Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin stratejik konumu, İpek Yolu’nun yeniden canlanmasıyla daha da önem kazandı. Türkiye, Avrupa, Balkan ve BDT ülkeleri arasındaki taşımalarıyla öne çıkan CDA Lojistik’in Yönetim Kurulu Başkanı Cem Sular, taşımalarının yanı sıra transit yüklere yönelik depolama hizmetleriyle de Türkiye’nin, küresel lojistiğin önemli bir merkezi olma vizyonuna katkı sağladıklarına dikkati çekti.
İpek Yolu’nun yeniden gündeme gelmesi, Avrupa, Türkiye ve Avrasya ekseninde hizmet veren Türk lojistik şirketlerinin yatırımlarını hızlandırmasını sağladı. Türkiye, Avrupa, Balkan ve BDT ülkeleri arasındaki taşımaları ve transit depolama hizmetleriyle öne çıkan CDA Lojistik, müşterilerine özel çözümlerle Orta Koridor’u aktif olarak kullanıyor.
CDA Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Cem Sular, Türkiye’nin lojistik ve taşımacılık sektörünün, 100 milyar dolarlık pazar büyüklüğü ile dünyada 11. sırada yer aldığını hatırlatarak, sektörün, yeniden şekillenen küresel ticaret dinamiklerine hızla uyum sağlayacak bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.
Türkiye’nin konumu transit talebi artırıyor
Kara yolu, intermodal, deniz yolu, hava yolu, ekspres taşımacılık, proje taşımacılığı, transit depolama ve gümrükleme hizmetleriyle geniş bir yelpazede faaliyet gösterdiklerini ifade eden Sular, “Türkiye’nin eşsiz konumu, transit taşımacılık ve depolama talebini artırıyor. CDA Lojistik olarak bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendiriyor ve müşterilerimize özel çözümler sunuyoruz. Taşımalarımızın yanı sıra transit yüklere yönelik depolama hizmetlerimizle de Türkiye’nin, küresel lojistiğin önemli bir merkezi olma vizyonuna katkı sağlıyoruz.” diye konuştu.
“Ticari bağları güçlendirmek için çalışıyoruz”
Sular, İpek Yolu’nu yeniden canlandırmaya yönelik projelerin, küresel ticaretin önemli bir gündemi haline geldiğini anımsattı. Türkiye’nin ise Avrupa ve Asya ekseninde bu tarihi ticaret yolunun yeniden şekillenmesinde kilit bir rol oynadığını vurgulayan Sular, “Sunduğumuz taşımacılık ve depolama hizmetleriyle bu sürece destek vererek Türkiye, Avrupa ve BDT ülkeleri arasındaki ticari bağları güçlendirmek için çalışıyoruz.” dedi.
Aylık 2 bin transit yükün depolama operasyonunu yönetiyor
Aylık 2 bin transit yükün antrepo operasyonunu gerçekleştirdiklerini belirten Sular, “Bunlar Türkiye üzerinden taşınan transit yükler. Bu yüklerin antrepoya alımı için verilen beyanname, antrepodan çıkacağı ülkeye göre verilen beyanname, yükleme, boşaltma ve taşıma organizasyonu gibi işlemlerin tamamı, ekiplerimiz tarafından yapılıyor. Bu operasyon sayısını yüzde 50 oranında artırmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor.” bilgilerini paylaştı.
Şirket olarak, 100’den fazla özmal araç ve 600’e yakın ekipman filosu ile hizmet verdiklerinin altını çizen Sular, modern teknolojilere yaptıkları yatırımlarla operasyonlarını optimize ederek, müşterilerine hızlı ve güvenilir çözümler sunduklarını da sözlerine ekledi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul’un kalbinde tarihi, kültürü, özgün güzelliği, boğazın eşsiz manzarası ve incelikle restore edilmiş özel mimarisiyle Divan Kuruçeşme, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma vizyonu kapsamında çevreye ve topluma fayda sağlamaya devam ediyor. İstanbul Boğazı’nın en prestijli etkinlik mekânlarından Divan Kuruçeşme, çevreye duyarlı tasarımı, yenilikçi uygulamaları, enerji tüketiminin minimize edilmesi ve atık kontrolü gibi yeşil bina kriterlerini karşılaması gibi özellikleriyle LEED (Leadership in Energy and Environmental Design) Gold Sertifikası ile ödüllendirildi. ERKE Danışmanlık’ın uzman rehberliğinde yürütülen sertifikasyon süreci, Divan Kuruçeşme’yi Türkiye’nin en çevreci etkinlik mekânlarından biri olarak seçti.
