Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sigorta sektörünün öncü şirketlerinden biri olan Allianz Türkiye, temel ihtiyaçlara ve eğitime erişimi risk altındaki kız çocuklarına yaşam boyu destek olma misyonuyla Koruncuk Vakfı iş birliği ile hayata geçirdiği Bir Kız Gelecek kurumsal sosyal sorumluluk projesini bir adım ileri taşıyor. Pek çok katmandan oluşan programın "Kurum Odağı" kapsamında, Koruncuk Vakfı'nın kapasitesini artırmak amacıyla İstanbul Arnavutköy Bolluca'da inşa edilecek yeni yurt binasının temelleri atıldı. Temel atma törenine İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Gözen, Arnavutköy Belediye Başkan Yardımcısı Kemal Aygenli, Arnavutköy İlçe Millî Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Tolga Gürkan, Koruncuk Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Av. Dr. Figen Samuray ve çok sayıda konuk katıldı.
Koruncuk Vakfı daha fazla kız çocuğuna yuva olacak
Koruncuk Vakfı'nın İstanbul Arnavutköy'de bulunan Bolluca tesislerinde konumlanacak bina, toplamda 2 bin 230 metrekarelik bir alana sahip olacak. Bu alanın içinde kız çocuklarının kalacağı odalar, sosyal alanlar, dinlenme alanları, kütüphane ve yemekhane gibi bölümler yer alacak. Vakfın hizmet verdiği diğer kız öğrenci yurtlarında olduğu gibi yeni binada da sosyoekonomik açıdan önleyici, koruyucu ve iyileştirici çözümler ile çocuklara barınma, eğitime erişim, sosyokültürel aktiviteler ve danışmanlık gibi pek çok hizmet de sunulacak. Bir Kız Gelecek programının misyonu kapsamında, yeni yurt binası ile Koruncuk Vakfı'nın mevcut kapasitesinin artırılması ve daha fazla kız çocuğuna yuva olması hedefleniyor.
Koruncuklular için Allianz Grubu'nun katkısıyla toplamda 2 milyon euroyu aşan yatırım
Temel atma töreninde yaptığı konuşmada, Cumhuriyet ile yaşıt bir kurum olarak 102 yıldır sürdürülebilir kalkınma için toplumsal refahı artıran projeler hayata geçirdiklerini söyleyen Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Tolga Gürkan, "Bir Kız Gelecek programı da Türkiye'nin Allianz'ı olarak gelecek nesillere duyduğumuz sorumlulukla onları geleceğe hazırlamak için yaptığımız önemli toplumsal yatırımlardan biri. Programımızın özünde sürdürülebilirlik yaklaşımımız çerçevesinde nitelikle eğitime ve eğitimde fırsat eşitliğine verdiğimiz önem yatıyor. Bu yaklaşımla, 2016 yılından bu yana birlikte yol aldığımız, destekçisi olduğumuz Koruncuk Vakfı ile olan iş birliğimizi, 100'üncü yılımızda "Bir Kız Gelecek" programıyla bir adım öteye taşıdık. Uzun soluklu ve pek çok katmandan oluşan Bir Kız Gelecek programının "Kurum Odağı" katmanında Koruncuk Vakfı'nın daha fazla kız çocuğuna yuva olabilmesi için harekete geçiyoruz. Allianz Grubu'nun da kıymetli desteğiyle, toplamda 2 milyon euronun üzerinde bir yatırımla bugün temellerini attığımız yeni binayla birlikte daha fazla çocuğumuzun Koruncuk bünyesinde güvenle yaşamasına ve eğitim görmesine desteğimizi sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz" dedi.
