Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Antalya Genç İş İnsanları Derneği'nin (ANTGİAD), kasım ayı olağan genişletilmiş üye toplantısına konuşmacı olarak katılarak tecrübe paylaşımında bulunan SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, iş dünyasında başarının temel unsurlarının dürüstlük, çalışkanlık ve insana yatırım olduğunu söyledi.
SANKO Holding'in 120 yıllık tarihini ve Türkiye'nin sanayileşme sürecindeki rollerini detaylı bir şekilde paylaşan Adil Sani Konukoğlu, SANKO'nun temellerini atan Konukoğlu ailesinin mütevazı başlangıçlarından büyük bir holding yapısına dönüşüm hikayesini anlattı.
SANKO'nun 120 yıllık başarısını ve tecrübeleri aktaran Konukoğlu, konuşmasında şu başlıklara dikkat çekti:
"oSANKO'nun Başarı Reçetesi: Konukoğlu, "Başarı asla tesadüf değildir. Doğru zamanda doğru adımlar atarken, topluma ve çalışanlarınıza verdiğiniz değeri asla unutmayın" dedi.
oZorluklardan Doğan Güç: Türkiye'nin ekonomik kriz dönemlerinde SANKO'nun nasıl ayakta kaldığını ve büyümeyi sürdürdüğünü anlatan Konukoğlu, krizlerin birer fırsat olarak değerlendirilebileceğini ifade etti.
oSosyal Sorumluluk ve Eğitimin Önemi: Konukoğlu, şirketlerin sadece ekonomik kazanç hedeflemediğini, aynı zamanda topluma katkıda bulunmayı bir görev bildiğini belirtti. Özellikle eğitime yapılan yatırımların sürdürülebilir başarı için önemine vurgu yaptı.
TÜRKİYE VE DÜNYA EKONOMİSİNE DAİR PERSPEKTİFLER
Konukoğlu, Türkiye'nin ekonomik yapısına ve dünya ekonomisindeki değişimlere dair dikkat çekici analizler sundu. Türkiye'nin genç nüfusu ve girişimcilik potansiyeli ile bölgesel bir güç haline gelme fırsatına sahip olduğunu kaydetti. Bununla birlikte, dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik konularının iş dünyasının geleceğinde kritik bir yere sahip olacağını vurguladı.
Dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik konularının iş dünyasının geleceğinde kritik bir yere sahip olacağının altını çizen Konukoğlu, şunları kaydetti:
"Dünya hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecine girdi. Dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik sadece büyük şirketler için değil, her ölçekteki işletme için hayati önemde. Herkes kendi sektöründe değişim ve dönüşüme uyum sağlayarak hem çalışanlarını hem de işletmelerini geleceğe hazırlamalı. Genç girişimcilerimizin bu süreçleri yakından takip ederek vizyonlarını genişletmeleri gerekiyor."
Konukoğlu, konuşmasının ardından katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.
ANTGİAD'IN İŞ DÜNYASINDAKİ ROLÜ GÜÇLENİYOR
ANTGİAD Başkanı Ercan Yavaş ise konuşmasında derneğin son dönemde gerçekleştirdiği etkinliklere değinerek, genç iş insanlarının Türkiye'nin ekonomik geleceğindeki kritik rolüne değindi.
Türkiye ekonomisinin geçmişten bugüne gösterdiği dayanıklılığı ve dinamizmi ele alan Yavaş, şunları söyledi:
"ANTGİAD olarak sadece ekonomik değil, toplumsal kalkınmanın da bir parçası olduğumuzun farkındayız. Bugün burada bir araya gelerek geleceğin iş dünyası için ortak akıl üretmekten mutluluk duyuyoruz. Adil Sani Konukoğlu gibi vizyoner bir iş insanını ağırlamak, bizler için bir onurdur.
Derneğimiz, iş dünyasının önemli temsilcilerini üyelerimizle buluşturarak öğrenme ve gelişim fırsatları sunmaya devam ediyor. Adil Sani Konukoğlu gibi deneyimli liderlerin bilgi birikimi, üyelerimizin iş yaşamlarında daha sağlam adımlar atmalarına destek olacaktır. Bu tür etkinliklerle ANTGİAD'ın gücüne güç katmaya devam edeceğiz."
Yavaş "ANTGİAD olarak, genç iş insanlarının Türkiye'nin sürdürülebilir büyüme yolculuğunda önemli bir yere sahip olduğuna inanıyoruz. Bu vizyonla, gelecekte de ilham ve motivasyon verici liderlerle üyelerimizi bir araya getirerek, iş dünyasına katkılarımızı sürdürmeye kararlıyız" diyerek sözlerini tamamladı
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Avrupa Birliği'nin kuruluşu Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü (EIT) tarafından düzenlenen ve inovatif fikirleri ödüllendirerek başarılı start-up’ların kurulmasını hedefleyen EIT Jumpstarter programına Türkiye damga vurdu.
