Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Siber güvenlik şirketi ESET, Linux sistemleri için tasarlanan ve yaratıcıları tarafından Bootkitty olarak adlandırılan ilk UEFI bootkit'ini keşfetti. Bu keşif UEFI önyükleme kitlerinin artık yalnızca Windows sistemleriyle sınırlı olmadığının ilk kanıtı olma özelliğini taşıyor.
Unified Extensible Firmware Interface kelimelerinin kısaltması olan UEFI, anakart kontrol yazılımı olarak biliniyor. UEFI işletim sistemi başlatılmadan önce, bilgisayar çalıştığında harekete geçen bir yazılım. Siber suçlular UEFI kodunu değiştirirse bu kodu kurbanın sistemine kötü amaçlı yazılım göndermek için kullanabilmeleri de mümkün oluyor. Bootkitise sahibinin bilgisi olmadan bilgisayar üzerinde düşük düzeyde kontrol elde etmek için tasarlanmış bir tür kötü amaçlı yazılım olarak tanımlanıyor.
Kasım 2024'te VirusTotal'a bootkit.efi adlı daha önce bilinmeyen bir uygulama yüklendikten sonra ESET Research yaptığı incelemede bunun bir UEFI uygulaması olduğunu keşfetti. Yapılan derinlemesine analizler sonrasında, yaratıcıları tarafından Bootkitty olarak adlandırılan bir UEFI önyükleme kiti olduğunu doğruladı; şaşırtıcı bir şekilde, Linux'u özellikle birkaç Ubuntu sürümünü hedef alan ilk UEFI önyükleme kitidir. Bootkit, bunun bir tehdit aktörünün çalışmasından çok bir kavram kanıtı olduğunu düşündüren birçok eser içeriyor.
Bootkitty kendinden imzalı bir sertifika ile imzalanmış, bu nedenle varsayılan olarak UEFI güvenli önyüklemenin etkin olduğu sistemlerde çalışamaz. Ancak Bootkitty, bütünlük doğrulamasından sorumlu gerekli işlevleri bellekte yamaladığı için UEFI güvenli önyükleme etkin olsun ya da olmasın Linux çekirdeğini sorunsuz bir şekilde önyüklemek üzere tasarlanmıştır. Bootkit, önyükleme yükleyicisinin yerini alabilen ve yürütülmeden önce çekirdeğe yama uygulayabilen gelişmiş bir rootkit'tir. Bootkitty, makinenin önyükleme sürecini ele geçirdiği ve işletim sistemi daha başlamadan kötü amaçlı yazılımı çalıştırdığı için saldırganın etkilenen makine üzerinde tam kontrol sahibi olmasını sağlar.
Analiz sırasında ESET, Bootkitty ile aynı yazarlar tarafından geliştirilmiş olabileceğini düşündüren işaretlerle birlikte ESET'in BCDropper olarak adlandırdığı muhtemelen ilişkili imzasız bir çekirdek modülü keşfetti. Analiz sırasında bilinmeyen başka bir çekirdek modülünü yüklemekten sorumlu bir ELF ikili dosyası dağıtıyor.
Bootkitty'yi analiz eden ESET araştırmacısı Martin Smolár şu açıklamayı yaptı : "Bootkitty, bunun bir tehdit aktörünün çalışmasından çok bir kavram kanıtı olduğunu düşündüren birçok eser içeriyor. VirusTotal'daki mevcut sürüm, yalnızca birkaç Ubuntu sürümünü etkileyebildiği için şu anda Linux sistemlerinin çoğu için gerçek bir tehdit oluşturmasa da gelecekteki potansiyel tehditlere karşı hazırlıklı olmanın gerekliliğini vurguluyor. Linux sistemlerinizi bu tür tehditlere karşı güvende tutmak için UEFI güvenli önyüklemenin etkin olduğundan, sistem yazılımınızın, güvenlik yazılımınızın ve işletim sisteminizin güncel olduğundan ve UEFI iptal listenizin de güncel olduğundan emin olun."
