Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'de işsizlik sorununun yerini maaş beklentisi ve nitelik uyumsuzluğuna bıraktığını belirten Allservice Yönetim Kurulu Başkanı ve İK Yöneticisi Ebru Akyüz, iş gücü piyasasının dengesiz bir süreçten geçtiğine dikkat çekti. Akyüz, "Eskiden işçi alırken fazlasıyla seçici olan işverenler, bugün nitelikli personel bulmakta zorlanıyor. Öte yandan, hiçbir tecrübesi olmayan çalışanlar bile 50 bin TL'lik maaş beklentisi içinde. Enflasyonist ortamda bu durum normal gibi görünse de hem işçi hem işveren bu dengesizlikten olumsuz etkileniyor" dedi.
İŞ GÜCÜ PİYASASINDA DENGELER ALTÜST OLDU
Akyüz, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) istihdam verilerinin sahadaki gerçekleri yansıtmadığını belirterek şunları söyledi: "TÜİK, son üç ayda iş bulamayan ve 15 gün içinde çalışmaya başlayabilecek bireyleri baz alıyor. Ancak, özellikle kadın ve genç istihdamında ciddi sorunlar var. Kadınların kırsal kesimlerde kayıt dışı çalıştığı ya da tamamen iş gücünden çekildiği bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu durum, iş gücü piyasasındaki cinsiyet eşitsizliğini artırıyor ve pozitif ayrımcılık politikaları yeterince etkili olmuyor."
KADIN İSTİHDAMI GERİLİYOR
Kadın istihdamındaki azalmaya dikkat çeken Akyüz, özellikle enflasyonun kadın çalışanlar üzerindeki etkisini vurguladı: "Üniversite mezunu kadınların iş gücünden çekildiğini gözlemliyoruz. Çalışan anneler, kazandıkları paranın kreş ve bakıcı giderlerini karşılamaktan öteye gidemediği için eşleriyle birlikte 'Bu şartlarda çalışmaktansa çocuk anne sevgisiyle büyüsün' kararı alabiliyor. Bu sadece ekonomik değil toplumsal bir problem."
KAYIT DIŞI ÇALIŞMA ARTIYOR
Akyüz, asgari ücretle çalışmanın geçinmek için yetersiz kalması nedeniyle kayıt dışı işlerin arttığını ifade etti: "Bir temizlik çalışanı, günlük ev temizliğiyle günde 2.000-2.500 TL kazanabiliyor. Bu nedenle asgari ücretli ilanlar artık ilgi çekmiyor. Kayıt dışı çalışma, iş gücü piyasasındaki dengesizliği daha da derinleştiriyor."
İŞ GÜCÜ PİYASASINA YÖNELİK ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Ebru Akyüz, bu dengesizliklerin uzun vadeli politikalarla çözülebileceğini belirterek şu önerilerde bulundu:
o Eğitim politikalarının iş gücü piyasası ile uyumlu hale getirilmesi
o Kadın istihdamını artıracak teşvikler ve esnek çalışma modelleri
o Kayıt dışı ekonominin önlenmesi ve sosyal güvenlik kapsamının genişletilmesi
o Enflasyonla mücadelede etkin stratejilerin geliştirilmesi
Akyüz sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye iş gücü piyasası, son 1-1,5 yıldır cinsiyetten bağımsız bir şekilde tüm dengelerin alt üst olduğu bir dönem yaşıyor. Hem işçi hem de işveren için sürdürülebilir çözümler üretmek, bu süreçten çıkışın anahtarıdır."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Benzersiz lezzetiyle büyük beğeni toplayan Dürümle, Moi Cadde şubesinin kapılarını müşterilerine açtı. İstanbul'da 61. şubesine ulaşan Dürümle, yeni nesil dürüm lezzetlerini her an her yerde keyifle tüketilebilecek şekilde sunuyor.
Dürümle, yenilikçi yaklaşımı ve memnuniyet odaklı hizmet anlayışıyla sektörde ön plana çıkıyor. Her zaman taze ve lezzetli ürünler sunan Dürümle, yeni şubeleriyle müşterilerine ulaşarak lezzet dolu bir deneyim yaşatmaya devam ediyor.
