Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Gelişmiş özelliklere sahip araç modelleri ile kullanıcılara benzersiz bir mobilite deneyimi sunan Chery, akıllı teknolojiyle donatılmış kokpitleri ile yenilikçi çözümlere imza atıyor. Bu kapsamda Chery, Türk kullanıcıların mobilite gereksinimlerini ileri teknolojiden yararlanarak yenilikçi çözümlerle karşılıyor. Chery, Türkiye pazarında sunduğu TIGGO8 PRO MAX, TIGGO7 PRO MAX ve OMODA 5 PRO olmak üzere üç SUV modelinde akıllı sürüş, güvenlik ve kullanıcı odaklı tasarımın mükemmel bir birleşimini ortaya koyuyor. Chery modelleri daha güvenli, daha akıllı ve daha konforlu bir sürüş deneyimi sunan Gelişmiş Sürüş Destek Sistemleri (ADAS) ile donatılmış durumda. Modeller ayrıca 540° panoramik görüntüleme sistemine sahip ve sürücülere çevrelerini net bir şekilde görme olanağı da sunuyor. Tüm modellerde yer alan mini LED teknolojisine sahip 24,6 inçlik çift ekran akıllı sesli komut, araç ayarları, ortam tercihleri ve onlarca işleve kolayca erişimi mümkün kılıyor. Bu modeller günümüzün akıllı, güvenli ve konforlu ulaşım taleplerini karşılarken ulaşımın geleceğini de yeniden tanımlıyor.
Türk kullanıcıların akıllı ulaşıma yönelik gereksinimleri hızla artıyor. Bu kapsamda Chery, ürünlerini geliştirmek ve teknolojik becerilerini sürekli olarak iyileştirmek için teknolojiden yararlanarak yenilikçi çözümlere odaklanmaya devam ediyor. Güçlü teknolojiyi temel alan Chery, Türkiye pazarında TIGGO8 PRO MAX, TIGGO7 PRO MAX ve OMODA 5 PRO olmak üzere üç SUV modeli ile yükselişini sürdürüyor. Tüm bu araçlar, Chery'nin akıllı ulaşım, sürüş deneyimi ve teknolojik açıdan yenilikçi çözümler alanındaki liderliğini gözler önüne seriyor.
Chery akıllı teknoloji ile ulaşımın geleceğine öncülük ediyor
Yapay zekâ ve veri sistemlerinin hızla gelişmesiyle birlikte akıllı teknoloji artık sadece araçlara eklenen bir özellik olmakla kalmıyor, aynı zamanda seyahat alışkanlıklarını da dönüştürüyor. Pazardaki bu uygun ürünleri geliştiren Chery, TIGGO8 PRO MAX, TIGGO7 PRO MAX ve OMODA 5 PRO modellerini ileri teknoloji akıllı özelliklerle donatıyor. Chery modelleri daha güvenli, daha akıllı ve daha konforlu bir sürüş deneyimi sunan Gelişmiş Sürüş Destek Sistemleri (ADAS) ile donatılmış durumda. Adaptif Hız Sabitleme (ACC), Trafik Sıkışıklığı Asistanı (TJA) ve Otomatik Acil Durum Freni (AEB) gibi özellikler, hem güvenliği hem de konforu önemli derecede artırarak sürücülere her koşulda güvenli, teknolojik ve konforlu bir sürüş deneyimi sağlıyor.
TIGGO8 PRO MAX, TIGGO7 PRO MAX ve OMODA 5 PRO ayrıca 540° panoramik görüntüleme sistemine sahip ve sürücülere çevrelerini net bir şekilde görme olanağı da sunuyor. Bu sistem, ister şehrin sokaklarında, isterse de zorlu yol koşullarında olsun, sürücünün kör noktalarını ortadan kaldırıyor ve daha güvenli bir sürüş ortamı sağlayabiliyor. Bu akıllı teknolojiler, özellikle yoğun saatlerde veya karmaşık yollarda sürüşü zahmetsiz ve güvenli hale getiriyor. Gelişmiş Sürüş Destek Sistemleri, sürücünün iş yükünü azaltarak her yolculuğu daha keyifli bir hale getiriyor.
Yenilikçi akıllı kokpit, ulaşımın geleceğini belirliyor
TIGGO8 PRO MAX, TIGGO7 PRO MAX ve OMODA 5 PRO modellerinin her birinde Mini LED teknolojisine sahip 24,6 inçlik çift ekran bulunuyor. Bu gelişmiş kurulum sadece araç içi görsel deneyimi ileriye taşımakla kalmıyor, aynı zamanda akıllı bir sesli kontrol sistemi üzerinden kesintisiz ses ve dokunma entegrasyonu sağlayarak sezgisel ve kullanıcı dostu bir arayüz de sağlıyor. İster navigasyon, ister eğlence veya isterse de araç ayarları için olsun, tüm işlevlere çift ekranlı sistem üzerinden zahmetsizce erişmek mümkün oluyor. Bu da sürüş konforunu önemli ölçüde artırıyor.
Ayrıca, bu modellerdeki çift ekranlı göstergeler, çok dilli konuşma algılama ve sürekli diyaloğu destekleyen gelişmiş bir akıllı ses sistemiyle entegre edilmiş durumda. Sürücü böylece basit sesli komutlarla klima ayarlarını değiştirebiliyor, müzik dinleyebiliyor veya navigasyon rotalarını yöneterek eller serbest modunda sorunsuz bir sürüş deneyimi yaşayabiliyor. Bu da hem sürüş konforunu hem de akıllı bağlantıyı önemli ölçüde artırarak daha sezgisel bir kullanıcı deneyimi elde edilmesini sağlıyor. Bunun dışında her üç model de grafen soğutma teknolojisine sahip 50 W kablosuz hızlı şarj özelliği ile cihazların batarya ömrünü korurken verimli güç iletimi sağlıyor.
