tek bilgisayar üreticisi olarak kullanıcılara yüzlerce çeşit konfigürasyon imkânı sunuyor.

Global çapta kalite ve teknolojiye sahip ürünlerini, geniş hizmet ağı ve yerel üretim avantajlarıyla birleştiren Casper; VIA, Nirvana ve Excalibur markalarıyla akıllı telefondan tablete, dizüstü bilgisayardan mini PC’lere kadar uzanan geniş ürün gamı, yerli üretim ile Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük ediyor. Türkiye’nin tek teknoloji tabanlı ödülü olan Tech Brands Turkey’i üst üste 5 kez kazanan Casper, halk jürisi ile belirlenen Türkiye’nin bütünleşik pazarlama ödülü The ONE Awards’da da teknoloji üreticisi kategorisinde yılın en itibarlı markası ödülünün de sahibi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Boltas, 2-5 Haziran tarihlerinde Münih’te düzenlenen, dünyanın en büyük lojistik etkinliklerinden Transport Logistic 2025 Fuarı'nda iş ortakları ve sektör liderleri ile bir araya geldi. Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu, fuarı bir tanıtım platformu olmanın ötesinde, Avrupa’daki genişleme ve yapılanma stratejilerinin önemli bir parçası olarak gördüklerini vurguladı. “Avrupa’daki varlığımızı hem hizmet ağımızı güçlendirerek hem de organizasyonel yapımızı büyüterek ilerletiyoruz.” diyen Çobanoğlu, İtalya başta olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde kendi ofisleri ve yerel ekipleriyle daha kapsamlı bir yapılanmaya yöneldiklerini kaydetti.

Yarım asra dayanan lojistik deneyimiyle uluslararası taşımacılığın güçlü oyuncularından Boltas, 2-5 Haziran tarihlerinde Münih’te düzenlenen Transport Logistic 2025 Fuarı'nda yerini aldı. Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu, dünyanın en önemli lojistik organizasyonları arasında bulunan fuara katılımlarının, Avrupa-Türkiye hattındaki güçlerini anlatabilmek, mevcut ağlarını güçlendirmek ve iş bağlantılarını derinleştirmek için stratejik bir hamle olduğunu belirtti.

 

Avrupa’daki genişleme emin adımlarla ilerliyor

Avrupa pazarındaki köklü geçmişleri ile liderlik ve büyüme hedefleri doğrultusunda çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Çobanoğlu, “1978’de Türkiye ve Almanya’da kurulan bir lojistik şirketi olarak, Avrupa her zaman merkezimizde yer aldı. Şimdi bu merkezi, organizasyonel bir güçle yeniden tanımlıyoruz. Sektör liderleri, potansiyel müşteri ve iş ortaklarımızla yaptığımız verimli görüşmelerle Avrupa hedeflerimize ivme kattık.” şeklinde konuştu.

Çobanoğlu, Avrupa’daki operasyonel güçlerini, stratejik konumlarda organizasyonel yapılanmalarla pekiştirdiklerini belirterek, “Lojistik alanında 45 yılı aşkın bir deneyimi olan şirketten bahsediyoruz. Özellikle Avrupa’da ‘deneyim’, bir iş ortaklığının başlayabilmesi için önemli bir anahtar kelime. Uzman olduğumuz alanlardaki deneyimlerimizi bu organizasyonlarda paylaşma fırsatı bulmak, bizleri memnun ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Hedef, ilk 5 aylık performansı yıla yansıtabilmek

Yılın başından bu yana özellikle İtalya ve Almanya taşımalarında kayda değer artış yakaladıklarını vurgulayan Çobanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Hem Türkiye’de hem de Avrupa ülkelerindeki geniş araç filomuz, depolarımız, insan kaynağımız ile yılın ilk 5 ayını artan büyüme oranıyla geride bıraktık. Bu ivmeyi yıl boyunca devam ettirmeyi ve daha da artırmayı hedefliyoruz. Ana rotalarımızdan olan İtalya ve Almanya taşımalarındaki hacmimiz de hedeflediğimiz seviyelerde ilerliyor. Yapay zekâ ve otomasyon teknolojileriyle desteklediğimiz altyapımız ve yenilenen ‘track and trace’ sistemimiz, operasyonlarımıza önemli katkı sundu. Yeni çekici yatırımımız sayesinde ikinin altına düşürdüğümüz filo yaşımız ve yeşil lojistik uygulamalarımızın da verdiği güçle Avrupa ülkelerindeki entegre lojistik hizmetlerimizi daha da yaygınlaştırıyoruz.

Fuarın ülkemiz lojistik sektörü adına verimli geçmiş olmasını diliyor; bu süreçte kurulan ve temelleri atılan stratejik iş birliklerinin, sektörün uluslararası rekabette güçlenmesine ve sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamasını temenni ediyoruz.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin elektronik para lisansına sahip yenilikçi finansal teknoloji şirketi Papel, Avrupa’nın en prestijli fintek etkinliklerinden biri olan Money 20/20 Europe’ta yerini aldı. Finans dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getiren etkinlikte Papel, bireysel kullanıcılara sunduğu dijital cüzdan, para transferi ve ön ödemeli kart çözümleri ile şirketlere yönelik dijital cüzdan ve ödeme sistemleriyle dikkat çekti.

Etkinlik boyunca Papel, şirketlere ve bireysel kullanıcılara yönelik geliştirdiği ürün ve hizmetleri tanıttı. Sanal POS altyapısı, linkle ödeme sistemleri, dijital cüzdan teknolojisi ve güçlü API entegrasyonları, sektördeki yerli ve yabancı temsilcilerden yoğun ilgi gördü.

