Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Sabah Bülteni
*Çin Merkez Bankası Başkanı Pan Gongsheng, Bankanın yuanın düşüşüne karşı mücadele edeceğini ve serbest düşüşe izin vermeyeceğini vurguladı.
*Trump, yeni kurulan Hükümet Verimliliği Bakanlığı'na Elon Musk ve Vivek Ramaswamy'nin başkanlık edeceğini açıkladı;
-Elon Musk, bu girişimi modern çağın potansiyel "Manhattan Projesi" olarak tanımlayarak hükümet sistemlerinde büyük değişiklikler yapmayı amaçladığını belirtti.
-Bu girişimin amacı, halkın çıkarlarıyla uyumlu, daha hesap verebilir ve daha küçük bir hükümet yapısı oluşturmaktır.
*Japonya'nın Kurumsal Mal Fiyat Endeksi (ÜFE) yıllık bazda Ekim ayında %3,4 artarak %2,9 olan beklentiyi aştı. Bir önceki veri %3,1 seviyesindeydi.
*Japonya'nın Sermaye Malları Fiyat Endeksi (ÜFE) aylık bazda Ekim ayında %0,2 artış gösterdi ve %0,0 olan beklentiyi geçti. Önceki veri %0,3 seviyesindeydi.
*Avustralya Maaş Fiyat Endeksi 3. çeyrekte çeyreklik bazda %0,8 artarken, beklenti %0,9 seviyesindeydi.
*Avustralya Maaş Fiyat Endeksi 3. çeyrekte yıllık bazda %3,5 artış gösterdi; geçen yılın aynı döneminde bu oran %4,1 olarak kaydedilmişti.
*Bugün ABD tarafında açıklanacak enflasyon verisi, seçim sonrası piyasa dalgalanmalarının ardından büyük öneme sahiptir. Verinin TSİ 16:30'da açıklanması bekleniyor ve bu durum dolar paritelerinde yüksek oynaklığa yol açabilir.
*Haftaya hafif alıcılı başlayan ve destek seviyelerinden tepki almaya çalışan EURUSD paritesinde tepkiler yetersiz kalıyor. Bugün açıklanacak ABD TÜFE verisi öncesinde parite, dün tepki aldığı 1.0600 desteği üzerinde hafif alıcı seyirle kalıcılık sağlamaya çalışıyor.
*Amazon'un CEO'su Jeff Bezos, 8-11 Kasım tarihleri arasında yaklaşık 6 milyon hisseyi satarak 1,25 milyar dolarlık bir hisse satışı gerçekleştirdi.
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, iklim değişikliğinin tarımsal üretime etkilerini yaptığı basın açıklamasında değerlendirdi.
“İklim değişikliği, yağış rejiminde değişikliğe, doğal afetlere, sıcaklık artışına ve kuraklığa neden oluyor. Dolayısıyla iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en fazla tarım sektörü hissediyor” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Tarımsal aktiviteler iklim şartlarına doğrudan bağlıdır. İklim değişikliği; kalite ve verim düşüklüğüne, üretim maliyetlerinin artmasına, daha sıcak ve az yağışlı iklim koşullarına, meteorolojik olaylarda artışa, bitki hastalık ve zararlılarında artışa, ekolojik alanlarda kaymaya, bitkisel çeşitliliğin azalmasına ve kültürel işlemlerde sorunlara neden oluyor. Kısacası iklim değişikliği, dünyada nüfusun artmasıyla beraber sağlıklı gıdaya ve suya ulaşımı zorlaştırıyor.”
“İklim değişikliği en çok su kaynaklarını olumsuz etkiliyor”
“İklim değişikliğinin en önemli etkisinin su döngüsü üzerinde olacağı ve 2025 yılından itibaren 3 milyardan fazla insanın su kıtlığı yaşayacağını bilimsel çalışmalar ortaya koyuyor.