Detaylı bilgi :
https://antivirus.com.tr/bootkitty-linux-icin-ilk-uefi-onyukleme-setinin-analizi/
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kadın mühendis adaylarının eğitimlerini destekleyerek, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlamak için faaliyetlerini yürüten Bulgurcu Vakfı, Türkiye’nin “saha dışı yapı üretimi/ modüler inşaat” alanının öncülerinden Consera’ya ziyarette bulundu. Mühendislik okuyan kız öğrencileri Consera’nın Zekeriyaköy’de hayata geçirdiği çelik yapı kentsel dönüşüm projesi Kuzeybükü şantiyesini gezerek, projeyi yerinde inceledi ve çelik yapılar hakkında bilgiler edindi.
29.11. 2024
Günümüzde ve gelecekte daha fazla kadın mühendisin yetişmesine yönelik bir misyonla yola çıkan Bulgurcu Vakfı, kadın mühendislerin sayısının artmasına ve güçlenmesine katkı sağlayacak adımlar atmaya devam ediyor. Bu kapsamda mühendislik okuyan kız öğrencileri teknik geziler aracılığıyla sektörle buluşturan Vakıf, çelik yapı sektörünün lider firmalarından Consera’ya ziyarette bulundu.
Türkiye’nin ilk hafif çelik fabrikası Akkon Çelik’i bünyesinde barındıran ve depreme karşı güvenli yapılar inşa eden Consera’nın Zekeriyaköy’de bulunan Kuzeybükü şantiyesini gezen altı kız mühendislik öğrencisi, proje ve çelik yapılar hakkında bilgiler edindi. Yaklaşık 9.500 metrekare arsa alanı, 12 bin metrekareden fazla inşaat alanı olan ve 7 blok 42 müstakil sıra evden oluşan projenin Baş Mühendisi Nurettin Hasan Yel, öğrencilere projenin mühendislik tasarımını ve yapım aşamalarını anlattı. Elektrik- elektronik, endüstri, malzeme, yapay zekâ mühendisliği gibi mühendisliğin farklı disiplinlerinde okuyan öğrencilerin her biri, projenin kendi alanlarını kapsayan kısımları hakkında detaylı sorular yöneltti. Proje tasarımının günlük yaşantıyla kesişen yönlerini hızlıca fark eden kız mühendislik öğrencileri, fikir yürüterek paylaşımda bulundular. Teğet Mimarlık tarafından çevreye dost ve sürdürülebilir şekilde tasarlanan projenin ve çelik yapıların güvenilirliğiyle ilgili detaylı sunumu izleyen öğrenciler arasında bulunan Kahramanmaraşlı depremzede öğrenci ise projeyi deprem özelinde değerlendirdi. Proje inşaatını gezen mühendislik öğrencileri, konut alanında çelik taşıyıcı yapıya sahip bölgenin ilk kentsel dönüşüm projesini yerinde inceleme fırsatı yakaladı.
Türkiye’nin deprem bölgesinde olmasına rağmen konutların yalnızca yüzde 1 ile 1,5 kadarının çelik yapılardan oluştuğunu aktaran Consera yetkilileri, Amerika ve İngiltere’de yapıların yaklaşık yüzde 50’si, Almanya ve Fransa’da yüzde 30’u, İran’da ise yüzde 50’sinden fazlasının çelik taşıyıcı sistemle inşa edildiği bilgisini verdi.
Neden çelik taşıyıcı yapılar?
Araştırmalara göre, yapısal çelik yapılar, geleneksel yapılara göre, 7 ile 10 kat daha hafif. Bu da onların deprem kuvvetine daha az maruz kalmasına neden oluyor ve depreme daha dirençli hale getiriyor. Aynı zamanda sürdürülebilir olan çelik taşıyıcılı yapılar, endüstriyel ortamda yüzde 100 denetimle üretildiklerinden insan hatalarına karşı çok daha fazla güvenilirler. Fabrikalarda, iklim koşullarından bağımsız üretildiklerinden 2-3 kat daha hızlı inşa edilebiliyorlar. Böylece yapının tamamlanma süresi geleneksel yapılara göre en az yüzde 50 daha az zaman alıyor. Enerji tasarruflu yapılar inşa etmek çok daha mümkün ve ekonomik. Ayrıca çelik ve geleneksel yapıların maliyetleri kâğıt üstünde aynı olsa da yapısal çelik yapılar, zaman ve kazanılan alanlardan dolayı her zaman daha ekonomik oluyor. Özellikle tekrarlı projelerde bu ekonomiklik çok daha artıyor.
