Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Altyapı ve Enerji Grubu iştiraki İstanbul Enerji, enerji sektörünün önde gelen organizasyonlarından biri olan 17. Uluslararası Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı SolarEX İstanbul’a katıldı. Dünyanın en büyük üçüncü fuarında sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji çözümleri sektörle paylaşıldı.
Türkiye’nin ilk ve tek uluslararası güneş enerjisi teknolojileri fuarı olan SolarEX İstanbul, 17. kez kapılarını İstanbul Fuar Merkezi'nde açtı. 400’ü aşkın katılımcının yer aldığı fuarda İstanbul Enerji standı enerji verimliliği, yenilenebilir enerji uygulamaları, aydınlatma sistemleri ve çevreci teknolojilere yönelik projelerini ziyaretçilere anlattı ve yoğun ilgi gördü. Sadece ürün ve çözümlerin tanıtıldığı bir platform olmanın ötesinde; sektör temsilcileri, akademisyenler ve yerel yönetimlerle bilgi alışverişinde bulunuldu, güçlü iş birlikleri ve değerli görüşmelerle enerji geleceğine katkı sunuldu. Fuarda Enerji İstanbul Genel Müdürü Dr. Yüksel Yalçın sunum da gerçekleştirdi. Sunumda, İstanbul’un enerji dönüşümüne yönelik vizyonu, yerel yönetimlerdeki uygulama örnekleriyle birlikte paylaşıldı. İstanbul’un geleceğine ışık tutan enerji vizyonu, fuarın dikkat çeken içerikleri arasında yer aldı. Fuarı değerlendiren Dr. Yüksel Yalçın, “SolarEX İstanbul, yalnızca teknolojilerin sergilendiği bir alan değil; aynı zamanda geleceğe yön veren fikirlerin, ortak hedeflerin ve yeni iş birliklerinin filizlendiği güçlü bir platform. İstanbul Enerji olarak bu zeminde, kentimizin sürdürülebilir geleceğine katkı sunan projelerimizi paylaşmaktan ve sektör paydaşlarıyla bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduk.” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) bölgesindeki katılımcılar arasında yapılan yeni bir Kaspersky anketinin* bulgularına göre, 11-17 yaş arası çocukların neredeyse yarısı (%48) çevrim içi etkinliklerini ebeveynlerinden ve diğer yetişkinlerden gizliyor. Türkiye'de ise bu oran %46 olarak belirlendi. Gençlerin %28'i çevrim içi etkinliklerini gizlemek amacıyla tüm cihazlarına şifre koyuyor; Türkiye'de bu oran %33'e kadar çıkıyor. Katılımcıların %20'si internete her girişin ardından tarama geçmişini siliyor. Türkiye'de de bu oran aynı seviyede. Böylece diğer aile üyeleri, gençlerin internette ne yaptığını kontrol edemiyor. Gençlerin %16'sı ise internete yalnız olduklarında, yani ebeveynleri yanlarında değilken girmeyi tercih ediyor. Türkiye'de bu tercihi yapanların oranı ise %17.
Çevrimiçi faaliyetlerini gizli tutma eğiliminde olanlar arasında Türkiye'deki gençlerin önemli bir kısmı (%57) ebeveynlerinin internette gerçekte ne kadar zaman geçirdiklerini veya hangi web sitelerine sık sık girdiklerini (%45) bilmelerini istemiyor. Daha da endişe verici olanı %16'sının saldırgan veya yetişkinlere yönelik içeriğe sahip web sitelerini ziyaret ettiklerini ve %29'unun yetişkinlere yönelik içerik izlediklerini gizlemeleri.
Çocukların ebeveynlerinin bilmemesini tercih ettiği şeyler
Kaspersky Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Tüketici Kanalı Başkanı Seifallah Jedidi, şunları söylüyor: "Ebeveynlerin çocuklarının tüm çevrimiçi faaliyetlerini izleyememesi anlaşılabilir bir durumdur. Ancak bunu yapmak şart değil. Bunun yerine çocuklarla yakın ilişkiler kurmak ve sürdürmek daha önemlidir. Dijital yaşamlarıyla ilgili olanlar da dahil olmak üzere deneyimleri hakkında onlarla düzenli olarak sohbet edebilirsiniz. Endişeleri olduğunda onlara ulaşmanızı sağlayan bir iletişim stratejisi kurabilirsiniz. Ebeveyn kontrolü uygulamak çocuğunuza güvenmemek anlamına gelmez. Bu, diğer unsurların yanı sıra cihazları ve içindeki verileri koruyabileceğiniz mantıklı bir önlemdir. Ayrıca ebeveynlerin çocuklarının hangi siteleri ziyaret edeceğini ve hangi oyunları oynayacağını kontrol etmesinin yanı sıra dosya indirmelerini sınırlamasını, istenmeyen konulardaki içeriğe erişimin engellemesini ve gizli bilgilerin ifşa edilmesinin önüne geçilmesini sağlar."
