Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
“Ödemenin Akıl Küpü” sloganıyla elektronik para ve ödeme hizmetleri sektöründe faaliyet gösteren Rubikpara kurumsal yapısını güçlendirmeye devam ediyor. Fintech ve ödeme sistemlerinde uzun yıllar deneyime ve bilgi birikimine sahip Ömer Sefa Gider, Rubikpara’nın Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı.
Ömer Sefa Gider kimdir?
Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü mezunu olan Ömer Sefa Gider, profesyonel yaşamına KPMG’de başladı. 2012-2021 yılları arasında burada Bilgi Risk Yöneticisi, BT Denetim Yöneticisi ve Kıdemli Müdür olarak çalıştı. 2021-2024 arasında PayBull’da CEO olarak görev aldı. Son olarak fintech ve ödeme sistemlerinde çeşitli şirketlere danışmanlık yapan Gider, Ocak 2025 itibariyle Rubikpara’nın Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı.
Rubikpara Hakkında
Rubik Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. ürünleriyle kullanıcılarına bireysel finansal çözümler ve faydalar, kurumsal ürünleriyle orta ve büyük ölçekli işletmelerin ve girişimlerin ödeme ve tahsilat konusundaki tüm ihtiyaçlarına çözümler üretiyor. Fiziki, Sanal ve SoftPOS, para transferi, fatura ödemeleri, QR ile ödeme, Ön Ödemeli Kart gibi yenilikçi çözümleri bir arada sunabilen Rubik Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. 6493 sayılı kanun kapsamında faaliyet gösteren bir elektronik para kuruluşudur. www.rubikpara.com.tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye iklimlendirme sektöründe 60 yıllık köklü geçmişe sahip Form Şirketler Grubu, 2024 yılında başarılı bir performans sergileyerek dolar bazında yaklaşık yüzde 15 büyüme ve 161 milyon dolar ciro elde etti. Bu büyümede, grubun güçlü bayi ve distribütör ağı, genişleyen ürün gamı ve sürdürülebilirlik stratejilerine olan bağlılığı önemli bir rol oynadı. Özellikle ihracatta elde ettiği başarılar ile dikkat çeken Form Grup, toplam cirosunun yüzde 17'sini ihracattan elde etti. Türki Cumhuriyetler, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Avrupa gibi stratejik bölgelerde de güçlü iş ortaklıkları geliştirerek önemli bir ivme yakaladı.
2025 yılında dolar bazında %10 büyüme ile 177 milyon dolar ciro hedefleyen ve sürdürülebilirlik alanında '2030 yılına kadar karbon sıfır' hedefiyle faaliyetlerini sürdüren grup; üretim tesislerinde şu anda yıllık elektrik ihtiyacının tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ediyor.
"2030 yılına kadar tüm firmalarımızda karbon nötr olmayı hedeflerken gelirimizin %2'sini Ar-Ge Çalışmalarımıza ayırıyoruz"
2024 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Form Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Korun, şu ifadeleri kullandı: "Form Şirketler Grubu olarak, sürdürülebilirlik ve inovasyon odaklı hedeflerimizi somut adımlarla hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bu doğrultuda İzmir'deki fabrikamızda Ar-Ge merkezi olduk. Ar-Ge bütçesiyle mevcut cihazlarımızı geliştirmeye ve ısı pompası, klima santrali gibi konularda yeni ürünler tasarlamaya odaklanıyoruz. Mevcut fabrikamızı daha efektif kullanabilmek için önemli yatırımlar yaptık. Sürdürülebilirlik ve çevre konusundaki hedeflerimiz doğrultusunda 2024 yılında ilk karbon ayak izi raporumuzu yayınladık. 2030 yılına kadar ise karbon emisyonumuzu nötrlemeyi hedefliyoruz."
"Mitsubishi Heavy Industry (MHI) markamızla son tüketiciye yönelik teknolojik klima sistemlerine odaklanacağız"
Tunç Korun 2025 yılında Mitsubishi Heavy Industry (MHI) markasıyla son tüketiciye ulaşan yenilikçi, teknolojik ve konforlu klima sistemlerine odaklanacaklarını belirtti. Korun: "Ayrıca Mitsubishi Heavy markası altında yeni nesil çevreci R32 gazlı VRF merkezi klima sistemlerini sene sonunda doğru piyasaya sunmayı planlıyoruz. MHI tarafında bulunan mevcut 238 servis noktasını, 2025'te 30 yeni eklemeyle genişletmeyi, 2027 yılında ise bulunmadığımız coğrafi bölgelerde açacağımız yeni servislerle bu sayıyı 350'ye çıkarmayı hedefliyoruz. Mevcutta 105 olan bayi sayımızı ise 2025'te 125'e, 2027'de ise 150'ye yükseltmeyi planlıyoruz "dedi.
