Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Goodyear, bu yıl en bilinen ultra yüksek performanslı ürün serisi olan Goodyear Eagle markalı lastiklerinin 45. yılını kutluyor. Şirketin spor otomobiller için sunduğu heyecan verici performans ile dünyanın önde gelen yarış şampiyonalarındaki mirasını bir araya getiren Goodyear Eagle lastikleri, pistte ve yolda bir ikon haline geldi.
 
Goodyear Türkiye Genel Müdürü Octavian Velcan şunları söyledi: “Eagle portföyü, Goodyear'ın performans ve inovasyona olan bağlılığının bir göstergesidir. Motorsporlarındaki kapsamlı tecrübemizden geliştirilen bu lastikler, pistte kullanılan en son teknolojileri yola taşırken üstün yol tutuş ve hakimiyet sağlıyor. Müşterilerimiz mükemmeli talep ediyor ve Eagle serisi, premium performans, güvenlik ve dayanıklılıkla beklentileri aşmaya devam ediyor.”
 
Eagle'ın hikayesi, en son modeli olan Eagle F1 Asymmetric 6'nın Avrupa ve Asya'da en çok satan modellerden biri olması ve yakın zamanda Amerika'da tanıtılmasıyla bugün de devam ediyor. Arkasındaki hikaye, pistten caddeye modelden modele evrilen, motor sporları tarihini yazan ve son yarım yüzyılın en çok arzu edilen spor otomobillerii donatan büyüleyici yenilikler içeriyor.
 
“Sadece lastik değil, kalite satıyor”
‘Eagle' ismi, Goodyear markasıyla birlikte motorsporlarıyla o kadar sık anılır hale geldi ki; motorsporları lastiklerinde Goodyear logosunun yanında sürekli görünmeye başladı. Goodyear zaman zaman Eagle ismini kullanıyordu; ancak 1980 yılı önemli bir dönüm noktası oldu. O yıl, şirket yüksek performanslı lastik pazarına liderlik etmek için yatırımlarını artırdı ve yarış teknolojilerini tüketici ürünlerine uyguladı. Pist ve yol arasındaki bağı güçlendirmek amacıyla, yarış lastikleriyle ultra yüksek performanslı lastikler için aynı ismin kullanılmasına karar verildi: Goodyear Eagle.
 
İlk resmi Eagle yol lastiği 1981 yılında ABD pazarı için piyasaya sürüldü ve kısa süre sonra daha katı Avrupa hız gerekliliklerini karşılamak üzere geliştirilen Eagle VR50 ile takip edildi. VR, o dönemde Avrupa'daki en yüksek hız sınırlamalarını karşılayan ‘V-rated' ifadesinin kısaltmasıydı ve lastiğin 209 km/s'ye kadar sürekli hızlara dayanabileceği anlamına geliyordu. Dönemin F1 ıslak zemin lastiğinden türetilmiş yönlü ‘gatorback' sırt desenine sahip Eagle VR50'nin geliştirilmesi için Goodyear'ın ABD ve Almanya'daki ekipleri birlikte çalışarak Alman otobanlarının sınırsız hız koşullarına uygun bir lastik geliştirdiler. Amerika'da ise bu lastik, Chevrolet Corvette ve Pontiac Firebird Trans Am modellerinde orijinal ekipman olarak seçildi.
 
Giderek daha fazla yüksek performanslı lastik, Goodyear'ın kazanan mirasına atıfta bulunmak amacıyla Eagle ismini taşımaya başladı.
 
Eagle F1: Performansta yeni bir seviye
1992 yılında McLaren, o dönemde dünyanın en hızlı seri üretim otomobili olan McLaren F1'i tanıttı. Bu araç, Guinness Dünya Rekoru ile 386,4 km/s hıza ulaşmıştı. Bu etkileyici mühendislik başarısının taleplerini karşılamak için Goodyear, özel bir lastik geliştirdi: Eagle F1. McLaren'ın orijinal basın açıklaması, Goodyear'ın katkısının önemini şu sözlerle vurguluyordu:
“McLaren F1'in ilk tasarımından itibaren lastik, programın karmaşık yol tutuş ve konfor hesaplamalarında temel bir süspansiyon unsuru olarak değerlendirildi. Ağırlık, güvenlik, ses ve dinamik performans kritik faktörlerdi.”
 
VR50'deki yönlü sırt deseni, kuru zemindeki sürüş geri bildirimi ve ıslak zemindeki tutuşuyla o kadar popüler oldu ki, 1994 yılında piyasaya sürülen Eagle F1 GS-D2 (Grand Sport - Directional) ve 2000 yılındaki GS-D3 ile sonraki Eagle yol lastiklerine ilham verdi. Yönlü desenler, 2007 yılında Eagle F1 Asymmetric tanıtılana kadar ana tasarım felsefesi olarak kaldı.
 
Performans araçlarının ağırlığı, gücü ve jant boyutları arttıkça, Goodyear bu ek dinamik yükü kaldırabilecek daha güçlü omuz yapısına sahip bir lastik geliştirmek zorunda kaldı. Asimetrik bir tasarım kullanarak Goodyear'ın geliştirme ekipleri bu gereklilikleri karşıladı ve selefinin meşhur ıslak zemin performansından ödün vermeden kuru zeminde tutuş ve yol hakimiyetini artırdı.
 