Tolga Gürkan: "Koruncuk kızlarının eğitimden istihdama yaşam boyu destekçisiyiz"
"Allianz, Türkiye'nin yarınları için çalışır" mottosuyla Koruncuk kızlarının yaşam boyu destekçisi olacaklarını söyleyen Gürkan, sözlerine şöyle devam etti: "Bir Kız Gelecek programımızın insan odağı katmanında 6 Şubat depremlerinden etkilenen çocuklarımızı önceliklendirdik ve deprem bölgelerinden 25 kız çocuğumuzu Koruncuk Vakfı bünyesine kattık. Programın "Üniversite Odağı" katmanında ise üniversiteyi kazanan tüm Koruncuk kızlarına üniversite öğrenimleri boyunca burs desteği sağlıyoruz. Şu an için 35 kızımız eğitim bursundan yararlanıyor. "Gelişim ve İstihdam Odağı" katmanında ise Koruncuk kızlarının meslek sahibi olabilmelerine ve eğitim hayatından sonra kendi ayaklarının üzerinde durabilmelerine destek olmayı amaçlıyoruz. Allianz çalışanlarından oluşan mentörlerimiz, üniversiteli Koruncuk kızlarına kariyer, akademik, profesyonel veya kişisel gelişim konularında rehberlik ediyor. Geçen yıl 15 kızımız mentörlük programına dahil oldu. Ayrıca Koruncuk kızlarına liseden sonra mesleki eğitimler veriyor, staj programlarımızda özel kontenjan ayırıyor, şirketimizde ya da dağıtım kanallarımız bünyesinde istihdam imkânı yaratıyoruz. Çocuklarımızın kendine güvenen, başarılı, topluma ve ülkemize faydalı bireyler olmasına desteğimizi sunmaktan onur duyuyoruz".
"Bir kız çocuğunun hayatına dokunmak, bir toplumun kaderini değiştirmektir"
Sadece bir yapının değil, aynı zamanda umutların ve güçlü yarınların da temelini hep birlikte inşa ettiklerini söyleyen Koruncuk Vakfı Mütevelli Heyet ve Yönetim Kurulu Başkanı Av. Dr. Figen Samuray ise "Bu yurt, kız çocuklarımızın güvenle uyuyacağı odaları, derslerine odaklanacakları sessiz köşeleri ve geleceğe dair hayaller kuracakları sıcak bir yuva olacak. Ve biliyoruz ki, bu yuvada filizlenecek her hayal, sadece bir çocuğun değil, bir toplumun da dönüşümüne katkı sağlayacak. Temelini attığımız bu yapı, özellikle 6 Şubat 2023'te yaşadığımız ve hepimizi derinden etkileyen büyük depremin ardından, bölgeden gelen kız çocuklarına öncelikli olarak hizmet verecek. Allianz Türkiye ile yürüttüğümüz bu değerli iş birliği, yalnızca bir sponsorluk değil; insan odaklı, uzun soluklu ve bir dayanışmanın ifadesidir.
Bir kız çocuğunun hayatına dokunmak, bir toplumun kaderini değiştirmektir. Hep birlikte daha fazla kız çocuğunun eğitimle güçlenmesini, kendi ayakları üzerinde durmasını ve geleceğe güvenle bakmasını sağlayacağız" dedi.
Temel atma törenine katılan İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Gözen ise "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden bu yana kız çocuklarımızın eğitimi her zaman ülkemizin en önemli gündem maddelerinden biri oldu. Bugün de Koruncuk Vakfı ve Allianz Türkiye iş birliğinde yine kız çocuklarımızın eğitim ve öğretim hayatına dokunacak olan yeni yurt binasının temel atma töreninde bir araya gelmekten son derece mutluluk duyuyorum. Koruncuk Vakfı uzun zamandır kız çocuklarımızın geleceği için çalışan ve onlara kol kanat geren önemli bir STK'mız. Bu noktada yeni yurt binası için hem Koruncuk Vakfı hem de Allianz Türkiye'ye ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Burada yetişecek olan kız çocuklarımızın yarın medeni Türkiye'nin yüzü olacağına canı gönülden inanıyorum. Yeni yurt binasının da hayırlara vesile olmasını diliyorum" diyerek sözlerine son verdi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tether, dijital cüzdan ve ödeme teknolojileri geliştiren fintech şirketi Fizen Limited'e stratejik bir yatırım gerçekleştirdi. Bu hamle, Tether'in dijital varlıkların günlük yaşamdaki kullanımını artırma vizyonunu destekliyor. Fizen, stablecoin işlemlerini hızlı ve kullanıcı dostu hale getirerek finansal teknolojilerde önemli bir boşluğu dolduruyor. Hem bireyler hem de işletmeler için dijital varlıkların pratik kullanımını mümkün kılan çözümler sunuyor. Şirket, kriptonun gerçek dünyayla entegrasyonunu sağlayan yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çekiyor.
"Kullanıcılar daha güvenli, hızlı ve düşük maliyetli bir ödeme altyapısına kavuşacak"
Dünya Bankası'nın Global Findex Raporu, milyonlarca insanın hâlâ temel finansal hizmetlerden mahrum olduğunu ortaya koyarken, Tether'in Fizen'e yaptığı yatırım bu soruna yenilikçi bir çözüm sunuyor. Fizen, stablecoin'leri çoklu blockchain ağlarında entegre ederek kullanıcıların karmaşık belge süreçlerine ihtiyaç duymadan dijital varlıklarla işlem yapabilmesini mümkün kılacak.
