Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
TCMB'nin uyguladığı sıkı para politikasıyla beraber enflasyondaki düşüş de devam ediyor. Enflasyondaki bu düşüşü takiben faiz oranlarında bir düşüş söz konusu. Tüm bu göstergeler doğrultusunda 2025'in ilk yarısında sektörel dinamiklerin zorluk yaratma ihtimaline rağmen, yılın ikinci yarısında telafi fırsatlarının ön plana çıkacağını belirten GNC Makina Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Çetinkaya, sanayi sektörüne dair öngörülerini paylaştı.
 
"Küresel ekonomik koşullar, enerji maliyetleri ve hammadde fiyatlarındaki değişimler üretim sektörüne yön vermeye devam edecek. 2025'in ilk yarısında sektörün çeşitli zorluklarla karşılaşma olasılığı yüksek olsa da yılın ikinci yarısında bu durumu dengeleyecek fırsatlar öne çıkacaktır.
 
Düşen faiz oranları yatırımları canlandırabilir
 
Enflasyondaki düşüşle birlikte TCMB'nin de faiz indirimlerine devam etmesini bekliyoruz. Düşen faizler, sanayi sektöründeki yatırımların finansmanında yeni bir pencerenin kısıtlı da olsa açılmasına sebep olabilir. Özellikle makine ve teknoloji yatırımları açısından daha erişilebilir kredi koşullarının oluşması, sanayicilerin yeni projelere yönelmesini destekleyecektir. Bu süreçte, üretim kapasitesini artırmaya yönelik adımlar ve verimliliği artıran makine yatırımları ön plana çıkabilir.
 
ABD ve AB'deki gelişmeler ihracatçı için belirleyici olacak
?
Yurt içindeki gelişmeler kadar yurt dışı dinamikleri de oldukça önemli. Özellikle ABD'nin dış ticaret politikaları ve Avrupa Birliği'nin önümüzdeki dönemde izleyeceği yol, ihracat yapan sanayicilerimiz için belirleyici olacak. Küresel tedarik zincirindeki değişimler ve yeni ticaret anlaşmaları, Türkiye'nin sanayi ihracatında yeni fırsatlar yaratabilir. Bu noktada, yerli üreticilerin rekabet gücünü artıracak politikaların ve teşvik mekanizmalarının devreye girmesi büyük önem taşıyor.
?
Tüm bunlar doğrultusunda, özellikle yılın ikinci yarısı itibarıyla sanayi ve üretimde hareketlilik bekliyoruz. Sanayinin canlanmasıyla birlikte takım tezgahları sektöründe de toparlanma yaşanacaktır. Yenilenen talep ve ertelenen yatırımların devreye alınmasıyla, takım tezgahları alanında daha yüksek sipariş hacmi ve büyüme potansiyeli ortaya çıkacaktır. Bu süreçte, yerli üretimin desteklenmesi ve dijital dönüşüm yatırımlarının hızlanması, sektörün daha sağlam bir büyüme trendine girmesine katkı sağlayacaktır.
 
"Takım tezgahları pazarının 2025'te yüzde 3 oranında büyümesini bekliyoruz"
 
Yılın ikinci yarısında iç pazarda sanayi üretiminin hız kazanması ve ertelenen yatırımların devreye alınmasıyla toplam takım tezgahları pazarının yıllık bazda ortalama yüzde 3 oranında büyümesini bekliyoruz. CNC makineleri ve otomasyon sistemlerine yönelik artan talep, bu büyümede önemli bir rol oynayacak."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Yetkinlik ve Dijital Do?nu?s?u?m Merkezleri (Model Fabrikalar), üretimde verimliliğin artırılması ve dijital do?nu?s?u?m sürecinin hızlandırılması amacıyla hayata geçirilmeye devam ediyor. Model fabrikalarda, gerçek bir üretim ortamında, deneyimsel öğrenme teknikleri kullanılarak, verimlilik temelli do?nu?s?u?mu?n öğretilmesini ve yaygınlaştırılmasını sağlayan eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin verilmesi amaçlanıyor. IAS de bu model fabrikaların dört tanesinde Ankara, Kayseri, Konya, Bursa'da hayata geçirdiği dijitalleşme projeleri ve teknoloji eğitimleri ile ülkemizin dijital dönüşümüne katkı vermeyi sürdürüyor.
 