Zirveye geri dönüş: Efsanevi bir hikâyede son adım
2019 yılında Eagle ailesi, yolda ve pistte en yüksek performans için geliştirilen yeni ultra-ultra yüksek performanslı lastik serisi Eagle F1 SuperSport'un lansmanıyla bir üst seviyeye taşındı. SuperSport, SuperSport R ve SuperSport RS varyantlarıyla sunulan bu seri, her bir adımıyla pist günlerine biraz daha yaklaşan modellerle Goodyear Eagle markasının 40 yılı aşkın evrimini kutluyor.
 
Son Eagle serisi, otomotiv sektörünün son on beş yıldaki eğilimlerini karşılayacak şekilde geliştirildi ve nesiller boyu evrim geçirerek günümüzün Eagle F1 Asymmetric 6 modeline ulaştı. Bu model, sürücülere Eagle lastiklerinden bekledikleri pist ilhamlı performansı sunarken, modern gürültü ve emisyon standartlarını da karşılıyor ve elektrikli araçların gereksinimlerine de cevap veriyor.
 
Goodyear Eagle, bugün hâlâ birçok prestijli üreticinin en heyecan verici yol otomobilleri için tercih edilen marka olmayı sürdürüyor. SuperSport ile Asymmetric 6 arasında değişen Eagle F1 lastikleri; Lotus Emira, Porsche Macan 4 Electric, BMW 1 Serisi ve Audi S5 gibi performans otomobillerinde standart olarak sunuluyor. Serinin pist odaklı modeli Eagle F1 SuperSport RS ise Porsche ile iş birliği içinde, 911 GT2 RS ve GT3 RS gibi RS modelleri için özel olarak tasarlandı.
 
Ayrıca Eagle F1 SuperSport, yeni Ferrari 12Cilindri için de seçildi. Bu tercih, 1980'lerin ortasında Goodyear'ın bir reklamında gururla dile getirdiği, kırk yılı aşkın süredir süregelen popüler bir ortaklığı yeniden alevlendirdi:
“Amerika'ya gelen her Formula 1 Ferrari'si, her Ferrari 328 ve her Ferrari Testarossa Goodyear Eagle lastikleriyle gelir. Hem de sadece Goodyear Eagle lastikleriyle. Neden mi? Çünkü Bay Ferrari öyle istiyor.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
   
Çinli sofistike premium Off-Roaf SUV markası JAECOO, kullanıcı odaklı hizmet yaklaşımını her geçen gün bir üst seviyeye taşımaya devam ediyor. Bu kapsamda JAECOO, 19 Nisan Cumartesi günü, Türkiye genelinde J-Drive Test Sürüş Günü düzenleyecek. Yaklaşan J-Drive test sürüşü etkinliği, JAECOO'nun Türkiye'deki 30 yetkili satıcısının tamamında aynı anda gerçekleştirilecek ilk etkinlik olacak. Ziyaretçiler, JAECOO 7'nin dinamik performansını, kullanım özelliklerini, akıllı sürüş teknolojilerini ve üstün güvenlik kabiliyetlerini ilk elden deneyimleyebilecek. JAECOO, ülke genelini kapsayan bu eş zamanlı etkinlik aracılığıyla, ülke genelinde daha fazla kullanıcıya, aynı gün, aynı zamanda, teknoloji ile harmanlanan gerçek bir sürüş deneyimine katılma fırsatı vermeyi amaçlıyor. Off-Road yetkinlikleriyle JAECOO teknoloji odaklı yaşam tarzına tutkulu olan herkesi 19 Nisan'da en yakın JAECOO yetkili satıcısına davet ediyor.
Şehirli premium Off-Road SUV markası JAECOO, 19 Nisan Cumartesi günü bir ilk gerçekleştirerek Türkiye genelinde eş zamanlı bir "J-Drive Test Sürüş Günü"nü düzenleyecek. Bu kapsamlı etkinlik ile marka, tüm macera ve Off-Road tutkunlarını en yakın JAECOO yetkili satıcısını ziyaret etmeye ve JAECOO 7'nin eşsiz arazi performansını, akıllı teknolojilerini ve üstün malzeme kalitesini bizzat deneyimlemeye davet ediyor. JAECOO'nun Türkiye genelinde gerçekleştirdiği etkinlik, markanın ürün gamına yönelik kapsamlı bir gövde gösterisi olmakla beraber aynı zamanda JAECOO'nun kullanıcı odaklı hizmet felsefesinin gerçek bir yansıması niteliğini taşıyor.
Eş zamanlı J-Drive etkinliği ile için tarihi bir kullanıcı deneyimi
JAECOO, Türkiye pazarına giriş yaptığı günden bu yana sürekli olarak J-Drive test sürüşü etkinlikleri düzenliyor ve kullanıcılardan olumlu geri bildirimler alıyor. Yaklaşan J-Drive test sürüşü etkinliği, JAECOO'nun Türkiye'deki 30 yetkili satıcının tamamında aynı anda gerçekleştirileceği ilk etkinlik olacak. Bu da markanın yerelleştirilmiş hizmet güncellemesinde bir başka önemli adımı temsil ediyor. Etkinliğe katılan tüm yetkili satıcılar 19 Nisan tarihinde showroomlarının kapılarını açacak. Ziyaretçiler, JAECOO 7'nin yedi farklı sürüş modunu, akıllı teknolojilerini ve üstün güvenlik yeteneklerini ilk elden deneyimleyebilecek. JAECOO, ülke genelini kapsayan bu eş zamanlı etkinlik aracılığıyla, ülke genelinde daha fazla kullanıcıya, aynı gün, aynı zamanda, teknoloji ile harmanlanan gerçek bir sürüş deneyimine katılma fırsatı vermeyi amaçlıyor.
JAECOO 7 akıllı teknoloji ile arazi sürüşünü yeniden tanımlıyor
Markanın amiral gemisi modeli olan JAECOO 7, en ileri teknolojiyi engebeli arazi performansıyla sorunsuz bir şekilde birleştirerek şehirden doğaya sürüş konseptini yeniden tanımlıyor ve premium şehir içi Off-Road SUV dünyasında yeni bir standart belirliyor. ARDIS- Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatılan araç, Off-Road, kar, kum, çamur ve daha fazlasıyla mücadele edebiliyor ve her yolculuğu bir keşif ruhuyla destekliyor. JAECOO7, mekanik becerilerinin yanı sıra akıllı teknoloji özellikleri açısından da zengin bir araç. Modelde yer alan 14,8 inçlik bilgi eğlence ekranı, 540° gelişmiş görüş sitemi ve 21 ADAS akıllı sürüş destek sistemi, en karmaşık arazi senaryolarında bile üstün görüş ve sürüş güvenliği sağlıyor. Isıtmalı ve soğutmalı koltuklar, Sony 8 hoparlörlü premium ses sistemi, 64 farklı renkte ambians aydınlatma ve 50 W kablosuz hızlı şarj ile üst seviye konfor özellikleri ve olağanüstü bir kabin içi deneyimi sunuyor. Böylece JAECOO 7, ister günlük işe gidip gelirken, isterse de hafta sonu için doğaya kaçarken kullanıcıların daha geniş bir dünyayı keşfetmelerine yardımcı olmak üzere üstün mühendisliği akıllı inovasyonla birleştiriyor.
Türkiye'de kullanıcılarla dostluklar kurarak yeni bir hizmet standardı belirliyor!
JAECOO, ürün geliştirme, hizmet sistemleri ve marka iletişimini gerçek müşteri ihtiyaçları ile uyumlu hale getirerek kullanıcı önceliği felsefesine bağlı kalmaya devam ediyor. Ülke genelindeki J-Drive Test Sürüşü Günü, markanın yüz yüze etkileşim yoluyla kullanıcılarla doğrudan bağ kurma, onları dinleme, etkileşime girme ve güven oluşturma arzusunu yansıtıyor. Bir test sürüşünden daha fazlası olan bu etkinlik, Türkiye'deki müşteri hizmetlerini ve satış sonrası desteği sürekli geliştirirken, her katılımcıya konforlu, profesyonel ve düşünceli bir uçtan uca hizmet deneyimi sunmak için tasarlandı.
JAECOO, "Türkiye'de, Türkiye İçin" temel fikriyle hareket ediyor ve kullanıcılarının JAECOO 7'nin arazi özelliklerini gerçek sürüş ortamında bizzat deneyimlemelerini amaçlıyor. JAECOO, Off-Road sürüşüne ve teknoloji odaklı yaşam tarzına tutkulu olan herkesi 19 Nisan'da en yakın JAECOO yetkili satıcısına davet ediyor ve kendi J-Drive macerasına başlaması için kapılarını açıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Teknoloji Grubu iştiraki İSTTELKOM AŞ, kamu kurumlarının dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmak ve modern bilişim altyapısına hibrit bulut çözümleri sunmak için Istcloud projesini hayata geçirdi. Istcloud ile dijital altyapının tüm belediyelere yayılması, veri odaklı yönetim anlayışının geliştirilmesi ve yeni nesil teknolojilerle desteklenmiş kamu hizmetlerinin vatandaşlarla buluşturulması amaçlanıyor.