Dürümle'nin Hızlı Büyüme Süreci Yeni Şubelerle Devam Ediyor
Kısa sürede tüketicilerin favorisi haline gelen Dürümle, Türkiye'nin tercih edilen markalarından biri olarak yeni şubeler açmayı sürdürüyor. Marka, Türkiye genelinde 29 şehirde 145 şubesi ile Dürümle lezzetini daha fazla lokasyona taşıma hedefiyle büyümesini kararlılıkla ileri taşıyor.
Urfa, tavuk şiş ve et döner gibi klasik lezzetleri yeni tatlarla harmanlayan Dürümle, çıtır lavaşı, cheddar peyniri, özel sosları ve kibrit patatesiyle her masada büyük ilgi görüyor. Cheddarlı Kebap Dürüm, Özel Soslu Tavuk Dürüm gibi eşsiz lezzetlerin yanı sıra birçok farklı dürüm çeşidini bir arada sunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Günlük kullanımda uzun ömürlü ve güvenilir bir deneyim sunmak için dayanıklı materyallerle tasarlanan OPPO A3, En Üst Düzey Şok Direnci (MIL-STD 810H), IP54 suya ve toza karşı dayanıklılık sertifikalarıyla kullanıcılara her koşulda güven veriyor. A3'ün çift temperli cam ve dayanıklı kasa yapıları, düşmelere ve darbelere karşı yüksek koruma sağlıyor.
OPPO A3'ün Islak Dokunma özelliği, ekranın ıslak olduğu durumlarda dahi hızlı ve hassas tepki verirken; kahve, çorba veya su gibi sıvılara karşı sağlam koruma sunuyor. Parlak Siyah ve Yıldız Beyazı renk seçenekleriyle gelen akıllı telefon, OPPO'nun üst seviye tasarım anlayışını yansıtıyor.
Gelişmiş batarya teknolojisi ve hızlı şarj
Yeni OPPO A3, 5.100 mAh batarya kapasitesiyle uzun süreli kullanım sunuyor. Ayrıca, A3'ün bataryası 1.600 şarj döngüsünden sonra bile yüzde 80 kapasiteyle çalışmaya devam ediyor. Bu sayede, ortalama bir kullanıcı için dört yıl boyunca optimum batarya performansı sağlanıyor. 45W SUPERVOOCTM Hızlı Şarj teknolojisiyle OPPO A3, sadece 30 dakikada yüzde 50, 75 dakikada ise yüzde 100 şarj olabiliyor. Akıllı Şarj teknolojisi ise bataryanın ömrünü uzatarak daha güvenli ve verimli bir şarj deneyimi sunuyor.
Olağanüstü oyun deneyimi ve güçlü donanım
OPPO A3, Snapdragon® 6s 4G Gen1 mobil platformu ile güçlü performans sunarken, 8GB RAM 128GB depolama alanı sunuyor. RAM genişletme teknolojisi ile OPPO A3, ihtiyaca göre 8GB RAM'e kadar destek sunabiliyor. ColorOS 14'ün Trinity Engine özelliği, kullanıcı deneyimini optimize ederek oyun ve çoklu görev performansını artırıyor.
90Hz yenileme hızına sahip 6.67 inç LCD ile her türlü içerik için akıcı bir görüntü deneyimi sunabilen OPPO A3'ün ekranı ayrıca, 1.000 nit parlaklıkla dış mekanlarda bile net ve canlı bir görüntü sağlıyor.
Yüksek performanslı ses ve kamera özellikleri
Yüksek kaliteli ses deneyimi için Ultra Ses Modu'na sahip olan OPPO A3, bu özellik ile hoparlör sesini yüzde 300'e kadar artırarak yoğun ortamlarda bile seslerin net bir şekilde duyulmasını sağlıyor.
Kamera tarafında ise, OPPO A3'ün 50MP Ultra-Net ana kamera ve 5MP selfie kamerası, AI Portre Rötuşlama, Çift Görünüm Video gibi gelişmiş özelliklerle kullanıcıların doğal görünümlü fotoğraflar ve videolar çekmesine olanak tanıyor. Video çekimlerinde de, video rötuşlama ve AI destekli iyileştirmeler sayesinde her anı profesyonel kalitede yakalamak mümkün hale geliyor.
