Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Allianz Türkiye'nin Koruncuk Vakfı ile birlikte yürüttüğü "Bir Kız Gelecek" sosyal sorumluluk programı ikinci yılına girerken, Koruncuk Vakfı'na gelişiyle birlikte yeniden çocuk olma hikayesinin anlatıldığı reklam filmleri, Allianz Türkiye'nin temel ihtiyaçları ve eğitime erişimi risk altındaki kız çocuklarının yaşam boyu destekçiliğini üstlendiği program sayesinde, Koruncuk kızlarının hayallerinin peşinden koşabilmelerine odaklanıyor.
Kızların her şeyden önce mutlu birer çocuk olması için çalışan Allianz Türkiye, reklam filminde hayatın erken büyüttüğü bir kızın tekrar çocuk olma hikayesini anlatıyor. Koruncuk Vakfı'na ilk geldiğinde 70'li yaşlarında görünen ama Allianz ve Koruncuk Vakfı'nın sağladığı imkanlar sayesinde yüklerinden arınan, böylece giderek gençleşen ve en nihayetinde olduğu yaşı hissetmeye başlayan bir kızın hikayesi işleniyor. Allianz Türkiye, Bir Kız Gelecek programıyla Koruncuk kızlarının yeni bir yurt binasına, üniversite bursuna ve ileride onları bekleyen iş fırsatlarına sahip olmalarını sağlıyor.
Kreatif süreci Concept Reklam Ajansı, prodüksiyon süreci DEPO Film tarafından üstlenen reklam filminin yönetmen koltuğunda dünyaca ünlü yönetmen Martin Werner oturuyor. Film için yeniden seslendirilen Sezen Aksu'nun "Bir Çocuk Sevdim" adlı şarkısı filmin çarpıcı hikayesine eşlik ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Günümüzde karbonsuzlaşma, metal ve madencilik şirketleri için operasyonel kusursuzluğun temelini oluşturuyor. KPMG, sektörün sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlama potansiyelini ve bu yolda karşılaşılan zorlukları kapsamlı bir şekilde ele almak amacıyla 450'den fazla üst düzey yöneticinin görüşleri ve sektörün önde gelen uzmanlarıyla yapılan röportajlara dayanarak, "2024 Küresel Metal ve Madencilik Sektörüne Bakış" raporunu hazırladı. Etkili karbonsuzlaşmanın iş verimliliği ve kârlılık üzerinde devrim niteliğinde etkiler yaratabileceğini gösteren rapor, karbonsuzlaşmanın sadece çevresel faydalar sağlamakla kalmayıp aynı zamanda operasyonel dönüşüm ve gelişim için de vazgeçilmez bir yatırım olduğunu ortaya koyuyor.
Raporda yer alan ankete katılanların yüzde 61'i şirketlerinin büyüme beklentileri konusunda iki yıl öncesine kıyasla kendinden daha emin olduklarını belirtiyor. Üçte ikisi, bu artan güvenin, kısmen şirketlerinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma konusundaki iyimserliğinin artmasından kaynaklandığını ifade ediyor. Dolayısıyla karbonsuzlaşma, özellikle operasyonel dönüşüm projeleri ve sosyal işletme lisansı taahhütleri ile birleştirildiğinde önemli bir iş fırsatı sunuyor.
"Önümüzdeki beş yıl içinde şirketiniz için en büyük iş fırsatı olarak neleri görüyorsunuz?" sorusuna verilen "faaliyetlerimizin karbon ayakizini, teknoloji yatırımları yoluyla dönüştürme" ve "faaliyetlerimizin maliyet verimliliğini, teknoloji yatırımları yoluyla dönüştürme" yanıtları yüzde 47 ile ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 42 ile "yeni işletme modelleri geliştirme" ve yüzde 38 ile "yeni müşterilere ve piyasalara erişme" yanıtları takip etti.
"Sektörün emisyonlarını düşürmek için acilen harekete geçmesi gerekiyor"
Rapor sonuçlarını değerlendiren KPMG Türkiye Metal & Maden Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Burak Yıldırım, "Karbonsuzlaştırma alanındaki dönüşüm, şirketlere daha fazla dayanıklılık, çeviklik ve sürdürülebilir bir ekonomik yapı sunma potansiyeli taşıyor. Bu yılki raporumuzda, şirketlerin bu değişimler karşısında nasıl bir yol izlediğine dair derinlemesine içgörüler sunuyor. Karbonsuzlaştırma hedeflerine ulaşmaya çalışırken aynı zamanda faaliyetlerinin maliyet etkinliğini artırmaya gayret eden bu şirketlerin önümüzdeki beş yıl için belirledikleri önceliklerini inceledik. Raporumuzda görüşlerini aldığımız yöneticiler ve uzmanlar etkili karbonsuzlaşmanın iş verimliliği ve kârlılık üzerinde önemli etkiler yaratabileceğini ifade etse de kaydedilen ilerlemelere rağmen, sektörün sera gazı emisyonları hala yüksek seviyelerde seyrediyor ve acilen harekete geçilmesi gerekiyor. COP28 ve COP29 Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'nda vurgulandığı gibi, iklim eylemindeki yavaş ilerleme küresel hedefleri tehlikeye atıyor. Metal ve madencilik şirketleri, tedarik zincirindeki artan zorluklara rağmen düşük karbonlu süreçlerin geliştirilmesini hızlandırmalı. Raporumuz, yöneticilere ve paydaşlara bu zorlukların üstesinden gelebilmeleri için değerli sektör içgörüleri ve başarılı uygulamalar sunuyor." dedi.
En etki yol karbonsuzlaşmayı kurumsal stratejilerinin bir parçası yapmak
Ankete katılan yöneticilerin yüzde 57'si karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşmanın en etkili yolunun, bu hedefleri genel kurumsal stratejilerinin bir parçası haline getirmek olduğunu belirtiyor. Ancak, rapora göre önlerinde birçok zorluk bulunuyor. Metal ve madencilik sektörü yöneticilerinin, dalgalanan emtia fiyatları ve sürekli değişen talep koşulları arasında yeni üretim süreçlerini finanse etmek için milyarlarca dolar kaynak sağlamaları gerekiyor. Ayrıca, karbon dönüşümünü hayata geçirmek için gerekli kritik becerileri iş gücü piyasasında bulup işe kazandırmalarının da önemli bir öncelik olacağı öngörülüyor.
Kurumlar için yapay zekâ en önemli teknoloji olarak görülüyor
Yöneticilerin yüzde 55'i ise net sıfır emisyona ulaşmanın en etkili yolunun, çelik üretiminde karbon salınımını azaltan yeni teknolojilere yatırım yapmak olduğunu ifade ediyor. Kurumlar için yapay zekâ en önemli teknoloji olarak görülüyor. Yöneticilerin yüzde 43'ü, yapay zekânın şirketlerinin en büyük stratejik sorunlarından bazılarını çözmesine yardımcı olmak ve daha taktiksel amaçlar için kullanılacağını söylüyor. Ayrıca katılımcıların yüzde 45'i "fırsatlarınızdan yararlanmak için en önemli teknoloji türleri hangileri?" sorusuna yapay zekâ ve makine öğrenme teknolojileri şeklinde yanıt verdi. Bunu sırasıyla yüzde 41 ile veri analitiği, yüzde 39 ile karbonsuzlaştırma teknolojileri, yüzde 32 ile bulut teknolojileri, yüzde 30 ile 5G, yüzde 25 ile robotik proses otomasyonu, yüzde 24 ile jeoloji ve cevher kütle tespiti teknolojisi takip etti.
