Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ING Türkiye, emeklilere maaş tutarına göre 25.000 TL'ye varan nakit promosyon kazanma fırsatı sunuyor. Emekli maaşını ilk kez ING'ye taşıyan emekliler, maaş tutarına göre ek koşulsuz 15.000 TL'ye varan nakit promosyon elde edebiliyor. Üstelik, ING Mobil'in yeni SGK emekli işlemleri menüsü ile SGK emekli maaş taşıma ve promosyon işlemleri tamamen dijital ortamda zahmetsizce gerçekleştirilebiliyor. Emekli maaşını ilk defa ING'ye taşıyanlar, vadesiz hesaplarına bağlı verecekleri otomatik fatura talimatlarında, birikimlerini Turuncu Hesap'ta günlük faiz kazanarak değerlendirmek üzere 75.000 TL ve üzerinde bakiye getirdiklerinde, 50.000 TL ve üzerinde ihtiyaç kredisi kullandıklarında ve ING kredi kartları ile en az 1000 TL'lik alışveriş yaptıklarında 2.500 TL'ye varan ek nakit promosyonlardan yararlanarak toplamda 25.000 TL'ye varan nakit promosyon fırsatından yararlanabiliyor.
Dijitalleşme yolculuğunda attığı adımlarla tamamen dijital hale gelen ING Türkiye, emeklilere sunduğu promosyon tutarını yükseltti. Emekli maaşını ilk kez ING'ye taşıyan emekliler, maaş tutarına göre 25.000 TL'ye varan nakit promosyon kazanabiliyor. Emekli maaşını ilk kez ING'ye taşıyan emekliler, maaş tutarına göre ek koşulsuz 15.000 TL'ye varan nakit promosyon elde edebiliyor. Üstelik emekli maaşını ilk defa ING'ye taşıyanlar, vadesiz hesaplarına bağlı verecekleri otomatik fatura talimatlarında, birikimlerini Turuncu Hesap'ta günlük faiz kazanarak değerlendirmek üzere 75.000 TL ve üzerinde bakiye getirdiklerinde, 50.000 TL ihtiyaç kredisi kullandıklarında ve ING kredi kartları ile en az 1000 TL'lik alışveriş yaptıklarında 2.500 TL'ye varan ek nakit promosyonlardan yararlanarak toplamda 25.000 TL'ye varan nakit promosyon fırsatından yararlanabiliyor.
ING Mobil'de yer alan yeni SGK Emekli İşlemleri menüsü sayesinde, emekliler maaş taşıma işlemlerini zahmetsizce gerçekleştirebiliyor ve promosyon süreçlerini hızla yönetebiliyor. Emekliler, ING Mobil aracılığıyla, e-Devlet Kapısı üzerinden veya ING şubelerine gelerek emekli maaşlarını ING'ye kolayca taşıyabiliyor. Yeni emekli olanlar da emekli maaş promosyonundan faydalanabiliyor. 15.000 TL'ye varan ek koşulsuz nakit promosyonundan 1 Mart - 31 Mart tarihleri arasında emekli maaşını 3 yıl boyunca ING'den alma taahhüdü veren, mevcut ve yeni müşteriler yararlanabiliyor. Emekli maaşını ING'den almaya başlayanlar, 1 aylık toplam gelir tutarları; 10.000 TL'ye kadar ise 6.250 TL; 10.000 TL- 15.000 TL arası ise 10.000 TL; 15.000-20.000 TL arası ise 12.500 TL; 20.000 TL ve üzeri ise 15.000 ek koşulsuz nakit promosyon almaya hak kazanıyor. Ek nakit promosyon kampanyasının koşulları ile ilgili detaylı bilgiye ING Türkiye web sitesinden ulaşılabiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye (TMMT), sosyal sorumluluk projesi kapsamında 2019 yılında başlattığı 'Önce Bağış Sonra Fabrika Turu' projesiyle Darüşşafaka, LÖSEV ve DenizTemiz Derneği/TURMEPA'ya toplam 1 milyon 602 bin 700 TL'lik destek sağladı. Proje kapsamında TMMT, 2025 yılında yeni ziyaretçilerini bekliyor.
