Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Akıllı Üretim ve Dijital Dönüşüm (SManDiT) ile Sürdürülebilir İnovasyon ve Döngüsel Sanayi (SINaCI) kategorilerinde finale kalan girişimler, bu iki günlük etkinlikte projelerini jüriye sunacak. Aynı zamanda yatırımcılar ve sektör temsilcileriyle doğrudan temas kurarak projelerini tanıtma ve iş birliği fırsatlarını değerlendirme imkânı bulacak.

 

Tech Challenge, yatırımcıları, teknoloji liderlerini, girişim destek programlarını ve kurumsal firmaların Ar-Ge yöneticilerini bir araya getirerek, girişimcilik ve sanayi dünyası arasında güçlü bir etkileşim ortamı oluşturuyor. Katılımcılar, akıllı üretim sistemlerinden enerji verimli robotiklere, karbon ayak izini azaltan çevreci malzemelerden döngüsel ekonomi modellerine kadar uzanan yenilikçi fikirleri keşfetme şansı yakalayacak.

 

Akıllı Üretim ve Sürdürülebilir Çözümler İçin Büyük Destek

DiMAP Tech Challenge, teknoloji tabanlı girişimlerin büyümesini hızlandırmak, ticarileşmesini desteklemek ve uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştırmak hedefiyle kurgulandı.

 

Akıllı Üretim ve Dijital Dönüşüm (SManDiT) kategorisi; dijital araçlar ve otomasyonu entegre ederek endüstriyel verimliliği ve sürdürülebilirliği artıran çözümleri teşvik ediyor.
Sürdürülebilir İnovasyon ve Döngüsel Sanayi (SINaCI) ise kaynak verimliliğini artıran, atıkları azaltan ve karbonsuz ekonomiyi destekleyen projelere odaklanıyor.
Finale kalan projeler, küresel pazarlara açılma, yatırımcı desteği alma ve sektörün önde gelen aktörleriyle iş birliği yapma olanaklarına sahip olacak.

 

 

 

Girişimciler İçin Çok Yönlü Avantajlar

Programa katılan girişimlere kapsamlı destekler sunuluyor:

Uluslararası pazarlara açılım
Sektör liderleriyle güçlü iş birlikleri
Yatırımcı sunumlarına özel hazırlık ve mentorluk
İş modeli geliştirme, rekabet gücü artırma ve ölçeklenme desteği
 

DiMAP Tech Challenge, teknoloji odaklı girişimciliği teşvik ederek Türkiye’nin üretim ekosistemine ivme kazandırmayı hedefliyor. Girişimciler ile yatırımcıları bir araya getiren bu platform, sürdürülebilir ve dijital dönüşüm temelli iş birliklerinin kapısını aralarken, geleceğin üretim teknolojilerine yön verecek fikirlerin hayata geçmesine katkı sunuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Borusan Grup şirketlerinden Borusan Cat, 9-12 Nisan 2025 tarihleri arasında gerçekleşen Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na katıldı. Fuar boyunca Borusan Cat, mermer sahalarında güç ve verimliliği artıran iş makinelerini, dijital çözümlerini ve sürdürülebilirlik odaklı hizmetlerini ziyaretçilerle buluşturdu.

 

“Daha İyi Bir Dünya İçin Çözüm Üretiriz” şirket amacı ile operasyonlarını Türkiye’nin yanı sıra Kafkasya ve Orta Asya’da sürdüren Borusan Cat, doğal taş sektörünü bir araya getiren Marble İzmir Uluslararası Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’na, mermer sahalarıyla özdeşleşen iş makinelerinden Cat® 980 Lastikli Yükleyici, Cat® 336 Ekskavatör ve Cat® 305 Mini Ekskavatör modellerini sergiledi. Üstün performansı ve kullanımı kolay teknolojileriyle operatör verimliliğini artırırken, uzun servis aralıklarıyla işletme maliyetlerini optimize eden Cat® 980, güçlü motoru ve son teknoloji elektrohidrolik sistemiyle dayanıklılığı ve verimliliği bir araya getiren Cat® 336, ve kompakt yapısıyla çeşitli uygulamalarda esneklik sağlayan Cat® 305 fuarda büyük ilgi gördü.