Kaspersky, çocukların dijital deneyimlerini korumaya yardımcı olmak için aşağıdaki ipuçlarını paylaşıyor:
" Ebeveynler, en son tehditler hakkında bilgi sahibi olarak ve çocuklarının çevrimiçi faaliyetlerini aktif bir şekilde izleyerek, çocukları için daha güvenli bir çevrimiçi ortam yaratabilirler.
" Ebeveynlerin çocuklarıyla çevrimiçi ortamda karşılaşabilecekleri potansiyel riskler hakkında açık iletişim kurmaları ve onların güvenliğini sağlamak için belli kuralları devreye almaları çok önemlidir.
" Çocuğunuzun çevrimiçi deneyimi sırasında herhangi bir kötü amaçlı dosya indirmesini önlemek için cihazına güvenilir bir güvenlik çözümü yüklemenizi tavsiye ederiz.
" Kaspersky'nin dijital ebeveynlik uygulaması Safe Kids gibi doğru araçlarla, ebeveynler çocuklarını dijital alandaki siber tehditlere karşı etkili bir şekilde koruyabilirler.
*Anket, Kaspersky'nin talebi üzerine Toluna araştırma ajansı tarafından gerçekleştirilmiştir. Çalışma örneklemi Türkiye, Güney Afrika, Mısır, Suudi Arabistan ve BAE olmak üzere 5 ülkede 10 bin çevrimiçi görüşmeyi (3 ila 17 yaş arası çocukları olan 5 bin ebeveyn-çocuk çifti) içermektedir
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Logitech, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda önemli bir adımı daha tamamladı. Şirket, mouse kategorisinde kullandığı plastik kabuk ambalajları büyük ölçüde kaldırarak kağıt ambalajlara geçiş sürecini neredeyse tamamladı. Bu dönüşümle birlikte 660 ton plastik kullanımının önlenmesi ve 6.000 ton karbon emisyonunun azaltılması hedefleniyor. Bu gelişme, yılda 37 milyon plastik şişeye eşdeğer bir çevresel etkiyi ortadan kaldırmak anlamına geliyor. Logitech, dünya genelinde milyonlarca ürünü kapsayan bu dönüşüm sürecini perakende iş ortaklarıyla birlikte yürütüyor ve 2025 yılı sonunda tamamlamayı hedefliyor.
Logitech Kişisel Çalışma Alanı Çözümleri İş Grubu Genel Müdürü Delphine Donné, “Plastik kabuk ambalajlardan vazgeçmek, tek kullanımlık plastikleri ürün portföyümüzden tamamen kaldırma hedefimiz doğrultusunda çok önemli bir adım oldu. Bugün itibarıyla bu dönüşümün %90’ını tamamladık. Bu geçişten önce, ambalaj tasarımlarımızda yaptığımız iyileştirmeler sayesinde 1.800 ton ambalaj malzemesini ortadan kaldırmayı başardık. Attığımız her adım, tek kullanımlık plastiklere tamamen veda etmemize bir adım daha yaklaştırıyor.” dedi.
Logitech Türkiye Ülke Müdürü Sinem Erdoğmuş Yavuz konuyla ilgili görüşlerini dile getirdi, “Türkiye’de tüketiciler artık çevre dostu ürün ve ambalajlara daha fazla önem veriyor. Logitech olarak ambalajlarımızda kağıda geçiş yaparak sadece doğayı korumakla kalmıyor, aynı zamanda müşteri deneyimini de iyileştiriyoruz. Kağıt ambalajlarımız, plastik ambalajlara kıyasla çok daha kolay açılıyor; aynı zamanda estetik ve bilgilendirici tasarımıyla kullanıcı dostu bir deneyim sunuyor. 22 Nisan Dünya Günü vesilesiyle, bu dönüşümün gezegenimiz için ne kadar kritik olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz. Logitech olarak sürdürülebilirliği herkes için ulaşılabilir kılma hedefimiz doğrultusunda kararlılıkla ilerliyoruz.”
Logitech’in, GlobeScan’in Sağlıklı ve Sürdürülebilir Yaşam raporuyla ortaklaşa yürüttüğü özel bir araştırmaya göre; dünya genelindeki tüketicilerin %61’inin önümüzdeki yıl geri dönüştürülebilir ambalajları tercih etmeye istekli olduğunu ortaya koyuyor. Bilindiği üzere tek kullanımlık plastikler ve karma malzemelerden oluşan ambalajlar, hem ciddi atık sorunlarına yol açıyor hem de geri dönüşüm süreciyle ilgili kafa karışıklığı yaratıyor. Logitech, tüm malzemelerin %100 geri dönüştürülmesini savunsa da ne yazık ki küresel atık yönetim sistemleri bu konuda yeterli düzeyde değil. Bu nedenle şirket, tek kullanımlık plastikleri ortadan kaldırmaya odaklanıyor.