Bulutistan iş birliği ile Istcloud vizyonunu geliştiren İSTTELKOM projeyle birlikte kamu kurumlarına daha esnek, güvenilir ve maliyeti etkin bulut hizmetlerini güçlendirecek ve kamu kurumlarının artan dijitalleşme ihtiyacına yanıt verilecek. Altyapı, veri güvenliği ve operasyonel verimliliği artıran yenilikçi çözümler geliştirecek.

Kamu ve özel sektör kuruluşlarına geniş yelpazede güçlü fiber altyapı, hibrit bulut altyapısı ve IoT platform çözümleri sunan İBB Veri Merkezi’nin kapasitesi son beş yılda on kat artırılarak 300 TB’dan 3 PTB’a ulaştı. Hibrit bulut altyapısına geçiş sürecinde Bulutistan ile ortak çalışmalar yürütülürken, yenilikçi çözümler artırılacak. Sanal veri merkezi altyapısına dayanan bu yenilikler, İstanbul genelinde kamu hizmetlerinde dijitalleşme yolunda çağdaş ve güçlü bir altyapı sunuyor.

İBB DÜNYASINDA DİJİTAL ALTYAPI GÜÇLENİYOR

İş birliğine dair değerlendirmelerde bulunan İBB İştirakler Teknoloji Grubu Başkanı Erol Özgüner, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, vatandaşlarımıza en iyi hizmeti sunmak için teknolojik altyapımızı sürekli güçlendiriyor ve yenilikçi çözümleri hayata geçiriyoruz. Istcloud projesi, kamu kurumlarının bulut veri merkezi ihtiyaçlarına stratejik çözüm sunarken, veri güvenliğinden operasyonel esnekliğe kadar birçok alanda önemli fark yaratacak. Bu proje, kamu kurumlarımızın dijital dönüşümüne katkı sunmanın yanı sıra, İstanbul’un akıllı şehir altyapısını daha da güçlendirecek" ifadelerini kullandı.