 

İş sahalarına verimlilik katan dijital çözümler

 

Borusan Cat fuarda sektöründe fark yaratan dijital çözümlerini de tanıttı. Borusan Cat’in müşterilerine özel hayata geçirdiği uygulamalardan Boom360 ile kullanıcılar, tek uygulama üzerinden Borusan Cat’in tüm hizmet ve çözümlerine ulaşıyor. “Müşterilerin uygulaması” Boom360 farklı istek ve talepleri kolaylıkla karşılamaya olanak tanıyor. Gücünü Borusan Cat müşterilerinden alan Boom360’ın gerçek sahibi müşteriler oluyor. Filoların uydu sistemleri üzerinden yönetimlerine olanak tanıyan VisionLink ise arıza bilgileri, saatlik yakıt tüketimi, makine çalışma süreleri gibi farklı parametrelerde, haftalık ya da aylık raporların hazırlanmasına olanak tanıyor. SITECH Eurasia ise iş makinelerine entegre olan ileri seviye makina kontrol ve rehberlik sistemleriyle sahada hassasiyet ve verimlilik sağlıyor.

Ayrıca sürdürülebilirlik ve uzun ömürlülük odağıyla revizyon merkezlerinden çıkan motor ve şanzımanlar da Borusan Cat standında yer aldı. Yenilenen motor ve şanzımanlar, performansı ve dayanıklılığı koruyarak makinelerin ömrünü uzatıyor ve döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor.

Uğur Gül: “Borusan Cat olarak, sektör paydaşlarımızla birebir bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduk”

Borusan Cat Türkiye Genel Müdürü Uğur Gül, fuar katılımına ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Marble İzmir Fuarı, doğal taş sektöründe faaliyet gösteren şirketler için çok önemli bir etkinlik. Borusan Cat olarak, sektör paydaşlarımızla bir araya gelmekten ve çözüm odaklı yaklaşımımızı paylaşmaktan memnuniyet duyduk. Gelişmiş iş makinelerimiz, yenilikçi çözümlerimiz ve sürdürülebilirlik odaklı hizmetlerimizle, müşterilerimize verimli ve güvenilir bir iş ortaklığı sunmaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı

Borusan Cat, gelecekte de sektördeki en yeni teknolojileri ve yenilikçi yaklaşımları müşterileriyle buluşturmaya devam edecek.

 

Borusan Cat Hakkında

“Daha İyi Bir Dünya İçin Çözüm Üretiriz” şirket amacı ile Türkiye dışındaki operasyonları Kafkasya ve Orta Asya’da bulunan Türkiye merkezli Borusan Cat, 3.000 çalışma arkadaşıyla inşaat, madencilik, enerji ve ulaşım endüstrilerinde faaliyet gösterir. Caterpillar ürünlerinin yanı sıra dünyanın önde gelen jeneratör markalarından FG Wilson’un da distribütörlüğünü yürütür.

Sürdürülebilirliği işinin odağına alanın Borusan Cat, ‘‘Sıfır Atık’’ sertifikalı tesisleri ve CRC adını verdiği Revizyon Merkezleri'nde, aşınmış veya ömrünü tamamlamış makine ve/veya parçalara yeni bir hayat sunarak, her yıl binlerce ton atığı döngüsel ekonomiye kazandırır.

Yalnızca bir distribütör değil, aynı zamanda güvenilir bir ‘'çözüm ortağı'’ olmak için çalışan ve dijital uygulamalarını bir dönüştürücü olarak kullanan Borusan Cat’in 10’dan fazla süreci tamamlanan/devam eden patent ve marka tescili bulunur.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Akışkan teknolojileri sektörünün öncü markası Masdaf, altyapı çözümlerinde fark yaratacak yeni ürünü Vacuumax'ı, 11-13 Nisan tarihleri arasında Sapanca'da düzenlediği lansmanla tanıttı. Belediyelerimiz temsilcilerinin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, Vacuumax'ın altyapı hizmetlerinde sunduğu avantajlar ve belediye hizmetlerine vereceği katkılar detaylı şekilde paylaşıldı. Vacuumax, özellikle atık su, yağmur suyu ve kanalizasyon gibi drenaj ve tahliye hizmetlerini yürüten belediyeler için ideal bir çözüm sunuyor.

1977 yılında yüzde 100 yerli sermayeyle kurulan, Türkiye'nin akışkan teknolojileri sektöründeki lider firması Masdaf, yeni ürünü Vacuumax Otomatik Emiş Sistemi'ni, 11-13 Nisan 2025 tarihlerinde NG Sapanca'da düzenlediği etkinlikle tanıttı.

Belediyelerin altyapı hizmetlerinde karşılaştığı operasyonel zorluklara yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunmak üzere tasarlanan Vacuumax, özellikle atık su drenajı, yağmur ve sel suyu tahliyesi ve kanalizasyon by-pass sistemleri gibi zorlu alanlarda, sahadaki ekiplerin işini kolaylaştıracak yüksek performanslı bir teknoloji olarak öne çıkıyor.
 