Fiyat ve Satış Tarihi
OPPO A3, Aralık ayından itibaren Türkiye'de satışa sunulacak. Parlak Siyah ve Yıldız Beyazı renk seçenekleriyle 9,999 TL fiyatla satışa çıkacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi en gelişmiş teknolojilerle sigorta sektöründe inovasyonu desteklemeyi hedefleyen Allianz Türkiye, beş yıldır devam eden HackZone Programı’nın yeni döneminde, startup’larla yeni iş birlikleri kurmaya hazırlanıyor. Her yıl, HackZone Open Insurance ve Hackzone Scale Up Accelerator isimli açık inovasyon programlarını geliştirmeye devam eden Allianz Türkiye, bu yıl itibarıyla iki programını birleştirerek, HackZone markası altında altı aylık hızlandırma program formatıyla yoluna devam edecek. Program ortağı Tenity ile birlikte düzenlenen ve startup’larla birlikte sigorta sektöründe yenilikçi iş modelleri geliştirerek, onların girişimlerini hızlandırmaya odaklanan programın yeni dönemi için başvurular başladı.
HackZone Programı’nın beşinci döneminde yerini almak isteyen startup’lar, Üretken Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi, Dijital Sağlık Çözümleri, Finansal Danışmanlık ve Küresel İklim Kriziyle Mücadele kategorilerinde başvuru yapabilecek. Programa katılacak startup’lar, bu alanlarda sigorta çözümleri geliştirerek, sektöre yenilikçi ürün ve hizmetler kazandırmayı hedefleyecekler. Sigorta sektöründe inovatif gelişmelere öncülük etmek isteyen startup’lar, programa başvurularını https://www.tenity.com/programs/hackzone adresine girerek yapabilecek. HackZone Programı’na başvurular için son katılım tarihi ise 12 Aralık.
Allianz Türkiye Pazarlama ve Dijital Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Onur Kırcı, HackZone programının önemli bir ilerleme kaydettiğini ve sektöre pek çok yenilikçi çözüm kazandırıldığını belirterek, şunları söyledi: “Sigorta sektörünün geleceğini şekillendirecek projeler üzerinde startup’larla birlikte çalıştığımız açık inovasyon programımızın beşinci yılına başladığımız için heyecanlıyız. 2020’den bu yana Tenity ile iş birliği ile 450’den fazla startup’ı değerlendirdik. 35’ten fazla girişimle iş birliği yaparak girişimlerinin hızlanmasına katkıda bulunduk. Programda yer alan startup’ların ekosistemden şimdiye kadar aldığı yatırım tutarı ise 12 milyon doları geçti. Startup’ların kurumsal iş birlikleri gerçekleştirerek büyümelerini hedefleyen Hackzone programımızla dört yılda 34 farklı PoC çalışmasına imza attık. Programımıza olan ilginin her geçen yıl artarak devam ettiğini görmekten ve sigorta sektörüne odaklanan startup sayısının artmasından memnuniyet duyuyoruz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Her yıl İstanbul’da düzenlenen Superyacht Summit Türkiye, bu yıl da sektörün önde gelen uluslararası yaklaşık 250 uzmanını bir araya getirerek Türkiye’nin denizcilik sektöründeki gücünü dünyaya tanıtma hedefiyle ilk gününü büyük bir ilgi ile tamamladı. Yalıkavak Marina’nın da ana sponsorlarından biri olduğu Superyacht Summit Türkiye 2024, 26 Kasım 2024’te Çırağan Palace Kempinski’nin görkemli atmosferinde gerçekleştirilen oturumlarla başladı.
Türkiye’nin ilk yüksek kapasiteli süper yat marinası ve dünyanın ilk 10 marinası arasında yer alan Yalıkavak Marina, Superyacht Summit Türkiye 2024’ün ana sponsorlarından biri olarak (Diamond Sponsor) etkinlikteki katılımıyla sektöre olan desteğini ve ve katkılarını paylaştı. Geleceğe yatırım yaparken dünya çapındaki marinalar için bir rol model olma misyonunu sürdüren Yalıkavak Marina, Türkiye’nin denizcilik sektöründeki küresel başarısını daha da ileri taşımayı hedefliyor.
