Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazarı - Ekim
Öne Çıkan Gelişmeler
. Ekim ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarı (HTA) yıllık bazda %4.0
azalarak 97,274 adet oldu (otomobil: -8.4%; HTA: 15.2%). 87,740 adet olan
Eylül ayı satış rakamlarına göre ise %10.9 artış kaydedilmiş oldu.
. Otomobil ve HTA pazarı 10 yıllık Ekim ayı ortalama satışlarının %40.1 üzerinde
gerçekleşti (otomobil: %41; HTA: %37.1).
. 2024 yılı Ocak-Ekim döneminde otomobil ve HTA pazarı %1.2 oranında
(otomobil: +0.2%; HTA: -6.3%) azalarak 947,166 adet olarak gerçekleşti.
Böylece, 1Ç24 sonrasında, Ağustos ayı hariç her ay daralma yaşanmış oldu.
4Ç23’te toplam 375,060 adet hafif araç (HA) satılmıştı.
. Kalan aylarda son 3 ay ortalama satış adetleri yakalanırsa, bu durumda yılı
1,130,598 adet ile tamamlamış olacağız. Söz konusu olası hacim 2024’ün %8.3
daralma ile tamamlanabileceğini işaret ediyor. Bu da 2024’ün tamamı için
otomotiv sektöründe beklenenden daha güçlü bir yıl kapanışını ifade ediyor.
. Ocak-Ekim dönemi otomobil pazarında, elektrikli otomobil satışları %9.3
(önceki: %8.7) pay aldı (160kW altı: %7.6; 160kW üstü: %1.7).
. Ekim ayında perakende satışlarda artış DOAS için %43.8 ve FROTO için %69.0
iken TOASO’da ise FIAT marka araçların neredeyse yarı yarıya düşüşünden
dolayı %17.8 azalış oldu. Ocak-Ekim döneminde ise perakende satışlarda azalış
FROTO için %6.9 ve TOASO için %22.5 iken DOAS için %1.7 artış oldu.
Not: DOAS için perakende satışlar iş hacminin yaklaşık %30’unu oluştururken, FROTO’da yurtiçi satışlar
yaklaşık %20’dir. ODD verileri TOASO satış hacminin ise kabaca %75’ini yansıtmaktadır. Dönemsel olarak
oranlar farklılık gösterebilir.
Garanti BBVA Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş
https://www.garantibbvayatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş. iş burada yer alan bilgilerin, doğruluğundan, yeterliliğinden veya tamlığından ve bu bilgiler ışığında yapılan ve yapılacak olan ileriye dönük yatırımların sonuçlarından hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Ayrıca, Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş.'nin yazılı izni olmadıkça içeriği kısmen ya da tamamen üçüncü kişilerce hiç bir şekil ve ortamda yayınlanamaz, iktisap edilemez, alıntı yapılamaz, kullanılamaz. İleti, gönderilen kişiye özel ve münhasırdır. İlave olarak, bu raporun gönderildiği ve yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda kullanıldığı ülkelerdeki yasal düzenlemelerden kaynaklı tüm talep ve dava haklarımız saklıdır.
2024-11-4 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 10:00) | |||
---|---|---|---|
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 34,3381 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 37,3994 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 44,5983 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 39,6629 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 3026,64 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 3011,51 |
2024-11-4 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 11:00) | |||
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 34,343 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 37,4029 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 44,5411 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 39,6776 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 3036,03 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 3020,85 |
TÜİK tarafından bugün açıklanan enflasyon verilerine göre;
? 2024 Ekim ayında Tüketici Fiyat Endeksi(TÜFE); aylık bazda yüzde 2,88 oranında artış kaydederken, yıllık olarak ise
Eylül ayındaki yüzde 49,38 seviyesinden -baz etkisi ile- yüzde 48,58 düzeyine geriledi.
? Ekim ayında 12 ana harcama grubunun 10 tanesinde aylık bazda fiyat artışı görülürken, en yüksek fiyat artışı
gösteren ana harcama grupları; yüzde 14,32 ile ‘’Giyim ve Ayakkabı’’, yüzde 4,33 ile ‘’Gıda ve Alkolsüz İçecekler’’ ve
yüzde 3,52 ile de ‘’Haberleşme’’ oldu. Fiyat azalışı(-) yaşanan ana harcama grupları ise; yüzde 0,54 ile ‘’Ulaştırma’’
ve yüzde 0,04 ile ‘’Alkollü İçecekler ve Tütün’’ oldu.
