Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
UNIDROIT önderliğinde Uluslararası Hukuk Enstitüsü (ILI), Dünya Bankası, IFC (International Finance Cooperation), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Dünya Faktoring Örgütü (FCI) temsilcileri ile akademisyenler ve danışman hukukçular tarafından hazırlanarak Mayıs 2023’te ülkelerin kendi hukuk sistemlerine uyumunun sağlanabilmesi için tanıtımı yapılan Faktoring Model Kanunu’nun Türkçeye çevrilmesi projesi kapsamında FKB tarafından başlatılan çalışmanın ilk aşaması tamamlandı. UNIDROIT Faktoring Model Kanunu’nun, Türkçeye çevrilmesi için yetkilendirilen FKB, 2012’de Türkiye’de yürürlüğe giren Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu ile karşılaştırmalı olarak yaptığı çalışmaları; UNIDROIT ve Uluslararası Hukuk Enstitüsü (ILI) ile ortaklaşa düzenlediği “UNIDROIT Faktoring Model Kanunu İstişare Etkinliği’nde paylaştı.
Konusunda uzman kamu, finans sektörü temsilcileri, hukukçular ve akademisyenlerin görüşlerinin alındığı gün boyu süren etkinlikte; ülkelerin özel hukuk kurallarının uyumlaştırılarak eşgüdümünün sağlanması, ülkeler tarafından tek tip özel hukuk kurallarının benimsenmesi, uluslararası mevzuat ve Türk hukuk sistemiyle ilişkileri ele alındı.
Etkinlikte konuşan FKB Faktoring Sektör Başkanı Nurcan Taşdelenler, faktoring sektöründe, uluslararası ticaretin hızla artmasıyla birlikte, ülkelerin özel hukuk kurallarının uyumlaştırılması ve eşgüdüm sağlanmasının büyük önem taşıdığını belirterek, “Ülkelerin kendi hukuk sistemlerine uyumlanabilecek tek tip özel hukuk kurallarının benimsenmesi, sınır ötesi işlemlerde belirsizlikleri azaltarak taraflar arasında güveni artırır ve işlem maliyetlerini düşürür. Bu uyum, faktoringin etkinliğini ve yaygınlığını artırarak küresel ekonomiye önemli katkılar sağlar” dedi.
FKB Faktoring Sektörü Genel Sekreter Yardımcısı Filiz Ünal ise “Model Kanunu’nun temel yönlerinin yanı sıra sektörümüz için dijital araçların süreçleri nasıl kolaylaştırabileceğinin ve şeffaflığı artırmadaki öneminin farkındayız. Bu nedenle faktoring sektörünün dijital olgunluk seviyesinin artırılması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Sayın MATRİKS HABER,

Sanayi Üretimi Raporumuz için tıklayınız.

Sanayi üretiminde zayıf görünüm

Yıllık üretim %3,1 daraldı... Sanayi üretimi Ekim ayında yıllık bazda %3,1 azalırken, bir önceki aya göre %0,9 daraldı. GSYH büyüme tahminlerine temel teşkil eden mevsimsellikten arındırılmamış üretim ise yıllık bazda %1,6 oranında geriledi. Aylık rakamlar incelendiğinde, üretimin imalat ve madencilik ve taşocakçılığı sektörlerinde sırasıyla %1,0 ve %4,8 oranında düştüğü, elektrik ve gaz sektöründe ise %3,3 oranında arttığı görülüyor. İç pazarda beklenen yavaşlama nedeniyle 2024'ün kalan aylarında ve 2025'in ilk yarısında sanayi üretimindeki büyümenin zayıf seyretmesini beklerken, yılın ikinci yarısında Euro Bölgesi'nde beklenen toparlanma sayesinde ihracatçıların bir miktar olumlu ayrışabileceğini düşünüyoruz. Benzer şekilde, imalat PMI rakamları da önümüzdeki dönem için Türkiye'de sektörde yavaşlamaya işaret ederken, ihracat iklimi endeksi ihracatçılar için daha elverişli bir ortamı teyit etmektedir.

