Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yandex Türkiye, Araç Çağırma Hizmeti Yandex Go'yu İzmir'de Kullanıma Sundu ve Kartla Ödeme Seçeneğini Getirdi
Yandex Türkiye, araç çağırma hizmeti Yandex Go'yu İzmir'de kullanıma sunduğunu duyurdu. Böylece İzmir, Antalya'dan sonra platforma erişim sağlayan Türkiye'deki ikinci şehir oldu. Hizmetten, Çeşme ve Foça gibi popüler turistik bölgeler de dahil olmak üzere tüm İzmir genelinde faydalanılabilecek.
Yandex Go Türkiye Ülke Müdürü Semih Altuğ, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Yandex Go'yu İzmir ile buluşturmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Kent sakinlerine ve ziyaretçilere daha fazla kolaylık ve güvenilirlik sunarak, hizmetimizi Türkiye genelinde daha da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Önceliğimiz, yüksek kalite standartlarını koruyarak güvenli, konforlu ve uygun fiyatlı bir hizmet sunmaya devam etmek. İleri teknoloji ve güvenlik çözümlerinden yararlanarak hem yolcular hem de sürücüler için kusursuz bir deneyim sağlamak için çalışıyoruz. İzmir'de yaşayanların ve ziyaretçilerin Yandex Go'nun sunduğu kolaylık ve güvenilirliği kısa sürede takdir edeceklerine inanıyoruz."
İzmir'deki lansmanın yanı sıra Yandex Go, Türkiye'de faaliyet gösterdiği İzmir ve Antalya şehirlerinde uygulama üzerinden nakitsiz ödeme hizmetini de hayata geçirdi. Kullanıcılar herhangi bir komisyon ödemeden veya nakit kullanmalarına gerek kalmadan, doğrudan uygulamada yer alan kart ödemeleri seçeneği üzerinden yolculuklarının ücretini ödeyebiliyorlar.
Yandex Go mobil uygulaması iOS ve Android için Türkçe, İngilizce ve diğer birçok dilde ücretsiz olarak indirilebiliyor. Kullanıcılara, gidecekleri yere göre önceden fiyat tahminleri sunan uygulama, coğrafi konum etkinleştirildikten sonra kullanıcının konumunu hızlı bir şekilde tanımlayarak, onları en yakında olan uygun sürücüye bağlıyor. Ödemeler uygulama üzerinden kartla veya nakit olarak yapılabiliyor.
Yandex Go, yolculuğu sağlayan iş ortaklarıyla sürekli iletişim halinde olduğundan, yolcular destek almak, soru sormak veya kayıp eşyaları için uygulama aracılığıyla müşteri destek ekibine kolayca ulaşabiliyorlar. Ek bir kalite kontrol yöntemi olarak, Yandex Go uygulaması her yolculuğun puanlanmasına olanak tanıyor ve düşük puan alan sürücüler belirli bir süre boyunca hizmete erişimlerini kaybedebiliyorlar.
Yandex Go uygulaması; haritalama, rota oluşturma ve navigasyonun yanı sıra akıllı araç çağırma sistemini de kullanıyor. Bu teknolojiler, bir sürücünün müşteri aramak için harcadığı zamanı azaltıyor. Yolculuk taleplerini tek tek alan sürücüler, mevcut yolculuğu bitirirken bir sonraki müşterisine geçebiliyor ve bu da araç ile katedilen mesafenin düşürülmesini sağlayarak şehirdeki trafik sıkışıklığını hafifletmeye yardımcı oluyor. Yandex Go'nun kullandığı verimli rota oluşturma ve benzeri teknolojileri, sürücülerin zamanını etkili kullanmasını sağlarken yolculara da öngörülebilir ve şeffaf bir hizmet sunuyor.
Yandex Go doğrudan ulaşım hizmeti sunmuyor. Bunun yerine platform, yolculara yolculuk hizmeti sunmak için bağımsız sürücüler istihdam eden lisanslı yerel ulaşım şirketleriyle iş birliği yapıyor. Yandex Go, tüm müşterilerin güvenliğini sağlamak için yalnızca yasal olarak yetkilendirilmiş ulaşım sağlayıcılarının platforma katılmasına izin veriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin öncü teknoloji distribütörlerinden TESAN İletişim, teknoloji ve ürün yönetimi alanındaki lider kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Bu kapsamda, uzun yıllara dayanan sektörel deneyimiyle dikkat çeken İbrahim Tunçay, Ürün Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı.