Toyota'nın Avrupa'daki en büyük üretim tesislerinden birine sahip olan ve Sakarya Fabrikası'nda ürettiği üstün kaliteli otomobillerini dünyanın dört bir yanına ihraç eden Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye (TMMT), 'iyi bir kurumsal vatandaş' olma anlayışıyla da toplumsal değer yaratmaya devam ediyor. TMMT, 2019 yılında başlattığı 'Önce Bağış, Sonra Fabrika Turu' projesiyle, fabrika ziyareti talep eden firmaları üretim tesislerinde ağırlıyor. Bu ziyaretler için de alanında önemli toplumsal faydalar sağlayan üç Sivil Toplum Kuruluşu ( STK ) olan Darüşşafaka, LÖSEV ve DenizTemiz Derneği/TURMEPA'ya bağış yapmaları gerekiyor.
Amaç, 'Herkes İçin Mutluluk'…
TMMT, 'Herkes İçin Mutluluk Üretme' felsefesiyle oluşturacağı sosyal etki ile sürdürülebilir gelişime de katkıda bulunmayı amaçlıyor. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda şirket içi aktivitelerle 'Eşitsizliklerin Azaltılması', 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği', 'İklim Eylemi', 'Nitelikli Eğitim' ve 'Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam' konularını destekleyen TMMT, Türkiye'de bu alanda önemli çalışmalar yürüten STK'lara destek sunuyor. Bu kapsamda, 'Önce Bağış Sonra Fabrika Turu' projesini de bu amaçla yürütüyor.
Darüşşafaka, LÖSEV ve DenizTemiz Derneği / TURMEPA'ya destek
Proje kapsamında 1883 yılında kurulmuş ve bugüne kadar binlerce öğrencinin iyi bir eğitim almasına olanak tanıyan Darüşşafaka, 1998 yılında kurulan Lösev ve 1994 yılında kurulan DenizTemiz Derneği / Turmepa ile iş birliğine giden fabrika, firmalardan gelen teknik gezi taleplerini bu üç kuruluştan birine yapılacak bağış karşılığında kabul ediyor.
TMMT, proje kapsamında gerçekleştirilen fabrika turları ile pandemi döneminde ve yeni proje hazırlıkları sürecinde verilen aralara rağmen bugüne kadar çeşitli sektörlerden 95 firma ve 1.802 çalışan tarafından ziyaret edildi. Bu proje ile 2019 - 2024 döneminde üç STK'ya toplam 1 milyon 602 bin 700 TL'lik destek sağlandı. TMMT'nin 'Önce Bağış Sonra Fabrika Turu' projesi kapsamında sadece 2024 yılında 23 firma, 452 çalışanı ile TMMT fabrika ziyareti gerçekleştirdi.
TMMT fabrikası turuna yoğun ilgi
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. fabrika turuna katılmak isteyen kuruluşlar, 'Önce Bağış, Sonra Fabrika Turu' projesindeki işbirliği kapsamında seçecekleri üç sivil STK'dan birine fabrika tarafından belirlenen bağış miktarını gerçekleştirdikten sonra oluşturulan bir takvim dâhilinde üretim tesislerine teknik gezi planlanıyor. Fabrika turuna katılmak isteyen eğitim kurumlarından ise herhangi bir bağış talep edilmiyor. Proje kapsamında gerçekleştirilen fabrika turlarında katılımcılara, standart ve geliştirilmiş olmak üzere iki farklı seçenek sunuluyor. Her iki seçenek de katılımcılara, TMMT'nin üretim süreçlerini yakından görerek deneyimleme imkânı tanırken, toplumsal fayda yaratma anlamında da önemli bir fırsat sunuyor. Teknik fabrika gezilerinde katılımcılar üretim esnasında; pres, kaynak, boya ve montajdan oluşan dört temel prosesi bir rehber eşliğinde yerinde görme fırsatı yakalıyor. Ayrıca TMMT yetkilileri, katılımcılardan gelecek talebe uygun içeriklerde sunumlar yapıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
________________________________________
Sayın Aksel Kartal;
Tchibo'nun E-Ticaret Stratejisinde Yerel Dönüşüm:
Halil Soğukkanlı Liderliğinde Büyüyecek
Mart 2025
2028 yılı küresel büyüme hedefleri kapsamında operasyonel yapılanmasını yeniden tasarlayan Tchibo, dijital dönüşüm stratejisi çerçevesinde E-ticaret kanalının yönetimini merkezi yapıdan yerele transfer ediyor. Bu stratejik değişimle, hem ülkedeki yerel dinamiklere daha hızlı yanıt verebilmeyi hem de pazar odaklı büyüme modelini güçlendirmeyi hedefleyen Tchibo, Türkiye operasyonunun başına deneyimli E-ticaret yöneticisi Halil Soğukkanlı'yı getirdi.