Her ihtiyaca uygun kişiselleştirilmiş akıllı çözümler
" TIGGO8 PRO MAX: Akıllı sürüşün zirvesi
Chery'nin amiral gemisi modeli TIGGO8 PRO MAX, gelişmiş sürüş asistanı ve panoramik görüntüleme sistemi ile sınırları zorluyor. Çok modlu tanıma teknolojisine sahip üçüncü nesil ADAS sistemi, daha hızlı ve daha hassas otomatik fren uyguluyor. 12 radar sensörü ve panoramik görüntüleme sistemine sahip olan TIGGO8 PRO MAX, hassas çevresel algılama sağlayarak sürüş güvenliğini ve verimliliğini arttırıyor. Böylece daha güvenli ve sorunsuz bir deneyim sunuyor.
" TIGGO7 PRO MAX: Ailelerin akıllı seçimi
TIGGO7 PRO MAX kapsamlı ADAS sistemleri ve hassas panoramik sistemleri, aile seyahatleri için ideal çözümler sunuyor. İster günlük işe gidip gelme için, ister uzun yolculuklar için olsun, konforlu ve keyifli bir seyahat deneyimi sağlıyor. Modelin geniş iç mekânı ve gelişmiş teknolojik özellikleri, her yolcunun deneyimini daha da ileriye taşıyor.
" OMODA 5 PRO: Genç ve stil sahibi kullanıcılara yönelik en iyi sürüş çözümü
Genç ve stil sahibi kullanıcılar için tasarlanan OMODA 5 PRO, fütüristik teknolojiyi şık estetikle birleştiriyor. Modelin ve çok senaryolu HMI arayüzüne sahip 24,6 inçlik çift ekranı, sezgisel ve kişiselleştirilmiş bir sürüş deneyimi sunan sürükleyici bir dijital kokpite sahip. Öne çıkan özelliklerden biri de sürücülerin Spor ve Normal gibi ayarlar arasında anında geçiş yapmasını sağlayan akıllı senaryo modu. Bu mod ortam aydınlatmasını, sesi ve iklimlendirme sistemini sorunsuz bir şekilde ayarlıyor. Bu yenilik, genç kullanıcıların kişiselleştirme, yaratıcılık ve dinamik sürüş arzusuna cevap veriyor.
Akıllı inovasyon ile ulaşıma öncülük ediyor
Chery, aralıksız ilerleyen teknolojisi sayesinde TIGGO8 PRO MAX, TIGGO7 PRO MAX ve OMODA 5 PRO modellerinde akıllı sürüş, güvenlik ve kullanıcı odaklı tasarımın mükemmel bir birleşimini ortaya koyuyor. Bu modeller günümüzün akıllı, güvenli ve konforlu ulaşım taleplerini karşılarken ulaşımın geleceğini de yeniden tanımlıyor.
Böylece Chery markasını tercih etmek daha akıllı, daha verimli ve daha güvenli bir sürüşü benimsemek anlamına geliyor. Bu hızlı teknolojik ilerleme çağında, her Chery modeli yenilikçi çözümlerin ön saflarında yer alırken aynı zamanda her yolculuğu akıllı yenilik ve yine akıllı sürüşle benzersiz hale getiriyor. Chery kullanıcısı olmak sadece otomobil kullanmak anlamına değil, aynı zamanda geleceği kucaklamak anlamına da geliyor. Böylece ileri teknoloji her yolculuğa rehberlik edebiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
10 milyar dolarlık sektör hacmi, 7,5 milyar dolarlık da ihracatı ile ülkemizin önde gelen züccaciye sektörünün çatı kuruluşu ve Türkiye'nin önde gelen porselen, seramik, cam, plastik, çelik, hediyelik eşya gibi çok çeşitli ürün grubunda faaliyet gösteren üretici, ihracatçı, ithalatçı ve perakendeci 700'e yakın üyesi bulunan Züccaciyeciler Derneği'nin (ZÜCDER) 8. Olağan Genel Kurulu 9 Nisan Çarşamba günü Wyndham Grand İstanbul Europe Otel'de gerçekleşti. Seçim sonucunda Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Kurucu Başkanı olan ve 6 yıl boyunca bu görevi yürüttükten sonra devreden Burak Önder, yeşil liste ile 112 oy alan Mesut Öksüz'e karşı turuncu liste ile 365 oy alarak ZÜCDER'in yeni başkanı oldu.
'ÜYELERİMİZE DOKUNDUK, BİRLİKTE PROJELER GELİŞTİRDİK'
Yaklaşık dört aydır seçim sürecinde olduklarını ve bu dönemde üyelerin tamamına dokunmaya çalıştıklarını, sorunları birebir dinleyip birlikte projeler geliştirdiklerini kaydeden Önder, "Dönüşen dünyada sivil toplum örgütleri sektörleri için çok önemli platformlar haline geldi ve bu önemleri giderek artıyor. Sivil toplum örgütlerinin, bilgi üreten, kavram üreten ve kamu ile doğru ilişkiler yürütüp içinde yaşadığı topluma değer yaratan yapılar olması gerektiğini düşünüyoruz. Bundan sonraki süreçte de üreticiler için rekabetçiliğini öne çıkartacak ve küresel rekabetçiliği artıracak projelerle birlikte sanayideki ve dijitaldeki yeşil dönüşümü planlayacağız. Diğer taraftan sektörümüzün markalaşması yönünde tasarım kabiliyetini artırmak için çalışmalar yürüteceğiz. Seçim sonucunun tüm sektöre hayırlı olmasını diliyorum." dedi.