Bu sayede finansal erişim engelleri azalırken, kullanıcılar daha güvenli, hızlı ve düşük maliyetli bir ödeme altyapısına kavuşacak. Aynı zamanda işletmeler, QR kodlar ve kart okuyucular gibi alışılmış ödeme yöntemleriyle doğrudan stablecoin tahsilatı yapabilecek ve bunu itibari para birimine anında çevirebilecek. Böylece ek altyapı yatırımı gerekmeden dijital varlık ödemeleri günlük ticarette pratik bir alternatif haline gelecek. Tether'in bu hamlesi, blockchain teknolojisinin kapsayıcılığını artırarak geleneksel finans sisteminin dışında kalan kitlelere ulaşmayı hedefliyor.
QR kod ödemelerinin hızla yaygınlaştığı bu dönemde, Tether ve Fizen'in ortaklığı dijital varlıklarla yapılan ödemeleri bu büyüme trendine entegre etmeyi amaçlıyor. Kullanıcılar, tanıdık ödeme yöntemleriyle kripto varlıkları zahmetsizce kullanabilirken, işletmeler de yeni bir gelir altyapısı oluşturabilecek. Bu yaklaşım hem bireysel hem kurumsal düzeyde kripto ödemelerin benimsenmesini hızlandırarak dijital ekonomiye geçişi destekleyecek.
"Tether, dünyanın en yaygın kullanılan stablecoin'i olma liderliğini pekiştirmeye devam ediyor"
Fizen'e yapılan yatırım hakkında açıklamalarda bulunan Tether CEO'su Paolo Ardoino, "Bu yatırım, Tether'in günlük yaşamda dijital varlıkların bilinçli ve sorumlu kullanımını teşvik eden, verimli ve güvenilir dijital finans çözümlerine küresel erişimi genişletme konusundaki kararlılığını güçlendiriyor. Kendi saklama altyapısının gerçek dünya uygulamalarında oynadığı kritik rolün farkındayız. Fizen'in yenilikçi yaklaşımı, kendi saklama ile dijital ödemeler arasındaki boşluğu doldurarak kullanıcıları daha fazla finansal özgürlükle buluşturuyor. Bu iş birliği, Tether'in dünyanın en yaygın kullanılan stablecoin'i olarak liderliğini pekiştirirken, finansal kapsayıcılığı da bir adım ileri taşıyor." ifadelerini kullandı.
Tether ile yapılan iş birliğine dair değerlendirmelerde bulunan Fizen.io'nun Kurucusu ve CEO'su Leo Vu "USDT gibi stablecoin'ler, dünya genelinde kripto ödemeleri ve finansal kapsayıcılığı hızlandıracak. Gerekli teknoloji altyapısı halihazırda mevcut, fakat kitlesel entegrasyonu hızlandırmak için kullanıcı dostu, sezgisel arayüzlere sahip uygulamalara ihtiyaç var. Fizen olarak biz, kripto ödemelerini günlük işlemlerin sezgisel bir parçası haline getirerek bu sorunu çözüyoruz. Kullanıcılar, blockchain teknolojisi kullandıklarının farkına bile varmadan kolayca ödeme yapabiliyor." dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin lider doğal gaz dağıtım şirketi Aksa Doğalgaz, 62 bin kilometreyi aşan şebeke uzunluğuyla 29 il merkezi, 327 ilçe ve beldede 7,3 milyon abonesine doğal gazı güvenle ulaştırıyor. Faaliyet gösterdiği dağıtım bölgelerinde milyonlarca insanın her yeni güne daha mavi bir gökyüzünün altında başlamasına katkı sağlayan Aksa Doğalgaz, üst üste altıncı kez SÜT-D Düşük Karbon Kahramanı Ödülü'nün sahibi oldu.
Karbon Nötr 10. İstanbul Karbon Zirvesi, 14-15 Nisan'da İTÜ'de Karbonsuzlaşma Yolunda Sürdürülebilir Çözümler ve Yeşil Akçenin Gücü başlığıyla düzenlendi. Törende Aksa Doğalgaz'a sera gazı emisyonlarını azaltarak iklim değişikliğine karşı etkin mücadelede örnek oluşturan kuruluşlara verilen SÜT-D 2025 Düşük Karbon Kahramanı Ödülü'nün veriliş gerekçesini İTÜ Öğretim Üyesi ve SÜT-D Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu açıkladı. İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İpek Akın Karadayı ödülü takdim etti.