Tchibo, E-ticaret organizasyonunda uluslararası stratejisi kapsamında önemli bir dönüşüme imza attı. Almanya merkez ve yerel organizasyonların ortak avantajlarını ön plana çıkartmak, sürdürülebilir satış ve müşteri profili ile güçlü bir karlılık modeli oluşturabilmek amacıyla, günümüze kadar Almanya'da merkezi olarak yönetilen e-ticaret kanalı, Mart 2025 itibariyle lokal olarak yönetilecek. Bu değişimle birlikte Halil Soğukkanlı, 1 Mart 2025 tarihi itibariyle Türkiye'den sorumlu E-Ticaret Direktörü olarak atandı.
Halil Soğukkanlı kimdir?
Halil Soğukkanlı, 2008 yılında Tchibo'da Satış Danışmanı olarak başladığı kariyerinde, şirketin farklı birimlerinde önemli roller üstlendi. Gıda ve gıda dışı ürün yönetimi uzmanlığının ardından e-ticaret departmanında sırasıyla Uzman, Müdür ve Departman Yöneticisi pozisyonlarında görev aldı.
17 yıllık Tchibo deneyimi süresince, Türkiye operasyonunda e-ticaret bölümünün kuruluşuna öncülük eden Soğukkanlı, son dört yılda Almanya e-ticaret operasyonunda Departman Yöneticisi olarak çalıştı. Halil Soğukkanlı, yeni rolüyle birlikte Türkiye e-ticaret stratejisinin şekillendirilmesinde kritik bir görev üstlenecek. Türkiye Genel Müdürü Burak Deniz'e raporlama yapacak olan Soğukkanlı, kısa süreliğine Macaristan operasyonunu da destekleyecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin sağlık sigortacılığı alanında uzmanlaşmış şirketi Bupa Acıbadem Sigorta, sağlık güvencesini herkes için daha erişilebilir hale getirmek amacıyla bayrama özel bir kampanya başlatıyor.
Türkiye'nin sağlık sigortacılığı alanındaki lider markalarından biri olan Bupa Acıbadem Sigorta, bu özel kampanya ile sağlığınızı güvence altına almanızı kolaylaştırıyor. Mart ayında geçerli olan kampanya, bireylerin sağlık hizmetlerine kolay erişimini ve her an güvende olmalarını desteklemeyi amaçlıyor. 07 Mart - 31 Mart 2025 tarihleri arasında geçerli olacak bu fırsat, sağlık sigortasında fark yaratmaya devam eden Bupa Acıbadem Sigorta'dan geniş bir kitleyi güvence altına almayı hedefliyor.
Kampanya kapsamında, Kişiye Özel Tamamlayıcı Sağlık Sigortası'nda %25'e varan indirim, Kişiye Özel Sağlık Sigortası'nda ise %30'a varan indirim fırsatları sunuluyor. İlk kez sağlık sigortası yaptıracaklar veya mevcut poliçesini Bupa Acıbadem Sigorta'ya taşımak isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat olarak sektörde öne çıkıyor.
Bayrama huzurla ve güvende bir başlangıç yapmak isteyenler, kendileri ve sevdikleri için mart ayında geçerli olacak olan bu indirimden faydalanmak için Bupa Acıbadem Sigorta ürünü sunan acente, broker ve tüm senCard Direkt Satış şubeleriyle iletişime geçebilirler.