Yapısal çelik binalar, hızlı inşa edilebilmeleri nedeniyle kentsel dönüşüm için de önemli bir alternatif. Sadece konutlarda değil hastane, yurt gibi acil ihtiyaç projelerinin hızlı ve güvenli şekilde hayata geçmesini sağlıyorlar.
Bulgurcu Vakfı Hakkında:
18 Ocak 2021'de İstanbul'da kurulan Bulgurcu Vakfı, kadın mühendislerin gücünü ve potansiyelini ortaya çıkarmayı ve desteklemeyi hedeflemektedir. Bulgurcu Vakfı hem cinsiyet eşitliği sağlamak hem de Türkiye'nin kalkınmasına katkıda bulunmak için başarılı kadın mühendis adaylarına burs vererek alarak onlara geniş bir yelpazede destek olmayı amaçlamaktadır. Günümüzde ve gelecekte daha fazla kadın mühendisin yetişmesine yönelik bir misyonla hareket eden Vakıf, kadınların güçlenmesini ve potansiyellerini gerçekleştirmesini sağlamak amacıyla maddi destek sunmanın yanı sıra, başta mühendislik olmak üzere hayatlarının her alanında kişisel ve teknik gelişimlerine destek olmayı hedeflemektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası DenizBank Konserleri'nin Aralık ayındaki ilk konserinde, Londra Senfoni Orkestrası yardımcı şefi Nicolò Umberto Foron yönetimindeki orkestra sahnede Rus piyanist Alexei Volodin'e eşlik edecek. Repertuvarda ilk sırada; R. Wagner'in başyapıtlarından Tannhäuser Operası'nın uvertürü yer alıyor. Ardından S. Rachmaninoff'un öğrencilik yıllarında bestelediği, piyano ve kompozisyon alanındaki dehasının ilk kıvılcımlarını sergileyen Birinci Piyano Konçertosu solist Alexei Volodin'in yorumuyla tekrar hayat bulacak. Son olarak ise F. Schubert'in, W.A. Mozart'a duyduğu hayranlığın açık bir kanıtı niteliğindeki zarif karakterli Beşinci Senfonisi müzikseverlerle buluşacak.
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası DenizBank Konserleri, 6 Aralık Saat 20.00'da AKM Türk Telekom Opera Salonu'nda.
Fotoğraflar: https://we.tl/t-FqM6nfc8Qf
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Perakende sektörüne sunduğu yapay zeka temelli görüntü tanıma teknolojileriyle her geçen yıl büyümesini sürdüren yerli teknoloji şirketi Vispera, 2024 yılını global pazarlarda gerçekleştirdiği güçlü iş birlikleri, yapay zeka temelli inovasyonlar ve verimlilik odaklı projelerle başarılarla dolu geçirdi. Şirket, 2025 yılı için ise hem büyüme stratejisini hem de yapay zeka ve artırılmış gerçeklik teknolojilerine yönelik yatırımlarını artırarak sektördeki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.
Perakende sektöründe yapay zekaya dayalı görsel tanıma çözümleri üreten ve 60'ı aşkın ülkede hizmet sağlayan Türk teknoloji şirketi Vispera, 2024 yılında Colgate ile 25 ülkede yürüttüğü kapsamlı iş birliği ve Batı Avrupa'da Carlsberg ile 9 ülkeyi kapsayan projeleriyle global varlığını daha da pekiştirdi. Amerika'da Chobani ve Meksika'da Coca Cola'nın en büyük şişeleyicisi FEMSA, küresel çapta Heineken ve Şili'nin en büyük, Latin Amarika'nın üçüncü en büyük perakende mağaza zinciri Cencosud ile başlatılması planlanan projeler, Vispera'nın bu yıl büyümeyi pilot projelerden geniş çaplı uygulamalara taşımaya başladığını gösteriyor. Şirketin gösterdiği bu başarı, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artırmak için desteklenen e-Turquality programına seçilmesini sağladı ve bu programla 2025 yılında uluslararası pazarlardaki büyüme hızının daha da artması bekleniyor.