"Grup bütününde ihracat toplam ciromuzun ortalama yüzde 17'sini oluşturuyor, hedefimiz %25"
Artan maliyetler, düşük kurlar ve yüksek faiz oranlarının yarattığı finansal baskılara karşı, yerli üretim ve ihracat odaklı bir yaklaşım benimsediklerinin altını çizen Korun: "Özellikle lisanslı üretimini gerçekleştirmekte olduğumuz Lennox paket klimalar, yine yerli ürettiğimiz Form markalı klima santrali, ısı pompası, fancoil, ısı geri kazanım cihazları ve Freva markalı soğutma kuleleri ile ihracat pazarlarımızı geliştirmeyi ve yeni iş ortaklıkları oluşturmayı hedefliyoruz. 2025 yılında mevcut kaynaklarımızı etkin bir şekilde kullanarak hem ürün kalitemizi artırmayı hem de müşteri erişimini güçlendirmeyi düşünüyoruz. Ek olarak, hızlı strateji değişiklikleriyle değişken yatırım ortamına uyum sağlayarak, 2026'dan itibaren yatırımlarımıza yeniden hız vermeyi planlıyoruz"
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Altın Lider Ödülleri, iş dünyasının farklı sektörlerinden üst düzey liderleri ve yöneticileri bir araya getiren görkemli bir törenle sahiplerini buldu.
TÜVTÜRK, insan kaynakları alanındaki örnek çalışmalarıyla önemli bir başarıya imza attı. TÜVTÜRK'ün Genel Müdür Yardımcısı Melis Avalin Korkmaz, Altın Lider Ödülleri 2024'te CHRO (İnsan Kaynakları Başkanı) kategorisinde altın lider ödülünün sahibi oldu. TÜVTÜRK bu başarıyla, çalışanlarına ve liderlerine verdiği değeri bir kez daha kanıtladı.
İş dünyasının en prestijli platformlarından biri olarak kabul edilen Altın Lider Ödülleri, rekor bir katılımla tamamlandı. Toplamda 79 bin 564 tekil oy kullanılarak belirlenen kazananlar, iş hayatının fark yaratıcı liderlerini öne çıkardı.
2013 yılından bu yana TÜVTÜRK'te görev yapan Melis Avalin Korkmaz, İK projeleriyle değer katmaya devam ediyor. 81 ilde faaliyet gösteren ve 5.000'e yakın çalışanıyla Türkiye'nin en büyük işverenlerinden biri olan TÜVTÜRK, insan odaklı ve yenilikçi yaklaşımlarıyla sektörde fark yaratıyor. Korkmaz, şirketin stratejik insan kaynakları politikalarının hayata geçirilmesinde önemli bir rol oynuyor.
Korkmaz'ın liderliğinde geliştirilen uygulamalar, çalışan memnuniyeti ve yetenek yönetimi alanlarında önemli başarılar elde edilmesini sağladı. Bu çalışmaların sonucu olarak TÜVTÜRK, insan kaynakları stratejileriyle Altın Lider Ödülleri'nde takdir topladı.
Altın Lider Ödülleri
2021 yılında KREA M.I.C.E. tarafından başlatılan Altın Lider Ödülleri, Türkiye genelinde fark yaratan liderleri ödüllendiren önemli bir platform haline geldi. Tüm sektörlerden katılımcılara açık olan bu ödül programı, liderlerin vizyoner yaklaşımlarını ve etkilerini takdir ediyor. Ödüllerin halk oylarıyla belirlenmesi, tüm çalışanların katılımına olanak tanıyarak sonuçların şeffaf ve kapsayıcı bir şekilde belirlenmesini sağlıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD), üyeleri arasında iş birliği ve ticaret ağlarını daha da güçlendirmek amacıyla, TÜGİAD Business Network toplantı serisi başlattı. İlk toplantı TÜGİAD Ege Şubesi ev sahipliğinde Swissotel İzmir’de gerçekleştirildi. TÜGİAD’ın Türkiye genelindeki şube başkanları ve üyelerinin büyük ilgi gösterdiği toplantıda, 2 saat boyunca üyeler özel olarak hazırlanan masalarda birbirleri ile tanışma ve iş birliği imkanlarını konuşma fırsatı buldular. Toplantıda ayrıca Erkin Şahinöz Akademi Kurucusu Stratejik Yönetim Danışmanı ve ABD Merkez Bankası Eski Araştırma Direktörü Erkin Şahinöz de 2025 yılı beklentilerini ve finansal öngörülerini TÜGİAD üyeleri ile paylaştı.