Bupa Acıbadem Sigorta, bu kampanya ile sağlık sigortasında fark yaratmaya ve daha fazla kişiyi güvence altına almayı hedefliyor. Sağlığınız her zaman önceliğiniz olsun
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin sürdürülebilir şehirleşme yolculuğunda önemli bir adım daha atıldı. Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde yapılan değişiklikte sürdürülebilirliğe yönelik önemli güncellemeler yer aldı. Yeni Yönetmelik, kamu ve özel yapılarda çevresel sürdürülebilirlik açısından kritik değişiklikleri beraberinde getirirken, Avrupa'nın önde gelen sürdürülebilirlik yönetim şirketi Altensis Yönetici Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, bu güncellemenin Türkiye'nin şehirleşme ve yeşil dönüşüm hedefleri açısından bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin güncellediği yönetmelikle birlikte belirli büyüklükteki kamu ve özel yapılar için Yeşil Sertifika alma zorunluluğu getirildi. Böylelikle T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın çalışmaları sonucu geleceğin en önemli sorunu olarak gösterilen enerji ve su kısıtı kapsamında yeni önlemler hayata geçirilmiş oldu. Buna göre belli büyüklükteki kamu binaları ile özel yapılarda yağmur suyu ve gri su sistemleri uygulama zorunluluğunun kapsamı genişletildi. Bu sayede 1,5 yılda Mogan Gölü kadar sudan tasarruf edilmesi hedefleniyor.
Yönetmelik, 1 Ocak 2026'dan sonra yapılan yapıları kapsayacak
Güncellemeyle, yeşil sertifika zorunluluğu da getirildi. 1 Ocak 2026'dan itibaren inşa edilecek, toplam inşaat alanı 10 bin metrekarenin üzerinde olan yeni kamu binalarının YeS-TR sertifikasına sahip olması zorunlu hale getirilecek. Bu düzenlemeyle birlikte, yıllık yaklaşık 600 milyon kilovatsaat enerji tasarrufu sağlanırken, bu oran Keban Barajı'nın 1 aylık enerji üretimine eş değer olacak.
Ayrıca, 8 dönüm orman alanına eş değer 50 milyon kilogram sera gazı azaltımı ile 800 milyon TL tasarruf elde edilecek. Yeşil Sertifikalı binalarda, geri dönüşümlü malzeme kullanımıyla ekonomik kayıpların önüne geçilecek. Çevre etiketli, kimyasal ve radyasyon salımı az malzeme kullanımıyla da daha konforlu ve sağlıklı yapılar inşa edilecek. Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Altensis Yönetici Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, '' Yeşil binaların yaygınlaşması, kamu projelerinde enerji verimliliği ve karbon emisyonlarının azaltılması açısından büyük bir adımdır. Ancak burada dikkat etmemiz gereken konu, sertifika süreçlerinin doğru denetimi ve gerçekten gereklerini yerine getiren binaların bu sertifikaları almasıdır. Aksi durumlarda sertifikanın değeri ve itibarı Zarar görebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Kritik bir adım
Yakın gelecekte iklim temelli gelişmelerin dünyanın en büyük sorunu haline geleceğini vurgulayan Dr. Emre Ilıcalı, yönetmelik güncellemesinin Türkiye'nin sürdürülebilir şehirleşme ve yeşil dönüşüm hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Özellikle su tasarrufu odaklı düzenleme maddelerine dikkat çeken Ilıcalı, "Yağmur suyu ve gri su sistemleri geçmişte de zorunluydu. Ancak şimdi kapsam genişletilmiş oldu. Bu durum su kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlayarak kentlerin ekolojik dengesine katkı sunarken, şehirlerdeki yağmur suyu altyapısıyla ilgili sorunları azaltacaktır" dedi.