Doğayla uyumlu mimari anlayışıyla öne çıkan 9.249 metrekarelik alana sahip olan Divan Kuruçeşme, sürdürülebilirlik standartlarını en üst seviyeye taşıyarak, enerji ve kaynak yönetiminde olağanüstü bir performans sergiliyor. Bu önemli başarıyla birlikte, mekânın sağladığı çevresel kazanımlar öne çıkıyor. Yapıda uygulanan enerji verimliliği önlemleri sayesinde yüzde 60 oranında enerji tasarrufu sağlanıyor. Su yönetimi stratejileri ile yüzde 46 daha az su tüketilirken, atık yönetimi süreçleri sayesinde yüzde 88 oranında atık geri dönüşümü gerçekleştiriliyor. Ayrıca, sürdürülebilir ulaşım olanaklarıyla karbon ayak izi önemli ölçüde azaltılıyor.
Divan Kuruçeşme ile Geleceğe Daha Yeşil Bir Bakış
Divan Grubu, doğaya duyarlı işletme modelini geleceğe taşımaya ve sektörde öncü projelere imza atmaya devam ediyor. Divan Kuruçeşme, yenilikçi enerji çözümleri, su tasarruflu sistemler ve etkin atık yönetimi uygulamalarıyla çevresel sürdürülebilirliği en üst düzeye çıkarıyor. LEED Gold Sertifikası ile tescillenen bu başarı, Divan Kuruçeşme’yi benzersiz bir etkinlik mekânı olmanın ötesine taşıyor; doğaya saygılı, sürdürülebilir bir yaşam biçiminin simgesi haline getiriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye yapı sektörünün nabzını tutan ve önemli buluşma noktalarından biri olan Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul, bu yıl 47. kez TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenleniyor. Yapı malzemeleri ve teknolojileri alanında 47 bin ziyaretçiye ev sahipliği yapması beklenen fuar, sektör profesyonellerini ağırlamaya devam ediyor. Sektördeki önemli kurum ve kuruluşların iş birliğinde, inşaat sektörüne yön veren son gelişmeleri gündeme taşırken, her yıl düzenlediği "VIP Alım Heyeti Programı" ile bu yıl 100 ülkeden 400 davetli satın almacıya ev sahipliği yapıyor.
Dört gün sürecek fuarın ilk gününde, mimarlık ve tasarım disiplinlerinin ekolojik ve sosyal etkileriyle bütüncül olarak düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Avcı Architects Kurucusu Mimar Selçuk Avcı, ''Mimarlar ve tasarımcılar olarak, gelecek senaryosunda üzerimize düşen rolü iyi anlamamız gerektiğini düşünüyorum. Karar süreçlerinin başında yer alan bizler, başkalarının düşüncelerini ve davranışlarını etkileme fırsatına sahip bir noktada duruyoruz. Sahip olduğumuz bu eşsiz rol, insan ile doğa arasındaki ilişkinin geleceğini belirlemek üzerine kurulu. Bu, muazzam bir sorumluluk taşıdığımız anlamına geliyor.'' açıklamasında bulunurken ATTEC Kurucu ve Direktörü, Yapısal Tasarım Mühendisi Ahmet Topbaş, "Her proje, bir küçük inovasyon için fırsattır.'' vurgusuna dikkat çekti.
Fuarın ikinci günü 17 Nisan'da ise "Mimarlığın Yeni Matriksi" teması ile tasarımın evrimi, teknoloji ile ilgili yenilikler ele alındı. Geleneksel tasarımın anlayışının yerini veri ve algoritmaların alması, yapay zeka destekli tasarımın yaratıcılığı nasıl dönüştürdüğü, parametrik modellemenin sunduğu esneklik ve verimlilik, 3D baskının inşa süreçlerine etkisi, sektördeki ileri düzey çözümler ve mimarlığın yeni kodları tartışıldı.