TÜGİAD Çin ve ABD’de temsilcilik açacak
TÜGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Yıldırım ise yaptığı konuşmada 2024 yılının makro ve mikro anlamda Türkiye ve dünya ekonomisi için kolay bir yıl olmadığını söyledi. 2025 yılında genç iş insanları olarak umutlu olduklarını dile getiren Yıldırım, bu umudumuzu da çok çalışarak, birlikte daha çok iş yaparak ve dünyadaki fırsatları değerlendirerek işe dönüştüreceklerini söyledi. İş hacimlerini artırmak için geçen yıl 25’ten fazla ülkeden en üst düzey sivil toplum kuruluşlarının başkanları ve heyetlerini Türkiye'de ağırladıklarını belirten Yıldırım, “Bu temsil ve ağırlamalardan iş yarattık. Üyelerimiz yeni müşteriler edinerek ülke ihracatına katkı sağladı. Ülkemizin gençlerinin neler yaptığını onlara izah ettik. Türk genç iş insanının dünyadaki vizyonu olma kuruluş felsefimizi yerine getirmiş olduk. 2025 yılında da Çin’de ve ABD’de temsilcilikler açarak dünya ekonomisine yön veren 2 ülke ile üyelerimizi buluşturarak, bu ülkelerle daha çok iş yapmalarını ve ihracatlarını artırmalarını hedefliyoruz. Dünya zor bir dönemden de geçse biz yeni projeler üreterek, çalışarak krizleri fırsata çevireceğiz” dedi
Korkmaz: “Hem işlerimiz hem ülke ekonomisi büyüyecek”
TÜGİAD Ege Şube Yönetim Kurulu Başkanı Engin Korkmaz, genç iş insanları olarak enerjileri, yenilikçi bakış açıları ve birlikte başarma azimleri ile Türkiye’nin geleceğini inşa ettiklerini söyledi. Bugün burada, sadece yeni iş fırsatlarını konuşmak ya da bağlantılar kurmak için değil; aynı zamanda ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlamak için bir arada olduklarının altını çizen Korkmaz, “Bu etkinlik, sadece bireysel başarılarımızı değil, aynı zamanda ortak gücümüzü ortaya koymak için eşsiz bir fırsat. / İkili iş görüşmeleri sayesinde yeni iş birliklerinin temelleri atılacak, ortak hedeflere ulaşmak için stratejik adımlar planlanacak. Bu etkinlik, aynı zamanda bir başlangıç. Bugün burada gerçekleştirdiğimiz buluşmanın, güçlü bir geleneğin ilk adımı olmasını temenni ediyorum. Birlikte iş yapmanın, birbirimize güvenmenin ve sinerji yaratmanın gücünü keşfettiğimizde, yalnızca işlerimizi büyütmekle kalmayacağız; aynı zamanda ülkemizin ekonomik dinamiklerini de güçlendireceğiz” diye konuştu.
Gala yemeğinde günün yorgunluğunu attılar
Açılış konuşmalarının ardından ikili görüşmelere geçildi. Özel olarak hazırlanan masalarda TÜGİAD üyeleri 2’şer dakikalık periyotlarda bir araya gelerek, tanışma ve iş birliği fırsatlarını görüşme imkanı buldular. Toplantı sonrası ritm grubu da mini bir gösteri sundu. Akşam Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu ve İzmir Defterdarı Ömer Alanlı’nın da katıldığı gala yemeği ile devam eden etkinlikte, Business Network Buluşması’na sponsor olan Korkmazlar Group, Dukasim, Altekma Group, Yenice Group, Deya, Form Global, Oma Lojistik, Onlog, Yaşa ve Demirel Yapı, Demsaç, KİKİ’s Corner, REC Enerji, DDC Makine, Musal Group yöneticilerine plaketleri takdim edildi. Zeybek ve özel dans gösterisine üyelerin büyük ilgi gösterdiği gecede Allegra Orkestrası da misafirlere birbirinden güzel şarkılarını seslendirdi. Geleneksel pasta kesiminin yapıldığı gece DJ performansı ile sona erdi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kurulduğu günden bu yana mobilya sektöründe yer alan önemli markaları bünyesinde bir araya getirmek için adımlar atan MOSDER, MOYSAD ile birleşerek büyümeye devam ediyor.
13. Olağanüstü Genel Kurulda açıklamalarda bulunan MOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Davut KARAÇAK; “Bugün, sektördeki tüm paydaşlarımızla birlikte, geçmişten aldığımız güçle ve geleceğe umutla bakarak, mobilya sektörümüzün birleştirici vizyonunu bir kez daha pekiştirmiş oluyoruz. MOSDER olarak, bir dernekten çok daha fazlasıyız; bizler, bu sektörü büyütmek, güçlendirmek ve Türk mobilyasını dünya çapında hak ettiği yere taşımak için mücadele ediyoruz. Bugün, MOYSAD ile gerçekleştirdiğimiz bu önemli güç birliği de bunun göstergesidir. Türk mobilya sektörünü sadece yerel pazarlarda değil, dünya çapında etkili ve lider konuma getirmek ve bunu kalıcı hale getirmek için çalışıyoruz. Bu hedefe ulaşmak, yalnızca birkaç kişinin veya birkaç firmanın başarısıyla mümkün olmadığı inancındayız. Bunu, hep birlikte, omuz omuza vererek başarabiliriz. Çünkü bizler biliyoruz ki, güçlü bir sektör, güçlü bir toplumun teminatıdır. Güçlü bir toplum ise her türlü zorluğu aşacak potansiyele sahiptir. Birlikte büyüyen bir sektörde, birbirimize olan destek her şeyin önündedir. Tatlı bir rekabetin içinde dahi, aslında hepimiz birbirimizin gelişimine katkı sağlıyoruz.Her gün daha iyisini yapabilmek için birbirimize ilham veriyoruz. Bu sürecin en önemli özelliği, sadece birer rakip olmanın ötesine geçip, birbirimize güç katarak birlikte ilerlememizdir. Aramıza katılan yeni üyelerimizle bu güçlü birlikteliğimizin daha da güçleneceğine inancımız tamdır” dedi.