? Özel kapsamlı TÜFE göstergelerinin tamamında aylık bazda artış görüldü. En yüksek artış yüzde 3,16 ile ‘’YönetilenYönlendirilen Fiyatlar Hariç TÜFE’’ göstergesinde gerçekleşirken, en düşük artış ise yüzde 1,39 ile ‘’Mevsimlik
Ürünler Hariç TÜFE’’ göstergesinde yaşandı
İmalat sanayiine etkisinin yanı sıra, Tüketici Fiyatlarına yansıması açısından da takip ettiğimiz Yurt İçi Üretici Fiyat
Endeksi(Yİ-ÜFE) tarafında ise; Ekim ayında yüzde 1,29 oranında fiyat artışı görülürken, bu endeksin yıllık bazda artış
oranı ise Eylül ayındaki yüzde 33,09 seviyesinden yüzde 32,24 düzeyine geriledi.
? Yİ-ÜFE hesaplamasında takip edilen 29 alt sektörün 24 tanesinde fiyat artışı görülürken, en yüksek fiyat artışları;
yüzde 5,21 ile ‘’Diğer Mamul Eşyalar’’ ve yüzde 4,05 ile de ‘’Temel Eczacılık Ürünleri ve Müstahzarları’’ sektörlerinde
yaşandı. En yüksek fiyat azalışı(-) yaşanan sektörler ise; yüzde 7,39 ile ‘’Ham Petrol ve Doğal Gaz’’ ve yüzde 3,00 ile
‘’Tütün Ürünleri’’ oldu
Değerlendirmemiz;
? Ekim ayında TÜFE’de görülen yüzde 2,88’lik beklenti üzeri artışa; 1,03 puan ile ‘’Gıda ve Alkolsüz İçecekler’’ ana
harcama grubu en yüksek etkiyi gösterirken, buna ilave olarak 0,85 puan ile ‘’Giyim ve Ayakkabı’’, 0,48 puan ile
‘’Konut’’ ve 0,14 puan ile de ‘’Ev Eşyası’’ ana harcama gruplarının diğer yüksek etkileri görülmüş durumda.
? Genel hatlarıyla aylık enflasyonda son aylarda görülen beklenti üstü(Enflasyon Raporu ve OVP ile ortaya koyulan
projeksiyonlara göre) seyir; senelik enflasyonun düşüş eğilimini de zayıflatarak, sene sonu beklentilerinde de
bozulmaya neden olmakta. Bu anlamda, 2024 sonu için senelik TÜFE beklentimizi yüzde 44,50 olarak öngörüyoruz.
? Kasım ayı verisinde; kamu kaynaklı etkiler(Olası vergi artışları ile Konut grubuna olası zamlar) olup olmayacağı kritik
olacak. Eğer, kamu kaynaklı ekstra etkiler gözlemlemez isek; bu sefer de ‘’Gıda ve Alkolsüz İçecekler’’ grubu ile
‘’Enerji’’ grubunda kur hareketleri ve jeopolitik riskler(ABD seçimleri ve Fed kararları bu anlamda kritik) gibi dışsal
faktörlerle de oluşabilecek fiyatlamalar, TÜFE endeksi üzerinde büyük oranda belirleyici olacaktır
Alnus Yatırım Menkul Değerler A.Ş
www.alnusyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TSKB Ekonomik Araştırmalar, “Toparlanmanın Ötesinde: Afet Dayanıklılığı” başlıklı yeni afet raporunu yayımladı. Önümüzdeki yıllarda etkisini artırması beklenen sıcak hava dalgaları, fırtınalar, hortumlar, yoğun yağış gibi iklim ve hava olaylarının mevcut altyapı ile iş modelleri için yeni zorluklara sebep olabileceği belirtilen raporda, daha çetin çevre koşulları karşısında afet riskini azaltma ve dayanıklılık inşa etmenin önemine değiniliyor. 6 Şubat depremlerinin, Türkiye'deki deprem riskinin hatırlatıcısı olduğunun belirtildiği raporda, aşırı hava olaylarının 2023 yılında dikkat çekici bir yükselişle 1.500’e yaklaştığı bilgisi paylaşılıyor. Afet dayanıklılığının sonuçlara odaklanmaktan ziyade temel nedenlerle mücadele etmeyi gerektirdiği kaydedilen raporda, yapılan araştırmalara göre toplumların geleceğini korumak üzere afet riskini azaltmaya harcayacakları her 1 doların afet müdahalesinde 4 ila 7 dolar arasında tasarruf sağlayacağı hatırlatılıyor.