“Sektörümüzde fark yaratan teknolojiler geliştirmeye devam edeceğiz”
Vispera Eş CEO'su Aytül Erçil konuyla ilgili değerlendirmesinde, “2024 yılı, Vispera için küresel büyüme ve inovasyon alanında büyük adımlar attığımız bir yıl oldu. Colgate, Carlsberg gibi uluslararası markalarla hayata geçirdiğimiz projeler ve Amerika ile Meksika'da başlatmak üzere olduğumuz pilot çalışmalar, çözüm odaklı yaklaşımlarımızın global ölçekte takdir gördüğünün göstergesi. Yapay zeka ve artırılmış gerçeklik tabanlı teknolojilerimizi sürekli geliştirerek müşterilerimize sağladığımız katma değeri artırmayı hedefliyoruz. Türkiye'nin e-Turquality programında yer almamız, Vispera'nın global pazarlarda daha da güçlenmesi için önemli bir fırsat sunuyor. 2025 yılına güçlü bir başlangıç yapmayı ve sektörümüzde fark yaratan teknolojiler geliştirmeye devam etmeyi planlıyoruz” dedi.
Yapay zeka teknolojileriyle CPG sektöründe yükseliş
Yapay zeka çözümleri, hızlı tüketim ürünleri (CPG) sektöründe oldukça tercih edilen Vispera'nın, 2024 yılında Şili'de bir perakende şirketiyle gerçekleştirdiği pilot projede, şirketin yapay zeka tabanlı çözümleri sayesinde cirosunda yüzde 5.6 oranında bir artış sağladığı ve bazı ürünlerde bu artışın yüzde 10'u geçtiği görüldü. Bu olumlu sonuçlar, Vispera'nın perakende sektöründeki büyümesini 2025 yılında daha da hızlandıracağına işaret ediyor.
Finansal Durum ve Yatırımlar
Vispera, 2024 yılında aldığı TKF (Türkiye Kalkınma Fonu) yatırımı ile finansal yapısını güçlendirdi ve ek yatırım arayışlarını sürdürüyor. Ancak, küresel ekonomik koşulların etkisiyle yatırım süreçlerini temkinli bir yaklaşımla yürütüyor.
Yapay zeka ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojilerinde yenilikler
2024 yılında on-device çözümler ve artırılmış gerçeklik (AR) destekli video tanıma teknolojileri üzerinde önemli ilerlemeler kaydeden Vispera, AR tabanlı video tanıma teknolojileriyle veri toplama ve analiz süreçlerinin hızlandırılmasını; müşterilere daha verimli ve hızlı çözümler sunulmasını sağladı. Bu teknolojik gelişmelerin 2025'te sektöre önemli bir rekabet avantajı kazandırması bekleniyor.
2025 yılında hedef global pazarlarda büyüme
2025 yılına güçlü bir başlangıç yapmayı hedefleyen Vispera, yapay zeka ve artırılmış gerçeklik çözümlerine yönelik yatırımlarını artırarak global pazarlarda daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmayı planlıyor. e-Turquality programının da sağladığı destekle Vispera'nın 2025 yılında küresel büyüme ve inovasyon alanında öncü adımlar atarak sektördeki lider konumunu sağlamlaştırması bekleniyor.
Vispera Hakkında:
Vispera, perakende sektöründe mağaza içi uygulama, izleme ve denetim süreçlerinin mükemmelleştirilmesi hedefiyle kurulmuş bir teknoloji firması. Kendi geliştirdiği görüntü işleme/makine öğrenmesi teknolojisi sayesinde Vispera, sektörde hali hazırda kullanılan insana dayalı ve hataya açık geleneksel yöntemlerden çok daha hızlı, güvenilir ve maliyet avantajlı perakende uygulama ve denetim çözümleri sunuyor.
Vispera, Prof. Dr. Aytül Erçil ve Dr. Ceyhun Burak Akgül tarafından 2014 yılında %100 Türk sermayesi ile kuruldu. Firma, geliştirdiği Vispera Görüntü Tanıma Servisi sayesinde mağazada çekilen raf fotoğraflarından hareketle, raftaki ürünleri pozisyonları ve adetleriyle birlikte tanıyor. Bu sayede raftaki ürün bulunurluğu, önyüz sayısı, rakiplere göre raf payı ve planogram uyumunu kontrol ederek SKU düzeyinde detaylı ve aksiyona dönüştürülebilir raporlar üretiyor. Söz konusu hizmet; insan gözünün ayırt edebildiği her ürünü, %96'nın üzerinde kesinlik ile tanıyor. Vispera, manuel uygulamaların 1 aya ulaşabilen raporlama sürelerine karşın çok daha hızlı, dolayısıyla uygulanabilir ve çok daha ekonomik çözümler sunuyor.