Vacuumax serisi, belediye taleplerine göre özelleştirilebilen modelleriyle piyasada yerini alıyor
Vacuumax serisi, römorklu, kabinli ve römork + kabinli versiyonlarıyla kullanıcıların hizmetine sunuluyor. Seride yer alan beş ana model, belediyelerin ihtiyaçlarına göre aksesuar opsiyonlarıyla birlikte özelleştirilebiliyor. Vacuumax, esnek tasarım yapısı sayesinde farklı kullanım senaryolarına hızlı çözümler sunarak, afet ve acil durumlara müdahalede etkinliği artırmayı hedefliyor.
 
Suyun pompa haznesine alınmasını sağlayan “vakumlama” işlemini, ek bir motor ya da ekipmana ihtiyaç duymadan otomatik olarak gerçekleştiren Vacuumax, bu sayede kullanıcılara zaman ve ekonomik avantajlar kazandırırken, operasyonel verimliliği de artırıyor.

Vacuumax ile maliyetler azalıyor, verimlilik Artıyor
Vacuumax'ın ikinci bir motora ihtiyaç duymadan çalışması, bakım ve işletme maliyetlerini ciddi şekilde düşürürken, operatör müdahalesine ihtiyaç duymadan çalışması, olası insan hatalarının önüne geçerek güvenliği artırıyor. Diyaframlı ve klapeli yapısı ise pompa ömrüyle eşdeğer dayanıklılık sunuyor, bu da uzun vadede ekonomik ve güvenilir bir yatırım anlamına geliyor. Kompakt ve tek şase üzerindeki tasarımı sayesinde, vidanjörler, su tahliye araçları gibi mobil sistemlere kolaylıkla entegre edilebiliyor. Bu da belediyelerin farklı saha koşullarında esnek çözümler üretmesini sağlıyor.

“Altyapı hizmetlerinde kesintisiz ve etkili bir operasyon yönetimi sağlayacak”
Yeni ürünleriyle ilgili bilgiler veren Masdaf Genel Müdürü Erhan Özdemir, “Vacuumax ile belediyelerimize yalnızca bir ürün değil, zaman, güvenlik ve sürdürülebilirlik kazandıran bir çözüm sunuyoruz. Masdaf olarak sürdürülebilir kent yaşamını destekleyen, uzun ömürlü ve düşük işletme maliyetli çözümler geliştirme vizyonuyla hareket ediyoruz. Bu doğrultuda geliştirdiğimiz Vacuumax, belediyelerin altyapı operasyonlarında hem verimliliği hem de güvenliği artıracak bir sistem. Vacuumax, altyapı hizmetlerinde kesintisiz ve etkili bir operasyon yönetimi sağlayarak, kamu kaynaklarının daha etkin kullanılmasına katkıda bulunacak” dedi.

Masdaf hakkında
1977 yılında suyun ve enerjinin etkin kullanılması ve bu sayede yaşam kaynaklarının korunması ilkesiyle yola çıkan, %100 yerli sermaye ile kurulan Masdaf, 40 bin m² alan üzerine kurulan Düzce tesislerinde; uçtan emişli pompalar, inline pompalar, axial ayrılabilir pompalar, hidroforlar, genleşme tankları, yangın pompaları, kademeli pompalar, proses pompaları, dalgıç pompa, kolonlu pompalar, kendinden emişli pompa ve dişli pompa üretmektedir. Endüstriyel proseslerde, sulama, ısıtma ve soğutma sistemlerinde, gemi sanayinde, atık su transferinde, yangın söndürme işlemlerinde, petro-kimya sanayinde, tarımsal sulamada vb. birçok alanda kullanılmak üzere santrifüj pompa imalatı yapan Masdaf, ERP direktiflerine uygun olarak geliştirilen, yüksek verimli pompa sistemlerini 106 ülkeye ihraç etmektedir. Masdaf, ISO9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi, ISO14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi ve ISO45001:2018 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi kalite belgelerinin yanı sıra UL, FM, NFPA 20, TSE, CE, ATEX, GOST, UKR Sepro gibi kalite belgelerine de sahiptir.
https://masdaf.com/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’de yaklaşık 2 milyon otizmli birey yaşarken, İŞKUR verilerine göre yalnızca 109'u iş gücünde yer alıyor. Eker, bu çarpıcı tabloyu değiştirmek için sadece farkındalıkla sınırlı kalmıyor; kapsayıcı bir istihdam modeliyle somut adımlar atıyor. Tohum Otizm Vakfı danışmanlığında 2018 yılından bu yana sürdürülen “Otizmli Bireyler İş Gücünde” istihdam modeli ile Eker, şu anda 13 otizmli genci iş hayatına kazandırıyor. Otizm Farkındalık Ayı olan nisan ayında anlamlı bir uygulamaya daha imza atan Eker, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da ürün ambalajlarını otizm konusunda hazırlanan özel tasarımlarla donatıyor.