İkinci günün ilk oturumu, "Kodlarla Çizmek: Parametrik Modelleme ve Hesaplamalı Tasarımın Geleceği" konusuyla Parametic Architecture Kurucusu Hamid Hassanzadeh moderasyonunda, ''Yapay zeka, mimarlığın geleceğini yalnızca bir tasarım aracı olarak değil, yeni bir mimari ifade biçimi olarak da dönüştürüyor.'' sözleriyle başladı ve gerçekleştirilen panelde, UNStudio Tasarım Direktör Yardımcısı & Dijital İnovasyonlar Eş Lideri Harlen Miller, Architectural Association Yeni Teknolojiler ve Tasarım Lisansüstü Prog. Eş Dir. Elif Erdine, MAA-MELIKE ALTINISIK ARCHITECTS'in Kurucu Mimarı Melike Altınışık dijital tasarım araçları, yeni nesil yazılım çözümleri ve hesaplamalı tasarımın geleceğini ele aldı.
İlk panelde teknolojinin hızlı gelişimini vurgulayan MAA-MELIKE ALTINISIK ARCHITECTS'in Kurucu Mimarı Melike Altınışık, ''Teknolojinin bu kadar hızlı ilerlemesi gerçekten heyecan verici. Artık yapay zeka ve robotik çözümler, sadece büyük endüstrilerin değil, günlük hayatımızın da bir parçası haline geldi. Eskiden lüks gibi görünen bu teknolojiler, şimdi daha erişilebilir ve hayatı kolaylaştıran birer yardımcıya dönüştü. İnşaat sektöründe de bu dönüşümü görmek mümkün. Akıllı şehirler ve sürdürülebilir tasarımlar, artık yapay zeka ve robotik sistemlerle daha verimli hale geliyor." dedi.
Nagami Design Kurucu Ortağı & CEO'su Manuel Jiménez García ve ICE Endüstriyel Hizmetler Araştırmacı & Mimar Jiri Uran Vitek'in konuşmacılığını üstlendiği "Dijital Üretim Çağı: 3D Baskı, Robotik ve Yeni Yapı Teknolojileri" isimli günün ikinci panelinde Nagami Design Kurucu Ortağı & CEO, Manuel Jiménez García, ''2050 yılına kadar kişi başına 2000 kg plastik düşecek olması, sürdürülebilir çözümleri acil bir ihtiyaç haline getiriyor. Bu noktada devreye giren 3D baskı teknolojisi, endüstriyel dönüşümün öncüsü olarak karşımıza çıkıyor. Geleneksel üretim süreçlerinde mümkün olmayan şeyler artık teknoloji sayesinde erişilebilir hale geldi. Kişiselleştirilmiş tasarımlardan karmaşık prototiplere kadar her şey, daha hızlı ve verimli üretilebiliyor.'' şeklinde değerlendirmelerde bulundu ve ''3D baskı sayesinde artık sadece tasarım değil, malzemenin geleceği ve teknolojinin potansiyeli de düşünülüyor. Bu sayede tüketim alışkanlıklarımız kökten değişirken, üretimde yeni bir çağ başlıyor.'' diyerek sözlerine devam etti.
Mimarlıkta yaşanacak değişimleri açıklayan ICE Endüstriyel Hizmetler Araştırmacı & Mimar, Jiri Uran Vitek,"Dijital tasarımı akıllıca kullanmamız gerektiğini düşünüyorum. Yeni nesil, kavramsal düşünceye ve fabrika üretimine farklı bakıyor. Dünya değişiyor; biz de bu farklı bakış açılarından yararlanmalıyız. Tasarlarken üretim aşamasında aksaklık yaşamamak için algoritmalardan faydalanıyoruz. Geliştirdiğimiz yapay zekâ algoritması sayesinde, olası teknik sorunları önceden tespit edip düzelterek ilerliyoruz. Bunun sayesinde öngörülebilir bir süreç sağlıyoruz." şeklinde konuştu.