Bir ürünün çevresel etkisinin neredeyse %80’i tasarım sürecinde belirleniyor ve bu süreçte kullanılan malzemeler büyük önem taşıyor. Sürdürülebilirlik İçin Tasarım girişimi kapsamında Logitech, çevresel etkiyi en aza indiren ambalaj çözümleri geliştirmek için yıllardır çalışıyor. Şirket, 2019’da FSCTM sertifikalı kağıt ambalaj programını, 2021’de ise Tek Kullanımlık Plastik Politikasını hayata geçirdi. Ayrıca Logitech G, gaming ürünlerinde plastik ambalajları kaldırdı ve birçok üründe geri dönüştürülebilir kağıt hamuru etiketler ve ahşap fiber torbalar kullanmaya başladı.
Logitech Hakkında
Logitech, yazılımla desteklenen donanım çözümleri tasarlayarak işletmelerin büyümesine katkıda bulunur ve insanların çalışma, oluşturma, oyun oynama ve yayın yapma anlarında bir araya gelmesini sağlar. İnsanlarla dijital dünya arasındaki bağlantı noktası olarak, amacımız hem işte hem oyunda insan potansiyelini artırmak; bunu hem insanlar hem de gezegen için faydalı olacak şekilde gerçekleştirmektir.
1981 yılında kurulan Logitech International, SIX Swiss Exchange (LOGN) ve Nasdaq Global Select Market (LOGI) borsalarında işlem gören, halka açık bir İsviçre şirketidir. Logitech ve Logitech G başta olmak üzere diğer markalarımız hakkında daha fazla bilgiye www.logitech.com adresinden veya resmi blog sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Verimlilik artırma ve katma değerli üretime yönelik yatırımlarını sürdüren, gerçekleştirdiği başarılı ihracat hamleleri ile 2024 yılında 28,3 milyar dolar ihracat gerçekleştiren makine sektörü, dijitalleşme ve otomasyon odağında dönüşümünü sürdürüyor. Makine İmalatçıları Birliği (MİB) öncülüğünde ihracat stratejilerini güçlendirmeyi ve pazar çeşitliliğini artırmayı hedefleyen sektör, WIN EURASIA ile yeni iş birlikleri gerçekleştirmeyi amaçlıyor.
Teknoloji geliştirme ve verimlilik artırma konusunda her geçen gün dijital otomasyonlar odağında dönüşen Türkiye makine sektörü, gerçekleştirdiği başarılı yatırımlarına sürdürülebilir şekilde devam ediyor. 2023 yılında 28,1 milyar dolar, 2024 yılında ise 28,3 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektör, ihracat stratejilerini geliştirerek pazar çeşitliliğini artırma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Türk makine pazarının otomasyon, verimlilik artırma ve katma değerli üretime yönelmesi konusunda sektöre öncülük eden ve üreticilerin dijital dönüşüme odaklanması konusunda çalışmalarını sürdüren Makine İmalatçıları Birliği (MİB), 30 yılı aşkın süredir imalat sanayinin tüm bileşenlerini bir araya getiren Avrasya Bölgesi’nin lider Otomasyon ve Makine Teknolojileri Fuarı WIN EURASIA’da yerli makine imalatı sektörünün üstün ve rekabetçi teknolojilerini sergilemelerine katkı sunacak.28-31 Mayıs 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek WIN EURASIA, "Odağımız Otomasyon" mottosuyla endüstriyel dönüşümün öncüsü olma misyonunu sürdürecek.
Sektörün rekabet gücünü artıracak
2025 yılına, dünya konjonktüründeki gelişmeler nedeniyle temkinli yaklaştıklarını belirten Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı S. Emre Gencer, “Sektör olarak teknoloji geliştirme, verimlilik artırma ve katma değerli üretime yönelik yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Sektörümüzün finansmana erişiminin kolaylaştırılması halinde, makine imalatçıları olarak yüksek katma değerli ürünlerle ihracat stratejilerimizi güçlendirmeyi ve pazar çeşitliliğini artırmaya odaklanmayı hedefliyoruz. Sektör olarak dijital teknolojilerle geliştirilmiş otomasyon sistemlerine ve eklemeli imalat gibi yenilikçi alanlara odaklanıyoruz. Bu çalışmalar, sürdürülebilir büyümeye de katkı sağlıyor” dedi. WIN EURASIA'nın yerli makine imalatı sektörünü temsil eden üye firmaların üstün ve rekabetçi teknolojilerini sergiledikleri önemli bir fuar olduğunun altını çizen Gencer, “WIN EURASIA, Türkiye’nin makine imalat sektörünü uluslararası arenada temsil eden en önemli platformlardan biri. 28-31 Mayıs 2025 tarihlerinde ‘Odağımız Otomasyon’ mottosuyla gerçekleşecek fuar, dijitalleşme, akıllı üretim ve robotik çözümler gibi kritik alanlara odaklanarak sektörümüzün teknolojik dönüşüm sürecine yön veriyor. Sektörümüzün her geçen yıl artan ilgisi, fuarın sağladığı yeni iş bağlantıları, küresel trendlerin takibi ve uluslararası iş birlikleri açısından büyük bir fırsat sunduğunu gösteriyor. CNC tezgahlarından lazer kesme makinelerine, robotik otomasyon çözümlerinden ileri üretim teknolojilerine kadar birçok katma değerli ürün, sektörümüzün rekabet gücünü artırmak adına fuarda yerini alacak” dedi.
