Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’ye en çok katkı sağlayan ilaç şirketi olma vizyonu çerçevesinde yatırımlarını şekillendiren Türkiye’nin ilaç ihracatı şampiyonu World Medicine nitelikli iş gücünün geleceğini şekillendirmek amacıyla Özel ÇOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile anlamlı bir iş birliğine imza attı. Bu kapsamda, teknik lise öğrencilerine yıl boyunca staj, eğitim ve gelişim fırsatları sunularak ilaç sektörüne donanımlı gençler kazandırılması hedefleniyor.

 World Medicine ve Özel ÇOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi iş birliği kapsamında öğrenciler, World Medicine’ın modern Ar-Ge ve üretim laboratuvarlarında staj yapma imkânı bulacak. Öğrenciler hem teorik hem de pratik bilgilerini pekiştirme şansı yakalayarak sektörün dinamiklerini yerinde öğrenme fırsatına sahip olacak.

Program boyunca öğrenciler, alanında uzman profesyoneller tarafından verilen teknik eğitimler ve seminerlerle desteklenecek. Bu eğitimler ile gençlerin yalnızca mesleki bilgileri değil analitik düşünme, problem çözme ve ekip çalışması gibi yetkinliklerini de geliştirmek amaçlanıyor.

World Medicine Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sohrab Mammadov iş birliğine dair yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İlaç sektörü, yüksek teknoloji ve bilimsel bilgiye dayalı bir alan. Bu nedenle gençleri erken yaşta bu dünya ile tanıştırmak ve onları geleceğe hazırlamak büyük önem taşıyor. Özel ÇOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile başlattığımız bu proje, yalnızca öğrencilere değil, aynı zamanda sektörün sürdürülebilirliğine de katkı sunacak.”

Özel ÇOSB Mesleki ve Anadolu Lisesi Müdürü Bekir Behçet Yazıcıoğlu ise, “İmzalanan iş birliği protokolünün öğrencilerimizin eğitimine olduğu kadar mezunlarımızın istihdamına da katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.

Bu proje ile birlikte World Medicine genç yeteneklerin bilim ve teknolojiyle buluştuğu, eğitimle geleceğe yön verdiği örnek bir sosyal sorumluluk modeline daha imza atıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sigorta sektörünün öncü şirketlerinden Allianz Türkiye, Bireysel Emeklilik Sistemi’nden (BES) emekli olan müşterileriyle bir araya geldi. Bireysel Emeklilik ve Hayat Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Fisun Koç Doğan’ın açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte Finansal Danışmanlık Direktörü Mustafa Humanızlı’nın moderatörlüğünde, Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu global piyasalar ve Türkiye ekonomisine dair gelişmeleri değerlendirdi. Allianz çalışanlarının katılımıyla samimi bir aile ortamında geçen etkinlik, emeklilerin sürece dair tecrübelerini ve mutluluklarını paylaşmasıyla unutulmaz anlara sahne oldu.

 

Bireysel emeklilik alanında fark yaratan çözümleriyle 1,3 milyon katılımcıya hizmet veren Allianz Türkiye, BES’ten emeklilik hakkı kazanan müşterileri için anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Allianz Tower’da düzenlenen “Allianz, Emeklileri ile Buluşuyor” etkinliğine İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da konuşmacı konuk olarak katıldı.

 

“Başarımızda Allianz Türkiye’ye güvenen emeklilerimizin payı büyük”

Allianz Türkiye Bireysel Emeklilik ve Hayat Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Fisun Koç Doğan, emeklilerle bir araya geldiği toplantıda, Allianz Türkiye’nin uzun vadeli ve sürdürülebilir iş modeliyle bireysel emeklilik sistemindeki liderliğine dikkat çekti. Başarılarının arkasındaki en önemli gücün, sisteme güvenen ve bu süreci sabırla sürdüren emekliler olduğunu vurgulayan Koç Doğan, “Sizler, Allianz ailesinin değerli üyelerisiniz. Bugün burada sizlerle bir arada olmak, bu süreci birlikte hatırlamak ve kutlamak bizim için büyük bir mutluluk ve gurur. İyi ki varsınız, katılımınızla bizleri onurlandırdınız” dedi.