Politecnico di Bari Üniversitesi, Mimar, Prof. Giuseppe Fallacara ve DEOND CEO & Kurucu Ortağı, Yapay Zeka Araştırmacısı, Yaratıcı Direktör Ila Colombo'nun konuşmacı olarak yer aldığı "Dijitalden Malzemeye: Mimarlıkta Yeni Tasarım ve Üretim Yaklaşımları" adlı günün üçüncü oturumunda ise sensörler, IoT, dijital simülasyonlar ve büyük veri analizleriyle mimarlık ve yapı yönetiminin nasıl dönüştüğü ele alındı.
Moderatörlüğünü Studio OM Kurucu Ortağı Özge Meriç'in yaptığı "Dijital Onarım: Dayanıklı Kentler, İyileştirici Teknolojiler" adlı son panelde sürdürülebilir mimarlık, malzeme optimizasyonu, akıllı üretim teknikleri ve yapay zeka destekli tasarım ile yeni çözümler örnekleri tanıtıldı.
Sleep'den yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Son günlerde sosyal medyada, markamız hakkında ortaya atılan bazı haksız iddialar nedeniyle bu açıklamayı yapma gereğini duyduk. Öncelikle belirtmek isteriz ki; bugüne kadar olduğu gibi bugün de tüm çalışma arkadaşlarımızın emeğine ve haklarına duyduğumuz saygı, iş kültürümüzün temelini oluşturmaktadır.
İlerlediğimiz bu yolda; bu ülkenin yetiştirdiği, 5500 kişiyi aşan ve ülkemiz mozaiğindeki gibi her grup ve görüşten insanın bulunduğu ekibimiz ile her zaman siyaset üstü bir duruş sergiledik. Sadece ve sadece yaptığımız işi daha iyi yapmaya, daha iyisini ülkemize kazandırmaya odaklandık. Piyasaya girdiğimiz dönemde pazarın yüzde 70’i yabancı markaların elindeyken, yıllar içerisinde çok çalışarak pazarın yüzde 90’ının ülkemizin markalarından oluşmasına büyük katkı sağladık.
Gündeme gelen disiplin kurulu kararı ile ekip arkadaşımızın iş akdinin fesih edilmesi olayında iddia edildiğinin aksine; ilgili ekip arkadaşımızla yapıcı bir iletişim kurulmuş, yaşanan yanlış anlamalar hızla giderilmiş ve tüm özlük hakları eksiksiz bir biçimde kendisine teslim edilmiştir. Kendisi de kamuoyuna açık bir biçimde bu durumu ifade etmiş, konu her iki tarafın da anlaşması ile olumlu bir şekilde sonuçlandırılmıştır.
Ancak, tüm bu dost ve şeffaf gerçekler ortaya konmasına rağmen gerçeği yansıtmayan yanlış bilgiler ile bazı manipülatif sosyal medya hesapları üzerinden markamız hedef gösterilmeye devam edilmektedir.
Kurumumuz, kurucu ailenin 3. nesil temsilcileri tarafından yönetilmektedir. Hissedarlarımızla aynı soyadını taşıyan ama şirketimizle hiçbir bağı ve ortaklığı bulunmayan, farklı alanlarda yatırım ve meşguliyetleri olan üçüncü dereceden aile üyeleri soyadı üzerinden markamız ilişkilendirilmiştir. İlgili kişilerin günümüzden 15 yıl önce aldıkları görevler üzerinden, yanlış algı oluşturulmuş ve markamız hedefe konulmuştur.
Markamıza gönül vermiş her bireye teşekkür eder; asıl mücadelemizin gerçek bilgilerin şeffaf bir şekilde kamuoyuna ulaştırılarak, halkımızın yanlış yönlendirilmesinin önüne geçmek olduğunu beyan ederiz.
Savaşların ekonomi üzerinden yapıldığı günümüz dünyasında üretim gücü, bir ülkenin geleceği için en önemli unsurlardan biri.
Cumhuriyet’imizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi:
Bir Ülke Halkının Refahını Artırmanın Tek Yolu Ekonomik Kalkınmadır ve Dört Kelime ile Özetlenir:
HER FABRİKA BİR KALEDİR!