Gelişmekte olan Avrupa bölgelerindeki gelecek vaat eden erken aşama girişimleri teşvik etmek, bilimsel fikir ve inovasyonların başarılı işlere dönüşmesine yardımcı olmak amacıyla düzenlenen EIT Jumpstarter programının finali, 28 Kasım’da Macaristan’ın Budapeşte şehrinde gerçekleşti.
Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü (EIT)’nün “Avrupa’nın Geleceği için Yenilikte Gelecek On Yıl” konferansıyla birleştirilen etkinliğe; 21 ülkeden 49 takımın katıldı ve 9 kategoride yarışan ekipler toplam 150.000 € değerinde ödüller kazandı. 24 yeni ve bilim temelli start up’ın ödüllendirildiği EIT Jumpstarter Büyük Finali'ne Türkiye’den katılan ekipler damga vurdu.
Hedef Avrupa’nın ekosistemindeki finansman açığını kapatmak
Avrupa'nın inovatif ekosistemindeki finansman açığını kapatmak adına oldukça önemli bir program olduğunu aktaran EIT Jumpstarter Yöneticisi Piotr Boulange: ’’ Program kapsamında bugüne kadar 1.180 katılımcı eğitildi ve gelişmekte olan ülkelerde 124 girişim kurularak 2 bin 100 yeni iş imkanı yaratılmasına olanak sağlandı. Avrupa’nın Batısında olmayan ülkelerde EIT Jumpstarter gibi programlarla kurulan start-up'ların sayısı her yıl artıyor ve önceki dönemlerde yer alan girişimlerin birçoğu artık milyonlarca avroluk değerlemelere ulaştı. 2025 yılındaki hedefimiz, Ukrayna, Batı Balkanlar, Akdeniz ve AB'nin en uzak bölgelerindeki inovatif girişimcilere ek destek sağlamak.’’ yorumunda bulundu
Türkiye‘den Yapar3D girişim projesine birincilik ödülü
600 başvuru arasından yalnızca 180 inovatif girişimci adayın eğitim için seçildiği ve en iyi 49 takımın gıdadan enerjiye 8 farklı kategoride yarıştığı programda Türkiye’den Yapar3D, EIT üretim kategorisinde birincilik elde etti. Proje, üretimde inovatif bir üretim metodu sağlayarak, düşük adetli imalat için uygun maliyetli plastik parçaların üretimini sağlıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünya genelinde 69 ülke adına ön vize başvuru süreçlerini yürüten VFS Global, 2020-2022 yılları arasında küresel pandemi nedeniyle azalan seyahatlere rağmen son 5 yıl içinde aldığı 100 milyon başvuru ile 300 milyon başvuruyu geride bıraktı.
Dünya çapında hükümetler ve diplomatik misyonlar için önde gelen dış kaynak kullanımı ve teknoloji hizmetleri uzmanı VFS Global, 300 milyon başvuruyu geride bırakarak tarihine yeni bir kilometre taşı ekledi.
2020-2022 yıllarındaki pandemi nedeniyle seyahatlerin azalmasına karşın son 5 yılda kabul edilen 100 milyon başvuru dikkat çekti. 2023 yılı verilerine bakıldığında, bir önceki yıla kıyasla yüzde 35 daha fazla işlem gerçekleştirerek 24,1 milyon (Kaynak: ISR 2023) başvuru kabul eden VFS Global, 2024 yılının ilk beş ayında günde yaklaşık 100.000 başvuruyu işleme aldı.
İşlenen 300 milyon başvuru ile ilgili açıklamalarda bulunan VFS Global Group Kurucusu ve İcra Kurulu Başkanı Zubin Karkaria, “Dünya çapında 69 hükümetin VFS Global'e duyduğu güvenin ve 153 ülkede sunduğumuz güvenilir, emniyetli ve yenilikçi hizmetlerin bir kanıtı olan bu kilometre taşına ulaşmaktan büyük memnuniyet ve onur duyuyoruz. Ayrıca, hizmetlerimizden faydalanan tüm vize başvuru sahiplerine de minnettarız. Geride bıraktığımız yıl içinde UK Visas ve DHA Australia'nın vize süreçlerini emanet ettiği dış kaynak ortağı olmak ve bize olan güvenlerini yenileyen Almanya, Finlandiya, Portekiz ve Japonya ile yapılan sözleşmeler de dahil olmak üzere birçok önemli sözleşmeye imza atmış olmaktan onur duyuyoruz. Hizmetlerimizin sürekli iyileştirilmesini sağlamak için teknoloji ve insan kaynağı gelişimine yatırım yapmaya devam etme kararlılığımızı sürdürüyoruz” Dedi.