Türkiye'de model fabrika alanındaki çalışmalar 2015 yılında TC Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda başlatıldı. İlk etapta, ulusal ve uluslararası fonlar aracılığıyla Adana, Ankara, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin ve Samsun'da olmak üzere on adet model fabrika hayata geçirildi. Bu model fabrikalara ek olarak Denizli, Kocaeli, Malatya, Tekirdağ ve Trabzon'da da model fabrika kurulum çalışmaları devam ediyor. İşletmelere dönüşüm yolculuklarında rehberlik eden model fabrikaların çalışma odağını yalın üretim, eğitim ve danışmanlık oluşturmakla birlikte dijital dönüşüm alanında faaliyet gösterebilmeleri için de altyapı ve insan kaynağı geliştirme çalışmaları da yürütülüyor.
 
KOBİ'lere yalın üretim imkanı
Model fabrikaların, ülkemizdeki işletmelerin özellikle de imkanları daha kısıtlı olan küçük ve orta ölçekli işletmeler için yalın üretim kavramlarıyla tanışması açısından önemli bir hizmet olduğunun altını çizen IAS Yönetim Kurulu Başkan Vekili Can Karabiber, "Biz de IAS olarak Kayseri, Ankara, Bursa ve Konya olmak üzere dört model fabrikada gerçekleştirdiğimiz dijitalleşme projesi ile yalın üretim tekniklerini Endüstri 4.0 kavramları ile buluşturduk ve işletmelerimiz için bu kavramlarının işlendiği bir eğitim müfredatı hazırladık. Bu işbirliği 2022 yılında açılan dört model fabrikanın dijitalleşme ihalesini kazanmamızla başladı. Bu ihale kapsamında dört model fabrikanın yeni dijital teknolojiler ile donatılması ve bu teknolojilerin Endüstri 4.0 işlevleri açısından kullanımının gösterildiği eğitimler hazırlandı. Dört model fabrikada gerçekleştirilen bu çalışmaların ülkemizdeki tüm model fabrikalara yaygınlaştırılması ve hazırlanan dijitalleşme eğitim müfredatından mümkün olduğunca çok işletmenin faydalanması için IAS olarak elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz" dedi.
 
Kazanılan ihale kapsamında model fabrikaların ihtiyaçlarına yönelik teknoloji desteği sunduklarını ve böylece Türkiye ekonomisine önemli katkılar olacağına vurgu yapan Can Karabiber sözlerine şu şekilde son verdi:
"Yapılan işler sonucunda model fabrikalarda yalın dijital üretim kavramlarının eğitiminin verileceği etkili bir müfredat oluşturuldu. Bu müfredat sayesinde özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler, dijitalleşme kavramları ile tanışarak, işletmelerinde Endüstri 4.0 uygulamalarına başlamak için bir dayanak noktası bulmuş oldular. İhale kapsamında model fabrikalar; sunucu, istemci, panel PC, tablet, dashboard, akıllı tahta, RFID okuyucu ve antenler, akıllı saat, tepe lambaları, pick-by-light gibi donanımlar ile donatıldı. Kurulan otomasyon ve IoT altyapısı ile tüm iş istasyonları, boyutsal ölçüm gibi kalite cihazları, pick-by-light, konveyör gibi yardımcı cihaz ve makineler birbirine bağlandı. ERP, MES, tüm bağlı üretim makineleri ve cihazlarından oluşan bütünleşik tek bir sistem kuruldu."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Türkiye'nin turizm sektörü, 2024 yılında güçlü bir büyüme sergileyerek hem gelirlerde hem de ziyaretçi sayısında rekor seviyelere ulaştı. TÜİK'in açıkladığı verilere göre, turizm geliri yüzde 8,3 oranında artış göstererek 61,1 milyar dolar seviyesine ulaştı. Aynı dönemde, Türkiye'ye gelen ziyaretçi sayısı da yüzde 9 artarak 62,2 milyon kişiye yükseldi. Bu büyümeyi Türkiye turizm potansiyelinin güçlü bir göstergesi olarak değerlendiren Protel Satış Direktörü Fatih Tenel, sektör temsilcilerinin rekabet gücünü korumak ve artırmak adına teknolojik yatırımların önemine vurgu yaparken aynı zamanda turizm sektörünün ekonomiye olan katkısının da altını çiziyor.
 