Ülkemizde 98 Milyar metreküp yerüstü, 14 Milyar metreküp yeraltı suyu olmak üzere toplam 112 milyar metreküp kullanılabilir su miktarı bulunuyor. Bu miktarın 44 milyar metreküpü tarımda, 13 milyar metreküpü sanayi ve içme-kullanma olarak kullanılıyor. Yani kullandığımız suyun yüzde 77’si tarımda kullanılıyor. Yıllık kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı ise bin 302 metreküptür. Bu durum bizlere su zengini bir ülke olmadığımız ve hatta su stresi altında olan ülke konumunda olduğumuzu gösteriyor.
İklim değişiklinin etkileri bu miktarın azaltılması gerektiğini bize söylüyor. Bu söyleme kulaklarımızı kapatırsak gelecekte bir damla suya hasret kalacağız. Her geçen yıl nüfus artışının etkisiyle kişi başına düşen kullanılabilir su miktarımız azalıyor.
Ekonomik sulanabilir arazi varlığımız 8.5 milyon hektar iken sulamaya açılan arazi miktarımız 7,1 milyon hektardır. Ülke genelinde sulamaya açılan alanlarda sulama oranı yüzde 68 ve sulama randımanı yüzde 51’dir. Diğer taraftan bitkisel üretim esnasında 1 kilogram buğday üretebilmek için bin 800 litre, aynı miktarda soya için 2 bin 100 litre, çeltik için ise 2 bin 500 litre su kullanılıyor. Bu miktarlar göz önünde bulundurulduğunda su kaynaklarının sürdürülebilir yönetilmesi gerekliliği daha fazla önem arz ediyor.
Sulamada yatırımların bitirilmemesi ve etkinliğin sağlanamaması bir diğer yapısal sorunlarımızın başında geliyor. Sürdürülebilir bir tarımsal üretimde su olmazsa olmazdır. Halen 1,4 milyon hektar alanda sulama altyapısı tamamlanmadı. Sulamaya açılacak her metrekare tarım arazisi ülkemizin menfaatine olacaktır. Hükümetin sulama yatırımlarına yönelik çalışmalarını destekliyoruz. Diğer taraftan gölet, baraj gibi sulama yatırımlarına ağırlık vererek maliyetleri her geçen gün artan ve kâr oranı düşük kalan özellikle küçük işletme sahibi çiftçilerimizin tarımsal sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekiyor.
Ülke genelinde sulamaya açılan alanlarda sulama oranı yüzde 68 ve sulama randımanı yüzde 51’dir. Sulama randımanı düşüktür. Kaynaktan tarlaya gelene kadar önemli bir kısmı kaybediyoruz. Sulama kanallarının önemli bir kısmı eskimiştir ve açık sistemdir. Sulama kanallarının yenilenmesi ve kapalı sisteme geçilmesi şarttır.
Ayrıca bitkide verim kaybına ve toprakta tuzlanmaya neden olan vahşi sulama yöntemlerini bırakmalıyız. Bu tür sulama hem sulama maliyetini artırıyor hem de yarar getirmiyor.
Üreticilerimizin suyu bilinçli kullanması için çiftçilerimize gerekli eğitimler verilmeli ve dekarda kullanılacak su miktarı belirlenerek gereğinden fazla su kullanımının önüne geçilmedir. Burada tarla içi modern sulama sistemlerini yapma görevi üreticilerimizdedir.