25 hükümetle 15 yılı aşkın süredir devam eden uzun vadeli ortaklıkları ile 69 hükümetin güvenilir ortağı olan VFS Global, geçtiğimiz yıl İngiltere, Avustralya, Norveç, İsveç, Letonya, İzlanda ve Avusturya olmak üzere yedi hükümet ile imzalanan küresel ön vize hizmetleri sözleşmesi ile 2019’da 60 olan hizmet verdiği hükümet sayısını 69’a çıkardı. Şirket, sağlanan yeni anlaşmalar aracılığıyla güvenilir, verimli ve yenilikçi çözümlerine ve genel değer teklifine olan güvenini daha da pekiştirdi.
Kuruluşundan bu yana vize hizmetlerinin dış kaynaklar aracılığıyla yürütülmesi iş kolunu kavramsallaştırarak inovasyon ve teknolojiyi temel direği kabul eden VFS Global, 16 benzersiz dijital çözüm sunarak, 12 hükümet için uçtan uca eVize platformları oluşturdu.
Şirket, inovasyonun ve değişen pazar dinamiklerine uyum sağlamanın bir örneği olan biyometrik yeteneklere de öncülük ederek, 2007'den bu yana 140 milyondan fazla biyometrik kaydı verimli bir şekilde işledi. Günümzüde daha fazla devlet vize başvuru süreçlerine biyometrik kayıtları entegre etmeyi hedeflerken, VFS Global, Multi-Mission Model (MMM) biyometrik kitleriyle bu alandaki yetkinliklerini daha da geliştirmiştir.
Şirket, müşteri deneyimini daha da verimli hale getirmek adına stratejik olarak GenAI liderliğindeki yeteneklerden yararlanmaya odaklanarak, yapay zekanın sorumlu ve etik bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla Responsible AI Institute ile birlikte Mumbai ve Dubai'de birer yapay zeka merkezi kurdu, Berlin’i de yeni durağı olarak belirledi.
VFS Global Hakkında: Dünyanın önde gelen dış kaynak kullanımı ve teknoloji hizmetleri uzmanı olan VFS Global, dünya çapındaki hükümetleri ve diplomatik misyonları desteklemek için üretken yapay zeka da dahil olmak üzere teknolojik yenilikleri benimsiyor. Şirket, müşterisi olan ülkeler için vize, pasaport ve konsolosluk hizmetleri başvurularıyla ilgili yargıya tabi olmayan idari görevleri yöneterek verimliliği artırıyor ve tamamen kritik değerlendirme görevine odaklanmalarını sağlıyor. Teknoloji geliştirme, benimseme ve entegrasyon konusunda sorumlu bir yaklaşıma sahip olan şirket, müşterisi olan 69 devlete güvenilir bir iş ortağı olarak hizmet verirken etik uygulamalara ve sürdürülebilirliğe de öncelik vermektedir. 153 ülkede, 3.400'den fazla Başvuru Merkezi işleten VFS Global, 2001 yılından bu yana 297 milyondan fazla başvuruyu verimli bir şekilde işleme koymuştur. Merkezi Zürih ve Dubai'de bulunan ve çoğunluğu İsviçre merkezli Kuoni ve Hugentobler Vakfı ve EQT ile birlikteBlackstone Inc tarafından yönetilen yatırım fonları aracılığıyla çalışmalarını sürdüren VFS Global, tüm paydaşları için değer yaratmaya ve devlet hizmetlerini daha etkili ve verimli hale getiren sorumlu, yenilikçi çözümlere öncülük etmeye kararlıdır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Endüstriyel cam işleme ve düz cam ticareti alanındaki 50 yılı aşkın tecrübesiyle sektörün öncü şirketlerinden Yorglass, Avrasya Cam Fuarı’nda sektör temsilcileriyle bir araya geldi. Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarıyla öne çıkan şirket fuarda; satina camlar, dekoratif camlar, SafeSky, YorMat ve YorLux başta olmak üzere birçok ürünü ile dikkat çekti. Fuar boyunca özellikle uluslararası katılımcılar tarafından yoğun ilgi gören Yorglass, hem ülke ekonomisine katkı sağlamak hem de sektördeki konumunu güçlendirmek adına ihracat pazarını genişletme fırsatı elde etti.