Bu şuurla ülkemize ve halkımıza hizmet etmeye devam edeceğimizi değerli kamuoyuna bildirmek isteriz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TÜİK konut satış verilerine göre mart ayında 110 bin 795 adet konut el değiştirirken önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,1'lik artış kaydedildi. Konut satış sayılarında yılın ilk iki ayına paralel seyrin devam ettiğini söyleyen Denge Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Latif Aksoy, "Ocak ve şubat aylarındaki konut satış sayılarında yaşanan sıçrama sonrasında mart ayında da benzer satış adetlerine ulaşılmasıyla geçen yılın ilk üç ayına göre yüzde 20 oranında artış yaşandı. İlk üç aylık konut satış sayısı 335 bin 786 adet ile çeyrek bazda 5 yılın zirvesinde gerçekleşti. Tüm zamanların ilk çeyreğinde ise gelmiş geçmiş en yüksek ikinci satış rakamına ulaşıldı." değerlendirmesinde bulundu.
Artışın Kaynağı İpotekli Konut Satışları
Satış şekline göre istatistikler incelendiğinde, ipotekli konut satışlarının toplam satış sayılarındaki payının artış göstermeye devam ettiğini belirten Aksoy, "İlk iki ayda yüzde 14,9 olan ipotekli satışların payı, mart ayıyla birlikte yüzde 16,4 olarak kaydedildi. Aslında geçen yılın verileri ile kıyaslandığında, konut satış sayılarındaki artışın ipotekli konut satışlarından kaynaklı olduğu, diğer satış istatistiklerinin geçen yıla paralel gerçekleştiği göze çarpıyor. TÜİK verilerine göre mart ayında 18 bin 225 adet konutun ipotekli satış yoluyla el değiştirdiğini görüyoruz. Konut kredisi faizlerinde tepeden dönüşün başlamasıyla, ipotekli satışların artış göstermesi öngörü dahilindeydi. Ancak mart ayı içerisinde yurtiçi ve yurtdışında yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak bankaların faiz oranlarında dalgalanma yaşandı. Bu durumlara rağmen ipotekli satışlarda artış kaydedilmiş olması dikkat çekmektedir. Öte yandan takip eden süreçte faiz oranlarındaki gelişmelere bağlı olarak yılın geri kalan kısmı için yapılan öngörüler yenilenecektir. Nisan ayı verilerinde bu dalgalanmaların etkisini çok daha fazla görmenin sürpriz olmayacağını düşünüyoruz." dedi.
Sıfır Konut Talebinde Birikme Sürüyor
Mart ayında ilk el satışların toplam aylık satıştaki payı yüzde 30,1 olarak gerçekleşti. Satılan sıfır konut sayısının geçen yılın mart ayına göre yüzde 3,2'lik bir düşüşle 6 bin 393 adet azalmasının dikkat çekici olduğunu ifade eden Aksoy, "İlk el konut satışında kredi kampanyası ve faizlerdeki düşüş beklentileri, talepte birikme oluşturmaya devam etmektedir. Diğer taraftan ikinci el konut satış sayılarını incelediğimizde 77 bin 488 adet ile 2024 Mart ayına göre yüzde 9,1'lik bir artış kaydedildiğini görüyoruz." dedi.
Üç Büyük İldeki İpotekli Satışlar Ülke Ortalamasının Üzerinde
İllere göre inceleme yapıldığında, mart ayında İstanbul'da 19 bin 820, Ankara'da 10 bin 203, İzmir'de ise 7 bin 513 konut satışı kaydedildi. Üç büyük kentte, konut satış sayısının ilk iki aya paralel olduğunu belirten Aksoy, "Üç büyük kenti 6 bin 349 konut satışı ile Antalya takip ediyor. Üç büyük kentteki ipotekli satışların paylarına bakıldığında ise Ankara'da yüzde 23, İstanbul'da yüzde 19 ve İzmir'de yüzde 18 olduğu ve ülke ortalamasının üzerinde gerçekleştiği görülmektedir." ifadelerini kullandı.