İSTTELKOM Genel Müdürü Melih Geçek, veri güvenliğine dikkat çekerek "Bulutistan ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği sayesinde paydaş kurumlarımız ve vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmetlerin kalitesini yükseltmeyi amaçlıyoruz. Istcloud, kamu kurumlarının maliyetlerini optimize ederken dijital süreklilik standartlarını en üst seviyeye taşıyacak. Bu ortaklık, paydaşlarımıza veri güvenliği, esneklik ve operasyonel verimlilik konularında önemli bir fark yaratacak" dedi.

Bulutistan Genel Müdürü Gökhan Gençtürk ise "Bulutistan olarak İSTTELKOM ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerine ait dijital altyapının daha güvenilir, esnek ve verimli bir yapıya dönüşmesini hızlandıracak. Hem mevcut sistemlerin modernizasyonu hem de yeni nesil teknolojilere geçiş açısından kritik bir adım atıyoruz" dedi.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

AD Ports Group’un Denizcilik ve Gemi Taşımacılığı kolunda faaliyet gösteren Noatum Maritime ile Erkport’un ortak girişimi olan United Global Ro-Ro, çevre dostu yakıtla çalışan Araba ve Kamyon Taşıyıcı (PCTC) gemisinin Autoterminal Khalifa Limanı’na gerçekleştirdiği ilk seferi kutladı.

Ortak girişimin ilk operasyonu olan UGR Al Samha’nın gelişi, United Global Ro-Ro’nun küresel ticaret rotalarında sürdürülebilir, verimli ve yüksek kapasiteli Ro-Ro lojistik hizmetleri sunma vizyonunun başlangıcını simgeliyor. 12 güvertede 7.000'in üzerinde araç eşdeğeri (CEU) taşıma kapasitesine sahip olan bu son teknoloji gemi, büyük ve ağır yük taşımacılığını en verimli şekilde gerçekleştirmek üzere titizlikle tasarlandı ve Orta Doğu, Asya ile Akdeniz'in önemli pazarlarına hizmet vermek üzere konumlandırıldı.

LNG yakıt teknolojisi, gelişmiş gemi tasarımı ve stratejik liman entegrasyonunun bir araya gelmesiyle, United Global Ro-Ro müşterilerine ekonomik ve çevre dostu bir deniz taşımacılığı çözümü sunuyor. Geminin düşük emisyon değeri ise hem Birleşik Arap Emirlikleri’nin karbonsuzlaşma hedefleriyle hem de ortakların temiz deniz taşımacılığına olan bağlılığıyla örtüşüyor.

AD Ports Group Denizcilik ve Taşımacılık Kolu CEO'su Kaptan Ammar Al Shaiba, şunları söyledi: “UGR Al Samha’nın Khalifa Limanı’na gerçekleştirdiği ilk sefer, yalnızca United Global Ro-Ro için değil, aynı zamanda çevresel etkilerimizi azaltmaya yönelik gemi ve teknoloji yatırımlarımızı kapsayan stratejimizin önemli bir adımı. Bu geminin aktif olarak hizmete alınmasıyla birlikte, küresel ticaret ortaklarımıza; çevreye duyarlı, rekabetçi ve güvenilir Ro-Ro çözümleri sunma kapasitemizi daha da güçlendirmiş bulunuyoruz.”

United Global Ro-Ro (UGR) CEO’su Tolga Emrah Gezgin, “Yakın zamanda Noatum Maritime ile Ro-Ro taşımacılığı ve bitmiş araç lojistiği alanında hayata geçirdiğimiz ortaklığın ilk adımı olarak Khalifa Limanı’ndaki ilk seferimizi başarıyla tamamlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Geliştirdiğimiz çevre dostu model sayesinde maliyetlerimizi ve doğaya olan etkimizi minimize ediyor, Ro-Ro lojistiği alanında karbon emisyonumuzu azaltarak hem ekonomik hem de sürdürülebilir çözümler sunuyoruz. Bu sefer aynı zamanda yeni bir dönemin de başlangıcı, nice seferlerle deniz taşımacılığında iddialı adımlar atmaya devam edeceğiz" dedi.


İlk seferin başarıyla tamamlanmasının ardından UGR Al Samha, otomotiv ve sanayi sektörleri için önemli merkezleri birbirine bağlayan düzenli rotalarda hizmet vermeye devam edecek. Diğer yandan gemi, Noatum Maritime’ın Ro-Ro hizmetlerini genişletme ve alternatif yakıtlı filolara geçiş stratejisinin de bir parçası.

Khalifa Limanı’ndaki ilk sefer kutlama etkinliğine, sektörün önde gelen paydaşları, iş ortakları ve potansiyel müşteriler katılarak geminin ileri teknoloji özelliklerini yerinde inceledi ve küresel Ro-Ro taşımacılığındaki stratejik rolü hakkında bilgi aldı.

Erkport Hakkında:

Sektörel alandaki köklü tecrübeleri ve uzman operasyonel gücüyle kurulduğu ilk günden itibaren başarılara imza atan Erkport, 2013 yılında kuruldu. Liman operasyonları ve yönetimi, lojistik operasyonlar, serbest ve gümrüklü depo yönetimi, bitmiş araç lojistiği operasyonları ve Ro-Ro hizmetleri olmak üzere 5 temel alanda faaliyetlerini sürdüren Erkport, araç lojistiği operasyonlarında öncü firmalar arasındadır. Yüksek taşıma kapasitesi ve artan gemi sayısı -şimdilik 18 gemi- ile Avrupa, Kuzey Amerika, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu bölgesinde 8 düzenli hatta anlık 16 bin yüzer kapasitesi ile araç taşımacılığı yapmakta ve aylık ortalama 90 bin aracın pazara girişinde etkili bir role sahiptir. 500’ün üzerindeki çalışan sayısı, 500 bin ton depolama, 25 milyon ton yük elleçleme kapasitesi, sektördeki köklü tecrübesi ve uzman operasyonel gücüyle kurulduğu günden beri başarılara imza atmayı sürdüren Erkport, İstanbul Haydarpaşa Limanı ve diğer Türkiye limanlarına yapılan taşımalarda, araçların teslimat öncesi son kontrollerini ve alıcılar için günde 500 aracı teslime hazır hale getirdiği PDI (Pre-Delivery Inspection) hizmetini de kendi bünyesinde oluşturduğu deneyimli ekibi ile liman içinde sağlamaktadır. Yenilikçi ve esnek uygulamalarıyla hizmetlerini geliştirmeye devam eden Erkport; İzmir, İskenderun ve İstanbul başta olmak üzere birçok bölgede teknolojik altyapı ile güçlendirilmiş ofislerinde, özellikle liman bölgelerinde, istihdamı destekleyen Erkport, esnek yapısı, operasyonlarındaki şeffaflık ve güvenilirlikle müşterilerinin ihtiyaçlarını kesintisiz karşılayarak birçok başarıya gururla imza atmaya devam ediyor.

AD Ports Group Hakkında:

2006 yılında kurulan AD Ports Group, günümüzde lojistik, sanayi ve ticaret alanlarında dünyanın önde gelen sağlayıcılarından biri olarak hizmet vermekte ve Abu Dabi’yi dünyaya bağlayan bir köprü görevi görmektedir. Abu Dabi Menkul Kıymetler Borsası'nda (ADX: ADPORTS) işlem gören AD Ports Group, dikey entegre iş modeli sayesinde son on yılda Emirlik’in ekonomik gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 

Huawei, İtalya'da düzenlediği 2025 Avrupa İş Ortakları Konferansı’nda bölgedeki büyüme stratejisini ve partner odaklı yaklaşımını paylaştı. Şirket, bulut teknolojilerinden sektör bazlı çözümlere kadar Avrupa’daki iş ortaklarıyla daha derin bir iş birliği hedeflediği mesajını verdi.

 

Huawei, Avrupa pazarında sürdürülebilir büyümesini, yerel iş ortaklarıyla kurduğu güçlü ekosistem sayesinde gerçekleştirdiğini vurguladı. İtalya’nın Como kentinde 1.000’den fazla iş ortağının katılımıyla gerçekleşen Huawei Avrupa İş Ortakları Konferansı’nda katılımcılara seslenen Huawei yöneticileri, Avrupa’daki büyümenin itici gücünün kurumsal iş birimleri olacağını açıkladı. Huawei Cloud’un yeni stratejilerinden, sektörlere özel çözüm setlerine kadar pek çok başlık konferansta ele alındı. Şirket, iş ortaklarını ‘Partner + Huawei’ stratejisiyle daha fazla destekleyeceğini belirtti.

 

Huawei, Avrupa’da büyüme ivmesini koruyarak 2024 yılında küresel gelirlerini bir önceki yıla göre %22,4 artırarak 862,1 milyar yuan seviyesine çıkardı. Bu büyümede Avrupa’nın önemli bir rol oynadığını vurgulayan şirket, bölgedeki insan kaynağını da güçlendirdi. 2024 sonu itibarıyla Avrupa’da 13.000’den fazla çalışan istihdam eden Huawei, aralıksız altı yıldır ‘En İyi İşveren’ sertifikasına da sahip. Şirket, 14 ülkede faaliyet gösteren 29 Ar-Ge merkeziyle ve 210’dan fazla üniversite iş birliğiyle, 30.000’den fazla bilişim yeteneğinin gelişimine katkı sunuyor.

 

Huawei Avrupa Enterprise İş Birimi Başkanı Willi Song yaptığı konuşmada, kurumsal iş biriminin şirketin Avrupa’daki en güçlü büyüme alanlarından biri olduğunu belirterek, “Daha fazla yatırım yapacağız. Her zaman iş ortaklarımızla birlikte açık bir ekosistem inşa etmeyi hedefliyoruz,” dedi.

 

Huawei, Avrupa bölgesindeki kurumsal projelerin büyük bölümünü iş ortakları üzerinden yürütüyor. Şirket, “Partner + Huawei” yaklaşımıyla partnerlerine yönelik kaynak ve desteklerini artırmayı planlıyor. Huawei Avrupa Enterprise İş Birimi Başkan Yardımcısı Xia Xingchang, “İş ortaklarımız, kurumsal işlerimizin merkezinde yer alıyor. Onların desteğiyle Avrupa genelinde müşterilerimize en iyi çözümleri sunabiliyoruz” açıklamasında bulundu.

 

Huawei iş ortakları; markalaşma, eğitim ve dijital reklam gibi alanlarda kullanabilecekleri ortak pazarlama fonlarından yararlanabiliyor. Huawei’in oluşturduğu partner kademeleri; Kayıtlı Partner, Gümüş, Altın ve Elmas olmak üzere dört seviyeden oluşuyor. Gümüş partnerlere ek satış desteği, altın partnerlere performans primi, elmas partnerlere ise özel hizmetler sağlanıyor. Bu modelde, iş ortağı katkısı arttıkça, sağlanan teşvikler ve kaynaklar da artıyor.