Kişisel harcamalar ve paket turlar gelire katkı sağladı
TÜİK verilerine göre, turizm gelirlerinin büyük bir kısmını ziyaretçilerin kişisel harcamaları oluşturdu. Toplamda 43,1 milyar dolarlık kişisel harcama yapılırken, paket tur harcamaları ise 17,4 milyar dolar olarak kaydedildi. Transfer yolculardan elde edilen gelir ise 606 milyon dolara ulaştı.
 
Türkiye'nin turizmdeki bu ivmesini sürdürebilmesi için sektörün değişen beklentilere hızla adapte olması gerektiğini vurgulayan Protel Satış Direktörü Fatih Tenel, dijitalleşmenin bu süreçte belirleyici olduğunu ifade ediyor: “Turizm sektörü artık yalnızca kaliteli hizmetle değil, dijital deneyimle de rekabet ediyor. Misafirlerin beklentileri değişirken, otellerden restoranlara, havayollarından seyahat acentelerine kadar tüm sektör oyuncularının entegre, veriye dayalı ve kullanıcı dostu teknolojileri benimsemesi gerekiyor. Yapay zeka destekli rezervasyon sistemleri, kişiselleştirilmiş müşteri deneyimleri ve bulut tabanlı yönetim çözümleri rekabetin temel unsurları haline geldi.”
 
“Yapay zeka ve bulut tabanlı çözümlerle turizm sektörüne katma değer sağlıyoruz”
Sektörde dijital dönüşüme yapılan yatırımların sadece hizmet kalitesini artırmakla kalmayıp gelir artışına doğrudan katkı sunduğunu belirten Protel Satış Direktörü Fatih Tenel, şunları dile getiriyor: “Protel olarak, turizm işletmelerinin bu dönüşüm sürecinde ihtiyacı olan entegre, verimli ve kullanıcı dostu teknolojileri sağlıyoruz. Rezervasyon ve ödeme sistemlerinden operasyonel yönetim araçlarına kadar sunduğumuz yenilikçi çözümlerle işletmelerin rekabet gücünü artırıyor, müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşımalarına destek oluyoruz. Dijitalleşme sürecine hızla adapte olan işletmelerin hem maliyet avantajı sağladığını hem de sürdürülebilir büyüme yakaladığını görüyoruz. Yapay zeka ve bulut tabanlı çözümlerle turizm sektörüne katma değer sağlıyoruz.”
 
Protel'in otel yönetim sistemleri misafir deneyimini güçlendiriyor
OPERA Cloud, Oracle Hospitality tarafından, modern otel işletmelerinin değişen ve artan ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirilen bulut tabanlı bir sistemdir. İşletmeler bu sayede, otel operasyonlarını internet erişimi olan her yerden kolayca yönetebilir, müşteri tercihlerini takip edebilir, oda envanterini güncelleyebilir ve fiyatlandırma süreçlerini optimize edebilir.

PMS Mobile, otel yöneticileri ve personelinin mobil cihazlar üzerinden sisteme erişmesini sağlayarak operasyonel süreçleri daha pratik hale getiriyor. Böylece misafir bilgileri, notlar ve mesajlar anında görüntülenebilirken, restoran işlemleri doğrudan oda hesaplarına yansıtılabiliyor. Bu entegrasyon, hem misafir memnuniyetini artırıyor hem de otelin genel hizmet kalitesine olumlu katkı sağlıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

E-ticaret markalarının müşteri bağlılığını artırma ve tekrar satın almayı teşvik etmeye odaklanan yapay zeka SaaS platformu Replenit yatırım aldı. Polonya merkezli olan ancak Türk girişimciler tarafından kurulan Replenit, yapay zeka destekli platformu ile markaların müşterilerine doğru zamanda ve doğru kanallara ulaşmalarını sağlıyor.