“Türk Mobilyası algısını güçlendireceğiz”
Sözlerine markalaşmanın önemine vurgu yaparak devam eden Davut Karaçak; “Türk mobilyası algısını dünyada daha da güçlendirmek, marka gücümüzü artırmak ve sektörümüzün uluslararası alandaki itibarını daha da yukarıya taşımak bizim için öncelikli hedeflerdir. İstanbul Mobilya Fuarı gibi uluslararası arenadaki etkinlikler, bu hedeflere ulaşmak için bizlere büyük fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirip, Türk mobilyasının kalitesini bir kez daha tüm dünyaya sergileyerek, sektörümüze olan güveni pekiştireceğiz. Hep birlikte, güçlü bir ekonomi inşa etmenin, küresel başarıya giden yolun ilk adımı olacağına inanıyorum. Bu başarı, bizleri her geçen gün daha büyük bir Türkiye için daha güçlü kılacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
Genel Kurulda konuşma yapan MOSFED Başkanı Ahmet GÜLEÇ;
“Türkiye mobilya sektörü, globalde bir başarı hikayesi yazıyor. Ancak bu hikayenin daha da büyüyerek devam edebilmesi için hedef, vizyon ve gelecek ortaklığımızın, sektörün her bir üreticisi tarafından aynı oranda benimsenmesi gerekiyor. Bu noktada, sektör dernekleri, odaları ve birliklerine büyük sorumluluklar düşüyor. Dünya pazarından büyük pay alan gelişmiş ülkelere baktığımızda sektörel dernek ve yapıların birleştirici gücünün üreticiyi ilerlettiğini, iş yapma, pazar derinleşme stratejilerinin güçlü bir domino etkisi yarattığını görüyoruz.
Bugün MOSDER çatısı altında gerçekleşen “güç, vizyon ve hedef ortaklığı” birleşmesi inanıyorum ki, mobilya sektörünü daha da ileriye taşıyacaktır.
Ortak hedefler etrafında birleşerek oluşturduğumuz bu birliktelik, yalnızca global pazarlarda rekabet gücümüzü artırmakla kalmayacak, aynı zamanda sektörümüzün yenilikçi ve sürdürülebilir bir şekilde kendini sürekli yeniden inşa etmesini de sağlayacak. Tıpkı Kintsugi felsefesindeki gibi, kırıldığımız yerleri altınla dolduruyor ve birlikten aldığımız güçle geleceğimizi daha parlak bir şekilde inşa ediyoruz” dedi.
MOSDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer ÇETMEN ise konuşmasında mobilya sektörü adına çok önemli bir dönemeci geride bıraktıklarını ifade ederek; “Türk ekonomisine yön veren en önemli derneklerden biri olan MOYSAD ve MOSDER derneklerini bugün itibari ile tek çatı altında birleştiriyoruz. Sektördeki bölünmüşlüğü ortadan kaldırıp, ortak akılla hareket ederek Türk mobilyasını Dünya markası yapmak hedefimize bugün tam anlamıyla tek bütün olarak sahip çıkıyoruz. Şahsımın da MOYSAD başkanlık döneminde gerçekleşmesinden memnuniyet duyduğum bu birleşmede emeği geçen tüm sektör temsilcilerimize teşekkür ederim. Sektörümüzü takip edenler unutmamalıdır ki bu yalnızca dernek birleşmesi değil, tek vücutta ortak iradenin ortaya konması ve geleceğe dair adım atılmasıdır.
Birlikten kuvvet doğar ve Birlikte yapacağımız çok güzel projeler var… Mobilya ve yatak sektörümüzün Tek bir çatı altında toplanması Markalarımıza, sektörümüze ve ülke ekonomimize hayırlı uğurlu olsun” dedi.
MOSDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tolga BATALLI da konuşmasında; “Sektörde birleşmenin çok olumlu olduğuna inanıyorum çünkü kavganın hiçbir zaman kimseye bir şey kazandırmadığına inanıyorum. Sektörün bu zorlu geçen ekonomik durumda birleşmeye ve morale ihtiyacı vardı. Bu da yeni yılla birlikte sağlandığında dolayı herkes için çok faydalı olacağına inanıyorum. Bundan sonraki süreçte sektörü birlik ve beraberlik anlamında çok daha iyi yerlere getireceğiz, tekrardan birleşme genel kurulu hayırlı uğurlu olsun” dedi.
MOSDER Yönetim Kurulu Üyesi Metin Gültepe’de açıklamasında; “Bugün mobilya sektörümüzde yeni bir dönemin kapılarını aralıyoruz. MOYSAD ve MOSDER derneklerinin tek bir çatı altında birleşmesiyle birlikte sektörümüz, güç birliği ve ortak hedefler doğrultusunda çok daha sağlam adımlarla ilerleyecek. Bu birleşme, sadece iki derneğin bir araya gelmesi değil, sektörümüzün ortak akıl ve irade ile hareket etme kararlılığının güçlü bir göstergesidir. Türk mobilya sektörünün potansiyelini dünyaya taşımak için artık elimizde daha büyük bir güç var. Sektörümüz için bu önemli adımın gerçekleşmesinde emeği geçen tüm paydaşlarımıza ve sektör temsilcilerimize gönülden teşekkür ederim. Birlikte çalışarak sadece markalarımızı değil, ülke ekonomimizi de daha ileriye taşıyacağımıza inancım tamdır” dedi.
Davut KARAÇAK başkanlığındaki MOSDER'in yeni Yönetim Kurulunda;
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları;
Tolga BATALLI (Teşkilatlanmadan Sorumlu)
Ömer ÇETMEN
M. Kunt KAŞIKÇIOĞLU
Yönetim Kurulu Üyeleri; Ahmet GÜLEÇ, Gökmen KAYA, Levent DANDİK, Mehmet SOYSERİN, Mustafa ARSLAN, Metin GÜLTEPE, Erdoğan YAYLA yer aldılar.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Üçüncü yılını kutlayan yerli kripto para borsası CoinTR, 2024’te Türkiye’de ve dünyada kripto para piyasalarına yön veren olayları 20 sayfalık raporunda derledi. “CoinTR ile Retrospektif- 2024 Yılında Kripto” başlıklı raporu tüm ekosistemle paylaşan CoinTR, Makro Bakış, Piyasa, Benimseme, Hukuk ve Uyum gibi alt başlıklarda 2024'e damgasını vuran tema ve trendleri özetledi.