Teknolojilerin hayata geçirilmesinde en büyük engel beceri eksiklikleri
Buna karşın katılımcıların yüzde 47'si en yeni teknolojilerin hayata geçirilmesinde karşılaşılan en büyük engelin beceri eksiklikleri olduğunu belirtiyor. Sektördeki yöneticiler, hızlı değişen piyasa koşulları nedeniyle tedarik zincirindeki sorunları çözebilmek için bu alanda uzman kişileri işe almak zorunda. Ayrıca, emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar, mevcut duruma yeni bir karmaşıklık da katıyor.
Girdi fiyatlarındaki dalgalanma, madencilik şirketleri için daha önemli bir faktör
Katılımcıların yüzde 66'sı işletme risklerindeki artışın çıktı fiyatlarını daha dalgalı hale getirdiğini belirtiyor. Girdi fiyatlarındaki dalgalanma, madencilik şirketleri (yüzde 59) için metal şirketlerine (yüzde 46) kıyasla daha önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Ayrıca "faaliyetleriniz için hangi tür politikalar (veya düzenlemeler) en fazla risk arz etmektedir?" sorusuna katılımcıların yüzde 36'sı "iş sağlığı ve güvenliği" yanıtını verdi. Bunu yüzde 33 ile "iş kanunları ve iş gücü düzenlemeleri" takip etti. Katılımcıların sadece yüzde 28'i en fazla risk olarak "AB Karbon Sınır Düzenlemesi Mekanizması gibi çevreyle ilgili ticaret kuralları" görüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sigorta sektörünün 2024 yılını değerlendiren IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO'su Murat Çiftçi, "2024 yılı, sigorta sektörü açısından hem fırsatlar hem de zorluklarla dolu olmasına rağmen genel olarak iyi bir yıl oldu. Sektörün toplam prim üretimi enflasyonun üzerinde gerçekleşen bir artışla 1 trilyon TL gibi önemli bir büyüklüğe yaklaşması, sektörün ekonomiye olan katkısının ve sigortanın artan öneminin en somut göstergelerinden biridir. Ekonomik koşullar, değişen risk profilleri ve teknolojik dönüşüm, sektörün dinamiklerini yeniden şekillendirdi. IBS olarak, bu değişimlere hızla adapte olmayı başardık ve stratejik hedeflerimize yönelik önemli adımlar atarak yılı sektörün üzerinde gerçekleşen yüksek bir büyüme ivmesi ile tamamlıyoruz.
IBS olarak, sektörün en güvenilir plasman iş ortaklarından biri olmanın gururunu taşıyoruz. Türkiye'nin karada, havada, denizde ve dijital dünyada faaliyet gösteren amiral gemisi markaları artık IBS'in güvencesi altında. Teknolojiye yön veren yenilikçi projelerimizle sektörde fark yaratmaya devam ediyoruz. 2025'in ilk yarısında bu çalışmalarımızın lansmanını gerçekleştirerek müşterilerimize değer katmayı sürdüreceğiz.
Bu yıl öncelikli odak noktalarımız, dijitalleşme süreçlerini hızlandırmak, müşteri ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi ürünler geliştirmek ve sektörde sürdürülebilir bir büyüme sağlamaktı. Siber riskler, enerji, inşaat, sorumluluk, finansal koruma ve sağlık gibi stratejik öneme sahip branşlarda sunduğumuz çözümlerle sektörde fark yaratmaya devam ettik. Belirlediğimiz hedeflere büyük ölçüde ulaştık ve operasyonel verimliliğimizi artırarak müşteri memnuniyetini ön planda tuttuk" dedi. IBS'in piyasa koşullarının getirdiği zorluklara rağmen, yenilikçi yaklaşımı ve güçlü reasürans bağlantıları sayesinde hizmet kalitesini sürdürülebilir bir şekilde artırmayı başardıklarına dikkat çeken Murat Çiftçi, "Geleceğe dönük olarak, dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik ve müşteri odaklı inovasyon, stratejik önceliklerimiz olmaya devam edecek" diye konuştu.
Doğal afetler ve jeopolitik gerginlikler artıyor
Murat Çiftçi, 2025 yılında sektörü bekleyen gelişmelerle ilgili şunları söyledi: "2025 senesi, dünyada hızla değişen ekonomik, çevresel ve teknolojik dengelerin şekillendirdiği yeni risklerle birlikte sigorta sektörü için dönüştürücü bir yıl olmaya hazırlanıyor. 2025 yılında iklim değişikliğinin tetiklediği doğal afetlerin daha da yoğunlaşması bekleniyor. Aşırı hava olayları, Marmara depremi riski ve bu risklerin ekonomik etkileri, birey ve kurumlar için kritik olacak. Dijitalleşmenin artışıyla birlikte siber riskler, 2025'in en çok konuşulan başlıkları arasında yer alacak. Fidye yazılımları, veri ihlalleri ve yapay zekâ kaynaklı tehditler, yeni nesil güvenlik ihtiyaçlarını beraberinde getiriyor. Artan jeopolitik gerilimler, halk hareketleri ve terör saldırıları gibi riskler, 2025'te iş dünyasını şekillendiren unsurlardan olacak. Pandemi sonrası dünyada, sağlık sistemlerindeki belirsizlikler ve yeni bulaşıcı hastalık riskleri ön planda olmaya devam edecek."
'Yenilikçi çözümlerimizle hizmetlerimizi sürdüreceğiz'
IBS'in 2025 yılı strateji ve hedefleri ile ilgili de bilgi veren Murat Çiftçi, "Değişen risk ortamına uygun yenilikçi çözümler geliştirerek sigortalılarımıza değer katarken sektörde öncü olmayı sürdürüyoruz. 2025 yılında parametrik sigorta çözümleri ve afet bonoları gibi yenilikçi finansal araçlarla sigortalılarımızı risklere karşı hazırlamaya devam edeceğiz. Siber sigortalar ve danışmanlık hizmetlerimizle dijital altyapıları koruma altına alıyor; olası tehditlere karşı proaktif çözümler sunuyoruz. Kritik sektörlerde faaliyet gösteren şirketler için geliştirdiğimiz politik şiddet ve yurt dışı yatırımları için de politik risk sigortaları, bu tür belirsizliklere karşı önemli bir güvence sağlıyor. Önümüzdeki dönemde tedarik zinciri kesintisi sigortalarımız ve özel risk danışmanlık hizmetlerimizle, operasyonel süreklilikleri güvence altına almayı sürdüreceğiz. 2025 yılında pandemiye özel sigorta poliçe ve çalışan destek programlarımızla sağlıkla ilgili risklere karşı daha güçlü bir pozisyon sağlamayı hedefliyoruz" diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin e-ticaret ve fiziksel perakendede ödeme çözümleri markası Hepsipay, 2024 yılını hem müşteri sayısında hem de perakende sektöründe büyüyerek kapatıyor. Müşteri sayısını bu Kasım sonu itibarıyla 17,6 milyona çıkaran Hepsipay’de saklanan kayıtlı kredi kartı sayısı ise 21,1 milyona ulaştı.