Sadece üç ay içerisinde ABD, Latin Amerika, Avrupa ve Türkiye'de müşteriler kazanarak küresel pazarda hızla büyüyen Replenit, yatırım turunu tamamladı. Girişim, bu turda aldığı yatırımı uluslararası büyümesini hızlandırmak için kullanacak.Yatırım turu, Logo Ventures liderliğinde gerçekleşirken, Caucasus Ventures, Galata Business Angels’tan Bülent Çelebi, Kaan Boyner, Görkem Güven, Varol Civil, Arif Akdağ, Ata Uzunhasan’ın yanı sıra Özgür Erdem ve Tunç Berkman yatırım turuna katıldı.

E-ticaretin en büyük sorunlarından birine çözüm

E-ticaret markalarının en önemli zorluklarından biri, müşteri sadakatini artırmak ve tekrar satın almayı teşvik etmektir. Geleneksel pazarlama yöntemleri genellikle geniş kitlelere hitap ederken, Replenit’in yapay zeka destekli platformu, kullanıcı bazlı satın alma davranışlarını analiz ederek otomatik ve kişiselleştirilmiş hatırlatmalar sunuyor. Bu sayede markalar, müşteri bağlılığını artırarak gelirlerini yükseltiyor. Replenit, yapay zeka destekli analizleri ile markaların pazarlama otomasyonlarını tetikleyerek marka sadakatini güçlendirirken tekrar satın alma oranlarını da artırıyor.

Replenit’in kurucuları, aldıkları yatırıma ve vizyonlarına dair yaptıkları açıklamada şu ifadeleri kullandı:

 

“E-ticaret markalarının müşteri sadakatini artırmasına ve gelirlerini sürdürülebilir hale getirmesine yardımcı olan bir platform yaratmayı hedefledik. Bu yatırım sayesinde hem teknolojimizi geliştirecek hem de global pazarda daha güçlü temeller atacağız.”

 

Replenit, aldığı yatırımı iki temel alanda değerlendirmeyi planlıyor.

 

Öncelikli olarak, yapay zeka altyapısını güçlendirmeye odaklanarak analiz ve tahmin modellerini daha da ileriye taşımayı hedefliyor. Bu kapsamda, müşteri davranışlarını daha doğru analiz edebilen yenilikçi özellikler geliştirerek kullanıcı deneyimini optimize etmeyi amaçlıyor. Bununla birlikte, küresel büyüme stratejisini hızlandıran şirket, satış ve pazarlama faaliyetlerini genişleterek özellikle ABD ve İngiltere gibi büyük pazarlarda daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmayı planlıyor. Global e-ticaret ve perakende devleriyle stratejik iş ortaklıkları kurarak pazardaki konumunu güçlendirmeyi hedefleyen Replenit, uluslararası arenada etkisini artırmaya devam edecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Geliştirdiği ürünlerle Türkiye UPS sektöründe yeniliklere öncülük eden İnform Forte UPS, yüksek verimlilik ve güvenlik standartlarıyla enerji kesintileri, voltaj dalgalanmaları ve aşırı yüklenmelere karşı tam koruma sağlıyor. Yüksek güç faktörü sayesinde enerji maliyetlerini düşürürken, çevre dostu çalışma prensibiyle sürdürülebilirliği destekliyor. Kolay yönetilebilir arayüzü ve gelişmiş batarya yönetimiyle uzun ömürlü kullanım sunan İnform Forte UPS, modüler yapısı sayesinde farklı kapasite ihtiyaçlarına esnek çözümler sağlayarak iş süreçlerinde kesintisiz devamlılık sağlıyor.
 
Maksimum Verimlilik, Minimum Maliyet
 
İnform Forte UPS, %96,5'e varan verimliliği ve 1 Güç Faktörü ile maksimum güç sunarken, kritik yükler için güvenilir, temiz ve kesintisiz enerji sağlıyor. Kusursuz ve estetik tasarımıyla öne çıkan sistem, minimum alanda maksimum güç yoğunluğu sunarak yer ve maliyet tasarrufu imkanı sunuyor. Dahili akü seçeneği, yüksek işletim verimliliği ve düşük elektrik altyapı maliyetleriyle (kablo, trafo, jeneratör) toplam sahip olma maliyetini optimize ederken, hızlı yatırım getirisi de sunuyor.
 