WIN EURASIA: İmalat Sanayinde Kapsamlı ve Dönüştürücü Bir Deneyim
Her yıl imalat sanayinin tüm bileşenlerini bir araya getirerek sektöre kapsamlı bir deneyim sunan WIN EURASIA, küresel iş birliklerinin ve sektörel dönüşümün öncüsü olmaya devam ediyor. Fuarın önemine ve sunduğu fırsatlara değinen Hannover Fairs Turkey WIN EURASIA Proje Yöneticisi Sena Mengül, ”WIN EURASIA, 31 yıldır sanayide yenilik, teknoloji ve verimliliğin en güçlü buluşma noktası olmaya devam ediyor. Uluslararası ziyaretçi ağı sayesinde küresel ticaretin kapılarını aralarken, katılımcı firmalara geniş pazarlara açılma, yeni müşterilerle buluşma ve küresel rekabet avantajı yakalama fırsatı sunuyor. Üretim sektörünün geleceğini şekillendiren en önemli sanayi platformlarından biri olarak, endüstri profesyonellerini en son teknolojilerle buluşturuyor, otomasyon, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında stratejik iş birlikleri için güçlü bir zemin hazırlıyor” diye konuştu.
Fuarın her geçen gün yaşadığı dönüşümde makine imalatı sektörünün kilit bir rol üstlendiğine dikkat çeken Sena Mengül “Endüstri 4.0 ile birlikte yazılım, üretim süreçlerinin vazgeçilmez bir unsuru haline gelirken, makine sektörü de otomasyon gücünü sürekli olarak geliştiriyor ve dönüştürüyor. Bu dinamik değişim süreci, sanayide yüksek verimliliğin, sürdürülebilir büyümenin ve küresel rekabetçiliğin anahtarı olacak. Bu noktada, makine sektörünün özellikle CNC tezgahları, lazer kesme makineleri ve robotik otomasyon çözümleri gibi ileri teknolojiye sahip, katma değeri yüksek ürünlerini WIN EURASIA’da sergileyerek hem ulusal hem de uluslararası pazarlarda güçlü bir rekabet avantajı kazanmasını bekliyoruz” dedi.
Geleceğin üretim teknolojilerine odaklanılacak
İmalat sanayinin yenilikçi gücü olarak 2025 yılında da teknoloji odaklı ürün ve çözümleri sektör temsilcileriyle buluşturmaya hazırlanan WIN EURASIA, genişleyen ürün gruplarıyla otomasyona geçiş ve sektörel gelişim için kapsamlı bir vizyon sunacak. 2024 yılında 17 ülkeden 750 katılımcı ve 41.554 ziyaretçiyi ağırlayarak büyük bir başarıya imza atan WIN EURASIA’nın 31. edisyonuna, bu yıl daha da yoğun bir ilgi bekleniyor. Fuar kapsamında Elektrik, Elektronik ve Enerji Otomasyonu, Endüstriyel ve Fabrika Otomasyonu, Robotik Otomasyon ve Dijital Fabrika Teknolojileri, Makine Otomasyonu ve Teknolojileri, Kaynak ve Robotik Kaynak Teknolojileri gibi üretim süreçlerinin temel bileşenleri sergilenecek. Bununla birlikte, geleceğin üretim teknolojilerine odaklanan özel alanlar da fuarda yer alacak. 5G Arena, Kaynak Uygulama Özel Alanı ve Endüstriyel Yapay Zeka gibi alanlar, sektördeki en yeni gelişmeleri tanıtacak. Ayrıca Hidrojen ve Yakıt Hücreleri Özel Alanı, enerji dönüşümüne yönelik yenilikleri ön plana çıkararak sürdürülebilir çözümleri sektörle buluşturacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Teknoloji geliştirme ve verimlilik artırma konusunda her geçen gün dijital otomasyonlar odağında dönüşen Türkiye makine sektörü, gerçekleştirdiği başarılı yatırımlarına sürdürülebilir şekilde devam ediyor. 2023 yılında 28,1 milyar dolar, 2024 yılında ise 28,3 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektör, ihracat stratejilerini geliştirerek pazar çeşitliliğini artırma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Türk makine pazarının otomasyon, verimlilik artırma ve katma değerli üretime yönelmesi konusunda sektöre öncülük eden ve üreticilerin dijital dönüşüme odaklanması konusunda çalışmalarını sürdüren Makine İmalatçıları Birliği (MİB), 30 yılı aşkın süredir imalat sanayinin tüm bileşenlerini bir araya getiren Avrasya Bölgesi'nin lider Otomasyon ve Makine Teknolojileri Fuarı WIN EURASIA'da yerli makine imalatı sektörünün üstün ve rekabetçi teknolojilerini sergilemelerine katkı sunacak.28-31 Mayıs 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleşecek WIN EURASIA, "Odağımız Otomasyon" mottosuyla endüstriyel dönüşümün öncüsü olma misyonunu sürdürecek.