Ayrıca Papel, kendi dijital cüzdan teknolojisini as a service modeliyle farklı şirketlerin kullanımına sunacağı iş modelini de katılımcılarla paylaştı. Bu hizmet sayesinde şirketler, kendi markalarıyla son kullanıcılara dijital cüzdan hizmeti sunabilecek. Bu kapsamda çeşitli ülkelerden gelen fintek şirketleri ve teknoloji sağlayıcılarıyla teknoloji ihracatı odaklı görüşmeler gerçekleştirildi.

Kullanıcı dostu arayüzü ve yüksek güvenlik standartlarıyla öne çıkan Papel, finansal teknolojilerin daha erişilebilir, hızlı ve güvenli hale gelmesi için geliştirdiği çözümlerle uluslararası arenada da adından söz ettirmeye devam ediyor.

Money 20/20 Europe kapsamında birçok potansiyel iş birliği fırsatına da zemin hazırlayan Papel, Türkiye merkezli bir fintek markası olarak küresel büyüme stratejisini güçlendirme yönünde önemli bir adım attı.

Papel Yönetim Kurulu Başkanı Seyhan İbrahim Yıldırım, etkinlik sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Avrupa’nın en büyük fintech sahnesinde Papel olarak yer almaktan büyük gurur duyuyoruz. Yerli teknoloji gücümüzü global çözümlere dönüştürürken, uluslararası iş birlikleri ve inovasyon odaklı yaklaşımımızla fintech dünyasında daha güçlü bir varlık göstermeye devam edeceğiz.”

Papel, önümüzdeki dönemde de uluslararası etkinliklerde yer alarak küresel finansal dönüşümde aktif bir rol üstlenmeyi hedefliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İstanbul merkezli SkyArt şirketi, Türk Hava Yolları ile 3 adet kabin eğitim simülatörü anlaşması yaptı. Bu anlaşma kapsamında teslim edilecek Airbus A321neo, Airbus A350 ve Boeing 787 kabin eğitim simülatörleri ile SkyArt, dünyada bu alanda üretim gerçekleştiren, uluslararası onaylı 4 şirket arasında ciro açısından ikinci sıradaki konumunu perçinledi.

Kabin memurları, havacılık kuralları gereği hem temel hem de periyodik eğitimlerinde daha gerçekçi şartların sunulması amacıyla yolcu uçak kabinlerinin gerçek boyutta imal edilmiş kesitlerinde uygulamalı olarak eğitim alıyor.

Bu alanda üretim yapan SkyArt, THY’nin yanı sıra dünyanın farklı bölgelerinde faaliyet gösteren havayolu şirketlerine kabin eğitim simülatörleri üreterek satıyor.

SkyArt’ın müşterileri arasında Ortadoğu’dan Emirates, Etihad, Saudia, Middle East, Uzakdoğu’dan Singapore Airlines, Malaysia Airlines ve China Airlines, Orta Asya’dan Kazakistan ve Azerbaycan, Amerika kıtasından ise Meksika’da Viva Aerobus gibi havayolları bulunuyor.

İlk anlaşma 2024’te yapıldı

Kabin memurlarının eğitimine sürekli yatırım yapan THY, bu alandaki ilk anlaşmasını 2024 yılında SkyArt ile gerçekleştirdi ve iş birliğini geliştirmeye devam ediyor. THY, geçen yıl SkyArt’tan RFFT (kabin yangın eğitim simülatörü), Boeing 777 Kapı ve Airbus A321 C Tipi Kapı simülatörleri sipariş etmişti. Bu sistemlerin teslimatı SkyArt tarafından başarıyla tamamlandı.

Bu yıl teslim edilecek Airbus A321neo, Airbus A350 ve Boeing 787 Kabin Servis Eğitim Simülatörlerinde hem ekonomi hem de business sınıfı koltuklar ile çalışır durumdaki mutfak sistemleri yer alacak. SkyArt, sistemlerde kullanılan yazılım ve tasarımı Airbus ve Boeing’ten lisanslı olarak temin ediyor.

Dünyada ikinci sırada

SkyArt, dünya genelinde bu alanda faaliyet gösteren, uluslararası ICAO, FAA ve EASA sertifikalı 4 ana imalatçıdan biri. Sektöre en geç giren şirketlerden biri olmasına rağmen, son yıllarda aldığı büyük ihaleler ve farklı coğrafyalardaki satışlarıyla dikkat çekiyor. Ciro açısından SkyArt, bu dört şirket arasında şu anda ikinci sırada yer alıyor.

Dünyanın önde gelen sivil uçak imalatçıları Boeing, Airbus için SkyArt güvenilir üretici, Brezilyalı imalatçı Embraer için çözüm ortağı şirket listesinde yer alıyor.

Hazırlanan kabin simülatörleri, sivil havacılığın yanı sıra savunma sanayii için de çeşitli amaçlarla üretilip ihraç ediliyor. SkyArt, terörle mücadele amaçlı bir uçak eğitim simülatörünü ABD Ordusu’na teslim etti.

Benzer bir eğitim konseptinin daha gelişmiş sistemlere sahip versiyonu da Katar Silahlı Kuvvetleri Özel Kuvvetleri için üretildi ve hizmete sunuldu.

Hâlen bir Ortadoğu ülkesi için geliştirilen paraşüt eğitim simülasyon merkezinin Ar-Ge çalışmaları tamamlandı. 2026 yılında, dünyada ilk kez 5000 metrekarelik bir hangar içerisinde aynı anda 150 öğrencinin eğitileceği bir sistem hayata geçirilecek.