 

Koç Doğan, konuşmasında Emeklilik Gelir Planı’nın emeklilik sürecinin en önemli adımlarından biri olduğunun altını çizerek, uzun vadeli birikimlerin düzenli ve sürdürülebilir gelir akışına dönüşmesinin finansal güvence açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES), Otomatik Katılım Sistemi (OKS) ile birlikte bugün 17 milyonun üzerinde katılımcıya ulaştığını hatırlatan Koç Doğan, sistemin yüzde 30 devlet katkısı ve enflasyon üzerinde getiri gibi avantajlarıyla sadece bir tasarruf değil, aynı zamanda güçlü bir yatırım aracı haline geldiğini ifade etti.

 

2025 yılının ilk çeyreği itibarıyla Gönüllü BES’te 9,7 milyon katılımcıya ulaşıldığını belirten Koç Doğan, “Allianz Türkiye olarak bireysel emeklilik alanında 1,3 milyon katılımcıya yenilikçi çözümler sunuyoruz. Sistemdeki net katılımcı artışının yaklaşık her altı sözleşmesinden biri Allianz aracılığıyla gerçekleşiyor. Bu da bize duyulan güvenin ve müşterilerimizle kurduğumuz güçlü bağın en önemli göstergesi” dedi. Koç Doğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bu uzun soluklu yolculukta bizlere eşlik eden, sisteme güvenerek birikimlerini değerlendiren ve bugün emeklilik dönemine huzurla ulaşan siz değerli katılımcılarımıza gönülden teşekkür ediyoruz.”

 

Geçmişin deneyimi ile geleceğe öneriler

Etkinlikte, Allianz Türkiye Finansal Danışmanlık Direktörü Mustafa Humanızlı’nın moderatörlüğünde, Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da global piyasalardaki gelişmeleri ve Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu değerlendirdi. Etkinliğin soru-cevap bölümünde ise Allianz emeklileri hem deneyimlerini paylaştı hem de genç Allianz çalışanlarına geleceğe dair tavsiyelerde bulundu. Bir emeklinin genç çalışanlara yönelik “Tecrübelerimizi paylaşmak, bu ailenin bir parçası olduğumuzu hissettiriyor. Sizlere güveniyoruz, Allianz’ı daha da ileriye taşıyacağınızdan eminiz” sözleri de salondan büyük alkış aldı.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

DeFactoFIT uygulaması; 4.000’i aşkın antrenman videosu, binlerce profesyonel eğitmen ve kullanıcı dostu arayüzüyle spor tutkunlarına zengin ve kapsayıcı bir deneyim sunuyor. Fitness, yoga, pilates, dans, nefes ve meditasyonun yanı sıra tenis ve basketbol gibi farklı branşlara da yer veren platform, yapay zekâ destekli içerik öneri sistemiyle sağlıklı yaşamın tüm bileşenlerini bir araya getiriyor. DeFactoFIT, kullanıcılarına yalnızca spor değil, bütünsel bir sağlıklı yaşam yolculuğu vadediyor.

 

DeFactoFIT, canlı yayın dersleriyle kullanıcılarına gerçek zamanlı egzersiz imkânı sunarken, eğitmenlerle birebir etkileşim kurabilecekleri güçlü bir topluluk deneyimi de yaratıyor. Bu interaktif yapı, DeFactoFIT’i global sağlıklı yaşam platformları arasında benzersiz bir konuma taşıyor. Ayrıca platform, markalarla gerçekleştirdiği avantajlı iş birlikleri sayesinde kullanıcılarına giyimden ayakkabıya, sağlıklı yaşam ürünlerinden kişisel bakıma kadar binlerce ürüne özel fiyatlarla erişme ayrıcalığı sağlıyor.