Dr. Emre Ilıcalı, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği düzenlemesine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: "Yeşil Sertifika uygulaması, kamu binalarında enerji tasarrufunu teşvik ederek karbon emisyonlarının azaltılmasına doğrudan etki edecek. Elektrikli araç şarj altyapısının güçlendirilmesi, fosil yakıt bağımlılığını azaltarak ulaşımda karbon nötr bir geleceğe kapı aralayacak. Kapsayıcı kentleşme yaklaşımıyla engelsiz çocuk oyun alanlarının yaygınlaştırılması ise sürdürülebilir şehirlerin sadece çevresel değil, sosyal boyutunu da güçlendiren kritik bir adımdır. Geçmişte özellikle binalarda şarj istasyonlarının kurulumu bazı bürokratik engellere takılabiliyordu. Yeni güncellemeyle, şarj istasyonlarıyla ilgili bu süreçler sadeleştirilmiş gibi gözüküyor. Tabi her durumda doğru teknik uygulamalardan ve gerekli denetim süreçlerinden taviz vermemek gerekiyor."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yılda ortalama 1,9 milyon kişinin yeni işini bulmasına doğrudan katkı sağlayan Kariyer.net'in iş dünyasında cinsiyete dayalı eşitsizliklere dikkat çektiği Adını Koyalım Projesi, Uluslararası Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri kapsamında, 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' kategorisinde, 'Kadın Dostu Markalar 2025 Farkındalık Ödülü'ne layık görüldü.
Kariyer.net'in 2023 yılında başlattığı "Adını Koyalım" hareketi, iş dünyasında sıkça karşılaşılan ancak Türkçede tam bir karşılığı olmayan Mansplaining, Gender Pay Gap, Gender Division of Labor gibi cinsiyet eşitsizliği kavramlarını gündeme taşıyarak toplumsal farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Bu doğrultuda, ilgili kavramlar için Türkçe öneriler toplandı ve seçilen öneriler tr.kariyer.net/adinikoyalim adresinde kamuoyunun oylamasına sunuldu. iLab grup şirketlerinden Kariyer.net, yalnızca bu kavramlara dikkat çekmekle kalmadı; iş dünyasındaki eşitsizlikleri somut verilerle ortaya koymak için sahip olduğu büyük veriyi analiz ederek kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. 2025 yılı analizleri, kadınların aynı iş için erkeklere kıyasla ortalama maaş beklentisinin %19 daha düşük olduğunu gün yüzüne çıkarırken cinsiyet eşitsizliğinin halen ne denli önemli bir mesele olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
''İş dünyasında cinsiyete dayalı eşitsizliklerin ortadan kalkması için çalışmaya devam edeceğiz''
Kariyer.net CMO'su Ezgi Kargan, Adını Koyalım projesi ve kazanılan ödül hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Adını Koyalım hareketiyle, iş dünyasında cinsiyete dayalı eşitsizlikleri görünür kılmayı ve bu konudaki farkındalığı artırmayı hedefliyoruz. Ancak bu sadece bir farkındalık kampanyası değil; aynı zamanda çözüm odaklı bir adım. İş hayatında kadınların karşılaştığı eşitsizlikleri tanımlamak ve bunları gidermek için çaba gösteriyoruz. Bu çalışmalarımızın 'Kadın Dostu Markalar 2025 Farkındalık Ödülü' ile takdir edilmesi, bizim için büyük bir gurur ve motivasyon kaynağı. Kariyer.net olarak, iş dünyasında fırsat eşitliğini sağlamak adına kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, hibrit güvenli erişim hizmet sınırı (SASE) ürünleri ailesinin ilki olan FireCloud Internet Access'i tanıttı. FireCloud, hemen hemen aynı yapılandırmalarla, hiçbir öğrenme gereksinimi olmadan Firebox'lar ve FireCloud arasında tutarlılık sağlıyor ve hibrit kuruluşlar başta olmak üzere WatchGuard'ın iş ortaklarının ihtiyaçlarını kapsamlı bir şekilde karşılıyor.