Teknoloji alanındaki derin bilgi birikimi ve inovatif projeleriyle tanınan Tunçay, TESAN'ın ürün yönetimi stratejisine liderlik ederek, şirketin yenilikçi vizyonunu daha da ileriye taşımayı hedefliyor.
İbrahim Tunçay Kimdir?
2002 yılında Girne Amerikan Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nden %100 burslu olarak mezun olan İbrahim Tunçay, kariyerine 2004 yılında Ulukom Bilgisayar'da yazılım mühendisi olarak başladı. 2005 yılında TESAN bünyesine katılarak Ar-Ge Yöneticisi olarak görev aldı ve ttec markasının ilk yenilikçi ürünlerine imza attı.
2007 yılında HTC Corporation (Tayvan) Orta Doğu ve Afrika Teknik Müdürlüğü görevine getirilen Tunçay, 2010 yılında Güneydoğu Avrupa Ürün Müdürü, 2014 yılında ise Güneydoğu Avrupa Ürün Direktörü olarak atandı. HTC'de görev yaptığı süre boyunca:
" Türkiye'nin ilk operatör markalı Windows Mobile PDA telefonunu (Turkcell PDA) geliştirdi.
" Türkiye'nin ilk Android telefon lansmanını (Vodafone) gerçekleştirdi.
" Dünyanın ilk İbranice destekli Android telefonunun lansmanına liderlik etti.
" Türkiye'nin ilk yerleşik Türkçe diline sahip PDA telefonunu pazara sundu.
2018 yılında XRSpace (Tayvan) Türkiye Ülke Müdürü olarak sanal ve artırılmış gerçeklik projeleri yürüttü. 2022 yılında ise Omix Mobil Teknoloji'de Ürün Geliştirme Direktörü olarak yerli akıllı telefon üretimi ve inovatif projelerde önemli çalışmalara imza attı.
TESAN'daki yeni görevinde, ürün yönetimi ve geliştirme süreçlerini stratejik bir bakış açısıyla yönetecek olan Tunçay, şirketin teknoloji ekosistemindeki yenilikçi ve rekabetçi konumunu güçlendirmeye devam edecek
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Şubat ayı konut satış verilerini değerlendiren Gayrimenkul Girişimcisi ve Mars Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bucak, "Türkiye genelinde konut satışları şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20.1 oranında artarak 112 bin 818 oldu. Böylece Temmuz 2024 tarihinde başlayan artış serisi 8. ayına girdi. Ayrıca 2020 yılındaki kampanyalı dönemden sonra, yüksek kredi faizine rağmen tüm zamanların en yüksek ikinci şubat ayı satışı gerçekleşti. Bu da konuta talebin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor." dedi.
Yabancıya satış tarafında ise düşüşün sürdüğünü ifade eden Hakan Bucak, "Yabancılara yapılan konut satışları şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21.1 oranında azalarak 1.457 oldu. Adet bazında son 8 ayın en düşük rakamı. Ayrıca toplam satıştaki pay sadece yüzde 1.3. Yabancıya satış Türkiye için çok önemli, o nedenle bu alanda iyileştirici adımlara ihtiyaç var." diye konuştu.
FAİZ DÜŞERSE REKOR GELİR
Konut yatırımcısını harekete geçiren etkenlere değinen Hakan Bucak, "Konut fiyatları artacak öngörüsü, farklı yatırım araçlarının cazibesini yitirmesi, yapılan kampanyalar ve birçok vatandaşın kiracı kalmak istememesi konut satışlarını artıran ana faktörler oldu. Ayrıca amortisman sürenin yeniden 16-17 yıl gibi cazip noktalara gelmesi de yatırım amaçlı alımı tetikledi." dedi. Konut kredi faizlerinde bir indirim olması halinde yılın kalan kısmında da hareketliliğin süreceğini dile getiren Bucak, "Konut satış verileri gösteriyor ki, 2025 yılında 1.5 milyon bandı aşılarak tarihi rekora imza atılabilir." ifadelerini kullandı.