 

DeFactoFIT Kurucu Ortağı Gökhan Kaplan, platformun vizyonuna dair yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Amacımız, sağlıklı yaşamı herkes için erişilebilir ve sürdürülebilir kılmak. DeFactoFIT sadece bir uygulama değil; kullanıcıyı merkeze alan, kişiselleştirilmiş ve ilham veren bir yaşam tarzı platformu. Bu yolculukta, sporu dijitalin olanaklarıyla yeniden tanımlıyoruz. Bir yılı aşkın süredir yayında olan platformumuzda bu süre içerisinde 4.000.000’un üzerinde ziyaretçi, 200.000’e yakın üye kullanıcıya ulaştık. Hedefimiz, önümüzdeki bir yıl içinde üye sayımızı 4 milyona yükseltmek. Bu vizyon ile ilerlerken Türkiye’nin en büyük sağlıklı yaşam topluluğunu oluşturmaya devam ediyoruz”

 

Sağlıklı yaşam içeriklerine tamamen ücretsiz ve reklamsız erişim imkânı sunan DeFactoFIT, kullanıcıların ekran karşısında geçirdikleri zamanı verimli, keyifli ve sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyor.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

ETi Sarı Bisiklet’in öncülüğünde Türkiye’de ilk defa Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde uygulamaya alınan “Bisiklet Üretimi Montajı ve Mekanikerliği” dersi ile bir yıl boyunca eğitim alan öğrenciler sıfırdan 200 adet bisiklet üretti. Bu üretim sadece fiziksel bir çıktı değil, aynı zamanda gençlerin teknik bilgiyle donatıldığı, uygulamalı deneyim kazandığı ve bisiklet mekanikerliği gibi Türkiye’de yeni sayılabilecek bir alanda meslek sahibi oldukları bir dönüşümün de başlangıcı oldu.

 

Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde üretilen 200 bisikletin büyük kısmı, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Sakarya Üniversitesi’ne bağışlanacak. Böylece üniversiteliler kampüs içi ulaşımlarını bisikletle sağlayabilecek.

 

ETi Sarı Bisiklet bu sayede hem bireysel hem de toplumsal ölçekte sağlıklı yaşamı teşvik ederken, bisiklet imalatı projesiyle birlikte eğitim, üretim, istihdam ve sürdürülebilirlik alanlarını bir araya getiren bütüncül bir sosyal etki modelini hayata geçirmiş oldu. Gençlerin emeğiyle üretilen bisikletler, yine gençlerin hareketini kolaylaştırırken, ETi de bu yolculukta verdiği her sözü tutarak kalıcı bir değişime öncülük etti.

 

“Verdiğimiz taahhüdü gerçekleştirebilmenin gururunu yaşıyoruz”

 

ETi Türkiye CEO’su Ercan Öz, projenin geldiği nokta hakkında şunları söyledi: “2024-2025 eğitim öğretim yılının başında kamuoyuna verdiğimiz taahhüdü yerine getirmenin mutluluğu içerisindeyiz. Hatırlanacağı üzere 2024 Eylül’ünde gerçekleştirdiğimiz basın toplantımızda İlk etapta 200 bisikletin üretileceğini ve bu bisikletlerin üniversite kampüslerinde ücretsiz kullanıma sunulacağını açıklamıştık. Şimdi sözümüzü tutmanın, gençlerle birlikte bu ülkeye somut bir katkı sunmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Özellikle belirtmemiz gerekiyor ki, projemiz sadece ulaşım aracı üretmekle kalmadı; aynı zamanda gençlere mekanik beceriler kazandırarak istihdam edilebilirliklerini artırdı. Türkiye’de ilk defa hayata geçirilmesine öncülük ettiğimiz ‘Bisiklet Üretimi Montajı ve Mekanikerliği’ dersiyle birlikte öğrenciler teknik bilgi, üretim pratiği ve takım çalışması gibi beceriler edinerek, bisiklet imalatı alanında Türkiye’de önemli bir mesleğin öncüleri haline geldi.” Ercan Öz ayrıca ETi Sarı Bisiklet’in sadece pedallarla değil, gençlerin emeği ve geleceğe dair umutlarıyla da ilerlediğini vurguladı.