İnsana, doğaya ve yaşama saygı
Aksa Doğalgaz olarak faaliyetlerini, sürdürülebilir bir gelecek anlayışıyla insana, doğaya ve yaşama saygı çerçevesinde gerçekleştirdiklerini ve bu doğrultuda yürüttükleri çalışmalardan biri olan "Doğal Gazımızda Atığın Yerli ve Yeşil Gücü" projesi ile Türkiye'nin enerji arz kaynaklarını çeşitlendirmeyi amaçladıklarını ifade eden Aksa Doğalgaz Perakende Ticaret ve Müşteri Operasyonları Başkan Yardımcısı Şinasi Gölbaşı, sözlerine şöyle devam etti: "Yeşil Mutabakat kapsamında küresel iklim krizine karşı kapsayıcı ve sürdürülebilir bir çevresel yönetim adımlarıyla ilerliyor, iklim değişikliğinin etkileriyle mücadelede alternatif yakıtların ve çevreci enerji kaynaklarının önemine inanıyoruz. Bu bakış açısıyla hayata geçirdiğimiz ve Gazbir-Gazmer ile birlikte yürüttüğümüz Ar-Ge projemizde, organik atıklardan elde edilen biyometanın doğal gaza karıştırılması sonucunda elde edilen karışım gazın kullanımının ekonomik açıdan sürdürülebilirliğini, karbon emisyon azaltımına ve enerji verimliliğine etkilerini değerlendirdik."
11,13 milyon ton daha az karbon salımı
Çevre dostu doğal gazı 20 yılı aşkın süredir milyonlarca kişiye ulaştırdıklarına dikkate çeken Gölbaşı, "Doğal gaz, karbon salımının düşürülmesine katkı sağlayan önemli bir yakıt. Geçtiğimiz yıl 5,3 milyon mutlu abonemize sunduğumuz hizmetlerden faaliyetlerimizden kaynaklı olarak 11,13 milyon ton daha az karbon salımının gerçekleşmesine katkıda bulunduk. Yeşil dönüşümü, gelecek hedeflerimiz ile süreçlerimizin ayrılmaz bir parçası görmeye ve çocuklar başta olmak üzere toplumun her bireyine güvenle nefes alabilecekleri temiz hava sahası sunmak için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Gezegenimizi abonelerimizle birlikte yeşillendiriyoruz
2024 yılında faaliyet gösterdikleri tüm bölgelerde sera gazı oluşumuna neden olan kaynakların tespit edilmesi, karbon emisyonunun kontrol altına alınması ile azaltılması amacıyla hayata geçirdikleri Karbon Emisyonu Hesaplanması ve Azaltılması projesini dağıtım bölgelerinin tamamında yaygınlaştırdıklarının bilgisini veren Gölbaşı, "Proje kapsamında 310 ilçe ve beldede bulunan 207 ofisimiz için Yenilenebilir Enerji Kaynak Belgesi (YEK-G) ile belgelendirerek 2024 yılı elektrik tüketimimizden kaynaklı Kapsam 2 karbon emisyonlarımızı nötrledik. Gelecek nesillere güvenle nefes alabilecekleri bir hava sahası bırakmak 'Doğamızda var' diyerek Ecording to Nature ile ormanlaştırma ve biyoçeşitlilik çalışmalarına destek vermeye devam ediyoruz" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Üretiminin büyük bir çoğunluğu ile otomotiv ve beyaz eşya sektörüne hizmet veren Çetin Cıvata, güneş enerjisi yatırımlarını artırıyor. Malatya'da halen 2.7 megawattlık güneş enerjisi toplaması yapan şirket, Rhofa Energy ile Malatya Doğanşehir'de 12.2 MW'lık üretim için yeni bir anlaşma imzaladı. İlk enerjiyi yaz aylarında üretmeye başlayacak şirketin güneşten elde ettiği enerji böylece 15 MW'a ulaşacak.