Sermaye malı üretiminde belirgin düşüş devam ediyor... Sermaye malı üretimi Ekim ayında aylık bazda %3,5 oranında gerilerken, sektör yıllık bazda %9,3 oranında daraldı. Ekonomideki yavaşlama ve yüksek finansman maliyeti nedeniyle sermaye malı üretiminin yerel seçimlerden bu yana durduğu görülüyor. Yatırımların büyümeye katkısının 4Ç24'te bir önceki çeyreğe benzer şekilde negatif olması muhtemel görünüyor. Ara malı üretim endeksi bir önceki aya göre %1,7 gerilerken, elektrik üretiminin %40'ını tüketen imalat sektörünün zayıf performansına rağmen enerji üretimi Ekim ayında %4,1 arttı. Dayanıklı ve dayanıksız tüketim malları üretimi bir önceki aya göre %0,3 ve %0,1 artarken, her iki sektörün üretimi yıllık bazda sırasıyla %0,6 ve %0,4 azaldı. Yüksek teknoloji üretimi Ekim ayında %7,9 oranında düşerken, yıllık üretim yüksek baz nedeniyle %13,1 oranında daraldı. Yüksek-orta teknoloji üretimi Ekim ayında bir önceki aya göre %2,0 düşerken, düşük-orta teknoloji ve düşük teknoloji üretimi bir önceki aya göre neredeyse sabit kaldı. Yıllık bazda, yüksek-orta teknoloji ve düşük-orta teknoloji üretimi sırasıyla %6,0 ve %3,4 düşerken, düşük teknoloji üretimi %0,2 artışla nispeten dirençli kaldı.

Alt sektörlerde karışık tablo... Ekim ayında 13 sektör aylık bazda büyüme gösterirken, 11 sektörde daralma yaşandı. Zayıf performans gösteren sektörler arasında bilgisayar, elektronik ve optik sektörü yıllık bazda %18,2'lik önemli bir daralmayla öne çıkarken, sektörün aylık üretiminin değişkenlik gösterme eğiliminde olması 3 aylık ortalamayı yorumlama açısından daha güvenilir kılıyor. Benzer şekilde, motorlu taşıt üretimi bir önceki aya göre %2,3 düşerken, bazı modellerin üretiminin yurtdışına kaydırılması nedeniyle yıllık daralma %12,9'a ulaştı. Öte yandan, metal dışı sektörün üretimi bir önceki aya göre %0,7 artarak inşaat sektöründeki dirençliliğe işaret ediyor. Mobilya üretimi aylık bazda %0,8 artarak kredi kartı satışlarındaki verilere paralel bir seyir izledi. İçecek üretimi de düşük baz ve belirli ürünlere yönelik boykotların nispeten hafiflemesi sayesinde %10,8 arttı.

 Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 https://www.oyakyatirim.com.tr/

                                   ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

ABD endeks vadelileri satış ağırlıklı bir seyir izliyor.

Dow Jones vadelileri yüzde 0.1, S&P 500 vadelileri yüzde 0.1 ve Nasdaq vadelileri yüzde 0.1 düşüşle seyrediyor.

TCMB'nin 20 milyar liralık TL depo alım ihalesine gelen teklif tutarı 6 milyar 252 milyon lira oldu. İhalede ortalama, minimum ve maksimum faiz %50 seviyesinde oluşurken teklif tutarının tamamı karşılandı.

 Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2024/12/10/fx-teknik-analiz-raporu-10-12-2024/