Vispera hakkında daha fazla bilgi için www.vispera.co adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
KPMG Türkiye Danışmanlık Bölümü Şirket Ortağı Oytun Önder, her biri farklı unsurları barındıran hata, ihmal veya suistimal vakalarına ilişkin sorumluların belirlenmesi ve gerekli disiplin işlemlerinin uygulanması esnasında dikkat edilmesi gereken kriterlerin neler olduğunu açıkladı, işverenlere ve çalışanlara önemli tavsiyelerde bulundu.
Çalışan ve işveren arasındaki ilişki, sadece iş sözleşmesinde belirtilen işlerin yapılmasının ötesinde, karşılıklı dürüstlük ve güvene dayanan bir bağ. Bu bağın temelini oluşturan dürüstlük ve bağlılık ilkelerinin ihlal edilmesi, kurumsal kültürün zayıflamasına ve bunun sonucunda şirket operasyonlarını derinden etkileyebilecek ihmallerin veya suistimal vakalarının ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
Çalışanlar ve işverenler arasındaki ilişkinin doğası gereği, çalışanların görev ve sorumluluklarını yerine getirirken şirket menfaatlerini gözeterek hareket etmeleri bekleniyor. Bu beklentinin temelinde yatan dürüstlük ve bağlılık ilkeleri ihlal edildiğinde ise şirket içi iletişimin bozulduğu, kendini tekrar eden hataların veya ihmallerin arttığı ve suistimal vakalarının ortaya çıktığı gözlemleniyor.
KPMG Türkiye Danışmanlık Bölümü Şirket Ortağı Oytun Önder, çalışanların dürüstlük ve bağlılığa uymayan eylemlerine ilişkin yaptığı açıklamada, dürüstlük ve bağlılık ihlalinin ne anlama geldiğini şu sözlerle açıkladı: "Ülkemizde ve dünyadaki diğer iş hukuku düzenlemelerinde dürüstlük ve bağlılığın ihlal edilmesi çalışan adına önemli bir kusur olarak ele alınıyor. Türk İş Kanunu'nun 25'inci maddesi uyarınca doğruluk ve bağlılığa uymayan eylemler işverenin haklı nedenle fesih hakkını doğuran bir durum olarak tanımlanmış, hırsızlık, cinsel taciz, işverenin ticari sırlarının ifşa edilmesi, görev ve sorumluluklara ilişkin bulundurulması gereken vasıflar ve şartlarla ilişkin yanıltıcı beyanda bulunulması, görevin kötüye kullanılması gibi ihlallerle örneklendirilmiştir. Verilen bazı örneklerle ilgili tanımlar ve sınırlar çok net olmakla birlikte ilgili kanun maddesinde de belirtildiği üzere dürüstlük ve bağlılığa ilişkin ihlaller bu örneklerle sınırlı değil. Bu nedenle dürüstlük ve bağlılığa uymayan eylemlerin doğru yorumlanabilmesine yönelik önemli bir ihtiyaç oluşuyor."
"Suistimal vakaları akla ilk gelen ihlaller"
Dürüstlük ve bağlılık ilkelerine ilişkin ihlaller ele alındığında ilk olarak suistimal vakalarının akla geldiğini söyleyen Önder, "Suistimal vakaları birbirinden farklı suç ve etik ihlal unsurları içerdiğinden farklı hukuk sistemlerinde farklı şekillerde değerlendirilse de çalışan ve işveren arasındaki dürüstlük ve bağlılık açısından değerlendirildiğinde iki unsur ön plana çıkıyor: kasıt ve kişisel fayda. Kasıt unsuru hukuki açıdan çalışanın bilinçli bir şekilde yanıltıcı davrandığı durumları ifade eder. Bu doğrultuda kasıt unsuru bir suistimal vakası ile münferit bir hatayı birbirinden ayıran en önemli bileşen olup dürüstlük ve bağlılık unsurlarını ortadan kaldırır. Bağlılık ilkesi kapsamında çalışanların görev ve sorumluluklarını şirket menfaatleri doğrultusunda gerçekleştirmeleri beklense de suistimal vakalarında çalışanların şirket menfaatlerinden ziyade kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettikleri, bu doğrultuda şirketi zarara uğrattıkları veya bir fırsat maliyeti yarattıkları gözlemleniyor." dedi.