Temiz enerji kaynakları arasında yer alan güneş enerjisinin sürdürülebilirlikle ilgili en önemli konulardan birisi olduğuna işaret eden Çetin Cıvata Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Tecdelioğlu, üretimlerinin büyük bölümünü Avrupa otomotiv ve beyaz eşya sanayisine yapan bir şirket olarak yeni yatırım yapma kararı aldıklarını belirtti. Türkiye'nin son yıllarda güneş enerjisi konusunda ciddi bir atak yaptığını ve hizmet veren firma sayısının giderek arttığını ifade eden Tecdelioğlu, şunları söyledi:
"Türkiye, hem iklim koşulları hem de enerjinin yönetimi açısından son derece uygun bir ülke. Biz de hem çağı yakalamak ve daha temiz enerji üretmek hem de Avrupa'ya ihracatımızda avantaj sağlamak için güneş enerjisine yoğunlaşma kararı aldık. Malatya'da halihazırda çatıdan 2.7 MW'lık bir güneş enerji toplaması yapıyorduk. Şimdi de Malatya Doğanşehir'de Rhofa Energy ile birlikte 12.2 MW'lık yeni bir anlaşma imzaladık. Bu sene Temmuz veya Ağustos ayında ilk enerjimizi üreteceğiz ve böylece toplamda 15 MW'a ulaşacağız."
'TÜRKİYE GÜNEŞ ENERJİSİNDE ÇOK AVANTAJLI'
Rhofa Energy Yönetim Kurulu Başkanı Hazreti Akdemir de, sektörde özellikle büyük sanayi kuruluşlarına çözüm ortağı olma noktasındaki gayretlerinin devam ettiğini ve bu anlamda 100 yıllık geçmişi olan Çetin Cıvata ve grup şirketlerine sürdürülebilirlik anlamında çözüm ortağı oldukları için son derece mutlu olduklarını belirtti.
Çetin Cıvata'nın bu son yatırımıyla birlikte sürdürülebilirlik konusunda sektördeki birçok firmadan daha ileri bir noktaya geldiğini kaydeden Akdemir, "Ülkemizde cari açığın en büyük kalemlerinden bir tanesi enerji ithalatı. Bunu azaltmanın yolu da temiz enerjiye yapılacak yatırımlardan geçiyor. Aslında bu konuda Türkiye hem dört mevsim güneş alması hem de güçlü üretim altyapısı ile şanslı ve gelişmeye açık bir ülke. Özellikle İç Anadolu ve Doğu ve Güney Doğu Anadolu'nun önemli bir kısmında enerji verimliliği oldukça yüksek bir arazi altyapısına sahibiz. Türkiye'deki üreticiler ve sanayide farkındalığının giderek arttığını ve bu avantajdan daha fazla faydalandıklarını görmek mutluluk verici. Ayrıca son yıllarda özellikle güneş enerjisi alanında üretici firmaların sayısı ciddi anlamda atış gösterdi. Yenilebilir enerji konusunda ülkemiz önümüzdeki dönemde dünyada hak ettiği yeri alacaktır." dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yer operasyonlarında yakıt tasarrufuna yönelik uygulamaları hayata geçirme konusundaki kararlılığını sürdüren Emirates SkyCargo, Allied Transport Company iş birliğiyle filosuna hidrojenle çalışan kamyonlar ekleyecek. Şu anda üretim aşamasında olan bu kamyonların, 2026 yılının ilk çeyreğinde filoya katılması planlanıyor.
Emirates SkyCargo'nun kamyon filosu, Dubai World Central (DWC) ile Dubai Uluslararası Havalimanı (DXB) arasında ve daha geniş yerel bölgede taşımacılık hizmeti sunan 60'tan fazla kamyondan oluşuyor. Havayolu, alternatif yakıtlı araçlara geçiş sürecinde önemli bir dönüm noktasını temsil eden beş adet hidrojenle çalışan kamyonu filosuna dahil edecek. Bu kamyonların eklenmesiyle Emirates SkyCargo, CO2 emisyonlarını azaltmayı ve hava kalitesini iyileştirmeyi hedefliyor.
Mevcut dizel yakıtlı araçlar gibi 28 tona kadar yük taşıma kapasitesine sahip olan hidrojenle çalışan kamyonlar, taşıma kapasitesinden ödün vermeden hizmet verecek. Bu kamyonlar, Dubai'de yer alan Expo City ve Al Qudra DEWA olmak üzere iki özel hidrojen yakıt istasyonunda yakıt ikmali yapacak. Tam dolu bir depo ile 700 kilometreye kadar menzile sahip kamyonlar, Emirates SkyCargo müşterilerine kesintisiz ve düşük emisyonlu taşımacılık imkânı sağlayacak.