Ancak artan maliyetler karşısında çiftçilerimizin zorluk çekmesi modern sulama sistemlerine geçişini zorlaştırıyor. Bunun için çiftçilerimize su tasarrufu sağlayan modern sulama sistemlerini kurabilmeleri için teşvik ve krediler artırılmalıdır. ”
“İklim değişikliğinin ortaya çıkardığı sorunlardan bir diğeri ise kuraklıktır”
“Küresel iklim değişikliğinin sonucu olarak dünyanın birçok bölgesinde artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, kuraklık afetinin sıklığını ve şiddetini artırıyor. Birçok doğal afetin aksine kuraklık yavaş gelişim gösterebilmekte, çok geniş bölgelerde ve hatta kimi zaman bir ülkenin tümünde ciddi ekonomik, çevresel ve sosyal etkilere sebep olabilmektedir. Ayrıca tarımın yerüstü ve yeraltı su kaynaklarına olan bağımlılığı nedeniyle kuraklık, tarımsal ekonominin birçok sektörünü etkileyen karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu nedenle tarımda su vazgeçilmezdir. Diğer taraftan kuraklık tüm iklim kuşaklarında görülür ancak alanın kuraklığa karşı hassasiyeti ve etkilerinin derecesi bir bölgeden diğerine oldukça büyük farklılıklar gösterebiliyor.
Ülkemizin küresel ölçekte yarı kurak bir iklim kuşağında bulunması kuraklığın hassasiyetini artırıyor. Kuraklığın tarıma etkilerini 2007, 2008, 2014 ve 2021 yıllarında ülkemizde yaşadık. Bitkilerin çıkış¸ ve gelişme döneminde ihtiyaç duydukları suyun toprakta bulunamaması nedeniyle söz konusu yıllarda hem verimde hem de kalitede ciddi sorunlar yaşandı. O yıllarda kuraklık sonucu tarımsal üretim önemli ölçüde etkilendi ve birçok üreticinin yanı sıra ülke ekonomisi de oldukça zarar gördü.
Kuraklık, tarımsal ürünlerin verimliliğini etkilediği gibi gelir seviyesi daha fazla ürünlerin ekiminden de çiftçilerimizi uzaklaştırdı. Ayrıca iklim değişikliğinin etkisiyle son yıllarda ekim-dikim ve hasat tarihlerinde kaymalar da görülüyor. Bu sezon da ürün ve bölge bazlı değişmekle birlikte başta buğday ve arpada ekim tarihi 1 ay kadar ileri kaydı.
“Ekim ayı yağışları Karadeniz bölgesi hariç diğer bölgelerde düştü”
“Kuraklık nedeniyle hububat ekimleri yapılamıyor”
“Geride bıraktığımız yaz mevsiminde yağışlar normaline göre yüzde 9, geçen yıl yağışlarına göre yüzde 30 azalma gösterdi. Ekim ayı yağışları ise normaline göre yüzde 46, geçen yıl göre de yüzde 27 oranında azaldı.
Türkiye genelinde ekim ayı yağışları son 6 yıldır normalinin altında gerçekleşiyor. Yağışlar Ege Bölgesinde son 40 yılın, Marmara Bölgesi’nde ise son 23 yılın en düşük seviyesine indi.
Bölgelere göre incelendiğinde ise yağışlar normaline göre Ege Bölgesinde yüzde 95, Akdeniz Bölgesinde yüzde 90, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yüzde 87, Marmara Bölgesinde yüzde 81, İç Anadolu Bölgesinde yüzde 74 ve Doğu Anadolu Bölgesinde yüzde 37 azalma gösterdi. Buna karşın sadece Karadeniz Bölgesinde yüzde 31 oranında arttı.
2023 yılının Ekim ayında yağışlar normaline göre yüzde 26 oranında azaldı. Buğday ve arpada ekim dönemi ileri tarihlere kaydı. Bu sezon da bölgelere göre değişmekle birlikte yağışların ekim ayında istenilen seviyede olmaması ve bazı bölgelerde çok geç gelmesi nedeniyle ekilişler 20 gün ile 1 ay kadar ileri kaydı. Kuraklık nedeni ile birçok çiftçimiz hububat ekimi yapamadı.”