 

Huawei Cloud Avrupa Bölgesi Başkanı Tim Tao ise yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki on yıl, Avrupa’nın akıllı dönüşümü için büyük bir fırsat dönemi olacak,” diyerek dijitalleşme sürecinde öne çıkan dört trendi paylaştı: çoklu bulut, sanallaştırmadan buluta geçiş, dağıtık bulut ve yapay zekâ uyumlu bulut altyapıları. Huawei Cloud, bu alanlarda partnerlerini ‘GoCloud’ ve ‘GrowCloud’ programlarıyla destekliyor. Bugüne kadar 6.000’den fazla Avrupa merkezli kuruma hizmet sunan Huawei Cloud, yüksek performanslı ve güvenli bulut çözümleriyle yapay zekâ ve büyük veri teknolojileri üzerinden sektörler arası dönüşüm sürecini hızlandırıyor.

 

Huawei Cloud, 2025 yılı içerisinde ‘Cloud Leap’ girişimini hayata geçirecek. Bu girişim kapsamında Huawei, Avrupa’daki bilişim ekosistemiyle; özel senaryolar, yeni iş fırsatları, iş gücü sinerjisi ve uzman desteği gibi dört temel alanda birlikte çalışmayı hedefliyor.

 

Konferansta, farklı sektörlere özel yeni çözümler de tanıtıldı. Kamu yönetimi, eğitim, sağlık, perakende, otelcilik ve hizmet gibi dikey alanlara odaklanan Huawei, yapay zekâ destekli ağ çözümleri, akıllı veri depolama sistemleri ve ileri veri analitiği araçlarıyla işletmelerin sadece dijitale uyum sağlamasını değil, aynı zamanda iş süreçlerini dönüştürmesini de hedefliyor.

 

Huawei Avrupa Bölgesi Enterprise İş Birimi Başkan Yardımcısı Xia Xingchang, “Bu iş ortakları etkinliği, iş fikirleri ve stratejilerimizi paylaşmak için harika bir fırsat. Partnerlerimizi; teşvik yapısı, pazarlama programları, sektör etkinliklerine katılım ve OceanClub ile IP Club gibi profesyonel topluluklarla destekliyoruz. Hem mevcut iş birliklerimizi genişletmek hem de yeni partnerleri ailemize katmak istiyoruz. Birlikte büyüyelim, geleceği birlikte inşa edelim,” diyerek sözlerini tamamladı.


Daha fazla bilgi için: https://e.huawei.com/eu/events/eu/european-partner-conference

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yapay zekâ odaklı çözümleri ve güçlü altyapısıyla kurumsal müşterilere dijital dönüşüm yolculuklarında eşlik eden Lenovo, 2024’te Türkiye bilgisayar pazarındaki liderliğini pekiştirdi. Lenovo, %24 toplam pazar payı ile genel liderliğini korurken, %32.3’lük oranla kurumsal segmentte, %26.3 ile dizüstü bilgisayar pazarında, %40.7 ile All-in-One segmentinde ve %27.7 masaüstü pazar payıyla da önemli bir oyuncu konumunda yer alıyor. Lenovo, 2025 yılına yapay zekâ, veri analitiği, siber güvenlik ve sürdürülebilir BT yatırımlarıyla yön vermeye hazırlanıyor.

 

DÜNYANIN lider teknoloji şirketlerinden Lenovo, inovasyon odaklı yaklaşımı ve geniş ürün-hizmet ekosistemiyle kurumların dijital dönüşüm yolculuklarına öncülük ediyor. Lenovo, hem bilgisayar ve HPC (High performance computing) alanında hem dünyanın hem de Türkiye’nin önde gelen teknoloji lideri. 2025 yılında yapay zekâ ve dijital dönüşüm odaklı büyümeye devam edecek olan Lenovo, yapay zekâdan veri merkezine, hibrit bulut altyapılarından uçtan uca dijital çözümlere kadar pek çok alanda sunduğu teknolojilerle öne çıkıyor. Lenovo, 2024 yılı performansını ve 2025 hedeflerini değerlendirerek global ve yerel pazarlardaki büyüme stratejilerini kamuoyuyla paylaştı.

Bilişim sektörü büyürken Türkiye fırsatları değerlendiriyor
 Lenovo’nun paylaştığı verilere göre; küresel bilgi teknolojileri pazarının 2027’ye kadar %55 büyüyerek 3.9 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Buna karşılık, Türkiye’nin toplam ihracatında bilişim teknolojilerinin payı %1 seviyesinde. Bu da Türkiye’nin yüksek potansiyeline rağmen henüz gelişimin başında olduğunu gösteriyor.

Lenovo’dan yapay zekâya yönelik 1.2 milyar dolarlık yatırım taahhüdü

Lenovo’nun global ölçekte yapay zekâya yaptığı toplam yatırım taahhüdü 1.2 milyar doları aştı. Dünya genelinde 400'den fazla AI uzmanı, 4 global AI merkezi ve 80’den fazla AI-ready platformla Lenovo, yalnızca teknolojiyi değil çözümleri de dönüştürüyor. GPT-in-a-Box™, AIPOD™ ve Microsoft Copilot+ gibi çözümleriyle kurumlara özel hibrit yapay zekâ çözümleri sunan Lenovo, yıllık 2 milyar doları aşan AI geliriyle bu alandaki liderliğini pekiştiriyor.

 

Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu, kurumların rekabette öne çıkmasında yapay zekânın stratejik önemine dikkat çekti. Hantaloğlu, "Lenovo'nun inovasyon anlayışı, müşterilerimizin iş süreçlerine değer katacak çözümler üretmeyi kapsıyor. Yapay zekâ sadece bir araç değil, iş yapış şekillerini kökten değiştiren bir dönüşüm. Yatırımlarımız ve güçlü altyapımızla müşterilerimizin dijital dönüşümüne yön veriyoruz. Tüm bunların yanı sıra kurumların bu dönüşümde rekabet avantajı elde etmeleri için ürünlerin yanı sıra kapsamlı çözümler sunuyoruz" dedi.