TSKB Ekonomik Araştırmalar’ın 6 Şubat depremlerinden sonra doğal afetlerden kaynaklanan riskleri tanıma, değerlendirme ve anlama konusunda artan ihtiyacı dikkate alarak verdiği 3 yıllık taahhüdün bir ürünü niteliğinde yayımlanan söz konusu rapor, bu konuda yayımlanan dördüncü afet raporu olma özelliğini taşıyor. Afet risklerini ilgili tüm paydaşların gündeminde tutarak var olan farkındalığı artırmayı amaçlayan TSKB Ekonomik Araştırmalar, konuya dair son çalışmasını “Virgül - Deprem Yılı Tek Bir Yıl Değildir” ismiyle sunmuştu.
Afetlerin ekonomik ve sosyal kalkınma üzerindeki etkilerinin ele alındığı raporda, afetlerin azaltılması ve dayanıklılık inşası için uzun vadeli stratejilerin önemi vurgulanıyor. 6 Şubat depremlerinin, Türkiye'deki deprem riskinin bir hatırlatıcısı olduğuna işaret edilen raporda, 2023'teki aşırı hava olaylarının sayısının kayda değer bir artışla 1.500’e yaklaştığına dikkat çekiliyor. Afet riski ile yoksulluğun azaltılması ve kapsayıcı büyüme gibi temel hedefler arasındaki bağlantının daha görünür hale geldiği vurgulanan raporda, afet dayanıklılığı oluşturmada uzun vadeli bir yaklaşıma olan ihtiyacın yaygın olarak kabul edildiği ifade ediliyor.
Afet dayanıklılığının sonuçlara odaklanmaktan ziyade, temel nedenlerle mücadele etmeyi gerektirdiği kaydedilen raporda, konuyla ilgili yeni araştırmaların afet riskini azaltmaya harcanan her 1 doların afet müdahalesinde 4 ila 7 dolar tasarruf sağladığı hatırlatılıyor.
Toparlanmanın Ötesinde: Afet Dayanıklılığı raporunda öne çıkan satır başları şöyle sıralanıyor;
BM Çevre Programı (UNEP) son Uyum Açığı Raporu’na göre, gelişmekte olan ülkeler için uyum maliyetleri 215-387 milyar dolar aralığında değişiyor. Bu tahmin, uyum maliyetlerinin, yaklaşık 21 milyar dolar olan uluslararası kamu uyum finansmanı akışlarının 10-18 katı kadar olduğu anlamına geliyor. Raporda, uyum projelerinde yaşanan mevcut durgunlukla birlikte iklim risklerinin arttığı belirtiliyor.
Raporda, günümüzde giderek artan bir nüfusun şehirlerde yaşadığı bilgisi paylaşılırken son yirmi yılda, kentsel nüfusun küresel payının 10 yüzde puan artarak %57'ye yaklaştığı aktarılıyor.
Giderek daha fazla sayıda insan faaliyetine ev sahipliği yapan kıyı bölgeleri, küresel olarak deniz seviyelerinin yükselmesi ve devam eden kentsel gelişim göz önüne alındığında afetlere daha açık bir durumda yer alıyor.
Küresel ölçekte artan sıcaklıkları sınırlamak için gösterilen çabaların artmasına rağmen, iklim bilimcileri sel, kuraklık ve orman yangını gibi afetlerin daha olası olduğunu düşünüyor. İnsanların yaklaşık yüzde 40'ı halihazırda iklim açısından savunmasız bölgelerde yaşıyor.
Yüksek sismik aktivite ile karşı karşıya olan ülkelerin önünde daha zor bir görev bulunuyor. Deprem riski altındaki bölgelerin yeniden inşasına ek olarak, endüstriyel tesisleri güvenli bölgelere taşıyarak olası hasarı da azaltmaları gerekiyor. Diğer yandan, öğrenme kayıpları ile artan gelir eşitsizlikleri ve toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, kalkınma üzerinde uzun vadeli etkileri olan olgular olarak etkilerin fiziksel kayıpların ötesinde olabileceği aktarılıyor.