“Tarım teknolojisi ileri ülkelerde bile, tarımsal üretimin temel sorunlarından biri kuraklıktır”
“Dünya Meteoroloji Örgütü verilerine göre dünyanın yaklaşık yüzde 35'i kurak, yarı kurak ve kuru-nemli bölgelerden oluşuyor. Tarım teknolojisi ileri ülkelerde bile kuraklık tarımsal üretimin temel sorunudur. Kurak ve yarı kurak bölgelerde yağış azlığı, yağış¸ rejimlerinin düzensizliği ve kaynaklarının kıt olması gibi faktörler tarımın temel sorunları arasında yer alıyor. Dolayısıyla su azlığı ve yağış yetersizliğinden doğan kuraklığın etkilerini azaltmak için kurak ve yarı kurak bölgeleri tarıma kazandırmak amacıyla, ya sulama faaliyetleri geliştirilmeli ya da kuru tarım metodu yaygınlaştırılmalıdır.
Artan dünya nüfusuyla birlikte tarımsal üretimdeki mevcut verim nüfusun gıda ihtiyacını karşılamada yetersiz kalacaktır. Bu nedenle yapılması gerekenin birim alandan daha fazla verim almak olduğu aşikârdır. Bunun için de sürdürülebilir su politikaları özellikle su stresi yaşayan ülkemizde her daim ön planda tutulmalıdır. Diğer taraftan ülkemizde 23,9 milyon hektar olan tarım arazisinin yüzde 28,5’inde üretilen ve stratejik öneme sahip olan buğday ekim alanının yüzde 74,5’inin kuru tarım alanı olduğu gerçeği kuraklığın tarımsal üretimimize etkisinin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.
Dünya nüfusu her yıl Türkiye nüfusu kadar yani ortalama yüzde 1,1 oranında artıyor. Dolayısıyla tarımsal üretim artmak zorundadır. Bu artış tarımda sürdürülebilirliği sağlamak açısından en az kaynak ve girdi tüketimiyle, düşük maliyetlerle, doğaya en az zararla gerçekleştirilmelidir. Bunun için alışıla gelmiş üretim tekniklerinden uzaklaşarak modern üretim teknolojilerine geçilmesi ve bunlara uygun araçların kullanılması gereklidir.
Ülke olarak bizler de modern uygulamalara geçiş için hazırlıklı olmalıyız. Ülkemiz, sahip olduğu iklim, toprak, su ve biyoçeşitlilik potansiyeli dikkate alındığında küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini asgari düzeye indirecek çözümleri de içerisinde barındırıyor. Alınan ve alınacak önlemler; su, toprak ve biyoçeşitlilik gibi doğal kaynakların korunması, sürdürülebilir ve etkin kullanımına yönelik olmak zorundadır. Bu nedenle tarım ve gıda sektörü her zaman en stratejik sektörlerden biridir. Bu sektörü sürdürülebilir kılmak ise önemli ölçüde, iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirecek uygulamalara, doğal kaynaklarımızın sürdürülebilir kullanımına ve yönetimine bağlıdır.”
BRENT
Geçtiğimiz haftanın sonunda belirgin bir şekilde başlayan Brent satış üstünlüğü sonrası, dün dalgalı bir seyir izlendi. 76.00 direnci üzerinde kalıcılık sağlanamayarak, seçimler ve olası politikaların petrol üzerinde yaratacağı etkilerle birlikte 71.55 seviyesine kadar gerileyen Brent, 71.50 çevresindeki önemli destek noktasından tepki aldı. Tepki alımlarıyla 72.25 direncinin üzerine çıkarak, günü 71.74 seviyesinde tamamladı.
Bugün ise hacimsiz Asya seansında hafif alış üstünlüğü hakim ve Brent, direnç altı 72.09 seviyesinde fiyatlanıyor. Yükselişlerin devamı için önce 72.25 direncini aşarak kalıcılık sağlaması gereken Brent'te, tekrar satış baskılarının görülmesi durumunda 71.50 desteği güçlü bir destek olarak izlenecektir.