YENİ DÖNEMİN YOL HARİTASI
Sektörün en önemli etkinliği olan Zuchex Fuarı'nda da yapısal bir dönüşüm sağlayacaklarını kaydeden Önder, fuarı geliştirip daha iyi ve verimli geçmesi için çalışmalar yapacaklarını belirtti. Bunun yanında bir gençlik komitesi kuracaklarını ifade eden Önder, yeni dönemde yapılması planlananlar ile ilgili şunları söyledi:
"Gençlik komitesi ile beraber kongreler, hatta uluslararası kongreler düzenleyeceğiz. Gençleri önemsiyoruz ve gençlerle birlikte sektörde şirketlerin sürdürülebilirliğini sağlamak ülkemiz için de çok önemli bir adım olacak. Üye firmalarımızın sektörde yaşadığı problemlerin ilgili bakanlık ve diğer kurumlarla çözümünü hızlandırmak için Ankara'da ofis ve temsilcilik kuracağız. ZÜCDER Akademi çatısı altında üyelerimiz ve çalışanları için finans, ihracat, pazarlama, üretim gibi temel konularda eğitimler ve mini MBA programları düzenleyeceğiz. İSTOÇ'u ziyaret eden yerli ve yabancı ziyaretçi sayısını arttırmak ve İSTOÇ'u ihracat açısından yeniden cazibe merkezi haline getirebilmek için çalışmalar yürüteceğiz. Üye firmalarımızın yurtdışındaki STK'lara üyeliği konusunda destek verip sektörümüzü yurtdışında en iyi şekilde temsil etmelerini sağlayacağız. 58 ülkeye sadece 4 saatlik uçuş mesafesinde olma avantajımızı kullanarak, sektörümüzün re-export (transit ihracat) yetkinliğini geliştirmek için çalışmalar yapacağız. Sektörde bölünmüşlüğün önüne geçerek ilgili diğer sektörel STK'larla ortak projeler yürüterek kısıtlı kaynakları en etkin şekilde kullanma ve projelerden maksimum verim alabilme yönünde adımlar atacağız. Sanayide, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm alanlarında yol haritamızı belirleyerek, kamu ile eş güdümlü bir şekilde ilerleteceğiz."
BURAK ÖNDER KİMDİR?
1982 yılında İstanbul'da doğan ve İstanbul Üniversitesi'nde İşletme Fakültesi'nde yüksek lisansını tamamlayan Önder, Qlux IDEAS A.Ş. şirketinde ihracat müdürlüğü, genel koordinatörlük gibi görevlerden sonra 2014 yılından bu yana genel müdürlük görevini yürütüyor. 2018-2022 yılları arasında Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde Yurt Dışı Projeler konusunda TİM Başkan Danışmanlığı, 2021-2022 yılları arasında Genç TİM Başkan Yardımcılığı, 2014-2018 yıllarında İKMİB Yönetim Kurulu üyeliği, 2015-2021 tarihleri arasında EVSİD Kurucu Başkanlığı görevlerini yürüttü. İki dönem başkanlık yaptıktan sonra görevi devreden Önder, halen PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı) Başkan Yardımcılığı görevine de devam ediyor.
Evli ve üç çocuk babası olan Burak Önder İngilizce biliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bu yılki fuarda,
ziyaretçilerine sürdürülebilir yaklaşımını %100 geri dönüşüm ve sıfır emisyon ürünleriyle hissettirdi. Creavit'in stand tasarımında üç tarafı açık bir yerleşim tercih edilerek, ziyaretçilere her açıdan rahatça erişim sağlandı. Tasarım odaklı duruşuyla, fuar
boyunca hijyen teknolojilerini ve geniş ürün gamını ziyaretçilere sunan Creavit'in en dikkat çeken ürünleri, akıllı klozet ve vortex teknolojileri oldu. Banyo alanlarını kişiselleştiren renkli lavaboları ve duş setleri, Creavit'in zarif ve estetik anlayışını
gözler önüne serdi. Farklı zevklere hitap eden yenilikçi tasarımlar, özellikle banyo dekorasyonlarına modern bir dokunuş katmayı hedefliyor. Ayrıca, Creavit'in geliştirdiği özel sır teknolojileri de fuar boyunca ziyaretçilere detaylı bir şekilde sunuldu. Bu
yeni teknolojiler, ürünlerin görsel ve fonksiyonel üstünlüklerini ortaya koyarak, sektördeki yenilikçi yaklaşımları vurguladı.
Creavit, vitrifiye
ürünlerinin yanı sıra, estetik ve fonksiyonel banyo mobilyalarıyla da fuarda yer aldı. Tasarımlarında şıklık ve fonksiyonelliği bir araya getiren Creavit, her bir ürünün detayında kaliteyi ve müşteri memnuniyetini ön planda tutarak banyoları daha estetik ve
kullanışlı hale getirdi. Creavit, fuarın en ilgi çekici ve başarılı stantlarından biri olarak öne çıktı
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sedan ve SUV araçlar için özel olarak geliştirilen MICHELIN Primacy 5, hem uzun ömrü hem de ıslak zeminde sağladığı üstün yol tutuşu ile sürüş güvenliğini artırıyor. Geliştirilmiş desen yapısı ve yeni nesil elastomer teknolojisi ile ıslak zeminde yüzde 4 daha fazla güvenlik sunarken, yaşam döngüsü değerlendirmesi ile çevresel etkiyi yüzde 6 oranında azaltarak Michelin'in sürdürülebilirlik hedefleriyle mükemmel uyum sağlıyor.
Daha Uzun Ömür, Daha Fazla Güvenlik
MICHELIN Primacy 5, önceki modeline kıyasla daha uzun ömürlü olmasıyla dikkat çekiyor. Yeni patentli desen tasarımı ve optimize edilmiş kanal yapısı sayesinde su tahliyesini artırarak ıslak zeminlerde maksimum yol tutuş sağlıyor. Avrupa standardına göre A sınıfı olarak değerlendirilen bu yeni nesil lastik, aşınmış olsa dahi yüksek güvenlik performansını koruyor. MICHELIN Primacy 5, sunduğu uzun ömür ile hem günlük kullanımlar hem de uzun yolculuklar için ideal bir seçenek sunuyor.