Yabancıya Konut Satışı Geçen Yıla Göre Yüzde 11,5 Düştü
Yabancılara yapılan konut satış sayılarının yılın ilk iki ayına benzer sayıda gerçekleştiğini değerlendiren Aksoy, "Geçen yılın mart ayına kıyasla yüzde 11,5 azalma yaşanarak bu ay bin 574 adet yabancıya konut satışı gerçekleşti. Milliyetlerine göre incelendiğinde, 2022 yılından beri devam ettiği gibi en fazla konut satışının 275 adet ile Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldığı görülüyor. Takiben sırasıyla 153 adet ile İran, 124 adet ile Ukrayna ve 97 adet ile Almanya vatandaşları konut alımı gerçekleştirdi." dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin tek, bölgenin ise en büyük medikal ihtisas fuarı olan Expomed Eurasia, 32. kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Etkinlik, medikal alandaki ürün ve hizmetlerin yanı sıra yenilikçi çözümlerin sergilendiği ve sektöre yön veren bir platform olma özelliğini 2025’te de sürdürüyor.
Medikal endüstrisinin en güncel trendlerini ve teknolojilerini tek çatı altında buluşturan Expomed Eurasia Fuarı, 24-26 Nisan 2025 tarihleri arasında İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde ziyaretçiler ile buluşacak. Sağlık çözümleri alanında önde gelen firmalar bu fuarda karar vericiler ve sektör profesyonelleri ile bir araya gelecek.
Sağlık sektörünün kalbi İstanbul’da atacak
Expomed Eurasia; tıbbi analiz, teşhis, tedavi, koruma, rehabilitasyon, laboratuvar ürünleri ve sistemlerinin yanı sıra hastane ekipmanları ve teknolojilerini kapsayan geniş ürün yelpazesiyle dikkat çekiyor. Aynı zamanda reçetesiz ürünler (OTC), sağlıklı yaşam çözümleri, bitkisel ilaçlar, gıda takviyeleri, kişisel bakım, dermokozmetik ve doğal ürünlere yönelik özel bölümde de fuar kapsamında yer alıyor.
RX Tüyap tarafından organize edilen fuar, T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenirken, Türkiye’nin sağlık alanındaki önemli kurumları; TÜMDEF, SEİS ve SADER’in katkılarıyla gerçekleşiyor.
Uluslararası iş birlikleri ve yeni yatırım fırsatları için stratejik bir buluşma noktası
Türkiye'nin medikal teknoloji üssü olma vizyonuna güçlü bir katkı sağlayan Expomed Eurasia Fuarı, sağlık sektörünün geleceğini şekillendirecek uluslararası bir buluşma noktası olarak öne çıkıyor. Fuar, bu sene 650'den fazla yerli ve yabancı firma ile 120'yi aşkın ülkeden 30.000’in üzerinde ziyaretçiyi ağırlamayı hedefliyor. Fuarda yerli üreticiler markalarını dünya çapında duyurarak yeni iş birlikleri kuracak ve yeni yatırım fırsatları bu fuarda şekillenecek.
70 bin metrekarelik kapalı alanda, 6 salonda düzenlenen Expomed Eurasia 2025’te; elektro-medikal ekipmanlar, laboratuvar teknolojileri, hastane altyapısı ve tıbbi tesis yönetimi çözümleri, medikal sarf malzemeleri, ortopedi, fizik tedavi ve rehabilitasyon ürünleri ile OTC kategorisine giren ürünler fuar ziyaretçileri ile buluşacak.
TÜSEB'den sağlık sektörüne yön verecek stratejik paneller
Expomed Eurasia Fuarı kapsamında 24 ve 25 Nisan tarihlerinde Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) "Fikirden Ürüne Üreten Sağlık Programı", sağlık sektörünün kritik konularını ele alacak kapsamlı paneller ve oturumlarla dikkat çekiyor. TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan ve T.C. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu'nun katılımıyla açılışı yapılması beklenen programda, MDR/IVDR süreçlerinin fikrî üretimden pazara ulaştırılması, tıbbi cihaz sektöründe girişimcilik ve start-up’ların geleceği gibi önemli başlıklar masaya yatırılacak.