Güç, Performans ve Estetik Bir Arada
 
Yeni nesil 3-Level Inverter ve Rectifier teknolojileriyle ultra yüksek verim sunarak işletmelerin karbon ayak izini azaltan İnform Forte UPS, çevresel etkileri en aza indiriyor. En yeni teknolojilerle performans ve güvenliği artırırken, enerji kalitesi sorunlarına karşı mükemmel koruma sağlıyor. Kullanıcı dostu arayüzü ve dokunmatik ekranı, kontrol ve kullanım kolaylığı sunuyor. Estetik tasarımı, yüksek performansla birleştiren İnform Forte UPS, CE ve TSE sertifikalarına sahip ve İnform'un en son teknolojiye sahip üretim bandında üretiliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

AXA Türkiye, 1100’ü aşkın AXAlının katılımıyla gerçekleşen “#axadaş buluşması 2025” etkinliğinde, güçlü kurumsal kültürünü ve 2030 hedeflerini bir araya getiren ilham verici bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. AXA Türkiye’nin tüm çalışma arkadaşlarının bir araya geldiği etkinlik, AXA Türkiye CEO’sunun vizyoner konuşması ve tüm AXAlılar birlikte yakalanan sinerjiyle, şirketin geleceğe olan bağlılığını ve ekip ruhunu pekiştirdi. Etkinliğin merkezinde yer alan “AXA’nın Muhteşem Ritmi” mottosu, her bireyin katkısının önemini vurgularken, bu katkıların birleşimiyle elde edilen kolektif gücü gözler önüne serdi.

Organizasyonda, şirketin her bireyin potansiyelini destekleyen kurumsal kültürü ve “Farkına Var Farkımız Var” işveren markası ön plana çıkarıldı. AXA Türkiye’nin güçlü ekip ruhu, geleceğe yön veren vizyonu ve tutkulara ilham olan canlılığı bir kez daha paylaşıldı. 2024 yılında elde edilen başarılar ve 2026 hedefleri, AXAlıların katkılarıyla şekillenen büyüme hikayesinin birer parçası olarak değerlendirildi. AXA Türkiye, sadeleşmeyi sağlayan organizasyonel düzeni, büyümeye ivme kazandıran kaynakları ve çalışanlarının gelişimine yaptığı yatırımlarla, birlikte daha güçlü bir gelecek inşa etmeye devam ediyor. Bu ilham verici buluşma, şirketin sadece iş dünyasında değil, aynı zamanda AXAlıların yaşamlarında da sürdürülebilir bir fark yaratmayı amaçlayan yaklaşımını pekiştirdi.
Etkinlik boyunca paylaşılan mesajlarla, her bir AXAlının katkısına değer veren ve birlikte büyük hedeflere ulaşmayı mümkün kılan bir kurum kültürü inşa edildiği bir kez daha vurgulandı.
Toplantı esnasında, Veri ve Veri Teknolojileri Uzmanı ve Yazar Akan Abdula, AXAlılara geniş bir perspektifte geleceğin risklerini aktardı. Abdula, önümüzdeki dönem mega trendlerini detaylandırarak bu trendlerin toplum üzerindeki olası etkilerini ve iş dünyasında yaratacağı fırsatları ele aldı.
Etkinlikte konuşan AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, AXA’nın Muhteşem Ritmi’ni yansıtmak üzere çalışanlara hitap ederek şu sözlerle AXA Türkiye’nin 2030 hedeflerini ve geleceğe dair vizyonunu paylaştı: “Gelecek, bir risk olmaktan çıkıp fırsatlarla dolu bir ufka dönüşüyor. AXA Türkiye olarak biz, cesaretle ve umutla bu yolculuğa liderlik ediyoruz. Hayatın düz bir çizgi değil, bir spiral olduğunu kabul ederek, her döngüde daha güçlü, daha kararlı ve daha yenilikçi bir şekilde ilerliyoruz. Belirsizliklerden korkmuyor, iş zekamızla fırsatları yönetiyoruz; empatiyle, cesaretle ve sürdürülebilirlikten ödün vermeden büyüyoruz. Bu ritim, bu uyum, bu canlılık ve bu kaynak: SENDE VAR, BİZDE VAR…”

Toplantının akşamında düzenlenen eğlencede sahne alan Ozan Doğulu ve Bengü, AXAlılara unutulmaz anlar yaşatarak geceye renk kattı.