 

Gençlerin liderliğinde bisiklet farkındalığı artacak

 

ETi Sarı Bisiklet, 11 yıldır sürdürdüğü yolculuğunda sadece hareketli yaşama değil, aynı zamanda nitelikli eğitime, çevre bilincine ve toplumsal gelişime de katkı sunuyor. Bisiklet üretimi projesi gençlerin aktif rol üstlendiği, üretimle iç içe bir model sunarken, bisikletin Türkiye’deki konumunu daha sağlam temellere oturtmayı hedefliyor.

 

Öte yandan “Sağlık için hareket, hareket için bisiklet” mottosuyla hareketsizliğin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine karşı gündelik hayatta bisiklete binmeyi bir yaşam biçimine dönüştürmeyi amaçlayan ETi Sarı Bisiklet’in bu yıl, aktif ve sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarını gençlerin öncülüğünde tüm toplumda artırılmasını hedeflediklerini de dile getiren ETi Türkiye CEO’su Ercan Öz, bisiklet kullanımı bireysel karbon salımını yüzde 70’e kadar azaltabildiğine dikkat çekti. “Türkiye genelinde yürüyüş ve bisiklet gibi aktif ulaşım biçimlerinin sadece yüzde 20 artması bile yılda 3 milyon ton daha az karbon salımı anlamına geliyor. Bu da 120 milyon ağacın temizleyebileceği karbon miktarına eşdeğer. İnanıyoruz ki, bugün öğrencilerimizin sıfırdan ürettiği bu 200 bisikletle, gençlerimizin liderliğinde ülkemizde bisiklet ve sağlıklı yaşam farkındalığını artıracağız” diyen Öz, bisiklet sevgisini verdikleri eğitimlerle de tüm Türkiye’ye yaymaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

UN Global Compact Türkiye; Dünya Çevre Günü’nde şirketlere İlerleme Bildirimi Raporu verileri ışığında doğayla uyumlu bir gelecek için cesur hedefler koyma, harekete geçme ve etki yaratma çağrısında bulundu. İş dünyasında farkındalığın arttığını gösteren veriler, diğer yandan politikaların stratejik hedeflere dönüşmesi ve ilerlemenin takip edilmesi gerektiğine işaret ediyor.

Birleşmiş Milletler’in 2024 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) Raporu, çevresel hedefler açısından endişe verici bir tablo ortaya koyuyor. SKA 13 (İklim Eylemi), SKA 14 (Sudaki Yaşam) ve SKA 15 (Karasal Yaşam) kapsamında hedeflerin gerisinde kalındı. 2024’te küresel sıcaklıklar ilk kez 1,5°C eşiğini aştı; iklim kaynaklı afetler milyonlarca insanı etkiledi, ekonomik ve sosyal kayıpları artırdı. İklim krizi ve biyoçeşitlilik kaybı, yalnızca doğayı değil, insan sağlığını ve ekonomik istikrarı da tehdit ediyor; küresel GSYH’nin %55’i doğaya bağımlı. Doğa pozitif dönüşümde iş dünyası, kaynakları ve çözüm üretme gücüyle kilit aktör konumunda. UN Global Compact Türkiye, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde iş dünyasını İlerleme Bildirimi Raporu verileri ışığında çevre alanında daha somut ve cesur adımlar atmaya davet etti.

Verilerle Şirketlerin Çevresel Sürdürülebilirlik Yolculuğu

UN Global Compact’e üye şirketler her sene sürdürülebilirlik alanındaki ilerlemelerini izlemek ve hesap verebilirliklerini artırmak amacıyla İlerleme Bildirimi Raporu (Communication on Progress-CoP) yayımlıyor. 2024 yılı CoP verileri, Türkiye’deki UN Global Compact üyesi büyük şirketlerin çevresel sürdürülebilirlik konusunda Avrupa’daki ve dünyanın diğer bölgelerindeki şirketlere yakın bir performans gösterdiğini ortaya koyuyor. Bununla birlikte KOBİ’lerin dönüşümünün hızlanması gerekiyor.