Rapora ilişkin değerlendirmelerini paylaşan CoinTR CEO’su Ali Eşelioğlu, “Üçüncü yılımızı kutladığımız 2024’ü geride bırakırken, Türkiye’de kripto ekosistemi için değer yaratma düsturumuzu daima aklımızın bir köşesinde tutuyoruz. Bu çalışma, bir büyüme yılı olarak tanımladığımız 2025’e adım atarken geçmiş yıla ait tüm başlıkları bir arada görebileceğiniz bir almanak. 2024’te kripto para, Web3 ve blokzinciri ekosistemine yön veren gelişmeleri ele aldığımız kapsamlı bir bakış sunan raporumuzun ilgi duyan herkese faydalı olmasını temenni ediyoruz” dedi.
Kriptonun bir yılı sekiz başlıkta incelendi
CoinTR Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Ercan Gül ve CoinTR CEO'su Ali Eşelioğlu'nun açılış notlarıyla başlayan “CoinTR ile Retrospektif- 2024 Yılında Kripto” başlıklı rapor, kripto para piyasalarının 2024’te tanıklık ettiği olayları Makro Bakış, Piyasa, Benimseme, Hukuk ve Uyum, Seçim 2024, Teknoloji ve İş, Temalar ve 2025’i Anlamak başlıklı alt kategorilerde değerlendirdi. İlk başlıkta 2024’ün makroekonomik rüzgarlar, jeopolitik gerilimler, seçimler ve yapay zeka gibi dört ana temayla tanımlandığını vurgulayan rapor, piyasa başlığında ise ABD seçimleri dahil olmak üzere Bitcoin ve diğer kripto paraların büyük fiyat hareketleri yaptığı dönemleri mercek altına aldı.
Ocak 2024’ten itibaren piyasaların parasal gevşeme döngüsüne dair işaretler aradığını hatırlatan Ali Eşelioğlu, “Yüksek faizlerin ve özellikle ABD’deki yapışkan enflasyonun Fed’in 50 baz puanlık ilk indirimine kadar piyasa hareketlerinde önemli rol oynadığını gözlemledik. Bitcoin açısından 2024’ün ilk müjdeli haberi de şüphesiz spot Bitcoin ETF onayıydı. ETF etkisiyle ilk rekorunu mart sonlarında kıran Bitcoin, mayısta jeopolitik gerilimlerle, temmuzda farklı olaylardan ele geçirile BTC'lerin Alman hükümeti tarafından satılmas geri çekildi. 5 Ağustos’ta tüm küresel piyasaları etkileyen carry trade paniği de kripto piyasalarına yerel dipler getirdi. Ardından getiri eğrisinin pozitife geçtiği, seçim yarışının hız kazandığı ve Donald Trump’ın kripto konusunda kartlarını açık oynadığı dönem başladı” dedi.
Dünya, 2024’te blok zinciri ve kripto paralarla kucaklaştı
Dijital varlık benimsemesinin seyrini de analiz eden raporda; aylık aktif kripto adreslerinin 220 milyonla 2024'te tüm zamanların rekorunu kırdığı, Bitcoin ağının 1 milyar işlem barajını geçtiği, Solana ağının 109 milyar dolarlık DEX işlem hacmiyle yeni bir eşiği aştığı ve Bitcoin’in gümüşü geride bırakarak dünyanın en değerli yedinci varlığı olduğu dönüm noktaları da bir araya getirildi.
Raporu hazırlarken ses getiren küresel raporlardan da yararlandıklarına değinen Ali Eşelioğlu, “Bugün Fortune 500 şirketlerinin %56’sının blok zinciri tabanlı projeler üzerinde çalıştığını biliyoruz. Dünyaca ünlü şirketlerin blok zinciri yatırımlarını artırdığı, Wall Street bankalarının gerek borsa yatırım fonları gerekse tokenizasyon projeleri aracılığıyla finansın yeni dönemine ısındığı bir yıl olan 2024’te ülkemiz de kripto benimsemesi açısından bölgesinin lider ülkesi olduğunu pek çok kez kanıtladı. Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi tarafından yayımlanan Ekim 2024 Türkiye Fintek Genel Görünümü raporuna göre, blok zinciri ve kripto varlık dikeyi, faal 106 fintek girişimiyle en çok sayıda şirkete ev sahipliği yapan üçüncü dikey oldu” diye konuştu.
“2025'in hızına regülasyon yön verecek"
ABD, Avrupa ve Türkiye ekseninde düzenleyici çerçeveler bakımından kat edilen yolu da değerlendiren raporda, Türkiye’nin dijital varlık mevzuatını büyük ölçüde netleştiren ülkeler arasında yer aldığına yer verildi. Türkiye’nin dijital varlıkları düzenlemek konusunda en çevik davranan ülkelerden biri olduğunu belirten CoinTR CEO’su Ali Eşelioğlu, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Bir sonraki aşamaya 2025’in ilk günleri itibarıyla geçilecek olsa da Avrupa’nın MiCA yasasının tam anlamıyla uygulamaya alınması için 30 Haziran 2026’ya işaret ediliyor. Halen net bir çerçeveden yoksun olan ABD’nin ilerleme hızı ise Donald Trump yönetiminin bu konuya vereceği öneme bağlı. Türkiye’de ilk çeyrek, ikincil düzenlemeler için kritik olacak. Eğer hukuki taraf planlandığı gibi giderse kripto para ve Web3 ekosisteminin büyüme çağı tescillenmiş olacak.