Raporun tamamına linkten ulaşılabilirsiniz: https://www.tskb.com.tr/uploads/file/3db5d4bcf8eeff191943e9706e15153a-1730700604112.pdf
USD/TRY: Önemli gelişmelerin izleneceği haftada bu sabah yurtiçinde ekim ayı enflasyonu yakından takip edildi. Aylık TÜFE %2,88 (Beklenti: %2,5-2,7) olarak gerçekleşirken yıllık ise %48,58 olarak gerçekleşti. Çekirdek enflasyon ise %47,75 ile beklentilerin hafif de olsa altında gerçekleşti. Cuma günü İTO enflasyonunun %3,64 ile yüksek bir oranda gerçekleşmesi tahminlerde yukarı yönlü risklere işaret ediyordu. Veri sonrasında TCMB'den faiz indirim beklentileri bir miktar daha ötelense de enflasyon verisinin etkisinin sınırlı kalabileceğini düşünüyoruz. Yurtiçinde önemli diğer bir gelişme ise cuma günkü Enflasyon Raporu sunumu olacaktır. Merkez Bankası'nın yeni enflasyon tahmin patikası ve TCMB Başkanı Karahan'ın mesajları yakından takip edilecektir. Bu arada cuma günü piyasalar kapandıktan sonra uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye'nin kredi notunu bir kademe yükselttiğini açıklarken, kredi notu görünümünü "durağan" olarak belirledi. Beklentilere paralel açıklama nedeniyle duyurunun piyasa etkisi nötr olabilir. Yurtdışında ise kritik ABD Başkanlık seçimi yarın yapılacak. Seçmenler Başkan dışında Kongre adaylarını da belirleyecek. Anketler adaylar arasında anlamlı bir fark yok olmadığını gösterse de piyasalar Trump'ın kazanabileceğini bir süredir net şekilde fiyatlıyor. Öte yandan, 25 baz puan indirim beklenen Fed toplantısı ise perşembe günü takip edilecek. Bu gelişmeler öncesinde S&P ve Nasdaq vadelisi primli seyrederken, ABD on yıllık tahvil faizinin %4,40'a yaklaştığı ortamda Dolar endeksindeki (DXY) düşüş dikkat çekiyor. Son olarak, OPEC+'nın üretim artışını bir ay ertelemesiyle petrolde %2'ye yakın yükseliş var. Dolar/TL ise 34,30 seviyesinin hafif üzerindeki hareketlerini sürdürüyor. Günün geri kalanında da bu eğilim sürebilir.
EUR/USD: ABD'deki Başkanlık seçiminin ana gündem olduğu haftada anketler başa baş sonuçlanıyor. Bu belirsizlik ortamında ise geçtiğimiz dönemde belirgin yükselen Dolar Endeksi'nde (DXY) bu sabah sert geri çekilmeyi takip ediyoruz. EURUSD paritesinde ise bu sabah 1,09 seviyesinin aşıldığını izledik. Bu hafta seçimlerin akıbeti dışında Fed'in faiz kararı parite için önemli olabilecek bir diğer gelişme. Fed'den bu haftaki toplantısında ve aralık ayındaki toplantısında 25'er baz puanlık faiz indirimi önemli ölçüde fiyatlanmakta. Paritede teknik seviyelere bakıldığında ise 1,09 üzerinde kalıcılık sağlanması halinde 1,0950 seviyesi direnç olarak izlenebilir. Geri çekilme halinde ise 1,0865 ve 1,0830 seviyeleri destek olarak takip edilebilir.
XAU/USD: Kritik ABD seçimleri yaklaşırken, son iki işlem gününde baskı altında kalan değerli maden bu sabah hafif artıda seyrediyor. Ons Altın geçtiğimiz hafta, açıklanan verilerin ve ABD seçim beklentilerinin etkisiyle, 2.725-2.790 seviyeleri arasında işlem gördü ve haftayı %0,4 oranında düşüşle 2.736 seviyesinden tamamladı. ABD seçimlerine ek olarak bu hafta Fed'in faiz kararı da piyasaların odağında olacak. Piyasada 25 baz puanlık faiz indirimine gidileceğine kesin gözüyle bakılıyor. Bu arada Cuma günü açıklanan ekim ayı tarım dışı istihdam verisi ülkede etkili olan kasırgaların ve Boeing grevinin etkisiyle 12bin kişi ile beklentilerin altında gerçekleşti. Veri beklentilerde majör bir değişikliğe yol açmadı. Son olarak, değerli madende teknik olarak bakıldığında, kısa vadeli yaşanan baskı 2.750 aşılmadıkça sürebilir ve 2.709 desteği gündemde kalabilir. Ara destek 2.717 civarında. Öte yandan, olası yükselişlerde 2.750 seviyesinin üzerinde 2.771 hedef olabilir.