Destekler: 71.50 - 70.60 - 70.00
Dirençler: 72.25 - 73.60 - 75.00
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
USDJPY
Dolar endeksindeki artışla birlikte USDJPY paritesi yükselmeye devam ediyor. Japonya'dan gelen kur politikasıyla ilgili açıklamalar ve aksiyon alınmasından çekinilmeyeceğine dair dair ifadeler zaman zaman satış baskısı yaratsa da, Japonya Merkez Bankası'nın henüz herhangi bir hamle yapmaması, paritedeki baskıları sınırlıyor. Dünkü yükselişin ardından direnç seviyesinin üzerinde kalınan fiyatlarla parite, alış üstünlüğünü sürdürüyor. Şu anda 154.84 seviyesinde fiyatlanan parite için, direnç üzerinde tutunulması durumunda yükselişler ivmelenerek ilk direnç olan 156.75 seviyesi hedeflenebilir.
Destekler: 154.52 - 153.90 - 153.10
Dirençler: 156.75 - 157.70 - 158.30
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
BIST100
Endeks, dünkü işlem gününde 22,83 puan düşüşle 9253
puandan başladı. Gün sonunda da %0,54 değer kaybı ile 9226
seviyesinden kapanış gerçekleştirdi. Endekste, gün içinde
9190-9288 bandında hareket gözlendi.
Borsa İstanbul, 85,16 Milyar TL işlem hacmi ile günü noktaladı.
30 şirket günü pozitif olarak sonlandırırken, 69 şirket negatif
olarak kapattı.
En çok artan sektör endeksi; “İnşaat, Menkul Kıymet Yatırım
Ortaklığı ve Gıda-İçeçek” olurken, en çok düşen sektör endeksi;
“Bilişim, Ticaret ve Metal-Ana” oldu.
Endekse puan bazında en yüksek pozitif etki; Enka İnşaat, Ford
Otomotiv ve Anadolu Efes hisselerinden, en yüksek negatif etki
ise; Bim Mağazaları, Tüpraş ve Sasa hisselerinden geldi.
Teknik göstergelerini incelediğimizde bazılarında bozulmalar
olduğunu gözlemliyoruz.
Önceki 4 işlem gününde art arda gelen tepki alımlarının
ardından dün kar realizasyonları etkili oldu.
Son günlerdeki yükselişle 22 günlük ortalamasının üzerinde
ilerleyen endekste, dünkü geri çekilmeyle beraber 50 günlük
ortalamasının yani bizimde takip ettiğimiz seviyelerden olan
9250 seviyesinin hafif altına sarktığını görüyoruz.
9250 seviyesinin üzerinde güç kazanımının devamını
beklenebilir. Tepki alımlarının gün içinde devamı halinde 9340
seviyesini ilk ara direnç olarak izleyeceğiz.
Dün sabahki raporumuzda endeksin saatlik grafiğinde
indikatörlerin aşırı alım seviyelerinden giderek zayıflamanın
arttığını ve ara ara gelebilecek kar realizasyonlarına karşı
temkinli kalınmasını belirtmiştik.
Dün gelen geri çekilme hareketlerinin bugünde devamının
gelmesiyle birlikte 50 günlük ortalamasının üzerinde
tutunamadığı takdirde ilk etapta 9165 seviyesini destek olarak
takip edebiliriz.
DESTEK 9165 9050 8940
DİRENÇ 9340 9424 9500
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
F_XU0301224 “ARALIK 2024 Vade Endeks 30
Sözleşmesi”
Güne satış baskısı ile başlayan Aralık Vadeli 30 Sözleşmesi, gün içinde
kısmi tepkiler alsa da bu alımlar satımları karşılamadı ve sözleşme
günü beklentimiz paralelinde %0.79 değer kaybı ile 10602.25
seviyesinden tamamladı.
Ancak 4 günlük değer kazanımının ardından gelen bu geri çekilmeye
rağmen sözleşme 22 günlük ortalamasının üstünde kalmaya devam
etti.