Elektrikli Araçlara Uyumlu, Çevre Dostu Tasarım
Elektrikli araçlarla uyumlu olarak geliştirilen MICHELIN Primacy 5, gürültü seviyesini azaltan özel desen tasarımı sayesinde konforlu bir sürüş deneyimi sunuyor. Geliştirilmiş enerji verimliliğiyle MICHELIN Primacy 5, MICHELIN Primacy 4+ modeline kıyasla yüzde 5 daha düşük yuvarlanma direnci sunarak enerji tasarrufuna doğrudan katkı sağlıyor. Ayrıca, yaşam döngüsü değerlendirmesi sonucunda çevresel etkisi yüzde 6 oranında azaltılarak Michelin'in sürdürülebilirlik stratejisini destekliyor.
Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Romanya, Yunanistan ve Türkiye B2C Pazarlama Direktörü Corina Chicu, MICHELIN Primacy 5 hakkında şunları söyledi:
"Artırılmış güvenlik, azaltılmış enerji tüketimi ve bağımsız testlerle kanıtlanmış uzun ömür özellikleriyle MICHELIN Primacy 5, ilk kilometreden son kilometreye kadar üstün performans sergiliyor. MICHELIN Primacy 5, ekonomi sınıfı araçlardan premium araçlara ve ayrıca EV'lere kadar her türlü araçla uyumlu olup, daha yüksek performans ve daha düşük çevresel etkiyi öncelik haline getiren tüm sürücüler için doğru bir tercihtir."
MICHELIN Primacy 5 Hakkında
MICHELIN Primacy 5, sedan ve SUV araçlar için tasarlanmış olup, içten yanmalı motorlu, hibrit ve elektrikli araçlarla tam uyum sağlıyor. Ocak 2025 itibarıyla Avrupa'da 64 farklı ebat seçeneğiyle satışa sunulacak MICHELIN Primacy 5, 2026 ortasına kadar 127 ebat seçeneğine ulaşacak. Mart 2025 itibarıyla ise Asya ve diğer pazarlarda satışa sunulacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Medya sektörü için yaratıcı Yapay Zeka araçları geliştiren uygulamalı Yapay Zeka araştırma şirketi Horiar AI, Biomka Holding'den 12 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı.
Biomka Holding CEO'su Ömer Kara, Unicorn olma hedefiyle yola çıkan Horiar AI'a yatırım yapmanın ülkenin geleceğine yatırım yapmak olduğunu söyledi.
Yatırım anlaşması ile ilgili açıklama yapan Horiar AI Ceo'su Mustafa Bilek, Unicorn olma hedefiyle çıktıkları yolda ilk yatırımı aldıklarını bildirdi.
Medya endüstrisi için içerik üretimini hızlandıran ve içerik kalitesini artıran Yapay Zeka araçları geliştirdiklerini belirten Mustafa Bilek, "şirketimizin yapay zeka üretimleri sayesinde kullanıcılar, yaratıcı projeleri için yüksek kaliteli görseller ve videolar oluşturabilir ve içeriklerini profesyonel bir düzeye optimize edebilirler" dedi.
Mustafa Bilek, Horiar AI Yapay Zeka araçlarının; Metinden görsele, görselden videoya, videodan videoya, görselden 3D'ye, upscaler, görselden görsele, Genimate ve Percapta olduğunu kaydetti.
BIOMKA'dan yapılan açıklama
Horiar AI'ye, 12 milyon dolar değerleme ile yatırım yapan Biomka Holding'in CEO'su Ömer Kara da yaptığı açıklamada, yapay zeka alanına yatırım yapmayı ülkenin geleceğine yatırım yapmak olarak gördüklerini söyledi.
Doğaya değer vererek geleceğe yatırım yapmanın Biomka'nın felsefesini oluşturduğunu belirten Ömer Kara, "Biomka Holding olarak, sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk anlayışıyla, dünya genelinde toplumların yaşam kalitesini artırmaya yönelik çözümler geliştirmeye çalışıyoruz. Yenilikçilik ve toplumsal fayda temelinde değer yaratan, inovasyon ve yerli üretim ilkelerine dayalı faaliyetlere yatırım yapmayı sürdüreceğiz" dedi.
Ömer Kara, Biomka Holding olarak, bu yatırımların yanı sıra Türk ekonomisine katkı sağlayan projeler geliştirdiklerini, çevresel etkileri azaltmayı ve doğal kaynakları verimli bir şekilde kullanmayı hedefleyen yatırımlar yaptıklarını bildirdi.
Ömer Kara, Unicorn olma hedefiyle yola çıkan Horiar AI'in sürdürülebilir iş modellerine sahip olduğunu söyledi.
Biomka Holding'in inovasyon anlayışının, sadece ürünlerle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda iş süreçlerinin her aşamasında sürdürülebilirlik ve verimliliği artırmaya yönelik teknolojik çözümler geliştirmek olduğunu anlatan Ömer Kara, iş yapış biçiminde dijitalleşme, kaynak yönetimi ve atık yönetimi gibi alanlarda da inovatif yaklaşımlar benimsendiklerini kaydetti.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels & Resorts, kısa ve uzun dönem konaklama ihtiyacına ulaşılabilir bir alternatif sunan yeni markası Elite World Homes ile ilk otelini, İstanbul'un en güzel konumlarından Beşiktaş - Çırağan Caddesi'nde, İstanbul Boğazı manzarasına karşı açtı. Elite World Hotels & Resorts ile yatırımcı ortağı Genel Avrupa Sağlık Turizm ve İnşaat tarafından hayata geçirilen Elite World Homes İstanbul Bosphorus, 28 Mart itibariyle misafirlerini ağırlamaya başladı.