Sektörün rekabet gücünü artıracak
2025 yılına, dünya konjonktüründeki gelişmeler nedeniyle temkinli yaklaştıklarını belirten Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı S. Emre Gencer, "Sektör olarak teknoloji geliştirme, verimlilik artırma ve katma değerli üretime yönelik yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Sektörümüzün finansmana erişiminin kolaylaştırılması halinde, makine imalatçıları olarak yüksek katma değerli ürünlerle ihracat stratejilerimizi güçlendirmeyi ve pazar çeşitliliğini artırmaya odaklanmayı hedefliyoruz. Sektör olarak dijital teknolojilerle geliştirilmiş otomasyon sistemlerine ve eklemeli imalat gibi yenilikçi alanlara odaklanıyoruz. Bu çalışmalar, sürdürülebilir büyümeye de katkı sağlıyor" dedi. WIN EURASIA'nın yerli makine imalatı sektörünü temsil eden üye firmaların üstün ve rekabetçi teknolojilerini sergiledikleri önemli bir fuar olduğunun altını çizen Gencer, "WIN EURASIA, Türkiye'nin makine imalat sektörünü uluslararası arenada temsil eden en önemli platformlardan biri. 28-31 Mayıs 2025 tarihlerinde 'Odağımız Otomasyon' mottosuyla gerçekleşecek fuar, dijitalleşme, akıllı üretim ve robotik çözümler gibi kritik alanlara odaklanarak sektörümüzün teknolojik dönüşüm sürecine yön veriyor. Sektörümüzün her geçen yıl artan ilgisi, fuarın sağladığı yeni iş bağlantıları, küresel trendlerin takibi ve uluslararası iş birlikleri açısından büyük bir fırsat sunduğunu gösteriyor. CNC tezgahlarından lazer kesme makinelerine, robotik otomasyon çözümlerinden ileri üretim teknolojilerine kadar birçok katma değerli ürün, sektörümüzün rekabet gücünü artırmak adına fuarda yerini alacak" dedi.
WIN EURASIA: İmalat Sanayinde Kapsamlı ve Dönüştürücü Bir Deneyim
Her yıl imalat sanayinin tüm bileşenlerini bir araya getirerek sektöre kapsamlı bir deneyim sunan WIN EURASIA, küresel iş birliklerinin ve sektörel dönüşümün öncüsü olmaya devam ediyor. Fuarın önemine ve sunduğu fırsatlara değinen Hannover Fairs Turkey WIN EURASIA Proje Yöneticisi Sena Mengül, "WIN EURASIA, 31 yıldır sanayide yenilik, teknoloji ve verimliliğin en güçlü buluşma noktası olmaya devam ediyor. Uluslararası ziyaretçi ağı sayesinde küresel ticaretin kapılarını aralarken, katılımcı firmalara geniş pazarlara açılma, yeni müşterilerle buluşma ve küresel rekabet avantajı yakalama fırsatı sunuyor. Üretim sektörünün geleceğini şekillendiren en önemli sanayi platformlarından biri olarak, endüstri profesyonellerini en son teknolojilerle buluşturuyor, otomasyon, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında stratejik iş birlikleri için güçlü bir zemin hazırlıyor" diye konuştu.
Fuarın her geçen gün yaşadığı dönüşümde makine imalatı sektörünün kilit bir rol üstlendiğine dikkat çeken Sena Mengül "Endüstri 4.0 ile birlikte yazılım, üretim süreçlerinin vazgeçilmez bir unsuru haline gelirken, makine sektörü de otomasyon gücünü sürekli olarak geliştiriyor ve dönüştürüyor. Bu dinamik değişim süreci, sanayide yüksek verimliliğin, sürdürülebilir büyümenin ve küresel rekabetçiliğin anahtarı olacak. Bu noktada, makine sektörünün özellikle CNC tezgahları, lazer kesme makineleri ve robotik otomasyon çözümleri gibi ileri teknolojiye sahip, katma değeri yüksek ürünlerini WIN EURASIA'da sergileyerek hem ulusal hem de uluslararası pazarlarda güçlü bir rekabet avantajı kazanmasını bekliyoruz" dedi.