Hepsipay müşterilerinin hızlı, kolay ve güvenli ödeme yapabildikleri e-ticaret ve perakende iş ortaklarının sayısı da Kasım sonu itibarıyla 127’ye yükseldi. Ayrıca bu iş ortakları üzerinden yapılan e-ticaret hacmi ise 2024 yılı boyunca artış göstererek üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe kıyasla yaklaşık 2 kat arttı.
E-ticaretin zirve ayında Hepsipay’den çarpıcı rakamlar
E-ticaretin en yoğun olduğu dönem olan Kasım ayında milyonlarca müşteriye kolay ödeme sağlayan “Hepsipay ile Öde” çözümü ile yapılan işlem hacmi bir önceki aya kıyasla yüzde 135 arttı. Kasım ayında işlem adedi de bir önceki aya kıyasla iki kata çıkarken, iş ortaklarının sepet büyüklüğü geçen senenin Kasım ayına kıyasla 3 kat artış gerçekleşti ve ortalama sepet tutarı yaklaşık 3200 TL ise seviyesine ulaştı.
Hepsipay ayrıca Kasım ayında “Hızlı Kredi” ürününde de bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 172 oranında hacim artışı sağladı. Şirket bu artışlarla birlikte bu yılın Kasım ayında toplam 735 milyon TL tutarında ihtiyaç kredisi kullanımına aracılık etmiş oldu.
Karekod ile ödemeye ilgi arttı
Hem online hem fiziksel harcamalarda kullanılabilen, karekod ile ödeme olanağı sunan Hepsipay ön ödemeli kart sayısında da büyüme devam etti.
Hepsipay ön ödemeli kartlar Kasım sonu itibarıyla 2,1 milyona ulaştı.
Kullanıcılar 2025’te dijital cüzdan ile tanışacak
Hepsipay Genel Müdürü Ozan Bayülgen, dijital ödeme alanında yaptıklarının yanı sıra hayata geçirdikleri kredi, vadelendirme ve yatırım üzerine projeleri ile de konumlarını güçlendirdiklerini belirterek, “2024 ana hedeflerimizde kayda değer büyüme sağladığımız, aynı zamanda kullanıcı deneyiminde ve ürün çeşitliliğinde önemli bir mesafe kaydettiğimiz bir yıl oldu. 20 farklı sektördeki 127 perakende firmasının ödeme ekranında yer alıyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz hızlı ve güvenli ödeme yöntemimiz “Hepsipay ile Öde” den geçen işlem hacmini e-ticaretin en hareketli zamanı olan Kasım ayında yükseltmeyi başardık. Ayrıca yine Kasım ayında, iş ortaklarımızın ortalama sepet büyüklüğünde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 3 kat artış gerçekleştirdik.” dedi.
Hepsipay’in 2025 yılına dair hedeflerine de değinen Bayülgen özellikle dijital cüzdan, hızlı ve güvenli ödeme, finansal servisler ve e-ticaret girişimcilerine yönelik çalışmalara devam edeceklerini belirtti ve şunları söyledi: “Yıl içinde lisans genişlemesine bağlı dijital cüzdan lansmanımızı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Diğer taraftan müşteri farkındalığı, ürünlerin sadeleştirilmesi, dönüşüm oranlarında iyileşme ve risk yetkinliklerini geliştirme gibi başlıklarda da kapsamlı çalışmalarımız olacak. Projelerimizle önümüzdeki yılda da fintek ekosistemi ile beraber büyümeye ve sektöre değer katmaya devam edeceğiz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Polat Enerji ve Polat Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen “Geleceğe Yeşil Işık Yak” sosyal sorumluluk projesi, Türkiye’nin dört bir yanında sürdürülebilirlik, yenilenebilir enerji ve iklim değişikliği konularında farkındalık yaratmaya devam ediyor. İkinci durağı İzmir’in Kemalpaşa ilçesi olan proje, Enerji Atölyeleri ve Meslek Lisesi Buluşmaları modülleri ile Polat Enerji’nin santral bölgelerindeki okullarda yüzlerce öğrenciye ulaşıyor.
Polat Enerji ve Polat Vakfı tarafından hayata geçirilen ‘Geleceğe Yeşil Işık Yak’ sosyal sorumluluk projesinin İzmir ayağı Aralık ayında Kemalpaşa’da gerçekleştirildi. Kemalpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile imzalanan protokol kapsamında yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik konularında farkındalık yaratılması amacıyla atölye çalışmaları düzenlendi. Enerji Atölyeleri ve Meslek Lisesi Buluşmaları; Zennure Mücella Bahçıvan İlkokulu, Merkez Cumhuriyet İlkokulu, Toki Kemalpaşa İlkokulu, Merkez Atatürk İlkokulu, Mopak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Yamantürk Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde gerçekleşti.
Öğrencilerin grup çalışmaları ile yenilenebilir enerji, iklim değişikliği, sürdürülebilirlik gibi konuların eğlenceli ve öğretici bir şekilde aktarıldığı Enerji Atölyeleri ve Meslek Lisesi Buluşmalarına İzmir’de 293 ilkokul ve 124 meslek lisesi öğrencisinin katıldı. Enerji Atölyelerinde ilgili kavramlar, eğlenceli oyunlar ile öğretilirken atölyenin sonunda yapılan maket ile rüzgâr türbinlerinin çalışma sistemi uygulamalı olarak anlatıldı. İklim krizi ve sürdürülebilirlik kapsamında dünya genelindeki çalışmalara ve araştırmalara yer verilen Meslek Lisesi Buluşmalarında ise kavramlar hakkında farkındalık yaratılması amacıyla eğlenceli ve eğitici etkinlikler gerçekleştirildi.
Enerji Atölyeleri, 3 uzman eğitmen ve 2 yardımcı eğitmen tarafından 2 gün boyunca düzenlendi. Ayrıca, 1 gün süren Meslek Lisesi Buluşmalarında, 2 uzman eğitmen ve 3 yardımcı eğitmen öğrencilere pratik bilgiler sundu. Etkinliklerin sonunda ise öğrencilere, Kemalpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından onaylanan “Öğrenci Katılım Belgesi” verildi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ÇEVKO Vakfı'nın Türkiye'de temsilcisi olduğu Yeşil Nokta sembolünün dünyada 150 binden fazla üretici tarafından yılda 400 milyarı aşan ambalajın üzerinde 170 ülkede tüketicilerle buluştuğunu vurgulayan ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, "Günümüzde döngüsel ekonomiye geçiş, Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) modelinin önemini daha da artırdı. Sorumlu üreticilerin geri dönüşüm sistemine yaptıkları finansal katkıyı simgeleyen Yeşil Nokta sistemleri, dünyada GÜS modelinin en başarılı uygulama örnekleri arasında yer alıyor. 2024 yılında gerçekleştirdiğimiz 'Yeşil Nokta Algı Araştırması', ülkemizde 18 yaş ve üzeri 50 milyonluk bir nüfus kesiminde, her iki kişiden birinin Yeşil Nokta işaretini daha önce gördüğünü ve her 5 kişiden birinin, yani 10 milyon kişinin Yeşil Nokta işaretinin ne anlama geldiğini doğru olarak tanımladığını gösterdi. Araştırma sonuçları, tüketicilerin ambalajlarında Yeşil Nokta'yı kullanan şirketler hakkındaki olumlu algısını da kanıtlar nitelikte" dedi.