UYGUN ŞARTLAR VARSA BEKLEMEYİN
Uygun şartlara sahip tüketicinin alım kararını ötelememesi gerektiğine dikkat çeken Hakan Bucak, "İkinci el piyasada fiyatlar dip yaptı. Yeni konutlarda da maliyet artışı tam anlamıyla satış fiyatına yansımadı. Kimi tüketici kredi faizinin düşmesini bekliyor. Ama faiz düşüp talep artınca fiyatlar da yükseliyor. Bu nedenle beklemenin doğru olmadığını düşünüyorum." dedi. Piyasadaki yeni konutların orta üstü ve üst gelir grubuna yönelik olduğunu hatırlatan Bucak, dar ve orta gelirli için kamunun devreye girmesi gerektiğini söyledi. Hakan Bucak, sosyal konut seferberliği ve ilk kez ev alacaklara düşük faizle kredi gibi hamlelerin beklendiğini ekledi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Son dönemde Türkiye'de küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) ciddi bir nakit sıkışıklığıyla karşı karşıya. Vadeli ödemeler giderek ötelenirken, tahsilat süreçleri uzuyor ve piyasadaki para döngüsü yavaşlıyor. Ödüyo Genel Müdürü Erman Yapıcı, KOBİ'lerin bu tür finansal darboğazları aşabilmesi için dijital ödeme sistemleri ve finansal teknoloji çözümlerini etkin şekilde kullanmaları gerektiğini açıkladı.
Mevcut ekonomik dalgalanmaların, KOBİ'lerin finansal yönetim süreçlerini yeniden gözden geçirmesini zorunlu kıldığını vurgulayan Ödüyo Genel Müdürü Erman Yapıcı, "Yüksek faiz oranları, krediye erişimde yaşanan zorluklar, tüketici talebindeki daralma ve kur dalgalanmaları işletmelerin finansal dengelerini zorluyor. Yüksek enflasyon nedeniyle hane halkının alım gücü düşerken, tüketici harcamaları kısıtlandı. Özellikle perakende, giyim ve dayanıklı tüketim sektörlerinde satış hacimleri geriledi. Talebin daralması, işletmelerin nakit girişlerini olumsuz etkiliyor. Bu süreçte KOBİ'ler için en kritik konu, nakit akışlarını doğru yöneterek sürdürülebilir bir büyüme sağlayabilmek." dedi.
KOBİ'lerin finansal farkındalıklarını artırıyor
Yapıcı, KOBİ'lerin bu tür finansal darboğazları aşabilmesi için dijital ödeme sistemleri ve finansal teknoloji çözümlerini etkin şekilde kullanmaları gerektiğini vurgulayarak, "Günümüz dünyasında geleneksel tahsilat yöntemleri, işletmeler için zaman kaybı ve maliyet yükü anlamına gelirken, online ödeme sistemleri ve açık bankacılık uygulamaları gibi yenilikçi finansal araçlar KOBİ'lerin nakit akışlarını hızlandırmalarına yardımcı oluyor. Özellikle online tahsilat sistemlerine geçiş, KOBİ'lerin 7/24 ödeme alabilmesini sağlayarak finansal süreçlerini hızlandırıyor. Sanal POS çözümleri sayesinde kredi kartı ile ödeme alabilen işletmeler, hem müşterilerine daha fazla ödeme seçeneği sunuyor hem de fiziki POS cihazı maliyetlerinden kurtuluyor. Ayrıca, açık bankacılık çözümleri, banka hesapları, gelir-gider dengesi ve nakit akışının tek bir platformdan yönetilmesine imkân tanıyarak KOBİ'lerin finansal farkındalıklarını artırıyor.
KOBİ'ler için finansal yönetim rekabet avantajı yaratan bir unsur haline geldi
Dijital finansal raporlama araçları da işletmeler için büyük kolaylık sağlıyor. Manuel muhasebe süreçleri yerine, anlık finansal raporlama sistemlerine geçiş yapan KOBİ'ler, ödeme süreçlerini daha verimli planlayarak likidite krizlerinden kaçınabiliyor. İşletmeler, günlük, haftalık veya aylık nakit akış raporları ile stratejik finansal kararlarını daha sağlıklı bir zeminde alabiliyor. Tüm bu gelişmeler, KOBİ'ler için finansal yönetimin artık sadece bir muhasebe süreci olmaktan çıkıp, rekabet avantajı yaratan bir unsur haline geldiğini gösteriyor. Günümüzün belirsiz ekonomik koşullarında işletmelerin ayakta kalabilmesi için finansal okuryazarlık seviyelerini artırmaları ve dijital ödeme sistemlerine hızla adapte olmaları kritik bir önem taşıyor.