 

Eker Süt Ürünleri, her yıl olduğu gibi bu yıl da Otizm Farkındalık Ayı olan nisan ayında ürün ambalajlarında özel tasarımlara yer veriyor. Otizm konusunda farkındalık oluşturmayı ve otizmli bireylerin iş hayatındaki varlığına dikkat çekmeyi hedefleyen ambalajlarda; "Bu ürünün sofranıza ulaşmasında otizmli çalışanlarımızın da emeği var. İyi ki var" mesajına yer veriliyor. Mesajın hemen altında ise sosyal medyada otizm ile ilgili paylaşımlarda sıkça kullanılan #OtizmeKırmızıIşıkYak mottosu bulunuyor.

 

Tüketiciler, Otizm Farkındalık Ayı boyunca; Ayran (1000ml), Süzme Yoğurt (900g), Kova Yoğurt (2000g), Efsane Yoğurt (750g) ve Bardak Ayran (300ml) gibi ürün seçeneklerini özel temalı ambalajlarla alarak, otizm konusunda yaratılan farkındalığın bir parçası olabiliyor.

 

İş modeli ile fırsat eşitliği sağlıyor


 Eker, 2018 yılından bu yana Tohum Otizm Vakfı’nın danışmanlığında yürüttüğü "Otizmli Bireyler İş Gücünde" modeliyle 13 otizmli bireyin iş hayatına katılımını destekleyerek fırsat eşitliği sağlıyor. Otizmli bireylerin iş hayatına dahil olmalarını kolaylaştırmak ve sürdürülebilir bir şekilde çalışmalarını sağlamak amacıyla geliştirilen yenilikçi istihdam modelinde her üç otizmli gence bir iş koçu iş başında destek veriyor.

 

Eker, "Otizmli Bireyler İş Gücünde" modelini geliştirmenin yanı sıra, bu alandaki uzmanlığını ve deneyimlerini diğer şirketler ve sivil toplum kuruluşlarıyla paylaşarak modelin yaygınlaşmasına öncülük ediyor. Bu kapsamda yol haritası eğitimleri ve danışmanlık hizmetleri sunan Eker’in çabalarıyla, şu anda Eker dışında yedi farklı firmada daha destekli istihdam modeli uygulanıyor. Eker, bu modelin yaygınlaşmasıyla Türkiye'deki otizmli bireylerin iş hayatına entegrasyonunun önemli ölçüde artacağına inanıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünya çay sektöründe önemli bir yer edinen Beta Gıda, gıda sektörüne getirdiği yenilikçi çözümler ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlıyor. 2022 yılında hayata geçirdiği Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesiyle bugüne kadar 32 bin 529 ağacın doğaya kazandırılmasına eşdeğer bir etki yaratan marka, 2024 yılında enerji ihtiyacının %158’ini güneş enerjisinden karşılamış durumda. Geri dönüşüm projeleriyle de adından söz ettiren Beta Gıda’nın, siyah çay atıklarından protein ve prebiyotik elde edilmesi hedeflenen projesi, TÜBİTAK 1505-Üniversite-Sanayi İş Birliği Destek Programı'ndan finansal destek almaya hak kazandı.

Temelleri 1978 yılında Adana'da 6 metrekarelik bir alanda atılan ve bugün, Türk çayını tüm dünyaya sevdiren Beta Gıda, sürdürülebilirlik politikalarıyla da sektörüne ilham veriyor. Beta Gıda, 2022 yılından bu yana Adana ve Trabzon fabrikalarının tüm enerji ihtiyacını çatı üstü güneş panellerinden elde ediyor.

Temiz enerji sayesinde 32 bin 529 ağacı doğaya kazandırdı

Yenilenebilir enerji yatırımlarıyla doğaya ve sürdürülebilir geleceğe katkı sağlayan marka, Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesiyle elektrik tüketiminin büyük bir kısmını temiz enerjiyle karşılıyor ve karbon ayak izini önemli ölçüde azaltıyor. Güneş panelleri sayesinde şimdiye kadar toplam 3.891.259 kg karbonmonoksit emisyonunu engelleyen Beta Gıda, bugüne kadar 32 bin 529 ağacın doğaya kazandırılmasına eşdeğer bir etki yaratmış durumda. 2024 yılında enerji ihtiyacının %158’ini güneş enerjisinden karşılayan Türkiye’nin yenilikçi çay markası, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda, doğadan aldığını doğaya geri vererek gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma misyonu sürdürüyor.