Misafirlerine ev konforunda konaklama imkânı sunan Elite World Homes İstanbul Bosphorus, büyüklükleri 50 ile 100 metrekare arasında değişen, Boğaz manzaralı odalardan oluşuyor. Odaların tamamında uzun dönem konaklama ihtiyaçları karşılamak için ankastreli mutfak, banyolarda çamaşır makinesi gibi detaylar bulunuyor. Bazı oda kategorilerinde oda veya teraslarda jakuziler yer alıyor. Merkezi konumuyla dikkat çeken otel, donanımlı odaları ve 40 kişi kapasiteli kafesiyle Türkiye ve dünyanın dört bir yanından gelecek misafirlerini bekliyor.
Rezidans konseptine ulaşılabilir alternatif sunuyor
Elite World Hotels & Resorts zincirinin yeni markası Elite World Homes, bulunduğu bölgenin en iyi lokasyonlarında, premium düzeyde oda dekorasyonu ile rezidans konseptine kaliteli ve erişilebilir bir alternatif sunuyor. Uzun ve kısa dönem konaklamalarda, otel hizmetlerini konforla birleştiren marka, çağdaş çizgiye sahip binalarıyla günümüz iş ve tatil amaçlı misafirlerin dinamik konaklama ihtiyaçlarına cevap veriyor. İçerisinde yer alan kafe ile misafirlerin gün içinde hafif yeme içme ihtiyaçlarına karşılamasına olanak tanıyor. Hem iş hem de tatil amaçlı seyahatlerde ev sıcaklığında konaklama imkânı sunan marka, geniş bir kitleye hitap ediyor.
Elite World Hotels & Resorts Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu, "Turizm sektöründe ihtiyaçlar ve beklentiler hızlı bir değişimden geçiyor. Son yıllarda kısa ve uzun dönem konaklama alanında artan talep karşısında, geçen yıl rezidans konseptindeki ilk markamız Elite World Residence'ı lanse etmiştik. Bu kategoride farklı hedef kitlelerden artan talep, bizi yeni bir marka daha oluşturmaya yöneltti. Elite World Homes markasıyla, rezidans konseptine ulaşılabilir bir alternatif sunmayı hedefliyoruz. Bu amaçla ilk otelimizi, bu projedeki yatırımcı ortağımız Genel Avrupa Sağlık Turizm ve İnşaat ile birlikte, İstanbul'un en güzel lokasyonlarından birinde açmaktan mutluluk duyuyoruz." dedi.
"Büyüme hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz"
Elite World Hotels & Resorts CEO'su Orkun Petekçi ise "2025 yılındaki ilk otel açılışımızı Elite World Homes markamız ile yapıyoruz. Rezidans konseptine ulaşılabilir bir alternatif sunan Elite World Homes, bulunduğu bölgenin en iyi lokasyonlarında, premium oda dekorasyonu ve yeme-içme ihtiyaçlarını karşılayacak kafesi ile ön plana çıkan markamız. Franchise iş modeli ile büyüme stratejimiz ile bu yıl içinde zincirimizi yeni markalarımız ve yatırımcılarımızla Türkiye'nin ve dünyanın farklı yerlerine taşımaya ve hedef kitlemizi daha da genişletmeye devam edeceğiz. Franchise iş modeli ile büyüme stratejimizde 2030 yılına kadar 50 otele ulaşma hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz." dedi.
Elite World Homes uzun dönemli konaklama talebine cevap verecek
Genel Avrupa Sağlık Turizm ve İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Çalış ise yatırım ile ilgili şunları kaydetti: "Elite World'ün uluslararası standartlardaki hizmet kalitesi ve marka gücüne güvenerek turizm alanındaki ilk yatırımımızı hayata geçirdik. Elite World Homes İstanbul Bosphorus, şehrin merkezi lokasyonlarından Beşiktaş - Çırağan Caddesi'nde, eşsiz Boğaz manzaralı konumuyla, İstanbul'u iş ve kültür amaçlı ziyaret edenler ile sağlık turizmi gibi kısa veya uzun dönemli konaklama talebi olan misafirler için büyük bir avantaj sunuyor. Merkezi konumumuz, manzaralı büyük odalarımız ve suitlerimiz, İstanbul turizminde artan rezidans talebini karşılamak için düşünüldü. Elite World'ün turizm alanındaki deneyiminin de yardımıyla şehir turizmine yeni bir dinamizm getirmeyi hedefliyoruz" diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Beytullah Şenol, İstanbul’un Anadolu Yakası, ofis piyasasını mercek altına aldı. Yatırımcıların yeni rotası olan Kadıköy, Beykoz, Ataşehir ve çevresi yüksek prestijli projelerle dikkat çekerken; Kartal, Çekmeköy ve Tuzla erişilebilir fiyatlarıyla öne çıkıyor. Beykoz ve Kadıköy gibi ilçeler, 150.000 TL/m² ila 200.000 TL/m² ile yüksek metrekare fiyatlarıyla öne çıkarken, Maltepe. E-5 karayolu üzerinde konumlanan projelerde ise m² fiyatları 80.000 TL’den başlayarak 120.000 TL seviyelerine kadar çıkıyor.
İstanbul’un Anadolu Yakası, son yıllarda ofis piyasasında büyük bir dönüşüm geçiriyor. Özellikle İstanbul Finans Merkezi’nin tamamlanması ve ulaşım altyapısındaki gelişmeler, bölgedeki ticari gayrimenkul hareketliliğini artırarak ofis fiyatlarını ve yatırım stratejilerini doğrudan etkiliyor. Anadolu Yakası’nın giderek daha fazla ilgi gören ofis pazarında, her bütçeye ve sektöre hitap eden seçenekler bulunuyor. Artan talep, gelişen altyapı ve çeşitlenen yatırım modelleriyle bölge, ticari gayrimenkul alanında cazibesini daha da artırmaya hazırlanıyor.
EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Beytullah Şenol’un değerlendirmelerine göre, bölgede yer alan ofis projeleri hem fiyat hem de yatırım potansiyeli açısından ciddi farklılıklar sergiliyor.