Cam dünyasının global ve güvenilir tedarikçisi Yorglass, bu yıl 14. kez düzenlenen ve yapı sektörünün en prestijli etkinliklerinden biri olarak kabul edilen Avrasya Cam Fuarı’na katıldı. İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuarda, 13 bini yurt dışından olmak üzere 65 bini aşkın ziyaretçi yer aldı. Ar-Ge çalışmaları sonucu inovatif birçok ürüne imza atan Yorglass, fuarda; satina camlar, dekoratif camlar, YorMat ve YorLux gibi ürün gruplarının yanı sıra yenilikçi ürünü SafeSky ile dikkat çekti.
“Yeni iş birlikleri için önemli adımlar attık”
Sürdürülebilirlik ve inovasyonu ön planda tutan yaklaşımlarını fuar boyunca ortaya koyduklarını belirten Yorglass Yönetim Kurulu Başkanı Semavi Yorgancılar; “Uluslararası fuarlar ihracat yapan firmalar için büyük fırsatlar sunuyor. Bu noktada Avrasya Cam Fuarı’nı, cam ve cam ürünleri sektöründe yer alan firmalar için önemli bir buluşma noktası olarak görüyoruz. Fuarda şirket olarak yeni iş birlikleri için önemli adımlar atma fırsatı elde ettik. Ayrıca katılımcı ve ziyaretçilerden aldığımız geri bildirimlerin de ürün geliştirme ve iyileştirme noktasında bize yol gösterici olacağına inanıyoruz” dedi. 60’a yakın ülkeye ulaşan geniş ağı ile sektörünün ihracat devi bir şirket olarak global pazarlarda büyümeye verdikleri önemin altını da çizen Semavi Yorgancılar; “Hem ülke ekonomisine ve istihdamına katkı sağlamak hem de sektördeki rekabet gücümüzü artırmak adına ihracatı çok önemsiyoruz. Yurt dışı müşterilerimize ulaştırdığımız ürünlerimizle sektörde yüksek kaliteyi ve güveni temsil ediyoruz. Ayrıca, global pazarlarda Yorglass’ın sürdürülebilirlik anlayışını ve inovatif çözümlerini tanıtmak için uluslararası fuarlar bizim için çok değerli. Bu platformlar sayesinde yeni iş bağlantıları kurarak, ihracat hacmimizi genişletmeyi ve markamızı dünya çapında daha da bilinir hale getirmeyi hedefliyoruz" diyerek sözlerini noktaladı.
Yorglass Hakkında:?
Temelleri 1974’te atılan Yorglass, endüstriyel cam işleme ve düz cam ticareti alanlarındaki tecrübesiyle sektöre öncülük ediyor. Global ve güvenilir tedarikçi olma nedeni doğrultusunda ürettiği zengin ürün çeşitlerini hem iç pazara hem de 6 kıtaya ulaştıran Yorglass, 150'den fazla farklı cam türü ve dünyanın her yerinden 70'in üzerinde tedarikçisi ile geniş bir alana hizmet veriyor. Bugün itibarıyla üretim ve ticari çalışmalarını; Yorglass Ticaret, Yorglass Satina, Yorglass Ticari Soğutucu ve Yorglass Beyaz Eşya iş üniteleri altında Türkiye’nin beş farklı şehrinde kurulu yedi tesisinde gerçekleştiren şirket, ürünlerini 60’a yakın ülkeye ihraç ediyor. Sektördeki 50. yılını kutlayan Yorglass, Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde 30 milyon euro yatırımla hizmete sunduğu Çamaşır Makinesi Kapak Camı İşletmesi ile üretmek ve sürdürülebilir bir değer yaratmak için çalışmalarını sürdürüyor.??
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Düşen sıcaklıklarla beraber kar ve buz gibi olumsuz hava koşulları sürüş güvenliğini doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, yol ve yolcu güvenliği açısından ticari araçlar için zorunlu kılınan kış lastiği uygulaması 1 Aralık itibarıyla başlıyor. Kış lastiğine geçiş yaparken doğru tercihler yapmanın hem güvenlik, hem de yolculuk konforu açısından büyük önem taşıdığına dikkat çeken Petlas Pazarlama Müdürü Esra Ertuğrul Boran, “Kar lastiği olarak da anılan kış lastiklerinin sadece kar yağarken değil tüm kış şartlarından güvenli sürüş için gerekli olduğunu bilmek ve buna göre hareket etmek gerekiyor” dedi.
Şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan ticari araçlar için valiliklerce belirlenen illerde kış lastiği takma zorunluluğu her yıl 1 Aralık'ta başlıyor. Buna göre, yolcu ve yük taşımacılığında kullanılan ticari araçların her yıl 1 Aralık ile 1 Nisan tarihleri arasında kış lastiği sertifikası taşıyan lastik kullanması gerekiyor. Özel otomobiller için ise yasal zorunluluk olmasa da kış lastiği kullanımı öneriliyor. Zorunlu olduğu halde araçlarına kış lastiği takmayan ticari araç sürücülerine 2024 yılı için 4 bin 69 lira para cezası uygulanacak. Kış lastiği ile ilgili ceza tutarı açıklanacak yeniden değerleme oranı çerçevesinde 1 Ocak 2025 itibarıyla güncellenecek.