Etkinlik kapsamında düzenlenen panellerde denizcilik sektörünün en güncel konuları ele alındı. Bu yılki oturumlarda, Yacht Tourism Association’dan Begüm Doğulu, Yalıkavak Marina, Marina Direktörü Deniz Akaltan, Antalya Free Zone Business Association’dan Efe Ülken ve Jetcraft’tan Yıldırım Demir gibi sektöre yön veren isimler konuşmacı olarak yer aldı. Panelde, 2024 yılı süperyat sektöründeki performans değerlendirmeleri, öne çıkan trendler, çevresel sürdürülebilirlik ve sektörel iş modelleri gibi önemli başlıklar tartışıldı.
Etkinliğin ilk günü, Çırağan Palace Kempinski’de gerçekleşen panellerde sürdürülebilirlik, inovasyon ve uluslararası iş birlikleri gibi konular ele alındı. Yalıkavak Marina, Marina Direktörü Deniz Akaltan, panelde moderatörlerin yönelttiği "Sizin segmentiniz bu yıl nasıl bir performans gösterdi? Segmentinizi şekillendiren dikkat çekici trendler neler oldu?", "Segmentinizin karşı karşıya olduğu en önemli zorluklar nelerdir ve keşfedilmeye değer yeni fırsatlar neler olabilir?" ve "Rusya pazarı veya etkisi 2024 yılında nasıl bir değişim gösterdi? Önümüzdeki 3-5 yıl içinde bu etkinin nasıl gelişmesini bekliyorsunuz?" gibi sorulara yanıt verdi.
Yalıkavak Marina, Marina Direktörü Deniz Akaltan, panelde yaptığı konuşmada Türkiye’nin dünya çapında süperyat turizmi için en cazip destinasyonlardan biri olduğunu vurguladı ve Yalıkavak Marina’nın bu başarının merkezinde yer aldığını ifade etti.
Sektörün performansını değerlendirirken, özellikle elektrikli ve hibrit yatların yükselen önemine dikkat çeken Akaltan, bu trendin marinaların altyapı yatırımlarını dönüştürdüğünü ve çevreci teknolojilere geçişi hızlandırdığını belirtti. Aynı zamanda, lüks ve kişiselleştirilmiş hizmetlere yönelik artan talebin sektörde yeni iş modellerini teşvik ettiğini de ekledi. Çevresel sürdürülebilirliğin sektörde karşılaşılan zorluklardan biri olduğunu dile getiren Akaltan, “Deniz ekosisteminin korunması adına atık yönetimi, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik sertifikasyonlarına daha fazla önem verilmesi gerekiyor. Marinaların altyapılarını güncelleyerek çevreci uygulamalara öncelik vermesi gerekmektedir.” dedi.
Deniz Akaltan, Türkiye’nin stratejik konumunun yalnızca yaz aylarında değil, yılın her döneminde eşsiz fırsatlar sunduğuna dikkat çekerek, “Yalıkavak Marina, Akdeniz’in doğusunda bir mücevher gibi parlıyor.” ifadesini kullandı. Ege’nin doğu kıyısındaki Yalıkavak Marina’nın, yaz aylarında süperyat sahipleri, denizcilik ve yelken tutkunları için vazgeçilmez bir rota sunduğunu, düşük sezonda ise yalnızca birkaç saatlik bir mesafeyle farklı ülkeleri keşfetme imkânı sağladığını belirtti. Bu özelliklerin Türkiye’yi önümüzdeki 3-5 yıl içinde süperyat turizminin önde gelen merkezlerinden biri haline getireceğini öngördüğünü vurguladı.
Yalıkavak Marina’nın lüks restoranları, seçkin otelleri ve kişiselleştirilmiş hizmet anlayışıyla misafirlerine benzersiz bir deneyim sunduğunu ifade eden Akaltan, “Bu lüks deneyimler, yalnızca bir noktada değil, önümüzdeki üç ile beş yıl arasında Ege ve Akdeniz’in dört bir yanına yayılacak. Türkiye, turizmde bir üst seviyeye çıkmaya hazır.” diyerek ülkemizin turizmdeki potansiyelini ortaya koydu.
Son olarak, Yalıkavak Marina’nın sunduğu ayrıcalıkların Türkiye’yi süperyat turizminde benzersiz bir destinasyon haline getirmeye devam ettiğini belirtti. Akaltan, bu başarıların hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde önemli bir etki yarattığını söyledi.