Mete İmer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de bin beş yüzün üzerinde şirket, ÇEVKO ile yaptığı alt lisans sözleşmesi ile ambalajlarında Yeşil Nokta işaretine yer veriyor. Türkiye'de Yeşil Nokta Alt Lisans Sözleşmesi olan firmaların katılımına açık olarak düzenlenen ÇEVKO Vakfı Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri, sanayi kuruluşlarının çevre sürdürülebilirliğine katkılarını teşvik etmeyi amaçlıyor ve "Ambalajda Önleme Uygulamaları", "Atık Yönetim Sistemi ve Uygulamaları", "Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk Uygulamaları" olmak üzere üç kategoride veriliyor.
Bu yıl 7inci kez düzenlenen Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri kapsamında,
"Ambalajda Önleme Uygulamaları" kategorisinde Yeşil Nokta Sanayi Ödüllerini Abdi İbrahim 'Akıllı Yazılım'; Netpak Ambalaj' ise 'NETGO, Sürdürülebilir Bir Çevre İçin Çantaya Dönüşen Kargo Torbası' çalışmaları ile kazandı. Bu kategoride Teşvik Ödüllerini Coca-Cola İçecek 'Paletlemede Nanostreç Uygulaması' başlıklı çalışması ile Sapro ise 'Newipe Yeni Nesil Bebek Mendili' çalışması ile kazandı.
"Atık Yönetim Sistemi ve Uygulamaları" kategorisinde Yeşil Nokta Sanayi Ödüllerini Anadolu Efes 'Anadolu Efes Biyogaz Projesi' ve 'Anadolu Efes İleri Dönüştürülmüş Malt Lifi Projesi' ile kazandı.
"Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk Uygulamaları" kategorisinde Yeşil Nokta Sanayi Ödüllerini Anadolu Efes 'Denize +1 Nefes', Migros 'Gıdaya Saygı' ve Vestel Beyaz Eşya 'Vestel'le Kendin Yap Atölyeleri' projeleriyle kazandılar. Bu kategoride Teşvik Ödülünü ise GCA 'Ekomat Projesi' ile kazandı.
Ödül kazanan projelerin detayları
"Ambalajda Önleme Uygulamaları" Kategorisi Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri
Abdi İbrahim - Akıllı Yazılım Projesi
Abdi İbrahim'in "Geleceği İyileştirme" vizyonu doğrultusunda ortaya koyduğu, HEAL2050 sürdürülebilirlik stratejisinin temel amacı, daha az kaynak kullanarak daha fazla değer yaratmak.
Bu kapsamda, stratejinin ilk fazını oluşturan "Akıllı Yazılım" projesi ile ilaç ambalajı olarak kullanılan blister ve dış ambalaj malzemelerinin tüketimi önemli ölçüde azaltıldı. Bunun yanı sıra enerji tüketiminde ve lojistik operasyonlarda verimlilik sağlandı. Yapay Zeka tabanlı sezgisel bir optimizasyon algoritmasına dayanan Akıllı Yazılım sayesinde 26 ürünün ambalaj boyutları optimize edilerek, aynı miktarda ilaç daha az ambalaj malzemesi ile üretildi.
Sonuç olarak, 179 ton ambalaj tasarrufu sağlandı, ambalajdan kaynaklı sera gazı emisyonları kutu başına %28 oranında azaltıldı, 150 hanenin yıllık enerji tüketimine eşdeğer enerji tasarrufu elde edildi ve 1 milyon Euro değerinde finansal tasarruf sağlandı. Ayrıca, palet sirkülasyonunda da 2.300 adet azalma gerçekleştirildi.
Netpak Ambalaj - NetGO; Sürdürülebilir Bir Çevre İçin, Çantaya Dönülen Kargo Torbası Projesi
Netpak Ambalaj tarafından geliştirilen NetGO, çevre dostu ve fonksiyonel yapısıyla öne çıkan bir taşıma çantası. %100 geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilen bu sürdürülebilir ürün hem kargo hem de hediye taşımacılığında ideal bir alternatif. Yenilikçi ve güvenli kapak tasarımı, yetkisiz erişimi engellerken, taşıma sırasında oluşabilecek yıpranmalara karşı da yüksek dayanıklılık sunar. Taşıma işlemi tamamlandığında koruma bandı açılır ve kulplar ortaya çıkarak pratik bir çantaya dönüşür. Ortalama 104 kez kullanılabilen NetGO, uzun ömürlü yapısıyla kaynak tüketimini, atık miktarını ve karbon emisyonlarını azaltır.
NetGO, sürdürülebilir yapısının yanı sıra estetik ve kompakt tasarımıyla da markaların geniş kitlelere ulaşmasında etkili bir tanıtım aracı olarak fark yaratmakta.
"Ambalajda Önleme Uygulamaları" Kategorisi Yeşil Nokta Teşvik Ödülleri
Coca-Cola İçecek - Paletlemede NanoStreç Uygulaması Projesi
Coca-Cola İçecek fabrikalarında üretilen ürünler üretim hattı sonunda paletleme makinesinde dizildikten sonra, stoklama ve sevkiyat esnasında paletin bütünlük mukavemetinin artırılması ve palet üzerinden ürün devrilmelerini önlemek amacıyla, her palet içinde sıra aralarında karton separatörler kullanılır ve paletin etrafı streç film ile sarılarak üretim hattından teslim edilir. Her üründe istifleme sırasına göre farklı miktarda karton separatör ve streç film kullanılmakla beraber, ortalama 1 palette 5 adet karton separatör ve 350 gram geleneksel şeffaf streç kullanılır.
"Nano streç" projesi ile daha az kaynak kullanımı ile karbon ayak izinin ve atık miktarının azaltılması ve üretim maliyetlerini düşürülmesi amaçlandı. Geleneksel şeffaf streçleme yapılan tüm ürünlerin paletlerinde, nano strece geçilerek separatör karton kullanımını tamamen sonlandırmak ve kullanılan streç miktarını azaltmak hedeflendi.
Bu projede pilot çalışma için Türkiye'de toplam 7 gazlı içecek fabrikası arasından Tekirdağ-Çorlu fabrikası seçildi. Başarı ile sonuçlanan pilot çalışmanın ardından diğer fabrikalarda da projeyi hayata geçirmek için deneme çalışmalarına başlandı ve devreye alım süreçleri tamamlandı. Proje ile yıllık 14 milyon adet kağıt- karton tüketiminin ve 450 ton streç kullanımının önüne geçilmektedir.