Küresel kamu borçlarının rekor seviyelere ulaştığı ve kutuplaşmaların kırılganlıkları artırdığı bu dönemde özellikle Bitcoin, ana akım bir değer saklama aracına dönüşecek. Yapay zeka, makine öğrenmesi, büyük veri gibi teknolojilerle kesişim alanı daha da artacak olan blok zinciri, dünyayı internetin yeni versiyonuna taşıyacak.
2024’ü uçtan uca bu yeni döneme hazırlanmakla geçiren CoinTR olarak; güvenli, hızlı, erişilebilir, uzman, inovatif, şeffaf ve dürüst hizmet anlayışımızı tüm kullanıcılarımızla buluşturmaya yeni yılda da devam edeceğiz. Oluşturduğumuz bu kaynağın, karar alırken tarihsel deneyimlerden beslenen tüm ekosistem paydaşlarımıza faydalı olmasını dileriz.”
“CoinTR ile Retrospektif- 2024 Yılında Kripto” başlıklı rapora CoinTR internet sitesinden erişilebiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı tarafından kurulan T3 Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (T3 GSYF), yeni bir yatırımla ekosistemi güçlendirmeye devam ediyor. Türkiye'nin lider teknoloji girişimlerinden biri olan Büyütech, T3 GSYF'den 250 bin Dolar yatırım alarak büyüme yolculuğunda yeni bir adım attı. Bu yatırım, Türkiye'nin teknoloji ihracatını artırma hedefi doğrultusunda önemli bir stratejik hamle olarak değerlendiriliyor.
Büyütech: Türkiye'den Küresel Teknoloji Pazarına
Büyütech, özellikle görüntü işleme, yapay zeka destekli akıllı kamera sistemleri ve otonom araç teknolojileri alanında sunduğu yenilikçi çözümlerle sektörde fark yaratıyor. Otomotiv serüvenine Togg'un kamera sistemlerini geliştirerek başlayan Büyütech'in şu anda Ford, Stellantis, Hidromek gibi firmalarla geliştirdiği iş ilişkileri, ürünlerinin küresel pazarda kabul görmesine katkı sağladı.
Yıllık 800 bin kapasite ile kamera üreten şirket, 2026 yılına kadar bu sayıyı 3 milyon kapasitenin üzerine çıkarmayı hedefliyor. Büyütech, geliştirmekte olduğu Podar teknolojisi ile otonom araç sektöründe rekabet avantajı sağlıyor. Şirket, yalnızca Türkiye pazarında değil, uluslararası pazarda da güçlü bir oyuncu olma hedefiyle çalışıyor.
Büyütech'in unicorn olma hedefi doğrultusunda büyüme stratejisi hız kesmeden devam ediyor. 2028 yılına kadar 1 milyar dolar değerlemeye ulaşarak halka arz sürecini tamamlamayı planlayan şirket, bu hedef doğrultusunda yenilikçi çözümler geliştirmeye ve Ar-Ge yatırımlarını artırmaya devam ediyor.
T3 GSYF'den Türkiye'nin Teknoloji Ekosistemine Güçlü Bir Katkı
T3 GSYF'nin Büyütech'e yaptığı 250 bin dolar yatırım, Türkiye'nin teknoloji odaklı girişimlerini uluslararası arenada daha rekabetçi hale getirmek için atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu iş birliği, geleceğin teknolojilerini şekillendirme ve Türkiye'nin küresel teknoloji ekosistemindeki yerini güçlendirme yolunda güçlü bir örnek teşkil ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
HANNOVER MESSE 2025 Fuarında 7 salonda, dünyanın dört bir yanından gelen şirketler, en son teknolojilerin, bileşenlerin, entegre Endüstri 4.0 çözümlerinin ve yapay zekanın, küresel rekabette avantaj sağlamak için üretim süreçlerini nasıl daha etkili ve sürdürülebilir hale getirdiğini sergileyecek. HANNOVER MESSE'deki Akıllı Üretim sergi alanı tamamen akıllı ve sürdürülebilir üretimle ilgili olacak. Fuar 31 Mart - 4 Nisan 2025 tarihleri arasında 78. Kez düzenlenecek. Dünyanın önde gelen endüstri fuarı bu yıl makine mühendisliği, elektrik ve dijital endüstri ile enerji sektöründen 4.000’den fazla katılımcı firmayı bir araya getirecek. İTO’nun milli katılım organizasyonuyla şu ana kadar 64 firma ile birlikte Türkiye’den yaklaşık 134 firma fuara katılım sağlayacak.