Geleceğin üretim teknolojilerine odaklanılacak
İmalat sanayinin yenilikçi gücü olarak 2025 yılında da teknoloji odaklı ürün ve çözümleri sektör temsilcileriyle buluşturmaya hazırlanan WIN EURASIA, genişleyen ürün gruplarıyla otomasyona geçiş ve sektörel gelişim için kapsamlı bir vizyon sunacak. 2024 yılında 17 ülkeden 750 katılımcı ve 41.554 ziyaretçiyi ağırlayarak büyük bir başarıya imza atan WIN EURASIA'nın 31. edisyonuna, bu yıl daha da yoğun bir ilgi bekleniyor. Fuar kapsamında Elektrik, Elektronik ve Enerji Otomasyonu, Endüstriyel ve Fabrika Otomasyonu, Robotik Otomasyon ve Dijital Fabrika Teknolojileri, Makine Otomasyonu ve Teknolojileri, Kaynak ve Robotik Kaynak Teknolojileri gibi üretim süreçlerinin temel bileşenleri sergilenecek. Bununla birlikte, geleceğin üretim teknolojilerine odaklanan özel alanlar da fuarda yer alacak. 5G Arena, Kaynak Uygulama Özel Alanı ve Endüstriyel Yapay Zeka gibi alanlar, sektördeki en yeni gelişmeleri tanıtacak. Ayrıca Hidrojen ve Yakıt Hücreleri Özel Alanı, enerji dönüşümüne yönelik yenilikleri ön plana çıkararak sürdürülebilir çözümleri sektörle buluşturacak
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
MGI Tech Co., Ltd. ("MGI"), yaşam bilimlerinde inovasyonu teşvik eden temel araçlar ve teknolojiler geliştirmeye adanmış bir şirket olarak, 2022'de halka arz yoluyla artan sermaye gücünü yatırımlar ve ortaklıklarla desteklemeye devam ediyor. Türkiye'de faaliyet gösteren Genoks ise yaşam bilimleri araştırmaları ve klinik tanı için yeni nesil dizileme test hizmetleri sunan lider bir Türk klinik laboratuvarıdır.
MGI ve Genoks, Türkiye'de genomik bilimin ilerlemesine paralel olarak klinik genetik test uygulamalarını güçlendirmek amacıyla stratejik bir işbirliği başlattıklarını açıkladı. MGI ve Genoks, bu işbirliği doğrultusunda genetik hastalıkların teşhisi için hastalara daha yüksek doğrulukta, uygun maliyetli ve daha büyük ölçekli genetik test hizmetleri sunulacağını duyurdu.
TÜRKI?YE VE DI?ĞER AVRUPA ÜLKELERI? DAHA UYGUN FI?YATLI GENETI?K TEST HI?ZMETLERI?NE ERI?ŞEBI?LECEK
Bu işbirliği ile MGI, Genoks'un Tüm Genom Dizileme (WGS), Tüm Ekzom Dizileme (WES), Taşıyıcı Tarama, Kalıtsal Kanser Tarama ve gelecekte daha fazla uygulama dahil olmak üzere klinik genetik testlerdeki teklifini güçlendirmek için gelişmiş DNBSEQ™ dizileme teknolojisi sağlayacaktır.
Genoks'un yenilikçi tanı çözümleri ile MGI'ın dizileme teknolojisindeki yetkinliğini bir araya getiren bu işbirliğinin, genetik anormalliklerin etkin bir şekilde tespit edilmesine ve Türkiye'de insan sağlığının iyileştirilmesine katkıda bulunması hedefleniyor.
ÖZDEN BOSTAN: "MGI I?LE I?ŞBI?RLI?ĞI?MI?Z GÜVENI?LI?R VE DOĞRU HI?ZMET SUNMA MI?SYONUMUZU DESTEKLI?YOR"
2008 yılında kurulan ve sağlık sistemi için kapsamlı tanı hizmetleri sunan Genoks, Türkiye'nin önde gelen laboratuvarlarından biri haline gelmiştir. DNBSEQ™ teknolojisinin desteği, yüksek doğruluk ve maliyet etkinliği konusundaki güçlü yönleriyle Genoks'un büyük ölçekli, rekabetçi genetik test hizmetleri sunma kapasitesini artıracak ve daha fazla insanın genetik testin avantajlarından uygun maliyetle yararlanmasını sağlayacak.