Emirates SkyCargo Kıdemli Başkan Yardımcısı Badr Abbas, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Hidrojenle çalışan kamyonların filomuza katılması, yer operasyonlarımızdaki emisyonları azaltmaya yönelik stratejimizde heyecan verici bir gelişmeyi temsil ediyor. Alternatif yakıtları ve teknolojileri entegre etmenin yeni yollarını keşfetmeye ve müşterilerimizin beklediği yüksek hizmet standartlarından ödün vermeden çevresel ayak izimizi azaltan çalışmalarımızı artırmaya devam edeceğiz."
Allied Transport Company CEO'su Ali Bin Beyat ise hidrojenle çalışan taşıma araçlarının potansiyeline duyduğu güveni dile getirerek şunları söyledi: "Yürüttüğümüz kapsamlı araştırmalar sonucunda, geleneksel enerji kaynaklarına bağlı kalmadan hidrojenle çalışan kamyonlarla emisyonları önemli ölçüde azaltmanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Emirates SkyCargo ile iş birliği içinde, özellikle Dubai başta olmak üzere BAE genelinde hidrojenle çalışan kamyonları devreye alarak daha temiz ve sürdürülebilir lojistiğin olduğu bir geleceği destekliyoruz. Emirates SkyCargo'nun sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu olan bu girişim, BAE'nin daha yeşil bir gelecek vizyonuna katkı sağlıyor."
Farklı kargo türlerini taşımaya uygun çeşitli römorklarla uyumlu çekici ünitelerden oluşan hidrojenle çalışan kamyonlar, Emirates SkyCargo'nun çevresel ayak izini en aza indirirken müşterilerin çeşitli ihtiyaçlarını da karşılayabilmesini sağlıyor.
Emisyonların azaltılması, Emirates'in Çevresel Sürdürülebilirlik Çerçevesi'nin temel taşlarından biri olarak öne çıkıyor ve bu hedefe yönelik verimli operasyonları destekleyen bir dizi girişim bulunuyor. Emirates'in 2023 yılında IATA Çevresel Değerlendirme (IEnvA) Birinci Aşama ve IEnvA Yasadışı Vahşi Hayvan Ticareti modülü sertifikalarını alması, havayolunun etkili çevresel sürdürülebilirlik girişimlerine olan uzun süreli bağlılığının göstergesi oldu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Albaraka girişim ekosisteminin tamamlayıcı halkası olan ve girişimcilere büyüme yolculuklarında ihtiyaç duyacakları eğitim, danışmanlık ve mentorluk hizmetlerini sunan APY Tekmer ile startuplara strateji, büyüme ve yatırım operasyonlarında destek olan ve bugüne kadar 20'nin üzerinde yatırım turunu yöneten Basehub iş birliğiyle yeni bir Yatırım Programı başlıyor. 10 Haziran - 20 Temmuz 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek programın amacı, girişimleri yatırıma hazırlamak, girişimlerin yatırım süreçlerini yönetmek ve yatırımcıların en iyi startuplara ulaşarak yatırım yapmalarını sağlamak olacak. Program, 10 haftalık kapsamlı bir içerik sunarken girişimlerin yatırım hedeflerine ulaşacağı şekilde tasarlandı. Programın ilk 5 haftasında yer alan eğitim ve workshop'larda Türkiye'nin önde gelen girişimci, yatırımcı ve ekosistem aktörlerinin katılımıyla finans, hukuk, müşteri edinimi ve yatırıma hazırlık çalışmaları yapılacak. Eğitim ve workshop çalışmalarının tamamlanmasının ardından programın demo-day etkinliği gerçekleşecek ve 5 haftalık yatırım turu ve deal-flow yönetimi süreci başlayacak.
2 milyon dolara kadar yatırım fırsatı
Program, girişimcilerin yatırım sürecinde ihtiyaç duyacakları materyalleri hazırlamak, yatırımcıların taleplerine uygun data-room oluşturmak ve girişimleri yatırımcılarla buluşturarak yatırımların önünü açmak amacıyla oluşturuldu. Programın hedef kitlesini ürün/pazar uyumunu yakalamış, gelir üreten veya fikri mülkiyet sahibi şirketler oluşturuyor. Programın partner yatırımcıları en az 1 milyon dolar yatırım taahhütü, 2 milyon dolara kadar yatırım fırsatı sunarken, paydaş yatırımcıların katılımı ile beraber toplam yatırım tutarının maksimize edilmesi hedefleniyor. Yatırım turuna potansiyel yatırımcılarla hazırlanma fırsatı sunan program sayesinde girişimciler hem yatırım süreçlerinde sıkça yapılan hataları önleyebilecek hem de hızlı ve verimli bir şekilde finansmana erişim imkanı elde edecek.