Basın toplantısında konuşan Hannover Fairs Turkey Genel Müdür Yardımcısı Belkıs Ertaşkın, endüstride inovasyon, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşümün öncüsü HANNOVER MESSE Fuarı’nın 31 Mart - 4 Nisan 2025 tarihleri arasında 78. kez dünya çapında sanayi liderlerini, teknoloji üreticilerini ve yenilikçi çözümleri Almanya’nın Hannover kentinde buluşturacağını belirtti. Hannover Fairs Turkey olarak, 1996 yılından bu yana Türkiye'de fuarları planlayıp, organize edip hayata geçirdiklerini ifade eden Ertaşkın, “Kuruluşumuzdan bu yana etkili ticaret platformları oluşturarak şirketlere yeni iş bağlantıları kurmanın ve büyüyen pazarlara ulaşmanın en uygun yolunu sunmaktayız. Son 29 yılda, Türk ihracatçıları, üreticileri ve yabancı yatırımcıları bir çatı altında bir araya getiren sayısız başarılı etkinlik düzenledik. Ve Türk ekonomisine önemli katkılar sağladık” dedi.
Almanya merkezli, dünyanın en büyük fuar organizatörlerinden biri olan Deutsche Messe AG'nin uluslararası işlerine de katkıda bulunduklarını bildiren Ertaşkın, “Bir yandan Türkiye’de, ağırlıklı olarak imalat sanayine odaklanan 10 ticaret fuarını iş ortaklarımızla birlikte organize ederken, diğer yandan Deutsche Messe’nin dünyanın farklı ülkelerinde düzenlediği fuarlarda Türkiye’den katılımlar organize ediyoruz. Dünyanın en büyük 10 fuar şirketi arasında yer alan Deutsche Messe, bugüne kadar 10.000'den fazla uluslararası fuarda milyarlarca euroluk ticarete aracılık etmiştir. Türkiye, Çin, ABD, Meksika, Singapur, İtalya ve Almanya gibi dünyanın birçok yerinde sektörlere özel ticaret fuarları düzenleyen Deutsche Messe’nin lider fuarları her yıl binlerce profesyoneli bir araya getiriyor” diye konuştu.
Hannover Messe’nin bu yılki partner ülkesinin Kanada olduğuna dikkat çeken Ertaşkın, İTO’nun milli katılım organizasyonuyla şu ana kadar 64 firma ile birlikte Türkiye’den yaklaşık 134 firma ile fuara katılım sağlayacağını açıkladı. 2025 yılında, Türk sanayisinin gücünün ve inovasyon kapasitesinin bir kez daha HANNOVER MESSE’de temsil edileceğini vurgulayan Ertaşkın, “Bu firmaların geliştirdikleri çözümlerle sadece endüstrilere değil sürdürülebilir kalkınmaya sağladıkları katkıyı ortaya koyacağız” dedi.
Develioğlu: Geleceği Teknolojiyle Biçimlendirmek için yola çıkıyoruz!
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu, Hannover Messe’yi yeni buluş ve teknolojilerin sergilendiği, dünyanın önde gelen ekonomik aktörlerinin bir araya geldiği bir platform olarak gördüklerini söyledi. Fuarda gerek katılımcı gerekse de ziyaretçi olmanın son derece yararlı, ufuk açıcı, iş birliklerini geliştirici olduğuna inandıklarının altını çizen Develioğlu, “Bu yıl, 64 Türk firması münferiden iştirak etmesi ön görülüyor. Ayrıca bir farkımız var. Future Hub salonuna Türkiye’nin en büyük girişimcilik merkezi olan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezimiz ve ülkemizin gururu Teknopark İstanbul’umuzun güzide start-uplarıyla birlikte biz de katılacağız. Bir anlamda bizim ‘geleceği biçimlendirecek’ fikirlere sahip start-uplarımız, ‘Geleceği Teknolojiyle Biçimlendirmek’ mottosuyla yola çıkan fuara Türk girişimciliğini taşıyacaklar. Ben tüm katılımcı firmalarımıza bu vesileyle başarılar diliyorum” dedi. Hannover’i sadece bir şehir olarak görmediklerini Hannover’in Alman ekonomisinin ve küresel ekonominin buluşma ve biçimlenme yeri olduğunu düşündüklerinin altını çizen Develioğlu, gelecek dönemlerde Hannover Messe iştirakiyle çok daha büyük iş birliklerine imza atmak için çalışacaklarını belirtti.
Toplantıda konuşan Kanada İstanbul Başkonsolosu Tara Scheurwater ise; Hannover Messe 2025 Fuarı’nın partner ülkesi olmaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, fuara ülkenin en yenilikçi uygulamalarını temsil etmek üzere 200’ün üzerinde firmanın katılım sağlayacağını açıkladı. Hannover Messe Fuarı’nın özellikle üretim süreçlerindeki döngüsel ekonomi için çok önemli bir platform olduğuna dikkat çeken Tara Scheurwater, “Bu başlık altında Kanada’da geliştirilen teknolojilerimizi de yine fuarda sergileyeceğiz. Küresel yatırımcılar ile Kanadalı firmalarımızı fuarda buluşturacağız” dedi. Kanada’nın son yıllarda oldukça fazla yatırımcı çeken bir ülke olduğunu belirten Tara Scheurwater, “Nitelikli iş gücüne sahibiz. OECD’ye göre en yüksek eğitimli iş gücü Kanada’da bulunuyor. G7’de hızlı büyüyen bir ekonomiyiz. Türk firmalar için ülkemizde fırsatlar var. Türk şirketler ile Kanadalı firmalar birlikte çok güzel işler yapabilirler. Kanada birçok ülke için ortak yatırım destinasyonu. Küresel şirketler Kanadalı şirketler ile ortaklık kurabilirler” dedi.