Program kapsamında düzenlenecek panellerde; tıbbi cihaz klinik araştırmalarının hukuki ve etik boyutları, pazara erişim süreçleri, yapay zekâ destekli tıbbi teknolojiler ve akıllı yara bakım teknolojileri ele alınacak. Sektörün önde gelen uzmanları, tıbbi cihazlarda regülasyon ve risk yönetimi, yapay zekâ tabanlı karar destek sistemleri ve sensör teknolojileri gibi yenilikçi konuları değerlendirecek. Böylece fuar, sağlık sektörünün geleceğine yönelik stratejik iş birliklerinin ve yenilikçi yatırımların şekilleneceği önemli bir platforma dönüşecek.
Sektörün geleceği bu platformda şekilleniyor
Türkiye genelinde; Ankara, İzmir ve Doğu Anadolu illerinden ve dünya genelinde ise başta; Orta Doğu, Afrika, Orta Asya ve Balkan ülkelerinden fuar için İstanbul’a gelecek biyomedikal mühendisler, hastane ve sağlık kuruluşlarının satın alma yöneticileri ve müdürleri, eczacılar, ecza depoları temsilcileri ve laboratuvar profesyonelleri, Expomed Eurasia 2025’te sektörün önde gelen firmalarıyla doğrudan temas kurma, ticari iş birlikleri geliştirme fırsatı yakalayacak.
***
TÜYAP Hakkında: Tüyap, Türkiye’nin ilk fuarcılık şirketi olarak 1979’da Bülent Ünal tarafından kuruldu. Bugüne kadar Türkiye’de fuarcılığın gelişimine öncülük ederek, 45 yılda yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda fuar gerçekleştirdi. Bu fuarlarda, birçok ülkeden 350 binin üzerinde firmaya hizmet verdi ve 70 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladı. Yurt içinde sahip olduğu ve işlettiği 3 fuar merkezi ve 6 ülkede sahip olduğu uluslararası ofisi ile düzenli ihtisas fuarları gerçekleştiren Tüyap, profesyonellerden oluşan kadrosu ile 100’ü aşkın meslek örgütü ile de uzun vadeli iş birlikleri yapıyor. Çin, Rusya ve Afrika’da ilk Türk ihraç ürünleri fuarlarını gerçekleştiren Tüyap, halen yılda ortalama 10 yurt dışı fuara Türk milli katılımı organize ediyor. Türkiye’de kendi fuar merkezine sahip tek özel sektör fuarcılık kuruluşu olan Tüyap, dijital olanaklarını da seferber ederek hibrit fuarlar düzenlemeyi sürdürüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin köklü aracı kurumlarından İnfo Yatırım, Çağ Üniversitesi ile “Markalı Dersler” projesi kapsamında önemli bir iş birliği protokolüne imza attı. İş birliği, staj ve kariyer fırsatlarıyla öğrencilerin profesyonel dünyaya geçişini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Bu protokol, üniversite-endüstri iş birliğinde yeni bir dönem başlatıyor.
Çağ Üniversitesi’nin Eğitim Koordinatörlüğü ve Kariyer Merkezi tarafından koordine edilecek olan “Markalı Dersler” programı, sertifikalı 15 dersten oluşacak. İnfo Yatırım’ın katkılarıyla hayata geçirilecek bu dersler, öğrencilerin istihdam, staj ve beceri edindirme süreçlerinde fark yaratmayı hedefliyor. Protokol kapsamında İnfo Yatırım, finansal okuryazarlık, yatırım stratejileri ve piyasa analizi gibi konularda uzman eğitmenleriyle derslere katkıda bulunacak. Program, gençlerin finans ve yatırım dünyasına hazırlanmalarına destek olurken, sektörel bilgi ve deneyim kazanmalarını sağlayacak. İnfo Yatırım iş birliği protokolü kapsamında İnfo Yatırım uzmanlarını eğitmen olarak konumlandırarak ders içeriklerinin sektör ihtiyaçlarına uygun şekilde geliştirilmesine katkı sunarken, derslerde kullanılacak materyalleri temin edecek ve öğrencilere staj, istihdam ve proje desteği sağlayacak. İnfo Yatırım ayrıca programı başarıyla tamamlayan öğrencilere katılım belgesi verecek.