Doğru finansal yönetim araçlarını kullanan KOBİ'ler geleceği de güvence altına alacak
Mevcut ekonomik dalgalanmalar ve finansmana erişimde yaşanan zorluklar göz önüne alındığında, dijitalleşme KOBİ'ler için bir lüks değil, bir gereklilik haline gelmiş durumda. Online tahsilat sistemleri, açık bankacılık çözümleri ve dijital finansal yönetim araçlarını etkin şekilde kullanan işletmeler, yalnızca kriz dönemlerini yönetmekle kalmayıp, aynı zamanda sürdürülebilir büyüme yolunda önemli bir avantaj elde edecek. Bugünün ekonomik koşulları, işletmeler için pek çok belirsizlik taşısa da, doğru finansal yönetim araçlarını kullanan KOBİ'ler için bu süreç aynı zamanda büyük bir fırsat sunuyor. Dijitalleşme, sadece bugünü değil, geleceği de güvence altına almanın en güçlü yollarından biri olarak öne çıkıyor. Dijitalleşmeyi benimseyen KOBİ'ler rekabette öne çıkarken, krizleri fırsata çevirebilecek. Mevcut ekonomik koşullar karşısında KOBİ'lerin finansal yönetim süreçlerinde dijital çözümlere yönelmesi, sadece nakit akışlarını güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda işletmelerin uzun vadeli büyümesini de destekleyecek. Dijital finansal araçları etkin kullanan işletmeler, belirsizlikler karşısında daha dirençli hale gelerek piyasada güçlü bir konum elde edecek." diyerek sözlerini bitirdi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uyku denildiğinde akla ilk gelen marka Yataş Bedding, Dünya Uyku Günü'nü özel etkinlikler ve indirimlerle kutluyor! Seçili Yataş mağazaları, 14 Mart Dünya Uyku Günü'nde gece 24.00'e kadar açık olacak. Üstelik seçili yataklarda %10'a varan indirimler,seçili yastık, yorgan ve alez ürünlerinde ise ek %10 indirim fırsatları ve sürpriz hediyelerle tüm misafirlerini 'Yataş Uykusu'yla buluşturacak.
Türkiye'nin uyku sağlığı markası Yataş Bedding, her yıl Dünya Uyku Günü'nü özel etkinlikler, farkındalık programları ve cazip indirimlerle kutlamaya devam ediyor. Bu yıl 14 Mart'ta kutlanacak Dünya Uyku Günü'nde seçili Yataş mağazaları, misafirlerini gece 24.00'e kadar ağırlayacak. Ayrıca belirli Yataş yataklarda %10'a varan indirimler ve seçili yastık, yorgan, alez ürünlerinde ise ek %10 indirim fırsatı sunulacak. İftar sonrası Yataş mağazalarına gelen misafirler de özel ikramlar ve sürpriz hediyelerle karşılanacak. Gece 24.00'e kadar açık olacak mağazaların listesine Yataş Bedding'in web sitesinden ulaşabilecek.
"Yataş Bedding olarak, herkesin uykunun önemi konusunda bilinçlenmesi için çalışıyoruz."
Dünya Uyku Günü dolaysıyla bir açıklama yapan Yataş Bedding Pazarlama Direktörü Selmin Gündoğdu; Türkiye'de tam 49 yıldır uyku denildiğinde akla Yataş geliyor. Uyku sağlığı alanındaki uzmanlığımız ve geliştirdiğimiz ileri teknolojilerle, 1976'dan bu yana kusursuz bir uyku deneyimi sunmak için çalışıyoruz. Sağlıklı bir uyku döngüsünün hem fiziksel hem de zihinsel iyilik halimizin temeli olduğuna inanıyor, ürünlerimizi bu anlayışla tasarlıyoruz. Uyku öncesi hazırlığından, uyuma ve uyanma sonrasına kadar tüm uyku yolculuğunu kapsayan yeni mağaza konseptimiz ile 'Yataş Uyku Dünyası'nı tek çatı altında topluyoruz. Yataş Bedding olarak, aynı zamanda uyku sağlığı konusundaki sosyal sorumluluk ve farkındalık projelerimizle yediden yetmişe herkesin uykunun önemi konusunda bilinçlenmesi için de çalışıyoruz. 2021 yılında hayata geçirdiğimiz Yataş Bedding Uyku Kurulumuz ile uykunun önemi ve sağlıklı yaşamla olan ilişkisine dair farkındalık yaratmak için uzman görüşleri sunuyoruz" dedi.