 

Veriler Farkındalığın Arttığını Gösteriyor

UN Global Compact Türkiye üyesi şirketlerin:

%69’u iklim değişikliği alanında,
%76’sı enerji ve kaynak kullanımı alanında,
%53’ü biyoçeşitlilik alanlarında uluslararası standartlarla uyumlu ve kamuoyuna açık politika taahhütlerine sahip,
%23’ü önümüzdeki iki sene içerisinde bu politikaları hazırlamayı planlıyor.
Politikaların Stratejik Hedeflere Dönüşmesi ve İlerlemenin Takip Edilmesi Gerekiyor

UN Global Compact Türkiye üyesi şirketlerin:
           - %55’i iklim değişikliği, enerji ve kaynak kullanımı ve su alanlarında;
            - %30’u orman/biyoçeşitlilik/arazi kullanımı alanında yıllık hedef koyarak ilerlemeyi takip ediyor.

Öte yandan şirketlerin tedarik zincirine yönelik hedef koyma, veri toplama alanlarında zorlandığı görülüyor; şirketlerin sadece %51’i kapsam 3 emisyonlarını ölçebildiğini belirtiyor.

Dördüncü: Daha hızlı bir dönüşüm için paydaşlarla işbirliğinin artırılması gerekiyor

İş dünyasını çevresel politika ve hedeflerin belirlenmesi, ilerlemenin raporlanması ve işbirliklerinin artırılması konusunda destekleyen UN Global Compact Türkiye’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü “Veriler şirketlerin ana çalışmalarını kendi operasyonları ve iç kapasite geliştirme üzerinde yoğunlaştırdığını gösterirken tedarikçiler, müşteriler ve faaliyet gösterilen toplulukların dönüşümü için de çabaların artırılması gerektiğine işaret ediyor. Daha hızlı bir dönüşüm için kamu dahil olmak üzere tüm paydaşlarla işbirliğinin artırılması gerekiyor.” şeklinde konuştu. Dördüncü; UN Global Compact Türkiye olarak hızlandırma programları, eğitimler, kaynaklar, küresel ve yerel deneyim paylaşımı ağları ile şirketlere çevresel sürdürülebilirlik alanındaki dönüşümünde rehberlik etmeye devam ettiklerini vurguladı.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türetim Ekonomisi Derneği tarafından başlatılan Değişim Elçileri Programı, iklim krizine karşı mücadeleyi yerelden güçlendirmeyi hedefleyen, gençlerin ve kadınların doğa savunuculuğu alanında etkin rol alabilmelerini destekleyen bir topluluk programıdır. Bu program, katılımcıları gerekli bilgi ve becerilerle donatarak karar alma süreçlerine etkin katılımlarını artırmayı amaçlar.
Armaş Vakfı işbirliği ile GEF Küçük Destek Programı/SGP Programı kapsamında yürütülen "Değişim Elçileri - Samsun Ekoloji Savunucuları" programında bir araya gelen üniversiteli gençler, Bafra'daki buluşma kapsamında gerçekleşen atölyelerde kampanya yazımı, iletişim stratejileri ve aktör analizi gibi başlıklarda atölyelere katıldı.
Program katılımcısı, üniversite öğrencisi Kaan Salman, süreci şu sözlerle değerlendirdi:
"Değişim Elçileri Samsun programına iklim krizine duyarlı olan lisans ve lisansüstü öğrencileri olarak başladık. Bu program sayesinde var olan iklim farkındalığımı, aktivistler ve program paydaşları başta olmak üzere, tüm ekip arkadaşlarımın bakış açılarıyla bakarak şekillendirmeme vesile oldu. Aynı zamanda uzmanlar, çevre mühendisi ve akademisyenlerden eğitimler alarak lokal çevre sorunlara hakimiyetimizi güçlendirdik. Böylece hem kendi gerçekliklerimiz hem öğrendiklerimiz doğrultusunda, oluşturduğumuz kampanyalarla çevre ve iklim problemlerine sesimizi çıkarıyoruz."
Change.org'da İki Kampanya Başlatıldı
Bafra buluşmasının sonunda, Samsun Değişim Elçileri topluluğu olarak change.org platformunda kentin güncel çevre sorunlarına dikkat çeken iki kampanya başlattılar;
"Samsun Kocadağ Ranta Kurban Gidiyor"
Kocadağ Yaylası'na yapılması planlanan turizm tesisine karşı Change.org/Kocadağımadokunma adresinde başlatılan kampanya, bölgenin biyolojik çeşitliliği ve orman ekosistemi üzerindeki ciddi tehditlere dikkat çekiyor. Söz konusu projenin acilen durdurulmasını talep ediliyor.