Mevsimine uygun lastik kullanımının yol ve yolcu güvenliği için hayati bir rol oynadığına dikkat çeken Petlas, kış mevsimine uygun lastik kullanımının sadece ticari araçlar için değil trafikte seyreden tüm araçların güvenliği için son derece önem taşıdığına dikkat çekerek, sürüş güvenliği için lastik ve araçla ilgili dikkat edilmesi gereken noktaları anlatıyor.
“Kış lastiği sadece kar yağarken kullanılmaz”
Doğru lastik kullanımının araç güvenliğini sağlayan temel unsurlardan olduğunu belirten Petlas Pazarlama Müdürü Esra Ertuğrul Boran, "Bahar ve yaz aylarında kullandığımız standart yaz lastiklerinin performansı ağır kış şartlarında yeterli olmuyor. Kar lastiği olarak da anılan kış lastikleri bilinenin aksine yalnızca karlı ve buzlu yol koşullarında kullanılmak üzere değil, sıcaklığın 7 derecenin altına düştüğü değişken hava ve yol koşullarında aracın dengeli ve güvenli hareket etmesini sağlamak için tasarlanmışlardır. Kış lastikleri özel olarak geliştirilmiş tasarımı ve hamuru ile en düşük hava sıcaklıklarında bile yumuşaklığını ve dayanıklılığını korur. Yaz lastiği ise soğuk havada sertleşir. Kış lastiğini yaz lastiğine göre üstün kılansa sürücüleri en çok zorlayan ıslak, çamurlu, kaygan, karlı, erimiş karlı ve buzlu zeminlerde kış lastiklerindeki özel karışımın lastiğin sertleşmesini engelleyerek, güçlü çekiş, güvenli frenleme ve viraj alma özellikleriyle dengeli ve konforlu sürüş sağlamasıdır” diye konuştu.
“Karlı ve buzlu havalarda lastik basıncını düşürmeyin”
Kış lastiği kullanımına dair önemli noktalara dikkat çeken Boran, şöyle devam etti: "Kışın güvenli bir sürüş için araçtaki dört lastiğin de aynı marka ve desende olması gerekiyor. Karlı ve buzlu yollarda için lastik basıncının düşürülmesi yaygın bir yanılgıdır; lastiklerin hava basınçları mutlaka araç üreticisinin önerdiği değerlerde tutulmalıdır. Ayrıca kış lastiklerinin orijinal ekipman ebadında olması güvenliği artırır. Kışın kış lastikleriyle yol almak, zorlu zeminlerde daha az patinaj ve daha iyi yol tutuşu sağlayarak yakıt tasarrufuna da katkıda bulunur. Bununla beraber kış lastiklerinin yaz mevsiminde kullanılması fren mesafesini uzatarak konforu azaltır, lastiğin ömrünü kısaltır ve yakıt tüketimini artırır. Bu nedenle kışın kış lastiği, yazın yaz lastiği kullanmak hem güvenlik hem de ekonomi açısından en doğru tercihtir."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TÜSİAD'ın Türkiye sanayisinin dönüşümüne destek sağlayabilmek amacıyla yürüttüğü TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm Programı'nın (TÜSİAD SD2) STEP (Sanayi-Teknoloji Entegrasyon Programı) etkinliği gerçekleştirildi. Dijital dönüşüm projeleri için şirket eşleşmelerinin belirlendiği STEP'te alanında uzman isimlerle şirketler için önemli başlıklar ele alındı.
TÜSİAD SD2, teknolojik arayışı olan şirketlerle teknoloji üreten KOBİ'leri ve dijital dönüşüm ekosisteminin aktörlerini yine STEP'te buluşturdu. TÜSİAD SD2'nin son çağrı grubunda yer alan şirketler teknoloji partnerlerini seçerek eşleşmelerini gerçekleştirirken STEP'in katılımcı şirketleri arasında da ikili görüşmeler ve networking gerçekleşti. Katılımcılar teknoloji şirketlerinin dijital çözüm sunumlarını izleme fırsatı buldu.
Programda ayrıca, her dönem olduğu gibi dijital dönüşüm alanında deneyim paylaşımı amacıyla şirketlere yönelik önemli konu başlıkları ele alındı.