Dünyada siber güvenliği yönetmek, geleneksel şirket içi ve bulut/hizmet olarak güvenlik duvarı (FWaaS) ortamlarını birleştiren hibrit ağları yönetmek anlamına geliyor. SASE çözümleri sunan birçok tedarikçi, bütünleşmiş şirket içi ortamların önemini göz ardı ediyor ve bu da bir SASE çözümünün dağıtımının değerini azaltıyor. Bir SASE çözümü bu ortamları dikkate almadığında, ayrı ayrı yönetilen izole sistemler oluşturarak gereksiz karmaşıklığa ve ek yüke neden oluyor. WatchGuard Cloud ile entegre olan, Firebox ile bütünleşik politika yönetimini paylaşan, hizmet olarak güvenlik duvarı (FWaaS) ve güvenli web ağ geçidini (SWG) birleştiren FireCloud Internet Access, karmaşıklık olmadan sağlam koruma sunduğu için hibrit ortamlar için doğru bir seçenek oluyor. WatchGuard, yönetilen hizmet sağlayıcıların (MSP'ler) hibrit ortamlarına uygun bir benimseme modeliyle müşterilerine değerli bir SASE çözümü sunmalarını sağlıyor. WatchGuard Unified Security Platform® mimarisinin bir parçası olan bu çözüm, Kimlik, Ağ ve Uç Nokta güvenlik bileşenlerini, WatchGuard Cloud'da bütünleşik yönetimi ve WatchGuard uç noktaları için ortak bir kurulum çerçevesini içeriyor.
''Bu Sınırlamaların Üstesinden Gelmek İçin Yeni Bir Hibrit SASE Yaklaşımı Geliştirdik''
WatchGuard Ürün Müdürü Andrew Young, ''FireCloud İnternet Erişimi, günümüz işletmelerinin karşılaştığı gerçek zorluklar için gerçek güvenlik sağlıyor. Uzak ve dağınık çalışma ortamları geliştikçe ve şirketler Bulut'a geçtikçe, tehdit yüzeylerinin çeşitliliği ve korunması gereken uç noktaların konumu genişledi. Mevcut çözümler, güvenlik ekiplerinin ağ güvenliklerini SASE dağıtımlarıyla uyumlu bir şekilde sorunsuzca yönetmelerine izin vermiyor, bu da güvenlik boşlukları ve yönetim karmaşıklıkları yaratıyor. Bu sınırlamaların üstesinden gelmek için FireCloud Internet Access ile başlayan yeni bir hibrit SASE yaklaşımı geliştirdik." açıklamasında bulundu.
FireCloud Internet Access, Hibrit Güvenlik, Kolay Dağıtım ve Esneklik Sunuyor
FireCloud Internet Access, hibrit Bulut/şirket içi ortamlar için benzersiz bir şekilde tasarlanmış olmasının yanı sıra, dağıtım kolaylığı, esnek ve ölçeklenebilir lisanslama ve fiyatlandırma ve WatchGuard'ın tehdit algılama ve yanıt platformuyla entegrasyon sunuyor.
1. Hibrit Ortamlar için Tasarlandı: Hibrit bir ortama değer ve fayda sağlamak için tasarlanan çözümünden biri olan WatchGuard'ın SASE mimarisi, yalın BT ekipleri veya MSP'ler için daha kolay yönetim, tutarlı güvenlik kontrolleri ve diğer SASE tekliflerine göre daha düşük maliyet anlamına geliyor.
2. Dağıtım Kolaylığı Sağlıyor: Yöneticiler, tutarlı ilke yapıları ve terminoloji kullanarak yönetmeyi kolaylaştıran tek bir arayüz ile güvenlik ilkelerini yapılandırıyor ve uygulayabiliyor. Güvenlik ayarları, dünya çapındaki tüm WatchGuard tarafından barındırılan varlık noktalarına (PoP'lar) otomatik olarak dağıtılıyor ve kullanıcı nerede olursa olsun tutarlı politika uygulaması sağlanıyor. FireCloud istemcileri WatchGuard Cloud'dan sağlandığı için dağıtımı ve yönetimi oldukça kolay bir şekilde sağlanıyor.
3. Esnek ve Ölçeklenebilir Sunuyor: WatchGuard'ın FlexPay ile sunduğu esnek fiyatlandırma, yönetilen güvenlik hizmetleri sağlayıcısı (MSSP) işinin kurulmasına ve büyümesine yardımcı oluyor. Bir hizmet olarak güvenlik duvarı olarak, kullanıcı sayısı performansı etkilemiyor ve müşteri büyümesiyle daha fazla lisans kolayca ekleniyor.