Çay atıklarından protein ve prebiyotik, atık filtre kahve kağıtlarından lambader

Türkiye'de çay sektöründe ilk Ar-Ge merkezini kuran Beta Gıda, kamu kurumları ve araştırma enstitüleriyle ortak projeler yürütüp gıda sektörüne yenilikçi çözümler sunuyor. Geri dönüşüm projeleriyle sürdürülebilirliğe her alanda katkı sunan marka, “Siyah çay işleme atıklarından protein ve prebiyotik üretimi" konulu proje teklifiyle, Tübitak 1505- Üniversite, Sanayi İş Birliği Programı’ndan destek almaya hak kazanmış. Üretimde oluşan atıkları yeniden değerlendirmek üzerine her geçen gün farklı projeler geliştiren marka, Yaşar Üniversitesi ile iş birliği gerçekleştirdiği “Yuva” projesi ise atık filtre kağıtlarını geri dönüştürerek dekoratif ve kullanışlı bir ürün olan lambader üretmiş. TAİDER Kültür ve Sanat Komitesi'nin bu yıl ilk kez düzenlediği "Sanayiden Sanata" projesi için ise potbags çay üretim atıklarını ve
renklendirme için rooibos, yasemin incisi, mavi kelebek sarmaşığı ve nar çaylarını veren marka, Yaşar Üniversitesi Endüstriyel Tasarım öğrencisi Berçem Demir tarafından kullanılan bu atıklarla, "Yuva" adlı eserin yaratılmasına katkı sunmuş. Ayrıca bu projenin sergisinde sergilenen Yuva, atık malzemelerin değerlendirilmesiyle hem çevre dostu bir yaklaşım sergileyen hem de döngüsel ekonomiye katkı sağlayan bir proje olarak, estetik tasarımı çevre bilinciyle birleştiriyor.



Geri dönüşüm projeleriyle kaynak tasarrufu hedefleyen Beta Gıda, bir yandan da sürdürülebilir üretim ve tüketim alışkanlıklarını teşvik ederek çevre kirliliğini azaltmaya ve doğal yaşamın korunmasına da destek oluyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dijitalleşmenin hız kazandığı finans dünyasında, Banking-as-a-Service (BaaS) modeli geleneksel bankacılığın sınırlarını aşarak finansal hizmetlerin işletmeler için daha esnek ve erişilebilir hale gelmesini sağlıyor. Özellikle B2B ekosisteminde, fintek şirketleri ve kurumsal müşteriler için yepyeni fırsatlar sunuyor. MARO Kurucusu Lale Maro, müşterilerine sundukları inovatif projeler ve çözümlerle bu dönüşümün bir parçası olduklarını söylüyor.

BaaS, bankaların altyapısını üçüncü taraf fintek şirketlerine ve işletmelere açarak finansal hizmetlerin API tabanlı entegrasyonunu mümkün kılıyor. Bu sayede şirketler, ödeme çözümleri, kredi, sanal POS ve IBAN oluşturma gibi bankacılık hizmetlerini doğrudan kendi platformlarına entegre edebiliyor. Geleneksel finansal süreçlerden bağımsız olarak özelleştirilmiş çözümler sunan bu model, hız ve maliyet avantajı sağlıyor.

Özellikle katılım bankacılığı ile fintek entegrasyonu, finans çözümlerinin dijital dünyada daha etkin bir şekilde yayılmasına katkıda bulunuyor. BaaS, esnek iş modelleriyle kurumsal müşterilere kendi finansal ekosistemlerini oluşturma fırsatı sunarken, fintek şirketlerinin de ölçeklenebilir ve yenilikçi çözümler geliştirmesine olanak tanıyor.

Finansal teknolojilere yönelik küresel eğilimleri ele alan saygın araştırmalar, BaaS ve B2B fintek çözümlerinin artan önemine dikkat çekiyor. KPMG'nin 2024 Fintech Raporu gibi çalışmalar, fintek yatırımlarında yaşanan dalgalanmalara rağmen, BaaS odaklı çözümlerin stratejik bir alan olarak büyümeye devam ettiğini ortaya koyuyor. Raporda, ödeme sistemlerinin 2024 yılı itibarıyla fintek yatırımları içinde en büyük payı aldığı, düzenleyici teknoloji (RegTech) alanındaki yatırımların da finansal hizmetlerde uyumluluk süreçlerini güçlendirdiği belirtiliyor. Bu tür çalışmalar, sektörün dijital dönüşüm yolculuğunu anlamak açısından değerli içgörüler sunuyor.