Haberlere baktığımız zaman ise cari dengelerin açıklanmasının
ardından Şimşek’in açıklamalarını gördük. "Yıllık cari açık Eylülde 10
milyar doların altında gerçekleşti. 2023 yılı mayıs ayına göre 46
milyar dolar azalan yıllık cari açık 33 ayın en düşük seviyesine
geriledi." bilgisini paylaşan Bakan Şimşek, daralan dış ticaret açığına
hizmetler dengesinin olumlu seyrinin eşlik ettiğini belirtti. Daralan dış
ticaret açığı ülke ekonomisi için olumlu işaret olduğu gibi piyasalara
da olumlu yansıyacaktır. Öte yandan Minneapolis Fed Başkanı Neel
Kashkari’nin açıklamalarını gördük. Minneapolis Fed Başkanı Neel
Kashkari, gelecek ekonomik verilerin Fed'in Aralık ayında faiz
oranlarını tekrar düşürüp düşürmeyeceğini belirleyeceğini söyledi.
CBS'in ‘Face the Nation’ programında konuşan Kashkari, “Beklenti
Aralık ayında bir faiz indirimi daha yapacağımız yönünde. Herhangi
bir sonuca varmadan önce verilerin gerçekte neye benzediğini
görmemiz gerekiyor” dedi. “Bu altı hafta sonra olacak. Ancak başka
bir faiz indiriminin kesinlikle mümkün olduğunu düşünüyorum” diye
konuşan Kashkari, bu yıl faiz belirleme komitesinin, FOMC, oy
hakkına sahip bir üyesi değil. Fed'in hırçın bir Trump yönetimine nasıl
karşılık vereceği sorusuna Kashkari, yasal güvencelerin merkez
bankasının bağımsızlığını sağladığını söyledi. Bu durum da ABD’de
yeni başkanla beraber faiz indirimlerine nispeten daha mesafeli
bakılacağının sinyalini veriyor.
Teknik göstergelere baktığımız zaman ise bu geri çekilme ile beraber
güç kaybı gözlemliyoruz. Bazı kısa vadeli indikatörlerin SAT sinyali
üretmesi, bazılarının ise aşırı alım yani direnç bölgesinde aşağı
dönmesi ve bunun bollinger üst bandı testinin ardından olması
sözleşmede teknik anlamda bir doygunluk olduğunu ve kar
satışlarının sürebileceğini düşündürüyor.
Beklentimiz doğrultusunda, 10150 üzerinde mevcut pozisyonlar
korunabilir. Satış baskısının sürmesi ve bu seviyenin altına inilmesi
durumunda 9860 ve 9500 seviyeleri alt destekler olarak izlenebilir.
Olası bir yükseliş hareketinde ise 10920 ve 11180 seviyeleri ilk ara
dirençler olarak takip edilebilir
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Haftaya hafif alıcılı başlayan EURUSD paritesi, destek seviyelerinden gelen tepkilere rağmen güçlü bir yükseliş momentumu yakalayamıyor. Dün Asya seansında gelen alış tepkileri 1.0664 direnç seviyesinde sınırlı kaldı ve ardından gelen dolar lehine satış baskılarıyla parite 1.0600 desteğine kadar geriledi. Bugün TSİ 16:30'da açıklanacak ABD TÜFE verisi öncesinde parite, 1.0600 desteği üzerinde hafif alıcılı bir seyirle kalıcılık sağlamaya çalışıyor. ABD enflasyon verisi, parite üzerinde yüksek oynaklığa yol açabilir; olası satış baskılarında 1.0600 desteği, alıcıların üstünlük sağlaması durumunda ise 1.0664 direnci önemli ve takip edilmesi gereken seviyelerdir.
Destekler: 1.0600 - 1.0510 - 1.0470
Dirençler: 1.0664 - 1.0725 - 1.0778
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Rapor ektedir.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.