 



AXA GRUP HAKKINDA
50 ülkede 154 bin çalışanıyla 95 milyon müşteriye hizmet veren AXA Grubu, 2024 verilerine göre 110,3 milyar Euro prim büyüklüğü ve 8,1 milyar Euro faaliyet karı ile dünyanın lider sigorta şirketlerindendir. Grubun Türkiye’deki operasyonlarını yürüten AXA Sigorta, 130 yılı aşkın süredir ülkede faaliyet göstermektedir. 81 ilde 4000’i aşkın iş ortağı ve 1100’in üzerinde çalışanı ile Türkiye’nin önde gelen sigorta şirketlerinden biridir.

AXA Türkiye, ‘İnsanlığın gelişmesi adına insanlar için değerli olanı korumak’ marka amacı doğrultusunda müşterilerinin yalnızca canlarını ve mal varlıklarını değil, aynı zamanda sevdiklerini, hayallerini ve geleceklerini de olası risklere karşı koruma altına almaktadır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Katılım finans sektörünün referans kurumu olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren Vakıf Katılım, müşterilerine özel finansman kampanyaları sunmaya devam ediyor. Bireysel VKart Kredi Kartı olan her Vakıf Katılım müşterisi eğitimde 1.000 TL ile 300.000 TL, bireysel TROY Kredi Kart ve Dijital TROY Kredi Kartı sahipleri ise eğitim konularında 1.000 TL ile 700.000 TL arasındaki harcamalarında 5 taksit avantajından faydalanabiliyor. Vakıf Katılım Bireysel Kredi Kartı da sağlık konularında 1.000 TL ile 100.000 TL arasındaki peşin harcamalara vade farksız 5 taksit avantajı sunuyor.

Kolay ve planlı ödeme imkanı

Müşterilerinin finansal olarak ödemelerini rahatlıkla yapabilmesini sağlamak amacıyla sunulan kampanya kapsamında tüm ödemeler Vakıf Katılım Mobil veya İnternet Şube üzerinden hızlı ve kolay bir şekilde yapılabiliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Hayatı ve geleceği iyileştirmek misyonuyla 113 yıldır faaliyet gösteren Abdi İbrahim, Oftalmoloji alanında farkındalık yaratmayı hedefleyen ‘Birlikte Renkli Adımlar’ projesi kapsamında, Türk Oftalmoloji Derneği’ne 400 akıllı baston bağışladı.



TÜRK ilaç sektöründe 23 yıldır lider konumda yer alan Abdi İbrahim, oftalmoloji alanında önemli bir farkındalık projesine imza atarak her yıl Mart ayının 2. haftasında kutlanan Glokom Farkındalık Haftası’nda anlamlı bir bağış gerçekleştirdi. “Birlikte Renkli Adımlar” projesi kapsamında, Türk Oftalmoloji Derneği’ne (TOD) 400 akıllı baston bağışlayan Abdi İbrahim, görme engelli bireylerin yaşamını kolaylaştırmayı ve oftalmoloji alanında hasta odaklı yaklaşıma dikkat çekmeyi amaçlıyor.

Proje kapsamında düzenlenen ve görme engelli bireylerin dünyasına dair farkındalık kazandırmayı hedefleyen “Karanlıkta Renkli Lezzetler” deneyimi gerçekleştirildi. Etkinliğe Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Kıvanç Güngör başta olmak üzere oftalmoloji alanında uzman birçok hekim katıldı.