 

Lenovo, yapay zeka çağında sektöre yön veriyor

Küresel teknoloji pazarı hızla büyürken, sunucu pazarının 2025 yılında %19.7 oranında artarak 278 milyar dolarlık hacme ulaşması bekleniyor. Türkiye özelinde ise bu pazarın 393 milyon dolara ulaşacağı öngörülüyor. Aynı şekilde, dünya genelinde veri depolama pazarının 2025 itibarıyla 35.7 milyar dolarlık bir büyüklüğe erişmesi bekleniyor. Ayrıca dünya genelindeki süper bilgisayar pazarının %30’u da Lenovo tarafından karşılanıyor. Lenovo, global PC pazarında %23.5’lik, Türkiye pazarında ise %24’lük payıyla üst üste beşinci kez liderliğini sürdürüyor.

 

CEO ve CIO’ların ajandasında ortak nokta yapay zekâ

2025 yılında CEO'ların en önemli gündem maddeleri arasında operasyonel verimlilik, maliyet optimizasyonu ve müşteri memnuniyeti yer alıyor. CIO'ların öncelikli yatırım alanları ise yapay zekâ, siber güvenlik, veri analitiği, iş uygulamaları ve bulut altyapıları. Lenovo, bu alanlarda sunduğu yenilikçi çözümlerle iş dünyasının dijital dönüşümünü hızlandırmayı hedefliyor.

Marka gücü ve sürdürülebilirlik odaklı büyüme

Lenovo, Türkiye'de %83 marka bilinirliği ile sektörün en güçlü markalarından biri. %62’lik satın alma değerlendirmesi oranı ve %28’lik satın alma tercihi ile tüketici gözünde yüksek güvene sahip. 2024’te Marketing Türkiye tarafından 5.kez “Tüketici Oylamasıyla En Prestijli Bilgisayar Markası” seçildi. Ayrıca sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda 2050’de karbon net sıfır olmayı hedefleyen Lenovo, “Bilim Temelli Hedefler” (Science Based Targets) tarafından onaylı sürdürülebilirlik yaklaşımını benimseyerek sektörün öncüsü konumunda.

Lenovo Hakkında

Lenovo, Fortune Global 500'de 248. sırada yer alan ve 66 milyar doları aşan cirosuyla dünya genelinde 180 ülkede milyonlarca müşteriye hizmet sunan lider bir teknoloji markasıdır. 18 Ar-Ge merkezi ve 33 bin onaylı patentiyle sürdürülebilir inovasyon konusunda fark yaratan Lenovo, cihazdan buluta, uçtan uca çözümleriyle kurumlara ve bireylere daha akıllı bir gelecek sunmayı hedefliyor. Lenovo, Hong Kong Borsası’nda Lenovo Group Limited (HKSE: 992) (ADR: LNVGY) adıyla işlem görmektedir. Daha fazla bilgi edinmek için www.lenovo.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Çözüm platformu Şikayetvar, elektrikli araçları ve şarj istasyonlarını mercek altına aldı. Verilere göre elektrikli araç şikayetleri son bir yılda yüzde 117 artarken şarj istasyonu şikayetlerinde bu artış yüzde 55 olarak kaydedildi. Vadedilen menzilin tutmaması, şarj istasyonlarının azlığı, servis randevularında uzun bekleme süreleri, şarj istasyonlarıyla aracın uyumsuzluğu ve bağlantı kesintileri en çok şikayet edilen konular arasında yer aldı.

Elektrikli araçlar, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla yaygınlaşıyor. TÜİK verilerine göre, elektrikli otomobillerin kayıtlara girdiği ilk yıl olan 2011'de 24 elektrikli aracın kaydı bulunurken bu sayı 2018'de 952'ye ulaştı. Bu sayı 2021'de 6 bin 267'ye, 2022'de 14 bin 552'ye ve 2023'te 80 bin 43'e yükseldi. Geçen yıl sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı elektrikli otomobillerin sayısı 2023'e göre, yüzde 129,6 artarak 183 bin 776 oldu. Satışların bu ölçekte artması, şikayetleri de beraberinde getirdi. Şikayetvar verilerine göre, elektrikli araçlara yönelik şikayetler 2025’in Nisan ayı ile bir önceki yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında yüzde 117 artış gösterdi. Bu artış yalnızca yıllık değil; son bir ayda yüzde 46, son bir haftada ise yüzde 69 seviyelerinde kaydedildi.

Şarj istasyonları şikayetleri yüzde 55’e yükseldi

Veriler incelendiğinde sorunun sadece elektrikli araçlarla sınırlı olmadığı gözlemleniyor. Şarj istasyonlarıyla ilgili şikayetleri de aynı paralellikte yükseliyor. Şikayetvar verilerine göre, şarj istasyonlarına dair şikayetler de son bir yılda yüzde 55, son bir haftada yüzde 50 oranında arttı.