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ATA GYO geçen hafta yaptığı açıklamayla 31 Ekim 2024 tarihi itibarıyla ATA GYO Genel Müdür görevine Onur Karahan'ın atandığını duyurdu.
Gayrimenkul geliştirme ve yatırım alanlarında 15 seneyi aşan iş deneyimine sahip olan Onur Karahan, Deniz GYO ve Sinpaş GYO gibi önemli şirketlerde üst düzey yönetici olarak çalışmıştır. Bugüne kadar birçok gayrimenkul projesinin yönetimi ve hayata geçişlerinde rol alan Karahan önemli katkılar sunmuştur.
Onur Karahan: Tüm paydaşlarımızla birlikte ATA GYO'yu daha büyük başarılara taşımaya kararlıyız.
Türkiye'de gayrimenkul sektörünün gelişimine katkı sağlayan ve önemli markalara hizmet sunan ATA GYO'nun gelecek hedeflerine liderlik edecek olmaktan memnuniyet duyuyorum. Kariyerim boyunca edindiğim bilgi ve deneyimi, ATA Corner gibi güçlü markamız ve yenilikçi iş modelimizle birleştirerek şirketimizi daha da ileriye taşıyacağız. Kalite ve güvenin simgesi olmaya devam ederken, hizmet sunduğumuz Türkiye'nin değerli markalarına en uygun çözümleri sunmayı sürdüreceğiz. Tüm paydaşlarımızla birlikte, gayrimenkul piyasasındaki fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek ATA GYO'yu daha büyük başarılara taşımaya kararlıyız
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Afyon, Eskişehir ve Mersin’deki üretim tesislerinde sürdürdüğü kapsamlı sürdürülebilirlik projeleri ile çimento sektörünün yeşil dönüşümüne öncülük eden Çimsa, IFC’den 70 milyon dolarlık yeşil kredi (green loan) temin etti.
Dünya Bankası Grubu’nun özel sektör kolu olan Uluslararası Finans Kurumu (IFC - International Finance Corporation), Sabancı Topluluğu şirketlerinden Çimsa ile 70 milyon dolarlık yeşil kredi anlaşmasına imza attı. Söz konusu kredi, Çimsa’nın Türkiye’deki üretim merkezlerinde hayata geçirdiği sürdürülebilirlik projelerinin finansmanı için kullanılacak.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan IFC Orta Doğu, Orta Asya ve Türkiye'den Sorumlu İmalat, Tarım ve Hizmetler Bölge Endüstri Müdürü Lukas Casey, “Bu yatırım, Türkiye'deki sürdürülebilir kalkınmayı destekleme konusundaki kararlılığımızın önemli bir göstergesi. Çimsa'nın karbon ayak izini azaltmasına yardımcı olarak, sadece çevresel sürdürülebilirliği desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda Türk çimento sektörünün rekabet gücünü de artırıyoruz. Ve aslında bu iki hedefin bir arada gerçekleşebileceğini gösteriyoruz” dedi.