"Kampüsümüzde Suya Adil Erişim İstiyoruz"

Change.org/plastiksizkampüs adresinde başlatılan kampanya, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğrencilerinin suya erişimde yaşadığı sorunlara dikkat çekiyor. Kampanyada, tüm fakültelere, yurtlara ve ortak kullanım alanlarına ücretsiz içme suyu sağlayacak arıtmalı su sebillerinin yerleştirilmesi talep ediliyor.
Bu sayede hem herkesin suya eşit, ücretsiz ve sağlıklı şekilde erişebilmesi, hem de tek kullanımlık plastik tüketiminin azaltılarak üniversitenin "ekokampüs" olma yolunda somut bir adım atması hedefleniyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin En Sevilen Online Yemek Sipariş Markası* Yemeksepeti, liderlik kadrosunda gerçekleştirilen değişimlerle stratejik dönüşüm sürecine yön veriyor. Teknoloji, operasyon, İK ve ticari alanlarda fark yaratan isimler, şirketin hem çalışan deneyimi hem de müşteri memnuniyeti odaklı geleceğine katkı sağlayacak. Lojistikten insan kaynaklarına, pazaryerinden gelir yönetimine kadar uzanan bu yeni yapı, Yemeksepeti'nin yenilikçi ve dinamik yapısına paralel olarak tasarlandı. Şirket, bu adımla birlikte hem içsel verimliliği hem de paydaş memnuniyetini daha ileriye taşımayı hedefliyor.
 
Aşkın Bostancıoğlu, Head of People (İnsan ve Kültür Lideri)
Aralık 2021'de Yemeksepeti ekibine katılan ve Head of People görevine atanan Aşkın Bostancıoğlu, şirketin çalışan deneyimini dönüştüren pek çok projeye öncülük etti. ING ve Finansbank gibi kurumlarda kazandığı deneyimi, Yemeksepeti'nde Genç Yetenek Programı, hibrit çalışma modeli ve çalışan izin politikaları gibi yenilikçi uygulamalarla hayata geçirdi. Bostancıoğlu, aynı zamanda sertifikalı bir koç olarak çalışanların bireysel gelişimine de katkı sağlıyor.
 
Furkan Nebioğlu, CCO (Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı)
2005 yılından itibaren aktif iş hayatında yer alan Furkan Nebioğlu, kariyeri boyunca, Tommy Hilfiger, DHL Supply Chain, Do&Co AG ve ebebek gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren firmalarda çeşitli rollerde görev yaptı. Lojistik ve tedarik zinciri yönetimi alanındaki bu çok yönlü deneyimi, ona stratejik bakış açısı ve operasyonel derinlik kazandırdı. 2020 yılında Yemeksepeti'ne katılan Nebioğlu, Market ve Express birimlerinin kurulmasında aktif rol oynayarak teslimat yapısının dönüşümüne ve maliyet verimliliğine önemli katkılar sağladı. Şubat 2025 itibarıyla CCO (Chief Commercial Officer - Ticaretten Sorumlu GMY) olarak atanarak Satış ve Ticaret ekiplerinin yönetimini üstlenen Nebioğlu; bu rolde şirket gelirlerinin artırılmasına yönelik stratejilere öncülük ediyor.
 