Beykoz ve Kadıköy İlk Sırada
Beykoz ve Kadıköy gibi ilçeler, yüksek metrekare fiyatlarıyla dikkat çeken bölgelerin başında geliyor. Bu iki ilçede lüks ofis projeleri 150.000 TL/m² ila 200.000 TL/m² bandında işlem görüyor. Beykoz’un Kavacık bölgesi, merkezi konumu ve ana ulaşım akslarına yakınlığı ile özellikle kurumsal firmaların ilk tercihi haline gelirken, sınırlı imar olanakları mevcut ticari alanların değerini her geçen gün artırıyor. Kadıköy ise gelişmiş ulaşım ağı ve güçlü ticari çekim etkisiyle yüksek bütçeli yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor.
Maltepe: Anadolu Yakası’nın Yeni Yatırım Gözdesi
Anadolu Yakası’nda geniş metrekareli ofis projeleriyle öne çıkan bir diğer bölge ise Maltepe. E-5 karayolu üzerinde konumlanan projelerde m² fiyatları 80.000 TL’den başlayarak 120.000 TL seviyelerine kadar çıkıyor. Büyük şirketlerin operasyonel ihtiyaçlarına hitap eden bu projeler, kurumsal yatırımcılar açısından cazip fırsatlar sunuyor.
Ataşehir: İstanbul Finans Merkezi Etkisiyle Yükselişte
İstanbul Finans Merkezi’nin tamamlanmasıyla birlikte Ataşehir, Anadolu Yakası'nın en çok konuşulan ticari lokasyonlarından biri haline geldi. Bölgedeki ofis satış fiyatları 100.000 TL/m² ila 200.000 TL/m² arasında değişiklik gösterirken, Finans Merkezi’nin içindeki prestijli projelerde bu rakam 250.000 TL/m²’ye kadar ulaşıyor. Bu gelişmeler Ataşehir’i, finans ve kurumsal sektör için vazgeçilmez bir merkez haline getiriyor.
Ümraniye ise İstanbul Finans Merkezi’ne yakınlığı sayesinde önemli bir ofis destinasyonu haline gelmiş durumda. Kurumsal firmaların genel merkezlerini bu bölgeye taşımaya başlamasıyla birlikte ofis satış fiyatları 70.000 TL/m² ile 150.000 TL/m² aralığında seyrediyor. Ulaşım projelerinin sağladığı erişim kolaylığı da bölgedeki ofis yatırımlarının değerini artırıyor.
Kartal: Uygun Fiyatlı Ofis Yatırımları İçin Alternatif Bölge
Daha uygun fiyatlı ofis yatırımları arayanlar için Kartal, öne çıkan alternatif bölgeler arasında yer alıyor. Ortalama m² satış fiyatlarının 50.000 TL seviyesinden başladığı Kartal’da, E-5 üzerindeki plaza katları ve Anadolu Adliyesi çevresindeki ofisler yatırımcılar için erişilebilir çözümler sunuyor. Gelişen ulaşım projeleri ve artan ticaret hacmiyle birlikte bölgenin yatırım potansiyeli de yükselişte.
Pendik’te ofis fiyatları 50.000 TL/m² ile 120.000 TL/m² aralığında
Pendik ve Tuzla, sanayi ve lojistik sektörleriyle doğrudan bağlantılı ofis talebinin yoğunlaştığı ilçeler olarak öne çıkıyor. Sabiha Gökçen Havalimanı’na olan yakınlığıyla dikkat çeken Pendik’te ofis fiyatları 50.000 TL/m² ile 120.000 TL/m² aralığında değişiyor. Tuzla ise tersane ve sanayi bölgelerine yakınlığı sayesinde, özellikle üretim ve mühendislik firmalarının ofis ihtiyaçlarına yönelik önemli fırsatlar barındırıyor. Bölgede ortalama ofis satış fiyatları 50.000 TL/m² ile 100.000 TL/m² arasında seyrediyor.
Çekmeköy: Yeni Gelişen Ofis Bölgelerinden Biri
Daha çok konut projeleriyle bilinen Çekmeköy ise son dönemde ofis yatırımları açısından da dikkat çekmeye başladı. Küçük ölçekli işletmeler ve girişimler için uygun çözümler sunan bu bölgedeki ofis projelerinde m² fiyatları 50.000 TL ila 80.000 TL arasında değişiyor. Genişleyen ulaşım ağı ve gelişen altyapı projeleri sayesinde Çekmeköy’ün ticari potansiyelinin önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor.
EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Beytullah Şenol, “Kadıköy ve Beykoz'da ofis satış fiyatları 150.000 TL/m² ila 200.000 TL/m² bandında seyrediyor. İstanbul Finans Merkezi'nin kalbinde ise m² fiyatları 250.000 TL'ye kadar ulaşmış durumda. Ofis piyasasındaki fiyat aralıklarının genişliği, yatırımcıların tercihlerini doğrudan etkiliyor. Anadolu Yakası’nda yüksek getiri potansiyeli olan ofis yatırımları için bölge bazlı analiz yapılması önemli.” ifadelerini kullanarak yatırımcıların lokasyon seçimini dikkatli yapmaları gerektiğine vurgu yaptı.
EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Hakkında: EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ, gayrimenkul sektörün uzman isimleri tarafından 2008 yılında kuruldu. EVA, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yetkilendirilen Değerleme Şirketlerinden olup ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından finans kurumlarına, “gayrimenkul, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların değerlemesi” hizmet verme yetkisine sahip şirketler arasındadır. Ayrıca uluslararası bir kurum olan RICS (Royal Institution of Chartered Surveyors) tarafından Türkiye’de “Regulated by RICS” olarak ünvanı verilen ilk kuruluştur. EVA Değerleme’nin kendi alanında 26 adet uluslararası ödülü bulunmaktadır. Finans piyasaları konusunda dünyanın önemli otoritelerinden Euromoney Yayın Kurumunun lider dergisi olan Euromoney Magazine her yıl dünyanın birçok ülkesinde çeşitli kategorilerde en başarılı kurumları bilimsel bir çalışma ile belirlemektedir.