Programla ilgili konuşan APY TEKMER Yöneticisi Harun Karakoç, "APY Tekmer olarak ekosistem iş birlikleriyle girişimlerin yenilikçi faaliyetlerinin desteklendiği, inovasyonu benimseyen, girişimlerin globale açılmasında etkin bir rol oynayan teknoloji merkezi olmak için pek çok çalışma gerçekleştiriyoruz. Bunlardan biri olan ve Basehub iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz Yatırıma Hazırlık Programı da katılımcılara, profesyonel bir ekip desteğiyle yatırım süreçlerini optimize etme, yatırımcılarla birebir görüşme ve kritik hatalardan kaçınma fırsatı sunacak. Girişimcilerimiz bu program sayesinde yatırım süreçlerinde büyük bir avantaj elde edecek" dedi.
Basehub Partneri Serkan Türkoğlu ise girişimcilik ekosisteminde yatırım iştahının az olduğu bir dönemden geçildiğine vurgu yaparak, "Girişimciler yatırım almakta, yatırımcılar ise doğru girişimi bulmakta zorlanıyor. Bu problemleri çözmek için Basehub olarak APY TEKMER ortaklığında Türkiye'nin önde gelen yatırımcılarıyla bir araya geldik ve yatırım garantili bir yatırım program tasarladık. Program boyunca girişimlerle doğrudan çalışarak, yatırımcıların beklediği tüm hazırlık süreçlerini eksiksiz şekilde tamamlayacağız" diye konuştu.
APY TEKMER ve Basehub iş birliğiyle girişimcileri yatırım süreçlerine hazırlamak amacıyla düzenlenen Yatırım Programı'na 30 Mayıs 2025 tarihine kadar başvurulabilir.
Programa başvurmak için : https://panel.basinlistem.com/[email protected]&MailID=46146102&url=https%3a%2f%2fapytekmer.com%2fyatirimprogrami%2f
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Daha İyi Bir Dünya İçin Çözüm Üretiriz" şirket amacı ile Türkiye dışındaki operasyonları Kafkasya ve Orta Asya'da bulunan Türkiye merkezli Borusan Cat, 1 Nisan 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, Türkiye Genel Müdürü görevine Uğur Tarık Gül'ün atamasını gerçekleştirdi.
Borusan Cat ailesine 1995 yılında İzmir Bölge Satış Temsilcisi olarak katılan Uğur Tarık Gül, Ülke Satış Müdürlüğü, Satış ve Pazarlama Müdürlüğü ve GCI (Genel İnşaat) Ürün Grubu Müdürlüğü gibi üst düzey pozisyonlarda görev aldı. Ülke ve global organizasyonda farklı endüstri ve coğrafyalarda edindiği deneyimle Borusan Cat'in dönüşüm sürecine ve inşaat endüstrisinin gelişimine katkı sağladı. Son olarak, Türkiye İnşaat Endüstrisi Ürün Lideri olarak inşaat sektöründeki dönüşüme odaklandı ve şirketin Türkiye segmentasyonu ile Retail (Perakende) stratejilerinin şekillendirilmesinde önemli rol oynadı.
Uğur Gül, şirketin orta ve uzun vadeli planlarını kapsayan sürecin devamlılığı ve şirketin dönüşümünde etkili olacak gelecek vizyonunun uygulanması ile büyüme hedeflerinin gerçekleşmesinden sorumlu olacak.