Konuşmasının sonunda genç profesyonellere de tavsiyelerde bulunan Akaltan, sektöre tutkulu olanların sürekli öğrenmeye açık olmaları, denizcilik kültürünü anlamaları ve kendilerini sürekli geliştirmeleri gerektiğini ifade etti. “Bu alanda çalışmak bir meslekten öte, bir yaşam tarzıdır.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Etkinliğin ikinci günü, 27 Kasım’da 2Plan Terminal’de düzenlenecek masterclass oturumlarıyla devam edecek. Kripto varlıklar, otomobiller ve sürdürülebilirlik gibi farklı konuların ele alınacağı bu oturumların ardından Superyacht Summit Türkiye 2024, 71 yaşındaki klasik yat Halas 71’de gerçekleştirilecek VIP Boğaz turu ile sona erecek.
Superyacht Summit Türkiye 2024’ün ikinci gün networking etkinlikleri ise Halas 71’de düzenlenecek ve katılımcılar, denizcilik sektöründeki diğer profesyonellerle birebir bağlantılar kurarak iş birliklerini güçlendirme fırsatı bulacaklar.
Superyacht Summit Türkiye 2024, Türkiye’nin yatçılık sektöründeki potansiyelini uluslararası arenada güçlendirmek için önemli bir fırsat sunuyor. Yalıkavak Marina’nın yanı sıra Begüm Yachting’in de ana sponsorlar arasında bulunduğu etkinlik, sektördeki inovasyon ve iş birliklerini keşfetmek için eşsiz bir platform olma özelliği taşıyor. Alanında prestijli markaların desteğiyle gerçekleşen zirve, Türkiye’nin denizcilik alanındaki gücünü dünyaya tanıtma yolunda önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Yalıkavak Marina Hakkında
Bodrum, Türkiye'de bulunan Yalıkavak Marina The British Yacht Harbour Association (TYHA) tarafından “2018-2019 ve 2022-2023 Yıllarının En İyi Süper Yat Marinası”, “2020-2021 Yılların En İyi Uluslararası Marinası” ödüllerine layık görülmüş ve yine TYHA tarafından 5 Altın Çıpa ile derecelendirilmiştir. 2023 yılında da Türkiye'nin ve dünyanın en çok ödül alan ve yine Türkiye'nin ilk yüksek kapasiteli süper yat marinası olan Yalıkavak Marina, 5 Altın Çıpa Platin derecesi ile dünyanın ilk 10 marinası arasında yer alırken sürdürülebilirlik ve çevre koruma girişimleri sayesinde Mavi Bayrak ve Temiz Marina Sertifikası ile ödüllendirilmiştir. Yalıkavak Marina “UNICEF Platin Kanatlar” programının gururlu bir katılımcısıdır ve UNICEF Türkiye Ulusal Komitesi’ne destek olarak hem Türkiye hem de dünya çapındaki yardıma muhtaç çocukların temel haklarına kavuşmaları için çaba göstermektedir.
620 yatı aynı anda ağırlayabilen ve 140 m uzunluğa kadar yatlar için birinci sınıf hizmetler sunan Yalıkavak Marina, dünyaca ünlü mağazalar, lüks mücevher ve aksesuar butikleri, Michelin yıldızlı restoranlar, plaj kulüpleri, kafeler, barlar, sağlık ve dinlenme tesislerinin yanı sıra lüks bir otele de ev sahipliği yapmaktadır.
Dünyanın 120 ülkesinden 2 milyondan fazla misafirin tercih ettiği gözde bir destinasyon olan Yalıkavak Marina 12 ay faaliyet göstererek yılda 3.000'den fazla kişiye istihdam yaratmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Koç Topluluğu bünyesinde faaliyet gösteren WAT Mobilite, 13-15 Kasım tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen Elektrikli Araç Şarj Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı EV Charge Show'da standıyla yer aldı. Fuar kapsamında güneş enerjili şarj istasyonunun demosunu ve DQ Serisi şarj istasyonunu ön plana çıkartarak, yüksek performans ve yenilikçi tasarımlarıyla ziyaretçilerin beğenisine sundu.