Hannover, Almanya. Akıllı Üretim sergi alanında otomasyon ve sensör teknolojisi, robotik ve lojistik otomasyonun yanı sıra sürücü ve akışkan teknolojisi konuları yer alacak. Ziyaretçiler burada üretimi daha da verimli ve sürdürülebilir kılmak için ihtiyaç duydukları tüm araçları bulabilecekler. Yapay zeka bu ilerlemede giderek daha önemli bir rol oynuyor. Deutsche Messe HANNOVER MESSE Ticaret Fuarı ve Ürün Yönetimi Küresel Direktörü Hubertus von Monschaw, “Yapay zeka, üretim şirketlerinin tüm değer zincirinde devrim yaratacak ve böylece rekabet güçlerini önemli ölçüde artıracak. HANNOVER MESSE 2025 ziyaretçileri, pazardaki mevcut ve gelecek uygulamalar hakkında bilgi sahibi olacaklar” dedi.
Fuarda, Akıllı Üretim alanındaki katılımcılar, uluslararası şirketlerden KOBİ’lere ve startup’lara kadar dünyanın dört bir yanından gelen lider şirketlerden oluşuyor. Bunlar arasında Aignep, Beckhoff, Bosch Rexroth, Cantoni, Delta Electronics, Emerson, Festo, Flender, Harting, HAWE, ifm electronic, I.M.M. Hydraulics, Lapp, Pepperl+Fuchs, Pilz, Phoenix Contact, Rittal, Schaeffler, Schneider Electric, SEW-EURODRIVE, Siemens ve Turck yer alıyor.
Endüstriyel sensörler, elektrikli sürücüler ve kontroller, yapay zeka destekli mühendislik veya çeşitli endüstri uygulamaları için komple çözümler konusunda HANNOVER MESSE ziyaretçileri, verimlilik ve sürdürülebilirlik açısından artan talepleri karşılamak için üretimlerini nasıl optimize edebileceklerini ilk elden öğrenecekler.
Fuara katılacak olan Alman ve uluslararası şirketler, HANNOVER MESSE’deki Uygulama Parkı'nda robotik uygulamalarını tanıtacaklar. Örneğin, Yapay zeka destekli robotlar, görevleri nasıl öğrendiklerini ve değişen üretim ortamlarına dinamik olarak nasıl uyum sağladıklarını gösteren uygulamalarla sergilenecek. Bu robotların katılımı, özellikle özel üretim veya küçük parti üretimlerinde, üretimi daha verimli hale getiriyor.
Sürücü ve akışkan teknolojisi, HANNOVER MESSE’de tek sayılı yıllarda geleneksel olarak temsil edilerek ve geniş bir Alman ve uluslararası şirket yelpazesine sahip oluyor. Bu yılki fuarda da Motion & Drives başlığı altında ürünlerini sergileyen üreticiler, akıllı ve sürdürülebilir üretim için en son uygulamaları ve bileşenleri tanıtacaklar.
Deutsche Messe HANNOVER MESSE Ticaret Fuarı ve Ürün Yönetimi Küresel Direktörü Hubertus von Monschaw, “HANNOVER MESSE ile Akıllı Üretim alanındaki tüm katılımcılara, Alman ve uluslararası şirketlerin genel mühendislik, elektrik ve dijital endüstrilerden, enerji sektörüne kadar, günümüzde ve gelecekte endüstriyel değer yaratımı için verimli ve sürdürülebilir çözümler sunduğu benzersiz bir endüstriyel yenilik ekosistemine entegre olma fırsatı sunuyoruz. Araştırma, iş dünyası, startup’lar ve politik konuların bu karışımı, dünya çapında üst düzey karar vericiler, teknoloji uzmanları ve medya temsilcileriyle bağlantı kurmak için eşsiz bir fırsat sağlayacak,” şeklinde konuştu.
HANNOVER MESSE, fuarın yanı sıra cazip ve yüksek kalibreli bir destek programı da sunuyor. Akıllı Üretim alanında yoğun ilgiyle karşılanan Endüstri 4.0 sahnesi ve Motion & Drives konferans sahnesi yer alıyor.
HANNOVER MESSE
HANNOVER MESSE, dünyanın önde gelen endüstri fuarıdır. “Endüstriyel Dönüşüm” ana teması altında, makine mühendisliği, elektrik ve dijital endüstri ile enerji sektöründen 4.000’den fazla katılımcı şirket, bugünün ve yarının üretim ve enerji tedarik çözümlerini sunmak için bir araya geliyor. 2025’teki ana sergi alanları ise şu şekilde: Akıllı Üretim, Dijital Ekosistemler, Endüstri için Enerji, Basınçlı Hava ve Vakum Teknolojisi, Yan Sanayi, Mühendisilk Ürünleri ve Çözümleri, Gelecek Merkezi ve Uluslararası Ticaret ve Yatırım. Yaklaşık 1.600 konuşmacının katılımıyla gerçekleştirilecek kapsamlı bir konferans programı, fuarın içeriğini zenginleştirecek. Bu yılki HANNOVER MESSE fuarı, 31 Mart-4 Nisan 2025 tarihleri arasında Hannover’de gerçekleşecek. Kanada, Partner Ülke olarak yer alacak.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.