23 konuşmacının görüş ve önerilerini paylaştığı STEP oturumlarının başlıkları şunlar oldu: “TÜSİAD'ın Dijital Dönüşüm Perspektifi”, “TÜSİAD SD²'de 2025'e Bakış”, “Teknoloji Kullanıcısının Yol Haritası ve İnovasyon Yaklaşımı”, “Üretken Yapay Zekanın Türkiye'deki Ekonomik Potansiyeli”, “Akıllı Fabrika Uygulamaları ve Geleceğe Bakış “ “Otomotiv ve Perakendede TÜSİAD SD² Uygulamaları”, “Sektör ve Teknoloji Perspektifinden Sürdürülebilirlik”, “Yapay Zeka ve Verinin Kullanımı & Hukuk ve Güvenlik Boyutu”, “Tedarikçinin Sahadan Müşteri Notları ”, “Tedarik Zincirinde İzlenebilirlik: Sürdürülebilirlik için Farkındalıktan Uygulamaya Giden Yolda Neredeyiz?”, “Tedarik Zincirinde TÜSİAD SD² Uygulama Örneği”, “ From Hardware To Software Driven Industries”, “TÜSİAD'ın İkiz Dönüşüm Vizyonu”.
Etkinliğin açılış konuşmalarını, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Perihan İnci ve TÜSİAD SD2 Görev Gücü Başkanı Onur Eren yaptı. Kapanış konuşmasını ise TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan gerçekleştirdi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan kapanış konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Yeşil ve dijital dönüşüm, gündemimizin en önemli üst başlıklarından birisi. Küresel tedarik zincirlerine etkin bir şekilde entegre olmak, AB pazarı başta olmak üzere küresel pazarlarda rekabetçiliğimizi korumak için ikiz dönüşüm üzerinden yaratılan yüksek katma değerli üretim hedeflerimizi önceliklendirmeliyiz. Yatırım ekosisteminin katma değerli ve ileri teknolojili üretime yoğunlaşmasını sağlarken yeşil ve dijital dönüşüm unsurlarını gözetmeli, değer zincirinin kritik halkaları olan KOBİ'leri stratejik konumda ele almalıyız. KOBİ'ler düzeyinde bu yatırımların gerçekleştirilebilmesine imkan sağlayacak teşvik mekanizmalarının geliştirilmesini bu nedenle kritik önemde görüyoruz. KOBİ'lerimizi bütüncül bir yaklaşımla yeşil kalkınma çerçevesi hakkında bilgilendirmek, ihtiyaç duydukları kaynakları erişilebilir kılmak ve yeşil üretime entegre etmek için politika ve teşvikler tasarlamanın önemini vurguluyoruz.”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Perihan İnci konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“TÜSİAD olarak sektörlerin dijitalleşmesini, dijital yetkinliklere sahip insan kaynağını, veri koruma ve teknoloji hukuku, AB'nin stratejileri ve planlamaları gibi dijital dönüşümün tüm boyutlarını ele alarak bu sürecin her yönünü dikkatle inceliyoruz. TÜSİAD tarafından yapılan tüm çalışmalarda ortaya konan, teknoloji alanında arz ve talep buluşmasında yaşanan kopukluk sorununun çözümüne katkı hedefiyle TÜSİAD SD2 Programını 2018 yılında hayata geçirmiştik. Teknoloji kullanıcılarının ihtiyaçlarının anlaşılması, teknoloji üreten KOBİ'lerin geliştirdikleri çözümleri tanıtma imkanı bulması ve uzun süreli iş birlikleri kurma fırsatları sunması, programın etkisini daha da güçlendirdi. Bugün geldiğimiz noktada, bu vizyonumuzun önemli ölçüde hayata geçtiğini görmek bizi son derece memnun ediyor.”
TÜSİAD SD2 Görev Gücü Başkanı Onur Eren konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“2018'de başlattığımız TÜSİAD SD2'nin bugün gerçekten misyonunu gerçekleştirdiğini görmek bizleri çok mutlu ediyor. TÜSİAD SD2 7. Yılını tamamlarken platformdaki 1.344 Teknoloji Kullanıcısı temsilcisi ve 2.443 kayıtlı Tedarikçi ile büyüyen bir ekosistemi temsil ediyor. Yanı sıra, içeriğindeki 638 tedarikçi çözümü ve 160 müşteri sunum videosu ile ülkemizde tek örnek olan bir veri tabanına sahip. 2025'te ana hedefimiz, Teknoloji Kullanıcısı şirketlerin TÜSİAD SD2'yi kendi teklif alma platformu olarak kullanması olacak. Ayrıca, tedarikçilerimiz için hem yatırım arayışına hem global pazarlara erişimlerine destek sağlayacak yeni çalışmalarımız olacak.”