Elektrikli araç kullanıcılarının en sık karşılaştığı sorunlar:

Gerçek kullanımda beklenen menzilin tutmaması
Şarj istasyonlarıyla uyumsuzluk ve bağlantı kesintileri
Yazılım güncellemeleri sonrası artan teknik problemler
Yetkili servis sayısının azlığı
Servis randevularında uzun bekleme süreleri ve dönüş eksikliği
Satış sonrası müşteri hizmetleri yetersizliği
Kampanyalı satışlarda fiyat değişikliği ve şeffaflık sorunu
Şarj istasyonlarıyla ilgili en çok şikayet edilen konular:

Şarj istasyonlarının azlığı
Bozuk ya da çalışmayan istasyonlar
Şarjın ortasında sistemin durması veya bağlantının kopması
Yoğunluk ve randevu almada yaşanan sorunlar
KWh başına ücretin beklenmedik şekilde artması
Mobil uygulama ve ödeme problemleri
Uygunsuz lokasyonlar ve eksik bilgilendirme
Elektrikli araçlarla ilgili platforma ulaşan bazı şikayetler şöyle sıralandı:

Aracım sol şeritte ansızın durdu: Artık güvenmiyorum

1 yılı aşkın süredir kullanıyorum, aracım 22 bin km oldu. Aldığımız ilk günden bugüne çeşitli sorunlar yaşadım. ‘Yeni araç illa ki olur’ dedik. Teknisyenlere birlikte aracı öğrenerek bir şekilde bugünlere geldik. Ama şu anda aracın verdiği hata çok ciddi ve hayati bir hata! Enerji sistem arızası. Yani araç 80 -100 km hız ile giderken yolda ansızın hız, enerji kesmesi ve otoban da sol şeritte frenleyerek kalması. Artık hiç güvenim kalmadı çünkü insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Hazır olamayan gerekli testlerden geçmiş olsa bile ciddi yazılımsal sorunları olan bir aracı artık korkarak kullanmaktan çok çekiniyorum. Aracım şu anda serviste çözüm bekliyor bu sorunu çözmezler ise bu aracı artık kullanmak istemiyorum.

Kağıt üstünde 465 km, ekranda 370 km

Aracı aldığımda km menzili 465 olarak belirtilmiş, fakat aracı yüzde 100 şarj ettiğimde menzil 370-380 km arasında gösteriyor. Şu an yazdığım, giden km değil, gösterilen menzil. Servise ulaşmaya çalışıyorum. Kalibrasyon yapmam gerektiğini, şarj etmemi ve sorunun geçeceğini söylüyorlar. Araçla 4 bin km üzerinde gittim ama yine aynı menzili gösteriyor. Konu ile ilgili acil destek ve problemin çözülmesini istiyorum.

Araç hiçbir istasyonda şarj olmuyor

Kampanyaya güvenip şehir dışına çıktım ve sonuç hüsran. Araç hiçbir istasyondan hiçbir saatte şarj olmuyor. Her anlamda tam bir pişmanlık. Ne aracın arızası bitiyor ne de farklı bir sorunla karşılaşınca muhatap bulunuyor. Madem başaramayacaksınız neden kampanya yapıyorsunuz?

Ön sipariş verdim, fiyat durmadan artıyor

08.04.2025 tarihinde uzun menzil model cam tavan ekstra paketiyle ön sipariş oluşturduk. Paketi oluşturduktan sonra geri ödememiz gereken tutarda 30 bin TL bir artış olmuş. Tekrar baktığımızda paketlerde bir artış olduğunu fark ettik. Ancak biz paketleri kampanyalı olarak almıştık zaten. Anahtar teslim fiyatında bir değişiklik olsa anlarım fakat, kampanyalı satılan paketlerin fiyatları değişince neden bizim geri ödeme ücretimiz arttı, anlamış değilim. Daha ne kadar ödeyeceğimiz belli değil. Acil dönüş bekliyorum.

Full paket aracımın birçok özelliğini kullanamıyorum

2024 model elektrikli bir aracım var ve ‘Güncelleme başarısız’ hatası veriyor. Defalarca yazdım, sürekli aynı işlemleri tekrar ediyoruz. DTC sıfırlama, yeniden başlatma işlemleri yapılıyor. Servis randevusu için aradım, fakat dönen yok. Sorunu çözmesi gereken başkasıymış gibi davranıyorlar. Full paket aracımın birçok özelliğini kullanamıyorum. Bu gibi durumlar, marka değerine zarar veriyor. Mağduriyetimin giderilmesini bekliyorum.

Satış var, destek yok

5 ay önce aldığım araçta sürekli enerji sistemi arızası yaşıyorum. Servis, yazılım güncellemesiyle sorunların çözüleceğini söylüyor ama her güncellemeden sonra daha fazla sorun çıkıyor. Araç, yüzde 50’de şarjı kesiyor, sürüşe izin vermiyor, ekranlar aniden kapanıyor. Uzaktan erişim hiç çalışmadı. Servis randevusu için 1 ay bekliyoruz. Konfor beklerken paramızla rezil olduk. Hazır olmayan aracı satıyorsanız, en azından satış sonrası desteğiniz düzgün olsun.

Arabayı sattıktan sonra muhatap bulunmuyor

Müşteri hizmetlerine ulaşmak en az 1 saat sürüyor. Aradığınızda tam 40 kişi bekleme sırasındasınız ve ancak 1 saat bekledikten sonra temsilciye ulaşabiliyorsunuz. Bu kadar müşterisine saygısız bir marka görmedim. Arabayı sattıktan sonra muhatap bulunmuyor.

Seyir halinde cam tavan delindi ve facianın eşiğinden döndük

Elektrikli aracımla seyahat halindeyken, yoldan gelen bir taş parçası cam tavanı delip seyir halindeyken arabanın içine girdi. Arkada oğlum uyuyordu ve arabayı ben kullanıyordum. Şans eseri yan koltukta kimse yoktu ama o taş bana veya oğluma gelse nasıl bir sonuç olacaktı, tahmin edebiliyor musunuz? Elimde görüntüler ve polis tutanağı mevcut. Bu güvenlik açığından dolayı markayı mahkemeye vermeye hazırlanıyorum.