İsmet Hıdır, Head of Marketplace (Pazaryeri Deneyimi Lideri)
Gastronomi ve kurumsal inovasyon alanlarında 15 yılı aşkın deneyime sahip olan İsmet Hıdır, Yemeksepeti'nde Head of Marketplace Experience olarak görev alıyor. KFC, Starbucks ve Yıldız Holding gibi dünyaca tanınmış markalarda ürün geliştirme ve AR-GE projelerine liderlik eden Hıdır, pazaryeri deneyimini bütünsel bir bakış açısıyla yönetiyor. Kasım 2021'den bu yana Yemeksepeti'nde fark yaratan projelere imza atan Hıdır, tüm paydaşları kapsayan deneyim metriklerinin optimizasyonundan sorumlu.
 
Murat Arman, Lojistik Direktörü
Koç Üniversitesi Endüstri Mühendisliği ve University of Sussex Kurumsal ve Finansal Risk Yönetimi yüksek lisans mezunu olan Murat Arman, kariyerine 2012'de Koç Finans'ta başladı ve ardından Shell'de görev aldıktan sonra Ekim 2020'de Yemeksepeti'ne katıldı. Senior Project Manager ve Senior Business Development Manager rolleriyle yemek dikeyinin iş modeli dönüşümüne liderlik eden Arman; platform teslimatının büyümesi ve kârlılığında önemli rol oynadı. Şubat 2025 itibarıyla Lojistik Direktörü görevine atanan Arman, operasyonel verimlilik ve teslimat kalitesi odaklı yönetimi sürdürüyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Türkiye'nin lider takviye edici gıda markası Orzaks, toplumsal sosyal sorumluluk bilinciyle sınırları aşan bir projeye daha imza atıyor. Türkiye'nin ilk kadın ultra maraton koşucusu 66 yaşındaki Bakiye Duran ile ultra maraton koşucusu 43 yaşındaki Bilal Gül, Kilimanjaro Ultra Trail Maratonu'nu tamamladıktan sonra, Orzaks'ın katkılarıyla Malatya'da depremden etkilenen 150 dezavantajlı öğrenciyle bir araya gelecek.
Deneyimli iki sporcu, yalnızca sosyal sorumluluk amacıyla, zorlu doğa koşullarında 40 yaş üzeri seçkin sporcuların katılımıyla düzenlenen Kilimanjaro Ultra Trail Maratonu'nu Orzaks'ın sponsorluğunda koşacak.
Tanzanya'da start alacak maratonda ilk gün 30-35, ikinci gün 40-45, üçüncü gün 50-60, dördüncü gün ise 80 kilometrenin üzerinde mesafe kat edilecek. Bakiye Duran ile Bilal Gül, Kilimanjaro Dağı'na 5 bin 900 metrelik tırmanışları sırasında -20'leri bulan dondurucu hava şartlarıyla da mücadele edecek. Zirveye Türk bayrağının yanı sıra Orzaks bayrağını da taşıyacak iki başarılı sporcu, zirve tırmanışının ardından dağın etrafındaki maratonla 262 kilometrelik mesafeyi 5 günde tamamlayacak.
İki ultra maratoncu Malatya'daki 150 çocukla buluşacak
Maratonun ardından iki ultra maratoncu Malatya Doğanşehir'deki Kurucaova Köyü'nün Kurucaova İlkokulu'nda, depremden etkilenen 150 dezavantajlı çocukla bir araya gelecek. Sporcular, bu anlamlı buluşmada çocuklarla ilham verici deneyimlerini paylaşırken aynı zamanda Orzaks'ın vitamin ve mineral desteklerini çocuklara ulaştıracaklar.
Sporun sınır tanımayan ruhuyla toplumsal farkındalık yaratmayı hedefleyen Orzaks, bu projeyle insani değerlere ve dayanışmaya bir kez daha dikkat çekerek, sürdürülebilir sosyal etkiye katkı sunmayı hedefliyor.
6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında bölgedeki sosyal projelerde yer alan başarılı sporcu Bakiye Duran ile müsabakalara rengarenk takım elbiseleriyle katılarak farkındalık yaratmayı hedefleyen Bilal Gül'ün yarış öncesi ve sırasında ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral desteği de Orzaks tarafından karşılanacak