Bu ortaklık sayesinde iki şirket arasında 2019 yılında başlayan işbirliğinin daha da güçlendiğini belirten Genoks Yönetim Kurulu Başkanı Özden Bostan, "Genoks olarak hizmetlerimizi hızlı ve doğru bir şekilde sunmak en önemli önceliğimiz. MGI ile yaptığımız bu işbirliği, Türkiye'deki insanların kalıtsal hastalıklara ilişkin genetik riskleri hakkında klinik düzeyde ve güvenilir bilgilere erişebilmelerini sağlama misyonumuzu desteklemektedir."
DR. YONG HOU: "ORTAK AMACIMIZ TÜRKI?YE'DE SAĞLIK HI?ZMETLERI?NDE YENI?LI?ĞI? TEŞVI?K ETMEK"
Çin merkezli küresel bir biyoteknoloji şirketi olan MGI, dünya çapında 3.100'den fazla müşteriyle 100'den fazla ülkede faaliyet gösteren bir kuruluş haline geldi. Genoks ile güçlendirilen işbirliği, MGI'ın Türkiye'deki iş gelişimi için önemli bir ilerlemeye işaret ediyor.
MGI Avrupa ve Afrika Genel Müdürü Dr. Yong Hou, Genoks ile yaptıkları işbirliğinin heyecan verici olduğunu belirterek şunları söyledi: "DNBSEQ™? teknolojisine yerel erişimi artırmak için Genoks ile işbirliğimizi güçlendirmekten gurur duyuyoruz. Ortaklığımız, sağlık hizmeti arayan daha fazla insana fayda sağlama, Türkiye'de sağlık hizmetlerini iyileştirme ve yaşam bilimlerinde inovasyonu teşvik etme hedefimizi yansıtmaktadır."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Multinet Up, Türkiye genelindeki tüm şirket araçları için 30 Nisan 2025'e kadar zorunlu hale gelen Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) geçiş sürecinde, firmaların ihtiyaçlarına MultiPetrol ürünüyle yanıt veriyor. UTTS ile birlikte, plaka bilgilerinin manuel olarak girilme dönemi sona ererken; sistem, araç bilgilerini otomatik olarak ödeme kaydedici cihazlara aktarıyor ve böylece daha güvenli, şeffaf ve denetlenebilir bir süreç sağlanıyor.
Multinet Up'ın geliştirdiği MultiPetrol çözümü, bu sistemle tam uyumlu yapısıyla akaryakıt harcamalarını dijitalleştiriyor ve işletmelere hem operasyonel kolaylık hem de maliyet avantajı sunuyor. Filo yöneten ya da tek araca sahip olan firmalar, MultiPetrol ile araçtan inmeden temassız şekilde yakıt alabiliyor, akaryakıt limitlerini kolayca tanımlayabiliyor, araç bazında gider takibi yapabiliyor. Aynı zamanda, farklı istasyonlardan yapılan yakıt alımlarını tek bir faturada toplayarak muhasebe süreçlerini sadeleştiriyor.
MultiPetrol, harcama yönetimi, raporlama ve kontrol özellikleriyle de firmalara uçtan uca çözüm sağlıyor. Hangi aracın ne zaman ne kadar yakıt aldığına dair bilgiler dijital olarak anlık izlenebiliyor ve bu da şirketlerin yakıt giderlerini analiz etmesini kolaylaştırıyor. Teknolojiye yatırım yaparak müşteri deneyimini sürekli iyileştiren Multinet Up, MultiPetrol ile firmaların UTTS uyumluluğunu sorunsuz şekilde gerçekleştirmesini mümkün kılıyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Multinet Up Üye İş Yeri ve İş Birlikleri Genel Müdür Yardımcısı Erem Çakıroğlu, "MultiPetrol ürünümüz, sadece UTTS uyumluluğu sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda işletmelere dijitalleşme ve maliyet yönetimi açısından büyük avantajlar sunuyor. Haziran 2024'te gerçekleştirdiğimiz Pazar ve Segmentasyon Araştırması'na göre MultiPetrol kullanıcılarının memnuniyet skoru yüzde 76,6 seviyesinde. Bu veri, sunduğumuz hizmetin ne denli etkili ve ihtiyaç odaklı olduğunu ortaya koyuyor. Shell'in geniş istasyon ağıyla entegre çalışan MultiPetrol'ün sunduğu şeffaf, güvenilir ve pratik çözümlerle firmalar, UTTS sürecine kolayca uyum sağlayacak" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yenilikçi kripto varlık borsası ve teknoloji şirketi OKX, alanında öncü bir teminat yansıtma (collateral mirroring) programı için Standard Chartered ile işbirliğine gideceğini duyurdu. Franklin Templeton ve Brevan Howard Digital gibi kuruluşların katılımını da içeren işbirliği, kurumsal müşterilerin kripto varlıkları ve tokenize edilmiş para piyasası fonlarını borsa dışı teminat olarak kullanmalarını sağlayacak.