Etkinlikte eşleşen teknoloji kullanıcı şirketler ile teknoloji tedarikçileri şöyle;
Teknoloji Kullanıcıları Teknoloji Tedarikçileri
Akçalı Boya Niso
GDZ Açık Atölye
Light Eagle 3PMetrics
ODE Mechanica
Pulseven Rea Teknoloji & Brev Bilişim
Temsa MDP Group
Türk Traktör Basefy
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yurt içi ve yurt dışındaki 160 mağazasıyla 'Türkiye'nin Saatçisi' olarak anılan Saat&Saat, yılın ilk yarısını saat sektörünün büyümesine işaret eden başarılı bir performansla kapattı. Şirket, 2024'ün ilk yarısında adet bazında %26,4 büyüme sağladı. Saat&Saat Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya, "doğru fiyatlandırma ve her bütçeye uygun ürün yelpazemiz sayesinde tüketiciye ulaşarak büyümeyi sürdürüyoruz" bilgisini paylaştı.
Dünyada ve Türkiye'de saatlere olan ilgi ve talep azalmadan devam ediyor. Dijitalleşmenin yükselmesi ve yoğun cep telefonu kullanımına rağmen, her tür ve segmentten kol saati geniş kitlelerce beğeniyle kullanılıyor. Saat&Saat, bugün 160 mağazası ve online satış yerleri ve bayileriyle 30'dan fazla markanın ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor. Kurulduğu 1994 yılından bu yana dünyaca ünlü saat markalarının distribütörlüğünü yapan ve 'Türkiye'nin Saatçisi' olarak anılan Saat&Saat, yılın ilk yarısındaki satış performansını ve sektöründeki genel durumu paylaştı.
Satış kanallarımız
Marka portföyüne dünya çapında tanınmış 3 yeni markayı; Ebel, Tory Burch, Ferragamo'yu ekleyen şirket, yurt içi ve yurt dışındaki; kendi işlettiğimiz, franchise ve shop-in-shop mağazalarımız olmak üzere toplamda 160 mağazada, 758 bayi ve zincir mağaza satış noktası, www.saatvesaat.com.tr ve 11 e-pazaryerinden oluşan dağıtım ağı aracılığıyla Türkiye dahil 40'dan fazla ülkede ürünlerini müşterilere sunuyor.
Sektör büyümesinin üzerine çıkmayı hedefliyor
Saat sektörü; kullanım alanlarına, özelliklerine, işlevlerine ve trendlere göre ayrılan geniş çeşitlilikleriyle dünya çapında en popüler aksesuar sektörü olarak kabul ediliyor.
TUİK' e göre; Türkiye saat ithalatı 2023 yılında 392 milyon USD olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılının ilk 9 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre % 13.5 büyüyerek 327 milyon USD ye ulaşmıştır. KPMG raporuna göre saat ithalatının 2024 yıl sonunu %16 büyüme ile 455 milyon USD ile kapatacağı öngörülüyor. Saat&Saat ise yıl sonunda ithalat büyüme hedefini 39,4 olarak öngördüğünü dile getiren Ramazan Kaya, şu değerlendirmeyi yaptı: "Saat&Saat, her bütçeye uyum sağlayabilecek, farklı segmentlerde ürünler sunan geniş bir portföye sahip. Bu sayede tüketiciye ulaşmakta güçlük çekmiyoruz. Doğru fiyatlandırmalarla her bütçeye uygun ürünleri müşterilerimizle buluşturmaya devam ediyoruz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kale Grubu’nun, sosyal girişimcilik ekosistemine gençleri de dahil etmeyi amaçladığı ve birlikte bugünün ve geleceğin sorunlarına çözüm aramaya odaklandığı ‘Hayata Değer Üniversite Buluşmaları’nın ilk durağı Çanakkale’de oldu.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen buluşmada, eski sistemlerin ve düşünce kalıplarının yerini yeni bir anlayışa bırakması gerektiği belirtilerek, bu paradigma değişiminde sosyal girişimcilere ve gençlere düşen rol tartışıldı.
Türkiye'nin önde gelen sanayici ve iş insanlarından biri olarak, sadece ekonomik büyümeyi değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilincini de ön planda tutan bir girişimcilik anlayışına sahip kurucusu Dr. (h.c.) İbrahim Bodur’un izinden giden Kale Grubu, yaşadıkları dünyanın sorunlarına karşı duyarlı ve çözüm odaklı olan gençlerle birlikte toplumsal dönüşümü hızlandırmayı amaçlıyor. Grup, bu doğrultuda farklı alanlarda çalışan sosyal girişimcileri bir araya getirerek bilgi paylaşımı ve iş birliği ortamı yaratan, gençlerin enerjisi ve yenilikçi fikirleriyle sosyal girişimcilik ekosistemine yeni bir soluk kazandırmayı amaçladığı ‘Hayata Değer Üniversite Buluşmaları ile Türkiye’ye yayılıyor.