“Sunduğumuz inovatif projeler ve çözümlerle dönüşümün parçasıyız”
MARO olarak, B2B müşterilerine finansal teknolojiler konusunda uzman kaynak sağladıklarını, işletmelerin dijital bankacılık dönüşümüne rehberlik eden danışmanlık hizmetleri ile yenilikçi proje ve çözümler sunarak değer yarattıklarını belirten MARO Kurucusu Lale Maro, bu dönüşüm sürecinde aktif rol üstlendiklerini vurguluyor: “Finansal hizmetleri daha erişilebilir, ölçeklenebilir ve verimli hale getirmek için sunduğumuz çözümlerle işletmelerin büyümesine katkı sağlıyor, teknolojinin sunduğu olanakları en iyi şekilde kullanmalarını mümkün kılıyoruz. Dijitalleşen finans dünyasında, BaaS modeli sadece bankalar ve fintek şirketleri için değil, tüm sektörler için bankacılık hizmetlerini yeniden tanımlıyor. Müşterilerimize sunduğumuz inovatif projeler ve çözümlerle bu dönüşümün bir parçası olmaya devam ediyoruz.”
 

Maro hakkında???
Maro, bilişim dünyasının deneyimli vizyonerlerinden Lale Maro tarafından 2010 yılında, teknoloji dönüşümünde öncü sektörlerden olan bankacılık ve finans alanındaki çalışmalarına ek olarak, diğer sektörlere de üstün teknolojileri sunma amacıyla kuruldu.? Maro, günümüzde proje yönetimi ve insan odaklı dijital strateji geliştirme alanlarında elde ettiği yüzde 100 başarı deneyimi ve uzmanlığını perakendeden enerjiye, e-ticaretten sigortacılığa kadar farklı sektörlere taşıyan bir bilişim teknolojileri danışmanlık şirketidir.???
??
Dijitalleşmenin bir ürün değil, bir kültür olduğu yaklaşımıyla, birlikte çalıştığı kurumların teknoloji stratejilerine yön veren Maro, tüm bilişim teknoloji dallarında deneyimli, finans ve bankacılık teknolojilerinde uzman 140 kişilik ekibinden aldığı güçle sürdürülebilir etkiye sahip iş sonuçları yaratmaya odaklanmakta. Geniş hizmet ve çözüm ağıyla kurumların güvenilir, sürdürülebilir ve nitelikli bir dijital kültür oluşturmalarını sağlayan Maro, müşterilerine BT danışmanlık, proje hizmetleri ve ürün geliştirme alanlarında hizmetler sunmaktadır.??

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Teknoloji şirketi Yandex Türkiye, popüler navigasyon ve keşif uygulaması Yandex Maps'de sürücüler için özel olarak hazırladığı yeni nesil ayrıntılı haritayı Türkiye'de ilk kez kullanıma sunuyor. Bu gelişmiş HD harita, şerit işaretleri, yaya geçitleri, kasisler, park noktaları, trafik adaları ve daha fazlası eşliğinde İstanbul şehir merkezindeki gerçek yol koşullarını yansıtarak, sürücülerin en karmaşık rotalarda bile kolaylıkla gezinmesine yardımcı oluyor.



Şu anda bu özellik, Avrupa Yakası'nda İstanbul'un kuzeybatısında Başakşehir ve Küçükçekmece'den Anadolu Yakası'nda İstanbul'un güneydoğusundaki Sultanbeyli ve Kartal'a kadar uzanan, İstanbul'un merkezi bölgesindeki önemli caddeleri kapsıyor. Bu özellik aynı zamanda İstanbul Havalimanı (IST) ve Sabiha Gökçen Havalimanı'na (SAW) giden tüm ana yolları da haritalandırıyor. Bu özellikle birlikte Yandex Maps, önemli ilçelerde kapsamlı navigasyon desteği sağlamak için toplamda 2 bin 250 kilometrelik yolu, şeritler ve yol işaretleri de dahil olmak üzere tek tek yüksek hassasiyetli ayrıntılarla dijitalleştiriyor.

Rota boyunca binalar hacimsel biçimde gösterilerek navigasyona destek sağlayan görsel referans noktaları sunuluyor. Ayrıca, ayrıntılı yol işaretleriyle özellikle yoğun, karmaşık kavşaklarda sürücülere yardımcı olmak hedefleniyor. Bu güncelleme ile kullanıcılar, kavşaklardan önce hangi şeridi kullanacakları konusunda daha net rehberlik alarak önemli ölçüde daha sezgisel ve akıcı bir sürüş deneyimi yaşıyor.

   

Ek olarak güncelleme, sürücülerin manevraları daha iyi tahmin etmelerine, kaçırdıkları dönüşlerden kaçınmalarına ve gerekirse erken aşamada yeniden rota belirlemelerine yardımcı oluyor. Rotayı takip eden dinamik kamera, artık daha geniş bir görüş alanı sunarak; canlı trafik olayları ve devam eden yol çalışmaları da dahil olmak üzere, ilerideki yolu daha fazla gösteriyor. Tüm yol bildirimleri ekranın alt kısmına sabitlenerek navigasyonu kolaylaştırıyor.