"Yöneticiler nezdinde süreklilik arz eden ihmaller münferit hatalardan farklı olarak ele alınmalı"
"Kasıt unsuru barındırmayan ve hata mahiyetindeki vakalar da şirket operasyonları ile ilgili önemli zararlara neden olabilir. Ancak münferit olarak ortaya çıkabilecek hatalar çalışan nezdinde bir kusur olarak değerlendirilemez." diyen Önder, "Diğer taraftan, şirket operasyonlarına yönelik süreçlerin veya bir organizasyonun bütününün yönetilmesinden sorumlu olan şirket yöneticilerinin, şirket menfaatlerini koruma ve bu doğrultuda gerekli önlemleri alma sorumluluğu bulunmaktadır. Bu durum anonim şirketler bakımından Türk Ticaret Kanunu'nun 369'uncu maddesinde 'yönetimle görevli kişiler, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altındadırlar.' şeklinde açıklanır. TTK'nın 626'ncı maddesinde ise limited şirketlerin yönetiminde görevlendirilen müdürler bakımından benzer bir hükme yer verilmiştir. Bu nedenle yöneticiler nezdinde süreklilik arz eden ihmaller münferit hatalardan farklı olarak gerekli özenin gösterilmemesi gerekçesiyle açıklanabilir ve bağlılık ilkesinin ihlal edilmesi olarak yorumlanabilir." şeklinde konuştu.
Önder, "Suistimal vakalarının incelenmesine yönelik gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda, zaman zaman süreç sahiplerinin veya yöneticilerin suistimalin önlenmesi adına gerekli kontrolleri uygulamadıkları veya bu doğrultuda gerekli özeni göstermedikleri durumlarla karşılaşıyoruz. Yöneticilerin bu şekildeki ihmallerinin bağlılık ilkesiyle ne kadar uyuştuğu ve bu doğrulta nasıl bir yükümlülük oluşturduğu sık sık tartışma konusu oluyor. Bazı uluslararası düzenlemelerin, şirket yönetimindeki ihmali davranışları suç olarak tanımladığı durumları görmek de mümkün. Bu konudaki en önemli örneği Birleşik Krallık Rüşvet Kanunu (UK Bribery Act) teşkil eder. Bu kanun çerçevesinde şirketlerin rüşvet suçunun önlenmesi adına gerekli tedbirleri almadaki ihmali davranışları bir suç unsuru olarak değerlendiriliyor." dedi.
Önder açıklamasının devamında şunları söyledi: "Şirketlerin dürüstlük ve bağlılık kavramlarına ilişkin bakış açılarını netleştirmek için çalışanlarından beklentilerini etik kodlar ve politikalar ile yazılı hale getirdiğini görüyoruz. Öte yandan, etik kodlara ve politikalara uyumsuz davranışlardan zamanında haberdar olmak isteyen şirketlerin etik ihbar hatlarını kurduğunu gözlemliyoruz. Bir suistimal yahut ihmal vakasında sorumluluk isnadı, bir başka ifade ile olaydan yönetim kurulunun mu, profesyonel yöneticinin mi, yoksa uyum görevlisinin mi sorumlu tutulacağı, genellikle zor ve çok boyutlu bir konu. Bununla birlikte, çalışanlardan sergilenmesi beklenen davranışların ve etik standartların yazılı olarak belirlendiği kurumsal yapılarda, bir suistimal veya ihmale ilişkin sorumluluğun daha sarih şekilde isnat edilebildiğini tecrübe ediyoruz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’de laminat parke ürünlerinde en zengin dekor gamına sahip Kastamonu Entegre, yeni parke serisi Floorpan Orion’u tüketicilerinin beğenisine sundu. “Register” özelliğiyle üretilen Orion serisi ismini aldığı Orion takımyıldızı gibi kullanıldığı yüzeylere derinlik ve zarafet katıyor.