Sosyal girişimciler ile sosyal girişimcilik alanıyla tanışmak isteyen üniversite ve lise öğrencilerini bir araya getiren ‘Hayata Değer Buluşması’nın Anadolu’daki ilk durağı, Kale Grubu’nun da doğup büyüdüğü Çanakkale oldu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin iş birliğiyle düzenlenen buluşmada, dünyanın karşı karşıya olduğu küresel sorunlar ve belirsizlik haline çözüm bulmak için gençlerle birlikte yaratılacak ‘Yeni Paradigma’nın temel adımları tartışıldı.
Moderatörlüğünü Onarım Atölyesi Kurucusu Ekin Al’ın üstlendiği Hayata Değer Buluşmasının açılış konuşmasını, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu yaptı. Üniversite öğrencilerinin yoğun ilgisiyle gerçekleşen Hayata Değer Buluşmasında, geçmişin hatalarından ders alınarak çok daha sorumlu bir yaklaşımın benimsenmesi, yeni paradigmanın sadece ekonomik kazanç değil, insan hakları, çevre ve sosyal adaleti önceliklendiren değerleri benimsemesi gerektiği konuşuldu.
Sosyal girişimciler ve gençler paradigma değişiminin merkezinde…
Hayata Değer Buluşması birbirinden çarpıcı oturum ve konuşmalara sahne oldu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Dr. Ayşe Gülce Uygun ve Kale Grubu Kurumsal İletişim ve Etki Yatırımları Bölüm Başkanı Rana Birden’in katılımıyla ‘Çanlar Kimin için Çalıyor? Gelecekte Bizi Ne Bekliyor?’ başlıklı oturum gerçekleştirildi.
İhtiyaç Haritası Kurucu Ortağı Dr. Ali Ercan Özgür’ün yönetiminde yapılan ‘Küreselden Yerele Dönüşüm: Kesişim Noktasında Çanakkale’ başlıklı oturumda; Çanakkale Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Recai Başaran, Çanakkale Bienali İnisiyatifi Yönetici Küratör ve Eş Direktörü Deniz Erbaş ve Nevruz Köyü Kadınları Kooperatif Başkanı Canan Aydın’ın katılımıyla küresel sorunlara yerel bazda nasıl çözümler getirilebileceği tartışıldı.
Günün ikinci bölümü, ‘Yeni Paradigmada Çözümün Anahtarı: İş Birliği’ oturumuyla başladı. Kale Holding Sosyal Girişim Programları Yöneticisi Okan Pala’nın yönettiği oturumda, birbirinden farklı sektör ve alanlarda iş birliğinin önemi vurgulandı. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi (SEECO) Proje Koordinatörü Hande Kara, İdema Genel Müdürü K. Anıl Gökrenk ve Balıkçı Kadınlar Derneği Kurucusu Huriye Göncüoğlu, günümüzde yaşanan krizlere etki odağında ortaklaşa cevaplar geliştirmek gerektiğine dikkat çekti.
Kale Grubu’nun mevcut sorunlara dikkat çekerken aynı zamanda daha iyi bir gelecek inşa etme umudunu da ortaya koyan ‘İyi Bak Dünyana’ çağrısından esinlenen oturumda ise Kale Grubu Programlar ve Toplumsal Etki Yatırımları Müdürü Deniz Kaçaroğlu Türker’in yönetiminde; Wastespresso Kıdemli İş Geliştirme Uzmanı Mine Okyay, Köy Okulları Değişim Ağı Eş Direktörü Esra Yıldırmış ve Esmiyor Yönetici Ortağı Naz Yaman, “Dünyaya nasıl daha iyi bakabiliriz?” sorusunun cevabını aradı.
Ben nasıl dönüşüm başlatabilirim?
Katılımcıların ve dinleyicilerin daha sürdürülebilir yaşam için yeni bir paradigmaya ihtiyaç olduğu görüşünde birleştiği ‘Hayata Değer Buluşması’nın sonunda, “Ben nasıl dönüşüm başlatabilirim?” başlıklı bir atölye çalışması gerçekleştirildi. Farklı gruplara ayrılan ve seçtikleri Sürdürülebilir Kalkınma Amacı odağında bir çözüm önerisi ortaya koymayı amaçlayan gençler, daha sonra çalışmalarını konuklara anlattı. Gençler böylece doğru ortam ve destek sağlandığında, daha iyi bir dünya için proaktif rol üstlenebileceklerini ve hayata geçirecekleri projelerle daha iyi bir gelecek inşa edebileceklerini gösterme fırsatı buldu.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.