İş ortaklarının ve müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için eksiksiz bir SASE çözümü sunmaya odaklanan WatchGuard, ilerleyen dönemlerde özel erişim SD-WAN, ZTNA ve CASB'yi kapsayan FireCloud çözüm ailesi oluşturacak ve dağıtacak. Aynı zamanda FireCloud, ThreatSync + hizmet olarak yazılım (SaaS) ile aşırı izleme tehdit tespiti ve yanıtı sağlayan entegrasyonlardan da müşterilerinin yararlanmasını sağlayacak. Ayrıca her müştri, cihaz yönetimini basitleştiren WatchGuard Universal Agent ile bütünleştirilecek.
''Müşterilerimizin Ağlarını Korumak İçin Uygun Fiyatlı ve Etkili Bir Çözüm''
Verus Başkanı Kevin Willette, "SASE, ağ ve güvenlik işlevlerini Bulut tabanlı bir hizmette birleştiren güvenli bağlantının geleceğidir. FireCloud İnternet Erişimi ve hibrit SASE mimarisine genel yaklaşımıyla WatchGuard'ın MSP'ler için özel olarak tasarlanmış güçlü siber güvenlik çözümleri sunma konusundaki odağı tam olarak sergileniyor. Bu, müşterilerimizin ağlarını ve kullanıcılarını korumak için uygun fiyatlı ve etkili bir çözümdür. Müşterilerimiz, Firebox'ımızda bulunan aynı kurumsal güvenliği kullanmaya devam eder, bu da işimi daha verimli hale getirir ve karlılığımızı artırır." ifadelerini kullandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın en büyük alüminyum üreticilerinden RUSAL, vanadyum seviyelerini eser miktarlara düşüren birincil alüminyumu başarıyla geliştirdi. İnert anot teknolojisinde çığır açan bu gelişme, alüminyumun elektrik iletkenliğini önemli ölçüde artırarak onu enerji verimliliği uygulamaları için ideal bir malzeme haline getiriyor.
Küresel alüminyum üretimi, yüz yılı aşkın süredir elektroliz işlemi için karbon anotlara bağımlıydı. Bu da kaçınılmaz olarak birincil alüminyuma vanadyum ve diğer ağır metallerin entegre edilmesini gerektiriyordu. Alaşımlarda saflığın bozulması küçük yoğunluklarda dahi elektrik iletkenliğini azaltarak iletim hatlarından ev kablolarına kadar elektrik şebekeleri genelindeki verimliliği etkiliyordu.
RUSAL inert anot teknolojisinde öncülük ederek, alüminyum ürünündeki ağır metal kaynaklı safsızlıkları neredeyse tamamen bertaraf etti ve sektörde yeni bir standart oluşturdu. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan RUSAL Yeni Ürünler ve Döküm Teknolojileri Geliştirme Departmanı Direktörü Alexander Krokhin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada inert alüminyumlu filmaşin kullanımı müşterilerimiz için yeni fırsatlar yaratacak. Yeni filmaşin çözümümüz, minimum enerji kaybı sağlayarak enerji tasarruflu çözümler alanında kuralları değiştirecek nitelikte" ifadelerini kullandı.
Önceleri, vanadyum içeriğini azaltmak üretim sonrasında maliyeti yüksek rafine etme işlemi gerektiriyordu. Günümüzde ise, inert anotlar elektroliz aşamasında vanadyum içeriğini azaltıyor ve alüminyum saflığını artırırken üretimi kolaylaştırıyor. RUSAL Mühendislik Departmanında İnert Anotlu Elektrolizör projesinin Direktörü Alexander Gusev, "İnert anot malzemeleri üzerine yıllardır yaptığımız araştırmalar, elektrolizdeki temel teknik ve çevresel zorluklarla başa çıkmamızı sağladı. Bu teknoloji vanadyum içeriğini en aza indiriyor ve alüminyum üretimini daha temiz ve daha sürdürülebilir hale getiriyor" diye konuştu.
RUSAL, 2017 yılında inert anotlu elektrolizörlerin endüstriyel testlerini gerçekleştiren dünyanın ilk şirketi olmuştu. Sera gazları salan geleneksel karbon anotların aksine, inert anotlar yalnızca oksijen üretiyor ve alüminyum üretimi için daha çevre dostu bir çözüm sunuyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.