Suya ve Neme Karşı Üstün Dayanıklılık
Floorpan Orion serisi, kullanıcılarına suya ve neme karşı 72 saat boyunca üstün koruma sağlayan iki farklı ölçü ve model seçeneği sunuyor. Orion Sapphire 133x1205 mm boyutları ve 12 mm kalınlığındaki ölçüleriyle; Orion Gold ise 157x1205 mm boyutları ve 10 mm kalınlığındaki ölçüleriyle tüketicilerin beğenisine sunuluyor. Orion serisinde; Stellar, Comet, Pulsar, Flare, Spark, Glow, Glint ve Blaze isimli 8 farklı dekor seçeneği yer alıyor.
Yenilikçi "Match" Yüzeyi ile Üst Düzey Görsellik
Kastamonu Entegre’nin yeni "Match" yüzeyi ile üretilmiş olmasıyla dikkat çeken Floorpan Orion serisi, parke dokusunun, parke levhası üzerine basılan görsel deseniyle senkronize veya tam olarak hizalanması sağlayan “Register” yüzey teknolojisinden faydalanılarak üretildi. Bu teknolojiyle yüzeyde oluşan üç boyutlu doku yalnızca görsel olarak değil, dokunulduğunda da hissedilebilir bir derinlik sunuyor.
HİJYEN+ özelliği ile sağlıklı yaşam alanları
Sağlıklı bir ortam için yaşam alanlarının temiz ve bakterilerden arındırılmış olması büyük önem taşır. Floorpan Orion serisi laminat parkeler, Hijyen+ teknolojisiyle bu ihtiyaca cevap veriyor. Ayakkabılar, dökülen sıvılar ve evcil hayvanlar gibi etkenlerle parkeye taşınan bakteriler, Floorpan Orion serisinin özel yapısıyla çoğalamaz hale getiriliyor. Yapılan testler, 24 saat içinde görülmesi beklenen bakteriyel aktivitenin yüzde 99,9 oranında engellendiğini kanıtlamaktadır. Bu üstün teknoloji sayesinde, Floorpan Orion laminat parkeler, hijyen konusunda yüksek standartlar sunuyor.
“Blue Angel” etiketi ile çevreye dost mekanlar
Floorpan ile Türkiye’de ilk kez kullanıma sunulan dünyanın ilk eko etiketi “Blue Angel”, Orion serisiyle de çevre dostu mekanlar oluşturmaya katkı sağlıyor. Bu sertifika, laminat parke ürünlerinin sağlığa veya çevreye zarar verebilecek herhangi bir kimyasal madde içermediğini belgeliyor.
Orion serisi ürünler, NALFA yüzey kabarma testi ve ISO 4760 standardına uygun olarak üretiliyor.
Yeni Floorpan Orion serisi, suya ve neme dayanıklı, zarif ve şık bir zemin kaplama çözümü arayanlar için ideal bir seçenek olarak tüm dekor seçenekleriyle karşınızda.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
C-SUV segmentinin yaratıcısı Nissan Qashqai'nin yılın en cazip kampanyasında farklı donanım seviyelerine göre nakit alım desteği ve sıfır faiz avantajı sunuluyor.
Yeni Nissan Qashqai'nin hafif hibrit modellerinde;
4x2 Skypack donanım seviyesinde 200.000TL nakit alım desteği, 4x2 Designpack donanım seviyesinde ise 200.000TL nakit alım desteği ve 120.000TL'ye 12 ay yüzde 0 faiz imkanı sunuluyor.
Diğer donanım seviyelerinde (Platinum, N-Design, Platinum Premium) ise 100.000TL nakit alım desteği anahtar teslim fiyatı üzerinden sağlanıyor.
Dışarıdan şarj etmeye gerek kalmadan benzersiz bir elektrikli sürüş deneyimi ile 1018 km'ye kadar menzil sunan e-POWER Qashqai modellerinin tüm donanım seviyelerinde geçerli olan Aralık kampanyası kapsamında ise 200.000 TL nakit alım desteği sunuluyor.