 
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.isyatirim.com.tr

                           ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

KOD       :TL002

VERI TIPI :REPO IHALE SONUC DUYURUSU

YAYIMLAYAN:TCMB PIYASALAR GENEL MUDURLUGU - TURK LIRASI PIYASALARI MUDURLUGU

ZAMAN ETIKETI:2024-12-10T12:00:00+03:00



IHALE NO              6,462         

ISLEM TURU            REPO          

VADE                  2024-12-17    

TOPLAM TEKLIF TUTARI  2,000,000,000 

KABUL EDILEN TUTAR    1,000,000,000 

MINIMUM BASIT FAIZ    50            

ORTALAMA BASIT FAIZ   50            

MAKSIMUM BASIT FAIZ   50            

MINIMUM BILESIK FAIZ  64.48         

ORTALAMA BILESIK FAIZ 64.48         

MAKSIMUM BILESIK FAIZ 64.48         

KISMI                               



ACIKLAMA

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

E-ticaret ile satış yapan işletmeler için getirilmesi planlanan stopaj vergisi sektörde endişelere yol açtı. E-ticaret işletmelerinin yüzde 76’sını oluşturan yaklaşık 425 bin küçük işletmenin, satış bedelinden peşinen kesilecek bu vergi yükü nedeniyle ciddi finansal zorluklar yaşayacağı tahmin ediliyor. Sektör temsilcileri, şahıs işletmeleri için yüzde 25, limited ve anonim şirketler için yüzde 15 oranında belirlenen bu verginin kayıt dışını ve enflasyonu artıracağı uyarısında bulunuyor. Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Talha Özger, bu verginin yasalaşması durumunda e-ticaret yapan KOBİ'lerin çok olumsuz etkileneceğini belirterek, bir an önce yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.
E-ticaret ile satış yapan firmalar, sektöre getirilmesi planlanan stopaj vergisinin sıkıntılarını yaşıyor. Verginin yasalaşması durumunda elektronik pazaryerlerinde satış yapan firmalardan, yapacağı satışlardan peşinen gelir ve kurumlar vergisi kesintisi yapılacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın hazırladığı ve 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren başlaması planlanan taslağa göre, şahıs şirketlerinden yüzde 15, anonim ve limited şirketlerden yüzde 25 oranında kesinti yapılacak ve yapılacak kesintiler vergi dairelerine şirketler adına yatırılacak. Vergi mükellefi olmayan satıcılardan ise stopaj alınmayacak.
EN ÇOK KOBİ’LERİ VURACAK
Bakanlığın hazırladığı bu taslağa sektörden büyük bir itiraz geldi. Stopaj kesintisinin sektörün büyümesini durdurup kayıt dışılığı teşvik edebileceğine dikkat çeken sektör temsilcileri, bu durumun enflasyon üzerinde de olumsuz etkiler yaratacağını belirtiyor. Hazırlanan taslağın büyük firmalardan ziyade en çok KOBİ'leri vuracağı kaydediliyor.
E-ticaret işletmelerinin yüzde 76’sını yaklaşık 425 bin küçük işletmenin oluşturduğuna dikkat çeken Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Talha Özger, satış bedelinden peşinen kesilen vergi yükü nedeniyle e-ticaret yapan KOBİ'lerin çok olumsuz etkileneceğini söyledi. Türk ekonomisinin belkemiğini KOBİ'lerin oluşturduğuna ve mevcut ekonomik ortamda e-ticaretin KOBİ'lerin hayatta kalması için çok önemli bir fırsat sunduğunu anlatan Özger, bu taslağın bir an önce yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.
E-ticaret sektörünün yüksek rekabet nedeniyle zaten düşük kâr marjlarıyla faaliyet gösterdiğini, uygulama taslağının brüt satışları dikkate aldığını, satış iade süreçlerinin geleneksel satışlara göre yüksek olduğunu hatırlatan Özger, stopaj vergisinin sektörün büyümesini durdurup, kayıt dışılığı teşvik edeceğini ve dolayısıyla enflasyonla mücadele süreci üzerinde de olumsuz etkileri olacağını vurguladı. Özger, şöyle konuştu:
YENİ BİR KDV GİBİ…
"E-ticaret konusu sadece yurtiçini ilgilendiren bir durum da değil. Türkiye son zamanlarda e-ihracatta ciddi bir şekilde yol kat etmeye başladı. Bu durum gelişmekte olan dünya ticaretinde Türkiye'nin açılımı ve katılımı açısından da ciddi manada engel olacak, tüm şirketlere sekte vuracak. Total ciro üzerinden alınacak böyle bir vergi ekonominin gerçeklerine uygun değil. Gelir vergisi gibi de değil, adeta yeni bir KDV gibi. Bu durum hem kayıt dışını olumsuz etkileyecek hem de fiyatları artıracak."
Ticaret Bakanlığı’nın 2023 yılı raporuna göre Türkiye'de e-ticaret hacminin 2023 yılında yüzde 115,15 artışla 1,85 trilyon TL’ye, işlem sayısının da yüzde 22,25 artışla 5,87 milyar adede çıktığını ifade eden Özger, 2024'te ise bu rakamın çok daha büyüyeceğini vurguladı. Eğer yasa bu şekilde çıkarsa sektöre büyük bir darbe vuracağının altını çizen Özger, büyük firmalar ve büyük markalar belki bunu tolere edebilir ama özellikle KOBİ'ler buna dayanamaz. Yüzde 15'lik bir oran, KOBİ'lerden alışveriş yapanlar ve onlara üretim yapanlar için çok büyük bir yüzde. Orta segment tüketiciler ve KOBİ bazındaki üreticiler için çok ciddi bir mali yük yaratacaktır." ifadelerini kullandı.
E-ticaret ekosisteminde sadece KOBİ'lerin bulunmadığını ve e-ticaretin aynı zamanda kurye, kargo, yazılım, ödeme sistemleri gibi pek çok alt sektöre hayat verdiğini belirten Özger, yasanın bu haliyle çıkması durumunda bu alt sektörlerde de ciddi bir daralma yaşanabileceğini ve sonuç olarak istihdamın olumsuz etkileneceğini sözlerine ekledi.