Çağ Üniversitesi Rektörü Prof. Murat Koç iş birliği ile ilgili olarak, “Markalı Dersler projesi, öğrencilerimizin teorik bilgiyi pratik deneyimle birleştirmelerine olanak tanıyacak. İnfo Yatırım gibi sektörün öncülerinden olan değerli bir kurumla iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu program, üniversite-sanayi sinerjisini güçlendirerek bölgemizin ve ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayacak,” şeklinde konuştu.
Akgül: “Gençlerin geleceğine yatırım yapmaya devam ediyoruz”
İnfo Yatırım Genel Müdürü Tarkan Akgül ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Çağ Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, gençlerimizin geleceğe daha donanımlı hazırlanmaları için önemli bir adım. Finans sektöründe nitelikli insan kaynağını desteklemek ve üniversite-endüstri iş birliğini güçlendirmek adına bu projeyi değerli buluyoruz. Öğrencilerimize pratik bilgiler sunarak, onların kariyer yolculuklarında yanlarında olmayı hedefliyoruz. İnfo Yatırım olarak, bu iş birliğiyle üniversite ve sermaye piyasaları arasında köprü kurarak genç nesillerin geleceğine yatırım yapmaya, bu doğrultuda gençlere ve yatırım ekosistemine katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Paribu, Paris Blockchain Week 2025'in sponsorları ve katılımcıları arasında yer aldı. 8-10 Nisan 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen etkinlikte kurumsal web3, regülasyon, yapay zeka, dijital varlık saklama hizmetleri gibi başlıklar konuşuldu.
Paribu Custody ve Paribu Self çözümleri tanıtıldı
Etkinliğin ikinci gününde, kurumsal dijital varlıkların benimsenmesinde güvenli saklama çözümleri ve düzenlemelerin kritik rolünün ele alındığı “Update on Institutional Asset Adoption” paneli gerçekleştirildi. Panelin konuşmacıları arasında yer alan Paribu Custody Kurumsal Satış ve İş Geliştirme Müdürü Cem Sağlam, küresel anlamda dijital varlık adaptasyonu, bunu destekleyecek hususlar ve gelecek beklentileri hakkında konuştu. Regülasyonun kurumsal adaptasyonu artıracağına değinen Sağlam, Paribu Custody’nin kurumlara sağladığı faydaları da ele aldı.
“Regülasyonla birlikte kurumsal adaptasyonda artış hızlanacak.”
Cem Sağlam, “Tüm dünyada regülasyon süreçlerinin hız kazandığına şahit oluyoruz. Bu alanda kazanılan netlik, ürün ve hizmet sağlayıcıların üretkenliğini de teşvik ediyor. Regülasyonların şekillenmesiyle birlikte kurumsal ve bireysel adaptasyonun da artacağını öngörebiliriz" dedi.
Ziyaretçiler, ArtGen ile kendilerine özel NFT’ler oluşturdu
Paribu'nun etkinlik alanında yer alan standı da Paris Blockchain Week 2025 katılımcıları tarafından ilgiyle karşılandı. Yapay zeka destekli dijital sanat platformu ArtGen ile kendi dijital sanat eserlerini oluşturma fırsatı bulan ziyaretçiler, Paribu Self cüzdanlarını kullanarak NFT’leri güvenli bir biçimde saklamayı da deneyimledi. Üç gün süren etkinlik boyunca ziyaretçiler, ArtGen platformuyla 872 dijital sanat eseri oluşturdu.
Memecoin ve 12 NFT hediye edildi
Paribu, blokzincir ve web3 teknolojilerinin yarınını şekillendiren profesyonelleri Carrousel du Louvre'da bir araya getiren Paris Blockchain Week'in bu yılki edisyonunda, ArtGen ve Paribu Self’i deneyimleyenler arasından seçilen bazı ziyaretçilere memecoin hediye etti. Ayrıca katılımcılar, “Mystery Box” etkinliği kapsamında farklı sanatçılara ait 12 NFT eserin sahibi olma şansı yakaladı.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.