Yandex Türkiye Genel Müdürü Alexander Popovskiy, konuya ilişkin şunları söyledi: "Türkiye'nin dijital potansiyelini en son teknolojiyle ortaya çıkarmaya kararlıyız. Bu amaçla son derece ayrıntılı yol bilgileri içeren ve İstanbul'da seyahati daha kolay, daha güvenli ve daha rahat hale getiren bir güncelleme yayınladık. Türkiye'de bu özelliğe öncülük etmekten gurur duyuyoruz. Bu, ülkenin dinamik teknoloji ortamının ve güçlü yerel katkılarımızın bir kanıtıdır."

Şerit düzeyinde ayrıntılı harita Android ve iOS'taki Yandex Maps ve Yandex Navi'nin yanı sıra CarPlay ve Android Auto'da da sunuluyor. Yeni özelliği kullanmak için kullanıcıların uygulamalarını en son sürüme güncellemeleri gerekiyor. Kullanıcılar, uygulamayı güncelledikten sonra içinde hedeflerine giden bir rota oluşturabilir ve “Araba” odaklı rota seçeneğini seçebilirler. Haritada HD kapsama alanı, bu seçimin ardından görüntüleniyor.

 

Yandex Türkiye Hakkında

Yandex Türkiye, insanların hayatını iyileştirmek ve Türkiye’nin dijital ekosistemini geliştirmek amacıyla yeni teknolojiler geliştirmeye ve uygulamaya odaklanmaktadır. Şirket, Türkiye’deki kullanıcılara arama motoru, ulaşım, reklamcılık, haritalar ve bulut hizmetleri gibi geniş bir hizmet ekosistemi sunmaktadır.

 

Yandex Maps Hakkında

Yandex Maps , yapay zeka destekli en gelişmiş dijital hizmetlerden biridir ve kullanıcıların dünyayı keşfederken en iyi noktaları bulmalarına yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Hem yerel halkın hem de turistlerin zamanlarını en verimli şekilde değerlendirmeleri için kapsamlı bilgiler sunan bu hizmet, gereksiz karmaşayı ortadan kaldırarak sürekli değişen şehir ortamlarında kesintisiz bir navigasyon deneyimi sağlar.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sabancı Vakfı, çocuklara hayvan ve doğa sevgisi kazandırmak amacıyla hazırladığı Papuduk kitap setinin daha çok çocuğa ulaşması için Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile 2024 yılında başlattığı iş birliğini genişletiyor. Bu kapsamda gerçekleştirilen iş birliği protokolünün imza töreni, TEGV Yönetim Kurulu Başkanı Özalp Birol, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Serra Sabancı, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ve TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı’nın katılımıyla düzenlendi.



Sabancı Vakfı, hayvanları ve doğayı seven, koruyan nesiller yetişmesine katkı sağlamak amacıyla hazırladığı Papuduk kitap setini, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile sürdürdüğü ortak çalışmayla daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. 2024 yılında pilot uygulama olarak başlatılan iş birliği, elde edilen başarılı sonuçlar sayesinde 2025 yılında çok daha fazla çocuğa ulaşacak şekilde genişletiliyor. Papuduk Çocuk Kitapları’nı Türkiye’nin farklı noktalarında yaşayan çocuklara TEGV aracılığıyla ulaştıracak bu anlamlı iş birliğinin imza töreni, TEGV’in İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan Zeyrek Öğrenim Birimi’nde düzenlendi.



Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Özalp Birol, “Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı olarak, tam 30 yıldır ülkemizin dört bir yanındaki 3 milyon 254 bin çocuğumuzu nitelikli eğitimle buluşturduk. Çocuklarımızın erken yaşta çevre bilinci kazanması, sürdürülebilir bir dünya için büyük önem taşıyor. Sabancı Vakfı ile birlikte yürüttüğümüz Papuduk çevre setiyle gerçekleştirilen atölyeler, çocuklarımızın doğaya karşı sorumluluk duygusu geliştirmesine yardımcı oluyor. 2024 yılında gerçekleştirdiğimiz pilot uygulamada hedefimizin üzerinde çocuğa ulaştık. Bu da gösteriyor ki çocuklarımız, doğru içerik ve yöntemlerle buluştuklarında çevreye karşı büyük bir duyarlılık kazanabiliyorlar. 2025 yılında iki dönem boyunca 2.500 çocuğa ulaşmayı hedeflediğimiz bu projede, gönüllülerimizin katkılarıyla çevre bilinci daha da yaygınlaşacak. Aynı zamanda TEGV kütüphanelerine 30 binden fazla Papuduk kitabı kazandırarak, çocukların çevre farkındalığını yalnızca atölyelerle değil, kitap okuma alışkanlığıyla da pekiştirmelerini sağlayacağız. Çocuklarımızın doğaya duyarlı, bilinçli bireyler olarak yetişmesine katkıda bulunmaktan büyük bir heyecan ve gurur duyuyoruz.” dedi.



Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Serra Sabancı, “Sabancı Vakfı, 50 yılı aşkın süredir toplumsal gelişimi destekleyen çok önemli faaliyetler yürüttü. Son yıllarda da özellikle iklim odaklı çalışmalarımızı artırdık. Hem sivil toplum kuruluşlarında hem de toplumda bir farkındalık yaratmak için projelerimizde sık sık iklim konularına yer veriyoruz. Bu faaliyetler arasında benim için yeri özel olan Papuduk Çocuk Kitapları da var. Çocukluğumda büyükannemin masallarında dinlediğim tavşan Papuduk’un hikâyeleri, Sabancı Vakfı ile birlikte çocuklara temel hayvan hakları ve çevre konusunda bilgi vermek amacıyla 10 kitaplık bir seriye dönüştü. Beni büyüten masalların bugün Türkiye’nin her köşesinde binlerce çocuğa ulaşmasının anlamı benim için tarifsiz. Çevre, ekoloji ve sürdürülebilirlik konularının bu denli önemli olduğu günümüzde, 2024 yılında Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile başlattığımız iş birliğinin daha da güçlenerek bu bilince sahip nesillerin yetişmesine katkı sağlamasından büyük mutluluk duyuyorum.” dedi.



Farklı illerde çevre bilinci kazandırmaya yönelik atölye çalışmaları düzenlenecek



Sabancı Vakfı ve TEGV’in iş birliği kapsamında, 2025 yılının iki eğitim ve öğretim dönemi boyunca Türkiye’nin farklı illerindeki 47 etkinlik noktasında, Papuduk çevre setiyle atölye çalışmaları düzenlenecek. Projenin ilk döneminde 110 gönüllü ile 1.200, ikinci döneminde ise 120 gönüllü ile 1.300 olmak üzere toplamda 2.500 çocuğun çevre bilinci kazanması hedefleniyor. İki dönem boyunca 8’er hafta devam edecek bu atölyelerde, Papuduk kitaplarının rehberliğinde çocuklara doğa ve çevre farkındalığı kazandırılacak. Ayrıca, TEGV kütüphanelerine 30 binden fazla Papuduk kitabı gönderilecek.



2024 yılında başlatılan pilot uygulama ile hedeflenenin üzerinden çocuğa ulaşıldı



2024 yılında TEGV ile hayata geçirilen pilot uygulama, hedeflenenin üzerinde başarıya ulaştı. Papuduk çevre seti üzerinden TEGV’in Batman, Giresun, Eskişehir, İstanbul, Van, Hatay, İzmir ve Maraş illerinde bulunan 2 Eğitim Parkı, 4 Öğrenim Birimi ve 2 Konteyner Kent Öğrenim Birimi’nde çocuklarla atölye çalışmaları gerçekleştirildi.



TEGV’in ‘Temel Gönüllü Eğitimi’ni tamamlayan 40 gönüllü tarafından yürütülen atölyeler, 2., 3. ve 4. sınıf öğrencilerini kapsadı. 228 çocuğun faydalanması hedeflenirken, yoğun ilgi sayesinde toplam 448 çocuk atölyelere katıldı.



Papuduk kitaplarının eğitici hikayeleriyle tasarlanan atölyelerde; Papuduk ile Sihirli Fide, Papuduk ile Yaz Kampı, Papuduk ile Yedinci Kıta’nın Keşfi, Papuduk ile Çöp Turşusu ve Papuduk ile Yenilenebilir Enerji kitapları kullanıldı. Atölyeler, 8 hafta boyunca devam etti ve çocuklara çevre bilinci kazandırma konusunda önemli katkılar sağladı.



Papuduk Kitapları Hakkında



Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Serra Sabancı’nın çocukken büyükannesinin masallarında dinlediği tavşan Papuduk, Sabancı Vakfı Fark Yaratanı Tolga Öztorun ile yaratıcı drama eğitmeni Lider Hepgenç’in kalemiyle ve Ece Zeber’in yaratıcı çizgileriyle hayat buldu ve Tekir Kitap aracılığıyla 10 hikâye kitabı ve 2 etkinlik kitabı olarak Türkiye’nin 81 iline yayıldı. Bugüne kadar 190 bine yakın adette ücretsiz olarak paylaşılan Papuduk kitapları, doğayı ve hayvanları seven, koruyan nesillerin yetişmesi için daha fazla çocuğa ulaşmaya devam ediyor.