“TÜRKİYE’NİN YEŞİL DÖNÜŞÜMÜNE ÖNCÜLÜK ETMEKTEN BÜYÜK GURUR DUYUYORUZ”
Çimsa CEO’su Umut Zenar ise, şirket olarak sürdürülebilirliği sadece geçici bir trend olarak değil, dünyada hızla büyüyen yeni bir ekonomi olarak gördüklerinin altını çizerken, “Bugün Çimsa’nın tüm tesislerinde kararlı bir şekilde gerçekleştirdiğimiz sürdürülebilirlik yatırımlarıyla, kendi sektörümüzde bu yeni ekonominin öncüsü olmayı amaçlıyoruz. Bunu yaparken, çimento ve yapı malzemeleri sektörünün gerçekliğinin farkındayız. Bu bize ilave bir sorumluluk da yüklüyor. Eğer biz kendi sektörümüzde bu sürdürülebilirlik dönüşümünü sağlayabilir, ürünlerimizi, tesislerimizi, tedarik zincirimizi yeşil seferberliğin bir parçası haline getirebilirsek, sadece kendi sektörümüze değil, diğer tüm iş kollarına da önemli bir mesaj vermiş olacağız. Biz bugüne kadar Çimsa olarak, yatırımlarımızla, küresel açılımımızla, ürün çeşitliliğimizle, Türk yapı malzemeleri sektörüne örnek olduğumuza inanıyoruz. Son yıllarda, alternatif yakıt, alternatif hammadde, yenilenebilir enerji ve klinker azaltımı gibi konularda ortaya koyduğumuz çalışmalarla, örnek olma misyonumuzu sürdürülebilirliğe taşımaktan ve Türkiye’nin yeşil dönüşümüne öncülük etmekten büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilirlik konusundaki çabalarının, kendi alanında dünyanın en saygın organizasyonlarından IFC tarafından tescil edilmesinden büyük mutluluk duyduklarını da sözlerine ekleyen Umut Zenar, “Biz bu anlaşmayı, IFC ile uzun vadeli bir iş ortaklığının başlangıç noktası olarak görüyoruz. Orta vadeli SBTi hedeflerimiz doğrultusunda, IFC sadece Çimsa’ya finansman sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda karbon azaltma yolculuğumuzda yön verecek. Çimsa’nın net ihracatçı bir şirket olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu iş birliği sınırda karbon vergisi uygulamasına adaptasyon süreçlerimize de çok büyük bir katkı sunacak. Son yıllarda artırdığımız küresel ayak izimizi, ülkemiz için ilave bir katma değere dönüştürerek, bu topraklara karşı olan sorumluluğumuzu da yerine getirmeyi sürdüreceğiz” dedi.
YEŞİL FİNANSMAN ÇERÇEVESİ’Nİ YAYIMLADI
Gerçekleştirdiği sürdürülebilirlik yatırımlarıyla eş zamanlı olarak Yeşil Finansman Çerçevesi’ni de geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaşan Çimsa, karbonsuzlaşma yol haritasını 6 ana odakta şekillendiriyor. Alternatif hammadde,alternatif yakıt, ürün dönüşümü, termal ve elektrik verimliliği, yenilenebilir enerji ve yeni teknolojiler alanlarında yatırımlarını ve çalışmalarını devam ettiren Çimsa, Mersin ve Münih’teki Ar-Ge merkezlerinde gerçekleştirdiği inovasyon çalışmalarını da döngüsel ekonomi temelinde inşa ediyor.
Klinker kullanım oranını 4 yılda 10 puan birden düşürdü
Emisyon yönetiminde klinker oranını düşürmeyi en büyük önceliklerinden biri olarak gören Çimsa, bu alanda gerçekleştirdiği inovasyon ve ürün dönüşümü çalışmaları sonucunda, 2020 ve 2024 yılları arasında klinker kullanım oranını %10 aşağı çekti.
Türk çimento sektöründe alternatif yakıt teknolojisine öncülük eden Çimsa, 2023 itibarıyla bu alanda yüzde 30’luk kullanım oranına ulaştı. Söz konusu oran, bugün itibarıyla Türkiye’de ortalama yüzde 12 seviyelerinde seyrediyor.
Afyon ve Eskişehir tesisleri ihtiyaç duydukları elektriği yenilenebilir kaynaklardan üretecek
Çimsa genelinde, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik enerjisi kullanım oranı 2023’te yüzde 54 olarak gerçekleşti. 2030 yılında bu oranın yüzde 80’in üzerine çıkarılması hedefleniyor.
Çimsa, Afyon tesisindeki güneş enerjisi santralı (GES) yatırımını 2023 yılında tamamlamasının ardından, geçtiğimiz aylarda Buñol fabrikasında 4,2 milyon Euro yatırımla kurduğu GES’te enerji üretimine başladı.
Çimsa Eskişehir tesisinde kurulacak ve 14,2 MWp DC kurulu güçle yıllık yaklaşık 19 milyon kWh elektrik enerjisi üretecek santralin çalışmaları da devam ediyor. Tüm bu çalışmalarla birlikte Türkiye’de Afyon ve Eskişehir fabrikalarının, ihtiyaç duydukları elektriği tesislere entegre şekilde üretileceği bir planlama gerçekleştiriliyor.