Yataş Bedding Pazarlama Direktörü Selmin Gündoğdu, sözlerine şöyle devam etti: "Dünya Uyku Günü'nün de uykunun sağlığımız üzerindeki önemine dikkat çekmek ve bu bilinci daha geniş kitlelere yaymak açısından çok değerli olduğuna inanıyoruz. Bu anlamda her yıl olduğu gibi bu yıl da Dünya Uyku Günü'nü farklı etkinliklerle kutluyoruz. 14 Mart'ta seçili mağazalarımız gece 24.00'e kadar açık olacak, misafirlerimizi ağırlayarak hem sağlıklı uykunun önemine dikkat çekecek hem de seçili ürünlerde sunduğumuz özel indirimlerle kaliteli uyku deneyimine erişimlerini kolaylaştıracağız, iftar sonrası ikramlarımızla da bu özel günü daha anlamlı bir hale getireceğiz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan Paribu Cineverse, Türkiye'de bir ilke imza atarak tamamı yapay zekayla çekilen bir filmi vizyona getiriyor. 10 farklı yapay zeka aracıyla üretilen M Hotel, yapay zeka ve sinemayı buluşturan yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.
Türkiye'de tamamı yapay zeka ile üretilen ve vizyona giren ilk film olma özelliğini taşıyan "M Hotel", 14 Mart'ta Paribu Cineverse'te sinemaseverlerle buluşuyor.
Changik Jeong'un imzasını taşıyan film, yalnızca yapay zeka araçları kullanılarak üretilmiş olmasıyla sinema dünyasında önemli bir yenilik sunuyor. Film, görsel ve anlatı dilinde sunduğu farklılıklarla içerik üretiminde yapay zekânın sunduğu yeni olanakları gözler önüne seriyor.
Yapay zekanın yalnızca bir araç olarak değil, aynı zamanda hikaye anlatımının bir parçası olarak nasıl kullanılabileceğini keşfetmek amacıyla geliştirilen film, hem sinema sektöründe yaratıcı süreçlere yeni bir bakış açısı kazandırmayı hem de içerik üreticilerine farklı fırsatlar sunmayı hedefliyor.
M Hotel, 10'dan fazla yapay zeka aracı kullanılarak çekildi
10'dan fazla yapay zeka aracı kullanılarak üretilen filmde, şehrin lüks bir arka sokağında, uyuyacak bir yer arayan evsiz bir adam, yanlışlıkla bir anahtar bulur ve M Oteli'ne girer. Beklenmedik bir şekilde yeni bir dünyanın kapılarını aralayan adam, otelde geçirdiği süre boyunca gizemli olaylarla karşılaşır. M Hotel, dram ve fantastik unsurları bir araya getirerek izleyicilere alışılmışın dışında bir sinema deneyimi sunuyor.
Busan Uluslararası Yapay Zeka Film Festivali'nde (BIAIF) jüri özel ödülünü kazanan film, Venedik Uluslararası AI Film Ödülleri'nde finale kalan 10 film arasında yer aldı. Ayrıca New York AMT Uluslararası Film Festivali'nde AI yarışma kategorisinde büyük ödülü kazanan "M Hotel", Cannes World Film Festivali'nden de "En İyi Film" ödülüyle döndü.
Paribu Cineverse'de yenilikçi deneyimler devam edecek
Paribu Cineverse, sinemaseverleri sadece filmlerle değil, aynı zamanda sinemanın geleceğine yön veren özel etkinliklerle de buluşturmaya devam ediyor. Paribu Cineverse, önümüzdeki dönemde M Hotel gibi yenilikçi yapımların yanı sıra, interaktif gösterimler ve daha birçok sürpriz etkinlikle sinema keyfini bambaşka bir boyuta taşımayı hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Teknoloji dünyasının "Muhteşem Yedilisi" son 10 yılda 200 binin üzerinde patent başvurusu gerçekleştirdi. İnovasyonun öncülerinden Microsoft tek başına bir yılda 19 bin 693 başvuru ile rekor kırarken, Apple ve Alphabet (Google) sürekli yükselen patent başvuru sayılarıyla dikkat çekti. Yapay zeka, veri işleme ve enerji teknolojileri başvuruların odağında yer aldı.