Elektrikli araç şarj ihtiyaçları için uçtan uca çözümler sunan WAT Mobilite; 52 şehirde, 312 lokasyonda 260 DC ve 221 AC şarj istasyonlarıyla halka açık şarj ağı işletiyor. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlarla karbon salımını azaltmayı hedefleyen şirket tarafından yapılan fizibilite çalışmaları doğrultusunda; güneş enerjili şarj istasyonları, 480 kW'lık DQ Serisi, işletme ve sitelere özel tasarladığı şarj işlemlerinin tek noktadan takibini sağlayan Şarj İstasyonu Yönetim Platformu gibi yüksek performanslı çözümlerin yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Okan Cicimen: "Yenilikçi çözümlerle elektrikli araç altyapısını güçlendiriyoruz"
WAT Elektrikli Araç Şarj Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı EV Charge Show'a İstanbul Fuar Merkezi'nde katıldıklarını belirten WAT Mobilite Operasyonlar İş Birim Lideri Okan Cicimen, fuarın başarıyla geçtiğini ifade etti. Cicimen, "Türkiye genelinde 500'ün üzerinde projeyi tamamlayarak geniş şarj ağımızla sektördeki dönüşüme aracılık ediyoruz. Fuar kapsamında, güneş enerjili şarj istasyonunun demosu, yenilikçi şarj çözümlerimizi sergiledik. Yenilenebilir enerji entegrasyonu ve enerji yönetimi alanlarındaki inovatif yaklaşımlarımızla maliyet optimizasyonu sağlarken, sürdürülebilirliği de artırmayı hedefliyoruz. Bağlanabilirlik, veri yönetimi ve siber güvenlik konularında iş birliğine açık yaklaşımımızla sektördeki farklılığımızı vurguluyoruz. Koç Topluluğunun sürdürülebilirlik odaklı elektrikli filo dönüşümünün bir parçası olarak, çevresel etkileri azaltırken geleceğin e-mobilite ekosistemini şekillendirmeye devam ediyoruz. Altyapı geliştirme ve katma değerli dijital hizmetlerdeki uzmanlığımızla, güvenli ve sürdürülebilir bir mobilite geleceği inşa etme hedefini kararlılıkla sürdürüyoruz" dedi.
Yenilenebilir enerji çözümleri sektöre katkı sağlayacak
Şirketin sürdürülebilirlik ve enerji dönüşümü alanındaki stratejik hedeflerini paylaşarak, geleceğe dönük önemli adımlar attıklarını vurgulayan Okan Cicimen, "WAT Mobilite olarak, elektrikli araç kullanıcılarına üst düzey bir deneyim sunarken, yenilikçi çözümlerle yeşil bir geleceğe geçişi hızlandırarak net sıfır karbon emisyonuna katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Bu hedef doğrultusunda, ülkemizde şarj istasyonları altyapısının güçlendirilmesi, elektrik şebekesinin verimliliğinin artırılması ve trafo üretim kapasitesinin geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, şebeke ile etkileşim, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji çözümleri gibi yenilikçi projelerle sektöre katkı sağlamayı planlıyoruz" ifadelerini kullandı
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Michelin Grubu çatısı altında Türkiye'nin 50 ilindeki 157'ye varan servis noktasıyla profesyonel lastik ve araç bakım hizmeti veren Euromaster, sürüş güvenliği ve konforunu etkileyen kış koşulları ve kar yağışlarında kış lastiğinin önemine dikkatleri çekiyor. Ülkemizde ticari araçlar için zorunlu olan kış lastiği uygulamasını her segmentteki araç sahiplerinin güvenliği için öneren Euromaster, kış şartlarında tüm sürücülerin doğru lastikleri tercih etmeleri için dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı. Euromaster, araç sahiplerinin ve sürücülerin mevsim koşullarına uygun olmayan lastiklerini, bir sonraki mevsime kadar koruyan lastik oteliyle de en iyi depolama hizmetini garanti ediyor. Ayrıca Euromaster, araç kullanıcılarının beklentilerine en uygun lastikler hakkında müşterilerini bilgilendirerek, sunduğu ücretsiz check-up hizmetiyle de lastik kullanımı esnasında yaşanabilecek olası mağduriyetlerin önüne geçiyor.