Çimsa, dünyanın en saygın uluslararası standartlarından Bilim Temelli Hedefler Girişimi tarafından (The Science Based Targets initiative) da onaylanan yol haritasıyla, 2030 yılı yakın dönemli sera gazı emisyon hedeflerine ulaşmak için kararlılıkla çalışmayı sürdürüyo
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Temsa Motorlu Araçlar, Avrupa’nın önde gelen elektrikli araç şarj ekipmanı üreticilerinden olan i-charging ile iş birliğine imza attı. İş birliği neticesinde blueberry isimli elektrikli araç şarj istasyonlarının Türkiye ve Türki Cumhuriyetlerdeki satış dağıtım hakları Temsa Motorlu Araçlar’ın oldu.
Sabancı Holding’e bağlı bir şirket olarak faaliyet gösteren Temsa Motorlu Araçlar, i-charging ile bir sözleşmeye imza atarak blueberry elektrikli araç şarj istasyonlarının Türkiye distribütörlük haklarını aldı. Distribütörlük anlaşması gereği Temsa Motorlu Araçlar, blueberry şarj istasyonlarının satış, kurulum ve satış sonrası operasyonlarını üstlenecek. Müşterinin ihtiyacına yönelik kurulumun da dahil olduğu çözüm opsiyonları sunacak olan şirket, hızlı şarj cihazlarının satışını gerçekleştirecek.
“Mobilite pazarının elektrikliye dönüşümüne blueberry şarj istasyonları ile katkıda bulunacağız”
Gerçekleştirilen iş birliğiyle ilgili Temsa Motorlu Araçlar Genel Müdürü Ilgaz Korkmaz şu açıklamalarda bulundu: “Temsa Motorlu Araçlar olarak enerji, elektrikli araç ve mobilite endüstrilerindeki değişimler doğrultusunda sahip olduğumuz yenilikçi kimliğimizi yeni iş birlikleriyle geliştiriyoruz. Bu kapsamda elektrikli araç şarj ekipmanları alanında, Portekiz merkezli i-charging ile iş birliğine imza attığımız için mutluluk duyuyoruz. İş birliğimiz neticesinde i-charging’in blueberry elektrikli araç şarj istasyonlarının satış, kurulum ve satış sonrası operasyonlarını üstleneceğiz.
blueberry şarj istasyonları hakkında
Yüksek sertifikasyon standartlarıyla donatılmış, ileri teknoloji yazılım ve donanım özellikleri beraberinde ödüllü bir tasarıma* sahip blueberry şarj istasyonları, Türkiye ve dünyadaki rakiplerinden ayrışan özellikleriyle dikkat çekmektedir. Blueberry, kolay kurulumu, gelişmiş yazılım altyapısı, uzaktan izleme ve bakım imkânı veren platformuyla uçtan uca bir çözüm sunmaktadır. 50 kW'tan 600 kW güce kadar geniş ürün yelpazesiyle pazardaki farklı ihtiyaçlara yönelik alternatifler sağlayan blueberry, sahip olduğu 32 inç multimedya ekranıyla reklam gibi farklı içeriklerin gösterimini destekleyerek yenilikçi gelir modellerinin oluşturulmasına imkân vermektedir. Kullanıcı dostu arayüzü, kablo destek sistemi ve çeşitli ödeme imkanlarıyla şarj deneyimini en üst seviyeye çıkartmaktadır. Yüksek güç kapasitesine sahip cihaz, “dynamic blue” teknolojisiyle araçlar arasında akıllı güç paylaşımı gerçekleştirirken şarj istasyonlarının şebekeye etkisini minimuma indirmekte ve güç katı ile kullanıcı arayüzünü modüler bir tasarım ile ayırarak ihtiyaç doğrultusunda güç arttırım imkânı da sunmaktadır.
*German Design & Innovation Award Winner - 2022
Temsa Motorlu Araçlar Hakkında
Temsa Motorlu Araçlar, 1984 yılından bugüne Mitsubishi Motors’un satış, satış sonrası, servis, yedek parça ve pazarlama faaliyetlerini sürdürmektedir. Sahip olduğu vizyonu doğrultusunda geleceğin teknolojilerine yön veren IoT (Nesnelerin İnterneti), hareket halindeyken konforlu bir yaşam tarzı sunan karavan ve sürdürülebilir elektrikli mobilite alanlarında da çalışmaktadır. Temsa Motorlu Araçlar, müşteri memnuniyeti odaklı, ihtiyaç ve taleplere en kısa zamanda, en doğru şekilde cevap veren proaktif bir anlayışla hareket etmektedir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.