EVA Gayrimenkul Değerleme, her türlü gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı hak ve faydaların değerlemesi, makine ve ekipman değerlemesi hizmetleri vermekte, gayrimenkul projelerinde fizibilite, şerefiyelendirme, yer seçimi analizi, çalışmaları yapmakta, en iyi ve en verimli kullanım etütleri hazırlamakta, kurumsal imar barışı danışmanlığı hizmeti vermekte, finansal kurumlar için kredilerde yatırım ilerleme raporları hazırlanması hizmetleri vermektedir. Şirketin ortakları ve Yöneticileri arasında Türkiye’nin ilk SPK Lisanslı Değerleme Uzmanlarından Cansel Turgut Yazıcı, Özdil Şahin, Özhan Yurtseven ve Zuhal Balsarı bulunmaktadır. Şirketin Türkiye Otel Sektörü Pazar Analizi Raporu, Türkiye Alışveriş Merkezleri Potansiyeli Analizi raporları, İstanbul Markalı Konut Piyasası Araştırma ve Öngörüler Raporu, İstanbul Yurt sektörü raporu gibi yayınlanmış sektörel araştırma raporları vardır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Şirketler, giderek karmaşıklaşan ve hızla değişen iş dünyasında yön bulmaya çalışırken, yetenek yönetimindeki dönüşümleri anlamak her zamankinden daha kritik hale geliyor. Mercer’ın 2025 Küresel Yetenek Trendleri Araştırması, iş gücü dinamiklerini detaylı bir şekilde analiz ederek, şirket stratejilerinin çalışan beklentileriyle uyumlu hale getirilmesinin önemini vurguluyor. Araştırma, şirketlerin teknolojiyi entegre etmeleri, çalışan refahına öncelik vermeleri ve sürdürülebilir uygulamalara bağlı kalmaları gerektiğini ortaya koyuyor.
İstanbul, 09 Nisan 2025 - Marsh McLennan şirketler grubunun bir parçası olan Mercer, 2025 Küresel Yetenek Trendleri Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. 1.800’den fazla insan kaynakları liderinin katılımıyla hazırlanan araştırma; iş dünyasındaki büyük dönüşümleri, çalışan beklentilerini ve sürdürülebilirlik, güven ve teknolojinin iş dünyasının geleceğini nasıl şekillendirdiğini ortaya koyuyor. Modern iş gücünün karmaşıklığını anlamak isteyen organizasyonlar için kritik bir kaynak niteliğindeki bu araştırma, insanı dönüşüm süreçlerinin merkezine koymanın, güveni, eşitliği ve sürekli öğrenme kültürünü teşvik etmenin önemini vurguluyor.
İnsan Merkezli Üretkenliği Artırmak
Mercer’in 2025 Küresel Yetenek Trendleri Araştırması, şirketlerin yetenek yönetimi ve beceri gelişimi konularında önemli bir dönüşüm sürecinde olduğunu gösteriyor. Beceri temelli insan kaynakları uygulamalarının yaygınlaşması, şirketlerin yetenek planlamasını optimize etmesine ve geleceğin iş gücünü hazırlamasına olanak tanıyor. Şirketlerin büyük bir kısmı beceri temellerini (iş mimarisi, beceri taksonomileri vb.) güçlendirirken, yüzde 58’i işin kendisini yeniden tasarlamaya odaklanıyor. İnsan kaynakları liderleri; işin yeniden tasarlanması, beceri bazlı eğitim programları ve esnek yetenek yönetimi stratejileriyle bu dönüşümü yönlendirerek üretkenliği artırmayı hedefliyor. Bu süreçte, beceri odaklı bir organizasyon olma yolunda ilerleyen şirketlerin yüzde 98’i daha uygun çalışan gelişim fırsatları, yeteneğin departmanlar arasında daha verimli dağıtılması ve çalışan bağlılığında artış gibi olumlu etkiler gördüklerini belirtiyor. Bu çerçevede, şirketler ihtiyaç duydukları yetenekleri dışarıda aramak yerine, mevcut çalışanlarının yetkinliklerini geliştirmeye odaklanıyor. Yeniden beceri kazandırma (reskilling) ve beceri geliştirme (upskilling) programları, iş gücünü geleceğe hazırlamada kritik bir rol oynuyor.
Güven ve Eşitliği Merkeze Koymak
Araştırmaya göre, çalışanların büyük çoğunluğu gurur duyabilecekleri şirketlerde çalışmak istiyor. Ancak, çalışanların işverenlerine duyduğu güven önceki yıllara kıyasla düşüş göstermiş durumda. Bu güven kaybı, çalışan bağlılığını, motivasyonu ve şirkette kalma süresini doğrudan etkiliyor. Organizasyonların çalışanlarının güvenini kazanmasının yollarından biri de sürdürülebilirlik taahhütlerini yerine getirmekten geçiyor. İnsan kaynakları liderlerinin yüzde 53’ü, kurumlarının bu alanda olumlu sonuçlar elde etmek için yeterince çaba gösterdiğine inandığını belirtiyor. Bunun yanı sıra, insan kaynakları liderlerinin yüzde 69’u ücret eşitsizliğinin azaltılması, yüzde 56’sı ise ücret ve terfi kararlarında şeffaflığın artırılması gerektiğini vurguluyor. Şeffaf uygulamaları benimseyen ve etik değerlere bağlı kalan şirketler, yetenekli çalışanları çekme ve elde tutma konusunda önemli bir avantaj sağlıyor. Çalışanlar ise yalnızca adil ücretlendirme beklemiyor, aynı zamanda çevresel ve sosyal yönetim ilkelerini önceliklendiren organizasyonlarda çalışmayı tercih ediyor. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) stratejileri de güçlü bir işveren markası oluşturmanın temel unsurları arasında yer alıyor.