OKX’ten yapılan açıklamaya göre Standard Chartered’ın Dubai Finansal Hizmetler Kurumu tarafından regüle edilen Dubai Uluslararası Finans Merkezi’nde (DIFC) bağımsız, regüle saklama kuruluşu olarak konumlanacağı projede, Dubai’de sanal varlık hizmet sağlayıcısı (VASP) lisansı sahibi olan OKX, teminat olarak tutulan dijital varlıkların kullanılabileceği borsa rolünü üstlenecek. Küresel fon yöneticisi Franklin Templeton tarafından işletilen bir dizi para piyasası fonunun program kapsamında sunulan teminat amaçlı ilk ürünler olacağı belirtilirken, Brevan Howard'ın kripto ve dijital varlık birimi Brevan Howard Digital da programdan yararlanan ilk kurumsal yatırımcılar arasında yer alacak.
Dünya devleri bir arada
OKX'in Birleşik Krallık merkezli çok uluslu banka ve saklama kuruluşu Standard Chartered ile başlattığı pilot programın katılımcıları arasında dünyanın en büyük varlık yöneticilerinden biri olan Franklin Templeton da yer alacak. Dubai Sanal Varlık Düzenleme Kurumu’nun (VARA) düzenleyici çerçevesi içinde bir pilot program olarak başlatılan işbirliği, mevcut dijital varlık süreçlerinde önemli bir risk unsuru olarak görülen karşı taraf riskine karşı koruma sağlayacak.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan OKX TR Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çamır, “OKX, faaliyet gösterdiği pazarlarda düzenlemelerin müsaade ettiği ölçüde geleneksel finans ve blokzinciri kesişimini güçlendirecek adımlar atmayı sürdürüyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nde başlatılan bu proje, iki sektörün birlikte çalışabilirliğinin güçlü örneklerinden biri olma özelliği taşırken, OKX’in küresel pazarlarda kazandığı güveni de bir kez daha somutlaştırıyor. OKX’in küresel vizyonunu Türkiye pazarında temsil eden OKX TR olarak ülkemizde de düzenleyici çerçevenin gelişmesiyle benzer inovasyonları hayata geçirmek için heyecan duyuyoruz. Bugüne dek kullanıcı deneyimini iyileştirmeye yönelik imza attığımız banka işbirlikleri, bu konudaki kararlığımızın kanıtı” dedi.
Kripto varlıklar ve tokenize para piyasası fonları, teminat olacak
OKX-SCB olarak da adlandırılan pilot program, kurumsal müşterilerin kripto varlıkları ve tokenleştirilmiş para piyasası fonlarını ticaret için borsa dışı teminat olarak kullanmalarını sağlıyor. Saklama kuruluşu olarak Global Systemically Important Banks (G-SIBs) listesinde yer alan Standard Chartered’ın konumlanacağı proje, bu yönüyle kurumsal müşteriler için güvenliği ve sermaye verimliliğini de önemli ölçüde artırıyor.
Franklin Templeton’ın program kapsamında sunulacak bir dizi para piyasası fonunun ilki olacağını kaydeden OKX TR Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çamır, “Bu işbirliği sayesinde OKX’in globaldeki kurumsal müşterileri, Franklin Templeton’ın Dijital Varlıklar Ekibi tarafından geliştirilen zincir üstü varlıklara erişim kazanacak. OKX, bu varlıkların müşterilerin finansal ve operasyonel yapılarına sorunsuz bir şekilde entegre edilebilmesi için çalışacak. Çok uluslu bir banka, itibarlı bir küresel borsa ve önde gelen varlık yöneticilerini bir araya getiren proje, geleneksel finans ve blokzinciri kesişiminin en güncel örneklerinden biri” ifadelerini kullandı.
“Endüstri standardını belirliyor”
OKX’in küresel kripto varlık borsaları arasındaki konumunun yanı sıra, bugün ana akıma dönüşen blokzinciri ekosistemi ve geleneksel finans arasında köprü kurduğuna dikkat çeken OKX TR Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çamır, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Standard Chartered ve OKX’i buluşturan bu işbirliği, mevcut ve potansiyel kurumsal müşterilerin güvenilir bir ortamda büyük ölçekte ticaret sermayesi dağıtabilmesi için bir endüstri standardı belirliyor. Geleneksel finans ve merkeziyetsiz teknolojiler arasındaki bu yenilikçi birliktelik, OKX’in blokzinciri tabanlı gelişmiş finansal hizmetler sunma anlayışını bir kez daha vurguluyor. Şubat 2024’ten bu yana OKX’in büyüme merkezlerinden biri olan OKX TR olarak biz de ülkemizde kripto varlıklara dair yasal düzenlemeleri yakından izliyor, %100 uyum prensibinden ödün vermeden blokzinciri teknolojilerinin yeni kullanım alanlarını keşfetmek için sabırsızlanıyoruz.”
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.