Yeni Nissan Juke'ta nakit alım desteği ve sıfır faizli kredi kampanyası bir arada
Şehir hayatının dikkat çeken oyuncusu Nissan Juke ikonik sarı rengi ile geri döndü. Türkiye lansmanı haziran ayında gerçekleşen aracın konforu ve teknolojiyi ön planda tutan yeni iç tasarımı dikkat çekiyor. Yepyeni bir donanım paketi olan N-Sport'ta aracın dikkat çekici tasarımında çarpıcı detaylar yer alıyor. Güvenlik regülasyonları (GSR2) ile zorunlu kılınan güvenlik sistemleri ise standart olarak sunuluyor.
Yeni Nissan Juke'un Aralık ayına özel kampanyasında, Tekna donanım seviyesinde 100.000TL nakit alım desteği ve 300.000 TL'ye 12 ay yüzde sıfır faizli kredi imkanı bulunuyor. Platinum, N-Design, N-Sport ve Platinum Premium donanım seviyelerinde ise 100.000 TL nakit alım desteğine ek 200.000 TL'ye 12 ay yüzde sıfır faiz avantajıyla sahiplerini bekliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'de laminat parke ürünlerinde en zengin dekor gamına sahip Kastamonu Entegre, yeni parke serisi Floorpan Orion'u tüketicilerinin beğenisine sundu. "Register" özelliğiyle üretilen Orion serisi ismini aldığı Orion takımyıldızı gibi kullanıldığı yüzeylere derinlik ve zarafet katıyor.
Suya ve Neme Karşı Üstün Dayanıklılık
Floorpan Orion serisi, kullanıcılarına suya ve neme karşı 72 saat boyunca üstün koruma sağlayan iki farklı ölçü ve model seçeneği sunuyor. Orion Sapphire 133x1205 mm boyutları ve 12 mm kalınlığındaki ölçüleriyle; Orion Gold ise 157x1205 mm boyutları ve 10 mm kalınlığındaki ölçüleriyle tüketicilerin beğenisine sunuluyor. Orion serisinde; Stellar, Comet, Pulsar, Flare, Spark, Glow, Glint ve Blaze isimli 8 farklı dekor seçeneği yer alıyor.
Yenilikçi "Match" Yüzeyi ile Üst Düzey Görsellik
Kastamonu Entegre'nin yeni "Match" yüzeyi ile üretilmiş olmasıyla dikkat çeken Floorpan Orion serisi, parke dokusunun, parke levhası üzerine basılan görsel deseniyle senkronize veya tam olarak hizalanması sağlayan "Register" yüzey teknolojisinden faydalanılarak üretildi. Bu teknolojiyle yüzeyde oluşan üç boyutlu doku yalnızca görsel olarak değil, dokunulduğunda da hissedilebilir bir derinlik sunuyor.
HİJYEN+ özelliği ile sağlıklı yaşam alanları
Sağlıklı bir ortam için yaşam alanlarının temiz ve bakterilerden arındırılmış olması büyük önem taşır. Floorpan Orion serisi laminat parkeler, Hijyen+ teknolojisiyle bu ihtiyaca cevap veriyor. Ayakkabılar, dökülen sıvılar ve evcil hayvanlar gibi etkenlerle parkeye taşınan bakteriler, Floorpan Orion serisinin özel yapısıyla çoğalamaz hale getiriliyor. Yapılan testler, 24 saat içinde görülmesi beklenen bakteriyel aktivitenin yüzde 99,9 oranında engellendiğini kanıtlamaktadır. Bu üstün teknoloji sayesinde, Floorpan Orion laminat parkeler, hijyen konusunda yüksek standartlar sunuyor.
"Blue Angel" etiketi ile çevreye dost mekanlar
Floorpan ile Türkiye'de ilk kez kullanıma sunulan dünyanın ilk eko etiketi "Blue Angel", Orion serisiyle de çevre dostu mekanlar oluşturmaya katkı sağlıyor. Bu sertifika, laminat parke ürünlerinin sağlığa veya çevreye zarar verebilecek herhangi bir kimyasal madde içermediğini belgeliyor.
Orion serisi ürünler, NALFA yüzey kabarma testi ve ISO 4760 standardına uygun olarak üretiliyor.
Yeni Floorpan Orion serisi, suya ve neme dayanıklı, zarif ve şık bir zemin kaplama çözümü arayanlar için ideal bir seçenek olarak tüm dekor seçenekleriyle karşınızda
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.