Sapro - Newipe® Yeni Nesil Bebek Mendili Projesi
Newipe® mendilleri; doğallık, yumuşaklık ve dayanıklılık ile karakterize edilen yeni nesil viskon kumaştan yapıldı. %100 bitkisel kökenli, %100 biyolojik olarak parçalanabilen ve kompostlanabilir olan yeni nesil kumaş, piyasada bulunan jenerik viskon kumaşlara göre daha hızlı doğaya döner ve daha az karbon ayak izi ile üretildi. %100 geri dönüştürülebilir özellikteki folyo ambalaj kullanıldı.
"Atık Yönetim Sistemi ve Uygulamaları" Kategorisi Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri
Anadolu Efes - Biyogaz Projesi
2030'a kadar kendi operasyonlarında net sıfır salıma ulaşma hedefiyle çalışan Anadolu Efes, enerji verimliliği uygulamaları ile birlikte yenilenebilir enerji projelerine de yatırım yapmaya devam ediyor. Bu kapsamda hayata geçirdiği projelerden biri de atık su arıtma tesisinde çıkan arıtma çamurlarının biyogaza dönüşümü ve elde edilen enerjinin tesislerinde yeniden kullanımı oldu.
Proje kapsamında atık suların arıtımı sonucu ortaya çıkan arıtma çamurlarından biyogaz elde ederek yılda 1 aylık enerji tüketimine denk gelen miktarda enerjiyi kendi tesislerinde üretiyor. Üretilen bu yenilenebilir enerji kaynağı sayesinde yıllık 900 ton CO2e yakın sera gazı salımının oluşmasının önüne geçiyor. Ek olarak, bu enerjiyi başka bir geri kazanım prosesi olan maya kurutmada kullanarak zincirleme geri kazanım prosesi yaratıyor ve döngüsel ekonomiye katkı sunuyor.
Anadolu Efes - İleri Dönüştürülmüş Malt Lifi Projesi
Dünyada üretilen gıdanın üçte biri israf edilirken bu gıdalar toplam karbon salımının %8'ini oluşturuyor. Artan dünya nüfusu ile doğal kaynaklara ulaşmak zorlaşırken sağlıklı ve sürdürülebilir gıdanın da önemi artıyor. Biracılık endüstrisinin bir yan ürünü olarak dünyada yılda 40 milyon ton, Türkiye'de ise 200 bin ton malt posası ortaya çıkıyor.
Anadolu Efes, endüstrinin yan ürünü olan malt posasının fonksiyonel malt lifine dönüştürülebilmesi için 2020 yılından bu yana yürüttüğü Ar-Ge çalışmalarını sonuçlandırarak ileri dönüşümle gıda sektörüne katma değerli bir hammadde olan fonksiyonel malt lifini kazandırdı.
Anadolu Efes kurum içi girişimcilik platformundan doğarak ticarileşen ilk girişimleri Malty'de bu malt lifini kullanarak Türkiye'nin ilk ileri dönüşüm atıştırmalığı "Malty Bites"ı üretti. Şu an alternatif kullanım alanları için de çalışmaya devam ediliyor.
"Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk Uygulamaları" Kategorisi Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri
Migros - Gıdaya Saygı Projesi
Dünyada her yıl gıdaların yaklaşık olarak üçte biri, yani ortalama 1,3 milyar ton gıda israf olurken 800 milyondan fazla insan açlık ile mücadele ediyor; israf edilen gıdanın dörtte biri ile dünya üzerindeki açlığın son bulacağı biliniyor. Yaşanan bu küresel sorun karşısında mevcut gıda sistemlerine sürdürülebilirlik perspektifinden yaklaşılması ve çevresel ve finansal etkilerinin hesaba katıldığı kadar sosyal boyutunun da değerlendirilmesi gerekiyor.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda, sürdürülebilir kalkınmanın ancak her canlının benzer ve adil bir yaşam ortamı bulması ile mümkün olabileceği anlayışıyla hareket eden Migros, 2017 yılında başladığı Gıdaya Saygı Projesi ile satışa dönüşmeyen ama besleyiciliğini koruyan, sağlıklı gıdaları Fazla iş birliği ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Projenin başlangıcından 2023 yılı sonuna kadar 18.472 ton gıda malzemesi ihtiyaç sahipleriyle buluşturularak, 40 milyondan fazla öğünlük gıdanın kurtarılması sağlandı. Gıda bankaları aracılığı ile aylık yaklaşık 1,5 milyon ihtiyaç sahibine ulaşıldı.
Anadolu Efes - Denize +1Nefes Projesi
Anadolu Efes'e paydaşları tarafından önceliklendirilmesi önerilen konulardan biri de biyoçeşitlilik oldu. Paydaşlarının görüşlerine öncelik vererek biyoçeşitliliği odağına alan bir projeyi hayata geçirebilmek için yola çıkan Anadolu Efes'in yolu denizlerdeki biyoçeşitliliğin gelişimi için çalışan Deniz Yaşamını Koruma Derneği (DYKD) ile kesişti ve Denize +1 Nefes projesini hayata geçirdi.
Proje kapsamında Anadolu Efes, mercan resiflerinin korunması ve çoğaltılması için çalışıyor, mercanların denizlerimizdeki biyoçeşitliğin gelişimindeki önemine dikkat çekiyor.
Projenin ilk fazında DYKD ile birlikte kopan veya zarar gören mercanlar kesin korunacak hassas alan ilan edilen Tavşan Adası açıklarına nakledildi ve yeni mercan bahçeleri oluşmasına katkıda bulunuldu. Projenin ikinci fazında nakli gerçekleştirilen mercanlar su altına yerleştirilen görüntüleme sistemleriyle 7/24 izlenmeye ve oradaki biyoçeşitliliğin gelişimi takip edilmeye başlandı. Projenin üçüncü fazında ise müzisyen Mercan Dede ile bir araya gelindi. Mercan Dede, Marmara Denizi'nde kaydedilen ses ve görüntülerden aldığı ilhamla "Mercanların Senfonisi" eserini yaratarak Marmara Denizi'ndeki biyoçeşitliliğin sesi oldu.
Vestel - Vestel'le Kendin Yap Atölyeleri Projesi
Elektronik, plastik ve metal atıklardan üretilen cihazlar ile oluşturulan, robotik kodlama ve tasarım becerileri atölyesi olarak Vestel'le Kendin Yap atölyeleri açıldı. 8 okulda açılan atölyeler sayesinde teknolojik alt yapısı yetersiz okullara Vestel Teknolojisiyle donatılmış sınıflarda eğitim imkânı sağladı. Bu sayede projede atıklar değerlendirilirken aynı zamanda "sıfır atık" yönetimi ile çevresel zararı en aza indirmek için çalışmalar yürütüldü. Çocuklara eşit eğitim imkânı sağlanırken, bununla beraber öğrencilere uygulama ve algoritmik beceriler kazandırılarak kendi potansiyellerini keşfetme imkanı sağlandı.
Vestel Beyaz Eşya, Uşak Üniversitesi ve 4 ildeki İl Milli Eğitim Müdürlükleri ile ortaklaşa gerçekleştirdiği proje ile, Zafer Kalkınma Ajansı'ndan SOGEP (Sosyal Gelişimi Destekleme Programı) kapsamında %40 oranında destek aldı.
"Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk Uygulamaları" Kategorisi Yeşil Nokta Teşvik Ödülü
GCA - Ekomat Projesi
GCA'nın 2022-23 yılları arasında Yalova'da hayata geçirdiği EKOMAT Projesi'nde, tam otomatik depozito iade makineleri kullanıldı. Yalova Belediyesi iş birliğiyle gerçekleştirilen bu proje, elektrikli toplama araçları ve yerli yazılım altyapısıyla dijitalleşen ambalaj dönüşüm süreçlerini kapsamakta.
Pilot il olarak seçilen Yalova'da 15 noktada 34 adet EKOMAT cihazı yerleştirildi ve 12.000'den fazla kullanıcıya ulaşıldı. Vatandaşlar, geri dönüştürülebilir atıklarını toplayarak çevreye katkıda bulundu ve mobil uygulama üzerinden teşvik edici puanlar kazandı. Türkiye'nin 2025 yılında uygulamayı planladığı ulusal depozito sistemine örnek teşkil eden bu projede, 18 aylık sürede atık miktarı 61 çöp kamyonu kadar azaltıldı, doğal kaynakların korunmasına ve enerji tasarrufuna önemli katkı sağlandı.
Bilgi İçin:
Süheyla İlhan / PRactice Communication Management
[email protected],
+90 549 525 66 71
ÇEVKO Vakfı Hakkında
ÇEVKO Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı, Türkiye'de sürdürülebilir bir geri kazanım sisteminin kurulup geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla 1 Kasım 1991'de kurulmuştur. Kendi alanının öncüsü olan ÇEVKO Vakfı, belediyeler ve ekonomik işletmelerle tüketim sonrası ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesi için yaptığı iş birliklerinin yanında bu konularda toplumsal farkındalık ve bilincin artırılmasına yönelik çalışmalara da ağırlık vermektedir. ÇEVKO Vakfı son yıllarda Türkiye'de döngüsel ekonomiye geçişe ve iklim değişikliği ile mücadeleye de odaklanmıştır. Döngüsel ekonominin sürdürülebilir üretim, sürdürülebilir tüketim ve üst dönüşüm süreçlerini hayata geçirmek ve İklim değişikliğine uyum ve azaltım konusunda toplumda farkındalığın arttırılması için çaba harcamaktadır. 2003 yılında uluslararası "Yeşil Nokta" işaretinin Türkiye'deki kullanım hakkını elde eden ÇEVKO Vakfı, Avrupa'da kendi alanındaki genişletilmiş üretici sorumluluğu örgütlerinin de üyesidir.
Yeşil Nokta Hakkında
Yeşil Nokta ilk olarak 1990 / 1991 yıllarında Almanya'da Yeşil Nokta Sistemi olarak adlandırılan ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplama sistemine giren ambalajların belirlenmesi için kullanılmaya başlanmıştır.
Kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla 1995 yılında "Packaging Recovery Organization Europe - PRO Europe" kurulmuştur. PRO Europe, kar amacı gütmeksizin, bu ülkelerin geri kazanım sistemlerine, her ülkeden bir sistem olmak üzere, Yeşil Nokta'nın kullanım hakkını vermektedir. Yeşil Nokta; sanayinin geri dönüşüm sistemine yaptığı mali katkıyı simgeleyen, uluslararası bir model haline gelmiştir. Bir ambalajın üzerinde yer alan "Yeşil Nokta" işareti, o ambalajlı ürünü piyasaya süren ekonomik işletmenin ambalaj atıklarının geri kazanımı ile ilgili yasal yükümlülüklerini yeri getirdiği ve geri kazanım sistemine mali katkı sağladığı anlamına gelmektedir.
ÇEVKO Vakfı, 2003 yılında PRO-Europe'la yaptığı sözleşme ile uluslararası "Yeşil Nokta" işaretinin Türkiye'deki kullanım hakkını elde etmiştir. ÇEVKO, Avrupa'da çok yaygın olan bu sembolü ülkemizde de kullanmak isteyen ekonomik işletmelerle alt lisans sözleşmesi yaparak kullandırmaktadır.
" Yeşil Nokta ile ilgili bilgiler: Çoğunluğu AB üyesi 31 ülkedeki geri dönüşüm sistemleri Yeşil Nokta sembolünü kullanmaktadır.
" 150.000'den fazla ekonomik işletme ambalajları üzerinde Yeşil Nokta sembolünü bulundurmaktadır.
" Yeşil Nokta'nın üzerinde bulunduğu ambalaj miktarı yıllık olarak 400 milyar adedi aşmıştır.
" Yaklaşık 500 milyonu aşkın tüketici Yeşil Nokta sistemlerinden yararlanmaktadır
" Yeşil Nokta 170'den fazla ülkede tescil edilmiştir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uluslararası ticarette ihracat anlaşmalarına büyük bir zemin hazırlayan uluslararası fuarlar, 2025 yılında da ihracatçılarla ithalatçıları buluşturmaya hazırlanıyor.
Türkiye'nin yıllık ihracatına 2025 yılında 50 milyar dolar katkı sağlamak isteyen Egeli ihracatçılar, Ege İhracatçı Birlikleri öncülüğünde 17 fuara milli katılım organizasyonuyla gidecekler.
2024 yılını 13 milli katılım organizasyonuyla geride bıraktıklarını dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 2025 yılında yılında milli katılım yapacakları fuar sayısını 17'ye yükseltmek için hazırlıklarına başladıklarını kaydetti.
"Türkiye Orta Vadeli İstikrar Programına göre 2025 yılında 279,6 milyar dolar ihracat hedefliyor" diyen Eskinazi, "Bu hedefe ulaşmak için yoğun bir pazarlama çalışması yapmak zorundayız. Ticaret Bakanlığımızca A sınıfı fuar organizatörü olarak yetkilendirilmiş çeyrek asrı aşkın fuarcılık deneyimine sahip kurum olarak ihracatçılarımızın Almanya, Avustralya, Fransa, İtalya, Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Japonya'da 17 fuara katılımı için programımızı yaptık. Gıda, ayakkabı, saraciye, hazırgiyim, doğal taş, mobilya, genel ve organik sektörlerinde düzenleyeceğimiz fuarlarla 2025 yılında Ege Bölgesi'nin Türkiye ihracatına katkısının 50 milyar dolara ulaşması için çaba göstereceğiz" diye konuştu.
2025 yılında fuar takvimlerine yeni eklenen fuarlar hakkında bilgi veren Eskinazi şöyle devam etti; "2025 yılında mevcut fuarlarımızı düzenlemeye devam ederken, İtalya'da Milano'da düzenlenecek olan MIPEL Saraciye Fuarı'na Şubat ve Eylül aylarında, ABD'de Mobilya sektörüne yönelik NeoCon Fuarı'na, 9.Çin-Avrasya Expo Fuarı'na ve Avustralya'da Fine Food Australia 2025 Fuarı'na Türkiye Milli Katılım Organizasyonu yapacağız. Öte yandan tüm birliklerimiz yoğun bir sektörel ticaret heyeti ve alım heyetleri programlarıyla ihracatçılarımızı ithalatçılarla buluşturmak için planlamalarını sürdürüyorlar."