Kurumsal Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek
Günümüz iş dünyasında hızla değişen risk ortamı, şirketleri daha dayanıklı ve risk bilinci yüksek organizasyonlar inşa etmeye yönlendiriyor. Şirketler, artan belirsizlikler, ekonomik dalgalanmalar ve küresel krizler karşısında iş sürekliliğini koruma yeteneğine odaklanıyor. Mental sağlık, iş-yaşam dengesi ve esnek çalışma modelleri, çalışan bağlılığını artıran kritik unsurlar arasında yer alırken, çalışanların yüzde 82’si tükenmişlik riski altında olduğunu belirtiyor. Bu nedenle, organizasyonların proaktif önlemler alarak kriz yönetimini insan odaklı bir yaklaşımla entegre etmesi büyük önem taşıyor. İnsan kaynakları liderlerinin yüzde 58’i risk yönetimini liderliğin ayrılmaz bir parçası olarak görürken, yüzde 63’ü kriz planlamasına daha fazla odaklanıyor. Ayrıca, şirketlerin yüzde 67’si kurumsal dayanıklılığı güçlendirmek için veri odaklı stratejilere yöneliyor. İnsan analitiği ve nesnel karar alma mekanizmalarını kullanan şirketler, riskleri minimize ederek geleceğin belirsizliklerine karşı daha sağlam bir yapı oluşturuyor.
Dijital Kültür Yaratmak
Dijital dönüşüm artık yalnızca teknolojiyi benimsemekle sınırlı değil; çalışanların dijital becerilerini güçlendirmek ve çevik bir iş kültürü oluşturmak da bu dönüşümün ayrılmaz bir parçası. Araştırma, sürdürülebilirlik girişimlerinin ve etik iş uygulamalarının şirketler için giderek daha önemli hale geldiğini ortaya koyuyor. Ancak, şirketlerin yüzde 56’sı hâlâ keşif aşamasında veya dönüşüm yolculuğunun ilk adımlarını atmış durumda. Bu sürecin önündeki en büyük engeller ise yüzde 53 ile bütçe yetersizliği, yüzde 40 ile iş gücü kapasitesi ve gerekli beceri eksiklikleri. Dijital dönüşüm sürecini benimseyen şirketler, yüksek adaptasyon yeteneğine sahip ve dijital olarak yetkin organizasyonlar tasarlayarak çalışanlarının bu yeni düzende başarılı olmasını sağlıyor. Dijital eğitim programları, yapay zeka destekli İK süreçleri ve veri odaklı karar alma mekanizmaları, geleceğin iş dünyasında başarılı olmak için kritik bir rol oynuyor.
Bölgesel İnsan Kaynakları Önceliklerindeki Farklılıklar
Araştırma, bölgesel insan kaynakları öncelikleri arasındaki farklılıklara dikkat çekiyor. Türkiye’deki insan kaynakları liderleri, ekonomik dalgalanmalar ve toplumsal dinamikler gibi kendine özgü zorluklarla karşı karşıya. Bu durum, esnek ve sürdürülebilir insan yönetimi uygulamalarını zorunlu kılıyor. Sürekli değişen bir dünyada rekabetçi kalabilmek için kuruluşların üç alanda mükemmel olması gerekiyor: İşin Tasarımı, Becerilerin Geliştirilmesi ve Yetenek Yönetimi.
Türkiye'deki insan kaynakları liderleri, üst düzey yetenekleri çekmek ve elde tutmak için Çalışan Deneyimi (EX) ve Çalışan Değer Önermesini (EVP) geliştirmeyi, insan yönetimi rollerindeki becerileri artırmayı ve İK süreçlerini daha verimli hale getirmeyi önceliklendiriyor.
“Dinçer Güleyin: Dijital Dönüşüm ve İnsan Merkezli Stratejiler, Geleceğin İş Gücünü Şekillendiriyor”
Mercer’in 2025 Küresel Yetenek Trendleri Araştırması’nın iş dünyasında yaşanan büyük dönüşümün temel dinamiklerini ortaya koyduğunun altını çizen Mercer Doğu Akdeniz CEO’su Dinçer Güleyin, “Şirketler, sadece teknolojiyi benimsemekle kalmıyor; aynı zamanda dijital becerileri güçlendirerek çevik, esnek ve insan merkezli bir iş kültürü oluşturma yolunda önemli adımlar atıyor. Bu dönüşümün merkezinde ise güven, eşitlik ve sürekli öğrenme kültürünü teşvik etme çabası yer alıyor. Çalışanlar artık yalnızca adil ücretlendirme değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve etik değerleri önceliklendiren organizasyonlarda çalışmak istiyor. Bu bağlamda, şirketlerin şeffaflık, çeşitlilik ve kapsayıcılık stratejileri benimseyerek güçlü bir işveren markası oluşturması, yetenekli çalışanları çekme ve elde tutma konusunda kritik bir avantaj sağlıyor” dedi.
Beceri temelli insan kaynakları uygulamalarının yaygınlaşması, şirketlerin iş gücünü daha etkin bir şekilde yönetmelerine olanak tanıdığını söyleyen Dinçer Güleyin, “Beceri kazandırma ve geliştirme süreçleri, geleceğin iş gücünü hazırlamanın anahtar unsurları haline geliyor. Çalışan bağlılığını artırmak için esnek çalışma modelleri, mental sağlık desteği ve iş-yaşam dengesi gibi faktörler de ön plana çıkarken şirketler, risk yönetimini liderliğin ayrılmaz bir parçası haline getirerek kurumsal dayanıklılığını güçlendiriyor. Bugünün hızla değişen iş dünyasında, organizasyonların sürdürülebilirlik ve kurumsal güven inşa etme adına attıkları adımlar, gelecekteki başarıları için belirleyici olacak. Bu nedenle, güveni kazanmak ve eşitliği merkeze koymak, şirketlerin sadece rekabetçi kalmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda daha güçlü, daha dirençli ve daha verimli bir iş gücü yaratmalarını mümkün kılıyor” dedi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.