2024 yılına damgasını vuran "Muhteşem Yedili" olarak adlandırılan teknoloji devleri Alphabet, Amazon, Apple, Meta, Microsoft, Nvidia ve Tesla, borsada rekor üstüne rekor kırıyor. Yatırımcılarına yüzde 12 ile yüzde 171 arasında getiri sağlayan bu şirketlerin başarısının arkasında güçlü bir inovasyon ve patent stratejisi yatıyor. 40 yılı aşkın süredir sınai haklar alanında faaliyet gösteren Destek Patent, WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü), EPO (Avrupa Patent Ofisi) ve ülkesel sınai mülkiyet yayınlarından elde ettiği verilerle ABD'nin bu yedi teknoloji devinin patent karnesini çıkardı. Araştırma sonuçları, şirketlerin borsa performanslarındaki başarının tesadüf olmadığını, güçlü Ar-Ge çalışmaları ve patent portföyleriyle desteklendiğini kanıtlıyor. İşte patent savaşlarındaki son durum karnesi.
Microsoft, Muhteşem Yedili arasında en yüksek patent başvuru sayısına ulaşan şirket. Özellikle 2005 yılında gerçekleştirdiği 19.693 başvuru ile rekor kıran şirket, son 10 yılda istikrarlı bir şekilde yıllık 13 binin üzerinde patent başvurusu gerçekleştirerek en yüksek başvuru sayısına imza atıyor. Veri işleme sistemleri ve bilgi arama teknolojilerinde yoğunlaşan Microsoft'un, özellikle bilgisayar programları kontrolü ve iletişim protokolleri alanlarında önemli bir patent portföyü oluşturduğu görülüyor.
Apple ise, son 10 yılın en aktif patent başvurusu yapan ikinci şirketi. 2013 yılında 14.118 başvuru ile kendi başvuru rekorunu kıran şirket, son 10 yılda her yıl 10 binin üzerinde patent başvurusu gerçekleştirmeyi başardı. Şirketin özellikle kullanıcı arayüzleri ve dokunmatik ekran teknolojilerinde yoğunlaştığı dikkat çekiyor.
Google olarak bildiğimiz Alphabetde Apple ile aynı yıl 9.007 başvuru ile kendi rekorunu kırdı. Müşteri ilişkileri yönetimi ve büyük veri yönetimi konularında yoğunlaşan şirket, özellikle veri madenciliği ve analitik alanlarında güçlü bir patent portföyü oluşturdu.
Amazon'un patent başvurularında 2014 yılı 4.343 başvuru ile zirve yılı oldu. Şirket, özellikle iletişim ağları ve veri işleme sistemleri alanlarında yoğunlaşırken, bilgi aktarımı ve veri tabanı yönetimi konularında önemli patentlere imza attı.
Meta'nın patent başvurularında da sürekli bir artış trendi gözleniyor. Şirket, 2022 yılında 2.354 başvuru ile kendi rekorunu kırarken optik sistemler, görüntüleme teknolojileri ve veri işleme sistemlerinde yoğunlaştı.
Nvidia, özellikle son yıllarda patent başvurularında önemli bir atılım gerçekleştirdi. 2022 yılında 2.562 başvuru ile rekor kıran şirket, görüntü işleme ve yapay sinir ağları teknolojilerinde öncü konuma yerleşti.
Tesla, diğer teknoloji devlerine kıyasla daha mütevazı sayılarda patent başvurusu yapmasına rağmen, elektrikli araç teknolojileri alanında önemli bir portföy oluşturdu. Şirketin en yüksek başvuru sayısına ulaştığı yıl 2018 oldu (692 başvuru). Özellikle şarj edilebilir pil hücreleri ve enerji depolama sistemleri konularında yoğun patent çalışmaları yürütülüyor.