2022-2025 yılları arasında Borusan Cat Türkiye Genel Müdürü olarak görev yapan Özer Şahin, Borusan Cat'te kariyerine Global İnşaat Endüstrisi Büyüme (Growth) Lideri olarak devam edecek. Borusan Cat Türkiye Genel Müdürü olarak üstlendiği son görevinde, değişen pazar dinamikleri ve zorlu ekonomik koşullara rağmen başarılı işlere imza atmıştır ve şirketimizin dönüşüm yolculuğunda önemli rol oynamıştır. Şahin yeni görevinde, İş Makinası Ana Ürün ve Müşteri Destek stratejilerinden sorumlu olarak Borusan Cat'in temsilcisi olduğu Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya'dan sorumlu olarak çalışacaktır
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bu eğilim eğlenceli olsa da veri gizliliği ve dijital güvenlik konusunda endişelere yol açıyor. Takma isimler, iş, hobiler ve aile ile bağlantılı görüntülerin ve kişisel bilgilerin yapay zeka platformlarına yüklenmesi zararsız görünse de, kullanıcıları istemeden kimlik hırsızlığı, kimlik avı saldırıları ve biyometrik verilerin yetkisiz kullanımı gibi siber tehditlere maruz bırakabilir.
Yapılan bir Kaspersky araştırması, kullanıcıların dijital gizliliğe yaklaşımındaki paradoksu vurgular nitelikte. Orta Doğu, Türkiye ve Afrika bölgesindeki katılımcıların %47'si gizliliği korumak için web kameralarını kapatırken ve %42'si güvenli gezinme için gizli moda güvenirken, önemli bir kısmı hala riskli çevrimiçi davranışlarda bulunuyor. Özellikle, katılımcıların %52'si çevrimiçi oyunlara ve testlere erişmek için kişisel bilgilerini doğrulanmamış kaynaklarla paylaştığını itiraf ediyor (söz konusu oranlar Türkiye için sırasıyla %50, %39 ve %50 olarak ölçülmüş). Bu eylemler genellikle potansiyel güvenlik etkileri göz önünde bulundurulmadan yapılıyor.
Kaspersky MEA Bölgesi Teknik Uzmanı Brandon Muller, şunları söylüyor: "AI Action Figure veya Studio Ghibli'den ilham alan anime tarzı görüntüler gibi viral trendlere katılmak eğlenceli olabilir. Ancak burada ilgili potansiyel riskleri anlamak çok önemlidir. Bu verilere siber saldırganlar tarafından erişilebileceğini akılda tutmak gerekir. Kullanıcılar ayrıntılı kişisel bilgilerini ve görüntülerini paylaşarak farkında olmadan dolandırıcılara dijital kimliklerini tehlikeye atmak veya sosyal mühendislik mesajları oluşturmak için gereken verileri sağlayabilir."
Kaspersky, kişisel verileri güven altında tutmak için aşağıdaki önerileri paylaşıyor:
" Gizlilik politikalarını inceleyin. Yapay zeka destekli araçları kullanmadan önce, verilerinizin nasıl kullanılacağını ve saklanacağını ve üçüncü taraflarla paylaşılıp paylaşılmayacağını öğrenmek için gizlilik koşullarını okuyun ve özümseyin.
" Kişisel bilgi paylaşımını sınırlayın. Adresler veya finansal bilgiler gibi istismar edilebilecek hassas fotoğrafları veya ayrıntıları yüklemekten kaçının.
" Genel görseller kullanın. Yüz verileri biyometrik profilleme için kullanılabileceğinden, mümkünse yüzünüzün yüksek çözünürlüklü yakın çekimleri yerine genel görüntüler veya manzara fotoğrafları kullanın.
" İzinler konusunda dikkatli olun. Uygulamalara ve platformlara yalnızca gerekli izinleri verin ve kişilerinize veya konumunuza erişim gibi aşırı erişim talep edenlere karşı dikkatli olun.
" Güvenilir güvenlik çözümleri kullanın. Olası tehditleri tespit etmek ve önlemek için cihazlarınızı Kaspersky Premium gibi güvenilir siber güvenlik yazılımlarıyla koruyun.
" Bilgi sahibi olun. Çevrimiçi ortamda bilinçli kararlar vermek için en son dijital trendler ve ilgili riskler hakkında kendinizi eğitin.
" Hesapları düzenli olarak izleyin. Paylaşılan veriler yetkisiz erişim için kullanılabileceğinden, finansal ve sosyal medya hesaplarınızı olağandışı etkinliklere karşı kontrol edin.
Muller. "Dijital çağda, çevrimiçi trendlerden keyif almayı gizlilikle ilgili sonuçların farkında olarak dengelemek çok önemlidir" diyor ve ekliyor: "Kullanıcılar kendilerini siber güvenlik konusunda eğiterek ve proaktif adımlar atarak dijital kimliklerini daha iyi koruyabilirler ve gizliliklerinden ödün vermeden trendlerin tadını çıkarabilirler."
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.