Fuar maratonu ayakkabı ve saraciye sektörleriyle başlayacak
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Zandar, ayakkabı ve saraciye sektörlerinde dünyanın en büyük buluşma noktası olan Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarı'na uzun yıllardır olduğu gibi 2025 yılında da ocak ve haziran aylarında Türk ayakkabı ve saraciye ihracatçılarının yoğun bir katılım göstermesi için programlarını yaptıklarını dile getirdi.
İtalya'da 11-14 Ocak 2025 tarihleri arasında düzenlenecek Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarı'na 35 firmayla katılacaklarını paylaşan Zandar, "İhraç pazarlarındaki resesyon ve Türkiye'deki maliyet artışları nedeniyle 2024 yılını çok zorlu geçirdik. 2025 yılında yaralarımızı sarmak için fuarları değerlendirmek istiyoruz. Dijitalleşmenin sunduğu olanakları da kullanarak 'ayakta gör' isimli sanal gerçeklik projesiyle 2025/26 kış sezonu koleksiyonlarımızı ithalatçıların beğenisine sunacağız ve yeni siparişlerle yurda dönmeyi hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarı'nın 2025 yılındaki ikinci buluşma tarihi 14-17 Haziran 2025 olacak. Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, 23-25 Şubat 2025 tarihlerinde İtalya'nın Milano kentinde düzenlecek olan MIPEL Saraciye Fuarı'na 2025 yılında ilk kez milli katılım organizasyonu yapmak için kolları sıvadı. Türk saraciye sektörü, MIPEL Saraciye Fuarı'nın 2025 yılındaki ikinci ayağına 23-25 Eylül 2025 tarihlerinde katılacaklar.
Moda endüstrisi Ocak'ta Almanya'da, Şubat'ta Paris'te vitrine çıkacak
2025 yılını toparlanma, yaralarını sarma yılı olarak gören bir diğer sektör hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü olacak. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği en büyük ihraç pazarları Almanya ve Fransa'ya 2025 yılının ocak ve şubat aylarında çıkartma yapmaya hazırlanıyor. 21-22 Ocak 2025 tarihleri arasında düzenlenecek olan Munich Fabric Start the Source Fuarı'nı, 11-13 Şubat 2025 tarihlerinde Paris'teki Premiere Vision Manufacturing Fuarı takip edecek. EHKİB, 2025 Eylül ayında bu iki fuara tekrar Türkiye Milli Katılım Organizasyonu yapmak için hazırlıklarını sürdürüyor.
Avrupa'da faiz indirim kararlarının İngiltere ve Avrupa Birliği'nde geldiğine dikkati çeken Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, "2025 yılında da faiz indirimlerinin devam edeceğinin sinyalleri verildi. Gelecek beklentileri açısından, küresel ekonomide faiz indirimlerinin devam edeceğini ve küresel ekonominin 2025 Haziran ayıyla birlikte toparlanacağını umuyoruz. Dolayısıyla 2025 ikinci yarısından itibaren müşterilerimizdeki alım iştahını artıracağını ve taleplerin artacağını umuyoruz. Toparlanmanın siparişlere ve ihracata yansıması 2026 yılını bulacaktır diye düşünüyoruz. 2025 ikinci yarısı ve 2026 yılında ihraç pazarlarından daha fazla pay alabilmek için müşterilerimizle temaslarımızı kesmememiz gerekiyor. Hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatçılarımızı en büyük ihraç pazarlarımız Almanya ve Fransa'daki fuarlarda yerlerini almaya davet ediyoruz" diye konuştu.
Türk organik sektörü Almanya ve ABD yolcusu
Türkiye'de organik sektöründe Ticaret Bakanlığı'nca koordinatör birlik olarak görevlendirilen Ege İhracatçı Birlikleri, 11-14 Şubat 2025 tarihleri arasında Nürnberg/Almanya'da dünyanın dört bir tarafından organik alıcılarıyla Türk ihracatçılarını BioFach 2025 Organik Ürünler Fuarı'nda buluşturacak.
BioFach Organik Ürünler Fuarı'nın Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu 30 yıldır başarıyla gerçekleştirdiklerini vurgulayan Ege İhracatçı Birlikleri Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Türk organik sektörünün BioFach Fuarı'nda yaptığı ticari anlaşmalarla yıllık 1 milyar doların üzerinde ihracat yapar konuma geldiğinin altını çizdi. Işık sözlerine şöyle devam etti: "2025 yılında BioFach Fuarı'nda Türk organik sektörü olarak 16 firmayla yerimizi alacağız. Türk gıda ve organik sektörü olarak, 2024 yılında maya çaldığımız Natural Products Expo West Fuarı'na 2025 yılında daha güçlü katılmak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Kaliforniya'da düzenlenen fuar 5-7 Mart 2025 tarihleri arasında Türk gıda ve organiz ürün ihracatçılarına yeni ihracat bağlantıları için zemin sunacak. Her iki fuara da Türk organik sektörünü bekliyoruz."
Türk doğal taşları Çin'de görücüye çıkacak
Doğal taş ihracatında dünyanın ilk üç ülkesinden biri olan Türkiye, ihraç pazarlarındaki güçlü konumunu korumak ve ihracatını artırmak için doğal taş fuarlarını fırsat olarak görüyor.
16-19 Mart 2025 tarihlerinde Çin'de Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı'nda 150 çeşit ve 650 renk zenginliğine sahip Türk taşlarını dünyanın dört bir tarafından gelecek mimarlar, tasarımcılar ve müteahhitlerin beğenisine sunacakları bilgisini veren Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, "Xiamen Uluslararası Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı'nda fuarın kalbi konumundaki A6 standında Türk doğal taşlarıyla görsel bir şov gerçekleştireceğiz" dedi.
Türk mobilya sektörü ABD'de NeoCon Show'a ilk kez katılacak
2024 yılında düzenlediği Sektörel Ticaret Heyetleriyle Hindistan, Fas, Suudi Arabistan pazarlarında konumunu güçlendiren Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, 2025 yılında pazarlama faaliyetlerini bir kademe artırarak Amerika Birleşik Devletleri'nde Neocon Show'a Türkiye Milli Katılım Organizasyonu yapma kararı aldı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin yıllık 80 milyar dolar mobilya ithal eden dev bir Pazar olduğunu paylaşan Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle, Türk mobilya sektörü olarak ABD'ye 300 milyon dolar seviyesindeki ihracatlarını 1 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini, bu ihracattan pay almak isteyen tüm mobilya ihracatçısı fimaları 9-11 Haziran 2025'te Neocon Show'a davet ettiklerini ifade etti.