Hasta odaklı yaklaşımlar sağlık sektörünün geleceğini şekillendiriyor



Türkiye’nin iyileştiren gücü Abdi İbrahim olarak görme engelli bireylerin hayatlarında farkındalık oluşturmayı amaçladıklarını belirten Abdi İbrahim Reçeteli Ürünler Pazarlama ve Satış Grup Başkanı Figen Bilgen, “Biz, yalnızca yenilikçi tedaviler geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda hasta odaklı yaklaşımlarla toplumda farkındalık yaratmayı da önemsiyoruz. Glokom Farkındalık Haftası’na özel olarak gerçekleştirdiğimiz bu bağışın, görme engelli bireylerin yaşamını kolaylaştıracağına inanıyoruz. ‘Birlikte Renkli Adımlar’ projemizle oftalmoloji alanındaki bilimsel iş birliklerini desteklemeye ve hasta deneyimini iyileştirmeye devam edeceğiz” dedi.



Glokom farkındalığını artırarak hastalar için daha iyi bir gelecek inşa ediyoruz

 

Türk Oftalmoloji Derneği Glokom Birim Başkanı Prof. Dr. Tekin Yaşar ise, “Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokom hastalığından Türkiye’de yaklaşık 1.5 milyon kişinin etkilendiği ve doktora başvurmadıkları için yaklaşık 1 milyonuna tanı konulamadığı hesaplanmaktadır. Tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına neden olan glokom hastalığı erken teşhis edilmesi durumunda kontrol altına alınabilmektedir. Bu nedenle toplumda farkındalık yaratılması, hekimlerin ve toplumun bilinçlenmesi büyük önem taşıyor. Abdi İbrahim’in gerçekleştirdiği bu bağış, yalnızca görme engelli bireyler için değil, oftalmoloji alanındaki hastaların hayatlarını kolaylaştırmak adına da önemli bir adım. Bu değerli iş birliği için kendilerine teşekkür ederiz” diye konuştu.

 

Abdi İbrahim geçtiğimiz senelerde, kuruluşunun 111. yılına özel olarak 111 adet WeWalk akıllı baston bağışında bulunmuştu. Türkiye’de geliştirilen bu bastonlar, akıllı telefonlarla entegre çalışarak görme engelli bireylere bağımsız hareket imkanı sunuyor. Bu yıl ise 400 yeni baston bağışıyla desteğini büyüten Abdi İbrahim, toplum sağlığına katkı sağlamaya ve farkındalık projelerine öncülük etmeye devam ediyor.

 

Abdi İbrahim Hakkında:

Türk ilaç sektörünün lideri olan Abdi İbrahim’in temelleri, iyileştirme yolculuğunu başlatan Eczacı Abdi İbrahim Bey tarafından 1912’de İstanbul’un Küçükmustafapaşa semtindeki küçük bir eczanede atılmıştır. Dünya çapında 30’dan fazla lisansörle çalışmasının yanı sıra kendi ürünlerini de geliştiren Abdi İbrahim, 250 markası ve 500’ü aşkın ürünüyle sektörün en geniş ürün portföyüne sahiptir.

 

Güçlü vizyonu, dinamik yapısı ve çağdaş görünümüyle Abdi İbrahim, 2002 yılından bu yana Türk ilaç sektöründeki liderliğini sürdürmektedir. Bugün Türkiye dışında 17 ülkede kendi organizasyonel yapılanması ile faaliyet gösteren ve Avrupa Birliği ülkelerinden Kanada’ya, Kuzey Afrika’dan Asya’ya olmak üzere 70’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştirmekte olan Abdi İbrahim, 5.500 nitelikli çalışanıyla Türk ilaç sektöründe en yüksek istihdamını yaratmaktadır.

 

Abdi İbrahim’in İstanbul’daki Esenyurt Üretim Kompleksi’nde; Ar-Ge Merkezi, Kimyasal Ürünler Üretim Tesisi, Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi AbdiBio, Hormon Üretim Tesisi, Steril Oftalmoloji & Steril İnhalasyon Üretim Tesisi ve Kimyasal, Onkoloji ve Steril Ek Üretim Tesisi yer almaktadır. Ayrıca Kazakistan ve Cezayir’de de Ar-Ge Merkezi ve üretim tesisleri bulunmaktadır.

www.abdiibrahim.com.tr