"Teknoloji devleri patentleriyle rekabet ediyor"
Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, teknoloji devlerinin patent başvuru verilerini değerlendirirken önemli tespitlerde bulundu: "Microsoft'un 2005 yılında kırdığı 19 bin 693 patent başvurusu rekoru, hala aşılamadı. Ancak asıl dikkat çekici olan, son 10 yılda bu yedi şirketin toplam başvuru sayısının 200 bini aşması. Bu rakam, teknoloji sektöründeki inovasyon hızını gözler önüne seriyor. Özellikle Apple'ın 10 yıl boyunca yıllık 10 bin başvurunun altına hiç düşmemesi ve Nvidia'nın son beş yıldaki başvuru sayısını ikiye katlaması, bu şirketlerin Ar-Ge'ye verdikleri önemi gösteriyor."
"Patent başvuruları trendleri ve prim yapacak sektörlerin de göstergesi"
Bu şirketler patent başvurularıyla aynı zamanda teknolojinin seyrine ve önümüzdeki günlerde popüler olacak teknolojik ürünlere de karar veriyorlar. Aynı zamanda başvuru alanları bize yakın zamanda hangi sektörlerde yükselme olacağını da gösteriyor. Örneğin bu 7 şirketin de en çok patent başvurusu yaptığı ve yoğunlaştığı alan veri yönetimi, veri madenciliği, veri işleme sistemleri gibi alanlar. Bu da bize verinin yeni petrol olduğunu gösteriyor. Ayrıca yapay zekâya dayalı teknolojilerin daha karmaşık ve etkili hale gelmesi için yapılan yatırımların da artacağı aşikar. Bu da bahsi geçen 7 teknoloji devinin gelecekteki teknoloji ekosistemine liderlik etme adına girdiği rekabet yarışını kanıtlıyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönem bu rakamların daha da artacağını öngörüyoruz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yenilikçi ve estetik anlayışıyla sofralara ve mutfaklara ilham veren Karaca, dünyanın en prestijli ABD merkezli uluslararası tasarım ödüllerinden biri olan Good Design Awards'ta 8 farklı ürünle 8 tasarım ödülünün sahibi oldu.
İnovasyon ve tasarım odaklı yaklaşımıyla fark yaratan Karaca; tamamen Türkiye'de, kendi tasarım ekibi tarafından geliştirilen ve özenle tasarlanan ürünleriyle 8 tasarım ödülüne layık görüldü. Bu başarı, Karaca'nın yerli tasarım ve üretim alanındaki yetkinliğini ortaya koyarken, markanın uluslararası pazardaki konumunu küresel rekabetteki iddiasını pekiştirdi.
Dünyanın en eski ve prestijli tasarım ödüllerinden biri olan Good Design'ın estetik, işlevsellik ve yaratıcı tasarım anlayışını buluşturan ödüllü ürünleri arasında; modern mutfaklara sofistike ve işlevsel bir dokunuş katan Carmen Serisi, doğal dokusuyla zamansız ve sıcak bir estetik sunan Clay Yemek Takımı, gölge geometrisi tasarım yaklaşımından ilham alan Curve Yemek Takımı, minimalist detaylarla lüksü hissettiren Von Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı, Sirius yıldızının parlaklığını ve ışıltısını yansıtan Sirius Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı, doğadan ilham alan ergonomik ve estetik tasarımıyla Cane Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı, minimalizm ve işlevselliği bir araya getiren Braga Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı ve Kapadokya'nın tarihi ve coğrafi dokusundan ilham alarak tasarlanan Kapadokya Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı bulunuyor.
Karaca'nın tasarım odaklı yenilikçi bakış açısı, her bir ürününde detaylara verilen önemle kendini gösteriyor. Günlük kullanımda yüksek konfor sunan bu özel koleksiyonlar, aynı zamanda estetik açıdan da benzersiz bir deneyim sağlıyor. Bu başarı, Karaca'nın yerli tasarım gücünü uluslararası arenada tescilleyerek, Türk markalarının küresel pazarda ne kadar iddialı olabileceğini bir kez daha kanıtlıyor.
Good Design Awards
Modern tasarımın önemli isimlerinden Charles ve Ray Eames, Russel Wright, George Nelson ve Eero Saarinen gibi öncü isimlerin katkılarıyla temelleri atılan Good Design Awards, 1950 yılından bu yana dünyanın en iyi endüstriyel ve grafik tasarımlarını ödüllendiriyor. The Chicago Athenaeum: Museum of Architecture and Design tarafından düzenlenen bu prestijli ödüller, tasarımda mükemmeliyet, yaratıcılık ve inovasyonu onurlandırarak sektörün en başarılı projelerini taçlandırıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.