Kış mevsimiyle beraber düşen sıcaklıklar ve kar yağışının görülmeye başlanması sürüş konfor ve güvenliğini azaltıyor. Türkiye'nin 50 ilinde 157'ye varan servis noktasıyla profesyonel lastik ve araç bakım hizmeti veren Euromaster, ağırlaşan kış şartlarına karşın kış lastiğinin önemine dikkatleri çekti. Bu kapsamda Euromaster, ısının +7 derece veya altına düştüğü tüm hava ve yol şartlarında buzlanma ve yağıştan kaynaklanan trafik kazalarının önüne geçilmesi için kış lastiğinin gerekliliğinin bir kez daha altını çizdi. Ülkemizde 1 Aralık itibarıyla ticari araçlar için zorunlu olan kış lastiği uygulamasını her segmentteki araç sahiplerinin güvenliği için öneren Euromaster, tüm sürücüleri kış şartlarına hazır olmaya davet ederken, kış lastiği kullanımına ilişkin püf noktalarını aktardı.
Güvenli bir sürüş için doğru lastik seçimi büyük önem taşıyor!
Euromaster'dan yapılan bilgilendirmeye göre özel olarak formüle edilmiş kauçuklardan üretilen kış lastikleri; otomobillerin buzlu ve karlı yollarda kontrollü şekilde yol almasını kolaylaştırıyor. Daha geniş sırt blokları ve kar birikimini önleyen ekstra kanallara sahip kış lastikleri, yol tutuşu için ekstra kavrama gücü sağlıyor. Ayrıca kış lastikleri, kauçuk yapısının farklı olması sayesinde soğuk havalarda dahi yol tutuşu ve fren mesafesi konusunda yaz lastiklerine göre daha iyi bir performans sunuyor. Kış lastiklerini, lastik yanağındaki dağ - kar tanesi simgesinden anlamak mümkün ancak güvenilir bir servisten yardım almak doğru lastik seçimine katkı sağlıyor. Kış şartlarında 4 lastiğin de kış lastiği olmasına ise savrulma ve kaymaların yaşanmaması açısından dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle lastiklerin sırt desenleri ve performans özellikleri farklı ise sürücünün direksiyon hakimiyeti olumsuz etkileniyor. Bu noktada kış lastikleri, daha derin ve artırılmış sırt desenleri sayesinde zorlu yol koşullarında çekişi artırıyor.
Euromaster "lastik oteli" ile lastikler her mevsim koruma altında!
Her markadan filo ve bireysel kullanıcıların tercihi olan Euromaster, araç kullanıcılarının kış ve yaz lastiklerini bir sonraki mevsime kadar koruyan lastik oteliyle müşterilerine en iyi depolama hizmetini garanti ediyor. Lastikleri teknik gereksinimlere uygun, ışıksız, kuru ve serin bir ortamda "Master Otel" kapsamında muhafaza eden Euromaster, bu sayede lastiklerin ömrünü uzatırken bakım işlemlerini de uzman teknisyenleriyle gerçekleştiriyor. Geniş lastik kapasitesiyle farklı markadan lastikleri kullanan filoların da öncelikli tercihi olan Euromaster, yılda ortalama 45.000 filo aracının lastiklerini her şey dahil lastik otelinde saklıyor.
Euromaster'dan ilave lastik garantisi!
Euromaster'ın sunduğu ayrıcalıklı hizmetler arasında ilave lastik garantisi de bulunuyor. Euromaster, çukura girme, kaldırıma çarpma ve sürtünme gibi tamiri mümkün olmayan kullanıcı hatalarını 1 yıl süre ile karşılayan ilave lastik garantisi kapsamında yeni lastik bedelinin yüzde 70'ini karşılıyor. Tamiri mümkün lastik hasarları için ise tamir ücretini yine Euromaster karşılıyor.
Euromaster'dan ücretsiz araç check-up'ı
Euromaster, ücretsiz sunduğu araç check-up hizmeti ile aracınızın en önemli noktalarının kontrolünü yaparak yola güvenle devam etmenizi sağlıyor. Güvenli yolculuk için son derece önemli bir hizmet olan araç check-up'ı; lastikler, farlar, amortisör, egzoz, fren sistemi, fren hidroliği, akü, sıvılar (motor yağı, antifriz, cam suyu, akü suyu), klima, ön düzen ve sileceklerin Euromaster güvencesiyle ücretsiz kontrolünü kapsıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
100 yılı aşkın deneyimiyle dünyanın en iyi Belçika çikolatası olan Callebaut, Van Houten’in eşsiz sıcak çikolatasını Türkiye’nin üç farklı şehrinde tanıtarak çikolata profesyonellerine yoğun ve gerçek çikolata lezzeti sunan benzersiz bir deneyim yaşattı.