Gıda ihracatçıları Foodex Japan, New York Fancy Food ve Fine Food Australia yolcusu
Japonya'nın en büyük gıda fuarı Foodex Japan'a Ege İhracatçı Birlikleri çeyrek asrı aşkın bir süredir Türkiye Milli Katılım Organizasyonu gerçekleştiriyor. Türk gıda sektörü olarak, yıllık 75 milyar dolar gıda ürünleri ithal eden Japonya'ya 1 milyar dolar ihracat hedefleri olduğunu aktaran Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, bu hedefe ulaşmak için Foodex Japan Fuarı'nın hayati öneme sahip olduğunun altını çizdi. Uçak, "Anadolu'nun 7 bölgesinde ürettiğimiz lezzetlerimizden oluşan tadım etkinliklerimizle 7-11 Mart 2025 tarihlerinde Japonya'da Foodex Fuarı'nda Türk gıda ürünlerinin pazar payını artırmak için çaba göstereceğiz. ABD'ye 5 milyar dolar gıda ihracatı hedefimize bir tuğla daha koymak için 29 Haziran - 1 Temmuz 2025 tarihleri arasındaki New York Fancy Food Show'da olacağız. ABD'ye gıda ihracatını artırmak için 5 yıldır Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesi yürütüyoruz. 5 yıllık dönemde ABD'ye gıda ihracatında yüzde 100 artış kaydettik. TURQUALITY Projemizin önümüzdeki süreçte ABD'ye gıda ihracatımızı daha da hızlı artıracağına inanıyoruz. Gıda ihracatçılarımızı Japonya ve ABD'de düzenleyeceğimiz gıda fuarlarında yerlerini almaya davet ediyoruz. 2025 yılında Fine Food Australia Fuarı'na 8-11 Eylül 2025 tarihlerinde ilk kez milli katılım organizasyonu yapacağız. Bu fuarla Avustralya pazarında Türk gıda ürünlerinin konumunu güçlendirmeyi hedefliyoruz" diyerek sözlerini noktaladı.
Çin'deki fuar sayısı 3'e çıkacak
Ege İhracatçı Birlikleri'nin 2024 yılında ilk kez milli katılım organizasyonu yapacağı fuarlardan biri de Çin'in Sincan-Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'de düzenlenen 9.Çin-Avrasya Expo Fuarı olacak. EİB, bu fuara katılarak Türk ihraç ürünlerinin Çin'in batı bölgelerine ulaşmasını amaçlıyor.
Ege İhracatçı Birlikleri'nin 2025 yılında düzenleyeceği 18 milli katılım organizasyonunun son halkası 5-10 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenlenecek olan Çin Uluslararası İthalat Fuarı olacak.
Çin'in güçlü bir ithalatçı ülke olduğunu dünyaya göstermek için düzenlediği Çin Uluslararası İthalat Fuarı'nın milli katılım organizasyonunu yapan Ege İhracatçı Birlikleri, Türkiye'nin Çin'e yıllık 40 milyar doları aşan dış ticaret açığını azaltmak için çaba gösterecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
VFS Global, Kanada'ya seyahat edecek Türk vatandaşlarını, kendisini VFS Global personeli veya iş ortağı gibi gösteren ve Kanada'ya vize hizmetleri sunduğunu belirten üçüncü taraflara ve kötü niyetli kuruluşlara karşı uyardı.
Kanada vizesi hizmetleri sunan ve olumlu vize sonuçları konusunda garanti veren dolandırıcılara ilişkin raporların artmasıyla birlikte VFS Global, Türkiye'deki vize başvuru sahiplerini, Vize Başvuru Merkezi (VAC) personeli veya ortağı olarak kendileri ile çalıştığını iddia eden yetkisiz kuruluşlara karşı dikkatli olunması konusuna dikkat çekti.
Türkiye'de, Kanada vizesi için tek yetkili Vize Başvuru Merkezi (VAC) olarak faaliyet gösteren VFS Global'in bu hizmeti sağlamak için herhangi bir dış kuruluşla iş ortaklığı içerisinde olunmadığı ifade edildi. Şirketten yapılan açıklamada, bu bilginin aksi her türlü bilginin yanıltıcı olduğu belirtilerek herhangi bir sıfatla VFS Global ile ilişkili olduğunu iddia eden veya kandırma amaçlı olarak VFS Global gibi davranan dolandırıcılara ve dolandırıcı kuruluşlara karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulandı.
VFS Global, seyahat acenteleriyle yakın iş birliği içerisinde çalışarak, vize süreçlerinde yaşanabilecek her türlü dolandırıcılığa karşı başvuru sahipleri arasında farkındalık yaratmak adına çalışmalar yürüttüğünü açıkladı.
VFS Global Türkiye, Rusya ve Baltıklar Bölge Başkanı Nishant Bhatia, konu ile ilgili yaptığı açıklamada: "VFS Global, Kanada'yı ziyaret etmek isteyen Türkiye'deki tüm yolcular için güvenli ve şeffaf bir vize başvuru süreci sağlandığını taahhüt etmektedir. Tüm başvuru sahiplerini dolandırıcılığa karşı dikkatli olmaya, yalnızca Kanada Hükümeti'nin ve VFS Global'in web siteleri olmak üzere resmi kaynaklara güvenmeye çağırıyoruz." dedi.
VFS Global, başvuru sahiplerinin dikkat etmesi gereken dolandırıcılık yöntemlerini sıraladı:
- Dolandırıcılar, VFS Global çalışanı olduklarını iddia ederek işveren veya göçmenlik acenteleri gibi davranarak iş veya göçmenlik teklifinde bulunmaktadır.
- Sahte 'e-posta kimliği' kullanarak, şirket yöneticileri veya önemli departmanlarından olduğuklarını belirmekte ve e-posta yoluyla sahte iş teklifi mektupları ile resmi görünümlü belgeler göndermektedir.
- Başvuru sahiplerine iletilen e-postalar, VFS Global'in resmi web sitesine ve e-posta adreslerine benzer bir kimlikten gönderilmektedir. (Örneğin, vfshelpline.com yerine vfsglobal-helpline.com kullanılmaktadır.)
- Mağdur, web sitesinde yer alan iletişim bilgilerini kontrol ettiğinde, klonlanan VFS Global web sayfasını ve telefon numaralarını görüntülemektedir. Dolandırıcılar, kolaylıkla bulunabilen maskeleme yazılımını kullanarak resmi bir VFS Global hattı görüntüsü yaratmaktadır.
- Mağdurdan, resmi görünümlü bir web sitesi üzerinden numara doğrulaması veya bir ofise belge sunması istenerek arayan kişiye daha fazla inanılması sağlanmaktadır.
- Çağrı, sahte iş teklifi mektupları ve e-posta yoluyla gönderilen resmi görünümlü belgelerle desteklenmektedir.
- İşin veya göçmenlik fırsatının kabul edildiğini göstermek için başvuru sahibinden peşin ödeme yapması ve işleyişi ilerletmek için kimlik veya banka bilgileri gibi kişisel bilgilerini paylaşması istenmektedir.
Dolandırıcılık mağduru olabileceğinizin göstergeleri:
- Kişisel e-posta hesapları (Gmail, Yahoo, co.in, vb.) aracılığıyla sahte e-posta kullanıcılarından iş teklifi veya göçmenlik vaatleri içeren e-postalar alınması
- Başvurmadığınız bir şirketten iş teklifi alınması
- Vize başvurusunun reddedilmesi, sınır dışı edilme ya da iş teklifinin kaybedilmesi tehdidiyle kişisel bir banka hesabına peşin ödeme yapmanız istenmesi
- Sahte teklif mektupları/sözleşmeler üzerinde pikselli, orantısız VFS Global logosunun yer alması
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.