5-6-7 Kasım tarihlerinde çikolatanın büyülü dünyasını sırasıyla Ankara, Konya ve Kayseri’ye taşıyarak çikolata tutkunlarını ve sektördeki profesyonelleri sıra dışı bir lezzet deneyimiyle buluşturan Callebaut, her biri eşsiz birer şölen niteliğindeki bu etkinlik serisinde, 200’ü aşkın seçkin katılımcıyı ağırladı. Etkinliklerde, çikolatanın içeceklerde kullanımının sanatı üzerine incelikli bilgiler sunulurken, Callebaut’un piyasaya yeni sunduğu Van Houten markalı sıcak çikolatanın tanıtımı yapıldı.
Van Houten’in geleneksel sıcak çikolata anlayışını kökten değiştiren en çarpıcı özelliği, klasik toz form yerine öğütülmüş çikolata olarak sunulmasıydı. Bu fark, içeceğe gerçek çikolatanın zenginliğini katarken, yoğun, kadifemsi bir doku ve daha saf, dolgun bir çikolata lezzeti sağladı. Van Houten’in bu eşsiz deneyimi, konuklarda unutulmaz bir tat bırakırken, katılımcılardan tam not aldı.
Etkinlik kapsamında klasik sütlü sıcak çikolatanın yanı sıra sütlü soğuk çikolata, portakal aromalı sütlü sıcak çikolata, beyaz sütlü sıcak çikolata ve bal kabağı aromalı beyaz sütlü çikolata gibi rafine tatlarla zenginleştirilmiş özel tarifler de sunuldu. Çikolatanın büyüsünü soğuk içeceklere de taşıyan Callebaut, sütlü soğuk çikolata, beyaz çikolatalı limonata, Ruby çikolatalı limonata ve crispearls bombom içeren mocha gibi özgün ve ferahlatıcı seçeneklerle konuklarına çok yönlü bir lezzet şöleni yaşattı.
Bu unutulmaz etkinliklerde Callebaut, yalnızca içeceklerle sınırlı kalmayarak Ruby2 isimli yepyeni ürününü de tanıttı ve kahve dükkanları için özel olarak hazırlanan atıştırmalık önerilerini sergiledi. Kakao kaplı hurma topları, krep kırıklı sable kurabiye, sütlü dubia trüf ve mendiant gibi özenle hazırlanan bu atıştırmalıklar, kahve ve çikolata profesyonellerini adeta büyüledi.
Barry Callebaut Group Hakkında (www.barry-callebaut.com):
2023/24 mali yılında yaklaşık 10,4 milyar CHF tutarında yıllık satış yapan, Zürih merkezli Barry Callebaut Group, kakao çekirdeklerinin temininden işlenmesine ve en kaliteli çikolataların, çikolata dolgularının, süslemelerinin ve bileşiklerinin üretilmesine kadar çikolata ve kakao ürünlerinin dünyadaki lider üreticisidir. Grup, dünya çapında 60'tan fazla üretim tesisi işletmekte ve 13.000'in üzerinde çeşitlilik ve adanmışlığa sahip küresel bir iş gücünü istihdam etmektedir. Barry Callebaut Group, gıda sanayisinin tamamına hizmet vermekte olup, endüstriyel gıda üreticilerinden, çikolata kullanıcıları olan çikolatacılar, pastacılar, fırıncılar, oteller, restoranlar ve catering şirketleri gibi zanaatkâr ve profesyonel kullanıcılara kadar geniş bir yelpazeye hitap etmektedir. Bu Gourmet müşterilerin özel ihtiyaçlarına hitap eden küresel markalar Callebaut® ve Cacao Barry®, Carma® ve süsleme uzmanı Mona Lisa®'dır. Barry Callebaut Group, sürdürülebilir çikolatayı norm haline getirmeye, kakao arzının geleceğini güvence altına almaya ve çiftçilerin yaşamlarını iyileştirmeye kendini adamıştır. Cocoa Horizons Foundations’ın, sürdürülebilir bir kakao ve çikolata geleceği şekillendirme hedefine ulaşması konusunda desteklemektedir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.